64. ZİRAAT ODALARI. Kestane üretimi artırılmalı. Muz üretimi yeni bir rekora koşuyor

Benzer belgeler
Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Zeytin ağacı (Olea europaea L.) en iyi yetişme şartlarını Akdeniz iklim kuşağında bulmuş ve bu bölgeye zeytin medeniyeti adı verilmiştir.

Seçilmiş ürünlerde 30 Haziran 2015 tarihi itibarıyla ortalama üretici, hal, pazar ve market fiyatları:

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/07/2015

Gayri Safi Katma Değer

-TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 07/08/2014

TÜRKİYE NİN TARIM ÜRÜNLERİ PAZARINDAKİ YERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

ERDİNÇ SANCAK TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 07/08/2014

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 08/01/2016

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/09/2015

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ TARIM

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI Mart 2015

2016 YILI DIŞ TİCARET RAKAMLARI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ. Zeytinyağının Ülkemiz Ekonomisine Katkıları, Sorunları ve Beklentileri

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

(Bin ha) Ekilen Alan , , , , , ,

METİN ÖCAL TÜİK BALIKESİR BÖLGE MÜDÜRÜ 09/06/2015

İÇİNDEKİLER. Rapor Özet Türkiye genelinde il merkezlerinin içmesuyu durumu

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 07 Mayıs 2013 ESKİŞEHİR

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

SUSURLUK TİCARET BORSASI 2014 YILI İSTATİSLİK RAPORU

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI SEKTÖRÜ RAPORU

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

SON DÖNEM DEVLET DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Yeni Teşvik Sistemi. 4. Bölge Teşvikleri

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

Türkiye'nin en yaşanabilir illeri listesi

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

Doğal Gaz Sektör Raporu

Osman BİNİCİ Balıkesir Bölge Müdürü 10/05/2017

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 05/06/2018

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 11/10/2017

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 08/07/2014

TABİP İL BÖLGE SE PDC KAD ORAN GRUP KİLİS ,09% A1 KARAMAN ,36% A2 İZMİR ,36% A3 MALATYA

HÜSEYİN AVNİ DIZMAN TÜİK MALATYA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/07/2015

Sıra Ürün Adı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TEHLİKELİ ATIK İSTATİSTİKLERİ BÜLTENİ(2013)

ŞEREF DEMİRTAŞ TÜİK ZONGULDAK BÖLGE MÜDÜRÜ 07/07/2014

TABLO-1. İLKÖĞRETİM/ORTAOKUL/İLKOKUL MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR (2015 EKPSS/KURA )

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1

Doğal Gaz Sektör Raporu

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bilecik Tarım, Tarıma Dayalı Sanayi ve Ormancılık İhtisas Komisyonu Çalışmaları 25 Nisan 2013 BİLECİK

2009 Yılı İklim Verilerinin Değerlendirmesi

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 10/05/2017

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Türkiyede Bölgelere Göre Yetişen Ürünler

Elektrik Piyasası Sektör Raporu Ocak/2016

TABLO-2. ORTAÖĞRETİM MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014)

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

KONU : YENİ TEŞVİK SİSTEMİ

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/06/2015

M. SALİH URAS TÜİK DİYARBAKIR BÖLGE MÜDÜRÜ 10/08/2015

2017 YILI BİLİM SANAT MERKEZLERİNE ÖĞRETMEN ATAMASI SONUCU OLUŞAN İL-ALAN BAZLI TABAN PUANLAR

TÜİK BURSA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/10/2015

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TR41 BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK BÖLGE PLANI HAZIRLIK ÇALIŞMALARI BURSA TARIM, TARIMA DAYALI SANAYİ VE ORMANCILIK ÖZEL İHTİSAS KOMİSYONU BİLGİ NOTU

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/09/2015

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

KPSS-2014/3 Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Kadrolarına Yerleştirme Sonuçlarına Göre En Büyük ve En Küçük Puanlar (Lisans)

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

Doğal Gaz Sektör Raporu

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU. İzmir Bölge Müdürlüğü

Arif ŞAHİN Balıkesir Bölge Müdürü 09/11/2017

VERGİ BİRİMLERİ. Taşra Teşkilatındaki Birimlerin Yıllar İtibariyle Sayısal Durumu

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜİK İZMİR BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 09/12/2015

KENAN ÇELEBİ TÜİK EDİRNE BÖLGE MÜDÜRÜ 09/10/2015

Dr. Mehmet AKYOL Manisa Bölge Müdürü 11 Ekim 2017

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DR. MEHMET AKYOL TÜİK MANİSA BÖLGE MÜDÜRÜ 09/04/2015

Transkript:

Tarımda istihdam arttı, üretici fiyatları artışı TÜFE nin altında kaldı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda istihdamın Ağustos ayında, Temmuz ayındaki gibi 6 milyonun üzerinde seyrettiğini bildirerek, tarım istihdamdaki önemini koruyor, hatta artırıyor. Geçen yıl Ağustos ayında, 5 milyon 815 bin olan tarım istihdamı, bu yıl 6 milyon 17 bin oldu. Tarım istihdamında, geçen yılın Ağustos ayına göre, 202 bin artarken, 2015 Temmuz ayına göre bin kişilik düşüş var dedi.» sf. 7 Türk Çiftçisinin Sesi 64. Hükümet Kuruldu Türkiye Ziraat Odaları Birliği Aylık Yayını Yüz yıllar ötesinden sızan lezzet: Zeytin www.tzob.org.tr 6 Bayraktar: Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 64. Hükümetin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zeytin ve zeytinyağında dünyada görülen arz sıkıntısını Türkiye nin çok iyi değerlendirmesi, zeytinliklere gereken önemi vermesi gerektiğini bildirdi.» sf. 3 Geçen yıl yaşanan don afetinden sonra önemli oranda gerileyen kivide, bu yıl yüzde 31,3 üretim artışı bekleniyor.» sf. 6 Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pazarlama sorunlarının havuçta üretimi düşürdüğünü bildirerek, 2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2014 yılında 557 bin 977 tona indi. Bu sene üretimin yüzde 3,9 azalmayla 536 bin 246 tona ineceği tahmin ediliyor dedi.» sf. 9 Muz üretimi yeni bir rekora koşuyor Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, muz üretiminin yeni bir rekora koştuğunu bildirerek, İki yıldır rekor kıran muz üretiminin, bu yıl da 269 bin 501 tonla yeni bir rekora ulaşacağı tahmin ediliyor dedi.» sf. 8 Fındıkta alan bazlı destek uzadı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındığın, üretici açısından olduğu kadar, istihdam ve döviz girdisi dolayısıyla da ülke açısından büyük önemi olduğunu belirterek, girişimlerimiz sonucu, 2014 yılında sona eren fındıkta alan bazlı destek ödemesi, 2015 yılında da dekara 170 lira olarak devam edecek dedi.» sf. 7 Üretici-Market fiyatları Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında market fiyatlarında kuru kayısı, kuru incir ve toz şeker fiyatında değişim olmazken, fiyat düşüşünün en fazla yüzde 21,08 oran ile yeşil fasulyede görüldüğünü bildirdi.» sf. 5 Kestane üretimi artırılmalı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çin in tek hakim olduğunu kestane üretiminde, Türkiye nin dünya üçüncülüğünü sürdürdüğünü bildirerek, iklim ve toprak özelliklerimiz kestane üretimine çok uygun. Yıllık 63 bin tondan çok daha fazla kestane üretimi yapmamız mümkün dedi.» sf. 4 Sanayiye aktarılan sütte artış, yumurta ve tavuk etinde düşüş Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayında, 2014 yılının aynı ayına göre, inek sütü üretiminde artış, yumurta ve tavuk etinde üretiminde düşüş görüldüğünü bildirerek, sanayiye aktarılan inek sütü miktarı Eylül ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 artarak 648 bin 631 tondan 681 bin 487 tona yükseldi dedi.» sf. 4

Ş. Şemsi Bayraktar TZOB Genel Başkanı SESLENİŞ Ziraat Odalarımızın değerli mensupları, sevgili çiftçi dostlarım, İçinde bulunduğumuz yıl, özellikle senenin ortasından itibaren ülkemizin seçime odaklandığı, iki kez sandığa gitti bir yıl oldu. Milletvekili Genel Seçimi nde milletimiz iradesini büyük bir katılımla sandığa yansıttı; seçimler örnek bir demokratik olgunlukla gerçekleşti. Milletimiz görevini yerine getirdi, ülke yönetimini belirleyen iradesini, yüksek katılımla seçim sandığına yansıttı. Bildiğiniz gibi seçimlerin akabinde Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 64. Hükümet görevine başladı. Bir kez daha hem seçimlerin sonuçlarının ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum hem de başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere, Başbakan Yardımcıları ve bütün bakanları kutluyor, yeni hükümetin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Her fırsatta dile getirdiğimiz gibi, büyük bir ülke olan Türkiye mizin imkân, potansiyel ve kabiliyetleri büyüktür. Çeşitli konularda çözüm bekleyen sorunlarımızın olduğu da mutlaktır. Ancak bu sorunlarımızın ülkemizin sahip olduğu yetişmiş eleman, genç nüfus ve imkânlarıyla, omuz omuza birlik içinde çözülebileceğine olan inancımız da tamdır. Seçimleri tamamladık, yeni bir hükümet göreve başladı, seçim ortamı geride bırakıldı. Artık toplumun bütün kesimleri olarak, ülkemizin asıl gündemi olan tarıma, sanayiye, istihdama, ihracata, eğitime, kalkınmaya odaklanmalı; yapısal sorunlarımızı, ortaya konulacak reformlarla çözmek için var gücümüzle çalışacağımız bir döneme girmeliyiz. Dünyada gelişmiş ülkelere baktığımızda, her ülkenin belli alanlarda söz sahibi olduğunu, bu alanları öne çıkardığını, güçlü markalar oluşturduğunu ve bu durumun devamı için elinden geleni yaptığını kolayca tespit edebiliriz. Bugün dünyadaki stratejik sektörlerin başında tarım ve enerji gelmektedir. Ülkemiz, bu açıdan çok büyük şansa sahiptir. Zira ülke olarak tarım ve gıdada çok büyük potansiyele sahip olduğumuz bir gerçektir. İşte biz de özellikle gıda ve tarımda dünyada söz sahibi ülkelerden biri olabiliriz Potansiyelimizi iyi kullanabilirsek, hem ülkemizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılar hem de bölge ülkelerinin gıda açığını rahatlıkla kapatabiliriz. Dünya çapında markalar oluşturabiliriz. Halen 18 milyar dolar olan tarım ve gıda ihracatımızı zorlanmadan ikiye, üçe katlayabiliriz. Milyonlarca insanımıza yeni iş olanakları sağlayabiliriz. Yapısal konular başta olmak üzere sorunlarımızı çözdüğümüzde, önümüzdeki dönemde tarım ve gıdada çok hızlı bir büyümeyi sağlayabiliriz. Bu yüzden, yeni dönemde reformların bu amaca yönelik planlanması büyük önem taşımaktadır. Tarım ve gıdada dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmamız için her şey sadece devletten beklenmemeli, sektörün bütün paydaşları, omuz omuza vererek Genel Başkan Şemsi Bayraktar, traktör sayısının Eylül ayında 4 bin 697 adet artarak 1 milyon 669 bin 35 adetten 1 milyon 673 bin 732 adede çıktığını bildirdi. Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Eylül ayında traktör sayısını 300 adet artıran Konya nın, 79 bin 538 traktörle, 79 bin 868 traktörü bulunan birinci sıradaki bu hedef doğrultusunda gayret göstermelidir. Değerli Arkadaşlarım, sizlerin de takip ettiği gibi, gıda ve tarım ürünleri arzının ve fiyatlarının sürdürülebilir bir yapıda olması bizim uzun süredir dile getirdiğimiz konuların başında geliyor. Gerek toplum sağlığı açısından gerekse sosyal ve ekonomik açılardan bunun büyük önemi olduğunu yeri geldiğinde her platformda dile getirmeye çaba gösteriyoruz. Üstü açık bir fabrika olan tarım, her zaman risklerle karşı karşıya bulunmaktadır. Son yıllarda çiftçimiz, sık sık kuraklık, don, aşırı yağış, dolu gibi doğal afetlerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Çiftçimizin bu afetlerden kaynaklanan zararı, tam anlamıyla karşılanamamaktadır. 2090 sayılı yasanın işler olmaması önemli bir sorundur. 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu nda ise her ne kadar primlerin yüzde 50 si devlet tarafından karşılansa da primler yine de çiftçimize yüksek gelmektedir. Tarımın yapısal sorunları nedeniyle üretim maliyetleri yüksek seyretmektedir. Çiftçimizin ekonomik örgütlenmesinin güçlü olmaması, dağıtım zincirindeki yapısal sorunlar, üretim planlamasının olmaması, arz talep dengesini ve üretici fiyatlarıyla tüketici fiyatları arasındaki ilişkiyi bozmakta, fiyatlardaki dalgalanmaların boyutunu artırabilmektedir. Birçok üründe üreticimiz, maliyetine hatta maliyetin altında bir fiyata ürününü elden çıkarırken, tüketicimiz de makul fiyatlarla ürün tüketememektedir. Birçok üründe üretici ile market fiyatları arasında 2-3, hatta 4-5 kat farklar oluşabilmektedir. Tüketicideki yüksek fiyatların, üretici kaynaklı olmadığını enflasyon rakamları da göstermektedir. Tarımda üretici fiyatları, çoğunlukla gıda ve alkolsüz içeceklerdeki tüketici fiyatlarının altında seyretmektedir. Şu çok iyi bilinmelidir ki enflasyonun sorumlusu üreticilerimiz asla değildir. Özellikle, piyasaların yakından takip edilmesi gerektiğine biz de katılıyoruz. Bu çerçevede her ay üretici-market fiyatlarını derliyor ve kamuoyumuzla paylaşıyoruz. Aradaki makasın kapanması için güçlü üretici örgütlerine büyük ihtiyaç olduğunu her defasında vurguluyoruz. Bu çerçevede 9 Aralık 2014 tarihli Başbakanlık genelgesiyle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında kurulan Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi ne büyük görev düşmektedir. Komite, ülkemizde, gıda ve tarım ürünlerinin; kısa ve uzun vadeli arz-talep, ihracat-ithalat ve üretim-tüketim değişimleri ile bu değişimlerin ve dağıtım zincirindeki gelişmelerin fiyatlara olası etkilerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi, gerekli görülmesi halinde, alınacak tedbirlere ve uygulanacak politikalara ilişkin önerilerde bulunulması amacıyla kuruldu. Ancak, bu komitede üretici ve tüketici ayaklarının da olması gerekir. Bu yapı içinde 4,5 milyonu aşkın çiftçinin anayasal temsilcisi, çatı kuruluşu olan Türkiye Ziraat Odaları Birliği nin de yer alması gerektiğine inanıyoruz. Böyle bir karar verilmesi halinde, Türkiye Ziraat Odaları Birliği nin sorumluluk bilinciyle hareket edeceğinden, elinden gelenin fazlasını ortaya koyacağından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Tarım ve gıda konusunda atılacak her adımın hem sektörümüz hem çiftçimiz hem de ülkemiz açısından çok önemli ve olumlu sonuçları beraberinde getireceğine olan inancımı bir kez daha vurguluyor, hepinize işlerinizde başarılar, bereketli kazançlar, sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyorum. Manisa ya iyice yaklaştığını belirtti. Manisa nın 79 bin 868 traktörle ilk sıradaki yerini korurken, Konya nın 79 bin 538 ile ikinci, Balıkesir 58 bin 498 traktörle üçüncü olduğunu bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Bu illeri 58 bin 290 traktörle İzmir, 57 bin 665 traktörle Bursa, 49 bin 463 traktörle Ankara, 48 bin 91 traktörle Adana, 48 bin 18 traktörle Samsun, 45 bin 456 traktörle Denizli, 43 bin 180 traktörle Antalya, 40 bin 664 traktörle Aydın izledi. Traktör sayısı Afyonkarahisar da 38 bin 740, Tokat ta 38 bin 435, Çorum da 36 bin 969, Sakarya da 34 bin 332, Şanlıurfa da 33 bin 814, Mersin de 31 bin 669, Kütahya da 31 bin 272, Çanakkale de 30 bin 563, Edirne de 30 bin 42, Yozgat ta 29 bin 888, Sivas ta 28 bin 828, Gaziantep te 28 bin 434, Tekirdağ da 28 bin 333, Muğla da 28 bin 307, Kastamonu da 26 bin 910, Kayseri de 26 bin 214, İstanbul da 21 bin 962, Diyarbakır da 21 bin 636, Eskişehir de 21 bin 45, Malatya da 20 bin 923, Hatay da 20 bin 140, Burdur da 20 bin 84, Isparta da 20 bin 20 traktör bulunuyor. Buna göre traktör sayısında Edirne, ilk kez 30 bin, Isparta 20 bin sınırı geçti. Eylül ayında, traktör sayısında Adana nın Samsun u, Gaziantep in Tekirdağ ı, Kırşehir in Karaman ı geride bıraktığını, Ağustos ayında traktör sayısı aynı olan Aksaray ile Uşak arasında Aksaray ın öne çıktığını belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi: Traktör sayısı Konya da 300, İzmir de 176, Gaziantep te 167, Ankara da 162, Bursa da 141, Sivas ta 140, Denizli de 126, Sakarya da 124, Balıkesir de 120, Şanlıurfa da 119, Manisa ve Adana da 117, Aydın da 116, Afyonkarahisar da 114 adet arttı. Traktör sayısındaki artış, 14 ilde 100 ün üzerinde, 24 ilde 50 ile 100 arasında, 31 ilde 10 ile 50 arasında, 10 ilde 1-10 arasında arttı. Bir ilde aynı kalırken, 1 ilde azaldı. Eylül ayında traktör sayısı Bingöl de 4, Trabzon da 3, Gümüşhane de 2, Artvin ve Rize de 1 er adet arttı. Bayburt ta değişmedi, Şırnak ta 2 adet azaldı. Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zeytin ve zeytinyağında dünyada görülen arz sıkıntısını Türkiye nin çok iyi değerlendirmesi, zeytinliklere gereken önemi vermesi gerektiğini bildirdi. Bayraktar, hasadı süren zeytinle ilgili yaptığı açıklamada, dünyada zeytin yetiştiriciliği yapılan alanın yaklaşık yüzde 98 inin Türkiye nin de içinde bulunduğu Akdeniz havzasındaki ülkelerde yapıldığını belirtti. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü nün (FAO) 2013 yılı verilerine göre, dünyada 103 milyon hektar alanda 20 milyon ton civarında zeytin üretildiğine dikkati çeken Bayraktar, İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye, Fas, Suriye ve Tunus un üretimde başı çektiğini bildirdi. Zeytinde Avrupa Birliği ülkelerinin dünya üretimindeki payının yüzde 65-70 arasında değiştiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Dünya zeytinyağı üretimi ise ortalama olarak 2,9 milyon ton dolaylarında gerçekleşiyor. Yağlık ve sofralık olarak yararlanılan zeytin, hem yüksek besin değerine sahip sağlıklı bir gıda hem de iç ve dış tica- retimize konu olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır. Zeytin ve zeytinyağı ihracatımızdan 2014 yılı itibarıyla yaklaşık 226,5 milyon dolar gelir elde edilmiştir. Zeytinyağı ihracatımızda ciddi bir artış görülmektedir. Bu artışta İspanya da ve İtalya daki rekolte düşüşü etkili oldu. 2014/2015 sezonunda İspanya da zeytinin çiçeklenme döneminde meydana gelen aşırı sıcaklıklar ve hastalık, İtalya da ise zeytin sineği ve yaz döneminde meydana gelen aşırı yağışlar nedeniyle üretimde düşüş meydana geldi. Uluslararası Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi tarafından da dünyada 2014/2015 sezonu son 15 yılın en kötü sezonu olarak değerlendirilmiştir. 2015/2016 sezonunda da geçen yıl kadar olmasa da bu ülkelerde yine geçmiş yıllara nazaran üretimde düşüş beklenmektedir. Zeytin üreten bölge ve iller Türkiye de, Ege, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde zeytin yetiştirilmekle birlikte üretimin önemli bir bölümünün Ege Bölgesi nde yapıldığı bildiren Bayraktar, İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Balıkesir, Hatay, Mersin, Çanakkale, Bursa zeytin üretiminde önde gelen illerimizdir. Bursa ilimizde üretilen zeytinin tamamı sofralıktır. Mersin ve Manisa ilerimizde de sofralık zeytin üretimi ağırlıktadır. Aydın, İzmir, Muğla, Balıkesir, Çanakkale ve Hatay illerimizde gerçekleştirilen zeytin üretiminin yüzde 75 inden fazlası yağlıktır bilgisini verdi. Üretimde düşüş bekleniyor Ülkemizde yaklaşık 140,7 milyon meyve veren, 28,3 milyon meyve vermeyen olmak üzere toplam 169 milyon zeytin ağacı bulunduğunu belirten Bayraktar, 2014 yılı itibarıyla 438 bin tonu sofralık, 1 milyon 330 bin tonu yağlık olmak üzere toplam 1 milyon 768 bin ton zeytin üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu yıl 400 bin tonu sofralık, 1 milyon 300 bin tonu yağlık olmak üzere, yüzde 3,85 düşüşle, zeytin üretiminin 1 milyon 700 bin tona ineceği tahmin ediliyor dedi. 2 3 Traktör sayısı Eylül de 4 bin 697 adet arttı Bayraktar: "Eylül ayında traktör sayısını 300 artıran Konya, 79 bin 538 traktörle, 79 bin 868 traktörü bulunan birinci sıradaki Manisa ya iyice yaklaştı" Yüz yıllar ötesinden sızan lezzet: ZEYTiN TZOB Genel Başkanı Bayraktar: 2014 yılında 226,5 milyon dolar döviz geliri elde edilen zeytin ve zeytinyağında ihracatın daha da artırılması için yeni pazarlar bulunmalı, tanıtım ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi için hedef pazarlar değerlendirilmeli. Rekolte düşerken iç tüketim de arttı Dünyada önemli üretici ülkelerde yaşanan rekolte düşüşünün ve artan iç tüketimin zeytinyağı fiyatlarını geçmiş yıllara nazaran artırdığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Olumsuz hava koşulları ve hastalık nedeniyle dünyada geçen yıla göre yüzde 3,6 üretim düşüşü beklenmektedir. Ancak fiyatların aşırı derecede artmasını gerektirecek bir üretim kaybı yoktur. Ayrıca bu sezon Akdeniz Bölgemizde de iyi bir üretim beklenmektedir. Fiyatların yükseleceği yönünde yapılan açıklamaların da ithalata davetiye çıkarılmasından, tağşiş olaylarının artmasından, tüketimin gerilemesinden ve bu durumun üreticilerimizi olumsuz etkilemesinden endişe duymaktayız. Ağaç sayısı 169 milyona, kişi başına tüketim 2 litreye çıktı İnsan sağlığı açısından son derece önemli olan bu üründe üretimde sürekliliğin sağlanması oldukça önemlidir. Üretimde sürekliliğin sağlanması üreticilerimizin yeterli gelir elde etmesiyle mümkündür. Hükümetimiz tarafından zeytincilikte dünya ikinciliği hedefi konmuştur. Bu hedef doğrultusunda zeytin için verilen destekler, yapılan yatırımlar ile büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. 2000 yılında toplam 97 milyon 770 bin ağacımız varken 2014 yılında ağaç sayımız 169 milyon adede ulaşmış, kişi başı zeytinyağı tüketimi 1 litreden 2 litreye çıkmıştır. Yapılması Gerekenler Fark ödemesi desteğine devam edilmeli, sofralık zeytine de prim verilmeli, Tanıtım faaliyetleriyle iç tüketim artırılmalı, İhracatta yeni pazarlar bulunmalı, tanıtım ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesi için hedef pazarlar değerlendirilmeli, Sadece üretim artışına değil, pazarlama olanaklarına da odaklanılmalı, Stok müessesesi oluşturulmalı, Zeytinciliğimizin geleceğinin ve son yıllarda yapılan büyük yatırımların heba olmaması açısından, Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun korunmalı, bu kanunda değişiklik yapılmamalı, Hangi amaçla olursa olsun zeytinliklerin tahrip edilmesi önlenmeli, zeytinlikler korunmalı, Tağşiş olaylarına fırsat verilmemesi bakımından gıda denetimleri daha da artırılmalı, Hasat sırasında gelecek yıl ürün verecek sürgün ve filizlerin kırılmamasına dikkat edilmeli, Binbir emekle hasat edilen zeytinlerin buna bağlı olarak zeytinyağının kalite kaybına uğramaması için taşıma ve depolamada gereken önlemler alınmalıdır.

Ankara Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Çin in tek hakim olduğunu kestane üretiminde, Türkiye nin dünya üçüncülüğünü sürdürdüğünü bildirerek, iklim ve toprak özelliklerimiz kestane üretimine çok uygun. Yıllık 63 bin tondan çok daha fazla kestane üretimi yapmamız mümkün dedi. Bayraktar, hasadı süren kestane ile ilgili yaptığı açıklamada, 2008 yılında 55 bin 385 ton olan, 2014 yılında 63 bin 762 tona yükselen kestane üretiminin, bu yıl yüzde 0,9 azalmayla 63 bin 173 tona inmesinin beklendiği bilgisini verdi. Kestane üretiminde Çin, yüzde 82,1 payıyla açık farkla ilk sırada olduğunu, 2 milyon 9 bin 487 ton olan dünya kestane üretiminin 1 milyon 650 bin tonunu tek başına karşıladığını belirten Bayraktar, Güney Kore nin 67 bin, Türkiye nin 63 bin tonluk üretimleriyle dünyada ikinci ve üçüncü sırayı aldığını vurguladı. Türkiye nin dünya kestane üretiminde yüzde 3,2 paya sahip olduğunu hatırlatan Bayraktar, hem Güney Kore nin hem de Türkiye nin üretim rakamlarının Çin karşısında çok yetersiz kaldığına dikkati çekti. Bayraktar, bu üç ülkeyi, üretimde Bolivya, İtalya ve Yunanistan ın izlediğini belirtti. Kestane üretimi artırılmalı Üretimde Aydın birinci, Kastamonu ikinci, İzmir üçüncü Üretimin, Doğu Karadeniz de gürgen, kızılağaç gibi ağaçlarla karışık olarak nadiren de saf kestane toplulukları şeklinde yapılırken, batıya doğru küçük gruplar halinde bol miktarda kestaneliklere rastlandığı bilgisini veren Bayraktar, Bölgeler itibariyle kestane üretimde Ege Bölgesi, yaklaşık yüzde 70 lik payla ilk sıradadır. İller arasında, 20 bin 989 tonla Aydın birinci gelirken, bu ili 10 bin 321 tonla Kastamonu, 10 bin 176 tonla İzmir ve 4 bin 242 tonla Sinop izlemektedir dedi. Bayraktar: "İklim ve toprak özelliklerimiz kestane üretimine çok uygun. Yıllık 63 bin tondan çok daha fazla kestane üretimi yapmamız mümkün." İhracat artıyor Kestanede üretimdeki sınırlı yükselişe karşın kestanede son 6 yıldır ihracatın sürekli arttığına dikkati çeken Bayraktar, 2009 yılında 4,9 milyon dolar olan ihracatın 2014 yılında 40,2 milyon dolara çıktığını, ithalatın da 0,37 milyon dolardan 0,4 milyon dolara yükseldiğini belirtti. Bayraktar, şunları kaydetti: 40 milyon doların üzerinde ihracat yapılan kestanede üretim hızla artırılabilir. Ülkemizin iklim ve toprak özellikleri bunu mümkün kılıyor. Tamamen doğal şartlarda üretilen kestanede, kapama bahçecilik yaygınlaştırılmalıdır. Üretim artışı için modern üretime geçilmelidir. Ülkemizde kestane, tamamen doğal şartlar altında yetiştirilmektedir. Hiçbir şekilde tarımsal ilaç, suni gübre kullanılmamaktadır. Başta nişasta ve şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifli maddeler, protein, düşük oranda yağ, çeşitli mineral maddeler, B1, B2 ve C vitaminleri dolayısıyla kestanenin, besin içeriği zengindir. Tamamen doğal şartlar altında yetiştirilmesi nedeniyle, beslenme diyetlerinde hatta çocuk mamalarında kullanılmaktadır. Markalaşmaya önem verilmeli Meyvesinin yanı sıra ağacıyla da önemli bir ekonomik değer olan kestanede markalaşmaya önem verilmesi, modern ürün işleme tesisleri kurulması gerektiğini vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi: Tanıtım yapılır, üreticinin yetiştiricilik ve pazarlama konusundaki bilgi eksikliği giderilir ve kapama bahçelerin kurulması desteklenirse kestanede üretim de ihracat da artar. Bunun olmaması için bir sebep yok. Ülkemizin potansiyeli var. Kestane sektöründe üretim tekniği, hasat, depolama ve pazarlama konularında üreticide bilgi eksikliği bulunuyor. Bu konularda gerekli çalışmalar yapılarak üreticinin aydınlatılması ve modern tarım tekniklerinin uygulamaya konulması ürün kayıplarını azaltacaktır. Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı mercimekte ekim zamanının sürdüğünü bildirerek, Fiyatların geçen yıla göre olumlu seyretmesi dolayısıyla kırmızı mercimek ekimi artacak gibi görünüyor dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, her yıl Haziran ayında başlayan kırmızı mercimek hasadının Temmuz ayında tamamlandığını, hasat edilen ürünün önemli kısmının Eylül-Ekim aylarına kadar üreticinin elinden çıktığını belirtti. Kırmızı mercimekte 2014 yılı Haziran-Ekim ayları arasında kilogramı ortalama olarak 2 lira 7 kuruş olan üretici fiyatının, bu yıl 2 lira 57 kuruşa yükseldiğini, yine 2015 Eylül sonunda 2 lira 73 kuruş olan üretici fiyatının 2015 Ekim sonunda yüzde 1,83 artışla 2 lira 78 kuruşa çıktığını vurgulayan Bayraktar, bunun ekim alanlarının artmasını sağlayacağı ifade etti. Protein, vitamin ve mineral deposu Bayraktar, Türkiye de, bitkisel kaynaklı protein tüketiminin beslenmede büyük önem taşıdığını, bu tüketimde de baklagillerin ayrı bir yeri bulunduğunu belirtti. Bileşiminde yüzde 18-31,6 oranda protein içeren baklagillerin, beslenme sorununun çözümünde ve beslenmedeki protein açığının giderilmesinde etkin ve ekonomik ürün grubunu oluşturduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: Ekimi süren kırmızı mercimek barındırdığı proteinin yanı sıra, B grubu vitaminler bakımından da oldukça zengindir. Aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum ve fosfor gibi makro elementler, bakır, demir, manganez ve çinko gibi mikro elementlerce zengin bir mineral kaynağıdır. Kırmızı mercimek gerek lezzeti gerek yüksek besin değeriyle dünya ve Türk mutfaklarının vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. Ülkemizde üretimi gerçekleştirilen 7 çeşit baklagiller arasında kırmızı mercimek toplam üretimden yüzde 31,5 oranında pay alarak, nohuttan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Üretim Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde yoğunlaşıyor Kırmızı mercimek üretiminin özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğunlaştığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: En fazla üretim yapılan illerimiz Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin ve Batman dır. Bu illerimizin toplam kırmızı mercimek 4 5 Sanayiye aktarılan sütte artış, yumurta ve tavuk etinde düşüş Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Eylül ayında, 2014 yılının aynı ayına göre, inek sütü üretiminde artış, yumurta ve tavuk etinde üretiminde düşüş görüldüğünü bildirerek, sanayiye aktarılan inek sütü miktarı Eylül ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,1 artarak 648 bin 631 tondan 681 bin 487 tona yükseldi dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, yılın başından beri sanayiye aktarılan inek sütü miktarının her ay geçen yılın aynı ayının üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Eylül ayında sanayiye aktarılan inek sütü miktarının 681 bin 487 ton olduğunu, Ocak-Eylül döneminde bu miktarın 177 bin 500 ton artışla 6 milyon 658 bin 256 tondan 6 milyon 835 bin 756 tona çıktığını bildiren Bayraktar, 2014 yılında 8 milyon 625 bin 743 ton olan sanayiye aktarılan inek sütü miktarının ise Eylül 2015 itibarıyla son bir yılda 8,8 milyon tonu aşarak, 8 milyon 803 bin 243 tona ulaştığı bilgisini verdi. Yumurta ve tavuk eti üretiminde düşüş Yumurta üretiminde Haziran ayında başlayan üretim düşüşünün Eylül ayında da devam ettiğini vurgulayan Bayraktar, Haziran ayında tavuk yumurtası üretimi, geçen yılın aynı ayına göre, 1 milyar 350 milyon 42 binden 1 milyar 198 milyon 324 bine, Temmuz ayında 1 milyar 349 milyon 863 binden 1 milyar 285 milyon 622 bine, Ağustos ayında 1 milyar 433 milyon 816 binden 1 milyar 294 milyon 923 bine indi. Eylül ayında, yumurta üretimi 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 7,1 düşüşle 1 milyar 442 milyon 286 binden 1 milyar 340 milyon 401 bine geriledi dedi. Tavuk eti üretiminin Ağustos ayında olduğu gibi Eylül ayında da azaldığını, 2014 yılının aynı ayına göre, Ağustos ayında tavuk eti üretimi yüzde 8,2 azalmayla 169 bin 212 tondan 155 bin 390 tona indiğini hatırlatan Bayraktar, Eylül ayında da tavuk eti üretiminin yüzde 17,5 azalmayla 164 bin 158 tondan 135 bin 376 tona gerilediğini kaydetti. İhracat artırılmalı Süt ve kanatlı sektörünün büyümesini sürdürmesi için ihracatın devamının çok önemli olduğunu, ihracatın sekteye uğramaması gerektiğini belirten Bayraktar, süt ve süt ürünleri ile kanatlı sektörü ihracatındaki sıkıntılar giderilmelidir. Sadece Irak, Rusya, Ukrayna gibi pazarlara bağlı kalınmamalı. Yeni pazarlar bulunmalı. 2015 de Ocak-Eylül döneminde kanatlı sektörü ihracatı 505,3 milyon dolarda, süt ve süt ürünleri sektörü ihracatı 193,6 milyon dolarda kaldı. Bu rakamlar çok daha fazla artırılabilir. Ülkemiz, bu alanda milyarlarca dolarlık ihracat yapabilir dedi. Kırmızı mercimekte ekim zamanı Üretici-Market fiyatları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ekim ayında market fiyatlarında kuru kayısı, kuru incir ve toz şeker fiyatında değişim olmazken, fiyat düşüşünün en fazla yüzde 21,08 oran ile yeşil fasulyede görüldüğünü bildirdi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, Ekim ayında markette yeşil fasulyedeki fiyat düşüşünü yüzde 9,77 ile marulun, yüzde 9,30 ile ayçiçeği yağının, yüzde 8,17 ile iç fındığın, yüzde 7,67 ile elmanın, yüzde 7,63 ile havucun, yüzde 7,46 ile kuru üzümün, yüzde 3,94 ile limonun, yüzde 3,90 ile yumurtanın, yüzde 0,53 ile dana etinin, yüzde 0,50 ile de kuzu etinin izlediğini belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, markette en fazla fiyat artışının ise yüzde 34,78 oran ile domateste görüldüğünü belirterek, şöyle devam etti: Domatesteki fiyat artışını yüzde 19,99 ile kuru soğan, yüzde 14,61 ile kabak, yüzde 11,24 ile yeşil soğan, yüzde 10,09 ile patlıcan, yüzde 9,67 ile nohut, yüzde 7,74 ile patates, yüzde 6,43 ile maydanoz, yüzde 5,83 ile salatalık, yüzde 5,06 ile yeşil mercimek, yüzde 2,93 ile zeytinyağı, yüzde Üretim artışı için yapılması gerekenler Üretim artışı için, üreticinin yeterli geliri elde etmesi, mahsulün elde kalmaması, maliyetin altında pazarlanmaması gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Baklagil üretimine 2014 yılında verilen yüzde 100 prim desteği artışı önemlidir. Desteğin artarak sürmesi, üreticilerimizi baklagil ekimine yöneltecektir. Üreticinin, ürünü depolama imkânının artırılması gerekir. Ürünü bekletme olanağı olmayan, üretim aşamasında kullandığı girdilerin ücretini hasat döneminde ödeyen üretici, hasat döneminde eldeki ürünün tamamını piyasaya sunmaktadır. Oluşan arz fazlası üretici fiyatlarının düşmesine yol açmaktadır. Üretimde sürekliliğin devamı için üretici gelirinin artması, yeterli geliri elde etmesi gerekir. Üretici, mahsulün elinde kalmayacağını, maliyetin altında pazarlamayacağını bilmelidir. 2,68 ile sivri biber, yüzde 2,25 ile kuru fasulye, yüzde 2,18 ile tavuk eti, yüzde 1,90 ile kırmızı mercimek, yüzde 0,76 ile Antep fıstığı, yüzde 0,68 ile mısırözü yağı, yüzde 0,60 ile pirinç ve süt takip etti. üretiminden aldıkları pay yüzde 87,5 dir. 2014 yılında 325 bin ton olan kırmızı mercimek üretiminin bu yıl yüzde 4,6 artışla 340 bin tona yükselmesi bekleniyor. İç tüketimin 395 bin tona ulaşması nedeniyle net ithalat yapılıyor. 2014 yılında 271 bin ton ithalat, 191 bin ton ihracat yapıldı. Ülkemizde baklagiller, üretim maliyetlerinin yüksekliği, ucuz fiyatla dünya piyasalarına ürün satan ülkeler karşısında rekabet şansını olumsuz etkilemektedir. Yağışların iyi gitmesi halinde üretim artışı yaşanacağını da belirten Bayraktar, üretimin artırılması gerektiğini vurguladı. Bayraktar: "Ekim ayında markette fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 21,08 oranla yeşil fasulye oldu." Üretici fiyatlarındaki değişim Bayraktar, Ekim ayında üretici fiyatlarında havuç, kuru kayısı, kuru incir, Antep fıstığı, süt, zeytinyağı ve yeşil soğan fiyatlarında değişim olmadığını bildirdi. Fiyatı en fazla düşen ürünün yüzde 25,20 oran ile yeşil fasulye olduğunu belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Yeşil fasulyedeki fiyat düşüşünü yüzde 21,46 ile marul, yüzde 14,71 ile pirinç, yüzde 8,29 ile patates, yüzde 7,76 ile kuru üzüm, yüzde 7,41 ile yumurta takip etti. Üreticide en fazla fiyat artışı ise yüzde 60,81 oran ile domateste görüldü. Domatesteki fiyat artışını yüzde 28,57 ile kuru soğan, yüzde 24,39 ile limon, yüzde 19,70 ile salatalık, yüzde 15,12 ile iç fındık, yüzde 11,11 ile maydanoz, yüzde 9,62 ile kuru fasulye, yüzde 9,32 ile nohut, yüzde 9,02 ile elma, yüzde 8,23 ile sivri biber, yüzde 4,41 ile patlıcan, yüzde 2,79 ile kuzu eti, yüzde 2,71 ile yeşil mercimek, yüzde 2,22 ile kabak, yüzde 1,83 ile kırmızı mercimek, yüzde 1,44 ile dana eti izledi. Fiyat değişimlerinin nedenleri Üreticilerde fiyatı artan ürünlere bakıldığında, domates, salatalık, sivri biber, patlıcan, kabak gibi ürünlerde tarla ürünlerinde hasadın sonuna gelinmesinin etkili olduğunu vurgulayan Bayraktar, Kuru soğan, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek ve kırmızı mercimekte hasadın tamamlanmasıyla birlikte fiyatlarda artış yaşandı. Fiyatı düşen ürünlerden yeşil fasulyede hasat edilen ürün miktarındaki artışa bağlı olarak fiyatlarda düşüş görüldü. Patateste ise geçen yıla göre rekoltede yaşanan artış fiyatlarda düşüşe yol açtı dedi. Pirinç fiyatında yüzde 14,71 düşüş Bu yıl çeltik üretiminin geçen yıla göre yüzde 10,8 oranında artışla 920 bin tona ulaşmasının beklendiğine dikkati çeken Bayraktar, Eylül sonu itibarıyla 2 lira 72 kuruş olan ortalama üretici pirinç fiyatının, Ekim ayı sonunda yüzde 14,71 azalmayla 2 lira 32 kuruşa indiğini kaydetti.

Ankara Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 64. Hükümetin Başbakanı, Başbakan Yardımcıları ve bütün bakanlarını tebrik etti, yeni hükümetin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diledi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, büyük bir ülke olan Türkiye nin, imkân, potansiyel ve kabiliyetlerinin de büyük olduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, çeşitli konularda çözüm bekleyen sorunların, ülkenin sahip olduğu yetişmiş eleman, genç nüfus ve imkânlarıyla, omuz omuza birlik içinde çözülebileceğine olan inancına vurgu yaptı. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, seçim ortamını geride bırakan Türkiye nin artık, asıl gündemi olan tarıma, sanayiye, istihdama, ihracata, eğitime, kalkınmaya odaklanması, yapısal sorunlarını ortaya koyacağı reformlarla çözmek için var gücüyle çalışması gerektiğinin altını çizdi. Gelişmiş her ülke belli alanlarda söz sahibi Dünyada gelişmiş her ülkenin belli alanlarda söz sahibi olduğunu, bu alanları öne çıkardığını, güçlü markalar oluşturduğunu ve bu durumun devamı için elinden geleni yaptığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Bugün dünyadaki stratejik sektörlerin başında tarım ve enerji gelmektedir. Ülkemiz, özellikle tarım ve gıdada, çok büyük potansiyele sahiptir. Gıda ve tarımda dünyada söz sahibi olabiliriz. Potansiyelimizi kullanabilirsek, hem ülkemizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşıladığımız gibi hem de bölge ülkelerinin gıda açığını rahatlıkla kapatabiliriz. Dünya çapında markalar yaratabiliriz. Halen 18 milyar dolar olan tarım ve gıda ihracatımızı zorlanmadan ikiye, üçe katlayabiliriz. Milyonlarca insanımıza yeni iş olanakları sağlayabiliriz. Bayraktar: Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan 64. Hükümetin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyoruz. Yapısal konular başta olmak üzere sorunlarımızı çözersek, önümüzdeki dönemde tarım ve gıdada çok hızlı bir büyümeyi sağlayabiliriz. Yeni dönemdeki reformlar bu amaca yönelik olarak planlanmalıdır. Tarım ve gıdada dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmamız için sektörün bütün paydaşları omuz omuza vererek gayret göstermelidir. Şemsi Bayraktar, Başbakan Davutoğlu başta olmak üzere, Bakanlar Kurulu na yeni atanan ve görevine devam eden bakanlara hayırlı olsun dileğinde bulundu, başarılar temenni etti. 6 7 64. Hükümet Kuruldu Kivi üretimi yeniden 41 bin tonun üzerine çıkacak Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kivi üretimi yeniden 41 bin tonun üzerine çıkacağını bildirerek, Geçen yıl yaşanan don afetinden sonra önemli oranda gerileyen kivide, bu yıl yüzde 31,3 üretim artışı bekleniyor. Tahminlere göre, geçen yıl 31 bin 795 tona kadar inen kivi üretimi bu yıl 41 bin 732 tonu bulacak dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, çok uzun bir geçmişi olmamasına rağmen kivi üretiminin Türkiye de çok hızlı bir artış gösterdiğini, 1994 yılında 7 ton, 2000 yılında sadece 1400 ton olan kivi üretiminin, 2005 de 8 bin, 2007 de 15 bin 242, 2009 da 23 bin 689, 2010 da 26 bin 554, 2012 de 37 bin 247, 2013 de 41 bin 635 tona çıktığını, 2014 yılında yüzde 23,6 düşüşle, 31 bin 795 tona gerilediğini belirtti. Türkiye, üretimde 7 nci sırada Şemsi Bayraktar, 2013 yılında, Çin in 1 milyon 765 bin 847, İtalya nın 447 bin 560, Yeni Zelanda nın 382 bin 337, Şili nin 255 bin 758, Yunanistan ın 162 bin 800, Fransa nın ise 55 bin 999 ton kivi ürettiğini, Türkiye nin kivi üretiminde bu ülkelerin ardından dünyada yedinci sırayı aldığını vurguladı. Bayraktar, Türkiye yi İran, Japonya, ABD, Portekiz, İspanya, Güney Kore, İsrail, Avustralya gibi ülkelerin takip ettiğine dikkati çekti. İller arasında Yalova birinci, Rize ikinci, Ordu üçüncü İller arasında 18 bin 194 ton üretimle ilk sırayı Yalova nın aldığını, bu ili 4 bin 584 tonla Rize nin, 1825 tonla Ordu nun, 1517 tonla Bursa nın, 1132 tonla Kocaeli nin, 1009 tonla Trabzon un izlediğini vurgulayan Bayraktar, bu illerin ardından Samsun, Giresun, Artvin Antalya, Mersin in geldiğini belirtti. Kivi tüketiminde iç talebi karşılayamayan ülkemizin, kivi ithal eden bir ülke olduğunu belirten Bayraktar, 2014 yılında 324 bin 630 dolarlık ihracata karşılık 2 milyon 945 bin 173 dolarlık ithalat yapıldığını, ithalatta İran ın 2 milyon 389 bin 858 dolarla ilk sırayı aldığını bildirdi. Yapılması gerekenler Özellikle Doğu Karadeniz bölgesinde alternatif ürün haline gelmekte olan kivide üretimin artırılması, ülke ihtiyacının ithalat olmadan karşılanabilmesi gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: İran başta olmak üzere bazı ülkelerden yapılan düşük kaliteli ve ucuz ürün ithalatı, üreticilerimizi mağdur etmekte, ürünün elde kalmasına neden olmaktadır. Kivi üretiminin artırılması için üreticilerimize bahçe tesisi için destek verilmelidir. Kivi merkez birliği kurulmalıdır. Ürün kivi üretici birlikleri kanalıyla pazarlanmalıdır. Tekniğine uygun bahçeler kurulmalıdır. Kivi üreticilerine yetiştirme, budama, gübreleme konusunda eğitim verilmelidir. Hasat döneminde ithalatı engelleyici tedbirler alınmalıdır. Tüketimin artırılması için tanıtım yapılmalıdır. Kaliteli fidan üretimi için kivi üretim istasyonları kurulmalıdır. Kivide ambalajlama yetersizdir. Ambalajlama tesislerinin kurulması desteklenmelidir. Arzın düzenli sağlanması için soğuk hava depolarının kurulmasına destek verilmelidir. Yeterli düzeyde soğuk hava depolarının bulunmamasından dolayı üreticiler hasat ettikleri kiviyi bir an evvel satmak zorunda kalmakta ve tüccar da bu durumu avantaja çevirerek düşük fiyattan Bayraktar: "Geçen yıl yaşanan don afetinden sonra önemli oranda gerileyen kivide, bu yıl yüzde 31,3 üretim artışı bekleniyor." alım yapmaktadır. Kivi, ürün bazında desteklemelere dahil edilmelidir. Üreticilerden hasadı zamanında yapma konusunda azami dikkati göstermelerini isteyen Bayraktar, şu bilgileri verdi: Kivi zamanından önce hasat yapılması ürünün tadını etkiliyor. Ekşi bir tat vermesine neden oluyor. Özellikle kivi lezzetine yeni alışan kişilerde ekşi tat nedeniyle ürün beğenilmiyor. Erken hasat edilen meyvelerde ağırlık kaybı fazla oluyor. Yeme olgunluğuna yüksek kalitede ulaşılamıyor. Çok hızlı bir yumuşama, sulanma ve renk bozulmaları görülüyor. Bayraktar, kivi meyvesinin de ürün bazında desteklemelere dahil edilmesinin özellikle Doğu Karadeniz bölgesinin ekonomik ve sosyal gelişmesine katkı sağlayacağını vurguladı. Şemsi Bayraktar, üreticileri kivilerini her yıl yapılan ölçümler sonucu ilan edilen hasat zamanına uyarak ve hasat tarihini her yıl özenle takip ederek hasat etmeleri ve pazara sunmalarının gerek ülke gerek kendi menfaatleri açısından fevkalade önemli olduğunu belirtti. Fındıkta alan bazlı destek uzadı Ankara Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındığın, üretici açısından olduğu kadar, istihdam ve döviz girdisi dolayısıyla da ülke açısından büyük önemi olduğunu belirterek, girişimlerimiz sonucu, 2014 yılında sona eren fındıkta alan bazlı destek ödemesi, 2015 yılında da dekara 170 lira olarak devam edecek dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, fındık üreticilerine alan bazlı gelir desteği ödemesine dair Bakanlar Kurulu kararının, Resmi Gazete nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Çiftçi kayıt sistemine ve fındık kayıt sistemine dâhil olan çiftçilere 2009 yılından itibaren alan bazlı destek verildiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: Fındıkta Tarımda istihdam arttı, üretici fiyatları artışı TÜFE nin altında kaldı 2009, 2010, 2011, 2012 yıllarında dekar alana 150 lira olarak uygulanan alan bazlı destek, 2013 yılında 160, 2014 yılında 170 liraya çıkarıldı. Üretim maliyetlerini aşağıya çeken fındıktaki alan bazlı destek ödemesi, 2015 yılında da 170 lira olarak uygulanacak. Üreticimiz açısından büyük önem taşıyan, 2009 yılından bu yana uygulanan alan bazlı desteğin 2015 yılı sonrasında da devam etmesi gerekir. Fındıkta alan bazlı desteği Birlik olarak çok önemsiyoruz. Ülkemizin kaliteli fındık üretiminin sürdürülebilirliği, 2014 yılında 2,3 milyar doları aşan fındık ihracatının artarak devamı, üreticimizin desteklenmesiyle mümkün olabilir. Toplam tarım ve gıda ihracatımızın yüzde 12,8 ini fındık oluşturuyor. 400 bine yakın çiftçi Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımda istihdamın Ağustos ayında, Temmuz ayındaki gibi 6 milyonun üzerinde seyrettiğini bildirerek, tarım istihdamdaki önemini koruyor, hatta artırıyor. Geçen yıl Ağustos ayında, 5 milyon 815 bin olan tarım istihdamı, bu yıl 6 milyon 17 bin oldu. Tarım istihdamında, geçen yılın Ağustos ayına göre, 202 bin artarken, 2015 Temmuz ayına göre bin kişilik düşüş var dedi. Bayraktar, geçen yıl Ağustos ayında 5 milyon 815 bin, 2015 Haziran ayında 5 milyon 998 bin, 2015 Temmuz ayında 6 milyon 18 bin olan tarım istihdamının, Ağustos 2015 de 6 milyon 17 bin düzeyinde gerçekleştiğini belirtti. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Mart ayının ikinci yarısından sonra tarımda istihdamın yoğun olduğu döneme girildiğini, bundan dolayı her ay tarımda istihdamın arttığını, bu artışın Eylül ayından sonra düşüşe geçeceğini bildirdi. Şemsi Bayraktar, 2015 Haziran ayında sanayiye 618 bin, Temmuz 2015 de 682 bin fark attığını, bu farkın Ağustos 2015 de 765 bini geçtiğini vurguladı. Bayraktar, yaptığı açıklamada, 27 milyon 150 bin olan istihdam edilenlerin 13 milyon 853 bininin hizmetler, 5 milyon 252 bininin sanayi, 2 milyon 28 bininin inşaat, 6 milyon 17 bininin ise tarımda çalıştığını kaydetti. Şemsi Bayraktar, tarımın istihdamdaki payını artırdığını, Temmuz 2015 de tarımın istihdamda yüzde 22, Ağustos 2014 de yüzde 22,1 olan payının, 2015 yılının Ağustos ayında yüzde 22,2 ye çıktığını bildirdi. Tarımın ülke ekonomisine katkısının çok önemli olduğunu bildiren Bayraktar, Ağustos ayında tarım, toplamda işsizliği 2,3 puan düşürerek, yüzde 12,4 den yüzde 10,1 e çekti. Bu durum erkeklerde 1,3 de kalırken, kadınlarda 5,3 ü ailemiz geçimini fındıktan sağlıyor. Bu kadar stratejik bir ürün olan fındıkta desteğin devamı çok önemlidir. Birliğimizin girişim ve gayretleriyle 2012-2014 yıllarını kapsayacak şekilde 3 yıl uzatılan fındıkta alan bazlı desteğin, 2015 yılında da ödenecek olması fındık üreticilerimizi sevindirdiğini belirten Bayraktar, açıklamasında, destek başvurularının 1 Nisan 2016 günü mesai bitimine kadar yapılması gerektiğini de vurguladı. buldu. Tarım, erkeklerde işsizliği yüzde 10,1 den yüzde 8,8 e, kadınlarda yüzde 18,4 den yüzde 13,1 e indirdi dedi. Bayraktar, Ağustos ayında tarımın 3 milyon 200 bin erkek, 2 milyon 817 bin kadına iş ve aş yarattığını, çalışan erkeklerin yüzde 16,9 unun, çalışan kadınların yüzde 34,4 ünün tarımda çalıştığını vurguladı. Şemsi Bayraktar, 6 milyon 17 bin istihdamın 61 bininin işveren, 796 bininin ücretli ve yevmiyeli, 2 milyon 191 bininin kendi hesabına çalışan, 2 milyon 968 bininin ise ücretsiz aile işçisi konumunda bulunduğunu kaydetti. Tarımda üretici fiyatları artışı, geçen ayın ve TÜFE nin altında kaldı TZOB Genel Başkanı Bayraktar, 2015 Eylül ayında aylık yüzde 2,55 olan tarımda üretici fiyat artışının, Ekim ayında yüzde 0,85 e indiğini bildirdi. Ekim ayında gıda ve alkolsüz içeceklerde tüketici fiyatlarında yüzde 0,76, genel tüketici fiyatlarında yüzde 1,55 artış olduğunu hatırlatan Bayraktar, şunları kaydetti: Yıllık bazda gıda ve alkolsüz içeceklerde tüketici fiyatlarında yüzde 8,69, oniki aylık ortalamalara göre yüzde 11,69 olmuştu. Tarımda üretici fiyatlarındaki artış yıllık bazda yüzde 9,29, oniki aylık ortalamalara göre yüzde 10,57 düzeyinde gerçekleşti. Yıllık bazda tüketici fiyatlarına göre, tarımda üretici fiyatları 0,6 puan daha fazla artsa da dönemin tümünü değerlendirmekte çok daha iyi sonuçlar veren oniki aylık ortalamalara göre üretici fiyatları, tüketici fiyatlarının 1,12 puan altında kaldı.

8 9 Muz üretimi Havuçta hasat zamanı Ankara Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, muz üretiminin yeni bir rekora koştuğunu bildirerek, İki yıldır rekor kıran muz üretiminin, bu yıl da 269 bin 501 tonla yeni bir rekora ulaşacağı tahmin ediliyor dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, 1955 yılında 1070 ton olan muz üretiminin 1975 yılında 21 bin tona yükseldiğini, 1990 lı yıllarda 18 ile 36 bin ton arasında değişen üretimin, örtü altı üretimin yaygınlaşmasıyla, 2000 yılında 64 bin tona, 2003 yılında 100 bin tonu aşarak 110 bin tona ulaştığını belirtti. 2005 yılında 150 bin ton olan muz üretiminin, 2008 yılında 200 bin tonu aşarak 201 bin 115 tona yükseldiğini vurgulayan Bayraktar, 2009 yılında 204 bin 517 ton, 2010 yılında 210 bin 178 ton olan üretimin, 2011 yılında 206 bin 501 tona indiğini hatırlattı. 2012 yılında 207 bin 727 tona çıkan muz üretiminin, 2013 yılında 215 bin 472, 2014 yılında 251 bin 994 tonla rekor kırdığına dikkati çeken Bayraktar, muz üretiminin bu yıl da yüzde 6,9 artacağı ve 269 bin 501 tonla yeni bir rekora ulaşacağının tahmin edildiğini vurguladı. yeni bir rekora koşuyor Üretim ve tüketim hızla artırılmalı Üretimdeki rekorlara rağmen, muz üretiminin yurtiçi tüketimi hala karşılayamadığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: 1990 lı yıllarda kişi başına yıllık 2 kilogramın altında olan muz tüketimi, halen 5-5,5 kilogram dolaylarında seyrediyor. Tüketim arttı. Üretim tüketimin yüzde 55 ini ancak karşılıyor. 2012 de ithal edilen 225 bin 100 ton muza 110 milyon 391 bin, 2013 de 235 bin 188 ton muza 115 milyon 317 bin, 2014 de 207 bin 171 ton muza 102 milyon 537 bin dolar döviz ödendi. İthalata rağmen ülkemiz 11 bin 172 ton da muz ihraç etti. Muz değerli bir ürün Kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği, kolesterolü düşürdüğü, kemik gelişimini desteklediği söyleniyor. B1, B2, C, A ve E vitaminleri içeriyor. Potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengin olduğu biliniyor. Bu kadar faydası olan muzun üretimini ve tüketimini hızla artırılmak zorundayız. Avrupa ülkeleri Türkiye nin kişi başına 3-4 katı muz tüketiyor. Ülkemizin muz tüketimi de artacak. Her yıl 100 milyon doların üzerinde bir döviz yurtdışına ödenmemelidir. Üretimin yüzde 70 den fazlası örtü altından Türkiye de muz üretiminin örtü altı üretimin başlamasıyla hızla geliştiğini bildiren Bayraktar, 1999 yılında 15 bin 995 ton olan örtü altı muz üretimi, 2014 yılında 180 bin 88 tona yükseldi. 2014 yılında, ülkemizde üretilen muzun yüzde yüzde 71,5 i örtü altında yetiştirildi. Örtü altı üretime geçişle birlikte muzda verim ve üretim artışı sağlandı dedi. Konya da bile muz üretildi Ülkemizde muz yetiştiriciliğinin Akdeniz Bölgesi nin Mersin ve Antalya illerinin mikro-klima özelliği gösteren bazı ilçelerinde ekonomik olarak yapıldığını belirten Bayraktar, şunları kaydetti: Muz, Mersin ilinde yoğun olarak Anamur ve Bozyazı ilçelerinde genellikle örtü altında yetiştirilmektedir. Antalya da ise Gazipaşa da yetiştiricilik genellikle açıkta, Alanya da ise yetiştiricilik açık yanında örtü altında da gerçekleştirilmektedir. Son yıllarda yetiştiricilik alanlarında Mersin in Erdemli, Antalya nın Kumluca ve Finike ile İskenderun un Arsuz ilçesine kadar genişlemeler oldu. Konya nın Çumra ilçesinde serada az da olsa muz üretilmeye başlandı. Fakat ülkemizde muzun yüzde 99,8 ini Mersin ve Antalya üretiyor. Mersin, 2014 yılında 182 bin 803 ton, Antalya 66 bin 953 ton muz üretti. Üretimde Mersin in payı yüzde 72,5 yi bulurken, Antalya nın payı yüzde 26,6 ya yaklaşıyor. Bu iki ilimiz dışında, Hatay da 2 bin 208 ton, Adana 23 ton, Konya da 7 ton muz üretiliyor. Yapılması gerekenler Muzda üretimin tüketimi karşılamamasının başlıca sebebinin iklim olduğunu vurgulayan Bayraktar, yapılması gerekenlerle ilgili şu bilgileri verdi: Ülkemiz, açıkta muz üretimi için uygun iklim koşullarına sahip değil. Yine de ülkemizin muzda kendine yeter hale gelmesi için, sulama suyuyla ilgili altyapı sorunları çözülmelidir. Üreticilerin korunması amacıyla ithal edilen muza yüzde 145,8 gümrük vergisi önemlidir. Muzdaki en önemli destek olan gümrük vergisi devam etmeli ve vergi oranı düşürülmemelidir. Muz üretilen bölgelerde yaşanan sorunları tespit etme, sorunları çözme konusunda hazırlanacak projelerle üretim maliyetlerini azaltıcı, verim ve kaliteyi arttırıcı çalışmalar yapacak Muz Araştırma İstasyonu açılmalıdır. Sera yapımı teşvik edilmelidir Araştırma kuruluşları sebze seralarından daha yüksek olan ve farklı bir teknolojiyle kurulması, işletilmesi gereken muz seraları ve sera içi donanımlarla ilgili çalışmalar yapmalıdır. Yerli muzun en önemli sorunlarından biri de raf ömrünün kısalığıdır. Üretim, işleme, paketleme ve pazarlama sırasında karşılaşılan sorunlar nedeniyle yerli muzun meyve kabuğu çatlamakta, kararmakta ve rafta kısa sürede bozulmaktadır. İthal muza karşı bir dezavantaj olan bu durumun giderilebilmesi ve yerli muzun raf ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve uygulanmalıdır. Raf ömrünü uzatmak zorundayız. Sera malzeme ve ekipmanlarından demir, çimento, damlama hortumu, boya, cıvata, plastik örtü ve benzeri malzemelerdeki Katma Değer Vergisi (KDV) inşaat yerine tarım kaleminden alınmalı ve KDV oranı düşürülmelidir. Muzda pazarlamadaki sorunların çözümü konusunda, paketleme ve sarartma tesislerinin kayıt altına alınması ve standardizasyonu, paketlemede kullanılan ambalajların standartlara uygun hale getirilmesi, izlenebilirliğin sağlanması önem taşımaktadır. Yine pazarlama açısından muzda markalaşma önemlidir. Markalaşmaya gidilmelidir. Bayraktar: "2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2014 yılında 557 bin 977 tona indi. Bu sene üretimin yüzde 3,9 azalmayla 536 bin 246 tona ineceği tahmin ediliyor." Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, pazarlama sorunlarının havuçta üretimi düşürdüğünü bildirerek, 2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2014 yılında 557 bin 977 tona indi. Bu sene üretimin yüzde 3,9 azalmayla 536 bin 246 tona ineceği tahmin ediliyor dedi. Bayraktar, kışlık hasadı yapılan havuçla ilgili açıklamasında, beslenmede önemi büyük olan sebzede, tarımsal faaliyetin istihdam, katma değer ve ihracatta ulaştığı boyutla ekonomiye yeri doldurulamayacak bir katkı sağladığını belirtti. Günümüz yaşam koşullarında sağlıklı beslenmeye yönelik ürünlerin tüketiminin hız kazandığına dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: Yaş sebzeler yüksek oranda su, mineral, düşük oranda protein, karbonhidrat ve yağ içermeleri nedeniyle sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır. Ayrıca bünyelerinde antioksidanlar, bitkisel kimyasallar, diyet lifi gibi yararlı bileşenleri içermeleri nedeniyle de kronik hastalıklara karşı koruyucu özellik taşımakta, vücudumuzun zararlı maddelerden temizlenmesini sağlamaktadır. A vitamini bakımından çok zengin Beslenme ve insan sağlığı üzerinde tartışılmaz önemi bulunan sebzeler içinde havucun ayrı bir yeri bulunmaktadır. Havucun içerdiği besin maddelerine baktığımızda 100 gram yenilebilen taze havuçta, 42 kalori, 1,2 gram protein, 0,4 gram yağ, 9,2 gram karbonhidrat, 40 miligram kalsiyum, 36 miligram fosfor, 0,8 miligram demir, 12.000 IU A vitamini, 0,06 miligram B1, 0,06 miligram B2, 6 miligram C vitamini bulunmaktadır. Verilerden de görüldüğü üzere havuç, özellikle gözün görme fonksiyonu ve yapısı açısından temel maddelerden olan A vitamini bakımından çok zengin bir sebzedir. Lifli yapısı nedeniyle de sindirim sistemi için de oldukça faydalı bir üründür. Ülke potansiyeli en iyi şekilde değerlendirilmeli, tüketimi artırılmalıdır. 2000 yılında 235 bin ton olan havuç üretiminin, 2005 yılında 388 bin tona, 2010 yılında 533 bin 253 tona, 2011 yılında 602 bin 78 tona yükseldiğini belirten Bayraktar, 2012 yılında 714 bin 280 tona kadar çıkan havuç üretimi, 2013 yılında 569 bin 855 tona, 2014 yılında 557 bin 977 tona ineceği tahmin ediliyor. 2000 yılında 71 bin 300 dekar olan havuç ekim alanı 2012 yılında 141 bin 695 dekara çıktı. Bu rakam, 2013 yılında 108 bin 643, 2014 yılında 104 bin 404 dekara indi dedi. Havuç üretiminin yüzde 59,4 ünü Konya nın tek başına sağladığını vurgulayan Bayraktar, bu ilimizi yüzde 23,5 payla Ankara, yüzde 10,8 payla Hatay, yüzde 2 payla Denizli, yüzde 1,2 payla Burdur un izlediği bilgisini verdi. 2014 yılında, Konya nın 331 bin 593, Ankara nın 131 bin 400, Hatay ın 60 bin 483, Denizli nin 11 bin 350, Burdur un 6 bin 696 ton havuç ürettiğini belirten Bayraktar, bu illeri 2 bin 792 tonla Karaman, 1431 tonla İzmir, 1250 tonla Antalya, 1226 tonla Adıyaman, 1100 tonla Diyarbakır ın takip ettiğini vurguladı. Pazarlama, girdiler, maliyetin altında ürün satma sebzeciliğin de sorunları Başta pazarlama sorunları olmak üzere, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdilerden kaynaklanan üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi genel sorunların havuç tarımının da içinde bulunduğu sebzecilikte de görüldüğü bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti: Üreticilerimiz binbir emekle ürettikleri üründe yeterince söz sahibi değildir. Üreticilerimizin kendi ürettiği üründe söz sahibi olabilmesi, sahip oldukları hakları etkin bir şekilde kullanabilmesi ancak örgütlenmeyle mümkündür. Üreticilerimiz tam olarak örgütlenemediğinden herhangi bir pazarlık gücü de bulunmamaktadır. Bu yapıda üretici düşük fiyata ürün satarken tüketici de daha pahalıya ürün tüketmek durumunda kalmaktadır. Sorunun çözümüne yönelik olarak üreticilerin örgütlenmesi ve örgütlenme bilincinin oluşması eğitim ve yayım faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermekle mümkündür. Bunun yanı sıra, Tarımsal Üretici Birlikleri ne gerekli kaynak aktarılarak finansman bakımından güçlendirilmelidir. Birlikler bu şekilde fonksiyonel hale getirilerek bir müdahale kurumu gibi çalışmaları sağlanmalıdır. Maliyetler düşürülmeli, ilaçlama, depolama, ambalajlama, nakliye desteklenmeli Üreticilerimizin rekabet gücünün artırılması bakımından maliyetler düşürülmeli, gübre, mazot gibi üretim girdilerinin desteklenmesinin yanı sıra, ilaçlama, depolama, ambalajlama, nakliye gibi unsurlar da mutlak surette desteklenmeli, girdilerdeki KDV oranları indirilmelidir. Ülkemizde soğuk hava depoları yeterli değildir. Bunun sonucunda hasadın yoğun olduğu dönemde pazara talebin üzerinde ürün sunulmakta, bu da üretici fiyatlarında düşüşe neden olmaktadır. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı Kapsamında tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik yeni yatırım tesislerinin yapımı, mevcut faal olan veya olmayan tesislerin kapasite artırımı ve teknoloji yenilenmesine yönelik yatırımlar yüzde 50 hibe yoluyla desteklenmektedir. Verilen bu destekler olumlu olmakla birlikte depolama konusunda arzu edilen seviyeye gelinememiştir. Arzın daha uzun döneme yayılması bakımından depolama imkanlarının artırılması gerekmektedir. Bayraktar, açıklamasında, ülkemizin sahip olduğu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesinin, havuç üretiminin ülke ekonomisine ve üreticilerimize olan katkısının artırılmasının en büyük temennileri olduğunu da belirtti.