AMERİKA DA YAŞAYAN AHISKA TÜRKLERİNİN EVLENME ÂDETLERİ ÜZERİNE



Benzer belgeler
Yıl: 4, Sayı: 13, Ağustos 2017, s

Siirt'te Örf ve Adetler

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Armada Salon Kış Düğünleri Teklifi.

Ö.Ç BİLFEN OKULLARI GÜNLÜK EĞİTİM PROĞRAMI 6YAŞ 20.EKİM.PAZARTESİ-25.EKİM.CUMA

o ( ) (1 CİN ALİ'NİN HiKAYE KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Öğ. Rasim KAYGUSUZ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

Armada Teras Yaz Düğünleri Teklifi.

AZERBAYCAN DA DÜĞÜN GELENEKLERİ

UFUK ARSLAN ANADOLU LİSESİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

1992 SONRASI TÜRKİYE YE GÖÇEN AHISKA TÜRKLERİNİN GÖÇ, İSKÂN VE UYUM SORUNLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA, BURSA ÖRNEĞİ

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

TEST. 7. Dişer ne zaman fırçalanmalıdır? A. Yemeklerden sonra B. Okuldan gelince C. Evden çıkmadan önce

Süreç içinde yapılan tüm çalışmalarımızı oyun temelli planlıyor ve öğrenciyi merkeze alıyoruz.

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

14 Kasım AK Parti Çorum Milletvekili, TBMM İdare Amiri AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Türk Parlamenterler Bir. Bşk.

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

ANKET. Katılımcı ZORGVRAGER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

ŞARKİKARAAĞAÇ GELENEKSEL DÜĞÜNLERİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Düğün Hazırlık Listesi...

KLÜ DEN SAGLIK OKURYAZARLIGI EGITIM SEMINERI

Yaz aylarının gelmesi ile birlikte çocuklar için uzun bir tatil dönemi başlar. Bu tatili çocukları için verimli hale getirmeyi tüm anne-babalar ister.

verdikleri önemi göstermektedir. Düğünler bir çırpıda

E V L E N İ Y O R U M! D ü ğ ü n h a z ı r l ı k k i t a p ç ı ğ ı.

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

Salonumuza daha ilk adım attığınızda bir güzellik; insani bir sıcaklık ve mükemmel dekore edilmiş yeni mekanımız size Hoş Geldiniz der.

HABERLER AHISKA TÜRKLERİ AVRUPA GÜVENLİK VE İŞ BİRLİĞİ KONFERANSINDA. Bizim AHISKA

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

1- bireyin saptanan tuvalet yapma saatinden 10 dk. önce tuvalete gitmesi sağlanır.

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Bölüm 1 Sosyal Davranışlar, Nezaket, Görgü ve Protokol

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

2015 YILI SÜRELİ YAYIN LİSTESİ

Violet Otieno Catherine Groenewald Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 4

22 İL. Hane Ziyaretleri 2015 Raporu

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Adana Çimento 8. Açık Kapı Şenliği yapıldı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK

Eğitsel- Davranışsal Ölçme Ve Değerlendirme Ders Notu Prof. Dr. Tevhide Kargın

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam

Ağlat Beni Klip Senaryosu Harun KOLÇAK

MAHÇİÇEK TEN ENGELLİLERE MÜJDE

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

Bu durum, Kula için de söz konusu olup, ile defa sosyal sınıflaşmanın

Menüde sosluklar getirilmelidir. Yemekten sonra çay veya kahve servisi yemeğe dâhil olan içecektir.

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Kahraman Kit Misafirlikte

14 Kasım 2014 Cuma. 1. OTURUM Oturum Başkanı: Doç. Dr. Seyhan AKISKA. YÖK Denetleme Kurulu Başkanı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

14 Kasım 2014 Cuma. 2. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlyas DOĞAN. 3. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlhan YILDIZ

NEWSLETTER / SAYI 19 / ŞUBAT

OCAK AYI BÜLTENİ ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU 6 YAŞ ANASINIFI

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER HAKLARIMI ÖĞRENİYORUM TESTİ. - Anne, baba ve çocukların oluşturduğu ve toplum içindeki en küçük gruplara denir.

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Büyük Sürgün Kafkasya: Yeni Vatan Kazakistan

KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN PAKİSTAN TEFRİŞAT PROJELERİ İPEKYOLU ASYA LAHOR KUR AN KURSU YENİ BİNAMIZ

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Sn. M. Cüneyd DÜZYOL, Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Açılış Konuşması, 13 Mayıs 2015

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

KIRGIZİSTAN DA YAŞAYAN SÜRGÜN LAZLAR

ÇİÇEK GRUBU HAZİRAN AYI BÜLTENİ

Sözlü Bilgi Kaynakları

Vakfıkebir MYO 8. Mezunlarını Verdi.

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

PROTOKOL BİLGİSİ. Prof. Dr. Rıdvan DURAK Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksekokulu Pasinler/ERZURUM

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

Transkript:

DERLEMELER / COMPILATION PAPER AMERİKA DA YAŞAYAN AHISKA TÜRKLERİNİN EVLENME ÂDETLERİ ÜZERİNE On themarriagetraditions of the Ahıska (Meskhetian) Turks in the USA Yrd. Doç. Dr. Erol SAKALLI* Yrd. Doç. Dr. Derya ÖZCAN** ÖZ Tarih boyunca sadece Türk oldukları için büyük zulümlere maruz kalmış Ahıska Türkleri bugün dünyanın dokuz farklı ülkesinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Anavatana dönecekleri günü bekleyen Ahıska Türklerinin tüm güçlüklere karşı durabilmesi, farklı coğrafyalarda yaşamak zorunda olmalarına rağmen kendi benliklerine yani gelenek ve göreneklerine sahip çıkmaları sayesinde olmuştur. Bugün anavatanlarından binlerce kilometre uzakta yaşayan Ahıska Türkleri geleneklerini unutmayıp hala yaşatmaktadırlar. Bu çalışmada, Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Ahıska Türklerinin evlilik ve düğün âdetlerine değinilmiştir. Anahtar Kelimeler Ahıska Türkleri, ABD, Evlilik, Düğün, Gelenek ABSTRACT Meskhetian Turks, having exposed to cruelties just because they were Turks, continue to live in nine different countries today. Expecting the repatriation day, Meskhetian Turks have been able to resist all the hardships as they have maintained their identity through protecting their own customs and traditions. Today, though many of them live so far from their motherland, almost all Meskhetian Turks are faithful to their conventional way of life. In this paper, we have studied the marriage and wedding traditions of Meskhetian Turks living in the USA. Keywords Meskhetian Turks, the USA, Marriage, Wedding, Tradition Giriş Bugünkü Gürcistan sınırları içinde yer alan Ahıska bölgesi Türkiye nin kuzeydoğusunda, Ardahan sınırında oldukça eski bir Türk yurdudur (Zeyrek, 2001: 9). Abastuban, Adigön, Aspinza, Ahılkelek, Azgur ve Hırtız gibi önemli yerleşim birimleri ile iki yüzden fazla köyün merkezi olan Ahıska şehri, Türkiye sınırına 15 km mesafede bulunmaktadır. Posof çayının iki yakasında yer alan şehir, karayolu ile Tiflis, Batum ve Türkiye ye bağlanmaktadır (Taşdemir, 2005: 15). Bu bölgede yaşayan Türklere de Ahıska Türkleri denmektedir. Bazı kaynaklarda Mesket ya da Misket Türkleri olarak anılsalar da Ahıska Türkleri bu ismi tercih etmemektedirler. Ahıska Türklerini ifade etmek için bugün üç farklı terim kullanılmaktadır. Birincisi Gürcüce de Meski (Mesket) olarak kullanılan isim; ikincisi Ahıska Türkleri ve üçüncüsü Mesket Türkleri. Her bir terimin bu halkın etnik ve tarihi kökenleri ile ilgili ifade ettikleri farklı yönler vardır. Mesket terimi genellikle, Ahıska Türklerinin Osmanlı döneminde İslamiyet e geçen ve Türkçe öğrenen Gürcüler olduğu görüşünü savunanlar tarafından kullanılan terimdir. Mesket Türkleri terimi ise * Uşak Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, Uşak/ Türkiye, erol.sakalli@usak.edu.tr ** Uşak Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Uşak/Türkiye, derya.ozcan@usak.edu.tr http://www.millifolklor.com 233

1998 yılında Lahey de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin de katıldığı Ahıska Türkleri ile ilgili bir toplantıda, Gürcü delegasyonun itirazlarına rağmen benimsenmiştir (Aydıngün, 2006: 2). Ahıska Türklerinin tarihindeki en acı dönem 1944 yılı Kasım ayıdır. 1944 yılında, 14-18 Kasım tarihleri arasında Stalin in emriyle bir gecede sürgün edilen 90.000 Ahıska Türk ü, önceden belirlenen yerleştirme programına uygun bir şekilde, 13 Cumhuriyete ve 46 İl e aileleri bölünerek yerleştirilmiştir. Sevkiyatın sonbaharın, dondurucu soğuğunda ve haftalarca sürmesi sebebi ile açlıktan ve hastalıktan 15.000 den fazla Ahıska Türk ü ölmüştür. Ahıska ve Acara Türklerinin, Osmanlı Türklerinin son parçası olarak görülmesi ve Türkiye ile sınır bölgelerinde yaşamaları ölüm sürgününe gönderilmelerine gerekçe olmuştur. (Veyseloğlu, 1999: VI). Yük vagonlarına kalabalık bir şekilde doldurulan Ahıska Türklerinin bu bir aylık yolculukta yaşadıkları tam bir trajedidir. Vagonlarda yaşananlarla ilgili Oktiya Shakhbandarov, Ahıska da Türk olan kimsenin kalmadığını, tam otuz gün yük vagonları ile seyahat etmek zorunda kaldıklarını belirtmektedir. Neden götürdüklerinin sebebini hiç kimse bilmemekle birlikte vagonlarla denize dökülecekleri söylenerek tehdit edildiklerini, aynı vagonda akrabalarından açlık, soğuk gibi nedenlerle ölenlerin olduğunu, tren bir istasyonda yakıt almak için durduğunda ölülerin kara gömülüp bırakıldığını dile getirmektedir. (Shakhbandarov, Oktiya 05.09.2012, Dayton /ABD). Vagon yolculuğunda çekilen çile, planlanan yerlere varınca da maalesef sona ermemiştir. Yeni bir ülkeye alışmak, burada yeni bir yaşam kurmak kolay olmamıştır. Ne var ki tüm bunların bir şekilde üstesinden gelen Ahıska Türklerinden Özbekistan ın Fergana bölgesinde yaşayanlar için sürgünden 45 yıl sonra yeni bir göç zorunluluğu ortaya çıkmıştır. 1989 da yaşanan olaylar sonucunda pek çok Ahıska Türk ü Özbekistan ı terk ederek Azerbaycan a ve Rusya ya göç etmişlerdir. Rusya nın Krasnodar Krai bölgesine yerleşenler, yine rahat bir nefes alamamışlar; burada yerel yöneticilerin ayrımcılığına maruz kalmışlar ve çeşitli zorluklar yaşamışlardır. Burada yaşayan Ahıska Türkleri için yeni bir umut Amerika Birleşik Devletleri nin Krasnodar da yaşayan Ahıska Türklerinden göçmen kabul edeceğini duyurması olmuştur. Bugünkü nüfusları 350.000 ila 400.000 arasında olan Ahıska Türkleri dünyanın dokuz ülkesinde yaşamaktadırlar. Bu ülkeler, Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya Federasyonu, Ukrayna, Özbekistan ve Amerika Birleşik Devletleri dir. 2006 yılının ortalarından itibaren Krasnodar dan gelen Ahıska Türkleri ABD de yerleşmeye başlamışlar, Haziran 2006 itibarıyla 9000 Ahıska Türkü bu ülkeye yerleşmiştir (Aydıngün, 2006: 13-14). İlk zamanlarda farklı eyaletlere yerleştirilen Ahıska Türkleri, zaman geçtikçe birbirleri ile olan bağlarını zayıflatmak yerine daha da güçlendirmişler ve Ohio eyaleti, Dayton şehrine taşınmaya başlamışlardır. Dayton yerel yöneticilerinin de Ahıska Türklerini sıcak bir şekilde karşılamaları buradaki Ahıska Türk ü sayısını artırmıştır. Bugün, Dayton da büyük bir derneğe sahip olan Ahıska Türkleri burada yeni hayatlarına alışmış bir biçimde yaşamlarını sürdürmektedirler. Bugün Orta Asya nın, Kafkasya nın ve Rusya nın değişik bölgelerine yerleşmiş olan Ahıska Türklerinin milli ruhunu, birliğini koruyan ve onları vatanla- 234 http://www.millifolklor.com

rına bağlayan en önemli unsurlardan biri de folklor olmuştur (Hacılı vd., 2001: VII). Ahıska Türkleri her ne kadar anavatanlarından sürülmüş olsalar da gelenek, görenek ve âdetlerine bağlılıkları, sıkı aile ve akraba ilişkileri onların kültürlerini kaybetmeden, asimile olmadan yaşamalarını sağlamıştır. Bugün dünyanın çok farklı yerlerinde, farklı kültürler içinde yaşıyor olmalarına rağmen Ahıska Türkleri-çok küçük değişiklikler dışında- geleneklerini halen sürdürmektedirler. Çalışmanın amacı Amerika Birleşik Devletleri, Ohio eyaleti, Dayton şehrinde yaşayan Ahıska Türkleri ile yapılan görüşmeler ve gözlemlenen bir düğün törenine dayanılarak Ahıska Türklerinin Amerika Birleşik Devletleri nde sürdürmeye çalıştıkları evlenme âdetleri hakkında bir değerlendirme yapmaktır. İnsan yaşamında başlıca üç geçiş dönemi olduğu bilinmektedir. Doğum, evlenme ve ölüm şeklinde sıralanan bu üç önemli adımın hem alt bölümlerinde hem de etraflarında birçok inanç, âdet ve törenler bir araya gelerek bu geçişleri ait oldukları kültürün beklentilerine uygun bir biçimde yönetmekte ve yaşatmaktadır. Bu sayede geçiş dönemlerinde karşılaşılan uygulama ve işlemler bir bölgenin geleneksel kültürünün ana bölümlerinden birini oluşturur. İnsanlığın geçiş dönemleriyle ilgili düşünce, tutum, davranış ve işlemleri belli bir halkın kültüründen gelen bazı yerel farklılıklar dışında ana çizgileriyle evrensel bir nitelik taşımaktadır (Örnek, 2000: 131). Her kültürde doğum, evlenme ve ölüm ile ilgili olarak yapılan, bu töreni diğerlerinden ayıran, kutsal kabul edilmesini sağlayan özel birtakım uygulama ve işlemler vardır. Ahıska Türklerinin gelenek ve görenekleri Türk dünyasının diğer coğrafyalarındaki Türklerle benzerlikler göstermektedir. İrade Yüzbey in Ahıska Türkleri ve Kültürleri adlı çalışmasında Ahıska Türklerinin yeme-içme kültüründen ad verme geleneklerine, giyim kuşamdan ölümle ve doğumla ilgili pek çok âdetlere genel anlamda yer verilmiştir (Yüzbey, 2008). Elbette burada dikkat edilmesi gereken bir nokta da Ahıska Türklerinin yaşadıkları olayların, yaşadıkları ülkelerin ve bu ülkelerin dillerinin, yaşam tarzlarının, gelenek ve göreneklerinin Ahıska Türklerinin kültürlerini etkilediğidir. Dünür Gitme Amerika da yaşamlarını sürdüren Ahıska Trüklerinin evlenme âdetlerinde genellikle evlenecek gençlerin görücü usulü şeklinde tanıştırıldıkları görülmektedir. Aile veya akrabalar evlenecek gençler için uygun olduğunu düşündükleri adayla çocuklarını buluşturup tanıştırırlar. Eğer gençler birbirlerini tanıyıp evlenmeye razı olurlarsa evlilik için ilk adım atılır. Gençler evlilik konusunda razı olmazlarsa aileler bu konuda çocuklarına hiçbir şekilde baskı yapmamaktadır. Aileler öncelikle çocukların rızasını almaya çalışırlar, zorlama olmaz. Eğer rıza gösterilmezse aileler aradaki dostluğun bitmemesi için birbirlerine anlayış gösterirler (Vakhbieva, Gülnara 14.09.2012, Dayton/ABD). Ancak çocukların başka milletten veya başka dinden biriyle evlilik yapması hoş karşılanmamakta ve bu tür evliliklere genellikle izin verilmemektedir. Kızlar 15-16 yaş civarında nişanlanmaktadır. Erkekler için de evlilik yaşı erkendir. Ancak nişanlanıp evlendikten sonra da eğitimlerine devam etmektedirler. Ahıska Türklerinde, kız istemeye gitmenin adı elçi gitmek tir. Elçi gitmek için uygun zaman Cuma akşamıdır. Rusya veya Özbekistan da yaşanırken elçili- http://www.millifolklor.com 235

ğe Cuma akşamı gidildiği, kız tarafının ilk ziyarette kızı vermediği, birkaç kez elçiliğe gidildiği belirtilmektedir. Elçiliğin ilk gününde kız ve erkek birbirini beğenirlerse yeniden elçiliğe gidilir; kız tarafı kaç kere isterse erkek tarafı o kadar gitmek zorundadır. Ancak Amerika daki yaşam koşulları ve işlerin yoğunluğundan dolayı artık elçi gitmek çoğunlukla pazar günleri yapılmaktadır. Âdetlere göre üç dört defa olan kız isteme ziyaretleri için, bugün artık kız evine bir defa gitmek de yeterli görülmüş, elçiliğin ilk gününde kız verilir olmuştur (Vakhbieva, Gülnara 14.09.2012, Dayton/ABD). Söz - Nişan(Küçük ve Büyük Şerbet) Elçiliğe gidilip kız verilince söz kesilmiş olur ve şerbet ikram edilir. Yüzüklerin takıldığı bu törende, damadın ailesi gelin adayına yüzüğün yanında bir takım hediyeler - özellikle giysi- götürür. Yüzük takılır ve şerbet içilir. Buna küçük şerbet denir. Küçük şerbet, söz kesme demektir. Şerbet, karanfilin kaynatılıp içine şeker eklenmesiyle yapılır. Diğer taraftan, küçük şerbete davet edilen tüm misafirler hediyelerini verirler. Damadın ailesinin gelin için aldığı hediyeler tek tek sergilenir. Daha sonra da akrabaların ve konukların getirdiği hediyeler ve kim tarafından getirildikleri söylenerek geline verilir. Bu esnada yemekler yenir ve şerbet dağıtılır. Her bir şerbet küçük bardaklarla verilir ve erkek tarafı şerbetlerini içtikten sonra bu küçük bardakların içine para koyar. Kıza söz kesilmesinden, verilmesinden sonra da büyük şerbet denilen nişan töreni yapılır. Nişanlanan gençler şerbetli olurlar (Vakhbieva, Gülnara 14.09.2012, Dayton/ABD). Hediyeleşme ve Nişan Değiştirme Ahıska Türklerinde gelinin ve damadın çeyizleri ve onlara sunulacak hediyeler anavatanlarında sandık içinde götürüldüğü halde Amerika da bu âdet yerini çemadan a yani bavul a bırakmıştır. Erkek tarafı, kız tarafı için bavul hazırlar. Bu bavulun içine damadın yakın akrabalarının aldığı tüm hediyeler konarak kız tarafına götürülür. Kız tarafı da aynı şekilde bavul hazırlayarak erkek tarafını bekler. Bavul hazırlama geleneğine urba, geline alınan hediyelerin gelinin evine götürülmesine urba götürmek denir. Götürülen hediye ve altınların kimden geldiği söylenerek bavullar takdim edilir (Saliamova, Balkiya 14.09.2012, Dayton/ABD). Kız tarafı ile erkek tarafının karşılıklı olarak birbirlerine bavul içinde hediye sunmalarına ve karşılıklı olarak hediyeleri değişmelerine hediyeleşme adı verilir. Hediyeleşme kız evinde olur ve hediyeler bavullarda getirilir. Amca, teyze gibi yakın akrabalar başta olmak üzere yaklaşık 15-20 bavul hediye hazırlanır. Bu bavulların içinde çikolata, tatlı türü yiyeceklerin yanı sıra giysi, çorap, patik, ayakkabı, başörtüsü gibi yeni evlenecek çiftin ihtiyaç duyacağı her şeyden çift çift konur. Düğünlerde para veya altın takma geleneği olmadığından bavulun içinde hediye olarak altın bulunabilir ama gelin veya damada tören ile takılmaz, hediye olarak bavulun içine konulmaktadır. Erkek tarafı gelin için hazırlanan bavullarla birlikte yakınlarını alıp kız evine gider. Burada kız tarafı da bavulları ile hazır bekler. Her iki taraf da hazırladıkları bavulları açıp hediyeleri birbirine gösterir. Birinci derece akrabalar daha iyi hediyeler hazırlarken diğer akrabalar imkânlarına göre hediye getirir. Karşılıklı olarak hediyelerin birbirine verilmesi ve gösterilmesine nişan değiştirmek denir ve nişan değiştirmede götürülen hediyeler arasında en çok giysinin eskiden yani Rusya da iken kumaş-yer aldığı belirtilmektedir (Vakhbieva, Gülnara 14.09.2012, Day- 236 http://www.millifolklor.com

ton/abd). Nişan değiştirme yapılırken her bavul açıldığında gelin temenni alır yani teşekkür eder. Temenni almak saygı belirten bir davranıştır. Gelin ayakta durur, elleri bel hizasında, önde birleşik, el yumruk şeklinde, avuç içi içe dönük, yumruklar birbirine değer gibi durur. Önce sağ elini bel hizasından sağ omuz hizasına kadar avucu içe dönük olarak kaldırır, sonra da sol el için aynı şeyi yapar. Bu el hareketlerini yaparken dizlerini bükerek eğilip kalkar. Buna temenni almak denir ve temenni üç kere yapılır. Bu temenni ne kadar yavaş yapılırsa o kadar makbuldür. Şerbetli kız, hareketleri çok yavaş ve güzel yapmalıdır. Üç kere temenni yapmak bir dakika kadar sürmektedir. Temenni dışında mani söylemek gibi başka bir uygulama yapılmamaktadır. Ancak gelinin çocuğu olsun diye yatağına çocuk yatırmak âdetleri vardır. Bavulla hediye götürme âdeti içinde yalnızca gelin ve damada yönelik değildir; aileler birbirine de hediye götürmektedir. Oğlan tarafı kız tarafına; kız tarafı da oğlan tarafına amca, hala, dayı, teyze, yenge kim varsa hepsi aldıkları hediyeleri koyup götürürler. Bu hediyeleşme düğün sonrası da uzun süre devam etmektedir, yani dünürler ile her gidiş gelişte hediyeler götürülür (Saliamova,Balkiya14.09.2012, Dayton/ABD). Kına Gecesi ve Düğün Ahıska Türklerinin düğünlerinde düğünden önce geline kına yakılır. Kına gecesi kız evinde ya da bir salonda yapılır. Anadolu da görüldüğü gibi bindallı giyme, gelinin avucuna altın koyma gibi uygulamalar yoktur. Amerika da geleneksel giysi veya kına ile ilgili eşyalar bulunamadığından bunların yapılamadığı; eğer imkân varsa Türkiye den getirilen elbiselerin giydirildiği belirtilmektedir. Gelinin eline kına yakılır; elluk/ ellik denilen kına eldiveni giydirilir. Gelin ve annesi ağlatılır. Düğünden önce genellikle kız evinde imam nikâhı kıyılmaktadır. İmam nikâhı ile düğünün arası uzun olmaz. İmam nikâhı sonrası gelin ve damat kaynata ve kaynananın elini öper (Vakhbieva, Gülnara 14.09.2012, Dayton/ABD). Düğün genelde salonlarda yapılır; ancak Amerika da genelde iki üç katlı büyük evlerde yaşandığından evde veya evin bahçesinde yapılabilir. Mülakatın gerçekleştiği düğün, bir düğün salonunda yapılmıştır. Düğünde kadınlar ve erkekler ayrı oturur. Düğün başladığında gelin getirilirken sahnenin ortasına bir halı yayılır ve bir sandalye konur. Gelin içeri belinde kırmızı kuşağı bağlı ve başına kırmızı örtü örtülü olarak getirilir. Damat ve damadın sağdıcı önde, gelin arkada kapıdan girerler; yanındaki kadınlar gelinin koluna girer ve onu içeri getirirler. Gelin çiçeği damadın elindedir; çiçek geline daha sonra verilir. Gelin girerken yakınları onu oynayarak karşılarlar. Oyunların tümü Kafkas ezgilerinin hâkim olduğu oyunlardır. Gelin içeri girerken üç kere temenni almalıdır. Çalgıcılara üç kere, konuklara üç kere temenni alır. Temenni alan gelin yavaş yürüyerek sandalyenin önüne gelir ama oturmaz. Tekrar temenni alır. Gelinin beline yassı bir ekmek bağlanır. İki veya üç adet ekmek gelinin beline sarılır etrafı kırmızı bir kuşakla sarılır; gelin etli olsun, bereketli olsun diye bu uygulamanın yapıldığı belirtilmektedir (Saliamova, Balkiya 14.09.2012, Dayton/ ABD). Gelin oturtulunca ayrıca başından buğday, pirinç gibi bakliyatlar serpilir. Bunun da bereket için yapıldığı belirtilmektedir. Gelin sandalyeye oturtulur. Salonun bir ucunda damat elinde gelinin çiçeği ve yanında da iki sağdıcı ile beklemektedir. Gelinin başına beyaz bir mendil / tülbent konulur. Sağdıçlardan biri damadın yanından iki elinde birer bıçak ile oynaya oynaya gelinin önüne gelir. Oturmakta olan gelinin başındaki beyaz http://www.millifolklor.com 237

mendili almaya çalışır, etrafında döner; üç kere mendili oynatır yerinden ama almaz. Oynayarak damadın yanına geri döner. Üç kere gelip giden sağdıç üçüncü de mendili elindeki bıçaklarla tutup kaldırır. Ardından gelinin başındaki kırmızı örtü yine bıçaklarla tutarak kaldırır. Böylece gelinin yüzü açılmış olur. Gelinin yanındaki kadınlar gelinin belindeki ekmekleri de çıkarırlar ve gelin adına sağdıçlar için hazırlanan hediyeleri verirler. Sıra damada geldiğinde damat elinde gelin çiçeği ile gelinin yanına gelir. Yüz görümlüğü yerine para verir; gelin çiçeğini verip gelinin duvağını açar. Gelin masasına gelin, damat, gelinin nedimesi ve bir sağdıç birlikte geçerler ama oturmazlar. Oturmak için gelinin kaynanasının gelip ona izin vermesi beklenir. Bundan sonra önce damadın sonra gelinin aileleri ve sırayla akrabalar, salondaki misafirler ve isteyen herkes gelinle damadı tebrik eden kısa bir konuşma yaparak salonun bir ucundan gelin masasına kadar oynayarak giderler ve onları tebrik edip yerlerine geçerler. İlk tebrik damadın ailesinden olur, kayınvalide gelip geline oturması için izin verir. Yoksa gelinle damat saygıdan yerlerin oturmazlar. Ancak derlemenin kaydedildiği düğünde gelin ve damat tüm tebrikler bitene kadar, yaklaşık bir saatten fazla bir süre ayakta kalıp tebrikleri o şekilde almışlardır. Düğün öncesinde urba götürüldüğü için yani hediye verme faslı olup bittiği için düğünde yeniden hediye verme, altın takma veya para takma yapılmamaktadır. Düğünler yemekli olmaktadır. Yemekler genelde imece usulü damat tarafının yakınlarının yardımlaşması ile yapılmaktadır (İsmailova, Gülsara 14.09.2012, Dayton/ ABD). Amerika da yaşayan Ahıska Türkleri için düğün ve düğün yemeklerinin hazırlanması son derece önemlidir. Yemeklerin hazırlanması için düğünden birkaç gün önce kadınlar bir araya gelip yemekleri hazırlar. Ahıska Türklerinin düğün için hazırladıkları yemekler arasında pilav, kebap, mercimek, kaynatma çorbası, katmer, samsa, napalyon, hınkal, sarma veya dolma özellikle yer almaktadır. Yemeklerin farklı çeşitlerde ve bol olması gerekir. Pilav; havuç, bezelye, et gibi malzemelerin de konulduğu pirinç pilavıdır. Kaynatma çorbası; ineğin kaburgasından yapılan haşlama türü bir yemektir. Katmer; yağlı, mayalı hamurdan yapılan bir yiyecektir. Samsa; katmere benzeyen bir hamur işidir. Napalyon; pasta gibi bir tatlıdır. Hınkal; bir tür mantıdır (İsmailova, Gülsara 14.09.2012, Dayton/ABD). Düğün Sonrası Düğünün ertesi sabahı teze gelin denilen yeni gelin in hınkal açması beklenir. Yeni evlenen çift erkek evine yerleştiği için gelin sabah oradaki misafirler için hınkal açar. Düğün sonrası gelinin onu görmeye gelenlere hediye vermesi âdeti vardır. Düğünün ertesi günü gelinin eline bir mendil ve patik verilir. Birinci ve ikinci gün çocuklara ve gelin görmeye gelenlere çeyizinde bulunan mendil ve patiklerden hediye olarak verir (İsmailova, Gülsara 14.09.2012, Dayton/ABD). Düğün sonrası ayak dönümü veya el öpme denilen âdet uygulanır. Düğünden sonra kızın anne ve babası gelen tüm hediyeleri alıp erkek evine giderler. Gelinin annesi akrabalarına ayak dönümüne gideceğini haber verir. Hediyeler hazırlanır; ayak dönümüne kızın annesi babası gelene kadar, gelin anne babasını görmeye gidemez. Gelin annesi gelip onun ayağını açana kadar bir ayağını altına alarak, tek ayağının üzerinde oturur. Gelinin annesi gelip hediyeler vererek kızın ayağını açar. Eski yıllarda özellikle Rusya da bazı fakir ailelerin kızlarına hediye götüremedikleri için ayak açmaya gidemedikleri ve bu 238 http://www.millifolklor.com

yüzden aylarca gelin ile ailesinin görüşemedikleri de belirtilmiştir (Saliamova, Balkiya 12.09.2012, Dayton/ABD). Düğün esnasında veya düğünden sonra ayak açmaya gidildiğinde gelin ve damat için söylenen tebriklerden biri şu şekilde kaydedilmiştir: Baş eğip durursunuz bugünün çifti Hayat böyle başlamıyor bunu iyi bilin Bükülmüştür dizlerim ayakaltına Çünkü siz biliniz insan adına Hürmet ve izzet hem de muhabbet Yerden yok gökten bulunur elbet Bu hayat yolunuzu uzun dilerim Dikensiz taşsız düz yol dilerim Zulüm yok zulmet yok nurluk ışıklık Yolunuzu hemişe gündüz dilerim Acı yok ah yok ne de bir gam Şan, şöhret tatlı şadlık dilerim Dilerim sizlere dünya iyiliğin İki kız iki oğlan evlat dilerim Hayatınız gitsin zevk ü sefada Gül verip elinize ikbal dilerim (Saliamova, Balkiya 12.09.2012, Dayton/ ABD). Düğün sonrası gelin, gezmeğe giderken kendine hediye edilen giysileri giyer. Gelinin başına örtü takılır. Bu örtü içinde alnının üstünde minik bir fes bulunur. Gelinin yüzünü açıkta bırakan ancak saçlarını boynunu örten bir iç örtü vardır. Buna neçek adı verilir. Bunun üstüne de mevlit örtüsünü andıran normal bir örtü takılır. Bu örtü onun teze gelin olduğunun belirtisi şeklindedir. Gelin bu örtüyü takmayı bıraktıktan sonra da başına hep bir örtü takmaktadır. Bu örtüye başörtüsü, kasırga, tav şal veya yaylık gibi adlar verilir. Yaklaşık iki parmak enindeki bu bant evli olan her kadın tarafından takılmaktadır ki yaş ilerledikçe bu bant kalınlaşıp standart bir başörtüsüne dönüşmektedir. Herkes giysisine veya kendi tercihine göre bir renk tercih eder. Bu örtü; o kadının evli olduğunu, başının bağlı olduğunu ifade etmek için kullanılmaktadır. Böylece oğullarına kız bakan anneler, başı bağlı olmayan kızlar arasından gelin adaylarını seçerler. Evlenen erkek çocuklardan birisi daimi olarak baba evinde kalır. Bu genelde en küçük oğul olmakla birlikte damadın ailesinin hangi gelinle daha iyi anlaştığı, hangisinin daha saygılı olduğu göz önünde bulundurularak ve şartlar gözden geçirilerek karar verilir. Ancak her yeni gelin mutlaka damadın ailesinin yanına gelin gider. Evliliğin ilk yıllarında damadın ailesiyle oturulur. Evliliğin temellerinin oturması, ev yaşantısının öğrenilmesi, çocuk olunca çocuğun bakılması gibi konularda ilk yıllarda birlikte yaşamanın oldukça önemli olduğuna inanılmaktadır. Genelde diğer erkek kardeş evlenene kadar bir önceki gelin, damadın ailesiyle oturur. Yeni gelin geleceği vakit onları ayrı eve çıkar ve yeni gelen gelin eve yerleşir. Bu sistemle yeni gelen gelin de aynı şekilde evlilik yaşamı, ev idaresi gibi konularda eğitilmiş olacaktır. Düğün sonrası âdetlerden bir diğeri ise gelinin zorunlu olmadıkça konuşmaması ve konuşması gerekirse de çok kısık sesle ve yavaş konuşmasıdır (Shalelpandarova, Susana 14.09.2012, Dayton/ ABD). Gelinin konuşmaması veya bu şekilde kısık sesle konuşması çevresine olan saygısını belirtmek içindir. Gelinin normal konuşması için kayınvalidesinin geline Söyle deyip icazet vermesi gerekmektedir. Ancak birçok gelin izin verildiği halde konuşmamaktadır. Gelin, kayınvalidesi ve kocasının ailesi ile konuşmaya ne kadar geç başlarsa o kadar saygılı olduğu kabul edilir (Shakhmandorova, Zöhre 14.09.2012, Dayton/ABD); bu nedenle de aylarca konuşmaz ve konuştuğunda da sesi neredeyse hiç duyulmaz. Gelinin aylar sonra kayınvalidesiyle normal tonda konuşmaya başlasa bile http://www.millifolklor.com 239

özellikle kocasının ailesinden erkeklerle uzun yıllar konuşmadığı; hatta kayınpederi ile yirmi yıl konuşmayan gelin olduğu belirtilmektedir (Saliamova, Balkiya 12.09.2012, Dayton /ABD). Sonuç Göç veya sürgün; hangi sebepten kaynaklanırsa kaynaklansın bir topluluğun yaşadığı topraklardan, vatanından uzaklaşmak zorunda kalması o topluluk üzerinde derin izler bırakmaktadır. Toplulukların sürgün edilmesi veya kitlesel olarak göçe zorlanması sadece fiziksel olarak mekân değişikliği şeklinde algılanmamalıdır. Bu mekân değişikliği önce yaşanan coğrafyanın değişmesi belki anavatanın terk edilmesi şeklinde ortaya çıkarken buna bağlı birçok kültürel değişikliği de beraberinde getirir. Bir kültürel alt yapının oluşmasında, bir gelenekler silsilesinin birbirini etkileyerek ortaya çıkmasında coğrafya koşullarının etkisi açıktır. Bir toprağı da vatan haline getiren o coğrafyadaki insanların birbirleriyle kurdukları ilişkilerdir. Sürgün veya göç gibi kitlesel hareketlerin, insanlar üzerinde psikolojik ve sosyolojik açıdan etkileri tartışmasız çok büyük olacaktır. Yeni bir coğrafyada yaşamaya başlayan insanlar o bölgeye alışıp bir gelenek oluşturmak ya da mevcut olanı korumak ve yaşatmak adına genel bir çaba gösterirler. Milli kimliğin korunması için geleneklere daha sıkı sarıldıkları da gözlenmektedir. İşte bu noktada önce sürgün edilen sonra da göçmen olarak Amerika ya giden Ahıska Türkleri için kimliklerini korumanın tek yolunun geleneklerini yaşatmaya devam etmek olduğunu söylemek sanırız yanlış olmayacaktır. Köklü bir kültürün ortaya koyduğu gelenek ve göreneklere sahip olan Türklerin asimile edilme çabalarına en çok maruz kalanlarından biri olan Ahıska Türkleri, bir yandan vatansız kalmaktan yakınırken bir yandan da Amerika da yeni başlayan yaşamlarına, sahip oldukları âdet ve geleneklere sımsıkı sarılarak devam etmektedirler. Araştırma konusu olan evlenme âdetlerinin mevcut yaşam koşulları içinde belli imkân ve imkânsızlıklar nedeniyle güncellenerek devam ettiği görülmektedir. Evlilik öncesi, evlilik töreni esnası ve sonrasındaki uygulamaları mümkün olduğunca Ahıska da yapıldığı şekliyle korumaya gayret eden Ahıska Türklerinin bu gelenekleri korumadaki kararlılıkları da dile getirilebilecek diğer bir sonuçtur. KAYNAKLAR Aydıngün, Ayşegül vd. Meskhetian Turks An Introduction to their History, Culture and Resettlement Experiences. Washington DC: Center for Applied Linguistics, 2006. Hacılı, Asıf ve Aydın Poladoğlu. Ahıska Türk Folkloru. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 2001. Örnek, Sedat Veyis. Türk Halkbilimi. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 2000. Taşdemir, Tekin. Türkiye nin Kafkasya Politikasında Ahıska ve Sürgün Halk Ahıskalılar. İstanbul: IQ Kültür Sanat Yayıncılık, 2005. Veyseloğlu, Ali Paşa. Ahıska Türkleri nin Dramı. Ankara: Ocak Yayınları, 1999. Yüzbey, İrade, Ahıskalı Türkler ve Kültürleri, International Periodical Forthe Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 3/7 Fall 2008. Zeyrek, Yunus. Ahıska Bölgesi ve Ahıska Türkleri. Ankara: Pozitif Matbaacılık, 2001. KAYNAK KİŞİLER K.K.1: Gülnara Vakhbieva, 14.05.1961 Semerkand Özbekistan doğumlu. K.K.2: Balkia Saliamova, 04.09.1958, Sirderya Özbekistan doğumlu. K.K.3: Susana Shalelpandarova, 16.03.1994 Rustov Rusya doğumlu. K.K.4: Zöhre Shakhmandorova, 17.03.1991 Azerbaycan doğumlu. K.K.5: Gülsara İsmailova, 11.04.1961 Semerkand Özbekistan doğumlu. K.K.6: Oktiya Shakhbandarov 1930 Gürcistan doğumlu. 240 http://www.millifolklor.com