BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

Ak Parti 14.Dönem Siyaset Akademisi Ödül Töreni Yapıldı

Cemil Meriç Yılı Muhteşem Bir T örenle Tamamlandı

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ KONSEYİ FAALİYET RAPORU

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber


Kulüp sayesinde tanınan, bilinen bir insan oldum - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

Proje: COMPASS LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler

OKUL/KURUM ÇALIŞMA PLANI

final in başarı geleneği final temel liseleri ile sürüyor...

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3


Sıra No Öğrencinin Adı ve Soyadı 1. Hafta 2. Hafta 3. Hafta 4. Hafta 5. Hafta 6. Hafta 7. Hafta 8. Hafta 9. Hafta Hafta Hafta Hafta

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Bölge Uzmanı Nihai Form

Kadınlar ikinci bir şansı hak ediyor!

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

EMİN GEÇİN PROJELERİ ANLATTI

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız


Niğde Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencisi Esra Yardım Öğrenciler iletişimi sevmiyorlarsa sadece yerinde sayarlar

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

Haftalı NİSAN Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun!

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Erbaa lı Genç Şair Muhammed Dikal Lisede edebiyatı gerçekten seven öğretmenlerim bana da Edebiyatı sevdirdiler

YÖNETİM KURULU ASİL ÜYELER

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

T.C. MALATYA VALİLİĞİ İl Milli Eğitim Müdürlüğü

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.


Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

GÜRCİSTANDA NEDEN OKUMALISINIZ?

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

YUNUS ÖZYÖN ADEM KAPLAN AHMET BULUT BİLAL MUTLU NAZİM AKKOYUN ROJDA DOĞRU AHMET AKSU

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ YERLEŞKESİ OKULLARI EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 9. VELİ BÜLTENİ

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Çocuk ve Gençlik Romanları Yazarı Tokatlı Hemşerimiz İbrahim Ünsal Uçar İyi yazar olmak isteyen bir gencin 100 roman okuyup bir roman yazması lazım

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

SÜLEYMAN TEZELCİ Çıkış NEZAHAT ALA RUKYETE AKYOL ZEYNEP YAŞAR RUMET KAN CEYLAN KORKUTAN

Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

SAĞLIK KÜLTÜR ve SPOR DAİRE BAŞKANLIĞININ 2012 YILI SOSYAL FAALİYETLERİNDEN GÖRÜNTÜLER

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Genç Fikirler Kulübü Akademik Yılı Bülteni. Genç Fikirler Kulübü

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Üç nesil Anneler Günü

PROF. DR. CENGİZ ALYILMAZ

Türkiye-Yunanistan İş Forumu. İzmir, 8 Mart Ömer Cihad Vardan DEİK Başkanı

ÜNİVERSİTEMİZ ÖĞRENCİLERİNE ÜST DÜZEY OLANAKLAR SAĞLIYOR

ÖĞRENCİLERİMİZ SİVİL SAVUNMA TATBİKATI İZLEDİLER

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Türkiye nin 81 ilinden gelen 100 muhtar, çözüm sürecine destek için Mardin de toplandı. Muhtarlar, barışa destek için beyaz güvercin uçurdu.

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

TÜRK EDEBİYATINDA 26 DURAK 254 ŞAİR VE YAZAR

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

EĞİTİM SAATİ PROGRAMINA KONUK OLDUK

Bölge Uzmanı Nihai Form

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

ALTINDAĞ İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

EĞİTİM FAKÜLTESİ İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ

Başkent Üniversitesi nde Mezuniyet Coşkusu

2018. HEMŞİRELİK HAFTASI ETKİNLİKLERİ

FATİH MH. KORDONBOYU CD. NO:7 BÜYÜKÇEKMECE / İSTANBUL. Telefon: 0 (212) Faks: 0 (212) E-posta:

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

6. UYGULAMA ALANI Kaklık Şehit Eyüp Altun İlkokulu ve Kayıt Alanı 7. PROJE SÜRESİ 2015 Aralık ayında başlar, her eğitim-öğretim yılı yenilenir.

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

AK PARTİ YURT DIŞINDAKİ

Transkript:

BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI

İdeallerimizdeki Yarınlar 110 İdeal 11 Gerçek Hayat Editör, Dr. Samih Teymur

Eserin Özgün Adı: İdeallerimizdeki Yarınlar Web sitesi: www.yarinlarimiz.org Editör: Samih TEYMUR Basım Yeri: Kaya Grafik Kapak Tasarım: Kaya Grafik Yayınevi ve İsteme adresi: Uğur Eğitim Pazarlama ve Yayıncılık A.Ş. İncirli Cad. No: 99 Bakırköy / İstanbul Tel: 0212 660 58 41 Faks: 0212 660 58 42 www.uguryayincilik.com.tr info@uguryayincilik.com.tr Bu eserin bütün hakları Batman Valiliği ne ait olup; film, fotokopi veya başka bir yolla çoğaltılamaz. Dipnot vermeden alıntı yapılamaz. İdeallerimizdeki Yarınlar 110 İdeal 11 Gerçek Hayat Editör, Dr. Samih Teymur R o l M o d e l l e r Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları Çırağan Cad. Osmanpaşa Mektebi Sok. No: 4 6 Beşiktaş - İstanbul Tel: 0212 381 05 60 0212 381 05 50 www.bahcesehir.edu.tr Kapak Tasarım, Sayfa Düzeni ve Basım: Kaya Grafik ve Basım Tel: 0488. 213 70 60 www.kayagrafik.com Mehmet ŞİMŞEK Enver YÜCEL Mahsun KIRMIZIGÜL Ahmet EREN Abdulkadir AKSU Yılmaz ERDOĞAN ISBN : 978-605-5461-02-7 Dr. Zeynel Abidin ERDEM Zafer ÇAĞLAYAN Nihat ÖZDEMİR Prof. Dr. Servet ARMAĞAN Prof. Dr. M. Salih YILDIRIM Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ YAYINLARI T.C. BATMAN VALİLİĞİ

Bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine! Türkiye nin bir zenginlik olarak gördüğümüz tüm farklılıklarını birbirinden ayırmak, birbirine rakip ve düşman gibi göstermek, kimin haddinedir! Selahaddin Eyyubi nin sancağı altında, Kudüs ü fethederek, orayı bir barış ve huzur şehrine çeviren ordunun neferleri biz değil miydik. Çaldıran da, Yavuz Sultan Selim in ordusunda birbirine kardeş olan biz değil miydik. Yemen de, Çanakkale de, Sarıkamış ta, Kut ül Ammare de vatan topraklarını birlikte savunan, birlikte şehit olan, birlikte gazi olan biz değil miydik. Kurtuluş Savaşı nın kahraman evlatları hep birlikte biz değil miyiz.cumhuriyeti kuran; ortak idealler, ortak hedefler doğrultusunda yüceltenler bizler değil miyiz. İstiklal Marşı nı dinlerken hepimizin yüreği kabarmıyor mu. Yemen Türküsü nü dinlerken hepimizin gözleri yaşarmıyor mu. Fuzuli nin şiirleri nasıl ruhumuza hitap ediyorsa, Ahmedi Hani nin dizeleri de aynı şekilde bizi duygulandırmıyor mu? Neşet Ertaş Gönül Dağı dediği zaman her birimizin tüyleri ürperiyor. Aynı şekilde Şivan Perver Halepçe dediğinde, Hazal dediğinde gönül dünyamızın derinliklerine dalıyoruz. Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Karacoğlan, Pir Sultan Abdal bu toprakların mayasını yoğururken, Cudi nin, Munzur un eteklerinde dolaşan dengbejler de aynı topraklara aynı kardeşlik mayasını atıyorlar. Horon, bizim horonumuz. Zeybek, bizim zeybeğimiz. Halay, bizim halayımız. Zılgıt, bizim zılgıtımız. Bizi birbirimizden ayırmak kimin haddine! Bizim kardeşliğimize kastetmek kimin haddine! Bizi birbirimize düşürmek, düşman eylemek kimin haddine! Türkiye Cumhuriyeti nin tüm vatandaşlarını birbirine ayrı gayrı görmek kimin haddine! Bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında yer alan her etnik kökendeki insan, Türküyle, Lazıyla, Kürdüyle, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, bizim kardeşimizdir, buna kimse gölge düşüremez. Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan Önsöz Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan 11 ilde yaşayan ve kariyer seçme aşamasında olan gençlere rol modeller oluşturmak ve yeni vizyonlar vermek amacıyla Devlet Planlama Teşkilatına bağlı SODES tarafından desteklenen ve Batman Valiliği tarafından Bahçeşehir Üniversitesi yle birlikte 11 ilin Emniyet Müdürlüğü ve özellikle Toplum Destekli Polislik Büroları ve Milli Eğitim Müdürlükleriyle yürütülen İdeallerimizdeki Yarınlar, 110 İdeal 11 Gerçek Hayat projesi gerçekleştirilmiştir. Projede Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van illerinde bulunan liselerde eğitime devam eden gençlere, ideallerinde nasıl bir yarın hayal ettikleri yazdırılırken, yine yönetim kurulu tarafından her il için seçilen rol modellerede ideallerini nasıl gerçekleştirdikleri yapılan röportajlarda kendilerine sorulmuştur. Gençlerin ideallerini kaleme döktükleri, yaklaşık 20.000 öğrencinin katıldığı yarışmada, en iyi 220 eserin sahibi öğrenciler 3 günlük İstanbul gezisine götürülerek çeşitli ödüllerle ödüllendirilmiş, ödül töreni Bahçeşehir Üniversitesi kampüsünde rol modellerin de katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Dereceye giren 110 eser ve bölge illerinden seçilen rol modellerle yapılan röportajların daha geniş kitlelere ulaşılması, bölgede yaşayan gençlerin yanlış rol modelleri seçmesinin önüne geçilmesi ve bölgede gençler arasında yaygın olan negatif düşüncenin ortadan kaldırılması amacıyla bu projenin kitaplaştırılmasına karar verilmiştir. Böylece İdeallerimizdeki Yarınlar, 110 İdeal 11 Gerçek Hayat kitabının, gençlerimizin doğru rol modeller seçmesi ve yarınlarla ilgili daha ümit vadeden bir anlayışla hayata bakmaları, bugün yaşanan olumsuzlukların aksine yarının Türkiye sinde özelikle bölgemizin, daha huzurlu, barış içerisinde ve herkesin yaşadığı bir bölge olması kanaatine varmaları sağlanacaktır. Bu durumda gençlerimiz, özelikle rol modellerin hayat hikâyelerini okuduklarında, zorlukların kendilerini engelleyemeyeceğini görüp hayata ve geleceğe daha bir başka bağlanacağına inanmaktayım. Bu vesileyle projenin yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür eder, saygılar sunarım. Ahmet TURHAN Batman Valisi

İÇİNDEKİLER Doç. Dr. Mehmet ÇELİK - Umut Kaf Dağı nın Ardında Değil Editörden Batman İli Rol Modeli Mehmet ŞİMŞEK Batman İli Kompozisyonlar Abdulbaki KERÇİN İl Birincisi Abdurrezak EREN Adalet Zana TÜRKAN Aişe Betül ÇİFTÇİ Bahar TOPARLI Esra ATALAY Leyla ÇOŞKUN Merve TÜREN Şadiye Ayça YILMAZ Tuba YILMAZ Zeynep OLGAÇ Enver YÜCEL - Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bingöl İli Rol Modeli Mahsun KIRMIZIGÜL Bingöl İli Kompozisyonlar Ahmet LAÇİN Ayşe GÖLCÜKLÜ Burhan YANEN İl Birincisi Cihat KARACA Hivda KARASUNGUR Mehmet Akif DEVRAN Mehmet VERDİ Recep IŞIK Salim ERDOĞAN Serap KAYAOKAY Bitlis İli Rol Modeli Ahmet EREN Bitlis İli Kompozisyonlar Ahmet ÖZYURT Burcu Yeliz ÖZER Elif UÇAN İl Birincisi Esra EKİNCİ 10 13 20 30 32 35 37 39 41 44 46 48 52 55 58 70 72 74 76 78 80 82 83 85 87 90 94 106 108 110 116 Esra SARI Feyza BİLDİRİCİ Filiz ALTUN Gizem Ezgi DERSE Melek CANDERE Mizgin UÇAR Diyarbakır İli Rol Modeli Abdulkadir AKSU Diyarbakır İli Kompozisyonlar Bircan GENÇ Elif DURGUN Elif KÜRKÜT İl Birincisi Nurdan Nigan EYİGÜN Jiyan TOPTANCI Nuray SÜZÜK Sevilay KARAGÜL Şenay ÇETİN Veysi MEŞE Zeliha KAÇMAZ Hakkari İli Rol Modeli Yılmaz ERDOĞAN Hakkari İli Kompozisyonlar Aydın ÇELİK Berivan ÇETİNKAYA Deniz İSTEMKAR Fetullah TAŞÇI İl Birincisi Hakan KANAT Jehat YAVUZ Sevda GÜL Sidat TÖRE Viyan KANAT Yunus Emre GÜZEL Mardin İli Rol Modeli Dr. Zeynel Abidin ERDEM Mardin İli Kompozisyonlar Aslı ELALMIŞ Çiğdem BİSEN Fesih SEVİNÇ Fırat BAĞIŞ Hidayet DENİZ İl Birincisi 118 122 124 127 130 132 136 146 147 151 152 154 156 158 159 162 164 168 182 184 185 187 188 189 191 192 195 196 200 212 214 215 217 220

Hüseyin ŞAYIK Nurgül TUKE Nurselin ATAKUL Ömer GÜLER Süheyle ARI Muş İli Rol Modeli Zafer ÇAĞLAYAN Muş İli Kompozisyonlar Atike KORKMAZ Canan TÜRKER Eda ÇAKIR İl Birincisi Elif YALÇIN Esra AKTAŞ Mehmet SEFALI Müzeyyen SEVİMLİ Naz ÖZEK Özlem KAPŞİGAY Sevda ABEÇ Siirt İli Rol Modeli Nihat ÖZDEMİR Siirt İli Kompozisyonlar Berçem ÖNER Berfin TAŞ Devran BOZYİĞİT Elçin AKIN Elif TARDU Muhammed Cüneyt ARITÜRK Selamet TEYMUR Selami ESEN Serhat ASLAN Şükran ÇOBAN İl Birincisi Şanlıurfa İli Rol Modeli Prof. Dr. Servet ARMAĞAN Şanlıurfa İli Kompozisyonlar Ahmet BOZKURT Derya KAKIZ Fidan BAŞAK Hasan Berk İŞCAN Kübra Nur DOYANÇ Leyla ALTUNKAN 222 224 226 227 229 236 248 250 252 254 256 257 259 261 263 265 270 282 284 287 290 292 294 297 300 302 304 308 322 324 326 328 332 334 Merve BİRE Özlem ERCAN Serhat ERİŞ Tacdin Mahmut DEMİRBİLEK İl Birincisi Şırnak İli Rol Modeli Prof. Dr. M. Salih YILDIRIM Şırnak İli Kompozisyonlar Abbas ÖZBEY Adil GEÇGİR Bedran BERK Ferit GÖREN Gülistan UZ Hacire YOK Kadri BUDAK Laleş GÜNEŞ Mizgin BAL İl Birincisi Susin FİDAN Van İli Rol Modeli Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK Van İli Kompozisyonlar Emrullah DURMAN Filit ERZENGİN Hamdullah BALAKAN Miray YERLİ Murat TALİ Nazlı TAYİLAN Rümeysa GEYİK Sibel ADIYAMAN Sibel ARSLAN Şüheda YAZAR İl Birincisi İstanbul a Mektup ( Elif GÜR/HAKKARİ) İstanbul un Fethi (Nuray ÖZDEMİR /MUŞ) Fotoğraf Albümü (Hatıralar Saklı Kalsın) Kurullar (Onur Kurulu, Danışma Kurulu, Yürütme kurulu) 336 338 341 344 348 364 366 369 371 373 375 378 380 382 384 390 412 414 416 418 420 422 424 428 431 433 436 438 439 469

UMUT KAF DAĞI NIN ARDINDA DEĞİL Masal kahramanlarının bazıları, mutluluğu ve başarıyı elde etmek için; Yerde yeri olmayan bu yere doğru uzun ve meşakkatli bir yolculuğa çıkarlar. Yollarda tuzaklar, canavarlar, uçurumlar vardır. Kahramanlar; hayatlarını, canlarını ortaya koyarlar. Hedefe varmak için, badireler atlatırlar. Bu durum, Yol böyle yolcu n etsin sözünü hatırlatır. Oysa bu dolambaçlı yollara gerek yoktur aslında Aradığın o kadar uzakta değil, ayağının dibinde belki Paulo Coelho nun Simyacı sını hatırlamak lazım Simyacı hazine aramak için çok uzun bir yolculuğa çıkar. Mağrip ülkelerine kadar ulaşır. Gasp edilir. Birçok eziyet çeker; fakat sonra anlar ki aradığı hazine evinin bahçesindeymiş Yahya Kemal İnsan bu âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar. demiş. Çünkü hayal insanın yaşama sebebidir. Yaşamın ilerisini ne ile dolduracağının planıdır hayaller. Tabii ki ham hayallerden bahsetmiyorum. Hedefe varmayan mızrak utansın, kabilinden olan hayaller değil elbette Zaten yaşlılık hatıraların, hayallerin önüne geçmesi değil mi? Konfüçyüs Karanlığa küfredeceğinize biriniz bir mum yaksın. demiş yüzyıllar önce Nedir bu mum? Elbette ki içimizi ve dünyamızı aydınlatan o öğrenme isteği ve nuru Yeis mani-i her kemaldir. yani ümitsizlik her olgunluğun her mutluluğun engelidir. Doğrusu ümitsizliğin açtığı yaralardan felakete sürüklenmiş çok toplumsal yapıya tarih şahittir. Günümüzde de insanları ümitsizliğe iten ve zorlayan birçok söz, birçok anlayış dolaşıyor aramızda. Bunlardan biri Biz adam olmayız, bir diğeri Bu ülkede yaşanmaz Almanların güzel bir atasözü vardır; Ya eğit ya katlan Okulsuz, kitapsız, öğretmensiz, medeniyetten uzak bıraktığınız insanlardan adam olmalarını beklemeye ne hakkınız var? Yine bilge Konfüçyos ne güzel demiş, Söyle bana unutayım, göster hatırlayayım, yaptır öğreneyim Öyle ya ipler gerilmeden kimin iyi cambaz olduğunu nereden bilebilirsiniz ki Cemil Meriç in dediği gibi Bu ülkede yaşanmaz diyorlar Bunu söyleyenler bu ülkeyi yaşanmaz hale getirenlerdir. Bu iki slogan ayaklar altına atmanın zamanı gelmiş de geçiyor. Bunun bir örneğini bu yıl yaşadık Batman Valiliği ile Bahçeşehir Üniversitesi el ele vermişler bir proje başlatmışlar, adını İdeallerimizdeki Yarınlar diye koymuşlar. Projenin kendisi bile ideallere ulaşmanın aslında sanıldığı kadar zor olmadığını gösterdi. Doğu ve Güneydoğu illerimizden 250 genç ideallerindeki yarınların fütürist kurgusunu oluşturmuşlar. Bölgeden rol model seçilen iş adamı, siyasetçi, eğitimci ve bürokratların da katılımıyla ve destekleriyle açılan gelecek kurgusu Bahçeşehir Üniversitesi nin öncülüğü ile İstanbul da değerlendirildi ve gençler İstanbul a geldiklerinde ağabeylerinin ablalarının geçtiği yollardan geçmenin aslında bir nefeslik gayret olduğunu daha da iyi gördüler Görüldü ki şairin dediği gibi: Gel derviş gel hele yabana gitme, Her ne arar isen inan sendedir şeklinde özetlenebilecek bir formüldür başarı. Umut hep vardı. Onu zalimler Kaf dağının ardına sürdü, demenin vakti Doç. Dr. Mehmet ÇELİK Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi 10 11

Dr. Samih TEYMUR 1970 yılında Erzurum da doğdu.1986 yılında girdiği üniversite sınavında ODTÜ Fizik Öğretmenliği ve Polis Akademisine girmeye hak kazandı. Tercihini polis akademisinden yana kullandı. 1990 yılında Ankara İl Emniyet Müdürlüğü nde göreve başladı. Suçla mücadelede teknolojiyi kullanan, delilden sanığa giden ve insan haklarına uymayı esas alan Suçla Mücadelede Yeni Yaklaşımlar modelini oluşturdu. Suçla mücadelede insan hakları ihlallerini önlemek, bu konularla ilgili araştırma ve akademik çalışmalar yapılmasını sağlamak amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü ve ODTÜ ile birlikte Uluslar arası Güvenlik ve İnsan Hakları Araştırma Merkezi projesini başlattı. 1999 yılında ABD de Krize Müdahale ve Müzakere, 2001 de FBI tarafından verilen üst düzey polis yöneticisi eğitimine katılarak FBI akademisini bitirdi. Mastır ve Doktorasını Kuzey Teksas Üniversitesinde tamamladı. ABD de 6 yıl Emniyet Teşkilatı Genel Koordinatörlüğü yaptı. ABD de TİPS Türk Polis Çalışmalar Enstitüsü kurdu ve 30 farklı üniversite ile birlikte projeler yürüttü. 2004 yılında Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile ABD nin Chicago eyaletinde görüşerek, Başbakanımızın himayelerinde I. ve II. İstanbul Demokrasi ve Küresel Güvenlik konferanslarını başlattı ve konferansların koordinesine katkıda bulundu. NATO bilim komitesinden alınan destekle Terörün Sosyal Boyutu Projesini gerçekleştirdi, proje çıktıları NATO bilim yayınları arasında basıldı. TIPS Connection dergisi çıkartılarak, 102 ülkeye giden uluslar arası bir yayına dönüştürülmesine katkı sağladı. BM Kalkınma Programı ile birlikte Türkiye de uluslar arası bir Polis Eğitim ve Araştırma Enstitüsü kurulması projesini başlattı. Dr. Teymur un İngilizce yayınlanmış 1 kitabı, editörlüğünü yaptığı 2 kitabı bulunmaktadır. ABD Virgina Tech Üniversitesiyle ortak olarak yürüttüğü Sınır Aşan Suçlara Karşı Polis İşbirliği projesinin eş başkanlığını yapmaktadır. 2008 yılında Türkiye ye döndü. Devlet-millet kaynaşması amacıyla sosyal barış projelerinin hayata geçirilmesi konusunda çalışmalarına devam etmektedir. Halen Batman İl Emniyet Müdürlüğü nde Emniyet Müdür Yardımcısı ve Projeler Genel Koordinatörü olarak görev yapmakta olan Teymur, evli ve üç çocuk babasıdır. Editörden İllerin, bölgelerin ve ülkelerin kalkınmasını sağlayabilmek için en önemli unsur, gelişmiş insan gücüdür. Toplum, yaşanacak tıkanıklıkları aşıp toplumu geliştirecek öncülere sahip değilse o toplumun yaşadığı çağı yakalaması mümkün değildir. Toplumun kendi liderlerini kendi içinden çıkarmak için en iyi yol, o toplumun gençliğini eğitmek ve onları yarınlara hazırlamaktır. Gençlerin başarılı olup topluma yararlı bireyler olmaları, onların kendilerine seçtikleri ya da hayatlarında örnek aldıkları şahsiyetlerle doğru orantılıdır. Bugün başarılı insanların hayatlarına bakıldığında, küçük yaşlarda kendilerini etkileyen insanların olduğu görülecektir. Dolayısıyla gençler ve çocuklar, küçük yaşlarda kendilerine seçtikleri rol modellerle geleceklerini şekillendirmektedirler. Bu bazen ilkokul öğretmeni, bazen bir akrabası, bazen de mahalleden sevdiği bir arkadaşı olabilir. Rol modeller ne kadar doğru ve iyi seçilmişse başarı da ona göre şekillenmektedir. Fakat seçilen bu rol modeller doğru kişiler olmazsa yanlış seçilen rol model, gençliği de yanlış noktalara sürüklemektedir. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşanan problemler, 30 yıldır süren terör ve terörün oluşturduğu olumsuz şartlar neticesinde gençlerin, kendilerine yanlış insanları rol model olarak seçtikleri görülmüştür. Yaşanan bu olumsuzluklar gençlerin geleceklerini, umutlarını, ideallerini kaybetmelerine ve yanlış bir yola girmelerine neden olmaktadır. Bölgemizin problemlerinden biri de gençliğin, geleceğe umutla bakamamasıdır. Bölgede yaşayan gençler, kendilerini iyi bir geleceğin beklemediğine ve imkânsızlıkların onların geleceğini karattığına inanmaktadırlar. Biz; bu proje ile gençlerin örnek alacakları, bölgede yetişmiş, başarılı çalışmalar yapmış ve bu başarıları bölgede yaşayan gençlerin hiçbirinin hayal edemeyeceği imkânsızlıklar içerisinde gerçekleştirmiş şahsiyetleri gençlere anlatmak istedik. Başarılı örnek hayatları gençlere anlatırken yanlış rol modeller seçmelerini engellemeyi hedefledik. Batman Valiliğimizde fikir olarak başlatıp geliştirdiğimiz projemizin, bir il ile sınırlı kalmaması ve bu projenin bütün bölgede yapılmasının daha faydalı olacağı düşüncesine varıldı. Bu amaca hizmet etmek adına proje hem Milli Eğitim Bakanlığı na hem de Bahçeşehir Üniversitesi ne taşındı. Proje Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Enver YÜCEL e anlatıldığında Bu benim son yıllarda gördüğüm, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi için yapılmış en önemli sosyal sorumluluk projesidir ve Bahçeşehir Üniversitesi olarak her türlü desteği vermeye hazırız. diyerek kitapta yer alacak eser sahiplerinin ödüllendirilmesi amacıyla, İdealleri olan gençler ve Rol Modellerin de katılacağı ödül töreninin Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş yerleşkesinde yapılmasını teklif etti. 12 13

Projede, bölgeden çıkmış örnek hayatların hayat hikâyelerini yapılacak bir mülakatla ortaya koymayı, gençlere Yarınlardan neler bekliyorlar? İdeallerinde neler var? Bunları yazdırmayı düşündük ve bu birikimleri azmi, inancı, hayali, ideali olan gençlerin başvuracakları kalıcı bir kaynağa dönüştürüp kitaplaştırmayı hedefledik. Böyle bir kitabın gençlerin önündeki ümitsizlik engelini aşacağı, inanır gayret edelerse başaracakları gerçeğini ortaya koymanın yanı sıra yanlış insanları rol model olarak seçmelerini engellemeyi kendimize görev edindik. Projede ilk olarak; Milli Eğitim Bakanlığı na bağlı Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van illerinde bulunan resmi ve özel liselerde okuyan öğrenciler arasında İdeallerimizdeki Yarınlar isimli kompozisyon yarışması düzenlenmiştir. Yarışmaya geniş katılımın sağlanması amacıyla bol ödüllü bir yarışma olması kararlaştırılmıştır. Ödül olarak; her ilin birincisine Bahçeşehir Üniversitesi tarafından eğitim bursu, ilk 110 a giren her öğrenciye dizüstü bilgisayar, 55 öğrenciye kamera ve 55 öğrenciye de fotoğraf makinesi verilmesi ve ilk 220 ye giren öğrencilere 3 günlük İstanbul gezisi düzenlenmesi planlanmıştır. Projenin geniş kitlelere duyurulması ve yarışmaya katılacak öğrencilerle iletişimin yürütülmesi amacıyla proje için bir web sayfası (www.yarinlarimiz.org) açıldı. 11 İlin Milli Eğitim Müdürleri ve Toplum Destekli Polislik Büro Amirleri, Batman iline davet edilerek proje kendilerine anlatıldı ve hazırlanan afişlerin bölgede billboardlara ve okullara asılmasıyla beraber proje başlatıldı. Kademeli olarak okullarda, illerde, Batman da ve Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde oluşturulan kurullar tarafından yapılan elemeler sonucunda en iyi 220 eser belirlendi. Projenin Onur Kurulu nu Batman Valisi Ahmet TURHAN, Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni MUTLU, Mardin Valisi Hasan DURUER, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver YÜCEL, Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale SARAÇ, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdusselam ULUÇAM, İşadamı Nejat NASIROĞLU, DİKA Genel Sekreteri Abdullah ERİN, Batman İl Emniyet Müdürü Hasan Ali BİLİM, Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Mustafa SAĞLAM ve Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü Sabri DURMUŞLAR ın katılımlarıyla oluşturduk. Projenin Yürütme Kurulu üyeleri ise İl Mili Eğitim Müdürleri olarak belirlendi. Her ilin ileri gelenlerinin katkılarıyla geleceğine yön verme, kariyer seçme aşamasında olan özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan lise çağındaki gençlere rol modeller oluşturmak ve farklı vizyon vermek amacıyla Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van illerinde bölgede yetişmiş; ticarette, akademik hayatta, eğitimde başarı göstermiş; bölgeye ve ülkeye önemli hizmetler yapmış; hayattaki tecrübeleri ile birçok alanda katkı sağlamış şahsiyetlerden her il için bir rol model belirlendi. Bu bağlamda, Batman dan Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK, Bingöl den Mahsun KIRMIZIGÜL, Bitlis den Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet EREN, Diyarbakır dan eski İçişleri Başkanı ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdulkadir AKSU, Hakkâri den Yılmaz ERDOĞAN, Mardin den Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin ERDEM, Muş tan Devlet Bakanı M. Zafer ÇAĞLAYAN, Siirt ten Limak Şirketler Gurubu Başkanı Nihat ÖZDEMİR, Şırnak tan Prof.Dr. Salih YILDIRIM, Urfa dan Prof. Dr. Servet ARMAĞAN, Van dan eski Milli Eğitim Bakanı ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin ÇELİK, rol model olarak belirlendi. Bingöl ili rol modeli olarak seçilen Mahsun KIRMIZIGÜL ile zamanın büyük kısmını çekimini yaptığı filmden dolayı Amerika da geçirmesinden ve yoğun programından röportaj yapılamamıştır. Her ne kadar Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden olmasa da eğitime vermiş olduğu destek ve başarılı hayat hikayesinden dolayı proje onur kurulu üyemiz Enver YÜCEL ile yapılan röportaja yer verilmiştir. Tespit edilen rol modellere mektuplar yazılarak randevu talep edilmiştir. Rol modellerle röportaj yapılarak özgeçmişleri hakkında kendilerinden kısaca bilgi alındıktan sonra, gençlik yıllarındaki hayalleri, idealleri, yaşadıkları zorluklar ve bu zor şartlar içinde ideallerini nasıl gerçekleştirdikleri, yarının Türkiye sinde gençleri nasıl bir geleceğin beklediğini ve gençlerin geleceğe nasıl hazırlanmaları gerektiği gibi konularda fikirleri not edilmiştir. Rol modellerimizin projenin önemine olan inanç ve destekleri sayesinde yoğun programlarına rağmen bir ay gibi kısa sürede röportajlar gerçekleştirilmiştir. Bir taraftan rol modellere ideallerini nasıl gerçekleştirdikleri sorulurken diğer taraftan bölgede yaşayan gençlere yarınlardan neler bekledikleri ve ideallerindeki yarınları yazmaları istenmiştir. Rol modellerin hayat hikâyelerini dinlediğimizde bugünün başarılı ve zengin insanlarının, geçmişte kitap alamadıklarında arkadaşlarının kitaplarını bir geceliğine ödünç alıp bununla üniversiteyi nasıl bitirdiklerini; 7 yaşında annesi ve babasından ayrılan bir çocuğun 3 yıl yatılı okulun duvarlarına dayanıp ağlayarak ilk ve ortaokulu bitirdiğini, okula gitmek için her gün 2 saat çamurlu yolda yürümek zorunda kaldıklarını; evden getirdikleri odunla sınıflarını ısıtıp eğitim gördüklerini; çatısı akan bir evde kalan, işportacılık ve pazarcılık yaparak ilkokulu ve ortaokulu bitirdiklerini; üniversite hazırlık amacıyla gittiği dershaneyi satın alıp bu gün 150.000 öğrenciyle Türk eğitim sistemine nasıl katkı sağladıklarını, kara lastik ayakkabı ile 7 kişilik ailede kışın okuyup yazın çiftçilik yaparak bütün yiyeceği tarlalarında yetiştirdikleri bulgur ve nohuttan ibaret olan ve 2 kişilik odada 7 kişi büyüyüp nasıl dünyanın en büyük finans kurumlarından birinin en üst seviyesine geldiklerini; başarılı olduktan sonra bölgeye bir vefa örneği olarak doğdukları illere eğitim kurumları açtıklarını, bölgeye istihdam 14 15

oluşturulup 12.000 insana istihdam sunduklarını hayret, takdir ve biraz gözleri nemli bir şekilde öğrendik. Şüphesiz ki bütün bunlardan kitabı okuyacak her gencin ve insanın öğreneceği çok şey olacaktır. Aslında yarışmaya katılan gençlerimiz için 20.000 eser arasından en iyi 220 ye girmek, bir nevi bir ideali gerçekleştirmekti. Bir yandan bu eserler bir yandan da seçilen rol modellerin hayat hikâyeleri: Hayatlarında azim, inanç ve kararlılıkla zor şartlar altında gerçekleştirdikleri başarı, insanoğlunun inanıp gayret edip ve disiplinle çalıştığında başarılmaz denenleri başarıp aşılmaz denen zorlukları aşarak hedefine varabileceğini göstermiştir. Bu proje ile biz, unutulmaya yüz tutmuş bir değeri de ortaya çıkarmış olduk. Bu değer, Edebiyat ruhudur. Öğrencilere edebi yönden gelişme ve kendilerini ifade etme becerilerinin gelişmesini sağlama olanağı verdik. Bu proje ile kalmayıp bundan sonraki yıllarda da İdeallerinizdeki Yarınlarda Toplumsal Barış gibi projelerle bunu geleneksel hale getirerek her yıl bu türden projelerle öğrencilerin edebi yönden gelişmesini daha sonra da başarılı olanlara üniversite hayatlarında tavsiye yazıları yazılarak başarılı edebiyatçılar olmalarını, akademik kariyer kazanmalarını hedeflemekteyiz. Yaklaşık 20.000 öğrencinin eserleriyle katıldığı yarışma, bütün bölgeye ayrı bir heyecan getirmiştir. 110 İdeal 11 Gerçek Hayat kitabındaki eserleri okuyan herkes, bugün bölge hakkında olumsuz düşünceye sahip olanların aksine gençlerin gelecekten umutlu olduklarını, artık silahların susması ve bir an evvel bölgeye barış ve huzurun gelmesini istediklerini, bugün bölgede yaşanan kavga ve çatışmaların anlamsız bir döngü gibi olduğunu düşündüklerini, bunun bir an evvel bitmesini istediklerini ve her ne kadar anne ve babaları belli sıkıntılar yaşamış olsalar da, kendilerinin devletin önlerine açtığı imkanlar sayesinde doktor, öğretmen, polis, mühendis, sanatçı, siyasetçi, işadamı olup başta ailesi, bölgesi ve ülkesine hizmet etmeyi hedeflediklerini görecektir. Özellikle ilk 110 a giren eserleri okunurken eserler; okuyanları bazen sevindirmiş, bazen heyecanlandırmış, bazen de hüzün ve gözyaşına boğmuştur/boğacaktır. Eserleri okuduğunuzda zannediyorum ki burada ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Gençlerimiz, eserlerinde duygularını bu şekilde ifade ederken, seçilen Rol Modellerle yapılan röportajlarda, Türkiye nin geleceğinin çok parlak olduğunu, Türkiye ekonomisinin çok kısa bir süre içerisinde dünyanın on büyük ekonomisi arasına gireceğini, bugün gençlerin yaşadığı birtakım sıkıntılar olsa da bu sıkıntıların kendi yaşadıkları ile kıyas edilemeyecek kadar küçük olduğunu, gençleri daha iyi bir geleceğin beklediğini ve kendilerini bu geleceğe göre hazırlamaları gerektiğini vurgulamışlardır. Kitabın içinde 110 eser içinde olmayan ancak tören alanında okutulan Küçük Kızın Çeyiz Bohçası adlı esere de yer verilmiştir. Kitabın sonunda ödül töreni için gidilen 3 günlük İstanbul gezisi ile ilgili öğrencilerin anılarını anlatan İstanbul un Fethi, İstanbul a Mektup isimli eserlere ve Hatıralar Saklı Kalsın isimli bir resim albümüne yer verilmiştir. Bu projenin hayata geçirilmesine katkılarından dolayı başta Batman Valimiz Sayın Ahmet TURHAN a, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver YÜCEL ve ekibine, eğitim koordinatörleri Yahya YILDIZ a, Eray MAZANOĞLU na, Batman İl Emniyet Müdürümüz Hasan Ali BİLİM e, SODES e, proje boyunca bizimle beraber olan Uğur Eğitim Kurumları Koordinatörü Turgut ÖNAL a, projenin diğer illerde gerçekleştirilmesi için destek veren illerin Valilerine, Emniyet Müdürleri ve Milli Eğitim Müdürlerine, Toplum Destekli Polislik Büro Amirleri ve personeline, yoğun programlarına rağmen bir sosyal sorumluluk örneği göstererek bizi kırmayıp röportaj veren rol modellere, projenin İstanbul ayağında bize her türlü desteği veren İstanbul Emniyet Müdürlüğü personeline, öğrencilerimize ev sahipliği yapan Kadıköy, Üsküdar, Beykoz, Sarıyer ve Çekmeköy İlçe Emniyet Müdürlüğü personeline, kalemleriyle kalplerinde olan sevgi ve geleceğe dair umutlarını bizimle paylaşan bölgede yaşayan bütün öğrenci ve onların değerli hocalarına, proje boyunca özellikle program hazırlanması ve İstanbul seyahati boyunca bizimle beraber olan meslektaşlarıma ve eğitim gönüllülerine, SODES proje ofisi çalışanlarına, İstanbul da bizi misafir eden Polis Eğitim ve Kongre Merkezi ne ve projede emeği geçen adını anmayı unutmuş olabileceğimiz herkese en içten teşekkürlerimi sunarım. Dr. Samih TEYMUR 3. Sınıf Emniyet Müdürü Proje Koordinatörü 16 17

Batman

Disiplinli çalışma anlayışı, çalışma azmi, iyi bir aile hayatı başarıyı yakalamada en az imkânlar kadar önemlidir Mehmet ŞİMŞEK Batman İli Rol Modeli Mehmet ŞİMŞEK Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 1967 yılında Batman ili Gercüş ilçesinin Arıca köyünde dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Batman Merkez de, liseyi ise Gercüş te tamamladı. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü nden dönem ikincisi olarak mezun oldu. Aynı fakültede yaklaşık bir yıl araştırma görevlisi olarak çalıştıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılan sınavı kazanıp burslu olarak yüksek lisans öğrenimi görmek üzere İngiltere ye gitti. Şimşek, 1993 yılında Exeter Üniversitesi nde finans ve ekonomi dalında yüksek lisans derecesini almaya hak kazandıktan sonra Türkiye ye döndü. Ankara da üç ay süre ile Etibank ta çalıştı. Ardından Amerika Birleşik Devletleri nin Ankara Büyükelçiliği nde yaklaşık dört yıl kıdemli ekonomist olarak çalıştı. 1997 de New York a yerleşti ve uluslararası yatırım bankası UBS nin hisse senedi analiz kısmında araştırmacı olarak görev yaptı. 1998 yılında İstanbul a dönerek Deutsche - Bender Menkul Değerler de iki yıl çalışan Şimşek, 2000 yılında dünyanın önde gelen yatırım bankalarından birisi olan Merrill Lynch e geçti ve İngiltere ye yerleşti. Sayın Şimşek 2005 yılı sonunda Merrill Lynch in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığına getirildi. 22 Temmuz 2007 Genel Seçimlerinde AK Parti Gaziantep 1. sıra milletvekili olarak seçildi. Seçimlerin ardından kurulan 60. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti nde Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yaptı. 1 Mayıs 2009 tarihine kadar bu görevi yürüten Şimşek, bu tarihte ilan edilen kabine değişikliği ile Maliye Bakanlığı görevine getirildi. Bakan Şimşek halen bu görevi yürütmektedir. Bakan Şimşek çok iyi derecede İngilizce bilmektedir. Editörden Bugün sanıldığı gibi Hakkâri ile Edirne arasında, eğitim teknolojileri ve materyalleri sayesinde eğitimde fırsat eşitliği açısından çok büyük bir farkın olmadığını söylüyor. Disiplinli çalışma anlayışının, çalışma azminin, iyi bir aile hayatı nın başarıyı yakalamada en az imkânlar kadar önemli olduğuna inanıyor. Dünyanın global bir köy olduğu, rekabetin kızıştığı bu zamanda gençlerimizin kendilerini iyi yetiştirmelerini ve iyi bir eğitim almalarını öneriyor. Çünkü Türkiye nin medeniyet yolunda başarılı olmasını gençlerin ve girişimcilerin dinamizmine bağlıyor. 20 Mehmet Şimşek Mehmet Şimşek 21

Türkiye nin geleceğini çok parlak olarak görüyor. Coğrafi konumuyla, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle ve izlediği politikalarla Türkiye nin dünyada ve bölgesinde en önemli aktör olacağına inanıyor. Gençlere her şeyden önce insanları sevmelerini öneriyor. Çünkü sorunların karşılıklı sevgi ve saygıyla çözüldüğüne inanıyor. Son olarak, kendinden yola çıkıyor ve şunu vurguluyor: Benim gibi köylü biri bu konumlara gelebiliyorsa, bu ülkemizin ne kadar iyi bir ülke olduğunu ve ülkemizde fırsat eşitliğinin maksimum düzeyde olduğunu gösterir diyen sayın bakanımızla 17 Mayıs 2010 tarihinde makamında yaptığımız röportajın özellikle imkânı olmayıp azmi olan gençlik için dolu dolu bir hayat hikâyesine ve örnek bir hayata sahip olduğu inancımla Dr. Samih TEYMUR TEYMUR: Sayın bakanım, öncelikle yoğun programlarınız arasında bize zaman ayırıp bizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. İdeallerimizdeki Yarınlar, 110 İdeal 11 Gerçek Hayat projesinde proje yürütme kurulu tarafından Batman ili rol modeli seçildiniz. Bu projede bizim amacımız Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yetişmiş ticarette, siyasette, sanatta, bilimde, bu bölgelerde hizmet etmiş önemli insanların hayat hikayelerini Doğu ve Güneydoğu da yaşayan gençlere göstermek. Bu bağlamda Doğu ve Güneydoğu da özel ve milli eğitime bağlı 450 lisede gençlere ideallerini sorduk: İdeallerinizdeki yarınlardan ne bekliyorsunuz?, İdeallerinizde ne tür bir yarın var? Efendim sizi Batman, Türkiye ve dünya tanıyor. Biz istiyoruz ki Şırnak Cizre de okuyan öğrenciler de sizi tanısın, Erzurum Ilıca ilçesindeki öğreciler de sizi tanısın. Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Mehmet ŞİMŞEK: Öncelikle beni Batman ili gençleri için rol model olarak seçtiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu benim için büyük bir onur kaynağı oldu. Bunun için tekrar teşekkür ediyorum. Ben 1967 yılında Batman ili Gercüş ilçesi Arıca köyünde doğdum. Burası çok dağlık bir yerdir. Benim annem babam geçimini çiftçilikle sağlıyordu. Kalabalık bir ailem var. Benimle birlikte dört erkek, dört kız olmak üzere toplam dokuz kardeşiz. Ben ilköğretimime ağabeyimin öğretmen olduğu Dicle nin kıyısındaki bir köyde başladım. Daha sonra yine ağabeyimin öğretmenlik yaptığı Batman a geçtim. İlköğretimi orda tamamladım. Liseyi Gercüş te okudum. Daha sonra üniversite sınavlarına girerek, başarılı olduktan sonra Ankara ya geçtim. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgi- 22 Mehmet Şimşek Mehmet Şimşek 23

ler Fakültesi İktisat Bölümü nden mezun oldum. Aynı üniversitede yaklaşık bir, bir buçuk yıl civarında araştırma görevlisi olarak çalıştım. Uluslararası iktisat ve iktisadi kalkınma anabilim dalında araştırma görevlisi olarak çalıştım. Daha sonra da Milli Eğitim Bakanlığı nın açmış olduğu bursluluk sınavını kazanarak İngiltere de finans alanında yüksek lisans yaptım. Yurda döndüğümde kısa bir süre o zamanlar bir kamu bankası olan Etibank ta çalıştım. Daha sonra Amerikan Büyükelçiliği nde ekonomist olarak çalışmaya başladım. Dört yıl civarında da burada çalıştım. Sonra New York a yerleştim. Burada İsviçre kökenli bir banka olan UBS hisse senedi analiz biriminde çalıştım. 1988 yılında İstanbul a döndüm. Burada Deutschland Bank ın bir iştiraki olan bir firmada ekonomist ve banka sektörü analisti olarak çalıştım. Bu iki yıl sürdü. Sonra İngiltere ye gittim. Londra da yedi yıl uluslararası bir kalkınma bankası olan Merrill Lynch te çalıştım. 2007 yılında görevi bırakmadan önce Merrill Lynch te gelişmekte olan Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinden sorumluydum. Bu bölgelerde makro ekonomik araştırma biriminin başındaydım. Ve bu bölgelere ilişkin stratejilerin oluşturulmasına birim başkanı olarak katkıda bulundum. Dolayısıyla birçok ülkeden sorumluyduk. 2007 yılında Türkiye ye döndüm. Gaziantep ten milletvekili seçildim. Milletvekili seçildikten hemen sonra da ekonomiden, hazineden sorumlu devlet bakanı olarak göreve başladım. 2009 Mayıs ayından bu yana da maliye bakanı olarak görev yapmaktayım. Yani özetle söylemek gerekirse Batman da başlayan kırk üç yıllık hayat serüvenimiz bugün Ankara da devam etmektedir. TEYMUR: Gerçekten de yüzyıla sığacak ulusal ve uluslararası çalışmaları bu kısa sürede gerçekleştirmişsiniz. Efendim okul döneminde özellikle de lise döneminde eğitimde yaşadığınız zorluklar nelerdi? Çünkü bölgede gençlerimiz genellikle zorluklardan şikâyet ediyor. Zorluklar başarıya engel midir? Kendinizin yaşadığı zorluklar nelerdir? Mehmet ŞİMŞEK: Hakikaten gençliğimiz, çocukluğumuz bin bir güçlükle geçti. Fakat ben o sıkıntıları başarının önünde bir engel olarak görmüyorum. Yeter ki insanın azmi ve çalışma disiplini olsun, insanlar tüm güçlüklerin üstesinden gelebilir. Mesela benim doğduğum köy dağlık bir köy. Ben lise yıllarına kadar yazları orada geçiriyordum. Ailemin hayvanlarını otlatıyor, ekinlerini biçiyor, harmanda çalışıyordum. Ekonomik açıdan o dönem sıkıntılı bir dönemdi. Türkiye o günden bu güne çok gelişti. Çok değişti. Mesela benim yazları babama yardım için köye gittiğimde o zamanlar köyde elektrik yoktu. Bizim bildiğimiz anlamda su yoktu. Sadece kışın kuyularda su birikirdi, onu da bacılarımız, analarımız testiyle evlere taşırdı. Yani çok farklı şartlardan bahsediyorsunuz. Tek gözlü bir evimiz vardı. Bütün nüfus burada kalıyorduk. Ben annemi çok küçük yaşta kaybettim. Annemi zar zor hatırlıyorum. Babam da geçimini tarımla sağlıyordu. Bütün bu ekonomik güçlüklere rağmen mutlu bir aileydik. O aza bile şükretmesini biliyorduk. Şükrü bilen bir toplum yapısından geliyorduk. TEYMUR: Bu şükür düşüncesi mi mutluluğu sağlıyor? Çünkü şikâyetlerden biride yoklukla birlikte huzursuzluğun oluştuğu şeklinde. Yoklukta mutluluk nasıl sağlanıyor? Mehmet ŞİMŞEK: Aslında işin özüne bakarsanız insan ihtiyaçları sınırsız ama kaynaklar sınırlı, kaynaklar ne kadar da sınırlı olsa etrafınızdaki insanlar o kaynaklarla yetinmeyi biliyorsa, şükretmeyi biliyorsa siz orada mutlu olabiliyorsunuz. Bizim az miktarda bir tarım arazimiz vardı. O araziye buğday ekilirdi. Bu buğdaydan bütün yıl yetecek şekilde un yapılırdı. Bizim avlularda çamurdan yapılan tandırlar bulunurdu. Bu tandırlarda tandır ekmeği yapılırdı. Bunlar çok güzel şeylerdi. Yine o buğdaydan bulgur yapılırdı. Bu bulgur bütün yıl kullanılırdı. Pirinç almaya güç yetmezdi. Yine mercimek ekilirdi. Kışın mercimek çorbası içilirdi. Nohut ekilirdi, kuru fasulye yerine o kullanılırdı. Tatlı niyetine üzümden elde edilen pestiller yapılırdı. Sucuklar yapılırdı. Ben burada kendi imkânlarıyla tarımla geçinmeye çalışan bir ailenin durumunu size yansıtıyorum. Ama bunlar başarının önünde gerçekten engel değil. Bunu vurgulamaya çalışıyorum. Lastik ayakkabılarla büyüdük. İmkânlar gerçekten kısıtlıydı. Devletimizin verdiği imkânlarla bu günlere geldik. Mesela ağabeylerimden bir tanesi 1940 lı yıllarda yatılı lise okudu. O zamanlar liseyi bitiren öğretmen olabiliyordu. O bize ekono- 24 Mehmet Şimşek Mehmet Şimşek 25

mik olarak destek verdi. Bu da şunu gösteriyor. Ailelerin dayanışması, akrabaların dayanışması, toplulukların dayanışmasının çok önemli olduğunu gösteriyor. Bu dayanışma size mutluluğu ve başarıyı getirebiliyor. İmkânlar çok kısıtlı da olsa dediğim gibi bu dayanışma mutluluğu size getirebiliyor. En büyük ağabeyim sayesinde kardeşlerim, ailenin son üyesi olan ben okuma imkânı buldum. Yani imkânların varlığından çok iyi bir disiplin anlayışı, çalışma azmi, iyi bir aile hayatı başarıyı yakalamada en az imkânlar kadar önemlidir. İyi bir aile yapınız varsa sizi yönlendiren birileri varsa sıkıntılar sizin azminizi engelleyemiyor. TEYMUR: Sayın Bakanım, Türkiye yi ve dünyayı tanıyorsunuz. Türkiye yi ve bölgeyi tanıyan biri olarak ülkemizin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Mehmet ŞİMŞEK: Ben Türkiye nin geleceğini çok parlak olarak görüyorum. Ben Türkiye nin huzurunu isteyen ve başarısına inanan bir insanım. Türkiye zengin bir tarihi mirasa sahiptir. Yine genç nüfusu olan bir ülkedir. Gençlerimizin iyi yetişmesi içinde hükümet olarak çok büyük çalışmalar yaptık ve yapıyoruz. Bunda da çok yol katettik. Türkiye nin medeniyet yolunda başarılı olması gençlerimizin ve girişimcilerimizin dinamizmine bağlıdır. Türkiye coğrafi konumuyla, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle ve izlediği doğru politikalarla küresel anlamda gelecekte siyasi ve ekonomik aktör olacaktır. Ben buna canı gönülden inanıyorum. Bunun olması için her türlü imkân var. Biz hükümet olarak çalışıyoruz. Türkiye nin önünü açacak yapısal reformlar var. Bugün Türkiye kendi bölgesinde en önemli ekonomik ve siyasi aktördür. Ben inanıyorum ki önümüzdeki kırk elli yıllık süreçte Türkiye Dünya nın en önemli ekonomik ve siyasi gücü olacak. Bütün çalışmalar Türkiye nin 2040 2050 yılında ekonomik anlamda Avrupa da ilk üç, Dünya da ise ilk on ülke arasına gireceğini gösteriyor. Türkiye madden ve manen zengin gençleriyle bunu başaracak. Bu medeniyet yürüyüşünde mutlaka başarılı olacak. Olmaması için hiçbir sebep görmüyorum. Türkiye çok zengin bir ülkedir. Ben burada sadece yeraltı ve yerüstü kaynaklardan bahsetmiyorum. Benim esas bahsettiğim nüfustur. Ülkenin insanıdır. Bugün eğitime ayıracağınız bir lira kırk yıl sonra size getiri olarak gelecektir. TEYMUR: Şu an her ile bir üniversite yapılıyor. Bu olay bu düşüncenin bir alt yapısı mıdır? Mehmet ŞİMŞEK: Tabiî ki bu düşüncenin ürünüdür. Türkiye de malesef eğitime uzun yıllar yeteri kadar destek sağlanmamıştır. 2002 yılından bu yana ülkemizde bütçeden en fazla pay eğitime ayrılıyor. Neden? Çünkü Türkiye nin geleceği iyi yetişmiş insanlara bağlıdır. Dünya küçülüyor. Global bir köye dönüşüyor. Rekabet ortamının kızıştığı bir hal alıyor. İşte böyle bir Dünya da gençlerimizin iyi yetişmesi gerekiyor. Biz gençlerimize, çocuklarımıza iyi bir eğitim verirsek ancak o zaman Dünya ile rekabet eden bir ülke konumuna geliriz. Bu çok önemli bir husustur. Yüksek öğretim de bunun en önemli parçasıdır. TEYMUR: Sayın Bakanım, günümüzle kıyas ettiğimizde size göre gençleri nasıl bir gelecek bekliyor? Mehmet ŞİMŞEK: Gençleri çok iyi bir gelecek bekliyor. Bakın ben kendimden örnek verdim. Benim yaşamım daha bir nesildir. Benden önceki nesil eminim çok daha büyük meşakkatler gördü. Bin bir sıkıntıyla memleketimizi bu günlere getirdi. Ben babamın dönemlerini düşünüyorum, cumhuriyetin kuruluş dönemini düşünüyorum, istiklal savaşı dönemlerini düşünüyorum. O dönemlerde herkes birçok sıkıntı yaşamış ve imkânsızlıklarla mücadele etmiş. Sonuç olarak çok büyük başarılar elde edilmiş. Bakın Türkiye eğitimde bugün çok farklı konumlara ulaştı. Okul öncesi eğitime çok büyük önem veriliyor. Bugün ülkemiz okullarında teknolojik imkânlar çok iyi durumda, her türlü teknolojik imkâna sahibiz. Hakkâri deki öğrenci de bunlara sahip Edirne deki öğrenci de bu imkânlara sahiptir. Bunlar çok önemli şeylerdir. Yani dünya ülkeleriyle aynı imkânlara sahip olmak, yabancı dil öğrenebilmek çok önemli şeylerdir. Bugün yaklaşık elli bin öğrencimiz değişik ülkelerde üniversite okuyor, yüksek lisans, doktora yapıyor. Türkiye zenginleşiyor. Türkiye de imkânlar artıyor. 2002 yılında Türkiye deki kişi başına düşen gelir 3300 dolardı. Bugün dünya çapında bir kriz olmasına rağmen bunun 10.000 dolar olduğunu söyleyebilirim. Dolayısıyla Türkiye de imkânlar arttı. Eğitim kalitesi artıyor. Türkiye çok büyük bir potansiyele sahip ve biz hükümet olarak bu potansiyeli harekete geçirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. TEYMUR: Sayın Bakanım, lise çağlarında ne gibi idealleriniz vardı? Ben yurt dışına gideyim, orada eğitimime devam edeyim gibi bir hayaliniz var mıydı? Siyasete girmeyi o zamanlarda düşünüyor muydunuz? Mehmet ŞİMŞEK: İdeallerim vardı tabi ama bunlar belli bir sıralama şeklinde değildi. Ben şöyle düşünüyordum: Çevreme, içinde yaşadığım topluma bu güzelim ülkeme nasıl faydalı olabilirim. Ben Ankara Üniversite si Siyasal Bilgiler Fakültesi ni dereceyle bitirdim. Türkiye nin ilim çabalarına katkıda bulunmak için araştırma görevlisi oldum. Başka hiçbir sınava girmedim. Orada kalıp benden sonraki nesillerin gelişimine katkıda bulunayım istedim. Bunun sebebi ilk söylediğim gibi insanlara faydalı olmaktı. Ben burs kazanmıştım. İngiltere ye yüksek lisans yapmaya gidecektim. O zamanlar babam yetmiş beş yaşındaydı ama tarlada, bağda çalışmaya devam ediyordu. Yani dinçti. Ben helallik istemek için yanına gittiğimde de yine bağda çalışıyordu. Baba ben yurt dışına okumaya gideceğim dedim. Oda ne yapacaksın orada dedi. İlim öğreneceğim dedim. 26 Mehmet Şimşek Mehmet Şimşek 27

Bana ben kendimi bildim bileli okuyorsun dedi. Benim annem, babam okuma yazma bilmiyordu. O zamanlar köyde okul yokmuş. Yine babam bana şöyle dedi: Oğlum, bana söylenenlere göre sen Ankara da profesör olmuşsun dedi. Yani üniversitede hoca olunca o profesör olduğumu zannediyordu. Yine babam bana işte daha ne okuyacaksın dedi. Ben de ona izah etmeye çalıştım. İşin yüksek lisans, doktora boyutlarından bahsettim. O da oğlum eğer amacın daha fazla mal mülk elde etmek ise gitme dedi. Çünkü tüm insanları doyuran bir avuç topraktır dedi. Aldı eline bir avuç toprağı; tamahkârlık yapma dedi. Ben kesinlikle öyle bir şey yok dedim. Bir burs imkânı kazandığımı bunu değerlendirmeyi düşündüğümü oraya kendimi geliştirmek için ufkumu geliştirmek için vatana millete faydalı olmak için gitmek istediğimi söyledim. Hep ideallerimde bunlar vardı. Yani Türkiye neden Avrupa ülkelerinin gerisinde kalıyor? Ülkemizi nasıl daha iyi seviyelere getirebiliriz? Bunun için ben ne yapabilirim? Türkiye yi gerek maddi gerekse teknolojik yönden nasıl geliştirebiliriz? Hep bunları düşünüyordum. Dediğim gibi amacım insanlara faydalı olmak ve ülkemin gelişimini sağlamaktı. TEYMUR: Bu çalışmadan kitaplaştıracağız. Bu kitap da bu mülakatımızda yer alacak. Gençlerimizin yarınları güzel olacak. Bu yarınları güzel olacak öğrencilerimiz Biz nasıl hazırlanalım yarınlara? diye bir soru sorsa, neler, tasfiye edersiniz onlara? Mehmet ŞİMŞEK: Gençlerimiz her şeyden önce insanları sevsinler. Yaşadığı çevreyi sevsinler. Her şey sevgiyle başlıyor. Çünkü bütün insanları yaratandan ötürü sevmemiz gerekiyor. Bu huzur açısından çok önemlidir. Her şey sevgiyle saygıyla çözülüyor. Aileleriyle çok iyi iletişim kursunlar. Büyüklere saygı çok önemlidir. Ellerindeki imkânları çok iyi kullansınlar. Ufuklarını geliştirsinler. Bu disiplinli bir çalışmayı gerektiriyor. Zamanı iyi kullanarak çok çalışmak lazımdır. Türkiye çok güzel bir ülkedir. Hiçbir şekilde ayrımcılık yapmadan çabalamak lazımdır. Benim gibi sıradan bir vatandaş, köylü biri bu konumlara gelebiliyorsa bu ülkemizin ne kadar iyi bir ülke olduğunu gösterir. Eğitime yaptığımız bu yatırımlar, bu fırsat eşitliğini maksimum düzeye çıkarmak içindir. Biz insanlarımızı hiçbir şekilde farklı görmüyoruz. İnsanın ülkesine faydalı olması insana çok büyük bir haz veriyor. Hele meşakkatli bir durumdan çıkarak bu hazzı yaşamak çok daha güzel oluyor. İnsanın hayatının anlamlı olması lazımdır. Eline geçen fırsatları değerlendirmesi lazımdır. Yüksek öğrenime yurt dışına gitmek lazımdır. Bol bol okumak ve iyi rehberler edinmek lazımdır. Zamanı iyi değerlendirmek gerekiyor. Ben kitapçıda çalışırdım. Orda boş zamanlarımda kitap okurdum. Bu insanı zenginleştiriyor. TEYMUR: Şu an okumaya fırsat bulabiliyor musunuz? Mehmet ŞİMŞEK: Bakan olduktan sonra bu fırsatım azaldı. Çünkü sürekli memleket meseleleriyle uğraşıyoruz. Sık sık yurt dışı seyahatlerimiz oluyor. Ancak yine zaman buldukça yatmadan önce birkaç sayfada olsa okuyorum. Mesela Londra da her türlü imkânım olduğu halde ben sırf kitap okuyabilmek için metroyu tercih ediyordum. Okumak çok güzel, insana haz veriyor. TEYMUR: Efendim bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Dolu dolu bir röportaj oldu. Mehmet ŞİMŞEK: Ben teşekkür ederim. Gençlerimize başarılar dilerim. 28 Mehmet Şimşek Mehmet Şimşek 29

İDEALLERİMDEKİ YARINLAR Abdulbaki KERÇİN, M.Sıddık Tekin Lisesi 10 FEN/A BATMAN Batman İl Birincisi Bugün ulaşılmaz mesafeler saklı gözbebeklerimde. Hesapsız bir ahım var üzerimde yapış yapış. Tüm endişelerimi süpürmek için açmışım kapımı sanki. El değmemiş dualarım duruyor dudaklarımda. Geleceğe ait, yarınlara dair... Şimdi en hassas yerinde saklı kalbimin, en içten duam, en güzel yarınım... Bir yarınım olsun... Taşlanmamış ekmek teknelerim, günahı alınmamış caddelerim olsun. Sırra kadem basılmasın eve giden yolda, olmasın adı saklı bir hançer her yuvanın bağrında. Bir güneş doğsun karanlık sokaklarıma, bir ışık ya da bir mum yansın. Bir yarınım olsun... Yurdumda her mesken her gönülde taht kursun. Ne düşünce olsun bizi ayıran, ne renk ne dil, ne ırk olsun. Bir ocağa düşen kor ateş her bağrın sancısı olsun. Sevincimiz, üzüntümüz bir; yürek ağrımız müşterek olsun. Bir yarınım olsun... Doğuyu sevmek, doğmak gibi gönülden olsun. Körü körüne olmasın doğunun zikri, batıda olmak gibi belki yaşamak olsun. Batının bir selamı olsun doğuda açan güneş bir sabah erkenden, ayakta uğurlansın batıdan ayrılan güneş. Bir yarınım olsun... Mercan kokulu dağlarımdan börtü böcek seslensin. Kuş sesleri gelsin kulaklarıma, kurşun gürültüsü kesilsin. Ne dağ başlarında sahipsiz bir mezar olsun ne kalabalık omuzlarda yükselen bir tabut... Oğul kanlarıyla sulanmış toprağımda anaların gözyaşları eksik olsun. Rahat bırakılsın dağlarım, ağıtlar yerine türkülerde yer bulsun. Bir yarınım olsun... Vatanına âşık, ecdadına sadık bir gençliğim olsun. Kulak versin şairin istiklal sesine, bastığı her toprağın altında saklı bir yüreği olsun. Sarılsın özgürlüğüne her dalgasında ay yıldızlı bayrağımın, her istikbalinde bir istiklal havası olsun. Bir yarınım olsun... Yalansız, dolansız; dimdik bir siyasetim olsun. Değmesin her haklı davaya çamurlu eller, edilecekse bir niyet hamurunda zemzem olsun. Bir haleye sinelensin milletvekillerim, merkezinde ay misali yüce milletim olsun. Bir yarınım olsun... Her tarlada yediveren sarı sarı başaklarım olsun. Buğday taneleri aksın çarklı değirmenlerime; una su katılsın, bembeyaz hamurum yoğrulsun. Tomurcuklar şenlensin körpe dallarımda, çınarlara gebe nice fidanlar filizlensin. Çayırlarım laleler beslesin, gökkuşağına akisler yollasın renklerim. Bir yarınım olsun... Bedduaya açılmış eller dualarıma gark olsun. Açılacaksa mühürlü dudaklar, gönlüme işleyen birkaç güzel söz olsun. Davudi sesler yankılansın semalara doğru, gökyüzünden inen beyaz bir güvercin olsun. Bir yarınım olsun... Her şiirimde bir şairim okunsun. İlaç kokulu bir çay olsun hancının elinde, Han Duvarları mırıldansın her gencimin dilinde. Her kalpte bir Şafak Türküsü atsın, bir Yunus Emre olsun her gönülde yatan. Ozanlarımın elinde saz inilesin; tellerinden kopsun ezgiler, her yürekte bir aşk yenilesin. Bir yarınım olsun... Şakaklarımdan çekilsin kör kurşunlu namlular. Her bedende ses veren tek bir yankı olsun. Her yuva gönüllü kurulsun, her muhabbete bir isim konulsun. Telli duvaklı gelinler olsun; yaşsız, karasız... Her sevginin elinden yiğitçe tutulsun, darağacında sallanan yine nefret olsun. Bir yarınım olsun... Araf girdabından kurtulsun ehlim, aydınlanıversin bulanık düşünceler. Bir mazluma kol kanat gersin kuvvetim, her dökülen yaş avuçlarımda kurusun. İnsanım üzerinden soyunsun kötü huylarını, her fıtrata hükmeden müspet hareketler olsun. Bir gülü dalında sevmek gibi, bir annenin kucağına çocuğunu vermek gibi... Bir yarınım olsun... Telgraf tellerim sınırları aşsın, telefon direklerim diyar diyar dolaşsın. Ufuk çizgilerinde şahlansın bedenimde her yürek, uzaklarda kaybolan sesler her kulakta çınlasın. Gönül köprüleri kurulsun uzaktan uzağa, hasret kokulu bir çayda buz dağlar erisin. Ve bir yarınım olsun... Avuçlarımda hayallerim, yumruklarım sımsıkı olsun. Azmim ideallerimin doruklarında gezinsin. Ne korku sarsın çılgın yüreğimi ne bir titreme alsın ellerimi. Fışkırsın hücrelerimden Hakk a dair ne varsa, son yanlışım hayalimden vazgeçmek olsun. 30 Batman Batman 31

AYDINLIĞA EN YAKIN NOKTA Abdurrezzak EREN, Anadolu Lisesi 11 FEN/E BATMAN Çok yetenekli olmak başarılı olmak için yeterli bir sebep değildir. Yıllardır okuduğumuz kitaplarda Türkiye nin çok zengin kaynaklara ve stratejik açıdan önemli bir konuma sahip olduğu söylenir ama ne yazık ki bu kaynak zenginliği ve stratejik konum bizi bir türlü hakkettiğimiz seviyeye ulaştıramadı. Bu başarısızlıkta elbette tarihten gelen sebepler olduğu gibi bugün yaşadığımız sorunların da büyük etkisi var. Türkiye yeteneklerini, zenginliğini kullanmaya başladığı gün düşlediğimiz bir ülke haline gelebilir. Dünyada saygıdeğer bir konuma gelen, sorunlarını çözmüş olan, huzurlu, güvenli, refah seviyesi yüksek ve buluşlarıyla insanlığa hizmet eden bir Türkiye hepimizin en büyük isteği olsa gerek. Türkiye nin bu seviyeye ulaşmasını engelleyen sorunlara baktığım zaman, bunu başarmanın çok da zor olmadığını görüyorum. Çünkü yaşadığımız tüm sorunların bir çözümü var. Ülkemiz, insanındaki ve toprağındaki zenginliği fark edip bunu kullanabilme becerisini gösterdiği anda yepyeni bir gelecek bizi bekliyor olacak. Tarihinden dersler çıkarmaya, nüfusunun büyük bölümünü oluşturan gençlerinin enerjisinden faydalanmaya ve konumunun getirdiği değeri kullanmaya başlarsa bu hayal ülkesinin gerçeğe dönüşmemesi için hiçbir sebep kalmayacak. Benim hayalini kurduğum Türkiye de; tüm vatandaşlar eşit, ücretsiz ve kaliteli eğitim hakkından yararlanıyor ve gençler üniversitelerde ilgi ve yeteneklerine göre seçtikleri bölümlerde okuyabiliyor, insanlar maddi kaygı duymaksızın mesleklerinde isteyerek ve severek çalışabiliyorlar. Böyle bir ülkede toplum da elbette sağlıklı ve huzurludur. Lise öğrencisi dershane ve ev arasına sıkışmadan sosyal hayatını doyasıya yaşayabiliyor. Ailesiyle beraber son çıkan filmi ya da o günkü lig maçını izleyip, okuduğu bir haber hakkında sohbet edebiliyorlar. Hiçbir baba oğlunu, hiçbir anne kızını kendisine benzetmeye çalışmıyor. Anne ve babaların, yapamadıklarını çocuklarına yaptırmak gibi bir dertleri yok. Çocuklarının aldığı kararlarda yol gösteriyor ama son kararı onlara bırakıyorlar. Nerdeyse her evde birçok farklı türde kitabın olduğu bir kütüphane var. Üniversiteler gerçekten bilim üretip ülkenin ilerlemesine en büyük katkıyı sundukları için ülkenin bilim ve çözüm üretim merkezleri haline gelmişlerdir. Hayal ülkesi Türkiye deki bu üniversiteler tamamen bağımsızdır ve ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel zenginliğinden faydalanmaktadırlar. Üniversitelerdeki özgür düşünce ortamında öğrenciler kısıtlanmadığı gibi öğretmenler de baskı altında kalmadan ve baskı yapmadan mesleklerini yürütüyorlar. Öğrenciler barınmayla ve maddi sorunlarla değil sadece aldıkları derslerle ilgileniyor ve yeni bir şey bulmak için kütüphaneleri tarıyorlar. İyi bir eğitim kişinin sağlıklı bir düşünce yapısına sahip olmasını sağlar. Sağlıklı düşünce yapısı kadar sağlıklı bir bedene sahip olmak da onurlu bir yaşam için vazgeçilmez kriterlerden biridir. Kurduğum hayal ülkesinde insanlar ücretsiz sağlık hakkından eşit bir şekilde yararlanıp, istediği doktoru seçme hakkına sahipler. Reçeteyi aldıklarında bu ilaçları hangi parayla alırım diye değil nerden alırım diye düşünüyorlar. Çocuklar sadece çocukturlar. Hayatlarının hiçbir döneminde polis ya da askerle karşılaşmayan bu çocukların tek dertleri yeni çıkan bilgisayar oyununda sonraki aşamayı bitirmektir. Gazetelerin, televizyonların yaptıkları haberlerde tek bir olumsuz çocuk haberi yoktur. Hiçbir çocuk sokakta yatmıyor, çalışmak zorunda kalmıyor ve bütün çocuklar sorunlarını çekinmeden anne ve babalarıyla paylaşabiliyorlar. İnsanlar kendilerinden farklı yaşayan, farklı bir dil konuşan, farklı bir inanca sahip olanlara önyargısız baktığı gibi, onları kendi kişisel gelişimleri için de bir fırsat olarak görüyorlar. Ayrı bir dil konuşan birini gördükleri zaman onu yargılamak yerine, dilin sadece bir iletişim aracı olduğunu bilerek konuştuğu dili öğrenmeye çalışıyorlar. Kendisine benzemeyen birini gördükleri zaman bir adım geri değil iki adım ileri atarak onu anlamaya çalışıyor ve farklılığıyla kabul ediyorlar. Kimse kimseyi kendine benzetmeye çalışmadan, kişiyi sadece kişiliğiyle önemseyip hayatını sürdürüyor. Biri yeni tanıştığı birini önce memleketini değil hangi sanat dalıyla uğraştığını, en son hangi kitabı okuduğunu sorarak tanımaya çalışıyor. Yasalar tamamen vatandaşların haklarını korumak için yapılmış. Bu yasalara göre kimse kimseden üstün değil. Devlet kurumları halkın daha iyi hizmet alması ve huzurlu yaşaması için kurulmuş. Kimseye hakaret içermediği sürece düşünceyi açıklamak için hiçbir engel yok. Şiddet içermediği sürece insanlar amaçları için örgütlenebiliyorlar. Siyasetçi, vekili olduğu millete sadece hizmet etmek için çalışıp, ülke sorunlarına çözüm buluyor. Gerektiğinde büyük fedakârlıklar yapıp kendi iktidarından dahi vazgeçebiliyor. Partiler kendilerine muhalif olan kesime düşman gibi değil milletin diğer vekilleri olarak bakıyor ve hemen hemen her kararda onlara da danışıyorlar. Ellerine geçen gücü toplum üstünde değil toplum yararına kullanıyorlar. Bir gerginlik veya sorunda en başta onlar uzlaşmacı bir tavır sergiliyor ve 32 Batman Batman 33

yaptıkları açıklamanın toplumu nasıl etkileyeceğini düşünerek her cümleyi her kelimeyi titizlikle seçiyorlar. Komşu ülkelerle her konuda işbirliği ve dayanışma içinde olduğu gibi, komşu halklar da birbirlerine dost gözüyle bakmaktadırlar. Tam bir kültür alışverişi vardır, insanlar birbirlerini daha yakından tanıyıp anlamak için ziyaretlerde bulunuyor, bu ülkelerin önemli ve tarihi yerlerini görme şansı buluyorlar. Tanıyıp gördükçe birbirlerini daha çok seviyorlar. Bu ülke sınıra asker değil okullara öğretmen, hastanelere doktor ordusu gönderiyor. Her sokak başında bir polis değil bir sanatçı duruyor ve resimlerini sergiliyor, müziğini dinletiyor. Bir spor takımının taraftarı futbol maçını ya da diğer spor dallarını sadece zevk almak ve hoş vakit geçirmek için izliyor. Herkes gönül rahatlığıyla, statlara yanında eşi ve çocuğuyla beraber gidiyor. Gazete ve dergi satışları öyle bir düzeyde ki ülke vatandaşlarının neredeyse tamamı gündemi takip ediyor. Yıllık kişi başına otuz kitap düşüyor. Televizyonlarda, kültür-sanat, haber programları ve belgeseller reyting sıralamasında ilk sırada. Kurduğum bu hayali Türkiye kendisini ilgilendiren konularda tamamen bağımsız karar veren ama her ülkeden de destek ve yardım alabilecek ve daha çok yardım edilen değil yardımı istenen bir konumdadır. Zengin kaynaklarından, eğitimli gençlerinden, bilim adamlarından, sanayisinden, üretime yatkın toprağından faydalanıp dış borçlarını bitirmiş, tüm vatandaşlarıyla barışık, her insanı kendine has özellikleriyle kabul eden, her görüşe eşit mesafede olan, farklı yaşam tarzlarını zenginlik kaynağı olarak görüp bunları tek tipleştirmek yerine güvence altına alan, hemen hemen tüm dünya ülkeleriyle sorunlarını diyalog yoluyla çözmüş, zengin bir ülkedir artık. GELİR MİSİNİZ YARINIMIN DÜŞLERİNE BENİMLE? Adalet Zana TÜRKAN, Batman Lisesi 11 DİL/A Bir kördüğümün kanattığı yerde, yasaklı bir şehrin göbeğinde doğmanın hüznü öğretti bana düşleri. Yoklukların içinde ve tüm insancıl duyguların köreldiği yerde bir dünya kurdum kendime. Siz düş dünyası deyin adına, ben yarınımın düşler gemisi fark etmez ki. İçinde kendime ve tüm insanlığa dair bambaşka izler taşıyor bu dünya. Ben, umutsuzluğun kaynağı bir ücrada öğrendim düş kurmayı. Adımlarım çıkmaza vardığında sığınak olarak kullandım burayı. İçine rengârenk boyalarımla ışıltılı sevgiler kattım ve türlü türlü insanlarla bambaşka diller, bambaşka öyküler yarattım bu gemide. Şimdi hayalimin sınırsızlığında özgürlüğümün en azgın halini yaşıyorum burada. Fakat yalnız değilim bu dünyada. Demem o ki düşlerimde bir zenciyle, bir Aleviyle, bir Türk le, bir Arap la, Gürcü yle, Ermeni yle aynı kolda, aynı hizada atıyorum adımlarımı. Ve aynı ağızdan farklı çığlıklarla söylüyorum aşkın sarkışım. Farklı farklı dillerde yazıyorum baharın fısıltısını. Birbirinden farklı sözcüklerle kuruyorum alfabemi. Adına Halkların Kardeşliği diyorum. Adres olarak yarınımın düşlerini gösteriyorum soranlara. Ben, insani değerlerin ezilmeye mahkûm olduğu bir çağda geldim dünyaya. Hayallerimin büyüklüğü de bundan. Tüm bu sömürüler düşlerimin gerekçeleri, umutlarımın varlık sebebi oldu işte. Yani İran da bir insanın mahkûmiyeti, Irak ta bir milletin katledilişi, başka bir coğrafya parçasında bir dilin yok edilişi, bir çocuğun savaş alanındaki çığlığı... Beni düş dünyama gönderen her şey bunlarda gizli. Umutsuzluğun tüketilmeye başlatıldığı yerde kurdum bu dünyayı. İçine kattığım bir kalp sevgi, iki kalp umut ve binlerce dilden sözcükle yepyeni bir kapı araladım yarının sabahlarına. Her ırktan insan barındırdım dünyamda, her renkten kız evlatları, oğulları, bebekleri besledim umutlarımla ve türlü isimlerden çocuklarla oynadım oyunlarımı burada. Ben, düşlerimin adına Halkların Kardeşliği dedim. Dünyanın barış antlaşmasını imzaladım yarınlarımın dünyasında. Savaşları, ağlayışları, yıkılışları, zorbalıkları sildim ve yok ettim sonu gelmeyen kinli duyguları. Yarınıma ait düşlerimde yepyeni bir ben yarattım. O ben in içine barışa ve kişisel egemenliğe dayanan, hür yaşamdan onurlu duruşa varan bin bir iz kattım ve emin olun barıştan başka hiçbir şeyin parmak izine rastlanmaz orda. Umudun gerçekliğe kavuştuğu yerde bir dünya kurdum kendime. Ya düşler dünyası deyin adına ya da umutlar vadisi. Ne derseniz deyin işte. Ama kırmayın 34 Batman Batman 35

umutlarımı o dünyada. Yarattığım özgürlüklere, var ettiğim mutluluklara dokunmayın, dokunmayın işte. Yıkmayın yarınımın düşlerini ne olur. Ben, insanlık haklarım çiğnendiği bir anda geldim dünyaya. O yüzden büyüktür hayallerim de yarınlarım da. Kırmayın kanatlarını düşlerimin. Varın davetlisi olun o dünyanın. Aynı ağızdan şarkılar mırıldanacağım rengârenk insanlardan biri de siz olun, sizler de kendi dilinizde söyleyin aşk şarkılarınızı. Baharı kendi alfabenizle yazın ama dokunmayın umuttan ördüğüm düşler dünyama. Umudumun diyarından süzülen ışık kentime farklılıklarımızla bir anlam da gelin siz katın. Yarınlarımın düş dünyasının biletsiz yolcuları olun kendi diliniz ve kendi renginizle. Şimdi soruyorum sizlere; Gelir misiniz yarınımın düşlerine benimle? BİR TUTAM DÜŞ Aişe Betül ÇİFTÇİ, M. Sıddık Tekin Lisesi 11 TM/B BATMAN Gün batımı kadar sessiz, çocuk cıvıltıları kadar neşeli, bir yarın gözleri kadar güzel, bulutlar kadar özgür, bir o kadar da gökyüzüne bağlı, açan bir çiçek kadar umutlu, dinen bir yağmur kadar huzurlu, rüzgarın okşadığı yapraklar kadar hayat dolu, suya kavuşmuş bir toprak kadar coşkulu, küçük kum tanelerinin birlikteliğiyle doğan inciler kadar beyaz, beyazlar kadar temiz, dolunay kadar parlak, yıldızlar kadar yardımsever, güneş gibi ulaşılmaz, bir o kadar da sıcak ve bir annenin kolları kadar güvenli olmalı benim yarınlarım... Kalemim tutukluk yapmamalı anlatırken. Doğan her yeni gün yeni ümitlerle sızmalı penceremden. Rüzgarlar umut şarkıları fısıldamalı kulaklarıma. Her anım coşkun duygularla bir destan olup yazılmalı yüreğime ve huzur olmalı ön sözünde. Denizi hissetmeliyim soluklarımda ya da tertemiz toprak kokusu olmalı yarınlarımda. Gökyüzü parlaklığıyla haykırmalı varlığını. Denizler maviyi hissettirmeli, maviyi yaşatmalı. Hayatım karanlık bir durağa denk geldiyse ve aydınlanmama yetmiyorsa elimdeki mum, herkes birlik olup alev topu yetiştirmeli yalnızlığıma. Herkes, herkes için koşmalı yardıma. Her yağmur damlası yeni sırlar olmalı mutluluk adına ve gökkuşağının doğması açıklığa kavuşturmalı avucuma dolan sırları. Avuç avuç mutluluk toplamalı herkes. Kırmızı varlığı çağrıştırmalı, kan sadece damarlarda coşmalı. Her şeye rağmen nokta uzak olmalı hayatımdan; bıraktığım yerde kalmalı, savaşlara kavgalara son olmalı. Sevinçlerimi virgüller kuşatmalı. Ünlem coşkuma ortak olmalı. Her nefes yaşamı yaşatmalı bana. Her heves güzel yarınlarla girmeli hayatıma. Her can bir kardeş olmalı bana, yenilmemeliyim kardeş kavgalarına. Güvenmek sonsuza uzanmalı sözlüğümde. Sabaha gülümseyen simitçi, güne hazırlanan manav, kocaman iş adamları, çalışkan teyzeler; hepsi bir anlam olmalı güven alfabeme. Güvenebilmeliyim devletime, milletime, vekilime... Güvenebildiklerimle yarınlar yazılmalı hayat defterime. Temiz olmalı yarınlarım. Elleri kirden uzak olmalı kardeşlerimin. Yürekleri umuda adanmalı. Evlat acısı düşmemeli hiç bir yüreğe... Ne amacı dışında kullanılan bitkiler, ne de aşırıya kaçan yenilikler almamalı hiç bir canı bedenden. Küçük bir çocuğun minik yüreği küsmemeli hayata. Eksik görmemeli kendini çevresindekilerden. Uçan bir balon çok uzak görünmemeli sevimli hayallerine. Minik arkadaşının yanağına konan öpücük kıskandırmamalı onu. Sıcak bir yuvadan yoksun olmamalı. Hep paylaşmalıyım elimdekini. Yaşlı bir amcanın gizli gözyaşları yakmamalı yüreğimi, üşümemeli güngörmüş elleri, hayat sarmalı sahiplenmeli. Ben de hayatın içinden yanına koşmalıyım. Bir gülücük olup yumuşacık yanağına konmalıyım. 36 Batman Batman 37