Ege Bölgesi nin en yükseklerindeyiz. Asırlık ağaçlar, ormanlar, enfes yaylalar, kayak merkezi, göl, tertemiz bir hava, nefis yemekler Cennet burada dedirtiyor. A Tepesi nde gerçekten Aaa diyoruz, dahası da var; zirveden gördüğümüz manzara büyüleyici BOZDAĞ dayız Yazı: Dr. Serra Menekay Fotoğraflar: Vedat Öncel 2012 Tarih boyunca gerek insanlığa sundukları gerekse stratejik konumu ile yaşam mekânı olmuş bu dağlar ve yaylalar, meraklılarına günümüzde de her mevsim ayrı güzellikleri tüm cömertliği ile sunuyor. Bozdağlar, coğrafi olarak İzmir de Buca sırtlarından başlayıp Kemalpaşa ve Bayındır arasında devam ederek Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş, Kiraz ve Nazilli ye kadar 170 km boyunca uzanan dağ sırasıdır. Nif Dağı, Mahmut Dağı ve Bozdağ da zirveler yapan bu sıradağ, Bozdağ zirvesiyle 2.157 m ye ulaşır ve Ege Bölgesi nin en yüksek tepesi ünvanını alır. Bozdağ zirvesinin çok yakınında yer alan Bozdağ kasabası, kayak merkezi, etrafına serpilmiş yaylaları, şirin Gölcük kasabası ve gölü ile bu güzel yaylalar ekoturizmcileri şiddetle çağırmakta. Bozdağ İzmir e yaklaşık iki saat. 150 km mesafede yer alan Bozdağ kasabası lüks bir doğa ve kış sporları merkezine ev sahipliği yapıyor. Bozdağ dan Gündalan Yaylası na, oradan da Büyük Çavdar Yaylası na geçtiğinizde 1.500 m den zirveye kadar uzanan pistleri görüyorsunuz. Aralık-mart ayları arasında 80-120 cm arası kar kalınlığı bulunan pistler 1.528-2.157 m yükseklikleri arasında yer alıyor ve özellikle
kuzeye bakan yamaçlar Alp disiplinine uygun kayak imkânlarını kayak severlere sunuyor. Yaklaşık 700, 900 ve 1.250 m lik uzunluklara sahip pistlere çıkmak için teleski ve telesiyej mevcut. Hem günübirlik hem de konaklama için gereken her şey modern tesislerde düşünülmüş. Ayrıca, kasabadaki otel ve pansiyonlarda da konaklanabilir. Zirveye tırmanıp manzarayı izlemek gerçekten çok etkileyici. Bozdağ Kayak Merkezi kayak ve doğa tutkunları tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Bozdağlar tarih öncesinden bu yana pek çok kültüre ev sahipliği yapmış, efsanelere ve mitolojiye konu olmuş. Bölgede kurulu önemli tarihi devletlerden biri Lydia Krallığı dır. İlk paranın altın bir sikke olarak Sard da basılmış olmasından dolayı, bu bölge medeniyetin önemli merkezlerinden biridir. Bir Lydia Kralı olan Tmolos, Tanrıça Artemis in arkadaşlarından birine bir kötülük yapar ve ölümle cezalandırılır. Oğlu kralı Bozdağlar a gömer, tanrıların soyundan gelen kral, bu dağların üzümlerini ve dünyaca ünlü şaraplarını besler. O dönemde Bozdağlar ın adı Tmolos Dağları dır ve Şarap Tanrısı Diyanisos bu dağları mekân tutmuştur. Tüm şölen ve törenlerde Tmolos un şarapları içilir. Böyle şölenlerden birinin sonrasında Diyanisos un Bakha adlı kadınlarından biri bir pınarın başında sızıp kalmış. Kadını bulan adamlar onu Kralları Midas a götürmüşler. Midas Diyanisos a olan saygısı nedeniyle kadını sarayında ağırlamış ve Diyanisos a teslim etmiş. Diyanisos bu durumdan çok hoşlanmış ve Midas a Dile benden ne dilersen. demiş. Midas ise hayatının hatasını yapıp, tuttuğu her şeyin altın olmasını dilemiş. Dileği gerçek olduğunda ise artık yiyip içemez, karısına, çocuğuna dokunamaz olmuş. Tekrar Diyanisos a gidip eski haline dönebilmek için yalvarmış. Tanrı Paktalos Çayı nda yıkanarak normale dönebileceğini söylemiş. Midas Paktalos Çayı nda yıkanıp altınları buraya akıtmış. Mitolojiye göre Lydia, sahip olduğu zenginliği ve altın kaynaklarını bu şekilde Midas a borçludur. Gediz ve Küçük Menderes Havzaları arasında hem doğal bir engel hem de stratejik bir geçit olan Bozdağlar ve yaylaları eski çağlarda Efes Antik Kenti nden Sard a ulaşımda kullanılan önemli durak noktalarıydı. Kasabanın tarihinin çok eskilere dayandığı Üçler, Beşler, Yediler ve Kırklar mezarlıklarından da anlaşılmaktadır. Bozdağ ilkçağlarda karakol görevi yapan bir yerleşim yeriydi. Osmanlı Dönemi nde Fatih Sultan Mehmet in şehzade ünvanıyla Manisa Valisi iken, Molla Gürani tarafından Bozdağ daki Çınarlı Park ta eğitim aldığı bilinmektedir. Bozdağ gezinize Ödemiş ten başlamanızı, hatta mümkünse cumartesi günü Ödemiş ten geçmenizi ve şehrin merkezinde kurulan Kadınlar Pazarı nı mutlaka görmenizi öneriyoruz. Yöreye özgü iğne oyası, dantel oyası, mekik oyası, boncuk oyası, kanaviçe ve tel işlerinin en güzellerini bu pazarda görebilir ve uygun fiyatlara satın alabilirsiniz. Sebze Meyve Pazarı, Peynir Pazarı, Ulus Pazarı, Çeyiz Pazarı ve Kadınlar Pazarı yla sanki şehir tamamen bir Pazar olmuş gibi cumartesi günleri. Meşhur Ödemiş Köftesi nin tadına bakmanızı, hatta diyeti biraz bozup en geleneksel olanından, yağlı kebap tan sipariş etmenizi, imkân bulursanız keşkek in de tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Sonra Birgi üzerinden Bozdağ a çıkmanızı öneriyoruz. Beylikler döneminde Aydınoğulları na başkentlik yapmış Birgi yi Aydınoğlu Mehmet Bey Camiini ve Çakırağa Konağı nı da vaktiniz varsa ziyaret etmelisiniz.
Yaklaşık 30 dakikalık nefis manzaralı bir tırmanışla Bozdağ a ulaştığınızda Mermeroluk mutlaka görülmesi gerekenler arasında. Fatih in altında ders çalıştığı ulu çınar Mermeroluk yolu üzerinde tüm görkemiyle sizleri karşılayacak. Ceviz, kestane, çam ve sedir ağaçlarıyla çevrili bir yoldan ulaşacağınız Mermeroluk yaz aylarında bile karpuzu çatlatan buz gibi suları, tertemiz havası ve gökyüzüne doğru uzanan koyu yeşil ormanları ile cennetten bir parça. Burada uzun bir yürüyüş yapıp doğanın tadına varmalı, 6 asırdır tüm heybetiyle burada dikilmekte olan kestane ağacını da
görmelisiniz. Şirin Bozdağ kasabasını turladıktan sonra kayak merkezini ziyaret edip, zirveye tırmanarak Ege nin en tepesinde olmanın keyfini yaşayıp, manzaranın eşsizliğini izleyebilirsiniz. Doğanın tüm cömertliğini sunduğu Bozdağlar da bölgenin en leziz patatesleri yetişmekte ve tohumluk olarak kullanılmaktadır. Ayrıca ceviz, kestane, elma, brokoli, barbunya, fasulye, karnabahar ve çeşitli Ege otları yetiştirilmekte, organik tarımı geliştirmek için il tarım müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütülmektedir. Dış mekân peyzaj bitkileri yetiştirilmekte, çam, köknar, ladin ve sedir fidancılığı ile hayvancılık da yapılmaktadır. Bozdağlar da pek çok yayla vardır. Yaylalar arkeolojik ve kültürel zenginlikleri ile ekoturizm için ideal mekânlardır. Kış aylarında kış sporları için çok uygun olan bu alanlar, yazların çok sıcak geçtiği bölgede 19 C lik temmuz ayı sıcaklık ortalaması ile bölge insanına nefes aldıran serin mekânlar sunmaktadır. İlkbaharı ve sonbaharı da ayrı güzel olan bu yörede her mevsim ilginizi çekebilecek yerler görmeniz, hatta yamaç paraşütü veya delta kanat ile Küçük Menderes Ovası na doğru bir atlayış yapmanız bile mümkün.
Bozdağlar üzerindeki en büyük yayla, içinde nazar boncuğu gibi duran bir gölle süslü Gölcük Yaylası. Bozdağ dan Gölcük e doğru giderken üzerindeki döner otel ile meşhur Yediler Tepesi ni ve verimli Elmabağı Yaylası nı da göreceksiniz. Tüm yaylalarına kara yolu ile ulaşılabilen Bozdağlar da birbiri peşi sıra sıralanan ve her biri tüm doğallığıyla keşfedilmeyi bekleyen Subatan, Çamyayla, Artıcak ve Başova gibi yaylalar bulunmakta. Gölcük Yaylası na yaklaştığınızda sağ tarafınızda aniden beliren gölü gördüğünüzde tıpkı İsmet İnönü nün 30 lu yıllarda buraya ilk geldiğinde dediği gibi Aaa diyorsunuz. İşte bu yüzden bu tepenin adı A Tepesi. Burada durup nefis manzarayı fotoğraflamak gerek. Sağ tarafınızda yaklaşık 1 kilometrekarelik alüvyon set gölü olan Gölcük, çevresindeki verimli tarım alanları ve ormanlarla süslü manzarası ile ayaklarınızın altında uzanıyor. Solunuzda ise Türkiye nin senede üç mahsul alınan en verimli ovalarından biri olan Küçük Menderes Ovası nı ve Ödemiş ilçesini izliyorsunuz. Gerçekten eşsiz bir manzara. Rakımı 1.100 metre olan göl ortalama 5 m lik bir derinliğe sahip. Çevresi yaklaşık 7 km olan gölde balık avlayabilir, tekne gezisi yapabilir, göl etrafındaki lokantalarda yayın balığının tadına bakabilir, yöresel ürünlerin satıldığı turist pazarında dolaşabilir veya parklarda piknik yapabilirsiniz. Burada konaklama imkânları da mevcut.
Gelirken Ödemiş üzerinden geldiyseniz, dönüşü Salihli üzerinden yaparak Bozdağlar ın kuzeye bakan yamaçlarını da keşfedebilirsiniz. Bozdağ kasabasından çıkar çıkmaz Salihli yolu üzerindeki Kırkoluk çeşmesi, aynı anda kırkından birden Bozdağlar ın leziz ve şifalı sularını bizlere ulaştıran ve mutlaka suyunu içmeniz gereken bir çeşme. Hemen yanı başında kurulu köy pazarından erişte, tarhana, salça, turşu, dağ çayları, bal, reçel, tereyağı, peynir, yoğurt gibi çeşit çeşit köy ürünlerini alabilir, ısırgan otuyla yapılan bir çeşit yöresel gözleme olan ot pidesinin tadına bakabilirsiniz. Yine her mevsim ayrı renklerde ve ayrı güzel olan bir yoldan kıvrılarak Salihli ye inerken gerçekten enfes manzaralar göreceksiniz. Eğer İzmir e gidiyorsanız ve vaktiniz de varsa, yolda antik Sard şehrini ziyaret edebilirsiniz. Tarihteki ilk para olan altın sikkenin basıldığı Lydia Krallığı nın başkenti olan Sard da görkemli Artemis Tapınağı yıllara meydan okuyuşu ile görülmeye değer. Bozdağlar ın küçük bir bölümü bile binlerce zenginlik ve görülmeye değer seçenek sunuyor bizlere. Ülkemizin bu güzel beldeleri keşfinizi bekliyor.