İSTANBUL TİCARET ODASI TARIM ENVANTERİ VE ALTERNATİF ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMESİ. HAZIRLAYAN Prof. Dr. A. Halis Akder



Benzer belgeler
TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

Vize Rejim Tablosu YEŞİL (HUSUSİ) PASAPORT. Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün) Vize Yok (90 gün)

UMUMA HUSUSİ HİZMET DİPLOMATİK A.B.D Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var. AFGANİSTAN Vize Var Vize Var Vize Var Vize Var

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

2015 YILI OCAK EYLÜL DÖNEMİ EV TEKSTİLİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Kaba doğum hızı (%) Kaba ölüm hızı (%)

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

Çocukların emzirilme durumuna göre dağılımı ( *) Ek besinlerle birlikte anne sütü alanlar

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

UFRS 16 KİRALAMA STANDARDI, ŞİRKETİNİZE ETKİSİ

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

KURU MEYVE RAPOR (EGE)

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

İÇİNDEKİLER Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

Günde 1 dolardan az kazanan nüfus % si Yıllık enflasyon. oranı (%)

İlkokul kayıt oranı. 100 kiși bașına (2001) telefonu internet olanlar kullananlar

ÜLKE NORMAL PASAPORT HUSUSİ VE HİZMET PASAPORTU DİPLOMATİK PASAPORT ABD Vize gerekiyor Vize gerekiyor Vize gerekiyor Afganistan Vize gerekiyor Vize

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

RAKAMLARLA DÜNYA TARIMI

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

TABLO 1. TEMEL GÖSTERGELER

İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1

EK Bromoklorodiflorometan Bromotriflorometan Dibromotetrafloroetanlar EK 2

İSTANBUL MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ)

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

C.Can Aktan (Ed.), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

Bilgi için: Güloya SEVİNÇ Unvanı: Bilgisayar İşletmeni Tel No: 0(322) /2

2015 EKİM DIŞ TİCARET RAPORU

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Mevlana Değişim Programı Birimi HUKUK FAKÜLTESİ DEKANLIĞINA

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ GELİŞME

HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2016 RAPORU

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2013-Aralık Un İhracat Rakamları

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ

AYAKKABI İTHALATINDA UYGULANMAKTA OLAN KORUNMA ÖNLEMİNİN UZATILMASINA YÖNELİK BAŞVURUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

2018 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

Dünya ekmek, makarna ve bisküvi sanayi ile bu sanayiye hizmet veren makine sanayinin güvenilir bilgi kaynağı ve iletişim mecrası olmayı hedefleyen

İSTANBUL A GELEN YABANCI SAYILARI

TOPLAM

TOPLAM

TOPLAM

TOPLAM

TOPLAM

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ

TOPLAM

TOPLAM

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2015 EYLÜL DIŞ TİCARET RAPORU

2013-Haziran Un İhracat Rakamları

2018 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

2015 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

Yetișkinler arası prevalansın % 1 den fazla olduğu ülkelerde gebe kadınlar (15-24 yaș) arasındaki medyan HIV prevalansı. diğer

2016 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

2013 KASIM DIŞ TİCARET RAPORU

İSTATİSTİK TABLOLAR. Veriler üzerine genel not. Sembollerin açıklanması 104 İSTATİSTİK TABLOLAR. kayıttan devamlılığa kayması anlamına gelmektedir.

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

2014 OCAK DIŞ TİCARET RAPORU

TOPLAM

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

TOPLAM

TOPLAM

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TOPLAM

TOPLAM

2016 MAYIS DIŞ TİCARET RAPORU

2013-Aralık Un İhracat Rakamları

PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

TOPLAM

ÖZET yılı Ağustos Ayında 2014 yılı Ağustos Ayına Göre:

2018 MART DIŞ TİCARET RAPORU

2014 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

Transkript:

İSTANBUL TİCARET ODASI TARIM ENVANTERİ VE ALTERNATİF ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMESİ HAZIRLAYAN Prof. Dr. A. Halis Akder YAYIN NO: 2007-58 İstanbul, 2007

Copyright İTO Tüm haklar saklıdır. Bu yayının hiç bir bölümü, yazarm ve İTO'nun önceden yazılı izni olmaksızın mekanik olarak, fotokopi yoluyla veya başka herhangi bir şekilde çoğaltılamaz. Eserin bazı bölümleri veya paragrafları, sadece araştmna veya özel çalışmalar amacıyla, yazann adı ve İTO belirtilmek suretiyle kullanılabilir. ISBN 978-9944-60-218-1 İTO ÇAĞRI MERKEZİ Tel: (212) 444 O 486 İTO yayınlan için ayrmtılı bilgi Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi Dokümantasyon Servisi'nden almabilir. Tel Faks E-posta İntemet (212) 455 63 29 (212)512 06 41 ito.yayin@ ito.org.tr www.ito.org.trf Odamız yayınlarma tam metin ve ücretsiz olarak intemetten ulaşabilirsiniz. YAYINA HAZIRLIK, BASKI, CİLT Artus Basım Huzur Mah. İmam Çeşme Cad. No: 14/1 Seyrantepe/İstanbul Tel: (212) 289 88 80 Faks: (212) 289 88 84 www.artusbasim.com

ÖNSÖZ "Türkiye kendi kendine yeten 7 ülkeden biridir..." Hepimizin yıllardır bildiği bu cümle acaba gerçekleri ne kadar yansıtıyor? Bildiğimiz gibi Türkiye'nin ekilebilir alanlan, sulama imkanlan, toprak ve coğrafi yapısı ile iklim koşulları ülkemize büyük bir avantaj sağlamaktadır. Ancak, diğer taraftan da, toprakların bölünmüşlüğü, girdi maliyetlerinin yüksekliği, tarımda bilinç düzeyinin arzu edilen seviyede olmayışı, tarım istihdamında son yıllarda görülen büyük çözülme ve tabi ki AB ve ABD başta olmak üzere rakiplerimizin tarım sübvansiyonları ise önemli dezavantajlarımız olarak ortaya çıkmaktadır. İstatistikler Türk tarımının 1980 sonrası sanayileşme sürecinde ülke ekonomisindeki ağırlığını gittikçe kaybettiğini ve %10'un altma indiğini göstermektedir. Bir çok üründe dünyanın önemli üretici ve ihracatçıları içinde iken, şimdilerde pek çok üründe de ithalatçı konumuna gelmemiz üzüntü vermektedir. Bir sektörde başarı isteniyorsa öncelikle o sektörün "artı ve eksilerinin" bir nevi envanterinin ortaya konması şarttır. İşte İstanbul Ticaret Odası olarak biz bu çalışmada ülkemizin tarım sektöründeki durumunu ortaya koymayı hedefledik. Kalori ve enerji boyutu ile "Kendine Yeterlilik Oranı" baz alınarak tarımsal ürünlerde ne durumda olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunan bu eserde, ayrıca ülkemizde denenmiş olan Altematif Tanm konusunda hangi aşamaların izlendiği, ne gibi çalışmalar yapıldığı ve neden başansız olunduğuna ilişkin çarpıcı açıklamalar bulacaksınız. "Tanm Envanteri ve Altematif Ürünler Geliştirilmesi" kitabımızın üyelerimize ve tüm ilgililere faydah olmasını diler, araştırmayı gerçekleştiren Prof. Dr. Halis Akder'e teşekkür ederim. Dr. Cengiz Ersun Genel Sekreter

SUNUŞ Bu çalışma İstanbul Ticaret Odasının önerisi ve maddi desteği ile hazırlandı. Orijinal soru "altematif ürün" ve "tarımda envanter" çalışması üzerineydi. Araştırmacmm değişiklik önerileriyle "tanm envanter" çalışması "kırsal kalkmmaya" dönüştürüldü. "Alternatif ürün konusunu" destekleyen "kendine yeterlilik" çalışması araştırmacı tarfından önerildi. Aralarındaki ilişkiye rağmen okuyucunun raporu tarımla ilgili üç ayn çalışma biçiminde de değerlendirmesi en uygunu. Kendine Yeterlilik, çalışması Türkiye'de sık sık gündeme gelen, ^'kendine yeterli yedi ülkeden biri olmak" efsanesine bir ölçüde ışık tutmaya çalışan kavramsal ve sayısal bir çalışma. Ürün düzeyinde kendine yeterlilik oranlan hesaplandığı gibi, sayısal sonuçların yorumlanmasına da yer verildi. Altematif Ürün Programı Türkiye'de 2001 yılından sonra genel tarım reformu içinde gündeme geldi. Bir boyutuyla da kendine yeterlilik üzerine bir proje. Bu yıl arzulanan sonuçlar elde edilemeden son bulmak üzere. Araştırma altematif ürün olarak yanlız fındık ve tütün konusuyla sınırlı kalmadı. Türkiye'de daha önce denenmiş başka altematif ürün programlarını da araştırılarak son uygulamalarar kıyaslamayla değerlendirmeye çalışıldı. "Tarım envanteri mi tarım sayımı mı?" sorusu, Türkiyede bir tanm envanteri hazırlanacaksa bunun hangi kırsallık ölçümü ve bölgelemesiyle yapılması üzerine kavramsal ve sayısal bir çalışma. Kırsal gelişme ve tanm politikaları arasındaki farklar tartışıldığı gibi, Türkiye'nin hangi bölgesi ne kadar kırsaldır sorusu cevaplanmaya çalışıldı. Burada elde edilen sonuçlar her türlü tarım envanter çalışmasına tabanı olacak niteliktedir. Çalışmayı İstanbul Ticaret Odası'nın akademik çalışmaları destekleme anlayışı mümkün kılmıştır ancak, çalışmalarm içindeki bütün görüşler ve sorumluluğu araştırmacıya, çalışmayı kaleme alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Halis Akder'e aittir. Prof. Dr. A. HaUs Akder

İÇİNDEKİLER Sayfa No. SUMMARY 11 1. TARIMDA KENDİNE YETERLİLİK 13 1.1 Giriş 13 1.2 Yeterli Olmak ya da Yetinmek 13 1.3 Ekonominin Tümünde ya da Tanmda Kendine Yeterlilik 16 1.4 Tanmda Kendine Yeterlilik Nasıl Yorumlanabilir?..17 1.5 Tanm Ürünleri Arzı ve KuUammı 20 1.6 Temel Tanm Ürünleri İçin Kendine Yeterlilik Oranlan 23 1.7 İthalata Bağımlılık 25 1.8 İhraç Edebilirlik 27 1.9 Gıda Bilançosu 28 1.10 Sonuç 37 1. Ek: Bitkisel Ürün Denge Tabloları 39 2. Ek: Kendine Yeterlilik, İthalat Bağımlılığı ve İhraç Edilebilirlik Endeksleri (Ürün Düzeyinde) 44 2. TARIM İÇİN ÖZEL BİR DESTEK: ALTERNATİF ÜRÜN 54 2.1 Giriş 54 2.2 Gelir ve İkame 54 2.3 Yeni Bitkiler 57 2.4 1970'lerde Bir Alternatif Ürün Denemesi: Haşhaş Yasağı 58 2.4.1 Alternatif Ürün Çalışmasının Organizasyonu 61 2.4.2 Rapordaki Alternatif Ürün Analizi 62 2.5 Kuraklık Kıtlık Demiryolu ve Patates 65 2.5.1 Göç Kuraklık Kıtlık ve Patates 66 2.5.2 Demiryolu ve İlginç Bir İhracat Desteği 68 2.5.3 Hastalık ve Patates İçin Alternatif Ürün 72

2.6 Sıtma ve Okaliptüs 72 2.6.1 Giriş 72 2.6.2 Osmanlı Döneminde Okaliptüs 73 2.6.3 Cumhuriyet Döneminde Alternatif Ürün: Okaliptüs 75 2.6.4 Yeniden Alternatif Orman Ürünü 77 2.7 îmha Edilecek Tütün Yerine Alternatif Ürün 78 2.8 Fındık Söktürmek 84 2.8.1 Giriş 84 2.8.2 Fındık Politikası Neden Sorunlu? 84 2.8.3 Uygulanamayan Yasa 85 2.8.4 Alternatif Ürün Programı 86 2.8.5 Zorluklar-Çözümler 88 2.8.6 Değerlendirme ve Sonuçlar 89 3. TARIM ENVANTERİ YA DA TARIM SAYIMI 94 3.1 Giriş 94 3.2 Envanter ve Sayım Birbirinden Farklı mı? -. 94 3.3 Kırsal Gelişme ve Tarım Envanteri 95 3.4 Türkiye'nin Kırsal Gelişme Deneyimi 95 3.5 Tarım Politikası ya da Ku-sal Politika 97 3.6 AB'nin Yeni Kırsal Politikası 97 3.7 Kırsal Mekan - OECD Yaklaşımı 100 3.8 Türkiye'nin Bölgelendirilmesi ve Kırsallığın Kapsamı 103 3.9 Sonuç 107 3. Ek Tablolar 108 KAYNAKÇA 111

TABLO LİSTESİ Tablo 1.1 Tarımsal İthalatı ya da İhracatı En Yüksek Ülkeler 18 Tablo 1.2 İç Pazarda Kendine Yeterlilik Oranlan (1990-2005) 24 Tablo 1.3 İthalata Bağımlılık Endeksleri (1990-2005) 26 Tablo 1.4 İhraç Edilebilirlik Endeksleri (1990-2005) 28 Tablo 1.5 Türkiye'de Adam Başına Günlük Enerji Tüketimi (Kcal)...30 Tablo 1.6 İnsan Gıdası Günlük Enerji Tüketimi (Kcal) 32 Tablo 1.7 Bitkisel İnsan Gıdası Günlük Enerji Tüketimi (Kcal) 33 Tablo 1.8 Hayvansal Gıda ve Su Ürünleri Günlük Enerji Tüketimi (Kcal) 33 Tablo 1.9 Gıda Tüketimi (2002-2004 günlük ortalama) 34 Tablo EK 1 Kişi Başına Tüketim (Kg) 40 Tablo EK 2 YeterUlik Derecesi (%) 42 EK 2 Tablo 1 İç Pazarda Kendine Yeterlilik Oranlan (1990-2005) 44 EK 2 Tablo 2 İthalata Bağımlılık Endeksleri (1990-2005) 46 EK 2 Tablo 3 İhraç Edilebilirlik Endeksleri (1990-2005) 49 EK 2 Tablo 4 Türkiye'de Adam Başına Günlük Enerji Tüketimi (Kcal) 51 Tablo 2.7.1 2002 Yılında Altematif Ürün İçin Başvurular 81 Tablo:2.7.2 2002 yılında Tütün Yerine Dikilen Ürünlerin Dağılımı 82 Tablo 2.7.3 2003 Yılında Altematif Ürün İçin Başvuralar 82 Tablo 2.7.4 2004 Yılında Altematif Ürün İçin Başvurular 83 Tablo 2.8.1 Fındık Programına 2003 Yılında Başvuralar 87 Tablo 2.8.2 Fmdık Programına Başvuralar 87 Tablo 2.8.3 Fmdık için Altematif Ürün Ödemeleri 88 Tablo 3.6.1 AB Kırsal GeUşme Politikası 2007-2013 (Rekabet Gücü Eksenli). 98 Tablo 3.6.2 AB Ku-sal Gelişme Politikası 2007-2013 (Toprak Yönetimi Eksenli) 99 Tablo 3.6.3 AB Kırsal Gehşme Politikası 2007-2013 (Lider Eksenli)... 100 Tablo 3.7.1 Tablo 3.8.1 Tablo 3.8.2 Tablo 3.EKİ Kırsallık derecesine göre bölge tipi: Ülke içinde kırsal nüfus ve alan... 101 Türkiye'de Kırsallık Derecesine göre Bölge Tipleri (Nüfus 1990 / Nüfus 2000) 103 Türkiye'de Kırsallık Derecesine göre Bölge Tipleri (Alan 1990 / Alan 2000) 106 OECD Yöntemine Göre NUTS Bölgelerinin Kırsallığı 2000 108

SUMMARY This book presents three studies on Turkish Agriculture. The first study is on "self-sufficiency" in agriculture. After a conceptual discussion the study discusses several alternatives for measurement. Self-sufficiency is actually a desirable value shared by large population groups, however, if one tries to measure it as a policy variable several difficulties arise. The well-known self-sufficiency index, domestic production over domestic consumption is suitable at individual product level, it is not suitable for aggregation besides it informs just about the "self component and not about "sufficiency". It measures the share of domestic production in consumption. However if all indices are put together they don't say anything about the (minimum food requirements) food self-sufficiency. Some other deficiencies of the index may be overcome by alternative indexes such as "import dependency index" and "exportability index". All these indices reveal that Turkey is largely self sufficient in many vegetal and animal products since at least 1990. The highest and consistent deficiency is observed in oil-crops. Energy consumption per capita is actually the measurement of human food consumption. In contrast to self-sufficiency index, human food consumption gives reasonable information on "sufficiency" if individual values of all food items are aggregated. The daily minimum energy requirement (1970 Kcal for Turkey) may then be compared to actual outcome (3416 Kcal in 2007). As the numbers reveal Turkey has "sufficient" food, well above the minimum requirements. However, some studies indicate that there are still undernourished population groups. The self-sufficiency achieved and maintained in Turkey is not cost free. Cereals meet the main source of energy and cereals are protected by very high tariffs, that is, the consumers pay considerably higher than world prices. The forthcoming World Trade Organization negotiations and Turkish ambitions for EU full membership will put the old self-sufficiency policies under great pressure.

The second study is on "alternative crops". "Alternative crop" was actually a sub-component of the recent (2001) Agricultural Reform Project. The aim of the project was to limit hazelnut production in westem Black-Sea provinces and tobacco production in the Southeast. The introduction of alternative (new) crops is in Turkey not new. This very last attempt distinguishes itself from the former ones by its policy tool. Direct income subsidy has been given for this purpose for the first time. However, the project has not been successful. The reasons of this failure have been investigated by looking at former attempts. Altemative crop programme during the opium ban, introduction of eucalyptus trees, introduction of potatoes are described for emphasizing strong and week components of hazelnut and tobacco programmes. The study concludes that the programmes have emphasized the problem crop and not the altemative and the allowed time for the transition was too short. The third study is on rural development. Does Turkey need an inventory survey for rural development? The study gives some information on past agricultural census and "village" inventory surveys and the growing importance of rural development because of EU candidacy. The study calculates the basic information on rurality in Turkey by OECD methodology. The results are presented at NUTS I, II and III levels.

1. TARIMDA KENDİNE YETERLİLİK 1.1 GIRIŞ "Türkiye'nin tarımda kendine yeten yedi ülkeden biri olduğu" açıklandığında hemen herkes bu nitelemeyi hiç sorgulamadan kabullenmişti. Eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel sihirli cümlesini, biraz da topluma moral vermek üzere ilk söylediğinde, kimse: "Diğer altı ülke hangileri? Kim, nasıl hesaplamış?" diye konuyu sorgulayıp, tartışmadı. Kendisi tarafmdan çok sık yinelenmediği halde, Türkiye'ye yakıştırdığı nadir sanılan özellik hemen benimsendi. Çünkü dile getirdiği duyulmak istenen, paylaşılan bir değerdi. Bu değer Osmanlı'dan Cumhuriyete uzayan savaşların sıkıntılarının, kuraklık, açlık, borçluluğun getirdiği bunalımların sonucunda oluşmuştu. Olumsuz deneyimler nedeniyle özlenmiş, bunlara rağmen erişildiği düşünülmüş, ekonomik ve siyasi bağımsızlıkla ilişkilendirilmişti. Hatta aradan uzun zaman geçtikten sonra bile değişmez bir özellikmiş, sanki kendine yeterli ülkeler ancak bu sihirli sayı kadar olabilirmiş gibi, hayal kırıklığı duyulduğunda: "Hani kendine yeterli yedi ülkeden biriydik?" diye, kendine yeterli ülkeler sekize, dokuza çıkamazmış ya da dörd'e, beş'e inemezmiş gibi, "kendine yeterli yedi ülkeden biri olmak" yanlız Tükiye'nin sürdürmesi gereken değişmez özelliği imiş gibi davranıldı. 1.2 YETERLI OLMAK YA DA YETINMEK Kendine yeterlilik özellikle kişisel düzeyde antik dönemden bu yana tartışılıyor. İlk anda uyandu-dığı izlenimin aksine, çok kolay ve her zaman masum bir konu da değil. Kendine yeterli duruma gelmek bir uçta ideal olarak, "en yaşamaya değer, hiç eksiği kalmamış hayata erişmek" anlamına gelmekte. Bu duruma erişmişlik (ermişlik), artık eksiği olamadığından kimseye ihtiyaç duymamak anlamına da gelebilir, yanlızlık anlamma da. Kendine yeterli olmanın iki boyutu var. Birincisi "kendi" kavramıyla ilgili, başkalarından bağımsız olmak, elindekini başkalarının yardımı (işbirliği) olmadan elde etmiş olmak. Diğeri "yeterlilik" herşeyden yeterince edinmiş olmak bunun için başkalarının yardımı alınmış, işbirliğine gidilmiş olabilir. Böylelikle kendine yeteriiliğe erişmenin iki yolu olabilir. İsteklerini tercihlerini kısa-

rak, kimseye ihtiyaç duymayacak düzeyde kendine yeterli düzeye gelmek, ikinci yol, herşeyi edinmeye çabalamak, bunun için yardım almaktan çekinmemek. ^ Bu görüşleri ülke, milli ekonomi düzeyine taşu-sak, hiçbir konuda ithalat gerekmiyorsa, ihracat da anlamsızdır. Kendine yeterlilik, otarşi, başka deyişle dış ticaret açısından tam bir izolasyon (yanlızlık) anlamına gelmektedir. İzolasyon yerine "bağımsız" gibi olumlu bir niteleme de kullanılabilir. Sahip olamayacaklarını istemekten vazgeçerek, eldekilerle yetinme ilkesiyle, gereksinimlerini kısarak da, koruyucu gümrük vergileri ve sübvansiyonlarla kendine yeterulik düzeyine erişmek ya da inmek mümkün. Bu yaklaşım, ideolojik, ahlaki bir boyutla da desteklenebilir. "Fiyatı ve kalitesi ne olursa olsun yerii malmı tercih edelim!" ya da " Yabancı mal kullanmayalım!" ya da "Bunlar lüzumsuz tüketim ürünleridir, hatta zararlıdu*!" gibi. Örnek olarak şimdilerde öne çıkan, tüketimi kısıtlamayı öneren çevreci değerler gösterilebilir.2 Öte yandan milli ekonominin niteliği kaybolmadan, hangi ölçüde uluslararası işbölümünden yararlanarak, kendine yeterlilik artırılabilir ya da erişilebilir? Öncelikle tartışılması gereken konu kendine yeterliliğin hangi toplumsal düzeyde arzulandığı ve anlamlı bulunduğudur. Bireyler, ömeğin "Robinson Crusoe" kendine yeterli olamamıştır, batık gemi olmasaydı, hayatta kalamazdı. Kendine yeterliliğe en erken belki bölgesel düzeyde erişilebilir. Antik dönemde Plato'nun site-devleti, tastamam kendine yeterli olabilmek için gereku olan işbölümü düzeyini tartışmaktadm^ Bu işbölümü de en az bir site-devleti büyüklüğünde erişilebilirdir. Böyle bir devletin içindeki sosyal birimler, bireyler, hanehalklan, köyler tek başlanna kendine yeterli olmaya çalışmaz, birbirlerinin gereksinimlerini karşılayarak, herkesin her gereksiniminin karşılandığı bir bütün oluştururlar. Ya da milli ekonominin kendine yeterliliği köy düzeyindeki kendine yeterliliğe tercih edilir çünkü köy düzeyi hiç bir zaman milli ekonominin sağlıyabileceklerini veremez (yetersiz kalır). Başka deyişle kendine yeterlilik bütünle parçalarının ilişkisi üzerine bir konudur. 1 E.Brown, "Arsitotle on the Choice of Lives: Two Concepts of Self-sufficiency", Department of Philosophy, Washington University in St.Louis (draft). 2 M. AUaby, RBunyard (1980) The Politics of Self-Sufficiencv, Oxford University Press, Oxford. 3 M.Wheeler (1955) "Note: Self Sufficiency and the Greek City", Journal of the History of Ideas, Vol.16, No3, June 1955, pp.416-420.

örneğin Cumhuriyetin başlangıcmda nüfusun dörtte üçü köylerde yaşıyordu ve bu köylerin çok büyük bir kısmı içine kapahydı. Ürettiklerini kendileri tüketiyordu, başka deyişle çok düşük bir tüketim düzeyinde kendilerine yeterliydiler. Bu köy kalkınması konusuyla ilgilenenlerin o günlerde hiç de övündükleri bir özellik değildi. Arzulanan kendine yeterli birimlerden (hanehalkı, köy, bölge) oluşan bir bütün değildi. îşbölümüyle birbirine bağımlı birimlerden oluşan bütünün, milli ekonominin, başka milli ekonomiler karşısmdan kendine yeterli olması, ekonomik ve politik açıdan bağımsız olmasıydı. Bunun altematifi (devamı), uluslararası anlaşmalarla söz konusu işbölümünü, uluslararası işbölümüyle milli ekonomiler arasında da geliştirerek daha üst düzeyde bir üretim-kendine yeterliliğe taşımak. Ömeğin AB'yi benimseyerek tam üye olan bir ülke bu yolla kendine yeterliliğini daha üst düzeye taşıyabileceğini ileri sürebilir ya da kendine yeterlilik düzeyinin çok yüksek olduğu bir bütünün parçası olduğunu ileri sürebilir. Kendi başına, kendine yeterlilik yerine daha üst düzeyde bir kendine yeterliliğin (işbölümünün) parçası olmak! Bu aşamada kendi olmak, ekonominin milli olmasından taviz verilmesi kaçınılmaz gibi görülüyor. AB hükümetlerarası işbirliği ile mi ilerlemeli yoksa bir federasyon olmaya mı çalışmalı? Henüz kesin karara vanlmamış bir konu. Konuya şöyle de bakılabilir. Milli ekonominin kendine yeterliliği ile yetinmenin ya da uluslararası işbirliğine uyum konusunda temkinli adım atmanm kaybettirecekleri olabilir. Milli ekonominin uluslararası işbölümünden çekinerek kendine yeterli kalmaya çalışmasmm fırsat maliyeti vardır. Bu en başta korunmaya çalışılan (bazı) başka değerlerin bedelidir. Milli ekonomilerin kendine yeterli olma çabasının yakın tarihte masum olmayan ömekleri de var. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Almanya ve Sovyetler Birliğini'nin bu yönde imrenilmeyecek deneyimleri olmuştur.^ Türkiye o dönemin ideolojilerinden herkes kadar etkilenmiştir. Konuya o zamanlar Türkiye'de tanm açısından hassasiyet gösterilmiş olmasının bir nedeni de tarımın ekonominin en büyük sektörü olmasıyla ilişkilidir. Oysa milli ekonominin kendine yeterliliği yaklaşımlarında ön planda olan tanmda kendine yeterlilik değildir. Tersine kendine yeterlilik kaygısını doğuran endüstrileşme ve finansmamdu*. Endüstrileşmiş, endüstrileşen ülkelerin hammadde kaygısı "kendine yeterlilik sorunu" olarak dile getirilmiştir. Bugün de petrol-enerji 4 J.M.Keynes (1933) "National Self-Sufficeiency The Yale Review, Vol. 22, No 4, pp.755-769.

konusunda aynı kaygı tüm tazeliği ile sünnektedir. Bu tür tartışmalar geçmişte bir ülkenin kendine yeterli olabilmesi için genişlemesi gerektiğine, politik gücünün nerelere uzanması gerektiğine, coğrafya, doğal sınırlar, istila, kolonizasyon gibi konulara varabilmiştir. Ancak tartışmanm bu yönü "jeopolitik" kavramına yönelmektedir.^ 1.3 EKONOMININ TÜMÜNDE YA DA TARıMDA KENDINE YETERLILIK Bu yazıda tartışılmak istenen konu genel düzeyde (her alanda) kendine yeterlilik değil, tarımda, hatta daha doğrusu gıda-tarım konusunda kendine yeterlilik. Böyle bir ayınm anlamlı mı ve bu ilke tanm politikasmm üst amacı olmalı mı? Kendine yeterlilik işbölümü mantığına göre etkileşimli bir bütünken, genel bir iktisat politika ilkesi olabilecekken, tek başına tanmda kendine yeterli olmanın aynca bir mantığı var mı? Bu kendine yeterlilik kendi başına bir amaç değil de ekonomik ve politik bağımsızlık açısından gerekçeleniyorsa, kısmi bağımsızlık olabilir mi? Akla gelen ilk ve bir ölçüde de tek neden, (tarım) gıdanın temel bir gereksinim olmasıdır. Diğer tüketimlerden vazgeçildiğinde hoşnutsuzluk olabilir, gıda eksikliği ise sağlık hatta yaşamın yitirilmesiyle sonuçlanabilir.^ Böyle bakıldığında gıda konusunda kendine yeterli olmanın savunabilinecek bir nedeni var. Ancak gerekçe böyleyse bundan üretilmek istenen her tanm ürününde kendine yeterli olmalı, görüşü çıkmıyor. Ülke insanlannm dengeli beslenme gereksinimlerini karşılama konusunda kendine yeterli olmadığı gibi bir sonuca vanlıyor. Ömeğin bu kapsama hammaddeleri ya da zaten sağhğa zararlı olduğu için tütünü dahil etmek tutarsızlık yaratır. Bu yazıda ele aimmak istenen toplumun önem verdiği "kendine yeterlilik" konusunu açmak, seçilmiş ürünler yardımıyla kendine yeterliliği istatistiklerle izlemek, kendine yeteriiliğin bir tanm politikası hedefi olarak Türkiye'nin. Dünya Ticaret Örgütü Tanm Anlaşaması ve Avrupa Birliği'nin Ortak Tanm Politikasına uyumu açısından tartışmak. Son zamanlarda konu, "tarım 5 J.Mattem (1942) Geopolitik, Doctrine of National Self-Sufficiency and Empire, The Johns Hopkins University Studies in Historical and PoHtical Science, Series LX, Number 2,Baltimore. 6 Aslmda bu zayıf bir gerekçedir. İlaç sanayii, buna bağh olarak kimya ve enerji, diğer sektörler de benzer tezler ileri sürebilirler.

politikasında bağımsızlık kaybı" boyutuyla da tartışılmaktadır.'^ Bu çalışma tarımda kendine yeterli olmalıyız ya da olamayabiliriz gibi bir değeri savunmak ya da yermek için yazılmadı. Çalışmanın amacı tarımda kendine yeterliliği, tarım politikası kaygısıyla izleyeceklere sayısal (istatistiki) ölçü verebilmek, "tarımda kendine yeterlilik ölçülebilir mi?" konusunu irdelemek. 1.4 TARıMDA KENDINE YETERLILIK NASıL YORUMLANABILIR? Türkiye'de tanmda kendine yeterlilik düzeyinde düşüş olduğu ileri sürülerek kaygılanılıyor, herkes söyleniyor, ancak konuyu tartışan hele ölçmeye çalışan hemen hemen kimse yok gibi. Yanlız dışticaret, artan ithalat verileri dile getiriliyor. İç pazardaki üretimle, tüketimin hangi oranda karşılandığı kendine yeterlilik düzeyini gösterir. Toplumda yaygın bir yanılgı olarak kendine yeterlilik olarak dış ticaret verilerinden, ithalat ve ithalattaki artışa bakılıyor. Bu yanıltıcı olabilir. En baştan söylenmesi gereken dünya da tarım ürünü ithal etmeyen ülke olmadığıdır! Eğer ithalat kendine yeterliliğin ölçüsüyse bu yeterliliğe son verilere göre tüm ürünlerde erişmiş değil altı, yedi, hiç bir ülke olmadığıdır. ^ Y. Çağlar (2006) "Tarımsal gelişme" politikalannda "verimlilik" sorunu ve ülkesel bağımsızlık, İktisat İşletme ve Finans, Yıl 21, No 245, S.5-20.

Tablo 1.1 Tarımsal İthalatı ya da İhracatı En Yüksek Ülkeler (milyon US$ 2004) Sıra no İthalat ihracat Sıra No 1 ABD 59,874 ABD 63,893 1 2 Almanya 50,812 Almanya 39,240 4 3 Çin 41,688 Çin 20,827 11 5 İngiltere 41,406 İngiltere 21,185 9 6 Fransa 34,638 Fransa 46,642 3 7 İtalya 31,694 İtalya 24,424 7 8 Hollanda 28,707 Hollanda 47,818 2 9 Belçika 23,042 Belçika 26,304 6 10 İspanya 19,798 İspanya 24,294 8 12 Kanada 15,194 Kanada 20,574 12 4 Japonya 41,478 11 Meksika 15,439 13 RusyaFed. 12,363 14 Kore 10,616 Brezilya 27,215 5 Avustralya 20,871 10 Arjantin 15,839 13 28 Türkiye 4,659 Türkiye 5,958 25 Kaynak: FAO Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi dünya da tarım ürünleri ihracatı en yüksek ülkelerle, ithalatının en yüksek olduğu ülkeler büyük ölçüde çakışmaktadır. Bütün ülkeler dikkate alındığında gözlemlenen ülkelerin ithalatlarını azaltma yönünde bir gelişme göstermedikleridir. Genel eğilim olarak hem ithalatm hem ihracatm arttığı daha denk bir ticaret hacmine doğru yönelme olduğu ileri sürülebilir. Türkiye tarım ürünleri ticaret hacmi sıralamasında üst kısımlarda yer almaktadır. 2004 yılında İthalatta 28., ihracatta 25. sırada yer almıştır. İthalat ve ihracat miktarları da birbirine oldukça yakındu". Ancak yakın geçmişte ithalatın daha hızlı artmış olduğu söylenebilir. Bir ürünün hiç ithal edilmemesi o ürün için kendine yeterlilik ölçütü olarak kullanılabilir mi? Ömeğin Türkiye uzun yıllardır hayvan ürünleri it-

halatını büyük ölçüde yasakladı. Bu Türkiye'nin kendine yeterli olduğu anlamına geliyor mu? İki konuya açıklık getirmek gerekiyor. Eğer Türkiye bu koşullarda da hayvansal protein (kalori,hayvansal protein, yağ) açısından dengeli beslenebiliyor ve bu proteini en düşük gelirli toplum grupları da yeterince satın alabiliyorsa, evet, yoksa hayır. Aynca işlenmiş ürünler de dikkate alınmadan, tek başına dış ticaret dengesi de kendine yeterliliği göstermez. Özellikle iktisat açısından kendine yeterlilik tam tutarlılıkla tanımlanılacaksa ilk model olarak dış ticaretin olmadığı (otarşi) bir durum düşünülmeli ve şu soru cevaplanmalıdır: "Toplumun dengeli beslenmesini sağlayacak gıda ürünlerini (ham maddeyi) üretebiliyor mu?" Cevap evet ise o ülke "gıda" açısından kendine yeterliliğin dışarıdan bağımsızlık (kendi) boyutuna erişmiş olarak nitelenebilir. Ancak dikkat edilmesi gereken, tartışmalı olabilecek bir kısıt var. Esas soru, beslenme ve hammadde açısından asgari gerekler yerine geldikten sonra üretim tüketimi karşılıyabiliyor mu olmalıydı? Bu da "kendine yeterlik" konusunun "yeterlilik" boyutu ile ilgili. Konuyu tartışmalı kılan "beslenmenin asgari gerekleri". Her dönemde beslenmenin ideal ölçüleri var, biliniyor. Ama zaman içinde erişilen yeni bilgilerle değişiyor. Öte yandan alt sınırlar tartışmalı. Aynca bir ülke için tek bk ölçü yetersiz. İdeal olarak yaşa, cinsiyete, ekolojiye, mevsime göre bir dağılım bilgisine gereksinim var. Başka deyişle her ülkenin (ortalama) asgari beslenme gereksinimleri farklı. Konunun bir de girdi-teknoloji boyutu var. Türkiye'de tarımda kendine yeterliliğe nihai ürünler, tarımsal ürünler açısından yaklaşıyor. Oysa tarımsal üretim için, yakıt, tohum, gübre, makina hatta bazı özel ürünlerde (çay) kaçak işgücü bile (ithal ediyor) gerekiyor. Ömeğin petrol fiyatlarının daha da aşırı artması ve buğday üretiminde kendine yeterliliğin korunmasında ısrar edilmesi buğdayı ithal etmekten daha fazla dışa bağımlılığına neden olabilir ya da girdi ithalatının yol açtığı yeterlilik kaybı, nihai ürün ithalatından daha büyük sorun yaratabilir? Başka deyişle tarımda nihai ürün açısından kendine yeterlilik, genel düzeydeki (diğer sektörlerdeki) kendine yeterlilikten daha mı önemli sorusu "tarımda ithal ikamesi ne zaman karlıdır?" sorusuna indirgenebilir.

1.5 TARıM ÜRÜNLERI ARZı ve KULLANıMı Eldeki hazır istatistiklerle "kendine yeterlilik" ölçülebilir mi?" Hayır! Bunun yapılabilmesi için eldeki istatistiklerin her ürünün arzını ve kullanımını ortaya koyacak biçimde yeniden düzenlenmesi gerekir. Bu amaçla bütün üretim ve dış ticaret verilerinin temel ürünlere dönüştürülmesi gerekir. Bu içpazarda "tüketimin" hesaplanabilmesi için kaçımlmazdu*. Temel tarım ürünlerinin üretim istatistikleri yayınlanıyor ancak net değer değiluer. Bunlardan tahmini ürün kaybmm çıkartılması gerekir. En önemli soru bu temel ürünlerin ne kadarının iç pazarda tüketilmek ne kadarının yurtdışına ihraç edilmek üzere üretildiğini bilebilmek, tahmin edebilmek? Benzer sorular ithalat için de geçerli. Kendine yeterlilik tartışılırken ithalatın ne kadarının içpazarada tüketilmek ne kadarının yeniden ihraç edilmek üzere ithal edildiğinin de bilinmesi gerekiyor. İthal ürünlerin de temel tanm ürünlerine dönüştürülmesi kaçınılmaz. Bu istatistikler Türkiye'de TÜİK tarfından bitkisel üretimle sınırlı olsa da 2000-2004 yılları için sunuldu.^ Ancak daha önce FAO tarafından yaklaşık ikiyüz temel ürün ve tüm ülkeler için bu veriler yayınlanmaya başlamıştı.9 Tanm istatistiklerinde yer alan üretim istatistikleriyle, dış ticaret istatistiklerinde yer alan tanm ürünleri listesi birbirinden oldukça farklıdır. Dış ticaret ürün listesi daha uzundur. Çünkü işlenmiş tarım ürünlerini kapsamaktadır. Hatta bazı tanm ürünleri işlenme sonucu tarımsal niteliklerini kaybederek, tekstil gibi, sanayi ürününe dönüşmüştür. Kendine yeterlilik muhasebesi (ürün denge tablolan) özellikle dış ticaret verilerinin temel tanm ürünlerine dönüştürülmesini zorunlu kılmaktadu*. Bu sürece dönüştürme diyoruz. Bu dönüştürme teknik katsayılarla yapılmaktadır. İşlenmiş ürünler doğrudan topraktan ya da hayvanlardan elde edilen temel ürünlere dönüştürülmelidir. Bu dönüştürme sonucu hazır istatistiklerde olamayan sorunun cevabı, ömeğin "Türkiye'de yetiştirilen buğday'm ne kadarı ihraç etmek için üretilmiş?" öğrenilebilir. Bu soruyu cevaplayabilimek için eski adıyla Devlet İstatistik Enstitüsü'nün bir yaymmdan yararlanarak, dış ticaret istatistiklerinden kepek, un, malt, tohum, bulgur, kahvaltılıklan buğdaya daha sonra makama, ekmek, pasta, nişasta, nişastası aimmış unu önce una sonra buğdaya hatta 8 TÜİK(2007) Bitkisel Ürün Denge Tabloları 2000/01-2004/05, Yayın No: 3074, Ankara. 9 İki kurumun, özellikle dönüştürme konusunda kuuandıklan teknik katsayılar farklılık gösteriyor.

glikozu önce nişastaya, nişastayı una, unu buğdaya dönüştürülmesi gerekir, Benzer işlemler ithalat ve ihracat kalemleri için de yapılmak zorunda. Dönüştürme işlemi sanıldığmdan daha zor olabilir. Ömeğin ithal edilen şeker, şeker pancarına mı dönüştürülmeli, şeker kamışına mı? İhraç edilen alkol hangi temel ürüne dönüştürülmeli? Karar verbilmek için uzman görüşüne gerksinim var. Ne olursa olsun sonuçlar etkileniyor. Ömeğin FAO bütün ülkeler için aynı dönüşüm katsayılarını kullanıyor. Oysa ülkelerdeki teknolojiler farklı olabilir. Görüleceği gibi, ürün kayıpları, tohum, yem kullanımı gibi konularla ilgili teknik katsayılar da genellikle makul varsayımlardır oysa ülke içinde bile önemli farklılıklar gösterebilirler. Dönüştürmenin ana mantığı arz ve kullanımı denkliğini ölçebilmektir. Bir ürünün arzı aşağıdaki denklemlerden biriyle tanımlanabilir: A) başlangıç stoğu + üretim + ithalat = ihracat + yem + tohum + kayıp + başka gıda için işlenecek + gıda + diğer kullanım. B) Üretim + ithalat = ihracat + yem + tohum + kayıp + başka gıda için işlenecek + gıda + diğer kullanım + stoklanacak miktar. Bu durumda arz, üretim, stok değişiklikleri ve ithalat tarfmdan belirlenmektedir. Kullanım ise önce ihracat ve iç pazarda kullanım olarak ikiye ayrılabilir. İç pazardaki kullanımda, yem, tohum, kayıp, gıda olarak işlenecek, gıda ve diğer kullanım'dan oluşmaktadır. Bu denklemlerde gıda konusunda ölçülmeyen iki önemli unsur var: birisi, özellikle kırsal kesimde ticari olmayan böylelikle üretim istatistiklerine girmeyen gıda, bundan daha önemlisi gıda israfı! Ömeğin Türkiye'de her yıl büyük bir miktar (bayatlamış) ekmeğin atıldığı yazılır. Kullanılamayacak duruma gelmiş, ev, okul, kışla yemekhane ve otellerden atılan gıda önemli miktarlara varmaktadır. Bu kayıp henüz hesaplamalarda dikkate alınamamıştır. Bu denklemdeki verilerden çeşitu endeksler üretilebilir. Kendine Yeterlilik Oranı (KYO) = Net Üretim/Tüketim; Tüketim = Üretim+İthalat-İhracat olarak tanımlanabilir. Bu tüketimi insan gıdası tüketiminden ayırmak için iç pazarda brüt tüketim olarak adlandırmak bir kolaylık sağlıyabilir. Aynı mantıkla İthalata Bağımlılık Endeksi Hesaplanabilir (İBE). İthalat/ Tüketim, Tü- 10 DÎE (2003) Tarımsal Ürünlerde Teknik Dönüşüm Katsayıları ve Ürün Denge Tabloları 1989-1995,Yayın no:2733, Ankara.