DİYARBAKIR 3 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU HAK İHLALERİ RAPORU

Benzer belgeler
ELAĞIZ CEZAEVLERİ İNCELEME VE TESPİT RAPORU

DİYARBAKIR BAROSU CEZAEVİ İZLEME KOMİSYONU İNSAN HAKLARI DERNEĞİ DİYARBAKIR ŞUBESİ ELAZIĞ 2 NO LU YÜKSEK GÜVENLİKLİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA

Trans Olmak Suç Değildir!

ANTALYA L TİPİ CEZAEVİ İNCELEME VE GÖZLEM RAPORU

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

Şakran Cezaevi ve Çocuk Raporu:

7-10 ŞUBAT 2002 TARİHLERİ ARASINDA TRABZON DA YAPILAN İNCELEMELER HAKKINDAKİ ALT KOMİSYON RAPORU

13.Mart Mah. Karaman Apt.Kat1/2 Yenişehir MARDİN Tel/faks

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

LGBTİ MAHKUMLARA HAPİSHANEDE İŞKENCE GİBİ TECRİT

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnceleme Raporu 2

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA Gönderilmek üzere ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

GÖRÜŞME VE TESPİT RAPORU

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

TTB DİYARBAKIR SUR VE ERGANİ İLÇELERİ ASM LERİNİN KUNDAKLANMASI RAPORU

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Irk veya Etnik Köken. Ayrımcılığı. Haklarınızı Bilin!

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu

Etkin Soruşturma Yükümlülüğü (CMK m. 172/3)

19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı'

Şikâyetinizle ilgili polis soruşturması hakkında itirazda bulunma

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

Örselenebilir Gruplar Hekim Tutumu. Doç.Dr. Aysun Balseven Odabaşı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp AD

HAPİSTE SAĞLIK POLİTİKA BELGESİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

İNFAZ VE KORUMA MEMURU (GARDİYAN)

Karar No. Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerinin katıldıkları toplantı, ziyaret ve benzeri konular hakkında Yönetim Kurulu'nu bilgilendirmesi.

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r

Cumhuriyet Başsavcılığına

HUKUKDIŞI, KEYFİ VE KISAYOLDAN İNFAZLARIN ETKİLİ BİÇİMDE ÖNLENMESİ VE SORUŞTURULMASINA DAİR PRENSİPLER

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2015 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2015

Davanın selameti için sürgün

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN

ÖĞRENCİ DİSİPLİN SORUŞTURMASI ÖRNEKLERİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE AHMET AKMAN - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 33245/05) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

Ön İnceleme Nedeniyle Düzenlenecek Raporlar

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mahpus Hasta Bölümü İnceleme Raporu

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

HERHANGİ BİR BİÇİMDE TUTULAN VEYA HAPSEDİLEN KİŞİLERİN KORUNMASI İÇİN PRENSİPLER BÜTÜNÜ

«MOBBİNG»E UĞRAYANI KORUMAYA YÖNELİK YAPILABİLECEKLER

İFADEYE ÇAĞRI YAZISI (Şikayetçi için)

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

SEÇİM KURULU ASİL ve YEDEK ÜYELERİ İLE GÖZLEMCİ TEMSİLCİLER SEÇİM GÜNÜ ÇALIŞMALARI

Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Çalışan Hakları ve Güvenliği Rehberi

yönelik tüm iyi niyetli girişimlerimiz sonuçsuz kalmış, KÖPEKÇİ SITKI köpek toplamaya devam etmiş, bakımevi ise gönüllülere çeşitli bahanelerle

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

CON S EI L D E KONSEYĐ

Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnceleme Raporu 24. Dönem 2. Yasama Yılı 2012

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

Gezi Parkı Olaylarında Çocukların Yaşadığı Hak İhlalleri Raporu 28 Mayıs 25 Haziran 2013

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. HÜRRİYET YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no /02) KARAR STRAZBURG

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi*

Polis 'Adın çıkar evine git' deyip ölüme göndermiş - Evrensel.net

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

İSTANBUL ANADOLU ADLİYESİ GÖRÜŞME NOTLARI

Prof Dr Veysel Eroğlu:Aksaray Belediye Bakımevinde üretilen cins köpekler, öldüren ilaç listeton Son Güncelleme Çarşamba, 27 Mart :54

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

2013 YILI ĐLK 6 AY CEZAEVLERĐNDE YAŞANAN ĐNSAN HAKLARI ĐHLALLERĐ RAPORU

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ MEHMET ALİ OKUR /TÜRKİYE KARARI 17/01/ /06

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

Üç nesil Anneler Günü

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Adli Yardım Temsilini Geliştirmek: Küresel Standartların Uygulanması

1-C.Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, gereği için Hukuk İşleri Birimine tevdiine,

MAHPUS SAYISI: 246 BİN 416!

HAKLARINIZI BİLİYOR MUSUNUZ? *GÖZALTINA ALINDIYSANIZ! Haklarınızı Biliyor musunuz?

DİSİPLİN KURULU KARARI

YÖNETİM KURULU 23 EYLÜL 2014 GÜNDEMİ

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Transkript:

DİYARBAKIR 3 NOLU T TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU HAK İHLALERİ RAPORU GİRİŞ Diyarbakır Barosuna, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesine ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Diyarbakır Şubesi ne gelen başvurular ve basına yansıyan haber üzerine 06/02/2022 tarihinde Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu nda yaşanan işkence ve hak ihlallerinin tespiti yönündeki çalışma kapsamında ilgili hapishaneye ziyaret gerçekleştirilmiştir. AMAÇ Bu çalışma ile sürekli hale gelen hak ihlalleri ile özellikle basına yansıyan ve başvuru yapan ailelerin iddia ettikleri işkence ve kötü muamele yasağına aykırı durumlarla ilgili olarak gerekli tespitlerin yapılması, raporlanması, oluşan raporlar neticesinde gerekli hukuki başvuru ve suç duyurularının yapılması amaçlanmıştır. TESPİT VE GÖZLEMLER 06/02/2022 tarihinde Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu nda tutulan 7 mahpustan alınan beyanlar ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin tespitler şöyledir; Emre Can ERGÜN ün anlatımları şu şekildedir; 7 yıldır cezaevindeyim; Diyarbakır 3 Nolu T Tipi cezaevine Elazığ cezaevinden 24 Nisan da getirildim. 2-3 ay evvel de benzer bir darp olayı oldu. 9 kişiyi aynı şekilde darp ettiler. Bir kısmımız suç duyurusunda bulunduk ve takipsizlik kararı verildi. Gardiyanların ve idarenin tahrik edici uygulamaları var. Onlara tepki gösterip karşı koyunca ya da sormaya, konuşmaya başlayınca bize işkence yapıyorlar. Olay günü yani 31 Ocak günü saat 11:30 sıralarında odaya gardiyanlar geldi. Serğebun baş efendiyle görüşmeye gitti. Biz de hazırlandık ve bekledik. Sonrasında gardiyanların bir kısmı geri geldi ve bize Serğebun ile Fırat ın eşyalarını toplayın, onların odaları değişecek, dediler. Biz de saat 12:00 civarı baş efendiyi çağırdık. 30-40 gardiyan geldi koğuşa. Biz derdimizi anlatıp oda değişikliğinin sebebini sormaya çalışırken Fırat a çık dışarı dediler. O esnadan tartışmalar yaşandı ve aniden içeriye robokoplar girdiler. Onlar Fırat a çık derken biz de çıkmasın diyorduk, bu şekilde çıkçıkmasın derken olay büyüdü. Odada yaklaşık 21-22 kişi kalıyorduk. Biz 8 kişiyi tek tek odadan çıkarıp kapı önüne getirdiler. Her birimizin üstüne 3-4 gardiyan çıktı, bir memur burada diziyle sırtımda zıplıyordu, birkaçı da bir yandan tekme atıyorlardı. Yüz üstü ters kelepçeli halde yere yatırmışlardı bizi. Ara koridorda kamera karşısında yaşandı her şey. (C koridorunda, 5 nolu odanın önünde) Daha sonra büyük koridora çıkarıp darp ettiler bizi. En büyük koridor. Burada da kamera var. Sonrasında buradan akvaryuma aldılar bizi. Uğur ve Cihan isimli baş efendiler burada darp ettiler beni.

Ellerim, ayaklarım kitlenmişti. Cihan, yüzüme 15-20 yumruk attı. Ardından revire gittik. Burada da yaklaşık 20 tane memur vardı. Aynı şekilde baş efendi de buradaydı. Doktora tüm izleri gösterdim, not aldılar. Revirden çıkardıktan sonra beni tekrar ters kelepçeli halde akvaryuma aldılar. O esnada da baş efendi bağırarak sürükleyerek götürün, dedi. Benle Servet i süngerli odaya aldılar. Ellerimiz ters ve iki kelepçeyle bağlı, üstümüzde sadece boxer vardı. Servet in her yeri kan içindeydi. Yaklaşık 3-4 saat süngerli odada kaldık. Bulunduğumuz odada iki tane kamera vardı, üst kat hücreydi. Hücrenin demir parmaklıklı penceresinden dökülen sular içeri üstümüze geliyordu. Bu sebeple de ıslanıyorduk. Lavabo için sadece delik vardı orada ve burası çok pisti. Barış ve Heybet de 2 nolu odadalardı, onlar da aynı muameleyi gördü. Barış epilepsi hastasıdır. Biz de Barış için konuşmaya çalışıyorduk, durumunu anlatıp karışmamalarını istedik ama üzerimize geldiler. Kıyafetlerimizi zorla çıkardılar. Ellerimiz zaten kelepçeliydi. Süngerli odadan boxerla çıkardılar. Sonra elimizdeki kelepçeyi kestiler, eşofmanlarımı ve ayakkabımı giydim. Ardından koğuşuma götürdüler beni. Süngerli odadan sonra revire ya da hastaneye götürmediler beni. Koğuşuma geldiğimizde de içeri bırakmadılar beni. Koğuşta kalanlara eşyalarımı toplamalarını söylediler. Onlar da eşyalarımın bir kısmını toplamışlardı, birçok eşyam da odada kalmıştı. Tanıdık memur vardı. Bir kısım kalan eşyalarımı ondan rica ettim, getirdi. Yakın zamanda onaylanan disiplin cezam hakkında bana bilgi verilmediği için ailem İstanbul dan görüşe geldiğinde benle görüştürülmediler. Ailemle telefonda konuştuğumda görüş yasağımın olduğunu, görüşe gelmeden evvel cezaevini aramalarını ve haber almalarını, ona göre görüşe gelmelerini ya da gelmemelerini söyledim. Onlar da gelmeden bir gün evvel cezaevini aramışlar. Bu durumu sormuşlar. Konuştukları memur da sıkıntı olmadığını, görüşe gelebileceklerini söylemiş. Ancak ailem görüşe geldiğinde de kesinleşen disiplin cezam gerekçe gösterilerek görüşe almadılar. Rıdvan TONKA nın anlatımları şu şekildedir; 1,5 yıldır cezaevindeyim. Sağ bacağımda dizimden kalça üstüne olacak şekilde yaklaşık 50 cm lik platin var. Yaşanan olaydan hemen sonra 4 gardiyan da (içlerinden biri Ömer isimli gardiyan) rapor almak için hastaneye gitmiş. Şenol isimli 1. müdür çok sıkıntılı, sürekli baskı uygulatıyor, savcı ile dahi görüşmemize müsaade etmiyor, savcı görüşmesi yazdığımızda da kendisi görüşüp tehditkar konuşuyor. Olay günü bizi koğuştan çıkardılar, koridorda tuttular. Ters kelepçeli iken bana yumruk attılar. Cihan ve Uğur isimli, baş efendiler (infaz koruma memurları) yumruk attılar. Akvaryuma da bizi Cihan isimli başefendi ( infaz koruma memuru) çağırdı, orda darp ettiler. Sırtıma basıldı, tekme atıldı. Akvaryuma maskesiz koyup maskeli şekilde çıkardılar. Rapor için revire götürdüler, durumu anlatınca hastaneye sevk ettiler. Hastaneden rapor aldım. Platin takılı olan sağ bacağıma sürekli tekme attılar,

bacağımda şişme oldu, bugün (6 Şubat) ağrısı ve şişliği hafiflemiş biraz. Atılan yumruklar yüzünden çenemde çok fazla ağrı oldu. Hastane dönüşü beni karantina odasına aldılar, şu an karantinadayım. Karantina odasında covid-19 olanlar ve temaslılar var. Ben de onlarla beraber kalıyorum. Karantina odasında yaklaşık 15 kişiyiz. Servet ÖZÇELİK in anlatımları şu şekildedir; Bizi koğuştan alıp maltada yere yatırdılar. Arkadaşlara da söyledim direnmeyin, daha kötü olur diye. Bizi darp etmeye başladıkları esnada bir arkadaşa sinkaflı küfürler etmeye başladılar. (Ananı s..) Ben de dayanamayıp arkamı döndüm, tepki göstermeye çalıştım, bunun üzerine yine darp etmeye devam edildi. Daha sonra süngerli odaya götürdüler. Ellerimiz ters kelepçeli şekildeyken kıyafetlerimizi çıkardılar, şortla kaldım. Yere yatırdılar, dayak attılar. Burada 3 saatten fazla kaldık. Süngerli odadan sonra revire götürüldüm, rapor yazıldı. Revirciye de dedim, bu yazılanları kaybetmeyeceksen ortadan yok etmeyeceksen hastaneye gitmeyeceğim yoksa hastaneye giderim. Hastaneye gitmedim. Ardından tekrar beni süngerli odaya getirdiler. Burada yine çok tuttular beni. İkinci kez süngerli odaya götürüp çıkardıktan sonra revire götürmediler beni. Bu olayın planlı ve kasıtlı yapıldığını düşünüyorum. Olaydan iki üç gün evvel Veysi isimli memur (telefoncu) ile tartışma yaşanmıştı. Tartışmanın asıl sebebi de; benim telefon kartından 25 dakikam yenilmişti. Ben de telefoncuyu çağırdım. Kendisi de 6 saat sonra geldi. Ben tartışmayayım, sorun yaşanmasın diye de Serğebun telefoncu ile görüştü, ama onlar da tartıştı. Veysi tutanak tutma ile tehdit etti. Darp olayı da aslında bu tartışma sonrasında yaşandı. Sanki kin tutmuşlardı, intikam alma niyetiyle gelip sorun çıkarıp sonrasında da bizi darp ettiler. Fırat GÜZEL in anlatımları şu şekildedir; 31/01/2022 günü öğle saatlerinde ağabeyim Serğebun GÜZEL' i infaz koruma memurları koğuştan çıkardı. Bir süre sonra infaz koruma memurları tekrar gelerek Serğebun GÜZEL' in eşyalarını istediler. Ben de ikinci kez gelen infaz koruma memurlarına; " ağabeyimi nereye götürdünüz, eşyalarını vermiyorum, ağabeyim gelsin bana kendi söylesin alsın eşyalarını" demem üzerine infaz koruma memurları, "sen de gel derdini başgardiyana anlat" diyerek tehditkar konuştular. Bunun üzerine başgardiyan Cihan adlı memurun beni havalandırmaya çıkartmak istedi. Bunun üzerine 6 koğuş arkadaşım da konuşmak için havalandırmaya çıktı ve başgardiyan Cihan eşliğinde diğer tüm memurlar bize saldırdı. Ben ve arkadaşlarımı havalandırmadan orta koğuşa kadar sürüklediler. Bu sürükleme ve saldırı sırasında başgardiyan Cihan " burada benim borum öter, buranın Allah ı da peygamberi de benim, sizi adam etmek için geldik, biz burada özeliz, buraya bakan biziz" gibi cümleler kurdu.

Ben daha önce sağ dizimden ameliyat oldum. Bunu belirtmeme rağmen bana karşı saldırı devam etti. Bu saldırı ve işkence akabinde koğuş arkadaşım Servet ÖZÇELİK' le beraber 3-4 saat süngerli odada tutulduk. Geceleri insanların çığlıkları geliyor, sürekli işkence mevcut, 1. Müdür bu duruma göz yumuyor, gelen yaşlılara zulüm ediyorlar, Cihan (başgardiyan) ve Uğur (baş memur) mahpusları tutanaklarla ve infaz yakmakla tehdit ediyorlar, Mehmet YILDIRIM adlı mahpus Cihan ve Uğur tarafından işkenceye uğramıştır. Mehmet YILDIRIM ın elinde açık yarası var 4 gündür pansuman yapılmıyor, Uğur ER adlı mahpus kardeşiyle yan yana gelmek istiyor fakat getirilmiyor. Uğur ER de işkenceye uğradı. Kimse ses çıkarmıyor çünkü herkesi infaz yakmakla tehdit ediyorlar. Vücut ağrılarım devam ediyor; oturmakta ve yürümekte zorlanıyorum. Sağ bacağıma basmakta zorlanıyorum. Abdülaziz TEKTAŞ in anlatımları şu şekildedir; 31/01/2022 tarihi öğle saatlerinde koğuştan Serğebun GÜZEL götürüldü ve götürülürken eşyalarını istemesine üzerine olaylar başladı. Ben Fırat Güzel adlı koğuş arkadaşım ile havalandırmaya çıktım ve birden bize koruma memurları saldırdı. Havalandırmadan dışarıya kadar sürüklendik; kollarımız arkadan kelepçelendi ve bu şekilde işkenceye maruz bırakıldık. Buna bağlı olarak sağ kol omzumdan itibaren ağrı hissettim; elim bu işkenceye bağlı uyuştu ve yüzümde, başımda şiddetli ağrılar ortaya çıktı. Mahpusun anlatımlarından sonra Avukat Görüş odasında giysileri çıkarılarak yapılan kaba vücut incelemesinde; -Gözle görülebilen kafanın arka tarafında şişlik, -Yüzde gözaltlarında hafif morarma,( zamana bağlı renk değişimin azaldığı) -Dudakta patlama ve buna bağlı renk değişimi, -Üst ön sol diş (sol santral diş) ucunda kırılma, -Çenenin sol tarafında şişlik, -Çene yapısında belirgin şekil bozukluğu, (sol tarafın şişliği dolaylı) -Sırtta şişlik, -Sırt üst bölge rengi açılmış mor ekimozlar tespit edilmiştir. Beni ve arkadaşlarımı döverlerken sürekli küfür ediyorlardı. Bu küfürlerden bir tanesi çok zoruma gitti. biz buradaki siz p..c Kürtlerin anasını s ye geldik, siz Kürtleri terbiye etmeye geldik diyorlardı. Bunları Cihan ve Uğur adlı memurlar diyorlardı. Bizleri dövdükten sonra revire götürdüler. Revirdeki doktora Cihan adlı gardiyan yüzünde iz olanları hastaneye yollama dedi. Doktor da dediği gibi yaptı. Epilepsi hastası koğuş arkadaşımı hastaneye yollamadı. Ayrıca cihan ve uğur diğer gardiyanları da gidin darp raporu alın diye zorluyorlardı. Biz kimseye dokunmadık zaten ellerimiz arkadan kelepçeli idi. Hatta bir gardiyana arada başka gardiyan vurmuş ona iş kazası raporu verilmiş diye duydum. Beni hastaneye götüren askerler doktora işini

yaptırmamaya çalıştı isyan çıkarttı bunlar dedi. Doktor onları dışarı çıkarıp rapor verdi bana. Bu olayın yanı sıra sürekli bizi tahrik etmeye çalışıyorlar. Bize hep küfürlü konuşuyorlar. Tutanak tutmakla korkutuyorlar. Sayımlara geldiklerinde copla demir kapıya vuruyorlar. Bir koğuşta 22 kişi var. Sabah akşam sayım yapılıyor ve tüm koğuşu basıyorlar. Namaz kıldığımız yerlere basıyorlar, söylüyoruz temizleyin diyorlar. Hastane sevklerinde sıkıntı var. Benim koltuklarımda mantar var (gösterilmiştir) sevk istiyorum kendi koğuşuma gelemeyeceğimi söylüyorlar gitmiyorum. Bizi karantina sonrası kendi koğuşlarımıza vermiyorlar. Bu cezaevinde açlık grevine girenler buradaki usulsüzlükler için açlık grevine girdi. Bizlere tek sıra halinde ayakta sayım yaptırıyorlar. Su kotası var, gece yarısı 12 de sıcak su veriliyor. Bir koğuşun haftalık sıcak su kotası 4 kovadır. Bu olaylardan sonra cezaevi psikoloğuna gittim. Psikolog bana "başka mahpuslara kızıp sizi dövmüş olabilirler" diyerek olayın vehametini anlamadığını kendisini anlamadığını ve herhangi bir şekilde yardımcı olmadığını beyan etti. Barış AVŞAR ın anlatımları şu şekildedir; Olay 1 hafta önce oldu. Serğebun GÜZEL adlı koğuş arkadaşımızı götürdüler ve açıklama yapmadılar. Sonra yine gelip eşyaları istediler. Fırat GÜZEL adlı mahpus nedenini sordu. Bizi havalandırmaya çıkardılar ve saldırdılar. Ellerimi arkadan kelepçelediler. Hepimizi A blokta akvaryum var oranın önüne yatırdılar. Epilepsi hastası olduğumu söyledim. Uğur adlı gardiyan getirin o epilepsi hastasını bakalım dedi. Arkadaşlarımın üzerine basarak götürdüler beni. Cihan ve uğurda yüzükler vardı ellerinde. Beni Akvaryuma maskesiz soktular ve dövdüler. Sürekli anneme ve nişanlıma küfür ediyorlardı. Sürekli küfür etmeyin dedim. -Mahpusa görüş sırasında olayın aydınlatılması için; Diğer mahpuslara küfürler ettiler mi? diye soruldu. -Mahpus bu soru üzerine; " Onlara kürtlükleri ilgili küfür ettiler. Hepimizin annesine sinkaf ediyorlardı. Sahipsizsiniz diyorlardı." Demiştir. Maskesiz içeri soktular beni dişlerim dudaklarımı kestiğinden kan geliyordu ağzımdan maske taktılar kan gözükmesin diye. Ben özellikle maskeme kan tükürdüm. Çıkışta kafamı kameralara kaldırdım. Gözüksün istedim kan. Şikayetçi olursam beni Tarsus a geri göndermekle tehdit ettiler sürekli. Hastaneye götürmediler beni, gitmek için direttim gerek yok dediler. Mahpusla yapılan görüşmede giysileri çıkartılması istenmesi üzerine, kollarını ve alt bacaklarını açan mahpusun vücudunda; -Sol göz üstü mor hal şekli ve gözü kapsayan ekimoz, -Sol göz kirpik dibi mor- bordo renkli ekimoz, (kan oturması) -Dudakta patlama, -Ensede şiddetli ağrı, -Sağ el üstü yaklaşık 5 cm uzunluğunda tırnak izi, -İki el bileğinde sıkmaya bağlı plastik kelepçe dişleri izi ve kelepçe izi, (yara ve kan oturmaları) tespit edilmiştir.

Ayrıca mahpusun oturmada ve yürümekte zorlandığı görülmesi üzerine mahpusun şu anki durumu sorulunca "bel fıtığım var dövdüklerinde belime bastılar, bacaklarıma vurdular o yüzden zorlanıyorum, ağrım var" diyerek cevap verdi. Mahpusun psikolojik olarak kötü olduğu gözlemlendi ve sürekli olarak cümle tekrarlaması yaptığı fark edildi. Mahpus sürekli "anneme küfrettiler, sahipsiz değilim" diyordu. Serğebun GÜZEL in anlatımları şu şekildedir; 31/01/2022 tarihinde saat 09-10 sıralarında Abdulaziz Tektaş görüşten geldi. Sayım esnasında beni çağırdılar. Eşyalarımı arkadaşlarımın toplayacağını söylediler. Sebebini sorduğumda baş memurun öyle istediğini söylediler. Ben de buna karşı çıktım, odamın değişmesini istemediğimi, kardeşimle beraber kaldığımı, ayrı odalarda kalmak istemediğimi söyledi. Onlar da bana, 2-3 haftadır odanızda sorun var dediler. Uğur baş efendi de, Fırat ın da odasını değişeceğini, onun da eşyalarını toplayacağını söyledi. İlk beni odadan doğrudan çıkardılar. Hazır kıtanın olduğu yere alın dediler. Sağ ve sol koridorda akvaryum odası var. Sadece Serğebun gelsin dediler. Robokoplarla müdahale ettiler. 30-40 kişilik gardiyanlar içeri girdi. Koğuş içinde yere yatırıp ters kelepçe yapılmış. Koridorda darp ettiler. 8 imizi koğuştan aldılar. Koridorlarda hepimizi yere yatırdılar. Bana işkence yapılırken ayakaltlarıma da vurup sonrasında yürütüyorlardı. Sonrasında 3 kişiyi ( Fırat, Rıdvan, Abdulaziz) hastaneye götürmüşler. Hastaneden döndükten sonra da yine işkence devam etmiş. Tek tek onları da yine aldılar. Beni sonrasında hazır kıtanın olduğu geçici odaya aldılar. Orda bir süre kaldıktan sonra mesaiden sonra A-10 odasına verdiler. Geçici odaya kadar görüntüler var, oraları gören kameralar da var. Bomboş bir oda, bir telefon kulübesi var. Kirli pislik içinde bir oda, bir boş ranza var üzerinde hiçbir şey yok. 6-7 saatten fazla odada kaldım. Eşyalarımı memurlar odadan getirdi. A-10 odasında 21 kişi kalıyoruz. Genel olarak da sürekli cezaevinde sorunlar var. Bir sorun olduğunda kimseyle görüşemiyoruz. Mesela savcı ile görüşme için yazıyoruz, ancak savcı ile görüşemiyoruz, bizi müdür ile görüştürüyorlar. Müdür de her seferinde kızıp bağırıyor. Niye dilekçe yazdığımızı soruyorlar, görüşemezsin diyor. Mahpuslarla yapılan görüşmeler esnasında bazı mahpuslarda var olan bir kısım işkence ve kötü muamele izleri tarafımızca diyagram çalışmasıyla rapor ekinde sunulmuştur. SONUÇ ve ÖNERİLER: İstanbul Protokolü ilkelerine dayalı olarak, işkenceye ilişkin iddiaların hızlı, etkin, tarafsız bir şekilde soruşturulması, bağımsız heyetlerce araştırılması, adli yargılama süreçlerinin her aşamasının uluslararası etik ve hukuk kurallarına uygun olarak yapılması gerekmektedir. Türkiye nin de altına imza attığı uluslararası sözleşme ve belgelerde yer alan telafi/zararın karşılanması haklarının gereklerine uygun olarak mahpusların maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelenin tüm boyutlarıyla ele alınması ve gereğinin yapılması devletin görevidir. İşkence suçunun faillerinin tespit

edilmesi, yakalanması, kovuşturulması ya da mahkûm edilmesinden bağımsız olarak işkenceye maruz bırakılan her bir insanın telafi/zararın karşılanması hakkı etkili bir hukuk yolu ve onarım kavramlarını kapsamaktadır. İşkence, kötü muamele, hakaret, tehdit suçlarının işlendiğine dair mahpusların detaylı beyanları ve fiziksel olarak işkence ile kötü muamele bulgularının bulunması nedeniyle 15.02.2022 tarihinde aşağıda imzası bulunan kurumlar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına sorumlular hakkında şikayette bulunmuştur. Ancak olayın ilk anından bu yana mahpuslar ve ailelerinin işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin olarak Savcılık makamı tarafından re sen soruşturma başlatılmalıydı. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve faillerin tespiti açısından etkin bir adli soruşturma yürütülmelidir. Bu çerçevede işkence görenin/görgü tanıklarının beyanları alınmalı ve araştırılmalı; delillerin toplanması ve olası delillerin karartma eylemlerinin önüne geçilmelidir. Sözleşmeler ve yasa maddeleri göz önüne alınarak işkence gören mahpusların maruz bırakıldığı işkence ve diğer kötü muamelenin tespitine dönük psikolojik rapor alınmalıdır. Kamera kayıtları, görev listesi, işkence görenin/görgü tanıklarının anlatımları gözetilerek olayla ilgili kolluk görevlilerinin tespit ve teşhis işlemleri yapılmalı; tespit edilen şüpheliler, soruşturma tamamlanıncaya kadar açığa alınmalıdır. Olayda yer alan infaz koruma memurları hakkında ivedilikle etkin ve şeffaf bir adli ve idari soruşturmanın yapılmalı, soruşturma sonucunun bütün detaylarıyla kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Mahpuslara yönelik infaz koruma memurların haksız ve hukuka aykırı eylem ve işlemlere karşı adli ve idari makamlar; failleri koruma politikasını terk etmeli, cezasızlık politikasından vazgeçmelidir. Mahpusların iletişim ve yazılı başvuruları konusunda yaşadıkları sorunların çözümü sağlanmalı, hapishanede yaşanılan olağanüstü durumlarda aile ve avukatlarına sağlıklı iletişim kurabilmelerinin koşulları oluşturulmalıdır. İşkenceye maruz bırakılan mahpusların tedavi ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi ile ilgili gerekli başvuruların yapılması gerekmektedir. Mahpuslara ulusal ve uluslararası mevzuatın gereği olarak insan onuruna yaraşır bir muamele gösterilmelidir. İnceleme yapan kurum üyeleri ve yetkilileri; hapishane rejimi, fiziki koşullar ve mahpuslara hukuka aykırı gerçekleştirilen muameleler hakkında etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezanın Önlenmesi Sözleşmesi Seçmeli Protokolüne uygun şekilde bağımsız ulusal denetim mekanizmalarının oluşturulması için hükümeti derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmektedir. Ayrıca Diyarbakır 3 Nolu T Tipi Hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine karşı Adalet Bakanlığını ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonunu göreve davet ediyoruz. İNSAN HAKLARI DERNEĞİ (İHD) DİYARBAKIR ŞUBESİ DİYARBAKIR BAROSU ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ (ÖHD) DİYARBAKIR ŞUBESİ