İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 - 16.06.2016 I.



Benzer belgeler
Yargı yetkisi bağımsız mahkemelerin vatandaşlar arasında çıkan anlaşmazlıkları çözmek, devlet ve vatandaş arasındaki anlaşmazlıkları gidermek, hukuki

KPSS 2009 GK-(52) KONU ANLATIM SAYFA SORU. 10. Seçimlerle verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

AVUKAT KİMLİKLERİNİN HAVAALANLARINDA DA GEÇERLİ OLDUĞUNA DAİR YAZIŞMALAR

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü. Sayı : [ ] /05/2016 Konu : Anayasa Mahkemesi Kararı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

34. ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ

Anayasa Mahkemesi nin Bağımsızlığı Hukuk Devletinin Güvencesi (Bulgaristan Deneyimi)

KAPSAM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

KAPADOKYA MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİ KONSEYİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Yukarıdaki belgelerden Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını taşımayanlara itibar edilmez.

PETROL-İŞ İŞYERİ TEMSİLCİLERİ SEÇİM YÖNETMELİĞİ

Anayasa Hukuku Dersi Final Sınavı Soruları

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM SİSTEMİ VE BU SİSTEMDEKİ ÖĞRENCİLERE AİT VERİLERE ERİŞİM VE KULLANIM YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Türk Yargı Sistemi (Yargı Kolları) (T.C. Anayasası nın yargı bölümü)

Adalet Bakanlığı Bakanlık Merkez ve Taşra Teşkilatı Personeli Görevde Yükselme

ANAYASA YARGISINDA MAHKEME KAVRAMI

Tohumculuk Kanunundan Doğan Cezalar- Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunlar ve Çözüm Önerileri Bilgilendirme Toplantısı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU HAKKINDA BİLGİ NOTU

Sirküler Rapor Mevzuat /140-1

7. BÖLÜM 1982 ANAYASASI NDA YARGI

TÜRK YARGI SİSTEMİ DERS NOTLARI

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2015/2016 Akademik Yılı Anayasa Hukuku -Çift- Bütünleme Sınavı / 18:00

İKİNCİ KISIM ÜÇÜNCÜ KISIM. PARTİ ÜYELİĞİ (SPK m: 6,7 7,12) BİRİNCİ BÖLÜM PARTİ TEŞKİLATI (SPK m:7)

T.C. ANAYASA MAHKEMESİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÖNLİSANS VE LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA YATAY GEÇİŞ ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

T.C İZMİR İLİ SELÇUK BELEDİYESİ MECLİS KARARI KARARA KATILANLAR

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26953

Kuvvetler Ayrılığı İlkesinin bir gereği olarak Yasama işlevi, TBMM ye bırakılmıştır. TBMM belirli yollarla kural koymaya yetkili mercidir.

Ceza Muhakemesi Kanununa Göre İl Adlî Yargı Adalet Komisyonlarınca Bilirkişi Listelerinin Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik

Adalet Bakanlığı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. Personeli Görevde Yükselme GYS. Soru Bankası. Sınavlarına Hazırlık

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Ankara Üniversitesinde yabancı dil eğitim-öğretimi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Sirküler Rapor Mevzuat /108-1

MARMARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM STAJ VE MEZUNİYET PROJESİ YÖNERGESİ Senato: 19 Temmuz 2016 / 348-6

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

TÜBİTAK ARAŞTIRMA VE YAYIN ETİĞİ KURULU YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNUNUN BAZI MADDELERİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Esas No: 1/510 Tarih: 04/08/2008 Karar No: 14 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMA DEĞİŞİKLİKLERİ

TBMM GENEL SEKRETERLİĞİ (MİLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI) BÜNYESİNDE STAJ YAPACAK OLANLARIN BELİRLENMESİ İLE GÖREV VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNERGE

ÖZEL İSTİHDAM BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

Çukurova Üniversitesi Öğrenci Konseyi Yönergesi BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Sirküler Rapor /181-1

T.C. ADANA BİLİM VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ ETİK KURULU YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANKARA ÜNİVERSİTESİ YÖNETİM KURULU KARAR ÖRNEĞİ

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ Öğrenci Konseyi ve Öğrenci Kulüpleri Yönergesi

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ ÇİFT ANADAL PROGRAMI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Esas Sayısı : 2015/98 Karar Sayısı : 2016/35

OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER İLE BAZI KURUM VE KURULUŞLARA DAİR DÜZENLEME YAPILMASI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME (1)

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

El koyduğu trafik kazalarında trafik kazası tespit tutanağı düzenlemek,

DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Arapça Hazırlık Sınıfı Uygulayan Proje Anadolu İmam Hatip Liseleri Arapça Münazara Yarışması Usûl ve Uygulama Esasları

felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım

TÜRK HAVA KURUMU ÜNĠVERSĠTESĠ ÖĞRENCĠ KONSEYĠ YÖNERGESĠ

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI (UDSEP- 2023) İZLEME VE DEĞERLENDİRME KURULU ÇALIŞMA ESAS VE USULLERİ YÖNERGESİ

ADLÎ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN

T.C. KARABÜK ÜNİVERSİTESİ ÖN LİSANS VE LİSANS PROGRAMLARI YATAY GEÇİŞ YÖNERGESİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

6569 SAYILI KANUN'UN SENATO UYGULAMA ESASLARI (LİSANS ÖĞRETİMİ İÇİN)

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA UZAKTAN ÖĞRETİME İLİŞKİN USUL VE ESASLAR

İŞLETME BÖLÜMÜ ANAYASA HUKUKU DERSİ BAHAR DÖNEMİ YILSONU SINAVI ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

SİYASİ PARTİ GRUP BAŞKANLIKLARINDA SÖZLEŞMELİ OLARAK ÇALIŞTIRILACAK GRUP DANIŞMANI VE BÜRO GÖREVLİSİ HAKKINDA HİZMET SÖZLEŞMESİ ESASLARI

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

YURTDIŞI YÜKSEKÖĞRETİM DİPLOMALARI DENKLİK YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete: Yürürlükten kaldırılan yönetmelik

T.C. YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ YAZ OKULU EĞİTİM - ÖĞRETİM YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SENATO KARAR ÖRNEĞİ

Yayın Tarihi: Revizyon Tarihi: TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ

a) Belediye: Kent konseyi oluşumuna yardım ve destek sağlayan belediyeyi, d) Başkan: Selçuk Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanını,

Kurulumuza sunulan 10/11/2014 tarihli Komisyon Raporu nda;

EPDK, DOĞAL GAZ PİYASASI LİSANS YÖNETMELİĞİNDE KAPSAMLI DEĞİŞİKLİKLER YAPTI

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VII. DÖNEM ( )

SÜRÜCÜ KURSLARI VE EĞİTİMCİLERİ KONFEDERASYONU

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

Cumhuriyet Halk Partisi

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ ÜNİVERSİTE YAŞAMI ETİK KURULU (ÜYEK) YÖNERGESİ

YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU

NİĞDE ÜNİVERSİTESİ 2014 MALİ YILI BİLGİ EDİNME BİRİMİ FAALİYET RAPORU

tarihli 2011/144 No lu genelgenin yürürlüğe girmesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

Transkript:

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2015-2016 Eğitim - Öğretim Yılı Anayasa Hukuku Final Sınavı Cevap Anahtarı Tek Numaralı Öğrenciler- 16.06.2016 I. Olay: Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ne sunulduktan sonra 10 Şubat 2016 tarihinde kabul edilen yasa ile farklı yasalarda bulunan gözaltı, tutuklama ve diğer koruma tedbirleri ile ilgili hükümlerde değişiklik yapılarak koruma tedbirlerinin uygulanacağı süreler azaltılmış, tedbirlerin uygulanması daha sıkı koşullara bağlanmıştır. Yasa yürürlüğe girdikten yalnızca üç ay sonra ülkede terör olayları artmış ve yapılan değişikliklerin yerinde olmadığı yolunda kamuoyu oluşmaya başlamıştır. Eleştirilerin artması üzerine TBMM deki ikinci büyük muhalefet partisi üyesi milletvekili A, 10 Mayıs 2016 tarihinde katıldığı bir televizyon programında, Böyle bir yasanın hazırlanmış olması dahi bir ihanettir, yasa Anayasamıza da aykırıdır ve bu yasanın kabul edilmesi ile uygulanması nedeniyle oluşan güvenlik zafiyetinden İçişleri Bakanı B sorumludur. İçişleri Bakanı B Yüce Divan önünde yargılanmalıdır! şeklinde beyanda bulunmuştur. Ertesi gün A, partisinden 58 arkadaşı ile beraber TBMM Başkanlığı na önerge vererek İçişleri Bakanı B nin Yüce Divan a sevki için gereken işlemlerin başlatılmasını istemiştir. Sorular 1. Milletvekili A ve arkadaşlarının olayda belirtilen denetim yoluna başvurmaları yerinde midir? Bu denetim yolunun özelliklerini de belirterek tartışınız. (10 puan) Cevap: Milletvekili A ve arkadaşlarının başvurdukları denetim yolu meclis soruşturmasıdır. 1982 Anayasasının 100. maddesi uyarınca başbakan veya bakanlar hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az onda birinin vereceği önerge ile soruşturma açılması istenebilir. Meclis, bu istemi en geç bir ay içinde görüşür ve gizli oyla karara bağlar. Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, Meclisteki siyasî partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak on beş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde Meclise sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona iki aylık yeni ve kesin bir süre verilir Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde görüşülür ve gerek görüldüğü takdirde ilgilinin Yüce Divan a sevkine karar verilir. Yüce Divan a sevk kararı ancak üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla alınır. (3 puan) Meclis soruşturması başbakan ya da bakanların görevleri sebebiyle işlemiş oldukları suçlar sebebiyle Yüce Divan önünde yargılanmalarını sağlayan bir yoldur. Haliyle bu yola başvurulması için başbakan ya da bakanların görevleri sebebiyle işlemiş oldukları suçların bulunması gerekir. Oysa olaydaki verilere bakıldığında eleştirilen İçişleri Bakanı B nin görevi sebebiyle işlemiş olduğu bir suç bulunmamaktadır. Bu bakımdan işletilmesi gereken yol İçişleri Bakanı nın siyasi sorumluluğunun harekete geçirilmesini sağlayacak 1982 Anayasasının 99. maddesinde düzenlenen gensoru mekanizmasıdır. Sonuç olarak Milletvekili A ve arkadaşlarının meclis soruşturması yoluna başvurmaları yerinde değildir. (4 puan)

Bakanların siyasi sorumluluğunu işletme yolu olan gensoru mekanizması 1982 Anayasasının 99. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu madde uyarınca gensoru önergesi, bir siyasî parti grubu adına veya en az yirmi milletvekilinin imzasıyla verilir ve önerge verilişinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde gündeme alınıp alınmayacağı görüşülür. Gündeme alma kararıyla birlikte, gensorunun görüşülme günü de belli edilir; ancak gensorunun görüşülmesi, gündeme alma kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi günden sonraya bırakılamaz. Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulunun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır. Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik oyları sayılır. (3 puan) 2. Kabul edilen yasanın Anayasaya aykırı olduğunu düşünen A ve partili arkadaşlarının başvurabileceği başka bir yol mevcut mudur? Açıklayınız. (10 puan) Cevap: Kabul edilen yasanın Anayasaya aykırı olduğunu düşünen A ve partili arkadaşlarının soyut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi ne başvurmaları akla gelebilir. 1982 Anayasasının 150 ve devamındaki maddeler uyarınca kanunların, kanun hükmündeki kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve hükümlerinin esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi nde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına, iktidar ve ana muhalefet partisi meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki üyelere aittir. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi ise Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. (2 puan) İptal davası açma hakkı, iptali istenen kanun, kanun hükmünde kararname veya içtüzüğün Resmî Gazete de yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. Kanunların şekil bakımından denetlenmesi ise kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün içinde istenebilir. Esas bakımından denetim için 60, şekil bakımından denetim içinse 10 günlük süre söz konusudur. (2 puan) Olaydaki verilere bakıldığında eleştirilen yasanın Resmi Gazete de yayımlanmasından sonra üç aydan fazla sürenin geçmiş olduğu görülmektedir. Bu nedenle hem esas hem de şekil bakımından soyut norm denetimine başvurulabilecek süreler geçmiştir. (3 puan) Diğer taraftan süre unsuru sakat olmasaydı dahi A ve partili arkadaşları TBMM üyelerinin beşte birini teşkil etmediğinden şekil denetimine başvurmaları mümkün değildir. A nın partisi ana muhalefet partisi de olmadığından esas denetimi bakımından da yetersayı sağlanmamaktadır. (3 puan) II. Olay: Adalet Bakanlığı nın infaz kurumu kantinlerinde yalnızca fm ve orta dalga radyo cihazları satılmasına dikkat edilmesi yolundaki talimatının ardından, ceza infaz kurumunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çekmekte olan hükümlü A nın daha önceden kurum kantininden aldığı uzun dalgalı radyosuna Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve ilgili tüzük ve yönetmelik

hükümleri uyarınca kurum tarafından el konulmuştur. Bunun üzerine A radyonun uzun dalgasının iptal edilerek kendisine teslim edilmesi amacıyla infaz hakimliğine başvurmuş ancak talebi, uzun dalgalı radyonun bilirkişi marifetiyle incelenmesi ve değiştirilmesi maliyetinin radyonun değerinden fazla olması ve kantinden fm ve orta dalgalı radyo cihazları alınabileceği gerekçesiyle 01.09.2012 tarihinde reddedilmiştir. Söz konusu karara yapılan itiraz da yetkili ağır ceza mahkemesi tarafından 01.10.2012 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir. Bunun üzerine A, anayasal hakkının ihlal edildiği iddiasıyla 30.10.2012 tarihinde Anayasa Mahkemesi ne bireysel başvuruda bulunmuştur. Diğer taraftan bundan böyle A ile olan evliliğini sürdürmemeye karar veren B, A dan boşanmak amacıyla dava açmıştır. Boşanma davasının ilk celsesinde hakim, B nin avukatı olan Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) üyesi C nin duruşmada başörtülü olarak görev yapamayacağını belirterek yeni bir avukat bulması için bir sonraki celseye kadar B ye süre verilmesine karar vermiştir. Avukat C, duruşmada başörtülü olarak görev yapmasına engel olacak bir düzenleme olmadığı gerekçesiyle itiraz etse de hakim Laik devlette bu uygulama için bir düzenleme olmasına gerek olmadığı gerekçesiyle kararını değiştirmemiş ve duruşmayı ertelemiştir. Bunun üzerine C, anayasal hakkının ihlal edildiğinden bahisle Anayasa Mahkemesi ne bireysel başvuruda bulunmuştur. (Anayasa Mahkemesi nin 2013/2909 başvuru numaralı, 9/3/2016 tarihli kararı ile 2014/256 başvuru numaralı, 25/6/2014 tarihli kararından esinlenilmiştir.) Sorular 1a. A tarafından Anayasa Mahkemesi ne yapılan bireysel başvuruyu kabul edilebilirlik koşulları bakımından değerlendiriniz. (10 puan) Cevap: 1982 Anayasasının 148. maddesi uyarınca herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ne bireysel başvuruda bulunabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Ayrıca, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra kesinleşen işlemler ve kararlar bakımından bu yola başvurulabilir. Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren on beş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Son olarak belirtilmesi gereken husus ihlal iddiasının açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Olayın değerlendirilmesi Konu yönünden: Olayda A nın ifade özgürlüğü ve/veya maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkı na bir müdahale olduğu anlaşılmaktadır. İfade özgürlüğü ile maddi ve manevi varlığı koruma ve geliştirme hakkı hem 1982 Anayasası hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında olduğundan ortak koruma altındadır ve konu unsuru bakımından bir sorun yoktur. (2 puan) Süre yönünden: Olayda 01.10.2012 tarihinde verilen karar ile başvuru yolları tüketilmiştir. Bireysel başvuru ise 30.10.2012 de yapılmıştır. Başvuru yolları tüketildikten sonra 30 gün içinde başvuru yapıldığından süre unsuru bakımından da bir sorun bulunmamaktadır. (2 puan)

Zaman yönünden: Olayda başvuru yolları 01.10.2012 tarihinde tüketilmiş olup 23 Eylül 2012 den sonra kesinleşen bir karar söz konusudur. Zaman bakımından da bir sorun bulunmamaktadır. (2 puan) Kişi yönünden: Bireysel başvuru kişisel ve güncel bir hakkı doğrudan ihlal edilen gerçek kişiler yahut özel hukuk tüzel kişileri tarafından yapılabilir. Olayda A nın kişisel, güncel ve doğrudan müdahale edilen bir hakkı söz konusudur. (2 puan) Son olarak olaydaki verilere bakıldığında ihlal iddiasının açıkça dayanaktan yoksun sayılmasını gerektirecek (hukuki bilgi ve gerekçeyle desteklenmemiş olduğuna dair açık kanıt olmadığından) bir husus da bulunmamaktadır. (2 puan) 1b. Kabul edilebilirlik kararı verildiği varsayıldığında, Anayasa Mahkemesi nin A nın bireysel başvurusuna ilişkin esas değerlendirmesi ne yönde olabilir? Olağan dönem temel hak ve özgürlükler rejimi çerçevesinde tartışınız. (10 puan) Cevap: 1982 Anayasasının 13. maddesi uyarınca, temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Öncelikle ilgili hak ve özgürlüğün tespit edilmesi gerekir. Olay ifade özgürlüğü ve/veya maddi ve manevi varlığın geliştirilmesiyle alakalıdır. Hak ve özgürlüğe yönelik müdahalenin yasa ile öngörülmüş olması gerekmektedir. Bu bakımdan yasa dışındaki tüzük, yönetmelik gibi düzenleyici işlemlere dayanılarak hak ve özgürlük sınırlandırılamaz. (2 puan) Ayrıca sınırlama öngören yasa hükmünün açık ve öngörülebilir nitelikte de olması gerekmektedir. Aksi takdirde yasallık ilkesi gerçekleşmiş olmaz. (2 puan) Yasallık unsurunun gereklerinin yerine getirildiği tespit edildiğinde yapılması gereken olaydaki müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun ve ölçülü olup olmadığını belirlemektir. Eğer müdahale demokratik bir toplumda zorlayıcı bir toplumsal ihtiyacın karşılanması amacına yönelik değilse yahut bu amacı karşılasa dahi başvurulabilecek en son çare niteliğinde değilse müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı ve ölçüsüz olduğu söylenebilir. Bu bağlamda ölçülülük ilkesi kapsamında bir hak ya da özgürlüğe müdahale ile elde edilmek istenen amaç ile müdahale arasında makul bir dengenin bulunup bulunmadığına bakılır. Bu yapılırken de müdahalenin öngörülen amacı gerçekleştirmek bakımından gerekli/zorunlu olup olmadığı (1 puan), elverişli olup olmadığı (1 puan) ve orantılı olup olmadığı (1 puan) değerlendirilir. Olayda müdahale ile elde edilmek istenen amaç ceza infaz kurumunda güvenliğin ve düzenin sağlanmasıdır. Bu bağlamda uzun dalgalı radyoya el konulması elde edilmek istenen amacı gerçekleştirmek için gerekli sayılabilir. Ayrıca olaydaki verilere bakıldığında başvurucunun ifade

özgürlüğü ve/veya maddi ve manevi varlığın geliştirilmesi hakkını kullanabilmesi için alternatif imkanların da bulunduğu (zorunluluğun sağlandığı) söylenebilir. (1 puan). Diğer taraftan uzun dalgalı radyoya el konulması, ceza infaz kurumunda güvenliğin ve düzenin sağlanması amacını gerçekleştirmek amacı bakımından elverişlidir (1 puan). Ölçülülük ilkesinin üçüncü unsuru olan orantılılık açısından ise ifade özgürlüğü ve/veya maddi ve manevi varlığın geliştirilmesi hakkına yönelik müdahalenin gerçekleştirilmek istenen amaçla makul bir denge içerisinde olup olmadığı değerlendirilmelidir. Bu bakımdan özellikle kurum kantininden fm ve orta dalgalı başka radyoların alınabilir olması dikkate alınmalıdır. Dolayısıyla müdahale ile elde edilmek istenen amaç arasında makul bir dengenin, orantılılığın olduğu söylenebilir. (1 puan). 2a. C nin üye olduğu KA-DER in bireysel başvuru talebi olsaydı, bu ihtimal nasıl değerlendirilirdi? Açıklayınız. (5 puan) Cevap: Bireysel başvuru yoluna güncel ve kişisel hakkı doğrudan etkilenen gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri gidebilir. Ancak özel hukuk tüzel kişilerinin bireysel başvuruda bulunabilmesi için ihlal edildiği ileri sürülen hakkın özel hukuk tüzel kişiliğine ait olması gerekir. (2 puan) Özel hukuk tüzel kişisi olan KA-DER in tüzel kişiliğe ait haklarla ilgili bireysel başvuru yapması mümkündür. Ancak olayda KA-DER in tüzel kişiliğine ait hakların ihlali söz konusu değildir. KA-DER in üyesi bulunan C adına bireysel başvuru yapması ise mümkün değildir. (3 puan) 2b. Kabul edilebilirlik kararı verildiği varsayıldığında, Anayasa Mahkemesi nin C nin bireysel başvurusuna ilişkin esas değerlendirmesi ne yönde olabilir? Olağan dönemde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin ilgili neden(ler) çerçevesinde tartışınız. (5 puan) Cevap: Yukarıda da belirtildiği üzere 1982 Anayasasının 13. maddesi uyarınca, temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Hak ve özgürlüğe yönelik müdahalenin yasa ile öngörülmüş olması gerekmektedir. Nitekim yasa ile öngörülen bir müdahale olmadıkça müdahalenin demokratik toplum düzeninde gerekli, ölçülü olup olmadığını tespit etmeye gerek yoktur. Salt müdahalenin yasal olmaması bu bakımdan ihlale yol açar. (2 puan) Olaya bakıldığında C nin duruşmada başörtülü olarak görev yapmasına engel olacak bir yasal düzenleme olmamasına rağmen bir müdahalenin bulunduğu görülmektedir. Bu sebeple C nin din ve vicdan hürriyetinin (Anayasa m. 24) ihlal edildiği söylenebilir. (3 puan) III. Olay: 8 Haziran 2016 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 1982 Anayasasına eklenen geçici madde, Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve

mahkemelerden; Adalet Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz. hükmünü getirmiştir. Bunun üzerine hakkında çeşitli fezlekeler bulunan milletvekili A, TBMM nin bu işleminin Anayasaya, kanuna ve İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ne başvurmuş ve 15 gün içerisinde karara bağlanmasını talep etmiştir. Soru: Milletvekili A nın Anayasa Mahkemesi ne yapmış olduğu başvuruyu, 1982 Anayasası ve Anayasa Mahkemesi nin ilgili içtihadı bağlamında değerlendiriniz. (15 puan) Cevap: 1982 Anayasasının 85. maddesi uyarınca yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmiş olması halinde, Meclis Genel Kurulu kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya içtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi ne başvurabilir. Anayasa Mahkemesi, iptal istemini on beş gün içerisinde kesin karara bağlar. Olayda milletvekili A nın başvurusu da 85. maddede öngörülen başvuru yoludur. (5 puan) Her ne kadar milletvekili A, dokunulmazlığın kaldırılması kararının iptalini düzenleyen 85. maddedeki usule başvurmuş olsa da olayda yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin bir parlamento kararı bulunmamakta olup bir anayasa değişikliğine ilişkin bir kanun söz konusudur. Dolayısıyla milletvekili A nın başvurusu yerinde değildir. (5 puan) Burada yapılması gereken anayasa değişikliğinin soyut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesi önüne götürülmesidir. Söz konusu denetimin koşullarına bakacak olursak 1982 Anayasası uyarınca anayasa değişikliklerinin denetlenmesi yalnızca şekil bakımından mümkündür. Bu denetim de teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir. Anayasa değişikliğine ilişkin kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def i yoluyla da ileri sürülemez. (5 puan) IV. Olay: 2015 yılında yapılan milletvekili genel seçimlerinde Ağrı dan seçilecek milletvekili sayısı 6 olarak belirlenmiştir. Yapılan seçimlerde oy kullanma süresinin bitiminin ardından, İl Valiliği nin güvenlik gerekçesiyle aldığı karar uyarınca, oy sayımı ve bunlara ilişkin tutanak düzenleme işlemleri, güvenlik güçleri dışında görevli kimsenin bulunmadığı il emniyet müdürlüğü binasında ve emniyet yetkililerinden oluşan bir kurul tarafından yapılmıştır. Ağrı seçim çevresinde alınan sonuçlara göre, ülke çapında seçim barajını aşan siyasi partilerden; 1. Parti 100.000, 2. Parti 40.000, 3. Parti 30.000 ve 4. Parti 5.000 oy almıştır. Yüksek Seçim Kurulu tarafından mazbataların seçilen adaylara verilmesinden iki gün sonra, seçimlerde dördüncü olan siyasi partinin temsilcileri, birinci olan siyasi partiden bazı adayların kanunda öngörülen seçilme yeterliliğine sahip olmadıkları iddiasıyla Yüksek Seçim Kurulu na itirazda bulunmuşlardır. Yüksek Seçim Kurulu itirazları incelerken, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi

Kanunu nun seçilme yeterliği başlıklı 11. maddesinin e) bendinin Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla Anayasa Mahkemesi ne başvurmuştur. Sorular: 1. Yukarıdaki olayı 1982 Anayasası nda öngörülen seçim ilkeleri ve devletin temel nitelikleri bağlamında tartışınız. (15 puan) Cevap: 1982 Anayasasında seçim ilkeleri; serbest oy, eşit oy, gizli oy, tek dereceli seçim, genel oy, ( kişisel oy, bireysel oy, mecburi oy ) açık sayım ve döküm ile seçimlerin yargının yönetimi ve denetimi altında yapılması şeklinde belirlenmiştir. Serbest oy ilkesi: Bu ilke, vatandaşların hiçbir baskı ve zorlama olmadan oy kullanabilmelerini ifade eder. Seçmen oyunu tamamen kendi özgür iradesine göre kullanır. Eşit oy ilkesi: Eşit oy ilkesine göre her seçmen bir tek oya sahiptir. Her seçmenin oyu eşit ağırlıkta ve değerdedir. Gizli oy ilkesi: Seçmenin her türlü baskıdan uzak bir şekilde ve gizlilik içinde iradesini oyuyla ortaya koyması, kendisi dışında kimsenin ne yönde oy kullandığını bilmemesini esas alan ilkedir. Tek dereceli seçim ilkesi: Seçmenlerin temsilcileri doğrudan aracısız olarak seçmesidir. Bu ilkeye göre seçmenlerle seçilenler arasında herhangi bir aracı bulunmamaktadır. Genel oy ilkesi: Vergi, servet, eğitim durumu ve cinsiyet gibi unsurlara bakılmaksızın herkesin oy hakkına sahip olmasıdır. Kişisel oy ilkesi: Seçmenlerin bizzat kendilerinin oylarını aracısız ve vekâletsiz olarak kullanmasıdır. Bireysel oy ilkesi: Bu ilkeye göre oy hakkı bireyseldir. Herkes sadece vatandaş olması dolayısıyla oy hakkına sahiptir. Mecburi oy ilkesi: Mecburi oy ilkesinde seçmenler oy kullanmak zorundadır, oy kullanıp kullanmama konusunda keyfilik yoktur. Bu ilke milli egemenlik anlayışına dayanır. Açık sayım ve döküm ilkesi: Kullanılan oyların sayım işlemlerinin kamuoyuna açık biçimde yapılmasıdır. Buna göre isteyen herkes oy sayım işlemini izleyebilir. Yargının denetimi ve gözetimi ilkesi: Oy sayımı ve kayıt altına alınma işlemleri ile seçimlerle ilgili uyuşmazlık konularında bağımsız yargısal organların yetkili olması. (Söz konusu ilkelerden her biri 2 puan değerinde olmakla birlikte ilkelerin tamamının sayılması durumunda 10 puan alınacaktır.) 1982 Anayasası nın ikinci maddesi devletin temel niteliklerini ortaya koymuştur. Buna göre Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına saygılı, laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Olayda, yukarıda belirtilen seçim ilkelerinden açık sayım ve döküm ilkesi ile yargının denetimi ve gözetimi ilkesi açısından tartışmalı hususların olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan ve idarenin eylem ve işlemlerinde bağımsız yargı organlarının denetimini esas alan hukuk devleti ilkesi ile de bağlantılı bir durum söz konusudur (1 puan).

Oy hakkı Anayasada güvence altına alınmış siyasi haklardandır. Bu hakkın ideal şekilde kullanılabilmesinin şartlarından biri de oy sayım ve tasnif işlemlerinin bağımsız yargının gözetimi ve denetiminde yapılmasıdır. Olayda seçimlerin yapıldığı ilde güvenlik gerekçesiyle sayım işlemi ve bunlara ilişkin tutanakların düzenlenmesi il emniyet müdürlüğü yetkililerinden oluşan bir kurul tarafından yapılmıştır. Buna göre, ilk olarak, Anayasaya hâkim olan ilkelerden; yargının denetimi ve gözetimi ilkesi ihlal edilmiştir. Oy sayım işlemlerinin, başkanlığını bir hâkimin yaptığı il seçim kurulu tarafından yapılması ve tutanakların bu kurul tarafından düzenlenmesi gerekirdi (2 puan). İkinci olarak, sayım işleminin sadece güvenlik görevlilerinin bulunduğu bir mekânda gerçekleştirilmiş olması nedeniyle de açık sayım ve döküm ilkesi ihlal edilmiştir. Oysaki demokratik bir hukuk devletinde oyların kullanımında gizlilik, sayımında ve tasnifinde ise şeffaflık esastır. Seçmenlerin iradelerinin herhangi bir müdahaleye maruz kalmaksızın demokrasinin gereklerine uygun olarak ortaya çıkabilmesi açısından bu husus önemlidir (2 puan). 2. Türkiye de uygulanan milletvekili seçim sistemi dikkate alındığında, olaydaki seçim sonuçlarına göre siyasi partilerin Ağrı daki milletvekili dağılımı nasıl oluşur? Değerlendiriniz. (10 puan) Cevap: Türkiye de temsilde adalet, yönetimde istikrar ilkesi gereğince, nispi temsil sistemi esas alınmaktadır. Nispi temsil sistemine göre siyasi partiler aldıkları oy oranına göre yasama organına temsilci göndermektedir. Bu sistem çoğunluğun yanı sıra, azınlıkta bulunan kesimlerin de temsilini sağlamayı amaçlar (2 puan). Dünyada farklı uygulamaları görülen nispi temsil sisteminin D Hondt sistemi ülkemizde uygulanmaktadır (1 puan). Bu sisteme göre, seçime katılmış siyasi partilerin ve bağımsız adayların adları alt alta ve aldıkları geçerli oy sayıları da hizalarına yazılır. Siyasi partilerin oy sayıları, o çevrenin çıkaracağı milletvekili sayısına (önce bire, sonra ikiye, sonra üçe vb., ) ulaşıncaya kadar bölünür. Elde edilen paylar ile bağımsız adayların aldıkları oylar ayrım yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanır. Seçim çevresinden çıkacak milletvekili sayısı kadar bu payların sahibi olan partilere ve bağımsız adaylara rakamların büyüklük sırasına göre milletvekili ayrılır (2 puan). Olayda, 1. Parti 100.000, 2. Parti 40.000, 3. Parti 30.000 ve 4. Parti 5.000 oy almıştır. Buna göre partilere göre milletvekili dağılımı aşağıdaki şekilde gerçekleşir: Partiler 1'e 3'e 4'e 5'e bölüm 2'ye bölüm bölüm bölüm bölüm 6'ya bölüm 1. Parti 100.000 50.000 33.333,33 25.000 20.000 16.666,66 2. Parti 40.000 20.000 13.333,33 10.000 8.000 6.666,66 3.Parti 30.000 15.000 10.000 7.500 6.000 5.000 4. Parti 5.000 2.500 1.666,66 1.250 1.000 833,33 Bu sonuçlara göre, 1. Parti dört, 2. ve 3. Parti birer milletvekili kazanmıştır. 4. Parti ise herhangi bir milletvekili kazanamamıştır (5 puan).

3. Yüksek Seçim Kurulu nun Anayasa Mahkemesi ne yaptığı başvuru, ne yönde değerlendirilir? Bu başvurunun esaslı unsurlarını dikkate alarak açıklayınız. (10 puan) Cevap: Anayasaya göre seçimlerle ilgili işlemlerin yürütülmesi, yapılan itirazların ve şikâyetlerin değerlendirilerek kesin karara bağlanması Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından yapılmaktadır. Olayda Milletvekili Seçim Kanunu nun seçilme yeterliğine ilişkin hükmünün anayasaya aykırılığından bahsedilmiştir. Bu aykırılık, YSK tarafından Anayasa Mahkemesi (AYM) önüne götürülmüştür. Bir kanunun Anayasaya aykırılığına ilişkin AYM de iki şekilde dava açılabilir. Bunlardan birincisi iptal davası (soyut norm denetimi), ikincisi ise itiraz davasıdır (somut norm denetimi). Olayda itiraz davası (somut norm denetimi) söz konusudur. İtiraz davasına ancak kanun ve kanun hükmünde kararnameler konu olabilir. Kanunların şekil bakımından Anayasaya aykırılığı da itiraz yolunun konusu olamaz. Bu yolda, bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini kendiliğinden Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, AYM nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. Bu çerçevede itiraz yolunun koşulları şunlardır: - Bakılmakta olan bir dava olmalıdır; Yargı yoluyla çözümlenmekte olan her iş birer davadır. Yöntemine uygun olarak açılmış, başlamış ve yürütülmekte olan her yargılama, görülmekte olan davadır (1 puan). - Davaya bakmakta olan bir mahkeme olmalıdır; AYM nin içtihatlarında mahkeme, bir davaya bakmakta olan, hâkim niteliğindeki kişilerden kurulu, yargı yetkisine sahip, taraflar arasındaki uyuşmazlığın esasını çözümleyen merci olarak tanımlanmaktadır (1 puan). - Davada uygulanacak olan bir kanun ya da kanun hükmünde kararname (KHK) hükmü olmalıdır; Davada uygulanabilir nitelikte olmayan hükümler somut norm denetimine konu olmaz (1 puan). - Mahkeme, uygulanacak hükmü Anayasaya aykırı görmeli veya aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varmalıdır; Uyuşmazlığa ilişkin davanın görülmesi esnasında ilgili mahkeme kendiliğinden veya davaya taraf olanların talebi üzerine, anayasaya aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa AYM önünde itiraz davası açabilir (1 puan). - Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak, Anayasa Mahkemesi nin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır. (1 puan).

Olaydaki verilere bakıldığında mahkeme unsuru bakımından tartışmalı bir durumun olduğu söylenebilir (1 puan). Nitekim 1982 Anayasasının yürürlüğe girmesinden sonra Anayasa Mahkemesi Yüksek Seçim Kurulu nu ve diğer seçim kurullarını somut norm denetimine başvurabilecek mahkeme niteliğinde görmemiştir (2 puan). Ancak bireysel başvuru usulünün işlemesi ile birlikte Anayasa Mahkemesi ilçe seçim kurullarını yargı yeri niteliğinde kabul etmiştir. Söz konusu karara göre seçim kurullarının kanunla kurulması, seçimlerle ilgili uyuşmazlıkların çözüldüğü bağımsız merci niteliğinde olmaları ve kararlarının kesin olması gibi hususlar bu kabulü gerekli kılmaktadır. Anayasa Mahkemesi nin ilçe seçim kurulunu yargı yeri kabul etmesi karşısında Yüksek Seçim Kurulu nu da bu nitelikte kabul edeceği öngörülebilir. Dolayısıyla bu konudaki son dönem AYM içtihatları dikkate alındığında; açılan itiraz davasının, YSK nın, itiraz davasının koşullarından biri olan mahkeme şartını taşıdığı gerekçesiyle AYM tarafından kabul edilebileceği ve esas hakkında karar verilebileceği söylenebilir (2 puan).