NAZAR VE HASEDİ İNSANDAN UZAKLAŞTIRMASI İÇİN MUSKA TAKMANIN HÜKMÜ. Muhammed Salih el-muneccid

Benzer belgeler
MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Terceme : Muhammed Şahin

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Hâmile kadın için haccın hükmü

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

حكم تعليق ا ماي م للوقاية من الع وا سد

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Arafat'ta vakfenin vakti

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Münker ve Nekir'in vasfı konusundaki sahih hadisler

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

ON EMİR الوصايا لعرش

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

حقيقة ا ل ع وطرق الوقاية منها وعلاجها. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Abdestte başı mesh etmenin şekli

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

مقاومة الغر زة جلنسية

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Muhammed Salih el-muneccid

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Muhammed Salih el-muneccid

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Hazırlayan: Heyet. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Terceme : Muhammed Şahin

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Kâfirleri, bayramlarında kutlamanın hükmü تهني ة نلصارى ف أعيادهم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Rükû halinde iken secde yerine bakılacağına dâir delil nedir?

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Transkript:

NAZAR VE HASEDİ İNSANDAN UZAKLAŞTIRMASI İÇİN MUSKA TAKMANIN HÜKMÜ ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433

م تعليق اتلماي م للوقاية من الع واحلسد» باللغة الت ية «مد الح املنجد ترجة: مد مسلم شاه مراجعة: ع رضا شاه 202-433

Soru: Ben, muska asmanın câiz olup-olmadığını öğrenmek istiyorum. Tevhîd Kitabı ile Bilal Filips'in yazdığı diğer bazı kitapları okudum. Fakat İmam Mâlik'in Muvattâ adlı eserinde muskanın bazı çeşitlerini câiz gören hadisler buldum. Aynı şekilde Tevhîd Kitabı, seleften bazı kimselerin muskaya izin verdiklerini zikretmiştir. Bu hadisler, Muvattâ'nın 50. cüzünde 4, ve 4 nolu hadislerde mevcuttur. Lütfen bana cevap verir misiniz? Bu hadislerin sahih olup-olmadığını bana bildirir misiniz? Bu konuda bana daha fazla bilgi verebilir misiniz? Size şimdiden teşekkür ederim. Cevap: Hamd, yalnızca Allah'adır. 2

Birincisi: Soru soran kimsenin, bizden, sahih olupolmadıklarını açıklamamızı istediği hadislere ulaşamadık.bunun da sebebi; sorusunda zikrettiği hadislerin aynısını bilemediğimiz içindir. Zirâ kendisi sorusunda, Muvattâ'nın 50. cüzünü zikretmiştir. Oysa Muvattâ, sadece bir cüzdür. Bu sebeple -inşaallah- bu konuda rivâyet edilen hadislerden bazılarını zikredip âlimlerin bu hadisler hakkında verdikleri hükmü açıklayacağız.umulur ki soruyu soran kimse istediği şeyi, bu hadislerin bazılarında bulur.. Abdullah b. Mes'ud'dan -Allah ondan râzı olsunrivâyet olunduğuna o şöyle demiştir: ر ش خ ص ال ع ب ية : لص ف ب بي ع )) ي ب االله ب ب ب ب ال ب ه خم ب م ب ا ب ب ب جي الا ز ار ب ا ب ب ب غ ي ب ال ي ال خ ل وق ب لا ب ال ب ب ع ل يق ذ ات ب ب ب ل ب اا ب الي م ب عو اب ب ا ج ب ا لن ةن ب ة ل غ ب ال ك ع م ه ب ب ب ي ب سا ب ل الص ((. ] رواه م غ غ ب ب ل ه ب س ا ب ب ن ل ال م ل اي م ايي وأبو داود وضعفه الا بلا يف ضعيف النسايي ] 3

"Allah'ın peygamberi -sallallahu aleyhi ve sellemşu on hasleti çirkin görürdü:. Sarı renkli -safran gibi- güzel koku kullanmak. 2. Saç ve sakala düşen akları siyaha boyamak sûretiyle rengini değiştirmek. 3. İzarının (elbisesinin paçasını aşık kemiklerinden aşağıya sarkacak şekilde) uzun tutmak. 4. Altın yüzük kullanmak. 5. (Tavla oyunundaki olduğu gibi) zarlarla oynamak. 6. Kadının, kocası ve mahreminden başkasının yanına süslenerek çıkması (zinetini/ süsünü yabancı erkeklere göstermesi). 7. Felak, Nas ve İhlas sûrelerinin dışındaki şeylerden rukye yaptırmak. 8. Muskalıklar asmak. 9. Erkeğin, menisini hanımının fercine değil de dışarıya boşaltması (azil yapması veya hanımına fercinden değil de anüsünden/dübüründen yanaşması). 4

الله الله 0. Erkeğin, çocuğunu emziren hanımıyla cinsel ilişkiye girmesiyle onu hamile bırakması sonucu annenin sütünün kesilmesine sebep olması." 2. Abdullah b. Mes'ud'un hanımı Zeyneb, kocası Abdullah b. Mes'ud'dan -Allah ikisinden de râzı olsun- rivâyet ettiğine göre Abdullah b. Mes'ud şöyle demiştir: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle derken işittim: ت ل م ق ول : ق ل ق ا ل ت ك اي ب م ب ا ب ول ب ب ة ش (( الي ب ب ا م ب اول م ب ل ب ان ا ت ب خ ب ق ذ و ب ن ا ب ا لب ب قد ب ي ب ت ب ي ه ذ ق ال م. ب د االله : ا ب ذا ب ك ب مب الش ي طا ن ذ ا ر ق ا ي س ك ن ت ب ي ي ا ب ا ب ف يك ب ا ب ب ن خس ب اا ي د ه ا ب ا ب ذ ا ب ر ق ب ا ب ه ا ب ن ب ا ا م ب ب ق ول س ب رب ا ا س! و ب م ا ب ب ر س ول ا : ب ذ ه ب ا ب ب ق ب ي ب ت ال ا ا. (( ] م غ اد ر سق اؤ ك ش ف اء ب ا ب غ لا ش ف ش ف اش ب اه أبو داود وابن ماجه وأمحد واحلا م [ "(Arapça yazılmayan ve içerisinde Allah'ın adı anılmayan) rukyeler, nazarlıklarf ve (kadını kocasına Nesâî, hadis no: 5880. Ebu Dâvu; hadis no: 4222. Elbânî; "Nesâî'nin Zayıf Hadisleri; hadis no: 3075'de hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir. 5

sevdiren) muhabbet muskalarının her biri, ya açıktan ya da gizli olarak şirke götürür. Abdullah b. Mes'ud'un hanımı Zeyneb dedi ki: Ben: - Niçin böyle söylüyorsun? (Bana, Allah'a tevekkül etmemi ve rukyeyi terketmemi mi emrediyorsun? Oysa ben, rukyede fayda gördüm) Allah'a yemîn ederim ki benim ağrıdan gözüm yaşarıyordu da ben,rukye yapması için falanca yahudînin yanına gidip geliyordum. O rukye yaptığı zaman gözümün ağrısı kesilirdi, dedim. Bunun üzerine Abdullah dedi ki: - O, ancak şeytanın işidir. (Senin gözlerindeki ağrı, hakikatte ağrı değildi. Aksine o, şeytanın dürtülerinden bir dürtü idi.) Yahudi rukye yaptığı zaman gözüne dürtmeyi bırakırdı. Ama Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in dediği gibi, (ağrı hissettiğin zaman) şöyle deseydin senin için yeterliydi: Câhiliyet devrinde kadınlar, göz değmesinden korumak için çocuklarının boyunlarına nazarlık asarlardı.islâm gelince, müşriklerin bu bâtıl geleneğini ortadan kaldırmıştır.(m.ş) 6

- Ey insanların Rabbi! Bu hastalığı gider. Şifâ ver. Ancak sen şifâ verirsin. Senin şifandan başka bizim için hâsıl olacak şifâ yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifâ ihsan buyur." 3. Ukbe b. Âmir'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'i şöyle derken işittim: ب ب م ا الله ب ب ل ب ب ب مم ب ب عل ق ب ب ل ب ة ا ب ن ] واه أمحد [ ب م ب ب ع ل ق ر م ي ب م ة ا ب ن (( ب م ب ل.)) ب ب لع االله "Kim,kendisine fayda verdiğine veya kendisinden zararı giderdiğine inanarak muska takarsa, Allah hayatta onun hiçbir işini tamamlamasın.kim, kendisinden göz Ebu Dâvud; hadis no: 3883. İbn-i Mâce; hadis no: 3530. Değerli âlim Elbânî,"Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha" adlı eserinde hadisin sahih olduğunu belirtmiştir. Hadis no: 33 ve 2972. 7

değmesini (nazarı) uzak tuttuğuna inanarak nazarlık takarsa, Allah ona rahatlık ve huzur vermesin." 4. Ukbe b. Âmir el-cuhenî'den -Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre o şöyle demiştir: ط ب ا ع س ع ة ب ه ر ه م س ك ب ب ب ب ب ب ا ذ ب ب ي ت ه ع ت سع ة ب ر ق ال: ول االله! ب ا ة ب ق ال: ب م م ب ل ق ر ب م يم )) ب م ب اح د. ة م يم ب ل ي ه رب ك ب ب قد ر ش.)) ب ر س ول االله س وا ب ا ر ال ق خب ب ب دب ق ط ب ع ب اا ب ا ع ه اب ب ل ] ه أمحد وصححه ه اا اي سلسلة الا حاديث الصحيحة] "Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e on kişilik bir topluluk (heyet) geldi. Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bunlardan dokuz kişinin biatını kabul etti ve birinden elini çekti. İmam Ahmed, hadis no: 695. Değerli âlim Elbânî, "Daîfu'l-Câmi'" adlı eserinde hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir. Hadis no: 5703. 8

Bunun üzerine onlar: - Ey Allah'ın elçisi! Dokuz kişinin biatını aldınız da bunun biatını niçin almadınız? diye sordular. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: - Onun üzerinde muska (temîme) var, buyurdu. Sonra elini o adamın elbisesine girdirip muskayı eline alıp parçaladı, daha sonra onun biatını kabul etti. Ardından şöyle buyurdu: - Kim muska (temîme) takarsa, Allah'a şirk koşmuştur." İkincisi: Temâim, temîme kelimesinin çoğuludur ki bu; çocukların veya büyüklerin boyunlarına asılan veya kötülüğü -özellikle de göz değmesini- gidermesi veyahut da fayda vermesi için ev ve arabaların üzerine asılan boncuk ve kemikler bu türdendir. Ahmed; hadis no: 6969. Değerli âlim Elbânî,"Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha" adlı eserinde hadisin sahih olduğunu belirtmiştir. Hadis no: 492. 9

Âlimlerin, muska çeşitleriyle bunların her birinin hükmü hakkında, içerisinde uyarılar ve faydalar bulunan görüşleri şunlardır:. Süleyman b. Abdulvahhab şöyle demiştir: "Bilmelisin ki sahâbe ile tâbiîn ve onlardan sonra gelen âlimler, içerisinde Kur'an'dan âyetler veya Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatları olan muskaların câiz olupolmadığı konusunda görüş ayrılığına varmışlardır: Bir grup, bu câiz değildir, demiştir. Bu, Abdullah b. Amr b. el-âs ve başka kimselerin görüşüdür.bu, zâhirine bakılırsa, Âişe'den -Allah ondan râzı olsun- nakledilen rivâyettir. Ebu Ca'fer el-bâkır ve İmam Ahmed de bu görüştedir. Hadisi, içerisinde şirk olan muskalara yorumlamışlardır.rukye yapmak için içerisinde Kur'an âyetleri veya Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatları olan muskalara gelince, derim ki: Bu, zâhirine bakılırsa, İbn-i Kayyim'in tercih ettiği görüştür. 0

Başka bir grup, bu câiz değildir, demiştir. Abdullah b. Mes'ud ile Abdullah b. Abbas bu görüştedir. Bu, zâhirine bakılırsa, Huzeyfe, Ukbe b. Âmir ve Abdullah b. Ukeym'in -Allah ondan râzı olsun- rivâyetidir. Abdullah b. Mes'ud'un tâbiînden bazı arkadaşları ile Ahmed ve birçok ashâbının tercih ettiği başka bir rivâyette o ve ashâbı bu görüştedir.son âlimler de böyle olduğunu kesin bir dille ifâde etmişlerdir.bu hadis ile bu anlama gelen hadisi delil göstermişlerdir. Çünkü bu hadisin zâhiri, umumîdir (geneldir), Kur'an'dan olması ile Kur'an dışından olması arasında hiçbir fark yoktur. Buna karşılık rukye, farklıdır. Bunu pekiştiren şey ise, sahâbenin hadisi birlikte rivâyet etmeleri ve hadisin geneli ifâde ettiğini anlamalarıdır. Nitekim Abdullah b. Mes'ud'un görüşü de bu doğrultudadır. Ebu Dâvud, Hamza b. İsa'dan rivâyet ettiğine göre, Hamza şöyle demiştir: "Ben, Abdullah b. Ukeym'in yanına girdiğimde yüzünde bir kızıllık vardı.bunun üzerine kendisine:

üzerine o: - Muska (temîme) takmaz mısın? dedim. Bunun - Ondan Allah Teâlâ'ya sığınırız, dedi. Çünkü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmuştur:.)) ] اه أمحد والرتمذي [ مم عل ق ب ب ب ب ب ا ا ب ه ب شي "Kim, kendisine fayda verdiğine veya kendisinden zararı giderdiğine inanarak muska, nazarlık ve buna benzer bir şey takarsa, Allah Teâlâ onu o taktığı şeyle başbaşa bırakır."5f İşte, âlimlerin, içerisinde Kur'an âyetleri veya Allah Teâlâ'nın isim ve sıfatları bulunan muska ve nazarlıkların asılması konusundaki görüş ayrılıkları bunlardır. Peki sahâbeden sonra insanların, şeytanların isimlerinden veya başka şeylerden yapılan rukyelerin asılmasına hatta onlara bağlanmaya, onlara sığınmaya, onlar için kurbanlar kesmeye, onlardan sıkıntı ve ihtiyaçlarını gidermelerini istemeye ve kendilerine iyilik getirmesini istemeye ne dersiniz? Oysa bütün bunlar, katıksız (hâlis) )) İmam Ahmed ve Tirmizî. 2

şirktir. Bu ise, -Allah Teâlâ'nın şirkten uzak tuttuğu ve koruduğu kimseler müstesnâ- insanlarda çoğunluktadır. Bu sebeple Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in zikrettiği, sahâbe ve tâbiînin üzerinde bulunduğu, onlardan sonra gelen âlimlerin de kitabın bu bölümü ile diğer bölümlerinde zikrettikleri şeyleri iyice düşünmelisin. Ayrıca son yetişen nesillerde meydana gelen şeylere baktığında günümüzde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in dînini ve her şeyde onun garip olduğunu kendi gözlerinle görürsün. Bu durumu Allah Teâlâ'ya şikâyet ederiz." 2. Değerli âlim Hâfız el-hakemî -Allah ona rahmet etsin- de bu konuda şöyle demiştir: "Muska ve nazarlıklar, Kur'an'ın apaçık âyetleri ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sahih açık sünnetlerinden olursa, bu takdirde bunların câiz olupolmaması konusunda, sahâbe, tâbiîn ve onlardan sonra gelen âlimler arasında görüş ayrılıkları meydana gelmiştir. Seleften bazı kimseler, muska ve nazarlıkları câiz görmüşlerdir. Âişe -Allah ondan râzı olsun-, Ebu Ca'fer Teysîru'l-Azîzi'l-Hamîd; s: 36-38. 3

Muhammed b. Ali ve seleften başka âlimler bu görüştedirler. Bazı kimseler ise, muska ve nazarlıkları câiz görmemişlerdir. Abdullah b. Ukeym, Abdullah b. Amr, Ukbe b. Âmir, Abdullah b. Mes'ud -Allah onlardan râzı olsun- ve onun arkadaşları el-esved, Alkame ve onlardan sonra gelen İbrahim en-nehaî ve başka âlimler -Allah onlara rahmet etsin- bu görüştedirler. Hiç şüphesiz muska ve nazarlıkları câiz görmemek, özellikle de şu günümüzde sakıncalı inanca sebep olan yolu tıkamak içindir. Zirâ îmân, sahâbe ve tâbiînin kalplerinde dağlar gibi olmasına rağmen, onlar, o kutsal dönemlerde muska ve nazarlıkları çirkin gördüklerine göre, günümüzde -fitne ve belâların yoğun olduğu şu zamandamuska ve nazarlıkları çirkin görmek, daha yerinde ve daha uygun bir davranış olması gerekir.câhil kimseler, bu ruhsatlarla haramların özüne ulaştıkları ve bu haramları bir hîle ve vesile olarak gördükleri halde, muska ve nazarlıklar nasıl çirkin görülmesin ki? Bunlardan birisi de onlar muska ve nazarlıklara âyet, sûre veya besmele gibi şeyler yazmakta, sonra da 4

onun altına, onların kitaplarını okuyanlardan başka hiç kimsenin bilmediği, şeytanî tılsımlar koymaktadırlar. Yine, onlar insanların kalplerini, Allah -azze ve celle- 'ye tevekkül etmekten çevirip elleriyle yazdıkları şeylere gönülden bağlanmaya yönlendirmektedirler.hatta onların çoğu, başlarına bir şey gelmediği halde asılsız haberler çıkararak onları ürkütürler. Örneğin onlardan birisi, kendisine tutulduğunu bildiği kimsenin malını, hîle ile almak istediği zaman ona gelerek şöyle der: - Senin âilene veya malına veyahut canına şöyle şöyle belâlar gelecektir. Veya ona şöyle der: - Seninle beraber (yanında) cinlerden bir arkadaş vardır. O kimseye şeytânî vesveseden birtakım şeyleri vasfeder ve kendisinde doğru ferâset olduğu izlenimini verir.ona çok şefkat ve merhamet duyduğunu ve onun yararına olan şeyleri kazanması için gayret ettiğini söyler durur.ahmak ve câhil kimsenin kalbi bu anlatılan sözlerin 5

korkusuyla dolunca, Rabbinden yüz çevirir, kalbi ve bütün bedeniyle o deccâle dönüp ona sığınır ve Allah -azze ve celle-'ye itimat etmesi gerekirken ona itimat eder. Ardından ona şöyle der: - Sana vasfettiğim şeylerden çıkış yolu nedir? - O şeyleri defetmenin (savmanın) hîlesi nedir? gibi. Sanki zarar ve fayda vermek, kendisinin elindeymiş İşte bu anda onun emeli gerçekleşir ve onun için belki sarfetmek istediği hevesi daha da büyür. Bunun üzerine ona: - Sen bana şunu şunu verirsen, o muskadan sana yazarım. Onun uzunluğu ve genişliği şu kadardır, diyerek muskayı ona vasfeder, güzel ve yaldızlı sözler söyler ve bu muska, şu şu hastalıklara engel olur, der. Sen bu muskanın, bu inançla birlikte küçük şirk olduğunu görmüyor musun? Hayır! Hatta bu davranış, Allah Teâlâ'dan başkasını ilah kabul etmek, ona ibâdet etmek, O'ndan başkasına 6

dayanmak, O'ndan başkasına sığınmak, yaratılanların fiillerine güvenip itimat etmek ve onları dînlerinden soyutlamak demektir. Şeytan, insan şeytanlarından olan kardeşleri aracılığı olmadan bu gibi hîlelere gücü yeter mi? Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: م ن ٱر ل ب م ع ن ه ار ق ل م ن ي ل ؤ م بٱ ل وٱ ه ٤ [الانبياء: [٤٢ ع ر ض ون ه م ر ذ ك ر "(Ey Peygamber! Azabın bir an önce gelmesini isteyen kimselere) de ki: Rahmân'(ın azabın)dan sizi gece-gündüz (uyku ve uyanık hâllerinizde) kim koruyacaktır? Aksine onlar, Rablerini anmaktan yüz çevirirler (Kur'an'dan gâfildirler)."7f Ayrıca o muskaya, şeytânî tılsımlarıyla birlikte Kur'an âyetlerinden bazı şeyler yazıp abdestsiz olarak onu asmaktadır.bu kimse, başına küçük ve büyük hades gelmesine rağmen sürekli bu muskayı üzerinde taşımakta, Enbiyâ Sûresi: 42. 7

onun içindeki şeyleri hiç kutsal saymamakta ve ona saygı göstermemektedir. Allah'a yemîn olsun ki, müslüman olduklarını iddiâ eden bu zındıkların, Allah'ın kitabını hafife aldıkları kadar, Allah'ın düşmanlarından hiç kimse onu bu kadar hafife almamıştır. Yine Allah'a yemîn olsun ki Kur'an-ı Kerim, okunması, ona göre hareket edilmesi, emirlerinin yerine getirilmesi, yasaklarından sakınılması, haber verdiği şeylerin tasdik edilmesi, helal ve haram sınırlarının aşılmaması, darb-ı mesellerinden ibret alınması, kıssalarından öğüt alınması ve onlara îmân edilmesinden başka bir gâye için inmemiştir. Çünkü bütün bunlar, Rabbimiz Allah Teâlâ katındandır. Bu kimseler ise, Kur'an-ı Kerim'in bütün bunları boşa çıkarmışlar ve helal olana değil de haram olan şeylere ulaşabilmek için Kur'an-ı Kerim yoluyla kazanç elde etmek için onu arkalarına atıp terketmişlerdir.şayet bir kral veya emir, velâyeti altında bulunan bir kimseye bir yazı yazıp: Bunu yap ve şunu terket, senin tarafında olanlara şunu emret ve onları şu şu şeyleri yasakla, demiş olsaydı, bu 8

kimse o mektubu alıp okumayıp ondaki emir ve yasakları iyice düşünmemiş ve onu, tebliğ etmesi gereken kimselere tebliğ etmemiş, aksine o mektubu boynuna veya pazusuna asar ve ondaki hiçbir şeye aldırmamış olsaydı, kral bu davranışından dolayı onu mutlaka en şiddetli bir şekilde cezalandırır ve en acıklı azaba uğratırdı. O halde şu sıfatlara sahip, göklerin ve yerin hâkimi Allah Teâlâ'nın cezalandırması ve azabı nasıl olur? ٱ و ه و ٱلع ز ز ٱ ك يم ٦ [نلحل: ث ل... و ٱلم [٦٠ "En yüce sıfatlar Allah'ındır.O, (mülkünde) güçlüdür, (kâinattaki işleri idâre etmede) hikmet sahibidir."8f ٱ م ه و وٱ خ ر ة ٱ و ٱ مد... ٧ [القصص: [٧٠ ع ون ج ر ت "Dünya ve âhirette hamd, yalnızca O'nadır. (Yarattıkları arasında) hüküm vermek, O'na Nahl Sûresi: 60. 9

âittir.(ölümden sonra hesap ve cezâ için) dönüş de yalnızca O'nadır." ا ع ل ي ه و م ر ع و ه و ت د... ه ي ج ٱ م ر هۥ فٱ ب ع م ل و ن ١ [هود: ١٢٣] ا ب ف ل م ك ر "(Kıyâmet günü) bütün işler, O'na döndürülür. (Ey Peygamber!) O halde yalnızca O'na ibâdet et ve O'na dayan (her işini O'na havale et)! "0F ت و ق ل ح س ٱ إ 2 ظ يم و ه و ر ٱلع ر ش ٱلع و ا ف ن ت و ل و ه ه ع ل ي ه ت ١ [هود: [١٢٣ "(Ey Rasûl! Müşrikler ve münâfıklar sana îmân etmekten) yüz çevirirlerse, (onlara) de ki: Allah bana yeter. O'ndan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur. Ben, O'na dayandım (her işimi O'na havale 3 ettim).o, yüce Arş'ın sahibidir."f Muskalar, Kur'an ve sünnet dışından bir şeyle olursa, bunları asmak, şüphesiz şirktir. Hatta bu muskalar, Kasas Sûresi: 70. 2 Hud Sûresi: 70. 3 Tevbe Sûresi: 29. 20

müslümanı İslâm'dan uzaklaştırma konusunda fal ve şans okları mesabesindedir. Muskalar, yahudilerin tılsımları veya heykellere, yıldızlara ve meleklere tapanların ve cinleri kullananların tılsımları olursa veyahut boncuklar, kazıklar, demirden halkalar gibi, Kur'an ve sünnet dışından bir şeyle olursa, bunları asmak, şüphesiz şirktir. Zira bu gibi şeyler, dînen kullanılması mübah olan sebeplerden veya bilinen ilaçlardan değillerdir. Hatta bu gibi şeyleri kullanan kimseler, bunların özellikle şöyle şöyle acıları giderdiklerine katıksız bir şekilde inanırlar. Bu kimseler, putperestlerin, putları hakkında inandıkları şeyin aynısını bu muskalar hakkında inanmışlardır. Hatta bunlar, câhiliye dönemindeki arapların câhilî şeylerinde kullandıkları fal ve şans oklarına benzemişlerdir ki onlar, bir şey yapmak istedikleri zaman fal okunu üçe bölerlerdi: Birisinin üzerine: Yap, ikincisinin üzerine: Yapma, üçüncüsünün üzerine ise: Tekrar dene, yazılırdı. Eğer elinde "yap" çıkarsa, işine devam ederdi, elinde "yapma" çıkarsa, o işi bırakırdı, elinde "tekrar dene" çıkarsa, yeniden fal oklarını kullanırdı. Allah Teâlâ'ya hamdolsun ki O, bize bundan daha 2

hayırlısıyla değiştirmiştir o da İstihâre namazı ile İstihâre duâsıdır. Bu anlatılanlardan kastedilen: Kur'an ve sünnetten olmayan bu muskalar, müslümanı İslâm'dan uzaklaştırmada bozuk inanç ve şeriata aykırı olduğu için fal ve şans oklarının ortağı ve benzeri mesabesindedirler. Çünkü gerçek tevhîd ehli (muvahhidler), bu gibi şeylere en uzak olan kimselerdir. Onların kalplerindeki îmân, bu gibi şeyler, onların kalplerine giremeyecek kadar büyüktür. Onlar, Allah Teâlâ'nın dışında bir şeye tevekkül etmekten ve O'ndan başkasına güvenmekten daha büyük konuma ve daha kuvvetli îmâna sahiptirler. Muvaffakiyet, Allah Teâlâ'dandır." Muskalar, Kur'an ve sünnetten yapılmış olsa bile câiz olmadığını söylemek, bizim âlimlerimizin üzerinde olduğu görüştür. 3. Dâimî Fetvâ Komitesi âlimleri de bu konuda şöyle demişlerdir. Meâricu'l-Kabul; c: 2, s: 50-52. 22

"Kur'an'dan olmayan muskaların haram olduğu konusunda âlimler ittifak etmişlerdir. Kur'an'dan olan muskalar konusuna gelince, âlimler bu konuda ihtilaf etmişlerdir. Kimi âlimler, bu muskaları asmayı câiz görmüş, kimisi ise haram görmüştür. Bu konuda gelen hadislerin genel oluşu ve şirke götüren yolu tıkaması sebebiyle, muskaları asmayı haram görmek, daha tercihlidir. Abdulaziz b. Baz, Abdullah b. Ğudeyyân ve Abdullah b. Kuûd." 4. Değerli âlim Elbânî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir: "Bu dalâlet (sapıklık), günümüzde bedevîler, çiftçiler ve bazı şehirli insanlar arasında hâlâ yaygın bir durumdadır. Bunun bir benzeri de, bazı şoförlerin arabalarının önlerine ve aynanın üzerine astıkları boncuklardır.bazıları ise arabasının önüne veya arkasına eski bir at nalı asmaktadırlar.yine başkaları evinin veya dükkanının önüne at nalı asmaktadırlar. Bütün bunları, göz değmesini (nazarı) kovmak için yaptıklarını iddiâ etmektedirler. Bunun dışında daha büyük belâ ve Dâimî Fetvâ Komitesi Fetvâları; c:, s: 22. 23

musibetler de vardır ki bunların da sebebi, tevhîdi bilmemek ve tevhîde aykırı olan şirkî amellerdir. Zira peygamberlerin gönderilmesi ve kitapların indirilmesindeki gâye, putperestlerin amellerinden olan bu gibi şeyleri ortadan kaldırıp yok etmektir.günümüzde müslümanların câhil kalmalarını ve dînden uzaklaşmalarını, Allah Teâlâ'ya şikâyet ederiz." Allah Teâlâ en iyi bilendir. Silsiletu'l-Ehâdîsi's-Sahîha; c:, s: 490-492. 24