BAŞYAZI PKK ve Yeniden Af Değerli Kardeşlerim; Merhaba TKM nin kuruluş çalışmaları 10 Nisan 2009 Cuma günü yapacağımız Kuruluş Kongresi ile tamamlanarak Toplumcu Kardeşlik Merkezi Derneği adı altında ve Misak-ı Milli sınırları içinde (Irak ın kuzeyi dahil) yaşayan insanlarımız arasında Türklük temelinde sevgi, güven ve dayanışmayı yani kardeşlik duygularını oluşturmak, geliştirmek ve pekiştirmek amacı doğrultusunda faaliyetlerine başlamış olacaktır. İnternet Sitemiz sizlerden gelen eleştiri ve öneriler istikametinde geliştirilmekte olup, bugünden itibaren Başyazı başlığı altında haftanın önemli gündem maddeleri üzerindeki görüşlerimiz Sitemizde sizlerin değerlendirmelerinize sunulacaktır.. Gönül istiyordu ki ilkyazımız iyilikler ve güzellikler içeren, umutlarımızı tazeleyen gelişmelere ilişkin olsun Olmadı. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL ün Irak ziyaretini ve ziyaretin içeriğini yazmak bir mecburiyet oldu. Zira ülkemizde yaşayan ama kafası ve gönlü küresel güce bağlı aydınlarımız ve yazarlarımız bu ziyaret ile beraber terörün bitirilmesi dâhil birçok iyi ve güzel gelişmelerin yaşanacağını söylemeye ve yazmaya başlayacaklar. Gerçeklerin üzeri bugüne kadar olduğu gibi Türk milletinin görmemesi için bir kere daha örtülecek. Milli Birliğimiz Parçalanıyor T.C Devletinin kuruluş esasına göre; Misak-ı Milli sınırları Irak ın kuzeyini de içine alacak şekilde belirlenmiş ve bu sınırlar içinde yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudi vatandaşlarımız dışındaki bütün vatandaşlarımız tek bir millet olarak kabul edilmiştir. Buna göre; milletimizin adı Türk milleti, Devletimizin adı da Türk devletidir. Hâlbuki Sevr Antlaşmasına göre; (madde 62 64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecekti.
Irak ın kuzeyi ile ilgili görüşmelere daha sonra devam etmek üzere Lozan Antlaşması yapıldı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Ancak İslam Dünyasını da içine alan Ortadoğu ve uzak doğu ile birlikte Fırat ın doğusuna yönelik İngiliz projeleri hiçbir zaman raflara kaldırılmadı. Önce Irak ın kuzeyine yönelik iddialarımızdan vazgeçerek bu bölgeyi İngiliz hâkimiyetindeki Irak a bıraktık. Fırat ın doğusuna yönelik İngiliz oyunlarının ise ardı arkası kesilmedi. Buna rağmen ve Ecevit in mozaik söylemlerine rağmen Türk Milleti milli birliğini her geçen zaman daha da güçlendirerek 1999 yılına Tek Halk, Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak diyerek geldi. Ecevit- Bahçeli-Yılmaz Hükümeti ile beraber bir şeyler değişti. Nelerin nasıl değiştiğini ve nereye gittiğini anlayabilmek bakımından gelişmeleri ana hatları ile dikkatlerinize sunmak istiyorum. Yazımızın daha iyi anlaşılabilmesi bakımından gelişmelere yönelik zamanında yapmış olduğum konuşma metinlerini parantez içerisinde işaret ettim. Bu konuşma metinleri ile beraber yazıyı takip etmenin yazıyı daha anlaşılır kılacağını düşünüyorum. Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümeti Döneminde Yapılanlar: 1- Abdullah Öcalan için Mahkemece verilen idam kararı beklemeye alındı. 2- Pişmanlık Yasası adı altında PKK militanlarına af çıkarıldı. ( Bu konuda TBMM de yapmış olduğum konuşma metnini okumak için tıklayınız ) 3- Basın yoluyla PKK terör örgütünü övmekten ceza alan bölücüler için Basın yoluyla işlenen suçlardan alınan cezaların ertelenmesine dair kanun adı altında) af çıkarıldı. 4- PKK lı militanlar dâhil olmak üzere genel af çıkarıldı. (Bu konuda TBMM de yaptığım konuşmayı okumak için tıklayınız.) 5- TBMM de yaptığım konuşma sebebiyle MHP den ihrac edildim. (CNN TÜRK de MANŞET programı konuşmalarının metnini okumak için tıklayınız.) 6- Anayasamızın Milli Birliğimizi teminat altına alan başlangıç maddesi, 13-14-26 ve 28 nci maddeleri değiştirilerek bölücülük suç olmakta çıkarıldı, Kürtçe Yayın ve Öğrenimin önü açıldı. (Bu konudaki TBMM de yaptığım konuşma metnini okumak için tıklayınız.)
7- Kürtçe yayın ve öğrenim ile ilgili Sayın Aydın MENDERES in TBMM de yapmış oldu konuşma metnini okumak için tıklayınız. 8- Anayasamızdan Vatan hainleri için öngörülen dahil olmak üzere bütün idam cezaları kaldırıldı. Bu konudaki Anayasa değişikliğine evet diyen MHP bununla ilgili ceza kanununda yapılan değişikliğe hayır dedi. Tabii anayasayı değiştirmeye sayısı yetmeyen diğer ortaklar kanun için gerekli sayıyı bulmakta zaten zorlanmayacaktı. 9- Türkiye nin üye olduğu tarihten itibaren imzalamayıp şerh koyduğu ikiz sözleşmeler diye anılan maddeyi Büyükelçisi Volkan VURAL a imzalattırarak meclise getirdi. 10- Nevruz bahane edilerek Türkiye nin her yerinde bölücü faaliyetler hız kazandı. ( Bu konuda TBMM de yaptığım konuşma metnini okumak için tıklayınız.) Parçalanma Hızlanıyor 2002 yılında erken seçim yapıldı. Milletimiz Hükümet ortağı olan üç partinin üçünü de baraj altında bıraktı. AKP büyük çoğunlukla iktidar oldu. 1- Bu parti de ilk iş olarak eve dönüş yasası adı altında PKK militanlarına af çıkararak işe başladı. Sayın Bahçeli af çıkaranları vatan hainliği ile suçladı. 2- İkiz Yasalar olarak ifade edilen Volkan VURAL ın imzaladığı sözleşme TBMM de kabul edildi. 3- Leyla ZANA ve diğer DEP milletvekilleri Ceza Evinden çıktı. 4- Etnik olduğu ifade edilen kelimeler ile adlandırılan bölücü dernekler ardı ardına kurulmaya başladı.(57. hükümet anayasayı değiştirmese bu dernekler kurulamazdı. AKP anayasayı değiştirecek sayıyı bulamadı.) 5- Terör tırmanışa geçti. Çok sayıda şehit verilmeye başladı. MHP ve DSP sıfır terörle hükümeti devrettiklerini söyleyerek hükümeti ve AKP yi suçladılar. Bölücülük serbest iken terörün önlenmesinin mümkün olamayacağını görme
özürlü olanlar bile görür. Bu şartlarda terörün ancak teröristlerin istediklerinin verilmesi halinde duracağını da aptal olmayan herkesin bilmesi gerekir. 5- Sayın Abdullah GÜL Dışişleri Bakanı ve Başbakan Vekili sıfatı ile 4 DEP li milletvekilini kabul ederek görüştü. 6- Bu görüşmenin arkasından bizler ALİ GÜNGÖR, OSMAN SEVİMLİ, MUSTAFA DAĞCI, EDİP ÖZBAŞ VE MEHMET CEYLAN olmak üzere Sayın Abdullah GÜL ve Sayın Başbakandan görüşme için randevu talebinde bulunduk. Sayın Abdullah GÜL talebimizi kabul etti ve Dışişleri bakanlığında görüşme yapıldı.(görüşmede Sayın Abdullah GÜL ve basın mensuplarına yapılan konuşma metnini okumak için tıklayınız) 7- TRT ŞEŞ adı altında tam gün Kürtçe yayın yapan TV yayına başladı. (Ecevit-Bahçeli-Yılmaz Hükümeti anayasayı değiştirmemiş olsa idi AKP bu yayını başlatamazdı. Zira anayasayı değiştirecek sayıyı bulamadılar.) 8- Cumhurbaşkanımız Irak a gitti. Kürdistan dedi. Talabani nin birkaç gün önce Türkiye de söylediği ve PKK lılar ile birlikte Suriye ve İran da yaşayan Kürt oldukları söylenen guruplar adına katılımlarla Irak ta yapılacak olan Kürt Konferansını faydalı olacağına inandığını söyledi. Sevr Antlaşmasının 62 ve 64. maddesi İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek diyordu. Bundan sonra yani Sayın Cumhurbaşkanı nın Irak ziyaretinden sonra hangi gelişmeleri yaşayacağız? Parantez içerilerinde verdiğim konuşma metinlerinde buna yönelik işaretler oldukça fazla diye düşünüyorum. 2000 yılında yaptığım bir konuşmada ifade ettiğim gibi kıyaslamak ne kadar doğru olur ayrı tartışma konusudur; ancak bir şeyin görülmesi ve iyi düşünülmesi için söylüyorum. Bir zamanlar Filistin Kurtuluş Örgütü EL-FETİH bütün dünya tarafından terör örgütü, Yaser ARAFAT da terörist başı olarak kabul ediliyordu. Sonrasında bu örgüt devlet kurdu ve adı Filistin Devleti oldu, Arafat
da devlet başkanı oldu. Ne kadar devlet ve ne kadar devlet başkanı o da ayrı bir mesele Ancak orta doğuda kan ve gözyaşı dinmiyor. Filistin de de İsrail de de huzur yok İslam âlemi İsrail düşmanlığına kilitlenmiş, bütün kaynaklarının ABD ve İngiltere tarafından sömürüldüğünün farkında değil. Bu kan ve gözyaşı Mezopotamya ya, bizim güneydoğumuza mı geliyor? Sonucu tayin edecek olan tek şey; yaşayan ve vatansever olduğunu söyleyen aydınlarımızın ne yapıp ne yapmayacağıdır. Tek tek hiçbir şey yapılamayacağı ortadadır..