ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR.

Benzer belgeler
Bu kitabın ilk baskısı Tudem Yayınları tarafından Nisan 2011 de yapılmıştır.

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

tellidetay.wordpress.com

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

CÜMLE BİLGİSİ. ( Cümle değildir. Anlamı yok)

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

Samed Behrengi. Sevgi Masalı. Çeviren: Songül Bakar

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI ZIT KAVRAMLAR DUYU KAVRAMLARI. Geometrik Şekil. Yön Mekanda Konum BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR.

Derleyen: Yücel Feyzioğlu Resimleyen: Mert Tugen

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

6 YAŞ REHBERLİK UYGULAMALARI

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Derleyen: Halide Karaarslan / Uzman Pedagog Görsel Tasarım: Semra Bolat / Sanat Dersleri Zümre Başkanı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

YAPACAĞIMIZ SANAT ETKİNLİKLERİ

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

MAYIS 2017 EĞİTİM PROGRAMI ŞİRİNLER & YILDIZLAR SINIFLARI

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

DDD. m . HiKAYE. KiTAPLAR! . CİN. ALİ'NİN. SERiSiNDEN BAZILARI. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU YILDIZLAR SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

İLK OK UMA KİT APLARI

Bu kitabın sahibi:...

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

NİŞANTAŞI AKADEMİ MART AYI AYLIK BÜLTENİ YILDIZLAR SINIFI

Umutla, harabelerde günlük turuna çıkmış olan bekçi Hilmi Efendi yi aramaya koyuldu. Turist kalabalığı Efes sokaklarına çoktan akmaya başlamıştı.

Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Küçüklerin Büyük Soruları-2

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI UÇAN BALONLAR VE SİHİRLİ ELLER SINIFLARI NİSAN AYI EĞİTİM PROGRAMIMIZ

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

1) Eğer tartı eksik gelmişse, bu benim hatam değil, onun hatasıdır.

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

Ben daha dokuz yaşında iken,bir gün kötü arkadaşıma kandım.mahallelerinde bulunan bir bahçeye girdik.

1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

2016 Tudem Edebiyat Ödülleri Öykü Yarýþmasý Mansiyon Ödülü

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

HİKÂYELERİMİZ FEN VE MATEMATİK ETKİNLİĞİ

Eğitsel Oyun Projesi Raporu. SCRATCH(MEYVELERİ SAYIYORUZ) HATİCE AÇIK

Şehir hayatının kalabalık, gürültü ve stresinden kaçış... Hepimizin kendi iç huzurunu bulacağı dünyalara ihtiyacı var.

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:...

DEĞERLER EĞİTİMİ SINIF İÇİ ETKİNLİK PLANI MAYIS-HAZİRAN AYI İŞLENEN DEĞER: AİLEMİZİ ARKADAŞLARIMIZI VE HAYVANLARI SEVMEK ARKADAŞ SEVGİSİ DOSTLUK

Erkek, dişiden hamile kalır. Ne hayvan ama değil mi! Erkek denizatı, kesesindeki minik yumurtalara gözü gibi bakar. Bu arada yumurtaların yanına

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU. NİSAN AYI 1. ve 2. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

Aşağıda verilen atasözleri ve deyimleri inceleyelim. Baklayı ağzından çıkarmak. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

ŞEHİT İLHAN ÇAYLAN ANAOKULU ŞİRİNLER SINIFI 3.BÜLTENİ

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan;

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

Hafta Sonu Ev Çalışması

DENİZ KABUĞU ANAOKULU ŞUBAT AYI PROGRAMI

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

Oyunun Adı: BARIS TOPU. Plastik top, Ek 1

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI MART AYI BÜLTENİ

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Yapraklar da konuşur.

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI 22 EYLÜL EYLÜL 2014

Denizyıldızı Sınıfı ndan Merhaba;

SİBELANNE ANAOKULU MAYIS AYI BÜLTENİ ÇALIŞKAN ARILAR SINIFI

HAYAT BİLGİSİ. Bulutların her birinde özellikler yazmaktadır. İyi bir arkadaşta bulunması gereken özelliklerin olduğu bulutları boyayın.

Aşşk Kahve ve Laduree

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi 2018 ARALIK AYI EĞİTİM BÜLTENİ

Transkript:

ACELE İŞE ŞEYTAN KARIŞIR. Aceleyle, telaşla yapılan iş, eksik olur, bozuk olur. İstenilen sonucu doğurmaz. Bir zamanlar Şam da yaşayan beylerden birinin güzel sesli bir kölesi varmış. Bey, bu kölesini ne zaman alışverişe gönderse mutlaka geç dönermiş. Çünkü onun güzel sesine bayılan çarşı esnafı, kolundan bacağından tutar, zorla şarkı, türkü okuttururmuş. Günlerden bir gün Bey, bir testi alması için kölesini yine çarşıya göndermiş. Yolda onu tanıyanlar, Biz Mısır a gidiyoruz, sen de bizimle gel. Bize şarkılar söylersin, biz de senin her ihtiyacını karşılarız. Hem gezer, hem eğleniriz, demişler. Köleyi kandırıp beraberce yola düşmüşler. Mısır da bir yıl kadar kaldıktan sonra Şam a geri dönmüşler. Şam a döner dönmez kölenin aklına sahibinin ısmarladığı testi gelmiş. Hemen bir testi alıp koşa koşa eve giderken, ayağı kayıp düşmüş. Testi kırılmış. Köle, ağlamaklı bir halde, yerde kırk parçaya bölünmüş testiye bakarken, Yaa, acele edersen işte böyle olur Acele işe şeytan karışır, diye mırıldanmış. 11

AÇ AYI OYNAMAZ. Birisinden bir iş bekliyorsanız, ihtiyaçlarını da karşılamanız gerekir. Ormanda odun toplayan bir oduncu, annesini kaybetmiş bir ayı yavrusu görür. Aç, susuz yavruyu atar heybesine, evine götürür. Suyunu verir, karnını doyurur. Zamanla büyür yavru. Gücü artar, pençeleri sertleşir. Elinde olmadan sağa sola zarar vermeye başlar. Oduncu, genç ayıyı bir zincirle bağlayıp, pazara götürür. Bir alıcı ilgilenir ayıyla. Zincirinden çeker, çevresinde dolaşır, sonra da, Oynar mı bu? diye sorar. Oduncu, ayıyı elden çıkarmaya kararlı, Oynar, oynar, diye karşılık verir. Bunun üzerine adam, Oynasın da bir görelim, demesin mi? Oduncu bir an ne diyeceğini bilemez. Biraz yutkunup kafasını kaşıdıktan sonra, Oynar, oynar ama, der, önce karnını doyurman lazım. Aç ayı oynamaz! 12

AÇ DOYMAM, TOK ACIKMAM SANIR. İnsan, açsa yemeye devam eder. Toksa önüne ne konursa konsun, daha fazla yemek istemez. Eski zamanın birinde bir ağa, adamlarından birine çok kızar. Giysilerini çıkarttırıp bir direğe bağlar onu. Üstüne de pekmez döktürür. Bir gün böyle bekleyecek, deyip gider. Pekmezi fark eden arı ve sinekler hücum eder adamın üstüne. Vücudunda gezinmeye, konup kalkmaya başlarlar. Olanları gören bir yardımsever yaklaşır adamın yanına. Eliyle arı ve sinekleri kovalamaya, uzaklaştırmaya çalışır. Pekmeze bulanmış olan, hiç hoşlanmaz bundan. Sakın yapma, der adama. Bu sineklerle arılar üzerimdeki pekmezi yiyip biraz doydular. İlk baştaki kadar rahatsızlık vermiyorlar şimdi. Bunları kovarsan yerine yenileri gelir. Yeni gelen açları doyurmak daha çok rahatsızlık verir bana. Çünkü aç doymam, tok acıkmam sanır. 13

AÇ YATARIM, DİNÇ YATARIM. Önemli olan dinç ve sağlıklı kalkmaktır. Bunun için gerekirse aç bile yatılır. İki fare arkadaş olmuşlar: Biri şehir faresi, diğeri tarla faresi. Şehir faresi, tarla faresini yemeğe davet etmiş bir gün O güne kadar evinin bulunduğu tarladan dışarı hiç çıkmamış olan tarla faresi duraklamış önce. Şehir faresi çok ısrar edince kabul etmiş önerisini. Davet günü gelince, yoldan geçmekte olan bir kamyonetin arkasına atlayıp şehrin yolunu tutmuş. Adresteki evi bulup çalmış kapısını. Onu karşısında görünce çok sevinmiş şehir faresi. Hoş geldin, demiş, şimdi sen uzun yoldan geldin, acıkmışsındır; sofra hazır, hemen oturalım istersen Sofraya geçtiklerinde gördüklerine inanamamış tarla faresi: Sofra çeşit çeşit peynirlerle, ekmeklerle, ceviz, fındık, leblebilerle doluymuş Her şey o kadar iştah açıcıymış ki, hemen peynirlere doğru uzanmış tarla faresi. Tam o anda, Eyvah! demiş şehir faresi. Ne oldu? Bir tıkırtı duydum, bu mutlaka kara kedidir. Kulak kabartıp beklemişler Tıkırtı uzaklaşmış. Ortalık sessizleşince tarla faresi, yeniden uzanmış peynire. Bir parça kopartıp tam ağzına atacakken, şehir faresi yine, 14

Eyvah! diye küçük bir çığlık atmış. Ne oldu? diye sormuş tarla faresi, çekinerek. Dinle bak Duyuyor musun? Evet, bir hırlama sesine benziyor. Kesin azman köpek Aman kıpırdama! Soluklarını tutup beklemişler yine Hırlama sesi uzaklaşınca bakışlarını yeniden sofraya döndürmüşler. Tarla faresi, kopardığı peynir parçasını tam ağzına atıyormuş ki bir gürültüyle kalakalmış yine. Bu da ne? diye sormuş korkuyla. Şehir faresi, fısıltıyla cevap vermiş: Ev sahibi Yine kapan kuruyor, aman dikkatli olalım! Gürültü kesilince tarla faresi hemen sofradan kalkmış. Ne oldu? demiş şehir faresi, Niye kalktın? Ben gideyim artık, yolum uzun biliyorsun! Hemen deliğe yönelmiş tarla faresi. Çıkarken tam, Sen de bir gün bana yemeğe gel! demiş şehir faresine. Birkaç gün sonra bu kez şehir faresi düşer yollara Varır tarla faresinin yolun sağ tarafındaki evine. Tarla faresi ona hemen bir sofra kurar. Sofrada yiyecek olarak azıcık buğdayla birkaç meşe palamudu gören şehir faresi, Sen karnını bu kadarcık şeyle mi doyuruyorsun? diye sorar şaşkınlıkla. Tarla faresi, Evet, deyince, Ah be arkadaşım, görüyorum ki bu tarlada kıtlık, yoksulluk var. Gel benim yanıma yerleş. Gördün işte, benim soframda yok, yok! Tarla faresi kahkahalarla gülmüş, şehir faresinin bu sözüne, Aman arkadaşım, demiş, senin evin sofrasında yiyecek bol ama; düşman da bol! Kedi mi ararsın, köpek mi? Ya o, kapan kuran ev sahibi? İnsan ne yediğini bilemiyor. Benim bu tarlada rahatım, huzurum yerinde Karnım aç yatarım, dinç yatarım. 15

AĞAÇ YAPRAĞIYLA GÜRLER (GÜZELDİR). İnsan yaptığı işle; ağaç yaprağıyla, çiçeğiyle, meyvesiyle kendini gösterir. Bir kış günü, adamın acilen paraya ihtiyacı olur. Yakınlarına, dostlarına başvurur, ama kimseden ihtiyacı olan parayı alamaz. Sonunda meyve bahçesini satılığa çıkarır adam. Bir alıcı çıkar karşısına, bahçeyi görmeye giderler birlikte. Ağaçları yapraksız, çıplak görünce bahçeyi beğenmez alıcı, vazgeçer almaktan. Bahar gelir sonunda Bahçe almak isteyen adam, devam eder araştırmasına. Tam istediği gibi bir bahçe görür sonunda. Ne isterse vereceğim, bu bahçenin sahibini bulun bana, der. Buluşma yerine gittiğinde bir sürpriz beklemektedir onu. Karşısına gele gele, kışın bakıp da beğenmediği bahçenin sahibi gelmesin mi? Karşılıklı hal hatır sorulduktan sonra, bahçe arayan adam, Senin başka bahçen olduğunu bilmiyordum, der. Bahçe sahibi şaşırır. Benim başka bahçem yok zaten, diye cevap verir. Şaşırma sırası bahçe arayan adama gelmiştir: 16

O zaman benim beğendiğim bahçe nasıl senin bahçen olur? Kışın bakmış, beğenmemiştim. Bilmiyorum, der bahçe sahibi. Kalkıp bahçeyi görmeye giderler yeniden. Rengârenk çiçekler, yemyeşil yapraklarla donanmış ağaçlara bakan alıcı, Şu bahçenin güzelliğine bak! Burası kışın bana gösterdiğin yer mi? diye sorar. Evet, der bahçe sahibi, burası kışın bakıp beğenmediğiniz bahçedir. Alıcı, inanmaz gözlerle bahçeye ve ağaçlara bir kere daha baktıktan sonra, Ama nasıl olur? diye mırıldanınca, bahçe sahibi, Olur, der. Bahar geldi, dallar yapraklanıp çiçeklendi. Unutmayın ki, ağaç yaprağıyla gürler. 17

AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR. İnsan küçük yaşta daha kolay öğrenir; daha iyi eğitilir. Bahar gelmiş; doğa uyanmış, yeşillenmişti. Öğretmen sınıfa girince, Çocuklar toparlanın, bugün derslerimizi kırda yapacağız, dedi. Sevinç içinde toparlandı çocuklar. Hemen yakınlarındaki bir koruluğa gittiler. Çocukları çevresine toplayan öğretmen, Çocuklar bugünkü dersimizin konusu ağaç dikmek olacak, dedi. Şimdi herkes çevreden dikilecek bir fidan bulup getirsin. Yalnız dikkat: Köklere zarar vermek yok! Çevreye dağılan çocukların bir kısmı küçük fidanları sökmek için uğraşırken bir kısmı da daha büyük fidanları çıkarmaya çalıştı topraktan. Onları uzaktan gözleyen öğretmen bir süre sonra hepsini yanına çağırdı. Çocuklar, dedi görüyorum ki bir kısmınız küçük fidanları, diğer bir kısmınız ise daha büyük fidanları sökmeye çalıştı. Küçük fidanlar topraktan kolayca sökülürken, büyükleri çıkarmakta ne kadar zorlandığınızı siz de gördünüz Öyle değil mi? Hep bir ağızdan karşılık verdi öğrenciler: Evet, öğretmenim! 18