ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun 01.01.2013-30.06.2013dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş üç aylık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. BÖLÜM A: 01.01.2013-30.06.2013 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Faizler Yükseliyor, Türkiye Kamu Sektörü ile Büyüyor... 2012 yılı içerisinde tüm dünyada geçerli olan düşük büyüme / düşük faiz ortamında merkez bankaları piyasaları bol ve ucuz likidite ile fonlamış ve bu ucuz para gelişmekte olan piyasalar başta olmak üzere pek çok ülkenin finansal piyasalarında bulunan yatırım araçlarına yönelmişti. Sabit getirili menkul kıymet getirilerinin hızla gerilediği bir ortamda daha yüksek getiriye ulaşmak için risk iştahında artış olmuştu. Sene başındaki kayıplarından ötürü Çin i dışarıda bırakırsak hemen hemen tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin hisse senedi endeksleri 2012 yılını yüksek seviyelerde kapatmışlardı. 2013 yılına girilirken öncelikli soru piyasaları destekleyen bu likidite bolluğunun ne kadar sürdürülebilir olduğu idi. Bu konuda başı çeken ABD Merkez Bankası Fed in başlatmış olduğu, toplamda aylık 85 milyar ABD Doları tutarında varlık alım programını devam ettirip ettirmeyeceği piyasalar adına büyük önem arz ediyordu. Ancak Amerikan para politikasını belirleyen komite (FOMC) içinde programın faydasına ve potansiyel maliyetlerine ilişkin yükselen eleştiriler, toplantı tutanaklarının açıklanmasıyla piyasada dalgalanmalara neden oldu. Buna rağmen ilk yarının hemen başında mevcut olan risk iştahı ve hisse senedi piyasalarına ilgi devam etti. Şubat ayı ortalarında global piyasalardaki olumlu hava tersine dönmeye başladı. Çin hükümeti enflasyon beklentilerinin artması ve konut piyasasında fazla ısınma riskine karşı ters repo işlemlerini sınırladı ve fonlamayı düşürdü. Bu, Asya piyasalarında likidite sorununa yol açtı. Özellikle Çin kaynaklı sorunlarla birlikte uzun süredir sağlıklı bir şekilde seyreden emtia fiyatları Şubat başlarında sert bir 1
düşüş trendine geçtiler. Ham madde yönünden oldukça zengin olan ekonomilerden Brezilya ise baskılanan emtia fiyatları ile büyük darbe yedi. Mart ayında ise Güney Kıbrıs ın bankacılık problemi ve bu sorunu çözebilmek için Troika nın Kıbrıs meclisinden çıkartmak istediği kararlar Avrupa finans piyasalarında bütün dengeleri sarsabilecek bir hal aldı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi nin Euro yu korumak için gerekli her türlü adımı atmaktan imtina etmeyecekleri yönündeki vurgusu ve Mart ayında zayıf gelen tarımdışı istihdam verisi sonrası Fed mevcut politikaları uzunca bir süre daha sürdüreceği yönündeki inanışların kuvvetlenmesi mali piyasaları olumlu anlamda destekledi. 2013 yılının ikinci çeyreğinde de dünya genelinde düşük büyüme ortamının devam ettiğini izledik. Uluslararası Para Fonu, 16 Nisan da yayımladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu nda ABD deki harcama kesintileri ile Euro Bölgesi nde devam eden borç ve bankacılık krizi sebepleriyle 2013 yılına ilişkin küresel büyüme tahminlerini %3,3 ile aşağı yönlü revize etti. Bu çeyreği bir öncekinden ayıran gelişme ise yükselme trendine giren global faizler ve hızla aşağı seyreden altın fiyatları neticesinde kırılganlığı görece yüksek gelişmekte olan ülke piyasalarından sert sermaye çıkışları olmuştur. Yine bu dönemde global finansal piyasalar ABD Merkez Bankası Fed kaynaklı likidite bolluğunun sürdürülebilirliğini sorgulamaya devam etti; varlık alım programının azaltılabileceği yönündeki spekülasyonlar tüm yatırımcılar tarafından çok yakından takip edildi. Özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarındaki finansal enstrüman getirilerinin yüksek korelasyonla izlediği Amerikan 10 yıllık tahvil faizleri bu yüksek belirsizlik süreci içerisinde %1,83 seviyesinden başladığı yükseliş periyodunda 24 Haziran günü %2,67 seviyesini görmüş ve ayın sonunda %2,49 a geri çekilmiştir. Spot altının onsu ise Nisan ayı başında 1600 dolar seviyesinden başladığı düşüş süreci içerisinde 27 Haziran günü 1200 lerin altını test etmiş ve Haziran sonunda 1235 dolar seviyesinden kapanmıştır. Volatilite endeksi VIX bir yılı aşkın süredir ilk kez bu dönemde 20 li değerlerin üzerine çıkmış oldu. ABD de Mart ayında yürürlüğe giren harcama kesintilerinin ardından başkan Obama 10 Nisan da 2014 yılına ilişkin bütçe tasarısını Kongre ye sundu. Nihai hedefi 2013 yılında GSYH nin %5,3 üne ulaşacağı tahmin edilen bütçe açığının 2016 yılında GSYH nın %2,8 ine düşürülmesi olan tasarı içerisinde üst gelir grubunda bulunanlardan daha fazla vergi alınmasını ve bazı harcama kalemlerindeki kesintilerin arttırılmasını öngörmekteydi. Amerikan bütçesindeki harcama kesintilerinin büyüklüğü ilk çeyrekte sadece %1,8 büyüyebilen Amerikan ekonomisi için büyük önem arz ediyor ve bu nokta her FOMC toplantı tutanağında 2
da yer buluyor. Euro Bölgesi ilk çeyrekte %0,2 oranında daralmıştı. ECB 2 Mayıs ta gerçekleştirdiği para politikası toplantısında beklentilere paralel olarak politika faizini 25 baz puan indirerek %0,5 düzeyine düşürdü. ECB Başkanı Draghi toplantının ardından yaptığı açıklamada, zayıf ekonomik görünümün yılın ikinci çeyreğinde de devam ettiğini, faiz indirimi kararının yılın kalan döneminde ekonomideki toparlanmayı destekleyeceğini ifade etmekle birlikte ekonomik görünüme ilişkin risklerin halen aşağı yönlü olduğunu vurguladı. Haziran ayında ünlü yatırım firmalarının Çin in bu yılki büyüme tahminlerini %7,4 ile aşağıya çekmesi ve Çin Merkez Bankası nın gölge bankacılık sisteminin yarattığı sorunlar neticesinde repo fonlamasını azaltabileceği yönündeki açıklamalar piyasalardaki mevcut tedirginliği daha arttırdı. Bu ülkede bir haftalık fonlama maliyetleri %4 lerden %13 lere kadar yükselmişken Moody s den gelen rapor ile Çin bankalarının yüksek seviyede seyreden takipteki kredi oranına dikkat çekilmesi ile piyasadaki risk algısı iyice yükseldi. Önümüzdeki dönemde de Fed in muhtemel çıkış stratejileri üzerinden gelişecek tartışmalar başta olmak üzere ECB nin olası parasal genişleme programı ve Çin Merkez Bankası nın ülkedeki gölge bankacılığı kısıtlamaya yönelik getireceği yaptırımlar ve ülkedeki likidite sıkışıklığı yakından takip edilecektir. Yılın ilk çeyreğinde Türkiye hisse senedi piyasasında dalgalanmalar arttı. Mart ayında Borsa İstanbul diğer hisse senedi piyasalarından olumlu ayrıştı. Politik tarafta atılan olumlu adımlar, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi ve kredi derecelendirme kuruluşu S&P nin ülke kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir alt kademesine yükseltmesi bu ayrışmada etkili oldu. 2012 senesini yıllık %6,16 lık enflasyonla kapayan Türkiye de ilk çeyrekte gıda fiyatlarındaki artış ve tütün üzerine gelen vergilerin etkisiyle yıllık bazda enflasyon %7,3 seviyesine çıktı. Çekirdek (I) enflasyon %5,8 ile yatay seyrine devam ederek Merkez Bankası hedefi olan %5 in üzerinde kaldı. Merkez Bankası, finansal istikrara odaklanarak, yurtiçine gelen portföy yatırımlarının TL yi değerlendirmeye yönelik etkisini yok etmek amacıyla faiz koridorunu %4,50 - %7,50 seviyesine indirdi. Böylelikle yılın ilk çeyreğinde faiz koridorunun üst bandını 150, alt bandını ise 50 baz puan indirmiş oldu. Kurul kredilerdeki beklenenden hızlı artış oranı karşısında finansal istikrara dair riskleri dengelemek adına bir yandan faiz oranlarını düşük seviyelerde tutup diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam etti. Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye bono/tahvil ve hisse senedi piyasalarını etkileyen üç temel etken vardı: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody s in 3
Türkiye nin kredi notunu bir basamak artırarak Ba1 den Baa3 e yükselterek yatırım yapılabilir seviyeye çıkartması; Fed in varlık alımlarını sene sonundan önce kademeli olarak azaltacağı ve 2014 yılında tamamen durduracağı haberi ve Mayıs sonunda başlayan Gezi Parkı protestoları ile yükselen politik risk primi. Piyasalar not arttırımını bir süredir fiyatlamakta olduğu için Moody s den gelen olumlu haberin etkisi sınırlıydı. Buna rağmen BİST-100 endeksi 22 Mayıs ta 93.179 puanla tarihi zirvesini yakaladı. Fakat hemen ardından gelen olumsuzluklar iç piyasaya yönelik olumlu algıyı tersine çevirdi. Küresel risk iştahına duyarlı Türkiye Haziran ayında en çok değer kaybeden gelişmekte olan piyasalar (EM) arasında yer aldı. MSCI EM endeksindeki %6,8 lik kayba karşılık MSCI Türkiye %13,7 değer kaybetti. Gösterge tahvil faizi 150 baz puana yakın artarak %7,50 seviyesinden ayı kapattı; uzun vadeli kağıtlarda getiriler %9 seviyelerine kadar yükselmiş, ancak ay sonunda %8,5 seviyesine gerilemiştir. Haziran ayını 1,93 seviyesinde kapatan Dolar/TL ve 2,22 seviyesinde kapatan sepet kurun ikinci çeyrek boyunca gördüğü değer kaybı sırasıyla %6,4 ve %7,5 seviyesine çıkmış oldu. Merkez Bankası ikinci çeyreğin ilk iki ayında finansal istikrara odaklanarak faiz indirimine devam etti: faiz koridoru %3,50 - %6.50 seviyesine çekilirken politika faizi %4,50 a geriledi. Kurul, bu dönemde kredilerdeki beklenenden hızlı artış oranı karşısında finansal istikrara dair riskleri dengelemek adına bir yandan faiz oranlarını düşük seviyelerde tutup diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam etti. Mayıs ayı sonlarında başlayan olumsuzluklar neticesinde gevşek ve sıkı para politikası konusunda bir seçime gitmeye zorlanan Merkez Bankası Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi ve faiz koridoruna dokunmadı. Ancak TCMB, büyüme yönlü kaygılarla, gevşek para politikası uygulamaya devam ederse TL deki değer kaybının ve kur geçişkenliğiyle birlikte ortaya çıkacak olan enflasyonun finansal istikrarı tehdit etme riskini de doğru gözlemledi. Volatilitede oluşan yüksek seyir TL nin desteklenmesi gerekliliğini ortaya çıkardı ve TCMB TL likiditesi sağladığı günlerde döviz satım ihaleleriyle kura müdahalelerde bulundu. 2013 ilk çeyreğini yıllık %7,3 lük enflasyonla kapayan Türkiye de ikinci çeyrekte gıda ve ulaştırma fiyatlarındaki artış ile son dönemde kurdaki hızlı yükselişin etkisiyle yıllık enflasyon %8,3 seviyesine yükseldi. Çekirdek (I) enflasyon ise %5,6 seviyesi ile MB hedefinin hala üzerinde. 2012 yılsonunda yeniden dengelenmeyi başarılı bir şekilde tamamlayıp cari açığını 47 milyar ABD Doları seviyesi ile GSYH sının %6,1 ine kadar indirmeyi başaran Türkiye, Ocak ayında bu kalemde tekrar bir ivmelenme gördü ve açık pozisyonunu arttırmaya başladı. Mayıs ayındaki veri ile birlikte 12 ay birikimli cari açık 53,6 milyar dolar ile yıl içindeki yeni dip seviyesini gerçekleştirmiş oldu. 4
BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER 01.01.2013-30.06.2013 döneminde olağan olarak iki haftada bir toplanan fon kurulu bu toplantılarda fonun performansı başta olmak üzere piyasalar ve diğer fonlarla ilgili birçok konuyu görüşmüştür. BÖLÜM C: FON PORTFÖY DEĞERİ - NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI (30.06.2013) FON PORTFÖY DEĞERİ TABLOSU A) DEVLET TAHVİLİ VE HAZİNE BONOLARI 1. Devlet Tahvilleri TRT060814T18 06.08.2014 2.900.387,90 3.122.537,31 1,42 TRT040117T14 04.01.2017 1.747.873,00 1.753.748,13 0,80 TRT150120T16 15.01.2020 10.200.000,00 11.820.931,98 5,39 TRT170615T16 17.06.2015 2.168.000,00 2.264.899,63 1,03 TRT251017T18 25.10.2017 5.636.784,00 5.692.691,31 2,59 TRT270116T18 27.01.2016 3.397.408,00 3.614.419,47 1,65 TRT290114T18 29.01.2014 15.200.000,00 15.471.371,68 7,05 TRT040614T12 04.06.2014 16.900.000,00 17.100.074,03 7,79 TRT170713T17 17.07.2013 6.434,90 6.418,64 0,00 TRT041213T23 04.12.2013 23.687.430,00 24.126.464,67 11,00 TRT120122T17 12.01.2022 11.636.925,00 12.843.069,00 5,85 TRT260214T10 26.02.2014 900.000,00 927.753,66 0,42 TRT080317T18 08.03.2017 14.095.314,00 14.912.716,76 6,80 TRT050314T14 05.03.2014 12.635.376,00 13.127.041,22 5,98 TRT020414T16 02.04.2014 1.300.000,00 1.342.840,85 0,61 TRT110913T11 11.09.2013 100.000,00 98.836,19 0,05 TRT140922T17 14.09.2022 14.694.527,00 15.154.064,53 6,91 TRT240914T15 24.09.2014 1.587.052,00 1.616.252,01 0,74 TRT070115T13 07.01.2015 2.190.903,00 2.224.559,65 1,01 TRT041213A16 04.12.2013 400.000,00 391.185,20 0,18 TRT140218T10 14.02.2018 14.595.976,00 13.941.739,11 6,35 TRT080323T10 08.03.2023 5.500.000,00 5.189.165,85 2,36 TRT060814T34 06.08.2014 100.000,00 92.494,98 0,04 TRT200618T18 20.06.2018 600.000,00 604.325,76 0,28 TOPLAM 162.180.390,80 167.439.601,62 76,31 2. Tüfeye Endeksli Devlet Tahvilleri TRT011014T19 01.10.2014 3.500.000,00 5.057.007,90 2,30 TRT261022T10 26.10.2022 2.000.000,00 2.007.241,40 0,91 TOPLAM 5.500.000,00 7.064.249,30 3,22 5
3. Gelire Endeksli Senet Devlet Tahvilleri TRT210813T10 21.08.2013 1.000.000,00 1.029.575,90 0,47 TRT190214T19 19.02.2014 400.000,00 418.380,44 0,19 TOPLAM 1.400.000,00 1.447.956,34 0,66 B) ÖZEL SEKTÖR TAHVİLLER TRSCKKBE1316 02.10.2013 531.000,00 545.863,49 0,25 TRSRSGY71318 25.07.2013 1.660.000,00 1.686.719,69 0,77 TRSTISBK1315 27.11.2013 1.830.000,00 1.834.969,36 0,84 TRSAKFHA1313 24.12.2013 520.000,00 527.599,90 0,24 TRSRSGY21511 16.02.2015 420.000,00 422.371,70 0,19 TRSAKFK21416 21.02.2014 730.000,00 735.123,94 0,34 TRSISFN21416 26.02.2014 1.320.000,00 1.325.307,19 0,60 TRSAKFH31411 07.03.2014 9.785,00 10.255,54 0,00 TRSTPFC71516 03.07.2015 560.000,00 564.532,92 0,26 TRSCKKBA1310 06.12.2013 400.000,00 386.451,16 0,18 TRSKPTL61419 24.06.2014 983.607,00 991.442,71 0,45 TRSCRSIA1516 31.12.2015 670.000,00 688.309,42 0,31 TRSFIBAE1418 28.10.2014 1.200.000,00 1.224.618,96 0,56 TRSSRTNK1419 12.11.2014 800.000,00 831.204,80 0,38 TRSTPFCK1419 24.11.2014 530.000,00 531.675,28 0,24 TRSDDKFA1413 05.12.2014 260.000,00 263.159,18 0,12 TRSRNSHA1514 18.12.2015 820.000,00 831.250,73 0,38 TRSDDKF11523 07.01.2015 1.300.000,00 1.324.779,04 0,60 TRSKCTF11513 15.01.2015 800.000,00 835.964,56 0,38 TRSNURL11511 22.01.2015 810.000,00 838.933,36 0,38 TRSZFKL21510 19.02.2015 168.000,00 169.529,47 0,08 TRSERGL31517 11.03.2015 310.000,00 315.213,02 0,14 TRSDDKF11531 07.01.2015 120.000,00 122.483,45 0,06 TRSBEDS41611 11.04.2016 1.950.000,00 1.983.700,68 0,90 TOPLAM 18.702.392,00 18.991.459,55 8,66 C) DİĞER 1. Vadeli Repolar 01.07.2013 53.000,00 53.017,42 0,02 VADELİ TOPLAM 53.000,00 53.017,42 0,02 D) Vadeli Mevduatlar BANKA VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN Anadolubank 17.07.2013 2.000.000,00 2.017.383,56 0,92 Denizbank 17.07.2013 1.217.675,47 1.228.024,04 0,56 İş Bankası 17.07.2013 4.343.856,04 4.380.772,87 2,00 Türk Ekonomi Bankası 17.07.2013 3.848.544,34 3.881.251,69 1,77 Vakıfbank 17.07.2013 3.619.095,17 3.650.085,53 1,66 Yapı Kredi Bankası 17.07.2013 2.213.175,00 2.231.983,96 1,02 6
ABank 30.07.2013 1.466.501,87 1.467.586,68 0,67 Garanti Bankası 30.07.2013 5.562.436,60 5.566.436,98 2,54 VADELİ MEVDUAT TOPLAM 24.271.284,49 24.423.525,31 11,14 IV. FON TOPLAM DEĞERİ TABLOSU A) FON PORTFOY DEĞERİ 219.419.809,55 B) HAZIR DEĞERLER 27.601,20 C) ALACAKLAR 0,00 1) Kıymet Satım Alacağı 0,00 2) Cari Yıl Repo Stopaj Alacağı 0,00 3) Geçmiş Yıl Repo Stopaj Alacağı 0,00 4) Diğer Alacaklar 0,00 D) BORÇLAR 330.724,60 1) Yönetim Ücreti 184.302,12 2) Cari Yıl Vergi Karşılığı 0,00 3) Geçmiş Yıl Vergi Karşılığı 0,00 4) Kıymet Alım Borcu 0,00 5) Denetim Ücretleri Karşılığı 399,39 6) Diğer Borçlar 146.023,09 7) SSDF Gideri 0,00 FON TOPLAM DEĞERİ 219.116.686,15 BÖLÜM D: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER Fon Kodu 31.12.2012 fiyatı 30.06.2013 fiyatı Dönem Getirisi(%) AG1 0,038908 0,038740-0,43 Fon, performans kriteri olarak %9 KYD O/N Repo Endeksi (Brüt) + %89 KYD Tüm DİBS Endeksi + %1 KYD ÖST Endeksi Değişken + %1 Fon Kurulu kararıyla belirlenen beş bankanın bir aylık brüt mevduat ortalama oranlarına göre hesaplanan endeksi hedef almaktadır. Performans kriterinin 31.12.2012-30.06.2013 dönemi getirisi: -%0,27 BÖLÜM E: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER Bu bölümde portföye alınan varlıkların alım satımlarında aracı kuruluşlara ödenen komisyonların oranlarına yer verilir. i. Borçlanma Senetleri: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde 0.000015+BSMV 7
ii. iii. Ters Repo İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerinde ve diğer vadeli işlemlerde 0.000007+BSMV Borsa Para Piyasası İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerde ve diğer vadeli işlemlerde 0.000007+BSMV Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların Senelik Olarak Fon Net Varlık Değerine Oranı Aşağıda fondan yapılan harcamaların senelik tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır. Gider Türü Ortalama Fon Toplam Değerine Oranı(%) Fon İşletim Gideri 0,498 Aracılık Komisyonları 0,007 Diğer Fon Giderleri 0,012 Toplam Giderler 0,516 Ortalama Fon Toplam Değeri 100,00 Uzun Dönemde Giderlerin Etkilerini Açıklayıcı Örnek Bu örnek, Fon a yapılan yatırımın maliyetinin diğer fonlarla karşılaştırılabilmesi amacıyla hazırlanmıştır. Bu örnekte aşağıda belirtilen süreler boyunca Fon a 1.000 TL yatırıldığı ve belirtilen süre sonunda fondan çıkıldığı varsayılmaktadır. Ayrıca örnekte Fon un yukarıda yer alan gider oranlarının değişmediği ve Fon un senelik getiri oranının %10 olduğu varsayılarak tahmini maliyetler aşağıdaki gibi hesaplanmıştır. Gerçek maliyetler aşağıdaki tahmini tutarlardan daha az ya da fazla olabilecektir. 1 Sene 2 Sene 5 Sene 10 Sene 1.094,58 TL 1.198,11 TL 1.571,24 TL 2.468,78 TL BÖLÜM F: ÖDÜNÇ MENKUL KIYMET İŞLEMLERİ VE TÜREV ARAÇ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER 01.01.2013-30.06.2013 döneminde, ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. Gruplara Yönelik Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nda herhangi bir ödünç menkul kıymet işlemi ve türev araç işlemi gerçekleştirilmemiştir. 8