Gündüz süresi 21 saate kadar süren ülkelerde yaşayanlar nasıl oruç tutmalıdırlar?

Benzer belgeler
كيفية الصلاة والصوم ف بللاد ليت نهارها داي م أو للها داي م

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ

Ramazan orucu kimlere farzdır? Ramazan orucu ile nâfile orucun fazileti nedir? Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Muhammed Salih el-muneccid

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

Terceme : Muhammed Şahin

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

KÂFİRLERİN BAYRAMLARINA KATILMANIN HÜKMÜ

Arafat'ta vakfenin vakti

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

KURBANLIK HAYVANLARDA ARANAN ŞARTLAR. Muhammed b. Salih el-useymîn

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Muhammed Salih el-muneccid

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Muhammed Salih el-muneccid

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü

مk و يف تكون صلاة ا سافر وصومه

TEVBENİN GEREKLİLİĞİ VE FAZÎLETİ

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Haram mal ile hac yapmak

ﺐ ﺋﻟﺬﺮﻟ ﻼﺻ ﺔﻋﺪ ﺑ «ﺔﻴ ﻟ ﺘﺮ ﺔﻐﻠﻟﺎ ﺑ» ﺪﺠﻨﻟﻤ ﺢﻟﺎﺻ ﺪﻤﻣﺤ ﺪﻤﻣﺤ ﻴﻦﻫﺎﺷ ﻢﻠﺴﻣ ﺔ : ﺟﻤﺮﺗ ﻞﻴﺒﻧ 1 2 ﺔ:ﻌﺟ ﺮﻣ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Şaban'ın Yarısının (Berât) Gecesini Kutlamanın Hükmü

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

Muhammed Salih el-muneccid

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Hâmile kadın için haccın hükmü

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

Muhammed Salih el-muneccid

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

Terceme : Muhammed Şahin

Muhammed Salih el-muneccid

Yâ Muhammed! diye nidâ etmenin hükmü

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

الصوم يف ابلالد اليت فيها انلهار أطول من الليل. İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komisyonu اسم املؤلف اللجنة ادلائمة للبحوث العلمية واإلفتاء

MÜSLÜMANLAR İÇİN. Muhammed Salih el-muneccid. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ümmü Nebil

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

GIDA DEPOSUNDA ÇALIŞAN VE DOMUZ ETİNİ TIRLARA TAŞIMASI İSTENEBİLEN KİMSENİN HÜKMÜ

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Zilhicce ayının günlerinde getirilen mutlak ve mukayyed tekbir ا كب ا طلق وا قيد أيام ذي ا جة. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

HER YIL KUTLANAN BİRTAKIM KUTLAMALARA KATILMANIN HÜKMÜ

Mevlid-i Nebevî münâsebetiyle Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e milyarlarca salât toplama bid'atı

Muhammed Salih el-muneccid

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

Abdestte başı mesh etmenin şekli

Mukimlik halinde iki namazı birleştirirken (cem ederken) müekked sünnetler kılınabilir mi? Muhammed Salih el-muneccid

Toplu halde duâ etmenin hükmü

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

YAŞLILAR YURDUNDA ÇALIŞAN, DOMUZ ETİ PİŞİREN VE İÇKİ SUNAN KADININ HÜKMÜ

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

الا ح م ا تعلقة بصيام ست شوال

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

MELEKLERİN KENDİLERİNE İSTİĞFARDA BULUNDUĞU KİMSELER

Bayramları münâsebetiyle kâfirleri kutlamanın hükmü

KUTUPLARA YAKIN BÖLGELERDE ve KUTUPLARDA NAMAZ ve ORUÇ VAKİLERİ NASIL HESAPLANIR. YENİ GEOMETRİK VE MATAMATİK MODELLEME

Ramazan ayının girdiğini (başladığını), ancak gündüz vakti öğrenebilen bir topluluğun ne yapması gerekir?

ÂŞÛRÂ GÜNÜ ORUCU İLGİLİ FETVÂLAR

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

Hazırlayan: Heyet. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Transkript:

Gündüz süresi saate kadar süren ülkelerde yaşayanlar nasıl oruç tutmalıdırlar? كيف يصو من يطو نها هم ىل حد عرشين ساعة ] تريك Turkish Türkçe Abdulaziz b. Abdullah b. Baz Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43

كيف يصو من يطو نها هم ىل حد عرشين ساعة» باللغة لرت ية «عبد لعزيز بن عبد الله بن با ترمجة: حممد مسلم شاهني مر جعة: عيل ضا شاهني 00-43

Soru: Gündüzü saate kadar uzayan yerlerde yaşayanlar ne yapmaları gerekir? Buralarda yaşayanlar, orucun vaktini kendileri mi takdir etmeleri gerekir? Aynı şekilde gündüzün çok kısa olduğu yerlerde yaşayanlarla gece ve gündüzün 6 ay sürdüğü yerlerde yaşayanlar ne yapmaları gerekir? Cevap: Gece ve gündüz süresi 4 saat olan yerlerde yaşayanlar, gündüzleri ister kısa olsun, isterse uzun olsun, oruçlarını tutarlar. Gündüz süresi kısa da olsa, - Allah'a hamd olsun- bu onlar için yeterlidir. Fakat gece ve gündüz süresi 6 ay gibi 4 saatten fazla uzun sürüyorsa, oruç ve namaz vakitlerini kendileri takdir ederler. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- in haber verdiği, bir günü bir seneye, bir günü bir aya ve bir günü de bir haftaya denk olan Deccâl in ortaya çıkacağı günde, sahâbeye namaz vakitlerini kendilerinin takdir etmelerini emretmiştir. Gece ve gündüz süresinin 6 ay gibi uzun sürdüğü yerlerde yaşayanlar, namazların vakitlerini de kendileri takdir ederler. Suudi Arabistan Büyük Âlimler Kurulu,. 4.398 hicri tarih ve 6 nolu kararında bu meseleyi titizlikle inceledikten sonra şu karara varmıştır: Hamd, yalnızca Allah adır.salât ve selâm, Allah ın elçisi Muhammed e, âline ve ashâbına olsun. Hicri 398 yılının Rabîul-Âhir ayının ilk günlerinde Riyad da düzenlenen Büyük Âlimler Kurulu un. oturumunda, Mekke de bulunan İslâm Dünyası Birliği genel sekreteri tarafından 555 sayı ve 6..398 hicri tarihli bir yazı sunulmuştur. Bu yazıda, İsveç in Malmö kentinde bulunan İslâmî Cemiyetler Birliği Başkanı, İskandinav ülkelerinde coğrafi konumdan dolayı gündüz süresinin yazın uzun, kışın ise kısa olduğu, aynı şekilde kuzey bölgelerinde güneşin yazın hiç batmadığı, kışın bunun tam tersi olduğu, bu bölgelerde yaşayan müslümanların Ramazan ayında nasıl oruç tutup iftâr etmeleri gerektiğini, yine bu ülkelerde namaz vakitlerini nasıl ayarlamaları gerektiğini sormaktadırlar. İslâm Dünyası Birliği genel sekreteri, onları bilgilendirmek için bu konuda Büyük Âlimler Kurulu ndan fetvâ vermesini arzu etmektedir.

Yine, bu konuda İlmî Araştırmalar ve Fetva Dâimî Komitesi tarafından hazırlanan mesele ile bu konuda fıkıh âlimlerinden gelen diğer nakiller kurulumuza sunulmuştur. İnceleme, araştırma ve müzâkereler yapıldıktan sonra kurulumuz bu konuda şu karara varmıştır: Birincisi: Güneşin doğuşu ile batışı nedeniyle gecenin gündüzden farklı olduğu, yazın gündüzün uzun, kışın ise gündüzün kısa olduğu ülkelerde yaşayan kimsenin, beş vakit namazları dînen bilinen vakitlerinde kılması gerekir. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: i h g fe d c b a ` _ ^ ] { { l k j ] z l k j سو لا رس لا ية :78 "Gündüzleyin güneşin zevâlinden gece karanlığı bastırıncaya kadar namaz kıl. Sabah namazını da kıl (ve kıraatını uzun tut).. Zirâ sabah namazında okunan Kur an, şâhitlidir (gece ve gündüz melekleri bu namazda hazır bulunurlar)." Başka bir âyette şöyle buyurmuştur: z z y x w v u t s... { { { 03: ] سو لنسا من لا ية "......Çünkü namaz, belli vakitlerde mü minlere farz kılınmıştır." Yine, Bureyde den -Allah ondan râzı olsun- sâbit olduğuna göre, adamın birisi Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- e namazların vakti hakkında sordu. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: "İki gün boyunca bizimle birlikte namaz kıl" dedi. Güneş zevâl vaktini aşınca, Bilâl e -Allah ondan râzı olsun- ezân okuyup kâmet getirmesini emretti. Ardından öğle namazını kıldı. Sonra güneş ışınları parlak ve berrak bir İsrâ Sûresi: 78 Nisâ Sûresi: 03 3

halde iken ezân okuyup kâmet getirmesini emretti. Ardından ikindi namazını kıldı. Sonra güneş batınca ezân okuyup kâmet getirmesini emretti. Ardından akşam namazını kıldı. Ufukta bulunan kızıllık iyice kaybolduktan sonra ezân okuyup kâmet getirmesini emretti. Ardından yatsı namazını kıldı. Sonra ilk fecir (fecr-i kâzib) doğarken ezân okuyup kâmet getirmesini emretti. Ardından sabah namazını kıldı. İkinci gün olunca güneşin sıcaklığı azalıncaya kadar öğle namazını geciktirdi. Herkes böyle yapsa ne güzel olur. İkindi namazını ise önceki vaktinden sonraya erteleyip güneş yüksekte iken kıldı.akşam namazını güneş battıktan sonra ufuktaki kızıllık kaybolmadan önce kıldı.yatsı namazını ise gecenin üçte birlik bölümü geçtikten sonra kıldı. Sabah namazını da ortalık iyice ağarınca kıldı. Daha sonra: Namazın vaktini soran nerede? diye sordu. Adam: -Benim yâ Rasûlallah, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: -Namazlarınızın vakti, bu gördüklerinizin arasındaki vakitlerdedir, buyurdu. Yine, Abdullah b. Amr b. Âs tan -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: ل م حي رض ظل لرجل كطو م ا لشمس لت لظهر قت )) قت صلا لمغر ما ل م يغ ب تصفر لشمس قت لعرص ما لم لعرص قت ص لا ل صبح لا سط قت صلا لعشا ىل نصف لليل لشفق فا م سك ع ن طلع ت ل شمس فا لم يطلع لشمس من طلو لفجر ما قرىي شيطا نني ((. ] مسلم لصلا فا غها يطلع "Öğle namazının vakti, güneş zevâli aştıktan sonra ve bir kimsenin gölgesinin boyu, kendi boyuna eşit olduktan ikindi namazı vaktine kadar olan vakittir.ikindi namazının vakti, güneş sararmaya başlayıncaya kadar olan vakittir.akşam namazının vakti, ufuktaki kızıllık kayboluncaya kadar olan vakittir.yatsı namazının vakti, gece yarısına kadar olan vakittir. Sabah namazının vakti ise,fecrin doğuşundan güneş doğuncaya kadar olan vakittir.güneş doğduğunda ğunda namaz kılmayı bırak.. Çünkü güneş, şeytanın iki boynuzu arasından doğar." Buhârî ve Müslim Müslim 4

Bu hadislerin dışında beş vakit namazın vakitlerini sözlü ve fiili olarak tayin eden hadisler de vardır.rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- in açıkladığı ve namaz vakitlerini birbirinden ayırt eden özellikler oldukça, bu hadisler gündüz ve gecenin uzun veya kısa olmasının önemli olmadığını gösterir.bunlar, namaz vakitlerinin tayini hakkındadır.ramazan ayında tutulan orucun vaktinin tayinine gelince, oruç tutmaları kendilerine farz kılınan kimselerin bulundukları ülkelerde gece ve gündüz süresinin toplamı 4 saat ve gündüz geceden ayırt edilliyorsa, fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar yeme ve içme gibi orucu bozan şeyleri her gün bırakmaları gerekir. Geceleri kısa olsa bile yeme, içme ve eşleriyle cinsi münasebette bulunmak onlara helâldir. Zirâ İslâm dîni, bütün ülkelerde yaşayan insanlar içindir. Nitekim Allah Teâlâ oruç hakkında şöyle buyurmuştur: p on m l k j i h g f e d c... { { 87: ] سو چكقر من لا ية z...ut s r q "Sabahın aydınlığı, gecenin karanlığından ayırt edilinceye kadar yiyin ve için. Sonra da (güneşin batışı ile gecenin başlangıcı olan) akşama kadar orucu tamamlayın." Kim, gündüzün uzunluğundan dolayı veya gündüzün uzun olacağını gösteren belirtilerle, denemeyle, güvenilir ve uzman bir doktorun kendisine haber vermesiyle, oruç tuttuğu takdirde helâk olacağını, şiddetli bir hastalığa neden olacağını, hastalığını arttıracağını veya hastalığının iyileşmesini geciktireceğine kanaat getirirerek oruç tutmaya gücü yetmezse, oruç tutmaz. Tutamadığı günler sayısınca da başka bir ayda orucunu kaza eder. Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: ~ } { zy x w v u... { 85 ] سو چكقر من لا ية: z... "O halde sizden kim Ramazan ayını idrak ederse, onda oruç tutsun. Kim de onda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin." Bakara Sûresi: 87 Bakara Sûresi:85 5

Yine şöyle buyurmuştur: 86: ] سو چكقر من لا ية z... «ª «ª { { "Allah, bir kimseye gücünün üzerinde yük yüklemez." Yine şöyle buyurmuştur: ] z... ~ } { z سو حلج من لا ية :78 ~ } { z...{ "Allah, din konusunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi." İkincisi: Yazın güneşin hiç batmadığı veya kışın hiç doğmadığı ya da gündüzün 6 ay, gecenin de 6 ay devam ettiği ülkelerde yaşayanların, kendilerine en yakın olan ve farz namaz vakitleri belli olan ülkelerin vakitlerine dayanarak farz namaz vakitlerini kendileri takdir edip 4 saatlik süre içerisinde beş vakit namazlarını kılarlar. Nitekim İsra ve Miraç hadisinde sabit olduğuna göre, Allah Teâlâ bu ümmete gece ve gündüz olmak üzere her gün 50 vakit namazı farz kıldığı zaman, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Rabbinden bu elli vaktin azaltılmasını istemiş, sonunda Allah Teâlâ ona şöyle buyurmuştur: چگلة يو صلو لك ع رش ف ذل ك ل لك ص لا ((يا حممد! غهن مخس مخسو صلا...)) "Ey Muhammed! Bu namazlar, her biri on sevap değerinde olan gerçekte elli vakit eden beş vakit namazdır." Yine, Talha b. Ubeydullah dan -Allah ondan râzı olsun- sabit olduğuna göre, o şöyle demiştir: "Başı toz içerisinde kalmış Necd'li bir adam Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- e geldi. Sesinin uğultusunu işitiyor, ancak ne dediğini anlayamıyorduk. Ta ki Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- in yanına yaklaştı ve ona İslâm dan sordu. Bakara Sûresi: 86 Hac Sûresi: 78 6

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: -Gündüz ve gece olmak üzere günde beş b vakit namaz kılmandır, dedi. Adam: -Beş vakit namazın dışında yapmam gereken başka bir şey var mı? diye sorunca, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ona: -Hayır. Fakat F nâfile namaz kılabilirsin bilirsin, buyurdu. Yine, Enes b. Malik ten -Allah ondan râzı olsun- sabit olduğuna göre, o şöyle demiştir: "Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- e soru sormaktan men edildik. Akıl sahibi bedevinin birisinin Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- e gelip ona soru sorması ve bizim de onu dinlememiz hoşumuza giderdi. Nitekim Bedevi birisi geldi ve: -Ey Muhammed!! Bize, B senin elçin geldi ve Allah ın seni peygamber olarak gönderdiğini iddiâ etti, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: -Doğru söylemiş, buyurdu. Bedevi: -Senin elçin, gece ve gündüz olmak üzere günde beş vakit namaz kılmamız gerektiğini söyledi, dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: -Doğru söylemiş, buyurdu. Bedevi: -Seni peygamber olarak gönderen Allah adına söyler misin? Bunu sana Allah mı emretti? dedi. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: -Evet Evet, buyurdu. 7

Yine, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Mesih Deccal hakkında ashâbına konuştuğu sâbittir. Nitekim sahâbe -Allah onlardan râzı olsun-: "(Mesih Deccâl) yeryüzünde ne kadar süre kalacaktır" diye sorduklarında, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: -Bir günü bir seneye, bir günü bir aya, bir günü de bir Cumaya (bir haftaya) denk olan toplam 40 gün yeryüzünde kalacaktır tır, buyurmuştur. Sahâbe -Allah onlardan râzı olsun-: - Ey Allah ın elçisi! Bir günü bir seneye denk olan günde, bir günlük namaz kılsak yeterli midir? diye sordularında, Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: -Hayır. Namazın vakitlerini siz takdir edin, buyurmuştur. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- süresi bir seneye denk olan bir günde, beş vakit namazı yeterli görmemiştir. Aksine her 4 saatlik süre için beş vakit namaz kılmaları gerektiğini ve yaşadıkları ülkelerde o günkü zaman farkını göz önünde bulundurarak normal günlerde kıldıkları namazları o günün süresine taksim etmelerini emretmiştir. Bu nedenle soruda geçen ülkelerde yaşayan müslümanların, namaz vakitlerini gece ve gündüz sûreleri 4 saatlik süre içinde birbirinden farklı olan ve namaz vakitleri dînen belli olan en yakın ülkenin namaz vakitlerine göre ayarlamaları gerekir. Aynı şekilde Ramazan orucunu da böyle tutmaları gerekir. Daha önce geçen Mesih Deccâl hadisinde Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- in o günde namaz vakitlerini nasıl ayarlamaları gerektiğini ashâbına öğrettiği gibi, yukarıda zikredilen ülkelerde yaşayanlar da, Ramazan orucunun başlangıç ve bitişini, imsak ve iftar vakitlerini, her gün fecrin doğuşu ile güneşin batışını, kendilerine en yakın olan ve gece ile gündüz süreleri 4 saatlik süre içerisinde belli olan ülkenin vakitlerine göre tayin etmeleri gerekir. Çünkü bu konuda namaz ile oruç arasında hiçbir fark yoktur. Başarı Allah'tandır. Allah Teâlâ, Peygamberimiz Muhammed e, âline ve ashâbına salat ve selam eylesin. Büyük Âlimler Kurulu 8