KYOTO PROTOKOLÜ ve TÜRKİYE Türkiye 26 Ağustos 2009 tarihi itibariyle Kyoto Protokülüne resmen taraf olmuştur. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında yer alan sözleşme listelerinde üç ana liste yer almaktadır. Ek-1; OECD+AB+pazar ekonomisine geciş süresindeki ülkeler, sera gazı salınımı azaltma sorumluluğuna sahipler. Ek-2; OECD+AB-15, teknoloji transferi ve mali destek sağlama sorumluluğuna sahipler. Ek-1 Dışı; diğer ülkeler: Çin, Hindistan, Meksika, Brezilya, sera gazı salınımla ilgili hiçbir yükümlülükleri yok. Ek-1 Ülkeleri ABD Almanya Avrupa Birliği Avustralya Avusturya Belçika Beyaz Rusya Bulgaristan Çekoslovakya Danimarka Estonya Finlandiya Fransa Hollanda İngiltere İrlanda İspanya İsveç İtalya İzlanda Japonya Letonya Litvanya Lüksemburg Kanada Norveç Polonya Portekiz Romanya Rusya Fed. Ukrayna Y.Zelanda Yunanistan Türkiye* 1 *Türkiye özel şartlı Ek-1 ülkesi Ek-2 Ülkeleri ABD Almanya Avrupa Birliği Avustralya Avusturya Belçika Danimarka Finlandiya Fransa Hollanda İngiltere İrlanda İspanya İsveç İsviçre İtalya İzlanda Japonya Lüksemburg Kanada Norveç Portekiz Y.Zelanda Yunanistan
Türkiye, özel şartları tanınarak Ek-1 kapsamı ülkeler içerisinde yer almaktadır, özel durumu nedeniyle gelişmekte olan ülke statüsünü benimsetmiş ve konumu gereği emisyon azaltım sorumluluğu yoktur. Ancak 2012 sonrası yeni iklim rejimi Türkiye yi yakından ilgilendierecektir. Türkiye nin, yeni oluşacak iklim rejiminde gelişmekte olan ülkelere sağlanması öngörülen teknoloji ve finansman fonlarından faydalanması, rekabet gücünü koruması ve düşük karbonlu ekonomiye geçişi açısından büyük önem arzetmektedir. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Türkiye nin katılımı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. 2012 yılından sonra Türkiye nin özel şart konumu tekrar gözden geçirilecektir. 1994 1997 2004 2009 2012.? UNFCCC Ek-1, Ek-2, Ek-1 Dışı Kyoto Protokolu Türkiye, UNFCCC imzası Türkiye, Kyoto P. imzası özel şartlı! Türkiye'nin özel şart konumu? Ek-1 Dışı ülkelerin duırumu...? Sera Gazı Azaltım tahhütleri? 2010-2012 yılları arasında gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere 30 milyar USD fon sağlanması hedeflenmektedir. AB 10,6 milyar USD, Japonya 11 milyar USD ve ABD 3,6 milyar USD vaat etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin ise 2020 yılına kadar sera gazı salınım azaltıma yönelik projeler için toplam 100 milyar USD fon desteği alması hedeflenmektedir. 2 Protokol çerçevesinde enerji verimliliğini ilgilendiren politika ve tedbirler içerisinde, Türkiye aşağıda konular üzerinde girişim ve gayret içerisindedir. Ulusal ekonominin ilgili sektörlerinde enerji verimliliğinin artırılması Yeni ve yenilenebilir enerji çeşitlerinin, karbondioksit tutma teknolojileri ile ileri ve yenilikçi çevre dostu teknolojilerin araştırılması, geliştirilmesi, teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması Sera gazları emisyonları nedeniyle sözleşmenin amacına ve piyasa araçlarının aksine faaliyet gösteren sektörlerin tamamına yönelik tüm mali teşviklerin, vergi ve gümrüik muafiyetlerinin ve sübvansiyonların aşamalı olarak azaltılması veya tamamen kaldırılması İlgili sektörlerde kapsamı dışındaki sera gazları emisyonlarının sınırlandırılması ve azaltılmasına yönelik politika ve tedbirlerin teşvik edilmesini amaçlayan reformların cesaretlendirilmesi
Kyoto Protokolünün yerine getirilmesinde kolaylık sağlanması ve iklim değişikliğinin azaltılmasına yönelik faaliyetlerin maliyet etkinliğinin artırılması amacıyla Kyoto Mekanizmaları adıyla anılan üç mekanizma bulunmaktadir. a - Temiz Kalkinma Mekanizmasi (Clean Development Mechanism- CDM) b - Ortak Yürütme (Joint Implementation- JI) c - Emisyon Ticareti a-temiz Kalkinma Mekanizmasi (CDM) CDM ile, gelişmiş ülkelerin yer aldiği Ek-I taraflarının gelişmekte olan Ek-I dışı ülkelere çevre dostu teknoloji transferi yaparak bu ülkelerde emisyonların azaltılmasına yönelik proje faaliyetlerini desteklemelerinin saglanması amaçlanmaktadır. CDM yoluyla gerçekleştirilen projeler ile emisyonlarda kaydedilen azalma miktan CER (Certified Emission Reduction-Sertifikalı Emisyon Azaltımı) adı verilen bir birimle hesaplanmaktadır. Katkıda bulunan Ek-I ülkeleri veya bu ülkelerin firmaları bu tip projelerden kazandıkları CER leri kendi emisyon hedeflerini tutturmakta kullanabilmektedirler. b-ortak Yürütme (JI) Ortak Yürütme mekanizması yolu ile Ek-I taraflarının diğer Ek-I ülkelerinde emisyonlarının azaltılmasına veya sera gazlarının giderilmesine yönelik faaliyetler yürütmesine olanak saglanmaktadır. Ortak Yürütme mekanizmasi yoluyla gerçekleştirilen projeler sayesinde emisyonlarda kaydedilen azalma miktarı ERU (Emission Reduction Unit - Emisyon Azaltma Birimi) adı verilen bir birimle hesaplanmaktadır. Katkıda bulunan Ek-I ülkeleri ve bu ülkelerin firmaları bu tip projelerden kazandiklan ERU lan kendi emisyon hedeflerinin tutturulmasında kullanabilmektedirler. 3 Türkiye nin bir EK-I ülkesi olmasi dolayisiyla, Kyoto Protokolünü onayladiginda bu mekanizmadan yararlanmasi söz konusu olabilecektir. Bu kapsamda Türk çimento firmaları da enerji verimliliğini artırmaya ve sera gazlarını azaltmaya yönelik projelerin gerçekleştirilmesinde diger Ek-I ülkelerinden destek saglayabilecek veya diğer firmalara verdikleri destek karşılığında kazandıkları ERU ları emisyon hedeflerini tutturmak amacıyla kullanabileceklerdir. c-emisyon Ticareti Emisyon ticareti Ek-I ülkelerinin veya bu ülke firmalarının emisyon azaltma faaliyetlerini kendilerine göre daha az maliyetle yapabilen diger Ek-I ülkelerinden veya bu ülke firmalarından AAU (Assigned Amount Unit - Belirlenmis Miktar Birimi) almaları yoluyla yapılmaktadır. Emisyon ticaretinin yapılmasında ulusal ve uluslararası düzeyde oluşumlar da sözkonusu olabilmektedir. Bu konuda dünyadaki en genis kapsamlı uygulama, AB nin Kyoto Protokolüne ilişkin hedeflerinin daha etkin bir biçimde gerçekleştirilmesine yardımcı olabilmek amaciyla hayata geçirilen AB Emisyon Ticareti Planı (EU Emission Trading Scheme, ETS) dir.
Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Planı AB ETS, AB nin Kyoto Protokolüne ilişkin hedeflerinin daha etkin bir biçimde gerçekleştirilmesine yardımcı olabilmek amaciyla hayata geçirildiğinden, Kyoto Protokolüne tam olarak uyumlu bir uygulamadir. Bu nedenle, Kyoto Protokolü kapsamindaki Ortak Uygulama (JI)ve Temiz Kalkınma Mekanizmasi (CDM) esneklik mekanizmalarından AB ETS kapsamında da yararlanılmasına olanak sağlanmıştır. Bu kapsamda, AB ETS ye tabi olan ülkelerin firmaları, AB içinden veya dışından elde ettikleri, ERU ve CER leri Kyoto protokolünün birinci taahhüt döneminin başlangici olan 2008 yılından itibaren kendi hedeflerinin tutturulmasinda kullanabileceklerdir. Emisyon ticaretinin, ekonominin tüm sektörlerini ve Kyoto Protokolü ile kontrol edilen tüm sera gazlarını kapsama potansiyeli bulunmaktadır. ETS nin kapsamlı uygulanmasının ilk aşamasında bilinçli olarak sınırlı tutulmuştur. Bu nedenle, 2005 ve 2007 yılları arasındaki birinci ticaret periyodunda sadece enerji sektöründe ve seçilmiş bazı enerji yoğun imalat sanayi sektörlerinde faaliyet gösteren büyük ölçekli tesislerden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarını kapsanmıştır. Kapsanan sektörler dört ana başık altinda gruplandırılmaktadır: Enerji sektörü (elektrik üretim tesisleri, petrol rafinerileri, kok fırınları), Demir-çelik sanayi, Taş ve toprağa dayalı sanayiler (çimento klinkeri, alçı, cam, seramik, tuğla-kiremit ve refrakter üretim tesisleri), Kağıt ve karton sanayi Bu sektörlerde faaliyet gösteren tesislerden sadece üretim kapasiteleri veya üretim miktarları belirlenen eşik değerlerin üzerinde olanlar ETS kapsamina alınmaktadir. Örneğin, günlük üretim kapasitesi 500 tonun üzerindeki döner fırınlı çimento klinkeri üretim tesisleri ETS kapsamındadır. 4 ETS nin işleyiş mekanizması temelinde emisyon ticaretinin birimi olan tahsisatlar yatmaktadır. Bir tahsisat birimi, bir ton CO2 salınım hakkı anlamına gelmektedir. Üye ülkeler 2005-2007 dönemi için Ulusal Tahsisat Planları (National Allocation Plans, NAPs) ile kapsam dahilindeki tesislerine belirli miktarlardaki tahsisatları (kota) ücretsiz olarak dağitmakta, yani bu tahsisat miktarına karşılık gelen karbondioksitin herhangi bir ücret talep etmeden salınmasına izin vermektedirler. Dağıtılan kotaların miktarının sınırlı olması, bir ticaret piyasası oluşumu için gerekli olan kıtlığı yaratmaktadir. Emisyonlarını kendi kotalarının altında tutabilen tesisler kotalarının kullanmadıkları kısımları o zamanki arz ve talep durumuna bağlı olarak ortaya çıkan fiyattan satabilmektedirler. Emisyon kotalarının içinde kalmakta zorlanan tesisler ise,enerji etkin teknolojilere yatırım yapmak, daha az karbon yoğun enerji kaynaklarına yönelmek gibi emisyon azaltıcı tedbirleri uygulamak, piyasadan ekstra kota satın almak,veya bu ikisinin belirli bir karışımının uygulanması seçeneklerinden en ucuz maliyetli olanını seçmek durumunda kalacaktır. Böylelikle emisyonlarını en etkin maliyet yolla azaltılması garanti altına alınmış olacaktır. ETS nin 2005-2007 dönemini kapsayan ilk aşamasında kotaların en azindan %95 i tesislere ücretsiz dağıtılırken, 2008-2012 dönemini kapsayan ikinci aşamada ücretsiz dağıtılan kısım kotaların en
az 90 ı olacaktır. Kotaların yalnızca ETS ile kapsanan üretim tesislerine dağıtılabilmesine karşın, tüm özel ve tüzel kişilerin piyasadan kota alım satımı yapabilmesine izin verilmektedir. NAP lar, ETS yi oluşturan yasal çerçeveye göre hazırlanmaktadır. NAP ların hazırlanması kapsamında bir üye ülkenin NAP ı o ülkenin Kyoto hedefini yansıtmalıdır. Kotaların gereğinden fazla dağıtılması durumunda emisyonların azaltılması için ETS ile kapsanmayan sektörlerde daha fazla çaba gösterilmesi gerekecektir. Bu ise ticaret mekanizmasına nazaran daha az maliyet yaratacaktır. 5 Kaynakça: DPT, İklim Değişikliği ile Mücadele Faaliyetlerinin Türk Çimeto Sanayine Etkileri-2007