AMALGAM VE KOMPOZİT RESTORASYONLARDA DEĞİŞİM NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. DtHaluk Haktan SEVİLMİŞ***

Benzer belgeler
EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

diastema varlığında tedavi alternatifleri

Hüma ÖMÜRLÜ 1 Hacer DENİZ ARISU 2 Evrim ELİGÜZELOĞLU 3 Mine Betül ÜÇTAŞLI 1 Oya BALA 1 ÖZET SUMMARY

Hacettepe Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi Cilt: 33, Sayı: 2, Sayfa: 64-69, 2009

EĞİTİM DANIŞMANLARI Serdar Gürel Özlem Coşkun

ENDODONTİK TEDAVİDE BAŞARI VE BAŞARISIZLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Heliomolar. Family. Başarıya götüren üçlü Heliomolar, Heliomolar HB ve Heliomolar Flow

RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: IŞIL DOĞRUER. İletişim Bilgileri: Adres: İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

Tanı ve Tedavi Planlaması. Prof.Dr. Kıvanç Kamburoğlu Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Ana Bilim Dalı

Alt santral-lateral diş kök kanal tedavisi. Alt kanin diş kök kanal tedavisi. Üst molar diş kök kanal tedavisi. Alt molar diş kök kanal tedavisi

KLORHEKSİDİNİN KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARININ ÇEVRESİNDEN GEÇİŞİNİN İNCELENMESİ ÖZET

FARKLI TOPLUMLARDA YAPILAN SEALANT UYGULAMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde Yılları Arasında Posterior Restoratif Materyal Seçimi

Sabit Protezlerde İdeal Restoratif Materyal Seçimi

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI (EK-4)

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

A4. Özsezer E, Inan U, Aydın U. In vivo evaluation of ProPex electronic apex locator. J Endod 2007; 33(8):

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI. SINIF PERİODONTOLOJİ ANABİLİM DALI ADET PUAN Detertraj x1 (Yarım Çene) 1

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK UYGULAMA BARAJLARI

Arş.Gör.Dt.Pınar GÜL * Yrd.Doç.Dr. Nilgün AKGÜL *

E.Ü. DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ KAMU HİZMET STANDARTLARI

Akdeniz Üniversitesi

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

Periodontoloji nedir?

Akdeniz Üniversitesi

Periodontoloji nedir?

Sabit Protezler BR.HLİ.011

18 Yaş ve Üzeri Bireylerin DMF-T İndeksi ve Protetik Tedavi Açısından Değerlendirilmesi

POSTERİOR KOMPOSİT VE AMALGAM RESTORASYONLARIN DİŞLERİN KIRILMA DAYANIKLILIĞINA ETKİLERİ ÖZET

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

İN VİVO OLARAK OKLUZAL YÜZEYLERDEKİ BAŞLANGIÇ ÇÜRÜKLERİNİN GÖZLE VE BITE-WING RADYOGRAFİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

Prof. Dr. Yaşar AYKAÇ

: Fulya Sokak Mehmetçik Cad. Gündüz Apt. No. 29 D5 Şişli İstanbul. : : eeliguzeloglu@hotmail.com

GAZİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DİŞ HASTALIKLARI VE TEDAVİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÖĞRETİM PROGRAMI (TARİHLİ)

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DÖNEM II DERS İÇERİKLERİ DHF200

; Selçuk Üniversitesi, Sağlık Bilimleri, Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim

Minimal Girişimsel Yaklaşımlarda Kullanılan Estetik Restoratif Materyaller

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

Estetik ve konvansiyonel diş hekimliği adına tüm dental tedaviler için alt yapı ve teknolojik olarak hazırız.

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ UZMANLIK ÖĞRENCİSİ GENİŞLETİLMİŞ MÜFREDAT PROGRAMI

DİREKT VE İNDİREKT KOMPOZİT RESTORASYONLARDAKİ MİKROSIZINTININ KARŞILAŞTIRILMASI

Başlıca uygulama alanları şu şekilde özetlenebilir:

Alt Anterior Tek Diş Eksikliklerinden Cam Fiberde Güçlendirilmiş Direkt Kompozit Köprü Uygulamaları: Beş Olgu Sunumu

Art Tekniğini Takiben Daimi Molar Dişlere Uygulanan Cam İyonomer Siman ve Kompozit Rezin Dolgu Materyallerinin 2 Yıllık Klinik Takibi

İndirekt Kompozit İnley ve Seramik İnley Sistemi İle Restore Edilen Kavitelerde Rezin Siman İle Diş Dokusu Arasındaki Sızdırmazlığın İncelenmesi

ESERLER A. ULUSLARARASI HAKEMLİ DERGİLERDE YAYIMLANAN MAKALELER. 1. Guler AU, Ceylan G, Özkoç O, Aydın M, Cengiz N. Prosthetic treatment of a

AKRİLİK TAM PROTEZLERDE KIRIK ACRYLIC COMPLETE DENTURE DAMAGES

MEVCUT RESTORASYONLARA GÖRE POST YAPIMI

ÇÜRÜKSÜZ SERVİKAL LEZYONLARA SELF-ETCH ADEZİV SİSTEM İLE UYGULANAN FARKLI YAPIDAKİ KOMPOZİT REZİN RESTORASYONLARIN 12 AYLIK KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

D İ Z İ N. Yücel Yılmaz, İlknur Tosun. Acta Odontol Turc 2013;30(3):123-7 (32 ref) TK

BASAMAKLI DİŞ PREPARASYONU

ÖZET all ceramic all you need

OKLUZAL YÜZEYLERDEKİ BAŞLANGIÇ ÇÜRÜKLERİNİN TANISININ GÖZLE, BITE-WING RADYOGRAFİ VE STEREOMİKROSKOP İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

YENİ-2.SINIF BLOK BLOK /DERSİN NEVİ BLOK/DERS

DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ ANABİLİM DALLARI KLİNİK STAJ BARAJLARI

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

Endodontik tedavi görmüş dişlerin konservatif restorasyonları

01 Aralık 2017, Cuma

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

Florlu bir diş macunu ile dişler günde en az iki kez 3 dakika hekiminizin önerdiği şekilde fırçalanmalıdır.

DİŞ GRUPLARINA GÖRE İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

PALATİNAL KÖKÜNDE DİŞETİ ÇEKİLMESİ BULUNAN ÜST BİRİNCİ BÜYÜK AZI DİŞLERİNİN OKLUZAL TEMASLARININ İNCELENMESİ

ULUSLARARASI HAKEMLİ DERGİLERDE YAYIMLANAN MAKALELER. 1- Guler AU, Kurt S, Kulunk T. Effects of various finishing procedures on the staining of

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ KOORDİNATÖRLÜĞÜNE

ÜST ORTA KESİCİ DİŞTE TİP III DENS İNVAGİNATUS'UN ENDODONTİK TEDAVİSİ: OLGU RAPORU

SPRİNG KÖPRÜ (Vaka Raporu)* Yavuz BURGAZ** Hüsnü YAVUZ YILMAZ * **

BİR OVERDENTURE UYGULAMASI

Daha güzel bir gülümseme mi istiyorsunuz?

Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar

KOMPOSİTLERİN BAZI ÖZELLİKLERİNİN AKRİL VE SİLİKAT DOLGU MADDELERİ İLE DENEYSEL KARŞILAŞTIRILMALARI* Tamer KINOĞLU** Tuğrul ATINÇ*** Mete AKHUNLAR***

Arş.Gör., Konya Selçuk Üniversitesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Endodonti Anabilim Dalı, Konya, Türkiye

Advanced Prep & Finishing Set for Cerec Restorations

Çatlak Diş Sendromu. Cracked Tooth Syndrome

PANAROMİK RADYOGRAFİ TEKNİĞİ İLE ÜST ÇENE ÖN BÖLGEDE İKİNCİ SÜRNÜMERER BİR DİŞİN TEŞHİS BAŞARISIZLIĞI

Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir.

3M Oral Care. 3M post ve kor çözümleri. Karmaşık işlemler şimdi daha basit.

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

Cam İyonomer Hibrit Restorasyonlar

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: BAHAR GÜRPINAR. İletişim Bilgileri: Adres: Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Akfırat-Tuzla / İSTANBUL

ARKA GRUP DİŞLERİN TÜBERKÜL ANATOMİSİNİN KIRIK OLUŞUMUNDAKİ ROLÜ ÖZET

ÇEŞİTLİ KOMPOZİT REZİN ESASLI RESTORASYON MATERYALLERİN DENTİN PİNLERİNE TUTUNMA DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞI

MEHMET HALİL KAYALIBAY PROF. DR.

SEÇİLMİŞ ÖĞRENCİ GRUPLARINDA BİRİNCİ MOLAR KAYIPLARI* GİRİŞ

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

VivaStyle. Paint On Plus. Beyaza giden profesyonel yol. Diş beyazlatma ile ilgili sorular ve cevaplar

Maksiller Lateral Diş ile Süpernümerer Diş Füzyonu ve Tedavisi: Bir Olgu Sunumu

KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD)

Uygulama Rehberi GLUMA Bond Universal ile Intraoral tamirler

A R A Ş T I R M A L A R

Transkript:

AMALGAM VE KOMPOZİT RESTORASYONLARDA DEĞİŞİM NEDENLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Yrd.Doç.Dr.Bilinç BULUCU* Dr.H.Oğuz YOLDAŞ** DtHaluk Haktan SEVİLMİŞ*** ÖZET Diş çürüklerine konservatif tedavi uygulandıktan belli bir süre sonra tekrar onarımları ve değişimleri gerekmektedir. Değişim sırasında da kavite gittikçe genişlemekte ve diş dokuları zayıflamaktadır. Çalışmamızın amacı kompozit ve amalgam dolgularda eı. çok görülen değişim nedenlerinin araştırılmasıdır. Çalışmanın sonucuna göre her iki grupta da sekonder çürük dolgu değişiminin en büyük nedenidir. Bunu diğer sebepler izlemiştir. Her dolgu değişiminin zaman, maddiyat ve doku kaybına sebep olduğu göz önünde bulundurulursa konunun önemi üzerinde durulması ve hataların minimal düzeye indirilmesi için öneriler getirilmesinin önemli olduğu aşikardır. Anahtar Kelimeler: Amalgam dolgu, Kompozit dolgu, Değişim nedenleri. A STUDY ON REPLACEMENT REASONS OF COMPOSITE AND AMALGAM RESTORATIONS SUMMARY After appyling a conservative treatment to tooth decay repair or replacement could be needed by the time. During replacement of a restoration, cavity is getting larger and tooth tissue is getting weaker. Our study's aim was to investigate the reasons of replacement of composite and amalgam restorations. For the conclusion of the study the reason of replacement of both restoration was secondary caries. Other reasons followed it. Replacement of restorations causes time, money, tissue lose. It is obvious to emphase teh subject and get proposes to minimalize the faults. Key Words: Amalgam restorations, Composite restorations, Replacement GİRİŞ B.rçok ülkede restorasyonların yapılma ve değiştirilme nedenlerini açığa çıkarmak için çeşitli aranılmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların sonucu restorasyonların kullanım sürelerinin sınırlı oldu-i, nu göstermiştir. 20-21 Dişhekimliğinde en çok karşılaşılan sorunlardan biri b, 'çok sayıdaki restorasyonun hastalık ve teknik başarısızlık nedeniyle yenileme veya onarılma gereksinim göstermesidir. 9 ' 11 ' 21 24-27 Bu değişimlerin başiu/ 1 nedenleri Tablo l'de görülmektedir. Restorasyonuı. ömrünü etkileyen faktörler; kullanılan materyalim kalitesi, hekimin yeteneği, restorasyonun genişliği hastanın alışkanlıkları, yaşı ve oral hijyendir. 20 -.."'n yanında hekimin hangi- şartlarda restorasyonu _ ' ıslını bilinmediği için eleştiri getirmek doğru on. ocaktır. 11 Restorasyonlar düzenli olarak kontrol edilmeli ve gerektiği durumlarda onarılmalı veya değiştirilmelidir. Dolgu değiştirilmesi her seferinde kaviteyi ortalama 0.6 mm genişletmektedir. 11 Kalan restorasyonun kalitesine, genişliğine ve tipine göre dolguyu onarmak alternatif olabilmektedir. Böylece hem diş dokusundaki kayıp minimal düzeyde olmakta hem de daha düşük bir maliyet sağlanmaktadır. Fakat çok yönden başarısızlığa uğramış bir dolgunun genellikle değiştirilmesi gerekmektedir. 21 Tablo 1. Dolgu değişimini veya onarımını gerektiren durumlar 11 HASTALIK 1- Çürük ve diş aşınması 2- Pul pal nedenler 3- Travma 4- Periodontal hastalık TEKNİK BAŞARISIZLIK 1 - Kırık restorasyonlar 2- Kenar kırıkları 3- Diş kırığı 4- Hatalı kontur 5- Taşkın dolgu 6- Okluzal aşınma 7- Estetik nedenler 8- Retansiyonda başarısızlık * Ondokuz Mayıs Üniv Diş Hek Fak Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Oğr.Üyesi ** Ondokuz Mayıs Üniv Diş Hek Fak Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Arş.Gör. *** Ondokuz Mayıs Üniv Diş Hek Fak Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı Arş.Gör. 25

Atatürk Üniv.Diş Hek.Fak.Derg. Günümüzde klinikte en çok kullanılan restoratif maddeler amalgam ve kompozit rezinlerdir. Amalgam diş yapısına bağlanamamakta, retansiyon için preparasyonlara gerek duymaktadır. Bu durum sağlam diş yapılarınınkaybına neden olmaktadır. Bunun yanında zamanla kenar kapatması yapmaktadır. 1-5 ' 11 Kompozit rezinler ise silikat simanın yerine alan estetik restoratif materyallerdir. Klinikteki uygulamada en büyük problemi polimerizasyon büzülmesi göstermesi ve iyi bir kenar uyumu sağlayamamasıdır. 5-8 Bu çalışmanın amacı restorasyonların değiştirilme nedenlerini araştırmak, tartışmak ve sebepleri göz önünde tutarak bundan sonra yapılacak çalışmalara ışık tutmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma Ondokuz Mayıs Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Kliniğine müracaat eden hastalar üzerinde incelenen toplam 1030 adet diş üzerinde yapılmıştır. Bu dişlerin 435 adedinde kompozit restorasyonlar, 595 adedinde ise amalgam restorasyonlar bulunmaktaydı. Çalışmamızda sadece değiştirilen dolguların kayıtları alınmıştır. Araştırma klinik deneyimi olan hekimler tarafından yapılmış ve çelişkiye düşülen noktada ortak fikir alınıp değiştirilmesine karar verilmiştir. Muayenede ağız aynası, keskin uçlu sond ve ışık kaynağından faydalanılmışlar. Dişler muayene öncesi hava spreyi ile kurutulmuştur. Klinik gözlemin yanında tüm dişlerden bite-wing ve periapikal radyografiler alınmıştır. Her dolgunun değiştirilme nedeni klinik ve radyolojik olarak araştırılmış ve öncelik verilen sebep saptanıp işaretlenmiştir. Göz önüne alman kriterler aşağıda verilmiştir. Ağrı: Hastanın belirttiği sübjektif bulgu esas alınmıştır. Uyumsuz adaptasyon: Dolgunun kavite hududuyla tam birleşmediği okluzal ve arayüzde taşkınlığın olduğu durumlarda. Kırık: Dişin tüberkülünde, duvarında veya dolgudan ayrılan bir parça söz konusu olduğu durumlarda. Taşkın dolgu: Ara yüzde 0.5 mm veya daha fazla oranda dolgu maddesi fazlalılığı bulunduğu durumlar. Estetik Sorun: Estetik açıdan hastanın şikayetçi olduğu ve hekimin onaylamadığı durumlar. Sekonder çürük: Dolgu altında radyografik olarak veya ağız içi muayene sırasında kavite hudutlarında çürük tespit edildiği durumlar. Dolgu düşmesi: Dolgu maddesinin tamamanın düştüğü durumlar. Nekroz: Radyografik inceleme ve vitalite testine olumsuz yanıt veren endodontik olarak problemli dişlerin bulunduğu durumlar. Aşınma: Dolgu maddesinin oklüzyondan çok aşağıda bulunduğu durumlar Daha sonra elde edilen verilerin yüzdeleri alınmış ve değerlendirme yapılmıştır. BULGULAR Çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçların değerlendirilmesi Tablo 2'de görülmektedir. Elde ettiğimiz verilerin ışığı altında dolgu değişim nedenlerinin başında sekonder çürük gelmektedir. Gerek amalgam dolgular (% 38) gerek kompozit dolgular için (% 24.1) değiştirme nedenlerinde birinci sebep olarak bulunmuştur. Amalgam dolgular için dolgu değişim nedenleri sırasıyla şöyledir: Sekonder çürük % 38, kırık % 23, dolgu düşmesi % 15, ağrı % 11, kötü adaptasyon % 7, taşkın dolgu % 5, ve estetik problem % 1 olarak bulunmuştur. Kompozit dolgular için ise sıralama şöyledir: Sekonder çürük % 24.1, dolgu düşmesi % 22.5, nekroz % 18.8, kötü adaptasyon % 14, aşınma % 6.8, taşkın dolgu % 5.9, estetik % 4.3 ve ağrı % 3.6'dır. Sekonder çürük her iki dolgu tipi için birinci sırada bulunmasına rağmen iki dolgu türünün diğer değiştirilme nedenleri birbirleriyle farklı sonuçlar vermiştir. RESTORASYON TÜRÜ Tablo 2. Restorasyonların değişim nedenlerine göre dağlımları Ağrı D O L G U DEĞİŞ TİRME N E D E N L E R İ Kötü Dolguda Taşkın Estetik Sekonder Dolgu Nekroz adaptasyon kırık dolfiu çürük düşmesi Amalgam % % 11 %7 %23 %5 % 1 %38 % 15 - - dolgu Sayı 68 42 136 27 6 225 91 Aşınma Kompozit % % 3.6 % 14 - % 5.9 % 4.3 % 24.1 % 22.5 % 18.8 % 6.8 dolgu Sayı 16 59-26 19 105 98 82 30 26

TARTIŞMA Restorasyon değiştirilmesinin ekonomik ve sosyal boyutu düşünüldüğünde hekim hatası, hasta koşulu ve malzeme kalitesinden kaynaklanan hataların düzeltilmesi gerektiği bir gerçektir. 15 Yaklaşık 30 yıl önce yapılan çalışmalarla günümüzde yapılan araştırmaların kıyaslanması flor uygulamasının artması, kompozit ve amalgamın yapısal özelliklerinin değişmesi gibi nedenlerden ötürü doğru olmayacaktır. 15 Dolgu yapımı ve değişimini gerektiren sebeplerin başında çürük gelmektedir. Çürüğe bakteri plağı, tükürük, fermante olan karbonhidratlar, zaman faktörü, mikroorganizma, diet, genetik, yaş, eğitim durumu gibi faktörler etki etmektedir 4,11,12,19,22,23 Klinisyen için en önemli ve zor olan teşhis hastanın çürük riskinin nasıl olduğuna karar vermektir. Çürük azalması veya kontrolü için flor kullanımı, florlu diş macunu, oral hijyen eğitimi, fissür örtücüler, diet önerileri ve rutin olarak 6 aylık kontroller koruyucu önlem olarak alınabilir 3,4,11,13,18,23 Jokstad ve arkadaşları 10 yaptıkları çalışmanın sonucu başarısız restorasyonların yaygınlığının düzenli kontrole gelen hastalarda oldukça düşük olduğunu göstermiştir. Düzenli kontrollerde hekim restorasyonunun prognozu etkileyecek küçük hataları düzeltecek dolayısıyla restorasyonun ömrü uzayacaktır. Tüm geniş restorasyonlar ufak restorasyonlara göre daha kısa bir ortalama yaşa sahiptirler. 10 Pimenta ve arkadaşları 24 yaptıkları sekonder çürük çalışmasının sonuçlarına göre klas 1 amalgam restorasyonlarda oyuk görüldüğü zaman bunun proflaktik yöntemlerle onarılmasının daha faydalı olacağını bildirmişlerdir. Hijyen ve plak kontrolünün kolay olduğu böyle fonksiyonel restorasyonlarda değişim önlenmiş olmaktadır. Okluzal yüzeydeki kenar kırıklarında amalgamndan kondansasyona müsaade edecek kadar bir bölüm kaldırılır. Böylece miminal düzeyde diş kaybı sağlanmış olur. 21 Çalışmalarda yaş sınırlamaları olduğundan farklı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Kroeze 15 bir çalışmasında 20-44 yaşlar arasını kriter almıştır. Yirmi yaşından küçük, 44 yaşından büyük bireylerde daha az restorasyon bulunduğunu ve bu yaş gruplarından farklı yaş gruplarında düşük başarısızlık oranı bulunduğunu bildirmiştir. Altınbulak ve arkdaşları 2 yapılan dolguların yarısına yakın bir bölümünün başarısız olduğunu ve sebeplerin başında yüksek hasta potansiyeli ve yetersiz hekim sayısına bağlamıştır. Ayrıca yaş ilerledikçe değiştirme gereksinimin arttığı ve ortalama 6 yıllık süre sonunda dolguların % 50'sinin değiştirilmesi gerektiğini saptamıştır. Smales ve Hawthorne 25 60 yaşındaki bir hastanın restorasyonlarının hayatı boyunca 4 kere değiştirilmesi gerektiğini bildirmişlerdir. Mjör ve arkadaşları 20 360 amalgam restorasyonun ömrünün ortalama 4.7 yıl olduğunu ve % 16'sının ömrünün 10 yılı aştığını, en uzun ömürlü amalgam dolgunun ise 20 yıllık olduğunu bildirmişlerdir. Yukarıda anlatılanlar bir restorasyonun ömrü olduğunu ve bir süre sonra değişime ihtiyaç gösterdiğini vurgulamaktadır. Araştırmaların sonuçları amalgam ve kompozit dolgularda en önemli değiştirilme nedeninin sekonder çürük olduğunu göstermektedir. 20-2123 2 4 Sekonder çürüklerin teşhisi genellikle zordur, klinik gözleme dayalıdır ve teşhis için yüksek ışığa gereksinim vardır. Klinikte sondun takıldığı her boşluk sekonder-çürük olarak yorumlanmakta fakat bazı durumlarda bu boşluk çatlak olabilmektedir. 6-23 - 24 Ayrıca amalgam dolgulu dişlerdeki renkleşme sekonder çürük veya korozyon ürünü olabilmektedir. 23 Teşhis edilenlerin yarısının yarık veya tedavi gereksinimi olmayan iyileşmiş çürük oldukları varsayılrrsa bazı vakalara operatif işlem uygulanmayıp takibe alınabilir. Fakat aktif ile inaktif çürüğü ayırt etmek için belirli bir klinik parametrenin bulunmayışı kararı zorlaştırabilmektedir. 23 Erişkinlerde sekonder çürük önemli bir hastalıktır ve primer lezyonlara kıyas 8 kez daha fazla görüldüğü rapor edilmiştir. 23 Leinfelder 16 amalgam ile kıyaslandığında kompozit rezinlerin daha yüksek oranda sekonder çürük gösterdiğini fakat kompozit rezinlerde kenar kırılmasının amalgamdaki gibi görülmediğini bildirmiştir. Çalışmamızda değiştirilme nedenlerinin ilk sırasını amalgam dolgularda % 38 oranla, kompozit dolgularda % 24.1 oranla sekonder çürük gelmektedir. Çalışmamızın bu sonucu diğer araştırmalarla benzerlik göstermektedir. Sekonder çürük amalgam ve kompozit dolgularda başarısızlık nedeni olarak her ikisinde ilk sırayı almasına rağmen diğer başarısızlık nedenleri sıralaması değişkenlik göstermektedir. Amalgam dolgulardaki başarısızlık nedenlerinin ikinci sırasını % 23'lük oranla kırık almıştır. Kırık gerek diş gerekse amalgam dolguda olsun klinikte karşımıza sıklıkla çıkmaktadır. Bunun nedeninin özellikle amalgam dolgularda

kavite preparasyonuna duyulan ihtiyaçtan ötürü fazla madde kaybı sonucu diş dokusunun zayıf kalmasından dolayı olduğu kanaatindeyiz. Çalışmamızda kompozit restorasyonlarda kırığa ait bulguya rastlanmamış bununda nedeni son yıllarda büyük gelişme gösteren adheziv maddeler sayesinde diş dokusunun minimal düzeyde kaldırılması sonucu hem diş hem de restoratif maddeye yeterli destek kalması olarak açıklamaktayız. Kompozit dolguların değiştirilme nedenlerinin ikinci sırasını % 22.5 oranla dolgu düşmesi takip etmiştir. Vanharle ve arkadaşları, 26 yaptıkları iki yılık bir invivo çalışmadan servikal lezyondaki adhesiv restorasyonlarda başarısızlığını ilk 6 ayda görüldüğünü bu klinik sonucada klinik işlemlerin, lezyonun etyolojisi, genişliği, dentin yapısı, yeme ve fırçalama alışkanlıklarını etki ettiğini bildirmiştir. Amalgamdaki başarısızlık nedenlerinin üçüncü ve aordüncü sırasında yer alan dolgu düşmesi % 15 ve ağrı (% 11), hekimin hatalı kondansasyonu, yetersiz kavite preparasyonu ve yanlış teşhisten kaynaklandığı fikrindeyiz. Amalgamda nekroz bulgusuna rastlanmamıştır. Bunun nedeni ise korozyon ürünlerinin aralığı doldurması sonucu sızıntıyı minimale indirmesi olarak gösterilebilir. 14 Kompozit dolguların başarısızlık nedenleri arasında üçüncü ve dördüncü sırasında yer alan nekroz (% 18.8) ve kötü adaptasyon (% 14) ise kompozitin kaidesiz, hatalı yerleşiminden dolayı olduğu fikrindeyiz. Özellikle kompozitler dişeti bölgesinde defektlere ve sızıntıya sebep olacağından uygun yerleştirme teknikleri kullanılmalıdır. 21 Amalgamın başarısızlık nedenlerinin beşinci ve altıncı sırasında yer alan kötü adaptasyon (% 7) ve taşkın dolgu (% 5) için ise Kroeze 15 iki ve üç yüzlü dolgularda eksik kontur, taşkınlık gibi kriterlerin daha fazla olduğunu söylemiştir. Kompozitin amalgama kıyasla aşınma dirence zayıftır. Posterior restorasyonun yerleştirilmesinden altı ile on iki ay sonra klinik olarak madde kaybı görülmektedir. Aşınmaya bağlı 28 olarak anatomik formun kaybı posterior kompozitlerin klinik kullanımını sınırlamıştır. 717 Çalışmamızda amalgamın aşınmasına bağlı olarak değiştirilme sebebine rastlanmamıştır. Amalgam arka grup dişlerde halen en çok tercih edilen bir dolgu maddesidir. Oysa kompozit dolgular bu çalışmada % 6.8 bir oranda aşınma nedeniyle değiştirilmiştir. Kompozitin bir diğer değiştirilme nedeni kütle ve kenar renklenmesidir. Kütle renklenmesi geniş bir materyal eksikliğidir ve polisajla düzelebilecek olan sigara ve gıdayla oluşan yüzey renklenmesiyle karıştırılmamalıdır. Kütle renklenmesinde restorasyonun tümü değiştirilmelidir. 21 Amalgam dolgular özellikle üst küçük azıların mezial bölümlerinde estetiği sağlayamamaktadır. Müracaat eden hastaların genellikle tedavi edilmesi gereken çok fazla sayıda dişi bulunmaktadır. Öncelik ağrılı veya derin çürüklü dişlere tanındığı için hasta yoğunluğu fazla olan kliniklerde sadece estetik açıdan problemi olan bir amalgam dolgunun değiştirilmesi tercih edilmemektedir. Bu da sonucumuzu etkileyen diğer bir husustur. SONUÇ Sonuç olarak yapılan dolguların belirli bir ömürleri olduğu ve bir müddet sonra onarım veya değişime ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. Restorasyonun ömrüne hekimin doğru teşhisi, doğru uygulaması, doğru materyal seçimi ve uygun klinik koşulları sağlaması etki etmektedir. Restorasyonların onarımının ve değişiminin zaman ve maddi kayba yol açtığı gözönünde tutulursa restorasyonların ilk yapımı sırasında azami özenin gösterilmesi istenmeyen durumların daha uzun vadede ertelenmiş olacağı kanaatindeyiz. KAYNAKLAR 1. AlJJuwairi Y, Hamou RH. Amalgam restorations: A new approach. J Prosthet Dent 1993 ; 69: 138-40. 2. Altınbulak H, Ergül N, Okşan T. Amalgam değiştirilme nedenleri ve sıklığı üzerine klinik bir çalışma. Ege Diş Hek Fak Derg 1994; 15: 91-7. 3. Bayırlı G. Endodontik tedavi. Taz Matbaası, İstanbul, 1985: 430. 4. Birkhed D. Cariologic aspects of xylitol and its use in chewing gum: A review. Acta Odontol Scand 1994; 52: 116-27. 5. Cheung GSP. Reducing marjinal leakage of posterior composite resin restorations: A review of clinical techniques. J Prosthet Dent 1990; 63: 286-8. 6. Espelid I, Tveit AB. Diagnosis of secondary caries and crevices adjacent.to amalgam. Int Dent J 1991; 41: 359-64. 7. Ferracane JL, Mitchem JC, Condor JR, Todd R. Wear and marjinal breakdown of composites with various degrees of cure. J Dent Res 1997; 76(8): 1508-16. 8. Fusayama T. Posterior adhesive composite resin: A historic review. J Prosthet Dent 1990; 64: 534-8. 9. Gürgan S, Ayhan A. Taşkın amalgam dolgunun gingiva üzerine etkisi (Bir olgu nedeniyle). Oral Derg 1992; 8(94): 11-13.

10. Jokstad A, Mjör Al, Quist V. The age of restorations in situ. Acta Odontol Scand 1994; 52: 2235-42. 11. Kidd EAM, Smith BGN, Pickard HM. Pickards manual of operative dentistry. 6 ed Oxford University Press, 1990: 15. 12. Koray F. Diş çürükleri. Altın Matbaacılık, 1981: 5. 13. Köprülü H. Diş çürüğünün modern yöntemle tedavisi. Türk Dişhekimliği Birliği Dergisi 1995; 26: 29-31. 14. Köprülü H. Kenar sızıntısının azaltılmasında kullanılan materyal ve tekniklerin önemi. Hacettepe Dişhekimliği Fak Derg 1988; 12(4): 253-7. 15. Kroeze HJP, Plasschaert AJM, Hof MAV, Truin GJ. Prevalance and need for replacement of amalgam and composite restorations in Dutch adults. J Dent Res 1990; 69/6): 1270-4. 16. Leinfelder KF, Yarnell G. Occlusion and restorative materials. Dental Clinics of North America. 1995; 39(2): 355-61. 17. Lutz F, Imfeld T, Meier CG, Firestone AR. Composites versus amalgam-comperative measurements of in vivo wear resistance: 1 year report. Quinttessence Int 1979; 3: 77-87. 18. Mannerberg F. Five years axperience with isosit-microfill restorative material. Quinttessence Int 1980; 8: 53-63. 19. Midda M, König KG. Nutrition, diet and oral health. Int Dent J 1994; 44: 599-612. 20. Mjör Al, Toffenetti F. Placement and replacement of amalgam restorations in Italy. OperativeDent 1992; 17: 70-3. 21. Mjör AI. Repair versus replacement of failed restorations. Int Dent J 1993; 43: 466-72. 22. Navia JM. Nutrition and dental caries: Ten findings to be remembered. Int Dent J 1996; 46(1): 381-7. 23. Newbrun E. Problems in caries diagnosis. Int Dent J 1993; 43: 133-42. 24. Pimenta LAF, Nauorro MFL, Consolara A. Sekonder caries arround amalgam restorations..1 Prosthet Dent 1995; 74: 219-22. 25. Smales RJ, Hawthorne WS. Long-term survival and cost effectiveness of five dentalrestorative materials in various classes of cavity preparations. Int Dent J 1996; 46: 126-30. 26. Vanharle G, Lambrechts P, Braem. An evaluation of different adhesive restorations in cervical lesions. J Prosthet Dent 1991; 65: 341-7. 27. Wanman A, Wigren L. Need and demand for dental treatment. Acta Odontol Scand 1995; 53: 318-24. 29