Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp gittiler. Yıl Dede, bu duruma çok üzülüyordu. Çünkü yapayalnız olduğunu düşünüyordu. Zaman, Yıl Dede'ye: - Sana üç yüz altmış beş boncuk vereceğim. Bunları gökyüzüne doğru atar tutar, eğlenirsin, üzülme, dedi. Yıl Dede çok beklemedi, ilkbahar adlı kızı çıkageldi. Ona aile içinde "Bahar" da derlerdi. Bahar, cıvıl cıvıl bir kızdı. Uzun, yemyeşil saçları vardı. Saçlarına her zaman rengârenk çiçekler takardı. Saati saatine uymazdı. Bazen yüzünde güller açardı. Bazen hüzünlenir, gözleri yaşlarla dolardı. Yıl Dede, Bahar'a içinde doksan iki boncuk olan ilk torbayı verdi. - Boncuklardan üç kızına birer kolye yaparsın, dedi. Bahar, babasının yanından ayrılmadan Yaz geldi. Yaz, Yıl Dede'nin en sıcakkanlı kızıydı. Sapsarı saçları, bulutsuz gökler gibi mavi gözleri vardı. Bahar'a babalarının ona kaç boncuk verdiğini sordu. Öğrenince babasına: - Ben de o kadar boncuk isterim, dedi. Babası ona da doksan iki boncuk verdi. Yaz giderken kapıda Sonbahar'a rastladı. Ona "Güz" de derlerdi. Güz: duygulu, olgun, ağırbaşlı bir kızdı. Açık kahverengi saçlarını sarı yapraklarla süslerdi. Babalarının kendilerine kaçar boncuk verdiğini Yaz ona hemen söyledi. Güz, "Babam, elbette bana da onlara verdiği kadar boncuk verir." diye düşündü. Babasına hiçbir şey söylemedi. Babası: - Bu torbalardan birinde doksan bir, ötekinde doksan boncuk var. Hangisini istersin, diye sordu. Güz: - Siz hangisini verirseniz, onu isterim babacığım, dedi. Yıl Dede,ona içinde doksan bir boncuk olan torbayı verdi. Kış,en sona kalmıştı. Çok soğuk, az gülen bir bembeyaz karlar döküp dolaşırdı. Babasından, içinde en az boncuk olan torbanın kendisine kaldığını öğrendi. Bu duruma canı çok sıkılmıştı. Hemen suratını astı. Babası: - Ne yapayım, en sona kalmasaydın. dedi. Kış. babasına soğuk soğuk baktı. Torbayı alıp gitti. Bahar Yaz ve Güz evlerine gidince boncuklardan üçer
kolye yaptılar. Kızlarının boyunlarına taktılar. Kolyelerin bazısı otuz, bazısı otuz bir boncukluydu. Kış eve gelince torbayı bir kenara attı. İkiz olan Aralık ve Ocak koşup geldiler. Torbadan otuz birer boncuk aldılar. Küçük Şubat a yirmi sekiz boncuk kalmıştı. Şubat, bunun haksızlık olduğunu ablalarına söyleyince: - Teyzemiz Yaz ın ikizleri Temmuz ve Ağustos'un otuz birer boncuğu var. Biz de ikiziz. Onlardan aşağı kalamayız. Kusura bakma, deyip oralı bile olmadılar. Şubat, annesine gitti. Ablalarının yaptığını anlattı. Annesi: - Bunların sebebi dedendir. Bana az boncuk vermeseydi, böyle olmazdı, dedi. Şubat, ağlaya ağlaya dedesine gitti. Olup biteni anlattı. Dedesi, onun bu kadar üzülmesine dayanamadı. Gidip içerden bir boncuk getirdi. - Sevgili Şubat, bu sihirli bir boncuk. Bundan hiçbir torunumda yok. İşte bunu sana veriyorum. Bu boncuk, hep kolyende olacak ama uç yıl onu kimse göremeyecek. Dördüncü yılda ise pırıl pırıl belirecek. Haydi al bunu. kolyene tak, dedi. Şubat, bu kez sevinçten ağlamaya başladı. Derler ki o günden beri Yıl Dede'nin diğer torunları Şubat'ın sihirli boncuğuna bakar, onu hep kıskanırlarmış. Öykü ile ilgili 5N1K soruları üretip çözünüz. ne :. nerede :. nasıl :. ne zaman :. niçin :. kim :
Hikayemizde Yıl Dede nin kızları ve torunları ile anlatılmak istenen nedir?.. Yıl Dede nin torunlarının kolyelerindeki boncuk sayısı neyi ifade ediyor?açıklayınız.. Sihirli boncuğun sırrını açıklayınız... Yıl Dede nin kızlarının özellikleri ile mevsimlerin özellikleri birbirine benziyor mu?.. Hikayemizin kahramanları kimlerdir?..
TÜREMİŞ SÖZCÜKLER Aşağıdaki sözcüklerin sonuna : - ci (cı, cu, cü, çı, çu, çü ) - lik (lık, luk, lük) - li ( lı, lu,lü) -siz( sız, suz, süz) eklerinden uygun olanlarından getiriniz, yeni sözcükler türeterek karşılarına yazınız. Örnek: Göz:...gözcü..,...gözlük...,...gözlüksüz.. Dağ:... Cilt:... Taş:... Duygu:... Koku:... Şeker:... Çanta:... Çocuk:... Su:... Renk:... Hava:... Akıl:... Gölge:... Aşağıdaki tümcelerin sonunda parantez içindeki sözcüklerin sonuna tablodaki eklerden uygun olanını getirerek boşlukları doldurunuz. - siz - li -lik -ce - me - iş -gi Yangın tatbikatını... bir şekilde izledik. ( heyecan) Öğretmenim bu konuda... bildirmedi. (gör)... onun hakkıydı. (birinci) Karşıdan karşıya geçerken çok... olunuz. (dikkat) Parasını... cüzdanına yerleştirdi.(güzel) Reçel... işini çok iyi bilir. (yap) Deprem ile ilgili... verdi.(bil)... başın cezasını ayaklar çeker.( akıl) Bu akşam ödevlerini... geciktirince uykusuz kaldı.(iyi) Kardeşim okuma ve...öğrenmeye başladı...(yaz) Bu bilgisayarda bir... oluştu.(bozuk) Uzun zamandır kapalı olan evde eşyalar çok...ydu.(toz)
Aşağıdaki sözcüklerin sonuna -lık eki getirerek sözcükler türetiniz. Tuz:... Sarı:... Yol:... Genç:... Temiz:... Kitap:... Şeker:... Sağ:... Kötü:... Aşağıdaki sözcüklerin sonuna -siz eki getirerek sözcükler türetiniz. Okul: Acıma: Çare: Kural: Elektrik: Kol: Bakım: Sevgi : Gözlük: Aşağıdaki sözcükleri alfabetik sıraya diziniz. a) elma armut kiraz biber b) bot balon büyük bisiklet böcek c) misafir masa müzik merak ç) karanlık karış karşı - kargaşa.. d) sevgi sevda - sevimli sevecen Fıkra - OTURAMIYORMUŞ ALİ : Özür dilerim öğretmenim geç kaldım ÖĞRETMEN. Niye geç kaldın evladım? Hayrola? ALİ. şeyy arı soktu da öğretmenim. ÖĞRETMEN. Yüzünde gözünde bir şişlik yok evladım. Nereni soktu arı? ALİ. Söyleyemem öğretmenim. ÖĞRETMEN. İyi o zaman otur hadi çocuğum ALİ. Şeyyy oturamam öğretmenim.
Aşağıdaki çarpım tablosunu doldurunuz. x 0 6 9 3 4 7 8 2 1 5 10 1 1 3 10 90 8 2 2 4 0 0 5 9 6 7 49 Aşağıdaki ritmik saymaları 4 er kez ileri ve geri doğru okuyunuz. 2 4 6 8 10 12 14 16 18 20 3 6 9 12 15 18 21 24 27 30 4 8 12 16 20 24 28 32 36 40 5 10 15 20 25 30 35 40 45 50 6 12 18 24 30 36 42 48 54 60 7 14 21 28 35 42 49 54 63 70 8 16 24 32 40 48 56 64 72 80 9 18 27 36 45 54 63 72 81 90 10 20 30 40 50 60 70 80 90 100 50 100 150 200 250 300 350 400 450 500 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000