HADİS DERSLERİ Esselamu Aleykum ve Rahmetullah Eûzübillâhimine ş-şeytâni r-racim Bismillâhirrahmânirrahim. Vesselatu Vesselamu ala Resuluna Muhammedin Seyyidel evvelin vel ahirin. Medet Ya Resulullah, Medet ya Sadat-ı Ashab-ı Resulullah, Medet ya Meşayihina, Şeyh Muhammed Nazım el Hakkani, destur. Gale Resulullah(s.a.v.) Efendimiz (s.a.v) Hadis-i Şerif inde buyuruyor: EN ZARARLI FİTNE Benden sonra erkeklere, kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım. : Hakikaten bu büyük bir hadistir. Efendimiz (s.a.v.) açıkça söylüyor. En büyük insanların, erkeklerin nefislerine hâkim olamadığı büyük bir fitnedir, büyük bir zarardır. Çünkü adam hoca da olsa, hacı da olsa, içkici de olsa, ne olursa olsun kendine bir fetva çıkarıyor. Yok sünnettir, yok farzdır diye acayip acayip şeyler yapıyorlar. Yani olmayacak şeyleri yapıyorlar ve kendilerine fitne oluyor. Onun için, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tembih etti. Nefsinize hâkim olun. Fetva vermeyin. Olabilir, dört tane almak helâldir ama bu vakit olmaz. Niye olmaz? Çünkü sen bir tanesini alıyorsun, öteki taraftan bütün aileni mahvediyorsun. Eski zamanlarda olurdu. Ama şimdi çok büyük zararlara neden oluyor. Onun için, hiç o kapıyı açmayın. O kapıya tevessül etmeyin. Yapılacak çok daha mühim sünnetler, farzlar vardır. Biz, Sadaka Resulullah deriz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Asdaki sadıkin dir. Bunu devamlı duyarız. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in dediği, bundan daha zararlı bir şey olamaz. Hakikaten çok zararlı. İnsanlar fitneden uzak dursun. KABUL OLUNANLAR
Onlardan kabul olunan oradan kaldırılıyor. Aksi halde onları dağlar gibi birikmiş görürdünüz. : Şeytana taşlamada atılan taşlar kast ediliyor. Hacda taş atıyorlar ya, milyonlarca insan taş atıyor. Kabul olunanları melekler oradan kaldırıyor. Onun için az bir şey kalıyor orada, kabul olunmayanlar kalıyor. O da çok azdır. Hepsi kalsaydı dağlar gibi olacaktı. ZEKÂT, SADAKA VE DUA Karada ve denizde telef olan mallar, zekâtı men etmeleri sebebiyledir. : Yani malları telef olmuş, denizde batmış oluyor. Yahut karada başka bir şey olur. O, zekât vermediklerinden dolayıdır. Onun için mallarınızı zekât ile koruyun. : Zekât senin malın değildir. Zekât geri kalan malına koruma oluyor. Zekâtı men etmeyin diyor. Hastalarınızı sadakalarla tedavi edin. : Hastalık hususunda çok insan geliyor. Hasta olsun olmasın herkes, bir kutu yapıp da evden çıkmadan önce her gün o kutuya sadakasını atsın. Çoluk çocuğunun, kendinin sadakası olsun. Size geceleyin gelecek belaları da dua ile önleyin. : Gecenin belaları daha ağırdır. Onun için yatmadan önce dua okuyun, ayetler okuyun. Çünkü dua, başa gelene karşı da gelmeyene karşı da fayda verir. : Yani dua, gelen belaya ve gelmeyen belaya karşı fayda verir diyor.
Başa geleni giderir, başa gelmeyeni hapseder. : Yani daha bela gelmeden, olduğu yerde hapsolur. Yerler gökler duayla kaimdir. Onun için duayı eksik etmeyin. Allah herkese emir vermiş. Bana dua edin, ben de duanızı kabul edeyim. diyor. ZİKR MECLİSİ Bir cemaat oturup Allah ı zikrederse, onlara semadan biri şöyle seslenir: Haydi kalkın, affedildiniz. : Allah (c.c.) o insanları boş çevirmez. İLİM VE HİLİM İlmin hilim (güzel ahlak) ile kucaklaşmasından daha faziletli hiçbir şey bir araya gelmemiştir. (İlmi olup da hilmi olmayan, güzel ahlaka sahip olamaz.) : İlim öğrenilerek olur. Hilim de yumuşaklık, yani insanlara yumuşak davranmak demektir. AHLAK GÜZELLİĞİ Allah ın cismen ve ahlaken güzel yarattığı kişinin cesedini ateş yakamaz. :
Allah ın güzel ahlakla, güzel suretle yarattığı kişiyi ateş yakamaz. Onun için ahlakımızı düzeltelim, o çok mühimdir. VASİYET Kişi bir şeyi vasiyet etmek istediği zaman, iki geceyi geçirmemeli, vasiyeti yazıp hazırlamalıdır. (Bu vasiyeti yazmadan iki geceden fazla gecelemesine hakkı yoktur.) : Mühim bir şeydir. Vasiyet sünnettir. Bazı şeyler vardır, insanın vasiyet edecek bir hakkı vardır; onu hemen yazması lazım, iki gece bile geçirmemesi lazım. İki gece geçirmeye hakkı yoktur. YALAN YERE YEMİN Yemin eden bir kimse, sivrisinek kanadı kadar yeminine bir yalan karıştırırsa, bunu kıyamete kadar kalbinde siyah bir nokta olarak taşır. : Yani yemin ederken çok dikkat etmek lazım. Yemin etmek öyle kolay değil. Bir sivrisineğin kanadı nedir ki! O kadar hafif bir yalan olsa bile, kıyamete kadar kalbinde karanlık bir nokta olur. Şimdi bazıları yalancı şahitlikten falan bahsederler. Maazallah, o çok büyük bir günahtır. Yemin çok mühim bir şeydir, dikkat edin. Yemin etmeye alışmayın. Çünkü bazen insanlar vallahi billahi demeyi alışkanlık haline getirmişler. O yemindir, Allah ın adına olan yemindir. Başka şey yemin değildir. Ne şerefine yemin olur, ne namusuna ne aklına. Allah ın adını anınca ancak yemin olur. Onun için, yemine hiç alışmayın.
İSTİHARE, İSTİŞARE VE İKTİSAT İstihare eden eli boş dönmez. İstişare eden pişman olmaz. İktisat eden muhtaç olmaz. : Bir işe gireceğin zaman istihare etmek çok faydalıdır. Bir de istişare etmek lazım. Kimse kafasına göre bir işe dalmasın. O işi anlayan insanlarla istişare ederse pişman olmaz. İktisat eden muhtaç olmaz dediği yani tasarruf eden insan hiç muhtaç olmaz. Har vurup harman savuran insan sonunda muhtaç olur. İLİM TAHSİLİ İlim tahsil etmek için evinden çıkan kişiye, Allah mutlaka cennet yolunu kolaylaştırır. : Allah için çıkan insana her şey kolay olur inşallah. KİBRİT-İ AHMER DEN DE AZ Allah yeryüzünde akıldan daha az bir şey yaratmadı. : Bu da çok güzel bir hadistir. Herkes ben akıllıyım diyor.
Yeryüzünde akıl, Kibrit-i Ahmer den daha azdır. : Kibrit-i Ahmer dediği yani çok nadir bulunan, çok nadir insanın gördüğü bir şeydir. O kadar azdır akıl. Onun için, akıllıyım diye hiçbir zaman söylemeyin. Devamlı akıl isteyin. Başka akıllı insanlardan fikir alın inşallah. ALLAH IN RAHMETİ Allah bir şey yarattı mı mutlaka onu mağlup edecek bir şey daha yaratır. : Yani ne kadar çoksa, onu mağlup edecek bir şey olur. Esas şey ondan sonrakidir. Rahmetini de gazabını yenecek şekilde yarattı. : Yani Allah ın gazabını da yenecek bir şey var, o da rahmetidir. Bu da çok mühim, çok güzel bir hadistir. ŞEHİT Gördünüz ya, ondan yüz çevirmedim. Çünkü iki melek gördüm. Cennet meyvelerinden (şehit olarak ölenin) ağzına veriyorlardı. Onun aç olarak öldüğünü bundan fark ettim. : Yani Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şehidi gördü. Şehit olurken bile açtı garip, mübarek. GECE NAMAZI
Cebrail bana gece kalkıp namaz kılmamı öylesine tavsiye etti ki gerçekten ümmetimin seçkinlerinin az uyuyacaklarını sandım. : Yani gece namazı çok mühimdir. Gece kıyam etmek hem maddi hem manevi hem de cesede çok faydalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) o kadar ehemmiyet verirdi. KOMŞU HAKKI Cebrail bana komşu hakkından öylesine tavsiye etti ki neredeyse komşunun komşuya mirasçı (varis) olacağını zannettim. : Komşu da çok mühimdir. Komşunun hakları çoktur. Hakkı o kadar çok ki neredeyse varis olacağını zannettim diyor Peygamber Efendimiz (s.a.v.). HİDAYET VE DALALET Benden sonra hidayet üzere olan herhangi bir kavim sapmaz. Ancak mücadeleye kalkışırlarsa başka. : Yani birbirleriyle münakaşa ederlerse, Yok şöyledir, yok böyledir derlerse, o vakit hidayetten uzak, delalette olurlar. Ama Peygamber Efendimiz (s.a.v.) in yolunda gidip de birbirlerine kavga, şamata falan yapmazlarsa, onlar delalete gitmezler.
EN KORKUNÇ MANZARA Kabirden daha korkunç bir manzara görmedim. GAFLET UYKUSU Cehennem gibisini görmedim. Buna rağmen ondan kaçmak isteyen, gaflete dalıp uyumaktadır. : İnsan cehennemden kaçacağına, ateşten kaçacağına gafletle uyuyor. Cennet gibisini de görmedim. Onu isteyen de gaflet uykusuna dalmış, bir zahmet görmeden onu istemektedir. : Yani herkes, Hz. Ali nin dediği gibi uykudadır. Ölünce uyanıyor. EN ÜSTÜN TESBİH Ben ve benden önceki peygamberler, Subhanallahi vel hamdü lillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber den daha üstün bir tesbihte bulunmadı. : En büyük tesbih budur.
CENNET VE CEHENNEM Müslüman kişi, Allah tan üç kere cenneti dilerse, Cennet şöyle der: Allah ım! Onu cennete koy. Müslüman kişi, üç kere cehennemden sığınırsa, Cehennem de der ki: Allah ım! Onu benden koruyup kurtar. DÜNYADA DA AHİRETTE DE Allah dünyada bir kulunun ayıbını örterse, mutlaka ahirette de onun ayıbını örter. : Yani kulunun dünyada bir ayıbı varsa, Allah onu örterse, insan onu açığa çıkarmasın. Şimdiki akılsız insanlar, Allah ın bildiğini niçin kuldan saklayayım. diyor. Akıl yok onlarda. Ayıbın, kusurun varsa çıkarma, söyleme; Allah onu ahirette de setreder. Kimseye söyleme, Allah affeder gider. ALLAH IN GAZABI
Allah ancak pahalılık vücuda getiren, çarşılarda fesat meydana getiren, iktisadi ve ahlaki yaşayışları perişan olan ve hükümdarları zulmeden bir millete gazap eder. İşte o zaman zenginleri zekât vermez, hükümdarları namuslu davranmaz, fakirleri de namaz kılmaz. : Allah tan korkmadıktan sonra, Allah bütün belaları insanlara musallat eder. DÜNYA SEVGİSİ Bir kulun kalbinde dünya sevgisi yer alırsa, Allah onu mutlaka üç hasletle müptela kılar. : Yani dünya sevgisi kalbinizde olmasın. Dünya lazımdır ama kalpte değil, elde olsun. Elde olunca bırakıyorsun ama kalpte olunca bırakamıyorsun. İşte kalbinde olan insana Allah üç bela verir. Asla sonuna erişemeyeceği bir umut : Her seferinde bir umudun peşine düşüyor ama umudun sonu yok. Devamlı ihtiyaç : Devamlı fakirlik. Hiç bitiremeyeceği bir iş : İş bitmez, ölene kadar işi bitmiyor. SELAMLAŞMA Ne diye ellerinizle, güneşlenmiş at kuyrukları gibi işaret ediyorsunuz? Biriniz selam verdiği zaman, arkadaşlarına dönsün, eliyle işaret etmesin. : Yani o insana uzaktan eliyle değil de hürmet ederek, ona karşı selam versin.
EN ŞEREFLİ MAHLUK Allah katında, âdemoğlundan daha şerefli hiçbir mahlûk yoktur. Ey Allah ın Resulü! Melekler de mi? Melekler de. Melekler ibadet bakımından güneş ve ay menzilindedirler. : Yani melekler ibadet için yaratılmış. Nasıl ay ve güneş yaratıldıysa, onların başka yapacakları şey yoktur. Ama âdemoğlu günah da işler, iyilik de yapar. İyiliği yapan, Allah ın katında en şerefli mahlûktur. Yok, kötülük yaparsa, o vakit en kötü mahlûktur. RİBA VE ZİNA Bir millette riba (faiz) ile zina yaygın hal alırsa, kendilerini Allah ın cezasına çarptırmış olurlar. : Yani Allah, insanları yaptıklarıyla cezalandırır. Allah kimseye zulmetmez. FIKHIN ÖNEMİ
Dinde, fıkıhtan daha üstün bir şey ile Allah a ibadet edilmemiştir. : Fıkıh dediği; İslam ın esaslarını, şartlarını, ilimlerini öğrenmek demektir. Onun için bir tek fakih (İslam fıkhında söz sahibi olan kişi), şeytana bin âbidden daha çetin gelir. : Gece gündüz ibadet eden bin tane âbid olsa bile, âlimin yanında bu şeytan için hiçbir şeydir. Her şeyin bir direği vardır. Bu dinin direği de fıkıhtır. HİÇ EKSİLMEDEN Biriniz Allah için bir tasaddukta bulunmak istediğinde, onu şayet Müslümanlarsa, anne babasının namına vermelidir. : İnsan sadaka verirken, anne babası için veriyorum desin. O zaman o da anne babasının ecrinden hiç eksilmeden aynı ecri alır. : Yani Allah (c.c.) hem anne babaya ecir veriyor hem de onun aynısından sana veriyor. ABDESTİN FAZİLETİ
Yeryüzünde herhangi bir Müslüman, farz namazı için güzel bir abdest alırsa, o gün ayakları yürüdükçe, elleri tuttukça, gözleri baktıkça, kulakları duydukça, dili konuştukça, içinden bir şeyler geçirdikçe, yaptığı ve yapacağı bütün günahları bağışlanır. 100 SENE Genellikle hiçbir canlı varlık yüz yıldan fazla yaşamaz. Sadaka Resûlullah fî mâkâl ev kemâkâl Ve Min Allahu Tevfik El Fatiha Şeyh Muhammed Mehmet Adil Hazretleri nin 11 Ağustos 2015/26 Şevval 1436 Tarihli Hadis Dersi Beylerbeyi Dergâhı