Editörden YENİ TEŞVİK SİSTEMİ



Benzer belgeler
T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

MEVCUT TEŞVİK SİSTEMİ

KONU : YENİ TEŞVİK SİSTEMİ

T.C. B A Ş B A K A N L I K STEMĐ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği. Yeni Teşvik Sistemi. 4. Bölge Teşvikleri

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/49

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ. Stratejik Yatırımların Teşviki KDV İstisnası ü ü ü ü. Bölgesel Teşvik Uygulamaları

T.C. B A ġ B A K A N L I K. YENĠ TEġVĠK SĠSTEMĠ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ANKARA

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ. Bu uygulamalar kapsamında sağlanacak destek unsurları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 22 Nisan Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ANKARA

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ BİLGİ NOTU

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. Ocak Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü ANKARA

1. KDV İstisnası. 4. Faiz desteği

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

SON DÖNEM DEVLET DESTEKLERİ VE TEŞVİKLERİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

3. basamak. Otomobil Kamyonet Motorsiklet

TEŞVİK SİSTEMİ tarih ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren yeni teşvik sistemi 5 farklı uygulamadan oluşmaktadır:

YEREL SEÇİM ANALİZLERİ. Şubat, 2014

15/6/2012 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 6322 sayılı AATUHK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 32.

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

Yatırım Teşvik Uygulamalarında Bölgeler

Başvuru Merci: Ekonomi Bakanlığı, Sanayi Odaları, Kalkınma Ajansları, Bakanlıkça görevlendirilecek diğer Odalar

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

YENİ TEŞVİK YASASI (2012/3305) Karar Sayısı:2012/3305 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih ve Sayısı: /28328

TABLO-4. LİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

TABLO-3. ÖNLİSANS MEZUNLARININ TERCİH EDEBİLECEĞİ KADROLAR ( EKPSS 2014 )

Fren Test Cihazları Satış Bayiler. Administrator tarafından yazıldı. Perşembe, 05 Mayıs :26 - Son Güncelleme Pazartesi, 30 Kasım :22

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI VE OTOMOTİV SANAYİ

7 Haziran Kasım 2015 Seçimleri Arasındaki Değişim

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) Türkiye ekonomisi 2017 itibariyle dünyanın 17. Avrupa nın 6. büyük ekonomisidir. a r k a. o r g.

GENELGE NO: 12/83. İstanbul, : Yönetim Kurulu Başkanlığı, Genel Müdürlük, Mali İşler : Yeni Teşvik Sistemine İlişkin Açıklama

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r * II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III IV YILLIK I II III

2016 Ocak İşkolu İstatistiklerinin İllere Göre Dağılımı 1

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİNDE SON DURUM

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 2012

Gayri Safi Katma Değer

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

İL ADI UNVAN KODU UNVAN ADI BRANŞ KODU BRANŞ ADI PLANLANAN SAYI ÖĞRENİM DÜZEYİ

Ajans Press; Marka Şehir ve Belediyelerin Medya Karnesini açıkladı

İstihdam Seferberliği 2019 ŞUBAT 2019

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Ulusal Gelişmeler. Büyüme Hızı (%) a r k a. o r g. t r 11,5 7,5 5,8 7,4 7,4 7,3 7,2 3,6 6,1 5,3 3,2 5,3 5,3 4,9 4,8 4,2 2,6 1,8 -3, ,8

TEŞVİK SİSTEMİNDE SON DURUM

Karşılıksız İşlemi Yapılan Çek Sayılarının İllere ve Bölgelere Göre Dağılımı (1) ( 2017 )

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI

DAR BÖLGE / DARALTILMIŞ BÖLGE

İstihdam Seferberliği 2019 ŞUBAT 2019

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Mayıs Düzce 1

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

TAŞRA TEŞKİLATI MÜNHAL TEKNİKER KADROLARI

Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

OTO KALORİFER PETEK TEMİZLİĞİ - VİDEO

2012 Yılı ve Sonrasında Uygulanacak Yatırım Teşvikleri

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI İZMİR ATATÜRK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ

istihdamseferberligi.org #BurasıTürkiyeBuradaİşVar #İstihdamSeferberliği2019

LİSTE - II TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU - TAŞRA

İstihdam Seferberliği 2019 ŞUBAT 2019

Türkiye'nin en rekabetçi illeri "yorgun devleri"

İLLERE GÖRE NÜFUS KÜTÜKLERİNE KAYITLI EN ÇOK KULLANILAN 5 KADIN VE ERKEK ADI

İllere ve yıllara göre konut satış sayıları, House sales by provinces and years,

Anket: SAÜ Fizik Bölümü Mezunları İşveren Anketi

/ GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE

SAĞLIK BAKANLIĞI TAŞRA TEŞKİLATI İDARİ VE HİZMET BİRİMLERİ KADRO STANDARTLARI YÖNETMELİĞİ

Henüz bakanlar kurulu kararı yayınlanmadan büyük

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ. Teşvik Yasasındaki Değişiklikler Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek (II)?

SİYASİ PARTİLERİN SEÇİM YARIŞI HIZ KESMİYOR

KAYIT DIŞI İSTİHDAM İLE MÜCADELE Ağustos 2017

-TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI

KARABÜK ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI

GÜRELİ YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM HİZMETLERİ A.Ş SİRKÜLER

Mart 2012 SAGMER İstatistikleri

Doğal Gaz Sektör Raporu

Yeni Teşvik Sistemi Kapsamında Turizm Sektörü CUMHURİYET TARİHİNİN EN KAPSAMLI TEŞVİĞİNDEN 28 BÖLGE HARİCİNDE TURİZM YATIRIMCILARINA İYİ HABER YOK

SİRKÜLER 2017/16. : Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapan Karar Yayımlandı.

ASGARİ ÜCRET TARİFESİ. 30 Aralık 2016 Tarihli ve Sayılı. Resmi Gazete de yayımlanmıştır.

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ 2019 T.C. A LE, ÇALI MA VE SO SYAL H ZMETLE R BAKA

Mayıs 2012 SAGMER İstatistikleri

Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

2016 YILI DIŞ TİCARET RAKAMLARI

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ (2012) YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

Talepte Bulunan PersonelinÜnvanlara Göre Dağılımı

19 MAYIS ÖN HAZIRLIK TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR 9-10 Nisan 2005, Ankara

LİMANLAR GERİ SAHA KARAYOLU VE DEMİRYOLU BAĞLANTILARI MASTER PLAN ÇALIŞMASI

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Doğal Gaz Sektör Raporu

CEYHAN SOSYO- EKONOMİK RAPORU

Yerel yönetimler, Kamu ve Sivil toplum kurum/kuruluşları, İşletmeler, Üniversiteler, Kooperatifler, birlikler

VERGİ BİRİMLERİ. Taşra Teşkilatındaki Birimlerin Yıllar İtibariyle Sayısal Durumu

AR& GE BÜLTEN ARAŞTIRMA VE MESLEKLERİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ HAZİRAN. Teşvik Yasasındaki Değişiklikler Ekonomiyi Nasıl Etkileyecek?

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

VALİLİĞİNE (İl Sağlık Müdürlüğü) GENELGE 2005/88

Tüvturk Araç Muayene Gezici Mobil İstasyon Programı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

Transkript:

Editörden TEKSTİL İŞVEREN 385 - Mayıs 2012 Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Adına İmtiyaz Sahibi HALİT NARİN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü AV. BAŞAR AY Yayın Danışma Kurulu SEVİL BURSA TUĞRUL BORNOVALI AV. SAMİM ERGENELİ Basın Müşaviri MİNE ŞENKUL ERGÜVEN Yayın Kurulu LERZAN ÖZTÜRK AV. ÇİĞDEM SUBAŞI AV. ÖMER EMRE KAYNAK BORA KOCAMAN CEREN ERMİŞ MERVE ŞENEREN İdari Merkezi TÜRKİYE TEKSTİL SANAYİİ İŞVERENLERİ SENDİKASI Metrocity A Ofis Blok Büyükdere Cad. No: 171 K.19 34330 1. Levent-İstanbul Tel: (0212) 344 07 77 (pbx) Fax: (0212) 344 07 66-67 İnternet Adresi www.tekstilisveren.org.tr Ofset Hazırlık DÜNYA YAYINCILIK A.Ş. Tel: (0216) 681 18 39 Grafik Tasarım ve Uygulama ALİ BAYRAM Basıldığı Yer DÜNYA YAYINCILIK A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mah. 34440 Bağcılar-İstanbul Tel: (0212) 629 08 08 Basıldığı Tarih: 11 Mayıs 2012 Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın ISSN: 1307-6566 Tekstil İşveren Dergisi, Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası tarafından aylık olarak yayınlanır. Kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir. Dergide bulunan imzalı yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. YENİ TEŞVİK SİSTEMİ Türkiye geçen ay yeni bir teşvik paketiyle tanıştı. Bir süredir konuşulan ve ana hatları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 8 bakanın katıldığı bir toplantıyla 5 Nisan'da açıkladığı paket, yerli ve yabancı yatırımcılar tarafından uzun süredir merakla bekleniyordu. Paketin en önemli özelliği il bazlı bölgesel teşvik sistemine geçiş ve stratejik yatırımlara özel önem verilmesi oldu. Türkiye yi 6 Bölge ye ayıran yeni sisteme göre en avantajlı iller olarak 6. Bölge de yer alan Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van öne çıkıyor. Bu illerde yatırım yapanlar neredeyse üste para alacak. 6'ncı Bölge'de 5 milyon lira yatırım yapan girişimciye yatırım teşvik sürecinin sonunda devletin sağlayacağı destek 5.8 milyon liraya ulaşacak. Bu bölgenin en büyük avantajı ise işçi ücretleri olacak. Bir anlamda bölgesel asgari ücret tabiriyle de kamuoyunda dile getirilen bu sisteme göre 6. Bölge de halen bir işçinin bin 77 lira olan işverene maliyeti, yeni teşviklerle 410 lira azalacak. Böylece yatırımcı işveren sadece işçinin net ücretini ödeyecek. Bu avantajlar nedeniyle hükümet bu illere yatırımların artmasını düşünüyor. İş dünyasının da görüşleri hemen hemen aynı yönde. Beklentiler olumlu. Kimi işadamlarına göre bu yasa mıknatıs etkisi gösterecek. Türkiyenin rekabet gücünü artıracak. İşadamları ayrıca bölgesel gelişmişlik farklarının da yeni teşvik sistemiyle ortadan kalkacağı görüşünde. Emek yoğun bir sektör olan tekstil ve hazır giyimdeki beklentiler de farklı değil. Her ne kadar tekstil ve hazır giyim sektörünün ismi yeni teşvik paketinde geçmese de kümelenmeyi teşvik, OSB lerdeki yatırımlara daha fazla destek ve 6. Bölge teşvikleri gibi imkânlar cazip geliyor. Tabii burada tekstil yatırımcısı için en önemli şey detaylar Tekstilciler yeni teşvik paketinin ayrıntılarını da görmek ve ona göre bir yol haritası çizmek istiyor. Ancak bir yandan da boş durmuyor. Şimdiden birçok girişimci harekete geçmiş durumda. İlave yatırım arayışında olanlar veya yeni tesis kurmak isteyenler özellikle 6. Bölge de arayışlara başladı. Bunun için de birçok kriteri göz önünde tutuyorlar. Ulaşım ve nakliye kolaylıkları, yol, elektrik, güvenlik, kalifiye iş gücü gibi etkenler yeni yatırımlar için belirleyici olacak. Böylece önceki teşvik paketinde pek ilgi görmeyen kümelenme modeline yeni pakette desteklerin artması tekstil yatırımlarının belli başlı illerde yoğunlaşmasına yol açacak. Bu noktada şimdiden birkaç ilin adı da telaffuz edilmeye başlandı. Şanlıurfa da tekstil ve hazır giyimciler tarafından ilk telaffuz edilen illerden biri. Tabii tüm bunlar başta da söylediğimiz gibi teşviklerin detaylarının belli olması ve bölgede yapılacak araştırmalar sonrasında netleşecek. O zaman yeni teşvik sisteminin ne kadar işe yarayıp yaramayacağını göreceğiz. Umarız yeni teşvik sistemi Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün rekabet gücünü artıracak yeni yatırmları da beraberinde getirir. Sayı: 385 - Mayıs 2012 1

İçindekiler 16 ITMF Dünya tekstil makinecileri bu yıl temkinli, 2013 için umutlu 04 KAPAK Teşvik paketinde 6'ncı Bölge işgücü maliyeti ile öne çıkıyor 20 VERGİ DÜNYASI Yeni TTK ve Avrupa da var aldatmacası 22 EKONOMİK DİYALOG Avrupa da sıkıntı büyüyor 10 AYIN KONUSU Yeni Anayasa ya sendikamız da önerileriyle katkı sağladı 24 PARANIN MERKEZİNDEN Yeni Anayasa da para politikası 26 RİSK/FIRSAT Görücü usulü evlilik Sayı: 385 - Mayıs 2012 2

28 TARİMİZDEN Sadece fes değil Feshane de turistik bir hayal oldu 30 GÜNCEL Ulusal istihdam stratejisinde sona gelindi 34 GÜNCEL Doğu seferine çıkan Türkler İpekyolu nda fırsat arıyor 38 GÜNCEL Türkiye büyümede asıl sürprizi giyim harcamalarında yaptı 42 TEKSTİLİN KALELERİ Adıyaman ın umudu yeni teşvik sistemi 46 ENERJİ Enerji sektörünün yeni umudu kayaç gazı 52 TASARIM DÜNYASI Gül Ağış, yurtdışı ve yurtiçinde emin adımlarla ilerliyor 54 KÜLTÜR SANAT 57 MEDYADAN YANSIMALAR 60 GEZİ 62 İNGİLİZCE ÖZETLER Sayı: 385 - Mayıs 2012 3

Kapak TEŞVİK PAKETİNDE 6'NCI BÖLGE İŞGÜCÜ MALİYETİ İLE ÖNE ÇIKIYOR Yeni teşvik paketi kapsamında Şanlıurfa, Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Bitlis, Van gibi illerin bulunduğu 6'ncı bölgeye yatırıma gidenler neredeyse üste para alacak. Ayrıca bu illere yatırım yapanlar sadece işçinin net ücretini ödeyecek. Bu bölgede halen bir işçinin bin 77 lira olan işverene maliyeti yeni teşviklerle 410 lira azalacak. Yerli ve yabancı yatırımcıların merakla beklediği teşvik paketi nihayet belli oldu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 8 bakanın katıldığı bir toplantıyla 5 Nisan'da açıkladığı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın ise 6 Nisan'da detaylarını duyurduğu teşvik paketiyle Türkiye 6 bölgeye ayrıldı. Yatırımlara bölgesine göre farklı vergi, faiz ve prim desteği verilecek. Pozitif ayrımcılığın uygulandığı Doğu illerine gidecek yatırımcıya ise büyük destek var. Özellikle Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Bitlis, Van gibi illerin bulunduğu 6'ncı bölgeye yatırıma gidenler neredeyse üste para alacak. Ayrıca bu illere yatırım yapanlar sadece işçinin net ücretini ödeyecek. 6'ncı Bölge'de 5 milyon lira yatırım yapan girişimci süreç sonunda devletten 5.8 milyon lira destek alacak. Bu avantajlar nedeniyle bu bölgelere yatırımların artması planlanırken, 5 ve 6'ncı bölgenin özellikle fiyat ve kapasite sorunu yaşayan tekstil ve hazır giyimciler tarafından da tercih edilmesi bekleniyor. tırılması, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi, destek unsurlarının etkinliğinin artırılması, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesi ve teknolojik dönüşümü sağlayacak yüksek ve orta-yüksek tekno- En kapsamlı destek, stratejik yatırımlara Başbakan Erdoğan'ın Yeni Teşvik Sistemi'ne ilişkin 5 Nisan'da yaptığı sunuma göre, Yeni Teşvik Sistemi'nin hedefleri, 6 başlık altında toplandı. Bunlar, cari açığın azaltılması amacıyla ithalat bağımlılığı yüksek olan ara malı ve ürünlerin üretiminin artırılması, en az gelişmiş bölgelere sağlanan yatırım desteklerinin ar- Sayı: 385 - Mayıs 2012 4

loji içeren yatırımların desteklenmesi olarak sıralandı. Dört ana ayağı olan sistem; genel teşvik uygulamaları, bölgesel teşvik uygulamaları, büyük ölçekli yatırımların teşviki ve stratejik yatırımların teşvikinden oluşacak. Genel teşvik uygulamalarında KDV istisnası ve Gümrük Vergisi muafiyeti yer alırken, bölgesel teşvik uygulamalarında bunlara ek olarak vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği, yatırım yeri tahsisi ve faiz desteği olacak. Büyük ölçekli yatırımların teşvikinde ise KDV istisnası, Gümrük Vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve yatırım yeri tahsisi destekleri uygulanacak. Teşvik uygulamasında en kapsamlı destek ise stratejik yatırımlara verilecek. Stratejik yatırımlar, KDV istisnası, Gümrük Vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işveren hissesi desteği ve yatırım yeri tahsisi desteklerinin yanı sıra faiz desteği ve KDV iadesi gibi teşviklerden de yararlanacak. Stratejik yatırımlar, Yeni Teşvik Sitemi ile 6 bölgeye ayrılan Türkiye'de, bölge ayrımı yapılmaksızın bazı teşviklerden yararlanabilecek. Bu teşvikler, Gümrük Vergisi muafiyeti, KDV istisnası, sigorta primi işveren hissesi desteği, vergi indirimi, faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, bina inşaat harcamalarına KDV iadesi ve sadece 6. bölgedeki yatırımlar için 10 yıl süreyle uygulanmak üzere Gelir Vergisi stopajı desteğinden oluşuyor. Yeni Teşvik Sistemi ile stratejik yatırımlara, 5. bölgede olmasalar dahi bu bölgeye sağlanan desteklerden yararlanma olanağı sunuldu. Stratejik yatırımlara devlet desteği oranı yüzde 69 düzeyinde olurken yatırım konuları da şöyle belirlendi: "Otomotiv, uzay veya savunma sanayine yönelik test merkezleri, rüzgâr tüneli, tasarım gibi yatırımlar, belirli büyüklükte ve özellikte belirli ilaç ve savunma sanayi yatırımları, özel sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta ve lise eğitim yatırımları, denizyolu ve demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar, madencilik ya- TEŞVİKTE YÜRÜRLÜK TARİHİ 6 AY ÖNE ÇEKİLİYOR Teşvik paketinde, yürürlük tarihinin 1 Ocak 2012 tarihi yerine altı ay öne çekilmesi gündemde. Teşvik paketinin 1 Temmuz'da yürürlüğe girmesi için yeni bir çalışma yapılacak. Teşvik paketinin açıklanmasının ardından, yürürlük tarihi tartışma konusu oldu. Bazı ekonomi bakanları, tarihin altı ay öne çekilebileceğini ifade ederken, bazıları da tarihin değiştirilmeyeceğini açıkladı. Bu açıklamalar, yatırımcıların kafasının karışmasına neden oldu. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yürürlük tarihi konusundaki tartışmalara son noktayı koydu. Babacan, teşvik paketiyle ilgili çalışmaların uzun sürmesi nedeniyle, yürürlük tarihi konusunda kamuoyunda bir beklenti oluştuğunu belirterek, tarihin altı ay öne çekilmesini ekonomi bakanları ile değerlendireceklerini söyledi. Babacan, "Hiçbir kimsenin hak kaybı olmayacak. Önceden yatırım yapanlar da mağdur olmayacak" dedi. Babacan, ekonomi bakanları ile konunun ayrıntılı olarak ele alınacağını belirterek, yürürlük tarihi konusunda geçtiğimiz yıl yapılan yatırımların değerlendirilerek bir karar verileceğini kaydetti. Babacan, 2009 yılında uygulamaya konulan teşvik paketinde de, güçlü desteklerin yer aldığını hatırlatarak, geçtiğimiz yıl yapılan yatırımların da bu teşviklerden yararlandığını söyledi. Babacan, yine de hak kaybı oluşmaması için, yürürlük tarihi konusunda çalışma yapılacağını vurguladı. Sayı: 385 - Mayıs 2012 5

Kapak cik, Burdur, Gaziantep, Karabük, Karaman, Manisa, Mersin, Samsun, Trabzon, Uşak ve Zonguldak 3. Bölge yi oluşturdu. 4. Bölge'de Afyonkarahisar, Amasya, Artvin, Bartın, Çorum, Düzce, Elazığ, Erzincan, Hatay, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Rize ve Sivas yer aldı. 5. Bölge'yi Adıyaman, Aksaray, Bayburt, Çankırı, Erzurum, Giresun, Gümüşhane, Kahramanmaraş, Kilis, Niğde, Ordu, Osmaniye, Sinop, Tokat, Tunceli ve Yozgat, 6. Bölge yi ise Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Van oluşturdu. 6. Bölge farkı tırımları, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri nde yapılacak turizm yatırımları." Yeni sisteme göre, OSB'lerde yapılacak yatırımlar, aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların birlikte gerçekleştireceği ve faaliyet gösterilen yatırım konusuna dikey veya yatay entegrasyon sağlayacak yatırımlar ve TÜBİTAK tarafından desteklenen Ar-Ge projeleri neticesinde geliştirilen ürünün üretimine yönelik yatırımlar, yatırımın bulunduğu bölgenin bir alt bölgesine sağlanan destek unsurları ile desteklenecek. Hangi iller, kaçıncı bölgede yer alıyor? Yeni Teşvik Sistemi'nin 1. Bölgesi'nde Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Muğla bulunurken, 2. Bölge'de Adana, Aydın, Bolu, Çanakkale, Denizli, Edirne, Isparta, Kayseri, Kırklareli, Konya, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova yer aldı. Balıkesir, Bile- Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Bitlis, Van gibi 6. Bölge'de yer alan illere yatırım yapacak olanlara KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta prim ve faiz desteği, yatırım yeri tahsisi, gelir vergisi stopajı, sigorta primi işçi hissesi dâhil 8 kalemde destek sağlanacak. Söz konusu bölgede yatırım yapacak yatırımcıların, tüm destek unsurlarından azami miktarda yararlanmaları temin edilecek. Bölgede yapılacak yatırımlar ile sağlanan istihdam kapsamında, ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden tutarı 10 yıl, yatırımların organize sanayi bölgelerinde yapılması halinde ise 12 yıl süreyle devlet tarafından karşılanacak. Sadece bu bölgede uygulanmak Sayı: 385 - Mayıs 2012 6

üzere, işçilerin asgari ücreti üzerinden hesaplanan gelir vergisi stopajı, 10 yıl süreyle terkin edilecek. Bakan Zafer Çağlayan'ın verdiği bilgiye göre 6'ncı Bölge'de 5 milyon TL'lik yatırım yaparak, 40 kişiye istihdam sağlayacak olan bir şirkete verilecek toplam devlet desteği 5.8 milyon TL olacak. 5 milyon TL'lik yatırımı 1. bölgeye yapanlar 1.3 milyon TL, 2. bölgeye yapanlar 1.6 milyon TL, 3. bölgeye yapanlar 2.5 milyon TL, 4. bölgeye yapanlar 3 milyon TL, 5. bölgeye yapanlar ise 3.7 milyon TL destek alacak. Devlet faiz desteğini nakit olarak verecek. Zafer Çağlayan, yeni teşvik sisteminde yatırımın yüzde 116 sına varan destekler sağlandığını belirterek, "Örneğin en geri kalmış bölgede 40 kişiyi istihdam edecek 5 milyon liralık bir yatırım 5.8 milyon liralık muafiyet elde edecek. Yatırımcının cebine para koymayacağız ama elinden de almayacağız. Tüm parasını yatırıma yönlendirecek dedi. Sigorta primi işveren hissesi desteği Yeni sistemde bölgelere sağlanacak sigorta primi işveren hissesi desteği ise 2-10 yıl arasında değişecek. Buna göre, 31 Aralık 2013 tarihine kadar başlanılan yatırımlarda sigorta primi işveren hissesi desteği 1. Bölge için 2 yıl, 2. Bölge için 3 yıl, 3. Bölge için 5 yıl, 4. Bölge için 6 yıl, 5. Bölge için 7 yıl ve 6. Bölge için 10 yıl olacak. 1 Ocak 2014 tarihinden sonra başlanılan yatırımlarda ise 3. Bölge için 3 yıl, 4. Bölge için 5 yıl, 5. Bölge için 6 yıl ve 6. Bölge için 7 yıl süreyle sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak. Zafer Çağlayan'ın verdiği bilgiye göre 6. Bölge'ye yatırım yapacak olanlara verilecek sigorta primi, işçi ve işveren hissesi ile gelir vergisi stopajı desteği, brüt asgari ücretin yüzde 38'ine geliyor. Yani indirimden önce bir işçinin işverene maliyeti bin 77 lirayken yaklaşık 410 liralık bir indirim uygulanmış olacak. Bir anlamda fiilen bölgesel asgari ücrete geçilirken, işçi ücretleri Çin gibi ülkelerden daha düşük olacak. Bu çerçevede 6'ncı Bölge, işgücü maliyeti açısından Türkiye'nin en avantajlı bölgesi haline geliyor. Çağlayan, söz konusu düzenlemenin sadece 6. bölgedeki bölgesel, büyük ve stratejik yatırımlar için geçerli olacağına dikkati çekti. Amaçlarının, emek yoğun sektörleri 6. bölgeye çekmek olduğunu dile getiren Çağlayan, "Benim görevim Ahmet'in, Mehmet'in istihdamını sağlamaktır, Hans'ın, George'un değil" dedi. Bölgesel teşvik uygulamaları ve büyük ölçekli yatırımların teşviki ana başlıkları altında sağlana- Sayı: 385 - Mayıs 2012 7

Kapak TGSD KÜMELENME İÇİN YER ARIYOR Yeni teşvik sistemiyle birlikte ilk yatırım sinyalleri tekstil ve hazır giyim sektörlerinden geldi. Tekstilciler yeni teşvik sisteminin yasal altyapısının belli olmasının ardından yatırımını 'kümelenme' modeliyle yapmayı düşünüyor. Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Negrin, yeni teşvik sisteminden faydalanmak için Doğu-Güney Doğu bölgelerinde yatırımlarını yoğunlaştıracakları ili belirlemek amacıyla 5-6 kenti kapsayan bir geziye çıkacaklarını bildirdi. Negrin, bunun için yeni sistemin yasal sürecinin tamamlanmasını beklediklerini kaydetti. "Bölgeye gidip 5-6 ili görmek istiyoruz. Bu işi en kolay nerede yapabileceğimize bakacağız" diyen Negrin, il seçiminde ulaşım ve nakliye kolaylıkları, yol, elektrik, güvenlik, kalifiye iş gücü gibi kriterler açısından değerlendirmeler yapacaklarını anlattı. Negrin, ''En kolay ili seçip, oraya 10-15 tane firmayı götürmeyi amaçlıyoruz. Hangi il olacağına, yasal süreç tamamlandıktan sonra karar vereceğiz" dedi. Önce devletin ne yapacağını görmek istediklerini söyleyen Negrin, "Seçeceğimiz ilin nüfusunun ve çalışan sayısının çok olmasına bakacağız. 'Önceden açılıp kapanan atölyelerin bulunduğu bir bölge var mı?' diye bakacağız. Önümüzdeki 2 hafta içinde 5-6 ili görüp, yönetim kurulu olarak bir ili seçeceğiz. Bizim için en önemli husus, imalata biran önce başlayabilmek. Çalışanlarımızı yetiştirmek için ne kadar az çalışırsak, bizim için o kadar iyi. Bu işi daha önce yapmış, hazır iş gücünün olduğu bir ili seçmemiz lazım" diye konuştu. Cem Negrin, "Şu anda kapasitesi olan firmalarımızın önümüzdeki 10 sene bu işe devam etmesi için 5. ve 6. bölgelere gitmesi ve imalat yapması zorunluluk gibi bir şey. Hazır giyim ve tekstil Türkiye'de öncü sektör oldu. Diğer bölgelere de önce biz gittik. Bizim açımızdan, bütün vergilerin devlet tarafından karşılanmasıyla, bu bölgeler önümüzdeki 10 sene için rekabetçi bir bölge olacak. Biz, kendimize bir bölge seçip üyelerimizden 10-15 tanesini bir yere götürmeye çalışacağız" dedi. TGSD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sami Kariyo da, nakliye sorununun en kolay çözülebileceği yerlerden birinin Urfa olduğunu söyleyerek, tarım işçisini sanayi işçisine dönüştürmek ve sanayi disiplinini verebilmenin de bölgede karşılaşılacak bir diğer sorun olduğunu anlattı. Kararlarını, düzenlenecek inceleme gezisi sonrasında netleştireceklerini ifade eden Kariyo, "Sanayileşme konusunda, Urfa'nın diğer bölgelere oranla daha geliştiğini düşünüyoruz. Kültürel handikapları aşma konusunda da Urfa'nın bize daha yakın olabileceğini düşünüyoruz. Ancak 'kümeleşme' konusundaki kararımızı, nereyi seçeceğimizi, gezinin ardından belirleyeceğiz'' şeklinde konuştu. Kariyo, "Yeni Teşvik sistemiyle, 6. bölgede ve organize sanayi bölgesinde ücretler net olarak 650 lira (400-450 dolar) civarında olacak. Bu durumda Çin'e karşı rekabet imkânımız ortaya çıkacak. Türkiye hazır giyimde üretim açısından önemli bir ülke haline geldi. Bu teşvik sistemi bizi daha da güçlendirecek" dedi. Kariyo, yeni teşvik sistemine göre 5. ve 6. bölgedeki tarımsal ekonomide çalışanları sanayi ekonomisine uyum sağlar hale getirmenin hazır giyim sektörünün önemli sorunlarından olacağını vurguladı. Bu bölgelere bir-iki firma ile gidilmesi yerine 15-16 firmanın kümeleşmesinin sağlanması gereğine işaret eden Kariyo, ayrıca bu bölgelerdeki nakliye maliyetlerini azaltacak tedbirlerin önemine değindi. cak vergi indirimi desteği bölgelere göre farklılık gösterecek. Yeni sistemde bölgelere yapılacak yatırımlara uygulanacak vergi indirim oranları da yüzde 10'dan başlayıp yüzde 60'a kadar çıkacak. Vergi indirimi desteği, münhasıran teşvik belgesine konu yatırımdan elde edilecek kazançlara uygulanmakla birlikte, 2, 3, 4, 5 ve 6. bölgelerde yatırım yapan firmalar için, yatırıma katkı oranının belirli yüzdesine ulaşıncaya kadar yatırım döneminde tüm faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara da uygulanabilecek. Zafer Çağlayan, bölgelere göre uygulanacak vergi indirimi oranlarını bir örnekle şöyle açıkladı: "3. bölgede 5 milyon liralık yatırım yapan, bu tutarın yüzde 25'i olan 1.250 milyon lirayı, ödeyeceği kurumlar veya gelir vergisinden indirebiliyor. 1.250 milyonun yüzde 20'sini yatırım dönemindeki kazançlarından, kalan yüzde 80'ini de işletme döneminde belge konusu yatırımdan doğan kazançlarımızdan indirebileceğiz." Bölgelere yapılacak yatırımlar için verilecek faiz desteği oranı ise TL cinsi kredilerde 3-7 puan arasında, döviz cinsi kredilerde ise 1 ya da 2 puan olarak uygulanacak. Destek tutarlarının azami tutarları ise bölgelere göre 500 bin lira ile 900 bin lira arasında olacak. Yeni sistemde, tersanelerin gemi inşa yatırımları kapsamında istihdam edilen işçiler için ödenmesi gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete tekabül eden kısmı, devlet tarafından karşılanacak. Sayı: 385 - Mayıs 2012 8

İŞ DÜNYASI TEŞVİK PAKETİNİ BEĞENDİ Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi: Yeni teşvik sistemi, yabancı yatırımların Türkiye'ye çekilmesinde 'mıknatıs' etkisi gösterecek. Yüksek istihdam, düşük cari açık ve ılımlı yatırım ortamı ile Türkiye rekabet gücünü artıracaktır. Yeni sistem belli bölgelere değil tüm Türkiye'ye hitap edecek biçimde konumlandırılmış. Yeni sistem sayesinde, Türkiye ekonomisi, 'daha güçlü, daha dinamik daha sağlam' temele kavuşacak. Yeni teşvik sisteminde uygulanmaya başlayan en önemli yenilik yeni bölgesel haritanın çıkarılması ile birlikte il bazlı bölgesel teşvik sistemine geçilmesi oldu. İllerimizin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyine göre 6 bölgeye ayrılarak il bazlı bölgesel teşvik sistemine geçilmesini oldukça olumlu buluyoruz. Bu yeni sistem sayesinde bölgesel gelişmişlik farkının azaltılmasının, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesinin, orta ve yüksek teknolojik yatırımlara öncelik verilmesinin yolu açılacak. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük: İl bazlı bölgesel teşvik sistemine geçiş ve stratejik yatırım kavramları önemli yenilikler olarak göze çarpıyor. Sigorta primi işveren payına uzun vadeli indirimler getirilmesi, vergi indiriminin yatırımcının tüm faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara uygulanması dikkati çekici. Organize sanayi bölgelerine yapılacak yatırımların daha fazla desteklenmesini de önemli bulmaktayız. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle: Sektör olarak yatırımların içinde ismimizin görünmemesini sektörün teşvik edilmeyeceği yönünde algılamıyoruz. Özellikle 5. bölgedeki bir yatırımcının, 6. bölgedeki bir yatırımcının imkânlarından yararlanmasını son derece olumlu bulduk. Bu sayede ilave yatırımların da o bölgeye yapılacağı anlamına geliyor. Teşvik paketinin içeriği son derece dolu. Sadece enerji yönünde teşvikin olmamasını eksiklik olarak gördük. Ama genel olarak oldukça doyurucu bir teşvik olduğunu düşünüyoruz. Kısa vadede yatırım planı olmayan biz bile bu koşullarda yatırıma sıcak bakıyoruz artık. Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş: Teşvik paketi başta terör ve cari açıkla mücadele olmak üzere Türkiye'nin temel ekonomik ve sosyal konularına çare arayan bir çalışma. Pakette çağın en önemli kavramları arasında yer alan 'kümelenme yatırımları'na geniş yer ayrılmasından memnunuz. Paketin kümelenme, teknoloji üretme, yerli malı, öncelikli sektörler gibi çok sağlam ayakları var. Bu paket, Türkiye ekonomisi teşvik sistemini çok uzun yıllar taşıyacak nitelikte. Eğer uygulamaya yönelik aksaklıklar da düzeltilirse paket, kalkınma planını da yazmış demektir. İş dünyası olarak çok beğendik. Sonuna kadar da destek olacağız. Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kocasert: Yeni teşvik paketi Türkiye'de bugüne kadar açıklanan teşvik paketleri içerisinde en kapsamlısı. Türkiye'nin 2023'te dünya şampiyonlar liginde olmasını bu teşvik paketi sağlayacak. Bu teşvik yasasıyla birlikte yatırımlar artacak, ara mal ihtiyacımızı başka ülkelere ihtiyaç duymadan içimizden karşılayarak yakın zamanda Türkiye'nin cari açığı yok olacak. Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Keçeci: Pakette yer alan KDV istisnası ve gümrük muafiyeti paketin getirdiği kolaylıklar ilk göze çarpan maddeler. Bölgesel teşvikler, büyük ölçekli, stratejik yatırımlar öne çıkarılmaya çalışılıyor. Bölgeler itibarıyla Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri daha çok destekleniyor. Çalıştırılacak işçinin sigorta primi ve stopajı dahi yatırımcıya ödetilmiyor. Sağlık, turizm, ulaşım hiç olmadığı kadar destek alır konuma geliyor. Nerede olursa olsun turizmcilerin 5. bölge kapsamında desteklenmesi turizm sektörünün önemini ortaya koyuyor. Denizli'nin 2. bölgede kalması üzücü. Ancak OSB'lere yapılacak teşvikten yararlanacak olmamız büyük bir şans. Bir diğer şansımız jeotermal enerjiyle ilgili olarak sağlık turizminin Denizli'de daha çok gelişecek olması. Denizli Tekstil ve Giyim Sanayicileri Derneği (DETGİS) Yönetim Kurulu Başkanı İsa Dal: Proje bazında yapılacak özellikle Ar-Ge ve tasarım desteklerini olumlu karşılıyoruz. Açıklanan paket, Türkiye'nin dünya klasmanında 1. lige çıkmasına yardımcı olacaktır. Tek korkumuz uygulamadaki katı bürokratik yaklaşımlardır. Ar- Ge ve tasarım yapan bir firma farklı kategoride değerlendirilmeli. Bundan sonra bizim yolumuz tasarım ve Ar-Ge olmalı. Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Fahrettin Akyıl: Teşvik paketi bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesine büyük katkı sunacak. Paket sayesinde bölgedeki fabrika sayısı artacak. Bugüne kadar açıklanan en detaylı paket. Yatırımcının önünü açmıştır. Yeni teşvik paketinin ülkeye ve bölgeye büyük fayda getireceğine inanıyoruz. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük: Özellikle stratejik ve büyük yatırımların desteklenmesinin, Türkiye'nin cari açığını dizginlemesi açısından çok olumlu bulduk. Bunun yanında yurtdışı yatırımlarının da desteklendiğini görüyoruz. Üretime dönük, emek yoğun sektörlerin destekleniyor olması yönünden yatırımcıların önünün açık olduğunu değerlendiriyoruz. Firmalarımızın bu sistemden maksimum düzeyde yararlanacağını umuyoruz. Bunun yanında ülkemizin 2023 hedefi var ve bunun için çok büyük yatırımların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu anlamda hazırlanan bu teşvik modelinin Türkiye'ye büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Sayı: 385 - Mayıs 2012 9

Ayın Konusu YENİ ANAYASA YA SENDİKAMIZ DA ÖNERİLERİYLE KATKI SAĞLADI T.B.M.M. Başkanlığı nın yeni Anayasa ya katkı için tüm sivil örgütlere yaptığı çağrı sonrası sendikamız Yönetim Kurulu da akademisyenlerden oluşan bir Bilim Kurulu na Anayasa Önerileri hazırlattı. Öneriler, sendikamız Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin tarafından T.B.M.M. Başkanı Cemil Çiçek e sunuldu. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası, yazımına başlanan yeni Anayasa ya sunduğu önerilerle katkı sağladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (T.B.M.M.) Başkanı Cemil Çiçek i ziyaret eden Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin ve Genel Sekreter Başar Ay, sendikamızın oluşturduğu Bilim Kurulu tarafından hazırlanan Anayasa Önerileri kitapçığını sundu. 3 Mayıs 2012 de gerçekleşen ziyarette Halit Narin, sundukları önerilerin yeni Anayasa nın hazırlanmasına olumlu katkılar sağlamasını diledi. Halit Narin in, Cemil Çiçek e sunduğu Anayasa Önerileri, üniversite öğretim üyelerinden oluşan bir Bilim Kurulu tarafından hazırlandı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergin Nomer in başkanlığındaki kurulda Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Akünal, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Uygun, Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ekrem Ali Akartürk ve Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Didem Yılmaz (Raportör) görev aldı. Sendikamız Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin in verdiği bilgiye göre Bilim Kurulu nun Türk Anayasa Hukuku nun tarihsel gelişimi, Mukayeseli Anayasa Hukuku ve Uluslararası Sözleşmeler ve antlaşmalar ışığında hazırladığı Anayasa Önerileri ni akademik bir çalışma olarak değerlendiren Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu, metinde herhangi bir değişiklik yapmadan T.B.M.M. Başkanlığı na sunmaya karar verdi. Narin, Anayasa Öne- rileri kitapçığına yazdığı sunum yazısında, Toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni Anayasa nın ancak gelişmiş toplum kesimlerinin arzu ve iradelerinin ortak bir paydada birleşmesi ile yapılabileceği açıktır. Bir arada, barış ve güvenlik içinde yaşamak ancak birlikte yaşamın ilke ve kurallarını anayasal esaslar halinde belirleyen bir toplumsal anlaşma ile mümkündür dedi. Narin sunumunda, Siyasi partilerin yanında işveren ve işçi sendikalarının, üniversitelerin ve tüm sivil toplum kuruluşlarının, Anayasa yapım sürecine değişik yollarla katkılarının sağlanmış olması yeni Anayasa nın toplumsal sözleşme karakterini güçlendirecektir ifadelerine yer verdi. Halit Narin in T.B.M.M. Başkanı Cemil Çiçek e sunduğu Anayasa Önerileri 56 sayfalık bir çalışma ve 6 bölümden oluşuyor. Önerilerin konu başlıkları arasında Anayasa nın temel ilkeleri, değiştirilmez hükümler, vatandaşlık, milletlerarası sözleşmelere temel hak ve Sayı: 385 - Mayıs 2012 10

Anayasa Önerileri özgürlükler, sosyal haklar, hukuk devleti ilkesi, hukukla çevrelenmiş siyasal iktidar, siyasi partiler, hükümet sistemi, seçim hukuku ve kamu yönetimi gibi alanlar da bulunuyor. Sendikamızca oluşturulan Bilim Kurulu tarafından hazırlanarak T.B.M.M. Başkanlığı na sunulan tespit ve önerilerden bazıları konu başlıklarına göre şöyle: BAŞLANGIÇ: Anayasaların dayandığı temel ilke ve değerler, genellikle başlangıç kısmında veya ilk maddelerinde düzenlenir. 1961 ve 1982 Anayasaları nın başlangıç kısımlarının metne dâhil olduğu kabul edilmiş ve burada hem askeri müdahaleleri meşrulaştıran ifadelere hem de hukuk ötesi çeşitli kavramlara yer verilmişti. Yeni Anayasa nın başlangıç kısmında Türk milletinin Cumhuriyet in kazanımlarını koruyarak çoğulcuözgürlükçü demokrasiyi kurmak amacıyla bu anayasayı kabul ettiği belirtilmeli, hukuk ötesi kavramları kullanmaktan kaçınmalı, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve eşitlik gibi uygar ulusların kabul ettiği evrensel ilke ve değerlere vurgu yapılmalıdır. Temel ilkelerle ilgili öneriler Mevcut Anayasamız, devletin şekli, Cumhuriyet in nitelikleri ve devletin bütünlüğü kenar başlıklı ilk üç maddesinde düzenlediği temel ilkelerin değiştirilemeyeceği esasını kabul etmiştir. Yeni anayasada da bu maddeler özü itibariyle korunmalıdır. Devletin şekli, 1924 Anayasası ndan itibaren bütün anayasalarımızda yer aldığı biçimde Türkiye Devleti bir Cumhuriyet tir olarak belirtilmelidir. Yeni Anayasa nın 2. Maddesi nde, Cumhuriyet in nitelikleri insan haklarına dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak sayılmalıdır. 3. Madde de devletin bölünmezliği esası vurgulanmalı, devletin resmi dili, bayrağı, milli marşı, ve başkenti mevcut anayasadaki şekliyle düzenlenmelidir. Bu üç temel maddenin parlamentoda oluşan geçici çoğunluk iradesine karşı korunması gerekir. Bunun için anayasa değişikliğinin 2/3 gibi yüksek nitelikli bir çoğunluğun kabulü şartına bağlanması yeterli bir koruma sağlayacaktır. Bu nedenle, temel ilkelerin düzenlendiği maddeler ile anayasanın diğer maddelerinin değiştirilmesi usulünü farklı şartlara bağlamak yararlı olacaktır. Temel maddeler bakımından iki yol düşünülebilir. Birincisi, bu mevcut anayasada olduğu gibi değişmezliğinin kabul edilmesidir. İkinci yol, bu maddelerin değiştirilmesi için örneğin 4/5 gibi daha yüksek bir çoğunluk aramak ve aynı zamanda bu değişikliğin ilk seçimler sonrası oluşacak yeni parlamentoda da aynı çoğunlukla kabul edilmesini şart koşmaktır. Bu yöntemlerden birinin kabulüyle Türkiye Cumhuriyeti nin temel değerlerini yansıtan söz konusu maddelerin güncel siyasi tartışmaların dışında tutulması ve geçici siyasi çoğunlukların müdahalesine karşı korunması sağlanabilir. VATANDAŞLIK: Kurulumuz, 1982 tarihli Anayasa nın 66. Maddesi nin 1. Fıkrası nda yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığını tanımlayan cümlenin taşıdığı anlam itibariyle korunmasının ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk tür şeklinde ifade edilmesinin isabetli olacağı, 66. Madde nin 2, 3, 4 ve 5. Fıkraları nda yer alan hükümlerin ise aynen muhafaza edilmesinin yerinde olduğu görüşündedir. MİLLETLERARASI ANLAŞMALAR: Türkiye geleneksel örgütlenmelerden farklı olarak uluslarüstü bir yapıya sahip olan Avrupa Birliği (AB) ile 1963 yılından beri bir ortaklık ilişkisi, 2005 yılından bu yana da üyeliğe aday ülke olarak katılım müzakereleri yürütmektedir. Türkiye- AB ilişkileri bu süreçte gerek tarafların kendi iç siyasi ve ekonomik sorunları, gerekse uluslararası konjonktürel etkiler sebebiyle zaman zaman kesintiye uğramış veya ivme kaybetmiş olsa da AB üyeliği Türkiye deki hemen hemen tüm siyasi iktidarların benimsediği ve gerçekleşmesi için çaba gösterdiği temel bir dış politika hedefi olmuştur. 1961 Anayasası gibi (Md. 65), 1982 Anayasası nda da milletlerarası anlaşmaları onaylama yetkisi TBMM ye aittir. -Yeni Anayasa da AB ye üyeliği öngören antlaşmaların ancak halk oylaması ile kabul edildikten sonra onaylanacağına ilişkin bir hükme yer verilebilir. - Egemenliğin kullanılmasında ulusal yasama, yürütme ve yargıya gönderme yapan Anayasa nın 6. Maddesi böyle bir düzenlemeye engel değildir. ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ: Yürürlükteki Anayasamızda 1987 yılında yapılan değişiklikle, Anayasa değişikliği prosedürü bazı yönleriyle kolaylaştırılmış ise de genel itibariyle oldukça karmaşık bir hale getirilmiştir. Yeni Anayasa da ilk 3 madde dışındaki bütün hükümlerin Meclis üye tam sayısının 2/3 çoğunluğuyla değiştirilebileceği esası benimsenmelidir. Değişikliğin halkoyuna Sayı: 385 - Mayıs 2012 11

Ayın Konusu sunulması, yürürlükteki anayasamızda otomatik olarak veya Cumhurbaşkanı nın isteği üzerine gerçekleşmektedir. Meclis in iki kez 2/3 çoğunlukla kabul ettiği bir metnin Cumhurbaşkanı nca halkoyuna sunulması, Meclis ile Cumhurbaşkanı nı karşı karşıya getirebileceği gibi değişikliğe itiraz eden Meclis teki azınlık iradesi bakımından bir güvence niteliği taşımayacaktır. Bunun yerine anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması yetkisinin Meclis üye tam sayısının ¼ ünün kararına bağlanması daha yararlı olacaktır. Bu düzenleme Anayasa değişikliği prosedüründe müzakere ve mutabakat arayışının güçlenmesine vesile olacaktır. Temel hak ve özgürlükler SINIFLANDIRMA: Bugüne kadar tek tek hak ve özgürlüklere ilişkin maddelerde bazı önemli iyileştirmeler yapılmasına rağmen hak ve özgürlüklerin sınıflandırılmasına ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. İnsan haklarının yeni bir kategorizasyonu bakımından Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı nın getirdiği düzenleme hem insan hakları mücadelesinin gelişimi hem de 20. Yüzyıl ın ikinci yarısından itibaren uluslararası belgelerde ortaya çıkan insan haklarını iyi yansıtan bir kavramlaştırmaya dayandığı için dikkate alınmalıdır. Bu metin uluslararası belge olduğundan, ulusal bir anayasada bulunması gerekmeyen bazı haklar ve ayrımlar da içermektedir. Söz konusu belgeden yararlanarak, ulusal bir Anayasa için şöyle bir sınıflandırma önerilebilir: İnsan onuru: Bu bölümde insan onurunun korunması temel amacını belirten bir maddeden sonra yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, kölelik, zorla çalıştırma yasağı ve kişisel bütünlüğün korunması hakkı yer almalıdır. Bu bölümdeki kişisel bütünlük hakkı kimi yazarların dördüncü kuşak haklar olarak adlandırdığı bazı yeni hakları içermektedir. Bilimin ve teknolojinin olası kötüye kullanımına karşı insan onurunu korumayı amaçlayan ve insan kopyalanmasının yasaklanması, insan vücudunun ve bazı bölümlerinin ticari kazanç konusu haline getirilmesinin önlenmesi gibi hükümler içerecek olan bu hakkın, niteliği gereği işkence ve kölelik yasağı gibi maddelerle aynı bölümde düzenlenmesi yararlı olur. Adalet: Bu başlık altında, masumiyet karinesi, suç ve cezaların kanuniliği ilkesi, savunma hakkı, doğal yargıç güvencesi, borç nedeniyle hürriyeti bağlayıcı ceza verilmemesi gibi hükümler yer almalıdır. İnsanlık tarihinin binlerce yıllık deneyiminden çıkartılan ve hukukun temel ilkeleri niteliğine dönüşmüş bulunan bu tür ilkelerin anayasanın değişik bölümlerinde düzenlenmesi yerine adalet başlığı altında tek bir bölümde toplanması yararlı olacaktır. İnsan onuru ve adalet başlıkları altında düzenlenen hükümler jus cogens niteliğinde kurallardan oluştuğu için temel haklar sistematiği içinde ilk sırayı almalıdır. Eşitlik: Eşitlik bölümü, kanun önünde eşitlik, fırsat eşitliği ve kadın-erkek eşitliğine ilişkin genel ilkeler ile çocukların, yaşlıların ve diğer avantajlı grupların insan haklarından tam olarak yararlanabilmesi için gerekli olan hükümleri içerecektir. Ayrımcılık yasağına ilişkin hükümler de bu bölümde yer almalıdır. Özgürlük: Bu başlık altında bugünkü Anayasamızın kişisel haklar ve siyasal haklar başlığı altında ayrı bölümlerde dü- zenlendiği birinci kuşak (klasik) haklara yer verilmelidir. Dayanışma: Bu bölümde ikinci kuşak (sosyal) haklar, çalışanların hakları, yönetime katılma hakkı, çevre hakkı, tüketici hakkı gibi haklar yer almalıdır. Sosyal haklar Ülkemizde sosyal haklar kapsamlı biçimde 1961 Anayasası ile anayasal güvenceye kavuşmuştur. 1982 Anayasası da aynı geleneği sürdürmüştür. 50 yılı aşan anayasal güvenceye rağmen bu hakların diğer temel haklarla aynı düzeyde korunduğu söylenemez. Bunda kuşkusuz sosyal hakların gerçekleştirilmesi ile devletin mali kaynakları arasında bağlantı kuran Anayasa nın 65. Maddesi nin büyük rolü olmuştur. Gerçekleşmesi büyük mali kaynakların kullanımına bağlı olan sosyal haklar, diğer hak ve özgürlükler gibi Anayasal güvence altında olmasına rağmen, sonuçta devlete yol gösterici birer program hükmü olarak kalmaktadır. Yeni Anayasa da sosyal hakların uygulanabilirliği ile ilgili bu soruna bir çözüm getirmek için sosyal hakların gerçekleştirilmesi zorunlu olan minimum düzeyinin Anayasa da belirlenmesi gerekir. Öncelikle Anayasa nın Devletin iktisadi ve sosyal ödemelerinin sınırları başlıklı 65. Maddesi nin başlığı Devletin iktisadi ve sosyal ödevleri olarak değiştirilmelidir. 2001 tarihli Anayasa değişikliği ile maddenin hükümetlere sosyal hakları gerçekleştirmekten kaçınma olanağı sağlar biçimde yorumlanması bir ölçüde giderilmekle birlikte, sorun tam olarak çözülememiştir. Devletin sosyal hakları gerçekleştirme görevi ile mali kaynakları arasındaki ilişkiye yön verecek düzenleme şu şekilde olmalıdır: Devlet ekonomik ve mali kaynaklarını, Anayasa nın sosyal ve ekonomik alanlarda belirlediği görevlerin önceliğini gözeterek kullanır. 1982 Anayasası, düzenlediği sosyal haklar içinde yalnızca eğitim hakkının gerçekleştirilmesini zorunlu düzeyde belirtmiş, ilköğretim zorunluluğu ve parasızdır denilerek, Sayı: 385 - Mayıs 2012 12

Anayasa Önerileri devlete yerine getirmekle zorunlu olduğu, yerine getiremediği takdirde dava yoluyla talep edilebilir bir hak ortaya koymuştur. Yeni Anayasa da diğer sosyal haklar bakımından da benzer bir düzenlemeye yer verilmelidir. Kurulumuzca bu konuda aşağıdaki düzenlemeler önerilmektedir: Sağlık hakkı: Herkes sağlık hakkına sahiptir. Vatandaşlar temel sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılamaz. Bu hakkın uygulama esasları kanunla düzenlenir. Sosyal güvenlik hakkı: Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Geçim olanaklarını yitiren kişiler, asgari düzeyde bir gelirden yoksun bırakılamaz. Vatandaşlara sağlanması gereken asgari sosyal güvenlik standartları kanunla düzenlenir. Çalışma hakkı: Herkes çalışma hakkına sahiptir. Devlet işsizliği önleyecek ekonomik bir ortam yaratmak, işsiz kalan vatandaşlarının asgari yaşam düzeyini korumakla yükümlüdür. Konut hakkı: Herkes gereksinimlerine uygun bir konutta oturma hakkına sahiptir. Hiç kimse yaşamını sürdürmesi için gerekli barınacak bir yerden yoksun bırakılamaz. Bu hakkın gerçekleşmesi için yerel yönetimlerin üstleneceği yükümlülükler kanunla belirlenir. Hukuk devleti ilkesi Hukuk devletinin en kısa tanımını, hukukla çerçevelendirilmiş siyasal iktidar olarak yapmak mümkündür. Bu noktada siyasal iktidarın hangi hukuk kuralı ile sınırlandırıldığının tespit edilmesi gerekmektedir. Anayasa da, temel hak ve özgürlükler alanında Anayasa yargıcına yol gösteren şu düzenlemeye yer verilmesi yerinde olacaktır: Temel haklar ve hürriyetler, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve uluslararası koruma getiren belgelere uygun olarak yorumlanır. Ayrıca tüm demokratik devletlerin temel hak ve özgürlükler konusunda uzlaştığı minimum ölçülerin iç hukukta etkili uygulanabilmesini sağlamak amacıyla Anayasa yargıçlarının dışında diğer hakîmlerin de uluslararası hukuk kuralları ile de bağlı olduklarını belirten bir düzenlemeye yer verilmelidir. Bunun için 1982 Anayasası nın 138. Maddesi nin Birinci Fıkrası nda yer alan düzenlemeye benzer bir hükmün içinde ayrıca yargıçların temel hak ve özgürlüklerle ilgili uluslararası ilkelere göre de karar vereceğine ilişkin bir ifade yer almalıdır. Adil yargılanma ilkesi: Adil yargılama, yargısal nitelikleri bulunan her türlü makamın önünde çözülen uyuşmazlıklar sonucunda varılan neticenin taraflar için adil sayılabilecek bir niteliğe kavuşmasını sağlamaya yönelik bir kuraldır. Tarihsel süreç içinde usuli ve de savunma hakkına ilişkin öz güvenceleri hem Anglosakson hukukunda hem de Kıta Avrupası hukukunda oluşmuştur. Temel hak ve özgürlükleri keyfilikten koruyan ve yargısal güvence altına alan yeni Anayasa da adil yargılama hakkı ayrıntılı şekilde temel bir değer olarak düzenlenmelidir. Mahkemeye başvurma hakkı: Cumhurbaşkanı nın tek başına yapacağı işlemlere, Yüksek Seçim Kurulu kararlarına, Yüksek Askeri Şura, Sayıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu nun tüm kararlarına karşı yargısal başvuru yolu açılmalıdır. Anayasa yargısı bakımından somut norm denetimi için getirilmiş bulunan 10 yıllık süre yasağı kaldırılmalıdır. Olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri için yargı denetimi getirilmelidir. Bireysel başvuru yolu sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki anayasal haklar bakımından değil, tüm haklar bakımından ve her türlü kamu gücü ihlallerine karşı öngörülen bir usul olmalıdır. Yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkı: 2004 yılındaki Anayasa değişikliği ile devlet Güvenlik Mahkemeleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri içti- Sayı: 385 - Mayıs 2012 13

Ayın Konusu ratmayacak veya özgürlükleri kısıtlamayacak nitelikte belirlenir, iddia ve savunmanın eşitliği ilkesi gözetilir. Yargılamanın her aşamasında kararlar gerekçeli verilir. Herkes adil yargılanma hakkının ihlalini doğuran işlem, eylem, karar veya ihmale karşı etkili başvuru yollarına sahiptir. Parti üyeliği konusunda ise önerimiz; hem partiye üyelik yaşının hem de partiye kurucu üye olma yaşının 18 yaşını doldurulması olarak belirlenmesidir. Yeni Anayasa da öğretim elemanları ile üniversite öğrencilerini de kapsayacak biçimde partilere serbestçe üye olma hakkı her Türk vatandaşına tanınmalı ve partilere üye olamayacak kişiler bakımından halen yürürlükte bulunan hüküm (Md. 68/V) muhafaza edilmelidir. Parti içi dehatları doğrultusunda kaldırılmıştır. Bu değişiklikleri takiben kanun koyucu Devlet Güvenlik Mahkemeleri yerine özel yetkili ceza mahkemeleri ni düzenlemiştir. Özellikle terör suçları veya devlete karşı işlenmiş suçlar gibi devletin güvenlini konu alan suç kategorileri için özel mahkemelerin kurulması Strasburg yargıçları tarafından da kabul edilen bir uygulamadır. Ancak Türk hukuku bakımından bu mahkemelerde, Devlet Güvenlik Mahkemeleri ne benzer yapısal bir sorun yer almasa da bu mahkemelerin işleyişlerinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ile ortaya konan halkın yargının tarafsızlığına olan inancı, mahkemenin tarafsızlığı konusunda makul her türlü şüpheyi ortadan kaldırır niteliği yerine getirmediği görülmektedir. Bu itibarla her ne kadar Anayasa da yer almasa da özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin işleyişi adil yargılama ilkesi ışığında tekrar gözden geçirilmelidir. Hakkaniyete uygun yargılama: Anayasanın belirlediği tüm yargı düzeninde, uyuşmazlıklarda savunma hakları, delillerin toplanması ve çekişmeli yargılamaya ilişkin kurallara açıkça yer verilmelidir. Bu itibarla Anayasa Mahkemesi nin Yüce Divan sıfatıyla baktığı işlere ilişkin ve dava mahkemesi olarak baktığı siyasi parti kapatma davalarına ilişkin düzenlemelerde adil yargılama hakkının gereklerine yer verilmelidir. Kararların gerekçeli olması: Özellikle kişi özgürlüğü ve güvenliğinin anayasal istisnası olan tutuklama kararları ile diğer temel haklar olan konut dokunulmazlığı, özel yaşamın gizliliğinin de istisnaları olan ceza tedbirlerine ilişkin kararlar, Türk hukukunda adil yargılama hakkını örseleyecek biçimde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının aksine, matbu ve hukuki gerekçeden yoksun olarak verilmektedir. Konu tutuklama kararları bakımından değerlendirildiğinde, masumiyet karinesini de ihlal eden şekilde uygulandığı gözlenmektedir. Türk hukuku bakımından önemli bir sorun haline gelen bu konuda kararların gerekçeli olması ve bu zorunluluğa uymayanlara karşı etkili bir denetim mekanizması kurulabilmesi için şu anayasal düzenlemeye yer verilmelidir: Adil yargılama hakkı: Herkes adil yargılanma hakkına ve güvencelerine sahiptir. Herkesin gerek özel gerek kamu hukuku ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklara karşı etkili yargısal başvuru hakkı vardır. Tüm yargısal başvuru yolları bağımsızlık ve tarafsızlık ile doğal yargıç ilkelerine uygun düzenlenir. Tüm yargılamalarda insan haklarını güvence altına alan usul kuralları uygulanır; süreler, hak kaybı ya- Yeni Anayasa da yargı bağımsızlığının kurumsal düzenlemesi ise şu ilkeler ışığında olmalıdır: Hâkim ve savcılar bakımından iki ayrı kurul oluşturulmalıdır. Kurul üyeleri, yüksek mahkemelerin kendi üyeleri arasından seçecekleri hâkim ve savcılardan oluşmalıdır. Yapısal ve işlevsel yönden tam bağımsızlık sağlanmalıdır. Kurulların kararları da gerekçeli olmalıdır. Yeni Anayasa da askeri mahkemeler ise ayrı bir yargılama kolu olarak değil, adli ya da idari yargı teşkilatının içinde yer alan mahkemeler bünyesinde bir ihtisas dairesi olarak kurulmalıdır. Askeri mahkemelerde uygulanacak usul kuralları, adil yargılanma ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Askeri mahkeme yargıçlarının atanmasında diğer mahkeme yargıçlarının atanmasındaki kurul ve kurallar geçerli olmalıdır. Siyasi partiler rejimi Siyasi partiler çoğulcu demokratik rejimin temel aktörleri olarak demokratik işleyişte olmazsa olmaz bir niteliğe sahiptir. Yeni Anayasa da da siyasi partilerin kuruluş serbestliği güvence altına alınmalıdır. Kurulumuzun önerisi yeni Anayasa da Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve serbestçe faaliyette bulunurlar ibaresinin yer almasıdır. Sayı: 385 - Mayıs 2012 14

Bizden mokrasi ilkesinin Anayasa da yer alması yeterli olacaktır. Bu anayasal ilkeye çıkarılacak partiler yasası ile işlerlik kazandırılması daha da büyük önem taşımaktadır. Anayasa da seçimlere katılacak aday adaylarının, parti üyelerince ön seçim yoluyla belirlenmesini yasal bir zorunluluğa bağlayan bir hüküm bulunmalıdır. Yasal düzenleme, parti adaylarının çoğunluğunun ön seçim ile belirlenmesini zorunlu kılmalıdır. Kamu yönetimi Kamu yönetiminde bir reform yapılması gereklidir. Merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin yetkileri yeniden düzenlenmeli, aralarındaki vesayet ilişkisi gözden geçirilmelidir. Merkeziyetçiliğin azaltılması yoluyla yapılacak reformun beklentileri karşılayabilmesi ve günümüz koşullarında hayata geçirilebilmesi için bazı hususlara dikkat edilmeli. - Merkezi yönetimin üstlendiği bazı görev ve sorumluluklar yeterli mali kaynaklar sağlanarak yerel yönetimlere devredilmeli. - Hem merkezi yönetim hem de yerel yönetimler her düzeyde katılımcılık, saydamlık ve demokratik hesap verebilirlik ilkelerine göre örgütlenmelidir. - Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisi kural olarak, ilgili işlemin onaya tabi olması şeklinde değil, hukuka uygunluğunun denetlenmesi için yargı organı önüne getirilmesi biçiminde düzenlenmelidir. - Merkezi ve yerel yönetimlerin planlama ve karar alma süreçlerinde daha alt düzey birimlerine danışmakla, ilgililerin/tarafların görüşlerini almakla yükümlü olduğu belirtilmelidir. - Kadınlar ve erkeklerin yerinden yönetim birimlerinin karar organlarında eşit temsil ilkesi gözetilmeli, altına inilemeyecek bir temsil oranı anayasa ile güvence altına alınmalıdır. - Kamu yönetiminin yargı dışı denetimini sağlamak ve yurttaşların yönetimin işleyişinden doğan şikâyet, istem ve başvurularını incelemek üzere 'kamu denetçiliği' kurumu oluşturulmalıdır. TEKSTİL CAMİASI NASUHİ MISIRLI YI EBEDİYETE UĞURLADI Türk tekstil sektörünün duayen isimlerinden Damla Örme nin sahibi Nasuhi Mısırlı, ebediyete intikal etti. Sendikamızda uzun yıllar Yönetim ve Danışma Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunan Mısırlı nın cenazesi, ailesi ve sevenlerinin katıldığı bir törenle İstanbul da defnedildi. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası nda uzun yılar Yönetim ve Danışma Kurulu Üyeliği yapan, eski üye işyerlerimizden Damla Örme Sanayi ve Ticaret A.Ş. nin sahibi Nasuhi Mısırlı vefat etti. Mısırlı nın cenazesi, 5 Mayıs 2012 Cumartesi günü Ataköy 5. Kısım Camii nde kılınan öğle namazının ardından, Edirnekapı Şehitliği ndeki aile mezarlığına defnedildi. Kadınlar trikoyu Damla ile sevdi Damla Örme Sanayi ve Ticaret A.Ş., her çeşit yün, akrilik, fantezi büküm iplik ve karışımlardan kadın ve erkek dış örme giyim eşyası üreten bir firma olarak kuruldu. Firmanın Türk halkıyla buluşması ise Damla Triko markası ile iç pazarda üretime başladığı kadın trikoları ile oldu. Damla markası, Türkiye genelinde gerek kalitesi gerekse modelleriyle yıllarca aranan ve beğenilen bir konfeksiyon ürünü olarak tekstil piyasasına damgasını vurdu. Nasuhi Mısırlı, firması Damla Örme Sanayii ve Ticaret A.Ş. yi uzun yıllar eşi Necla Mısırlı ile birlikte yönetti. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası na 1974 tarihinde üye olan firma, 17 Aralık 2003 tarihinde üyelikten istifa etti. Sendikamızda önemli hizmetlerde bulunan Nasuhi Mısırlı, 4 dönem Yönetim Kurulu Üyesi, 8 dönem ise Danışma Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası olarak merhum Nasuhi Mısırlı ya Allah tan rahmet, kederli ailesine ve sanayi camiasına da başsağlığı diliyoruz. Sayı: 385 - Mayıs 2012 15

ITMF DÜNYA TEKSTİL MAKİNECİLERİ BU YIL TEMKİNLİ, 2013 İÇİN UMUTLU ITMF nin geleneksel olarak tekstil makinesi üreticileri ile bir araya geldiği çalışma grubu toplantısı 19 Nisan da Milano da yapıldı. Toplantıda, dünyada öne çıkan pazarlarla ilgili önemli tespitler yapılırken, geleceğe ilişkin beklentiler de paylaşıldı. Konuşmacılar, ülkelerde yaşanacak seçimlerin getireceği ekonomik etkiler nedeniyle 2012 ye temkinli yaklaşırken, 2013 için ise umutlu bir bakış sergilediler. Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu'nun (ITMF) geleneksel olarak tekstil makinesi üreticileri ile bir araya geldiği çalışma grubu toplantısı 19 Nisan 2012 tarihinde İtalya'nın Milano kentinde yapıldı. Toplantıda sendikamızı ITMF Yönetim Komitesi nde görevli üyelerimiz Sinan Abeş, Erhan Özkan, Orhan Harmancı, Tuğrul Bornovalı ile sendika personeli Bora Kocaman temsil etti. İtalyan Tekstil Makineleri Üreticileri Birliği'nin (ACIMIT) evsahipliğini yaptığı toplantıda tekstil makinesi istatistikleri de açıklandı. Toplantıda yapılan değerlendirmelere göre tekstil ve konfeksiyonda Çin, maliyet kaynaklı ciddi istihdam sorunları yaşamaya başlarken, Pakistan katma değerli ürünlere yöneldi. Toplantıda yapılan sunumlarda beklentiler de paylaşıldı. Konuşmacılar bu yıl birçok ülkede yaşanacak seçimlerin getireceği ekonomik etkiler nedeniyle 2012 ye temkinli yaklaşırken, 2013 için ise umutlu bir bakış sergilediler. Toplantıda ilk konuşmayı yapan ITMF Başkanı Bashir Ali Mohammed, ITMF olarak tüm paydaşlarla ilişkilerini geliştirmeyi arzu ettiklerini, bu anlamda tekstil makine üreticilerinin yanı sıra kimya sektörüyle, pamuk üreticileriyle, perakende sektörüyle görüşmeler yaptıklarını, önümüzdeki günlerde Hanoi de Cotton International in organize edeceği global zirveye katılacaklarını söyledi. Sayı: 385 - Mayıs 2012 16

Bora KOCAMAN Araştırma Uzmanı ITMF nin kendi içine kapanık bir yapıdan daha işbirlikçi, daha hareketli bir yapıya dönüştüğünü söyleyen Mohammed, "Bugün gelinen noktada Çin ve Hindistan dan daha fazla bilgi almaya başladık" dedi. ITMF'in güvenilir geçmişinin bu konuda önemli bir referans olduğunu, şeffaflık ve bilgi akışının sektörün her kademesi için çok büyük önem taşıdığını da belirten Mohammed, aynı zamanda tekstil ve konfeksiyon sektörü için dünyadaki gelişmeleri yakın bir şekilde takip etmenin de önemli olduğunu anlattı. Mohammed, "Bu anlamda önümüzdeki dönemlerde gerçekleşecek Fransa, ABD, Almanya, Çin, gibi önemli ülkelerdeki seçimlerin siyasi ve ekonomik anlamda önemli etkileri olacak. Seçimler ertesinde 2013 yılı için sektör adına oldukça olumlu beklentiler var" dedi. Pakistan ve Bangladeş ile ilgili de bilgi veren Mohammed şunları söyledi: "Pakistan son dönemde yenileme yatırımları dışında büyümeye yönelik yatırım yapmadı. Pakistan ın 2013 ertesinde yaşanacak gelişmelerden olumlu etkilenecek ülkelerden biri olduğunu, Çin in pahalanarak rekabet avantajını yitirdiğini söyleyebilirim. Bangladeş gibi ülkelerin ise ciddi altyapı problemleri var. Zaten çok ucuz işgücü nedeniyle bu ülkelerde sendikal hareketler önemli bir problem. Bangladeş te 10 u aşkın araştırma yaptırdım, sonuç olarak bu ülkede yatırım yapmama kararı aldım. Pakistan fiyat rekabetinden ziyade daha üst segmente yoğunlaşmaya başladı, üretimi ve taklidi daha zor ancak katma değeri yüksek ürün üretimine yönelik bir değişim sürecinde. 2012 yılı için muhafazakar ve dikkatli olunması gerekiyor. 2013 yılının sektör adına güzel olacağını umuyorum." Credit Suisse'den Ekonomist Greig Fleming ise yaptığı değerlendirmede bugün gelinen noktada 2008 krizinden sonra görülen toparlanmada bir düzeltme olduğunu, özellikle son dönemde ekonomik anlamda olumlu veriler elde edilemediğini anlattı. Fleming, özellikle AB açısından belirli bir takım sorunların olduğunu, AB ekonomisinin hastalığa yakalandığını anlatarak şunları TEKSTİL MAKİNELERİ PAZARINDA NELER YAŞANDI? Uluslararası Tekstil Sanayicileri Federasyonu'nun toplantısında, uluslararası tekstil makineleri ile ilgili bir sunum da yapıldı. Sunumda özetle şu bilgiler paylaşıldı: Dünyada genelinde 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7 lik bir artışla 11.3 milyon adetlik Kısa Elyaf İğ sevkiyatı yapıldı. En çok yatırım yapan ülkeler Çin (7.9 Milyon), Hindistan (2.5 milyon), Türkiye (0.6 Milyon) ve Bangladeş (0.6 Milyon). Open-end rotor sevkiyatı dünya genelinde bir önceki döneme göre yüzde 17 lik artışla 529.000 adete ulaştı. Çin 345.000 adetle en çok yatırım yapan ülke oldu. Çin i, Hindistan (37.700 adet), Türkiye (35.200 adet), Brezilya (30.200 adet) ve ABD (12.200 adet) takip etti. 2011 yılında tekstürizasyon iğ yatırımı yüzde 23 lük artışla 650.500 iğe ulaştı. Çin tek başına yüzde 23 lük artışla 502.400 iğlik yatırım gerçekleştirdi. Çin i, Hindistan (36.400), Türkiye (19.900), Japonya (19.700) ve Tayvan (9.000) takip etti. Mekiksiz Dokuma tezgâhı sevkiyatı dünya genelinde yüzde 54 lük bir artışla 153.101 adete ulaştı. Bu artış özellikle su jetli dokuma tezgâhı sevkiyatındaki artıştan kaynaklandı (Yüzde 54 artış-112.933 adet). Çin, 128.089 adetle en fazla yatırım yapan ülke oldu. Çin i Hindistan (8.466 adet), Endonezya (2.909 adet), Kore (2.460 adet), Bangladeş (1.418 adet) ve Tayvan (1.219 adet) takip etti. Yuvarlak örme makineleri sevkiyatında bir önceki yıla nazaran yüzde 20 lik bir azalma görüldü. Toplam sevkiyat 28.052 adede geriledi. Çin i (20.792), Hindistan (1.323), Bangladeş (999), Türkiye (827) ve Endonezya (658) takip etti. Düz örme makinelerinde ise dünya genelinde yüzde 37 lik bir artış görüldü ve toplam sevkiyat 69.964 adede ulaştı. Çin i (54.791), Bangladeş (4.476), Hong Kong (2.931), Türkiye (2.143) ve Brezilya (1.226) izledi. söyledi: "Nitekim belirli periyodlarla AB Merkez Bankası sorunların çözümüne yönelik olarak bir takım destek paketleri açıklamak zorunda kaldı. Bu doğrultuda Yunanistan'a büyük oranda finansman desteği verildi. Ancak yapısal anlamda sorunlar devam ediyor. Portekiz, İspanya hatta Fransa konusunda belirli endişeler var. Özellikle 2011'in ikinci yarısı ertesinde AB ekonomisinde görülen ekonomik gerilemelerin önümüzdeki 3-4 ay daha devam etmesini bekliyoruz. Toparlanma yönündeki beklentiler 2012 nin ikinci yarısından itibaren realize olacak. AB tüketici güveni endeksi düşük seyrediyor. Ancak ekonomik görünüm alınan önlemler sonrasında 2011 yılının son dönemine göre daha iyi. Fransa ve devamında Almanya seçimleri sonrası gelişmelerin ekonomik anlamda da önemli etkileri olabilir. Siyasi anlamda olası anlaşmazlıklar, AB ekonomisi için tehdit unsuru. ABD ekonomisi, AB ekonomisine göre daha iyi performans gösteriyor. Gelişmekte olan ekonomiler de yılın ikinci yarısından itibaren daha olumlu gelişmeler gösterecek. Bir çok yatırımcı Euro'nun düşeceği şeklinde kısa dönemli pozisyon aldı. Bu anlamda özellikle Euro Bölgesi yle ilgili söylemler gereğinden fazla şekilde speküle ediliyor. Bu konuda daha dikkatli olunması gerekiyor. Nitekim ben Euro nun halihazırdaki durumundan daha değerli olması gerektiğini düşünüyorum. Uygulanmakta olan politikaların başarılı olması durumunda 2013 yılı ertesinde daha olumlu gelişmeler görülebilecek. Büyümenin beklentiler doğrultusunda gelişmesi durumunda en büyük risk enflasyon oranlarında görülebilecek olası artışlar olacak." Çin'de üretim iç pazara yöneliyor China National Textile&Apparel Council Başkan Yardımcısı Sun Ruizhe ise konuşmasında Sayı: 385 - Mayıs 2012 17

ITMF Çin pazarı ile ilgili bilgiler verdi. Çin'de tekstil konfeksiyon sektörünün tek başına tüm elyaf tüketiminin yüzde 52'sini gerçekleştirdiğini anlatan Ruizhe, Çin'in sektörde lider olarak yansıtıldığını ancak Euro-27 ve Euro iç ticareti hesaba katıldığında bu sektörde liderin AB olduğunun görüleceğini söyledi. Diğer yandan Çin in, bu sektörlerde artık eskisi kadar hızlı büyüyemediğini anlatan Ruizhe, "Özelikle 2010-2011 yılları kıyaslandığında tekstilde Hindistan ve Vietnam, konfeksiyonda ise Bangladeş, Malezya ve Vietnam gibi ülkeler Çin'den çok daha hızlı şekilde büyüyor. AB, Amerika ve Japonya gibi tüm büyük pazarlarda az da olsa pazar kayıpları ile karşı karşıya kaldık" dedi. Ruizhe, Çin in aynı zamanda önemli bir tekstil makine üreticisi olduğunu da belirterek, "Tüm dünya üretiminin 1/3 ünü tek başına gerçekleştiriyor. Bu üretimin yüzde 78'i iç pazara yöneldi" diye konuştu. Çin'de tekstil konfeksiyon sektöründe önemli problemler olduğunu da anlatan Ruizhe, yeni bir tanım çerçevesinde bir projeksiyon çizdiklerini belirterek, bunu da Çin in baş harfleri ile (CHINA) tanımladıklarını söyledi. Ruizhe bu tanımları şöyle sıraladı: "C=Change, (Değişim); H=Hope, (Umut); I=Innovation, (İnovasyon); N=Nature, (Doğa); A=Anticipation (Öngörü)". Ruizhe, 'Change' (Değişim) ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, ihracatta 2010 a göre büyük pazarlarda kayıpları olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "İşletmelerin yüzde 80 inde ciddi istihdam problemleri yaşanmaya başladı. Bunların bir kısmı nitelikli istihdam bulunamaması, bir kısmı ise işçilik maliyetlerinde görülen artışlardan kaynaklanıyor. Pamuk fiyatlarındaki oynaklık sektör için büyük bir risk oluşturuyor. Nitekim 2010 yılı son çeyreğinde başlayan dalgalanma öncesi Çin en ucuz pamuk temini sağlayan ülkelerden biriyken bugün en pahalı pamuk kullanan ülke konumuna geldi. Pamukla ilgili olarak önümüzdeki dönemde alternatif ürünlere kayılmasi muhtemel. Nitekim pamukta olası dalgalanmaları engelleyecek bir sistem üzerinde çalışmalara devam ediyoruz. Bunu sağlayamazsak alternatif ürünlerin pazar payı artacak. İç pazarın da Çin için önemi büyük. İç pazarda, pazar büyümesinin yanı sıra birim satış fiyatlarında da artışlar görülüyor. Çin perakende sektörü, Çin pazarındaki büyümeden yeteri kadar faydalanamıyor. Yapılan özel anlaşmalar ertesinde Çin'de üretilen bir çok markanın diğer ülkelerin tamamından daha pahalı şekilde satıldığını görüyoruz. Ayrıca kâr transferlerinin de bunda önemli bir rolü olduğunu görüyoruz. Çin'in üretim yapısında da önemli değişimler var. Özellikle 2002-2011 döneminde giysi üretimi yüzde 68'den yüzde 49'a geriledi. Ev tekstili üretimi yüzde 19'dan yüzde 30'a, endüstriyel tekstil üretimi ise yüzde 13'ten yüzde 21'e çıktı." Sun Ruizhe, sözünü ettiği Hope'un (umut) tanımı ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede ise iç pazarın gelişmesine büyük önem verdiklerini, dış pazara nazaran daha hızlı büyüdüğünü, pazar çeşitliliğinin arttığını, belirli pazarlara bağımlı olmaktan kurtulduklarını, son dönemde gelişmekte olan ülkelere de önemli oranda ihracat yaptıklarını anlattı. Tekstil yatırımlarının giderek daha uygun şartlarda üretim yapılabilen Çin in iç bölgelerine ve daha batıya kaydığını, bu durumu olumlu olarak gördüklerini belirten Ruizhe, 'İnovasyon'la ilgili olarak da şunları söyledi: "Yenilikçi ürünlere büyük önem veriyoruz. Yeni kimyasal elyaf geliştirilmesine, kimyasal elyafların performanslarının artırılmasına, doğal elyaflara alternatif özellikler katılmasına, pamuk üretiminde optimizasyonun sağlanmasına yönelik önemli çalışmalar yaptık. Markalaşmayı destekliyoruz. Bu doğrultuda marka geliştirme programı çerçevesinde 2015 yılına kadar 100 bölgesel marka yaratmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda 1000 ulusal firmaya destek sağladık." Ruizhe, son olarak çevre konusunda da çalışmalar yaptıklarını belirterek şunları söyledi: "Maalesef 2005 sonrasında 2009 yılı- Sayı: 385 - Mayıs 2012 18

na dek gerek atık su gerekse enerji tüketimi, karbon salınımı gibi konularda diğer sektörlere nazaran kötü performans gösterdik. 2005-2009 döneminde karbon salınımının 39 sektör içindeki payı yüzde 8.6 dan 11.92 ye çıktı. Ancak önümüzdeki dönemde bu konuları hassas bir şekilde takip edeceğiz. Enerji ve su tüketimi ile atık su salınımı konularında önemli hedefler koyduk. Belirli standartlar geliştirmeye çalışıyoruz. Çevre konusunda işletmelere yoğun baskı uyguluyoruz. Sürdürülebilir bir sektör için çalışmalara devam edeceğiz. Sektör daha yüksek katma değerli ürünlere yöneldi. Çevresel konular nedeniyle belirli ürün gruplarında Çin'den farklı ülkelere yatırımlar kaydı. Örneğin maliyet avantajları nedeniyle konfeksiyon alanında bir takım işletmeler Bangladeş gibi Güney Asya ülkelerine, yine çevresel şartlar ve hammadde temini nedeniyle bir takım üretici gruplar dünyanın farklı coğrafyalarına yatırım yaptı. Brezilya konusunda bir sunum yapan ITMF Başkan Yardımcısı Josue Gomes da Silva ise Brezilya da genel ekonomik durumun oldukça iyi olduğunu, uygulanan para ve mali politikalarının da etkisiyle enflasyon oranlarının hiç olmadığı kadar gerilediğini anlattı. Enflasyondaki gerilemenin bu yıl için de devam edeceğini belirten Silva, büyüme rakamlarının ise 2010 a göre azalmış olsa da global konjonktürde güvenli bir yavaşlama olarak değerlendirilebileceğini, iç pazarın olumlu şekilde büyümeye devam ettiğini söyledi. Pamuk üretiminin önemli bir avantaj olduğunu ve bu alanda oldukça rekabetçi olduklarını da anlatan Silva, "2012 yılı ile ilgili olarak oldukça olumlu beklentiler var" dedi. Komsuları Arjantin'le ilgili olarak da görüşlerini açıklayan Silva, "Arjantin popülist politikalar ve serbest piyasa koşullarına aykırı bir takım önlemleri yürürlüğe koydu. İthalat kısıtlamaları oldukça fazla. Hatta zaman zaman inanılmaz biçimde hammadde ithalatına dahi kısıtlamalar söz konusu olabiliyor" dedi. İtalya pazarında durum ITMF eski Başkanı Tito Burgi ise İtalyan tekstil ve konfeksiyon sektörü ile ilgili olarak şunları söyledi: "Tekstil ve konfeksiyon sektöründe 2011 yılı içinde önemli kayıplar oldu. 2012 de iyi başlamadı. Ekonomik anlamda oldukça kötümseriz. İç pazarda önemli kayıplar olacak. O yüzden İtalya olarak iç pazardan ziyade ihracata odaklanmaya çalıştık." İtalya tekstil makineleri üreticileri adına konuşan Raffaella Carabelli ise İtalya tekstil makineleri sektörü olarak 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12 civarında bir büyüme yakaladıklarını söyledi. Büyümenin temelinde ihracat olduğunu belirten Carabelli "Nitekim iç pazarda ekonomik sorunların da etkisiyle beklenen büyüme rakamlarına ulaşamadık. Çin geleneksel olarak en büyük ihracat pazarı oldu. Bu yıl Türkiye de önemli bir performansla yoğun makine talebinde bulundu. İtalya olarak özellikle iplik makineleri ağırlıklı bir artış yakaladık" dedi. ITMF Haznedarı Baseem Sultan ise Mısır'la ilgili yaptığı sunumda, "Mısır da yaşanmakta olan siyasi istikrarsızlığın tüm dünyada yakından izlendiğini, ancak yine de Mısır'ın tekstil ve konfeksiyon ihracatını yüzde 80 oranında artırdığını anlattı. İhracat artışında kurun önemli bir etkisinin olduğunu söyleyen Sultan, "Turizm gelirleri ise yüzde 40 azaldı. Yurtdışından hiç bir yabancı yatırım yapılmadı. Mevcut politik durum sürdürülebilir değil. Önümüzdeki aylarda yapılacak seçim sonrası daha uygun şartlar oluşabilecek" dedi. Hindistan'da sektör destek bekliyor Gherzi Danışmanlık partneri Guiseppe Gherzi ise Hindistan pazarı ile ilgili bir sunum yaptı. Gherzi, "Hindistan ın tekstil konfeksiyon ihracatı 2010-2011 döneminde 26.8 milyar dolar, 2011-2012 döneminde ise 31-32 milyar dolar oldu. 2012-2013 döneminde ise 28 milyar dolar bekleniyor" dedi. Hindistan'da son dönemde pamukla ilgili ilginç olaylar yaşandığını, pamuk ihracatına gelen yasaklamanın yoğun baskılar ertesinde bir hafta sonra kaldırıldığını anlatan Gherzi, "Bu karar ertesinde Hindistan 1 milyon balyalık bir rezerv oluşturulmasına yönelik bir karar aldı. Hindistan da sektörü desteklemek üzere uygulanan TUFS programı kapsamında 1999 yılından bugüne dek yaklaşık 40 milyar dolarlık bir destek sağlandı. Program bu yıl itibari ile sona erdi. Ancak tüm sektörün bu desteğin devam edeceği yönünde büyük bir beklentisi var. Ayrıca 11. Plan çerçevesinde sağlanan 1.6 milyar dolarlık desteğin ikiye katlanarak 3 milyar doların üstüne çıkmasını bekliyoruz. TUFS programı kapsamında bölgesel bir takım ekstra destekler de söz konusu olacak. Nitekim belirli bölgelerde TUFS programının uzatılması durumunda verilecek bazı destekler şimdiden duyuruldu. Örneğin Maharashtra bölgesinde verilecek faiz desteğiyle sıfır finansman gideriyle yeni yatırım yapılabilecek. Önümüzdeki 20 yılda Pakistan, Bangladeş ve Hindistan'ın bölgesel olarak bir araya geleceklerine inanıyorum. Hindistan'ın konfeksiyon alanında bu dönemden sonra çok fazla sansı olmadığını düşünüyorum. Nitekim gerek çok sıkı iş yasaları gerekse maliyet dezavantajı nedeniyle çok fazla rekabetçi olma şansı yok şeklinde konuştu. Sayı: 385 - Mayıs 2012 19