HİCRİ 1318 (M. 1900) TARİHLİ HALEP SALNAMESİNE GÖRE MARAŞ SANCAĞI'NIN SOSYAL, EKONOMİK VE DEMOGRAFİK YAPISI



Benzer belgeler
1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

KÂMUS-UL ȂLȂM DA BURDUR VE YÖRESİ

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET YILLIĞI NDA BURDUR Osman KOÇIBAY BURDUR VİLÂYETİ

20.YÜZYILIN BAŞINDA GÜNEYDOĞU ANADOLU DAKİ AZINLIK / ERMENİ OKULLARI

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

ŞANLIURFA YI GEZELİM

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

SEYÂHAT-ÜL KÜBRÂ1'DA AĞLASUN, ĠNCĠRHAN VE SUSUZHAN

SELANİK ÖĞRETİM YILI TÜRK OKULLARI İSTATİSTİĞİ

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ KARADENİZ BÖLGE TOPLANTISI / SAMSUN AĞUSTOS 2016

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

No İlçesi Eserin adı Adresi Pafta Ada Parsel 1 Merkez Nevşehir Kalesi Merkez Damat İbrahimpaşa Külliyesi Merkez Tahtalı Cami 28

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

Tarihi Evlerin Restorasyon ve İmar Projesi Projenin Önemi: Projenin amacı: Projenin Uygulanması: Projenin Maliyeti:

Muhteşem Pullu

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

ADI Mahalle Mevki/Sokak PAFTA/Blok PARSEL Karar Surlariçi/Kentsel Sit Alanı Gazimağusa hisarları, burçları ve hisaraltıları.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

DERSİM SANCAĞI ( )

Neden Malatya ya yatırım yapmalı

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

SURİYE, FİLİSTİN VE BATI ARABİSTAN ESKİ ESERLERİ. (Yayına Hazırlayan Yrd. Doç. Dr. Nevzat ARTUÇ)

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BURUNDİ. Demokratik Kongo Cumhuriyeti (Zaire) ile komşudur. Tanganika Gölü ile kıyısı vardır. Ülkede Ekvator

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ

ALUCRA DELLÜ KÖYÜ CAMİSİ VE KOYUN BABA HAZRETLERİ ZİYARETİ

T.C. TALAS BELEDİYE BAŞKANLIĞI Etüt Proje Müdürlüğü ETÜT PROJE MÜDÜRLÜĞÜ 2007 YILI FAALİYET RAPORUDUR.

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

KÖYDEN KENTE GÖÇ OLGUSU VE GÖÇÜN TOPLUMSAL YAPIDA MEYDANA GETİRDİĞİ DEĞİŞMELER: ADANA İLİ (YÜREĞİR OVASI) KÖYLERİ VE ANADOLU MAHALLESİ ÖRNEĞİ

KIBRIS VAKIFLARINI ARAŞTIRMA VE DEĞERLENDİRME PROJESİ

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

MECLĐS BAŞKANLIĞINA TRAFĐK KOMĐSYON RAPORU

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

KAYSERİ SANAYİ ODASI. BANGLADEŞ ÜLKE RAPORU 21 Kasım 2018

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

İZMİT TE ZİRÂÎ ÜRETİM ( )

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Uluslararası Sempozyumu

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

118 YIL ÖNCE SELANİK DE BU HAFTA 30ARALIK 1896 BAKİ SARISAKAL

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

ADANA NIN SIRLARINA YOLCULUK

KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI KÜTÜPHANELER VE MÜZELER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

Katolikler bir hac yolculuğu gibi kilise yolunda dua ederek yürüyorlar

Sonuç. Beylikler dönemi, Anadolu'da Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesi

Osmanlı Evi. Yerleşme Yüzyıl Derinlik m Genişlik m Kısa Kenar m zira Oran Notlar

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Yeni Yerler keşfetmek lazım

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

TÜRKİYE DE MEYVECİLİĞİN DURUMU

SELANİK HORTACI CAMİSİ

Yer Esnaf/Dükkan İsim Nefer Aded Arşiv İsmi

YANYA MÜSLÜMAN MEZARLIKLARI NASIL YOK EDİLDİ? BAKİ SARISAKAL

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

KAYSERİ KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULUNUN ŞUBAT 2014 ( ) SAYILI TOPLANTI GÜNDEMİ

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 16

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

SURİYE ARAP CUMHURİYETİNE YAPILAN İHRACAT ANALİZİ

Osmanlı nın ilk hastanesi:

KAYSERİ TİCARET ODASI YAYINLARI KAYSERİ. Osmanlı ve Cumhuriyet Döneminin Eski Harfli Yıllıklarında Kayseri. Hazırlayanlar


1905 DE BAŞARILI ÇALIŞMALARI NEDENİYLE ALUCRA KAYMAKAMINA RÜTBE VERİLMESİ

MİDİLLİ DE YUNAN İŞGALİ

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

CAMİ İNŞA PROJESİ ÇAD ( 200 M² )

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

MÜHRÜ SÜLEYMAN. Osmanlı Paralarının üzerinde Hazreti Süleyman ın mührü bulunurdu..

İL/İlçe Okul Adı Kont Taban Puanı. KAHRAMANMARAŞ ONİKİŞUBAT Çukurova Elektrik Anadolu Lisesi ,844

Karamürsel, Marmara Bölgesinde İzmir Körfezi nin güneyinde Kocaeli iline bağlı bir ilçedir.

BELGESELİ ANADOLU DA ZAMAN. 1. Bölüm: Hıdırellez Zamanı. 2. Bölüm: Kars'ta Kış Zamanı

Transkript:

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 591 HİCRİ 1318 (M. 1900) TARİHLİ HALEP SALNAMESİNE GÖRE MARAŞ SANCAĞI'NIN SOSYAL, EKONOMİK VE DEMOGRAFİK YAPISI Doç. Dr. Durmuş Yılmaz Maraş, 20. Yüzyılın başında Halep vilayetine bağlı önemli bir sancak merkezidir. Diğer bir sancak merkezi de Urfa'dır. Antep, Kilis, Antakya, İskenderun vs. bunlar da kaza merkezleridir. Halep şehri, vilayet sınırlarının güney bölgesinde yer aldığı için, bağlı sancak ve kazaların büyük bir bölümü bu gün Türkiye sınırları içinde bulunmaktadır. Bunlar Maraş ve Urfa sancakları ile bunlara bağlı Antep, Kilis, Antakya, İskenderun, vs. gibi Türk şehirleridir. Maraş'a geçmeden önce Halep'in genel nüfus yapısına bir bakalım. Salnamede Halep'in nüfus durumu şu şekilde gösterilmiştir: Rum Ortodoks Rum Katolik Katolik Süryani Manini Keldani Latin Yabancı Yahudi Gayrimüslim Toplam Müslim-Gayrımüslim Oram 734581 82 i 9 8139 1 1482 4202 2004 54006 161 10541 672 5337 9318 848660 114059 %14 Hicri 1318 (M. 1900) tarihli Halep Salnamesinde Maraş Sancağı 4 kazasıyla ve bunlara bağlı karyeleriyle yer almaktadır. Verilen bilgiler dikkatle incelendiğinde 1900 yılında Maraş, Anadolu'nun Güneydoğu bölgesinin ekonomik, sosyal ve demografik yapısını tam olarak gösterdiği gibi Osmanlı Devleti zamanındaki Anadolu şehirlerinin de durumlarını yansıtmaktadır. Salname kayıtları ve tablolar,türklerin (Müslümanların) özellikle bu bölgede lerle (Hıristiyanlar) nasıl iç içe yaşadığını, idarede birlikte görev aldıklarını, mahallelerde ve çarşıda yan yana olduklarını gözler önüne sermektedir. Şimdi Salnamede yer alan bilgilere bir göz atalım: Salnamede "Meclis-i İdare-i Liva" vardır: Naib Muhasebeci Tahrirat Müdiri Müfti Katolik MurahhasVekili Efendi Mutasarrıf Galip Paşa Tabii Azalar Ahmet Nuri Efendi Ahmet Asım Beğ Fani Efendi Mustafa Efendi Başlığı altında Maraş'ın idarecileri olarak şu isimler Seçilmiş Azalar Kivork Efendi Hacı Mustafa Efendi Mustafa Remzi Efendi Mehmet Elendi Kirkor Ağa, Melkon Ağa Maraş Sancağında idare Meclisinde olduğu gibi idarenin çeşitli komisyonlarında da gayrı müslim üyeler görev yapmaktadır. Hatta mahkemelerde de gayrı müslim üyeler vardır. Mesela: * Doç. Dr. (Cumhuriyet Tarihi), S.Ü. Eğitim Fak-KONYA

592 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Bidayet Mahkemesi Ceza dairesi şu isimlerden oluşmaktadır: Azalar Musa Kazım Efendi Mehmet Beğ, Andon Efendi, Mülazım Yusuf Kenan Efendi Nafia Komisyonu da şu isimlerden oluşmaktadır: Azalar Mutasarrıf Paşa Kivork Efendi, Mustafa Efendi, Ali Efendi Belediye Dairesi Sandık Emini Eczacı Aşçı Tulumbacı Kadri Paşa, Artin Efendi, Ohannes Ağa, Avadis Ağa, Doktor Kasım Efendi, Katip: Hayri Efendi, Ali Efendi, İmam Beğ, Hacı Naci Efendi, Mühendis Abdüssamed Saim Efendi Naim Efendi Yahvar Efendi Ali Efendi Ali Çavuş Şimdi de Maraş'ın genel durumuna bir göz atalım ve Maraş'ın sosyal ve ekonomik durmunu görelim. Salnamede, "Maraş Sancağı'na dair Malumat" Başlığı altında şu bilgiler veriliyor: "Maraş Sancağı, vilayetin cihet-i şimalisinde vaki olup garben Adana, şimalen Sivas, şarken Mamurat-ül Aziz vilayetleriyle, cenuben ve kısmen Adana vilayeti ve Halep Sancağı ile mahdud Elbistan, Zeytun, Andırın, Pazarcık kazalarıyla nefs-i Maraş kazasını havidir. Arazisinin bir kısmı kesir-ul miyah (Sulak) ovalıklardan kısm-ı diğeri dağlıktan ibarettir. Maraş Sancağı, Ahır Dağı'nın eteğinde ve Halep'in 44 saat uzaklığındadır. Maraş'da 1 Hükümet Konağı, 1 Redif debboyu, 1 Kale, 8 Karakolhane, 1 Hastane, 30 minareli cami-i şerif, 19 minaresiz cami-i şerif, 14 mescid, 6 medrese, 1 mekteb-i rüşdiye, 10 mekteb-i ibtidaiye, 20 mahalle mektebi, 1 kütüphane, 5 tekke ve zaviye, 8 kilise, 20 Hıristiyan mektebi, 7069 hane, 43 mahalle, 1535 dükkan, 1 bedesten, 41 fırın, 150 çeşme, 13 hamam, 2 sabunhane, 73 değirmen, 281 kumaş tezgahı, 4 eczahane, 9645 bağ, 550 bahçe, 2 pamuk fabrikası, 2 muasare (Pekmez kaynatma yeri), 1 mevkuthane (Namaz vakitlerinin hesaplandığı merkez) mevcuttur. Ab u hevası mutedildir. Maraş'da pamuktan mamul ve meşhur alaca ve âlâ at takımı ve sair sırmalı mamulat-ı saraciye ve Avrupa taklidi pantalonluk, dokumalar, aba, maşlah, bez, gayet temiz sahtiyan, kösele, cevizden, çınardan Avrupa taklidi yaylı iskemleler, masalar yapılır. Bunlardan alaca ve mamulat-ı saraciye, aba, sahtiyan, Kayseri, Kozan, Adana, Cebel-i Bereket, Malatya, taraflarına ve pekmezle kuru üzüm Adana vilayetine nakl ve füruhat olunur. Maraş Sancağı'nın iskelesi İskenderun'dur. Maraş'ın ebniyası (Binaları) kerpiç olduğundan manzarası güzel değilse de, bir müddettir İstanbulvari yarım kârgir güzel ebniya yapılıyor. Nefs-i şehirde (Şehir merkezi) asar-ı atika ve cismiyeden bir kale ile bir cami-i kebir olup bunların her ikisi hükümdar-ı zülkadriyeden (Ala-üd-Devle) Beğ'in eseridir. Maraş'da Ala-üd Devle binası olmak üzere mevcut olan Mevlevi Dergâh-ı şerifi şevketlu mehabetlu Padişahımız Gazi Sultan (Abdülhamit) Han-ı Sani Efendimiz Hazretlerinin taraf-ı eşraf-ı mülükanelerinden inayet ve ihsan buyurulmuş olan akçe ile müceddeden (Yeniden) tamir olunmuştur. Nefs-i şehir ile kazada her nev'i meyve ve külliyet üzere üzüm, pirinç, çehri(?), buğday, arpa, ak darı, mercimek, kök boya, pamuk, susam, hasıl olur.

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 593 Maraş'da birkaç senedir zeytunluk, fıstıklık yetiştirilmeye çalışılıyor ki, bunlardan gariben iktisabı(?) me'mul olan semere (Yakın zamanda elde edilecek sonuç) Maraş için pek büyük bir sermaye-yi servet olacaktır. Maraş kazasında Fındıcak, Sır Dağı, Yenice Kale, Kurtul, Bertiz, Kısık, İran Pınarı, Bilan Ovası, Kapu Çam, Karaman nam mevkilerde gayet cesim ve işcarı (Ağaçlan) çam, kamalak, mezdeki, ardıç, mazı, ceviz ve saireden ibaret ormanlar olduğu gibi, Deli Çay, Akçay, Erkenez namlarında büyücek 3 nehir ve sair 7 adet çay ve Şeker Oba namında bir de sülük gölü vardır". Salnamede Maraş'in eskiçağ tarihi ile ilgili olarak da salnamede şu bilgiler yer almaktadır: "Maraş şehri, pek kadimdir. Ve eski tarih kitaplarında Cermanisya ve Maraj namlarında mezkurdur. Maraş şehri, en evvel şimdiki mevkiinin ve saat cihet-i şarkiyesinde Erkenez suyu kenarında tahminen Hicretten 3 Bin sene mukaddem(evvel) Asuriler tarafından müesses olduğu orada bulunan ebniya ve asar-ı atika üzerlerinde Asurilere mahsus hutut ve nukuş (Yazı ve kabartmalar) görülmesiyle müstedadır. Ancak Maraş, 4. Asr-ı Hicret evasıtına (Ortalarına) doğru harap olduğundan Devlet-i Hemadaniye hükümdarlarından Seyf-üd Devle Hanından şimdiki mevkiin bir saat mesafe-i şarkiyesinde Kara Maraş denilen mahalde müceddeden bina edilmiş idi. Buna dair şair-i meşhur Mütenebbi'nin (Meşhur Arap Şairi) pek rânâ bir kasidesi vardır. Muahharen (Daha sonra), Maraş şehrini Zülkadriye Hakimi Ala-üd Devle Bey 10. Asr-ı Hicret iptidalarında mevki-i hâzırına nakl eylediği Maraş mahkeme-i şeriası sicillatından istinbat olunmuştur". Şimdi de Maraş'ın nüfus durumunu görelim: Maraş sancağı'nm nüfus cetveli islam Katolik Rum Ortodoks Yahudi Toplam YABANCILAR I 21723 4595 2067 3 1392 94 29874 19840 4637 2180 2 1573 113 28345 41563 9232 4247 5 2965 207 58219 16656 (%27) Şimdi de Maraş Sancağı'na bağlı kazları görelim: ZEYTUN KAZASI Kaymakam : Anastaş Efendi, Muavini : Mehmet İzzet Beğ BELEDİYE DAİRESİ REİS : Esadur Efendi AZALAR :Agop Efendi, Ohannes Efendi, Kivork Efendi, Garabet Efendi REJİ İDARESİ: Memur Serkis Efendi Zeytun, Maraş'ın garb-i şimali cihetindedir. Maraş'a 12, Halep'e 26 saattir. Hane ve sokakları gayrı muntazam ve birbiri üzerinedir.

594 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU Kasaba-i mezkurda 1 Hükümet Konağı, 1 Kışla-yı Hümayun, 1 Mescid, 5 Kilise, 2 Katolik Mektebi, 4 Mektebi, 2 Mektebi, 277 Hane, 100 Dükkan, 2 Mağaza, 5 Boyahane, 16 Su Değirmeni, 2 Debbağhane, ve kasabaya yarım saat mesafede 1 Kaplıca, 1 Manastır vardır. Mezkur kaplıcanın suyu pek nâfı olup hatta Maraş, Ayıntap, ve sair civar kazalardan gelenler memnunen avdet ederler. Kasaba-i mezkurenin ab ve hevası pek latif ve etraf ve eknafı bağ ve bahçe olup, güzel üzüm, elma, ve sair meyveler husule gelir ise de ziraat edilecek vasi arazisi olmadığı gibi kazanın her tarafı cebel ve... bulunduğundan ekseriyetle ahali demircilik, katarculukla (?)meşgul olarak zahirelerini Elbistan kazasıyla Göksün nahiyesinde nakl ederek idare olunurlar. Kaza-yı mezkur dahilinde 2 demir ocağı ve asar-ı atikadan 5 kale harabesi, Tekir, Firnes, Zeytun namlarıyla 3 ufak çay olup mezkur çaylar Göredin nam mahalde birleşerek Maraşla Zeytun arasından mürur eden (Geçen) Ceyhun nehrine karışırlar. Zeytun kazasının nüfus cedveli Açıklama 4452 3904 8356 167 4994 169 3772 336 8766 Katolik 135 115 250 9748 7960 17708 Gayrimüslim toplamı : 9352, Oranı: %55 ELBİSTAN KAZASI Kaymakam : Mustafa Fehmi Efendi Elbistan Kazası, Maraş'ın şimal cihetinde ve Maraş'a 24 ve Halep'e 68 saat uzaklığındadır. Elbistan'da 1 Hükümet Konağı, 1 Redif debboyu, 11 Cami-i Şerif, 3 Mescid, 26 Mekteb-i İbtidaiyye, 3 Kilse, 8 Medrese, 1450 Hane, 335 Dükkan, 1 Hamam, i bedesten, 9 Fırın, 7 han vardır. Kazada külliyetli hububat hasıl olur. Civar-ı kazadan Ceyhan nehri çıkarak kasaba civarında ikiye ayrulup yine aşağıda birleşir. Bu suretle kasaba ada şeklinde kalır. Elbistan'a "Elbistan" denmesi mevkıen bahçeye müşabihetten naşi imiş. Elbistan Maraş'tan evvel Zülkadriye hükümdarlarının merkezi idi. Elbistan'ın Kabad (?) ve Kabade(?) vaki Komana belde-i kadimesinin yerine ve yahut yakınında olduğu rivayet-i tarihiyedendir. Vaktiyle Elbistan'da bir mabed-i meşhur olup derununda 6 Bin hükmeden ve Kabad ve Kaba Hükümdarları sülalesinden olan -ül Mülk oturur idi. Bu kazada meşhur İfsos şehrinin mevkii bulunur. Mevki-i mezkurda, Yarpuz, İfsos, namlarıyla mezkur ve 2156 nüfusu cami bir kasaba vardır. Şehr-i mezkur Hicret-i mukaddese-i ahmediyeden 1628 sene mukaddem bina olunup Roma İmparatoru meşhur Dikyanos'un dar-ül mülkü idi. Bunun civarında Benahilos dağında ashab-ı kehf'in ve yarım saat civarında ashab-ı makamları vardır. Ve Efsos'un nam-ı kadimi İsos'dur. Elbistan'a 6 saat mesafede biri Arslan, diğeri Kaplan şeklinde karşılıklı olarak 2 adet cesim taş olup bunların vaktiyle Arabistan ile Anadolu beyninde (Arasında) hadd-ı fasıl olduğu mervidir. Ve 3 saat mesafede 7 arşın tul ve 2 arşın arzında (En ve Boy) asar-ı atikadan bir de dikili taş ve yine asar-ı atikadan Horman, Çerkeş, Kız kaleleri namında 3 kale olup bunlardan Horman kalesi kazaya 9 saat mesafede bir ufak tepe üzerinde vaki olup civarında Horman nehri cereyan eder. Bu kalenin ebniyesı 50 arşın irtifasında ve tahminen 500 ziraa*.terbiadadır (4 kenarı 500 er * Zira: Uzunluk Ölçüsü (90 Cm)

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 595 metre). Derununda bir çok odalar olup mürur-ı zamanla iç duvarları münhedim olmuş ise (yıkılmış) de etrafındaki duvarları mevcuttur. Ve mezkur Horman kalesi civarında caddenin iki tarafında iki büyük kaya üzerinde Rum yazıları vardır. Dahil-i kazada bir miktar meşelik, Ceyhan, Söğütlü, Horman, Köksün, namlarında 4 adet nehir olup bunlar kazanın arazisini ıskaya (Sulamaya) pek büyük hizmette bulunur. Yine kazada "İçme" namıyla maaruf bir kaplıca olup suyu gayet ekşi (acı) ve bir çok emaraza nafi (hastalığa faydalı) olduğu meşhur olduğundan eyyam-ı sayfda bir çok cemiyet bulunur. Yine bu kazada kış ve yaz üzerinde kar eksik olmayan Nurhak dağında da yabani çay yetişir ve mezkur dağ üzerinde terbiaen 150 arşın arz ve 15 zira umkunda ( derinlik) Ali Gölü namında cesim bir göl vardır. Dahil-i kazada topraktan müteşekkil 6 kale mevcut olduğu gibi 12 saat mesafede Besni (?)caddesi üzerinde asar-ı atikadan Fahreddin Hanı dimekle maruf bir Han ve eshab-ı kehf makamı ittisalinde (bitişiğinde) 100 zira tulunda 12 oda ile 300 hayvanı istiab eder bir han vardır. Ve bu han panayır şeklinde olarak ahz ve ita-i mahalli (yöresel alışveriş yeri) olduğu mervidir. Dahil-i kazada Aba, kilim, bez ve aşair-i nisvan tarafından el tezgahları ile küllice nesc olunur. Ve dahil-i kazadaki kurada 80 kadar cevami ve mesacid ve ekser-i kurada bir radde mekteb-i sıbyan vardır. Nüfus cedveli Ziikur Dini 21473 19879 41352 islam 164 164 328 Katolik 524 444 968 176 22337 149 20636 325 42973 ANDIRIN KAZASI Andırın Kazası Maraş'ın garb cihetinde ve merkezi olan Geben karyesi Maraş'a 18, Halep'e 61 saat uzaklığındadır. Andırın kazasında 1 Hükümet Konağı, 2 Karakolhane, 15 Cami-i Şerif, 5 Mescid, 5 Slbyan Mektebi, 5 Kilisesi, 1 Kilisesi, 3800 hane, 30 dükkan, 5 Çeşme, 3 Fırın vardır. Dahil-i kazada her nevi hububat hasıl olduğu ipten kilim, çuval, şalvar, aba,ve iplikten bez ve Göksun'da çerkezler tarafından...gümüş işleri imal olunur. Andırın kazasında meşhur Köksün ovası bulunur ki, burada 921 senesinde Sinan Paşa Ala-üd-devle Bey beyninde vukuu bulan muharebede Ala-üd Devle mağlup ve maktul olmuştur. Bu kazada Keşiş, Andırın namlarında Ceyhan nehrine mansıb olur iki çay ve müteaddid orman olduğu gibi Romalıların binası olarak Akkale, Hayraş, Alacık, Meryem, Şibil, Arpalık, Zıyık, isimlerinde 7 adet kale harabesi vardır. Nüfus cetveli Dini 8766 7185 15951 111 86 197 Katolik 1335 1076. 2411 10212 8347 18556

596 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU PAZARCIK KAZASI Maraş'ın şark cihetinde ve maraş'a 9 ve Halep'e 35 saat uzaklığındadır. Merkezi Bagadin (?) namında bir karyedir. Bu karyede 1 Hükümet Konağı, 1 cami-i şerif, 1 mekteb, 50 hane, 9 dükkan, 3 kahvehane vardır. Kazanın ahalisi Senemanlu (?) Bozağa, Deregezen, Adamaluları (?), Kılınçlı namında 4 aşiretle, Çerkes, Türkten mürekkeptir. Mahsulat-1 arazisi arpa, buğday, darı, çeltik gibi hububat-ı müteneviadır. Deregezen, Senemanlı aşiretlerinde halı, kilim, nesc ediliyor. Merkez-i hükümete 1 çeyrek saat mesafede mağaralar nam mahalde asar-ı atikadan olarak zir-i zeminde yekpare taştan mamul olmak üzere 60 ı mütecaviz makbereler ve şark cihetinde 4 saat bu'd mesafede Gani Dağı nam cebelde cesim şehir harabeleri görülmekte ve bunların suret ve ve inşası cüda akıllara (?) hayret verir ve şayan-ı temaşa bir derecededir. Aksu'ya nazır "Köroğlu Kalesi" demekle meşhur bir de kale harabesi vardır. Aksu, merkez-i kazaya 12 saat mesafede Enkizek dağı eteğinden nübû ederek 30 saat kadar dahil ve hariç-i kazadan cereyanla Ceyhan Nehrine mansıb olur. Ve mürur eylediği mahallerde kamilen araziyi suladığı gibi 30 u mütecaviz değirmen dahi döndürür. Yine mezkur Enkizek Dağı'ndan nübû eden Göksu Nehri, dahil-i kazadan geçerek Fırat Nehrine dökülür ve civarındaki ormanlardan kat edilen ( Kesilen) keresteler iş bu nehir vasıtasıyla Birecik, Urfa cihetlerine nakl edilir. Dahil-i kazada ve merkez-i kazanın garb cihetinde ve Pazarcık nam mahalde bağlama taş ve merkez-i hükümetin şimal cihetinde 6, 8, 12 saat mesafelerinde Engili (?), Azablı, Gölbaşı namlarında 3 adet cesim göl olup bağlama taş ve... göllerinden pirinç tarlaları sulanır. Diğerlerinden intifa edilmez. Bunlar Aksuya mansıb olurlar. Bu göllerde kesretle yılan balığı var ise de ahalinin adem-i rağbeti cihetiyle sayd edilmez ( avlanmaz). Bu göller cüz'i bir masraf ihtiyariyle tathir olunursa bir çok arazinin meydana geleceği gibi Pazarcık'in meşhur olan vehamet havası dahi ceyadete tebdil edeceği şüphesizdir. Dahil-i kazada müteaddit ormanlar olup bunlarda her güna kereste imaline elverişli ardıç, kamalak, eşcar-t saireden ibarettir. çam, 10557 8 10565 Nüfus cedveli 10040 20597 4 12 10044 20609 Dini Sonuç ve değerlendirme Yukarda yer alan tablodan açıkça anlaşılacağı üzere Maraş şehrinin idaresinde seçilmiş 6 üyeden 3'ü Türk (Müslüman), 3'ü de 'dir. Buradan çıkaracağımız basit sonuç şudur: Şehirde yaşayan halk, din veya ırk farkı gözetilmeksizin yönetime ortak olmakta ve yaşadıkları şehri birlikte yönetmektedirler. Avrupalılar tarafından ileri sürülen "lerin ezildiği" yolundaki iddialar gerçek dışıdır. Bu gayet açıktır. Osmanlı Devleti'nin dağılma ve yıkılma süreci yaşadığı bir zamanda, M. 1900 yılında Türkiye'nin bir çok şehrinde olduğu gibi Maraş'da da (Kahraman Maraş) demografik durumun heterojen bir yapı arz ettiğini görüyoruz. Gerek dinî ve gerekse etnik bakımdan Maraş Sancağı ve kazaları, bir birleriyle iş ve ev komşuluk münasebetleri fevkalade gelişmiş bir halkın birlikte yaşadıklarını gösteriyor. Bu halk her ne kadar "Müttehit ve mütecanis" değilse de aynı devletin mensubu olarak kader birliği içinde günlük hayatlarını devam ettirmektedirler. Söz konusu dönemin diğer kayıtları incelendiğinde tüccar, esnaf, sanatkâr, çiftçi...vs. her alanda Türklerle gayrı Türklerin, başka bir ifadeyle de Müslim ve gayrı müslim halkın bir arada ve benzer hayat şartları içinde yaşadıklarını görüyoruz. Bu sosyal yapı 1910 yıllarına doğru iyice bozulmuş ve 1915 yılına gelindiğinde özellikle Maraş merkezi ve Zeytun kazasında Türklerle ler artık

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 597 bir arada yaşayamaz hale gelmişlerdir. Bu sonuca gelinmesinde bir tek sebep vardır ki o da emperyalist Avrupa devletlerinin - bu bölgede Fransa- Osmanlı teb'ası azınlıkları - bu bölgede leri- kışkırtması ve lerin de bu kışkırtmalara kapılmasıdır. 1915 yılından sonraki gelişmeleri artık biliyoruz. Türklerin çok acı çekmeleri yanında ler de bin yıldan beri yaşamakta olduğu toprakları terk etmek zorunda kalmışlardır. Başka bir ifadeyle, emperyalist Avrupa ile çeteleri el ve işbirliği yaparak Türklere çok acı çektirdikleri gibi kendi milletleri olan lere de en büyük kötülüğü yapmışlardır. ler başta olmak üzere Hıristiyanların da kendi inanç ve kültürlerini yaşayıp yaşatma konusunda her hangi bir sıkıntılarını olmadığı açıkça görülmektedir. Zira 20 mahalle mektebine karşılık 20 Hıristiyan mektebi ve 8 Kilise vardır. Hatta okuma-yazma ve okullaşma konusunda Hıristiyanların Müslümanlardan daha ileri oldukları her şehirde olduğu gibi Maraş'da da okul sayılarından açıkça anlaşılmaktadır. Maraş'da (Merkez) Türk (Müslüman) nüfus dikkate alındığında 2075 kişye bir okul düşerken, Hıristiyan nüfus dikkate alındığında 830 kişiye bir okul düşmektedir. Bu da Hıristiyanların kendi kültürlerini öğrenmek ve eğitimlerini yapmak konusunda Müslümanlara göre daha ileride olduklarını göstermektedir. 16656 kişilik Hıristiyan nüfusun 8 adet kiliseye sahip olmaları da dinî açıdan ve ibadetlerini yapabilmeleri açısından sıkıntılarının olmadığını açıkça göstermektedir. Ekonomik duruma baktığımızda 1900 yılında Maraş'ın oldukça canlı bir üretim ve pazar bölgesi olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 60 Bin kişilik bir nüfusun yaşadığı Maraş'da 2000 civarında dükkan, fırın, mağaza, fabrika vs. gibi işyerinin olması ekonomik ve ticarî faaliyetin fevkalade canlı olduğunu göstermektedir. Yukarda verilen rakamlar Maraş halkının kültürel olarak şehirli olduğunu göstermektedir. 41 tane fırın olması bile Maraş halkının "Kent Toplumu" olduğuna bir işarettir. Bütün bu bilgiler göstermektedir ki, Türk ve Gayrı Türk, ya da Müslim ve gayrimüslim halk yan yana ve hatta iç içe yaşamaktadır. Şehrin yönetiminde de Türklerle ler ve Rumlar birlikte görev yapmaktadırlar. Nüfusun, söz konusu tarihte, %27 si gayrimüslim halktan oluşmaktadır. Bu durum Anadolu'da 20.yüzyıl başlarında yaşamakta olan halkın demografik yapısını göstermektedir. Bazı illerimizde bu oran gayrimüslimlerin lehine, fakat çoğunda da Müslümanların lehine değişmektedir. Fakat değişmeyen bir şey varsa o da şudur ki: En az 8 asır Türkler Anadolu'da gayrı Türk unsurlarala birlikte yaşamıştır. Fakat Avrupa devletlerinin sömürgeci emelleri Türklerin içinde ve onlarla beraber yaşamayı severek kabul etmiş olan bu halkı ve ya halkları (Özellikle ler ve Rumlar) hiçbir zaman rahat bırakmamış, kendi hallerine bırakmamış ve sürekli olarak onların zihinlerine girmeye, onları kendi siyasal emelleri doğrultusunda kullanmaya çalışmıştır. Bu halkların içinden de maalesef Avrupa'nın sömürgecilik emellerine alet olan insanlar çıkmış, buna yardım etmek için örgütler kurmuşlar ve sonunda Türklere çok acı çektirdikleri gibi kendi felaketlerini de hazırlamışlardır. 1915 yılında ler, 1923 yılında da Rumlar Anadolu topraklarını terk etmek zorunda kalmışlardır. Sonraki yıllarda bir kısım kötü maksatlı yayınlarda Türklerin kendilerine haksızlık yaptığı, onları vatanlarından, topraklarından ayırdığı yolunda pek çok iddiaya rastlanmasına rağmen, asırlardan beri birlikte yaşadıkları Türklere haksızlık yaptıklarını, Türklerin olduğu kadar kendilerinin de vatanı olan Anadolu'yu, Maraş, Antep, Urfa veya batı bölgelerimizde İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa vs...işgale gelen Fransız, İngiliz, Rus ordularına yardım ettiklerini böyle yapmakla da kendi kötü kaderlerini kendi elleriyle yazdıklarını itiraf eden bilgiler maalesef yayınlanma şansı bulamamaktadır. Özellikle Diaspora leri bu doğrultudaki Hatıralara ambargo koymakta ve hatta onları yazıp yayınlamaya teşebbüs edenleri tehdit etmektedirler. Sonuç olarak: Geçmişte olduğu gibi günümüzde de sömürgeci devletlerin iğfalatına kapılarak -Tıpkı Irak'da olduğu gibi - yaşadıkları toprakların başkaları tarafından işgal edilmesine göz yuman ve hatta onlara yardım eden, birlikte yaşadığı başka din ve ırktan insanlarla karışıp kaynaşmak yerine aralarına setler çekerek, hatta husumet tohumları saçarak ayrılığı körükleyenler, yakın tarihte yaşanmış olan olayları unutmamalıdırlar. Tarihin birlikte yaşamaya mahkum ettiği insanlar, kaderlerini daha fazla zorlamamalıdırlar.