AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES KARABAĞ DA YAŞANAN 4 GÜN SAVAŞI NIN KISA BİR DEĞERLENDİRMESİ. Turgut Kerem TUNCEL

Benzer belgeler
ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

Devrim Öncesinde Yemen

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 17 Ağustos 2017

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

RUSYA FEDERASYONU 2015 ARALIK AYI SİYASİ GELİŞMELER GÜNCESİ. Hazırlayan: Yavuz Selim HAKYEMEZ


ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

KAYSERİ SANAYİ ODASI. AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU 20 Kasım 2018

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES RUSYA/KARLOV: ŞİÖ KONUSUNDA KARAR ANKARA'NIN Bloomberght, 30 Kasım 2016

Тurkic Weekly (22) (4-10 Nisan)

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

BİR İMZAYLA ERMENİ İŞGALİNİ DÜNYANIN GÜNDEMİNE TAŞIYABİLİRSİN

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

25. YILINDA HOCALI SOYKIRIMI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ KONSEYİ ÜÇÜNCÜ ZİRVE BİLDİRİSİ Gebele, Azerbaycan

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

DİASPORA - 13 Mayıs

AVİM Yorum No: 2017 / 81 Ekim 2017

AVİM Yorum No: 2017 / 68 Eylül 2017

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

MİT Tasarısı ve Yasin El Kadı lar Fatih Saraç lar ve M.Latif Topbaş lar

Duygusal birliktelikten stratejik ortaklığa Türkiye Azerbaycan ilişkileri

ÖZET. İstanbul, 15 Ağustos 2016 KIRK YEDİNCİ GENEL KURUL

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

KGAÖ NÜN KOLEKTİF GÜVENLİK SİSTEMİ

4. TÜRKİYE - İRAN FORUMU


Bağdat hükümeti ilerleyemiyor: Musul'da son durum ne?

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı

Yunan, bu sefer de obüslerle Çanakkale yi hedef yaptı!..

TÜRKİYE DE SİYASET VE DEMOKRASİ

PINAR ÖZDEN CANKARA. İLETİŞİM BİLGİLERİ: Doğum Tarihi: E-Posta: EĞİTİM BİLGİLERİ: Doktora/PhD

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Fırat Kalkanı harekatı Başladı

HUKUKİ AÇIDAN DAĞLIK KARABAĞ SORUNU: CHİRAGOV VE DİĞERLERİ V. ERMENİSTAN DAVASI

Engin Erkiner: Orta Asya ve Kafkasya daki doğal gazı Avrupa ülkelerine taşıması beklenen Nabucco boru hattı projesiyle ilgili imzalar törenle atıldı.

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

AVİM Yorum No: 2014 / 79 Ekim 2014

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

MİLLİ GÜVENLİK BİLGİSİ SORULARI

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

ABD Başkanı Barack Obama'nın 8 yıllık görev süresinde Rusya Kırım'ı işgal etti ve başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da etkinliğini artırdı.

Merkez Strateji Enstitüsü Güncel Değerlendirme

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Hazar dan Karadeniz e Stratejik Bakış Uluslararası Sempozyum Aralık 2013 / İstanbul

AVİM Yorum No: 2015 / 112 Eylül 2015

Medvedev'in Türkiye Ziyareti Öncesinde Türk-Rus liflkilerine Farkl Bir Bak fl...

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

Kuzey Irak'a harekat

Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Tacikistan, Ukrayna ve Rusya Federasyonu dur.

VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

Тurkic Weekly (30) (30 Mays 5 Haziran)

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

SİNCAR KARAÇUK OPERASYONU [SİNCAR KARAÇUK OPERASYONU]

Ekim Ayı Tekstil Gündemi

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

SPoD LGBTİ, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini İzledi. Trans Terapi Toplantıları Devam Ediyor

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Endüstrinin Sağlık Politikalarını Engellemesi. Prof Dr Elif Dağlı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

KORE DE TÜRK MUHAREBELERİ

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

Transkript:

AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES KARABAĞ DA YAŞANAN 4 GÜN SAVAŞI NIN KISA BİR DEĞERLENDİRMESİ Turgut Kerem TUNCEL 14.04.2016 2 Nisan Cumartesi gününün erken saatlerinde başlayıp 5 Nisan Salı günü Azerbaycan ve Ermenistan Genel Kurmay Başkanlarının Moskovada imzaladıkları ateşkes anlaşmasına kadar devam eden Karabağdaki son çatışmalar, 1994 yılında sağlanan ateşkes sonrasında meydana gelen en önemli gelişmelerden biridir ve şimdiden 4 Gün Savaşı olarak anılmaya başlanmıştır. Her ne kadar 22 yıllık ateşkes sürecinde pek çok ateşkeş ihlalleri ve ufak çaplı çatışmalar yaşanmış olsa da, son çatışmalar boyutları, sonuçları ve ortaya çıkardığı durum nedeniyle öncekilerden daha farklı bir niteliğe ve öneme sahiptir. 4 Gün Savaşı yalnız cephe hattında verilmemiştir. Medya ve sosyal medyada da çatışmaların başladığı andan itibaren müthiş bir propaganda savaşı yaşanmıştır. Öyle ki, Erivandaki Ermenistan Amerikan Üniversitesi öğrencileri Ermenistan resmi makamlarının açıklamalarını farklı dillere çevirerek sosyal medya kanallarından yaymak üzere organize olmuşlardır. Cepheden olumsuz haberler geldikçe, Ermenistanda bir seferberlik havasının ortaya çıktığı da görülmüştür. Bazı haberlere göre 1988-1994 Karabağ Savaşının Ermeni gazileri, kendi imkanlarıyla organize olarak cepheye doğru hareket etmişlerdir. Bazı kaynaklar, Azerbaycanın Ermeni gönüllüleri taşıyan araçları kamikaze İHA olarak adlandırılan İsrail yapımı silahlarla vurduğu ve büyük kayıplar verdirdiğine dair haber geçmişlerdir.

4 Gün Savaşının özellikle ilk safhalarında, Ermeni medya ve sosyal medyasında Azerbaycan ordusuna katılmak üzere 50-60 Azerbaycanlı IŞİD militanının bölgeye doğru harekete geçtiğine dair iddiaların çıkmış olması propaganda savaşı bağlamında önemli bir gözlemdir. Bunun yanında, Ermeni medya ve sosyal medyası, yine IŞİD göndermesiyle, Ezidi asıllı bir Ermeni askerinin Azerbaycan askerleri tarafından kafası kesilerek öldürüldüğüne dair bir iddiayı yaymıştır. Anlaşılan odur ki, Ermeni tarafı dünyanın gündeminde olan IŞİD terörünü propaganda amacıyla araçsallaştırmak gibi bir yol benimsemiştir. Ne var ki, savaş şartlarında bir yere kadar anlaşılabilecek bu tür bir propaganda, uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir potansiyele sahiptir. Ermeni tarafı bu ihtimali hiçbir şekilde dikkate almamıştır. Ermeni tarafının propaganda faaliyetleriyle ilgili olarak dikkat çeken bir başka unsur ise, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev merkezli bir söylemin geliştirilmesidir. Ermeni medya ve sosyal medyası, Batı tarafından eleştirilen Azerbaycandaki insan hakları ihlallerine dikkat çekerek ve Aliyevi yolsuzluğa bulaşmış bir despot olarak resmederek, Batı nezdinde destek bulmaya çalışmıştır. Bunu yaparken, ilk olarak Azerbaycanın saldırıya geçtiğini ve bunun altında yatan nedenin Azerbaycandaki ekonomik durgunluk ve siyasi baskı ortamında gelişen toplumsal muhalefeti başka bir düşmana kanalize ederek sönümlendirmek olduğunu iddia etmiştir. Bu iddiayı temellendirmek için ise yakın zamanda açıklanan Panama Belgelerindeki Aliyevle ilgili bilgiler ön plana çıkartılmıştır. Ne var ki, Ermeni tarafı bunu yaparken çatışmaların 2 Nisan gününün erken saatlerinde başladığını ve fakat Panama Belgelerinin 3 Nisan günü dünya gündemine düştüğünü unutmuştur. 4 Gün Savaşının askeri ve siyasi galibinin Azerbaycan olduğu ifade edilebilir. Elimizde çatışmalarda tarafların kayıpları konusunda net bir bilgi yoktur. Her iki taraf da, karşı tarafa çok sayıda zayiat verdirdikleri hakkında bir propagandafaaliyeti içinde bulunmuştur. Bunun yanında, farklı kaynaklarda ifade edilen iddialar değerlendirildiğinde, Azerbaycanın 12-16 asker, bir helikopter, bir tank ve iki insansız hava aracı kaybettiği anlaşılmaktadır. Azerbaycanın kayıp askerlerinin olduğu da çıkan bazı haberlerden anlaşılmaktadır. Ermenistan Savunma Bakanlığının 13 Nisanda yaptığı açıklamaya göre ise, Ermeni tarafı 87 asker ve milis kaybetmiştir. 1 subay kayıptır. Ayrıca, 4 sivilin de çatışmalarda hayatını kaybettiği söylenmektedir.[1] Ermeni tarafının tank ve topçu bataryası kayıplarının da olduğu anlaşılmaktadır. Çatışmalar sonrasında, Azerbaycanın Karabağın kuzey ve güneyinde üçer tane stratejik öneme sahip tepeyi geri aldığı görülmektedir. Bu kazanımlar, Azerbaycan tarafına askeri avantaj sağlamaktadır. Cephe hattında Azerbaycan lehine yaşanan değişikliğin, askeri-stratejik öneminin yanında çok önemli bir başka yönü de bunun yaratacağı psikolojik etkidir. 4 Gün Savaşında bazı noktaların ele geçirilmesi ve Ermeni tarafına görece ağır kayıplar verdirilmesi, Azerbaycan ordusunun moralini artırmışken, Ermeni tarafında tam tersi bir moral çöküntüye neden olmuştur. Nitekim Ermeni basını ve sosyal medyasında Azerbaycanın mevzi kazanmış olmasından ya hiç bahsedilmediği ya da bir şekilde önemsizleştirilmeye çalışıldığı açıkça görülmektedir.

4 Gün Savaşının siyasi sonuçlarıyla ilgili olarak, ilk başta, yaşanan çatışmaların, donmuş ihtilaf olarak adlandırılan ve özellikle son dönemlerde Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Geniş Karadeniz Bölgesinde yaşanan gelişmelerin de etkisiyle dünya kamuoyunun gündeminden düşmeye başlayan Karabağ sorununu yeniden dünyaya hatırlattığı vurgulanmalıdır. Uzun yıllardır süregiden statüko ve bu bağlamda Karabağ sorunun dünya kamuoyunca unutuluyor olması Ermeni tarafının arzuladığı bir durumdur. 4 Gün savaşı bu duruma bir son vermiştir. Bu, Azerbaycan için bir kazanımdır. Karabağ sorunun çözümü konusundaki görüşmeler eş-başkanlığını ABD, Fransa ve Rusyanın yaptığı AGİT Minsk Grubu tarafından yürütülmektedir. Ancak, bu yapı geçtiğimiz on yıllarda Karabağ sorunun çözümü konusunda anlamlı bir ilerlemenin başarılmasını sağlamak bir yana, çoğu zaman sorunun kalıcılaşmasına hizmet eden bir performans sergilemiştir. Ayrıca AGİT Minsk Grubunun eş-başkanı olan ülkelerin, özellikle Rusya ve Fransanın, jeopolitik hedefleri ve bir takım ön yargıları nedeniyle çözümün değil sorunun bir parçası oldukları da söylenebilir. Bu bağlamda, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Pedro Agramuntun 3 Nisan günü yaptığı, Ermeni silahlı birliklerinin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararları doğrultusunda Azerbaycanın işgal altındaki topraklarından çekilmesi yönündeki çağrısı büyük öneme sahiptir.[2] Agramuntun açıklaması, ilk başta, AKPMnin BMGK kararlarına atıf yaparak Karabağdaki durumu bir işgal olarak değerlendirmesi nedeniyle önemlidir. Azerbaycanın da tezi olan işgal değerlendirmesi, Ermeni tarafının öne sürdüğü kendi kaderini tayin hakkı savını geçersiz kılmaktadır. Bunun yanında, Karabağ sorununun çeşitli medya kanallarında Ermeni tarafının kullanmakta oldukça başarılı olduğu popüler söylem alanından çıkartılarak, uluslararası hukuk çerçevesinde ve uluslararası belgeler etrafında tartışılmaya başlanması Azerbaycan için olumlu bir gelişmedir. Ayrıca, bu açıklamayı AKPM gibi önemli bir kurumun başkanının yapması da dikkate değerdir ve uluslararası camiada AGİT Minsk Grubunun yetersizliği hakkında bir görüşün taraftar kazanmaya başladığını göstermektedir. Bazı uzmanların Karabağ sorununun çözümü için Avrupa Birliğinin de devreye girmesi gerektiği yönündeki görüşleri de bu bağlamda önem kazanmaktadır. Bunların yanında, Belarus ve Kazakistanın 4 Gün Savaşı esnasında ve hemen sonrasında sergiledikleri tutumun da irdelenmesi yerinde olacaktır. Çatışmaların en şiddetli şekilde devam ettiği 2 Nisan günü, Belarus Dışişleri Bakanlığı websitesinde sorunun uluslararası hukuk prensipleri ve normları çerçevesinde ve asıl olarak egemenlik, toprak bütünlüğü ve ülke sınırlarının değiştirilemezliği ilkeleri temelinde, BMGK ve AGİT karalarına uygun olarak çözümlenmesi gerektiğine dair bir açıklama yayınlanmıştır.[3] Böylelikle, Belarus da, AKPM gibi, Azerbaycanın öne sürdüğü toprak bütünlüğü ilkesine vurgu yapmıştır. Bunun ertesinde, Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Belarusun Erivan Büyükelçisini çağırarak bu açıklamalar karşısında duyduğu tepkiyi bildirmiştir.[4] Ateşkesin sağlandığı 5 Nisan tarihinden bir gün sonra ise Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) üyesi olan Kazakistan, daha önceden 8 Nisanda Erivanda gerçekleştirilmesi planlanmış olan AEB toplantısının Moskovada yapılmasını talep etmiştir[5] ve nihayetinde Ermenistanın protestosuna rağmen toplantının 13 Nisanda Erivanda değil Moskovada gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.[6] Kazakistanın bu talebi açıkça Azerbaycanı kollayan bir tutum olarak algılanmıştır.

Belarus ve Kazakistan, Ermenistanın da üyesi olduğu AEB ve Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üyesidir. Belarus, ayrıca, AGİT Minsk Grubuna yer almaktadır. Dolayısıyla, Ermenistanın güvenlik kaygılarını öne sürerek üye olduğu iki örgütün önemli iki üyesinin tutumlarının Ermenistanda büyük bir hayal kırıklığı ve güvensizlik hissi doğurmuş olduğu düşünülebilir. Bunların yanında, Ermenistan için en önemli gelişmenin Rusyanın ortaya koyduğu tavır olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ermenistan, Rusyayı bir tür büyük abi olarak görmektedir. Ermenistan hükümeti ve Rusya yanlısı elit, ülkedeki Rus hegemonyası hakkında öne sürülen hoşnutsuzlukları, Rusyanın sağladığını iddia ettikleri güvenlik garantisini öne sürerek cevaplandırmaktadır. Ne 4 Gün Savaşı esnasında ne de sonrasında, Rusyadan Ermenistana ciddi bir destek gelmiştir. Aksine, Rusya tavır ve açıklamalarıyla Ermenistan ve Azerbaycan arasında bitaraf bir tutum izler görünmektedir. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov Azerbaycan, İran ve Rusya arasında 7 Nisanda gerçekleştirilecek üçlü toplantı için 6 Nisanda Baküye gitmiştir.[7] Hemen ardından ise, 7 Nisan günü Erivana giden Rusya Başbakanı Medvedev, ertesi gün Baküye hareket etmiştir. Her ne kadar, Lavrovun Bakü ziyaretinin daha önceden planlandığı bilinse de, Medvedevin Bakü ziyaretinin bir son dakika kararı olduğu anlaşılmaktadır. Bu, diplomaside taraflara verilen bir mesaj olarak algılanmaktadır. Bunların yanında, Lavrov 7 Nisanda verdiği bir röportajda Azerbaycanı stratejik ortak olarak tanımlamıştır.[8] Ermenistanın tüm protestolarına rağmen, Rus yetkililer Ermenistan ve Azerbaycana silah satmaya devam edileceğini de ifade etmişlerdir.[9] Sonuç olarak, hem Azerbaycan hem de Ermenistan tarafında yaşanan insan kayıpları, Karabağ sorununun ulaştığı son noktada önlenmiş olması gereken üzücü bir gerçektir. Çözümsüzlüğe ve çatışmaların yeniden başlamasına neden olan sebeplerin anlaşılması ve sorunun barışçıl yollardan çözümü için gerekli adımların atılması zorunluluğu ortadadır. Uluslararası camianın ilgisizliği ve özellikle AGİT Minsk Grubunun sorunun çözümündeki yetersizliği devam ettikçe 4 Gün Savaşına benzer çatışmaların yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Son savaşın kazananının Azerbaycan olduğu görülmektedir. Azerbaycan bu kısa süreli savaş ile yalnız Ermenistana değil aynı zamanda uluslararası camiaya da önemli bir mesaj iletmiştir. [1] http://www.lragir.am/index/arm/0/country/view/131079 [2] http://assembly.coe.int/nw/xml/news/news-view-en.asp?newsid=6094&lang=2&cat=15 [3] http://mfa.gov.by/en/press/news_mfa/ed083eeb7910baf9.html [4] http://www.mfa.am/en/press-releases/item/2016/04/03/koch_bel_amb/ [5] http://armenianow.com/news/71321/armenia_eeu_summit_yerevan_kazakhstan_karabakh_tensions

[6] http://tass.ru/en/economy/868178 [7] http://tass.ru/en/politics/867810 [8] http://www.embrussia.ru/node/660 [9]http://www.irishtimes.com/news/world/europe/deadly-fire-continues-amid-russian-led-talks-onnagorno-karabakh-1.2603951 Kaynak/Source: http://avim.org.tr/pdf/yorum/3746