AHISKA VE AHISKA TÜRKLERİ MESELEMİZ



Benzer belgeler
BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

HABERLER AHISKA TÜRKLERİ AVRUPA GÜVENLİK VE İŞ BİRLİĞİ KONFERANSINDA. Bizim AHISKA

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

AHISKA VE ELVİYE-İ SELÂSE

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük DİRİLİŞİN DESTANI: SAKARYA

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

14 Kasım 2014 Cuma. 2. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlyas DOĞAN. 3. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlhan YILDIZ

KURTULUȘ SAVAȘI - Cepheler Dönemi - Burak ÜNSAL Tarih Öğretmeni

AHISKA TÜRKLERİ VE VATANA DÖNÜŞ MÜCADELESİ 1

14 Kasım 2014 Cuma. 1. OTURUM Oturum Başkanı: Doç. Dr. Seyhan AKISKA. YÖK Denetleme Kurulu Başkanı

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Kafkas Göçleri ve Etkileri Sempozyumu

K A N A Y A N Y A R A K A R A B A Ğ

TARİH BOYUNCA ANADOLU

SAYFA BELGELER NUMARASI

1992 SONRASI TÜRKİYE YE GÖÇEN AHISKA TÜRKLERİNİN GÖÇ, İSKÂN VE UYUM SORUNLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA, BURSA ÖRNEĞİ

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Parlamento. Tam yol demokrasi. 11 yılda sessiz devrim yaptık. Ahıska Türkleri. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay: Esaret ve sürgün çocukları:

T.C İnkılap Tarihi Ve Atatürkçülük

Artvin in Anayurda Kavuşması Münasebetiyle

Büyük Sürgün Kafkasya: Yeni Vatan Kazakistan

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

1. Aile tarihimizi araştırırken aşağıdaki eşyalardan hangisi bize yararlı olabilir? A) Çeyiz sandığı B) Oyuncak kamyon C) Bilgisayar D) Tansiyon aleti

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

14 Kasım AK Parti Çorum Milletvekili, TBMM İdare Amiri AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Türk Parlamenterler Bir. Bşk.

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

Lozan Barış Antlaşması

14 Kasım 2014 Cuma. 1. OTURUM Oturum Başkanı: Doç. Dr. Seyhan AKISKA

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi S. 56, Bahar 2015, s KİTAP TANITIMI

Yrd. Doç. Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan


Iğdır Sevdası AVUKAT SEVDA DOĞAN

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

Büyük Sürgün Kafkasya: Ahıska Toplumunun Acı Mirası Üzerinden Geçmişi Analiz Etmek, Günü Anlamak ve Geleceği Hayal Etmek

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. 2 Aralık 2007 Rusya Federasyonu DUMA seçimleri ve Kafkasya

AHISKA TARİHİNİN DÖNÜM NOKTALARI

2018-Inkilap Tarihi ve - Deneme Sınavı 7

KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ. Youtube Kanalı: tariheglencesi

AHISKA TÜRKLERİNİN TÜRKİYE YE GÖÇLERİ VE 1944 SÜRGÜNÜ-III

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

ACTIVITIES IN AHISKA FROM BATUM TREATY TO MONDROS ARMISTICE

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

MĐLLĐ MÜCADELE YILLARINDA ELVĐYE-Đ SELASE VE BATUM

AHISKA TÜRKLERI: ULUSÖTESI BIR TOPLULUK - ULUSÖTESI AILELER

ÜNİTE 13 BAYBURT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ MİLLİ MÜCADELE DE BATI CEPHESİ I İÇİNDEKİLER HEDEFLER

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

MİLLÎ MÜCADELE'DE ELVİYE-İ SELÂSE / ÜÇ SANCAK MESELESİ KARS, ARDAHAN, BATUM)

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Belgeleri ve Tanıklarıyla

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ A-İNKILÂP KAVRAMI 1-İnkılâp Türk İnkılâbının Özellikleri Atatürk ün İnkılâp Anlayışı...

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

İktisat Tarihi I

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkiye ve Avrupa Birliği

Prof. Dr. Muammer DEMİREL Tel: +90 (224)

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt/Volume 3, Sayı/Number 2, Aralık/December 2014, ss

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Transkript:

AHISKA VE AHISKA TÜRKLERİ MESELEMİZ Yunus ZEYREK Giriş Bugün Gürcistan sınırları içinde yer alan Ahıska, çok eski bir Türk yurdu ve bir zamanlar Osmanlı Devleti nin eyalet merkeziydi. Bu bölge, Türkiye den ayrı düştükten sonra her türlü ayrımcılık, baskı ve zulme maruz kaldı. Göçlerle Müslüman Türk nüfusunun önemli bir kısmını kaybetti. Kalan nüfus da 1944 yılı kış mevsiminde topyekûn sürgüne gönderildi. Sovyetler Birliği nin dağılma döneminde yeni sürgünler, yeni acılar ve yeni problemler yaşandı. Ahıska nın yerli ahalisi vatandan uzaklarda yaşamak zorunda bırakıldı. Yarım milyon civarında bir insan topluluğu 70 seneden beri feryat ediyor, fakat kimse onları duymuyor. 1. Tarihin özeti Türkiye nin kuzeydoğu sınırında yer alan Ahıska, Gürcistan tarih kaynaklarında da ifade edildiği gibi milattan önceki asırlarda Kıpçak ve Bun-Türklerin yaşadığı bölgedir. Dil bilgini N. Marr, Bun-Türk sözünü otokton/yerli Türk olarak açıklamaktadır. 1 Ahıska Kal ası nın Türk kültür tarihinin bir numaralı eseri olan Dede Korkut Kitabı nda geçiyor olması da kayda değer bir keyfiyettir. 2 Arap ve Selçuklular tarafından baskı altında tutulan Gürcistan Krallığının XII. yüzyıl başlarında Kuzey Kafkasya dan davetle getirip bu bölgeye iskân ettiği Kıpçak nüfusu da kaynaklarda sarahatle yer alan bilgiler arasındadır. 3 Kral David Ağmaşenebeli (Kurucu), bu Kıpçaklardan teşekkül ettiği orduyla Tiflis i Araplardan geri almış hatta bu orduyla Erzurum a kadar ilerlemiştir. Kraliçe Tamar zamanında devletin ordu başkumandanlığı ve maliyesi de Kıpçakların elindeydi. Bugün bazı Gürcü yazarların bu Kıpçakların tamamen Gürcüleştiği ve eridiği tezi kısmen doğru olsa da Ahıska Türklerinin varlığı, onların bu iddialarını çürütmeye yeter delildir. Gürcüler arasında insan isimlerinden etnografik malzemeye kadar yapılacak bir araştırma, bu milletin terkibinde kuvvetli Türk izlerini kolaylıkla tespit edecektir. 4 Bu coğrafya Moğol ve Safevîlerden sonra 1578 yılında Osmanlı Devleti hâkimiyetine geçti. Bu sırada Ahıska bölgesinde 1268 yılında, İlhanlılar zamanında teşekkül etmiş bir hükûmet bulunmaktaydı. Bizim kaynaklarımızda anılmayan ama Gürcü tarih atlaslarında yer Gazi Üniversitesi Öğr. Gör.- Bizim Ahıska Dergisi Genel Yayın Yönetmeni. 1 N. Marr et M. Briére, La LangueGéorgienne, Paris 1931, s. 615. ( Dikkate değer bir husus: Bugün Kars ve Ardahan da halkın sosyolojik tariflerinde Yerli, Terekeme/Karapapak, Türkmen, Kürt, Azerî gibi isimler kullanılmaktadır. Ahıska da bu bölgenin tabii bir parçası göz önüne alındığında Türk unsurunun buralarda kadim zamanlardan beri var olduğu anlaşılmaz mı?) 2 4. Boy da: Meğer Başı Açık TatyanKal asından, AksıkaKal asından kâfirin casusu var idi. 3 Yunus Zeyrek, Posof un Çizgileri, Ankara, 2004, s. 42-47. 4 Kırzıoğlu M. Fahrettin, Gürcistan da Eski Türk İnanç ve Geleneklerinin İzleri, I. Uluslararası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, C.IV, Ankara, 1976, s. 141-166.

alan Sa-Atabago (Atabek Yurdu) hükûmetinin sınırları Ahıska doğusunda Taşiskari (Taşkapı) boğazından Batum, Hopa ve Erzurum a kadar uzanmaktaydı. 5 Osmanlı Devleti bu hükûmetin batı topraklarını parça parça ilhak etmiş, nihayet 1578 Şark seferleri sırasında da Tiflis ve Hazar Denizi ne kadar olan yerlerle birlikte tamamını ilhak etmiştir. 6 Şu hususu hemen belirtelim ki bu seferler sırasında bir Türk-Gürcü savaşı söz konusu değildir. O zamanlar bu coğrafya Safevî Türkmen Devleti nin nüfuzundaydı. Dolayısıyla savaşlar da Osmanlı-Safevî arasında cereyan etmiştir. 7 Ahıska şehri, fetihten sonra kurulan Çıldır Eyaleti nin merkeziydi. Bu durum 250 sene devam etmiştir. 1801 de Rusların Kafkasya ya gelmesiyle bu coğrafya alt üst edilmiş ve otuz sene gibi kısa bir zaman içinde Güney Kafkaslar tamamen Rus hâkimiyetine geçmiştir. 1828 Osmanlı-Rus Harbi nde Rus orduları Kars ve Ahıska yı da aldıktan sonra Erzurum a kadar ilerlemiş, 1829-Edirne Antlaşması yla geri çekilmişlerse de Ahıska, savaş tazminatı olarak Rusya ya bırakılmıştır. Ruslar, bu sınırda kalmayacak, 1877-78 Harbi nde bir daha Erzurum a kadar geleceklerdi. Berlin Konferansı nda yeni sınır çizilecek ve bu defa Kars, Ardahan ve Batum dan ibaret üç sancak (Elviye-i Selâse) da Rusya ya intikal edecekti. 2. Çarlıktan sonra 1914 yılı sonlarında başlayan Birinci Dünya Savaşı yla Çarlık orduları Anadolu nun doğu kısmını hemen tamamen işgal etti. 1917 yılında patlak veren Bolşevik İhtilâli sırasında Rus karargâhı Erzincan da bulunmaktaydı. Bu ihtilâlle ortaya çıkan karışıklık sebebiyle Rus orduları Kafkasya dan bozgun hâlinde çekildi. Kafkasya da yaşayan topluluklar önce birlikte davranıp Çarlık tan yakalarını kurtardılarsa da sonra, 1921 Mayıs ında Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan gibi millî hükûmetler kurdular. 3 Mart 1918 de imzalanan Brest-Litovsk Barış Antlaşması, Türkiye ye eşsiz bir fırsat ortaya çıkardı. Rusya, 1878 de kopardığı Elviye-i Selâse yi iade etmeye razı oldu. Doğu Anadolu da halkı ezen Ermeniler üzerine başlayan Türk askerî harekâtı, Elviye-i Selâse yi kurtardığı gibi Halit Bey komutasındaki bir tümenimiz de Ahıska ya gelmişti. Trabzon ve Batum konferansları cereyan etmiş, Batum ve Ahıska nın Türkiye ye ilhakı Gürcülere de kabul ettirilmişti. Ne çare ki uğursuz Mondros Mütarekesi, askerimizin Birinci Dünya Savaşı öncesi sınırına çekilmesini emrediyordu! Ahıska, bu sırada Kars ta teşekkül eden mahallî Türk hükûmeti Cenub-i Garbî Kafkas Cumhuriyeti ne iştirak etti. Mütareke fırsatlarını kaçırmak istemeyen Gürcüler Ahıska ya saldırdı. Ahıskalı Atabek sülâlesinden Mühendis Osman Server Atabek, Kars hükûmeti desteği ile Posoflular ve Ahıskalılardan kurduğu milis kuvvetleriyle Gürcülere karşı direndi. Fakat bu defa İngilizler ortaya çıktı. İngilizler Kars hükûmetini dağıttı ve ileri gelenlerini de 5 M. Fahrettin Kırzıoğlu, Hristiyan Atabekler Hükûmeti, Bizim Ahıska dergisi, S. 10,11, 2008. 6 Yunus Zeyrek, Tarih-i Osman Paşa, Ankara, 2001. 7 M. Fahrettin Kırzıoğlu, Osmanlıların Kafkas Ellerini Fethi, Ankara, 1998.

Malta ya sürdüler. Yine İngilizler, Kars ı Ermenilere verdiler, Ardahan ı Gürcü ve Ermeniler arasında bölüştürdüler. Batum ve Artvin de Gürcü işgaline uğradı. Sovyet Rusya, Çarlık zamanında kendisine tabi olan yerleri Sovyetleştirerek yeniden ele geçirmeye başlamıştı. Bu sırada Kars ve çevresinde Ermeni mezalimi tahammül edilmez bir hâl almıştı. 3. Tarihin dönemecinde Ahıska Türk İstiklâl Harbi başlamıştı. Bunun ilk zaferi doğuda kazanılacak, 30 Ekim 1920 de Kars ve çevresi Ermenilerden temizlenecekti. Kâzım Karabekir komutasındaki ordumuz, Ermenileri buradan uzaklaştırmış ve onları Gümrü de bir mütareke imzalamak zorunda bırakmıştı. 1921 Şubat ında Gürcistna a bir nota veren Ankara hükûmeti, Ardahan ve Artvin in savaşsız ve kansız olarak teslim edilmesini sağlamıştı. Fakat Ahıska yı anan, hatırlayan olmamıştı! Üstelik artık Rus Kızılordusu da bölgeye gelmişti. Yani Ahıska da Türk askeri ile Kızıl askerler karşı karşıyaydı! Ve o sırada Türk delegasyonu Moskova da komünist liderlerle masadaydı. Tarihe Moskova Antlaşması (16 Mart 1921) olarak geçen ve bugünkü sınırları belirleyen müzakereleri Türkiye adına Yusuf Kemal (Tengirşek), Dr. Rıza Nur ve Moskova Sefirimiz Ali Fuat (Cebesoy) Paşa yürütmüşlerdi. Bu müzakerelerde Ahıska konusunun görüşülüp görüşülmediğini bilmiyoruz! Merak edilen şudur: Acaba Türk tarafı, Ahıska ve burada ekseriyeti teşkil eden Müslüman Türk unsurun akıbetini masaya yatırdı mı? Herhangi bir teklif ve talepte bulundu mu? Adı geçen delegelerin hatıralarında bu hususta kayda değer bir ifade göremiyoruz. Bu antlaşmayı Türkiye adına imzalayıp trenle Kars a gelen murahhaslarımıza, Gürcistan la yapılan 1918 Batum Muahedesi yle Türkiye ye katılan Ahıska Sancağı neden ihmal edildi? diye sitem edenlere, Dr. Rıza Nur, şu karşılığı vermiştir: Ahıska da böyle yüzlerce Türk köyü olduğunu maalesef bilmiyorduk! Elimizde neşredilmiş bir vesika bile yoktu. Keşki daha önce bu hususta bilgi sahibi olsaydık! 8 Moskova müzakerelerinde Batum konusu hararetle konuşuldu ve Acaristan Muhtar Cumhuriyeti nin teşkiliyle buradaki Müslüman ahalinin hukuku nispeten garanti altına alındı. Bugün için hemen hiçbir kıymeti harbiyesi kalmayan bu muhtariyetin nasıl işlediğini muhtelif kitap ve yazılarımızda dile getirmiş bulunmaktayız. 9 Kâzım Karabekir, Ahıska ve Ahıska Türklerini bilmeyen biri değildi. Nitekim Mütareke den sonra 1918 Kasım ında Kars tan ayrılıp İstanbul a giderken Ahıska dan geçmiş ve burada bir gece de kalmıştır. İşte kendi ağzından: 5 Teşrinisanide Kars tan otomobille hareket ettim. Akşam Ahılkelek e geldim. Ahıska ya yaklaşınca ağaçlık latif manzara başladı. 3. Fırka Kumandanı Halid Beyi Köprübaşı nda intizarda buldum. Ahıska ya beraber geldik. 8 Kırzıoğlu M. Fahrettin, 1855 Kars Zaferi, İstanbul, 1958, s. 88. 9 Yunus Zeyrek, Acaristan ve Acarlar, Ankara, 2001.

Öğle yemeğini orada yedim. Yeis ve teessür her tarafta ziyade. Bu mıntıkalar tahliye olunursa Gürcü intikamından halk endişede; tesellî ettim. Ümidi kesmeyin dedim. Ahıska latif bir yer, münevver Türkler var. Akşam Ahıska dan 27 km uzakta Rabat a geldik. 10 Eşraftan bir Türk ün hanesinde kaldık. Bütün bu havali eşrafı tahsil görmüş, evleri, kendileri medenî bir hâlde. 7 Teşrinisanide erkenden çıktık 11 Moskova Antlaşması nın müzakere edildiği Kars Konferansı na (13 Ekim 1921), Türk, Rus, Ermeni, Gürcü ve Azerbaycan temsilcileri katılmıştı. Türk hey etinin başkanı Şark Cephesi Kumandanı Kâzım Karabekir di. Hariciye Vekili Yusuf Kemal Beyin Kars Konferansında Büyük Millet Meclisi Hükûmeti Hey et-i MurahhasasıRiyaseti ne gönderdiği 19.9.1337 (1921) tarihli tali matnâmedegeçen şu ifadeyi değerli bulmaktayız: Gürcülerin bizden isteyecekleri şeylere karşı bizim de onlardan talep edeceğimiz veyahut Gürcistan da muhafazasına çalışacağımız hukuk meyanında Ahıska ve Borçalı Türklerinin hâlini ve istikbâlini unutmamalıyız. Gürcistan, orada bulunan tebaamız hakkında bazen şiddetli ahkâm vaz ediyor. Bu cihetin de bir çaresini bulursak iyi olur. 12 Burada calibi dikkat husus şudur: Kafkas cephemizin ünlü kumandanı Kâzım Karabekir, Mondros Mütarekesi nden sonra Kars tan hareketle Batum üzerinden İstanbul a giderken Ahıska dan geçmiş hatta burada bir gece de kalmıştı! Daha sonra aynı cepheye geldiğinde Moskova hey eti Kars üzerinden giderken kendisiyle de görüşmüştü. Karabekir, bu hey ete kendi cephesiyle ilgili ne gibi bilgiler verdi? Hey et üyelerinin eserlerinde bu konuyla ilgili kayda değer bir söze rastlamadık Şu var ki Karabekir in onlara sınır çizgisi telkin ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla biz bugünkü sınırın çizilmesinde ve Ahıska nın dışarıda bırakılmasında irade ortaya koyan yegâne kişinin Kâzım Karabekir olduğu kanaatindeyiz. İşte kendi ifadeleri: Şark hududu ve Şark siyaseti, benim kafamla idare olunarak Moskova ya giden hey ete dahi sulh esası benim düşüncelerimin muhassalası olarak tesbit olunmuş ve nihayet de düşündüğüm netice vererek şarkta sulh ve sükûn tesis olunmuştur 13 Karabekir, daha genç bir Osmanlı subayı iken Anadolu milliyetçiliği düşüncesindeydi. Hatta İttihat ve Terakki cemiyeti bile kurulmadan önceki düşüncelerini kendisi şöyle ifade etmektedir: Avrupa da Trakya, Asya da da Anadolu, millî hudutlarımızın içi, biz Türklerin vatanıdır. Bu hudutların dışında kalan unsurların bizden ayrılmalarını intâc edecek büyük hadislerle karşılaşacağımız zamanlar pek uzak değildir. 14 Ahıska ve Ahıskalıları Anadolu dan saymayan bu görüşe ne kadar teessüf edilse yeridir. Zira Ahıska, tarihin çok kritik bir dönemecinde gözden çıkarılmış, kaderine terk edilmişti. Merak edilir ki, zamanın Hariciye Vekili Yusuf Kemal Bey, Ahıskalıları unutmayalım! dediği o talimatının ahirini, encamını Karabekir Paşaya sormuş mudur? 4. Vatandan sürgün 10 Rabat: Ahıska nın batısındaki Adigön ilçesidir. 11 Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, İstanbul, 1960, s. 5-6. 12 Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, s. 1005. 13 Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz,, s. 944. 14 Kâzım Karabekir, Cihan Harbine Nasıl Girdik, İstanbul, 1937, s. 34.

Kâzım Karabekir in Ahıska da, Yeis ve teessür her tarafta ziyade. Bu mıntıkalar tahliye olunursa Gürcü intikamından halk endişede;tesellî ettim. Ümidi kesmeyin dedim. şeklindeki hâl-vaziyet nihayet 1944 yılında bütün dehşetiyle yaşanacaktı: Topyekûn sürgün! İkinci Dünya Savaşı başlamış, Ahıska köylerinden toplanan binlerce genç, savaş meydanlarına götürülmüştü. Geride kalan kadın ve çocukların eline verilen kazma ve kürekler verilerek 65 km mesafedeki Borcom istasyonundan Ahıska ya demiryolu yaptırılıyordu. Kazmayı vuranları dinlerseniz size şunları söylerler: Aç susuz ve beş parasız çalışıyorduk. Bu yoldan babalarımız, kardaşlarımız cepheden trenle geleceklerdi Hâlbuki öyle olmadı, bu yolun tamamlanmasından hemen sonra gelen hayvan katarları, 220 köy ve kasaba halkını Orta Asya ülkelerine taşıyacaktı! Savaşın akıbetinin belli olduğu günlerde Stalin, bu halkı buralardan söküp atmayı kafaya koymuş, gerekli plân program ve yazışmaları tamamlamıştı. 14 Kasım ı 15 ine bağlayan gece bütün köyler askerler tarafından kuşatılarak iki saat içinde tahliye edildi ve yük ve hayvan vagonlarının dizildiği demiryolu istasyonlarına döküldü. Her taraf kar kış, soğuk! Yollarda açlık, hastalık, soğuk, kıtlık sadece ölüm getiriyordu. Ölenler de istasyonlarda askerler tarafından toplanıp araziye atılıyordu. Binlerce insan yollarda telef oldu. Sürgün yollarında menzile ulaşanlar Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan çöllerinde kolhozlara yerleştirildi. Bu sürgün dünya siyasî literatüründe maalesef gerektiği şekilde yer alamadı. Zira hiçbir suçu olmayan ve esasen bir suç da isnat edilmeyen bir bölge ahalisi binlerce kilometre uzaklara sürülmüştü. Hani insan hakları ve hak hukuk bezirgânları? Bu masum halk, tam 12 sene sıkıyönetim rejimi altında inledi. Nihayet 1953 te Stalin in ölümüyle bu rejimden kurtulduysa da diğer sürgün topluluklar gibi vatana dönemedi! Tarih 1990 lara gelince Sovyetler Birliği dağılma sürecine girdi. Bu dönem Ahıska Türklerinin yeni acılar, yeni kırgın ve sürgünlere maruz kaldığı bir dönemdir. 1989 baharında Özbekistan da Fergana Vadisinde başlayan fecî olaylar onların bu ülkeden çıkması ve bütün Sovyet coğrafyasına dağılmasıyla sonuçlanmıştır. Bugün Ahıska Türkleri, yoğun olarak eski Sovyet coğrafyasının Ermenistan hariç hemen her ülkesinde, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Azerbaycan da hayata devam etmektedirler. 5. Yeni bir dönem Sovyetler Birliği nin dağılmasıyla yeni millî devletler ortaya çıktı. Bu durum Ahıska Türklerini daha çok problemle karşı karşıya getirdi. Zira her devletin kendi yerli halkı ve yeniden tesis ettiği bir nizamı vardı. Ahıskalılar bunlardan hangisine tabi olacaktı? Çaresiz herkes yaşamakta olduğu devlete tabi olacaktı. Ama bu durum bu defa onları da yeni bir kültür, sosyal hayat ve anlayış ayrışmasına sürükleyecektir.

TBMM, 1992 yılında Ahıska Türklerinin Türkiye ye Kabulü ve İskânına Dair Kanun u çıkardı. Bu kanunla 150 aile Iğdır a getirilerek yerleştirildi. Geçim şartları göz önüne alınmadan yapılan bu iskân başarısızlıkla sonuçlanacak, bu aileler ekmeğinin peşinde batı illerine gideceklerdi! Daha sonraki yıllarda serbest göç şeklinde tahminen 40-50 bin kişi Türkiye ye gelecek ve daha ziyade Bursa, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde yerleşeceklerdi. 1989 fırtınası sırasında Rusya ya gelenlerin birçoğuna vatandaşlık verilmemiş, en zaruri insan haklarından mahrum bırakılmışlardı. Bunlardan 12,500 kadar bir nüfus ABD tarafından kabul edilmiştir. Fakat orada da 24 eyalete serpiştirilmek suretiyle darmadağın edilmişlerdir. Ne var ki vatandaşlık ve iş verilmek suretiyle medenî hayat bahşedilmiştir! Parçalanan bir halk, parçalanan aileler, akrabalar ne yapacaklardı? Türkiye ye gelmek o kadar kolay ve cazip değildi. İkamet izni alsa da çalışma izni olmadığından yıllarca beklenecek vatandaşlık sürecini kaç kişi göze alabilir ki Bu şartlar karşısında onlara vatana dönüşten başka yol görünmemektedir. Fakat Gürcistan hükûmetlerinin hiçbiri onların vatana dönüşüne asla sıcak bakmamıştır. 15 Gürcistan, 1999 yılında üyelik başvurusu yaptığı Avrupa Konseyi nde Ahıska meselesiyle ciddî şekilde yüz yüze geldi. Zira Konsey, bu meseleyi halletmesini şart koşmuştu. Bu şarta göre Gürcistan altı sene zarfında bir kanun çıkararak vatana dönüş sürecini ikmal etmeliydi. Gürcistan, yıllarca ayak sürüdükten sonra 2007 yılında bir kanunu kabul etti. Fakat bu kanunun dili, üslûbu ve ruhu halka güven vermedi. Binlerce ailenin başvuru formları Tiflis te beklemektedir. Bunların kimine dönüş izni verdi, kimine vermedi, kiminin evrakını eksik buldu, kimininkini hiç kabul etmedi hatta aile fertlerini bile ayıracak uygulamalar ortaya çıktı. Kendi imkânlarıyla serbest göç şeklinde gelen birkaç ailenin hangi baskılar altında hayata direndiği de tarafımızdan iyi bilinmektedir. Gürcü tarafı, Stalin in sürgün kararnamesinde bile kendilerinden Türk olarak söz edilen bu halkın Türk olarak gelmesini istemiyor! Buraya gelmek isteyen Ben Gürcüyüm. Bizi Osmanlı Türkleştirmişti. Şimdi aslıma dönmeyi kabul ediyorum. demek zorunda bırakılmaktadır. Bu halkın içinden ayarlanmış ve kendilerine Gürcü adı verilmiş kişilerle bu yüz karası propaganda yürütülmektedir. Bu satırların yazarı, 2004-2007 yılları arasında ifa ettiği Uluslararası Ahıska Türk Dernekleri Federasyonu (AHDEF) Başkanlığı sırasında, Rus ve Gürcü diplomatların da katıldığı birkaç konferans düzenlemiş; hazırladığı raporlarla birkaç defa Avrupa Konseyi yetkilileriyle görüşmüştür. Daha sonra bu alanda faaliyet yapmak üzere teşekkül eden sivil toplum kuruluşu, gerekli bilgi ve iradeden mahrum olduğu için ne yazık ki bir varlık gösterememiş, o günden bugüne değişen hiçbir şey de olmamıştır. 6. Sonuç Burada işlemeye çalıştığımız bölümlerin her biri ayrı bir ihtisas mevzuu olacak değerdedir. Biz 2004 yılından beri neşrine gayret ettiğimiz Bizim Ahıska dergisiyle halkımızın sosyal, siyasî ve kültürel değerlerini işlemeye çalışıyoruz. Buna paralel olarak 15 Yunus Zeyrek, Ahıska Bölgesi ve Ahıska Türkleri, Ankara, 2001; Ahıska Araştırmaları, Ankara, 2006.

yürütülmesi gereken siyasî faaliyet, Avrupa Konseyi gündemine girmişken, asla bırakılmamalıdır. İddia ediyoruz ki Ahıska meselesi bir Musul veya bir Kıbrıs meselesi kadar önemlidir, hayatîdir. Kendi coğrafyamızın tabiî uzantısı olan bir bölgenin masum halkı, suçsuz günahsız olduğu hâlde ebediyen vatanından mahrum edilemez. Biz bu bölgenin Türkiye ye ilhakını değil ama yerli ahalisinin vatana dönebilmesi için Türkiye Cumhuriyeti devletinin, TBMM nin meseleyi ele almasını, ilgili ülkelerle (Rusya ve Gürcistan) gerekli müzakereleri yürütmesini istiyoruz. Uzatılmadan kısa bir zamanda yapılması gereken bu müzakerelerden bir sonuç alınamadığı takdirde, zaten birkaç yüz bin olan bu nüfusun Türkiye ye kabulü ve iskânı sağlanmalıdır. Halkımız kimseden bir şey istemiyor. O diyor ki: Bana zorluk çıkarma, müsaade et, gelip yerleşeyim. Çalışayım, evimi barkımı yapayım, ocağımı tüttüreyim; çoluk çocuğum yâd ellerde ziyan olmasın. Biz size Suriyeliler kadar yük getirmeyiz Mahut ve malûm çevrelerin Ermeni Konferansı düzenlemesi ve her 24 Nisan da bin bir türlü hezeyanla ortalığı velveleye vermesi karşısında, bu memleketin Müslüman ve Milliyetçi entelijansiyası ne iş yapmaktadır? Türk Tarih Kurumu veya bir üniversite niçin büyük bir konferans düzenlemez? Her Allah ın günü ekranlarımızdan bize hakaret eden bayağı kişilere verilen imkânlar niçin bir Ahıska meselesi için akla gelmez? Son sözümüz şudur: Bu halk vatana dönemediği veya Türkiye ye davet edilmediği takdirde, her bir ailenin, her bir ferdin gurbet ellerde, yâd diyarlarda göz göre göre eriyip gideceği gün gibi aşikârdır. Yeni Türkiye Dergisi, 2013, Ankara