2. ELEKTROMANYETİK ALANLAR VE ETKİLERİ SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ



Benzer belgeler
DANIŞMA KURULU emo izmir şubesi 30. dönem çalışma raporu 101

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

2. AKADEMİK KAMP GERÇEKLEŞTİRİLDİ

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI

KAMUSALLIK YENİDEN ÇALIŞTAYI

CEP TELEFONUNUN ZARARLARI VE ALINABİLECEK TEDBİRLER

ELEKTROMANYETİK ALAN VE ETKİLERİ. Arş. Gör. Dr. Didem DAYMAZ Arş. Gör. Dr. Merve PARLAK Hacettepe Üniversitesi Tıp Fak. Halk Sağlığı ABD.

İş Yerinde Psikolojik Tacizle Mücadele Paneli. (Mobbing)

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

etkinlikler Övünçle Söz Edilen İhracat Artışı Daha Hızlı Artan İthalatla Çok Taraflı Tekstil ve Giyim Eşyası Sözleşmesi Türkiye'ye Ek Sürdürülüyor

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

oda yayınları LPS ve CNG UYGULAMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLER KİTABI

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

MESLEK VE UZMANLIK ALANLARIMIZLA İLGİLİ ULUSAL ÖLÇEKLİ KONGRE, KURULTAY, SEMPOZYUM VE ÇALIŞTAYLAR

II. ELEKTROMANYETİK ALANLAR VE ETKİLERİ SEMPOZYUMU ELEKTROMANYETİK ALAN KİRLİLİĞİ YÖNETİM ÇALIŞMALARI

İSTANBUL BAROSU SAĞLIK HUKUKU MERKEZİ

EMO-GENÇ ÇALIŞMALARI

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

İLETİŞİMDE TASARIM TASARIMDA İLETİŞİM KONULU ULUSLARARASI KATILIMLI SEMPOZYUM VE SERGİ GERÇEKLEŞTİ

49.Dünya Meteoroloji Günü ĐTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezinde Kutlandı

Şube Günlüğü. Mayıs Haziran Temmuz - Ağustos TMMOB-EMO Diyarbakır Şubesi Haber Bülteni. Şube Günlüğü


TMMOB FİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI 31. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI (TASLAK) ( )

27. dönem çalışma raporu Asansör Denetimleri

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. TEMSĠLCĠLĠK ve ÜYE TOPLANTILARI

BÖLÜM 15. TMMOB Çalışmalarında Odamız

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

ŞUBE GÜNLÜĞÜ [ ŞUBE GÜNLÜĞÜ ] BEDAŞ ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI İNTERNETTE SANSÜR FORUMU YAPILDI ENERJİ VE NÜKLEER SANTRALLAR KONULU PANEL YAPILDI

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

ALTERNATİF NÜKLEER ZİRVE

TMMOB FĠZĠK MÜHENDĠSLERĠ ODASI

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

GÖRSEL ve İŞİTSEL MEDYADA EMO

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

Başkan Gökalp İlhan 12. Türkiye Eczacılık Kongresi nde

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

Teknolojide Yeni Trendler

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

E-BÜLTEN Sayı 35 Temmuz ağustos 2017

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE HABERLEŞME KURUMU

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ "RADYASYON GÜVENLİĞİ ÜST KURULU KURULUŞ VE ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Yasal Dayanak ve Tanımlar

BİRİM KALİTE GÜVENCESİ DEĞERLENDİRME RAPORU. Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ BÖLÜM 7 EMO GENÇ ÇALIŞMALARI. - EMO Genç Etkinliklerimiz

Kanatlı İmmunolojisinde Gerçekler

II. ELEKTROMANYETİK ALANLAR VE ETKİLERİ SEMPOZYUMU

TÜRKİYE BÖLGESEL HEMOFİLİ SEMPOZYUMU 28 SUBAT 2016 PAZAR - RİZE

MART E-BÜLTEN YIL:2018 SAYI:3 DÖNEM:1

TÜRK PSİKOLOGLAR DERNEĞİ MERKEZ TRAVMA BİRİMİ GEZİ PARKI EYLEMLERİNDEN ETKİLENENLERE YÖNELİK PSİKOSOSYAL DESTEK ÇALIŞMALARI. 1 Haziran-30 Ağustos 2013

İÇİNDEKİLER ANA BÖLÜM I: RADYASYON, RADYOAKTİVİTE,VÜCUDA ETKİLER VE RİSK KAVRAMI...1. Bölüm 1: Radyasyonla İlgili Kısa Açıklamalar...

haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

IEEE Türkiye Başkanlar Kurultayı

ŞUBE KOORDİNASYON KURULU TOPLANTILARI

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURUMU

Sayı: 68 Kasım Mecidiyeköy Mah. Mecidiye Cad. No:14 Adıgüzel Çarşısı K:1 D:1 Şişli/İSTANBUL

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

Törende, ödül alan araştırmacılarımız:

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Arkitera Mimarlık Merkezi AŞ Adına Sn. Ömer Yılmaz dikkatine,

V. LOJİSTİKTE BİLİŞİM SEMPOZYUMU Yeni Trendler Yeni Teknolojiler SPONSORLUK DOSYASI

2. Uluslararası İktisadi ve İdari Perspektifler Kongresi 5-7 Ekim Tarihlerinde Fakültemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi

Elektromanyetik Alanlar ve Kanser. Uz.Dr.Ezgi Hacıkamiloğlu ezguner@gmail.com

1- TÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık konusunu ele aldı - TÜSİAD

SGK Sağlık Politikaları Bilimsel Danışma Kurulu Açılış Toplantısı

Basında Şubemiz. TMMOB - EMO Diyarbakır Şubesi Haber Bülteni

27. dönem çalışma raporu Enerji Verimliliği Etkinlikleri

Şiddete Karşı Kadın Buluşması 2

Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı.

7. dönem çalışma raporu EMO - GENÇ ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 104

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Mesleğe ve Odanıza Hoşgeldiniz Etkinliği. LPG Sorumlu Müdürlük Eğitimi Gerçekleştirdik. Üyelerimizle Kahvaltıda Buluştuk!

NÜKLEER KARŞITI PLATFORM (NKP) ETKİNLİKLERİ

Diş Hekimliği Sempozyumu

1- İMO Meslekiçi Eğitim Kurulu ve Alt Organlarında Görev Alacak Kişiler;

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

EMO GENÇ İZMİR ŞUBE BİLDİRİSİ NASIL BİR EMO GENÇ?

Türkiye de Erken Çocukluk Eğitimi. Temel Eği)m Genel Müdürlüğü. Funda KOCABIYIK Genel Müdür

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. YĠTĠRDĠKLERĠMĠZ ve ANMALAR

Bilişim Teknolojileri Rehber

7. dönem çalışma raporu. DİĞER KURUM ve KURULUŞLARLA İLİŞKİLER. EMO Kocaeli Şubesi

18. bölüm. basında bursa il koordinasyon kurulu

Kamuda Dijital Dönüşüm Çalıştayı Yapıldı

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

BALIKESİR TABİP ODASI

Transkript:

2. ELEKTROMANYETİK ALANLAR VE ETKİLERİ SEMPOZYUMU DÜZENLENDİ 2. ElektromanyetikAlanlar ve Etkileri Sempozyumu bugün (8 Kasım 2013) açılış töreni ile çalışmalarına başladı. Açılışta konuşan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, sempozyumun çevre ve halk sağlığı için atılması gereken adımlara ilişkin somut sonuçlar üreteceğine inandığını vurguladı. AKP nin yandaş kurumlar arasına TMMOB da eklemek için kanun hükmünde kararnameler hazırladığına işaret eden Göltaş, Yağma yok TMMOB var diyerek tepki gösterdi. Hazırlık çalışmaları Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İstanbul Şubesi tarafından yürütülen İstanbul Barosu ve İstanbul Tabip Odası ile birlikte düzenlenen 2. Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu çalışmaları bugün (8 Kasım 2013) açılış töreni ile başladı. Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu ndan 2 gün boyunca sürecek olan sempozyumun açılış töreninde ilk olarak Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Berker Özağaç konuştu. Sempozyumun ikincisinin gerçekleştirildiğini hatırlatan Özağaç, aradan geçen 2 yıllık dönemde Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmelerin, bilimsel ve teknik çalışmaların paylaşılacağını vurguladı. Sempozyumun 3 meslek odasının çalışmaları ile düzenlendiğini aktaran Özağaç, düzenleme, yürütme ve bilim kurulunda yer alarak çalışmalara katkı koyanlara teşekkür etti. Sempozyumda bildiri sunacaklara, panel katılımcılarına ve davetli konuşmacı Prof Dr. Henry Lai ye teşekkür etti. Elektromanyetik alanlara ilişki Türkiye de çok ciddi çalışmalar yapıldığına işaret eden Özağaç, "Ülkemiz, bu alanda nitelikli bilimsel çalışmaların yapıldığı, konunun öneminin farkında olan hatırı sayılır insanın gelişmeleri izlediği bir durumdadır. Umarız konunun yetkilileri, buradaki mühendislik, sağlık ve hukuk disiplinlerinin bir arada ortaya koyacağı birikimden, ülkemiz ve insanlarımız yaralanır." "Kirlilik Korkutuyor" Özağaç ın ardından kürsüye gelen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Gören, doktora çalışması sırasında elektriğin insan sağlığı üzerine etkilerini incelediğini belirterek, konuya ilişkin çalışmaların Miletli Thales in a kadar uzandığını ve statik elektrik ile ilgili Thales in sözleri bulunduğunu ifade etti. 5. yüzyılda yapılan çalışmalarda ise elektriğin sağlık üzerine etkilerine ilişkin ilk hayvan deneylerin yapıldığını hatırlatan Gören, radyo frekans dalgalarının yarattığı elektromanyetik alanların insan sağlığı üzerine etkilerine ilişkin daha çok çalışma yapılması gerektiğini ifade etti. Elektromanyetik alanların ciddiye alınması gerektiğine vurgu yapan Gören, ilk sempozyuma katkı sağlayan Prof. Dr. Hilmi Sabuncu yu andığını ifade etti. Son günlerde Mars a yolculuğa ilişkin çalışmaların yeniden gündeme geldiğini belirten Gören, insanoğlunun cep telefonu, baz istasyonları, hidroelektrik ve nükleer santralların çevre veya sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin sorunları çözmeden yaşamaya devam etmesin sonucu Mars a taşınmayı gerektirebilecek kadar kirlenebileceğine kaydetti. Teknolojide Güç Odakları

EMO İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Beyza Metin ise konuşmasına Doç. Dr. Yurdakul Ceyhun u anarak başladı. İnsanın daha iyi bir yaşam seviyesine ulaşmak için son yüzyıllarda bilimsel çalışmalar ile önemli bir mesafe kaydettiğine dikkat çeken Metin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ancak gelişen teknolojinin tek bir kanalda ilerlediğini, yapılan bütün çalışmaların sadece insanlığın hizmetine sunulduğunu söylememize engel olan birçok negatif tarihsel deneyim bulunmaktadır. Teknolojinin özel kesim ve grup çıkarları için yanlı ve yanlış kullanımı, teknolojik gelişmelerin doğasından çok buna hakim olan güç ve odakların niyetleriyle de yakından ilgilidir. Sürekli olarak gelişen teknolojilerin öngörülemeyen zararlı veya zararlı olması muhtemel nesnel çıktılarının bertaraf edilmesinin öncüleri de yine bilim insanları, aydınlar ve onların kurumları, odalarımız ve üniversiteler olmalıdır, olacaktır." Elektrik-elektronik alanındaki çalışmalar sonucunda, elektrik üretiminde, haberleşme, biyomedikal alanlarına kadar uzanan çok sayıda cihazın hayatımızın önemli bir parçası haline geldiğine işaret eden Metin, "Bugün bu cihaz ve sistemleri kullanmaktan vazgeçme lüksümüz olmadığına göre, bu alanda etkin düzenleme, yönetim ve denetimi de birlikte sürdürmek zorundayız" diye konuştu. Yaşam alanlarımızın yüksek gerilim hatları, trafo merkezleri ve sayıları 85 bine varan baz istasyonları ile kuşatıldığını kaydeden Metin, "Burada vatandaş olarak, tüketici olarak sormamız gereken birinci soru, bu kadar tüketimin, bu denli yaygın kullanımın gerçekten gerekli olup olmadığıdır" dedi. Tüketim ideolojisinin gerekli olanla olmayan, ihtiyaçla ile gösteriş, kullanma zorunluluğu ile özenme arasında bir bulanıklık yarattığına dikkat çeken Metin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Mesleki ve teknik insanlar olarak her an yanıtı aramamız gereken soru ise, insanlığın teknolojinin nimetlerinden azami olarak yararlanmasını sağlarken, olumsuz etkilerini asgariye indirmek için ne yapmalıyız?, Hiçbir şey yoktan var olmadığına göre bilimsel çalışmalarımızı insanlığın hizmetine sunarken, doğal ve tarihsel kaynak ve zenginliklerimizi tahrip etmeden nasıl geleceğe taşıyabiliriz? olmalıdır. Çünkü yaşlı küremizin kaynakları sınırlı ve yenilenme döngüsü insanlığın tüketim ivmesinden yavaştır. Çünkü bütün mühendislik alanları, tıbbın ilk kuralı olan önce zarar verme ilkesiyle çalışmazsa, çok yakın gelecekte yaşam alanlarımız hiçbir devridaim makinasının telafi edemeyeceği, geri dönülmez bir tahribatla yüzyüze kalacaktır. Biz, teknoloji düşmanı değiliz, mühendislerin teknolojiye karşı olması gibi bir durum gelecekte de söz konusu olamayacaktır. Ancak, teknolojinin nimetlerinden yararlanırken, kullanım sürecinde oluşabilecek olumsuzlukları en aza indirecek önlemlerin alınması ve bu konuda toplumun bilgilendirilmesi öncelikli görevimizdir. Bu görev ve sorumluluk, devlet kurumlarının da öncelikli görev ve sorumluluğu olmalıdır. Bu alanda çalışan şirketlerin faaliyetlerinin engellenmesi değil amacımız; ama insan sağlığıyla ilgili düzenlemeler konusunda sorumluluklarını da yerine getirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası standartların ülkemizde de gözetilmesini, düzenli olarak denetim ve ölçümlerin yapılmasını, bilgi ve verilerin şeffaf bir biçimde paylaşılmasını istiyoruz. Bütün yetkili kurumları, yapılacak düzenleme ve tasarruflarını, meslek odalarıyla, bilim insanlarıyla ve üniversitelerle paylaşarak yapmaya davet ediyoruz. Biz yıllardır bu düşünceleri savunuyor ve her platformda ilan ediyoruz. Ancak üzülerek belirtiyorum ki, bizleri sürekli siyaset yapmakla eleştirenler,

halkımızı ve kamuyu bu derecede yakından ilgilendiren ve sağlımıza açısından bu kadar önem taşıyan bu etkinliklerimize katılmaktan imtina ediyorlar. Bu alanları düzenleme ve denetleme sorumluluğu olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu nun (BTK), sempozyumumuza kurumsal katılımını görmeyi çok istedik ama ne yazık ki çağrılarımıza yanıt alamadık." Bağımsızlık Vurgusu Meslek örgütlerinin sorumlulukları gereği meslek alanlarına yönelik kurultaylar, kongreler ve sempozyumlar gerçekleştirdiğini kaydeden Metin, "Tüm bu etkinlikleri tarafsız, bilimsel ve hiçbir kurumun vesayeti altında olmadan yapmamızı bağımsız işleyişimize ve üyelerimizden aldığımız desteğe borçluyuz. Hangi siyasal çevre hangi iktidar olursa olsun mesleğimizi halkımızın çıkarına kullanmak bizim ana ilkemizdir. Ne yazık ki son zamanlarda ard arda çıkan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile odalarımızı yetkileri, alandaki denetimleri ve üye sicillerini tutmaları engellenmeye çalışıyor." Torba yasa ile mesleki denetim uygulamalarının kısıtlanmaya çalışıldığını hatırlatan Metin, bu kez EMO nun da aralarında TMMOB a bağlı odaların Bakanlar Kurulu kararnamesi ile bakanlığın idari ve mali denetimi altına sokulmak istendiğine dikkat çekti. TMMOB Kanunu na 12 Eylül döneminde eklenen bir maddenin gündeme getirildiğini kaydeden Metin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "AKP iktidarı 12 Eylül darbecilerinin getirdiği ama bugüne kadar ne darbecilerin ne de sonraki hükümetlerin uygulamadığı vesayet sistemini uygulama kararı aldı. Doğal ve tarihi zenginliklerimizi talan etmeyi, çevre ve kent rantını insanlığın geleceğini tehlikeye sokma pahasına ticari bir meta haline getirmeyi hedefleyen politikalar, bu yağma ve talanın karşısında hiçbir haklı ve bilimsel karşı duruş görmek istemiyorlar. Bize emanet bırakılan zenginliklerimizi geleceğe taşımamızın önündeki bütün olanakları yok etmeye çalışıyorlar. Tüm bu baskı ve yıldırma politikalarına karşın bizler, tıpkı bugün olduğu gibi birlikte çalışmaya ve üretmeye; bilimi, teknolojiyi, hukuku halkımız yararına kullanmak için mücadeleye devam edeceğiz. Meslek odalarımız, yeni dönem içerisinde, bugüne kadar sürdürdüğümüz kamusal yarar ilkesi doğrultusunda çalışmalarına devam etme noktasında kararlıdır. Bunun için özellikle insan sağlığına, çevre sağlığına, kent sağlığına ilişkin pek çok temel konudaki duyarlılıklarımızı kamuoyuyla paylaşmaya; yaşamımız için, onurumuz ve mesleğimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz." Metin in ardından kürsüye gelen EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş ise konuşmasına Doç. Dr. Yurdakul Ceyhun ve Yüksek Mimar Oktay Ekinci yi anarak başladı. EMO Üyesi Ceyhun un elektronik sanayi başta olmak üzere ülke kalkınmasına katkı sağladığını vurgulayan Göltaş, Ekinci nin ise yaşamını ülkemizin doğal ve kültürel değerlerinin korunmasına adadığını kaydetti. Teknolojinin gelişimi ile beraber son 10 yılda elektronik cihazların sayısının ve kablosuz iletişim teknolojilerinin kullanımın artması ile elektromanyetik alanlara maruz kalma oranın artığını vurgulayan Göltaş, radyo frekansı (RF) elektromanyetik alanların Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı tarafından "olası kanserojen" olarak sınıflandığını ancak sağlık üzerindeki etkilerinin ilerleyen yıllarda daha detaylı olarak ortaya konabileceğini belirtti.

Elektromanyetik alanlara sağlığı olumsuz etkilemediği bilimsel olarak tespit edilene kadar, ihtiyatlı yaklaşılmasını gerektiğini dikkat çeken Göltaş, "Konuyla ilgili mevzuat ve uygulamalar bu yaklaşımla ele alınmalıdır" diye konuştu. "Toplumsal İhtiyaçlar İçin Teknoloji" EMO nun etkinliklerinde meslek alanlarındaki bilimsel ve teknolojik gelişmelerle ilişkisini kurarken, toplumsal yarar ve halk sağlığı ekseninde bir bakış açısını öne çıkarmayı çalıştığına dikkat çeken Göltaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Böyle baktığımız içinde TMMOB ve Odamız 1970 lerden bugüne bilimin ve teknolojinin siyaset ve ideoloji dışı, kendi başına bir gelişme çizgisine sahip olmadığına inanıyoruz. Diğer taraftan, biliyoruz ki bilimle demokrasinin gelişmesi de her zaman birbirine koşut olmamıştır. Kimi zaman kesitlerinde bilimin ve teknolojinin gelişmesi baskıcı yönetimler altında da sürmüştür. Dolayısıyla, bilim ve teknoloji, toplumsal yapı ve ilişkilerle her zaman iç içe olmuştur. Bu nedenle, özgürlük ve eşitlik mücadelesinde, bilim ve teknoloji politikaları kendi başına ele alınamaz; sanayileşme, özelleştirme, gümrük birliği, uluslararası anlaşmalar, devletin biçimi, sınıflararası güçlerin hepsi bu politikaların oluşturulmasında etkilidir. Özetle, bilim ve teknolojinin toplum yararına kullanılması bir iktidar sorunudur. Teknoloji sadece teknik ya da makinalar bütünü değil, aksine kendisi ile beraber sosyal bir örgütlenmeyi de beraberinde getiren kapsayıcı bir uygulamadır. Teknoloji transferinin azgelişmiş ülkelerde uygulanmasının kültür emperyalizmine yol açması bu nedenledir. Bilim ve teknolojinin yıllardır toplumsal ihtiyaçlar için değil de, kapitalist kar için kullanılması, bugüne kadar doğayı tahrip etti. İnsanlığın kendisine, tarihine ve geleceğine yabancılaşmasına aracılık etti. Bilim ve teknolojinin kendisi de bu ortamda biçimlendi. Toplum, insan ve doğayı tahrip etmeyen, gerçek gereksinimler için oluşturulacak bilim ve teknoloji politikaları, bilim ve teknolojinin bu mevcut yapısını, üretiliş biçimini de sorgulayan ve eleştiren bir yaklaşımla oluşturulmalıdır. Örneğin, teknoloji politikaları, teknolojiyi, yalnızca üretim araçları ve tekniklerden ibaret tanımlamamalıdır. Üretim bilgi ve becerisi ile üretimi gerçekleştirmek için gerekli kafa ve kol emeğinin örgütlenmesi de teknolojinin alanına girer. Alternatif teknoloji politikaları bu eksende biçimlendirilmelidir. Odamız, Türkiye de kamu yararını gözeten, emek eksenli, bütünlüklü ve gerçekçi bilim ve teknoloji politikalarının hazırlanması ve uygulanmasını amaçlar." Sempozyumun elektromanyetik alanların insan sağlığına etkileri ve konunun hukuksal boyutları hakkında bilgi paylaşımının sağlanmasını amaçladığını belirten Göltaş, "Elektromanyetik kirlilik yaratan elektrikli cihazlar, cep telefonları, kablosuz vericiler gibi sistemlerin sağlık etkilerini en aza indirecek şekilde kullanımı konusunda bilinç oluşturulması büyük öneme sahiptir" diye konuştu. Kamu Denetimi Vurgusu

Enerji nakil hatları, trafo merkezleri ve baz istasyonları gibi tesislerin yerleşiminin insan sağlığı açısından planlanması gerektiğini ifade eden Göltaş, "İlgili mevzuatın yetersizliği ve uygulamalardaki yanlışlıklar, halk sağlığını tehdit eden sonuçlar yaratabilmektedir. Bu konuda ülkemizde yürürlükteki standartlar ve mevzuat değerlendirilerek geliştirilmelidir" diye konuştu. Uygulamalardaki yanlışlıkların giderilmesinde denetimlerin büyük payı olduğunu vurgulayan Göltaş, konuşmasını şöyle sürdürdü" Kapsama alanının genişletilmesi, yüksek bant genişliği ve veri iletim hızının sağlanması için servis sağlayıcı firmalar ticari bir yaklaşımla baz istasyonu ağlarını geliştirmektedirler. Halk sağlığını yakından ilgilendiren bu alandaki uygulamalarda plansızlığın önlenmesi ve kamu yararının gözetilmesi için mevcut ve yeni baz istasyonu kurulumu uygulamalarının kamu eliyle denetiminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Baz istasyonlarının kamufle edilerek toplumdan gizlendiği sıklıkla görülmektedir. Bu uygulamalar sonlandırılmalı, uyarı levhaları ve baz istasyonlarına ait ölçüm bilgileri tesislerin üzerinde yer almalı, ayrıca yerleşim alanlarındaki baz istasyonlarının yerlerinin İnternet üzerinden yayımlanması sağlanmalıdır. Bu tür tesislerin kurulması için yer seçimi aşamasında çevrede yaşayanların görüşleri dikkate alınmalıdır." Okullara "Kablolu" Erişim Önerisi Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Fatih Projesi ne dikkat çeken Göltaş, bu kapsamda 570 bin dersliğe LCD panellere sahip etkileşimli tahta ve İnternet ağ altyapısı sağlanarak tüm öğrencilere tablet dağıtılacağını belirtti. Türkiye genelinde Eylül 2013 itibari ile 217 okulda öğrencilere tablet dağıtıldığını kaydeden Göltaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kablosuz İnternet ağları, olası kanserojen olarak nitelenen radyo frekans (RF) elektromanyetik alan yaratmaktadır. Bir derslikteki 30 öğrencinin her birinde kablosuz ağa bağlanan tablet bilgisayarların bulunmasıyla, ortamdaki elektromanyetik kirliliğin limit değerleri aşması söz konusu olacaktır. Üstelik, çocukların olası biyolojik etkilere karşı yetişkinlerden çok daha hassas olduğu bilinmektedir. İhtiyat ilkesi gereği, okullarda İnternet erişiminde kablolu sistemler kullanılmalıdır." "Periyodik Ölçümler Yapılmalı" Çocukların cep telefonu kullanımının özendirilmemesi gerektiğini kaydeden Göltaş, elektromanyetik kirliliğin yoğun olduğu iş yerlerinde periyodik ölçümler yapılması ve işçi sağlığı açısından gerekli önlemlerin alınması için düzenleme yapılmasını istedi. Dünya Sağlık Örgütü Elektromanyetik Alanlar Proje Yöneticisi Emilie Van Deventer ın elektromanyetik alan maruziyetlerinin sağlık etkilerine dair daha fazla araştırma yapılarak belirsizliklerin giderilmesi çağrısında bulunduğunu hatırlatan Göltaş, uluslararası ortak ve kanıt bazlı referans değerlerin belirlenmesi ve toplumsal bilinçlendirme çalışmaları yürütülmesini istedi. EMO nin 2011 yılında ilkini düzenlediği sempozyum ikincisinin çevre ve halk sağlığı için atılması gereken adımlara ilişkin somut sonuçlar üreteceğine inandığını vurgulayan Göltaş, "Bu alandaki bilgi birikiminin güncel gelişmeler ışığında değerlendirilmesi için oluşturulan bu ortama emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyoruz" diye konuştu.

"Yağma Yok TMMOB Var" Yaklaşık 2 ay sonra EMO nun kuruluşunun 60. yılını kutlayacaklarını ifade eden Göltaş, 60 yıldır EMO nun faaliyetlerinde toplumsal fayda ve ülke çıkarlarını ön planda tutuklarına işaret etti. Demokrasisi gelişmiş ülkelerde teknik sempozyumların açılışında, teknik konuşmaların yeterli olacağını ifade eden Göltaş, Türkiye de siyasi iktidarlın yarattığı antidemokratik ortamın kürsü konuşmalarını değiştirdiğini ifade etti. Meslek odalarının bilimselteknik etkinliklerini sürdürmeye çalıştığı bu dönemde AKP nin ise iktidarı boyunca yarattığı yandaş kurumları arasına TMMOB da eklemek için kanun hükmünde kararnameler hazırladığına işaret eden Göltaş, konuşmasını "Yağma yok TMMOB var" ifadeleri ile tamamladı. TMMOB Yürüyüşünü Sürdürecek Göltaş ın ardından konuşan TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Kübülay Özbek ise elektromanyetik alanların çevre ve insan sağlığına olan etkilerinin sempozyum boyunca mühendisler, doktorlar ve hukukçular tarafından ele alınacağına ve hep birlikte bu birikimden faydalanacaklarını ifade etti. Elektromanyetik alanlar konusunda düzenlenen sempozyumun sonuçlarının siyasi iktidar ve bu alanda çalışan şirketler tarafından dikkat alınması gerektiğine işaret eden Özbek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki ülkemiz bir türlü normalleşemediği için teknik sempozyumlarda bile söz, siyasi konulara hatta kendi dertlerimize geliyor. Siyasi iktidar, meslek odalarının kanunlarında bir takım değişiklikler yaptı. O dönem TMMOB Kanunu na ilişkin değişikleri de gündeme getirdiler. Ancak bazı meslek örgütlerinden yaptıkları değişiklikleri tepkiler üzerine TMMOB Kanunu nda değişiklik yapamadılar. Daha sonra bir gece yarısı İmar Kanun nda yaptıkları bir değişiklik ile mesleki denetimi ortadan kaldırmak istediler." AKP nin kendi düzenlediği bütçenin bile Sayıştay tarafından bile denetlenmesine izin vermediğini hatırlatan Özbek, "Bugün TMMOB a bağlı odaları bakanlıkların mali ve idari denetimi altına 12 Eylül ürünü bir kanun maddesini gerekçe göstererek sokmak istiyorlar" diye konuştu. 12 Eylül döneminde bile işletilemeye cesaret edilemeyecek kadar anti demokratik olan kanun maddesinin dayanak yapıldığı kararnameden sonra TMMOB nun daha kararlı bir tutum alacağına vurgu yapan Özbek, "TMMOB bugün Teoman Öztürk ün ifade ettiği bilim ve tekniği toplum yararına kullanma hedefine doğru daha kararlı yürümektedir" diye konuştu. Cep Telefonu Kullanmak Sağlığınızı Etkiler mi? Açılışın ardından davetli konuşmacı ABD Washington Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü nde Prof. Dr. Henry Lai "Cep Telefonu Kullanmak Sağlığınızı Etkiler mi?" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Cep telefonların etkilerine ilişkin dünya genelinde çok sayıda bilimsel çalışma yapılmakta olduğuna dikkat çeken Lai, cep telefonlarında 800 ile 2000 Mhz frekansları arasındaki bantları kullandığını kaydetti. 2013 yılı sonu itibari ile dünya genelinde 6.8 milyar kişinin cep telefonu kullanmasının beklendiği belirten Lai, cep telefonlarının sağlık üzerine etkileri çok düşük olsa bile etkilenen insan sayısının büyüklüğü nedeni ile konunun oldukça önemli olduğunu kaydetti. Kanseri İle İlişkin Temel olarak araştırmaların cep telefonu ile beyin ve kulak bölgesindeki tümör ve kanserler arasında bir ilişki olduğunu gösterdiğini vurgulayan Lai, konuya ilişkin yeterli çalışma

olmadığına da vurgu yaptı. Cep telefonlarından yayılan radyo frekansı dalgalarının yüzde 70 inin insan vücudu tarafından emildiğine işaret eden Lai, farklı teknolojilerinin etkilerinin çeşitlilik gösterebileceğini ifade etti. Dördüncü nesil cep telefonu şebekelerini kullanan cep telefonlarının farklı dalgalar yaydığını belirten Lai, insan vücuduna etkisinin de değişik olacağını vurguladı. Manyetik alanların serbest radikallerin faaliyetlerini artmasına neden olduğuna ilişkin araştırmalar olduğunu kaydeden Lai, bu faaliyetlerin artması ile DNA nın zarar görme ve kansere yol açma ihtimalinin oluştuğunu kaydetti. Bazı çalışmaların da elektromanyetik alanların kanın beyin içindeki akışına etkisini araştırmaya yöneldiğini ifade eden Lai, hayvanlar üzerinden manyetik alanların kısa ve uzun süreli hafıza üzerine etkilerine ilişkin deneyler yaptıklarını anlattı. Beyin Fonksiyonları Etkileniyor Elektromanyetik alanların hem kısa hem de uzun süreli hafızayı etkilediğini deneyden örnekler ile anlatan Lai, elektro manyetik alanların beyin fonksiyonları ve genetik yapıya olan etkilerinin de araştırıldığını kaydetti. Dünya genelinde yürütülen bu alanda yürütülen çalışmalarının yüzde 20 sinin Türkiye de gerçekleştirildiğine değinen Lai, sunumundan Türkiye den Prof. Dr. Nesrin Seyhan ın çalışmalarına da değindi. Uzun süreli elektromanyetik alanlara maruz kalmanın DNA yapısına zarar verebileceğine ve aşırı zarar görmesi sonucu beyin hücrelerinin ölebileceğini ifade eden Lai, uzun süre maruz kalmanın Parkinson hastalığına neden olabileceğini vurguladı. Elektromanyetik alanların Parkinson hastalığının tedavisinde de kullanılmasına ilişkin bilimsel çalışmalarda olduğunu kaydeden Lai, bilimsel çalışmalarının finansman kaynağına bağlı olarak farklı sonuçlar verdiğine dikkat çekti. "Şirketler Araştırmaları Manipüle Ediyor" "Cep telefonu şirketlerinin desteği ile gerçekleştirilen araştırmalarda elektromanyetik alanların genetik yapıya etki edebileceğini gösteren sonuçları ancak yüzde 38 düzeyinde gerçekleşmiştir. Ancak üniversiteler ve bağımsız kamu kuruluşları tarafından mali olarak desteklenen araştırmalar içinde genetik yapı etkileniyor sonucunun oranı yüzde 64 e yükseliyor. Dolayısıyla araştırmalara bilimsel olsalar dahi finans kaynaklarını ile birlikte değerlendirilmeleri gereklidir" ifadeleri ile kapitalist sistemin bilimsel araştırmalarının objektifliğine zarar verdiğini ifade etti. 2011 yılında Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı nın (IARC) cep telefonun 2B olarak tabir edilen olası kanserojen sınıfına soktuğunu kaydeden Lai, bilimsel araştırmaların uzun süreli cep telefonu kullanımının beyin tümör olasılığını artırdığını gösterdiğini belirtti. Türkiye ye Uyarı Gençler ve çocukların daha yüksek risk grubunda olduğunu ifade eden Lai, Türkiye de yapılan bir araştırmaya göre erkeklerin sperm kalitesi ve hareketliğinin de etkilendiğini kaydetti. Baz istasyonlarına ilişkin ölçümlerde Türkiye de ortalama santimetrekare başına 3 mikro watt güç yoğunluğuna ulaşıldığını kaydeden Lai, bu düzeyin diğer ülkelerin oldukça üstünden olduğu uyarısında bulundu. Mesleki Maruziyet Masaya Yatırıldı Davetli konuşmacının ardından EMO Yönetim Kurulu Üyesi Erhan Karaçay in yönettiği "Elektromanyetik Alanlar ve Mesleki Maruziyet (Sunukluk) başlıklı iki panel oturumu gerçekleştirildi. Oturumların ilkine ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü nden Yrd. Doç. Dr. Tayfun Nesimoğlu, Gazi Üniversitesi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi nden Uzman Gaye Sezgin ve Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü nden Prof. Dr. Osman Çerezci konuşmacı olarak katıldı. Karaçay ın yönetiminde yapılacak aynı

başlıklı ikinci oturumda ise Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi nden Prof. Dr. Ali Osman Karababa, İşyeri Hekimi Dr. Mustafa Özcan, İş Güvenliği Uzmanı Turgay Özcan ve Tepa Tıbbi ve Elektronik Ürünler den Fikret Küçükdeveci yer aldı. Ardından düzenlenen "Çok Düşük Frekanslı Elektromanyetik Alanların Çevre ve İnsan Sağlığına Etkileri" başlıklı üçüncü oturum ise İTÜ Elektrik Elektronik Fakültesi nden Prof. Dr. Özcan Kalenderli yönetti. Bu oturuma ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü nden Yrd. Doç. Dr. Murat Fahrioğlu, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi nden Prof. Dr.Süleyman Daşdağ, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi nden Prof. Dr. Nurettin Umurkan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi nden Doç. Dr. Raika Durusoy, Gazi Üniversitesi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi nden Yrd. Doç. Dr. Bahriye Sirav ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş den Yener Akkaya konuşmacı olarak yer aldı. 2. Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu çalışmaları kapsamında ikinci gün (9 Kasım 2013) ilk olarak "Radyo Frekans ve Mikrodalga Elektromanyetik Alanların Çevre ve İnsan Sağlığına Etkileri" başlıklı oturum gerçekleştirildi. Gazi Üniversitesi Non-İyonizan Radyasyondan Korunma Merkezi nden Prof. Dr. Nesrin Seyhan ın yönettiği oturuma, EMO dan Tarık Öden, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi nden Prof. Dr. Çağatay Güler, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi nden Arş. Gör. Arın Tomruk, Vestel den Dr. Başak Özbakış, Huawei den Mert Topçu sunumları ile katıldı. Bu oturumun arından Dr. Mustafa Sülkü nün yönetiminde "Yurttaş Tepkisi-Deneyimler" başlıklı forum düzenlendi. Forum öncesinden Dr. Mustafa Sülkü, baz istasyonlarına ilişkin ülke genelinde gerçekleşen halk hareketlerinden örneklerin anlatıldığı bir sunum gerçekleştirdi. Sülkü nün sunumunun ardından İstanbul Üsküdar dan Hacer Yozgatlı mahallelerinde baz istasyonlarına karşı yürütülen mücadeleye ilişkin bilgiler verdi. Elektrik Yüksek Mühendisi Ziya Çallı, TÜKODER Genel Başkan Yardımcısı Aysel Can Ekşi, Demet Ağaoğlu ve Süleyman Daşcan kendi deneyimlerini katılımcılara aktardı. Hukuksal Düzenlemeler Tartışıldı Ardından Atılım Üniversitesi nden Prof. Dr. Nükhet Yılmaz Turgut un yönettiği "Elektromanyetik Alanların Yönetimi ve Hukuksal Düzenlemeler" başlıklı oturuma geçildi. Bu oturumda EMO dan Nusret Gerçek, Çevre Mühendisleri Odası ndan Av. Emre Baturay Altınok, Şehir Plancıları Odası ndan Erhan Demirdizen, Bursa Barosu ndan Av. Cankat Taşkın ve Sakarya Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü nden Prof. Dr. Osman Çerezci yer aldı. Bu oturumun ardından EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Mehmet Bozkırlıoğlu nun yönettiği "İnsan ve Çevrenin Elektromanyetik Alanlardan Korunması" başlıklı panel düzenlendi. Bu oturuma İstanbul Barosu ndan Av. Çağdaş Aru, Kadıköy Belediyesi nden Şule Sumer, Nilüfer Belediyesi nden Mustafa Bozbey, Çayyolu Elektromanyetik Kirlilikten Korunma Derneği nden M. Ramazan Öngöre, Çevre Hukuku Derneği nden Hasan Sever ve İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu ndan Dr. Tansu Tuncalı konuştu. Sempozyum çalışmaları kapsamında iki gün boyunca farkı salonlarda akademik bildirilerin sunumu ve ilköğretim öğrencilerine bilgilendirme çalışmaları da yapıldı.