43 YIL SONRA BİR ARAYA https://youtu.be/j6ceksdurxm Muğla nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde buluşan Ankara Atatürk Lisesi mezunları 43 yıl sonra bir araya geldiler. 1972 1973 döneminde Ankara Atatürk Erkek lisesi yatılı okuyan yaklaşık 60 kişilik gurup 43 yıl sonra bir araya geldi. Aralarında üst düzey bürokratlardan, doktorlara, siyasetçilere ve üst düzey yöneticilerinde bulunduğu isimler biri birlerini gördüklerinde duygusal anlar yaşadılar. 4 gün boyunca eski günlerini anan Ankara Atatürk Lisesi parasız yatılı mezunları olan gurup Dalyan, kanalları ve İztuzu turu yaptı. Arkadaşlarını görmek için birçoğunun il dışından geldiği ve bazılarının da yurt dışından geldiği öğrenildi. Organizasyon, Hacı Ataseven, Mehmet Ali Avcı, Etem oruç, Haluk Hepgüneler in uzun süren yoğun çabaları sonunda gerçekleştirildiği bildirildi. vedalaşmak zor oldu Eşleri ile beraber katıldıkları 4 günlük buluşma programı sonrasında ayrılıkları ise hüzünlü oldu. Hatıra fotoğrafları çekilen eski arkadaşlar, bir birlerine sarılarak gözyaşları içerisinde ayrıldı. Gurup her yıl bir araya gelmek için karar aldılar.
43 YIL SONRA BİR ARAYA 43 YIL SONRA BİR ARAYA 43 YIL SONRA BİR ARAYA 43 yıl sonra buluştular 43 yıl sonra buluştular 43 YIL SONRA BİR ARAYA
43 YIL SONRA BİR ARAYA 43 yıl sonra buluştular 43 yıl sonra buluştular
43 yıl sonra buluştular 43 yıl sonra buluştular
43 yıl sonra buluştular
43 YIL SONRA BİR ARAYA 43 YIL SONRA BİR ARAYA
BAŞKAN MEHMET KOCADON DAN SEREBRAL PALSİ HASTASI ÇOCUKLARA DESTEK Bodrum Belediye Başkanı ve CHP Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Kocadon, Serebral Palsi hastası olan çocukların tedavisi için düzenlenen yemeğe katılarak destek verdi. Trafo Bodrum da, Bodrum Belediyesi ve KADEM tarafından düzenlenen yemeğe, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, Uzman Fizyoterapist Dr. Aymen Balıkçı, Bodrum da yaşayan Serebral Palsi li çocuklar ve aileleri katıldı. Balıkçı, gecede bir sunum yaparak hastalığın tanımı ve yaygınlığı hakkında
davetlilere bilgi verdi. Hastalığın başlangıcı, tedavisi ve sonuçları hakkında hasta çocukların ailelerini ve toplumu bilinçlendirmek amacıyla bu geceye katılmak için İstanbul dan geldiğini belirten Uzman Fizyoterapist Dr. Aymen Balıkçı şunları söyledi; Bugün buradan umarım tüm Türkiye deki hasta çocuklarımıza umut oluruz. Tüm amacımız onları doğru tedaviye yönlendirmek ve hayat kalitelerini yükseltmek. Maalesef hasta çocuklarımızın yanlış tedavisi sonucu hastalıkları ilerlemekte ya da gelişme kaydedilememektedir. Bugün burada toplanarak sizlerin maddi manevi desteğiyle burada olan ve yanımızda bulanamayan tüm çocuklarımız doğru tedavi yöntemiyle yaşamlarını çok daha özgür ve rahat geçirecektir. Sayın Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon a ve ekibine, bu çocukların sesi olup bana da burada konuşma fırsatı vermesinden dolayı sonsuz teşekkürlerimi bildiriyorum. Tüm Türkiye ye bu etkinlik örnek olacaktır diyorum. Bu Çocuklar Hepimizin Yemekte bir konuşma yapan Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da şunları aktardı; Doruk u evde ziyaret ettiğimde onun zekasından sevgisinden çok etkilendim, onu çok sevdim. Diğer çocuklarımızı da orada öğrendim. Bu hastalığın belli ölçülerde tedavisi var ve aileler bu konuda oldukça yol kat etmişler. Ama maddi imkansızlıklar nedeniyle belki de tedaviye devam edemeyeceklerini söylediklerinde acil bir çözüm ürettik. KADEM deki çalışma arkadaşlarımla ve ailelerimizin desteğiyle bu güzel gece böyle ortaya çıktı. Buradan siz yardımsever dostlarıma ve tüm halkımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Doktorumuz Aymen Bey katkısını esirgemedi, O na da ayrıca teşekkür ediyorum ve ailelerimizin her türlü iletişim bilgisi KADEM ekibimizde bulunmaktadır. Maddi manevi destek olacak tüm arkadaşlarımız bu bilgilerle bu çocuklarımıza ve bu hastalıkla mücadele eden tüm kardeşlerimize ulaşabilirler. Çocuklarımız geleceğimizdir ve hepimizindir. Yemeğe katılanlar, gecenin gönülden destekçisi Can Serkan ın şarkılarıyla güzel bir gece geçirdiler. ve
CHP li kadınlar, pazar esnafıyla bir araya geldi Bodrum Salı Pazarı nda esnaflarla ve pazara gelen vatandaşlarla buluşan CHP Bodrum Kadın Kolları üyeleri, pazar esnafı dinleyerek istek ve taleplerini öğrendi. Pazaryeri ziyaretine CHP Bodrum Kadın Kolları Başkanı Saime Demirtaş, CHP Bodrum Kadın Kolları Başkan Yardımcıları Sabriye Cengiz, Hürrem Dinç ve Kamuran Ercan ile birlikte kadın kolları üyeleri katıldı. Sıcak bir atmosferde geçen ziyarette kadın üyeler, esnaflarla bire bir sohbet ederek istek ve taleplerini yerine getirmek üzere not ettiler. Pazarda üçerli gruplara ayrılan kadın kolları üyeleri ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi tarafından hazırlanan Değişim bültenini de dağıttılar Saime Demirtaş: Esnafımız Başkan Mehmet Kocadon u seviyor, destekliyor CHP Bodrum Kadın Kolları Başkanı Saime Demirtaş, yaptıkları ziyaretten hem kendilerinin, hem de pazar esnafının memnun kaldığını söyledi. Demirtaş, esnafın Bodrum Belediye Başkanı ve CHP Bodrum Belediye Başkan Adayı Mehmet Kocadon u sevip desteklediklerini de belirterek şöyle konuştu: Kadın kolları üyeleri ve yöneticilerimizle birlikte bugün saha çalışması için pazaryerindeki esnafımızla bir araya geldik. Kendilerine iyi dileklerde bulunarak bol kazanç diledik. Başkanımız Mehmet Kocadon un da selam ve sevgilerini kendilerine ilettik. Partimizin çıkarmış olduğu Değişim bültenini dağıttık. Gördüğüm kadarıyla bütün esnaf Başkanımızı çok seviyor. Tekrar onun kazanması için iyi dileklerde bulunacaklarını, ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söylüyorlar. Zaten bizleri çok sıcak karşıladılar ve bir an önce Başkanımızı da pazarda, kendi yanlarında görmek istediklerini söylediler. Biz de bunun sözünü esnafımıza
verdik. Ziyaretin ardından kadın kolları üyeleri, önümüzdeki günlerde esnaf ve vatandaşlara yaptıkları ziyaretlerine devam edeceklerini belirttiler. MUSTAFA SARUHAN;ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜNÜ KUTLADI Yalıkavak Belediye Başkanı Mustafa Saruhan, 10 Ocak çalışan gazeteciler günü nedeniyle Bodrum da görev yapan yerel ve ulusal basın temsilcileri ile bir araya geldi. Basın mensuplarına Yalıkavak Zeytinaltı restoranda bir kahvaltı ikram eden Saruhan, çalışan gazeteciler gününü kutladı.
Çalışan gazeteciler günü nedeniyle bir açıklama yapan Başkan Saruhan basın sayesinde belediyelerin, diğer sivil toplum örgütlerinin çalışmalarını kamuoyuna duyurabildiklerini ifade ederek şunları söyledi.: Sizlerin bayramınızı tebrik ediyorum. Sizler için en büyük bayram bulunması zor olan haberleri bulup kamuoyuna sunmaktır. Bunun yerini herhalde başka bir şeyle dolduramazsınız diye düşünüyorum. Ama bir bahane ile bizlerde sizlerle birlikte olmaktan mutlu oluyoruz. Bundan keyif alıyoruz. Sizler olmasanız gerek yerel yönetimlerin gerek diğer sivil toplum örgütlerinin gelişmeleri topluma kamuoyuna bildirilmesi çok zor olacak. Her ne kadar sosyal medya var paylaşımlar olsa da yinede siz emekçi çalışan arkadaşlarımın yeri ayrı olmalıdır. Çünkü böyle oluşmuş bu örgü. Toplumdaki bu kültür kaybolmasın isterim. Zaman içinde gazetecilik basın mensubu olmak sıradan bir meslek haline gelmemeli diye düşünüyorum. Yaşadığınız zorluklar var. Bunu demokratik toplumlarda özellikle hukuk devletinde olmaması gereken davranışlar diye değerlendiriyorum. Sizlerin adına alınmış olan kararların yanlış olduğunu ve sizlerle beraber olduğumu ifade ediyorum. En baştaki örneği, basının emniyete girmemesi gibi. Basın özgürlüğünün gasp edilmesi gibi durumlarda bizimde sizlerle beraber olduğumuzu bilmenizi istiyorum. İnşallah daha rahat daha huzurlu bir ortam olur. Allah bu günlerimizi aratmasın diyorum. Hem biz yöneticiler hem siz basın mensubu arkadaşlar şartlar ne olursa olsun en iyisini yapmak için çaba sarf etmek durumundayız diye düşünüyorum. Erdemli kendine güvenen insanların böyle düşünmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bugün buraya gelmenizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Mustafa Saruhan gazetecilerin sorularınıda yayınlarken CHP nin seçimlerde avantajlı olduğunu belirtti. Saruhan sözlerini şöyle sürdürdü: Şuanki yaşanan gelişmeler kamuoyunca da değerlendiriliyor. O ortamda AKP nin Muğla da ben etkili olacağım demesi insanları motive etmek içindir diye düşünüyorum. Kendi tabanında motive etmek için söylenmil bir söylemdir. Çünkü siyasetçi en zor şartlarda bile en iyisini söylemek zorundadır. Ben verilen beyanatı saygıyla karşılarım ancak CHP nin bu süreçte kaybedeceği fazla birşey yok. Bence çok artıları var şuan gelişmelerden dolayı. Bu fırsatı iyi değerlendirirse boşverin Muğlayı ülkenin yarısının önemli illerini ben alacağına
inanıyorum. Bu konuda gayret göstermesi lazım. Şuanki yaşadığımız durum CHP nin avantajlı bir durumudur. Gerek Muğla da gerek Bodrum da CHP nin Muğla ili genelinde yerleşik bir oy potansiyeli var. Bunun aşağı çekilmesi için CHP de anormal rahatsızlıklar olması lazım. Takip ettiğiniz gibi farklı görüşten adaylar aday gösterilmesine rağmen kimsenin gıkı çıkmıyor. Herkes şunun farkında, ülke bütünlüğü ve gerçekten demokratikleşme anlamında ülkemizin daha üst seviyelere çıkması için bir fikir birliği yapılmış CHP de. Bu seçimlere böyle bakılıyor. Yerel seçim ondan sonra gelecek seçimlere de aynı olacağından dolayı bu seçimde özellikle bir kırılma bir küsme bir ayrışma söz konusu değil. O sebepten dolayı CHP şuan avantajlı bir durumu var. Dezavantaja geçilen bir durum görülmediği için ben oy oranının artacağını asla ve asla düşeceğini ben sanmıyorum. Biz ülkemizin durumunu biliyoruz. Muğla nın Bodrum un durumunu da biliyoruz. Bizim köylümüzün tavuğu hayvanı hatta boşverin köylümüzü Yalıkavak ta yaşayan insanlarda ya bir hayvan var ya bir kümes var tavuk var. Bunlar bizim doğal yaşamımız bunu bir kurumun yok sayması kabul edilir birşey değil. Yanlış bir karardır. Nitekim bununla ilgili durdurma kararı alınmıştır. Büyükşehir yasası devreye seçimden sonra girecektir. Nasip olursa bizlerde bu yasayı uygularken aksine insanlar bu yasayı nasıl üretime teşvik ederiz diye proje üretmemiz lazım. Sosyal belediyeciliği ekonomiksel alanda da yayıp bu insanları üretime teşvik etmemiz lazım. Bugünkü dünyanın tartıştığı meselelere bakarsanız üretim azalması tüketim toplumlarının olması ve bundan sonraki sıkıntıların da buna bağlı olarak artması gözlemlenmektedir. Bence büyükşehir yasasının en büyük avantajı elindeki büntenin birçoğunu üretime dayanır olarak kullanılmasıdır. Yani köylüye ve kırsalda yaşayan insanlara üretim anlamında destek verecek bir takım bütçe oluşturup onu kullanabilir. Tavuğa bakamazsın ineğe bakamazsın derseniz biz hepten kentsel yaşamın betonlaşmanın esiri oluruz üretimi terk ederiz. Üretmezsek biz neyle besleniriz ben merak ediyorum. Üreticileri tam tersine desteklememiz lazım