SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM ETKİNLİĞİ Ders : Sınıf : Ünite : Konu : Etkinliğin adı : Süre : DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 9.Sınıf İslam da İman Esasları Ahrete iman İlahi Adalet 40 + 40 dak. Kazanımlar: Ahiret inancının insan hayatındaki öneminin farkında olur. Ahiret ile ilgili temel kavramları bilir. Ölümün bir son olmadığını kavrar. Âhiretin varlığını Kur an dan örneklerle açıklar. Allah ın adil, merhametli ve affedici olması ile âhiret inancı arasındaki ilişkiyi fark eder. Âhiret inancının bireyin hayatı anlamlandırmasına nasıl katkı sağladığının farkında olur. İnsanın dünya hayatında yaptıklarının karşılığı olduğunu günlük hayattan örneklerle açıklayarak iyi davranışlarda bulunmaya, kötü davranışlardan sakınmaya istekli olur. Öğretmen: Ahirete inanmak, İslam ın temel iman esaslarından birisidir. Dünya hayatının son bulup yeni bir hayatın başlayacağına inanmak demektir. Kur an-ı Kerim in pek çok ayetinde ahret inancı Allah a imanla birlikte yer almaktadır. Kur an da dünya hayatının geçici, ahiretin ise ebedî olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle insanların, dünyanın geçici zevklerine kanmamaları öğütlenmiş, daha hayırlı ve kalıcı olan ahiret mutluluğunu elde etmeleri tavsiye edilmiştir. Allah bir ayette bu konuyu şöyle ifade etmiştir: Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Sorumluluk sahibi olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz? 1 Bir başka ayette dünya hayatının da ihmal edilmemesi gerektiği, ahiretteki mutluluğun dünyadaki yaşayışa bağlı olduğu şöyle vurgulanmıştır: Allah ın sana verdiğinden (onun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma 2 Ahiret hayatının varlığına inanmak, adalet ilkesinin bir gereğidir. Bu dünyada iyiler iyiliklerinin, kötüler ise kötülüklerinin karşılıklarını her zaman göremeyebilirler. Ancak ahirette herkes yaptıklarının karşılığını eksiksiz olarak görecektir. Böylece adalet tam olarak gerçekleşecektir. Kur an da konuyla ilgili şöyle buyrulmuştur: Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur. Şüphesiz Allah hesabı çarçabuk görendir. 3 İnsan sorumluluk sahibi bir varlıktır. Çünkü insan başıboş ve amaçsız yaratılmamıştır. Sizi sadece boş yere, gayesiz yarattığımızı ve sizin gerçekten geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız? 4 İnsana birtakım sorumluluklar ve görevler verildiğine göre bunların bir karşılığı olmalıdır. Bu görevleri yapanlar mükâfatını almalı, yapmayanlar cezasını çekmelidir. Bu da tam olarak ancak ahirette gerçekleşecektir. Dünya hayatında her şeyin bir sonu olduğunu, tüm canlıların zamanı gelince birer birer yaşamını yitirdiğini görmekteyiz. Her canlının bir sonu olduğu gibi içinde yaşadığımız kâinatın da bir sonu vardır. 1 En âm suresi, 32. ayet. 2 Kasas suresi, 77. ayet. 3 Mü min suresi, 17. ayet. 4 Mü minûn suresi, 115. ayet.
Dünyadaki yaşamın son bulup bütün canlıların ölmesine kıyamet denir. Kıyametin ne zaman kopacağını Allah tan başka hiç kimse bilemez. Peygamberimiz kıyametin kopma vaktini kendisinin de Cebrail in de bilmediğini ifade etmiştir. Kıyametin kopuşu, İsrafil adlı meleğin sûr a üflemesiyle başlayacaktır. İsrafil sûra iki kez üfleyecek, birincide dünya hayatı son bulacak, tüm canlılar ölecektir. İkinci üfleyişten sonra ise bütün insanlar dirilecektir. Bu yeniden dirilme olayına ba s denir. Kur an-ı Kerim de konuyla ilgili şöyle buyrulmaktadır: Sûra üfürülünce artık Allah ın diledikleri dışında, göklerde ve yerde kim varsa hepsi düşüp ölür. Sonra sûra bir kere daha üfürülür. Onlar da hemen ayağa kalkarak bekleşirler. 5 ETKİNLİK: GÖZLEM YAPALIM Doğada ve çevremizde gerçekleşen bazı olaylar da ahiret hayatını anlamamıza yardımcı olur. Çünkü kışla birlikte ağaçların kuruyup adeta ölü gibi olduğunu görürüz. Yaz geldiği zaman da bu ağaçların yeşerdiğine tanık oluruz. Kur an-ı Kerim de bitkilerin sonbaharla birlikte ölmesi, ilkbaharla da tekrar canlanması, ahiret yaşamının gerçekleşeceğine delil olarak gösterilir: Senin yeryüzünü kupkuru görmen de Allah ın ayetlerindendir. Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman harekete geçip kabarır. Ona can veren, ölüleri de diriltir. O, her şeye kadirdir. Fussilet suresi, 39. ayet. Yukarıdaki ayet mealinde verilen örneğe benzer değişimlerle ilgili gözlemleriniz nelerdir? 5 Zümer suresi, 68. ayet.
Kur an-ı Kerim de kıyametin kopmasından sonra insanların yeniden diriltilmesinin Allah için zor olmadığı belirtilir. Öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden bir adam, çürümüş bir kemiği eline alıp ufaladıktan sonra Peygamberimize dönerek, Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? demiştir. Peygamberimiz de, Onları da seni de Allah diriltecek. diye karşılık vermiştir. Bunun üzerine Allah Peygamberimize şu ayetleri indirmiştir: Kendi yaratılışını unutarak bize karşı örnek getirmeye kalkışıyor ve Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek? diyor. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü o her türlü yaratmayı gayet iyi bilir. Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran odur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz. Gökleri ve yeri yaratan onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? Evet! Elbette kadirdir. O, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır. Bir şey yaratmak istediği zaman onun yaptığı ol! demekten ibarettir. Hemen oluverir. 6 İsrafil in sûra ikinci kez üflemesiyle bütün insanlar diriltileceklerdir. Daha sonra dünyada yaptıklarının karşılıklarını görmek için mahşer denilen büyük bir meydanda Allah ın huzurunda toplanacaklardır. Buna haşr denir. İnsanların dünyada yaptıkları her işin ve konuştukları her sözün yazıldığı amel defterleri kendilerine dağıtılacaktır. Yaptıkları iş ve davranışlardan hesaba çekileceklerdir. İnsanların bu şekilde hesaba çekilmeleri Kur an-ı Kerim de şöyle ifade edilmiştir: İnsanların hesaba çekilecekleri (gün) yaklaştı. Hâl böyle iken onlar, gaflet içinde yüz çevirmektedirler. 7 İnsanların bütün davranışları mizan denilen Allah ın adalet terazisinde değerlendirilecektir. Bu değerlendirmelerin ardından tüm insanlar sırat adı verilen bir yoldan geçerek iyiler cennet e, kötüler ise cehennem e gideceklerdir. İnsanların dünyada söyledikleri hiçbir sözün ve yaptıkları hiçbir davranışın karşılıksız kalmayacağı Kur an-ı Kerim de şöyle ifade edilmiştir: ETKİNLİK: ف ف ن ا ف ن ف ن ا م ن ف فاا ف ر ةا ف ن ر ا ف ف ا ه ʘا ف ف ن ا ف ن ف ن ا م ن ف فاا ف ر ةا ف ر ر ا ف ف ا ه Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı kötülük işlemişse onu görür. 8 Cennet, dünyada iken inanıp yararlı işler yapanların sonsuza kadar kalacakları, çeşitli nimetlerin ve her isteyene istediğinin verildiği yerdir. Allah dünyada iken iyi işler yapanları, güzel davranışlarda bulunanları cennette mutlu bir yaşamla ödüllendireceğini şöyle bildirmiştir: Allah, iman eden ve iyi işler yapanlara söz vermiştir; onlar için bir bağışlanma ve büyük mükâfat vardır. 9 6 Yâsîn suresi, 78-82. ayetler. 7 Enbiyâ suresi, 1. ayet. 8 Zilzâl suresi, 7, 8. ayetler. 9 Mâide suresi, 9. ayet.
BULALIM...Sorumluluk bilinci taşıyanlara vaat edilen cennetin durumu şöyledir. İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, içenlere lezzet veren içecekten ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır... Muhammed suresi, 15. Ayet Cennet nimetlerinden bahseden üç ayet meali de siz bulunuz. 1. Kötülük yapanlar mutlaka bunun karşılığını göreceklerdir. Onlara hiçbir haksızlık yapılmayacak ancak yaptıkları kötülükler ve haksızlıklar karşılıksız da kalmayacaktır. Kur an-ı Kerim de bu gerçek şöyle dile getirilmiştir: Hayır, kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar. 10 Cehennem, Allah ve ahiret gününe inanmamış, onun öğütlerine uymamış insanların pişmanlık ve acı içinde yaşayacakları yerdir. Ahiret gününe inanan insan öldükten sonra tekrar diriltileceğini ve yaptıklarından hesaba çekileceğini bilir. İyi ya da kötü hiçbir davranışın karşılıksız kalmayacağına inanır. Bu nedenle yaptığı tüm işlerde sorumluluk bilinciyle hareket eder. Ahirete inanan insan, erdemli yaşamaya çalışır. Herkesle iyi geçinir ve kimseye haksızlık etmez. Doğru ve dürüst olmayı, iyilik yapmayı, insanlara hizmet etmeyi, kendisine ilke edinir. Ahiretin dünyada kazanılacağına inandığı için kişi hayatın zorluklarına da sabreder. Kanaatkâr olur ve dünyevi menfaatlerin geçici olduğunu bilir. Sahip olduğu nimetleri başkalarıyla paylaşır. Dünya ahretin tarlasıdır. sözünden ne anlıyorsunuz? ه ل ا ف ن ةا ف ا م ف ها نا ف ن ما Ölüm, hayatın değişmez bir gerçeğidir. Yüce Allah bu gerçeği Kur an-ı Kerim de şöyle ifade etmiştir: Her canlı ölümü tadacaktır 11 Buna rağmen ölüm insanların birçoğu için daima istenmeyen ve korkulan bir durum olmuştur. İnsanın ölümden korkmasının iki temel sebebi vardır: Bunlardan birincisi sevdiklerini kaybetme endişesidir. İkincisi ise ölümle birlikte ebediyen yok olma korkusudur. 10 Bakara suresi, 81. ayet. 11 Âl-i İmrân suresi, 185. ayet.
Ahiret inancı insanı yok olma korkusundan kurtarır. Çünkü ahirete inanan insan için ölüm geçici hayatın son bulması, sonsuz yeni bir hayatın başlaması demektir. Bu durumda ölümden kaçışın bir anlamı yoktur. Önemli olan ölüm gerçeğini unutmamak ve ona hazır olmaktır. Hz. Peygamber, İnsanların en akıllısı, ölümü unutmayan ve ona hazırlıklı olan kimsedir. 12 buyurarak bu gerçeğe işaret etmektedir. Sürekli bir anlam arayışı içinde olan insan kendi kendine, Ben kimim? Niçin yaratıldım? Benim ve bu dünyanın sonu ne olacak? gibi sorular sorar. Özellikle, Benim sonum ve dünyanın sonu ne olacak? sorusuna en anlamlı cevabı ahret inancı verir. Çünkü ahirete inanan insan yokluğa mahkûm bir varlık olmadığını, sonsuz bir hayatla şereflendirileceğini fark eder. İşte bunu bilen insan, yaşamın bir amacı olduğunu anlar ve yaratılış amacı doğrultusunda hayatını sürdürmeye özen gösterir. AHİRET HAŞR Ahrete inanan insan hile yapmaz. AMEL DEFTERİ KIYAMET MAHŞER İLAHİ ADALET İSRAFİL(SUR) BÂS CENNET CEHENNEM YAZALIM Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz. Müslim, Cennet, 83. Konumuz çerçevesinde yukarıdaki hadisten anladıklarınızı yazınız. Akif Rasih GÜNDÜZ 12 İbn Mâce, Zühd, 31.