اس ا ذا جا ء ن ص ر ه و را ي ت ال ن 1 الل و ال فت ح ف س ب ح ح 2 اجا ب مد ين ه الل ا ف و ي د خلو ن ف ي د 3 است غ ف ر ه ا ن ه كا ن ت واب ا ر ب ك و NASR SÛRESİ - ÖĞRENELİM 9. NASR SÛRESİ ÖĞRENELİM ANLAMI Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla 1. Allah ın yardımı ve fetih geldiğinde 2. Ve insanları akın akın Allah ın dinine girerken gördü ğünde 3. Rabbin e hamd ederek O nu tesbih et ve O ndan af dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir. 121
SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ Benim adım Nasr sûresi. Yardım anlamına geliyorum. Bütün bir sûre olarak Medine döneminde indirilen son sûreyim. Hatırlayacağın gibi Fatiha sûresi de tam olarak indirilen ilk sûreydi. Mushaftaki sıralamada yüz onuncu sûreyim. 122 Benim bir adım da Tevdî sûresi. Yani veda sûresi. Hz. Ebû Bekir ve Ömer gibi bazı sahabiler, âyetlerimin anlamından Peygamber Efendimiz in vefatının yakın olduğunu sezdiler. Gerçekten de öyle oldu. Bana ayrıca İza câe... (Geldiğinde) adı verildi. Mekke nin fethi müjdelendiği için bir diğer adım da Fetih (zafer) sûresi dir. Peygamberimiz şöyle buyurdu: Bu sûre, Kur an ın dörtte birine denktir. (Tirmizî, Fezâilul-Kur an, 10)
Fetih, insanları İslâm a kazandırmak için yapılır. Müslümanlar bu şekilde düşündükleri için yüzyıllar boyu gittikleri yerlere huzur ve mutluluk götürmüşlerdir. Resulullah (s.a.v.), Mekke den ayrılınca Medine yi zorla ele geçirmemiş Kur an la fethetmiştir. Yine Mekke nin fethi de böyledir. NASR SÛRESİ - ÖĞRENELİM Fetih; açmak, galip gelmek, zafere ulaşmak demektir. Fetih kelimesi Müslümanlar ile Müslüman olmayanların zaferinin farklı olduğunu göstermek için kullanılır. Müslümanlar bir yeri ele geçirince, orayı yakıp yıkmazlar. Tam tersine oradaki insanlara huzur götürürler. Korumasız halka iyi davranarak onların gönüllerini de fethederler (kazanırlar.) Peygamber Efendimiz in savaşlarından sonra, düşman saflarından birçok kişi gelir, Müslüman olurdu. Bunun sebebi Müslümanlar ın karşı tarafı yok etmek niyetinde olmamalarıdır. Onların asıl amaçları insanları iyiliğe, güzelliğe kavuşturmaktır. İlk âyette Allah ın yardımı (nasr) ve fetih geldiğinde buyrulmuştur. Nasr, Müslümanlar ın Allah ın yardımı ile düşmana galip gelmeleridir. Fetih (açmak) ise kale, şehir veya ülkeleri İslâm a açmaktır. Allah Teâlâ nın yardımı olmadan fetih gerçekleşmez. Bu âyetin ilk anlamı Allah ın yardımı ile Mekke nin fethedilmesi, İslâm a açılmasıdır. 123
Kureyşliler, Hudeybiye barışının şartlarına uymadıkları için, Peygamberimiz (s.a.v.) on bin kişilik bir ordu ile Mekke ye hareket etti. Mekke ye girişte kan dökülmesini istemiyordu. İslâm ordusu, şehrin SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ dört bir yanından merkeze doğru ilerledi. Şehir kolaylıkla teslim alındı. Herkes Kâbe nin yakınlarında toplanmaya başladı. Peygamberimiz, devesi Kasvâ nın üzerinde ilerliyordu. Kâbe ye çok yakın bir yere geldiğinde Allah a saygısından başını önüne eğdi. Allah ın Resulü, Kâ be nin kapısında durdu ve şöyle dedi: Allah tan başka ilah yoktur. O, tektir. Vaadini yerine getirdi. Kuluna yardım etti, müşrik ordularını tek başına bozguna uğrattı.. Sonra da şöyle seslendi: Ey Mekkeliler, size ne yapmamı bekliyorsunuz? Mekkeliler: İyilik Sen iyilik yapan bir kardeşsin ve iyi bir insanın oğlusun... dediler. Bunun üzerine Resûlüllah (s.a.v.): Haydi öyleyse, hepiniz serbestsiniz. buyurarak onları affetti. Buna çok sevinen Mekkeliler, gruplar halinde Müslüman oldular. Kâbe nin çevresinde üç yüz altmış put bulunuyordu. Cebrail aleyhisselam Peygamber Efendimize: Asan ile onlara dokun dedi. Resulullah (s.a.v.) elindeki asa ile putlara dokunurken Hak geldi, batıl yok olup gitti! âyetini okuyordu. Böylece bütün putları yıktı. Öğle vakti girince Bilal e, Kâbe nin üzerinde ezan okumasını emretti. Kâbe nin fethi sayesinde İslam, bütün Arabistan a ve dünyaya açılmıştır. (et-taberi, Taberi Tefsiri, 9/249-251. M. Âsım Köksal, İslam Tarihi, 1) 124
AÇIKLAMA Birinci âyet: Allah ın yardımı ve fetih geldiğinde. Allah Teâlâ nın yardımı ve fethi, Mekke nin fethi ile sınırlı değildir. Kıyamete kadar kapılarının İslâm a açıldığı her yer buna dahildir. Yardıma kendi açımızdan baktığımızda Allah ın maddî ve manevî bütün yardımlarını nasr (yardım) kelimesi içinde düşünebiliriz. Yine Rabbimiz in iyiliklerde, bir başka insanı İslâm a kazanmada önümüzü açmasını ve gönlümüzdeki bütün açılımları da fetih kelimesi içinde değerlendirebiliriz. Bu bilgiler ışığında Allah ın yardımı (nasr) ve fetih geldiğinde âyeti, bize hayatımız boyunca Allah ın yardımı ve fethi ile başarılar elde edeceğimizi hatırlatmalıdır. İkinci âyet: Ve insanları akın akın Allah ın dinine girerken gördü ğünde. Peygamber Efendimiz (s.a.v), İslâm ı yaymak için çok çalıştı. Bütün zorluklara, işkencelere, hakaretlere rağmen yılmadı. Yirmi sene içinde mücâdelesi daha çok Mekkeli müşriklerle oldu. Bütün Arabistan işin sonunda ne olacağını merak ediyordu. Müşrikler, Mekkeliler i Allah Teâlâ fil ordusundan korumuştu. Muhammed (s.a.v.) Allah ın korumasında olan Mekkeliler e üstün gelirse o, peygamberdir diyorlardı. Yüce Allah Peygamberimiz in canıyla, malıyla ve bütün imkânları ile çalışmasının bir sonucu olarak O na yardım etti ve fetih nasip oldu. Mekke fethedilince Araplar, Peygamberimiz e Allah tarafından yardım edildiğine kesin olarak inandılar. Arabistan ın her yerinden gruplar hâlinde gelerek Müslüman olmaya başladılar. Böylece Mekke nin fethi bütün fetihlerin anahtarı oldu. NASR SÛRESİ - ÖĞRENELİM Rabbimiz, insanların akın akın İslâm a girdiği bu zamanda Peygamber Efendimiz in nasıl bir tavır içerisinde olacağını üçüncü âyette açıklamıştır. Rabbine hamd ederek O nu tesbih et ve O ndan af dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir. Yüce Allah, bu âyette elde edilen başarı karşısında Efendimiz e (onun şahsında tüm Müslümanlar a) bu başarıyı kendinden değil, Allah tan bilmesini istemiştir. Yapılması gereken öncelikle hamd ile tesbih etmektir. Hamd Allah ın, bütün güzellikleri, üstünlükleri ve iyilikleri karşısında O nu övmektir. Hamd; kısaca Elhamdülillah şeklinde söylenir. Hamdi, insana; diğer ibadetler de insanın organlarına benzer. Bu açıdan hamd etmek, ibadetlerin başıdır. Peygamberimiz Duanın en üstünü elhamdülillah diye dua etmektir. buyurmuştur (Tirmizî, Dua, 9). 125
SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ Tesbih ise, Allah ın bütün eksikliklerden uzak olduğunu Sübhânellah şeklinde söylemektir. Allah Teâlâ nın ilahlığına uygun düşmeyen bütün eksikliklerden uzak olması, O nun her türlü güzelliğe ve iyiliklere sahip olması anlamına gelir. Tesbihin bir anlamı da namaz kılmaktır. Sahabiden Ebu Hureyre Nasr sûresinin inişinden sonra Peygamberimiz in (s.a.v.) daha çok ibadet etmeye başladığını söylemiştir. Nasr sûresi indirildikten sonra Peygamber Efendimiz kıldığı namazların rükûlarında ve secdelerinde sık sık şu duâyı yapmıştır: Sübhâneke Allâhümme Rabbenâ ve bihamdik. Allâhümmeğfirlî. Allah ım, Rabbim, Sen bütün eksik sıfatlardan uzaksın, mükemmelsin. Hamd Sanadır. Allah ım beni bağışla. (Buhârî, Ezân, 123, 129; c. XV, 339, nr. 4575-4576). Son olarak Efendimiz e ve O na iman eden herkese istiğfar etmeleri tavsiye edilmiştir. İstiğfar, Allah tan af dilemek, O ndan hatalarımızı bağışlamasını istemektir. İnsan bir hata işlediğinde yaptığı işin yanlışlığını fark edince kalbinde bir üzüntü ve pişmanlık hisseder. Kusurlarının, günahlarının farkına vararak tevbe etmeye ve af dilemeye de istiğfar denir. İstiğfarın en kısası Esteğfirullah (Allah ım Sen den af diliyorum.) şeklinde yapılır. Onlar, istiğfarda bulundukları müddetçe Allah, onlara azâp etmeyecektir. (Enfâl sûresi, 33. âyet) Rabbiniz den mağfiret dileyin; çünkü O,çok bağışlayıcıdır. (Mağfiret dileyin ki) üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin, mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın! (Nûh, 10-12 âyetler) Yukarıdaki âyetlere göre Allah tan af dilemek, hayatımızda ne gibi faydalar sağlar? Arkadaşlarınızla konuşunuz. Peygamberimiz, Vallahi Ben, Allah a günde yetmişten daha fazla istiğfar ediyorum buyurmuştur (Müslim., Zikr, 41; Ebû Dâvud, Vitr, 26; Tirmizî, Sûre, 47/). Yine çok istiğfar eden kimseye Allah Teâlâ her zor durumdan bir çıkış, her üzüntüden bir kurtuluş yolu açar ve ona ummadığı yerden rızık verir. demiştir (İbn Mâce, Edeb, 57). 126
NASR SÛRESİ - ÖĞRENELİM Peygamberimiz şöyle buyurdu: Allah sizden birinizin tövbe etmesine, birinizin kayıp hayvanını bulduğu vakit sevinmesinden daha çok sevinir. (Müslim, Kitabu t-tevbe, 87) «Resulullah aleyhissalâtu vesselâmın haber verdiğine göre yüce Allah, şöyle buyurmuştur: Ey Ademoğlu! Senin günahın göğün bulutları kadar olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Âdemoğlu! Bana yeryüzü dolusu hata ile gelsen, sonunda şirk koşmadan bana kavuşursan, seni yeryüzünün dolusu mağfiretimle (bağışlamamla) karşılarım. (Tirmizi, Da avat 106, nr. 3534) 127
Peygamberimiz şöyle buyurdu: SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ Kim yatağına girince üç defa Estağfirullâhe l-azîm ellezî Lâ İlâhe İllâ hüve l Hayyu l-kayyûm (Kendisinden başka hiç bir ilah olmayan, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran yüce Allah tan bağışlanmamı dilerim) derse, Allah günahlarını, deniz suyunun damlaları kadar çok olsa da bağışlar. (Tirmizî, Deavât, 17) Resulullah Efendimiz buyurdu: İstiğfarın en güzeli şöyle söylenendir: «Allâhümme ente Rabbî, Lâ İlâhe İllâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va dike me steta tü, eûzü bike min şerri mâ sana tü, ebûü leke bi ni metike aleyye ve ebûü bi zenbî fe gfirlî fe innehû lâ yeğfiru zzünûbe illâ ente Anlamı: Allah ım! Sen, Rabbim sin! Sen den başka ilah yok. Beni yarattın. Ben senin kulunum. Gücüm yettiğince Sen in sözün ve vaadin üzereyim. Yaptığım günahların kötülüklerinden ve zararlarından sana sığınırım. Verdiğin nimetleri minnetle anarım. Günahımı da itiraf ederim. Beni affet; çünkü günahlarımı sadece Sen bağışlarsın. Resulullah buyurdu: Kim bunları tam bir inançla, samimi bir gönülle gündüz söyler ve o gün akşam olmadan ölürse o, Cennetliktir. Yine kim bunları gönülden inanarak içtenlikle geceleyin söyler, sabaha ulaşamadan ölürse Cennetliktir. Buhârî, Deavât, 2, 16; Ebû Dâvud, Edeb, 100-101 128
Mekke nin fethinde olduğu gibi Allah Teâlâ, günlük hayatımızda da bize yardım eder ve bizi başarıya ulaştırır. Bu başarıları kendimizden bilmemeliyiz. Allah ın ikramı olduğunu ve bizim hiçbir şeye gücümüzün yetmeyeceğini düşünmeliyiz. O nu daha çok hamd ile tesbih etmeli, kusurlarımızdan dolayı istiğfarda bulunmalı ve alçakgönüllü olmalıyız. İç dünyadaki ve dış dünyadaki fetihleri kendinden bilenler, boş kibire kapılırlar, insanlara haksızlık ederler. âyetin son kısmında Allah Teâlâ nın güzel isimlerinden biri olan et-tevvâb ismi geçmektedir. Tevvâb, tövbe kelimesinden bir isimdir. Tövbe ise, dönüş yapmak demektir. Bu isim hem insan için hem de Allah için kullanılır. İnsan için tevvâb denildiğinde çok tövbe eden; yani günah işlemeyi bırakıp Allah a dönen demektir. Bu konuda âyette şöyle buyrulur: Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri ve çok temizlenenleri sever. (Bakara sûresi, 222. âyet) et-tevvâb Allah ın ismi olarak, kuluna gazab ile bakmaktan, rahmet ile bakmaya dönmesi demektir. Yüce Allah, kulunun tövbesini kabul etmekle onu cezalandırmaktan vazgeçip bağışlamaya ve affetmeye döner. Bu konuda şöyle buyurmuştur: Ben tövbeleri çok kabul eden, çok merhametli olanım. (Bakara sûresi, 160. âyet) Demek ki Allah Teâlâ, kulunun tevbe etmesi için ona defalarca imkân tanımaktadır. Kul, Rabbine pişmanlıkla dönerse Allah da ona af ile döner. Yüce Allah ın et-tevvâb ismini kendine örnek alan kişi, çevresindeki insanların hatalarını affeder. Onları tekrar tekrar bağışlar. NASR SÛRESİ - ÖĞRENELİM Üçüncü âyet: Rabbine hamd ederek, O nu tesbih et ve O ndan af dile. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir. 129
a. Kendimize Uyarlayalım UYGULAYALIM Soruları Nasr sûresi ile ilgili yukarıda geçen bilgilerden yararlanarak cevaplayınız. 1. Fetih ne demektir, kaç türlü olur? Kişinin kendi hayatında bu nasıl gerçekleşir? 2. Allah yardımını ve fethini ne zaman gönderir? SÛRELERİMİZİ tefekkürle ÖĞRENİYORUZ 3. Hamd, tesbih ve istiğfar ne demektir? 4. Fetih veya bir başarı elde edince niçin hamd, tesbih ve istiğfar edilir? 5. et-tevvâb olan yüce Allah ın bu ismini kendimize nasıl örnek alırız? Yazalım... b. Anlamının Zıddını Bulalım Sorular: 1. Yüce Allah kimlere yardım etmez ve fetih vermez? 2. Yardım ve fetih (başarı) gerçekleşince kimler bunları Allah tan bilmezler ve onlar nasıl bir tavır içerisinde olurlar? 3. Allah Teâlâ nın et-tevvâb ismini örnek almayanlar nasıl davranırlar? 130
Yazalım... c. Duaya Çevirelim 1. Duanızın birinci kısmını Kendimize Uyarlayalım bölümünde yazdıklarınızdan yararlanarak yapınız. 2. Duanızın ikinci kısmını Anlamının Zıddını Bulalım bölümünde yazdıklarınızdan yararlanarak yapınız. NASR SÛRESİ - uygulayalım Yazalım... 131