13 Safer 1430 / 07 Şubat 2009

Benzer belgeler
Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR


> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar


Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa.

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Kurtuldum!... Bundan Eminim

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Albert Camus Yabancı. Sevgisiz. Tolga İlikli

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

KASIM BÜLTENİ. 5-6 YAŞ 2. Kur. Chess Kids Academy

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Ye aya Gelece i Görüyor

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

TÜM BİLGİLER KESİNLİKLE GİZLİ TUTULACAKTIR. Anketi Nasıl Dolduracaksınız? LÜTFEN AŞAĞIDAKİ HİÇBİR İFADEYİ BOŞ BIRAKMAYINIZ. İsim:... Cinsiyet:...

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

MARKOV ZİNCİRLERİNDE DURUMLARIN SINIFLANDIRILMASI

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Yeşaya Geleceği Görüyor

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava

VET.HEK.LEVENT ŞAHİN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE ORUÇ

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Çocuklar en iyi notları getirmeseler de boğazımızdan kesip alıp verdiğimiz telefonları, en iyi şekilde ve gözü gibi korudukları bir gerçektir.

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

2010 yılının son ayına girdiğimiz bu aylarda hıristiyan olan batı toplumunda olduğu gibi

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Yunus ve Büyük Balık

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Higgs bozonu nedir? Hasan AVCU

Adım Adım Başarıya...

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Yani küfredenler ister Ehli Kitaptan olmuş olsunlar ister müşriklerden; kendilerine beyyine gelene kadar küfürlerinden ayrılamazlardı.

Sevgili dostum, Can dostum,

ULUSAL LİSE ÖĞRENCİLERİ ARASI 6.SALİH ZEKİ MATEMATİK ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI RAPORU HADARİZM SHORTCUT (MATEMATİK) PROJEYİ HAZIRLAYANLAR

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Rab le Yürüyorum. Bu bölümde Eski Antlaşma kullanılmaktadır!


The European Social Survey

Bayram Taşcı ya yazarlık kariyeri ve kitabı hakkında bir takım sorular sorduk.

Alfa Erkek Ve Kadınları Baştan Çıkarmanın Tüm Sırları

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

İNTERNETİN GÜVENLİ KULLANIMI

İnsanı Okumayı Bilir. R. ŞAFAK KEKLİK

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

TEHLİKELİ YOLCULUKLAR

İman. Çalışmanın ana fikri. İsa ya iman etmek, zihin, duygu ve iradeyle O na güvenmek, dayanmak demektir. Çizimler: Meghan Burns

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

5.SINIF SINIF : 5 ÖĞRENME ALANI : İBADET : 2 / İBADET KONUSUNDA BİLGİLENELİM MATERYAL TÜRÜ : ETKİNLİK (HAYDİ HİKAYENİ ANLAT BAKALIM) SINIF 5 ÜNİTE 2

Transkript:

322 13 Safer 1430 / 07 Şubat 2009 İzin verirseniz, bu tefekkür paylaşımına bazı tanrıları tanımakla başlayalım. Tanrıları anlatan tefekkür şemamıza Talibin Tanıması Gereken Yaygın Tanrı Tipleri başlığını koymuştuk. Kişi neye talibtir? Örtücü olmamaya! Örtücü olmamaya talib olmanın ne kadar önemli olduğunu çok kuvvetli vurgulayacağız, hep vurgulayacağız. Bir kişi talipse, ben gerçekten örtücü olmak istemiyor muyum? diyerek kendisini çok iyi analiz etmeli ve kendisiyle çok iyi yüzleşmelidir. Talibin ben gerçekten örtücü olmak istemiyor muyum? diye çok sıkı bir yüzleşmeye girmesi ve bunu kesinlikle prensip edinmesi, hatta hayatının rutini haline getirmesi gerekiyor. Dolayısıyla, bir kişi örtücü olmamaya talibse tanıması ve kurtulması gereken yaygın tanrı tipleri nelerdir, bir bakalım. Öncelikle bilmeliyiz ki, bu tanrı tipleri müstakil birer tanrı değildir, yani tek başlarına müstakil birer hayat tarzı değildir, kişide bir kaçı birden gözükebilir. Peki, bu tanrı tipleri niçin çok önemlidir? Tanıyıp, onlardan kurtulmak için! Kişi tasavvufla meşgulse, özellikle örtücü olmamaya talibse ve bunun için de bir yöntem arıyorsa bahsedeceğimiz tanrı tipleri onun için önemlidir. Çünkü bu tanrı tipleri, insanların tasavvuf içerisinde çok kapıldıkları girdap denilen tehlikeleri, yani; doğru sanılan yanlış bakış açılarını oluşturur. Bu tanrı tiplerini oluşturan asıl şeyi [örtücü ilahı] yıllardır üst üste ve çok detaylı konuştuk. Şimdi onu kod adıyla söylediğimde hemen anlaşılacaktır: Bir kişi A Takdim Formu BEN halinde yaşıyorsa o örtücü ilahtır, bilsin veya bilmesin tanrılığını ilan etmiştir, tanrıdır! Hem yeni arkadaşlar için, hem kendi idrakımız için bir iki cümleyle özetleyeyim. Kişi, ötede uzakta beride sandığı bir tanrı anlayışından kurtulursa, inandığı o varlığı bu sefer kendi içinde tanımlar. Aslında bu bir aşamadır, inanç idrak süreci içerisinde bir ilerlemedir, ancak bu yolda son nokta değildir. Çünkü o varlığı kendisinde tanımlaması; bu kez onu öteye beriye uzağa değil kendine, kendi içine hapsetmesi demektir. Yine kendisi var, ama inandığı hakikat de artık kendisinde gizli. Aslında iyi incelediğiniz zaman, ötede beride demekle, O ötede beride değil bende, kendimde demek çok farklı değildir. Bu da ötede berideki gibi ama içine ötelediği bir şeye inanmaktır. Zaten ötede beride uzakta demek, kişinin fiziksel olarak uzağı demek değil ki! Eğer kendine, içine hapsetmişse, içinde ama yine ötede bir varlığa, ötede bir şeye inanıyor demektir. Bu kişi eğer bir gün, fiziksel olarak kendisinden uzakta sandığı, öyle inandığı varlıktan kurtulursa veya içine hapsedip içinde ama ötesinde yaptığı varlıktan kurtulursa, yani ötede olandan kurtulursa o zaman şunu fark eder: Esas tanrı kendisidir, anlar ki kurtulması gereken esas tanrı kendisidir! O zaman fark eder ki; la ilahe illallah denildiği zaman söylenen esasında şudur: La ilahe; sen ilah değilsin! İlla Allah, ilahlığını ilan etme, illa Allah! Kişi bu bilince ulaştığında, Kelime-i Tevhid e böyle baktığında görür ki; kendisindeki rububiyet gücüne sahip çıkarak muhtariyetini ilan eden A Takdim Formu BEN anlayışı örtücü ilahtır ve kendisi de bu haliyle İlla Allah ı örten bir ilahtır! Neden örtücü ilah diyorum? Bir şeyle karışmaması için! Nas Sûresi ne bakacak olursanız [Kul euzü Bi Rabbin nas, Melikin nas, İlahin nas!] ilahla karşılaşırsınız. Bazı kişiler buraya bakarak; siz Allah ilah değildir diyorsunuz, ama ayet insanların ilahı diyor. Demek ki, Allah ın ilah yanı da var diyorlar. Nas Suresi nde geçen bu ilahı inşaallah sonra ele alacağız, oradaki mana çok farklıdır! O ilah anlayışıyla karışmaması için, o ilahlıktan ayırmak, tefrik edebilmek için insanın ilan ettiği A Takdim Formu BEN deki ilahlığa biz örtücü ilah diyoruz. Çünkü bu

Yılmaz Dündar 323 örtüyor, örten ilah! Örtücü ilahlık çerçevesinde baktığımız zaman, örtücülükten, örtücü ilahlıktan kurtulmaya talib olanın tanıması gereken yaygın tanrı tipleri olduğunu fark ederiz. Onları mutlaka tanımak ve öyle olmamak gerekiyor! Tanrı yaşantısına, A Takdim Formu nun veri tabanına, A Takdim Formu BEN bilincine, yani muhtariyet içeren bilince baktığımızda orada iki uç karakter görürüz: Narsist tanrılar ve hümanist tanrılar. Bunlara neden tanrılar diyoruz? Eğer bunlara tanrı değil de A Takdim Formu BEN in yaşantısı olan dünya hayatında kullanılan ismini verir insan dersem o zaman konu karıştırılır. Narsist insan, hümanist insan dediğimizde, kişi bunların özellikleriyle kendisinin ulaşmak istediği özellikleri karıştırıyor ve iyi insan olduğu zaman işi hallettiğini zannediyor! Bu yüzden, örtücü ilah olanlara insan değil de, onların bilerek ve bilmeyerek iddia ettikleri, hüküm sürdükleri tanrılık özelliğiyle seslendiğimiz, onlara tanrı ve örtücü ilah dediğimiz zaman konu daha kolay anlaşılacaktır. Evet, onlara narsist insan ve hümanist insan değil, narsist tanrı ve hümanist tanrı diye sesleniyoruz. İşte bu karakterlerden narsist tanrıyla başlayalım. Tablomuzda tanrılarla ilgili dikkatinizi çekecek tarifler var, narsist tanrıyla ilgili pasajı okuyalım: Narsist tanrılar; örtücü ilahlıklarına aynel yakin halleri en kuvvetli ve fiilde en belirgin olanlardır. Lütfen dikkat edin; örtücü ilahlıklarına aynel yakin halleri! Bakın Allah a aynel yakin demiyor, örtücü ilahlıklarına aynel yakin! Aynel yakin olmak bir özelliktir, özellikle nefsî isimlerin kuvvetle açığa çıktığı bir haldir! Biz aynel yakin denildiği zaman hep veli yaşantısındaki aynel yakini ele aldığımız için yalnızca onu aynel yakin sanıyoruz. O Rahmanî aynel yakindir. Nasıl, fethin bile zulmani yanı var, ona feth-i zulmani diyoruz, bu da onun gibidir. Fetih kelimesi geçince fethin Rahmanî yanını düşünüp, tanrılarda fetih olamaz diye düşünürsek yanılırız. Tanrılarda meydana gelen fetih benzeri hallere feth-i zulmani denir. Bir de asıl fetih vardır; Fethi Rahmani, Fethi Nurani vardır. İşte tanrılara ait aynel yakinlik vasfının en belirgin olduğu tanrılar narsist tanrılardır. Bu yüzden güçlülerdir! Dünya yaşantısı içinde en güçlü yaşayabilenler onlardır. Onun birlikte yaşadığı kişiler, yani çevresindeki A lar narsistlere yaranmaya, onun gözüne girebilmeye çalışırlar, onun tarafından sevilebilmek onları memnun eder. A yapısında tanrısal aynel yakine doğru böyle bir muhabbet oluşur, böyle bir sevgi vardır. Tanrısal aynel yakin i daha iyi anlamak için, aynel yakin kavramını bir termometreye benzetelim. Bir termometrede, cıva sıfırın üstünde bazı dereceler gösterir, aynı dereceleri bir de sıfırın altında gösterir. Diyelim ki, -20 ve +20. Eğer +20 bir velinin aynel yakini ise, aynı doğrultuda -20 ise örtücünün, tanrının aynel yakinidir! İlerde bu örtücü ilahın vasıflarını ve gücünü ele alacağız. Örtücü ilahın gücünü, onun vasıflarını düşündüğünüzde elinizdeki dualardan sizi en çok memnun eden birisi de euzü Bike minke olacaktır. Senden sana sığınırım derken bu dua insana ilaç gibi gelecektir. Çünkü örtücü ilahlardaki tüm özellikler de Onun! Çünkü La ilahe illallah! Başkasının olamaz ki! Orada bir güç var, o güçten korunmak için yine o güce sığınıyorsun: O gücü tanıdığın zaman Euzü Bike minke diye yaptığın sığınış önemli bir dua haline gelir. İşte; bu narsist tanrılar kendi örtücü ilahlıklarına aynel yakin halini çok kuvvetli ve fiilde de çok belirgin ortaya koymuşlardır ve bunlarda Feth-i zulmani yanlar da gelişebilir. Böylece, örtücü ilahlıklarına âşık olurlar. Kendilerindeki örtücü ilah vasıflarına, kendilerinde ortaya çıkan aynel yakin güçlerine âşık olurlar. Narsist tanrıların kendilerine âşık olmalarını sağlayan en önemli şey kendilerinde açığa çıkan güçleridir. Ve dünya yaşantısı sistemi içerisinde bu özellikleri yüzünden çok başarılı ve her olaya karşı da çok sağlamdırlar. Buradaki bütün tanrıları ele

324 almayacağız, hele de bu narsist tanrıyı. Çünkü narsist tanrı tasavvufla uğraşanların içine düşeceği girdaplardan birisi değildir! Tasavvufla uğraşanları ondan sonraki tanrı tipleri daha fazla ilgilendirir. Mesela hümanist tanrı, mesela mecbur tanrı. Tefekkür Şeması 11 Hümanist tanrılar; tabiat sevgisi, insan sevgisi, diğer yaratılanlara karşı sevgi, yaratılanların haklarına saygı göstermek gibi özellikleri ağır basan örtücü ilahlardır! Bu özellikleri sayesinde çevrelerinde iyi insan, kutsal insan ilan edilebilirler, hatta cennete uygun insanlar sanılırlar. Buraya çok özen göstermek gerekir. Özellikle hümanist tanrıdaki bu özelliğe, bu vasfa özen göstermek gerekiyor. Çünkü bu özellikteki kişi aynı zamanda tasavvufla da meşgulse; ben düzeliyorum, değişiyorum deyip kendisini düzelmiş, değişmiş ve ilerliyor sanabilir. İlerlemiştir ama nerede? Tanrı skalasında! Narsist tanrılığa doğru ilerlemiştir. Şuna çok dikkat edin; tanrılıkta ilerlerken de zikrullah etkili olabilir! Zikrullah, yalnızca insanı örtücü olmaktan kurtarmak için kullanılan bir araç veya bir ibadet yolu değildir. A Takdim Formu BEN de açığa çıkan her türlü vasfın da Allah a

Yılmaz Dündar 325 ait olduğunu fark ederseniz, zikrullah yapmakla zaten farklı bir şey yapmadığınızı görürsünüz! Örneğin, bir kişi tasavvufla meşgul ve bazı şeyleri fark ediyor, öfkeli olduğunu anlıyor. Ben öfkeli biriyim, iyi bir insan olmam gerek. Bunun için Halîm zikri yapayım diyor. Ve başlıyor; Halim, Halîm, Halîm, yani halim selim insan olma çabasına giriyor. Tamam, Halîm zikriyle bunu başarır, ama halim selim bir tanrı olur! Veya Âlim zikri yapayım da biraz bilgim artsın diye Âlim zikri yapıyor. Bu sefer de bilgili tanrı olur. Çünkü onu kullandığı zaman onda bu mana, bu kapasite açılır. Kişi Zikrullah yapmakla örtücü olmaktan kurtulmaz! Kendindeki güç ve kapasiteye sahip çıkan, bu kapasiteyi ilan ettiği muhtariyete katan, onun için kullanan biri varsa, yapılanlar hep örtücü ilahı kuvvetlendirir. Bu, tasavvufta çok önemlidir! Bu yüzden, iyi insan olma gayretindeki bir kişi bu yolda ilerlediğini sanabilir, ancak ilerleyemez! Neden? Hümanist tanrı olduğu için! Evet, ilerler ama tanrılıkta! Hümanist tanrı olarak, yani iyi insan olarak farklı yönde! Bizim hedefimiz iyi insan olmak değil ki! Bu bilinmezse, işin esasından perdeli kalınırsa, o zaman özellikle İslamiyet anlatılırken, İslamiyet diye nasıl iyi insan olunur? anlatılıyor. Dışarıda böyle anlatıldığı için, insanlar iyi insan olunca iyi müslüman olduklarını sanıyorlar. Ancak hümanist tanrı oluyorlar! Hümanist tanrılara da cennet kapalıdır. Cennete girmenin tek yolu örtücü olmamaktır! Örtücüyse, örtücülerin gideceği mekânın ismi cehennemdir! Örtücü olmadığınız zaman cennet açılır. Örtücü olmama halinin, örtücü olmayan idrakin adı, boyutu cennettir! Örtücülüğün mekânı cehennemdir! Dolayısıyla çevrenizde iyi insanları gördüğünüz zaman vay be, ne iyi insan, cennetlik adam, cennetlik kadın! diyerek hüküm vermeniz yanlış olur. Ne kadar iyi insan olursa olsun, örtücüyse o hal cennetlik hal değildir. Çok açık bir hadis var: Bazı kişiler cehennemlik olduklarını öğrendikleri zaman ama biz çok hayırseverdik, çok hayır yapardık! Şu kadar hayır yaptık, şu kadar koşturduk, şu kadar ödedik diye söylediklerinde; hayır, siz cömert insan olmak için yaptınız cevabını alırlar. Yani siz bir muhtariyet ilan etmiştiniz, bir örtücü ilahlığınız vardı, o örtücü ilahı cömert vasıflı yapmak için bu işi yaptınız ve o ilahı kuvvetlendirdiniz, bu yüzden cennette değilsiniz denir! Bir başka tanrı tipi stressiz tanrılardır. Çok özen gösteriniz lütfen. Eğer buralarda ben öyleyim! derseniz, nasıl öyle olmam? diye araştırıp, mutlaka Muhammedî bir bakış açısı bulmanız gerekir! Bu anlattığımız karakterlerin hiç birisi Muhammedî değildir, düşünceleri de Muhammedi Bakış Açısı değildir. İyi insan olabilir, ama Muhammedî değildir. Muhammedî olmak, Muhammedi Bakış Açısı na sahip olmak çok farklı bir şeydir! Stressiz tanrı neymiş bakalım. İnsan biraz tasavvufla meşgul olur, bu arada bazı felsefeler de duyar. Hele de tasavvufla meşgul olduğu halde ona Allah yetmiyorsa, ona Rasulü yetmiyorsa, ona kendi üstadı yetmiyorsa, uzak doğudan, şuradan buradan başka felsefeler okumaya başlar ve haa, bu da bizim gibi düşünüyormuş der. Mümkün değil ya, mümkün değil! Bir başkasının düşüncelerinin Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi vesellem in düşüncesiyle aynı olması mümkün değil! Dış kabuğun benziyor olması aynı olması manasına gelmez. Benzeyen o yapı, örtücü ilaha ait özellikler kazandıracak bir yapıdır! Bunu fark etmediğiniz zaman mutlaka hata yaparsınız, mutlaka! Stressiz tanrı şöyle oluşuyor: Böyle farklı felsefe ve öğretilerin etkisinde kalarak olaylara karşı vurdumduymaz olmayı başaran kişi der ki; bak ben bunları öğrenince ilerledim! Daha önce hayata karşı ne kadar kavgalı gürültülü yaklaşırdım. Araba sürerken kızardım, şimdi nasıl sakinim. Önceden çocuklarımla ilgilenirken hırçınlaşırdım, şimdi ne kadar sakinim. Olabilir, ama bunlar senin ilerlediğinin işaretleri değildir! Eğer kişi farklı felsefelerden, farklı öğretilerden yararlanarak boş vermeyi, vurdumduymaz olmayı öğrenmiş de böyle

326 stressiz bir ilah üretmişse, bu stressiz tanrıdır. Bunu iyi ayırt edebilmek lazım. Ben zikrullahla meşgul olduktan sonra stressiz oldum! dediğinizde hala örtücü ilahsanız, stressiz tanrısınız demektir! Elinde tesbih de olsa, hiç fark etmez! Eğer siz yöntemi yanlış kullanıyorsanız, Allah ismini zikretmekle örtücü ilah olmaktan kurtulamazsınız! Neden? Allah ismini zikretmenin başka bilimlerle meşgul olmaktan farkı yoktur da ondan. Diğer bilimler de Sünnetullahtır ve bir nevi zikrullahtır. Siz onu isimlendirirken Allah ismini kullansanız da kullanmasanız da o Sünnetullahtır! Onlar da zikrullahtır! Bir kişi mühendislik okuyorsa zikrullah, tıp okuyorsa zikrullah, öğretmenlik okuyorsa zikrullahtır! Bir farkı yok ki, aynı şey! Siz oralarda da Esma ül Hüsna yı kullanıyorsunuz, yani Tabiat Kanunları nı kullanıyorsunuz, bir şey fark etmez! Ha Mürid ismini kullanmışsınız, ha formülünüzde Yer Çekimi Kanunu kullanmışsınız, aynı şeydir; ikisi de zikrullahtır. Yer Çekimi Kanunu da zikrullahtır, Mürid ismi de! Eğer onları örtücü ilahlığı kuvvetlendirmede kullanıyorsanız bu zikir sizi bu yolda ilerletmez. Bir başka tanrı: Polyanna tanrılar; her şeye olumlu yaklaşma sanatını geliştiren örtücü ilahlardır! Şimdi diyeceksiniz ki; ben de her şeye olumlu yaklaşıyorum, olumlu yaklaşmayayım mı? Lütfen özneye dikkat edin! Dikkat ederseniz bütün tanrılarda özne aynı; örtücü ilah! Her şeye olumlu yaklaşmayı başaran örtücü ilah! Veya her şeye karşı vurdumduymaz olmayı başaran örtücü ilah! Veya her yaratılanı seven örtücü ilah! Her yaratığı seviyor ve onların haklarını korumak için koşturup duruyor, ama örtücü ilah! Eğer işi yapan örtücü ilahsa, tanrı sınıflarından birine girer. Her şeye olumlu yaklaşma sanatını geliştiren örtücü ilahlar denince, siz ben her şeye olumlu yaklaşıyorum, olumlu yaklaşmamam lazım derseniz yanlış olur. Bende olumlu yaklaşan örtücü ilah mı? demelisiniz. Bende olumlu yaklaşan örtücü ilah mı? Olumlu yaklaşan örtücü ilahsa ben Allah a eş koşuyorum demektir. Bende her şeye olumlu yaklaşma sanatını yakalamış Allah a eş koşan bir şey var demektir. Sizdeki Allah a eş koşan yapı her şeye olumlu yaklaşma sanatını yakalamış; bu kadar! Dolayısıyla Polyannacılık oynayan bu tanrı her şeye olumlu yaklaşıyor, her olaya gülümsemeyle bakıyor, gülümsemeyi gerektirecek gerekçeler üretiyor. Ve ona nasıl da her şeye böyle güzel bakıyorsun? diye soruyorlar, sen bu işle meşgul olalı çok değiştin, her şeye iyi yanından bakmaya başladın, nereden buluyorsun? diyorlar. Böyle bir sürü şey sıralayabilirler. Yani dünya yaşantısında A Takdim Formu BEN lerin arasında onun puanı yüksektir, takdir edeni çoktur. Ama çok iyi bilmek lazım ki; A Takdim Formu BEN in rütbesi, vasfı ne olursa olsun, yetenekleri ne olursa olsun o cehennemlik bir yapıdır. Cehennemlik yapı çeşitleridir onlar! Yine bazı öğreti ve felsefelerde rastlanılır, heykel tanrılar vardır. İnsanlara meditasyonlarla hep bunu öğretirler. Özellikle heykel tanrı günümüzde çok yaygın uygulanan bir öğretidir. Heykel tanrılar; bedenen ve ruhen rahatlayabilmek amacıyla hiçbir şey düşünmeden bir süre durabilmeyi başaran örtücü ilahlardır! Amaca dikkat ediniz, amaç örtücü olmamak değil! Hep söylüyoruz, bütün mesele budur; örtücü olmak veya olmamak! Yalnızca bu, tek bu! Amaç örtücü olmamak için olmalıdır. Her şeyin içine, başına, sonuna örtücü olmamak için bakış açısını getirdiğiniz zaman siz cennete gidecek bir yol bulabileceksiniz demektir. Örtücü olmamak için! Ama bunlar örtücü olmamak için yapmıyor! Ne için yapıyor? Bedenen ve ruhen rahatlayabilmek için! Bu amaçla yapıyor ve başarıyor; bedenen ve ruhen rahatlıyor. Sonra da tamam, aradığımı buldum diyor. Rahatladı çünkü! Bakın buradaki yöntem şu, onlara şunu öğretiyorlar: Bedenen ve ruhen rahatlayabilmek amacıyla hiçbir şey düşünmeden bir süre durabilmek; öğretilen bu! Ve sonuç; hiçbir şey düşünmeden bir süre durabilen örtücü ilah!

Yılmaz Dündar 327 Hiçbir şey düşünmeden bir süre durduğunda, kişi bakıyor ki, bedenen ve ruhen rahatlamış. Bu o zaman bu müthiş bir yol diyor, iyi bir yol buldum diyor. Tam bir heykel tanrı oldu, hiçbir şey düşünmeden durabiliyor; heykel! Heykelleşiyor! Biliniz ki; düşünmeden cennete gidilmez! Hiçbir şey düşünmeyerek cennete gidemezsiniz! Aksi halde tefekkür büyük ibadet olmazdı! Tam tersine, düşünmen gerekiyor. Ama bunlar seni düşünmekten uzaklaştırarak, rahatlatarak, rahatlamış bir heykel tanrı oluşturuyor, fark edin! Bütün bu tanrıları niye fark etmek gerekiyor? Her zaman, her yerde tanrıyı net görebilmek için! Fark ederek öyle bir hale gelmek gerekiyor ki, dışarıya ve kendinize baktığınız zaman tanrıyı net görebilmelisiniz! Net, somut tanrıyı görebilmelisiniz! Çünkü tanrıyı net göremeden bu işi çözemezsiniz! Tanrıyı iyi tanırsanız; roman okurken, film seyrederken, dizi, açık oturum izlerken, orada konuşan davranan tanrıları, tanrı yapıları görürsünüz. Onlar kurtulmanız gereken yapılardır, hallerdir, yapmamanız gereken şeylerdir. İslam Dini ve tasavvuf somuttur, çok somuttur! Tasavvuf diye İslam Dini nin esasını anlatmaya çalıştığımız şey çok somuttur! Sakın, soyut ve anlayamadığınız şeyleri İslam Dini ve tasavvuf sanmayın! Anlayıncaya kadar uğraşın. Çünkü elinizle tutabileceğiniz kadar somut hepsi! Elinizle tutabileceğiniz kadar size yakın ve somut! Bir önceki paylaşımda konuşmuştuk, tefekkürün amacı; soyut olan kavramları somutlaştırmak, böylece imandan ikana gitmektir. Başka türlü nasıl şehadet edebilirsiniz? Şahid olmak için somutlaştırmak şarttır! Onun için kesinlikle, gizli kapaklı, bilmeceli bulmacalı, soyut ve anlayamadığınız şeyler tasavvuf değildir, olamaz! Diyelim ki birini dinlediniz; öyle bir tasavvuf anlattı ki çok müthişti, ama hiçbir şey anlamadım! diyorsanız böyle bir tasavvuf olmaz! Anlamıyorsanız orada o iş yok, anladığınız kadarı var! Karşıdaki anlatmış siz anlamamışsınız, orada sizin için hiçbir şey yok demektir, boş! Sizin için ne var? Ne anlamışsanız o! Onun için, İslam Dini ni anlayabileceğiniz somutluğa getirmek gerekiyor, mutlaka! Dolayısıyla; neye inanıyorsanız, onu iman olmaktan ikana götürecek şehadeti yakalamak gerekir! Şimdi zavallı ve çaresiz tanrılara bakalım: Örtücü ilah vasıflı tanrılığının farkında olmadan, inandığı yaratıcının gücü ve imkânlarıyla kendisinde olanları kıyaslar ve ona karşı güçsüz ve çaresiz olduğuna hükmeder. Buradaki zavallı, çaresiz tanrının özelliği bu: Örtücü ilah olduğunu bilmiyor. Örtücü ilah vasıflı tanrılığının farkında değil, fark etmemiş. Ne yapıyor? Bir Yaradan a inanıyor [buna Allah diyor olabilir] ve inandığı yaratıcının gücü ve imkânlarıyla kendisindekileri kıyaslıyor. Bu ikisini kıyaslarken bakıyor ki, kendisi o Yaradan ın karşısında çok zavallı, çok çaresiz. Bu sefer Yaradan a sesleniyor: Sen büyük ve güçlüsün, ben çaresiz ve zavallıyım! Bu cümle, gücüm olsa göstereceğim ama çaresizim gibi bir anlam da içerir. Bir tanrı anlayışı da budur. Bir inandığı varlık var, bir de kendi ilahlığı. İlahlığını inandığı varlıkla kıyaslayınca çaresiz ve zavallı kalıyor. Dışarıda böyle anlatılıyor maalesef, çok dikkat edin; Allah ın karşısında biz çaresiz kullar, aciz kullar bakışıyla anlatılıyor. Öyle bir şey yok! O tamamen yanlış bir bakış. Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi vesellem in getirdiği anlayış bu değil! Bu inanışta bir protokol var; bir üst makam, bir üst tanrı ve bir de zavallı tanrılar var. İşte bunlar zavallı tanrılar! Kendilerini Allah la kıyaslayıp zavallı ve çaresiz olduklarına hükmeden örtücü ilahlar! Ve bu tür seslenişi de sığınış sanıyorlar, zavallıyım demekle Allah a sığındığını zannediyorlar. O da; bak zavallılığını anladı, benden aman diliyor diyecek ve bir ağanın marabasına acıması gibi ona acıyacak! Öyle bir sistem yok! Komando tanrılar. Özelliğine dikkat edelim: Örtücü ilahlığı fark etmek ve bundan kurtulmak halinin en öncelikli mücadele ve hedef olduğunun farkında olmadan, yakîn elde etmek için uzun süre aç veya uykusuz

328 kalarak onu güçlendirirler. Örtücü ilahlığının ve bundan kurtulmanın en öncelikli iş olduğunun farkında olmadan, bunu öncelikli hale getirmeden yakîn elde etmek için uzun süre aç veya uykusuz kalır, birkaç gün peş peşe oruç tutar, geceleri uyumaz, uykusuz kalır, böylece kendisine başardım, kaç gün oruç tuttum, aç durabildim. Şu kadar uykusuz durabiliyorum der. Bunlar da komando tanrıdır, iyi komando olurlar. İlan ettikleri örtücü ilaha aç kalmayı, uykusuz kalmayı öğretiyorlar çünkü. Eğer kurban bahsini incelerseniz şu dikkat çekicidir; kestiklerinizin kanları Allah a ulaşmaz! Dolayısıyla buradan hareketle deriz ki; açlığınız, uykusuzluğunuz Allah a ulaşmaz. Ancak sizin takvalarınız önemli, onunla ilerlersiniz. Takvayla! Madem komando tanrı oluyoruz, oruç tutmayalım mı? Buradan o mana çıkmaz! Cümleye çok dikkat edin; eğer uzun süre aç ve uykusuz duran örtücü ilahsa! Kişi kendisine soracak; ben aç duran örtücü ilah mıyım, şu anda oruç tutan örtücü ilah mı? Bunu soracak kendine! Bunu o kadar vurgulayacağız ki, ne yapıyorsak bunu soracağız; şu an hayır yapan örtücü ilah mı, şu anda salât ikame eden örtücü ilah mı? Çünkü örtücü ilah olmak şirk koşmaktır ve Zümer-65 der ki: Şirk koşanların amelleri boşa gider. Ne kadar aç kalsalar da, ne kadar uykusuz kalsalar da, ne kadar seccadede olsalar da şirk koşanların amelleri boşa gider. Bir de anestezik tanrılar var: A ve B Takdim Formu BEN i ayırt edip A Takdim Formu BEN den kurtulma gerçekleşmeden; A ya ait duyguların sergilenmesinin şirk olduğu duyumundan hareketle, duygusuz görünebilmeyi, boş verici ve umursamaz davranabilmeyi başararak, aslında A yı anestezi eder. Buraya lütfen özen gösterelim, buna tasavvufta, tasavvuf gruplarında çok rastlarız, dikkat edelim. A Takdim Formu BEN i ve B Takdim Formu BEN i ayırt etmeyi fark etmeden, bu iki BEN i ayırt etmeden ve A Takdim Formu ndan da kurtulmadan, ondan nasıl kurtulacağının yöntemlerini geliştirmeden, A ya ait duyguların sergilenmesinin şirk olduğunu duyuyor. Bu duyumdan hareketle diyor ki; A Takdim Formu BEN e ait duygular şirktir, yani üzülmek sevinmek gibi şeyler şirktir. Öyleyse ben üzülmeyeyim ve sevinmeyeyim veya bu tür duygular sergilemeyeyim. Böyle diyor ve başarıyor. İşte o kendisini anesteziye etmiş oldu, artık anestezik tanrıdır o! O örtücü ilahlığını uyuşturmuştur, artık duyguları belli değil! Çok dikkat edin, üzülmemek de bir duygudur! Bunu fark edin, o da bir duygudur! Birisi var ki ne söyleseniz tesir etmiyor, ne seviniyor ne üzülüyor, demek ki çok ilerlemiş! diyorsunuz. Hayır, üzülmemek de bir duygu, sevinememek de! Ve duygular örtücü ilaha ait! Bu da üzülmeyen bir tanrı, duygularını köreltmeyi başarmış bir tanrı. Eğer üzülmeyen kişi örtücü tanrıysa ben üzülmemeyi başardım der. Çok dikkat edin, bunlar kişilerin tasavvufta ilerlediklerini sandıkları önemli tanrı tuzaklarıdır! - B de de duygu var değil mi? Sahabeler; ağlıyorlar, seviniyorlar Elbette. Ama B de duyguların adı esmalardır. Eğer esmaları tanrılar tarif etmişse onlara duygu diyoruz. Bir örtücü ilah esmalara bakıp tarif edip, ona kendine göre bir isim koymazsa, ondan açığa çıkanlar esmadır. Aksi halde kişi ya duyguludur, ya da kendisini anestezi etmiştir. Bir de noktalı tanrılar var. Bunlar; Nokta ve Kudret bilgisinden sonra kudret sayesinde Nokta sını daha da önemseyerek, her hakikati oraya hapsederler. Nokta [kul, birim] tasavvufta çok önemli bir şeydir. Her şey bir noktadır; Nokta ve Kudreti dir! Ama kişi A ve B yi fark etmemiş, A Takdim Formu BEN den kurtulmayı öncelik haline getirmemişse, öyle bir telaşı yoksa; noktadaki kudrete sahip çıkar ve; bende çok önemli bir güç var, kudret var der, noktasını önemser, cüz terkibini çok önemli görür! Neden? Çünkü orada önemli bir hakikat var, onu fark etti. Öyleyse

Yılmaz Dündar 329 benim bu cüz terkibim çok önemli der, onu önemser. Birçok kişinin tasavvufu sevme sebebi aslında budur: Tasavvufu önemli insan olmak için severler. Ben aslında önemli bir insanım, bende Allah ın hakikati var! derler. O da kendisini Allah ın hakikatiyle önemli sanan örtücü ilahtır, o da öyle bir tanrıdır! Kendisini önemli sanan tanrı! Noktayı fark etmiş ve önemsemişse, nokta önemli deyip noktaya sahip çıkmışsa onun da adı noktalı tanrı olur. Tam amel tanrılar vardır; tam amel, tam gaz tanrılar. Bu da çok rastlayacağımız bir tanrı tipidir. Aramızda da böyle düşünen varsa kendini test etsin, halini rahatlıkla söylesin ki, konuşalım. Çünkü insanın yaşantısında tanrılıktan kurtulmaktan daha önemli bir şey yok. Eğer kişi sonsuz hayata inanıyorsa, onun için bundan daha önemli bir şey yoktur ve halletmesi gereken daha önemli bir şey de yoktur! Tam amel tanrıyı tarif edelim: Kendi hür iradesiyle iyi ve kötüyü ayırt ederek, iyileri seçen, böylece iradesini Allah tan yana kullanan kişi, iyi bir Müslüman olduğuna karar vererek, tam hız amellerle cenneti kazanabilmeye çalışır, kazanabileceğini sanır. Diyor ki; Allah iyi ve kötüyü ayırmış koymuş, iyi kötü nasıl seçilecek ve buna göre de nasıl amel edilecek onu da peygamberiyle (rasulüyle değil!) bize öğretmiştir. Onun dilinden söylüyoruz; peygamberiyle! Rasulüyle demeyebilir! Peygamberiyle de bize öğretmiştir. Benim de hür iradem var. Bana da iyiyi kötüyü ayırt edecek bir akıl vermiş. İşte ben hür aklımı ve irademi kullanarak ve peygambere bakarak iyi ve kötüyü ayırırım. İyiyi uygular ve buna yönelik çalışmalar yapar, cenneti kazanırım. Böylece irademi Allah tan yana kullanmış olurum der. Bunlar da tam amel tanrılardır! Çünkü ameli yapan örtücü ilahtır. Bu ameller salih amel olmaz. Bir işin salih amel olması için, onu yapanın örtücü ilah olmaması en önemli ve olmazsa olmaz tek şarttır! Bir de şifreli tanrılar var. Bunlar günümüzde çok popülerdir. Ne yaparlar? KUR AN daki örtücü ilah olursanız cennete giremezsiniz mesajını fark edemeyip mesajlar çıkarırlar. Kur an da dikkat etmemiz gereken çok önemli tek mesaj vardır; örtücü ilah olursanız cennete giremezsiniz! Bunlar bu esas mesajı fark edemeyip başka mesajlar çıkarırlar. Eğer siz örtücü ilahsanız, örtenlerdenseniz, küfür ehliyseniz, cennete giremezsiniz. Mesaj bu, Kur an bize bunu anlatıyor! Ama onlar bu mesajı fark edemeyip başka mesajlar çıkarırlar. Mesela, Kur an da A Takdim Formu BEN yaşantısının; yani dünya yaşantısının şifrelerini ararlar ve bazı şifreler bulduklarını sanarak o şifreleri izah ederler. Sanki Kur an bir fal kitabıymış gibi, bir kâhin kitabıymış gibi, geleceğe ve geçmişe ait şifreli haberler vermiş gibi oralardan şifreler çıkarırlar. 19 rakamı şöyledir der, şu ayetin numarası aslında şu elementin numarasına benziyor, bu yüzden o elementle şu ayetin ilişkisi var der kendine göre şifreler çıkarırlar! Bunlar kesinlikle şifreli tanrılardır, şifrelerle meşguller, bulmaca çözüyorlar! Kur an da tek bir mesaj var; örtücü ilah olmayacaksın! Bu kadar! Örtücü ilah olursan cennete giremezsin! Mesaj bu! Ve bu mesaj; La ilahe illallah tır. La ilahe; sen ilah değilsin, İllallah! İlla Allah! Eğer ilahsan cennete giremezsin. Kur an ın tek mesajı budur! Çok önemli bir başka tanrı tipi de general tanrılardır. Önemine binaen ondan biraz uzun bahsetmeye çalışacağız. Burayı biraz geniş tutacağız, çünkü general tanrı fark etmeden ama çok çabuk içine düşeceğimiz idraklerden birisidir! Biraz önce dedik ki; Kur an-ı Kerim deki önemli mesaj şudur: Örtücü olursanız, küfür ehli olursanız cennete giremezsiniz! Ve bu da La ilahe İllallah Kelime-i Tevhidi yle bize bildirildi. Kişi ancak bunu fark ettikten sonra ilerleyebilir, gösterilen hedefe ulaşabilmek için o zaman çalışır. O hedefe ulaşmanın birçok yolu vardır. O yollardan birisi Fatiha Suresi dir. Fatiha Suresi örtücü olmamak için yapılabilecek çok önemli bir duadır, bu yüzden; salât Fatiha dır.

330 Fatiha Suresi Yaradan ın öğrettiği önemli bir sığınış, durum tespiti ve örtücü olmama talebi içeren bir duadır. Fatiha daki ihdinas sıratal müstakiym den hareketle konunun içine girmeye çalışacağız. Salâtla ilgili detayları daha önce biraz anlattık. Şimdi bu idrakla salâtta Fatiha Suresi ni okurken nasıl düşünmeli ve nasıl hareket etmeliyiz, onu biraz genişletelim. İhdinas sıratal müstakiym derken; Allahım bizi hidayet yoluna, doğru yola erdir derken istediğimiz yol örtücü olmamak tır. Fatiha Suresi nde ihdinas sıratal müstakiym dediğinizde bu idrakın sizde açılabilmesi için farklı şekillerde bu duaya sarılmak gerekiyor, bunu önemsemek gerekiyor. Bunu öncelikli hale getirmek için kendinizi onun telaşına sokmak gerekiyor. Eğer siz A Takdim Formu BEN in yaşantısını olduğu gibi uygulayıp Fatiha Suresi ni de bol bol okursanız sevap kazanır, nur üretirsiniz ama örtücülükten kurtulamayabilirsiniz. İhdinas sıratal müstakiym ne demektir, bunu fark edip o idrakı günlük yaşantınıza taşımanız gerekiyor! Günlük yaşantıda bunun size bir telaş yapması, sizi telaşlandırması çok önemlidir! Bu telaşla idrakı öyle bir hale getireceksiniz ki, salâtta siz artık geliştirdiğiniz o idrakla ihdinas sıratal müstakiym diyebileceksiniz. İhdinas sıratal müstakiym idrakı için, o telaşa girebilmek için, onun önceliğimiz olması için dilimizden bir duayla şöyle sığınmaya çalışalım: Allahım, örtücü olmaktan, küfür ehli olmaktan korunmak ve kurtulmak için sana sığınıyorum. Bu çok öncelikli bir sığınış biçimidir! Çeşitli vesilelerle Hac ca, umreye giden arkadaşlarla konuşuyoruz. Özellikle yeni gidenler derler ki; Kâbe yi görünce ilk söylediğin, ilk görürken söylediğin dua makbulmüş, ne yapsam acaba? Telaşa düşerler; ne söylesem ne istesem? diye! Neden telaşa düşüyor? İşe A Takdim Formu BEN le baktığı için! İlan ettiği muhtariyetin gözüyle baktığı için! Dünya yaşantısında ilan ettiği ilahın isteklerine göre o fırsatı kaçırmak istemiyor; bu mağazaya girdim, acaba ne alabilirim? telaşı içerisinde. Oysa tek bir telaş var! Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem uyarıyor; tek telaş var: La ilahe İllallah! Başka telaş yok! Bunu fark etmek gerekiyor ve diğer telaşları terk etmek gerekiyor! Diğer telaşlarla uğraşmamak gerekiyor, bu kadar! Başka ne isteyebilirim? olur mu? Tek bir şey isteyeceksin; Allahım beni örtücü yapma! Bitti! Örtücü yapmazsa bitti ya bitti, bu kadar! Küfür ehli olmazsan bitti, artık bitti! Öyle dilenirsen bitti! Sana örtücü olmayanlardan ol denirse bitti işin! Demek ki telaş bu, örtücü olmamak! Örtücü olmamak çok önemli bir şey! Diyorsunuz ki Allahım, örtücü olmaktan, küfür ehli olmaktan korunmak ve kurtulmak için sana sığınıyorum. Bunlardan beni hayrlısıyla, kolaylıkla ve lütfunla koru ve kurtar. İşi en iyi yanıyla istiyoruz; öyle kurtar ki Allahım, güç yetiremeyeceğim zorluklarla olmasın, çok kolay olsun. Çünkü sen KÜN dedin mi fe YEKÜN. Dedin mi oluyor, verince hazinenden bir şey eksilmiyor ki! Senden bir şeyin en güzel ve en yüksek istenmesinden memnunsun! Dolayısıyla siz en kolayını, en iyisini isteyin. Kuyruk yok, fatura yok, telaş yok. Oturduğunuz yerde sessizce isteyin, yeter ki bunu öncelik yapın, bunu isteyin. İhdinas sıratal müstakiym deki idrakın oluşabilmesi için bu önemlidir! Siz doğru yolu istemekle aslında neye talipsiniz? Siz Sıratı Müstakîm i isterken; Allahım beni örtücü olmaktan, küfür ehli olmaktan koru ve kurtar diyorsunuz, buna talipsiniz. Lütfen dikkat edelim ve o idrak, o iştiyak ve o sığınışla ihdinas sıratal müstakiiiym diyelim. Yalvarırcasına! Orada o çok önemli, orada o sığınan bir sesle söylenmeli, bu idrakla söylenmeli! Orada neyi söylediğinizi bildiğinizde, bitimindeki âmin farklı bir şekilde dile gelir. Aksi halde salâtta âmin; demek ki Fatiha yı okumuşum olur. Âmin dedim, demek ki Fatiha bitmiş, şimdi sıra zammı surede olur. Bu yanlış mı? Değil, ama neye benzer? Çok önemli bir markete sizi sokmuşlar, ama gözünüz bağlı! Dolaşıp çıkmışsınız bir alış veriş yapamamışsınız!

Yılmaz Dündar 331 Markete girdiniz, markete girme enerjisini yerine getirdiniz, markete girdi mi? diye sorulduğunda tamam, girdi bu görevi yaptı deniyor, ama sepete bir şey koymadınız! Niye? Gözünüz kapalıydı, görüp alamadınız! Şimdi o idrak için sığınışa devam edelim. Diyorsunuz ki; Allahım indinde makbul olmayan, senin razı olmadığın arzu ve isteklerden, heva ve heveslerden, hal, hareket, davranış, fikir ve inanışlardan beni hayrlısıyla, kolaylıkla ve lütfunla koruyuver ve kurtarıver. Bunlardan beni koruyuver Allahım, bunlardan beni kurtarıver. Çünkü O nun indinde makbul olmayan fikir ve inanışlarla, O nun razı olmadığı arzu ve isteklerle ancak örtücü olursunuz! O nun razı olmadığı da örtücülüktür! Bu, insanların arasındaki gibi ben bu işten hiç razı olmadım deyip dönmek değildir. Sizin bir arzunuz, bir isteğiniz, bir davranışınız Allah ı örtüyorsa, bu; Allah ın hoşnut olmadığı davranış demektir. Eğer örtüyorsa Allah ın razı olmadığı arzu, istek ve davranış budur! Aksi halde, kapris yapan, demek ki sen bizim takımı tutmadın diyen bir Allah yaklaşımı değil! Geçenlerde televizyonda dikkatimi çekti. Kişi bir şey söyleyecek, Allah ı insan gibi düşünüyor ve diyor ki; Allah ın gücüne gitmesin de..! Belki de O nu Türk se Türk gibi, Alman sa Alman gibi, İngiliz se İngiliz gibi düşünüyor. Bu düşüncelerle yaklaştığı zaman kişi tanrılıktan kurtulamaz ve Allah ı da bir üst makam, bir üst tanrı gibi görür. Kendi yapacaklarının bittiği, kendi gücünün yetmediği yerde aklına üst tanrı gelir, üst tanrıya sığınır; buraya kadar ben yaptım, benden bu kadar, şimdi senden istiyorum der. Hepsini yapabilse hiç üst tanrıya müracaat etmeyecek. Bu söylediğim önceliği çok önemsemek gerekiyor. Öncelik, telaş bu olmalı: Allahım indinde makbul olmayan, senin razı olmadığın arzu ve isteklerden, heva ve heveslerden, hal, hareket, davranış, fikir ve inanışlardan beni hayrlısıyla, kolaylıkla ve lütfunla koruyuver ve kurtarıver. Bunlardan beni koruyuver Allahım, bunlardan beni kurtarıver. Ne kadar enteresan! Bunu fark ettikleri için sahabenin, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in meclisinde, Efendimizin sohbetinde durmadan telaşı; biz cehennemde ne yapacağız, orayı nasıl halledeceğiz? Bu telaşın içerisindeler! Neden? Nebe Suresi 21: Kesinlikle cehennem herkesin güzergâhı üzerindedir. Kesinlikle! Demek ki, bu kesin! Dolayısıyla cennette ne yapacağız? telaşı gerekmiyor. Niye? Kesin olan cehennem var. O herkesin güzergâhı üzerinde. Öyleyse o kesin olan güzergâhta biz ne yapacağız? Bu telaş çok önemli! Örtücü olanın oradan kurtulamayacağını bilip; ben nasıl örtücü olmam? telaşına girmek gerekiyor! Ben nasıl cehennemden kurtulurum? telaşı insanın her saniyesini almalı, her saniyesini! Bir iş adamı düşünün, bir sıkışıklığı var. O ne zaman rahat eder biliyor musunuz? Uykuya daldığı zaman! Uykudan uyanmayı istemez. Niye? Uyanır uyanmaz aklına o sıkıntı geliyor; bu iş nasıl hallolacak? Haklı! Demek ki vücutta o mekanizma var, uyanır uyanmaz sıkıntınız aklınıza geliyor. Vücutta o mekanizma var, ama onu dünya hayatında kullanıyorsun! Oysa onu senin için çok öncelikli olan bu yolda kullanmalısın! Hem böylece, Allah ın verdiğini Allah yolunda infak etmiş olursun. Allah sana bir mekanizma vermiş, telaşlansın ve telaşı uykusundan uyanınca aklına gelsin demiş, bu bir mekanizma! Bunu Allah yolunda kullanırsan infak etmiş olursun. Allah ın verdiğini Allah yolunda kullanmış, Allah yolunda vermiş olursun. Aksi halde nerede kullanıyorsun bir bak? İlan ettiğin ilahlığın yolunda kullanıyorsun. Eğer senin telaşın ben cehennemden nasıl kurtulacağım? olursa, gece uyanır uyanmaz aklına o gelir; başlarsın; ben cehennemden nasıl kurtulacağım, ben nasıl örtücü olmayacağım? demeye! Bu telaş insanı yakmadan kişi tasavvufta ilerleyemez, mümkün değil! Çünkü ancak o zaman görür ki, tek günah budur. Günahla ilgili cilt cilt kitaplar olsa da, başlangıçta bir tane günah

332 vardır: Örtücü olmak! O zaman ondan kurtulmak lazım! Kişide bu idrakin açılmasını sağlayacak en önemli yöntem salâttır, salâtın ikamesidir. Bir hadisi hatırlatayım izin verirseniz: İman ehliyle küfür ehli arasındaki fark salâtın terkidir. Bu, çok ciddi, çok kokutucu, çok dikkat etmemiz gereken, çok uyarıcı bir hadistir! Salât ikame etmiyorsa, toplantıdan toplantıya koşturuyor olmanın kişi için hiçbir önemi yok! Salât ikame etmek olmazsa olmaz şarttır! Salât ikame etmeye çok önem vermek lazım! Salâtsızlık ne yapar biliyor musunuz? İnsanı çıldırtır! Çok dikkat ediniz, salâtsızlık, salât ikame etmemek insanı çıldırtır. Salât ikame etmeyen bir kişinin biraz boş vakti olsa ne yapacağını şaşırır, çıldırır ve kendini çıldırtmayacak şeyler arar. Gider ne kadar yeni DVD çıkmışsa getirir yığar, neyse hevesi! Veya onu oyalayacak ne tür arkadaşları varsa üç gün boşum diye hepsini arar. Neden? Yoksa çıldırır! Salâtsızlık insanı çıldırtır, örtücü ilahı çıldırtır! Örtücü ilahlıktan insanı koruyacak ve bu dünya yaşantısında çıldırtmayacak, akıl sağlığını cennete uygun götürecek önemli bir amel salâttır! Aksi halde kişi çıldırmamak için kendini oyalayacak, o an çıldırmaktan onu kurtaracak geçici şeyler bulur. Bitince tekrar çıldırma krizi gelir yeniden bir şeyler arar. Salât ikame edenler öyle değildir. Salâtlarını ikame edenler, hakikatlerine ulaşmaya gayret edenler, akvaryumdaki balıklar gibi aheste aheste yüzerler. Diğerleri kafesteki kuş gibi çırpınır, ne yapacağını bilemez. Örtücü ilahlık müthiş tehlikeli bir şeydir. Ancak Tevhid manasında olan Rububiyet, Ulûhiyet, Ehadiyet yaşantıları ayrıdır! Kesret âlemindeki ilahlıklar dayanılacak güçler değildir, insanı çıldırtır! Şimdi konuyu değiştirip, tasavvufla meşgul olanlar için önemli bir şey söyleyeceğim. İbn-i Ömer radıyallahu anh bir hadis aktarıyor bize: Biz, Rasulullah (SAV) zamanında kadınlarımıza kötü söz sarf etmekten ve istediğimiz muameleyi yapmaktan, hakkımızda bir vahiy geliverir endişesiyle kaçınırdık. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem vefat edince istediğimiz gibi konuşmaya başladık. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in vefatından sonra bazı değişiklerin olduğunu bildiren birkaç hadisten birisidir bu. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem zamanında, bir vahiy gelir de mahvoluruz, bize kızılır, kızma yolunda muhatap alınmış oluruz diye öğüde uyuyor, kadınlarımıza müşfik davranıyorduk, hiç rast gele davranmıyorduk, kötü söz sarf etmiyorduk. Ne zaman Rasulullah vefat etti, istediğimiz gibi davranmaya başladık! Dikkat edin, A Allah yokmuş gibi davranır! Rasulullah vefat edince Rasulullah Yokmuş Gibi, Allah Yokmuş Gibi rahat davrandık diyor: A hali! Aslında gelmek istediğim nokta, Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in kadınlara verdiği önem! Bunu başka şeylerle de birleştireceğiz. Bir başka hadis: Dünyanızdan üç şey bana sevdirildi. Bu hadisi ve üç şeyi biliyorsunuz. Birisi kadınlar. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem e kadınların sevdirilmesini kadınların iyi incelemesi ve fark etmesi gerekiyor. Erkeklerin de! Ama kadınların özellikle fark etmesi gerekiyor! Şöyle ki; bir kere burayı kadın düşkünlüğü gibi algılamamak lazım! Dünyanızdan üç şey bana sevdirildi, birisi kadınlarınız hadisine A Takdim Formu BEN le bakar da Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem i kadın düşkünü gibi yorumlarsanız, bu tamamen tanrıca olur, ilahça olur! Buradaki çok farklı bir şey! Bir yanı şu: Kendi kadınlarına yüksek muhabbet! Kadınları sevdiği için kendi kadınlarına bu sevginin getirdiği yüksek muhabbet. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem eşleriyle nasıldı, eşleri Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem e nasıl davranıyorlardı, bu ilişkileri, bunlarla ilgili hadisleri eşlerin okuması ve önemsemesi gerekir aslında. Birisi kendi kadınlarına muhabbettir. Bir diğeri bütün imanlı kadınlara koruyuculuk tur. Koruyuculuk görevi! Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem imanlı kadınların koruyucusudur! Kadınlarınız bana

Yılmaz Dündar 333 sevdirildi demek, bir yönüyle imanlı kadınlara olan koruyuculuktur! Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem tebliğini yaparken uzak ülkelerde diyorlar ki; ileri topraklarda bir adam gelmiş, kadınları koruyor! Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem in böyle bir namı yayılıyor. Dikkat edin, o güne kadar dünyada hiç yayılamamış bir nam: Bir adam gelmiş, kadınları koruyor! Başka ülkelerin kadınları bunu konuşuyorlar, düşünün! Böyle bir Rasulün ümmetiyiz, eğer bu bakışı ters çevirirsek yanlış iş yapmış oluruz. Aslında konuyu getireceğimiz yer farklı. Başka bir hadiste Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyuruyor: Kadınlarınız size Allah ın emanetidir. Gelmeye çalıştığım nokta bu! Burası tasavvufla meşgul erkekler için önemlidir: Eğer bir kadın cehennemden korkan ve korunan bir kadınsa, eğer bir kadının önceliği ve duası ey Allahım, beni örtücü olmaktan, küfür ehli olmaktan koru ve kurtar ise ve bu telaşla amelleri varsa, bu kadın o erkeğe Allah ın emanetidir. Eğer bir kadın; Allahım senin razı olmadığın, hoşnut olmadığın arzu ve isteklerden beni koru ve kurtar diye yakarıyorsa, bu kadını Allah o erkeğe emanet ediyor! Çok dikkat edin buraya! Eğer birisi böyle bir kadınla beraberse o kadına davranışlarına çok dikkat etmelidir. Eğer tasavvufla meşgul ve Allahım beni örtücü olmaktan koru telaşına girmiş bir kadın var ve onun da bir erkeği varsa o erkeğin imtihanı o kadındır! İşte cennet adayı olan o kadın o erkeğe Allahın emanetidir; Allahın emaneti olan kadın odur. O kadın için; cennetin bir eşyasını sana emanet ettim diyor. Bu emanetin çeşitli boyutları vardır. Eğer o emaneti verme görevin olursa, o kadın sayesinde cennete gidersin! Emaneti teslim edeceksin ya! Eğer o emaneti orada alacaksa senden, sen de onunla beraber cennete gidersin! Bu yüzden buna çok özen gösterelim. Bir evde öyle bir kadın varsa bilin ki, o kadın o erkeğe bu dünyada Allah ın çok büyük bir hediyesidir. Sonsuz hayatı düşünerek baktığınız zaman Allah ın ona verdiği çok büyük bir hediyedir. Örtücü olmaktan korunan, korunmak isteyen ve buna yönelik de telaş içerisinde olan kadın, o erkeğe Allah ın verdiği büyük bir hediyedir. Yasin Suresi 56. ayette bahsedilen; siz ve eşleriniz tahtlarda oturacak denilen eşler farklı eşlerdir! Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem dünyada edinilecek şeylerden ve öneminden bahsediyor. Telaşlanıyorlar, daha detaylı bilgi isteyerek Allahım nasıl mal edinelim, neye dikkat edelim? diyorlar. Buyuruyor ki Efendimiz: Sizin cennete gitmenizi kolaylaştıracak kadınlar edinin. Bu çok önemli bir şeydir, sizin için bundan daha önemli bir şey yok! Şöyle malım, şöyle toprağım var, şunum var, bunum var değil! Cennete gitmenizi kolaylaştıracak kadınlar edinin! Bu konuyu burada neden söyledik, konunun tanrılarla ilgisi ne? Biraz sonra bahsedeceğiz, bir gizli muhtariyet vardır! Bu gizli muhtariyet en fazla eşler arasında açığa çıkar! O eşler arasında hemen açığa çıkar! Evde yalnız kaldıklarında, kendilerini birbirlerinin rakibi görürler! O gizli muhtariyet yüzünden seslerinin tonu değişir, birbirlerine davranışları değişir; ama kesinlikle kaybedenlerden olurlar, kesinlikle! Böyle bir kadınla kavga edip secdeye gitmek o kişiye çok fayda getirmez. Bu çok önemli! Efendimiz SAV; cehennemden korunan bir kadın o erkeğe Allah ın emaneti olarak söylüyor. Bu kriter ve bu kadın çok önemli bir şey! Bunu çok önemsemek lazım! - O zaman kadının işi daha kolay değil mi? Yani sorumluluk erkeğe verilmiş gibi, sorumluluk erkeğinmiş gibi oluyor bu durumda? Kolay dediniz ya, ne yapınca kolay? Bu iş böyle başladığı zaman muntazam gider. Biz işin bir yanını anlattık, bir kadın tarif ettik; cehennemden korunan bir kadın! Yani müttaki bir kadın! Müttaki olan ve Allahım beni örtücü olmaktan ve küfür ehli olmaktan koruyuver kurtarıver diye yakarışta olan, bunu telaş edinmiş, bunu önceliği haline getirmiş bir kadın! Ya, bu kadın zaten işleri çözmüş! Bunun eşine

334 ve hayata karşı davranışı nasıl olur bir düşünün! Bu telaşa girmiş birisi diyoruz, bu çok farklı bir şey ya! Çok farklı, çok önemli olduğu için emanet o! Anlatırsak, anlatmaya devam edersek hep beraber ağlarız. Bir tiyatrocunun sözüyle bitirelim; anladın sen onu. Kadının işi daha kolay dediniz ya, şu açıdan doğru: Eğer örtücü olmazsa! Örtücü olmadığı zaman hepsinin işi kolay; kadının da kolay, erkeğinde! Yeter ki örtücü olmasın, işler kolaylaşır. Örtücünün işi zor! Bu parantezi general tanrı için açmıştık. General tanrılıktan kurtulmak için, Esma ül Hüsna nın ihsa edilmesine oradan başlamak için. Oradan bakacak olursak, Esma ül Hüsna nın ihsa edilmesi nasıl başlamalı, insan Esma ül Hüsna yı değerlendirmeye, ihsa etmeye nasıl başlamalı? Esma ül Hüsna yı tanıdıkça onlardan yararlanmayı öğrenmeli. Ama nasıl ve ne için? Bakın: A râf Suresi 180. Ayet buyuruyor ki: Esma ül Hüsna Allah ındır. O na onlarla dua edin. Bu ayet çok önemli bir yol göstericidir; Allah a Esma ül Hüsna yla dua edin! Peki, Esma ül Hüsna yla nasıl dua edebiliriz? İstediğin gibi dua edebilirsin. Esma ül Hüsna lar birer kanun, siz dualarınızda bu kanunlardan dilediğiniz gibi yararlanın! Tanrılık iddiası, örtücü ilahlık sizin için bir sorunsa, bir problemse bu problemi çözerken dualarınızda bu kanunlardan yararlanın. Ama dikkat edin, bu kanunlardan A Takdim Formu BEN de yararlanabilir, ona izin vermeyin! Eğer birisi A Takdim Formu BEN olarak, A Takdim Formu BEN in ihtiyaçlarına yönelik dua ediyorsa, bu duaya da icabet olabilir, onun duası da tutabilir, o da duasıyla isteğine kavuşabilir. Duasının yerine gelmesi, kişinin doğru yolda olduğunun göstergesi değildir! Kim dua ederse etsin, Allah dilerse duasını kabul eder, ederse de duası gerçekleşir. Duanın yerine gelmiş olmasından o kişinin doğru yolda ilerlediği manasını çıkartmamak lazım! Eğer o kişi duasında kendi ilahlığını kuvvetlendirecek, ilahlığına destek olacak şeyler istemişse onlar yerine gelir, böylece o, daha kuvvetli bir ilah olur. Dualarının yerine gelmesi, ne istiyorsa oluyor olması, dualarında başarı sağlıyor gözükmesi, o kişinin doğruyu bulduğunun işareti değildir! Onun yaptığı iş, kanunlardan yararlanmak! Kanunları kullanarak ilahlığını kuvvetlendirecek malzemeleri kazanıyorsa? Peki, öyleyse duayı doğru yolda nasıl kullanacağız? Biraz önce dedik ki; tek bir başlangıç, tek bir hedef, tek bir idrak vardır; örtücü olmamak! Dolayısıyla, örtücü olmamak için dua etmek gerekiyor! Esma ül Hüsna yı örtücü olmamak için kullanmaya başlamak gerekiyor. A râf Suresi ne şimdi yeniden bakalım: Allah ın Esma ül Hüsna sı vardır, Esma ül Hüsna Allah ındır. O na onlarla dua edin. Yani; onlarla, onları kullanarak örtücü olmaktan kurtulmaya çalışın, örtücü olmaktan kurtulmak için onlardan yararlanın! Gelin şimdi 12. Tefekkür Şema mıza bakalım: Eğer, dua A Takdim Formu BEN in yaşantı ihtiyaçlarına yönelik yapılırsa, bu sipariş türü istekler ve isteklerin gerçekleşmesi; ancak, örtücü ilah iddiasını sabit ve güçlü kılabilir. Bu bağlamda; özünde Durum Tesbiti nden kaynaklanan bir yöneliş olan dua, öncelikle A Takdim Formu BEN in iddiasından rahatsızlık duyma ve kurtulma gayretlerini içermelidir. Bu tür rahatsızlık ve gayretler, TALİB İN kader gerçeğini idrak edebilme ölçüsüne bağlı olarak; nihayet MERHAMET isteyen tek kelimelik, sığınan seslenişte ifadesini bulur. Yani, eğer bir kişi ben örtücü olmaktan ve küfür ehli olmaktan kurtulmak istiyorum deyip dualarını ve gayretlerini bu yönde yaparsa, onda kader bilinci geliştikçe duasındaki seslenişler o kaderle ilgili idrak çerçevesinde boyut değiştirir. Hatta öyle olur ki, nihayet tek bir kelimeye kadar gelir ve biter; Merhamet der ve durur. Merhamet Allahım merhamet, ancak merhamet edersen der ve durur! Bizim için Esma ül Hüsna larla dua etmek önemli bir ibadettir. Sadece merhamet diyeceğiniz idrakı

Yılmaz Dündar 335 yakalayıncaya, o idraka gelinceye kadar yararlanacağımız önemli bir imkândır. Biraz önceki örneğe tekrar dönelim. Halîm ismini örnek vermiştik. Şimdi bir kişi yeni başlıyor ve zikrullahtan yararlanacak. Ben iradesi kuvvetli biri olayım deyip Mürîd isminden yararlanıyor! Böyle yaparsa iradesi kuvvetli birisi olur, yani Mürîd ismini yeterince zikrederse onda Mürîd le ilgili açılan beyin kapasitesi sayesinde iradesi kuvvetlenebilir. Ama bu işi yapan bir örtücü ilahsa, örtücülüğünün farkında bile olmayan birisiyse ve o kuvvetli iradeyi örtücü ilahlığı için istemişse, iradesi kuvvetli bir örtücü ilah haline gelir! Dolayısıyla öyle bir istek geliştirmeniz gerekiyor ki, örtücü ilahı kuvvetlendirici bir dua, bir sığınış olmasın. Öyle bir tefekkür ve isteyiş olmalı ki, öncelikle örtücü ilahlıktan kurtulmak için Esma ül Hüsna dan yararlanılıyor olmalıyız! Şöyle: Kişi örtücü ilahın en önemli özelliklerinden birisinin öfke sahibi olması olduğunu öğrendi. Örtücü ilahın öfkeli olduğunu ve bu öfkenin ancak örtücülükten kurtulduğu zaman kalkacağını anladı. Öfkenin örtücü ilahın en önemli vasıflarından, en önemli işaretlerinden birisi olduğunu görüyor ve o zaman ben bu öfkeden kurtulmalıyım diyor. Bakın hedef ne? Örtücü ilahın bir vasfından kurtulmak! Bu yüzden öfkeli olmaktan kurtulmak istiyor ve kurtulmak için Halîm ismine sığınıyor. İkisi arasında çok önemli bir ince ayrım var, burada çok önemli bir nüans var, dikkat edin. Bakın vücud diliyle anlatmaya çalışayım. Burada kişi halîm insan olmaya çalışmıyor, halim selim, nazik, kibar bir insan olmaya çalışmıyor. Çünkü o örtücü ilahlıkla ilgili bir hedef! Burada kişi öfkeli olmaktan kurtulmaya çalışıyor. Halîm isminden yararlanarak örtücü ilahın önemli bir özelliği olan öfkeden kurtulmaya çalışıyor. Buradaki bu bakış açısı farkı, kişide muhtariyete ait Halîm i veya B kapsamında Halîm i geliştiriyor. Örneğimizi Alîm ismine de uygulayalım: Bir kişi bilgili birisi olmak için, o ilahı güçlendirebilmek için Alîm isminden yararlanabilir. Bir başkası da A yapısını iyi tanımak ve ondan kurtulmak için yararlanabilir. Allah ı iyi tanımak için bir telaşla, ondan kurtulmayı öğrenmek isteyen telaşla Alîm zikri yapabilir! Allah muhafaza etsin, diyelim ki kendinizde bir hastalıktan şüphelendiniz ve sağlıkla ilgili bir kitaptan hastalığın özelliklerine bakıyorsunuz. O bilgilere şüphelendiğiniz o hastalıktan kurtulmak için bakarsınız, onu üstünüzden atmak için o bilgilerden yararlanırsınız değil mi? İşte Alîm isminden bu tefekkürle yararlanmak lazım, örtücülükten kurtulmak için yararlanmak lazım! İzah edebildim mi? Halbuki öyle bir şey okursunuz ki, siz o bilgiyi yüklenerek farklı biri görülebilir veya o bilgiyle muhtariyetinizi daha güçlü ortaya çıkarırsınız! Öyle değil! Hastalıktan korunma telaşıyla, o korkuyla çare arayan gibi incelemek, öyle yapmak gerekiyor! Neden bu örneği verdim? Günümüzde sağlık konularına internetle çok kolay ulaşılıyor. Kişi bir hastalık duyuyor, kendinde bazı belirtileri hafif sezerse hemen internete giriyor. Oradaki bilgilere telaşla, kurtulma duygusuyla bakıyor! İşte bu kurtulma duygusu var ya, onun gibi bir şirkten kurtulma duygusu nu orada yakalamak gerekiyor. Nasıl, tıp kanunlarından yararlanarak o hastalıktan sıyrılmak istiyorsun, Esma ül Hüsna yı da şirkten kurtulmada yararlanacağın kanunlar gibi görmen gerek! Esma ül Hüsna lara bakarken o küfür hastalığından sıyrılmak için o duyguyla bakıp yaklaşmak önemlidir! Aksi halde, eğer kişi esmalardan muhtariyetini güçlendirici şekilde yararlanırsa, ondaki A Takdim Formu BEN kuvvetlenir. Sonuç öyle olur! Eğer bir kişi tasavvufla meşgulse, tasavvuf kokusu onda öyle bir mahcubiyet oluşturur ki, kendisindeki BEN i görmek istemez. Hani yanınızda biri oturuyordur da onu hesaba almazsınız, yokmuş gibi, davranırsınız. Ama var o! İşte kendisindeki ilahlığına yokmuş gibi davranır. Ama o var! Onu yok etmedi ki! Onun veri tabanı, bilinci duruyor. Görmezden gelse bile ilahlık bilinci var. Ve o ilahlık bilinci, sizin yaptığınız zikrullahla ilerleyen tanımayla Ulûhiyeti tanır ve oraya vurulur, Ulûhiyetin cazibesine kapılır! Daha önce Rububiyete sahip çıkıyordu bu sefer Ulûhiyeti görüp ona yapışır, ona sahip çıkar. Ulûhiyetin cazibesiyle daha önce sahip çıktığın Rububiyeti görmezden gelir. Böylece daha önce er olan yani rububiyete sahip çıkan tanrı şimdi Ulûhiyeti tanır, ona sahip çıkar ve generalliğe terfi eder, general tanrı