BASIC IRREGULAR VERBS 1-5 He was the best of us all. She was mine, and we were sweethearts. My travels to Afghanistan began many, many years ago. They drove at night or in the early morning to avoid air strikes. Who gave you the food? Wake up. You just had a bad dream. Everything's okay. I can't believe I put Kathy in this position. I spoke with two farmers today. They swam in winter to feel alive. I shot the sheriff. But I didn't shoot no deputy, oh no! Oh! The virus spread through the air. I thought about Jenny all the time. A: I understood something. B: What did you understand? I guess I won.
Basic Irregular Verbs 1 http://www.voscreen.com/playlists/73b69b91ee/past-simple-irregular-verbs-1 1. I am a genius. Ben bir dahiyim. 2. I was happy. Mutluydum. 3. You are funny. Komiksin. 4. I didn't know you were funny. Komik biri olduğunu bilmiyordum. 5. She is my wife. O benim karım. 6. She was my wife. O benim karımdı. 7. He is the king of the animals. O hayvanların kralıdır. 8. He was the best of us all. O hepimizin içinde en iyisiydi. 9. That is weird. Bu çok tuhaf. 10. That was awesome! Bu muhteşemdi! 11. We are very good swimmers and very fast. Çok iyi ve çok hızlı yüzücüleriz. 12. She was mine, and we were sweethearts. O benimdi ve biz sevgiliydik. 13. They are children! They are our children, Noah! Onlar çocuk! Onlar bizim çocuklarımız, Nuh! 14. These are mine. They were a gift. You keep 'em, until I leave. Bunlar benim. Hediyeydi. Ben gidene kadar sizde kalsın.
Basic Irregular Verbs 2 http://www.voscreen.com/playlists/74959f16f6/past-simple-basic-irregular-verbs-2 1. He became Magneto. Manyeto'ya dönüştü. 2. My travels to Afghanistan began many, many years ago. Afganistan seyahatlerim çok uzun yıllar önce başladı. 3. A: Ooh, Walden, you came to my party! B: I did! And I brought you a present. A: Ooh, Walden, sen partime geldin! B: Geldim! Ve sana bir hediye getirdim. 4. Aahaha Charlie, Charlie bit me. Aahaha Charlie! Charlie beni ısırdı. 5. A: Did you break her heart? B: She broke mine. A: Onun kalbini mi kırdın? B: O benimkini kırdı. 6. I bought a tractor -- then it broke. I paid to get it repaired -- then it broke again. Bir traktör aldım ve sonra bozuldu. Tamiri için para ödedim ve sonra tekrar bozuldu. 7. A: Glad I caught you. B: Hans. A: İyi ki yakaladım seni. B: Hans! 8. You chose love. Sen sevgiyi seçtin. 9. Twenty years ago, we came here. Yirmi yıl önce, buraya geldik. 10. I'm sorry, I did my best. Üzgünüm, elimden gelenin en iyisini yaptım. 11. They drove at night or in the early morning to avoid air strikes. Hava saldırılarını önlemek için gece veya sabahın erken saatlerinde araç kullandılar. 12. I felt guilty. Kendimi suçlu hissettim. 13. We found each other in the dark. Karanlıkta birbirimizi bulduk. 14. We fought well. İyi dövüştük. become - became begin - began bring - brought bite - bit break - broke buy - bought catch - caught choose - chose come - came do did drive drove feel felt find found fight - fought
Basic Irregular Verbs 3 http://www.voscreen.com/playlists/050e7e613a/past-simple-basic-irregular-verbs-3 1. I forgot my history book. Tarih kitabımı unuttum. 2. I got a job in town. Şehirde bir iş buldum. 3. Who gave you the food? Sana kim yiyecek verdi? 4. You don't believe we went to the moon? Ay'a gittiğimize inanmıyor musun? 5. My name is Amy Chmelecki and I grew up in Mamaroneck, New York. Adım Amy Chmelecki ve New York Mamaroneck'te büyüdüm. 6. Wake up. You just had a bad dream. Everything's okay. Uyan. Sadece, kötü bir rüya gördün. Her şey yolunda. 7. A: Why did you hit 'pause'? B: I thought I heard something. A: Neden 'duraklat'a bastın? B: Sanırım bir şey duydum. 8. I held my breath. Nefesimi tuttum. 9. Oh, I think I hurt myself. Ah, sanırım bir yerimi incittim. 10. I went to school. I kept my head down. Okula gittim. Başımı öne eğdim. 11. I knew it was real. Gerçek olduğunu biliyordum. 12. I lost my job. İşimi kaybettim. 13. I made a picture for you. Sizin için bir resim yaptım. 14. No, that's not exactly what I meant. Hayır, tam olarak kastettiğim şey bu değil. forget forgot get got give - gave go - went grow - grew have - had hear - heard hold - held hurt - hurt keep - kept know - knew lose - lost make - made mean meant
Basic Irregular Verbs 4 http://www.voscreen.com/playlists/807ff7a08d/past-simple-basic-irregular-verbs-4 1. A: I think I met a great girl. B: Oh, good. There is a God. A: Sanırım harika bir kızla tanıştım. B: Güzel. Demek Tanrı varmış. meet met 2. A: How did you find me? B: Cab driver at the hospital. A: I paid him 20 not to talk. B: Well, I paid him 40. A: Beni nasıl buldun? B: Hastanedeki taksi şoförü söyledi. A: Konuşmaması için ona bir yirmilik verdim. B: Şey, ben ona kırk ödedim. pay paid 3. I can't believe I put Kathy in this position. Kathy'i bu duruma soktuğuma inanamıyorum. put put 4. He read Mary's letter four times. Mary'nin mektubunu dört kez okudu. read read 5. Once he ran over my foot with his car. Bir keresinde arabasıyla ayağımın üzerinden geçti. run ran 6. We only said goodbye with words. Sadece sözcüklerle "elveda" dedik. say said 7. A: I saw my father today. B: I know. Your mother called. A: Bugün babamı gördüm. B: Biliyorum. Annen aradı. see saw 8. I sold three baskets today. Bugün üç sepet sattım. sell sold 9. Well, well, well. Who sent you here? Vay, vay, vay. Seni buraya kim gönderdi? send sent 10. A: What time is it? B: Almost six thirty. A: I slept all day? A: Saat kaç? B: Neredeyse 06.30. A: Bütün gün uyudum mu? sleep - slept 11. I spoke with two farmers today. Bugün iki çiftçiyle konuştum. speak spoke 12. The old man stood in the rain. Yaşlı adam yağmur altında durdu. stand stood 13. They swam in winter to feel alive. Kendilerini canlı hissetmek için kışın yüzerlerdi. swim - swam 14. I shot the sheriff. But I didn't shoot no deputy, oh no! Oh! Şerifi vurdum. Ama hiçbir şerif yardımcısını vurmadım, eyvah! Ah! shoot shot
Basic Irregular Verbs 5 http://www.voscreen.com/playlists/eeb8a3776e/past-simple-basic-irregular-verbs-5 1. The virus spread through the air. Virüs havayla yayıldı. spread - spread 2. She stole the formula, Cal. She stole it. She sold it. Now she's trying to cover it up. O, formülü çaldı Cal. Formülü o çaldı. Sattı onu. Şimdi bunu ört pas etmeye çalışıyor. steal - stole 3. A: Where is everyone? B: Stuck in traffic. A: Herkes nerede? B: Trafiğe takılmışlardır. stick - stuck 4. The journey to the South originally took six months. Güneye seyahat aslında altı ay sürdü. take - took 5. Shifu taught you well but he didn't teach you everything. Shifu sana iyi eğitim vermiş ama her şeyi öğretmemiş. teach - taught 6. I told you. Sana söylemiştim. tell told 7. I thought about Jenny all the time. Her zaman Jenny'i düşündüm. think thought 8. A: I understood something. B: What did you understand? A: Bir şeyi anladım. B: Neyi anladın? understand understood 9. He wore black and I wore white. He would always win the fight. Bang bang. O siyah giyerdi ve ben beyaz giyerdim. O her zaman kavgayı kazanırdı. Bang bang. wear wore 10. You didn't tell me you wrote the article. O makaleyi senin yazdığını bana söylemedin. write wrote 11. I guess I won. Sanırım ben kazandım. win - won