Seslenis. Aralık 2011 Yıl: 10 Sayı: 117 Ücretsizdir Ayda bir çıkar. Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı

Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Huzurevlerinde yapılacak programların daha verimli olmasını sağlamak amacıyla İlimiz Müftülüğünce Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından Huzurevi

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

MESLEK UYGULAMA ALANLARINI GELİŞTİRME VE TOPLUM YARARI DOĞRULTUSUNDA KURUM VE KURULUŞLAR İLE YÜRÜTÜLEN İLİŞKİLER

Sayın Okul Müdürüm, Saygıdeğer Basın Mensupları, Değerli Misafirler, Sevgili Öğrenciler,

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

ÖZEL KIRAÇ ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROGRAMI (NİSAN 2015)

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

2014 YILI AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU FAALİYETLERİ ELAZIĞ KADIN KONUK EVLERİ VE SEVGİ EVLERİNDE AİLE SEMİNERLERİ DEVAM EDİYOR

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın, Saray Engelsiz Yaşam, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini Ziyareti

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

ARDAHAN İL MÜFTÜLÜĞÜ AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROSU FAALİYETLERİ 2012

HÜSEYİN GÜRKAN ANADOLU LİSESİ NDE GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİNE UYGUN PROGRAM DÜZENLENDİ

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Şerif Kocadon için mevlit

24 Kasım Öğretmenler Günü Beykoz'da Coşkuyla Kutlandı

OKULUMUZUN SESİ ***DEĞERLERİMİZ*** Zübeyde Hanım Huzurevi nden Misafirlerimiz Geldi

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

LEGOBOTİK KULÜBÜ SON SÜRAT

1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz.

NİSAN KONYA İLİ KONYA GENÇLİK MERKEZİ 2014 YILI 3 AYLIK (Nisan-Mayıs- Haziran) FAALİYET RAPORU

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

Benimle Evlenir misin?

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

29 Ekim Cumhuriyet bayramı okulumuzun bahçesinde coşkuyla kutlandı.

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Cemil Meriç Yılı Muhteşem Bir T örenle Tamamlandı

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ÖRGÜN ve YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI ÇALIŞMA TAKVİMİ


Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Öğretmenler Gününün 32.Yılı

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ADA DA ŞENLİK VARDI. tatlandırdı. Etkinlik piknik havasında geçiyor

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

ÖĞRENCİLERİMİZ SİVİL SAVUNMA TATBİKATI İZLEDİLER

.~ ". EXPO . \J. f ~ ~ ~ c... ~ ı5-2 ı Mayıs 2015 tarihleri arasında kutlanacak olan programı ekte sunulmuştur. .:~. :... T.C.

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

Benim naçiz vücudum elbet toprak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

BTEC BİLGİLENDİRME TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

SOSYAL VE KÜLTÜREL HAYAT ANASINIFI FAALİYET TAKVİMİ

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

BİRLİKTE YAŞAMA VE KARDEŞLİK

ÖZEL ABC İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İŞ VE ETKİNLİK TAKVİMİ EYLÜL

BAŞKAN YAVUZ, TUZLA BELEDİYE BAŞKANI DR.ŞADİ YAZICI, EŞİ

Muğla nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde buluşan Ankara Atatürk Lisesi mezunları 43 yıl sonra bir araya geldiler.

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

EKİM AYINDA NELER ÖĞRENECEĞİZ?

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ GEÇİN DEN ÖZEL AÇIKLAMALAR

E Y L Ü L Ders Yılı nın Başlaması Tören/Program Komisyonu 08:30

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

4. Habib-i Neccar Hz. Anma Etkinlikleri

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

T.C. ÇANKIRI MÜFTÜLÜĞÜ RAMAZAN BULUŞMALARI

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

BODTO, HİJYEN EĞİTİMLERİ BAŞLADI

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

OCAK-MART AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar nerelerde görev aldınız?

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI ÖZEL EVRENSEL OKULLARI ( KOLEJ-FEN LİSESİ-ORTAOKUL-İLKOKUL-OKUL ÖNCESİ ) YILLIK ÇALIŞMA TAKVİMİ

RASİM ÖNEL MESLEKİ ve TEKNİK ANADOLU LİSESİ

GAZ ANTEP KOLEJ VAKFI ÖZEL OKULLARI

DALYAN INNER WHEEL KULÜBÜ BÜLTEN TARIHI: TOPLANTI NO: 5 BÜLTEN NO

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

BAHÇELİEVLER BELEDİYESİ İMAM HATİP ORTAOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ETKİNLİKLERİMİZ

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Transkript:

Seslenis Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Aralık 2011 Yıl: 10 Sayı: 117 Ücretsizdir Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı Kalecik te yapıldı ADALET Bakanlığı İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem in başkanlığında Müsteşar Yardımcısı Mustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdürü Mustafa Kemal Özçelik, Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Nazım Kara, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Orhan Kırman, İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Ayhan Cürebal ile İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk un katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı; süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi. 8 de Ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan çocuklarla ilgili çalışmalarda iş birliği yapılmasına ilişkin protokol, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı. ADALET Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların okul öncesi eğitim almalarına yönelik olarak iş birliği protokolü imzalandı. Protokol, 21 Aralık 2011 tarihinde, Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda yapılan törenle Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı. MİLLÎ Eğitim Bakanı Dinçer, Protokolle annesinin yanında kalan çocukların Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ana sınıflarına öncelikli olarak sıraya alınmadan ücretsiz olarak taşınacaklarını söyledi. ADALET Bakanı Ergin de, ceza infaz kurumlarının birer eğitim kurumlarına dönüşmesinde sunduğu hizmet ve verdiği destekle her zaman yanlarında olan MEB in bu protokolle; annesinin yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocuklara MEB e bağlı ana okullarında okul öncesi eğitim vereceğini belirterek, Bu çalışma okul öncesi eğitim adına önemlidir, kurumlarımız adına önemlidir ama herşeyden öte çocuklarımız adına çok anlamlıdır. dedi. 9 da Denetimli Serbestlik Danışma Kurulu Toplantısının 6 ncısı yapıldı DENETİMLİ Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Danışma Kurulu Toplantısı nın 6 ncısı 08.12.2011 tarihinde Ankara Hâkimevinde gerçekleştirildi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem in başkanlığında yapılan toplantıya; Adalet Bakanlığı ve çok sayıda kamu kurum ve kuruluşundan üst düzey yöneticiler katıldı. ADALET Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, toplantıda yaptığı konuşmasında; denetimli serbestlik hizmetlerinde kurumlararası iş birliğinin önemine değinerek, Danışma Kurulu üyelerinin kurumların üst düzey temsilcilerinden oluşmasının iş birliğini daha da güçlendirdiğini, bu anlamda Kurulun çok daha etkin çalışması konusunda arayış içinde olunması gerektiğini vurguladı. 11 de Ardıç Programı belge töreni KURUMLARDA çocuklarla çalışan personele yönelik olarak geliştirilen Ardıç Programıyla ilgili olarak 11-16 Aralık 2011 tarihleri arasında, Ankara da Eğitici Eğitimi düzenlenirken, 13 Aralık 2011 tarihinde Ardıç Programının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev alanlara belgelerinin verilmesi ve Ardıç Eğitim materyalleri devir teslimi için UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ve Tetkik Hâkimi Fahrettin Kırbıyık ın katılımıyla tören gerçekleştirildi. 5 te Kırşehir de altın ödüllü sigara bırakma kampanyası Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumunda başlatılan Sigarayı bırak, çeyrek altını kap adlı sigarayı bırakma kampanyasına 24 hükümlü ile 3 personel katıldı. Kampanyaya katılarak sigarayı bırakanlar arasından kurayla belirlenen üç kişi ödüllendirildi. 47 yaşında olan ve 7 yıldır cezaevinde bulunan hükümlü Altun Aydın a çeyrek altın ödülünü Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin verdi. Hükümlü Mahmut Şimşek ödülünü Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Muharrem Balcı, hükümlü Yaşar Kemal Turgut ise ödülünü Ahi Evran Üniversitesi Devlet Hastanesi Başhekimi Hacı Kaymaz ın elinden aldı. Personel Seçimi ve Statüsü konulu seminer Ankara da gerçekleştirildi Avrupa Birliği Komisyonu TAIEX Ofisi (Avrupa Birliği Teknik Yardım ve Bilgi Değişim Ofisi) iş birliğiyle Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Personel Seçimi ve Statüsü konulu seminer Ankara da gerçekleştirildi. 15-16 Aralık 2011 tarihlerinde yapılan seminerin açılışında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci bir konuşma yaptı. 8 de Tokat ta merkez ve mülhakat ceza infaz kurumlarının sorunları masaya yatırıldı Tokat Adli Yargı Adalet Komisyonu Ceza ve Tutukevleri İzleme Kurulunca, Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda; Tokat merkez ve mülhakat ceza infaz kurumlarının sorunları ele alınarak, çözüm önerileri değerlendirildi. 10 da İzmir 1 No lu F Tipi ne ISO standardı İzmir 1 No lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 2009 yılında başlatılan hizmet ve kalite standardına yönelik çalışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında Kalder İzmir Şubesince, kalite ödülüne layık görülen Kurum son olarak ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini aldı. 14 te

Sayfa 2 Seslenis Aralık 2011 SANA BAKAN GÖZLER YANMAZSA Dağılır her pusu iner engine, Sanma ki seni sevemem yine, Yıllardır daldım solmuş rengine, Sana bakan gözler yanmazsa... Koyakta bir hazin ses gelir, Döner dağdan dağa seslenir, Bendeki yürek durmaz ürperir, Bu garip gönlüm seni sarmazsa... Coşar sevdanın sonsuz hevesi, Hasretler sorar kalbindeki sesi, Sevgiyi okşarlar her arzunun neşesi, Ruhum böyle bir zevki almazsa... Sonra sevdaya kapar bir fırtına, Ufuktan doğar basar sırtıma, Duygular yükselir yürek katına, Bir güzelin aşkı içimde olmazsa... Efkarlı geçer benim her gecem, Saatlerce beynimde olursun düşüncem, Görürüm diye sayıklar her hecem, Gecelerime hayalin her an dolmazsa... Bir başka ömrü yaşıyorum sensiz, Son goncalar dökülüyor nedensiz, Geçmez hiçbir anım elemsiz, O yâr kapalı kapımı çalmazsa... Hep böyle çaresiz bir haldeyim, Görmek olsun benim dileğim, Bir günde yeter doyunca seveyim, Sevdiğim yâr düşünüp sormazsa... Özcan Yaman Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu CİĞER ANAM Hem anam hem babamdın Hem de arkadaşımdın Her dem akıldaşımdın Benim gül yüzlü anam Güneş gibi ezeldin Bir ay kadar güzeldin Bin yıldıza bedeldin Benim nur yüzlü anam Cennet mekânın olsun Ruhun huzurla dolsun Sıratın ince teli Ayağına yol olsun Bir zaman güneşimdin Ruhumu ısıtırdın Süslerdin her rüyamı Dünyamı ışıtırdın Gözünün bebeğiydim Gönlünün meleğiydim Sevginle suladığın Kalbinin çiçeğiydim Gel gör şimdi neredeyim Bir beton zemindeyim Geceler soğuk ayaz Tir tir titremekteyim Sen söyle ciğer anam Derdimi kime yanam Sen ebedi hanemde Ben şimdi mahpustayım (...) Ey benim güzel anam Cennet kokulu anam Sen toprak evindesin Ben betonda yataram Sadık Demirkıran Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BABALAR ASLINDA EN ÇOK KIZLARINI SEVERLER Babalar aslında en çok kızlarını severler... Ama inanmaz kimse buna. Yalan derler, imkânsız derler; Her nedense kimse çıkıp da neden? demez. Nedendir bilir misiniz? Çünkü kız babası olmak; Farklıdır, özeldir; bambaşka bir duygusallık verir babalara. Hayatında hiç ağlamayan babalar bile kızlarını ellerine aldıklarında Tutamazlar gözyaşlarını. Ama bir taraftan da zordur kız babası olmak; Bir kız iki evlat demektir, İki canı birden sırtına yüklenmek demektir. Çünkü biri iki yapan da kadındır, ikiyi üç yapan da Bunu bildiklerinden babalar, Onların üzerlerine daha da titrerler. Onlara her baktıklarında annelerini, Bazen kırdıkları ama her şeye rağmen onları yetiştiren Annelerini anımsarlar. Ama bir yandan da koruma iç güdülerine yenilirler; Kızlarına hiçbir şey olmasın, Onlar hiç üzülmesin, Gözlerinden bir damla yaş gelmesin isterler. O bir damla yaş için koca dünyayı yıkacak olurlar, Ama bu sevgilerini, Bu bağlılıklarını, Asla gösteremezler, utanırlar. Çünkü baba demek; güçlü, çatık kaşlı olmak olarak öğretilmiştir Onlara. Gülümsemek isterler o güzel kızlarına gülümsemek Ama rolünün dışına çıktıklarını düşünüp Dönerler eski çatık kaşlı, gergin suratlarına. Bazen ağlamak isterler, Ama, erkekler ağlamaz, denmiştir onlara yapamazlar; Bu yüzden saklarlar gözyaşlarını. İşte böylece her şeyi içlerine atarlar Kız babaları Yansıtmazlar asla duygularını. Ama dayanamazlar gece yarılarına. Ve giderler o güzel kızlarının tatlı şirin odalarına Uzun uzun bakarlar yüzlerine. Ve bir kez daha hayran olurlar O muhteşem güzelliklerine. Gündüzleri dokunamadıkları gözlerine, ellerine Hiç bırakmayacakmış gibi dokunurlar, İçlerindeki duygunun gözyaşlarını boşaltırlar. Ve yavaşça güzel kızlarını öpüp İyi geceler derler Derinden derinden. Eğer siz de bir sabah uyandığınızda yanağınızda Bir damla gözyaşı hissederseniz; Bilin ki babanız o gece de sizi izlemiş Ve en sonunda iyi geceler deyip gitmiştir. Refik Bulgan Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Aralık 2011 Seslenis Sayfa 3 SOLDAN SAĞA 1) Çevresindeki gerçekleri görmeyen kimse-devlet görevlilerin aylıklarında kesilen para-bir nota. 2) Vazife-Keçiyolu-Töre bilimiahlak bilimi. 3) Erzak konulan yer-eğik ve dik olmayan-antalyanın bir ilçesi. 4) Alet takımıbir kumaş. 5) Tesir-Namus-Cehennem bekçisi. 6) Bir nota-iridyumun simgesi-yapma, yerine getirme-sporda erişilmişin en üstünü. 7) Tersi(bir isim)-tersi(aynı, aynı biçimde) 8) Kırmızı-Bir melek-beyaz-taraf. 9) Arının yaptığı-kavunçuktan yapılmış şey-hastanın hastalığını tespit için çektirdiği. 10) Bir sayıiyi nin sessizleri-mat ın sessizleri-çocuğu olan kadın. 11) Bir tür halk türküsü-yafta. 12) Adaletli iş gören-kimyasal etkisiyle canlıyı yok eden kimse- Tersi (seyelan). 13) Kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisikabaca evet. 14) Türk Lirasının kısaltılmışı-bir renk-kamer-tanrı. 15) Çok ak-bir haber ajansı-tersi (son, sonraki) 16) Büyük pazar-yapmaya hazır. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Bir erkek ismi-büyük erkek kardeşe denilen-yemin. 2) Sıradan-Ön çalışma, eskiz. 3) Elbise konulan eşya-askeri mızıkada zilli bir müzik aracı-sıvı-protaktinnyum un simgesi. 4) Acil-kilometre nin kısaltılmışı-bir bayan ismi 5) Bir nota-dilemma-bir salata malzemesi. 6) Yazılı kağıt-çok un karşıtı. 7) Ölçüsünde, derecesinde-bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey. 8) İnceleme, araştırma-tersi(bir ülke)-bir nehir. 9) Çoğul ikinci şahıs-sıkıntı, bezginlik, acı gibi duyguyu belirtir-lityum un simgesi-çok iyi duruma getirme, güçlendirme. 10) İlave- Amâ nın seslisi-kilometre nin kısaltılmışı- Bir nota. 11) İslam ın şartlarından- KALBİMİZ DEĞİL Bizdeki acıyı Çekmeyen bilmez. Bileğimize kelepçe Bir gün olsun eksilmez. Biz severiz bizi Kimseler sevmez. Adımız mahkum Kalbimiz değil. Dertlidir şarkılar Dilimizdeki. Bir ömür çizgisi Yüzümüzdeki. Yağmur değil yaştır Gözümüzdeki. Adımız mahkum Kalbimiz değil. Savaş Kurt Vize Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN Her şeyden mahrum kaldım burada, Verin özgürlüğümüzü erelim murada. Aklım fikrim kaldı sılada, Dostlar bayramınız mübarek olsun. Acı olur mapushanenin dumanı, Geldi bize ağlamanın zamanı. On üç yıldır bensiz yaptınız bayramı, Baba bayramınız mübarek olsun. Arife gününde yakarlar kına, Uzat elini öpeyim ana. Bugün efkarlıyım dokunmayın bana, Ana bayramınız mübarek olsun. Yaz gelince çayır çimen sulanır, Bir senede ikinci bayram kutlanır. Sizleri andıkça gözlerim sulanır, Kardeş bayramınız mübarek olsun. Bu kadar ayrı kaldığımız yeter, Yavrularımın hayali gözümde tüter. Bu ayrılık bana ölümden de beter, Yavrum bayramınız mübarek olsun. Hediye Ocak Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BULMACA Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü Tersi(çok unkarşıtı)-bir cetvel-tersi(bal yapan) 12) Ölen bir insandan kalan her şey, bir akıt-bir şeyi sahibine verme. 13) Uçan bir hayvan-su ile ilgili, suya ilişkin-işte burada. 14) Tersi(kuşun uçma organı)-eko-sınır, uç, keskin, sivri. 15) Kirişli bir çalgı-numaranın kısaltılmışı-misal. 16) Büyük kardeş, ağabey-cerahat-bir kumaş türü. Oğuz Alıcı Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu DOKTOR Ben bir cahillik yaptım birini sevdim; Muhakkak o da beni seviyor dedim. Telafisi olmayan bir hata ettim, Kalbim bir başkasında arama doktor! İnan ki hiç kimseyi görmüyor gözüm, Artık bakar kör oldum bulunmaz çözüm. Anam, babam sağ ama yine öksüzüm, Görmeyeni görmemi isteme doktor! Beynim yörüngesinden çıkmış, fîrarda; Sanki bütün organlar aynı kararda. Kimi kârda zanneder, kimi zararda, Onlara sözüm bile geçmiyor doktor! Halimi anlatmaya dilim varmıyor, Gerçek sevgi nasıldır aklım sarmıyor. Ben mahkûm oldum ona, kimse sormuyor; Senin ilacın bana yaramaz doktor! Ciğerlerimi söktü götürdü benden, Yüreğim kan içinde ne gelir elden. Dikenin acısı da sorulmaz gülden, Senin merhemin bana kâr etmez doktor! Kulaklar bile sesi duymaz oldu, Yüzüm de eşlik etti sarardı soldu. Yaşayan ölü oldum, hepsi de durdu, Beni yaşatamazsın, uğraşma doktor! Osman a bu dünyayı zindan ettiler, Ziyaretçim bile yok çekip gittiler. İdam sehpasını da çoktan diktiler, Çek şu yağlı urganı uzatma doktor! Osman Akay İnfaz ve Koruma Memuru Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu CEZA İNFAZ KURUMUNDA ÖĞRETMEN OLMAK ZEYNO Gözlerimde gördüğüm her renk, Gönlüme haz verir sendeki ahenk. Rüzgârın incecik kanadına takıl gel! Oy Zeyno! aşkınla zehirlendi bu yürek. Artık yokluğun yüreğini tırmalıyor, İçimdeki saadetin rengi morarıyor. Özlemin büyüdü her gün tel tel! Oy Zeyno! güzelliğin yüreğimi yakıyor. Hani geleceğim diyordun, bu bir teselli mi? Gel tut, sana uzattığım ellerimi. Seninle yaşamak seni sevmek ne güzel! Oy Zeyno! seni sevmemek el de mi? Özcan Yaman Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kasım ayının yirmi dördü... Öğretmenler Günü... Hemen hemen bütün öğretmenlerin en güzel, en mutlu günlerinden biri. Az sonra törenler düzenlenecek, öğretmenliğin kutsallığından bahsedilecek, öğrencilerden öğretmenlerine en sıcak gülümsemeler ile çiçekler takdim edilecek. 1981 yılından beri ülkemizin dört bir yanında kutlanan, artık aşinası olduğumuz, alışılmış bir gün. Adalet Bakanlığı nda görev yapan, sayıları 350-400 civarında olan öğretmen için durum aynı mı? Ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik şube müdürlüklerinde de öğretmenler günü kutlanır mı? Sahi öğretmenin bu kurumlarda işi ne ola ki? Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan bütün öğretmenler için şu tür konuşmalar artık kanıksanmıyor. Ne iş yapıyorsun? Öğretmenim. Hangi okulda? Ceza İnfaz Kurumunda. Anlamadım. Ceza infaz kurumu derken... Cezaevi yani. Allah Allah... Cezaevinde öğretmenin ne işi var? Yani siz mahkumlara mı öğretmenlik yapıyorsunuz? Daha önce hiç duymamıştım cezaevinde öğretmen olduğunu... Hemen hemen bütün ceza infaz kurumlarında öğretmen var. Zor olmuyor mu peki? Mahkumlar size saldırmıyor mu? Ders verirken odada güvenlik görevlisi oluyor mu? Ne tür eğitim veriliyor cezaevlerinde? Konuşmalar bu hal üzere devam eder gider. Artık sorular birbirini takip eder. Sohbetin başında biraz şaşkınlık içinde, biraz da acınarak sorulan soruların yerini artık bir takdir duygusu almaya başlamıştır. Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğundan dem vurulmaya başlanır. Bazen de boşuna uğraşma, yorma kendini. Bunlardan adam olmaz. Görmedin mi akşam televizyonda? Adam cezaevinden tahliye olduktan sonra üç kişinin daha canını yakmış... türlü yaklaşımlar. Öyle ya... Ceza infaz kurumu denince akla, ceza çekilen yer gelmektedir. Ceza çekilen yerde eğitimin ne işi olur ki? Oysaki eğitim asıl buralarda olmazsa olmazlar arasındadır, vazgeçilmezdir. Çünkü hürriyetine sınır konulmuş vatan evlatları, bugün her ne kadar kurumda olsa da yarın dışarı çıkacaktır. Zaten ceza infaz kurumuna düşmelerinin en önemli sebeplerinden birisi eğitimsizliktir. Şayet burada gerekli eğitimi almazlarsa, donanımsız olurlarsa, sosyalleşemezlerse, tahriklere karşı sabırlı olmayı öğrenemezlerse tekrar ceza infaz kurumuna düşmeleri kuvvetle muhtemeldir. Doğrudur, ceza infaz kurumlarında eğitim verilen hükümlü ve tutuklular artık suç işlemezler şeklinde bir yargıya varılamaz. Ama eğitim verilmezse, vicdanları ile hareket etme duygusu aşılanmazsa, koğuşuna kapat ne hali varsa görsün şeklinde düşünülürse hükümlü ve tutukluların hangi bir derdi çözülür? Yarın dışarı çıkıp tekrar suç işlediğinde, gerekli eğitimi vermediğimizden dolayı bizim de o suçun işlenmesinde katkımız olmuş olmuyor mu? Üstelik eğitimin sonuçlarını görmek için hükümlü/tutuklunun dışarı çıkmasını beklemeye gerek yoktur. Herhangi bir eğitim-öğretim faaliyetine devam eden ile etmeyen arasındaki fark bariz bir şekilde ortadadır. Öyle ya hiç bilenler ile bilmeyenler; öğrenenler ile öğrenmeyenler bir olur mu? Her işin olduğu gibi, ceza infaz kurumunda öğretmen olmanın da kolay yönleri de vardır zor yönleri de... Dışarıda silah tutmuş ellerin, kalem tutmasına öncülük etmek; kurslar, konferanslar, bilgi yarışmaları, münazaralar, sosyal-kültürel faaliyetler, kütüphane faaliyetleri ve sportif faaliyetler ile hükümlü tutukluların zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmeleri için gerekli çabayı göstermek... Tahliye olan eski hükümlülerden kimisinin üniversitelerin iyi bölümlerinde okuduğuna, kimisinin güzel bir hayat kurup alın teri ile evine ekmek götürmek için canla başla mücadele ettiğine şahit olmak... ceza infaz kurumunda öğretmen olmanın güzel tarafı. Aynı zamanda çok zordur ceza infaz kurumunda öğretmen olmak. Bazen körler çarşısında ayna satmaya benzer. Alıcılar, alınacak malzemenin işine yaramayacağını düşünür. İkna etmen gerekir. Koridorda nöbet tutan memur hemen hemen her gün Okuyup da adam mı olacaklar, boşver. şeklinde sataşmalarda bulunur. Memuru ikna etmen lazımdır. Güvenlik gerekçesi ile eğitim için fazla sayıda hükümlü/tutuklunun odasından dışarı çıkması uygun değildir şeklinde düşünen personeli ikna etmen gerekir. Halk Eğitimi Merkezi çalışanlarını ceza infaz kurumlarında kurs açmaları için ikna etmen gerekir. Kurslar için gerekli öğretmen bulunamadığı zaman, usta öğreticiyi / öğretmeni ceza infaz kurumuna gelmeye ikna etmen gerekir. Tam her şey hazır, artık eğitim için gerekli ortam sağlandı diye düşünürken, kursiyer psikolojik ve ailevi nedenlerden dolayı kursa gelmeyeceğim şeklinde yan çizer, ikna etmen gerekir. Bazen iyi ki varım, iyi ki bu kurumda çalışıyorum dersin, bazen de bu kurumda benim ne işim var diye düşünmeden edemezsin. Kurumda seferber edilen bütün imkanlardan en iyi şekilde yararlanan, artık hatalarından ibret aldı, dışarıya çıkınca iyi bir hayat kurar kendisine diye düşündüğün bir hükümlünün dışarıya çıkar çıkmaz üç masumun daha canını yaktığında kahrolursun, eğitim hiçbir işe yaramıyor diye karamsarlığa kapılırsın. Tükenmişlik sendromu kapını çalmaya başlamıştır. Ancak bitmemem gerekir, yaratılmışların en şereflisi insan ile uğraşıyorum, tohum saçayım bitmezse toprak utansın. Hem sebze yetiştirmek için bir yıl, meyve yetiştirmek için on yıl, insan yetiştirmek onlarca yıl gerekir diye düşünürsün. Bütün bu koşuşturmaca arasında 24 Kasım Öğretmenler Günü gelip çatar... En mutlu günlerinden birisi olacak zannedersin, yanılırsın. Çiçek vb materyalden çoktan vazgeçmişsindir. Tecrübe ile sabittir böyle bir inceliğin yapılmayacağı. Hatırlanmamak acıtır içini. Hatırlayanların da odasına çağırıp öğretmenler günün kutlu olsun demesi biraz daha yaralar. Odamıza bile gelme lütfunda bulunmadığı gibi, günümüzü kutlamak için ayağına çağırıyor şeklinde düşünürsün. Bazen hocam bir program düzenle de öğretmenler gününüzü kutlayalım teklifi ile karşılaşırsın. İster istemez böyle kutlama olmaz olsun, gün bizim günümüz ama programı da biz hazırlıyoruz, bir kutlama programı tertip etmek sadece öğretmenin tasarrufunda değil, Kurumda bu işi yapabilecek çok sayıda insan var diye düşünürsün. Fazla bir şey istemiyorsundur esasında... İstediğin sadece hatırlanmaktır, değer görmektir... Çünkü sana verilen değer, kurumda eğitime verilen değerin aynasıdır. Cezaevinde öğretmensen fazla bir şey beklememeyi, kendi yağın ile kavrulmayı, sinirlerine hakim olmayı, sabırlı olmayı bilmelisin. Sinirlerin zayıf ise, esen en ufak rüzgarda yerle bir oluyorsan vay haline... Tüm öğretmenlerin geçmiş Öğretmenler Günü kutlu olsun... Metin KARTAL Öğretmen Uşak E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu SEVGİYLE Uzanan ellerimi geri çevirme, Hiç değilse dostça sıkıver gitsin. Gönlüme girerken kanıma girme, İstersen dünyamı yıkıver gitsin. Masala dönse de kurulan düşler, Arada parlasın mutlu gülüşler. Kahrına değmezse boyun büküşler, Ela gözlerimden sen de akıver getsin. Sensizlik acı da olsa ölümden Birkaç sayfa da sen kopart ömrümden. Yol geçen hanına dönen şu gönlümden, Zor gelirse sen de çıkıver gitsin. Yılmaz Ünal Ankara 1 No lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Sayfa 4 USTALARDAN SEÇMELER HALİT FAHRİ OZANSOY VATAN DESTANI O kadar dolu ki toprağın şanla, Bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla Göklerde yazılı destan gibisin. Hep böyle bulutlar içinde başın, Hilâli kucaklar her vatandaşın. Geçse de asırlar, tazedir yaşın, O kadar leventsin, fidan gibisin. Çiçeksin, bayılır kuşlar kokundan, Her dalın bir yay ki zümrüt okundan. Müjdeler fısıldar Ergenekon dan: Bu sese gönülden hayran gibisin. Ey bütün cihana bedel Türkeli, Açtığın cenklerin yoktur evveli. Tarih bir nehir ki coşkundur seli. Sen ona nispetle, umman gibisin. Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün, Bir yandan cefalı bir ömür sürdün. Fakat ne derece ezildinse dün, Şimdi gene tunçtan kalkan gibisin. Bir insan nihayet kemikle ettir, Bu et, bu kemiğe can hürriyettir. En büyük hürriyet Cumhuriyettir, Demek şimdi sen bir cihan gibisin. Ey ana toprağı, ey Anadolu, Açıldı önünde terakki yolu. Hamdolsun her yanın bereket dolu, Cennette bir yeşil meydan gibisin. Yeni bir ay ördün al bayrağına, Girdin en sonunda irfan bağına, Medeni hayatın nur ırmağına Ezelden susamış ceylan gibisin. Halit Fahri OZANSOY ÖZGEÇMİŞ 1891 de İstanbul da doğdu. 1971 de İstanbul da yaşamını yitirdi. Bakırköy Rüştiyesi ve Galatasaray Lisesi ni bitirdi. Uzun yıllar Muğla ve İstanbul da lise öğretmenliği yaptı. Ölümüne kadar Tercüman gazetesinde tiyatro eleştirileri ile edebiyat yazıları yayımlandı. Fecr-i Ati nin etkisinde kaldığı ilk şiirleri 1912 de Rübâb ve Şehbal dergilerinde yayınlandı. Şiirlerini bir süre aruz vezniyle yazdı. Aruza Veda şiiriyle bu kalıbı bıraktı, hece ölçüsüne ve yalın Türkçe ye yöneldi. Yeni Mecmua çevresinde toplanan Hecenin Beş Şairi arasında yer aldı. Nedim adında bir edebiyat dergisi çıkardı. Şiirleri Yarın, Hayat, Aydabir, Yarımay, Çınaraltı, Varlık, Hisar gibi dergilerde yayınlandı. Servet-i Fünun dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Hüzün yansıtan şiirlerinde daha çok aşk ve kadın temalarını işledi. Şiirin yanısıra yayınlanmış roman ve oyunları ile anı kitapları da var. SENDEN BAŞKA KİMSEM YOK VERDİKLERİMİ SANA ANLATTIM ANNE Seslenis Aralık 2011 ALTINI ÇİZEREK SÖYLÜYORUM Sevgili arkadaşlar! Ben hayatı tutkularla dolu olan biriyim. Cezaevinde öğrendim hayatta hiçbir şeye şaşırmamayı; sevdiklerimin değerini, kıymetini... Artık o eski tatsız Bora değilim; artık yaşadığım her günün değerini biliyorum. Çünkü; hayatın ne kadar güzel ve değerli olduğunu bunda daha iyi öğrendim. Babam hayatın değerini burada daha iyi öğrendiğimi söylüyor. Sanırım ben bunu başardım ama bir çok konuda hâlâ istediğim şeyleri yapamıyorum. Kitap okumasını çok seviyorum; kelimelerle tam olarak tarif edemeyeceğim bir huzur veriyor bana kitap okumak. Bende başarı ve gelişme hissi yaratıyor. Bazen ben burada oyunu kuralına göre oynadım bazen de içimdeki o saf çekingen çocuğu ortaya çıkardım. Sevgili arkadaşlar hiçbir şey vazgeçilmez değil. Hayatta insan... belki ama... başarmak nasıl güzel bir duygudur. Aslında mutlu olmak olduğu gibi kabul etmektir. Kabul etmek derken elbette doğrularımızı onaylamadıklarımızı inanmadıklarımızı, inandıklarımızı yine bizim elimizde demek istiyorum. Bu kabul ediş elbette sorgulamamak ya da fikrini beyan etmemek veya inandığınız yolda fikrini savunmamak anlamında değil. Elbette soracağız, araştıracağız, tartışacağız ama hayatta bazen ne kadar kontrolü ele almaya çalışırsanız çalışın; her şey olması gereken zamanda olması gerektiği gibi oluyor ve biz hep seyirci kalıyoruz. Yani kabullenip yola devam etmiyoruz. Benim merakım sahip olduğumuz mutlulukları, güzellikleri hep kaçırmamız, mutluluklarımızı gerçek anlamda sizinle aynı ölçüde paylaştığına inandığınız kaç kişi var hayatta peki. Gerçekten tüm içtenliğiyle sizin yalnızlığınıza ortak olanlar? Aslında mutluluklar paylaştıkça artar, oysa hep bir hesap içindeyiz paylaşmak yerine.biz demek yerine neden hep ben diyoruz. Acımıza ortak olunsun, acılara ortak olalım istiyoruz Bir yanım yanıyor, Bir yanım donuyor. Nedir? Bu kasvet; Nedir? Be anne. Üşüdüğümü de, yandığımı da; Rabbim biliyor. Ne serinleyebiliyorum, Ne ısınabiliyorum anne. ACI VEDALAR Beni tir tir titreten, Dilekler temenniler, Depremde evsiz kalanlarım. BENİM SEVDAM Hayır dualar... Benim yüreğimi yakan; ERZURUM Acı verir insana, Düşüncelerim içimde düğümlenip Gencecik şehir edilen canlarım. Bütün vedalar. Her biri Nasıl bir kurtuluş anlatayım ararken seni gözlerimin; bilmiyorum El açıp hakka dua ediyorum; Sonrasında ise, Bulutlu Bin bir bir gecede türlü görünmeye güzelliğin çalışan, var Acılarımızı, sona erdir Allah ım. Feryat figanlar... Yıldızlar Dadaşların kadar umutsuz. diyarısın sen Erzurum Bana ve ülkemize, Karışır gözyaşları, Bakışlarıysa Yüreğimde yalnızlık senin kadar hasretin karamsar, var Senin ruhunda üzülüyor anne. Sele selene. Sessizlik gibi belirsiz Gözyaşlarım Anlatabilsem yavaş yavaş seni damlayıp layıkıyla Biliyorum; ne gelirse, Türkülere konu olup dolaştın dilden dile Titrek bir sesle, Resmini ıslatırken. Benziyorsun bir gonca güle Her şey haktandır. Hoşça kal demek. Misten de güzel kokuların var Gülmeye hasret kaldım anne, Sevdam rüyalar gibi özgür, Vedalar ölüm gibi, Gülemedim çoktandır. Gece gibi şahitsiz... Dayanmaz yürek. Senden uzaklardayım şimdi Bana Ve ben kendimi rüzgâr gibi asi zannetsem de; Taş basıp merhamet bağrına, duygusunu, İçimdeki hasretin dinmedi Sen Varlığım gündüz yanan sokak lambası kadar önemsiz. Katlanmak öğrettin; gerek. unutursam günahtır. Senden uzakta gözlerim gülmedi Yüreğimde Seni senin büyüyen haberin ateş bedenimi olmadan terletirken, sevenler var Kendi Ayrılıklar dertlerimi eceldir, unuttum; Ruhum, vurulan bir kuş kadar masum; İnsanlığın Candan sevene. acılarıyla, yanıyorum anne. Gücümse Hüznüm o kuşun büyüdü çırpınışı dağlar kadar kadar yetersiz. Sende şanlı bir tarih yatar Ve ben hislerimi ne kadar içimde tutmaya çalışsam da; Uzun Bazen zaman dönüşü yoktur; oldu, afet; Değmez ki sana asla nazar Gözlerimdeki o heyecan Kabrine Gidilen yolun. gelemedim. Aksakallıların uluların var Beni ele verecek kadar tecrübesiz!.. Her Ömrü şafaktan beklemekle mutlaka, geçer, Kış sendedir güzelliğiyle azdır yaz Yâsin i Bekleyen şerifi kulun. zikreder dilim. Erdal Seni Görmez sevene etmezsin naz Rabbime Gözünde değeri niyazlarımda, yoktur, Maltepe Elbisen 3 Nolu pırıl L Tipi pırıl Kapalı bembeyaz Ceza İnfaz Kurumu Artık Paranın acıları pulun. yaşamasın milletim. Palandökeninde eksilmeyen karın var Ne Sadece yapalım, gözyaşı bunlara döker; da şükür; Dilim değil gönlümdür konuşan Ruhun Veda edip şâd gidene. olsun anne... Bir ekmeğini bölüp paylaşan Vatan, bayrak, din için savaşan Ali Özlemi Rıza çeken Çağlar bilir; Kahraman kadınların erkeklerin var Kartal Ayrılık zordur. H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Hasret Kurumu yüreklerde, Şahin Şimşek Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sönmeyen kordur. Yıllarca yol gözlemek, NE FARK EDER Kİ HAPİSHANEDE BULDUM KENDİMİ Sevene zulümdür. Ölsem, Vedalar, ölüm kaybolsam, gibidir; Toz, Candan duman, sevene. buluta karışsam Sen beni unutmadıkça Ne fark eder ki Ali Rıza Çağlar Toprakta can bulurum Bin Kartal bir H çiçekle Tipi Kapalı Ceza Rengarenk İnfaz Kurumu ışıl ışıl açar Seni bulurum Ta ki beni unutana kadar O zaman oluk oluk akar Hızla ilerlerim Coşkun ırmaklar gibi Azgın seller gibi Damarda hain zehir gibi Azrail in kollarına giderim Ne fark eder ki Zafer Altan Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Bir hayalin ardından koşarken Kilometrelerce taşıdım kendimi Ruhuma huzuru ararken Hapishanede buldum kendimi Vatan hasreti kor yakarken Tutsak sandım yuvamda kendimi Toprağıma hayran koşarken Hapishanede buldum kendimi Bülbül yuvamda kanarya iken Kanadıma battı diken Bu acıyı sonsuz sanan ben Hapishanede buldum kendimi Bir oyundu başıma gelen Sanki sahneydi karşımda sergilenen Nerede yavrularım hasret kaldım derken Hapishanede buldum kendimi Şimdi soğuk duvarlarım var Üstüne koskoca demir kapılar Sevimsiz geliyor bana bu yapılar Hapishanede buldum kendim Naciye GÜMÜŞ Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu peki ya mutluluklarımızı neden paylaşmaktan bu kadar korkuyoruz, neden güvenmiyoruz artık kimselere? Ne zaman ördük duvarlarımızı? Aslında her yaşanan duygu bizler için bir sınav değil mi? Görmeyi bilen gözlerimiz nerede? Biz nasıl bakarsak öyle görüyoruz; aslında iyi bakarsak iyi görüyoruz. Bence önce ön yargıyı, olumsuzluğu, kötü tarafları görmeyelim; iyi olanı güzel olanı görelim, paylaşalım. Haset ve kıskançlık yapıp neden ile başlayan sorular sormadan, bir ispat çabasında olmadan, iyi olanı ve güzel olanı takdir etmeyi bilerek hayatı yaşayalım. Çünkü o mutsuz anlarda beslediğimiz kötü düşünceler başka kötü düşünceler doğuruyor. Bir de tam tersi düşünün; ne zaman iyi düşünüyorsanız, o zaman birçok şey üst üste iyi olabilir. Kimseyle ilgili kötü düşünmeyin; inanın fark edeceksiniz ki ne kadar rahatmış diyeceksiniz. Yıllar su gibi akıp gidiyor; artık küçük mutluluklarınız olsun. Kendinizle nerede olursanız olun mücadele edin, kendinizle yarışın, kendinizi tercih edin, kendinizi takip edin. İçinizdeki Kendime daha başka neler yapabilirim? gibi güzel duygularınızı açığa çıkarıp, paylaşmak güzel ve anlamlı olur. Bizler her duruma ayak uydurabilen bir insanız. Şikayet etmek yerine hiçbir şey sebepsiz değildir diye düşünmeye çalışın. Hepimiz için birbirimize karşı saygımız, sevgimiz olmasa ne farkımız kalır. Yaşadığımızı hissedelim; bu duyguların farkına varıp tadını çıkaralım. Sevinçten hoplayıp zıplamazsak, değişimlere ayak uydurmazsak yaşıyoruz diye bilir miyiz? Bence su akar yolunu bulur; siz iyiyseniz herkes iyidir. Siz iyi olun kalbinizi temiz tutun ve tüm güzellikler içinize dolar. Gülücükleriniz, sevginiz aydınlatsın her gününüzü. Umarım, burası benim hayatımı etkilediği gibi, değiştirdiği gibi sizlerin de hayatını etkiler. Karikatür: Melih Gürler Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Bora Şahin / Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu TEMİZLİĞE BAK Fıkra Birgün bir ingiliz, bir fransız, bir de Türk gümrük kapısında kontrolden geçiyormuş. Türk olan kişi bizim Temel imiş. Olay Türkiye nin gümrük kapılarının birinde geçiyor. İlk önce İngilizin bavulunu açmış ve 7 tane iç çamaşırı çıkmış. Nedenini sormuşlar, İngiliz de haftanın her gününe bir tane, diye cevap vermiş. Görevliler çok etkilenmiş. Sonra Fransız ın bavulunu açmışlar. Ondan da 8 tane iç çamaşarı çıkmış. Nedeni sormuşlar; haftanın her gününe bir tane, biri de yedek olduğu söylemiş Fransız. Görevliler yine çok etkilenmiş. Bizim Temel in bavulunu açmışlar. Tam 12 tane iç çamaşırı çıkmış. Görevliler en temiz ülkenin kendilerinin ki olduğunu düşünüp mutlu olmuşlar. Nedenini sormuşlar 12 çamaşırın. Temel de başlamış: Ocak, NEDEN Şubat, Mart... diye saymaya. Her gecenin sabahı var dediler; Her geceden bir sabah bekledim. AŞK Belki düşlerim gerçek olur diye Beklemiş olmakta yetmiyor artık; Aşk zamanın Koşup her ardından saniyesinde katılasım, seni düşünmekmiş Aşk uykusuz Sığındığı gecelere delikten mahkum çıkartasım, olmakmış Aşk sen uyurken Bir destan uzaklara yazasım geliyor. sana şiir yazmakmış Aşk uğruna Erdemine söylenen kavuşmuş her şarkıda gibi; seni aramakmış Aşk içerken Yaşananları alkolik anlatasım, değil aşkkolik olmakmış Aşk senin etrafındaki Bu dört duvar deliğimde eşyaları kalasım bile geliyor. kıskanmakmış Aşk yalnızlığa Güneş terk penceremden edilmekmiş vazgeçinceye dek; Aşk ayrılığın Kapatıp acısını kapılarımı, hissetmekmiş yalnız kalasım geliyor. Aşk umutla Hiç seni korkmadan, beklemekmiş neden diye haykırmak; Aşk bazen de Ömrümün hayata çünküsünü kadere cevaplamak isyanmış için Aşk kalbimin Binlerce derinliklerinden kez gönül kapımı çalıp konuşmakmış gidenlere Aşk hislerin El kağıda sallayasım dökülmesi geliyor... imiş Aşk adını bağıra bağıra söylemekmiş Aşk sana özlem Maşallah duymakmış Güven Aşk sabahın Maltepe köründe 3 Nolu bunları L Tipi Kapalı sana Cezayazmakmış Aşk senin ile İnfaz beslemek Kurumu susuzluğunu gidermekmiş Aşk kısacası sana tutulmak bağlanmak ve senin ile bütün olmakmış İşte aşk o zaman aşk Sadece seni görmek için dağlar, ovalar aşmakmış. Hasan Okçu Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu