HAZIRLAYAN. Mahmut HARDAL. İzmir, 2014 Kapak fotoğrafı : Sayfa Düzeni :

Benzer belgeler
DİSİPLİN MEVZUATI Nesrin ÇELİK Mayıs-2016 Disiplin Mevzuatı Her hakkı mahfuzdur. İzinsiz çoğaltılamaz.

Madde 123 (Mülga: 13/2/ /117 md.) Madde 124 (Değişik birinci fıkra: 29/11/ KHK 243/25 md.) (Değişik: 12/5/ /30 md.

Sicil Değerlendirmesinden Disiplin Değerlendirmesine

YÜKSEKÖĞRETİM PERSONELİNİN DİSİPLİN SORUŞTURMASINDA SAYILI D.M.K

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETİCİ, ÖĞRETİM ELEMANI VE MEMURLARI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ SORULARI

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUN NAU İLE İLGİLİ SORULAR

BALIKESİR SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MEMUR DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Personel Daire Başkanlığı

İDARE HUKUKU DEVLET MEMURLARI KANUNU

Prof. Dr. TURAN YILDIRIM. Yrd. Doç. Dr. NUR KARAN İDARE HUKUKU

T.C AVCILAR BELEDİYESİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL DİSİPLİN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ADLİ TIP KURUMU DİSİPLİN KURULLARI VE DİSİPLİN AMİRLERİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖĞRETMENLERİN HAKLARI VE SORUMLULUKLARI

BELEDİYELERDE DİsİPLİN SUç VE CEZALARı

T.C. ŞİFA ÜNİVERSİTESİ PERSONEL DİSİPLİN YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak, Tanımlar

T.C. MERKEZ BANKASI MENSUPLARI SOSYAL GÜVENLİK VE YARDIMLAŞMA SANDIĞI VAKFI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

T.C. KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL DİSİPLİN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ

BÖLÜM 7: DİSİPLİN MADDE

T.C AVCILAR BELEDİYESİ SÖZLEŞMELİ PERSONEL DİSİPLİN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI SÖZLEŞMELİ PERSONEL DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

KARŞILAŞTIRMA TABLOSU

4483 SAYILI KANUNA GÖRE KOVUŞTURMA. Erkan KARAARSLAN

TARIM ORKAM-SEN (TARIM VE ORMANCILIK HİZMETLERİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI) SENDİKA DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDE GÖREVLİ DEVLET MEMURLARI DİSİPLİN KURULLARI VE DİSİPLİN AMİRLERİ YÖNETMELİĞİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

TEDARİK SÜRECİNDEKİ AKTÖRLER VE SORUMLULUKLARI

BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL DİSİPLİN YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak, Tanımlar,

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Eğitimiş. (Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası) Amaç 2 Kapsam 2 Dayanak 2 Tanımlar 2

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ORTAÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETMELİĞİ. Disiplin cezasını gerektiren davranış ve fiiller

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI

TEMEL YASALAR /DÜZENLEMELER

TURİZMİ TEŞVİK KANUNU NUN CEZAİ HÜKÜMLERİ

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI. HAKKINDA KANUN ileti5176

MEMURLARA YAPILACAK GİYECEK YARDIMI YÖNETMELİĞİ

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

4734 sayılı Kamu İhale Kanununda düzenlenen cezai ve idari yaptırımlar ile sorumluluk hükümleri; İhale dışı bırakılacak olanlar, İhaleye katılamayacak

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

CEZA HUKUKU (FĐNAL SINAVI) 1- TCK ye göre, aşağıdakilerden hangisi davayı düşüren nedenlerden biri değildir?

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

YÖNETMELİK TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARI BİRLİĞİ DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ

01/04/2018 TARİHLİ SÜREKLİ İŞÇİ İŞ SÖZLEŞMESİ EKİ

KAMU GÖREVLİLERİ ETİK KURULU KURULMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN ileti5176

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

Personel Disiplin Soruşturması.

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Yedek aday gösterme zorunluluğu grup olaak seçimlere girmenin önünde bir engel olarak anlaşıldığından bu konuda düzenleme yapılmıştır.

KAMU PERSONEL HUKUKU

UZLAŞTIRMA KAPSAMINDAKİ SUÇLAR YETİŞKİNLER -SUÇA SÜRÜKLENEN ÇOCUKLAR BAKIMINDAN UZLAŞTIRMA KAPSAMINDA KALAN SUÇLARA İLİŞKİN TABLO

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

4857 SAYILI İŞ KANUNU'NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

MALİYE BAKANLIĞI BAŞHUKUK MÜŞAVİRLİĞİ VE MUHAKEMAT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İÇ GENELGELER

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HUKUKİ SORUMLULUKLAR. Doç.Dr. Saim OCAK MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Katılımcılar Nüfusu 25bin ve Üstü Belediyelerin İlgili Personeli İnsan Kaynakları Yönetimi Açılış

Altıncı Ders: Memurların Statüsü I. Dersin Amacı. Dersin İçeriği. Memurların Ödev ve Yükümlülükleri

VERİ SAHİBİ BAŞVURU FORMU

İÇİNDEKİLER SORUŞTURMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR DİSİPLİN CEZASI UYGULAMALARINDA GENEL ESASLAR

30/4/2013 TARİHİNDE YAPILAN KURUM İDARİ KURULU TOPLANTISINA DAİR GÖRÜŞ RAPORU

KOOPERATİFLER KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

YÖNETMELİK. MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, 2828 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi kapsamına girenlerin;

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

e) Disiplin Kurulu: İşbu talimat hükümlerine göre disiplin cezası verme hususunda yetkili kılınmış olan kurulu,

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

İşbu Veri Sahibi Başvuru Formu nda yer alan bilgilerin doğru ve güncel olduğunu kabul ederim.

TUTAN AKTIR. Recep Ali ER İşveren Vekili Genel Müdür Yardımcısı Kurum İdari Kurulu Başkanı. İşveren Vekili 1.Hukuk Müşaviri Üye

BİLİRKİŞİ GÖRÜŞÜNE BAŞVURULMASINA VE BİLİRKİŞİLERİN GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRMELERİNE İLİŞKİN ESAS, USUL VE İLKELER

SONRADAN KONTROL VE RİSKLİ İŞLEMLERİN KONTROLÜ YÖNETMELİĞİ

BASIN-YAYIN VE ENFORMASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PERSONEL KİMLİK KARTLARI YÖNERGESİ TASLAĞI 2012 /6

ULUSLARARASI SUÇLAR. İçindekiler. 1. GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI SUÇU (TCK m. 79) İNSAN TİCARETİ SUÇU (TCK m. 80) Onuncu Baskı için Önsöz...

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA GÖREVDEN ÇIKARILAN, İHRAÇ EDİLEN, UZAKLAŞTIRILAN KAMU PERSONELİNİN HUKUKİ HAKLARI

T.C. HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

9 Şubat 2017 Perşembe Günü Saat da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları (*)

Türkiye Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Hakkında Bilgi

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Personel Disiplin Soruşturması.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

KAMU İŞVERENİNİN İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI HALİNDE SORUMLULUĞU

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

Transkript:

1 HAZIRLAYAN Mahmut HARDAL İzmir, 2014 Kapak fotoğrafı : Sayfa Düzeni : ÜÇÜNCÜ BASKI 2014 Her Hakkı Yazarınındır. Matbaacılık, gazetecilik, yayıncılık İmalat sanayi ve ticaret Ltd.Şti. İZMİR

2 ÖNSÖZ Eğitim Kurumlarının her kademesindeki yöneticilerin; mesleğin çeşitli kademelerinde görev yaparak kurum kültürünü almış olmasının yanında, bilgi birikimi, meslekteki kıdemi, kariyeri, sosyal yaşantısı, eğitim düzeyi, liderlik özelliği ve temsil yeteneği ile tüm kurumu ve çalışanlarını temsil edecek yeterlilikte olmasının da önemi büyüktür. Yönetici olan kişi bir kurumu tek başına yönetemeyeceğini, aksi halde başarılı olamayacağını, başarıya ancak ekip çalışmasıyla ulaşılabileceğini bilmesi gerekir. Personelin, yönetilenler olmadıklarını, onların kurumu başarıya götüren ekibin birer parçası olduklarını unutmamalıdırlar. Çalışan da; kurumu başarıya götürmek için, gerek birey olarak gerekse de grupla işbirliği halinde, yüksek performansla taraflar arasında yapılan akit çerçevesinde, görevini yerine getirmesi gerekir. Aldous Huxley iyi çalışan, sık gülen ve çok seven başarıyı elde eder. İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır; KENDİSİ cümlesinde ifadesini bulan Toplam Kalite anlayışını bireyselliğe oturtmayan, çalışanlar ile ben değil biz diyen yöneticiler toplumu hep ileri götürmüşlerdir. Kurum kültürünün ön plana çıktığı işyerlerinde disiplinsizlikten söz etmek mümkün değildir. Disiplinsizliğin panzehiri eğitimdir. Eğer bir yerde kural tanımamazlık, başı bozukluk varsa oradaki insanlar yeteri kadar eğitimli değillerdir. Eğitim insana güzeli, iyiyi, doğruyu verir ve sonuçta kişiden bu davranışları göstermesini bekler. Bütün bunların yanında çok az bir oranda da olsa çalışanların, kurumun belirlediği kuralların dışına çıktıkları; ya da işveren, belli çıkarları gözeterek çalışanı mağdur ettiği gözlenmiştir. Bu gibi durumlarda taraflar arasında uyuşmazlık çıkabilmektedir. Bu kitapta, kurumlarca belirlenen usul ve esasların dışına çıkan memurlara amirlerce ne gibi yaptırımlar uygulanabileceği ya da haksızlığa uğrayan memurun haklarını aramak için nasıl ve nerelere başvuruda bulunabileceği konularının bir el kitabı gibi tüm yönetici ve personelin bilmesi gereken hususları bulacaksınız. Bu bağlamda kitap; Yönetici ve çalışanlara kılavuz olabileceği gibi; yöneticilik sınavlarına girecek öğretmenlere de kaynak olacaktır. e-mail adresi: mahmuthardal@hotmail.com Mahmut HARDAL

İÇİNDEKİLER Önsöz 4 Bölüm I 6 Disiplin 7 Suç 8 Memur Suçlar 8 Memur amir 18 Disiplin cezalarının amacı 22 Disiplin cezalarının özellikleri 22 Disiplin cezalarının çeşitleri ve ceza uygulanacak davranışlar 23 Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar 26 Adli ve Disiplin soruşturmalarının bir arada yürütülmesi 30 Disiplin cezasının uygulanmasında takdir hakkı 30 Disiplin cezalarını düşüren haller 31 Disiplin cezalarında ağırlaştırıcı ve hafifletici sebepler 32 Görevden uzaklaştırma 35 Savunma hakkı 38 Bölüm II 40 Disiplin Cezasının Uygulanmasında takip edilecek yol 41 Disiplin cezalarında zamanaşımı 58 Bölüm III Disiplin cezalarına itiraz 61 Disiplin cezalarının silinmesi 70 Aday memur, vekil öğretmen ve sözleşmeli personel ile memuriyetten ayrılanlara disiplin cezası verilip verilemeyeceği 71 Milli Eğitim Mensuplarında Rastlanan Suç Türleri ve Uygulanan Yasalar 73 İl ME Müdürlüğünün Disiplin İle İlgili Yapacağı bazı Uygulamalar 74 Bölüm IV 75 Devlet Memurları Kanunu 76 4483 Sayılı Kanun 101 5525 Sayılı Kanun 107 İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu Yönetmeliği 109 Milli Eğitim Bakanlığı disiplin Amirleri Yönetmeliği 113 Yargı kararları 115 Sıkça Sorulan Sorular 209 3

4 BÖLÜM I DİSİPLİN SUÇ MEMUR SUÇLARI MEMUR - AMİR DİSİPLİN CEZALARININ AMACI DİSİPLİN CEZALARININ ÖZELLİKLERİ DİSİPLİN CEZALARININ ÇEŞİTLERİ ve CEZA UYGULANACAK DAVRANIŞLAR DİSİPLİN CEZALARI DİSİPLİN CEZASI VERMEYE YETKİLİ AMİR VE KURULLAR DİSİPLİN CEZASININ UYGULANMASINDA TAKDİR HAKKI DİSİPLİN CEZALARINI DÜŞÜREN HALLER DİSİPLİN CEZALARINDA AĞIRLAŞTIRICI VE HAFİFLETİCİ SEBEPLER GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA SAVUNMA HAKKI

5 DİSİPLİN Türk Dil Kurumu disiplini; bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyulması durumu; kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemler bütünü olarak tanımlanmıştır. Tanımı irdelediğimizde disiplinin içeriğinde kanun, düzen, uyum ve bütünlük sözcüklerini görürüz. Bu sözcükler de bize toplulukların yaşam biçimini gösterir. Disiplin düzen olduğuna göre; düzenli insan, düzenli aile, düzenli kurum, düzenli topluluk vs. gibi kavramlar bize disipline edilmiş ve kurallar bütününün sağlıklı uygulandığı kümeleri anlatmaktadır. Bosseut un Herkesin istediğini yapabileceği yerde hiç kimse istediğini yapamaz. Efendinin bulunmadığı yerde herkes efendi, herkesin efendi olduğu yerde herkes esirdir. Sözcüğünde ifade edildiği gibi, toplu olarak yaşamak durumunda bulunan insanlar, belirli bir düzen içerisinde, huzurlu ve güvenli yaşamak için sınırsız bir bencillikten ve sınırsız bir özgürlükten vazgeçerek toplum içinde bireyler olarak birbirine eşit özgürlük alanları içerisine girmeye razı olmuşlar ve karşılıklı özgürlük sınırlarını çiğnememek koşuluyla ortaklaşa belirledikleri bir takım kurallara uymak zorunluluğunu duymuşlardır. Duyulan bu zorunluluk hukukun oluşmasına neden olmuştur. Her toplum, uyum ve bütünlük içinde kendi düzenini sağlamak ve toplumun uyumunu bozan bireylere bazı yaptırımlar uygulamak için bir dizi kanunlar çıkarırlar. Aileden Devlete, içinde insan olan irili ufaklı her topluluk ve kuruluş çıkardıkları yazılı olmayan veya yazılı yaptırımlarla kendi iç düzenini sağlamak isterler ve kural dışına çıkan üyelerine de bir dizi yaptırımlar uygularlar. Bu da bize hukuk sistemlerinin temelinde disiplinin olduğunu göstermektedir.

6 SUÇ Suç, Devletin hukuk düzeni içinde kendisine yaptırım olarak ceza konulmuş eylemdir. Türk Ceza Kanunu suçları cürüm ve kabahat olarak ikiye ayırmaktadır. Kabahati, toplumun huzurunu bozan, çoğunlukla kötü niyet bulunmayan ve toplum için olası zararları önlemek amacıyla cezalandırılan eylem ve hareket, cürümü ise bireylerin can, mal, namus bakımından güvenliğini bozan, kötü niyetle işlenen ve toplumun hukukunu doğrudan ihlal eden ve olumsuz yönde etkileyen eylem ve hareket olarak tanımlamıştır. Hukuk devletinde Yasalarda belirtilmeyen hiçbir eylem suç olarak nitelendirilemez. Kamu hizmetinde görevlendirilenlerin, yönetim ve mesleki işbirliği açısından çeşitli sorunlarının incelenip soruşturularak bir sonuca bağlanması idarenin en önemli görevlerindendir. Hukuk düzeninde yasaklanmış fiil ve hareketler suç u oluşturmaktadır. Bu nedenle suç, hukuka aykırı bir davranış ifadesi olup, kişi hürriyetini de sınırlandırır. Suçun oluşması için bir eylemin mevcut olması ve bu eylemin yasalarda suç olarak belirlenmesi gerekmektedir. MEMUR SUÇLARI Kamu hizmeti görevlileri, kendilerine tanınan sıfat ve yetkilerinden dolayı işledikleri adli suçlarda, bu sıfat ve yetkilere sahip bulunmayan kimselerden farklı ve özel hükümlere tabi tutulmaktadır. Bu husus 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 24. maddesindeki Devlet memurlarının görevleri ile ilgili veya görevleri sırasında işledikleri suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması ve haklarında dava açılması özel hükümlere tabidir hükmü ile belirlenmiştir. Devlet Memurları kanununda veya özel kanunlar ile yönetmeliklerde belirtilen, mesleki yönden yasaklanmış fiiller disiplin suçlarını, Türk Ceza kanununda ve diğer ceza hükümlü özel kanunlarda açık olarak suç sayılan fiil ve hareketler ise adli suçları oluşturmaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun Suç Teşkil Eden Fiil ve Haller Şunlardır:

Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Verilen emir ve grevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek, c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek, d) Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak, e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak, f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak, g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak, h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak. Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Verilen emir ve grevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak, b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek, c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak, d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, e) Devlete ait resmî araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak, f) Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek, g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak, h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak, ı) Görev mahallinde genel ahlâk ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak, j) Verilen emirlere itiraz etmek, 7

k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak, l) Kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, m) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek. Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmî belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak, b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek, c) Devlete ait resmî belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak, d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak, e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek, f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, g) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek, b) Özürsüz ve kesintisiz 3-9 gün göreve gelmemek, c) Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak, d) Amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak, e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak, f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek, g) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak, h) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasî düşüncü, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak, ı) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak, i) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak, 8

9 j) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek, k) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek, l) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak, m) Herhangi bir siyasî parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak. Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) İdeolojik veya siyasî amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak, b) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasî veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teşhir etmek, c) Siyasî partiye girmek, d) Özürsüz olarak, bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek, e) Savaş, olağanüstü hal veya genel âfetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak, f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iş sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak, g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak, h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak, ı) Siyasî ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek, j) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak, k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek. TCK Giren Suçları İşleyen Memurlar Hakkında:

10 A) 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması hakkında Kanun kapsamınca memurların görevlerinden dolayı işledikleri bazı suçlardan dolayı bu kanuna göre işlem tesis edilerek haklarında C. Başsavcılıklarına soruşturma izni verilmesi veya verilmemesi hususunda idarece karar verilmesi sağlanır. Bu işlem sonucunda Ön İnceleme Raporu düzenlenir. 4483 sayılı M.Y.H.K kapsamına giren suçlar şunlardır.: Türk Ceza Kanununda yer alan; 1-Dilekçe hakkını engelleme Madde 121 2-Ayrımcılık Madde 122 3-Resmi belgede sahtecilik Madde 204 205 207 208 210 211 212 4-Resmi belge ile yalan beyan Madde 206 5-Açığa imzanın kötüye kullanılması Madde 209 6-Denetim görevinin ihmali Madde 251 7-Yetkili olmadığı bir İş için yarar sağlama Madde 255 8-Görevin kötüye kullanılması Madde 257 9-Göreve ilişkin sırrın açıklanması Madde 258 10-Kamu görevinin terki, yapılmaması Madde 260 11-Kamu malları üzerinde usulsüz tasarruf Madde 261 12-Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi Madde 279 13-Kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi Madde 262 14-Göreve ilişkin sırın açıklanması Madde 258 Yukarıda sayılan suçların Kamu çalışanlarına uygulanabilmesi için; Kişinin memur olması, bir suç işlemesi, suçun görev sebebiyle işlenmiş olması ve bu üç öğenin aynı anda gerçekleşmesi gerekmektedir. Memurların kendilerine mevzuatla ya da idari emirle verilen görevleri ile ilgili olan, görevleri dolayısıyla işledikleri suçlar, görevden doğan suç kapsamı içinde düşünülmelidir. Suçun işlendiği yer ve zaman önemli değildir. Ancak; öğretmenlerin okul kooperatifi, okul aile birliği ve dernek üyeliği görevleri sırasında işledikleri suçlar genel hükümlere tabi olup MYHK kapsamına girmemektedir. B) T.C. Kanununda işlenen suçlardan Ön İnceleme raporu düzenlenmeden ve yetkili merciden soruşturma izni istenmeden doğrudan C. Başsavcılıklarınca genel hükümlere göre işlem yapılması gerekli suçlar da vardır. Bu suçları memurlar görevleri sebebiyle işledikleri halde MYHK kapsamına alınmamıştır. Özel hükümler nedeni ile bu suçlar ayrı bir kovuşturma usulüne tabidir. Bu kapsamdaki bir fiille karşılaşanlar, durumu belge ve delilleri ile C. Başsavcılıklarına bir yazı ile bildirmeleri gerekir. Bu kapsama giren memur suçları;

11 1-3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununda Yer Alan Suçlar (Söz konusu suçların büyük bölümünün Devlet Aleyhine İşlenen Cürümler arasında yer alması ve özellikle Devlete ve topluma sosyal ve mali yönden olumsuz etkide bulunduğundan, suçların takibi ve davaların kısa sürede sonuçlandırılması kamu düzeni açısından zorunlu olması nedeniyle MYHK kapsamı dışında tutulmuştur.) 2-Kamu görevlisinin ticareti Madde 259 3-işkence Madde 94 95 4-Eziyet Madde 96 5-Zimmet Madde 247 248 249 6-İrtikâp Madde 250 7-Denetim görevinin ihmali Madde 251 8-Basit yaralama (tokatlama) Madde 88 9-Suç uydurma Madde 271 10-İftira Madde 267 11-Suçu bildirmeme Madde 278 12-Kasten öldürme Madde 81 13-Taksirle öldürme Madde 85 14-Yaralama Madde 86 89 15-Kanuna aykırı eğitim (izinsiz) Madde 263 16-Çocukların cinsel istismarı Madde 103 17-Reşit olmayanla cinsel ilişki Madde 104 18-Şantaj Madde 107 108 19-Konut dokunulmazlığı ihlali Madde 116 20-Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi Madde 118 119 21-Kamu görevlisine hakaret Madde 131 22-İsnadın ispatı Madde 127 128 23-Dolandırıcılık Madde 157 158 159 24-Bilgi vermeme Madde 166 25-Suç işlemeye tahrik Madde 214 26-Suçu ve suçluyu övme Madde 215 27-Suçluyu kayırma Madde 283 28-Kanunlara uymamaya tahrik Madde 218 29-Hayasızca hareketler, fuhuş Madde 225 226 227 30-Türk Bayrağını yırtma, yakma vb. Madde 300 31-Türklüğe, Cumhuriyete vb. aşağılama Madde 301 32-Soruşturmanın gizliliğinin ihlali Madde 285 33-Muhafaza görevini kötüye kullanma Madde 289 34-Yalan yere yemin Madde 275 35-Yalan yere tanıklık Madde 272 36-Suç uydurma Madde 271 37-Görevi yaptırmamak için direnme Madde 265 38-Kamu görevi araçlarını suçta kullanma Madde 265

12 3628 sayılı kanundaki suçlarda, genelde suçun oluşmasında; Kanuni unsur, maddi unsur ve manevi unsurun olması gerekir. Bu unsurlardan; a) Kanuni unsur: Failin memur sıfatını taşıması,para veya para hükmündeki evrak veya başka malların memura görevi dolayısıyla ile bırakılmış olması ya da koruma,kollama ve sorumluluğu altında bulunması gerekir.(basit ve nitelikli zimmet) b) Maddi unsur: Başkasının yararına da olsa,memurun parayı ya da para hükmündeki evrak ve senetleri mal edinmesidir. c) Manevi unsur: Memurun görev nedeniyle kendisine teslim edilen yahut koruma,kollama ve sorumluluğu altında bulunan para,para hükmündeki evrak ve senetleri yahut başka malları suç kastı ile mal edinmesidir. 2) Diğer Kanunlarda Yer alan Bazı Fiiller ve Suçlar; a) T.C. Kanununun 279. maddesinde belirtilen suçlar, b) C. Savcılarınca sorulan soruları cevapsız bırakan fiil ve haller, Ayrıca; a) 5816 sayılı Kanun ( Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar), b) Seçimleri Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun suçları, c) Milli Korunma Kanunu suçları, d) 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu suçları, e) 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu suçları, f) 2913 sayılı Olağanüstü Hal kanunu, g) 2547 sayılı yüksek Öğretim Kanunu, h) 2845 sayılı D.G.M.nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Kanununda belirtilen suçlar, C) T.C. Kanununa giren ancak CMUK un 158/5..maddesinde sayılan ceza hükümlü kanunlardaki suçların Takibi Şikayete bağlı Suçlar olarak belirtilmesi nedeniyle bu suçların memur tarafından görev sebebiyle işlenmesi halinde failleri hakkında soruşturma açılması suçtan zarar gören kimselerin şikayetine bağlıdır. Bu suçlar memur olmayan kişilerin de işleyebileceği suçlardır. Bunlar; 1-Cinsel saldırı Madde 102 2-Cinsel taciz Madde 105 3-Tehdit Madde 106 4-Hakaret Madde 125 130 131 5-Güveni kötüye kullanma Madde 155 156 6-Basit yaralama (tokatlama) Madde 88 7-İş ve çalışma hürriyetinin ihlali Madde 117

13 D) Türk Ceza kanununun 299. maddesinde belirtilen suç için Adalet Bakanlığından izin alınması gerekir. Bu suçun işlendiğini öğrenen kişi takibi MYHK kapsamına girmeyen hallerde, umumi hükümlere göre gerekli takibat yapılmak üzere durumu C.Savcılığına bildirir. Suç MYHK kapsamına giriyorsa, gerekli tahkikat yapılması için durumu bağlı bulunduğu kurum amirine bildirir. Kurumunca Bakanlığa sunulur. Alacakları emre göre hareket edilir. (T.C.K. madde 299 ilgili makamlardan gerekli izin verilmediği takdirde, yetkili makamlara şahsi şikayette de bulunulmamışsa ön inceleme yapılmaz. Bu gibi durumlar suç işleyenler hakkında idari soruşturma yapılmasına engel teşkil etmez. Türk Ceza kanununa göre Adalet Bakanlığından izin alınması gereken suçlar; 1-Cumhurbaşkanına hakaret Madde 299

14 MEMUR - AMİR A. MEMUR: İdari hukuk alanında memur 657 sayılı devlet Memurları Kanununun 4. maddesinde: mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın Devlet ve diğer kamu tüze kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu kanun uygulamasında memur sayılır denilmektedir. 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkındaki Kanuna göre asli ve sürekli görevler, genel idare esaslarına göre, kamu gücü kullanılarak yürütülen görevler olduğunu ve bu görevlerde kamu gücünü kullanarak çalışanların ise kamu görevlileri olduğunu; kamu görevlilerinin, kamu hizmetinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerde yönetime kamu hukuku ilişkisi ile bağlı olarak çalışan, kendilerine kadro tahsis edilen, bütçeden ödeme yapılan ve haklarında yasalarla belirlenen özel kanunlar uygulanan kişilerin memur olduğunu belirtmektedir. T.C.K. na göre ise memur tanımı 53. maddede Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilenler şeklinde yapılmıştır. Disiplin uygulaması bakımından Bakanlığımıza bağlı resmi kurumlarda görevli yöneticiler, öğretmenler, memur ve yardımcı hizmetlileri 657 sayılı yasa gereği memur sayılmalarına rağmen Türk Ceza Kanununa göre bunlardan yardımcı ve tamamlayıcı nitelikte kamu hizmeti görevi görenlerden hizmetli, aşçı, araç sürücüleri memur sayılmamaktadır. Yine disiplin uygulaması bakımından 657 sayılı yasa veya diğer özel Yasaların hükümlerinin uygulandığı özel öğretim kurumları yönetici ve öğretmenlerinin adli suç işlemeleri

15 halinde memur sayılmamaktadırlar. İmamlar da T.C.K. uygulaması bakımından memur kabul edilmemektedirler. İşçilerden ise işlenen suçun kamu görevinden dolayı oluşması halinde MMHK kapsamına göre işlem tesis edilmesi gerekecektir. Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatle bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatle uygulamak zorundadırlar. Devlet memurları bu hususu "Aslî Devlet Memurluğuna" atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimle yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirtirler ve özlük dosyalarına konulacak aşağıdaki "Yemin Belgesi"ni imzalayarak göreve başlarlar. Memurun görev ve sorumlulukları: Devlet memurları kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tarafından verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amirlerine karşı sorumludurlar. Devlet memuru amirinden aldığı emri, Anayasa, kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, memur bu emri yapmağa mecburdur. Ancak emrin yerine getirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez, yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Acele hallerde kamu düzeninin ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır. Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir. Kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar. Ancak, Devlet dairelerine tevdi

16 veya bu dairelerce tahsil veya muhafaza edilen para ve para hükmündeki değerli kâğıtların ilgili personel tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete geçirilen miktar, cezaî takibat sonucu beklenmeden Hazine tarafından hak sahibine ödenir. Kurumun, genel hükümlere göre sorumlu personele rücu hakkı saklıdır. Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velâyetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler. Devlet Memurları, kamu görevleri hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç veremezler. Bu konuda gerekli bilgi ancak bakanın yetkili kılacağı görevli; illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli tarafından verilebilir. Askerî hizmet ile ilgili bilgiler özel kanunların yetkili kıldığı personel dışında hiç bir kimse tarafından açıklanamaz. Devlet memurları görevleri ile ilgili resmî belge araç ve gereçleri, yetki verilen mahaller dışına çıkaramazlar, hususî işlerinde kullanamazlar. Devlet memurları görevleri icabı kendilerine teslim edilen resmî belge, araç ve gereçleri görevleri sona erdiği zaman iade etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk memurun mirasçılarına da şâmildir. B. AMİR: Kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumlu olan kişidir. Disiplin Amiri, kurumların kuruluş ve görev özellikleri dikkate alınarak Devlet Personel Başkanlığı'nın görüşüne dayanılarak özel yönetmeliklerinde tayin ve tespit edilecek amirlerdir. Amirin görev ve sorumlulukları: Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanılır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususî bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz. Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet Memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri

17 yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre gerek Anayasa gerek 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve gerekse özel kanunlar gereğince disiplin amiri ve disiplin kurullarınca disiplin hükümleri uygulanır. 657 Sayılı Devlet memurları kanunu kapsamına giren ve Bakanlığımıza bağlı kurumlarda çalışan bazı memurlar, disiplin hukukuna ilişkin konularda hem 657 Sayılı Devlet memurları kanunu hükümlerine tabidir. Disiplin Amirleri: Merkezde Disiplin Amirleri; Bakan; Ortak kararla atananlar dahil olmak üzere Merkez, Taşra Teşkilatında görevli bütün personelin Disiplin Amiridir. Müsteşar; Ortak kararla atanan veya ortak kararla atanmamakla beraber doğrudan doğruya Bakana bağlı olan memurlar dışında kalan merkez teşkilatında görevli bütün memurların disiplin amiridir. Müsteşar Yardımcıları; Ortak Kararla atanan memurlarla, ortak kararla atanmamakla beraber doğrudan doğruya Bakana bağlı olan memurlar dışında kalan, kendilerine idari ve sicil yönünden bağlı Merkez Teşkilatı memurlarının Disiplin Amirleridir. Genel Müdür-Bağımsız Daire Amiri ve Başkanları; Müsteşarın birinci derecede amiri olduğu Genel Müdür; Daire Amiri ve Başkanları ile, Doğrudan doğruya Bakana bağlı ortak kararla atanan amirler, Ortak kararla atanmamakla beraber doğrudan doğruya Bakana bağlı birim amirleri kendilerine idari yönden bağlı olan Merkez Teşkilat Memurlarının Disiplin Amirleridir. İllerde Disiplin Amirleri ; Valiler; Ortak kararla atanmış olan Milli Eğitim Müdürleri dışında, İl ve İlçelerde çalışan bütün Milli Eğitim mensuplarının Disiplin Amiridirler. Milli Eğitim Müdürleri; İllerde görevli Milli Eğitim mensuplarının Disiplin Amiridirler. İlçelerde Disiplin Amirleri; Kaymakam; İlçede görevli Milli Eğitim mensuplarının Disiplin Amiridirler. İlçe Milli Eğitim Müdürleri; İlçede çalışan ve idare bakımından kendilerine bağlı Milli Eğitim mensuplarının disiplin amiridir.

18 İlkokul, ortaokul ve Ortaöğretim Kurumları Müdürleri; Kurumlarında çalışan ve idare bakımından kendilerine bağlı öğretmen ve diğer personelin disiplin amiridir. DİSİPLİN CEZALARININ AMACI Disiplin cezalarının amacı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan kamu görevlileri ve hizmetlilerinin, görevlerini yetki ve sorumlulukları içerisinde yerine getirmelerini sağlamak ve bu görevlilerin çalışma düzeni için sağlanan koşulları ve çalışma ortamına bozucu eylemlerde bulunmalarını önlemektir. Disiplin cezaları, hizmet ve memur statüsü hükümlerine aykırı hareket edenleri zorlayıcı idari yaptırımlar olmakla birlikte, diğer kamu görevlilerine örnek teşkil etme, ibret alma ve caydırıcı nitelikli amaçlara yöneliktirler. Genel olarak, amaç kamu görevlilerini cezalandırmak olmayıp, kamu görev ve hizmetlerinin yasalarla belirlenen usul ve esaslar dahilinde gereği gibi yerine getirilmesini ve yürütülmesini sağlamak, kamu görevlileri için oluşturulan çalışma düzenini korumaktır. DİSİPLİN CEZALARININ ÖZELLİKLERİ Disiplin cezaları; a)sadece kamu görevlileri ile meslek mensuplarına uygulanırlar. b)kişiseldirler. c)memurun, özlük hak ve meslek statüsüne yönelik etkileri vardır. Aylıktan kesme cezasından ağır ceza alan memurlar, daire başkanlığı ve daha üst görevlere atanamazlar. d)savunma hakkı tanınmadan verilemezler. e)takdiri cezalar olup, takdir yetkisi belli makam ve kurullara aittir. Ancak, bu takdir hakkı sınırsız olmayıp belirli usul ve esaslarla kamu görevlilerini öznel etkilenmelerden korurlar. f)uygulamada eşitlik ilkesi esas olup, aynı eylemde bulunanların aynı nitelikteki cezalara tabi tutulması temel alınır. g)yargı kararı aranmaz ve verildiği tarihten itibaren hüküm ifade ederler, h)ertelenmeleri mümkün değildir.

19 DİSİPLİN CEZALARININ GENEL ESASLARI a) Kanunu bilmemek mazeret değildir. b) Zaman bakımından kişinin lehinde olan hüküm uygulanır. c) Kişiye aynı suçtan dolayı iki defa disiplin cezası verilemez. d) Disiplin cezalarında zaman aşımını önemlidir. e) Disiplin cezalarında karar süresi ve kararın tebliği önemlidir. f) Disiplin cezalarında ceza indirimi gözetilmelidir. g) Disiplin cezalarının ertelenmesi mümkün değildir. h) Disiplin cezaları yasal süre sonrası silinir. i) Disiplin cezaları kanunla affedilebilir. j) Şikayetten vazgeçme disiplin soruşturmasını durdurmaz. k) Disiplin cezaları istifa etmiş ve emekli olmuşlara da uygulanır. l) Kesinleşen disiplin cezaları geri alınamaz. DİSİPLİN CEZALARININ ÇEŞİTLERİ VE CEZA UYGULANACAK DAVRANIŞLAR Devlet Memurlarına verilecek disiplin cezaları ile disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller, 657 Sayılı Yasa nın 125. maddesinde toplanmıştır. Bu açıklamalara göre, Milli Eğitim Bakanlığı mensuplarına; 657 Devlet Memurları Kanunu nun 125. maddesinde Uyarma, Kınama, Aylıktan Kesme, Kademe İlerlemesinin Durdurulması ve Devlet Memurluğundan Çıkarma başlıkları; altında sayılan fiil ve hallerin ihlali halinde disiplin cezası uygulanmaktadır. Ancak; 657 Sayılı Yasa nın 125/E-k maddesinden sonra gelen 4. paragrafında Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet Memurlarının, Kademe İlerlemesinin Durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının ¼ ü-1/2 i kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir. hükmünü içermektedir.

20 Disiplin Cezaları : a) Uyarma: 657 sayılı kanunun değişik 125/A maddesinde belirtilen fiil ve hallerde bulunan memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin disiplin amirleri tarafından yazı ile bildirilmesidir. Bu cezaya karşı itiraz disiplin kuruluna yapılır. b) Kınama: 657 sayılı kanunun değişik 125/B maddesinde belirtilen fiil ve hallerde bulunan memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun disiplin amirleri tarafından yazı ile bildirilmesidir. Bu cezaya karşı itiraz disiplin kuruluna yapılır. c) Aylıktan Kesme: 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu nun değişik 125/C maddesinde belirtilen fiilleri yapan memurun brüt aylığından 1/8-1/30 arasında kesinti yapılmasıdır. Bu ceza, cezanın verildiği tarihi takip eden aybaşındaki aylık esas alınmak suretiyle, cezanın verilişine ilişkin kararda idarenin takdir yetkisinde bulunan 1/8 ile 1/30 arasında tespit edilecek oranlar üzerinden kesilerek uygulanır. Bu cezaya karşı itiraz disiplin kuruluna yapılır. d) Kademe ilerlemesinin Durdurulması: 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu nun değişik 125/D maddesinde belirtilen fiilleri yapan memurların fiillerinin ağırlık derecesine göre bulundukları kademede ilerlemelerinin 1-3 yıl durdurulmasıdır. Öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri derecelerin son kademesinde bulunan memurlara bu cezanın verilmesini gerektiren hallerde, cezanın verilişine ilişkin disiplin kurulu kararında belirtilecek cezanın l yıl olması durumunda 1/4, 2 yıl olması durumunda 1/3 ve 3 yıl olması durumunda 1/2 oranında brüt aylıktan kesilerek uygulanacaktır. Bu cezaya karşı itiraz Yüksek Disiplin Kuruluna yapılır. e) Devlet Memurluğundan çıkarma: 657 sayılı kanunun 125/E maddesinde belirtilen memurların bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarılmasıdır. Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.

21 DİSİPLİN CEZASI VERMEYE YETKİLİ AMİR VE KURULLAR 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu nun değişik 126. maddesinde; uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarının disiplin amirleri tarafından, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulu kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararına dayanan hallerde valiler tarafından, Devlet memurluğundan çıkarma cezasının, amirlerin bu yoldaki isteği üzerine memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verileceği, özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklı tutulmuştur. Buna göre; a) 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan: (1) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını, "Millî Eğitim Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği" ile disiplin amiri olarak tespit edilen personel, bu sıfatla idari ve özlük yönünden kendilerine bağlı memurlara doğrudan verebileceklerdir. (2) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası; Bakanlığımıza bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenler ile ilçe millî eğitim müdürleri, il ve ilçe millî eğitim müdür yardımcıları ve şube müdürlerine; İl Millî Eğitim Disiplin Kurullarının kararına bağlı olarak, diğer memurlara, İl Disiplin Kurullarının kararına bağlı olarak valiler tarafından verilecektir. Merkez teşkilatında görevli personel ile il millî eğitim müdürlerine, Merkez Disiplin Kurulunun kararına bağlı olarak Bakan tarafından verilecektir. (3) Devlet memurluğundan çıkarma cezası; merkez ve taşra teşkilatında görevli her kademedeki memurlara, Yüksek Disiplin Kurulunun kararına bağlı olarak Bakan tarafından verilecektir. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 126. maddesine göre her ne kadar disiplin amirlerine bu sıfatla kendilerine bağlı memurlara doğrudan ceza verme yetkisi tanıyorsa da Danıştay 8. Daire 18.02.1997 E. 1995/5200; 1997/ 507 Sayılı kararı, Danıştay 8.Daire Esas No:1996/1793 Karar No: 1997/1778 Sayılı kararı, Danıştay 8. Daire Esas No:1996/807 Karar No: 1998/1175 Sayılı kararı ve Danıştay 8. Daire Esas No:1994/1044, Karar No: 1994/447; Esas No: 1994/157, Karar No: 1994/685 Sayılı kararı gereğince soruşturmacı tayin edilmeden ve usulüne uygun bir soruşturma yapılarak

22 soruşturma raporu düzenlenmeden, doğrudan disiplin amirince ifade ve savunması alınarak disiplin cezası verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı yönündeki karara göre disiplin amiri kendisine bağlı memur hakkında soruşturma yapmadan sadece ifadesi ve savunması alınarak ceza vermesini engellemiştir. Bu nedenle disiplin amirince Disiplin Cezası verilecek kişi hakkında işlediği suçla ilgili belge ve bilgiler toplamadan, soruşturma dosyası ve buna dayalı olarak rapor düzenlemeden ceza verilmesinin hukuka uyarlılığı bulunmamaktadır Disiplin Kurulları 657 Sayılı Yasa nın 134. maddesi disiplin kurullarının oluşmasına dayanak teşkil etmekte olup, buna dayalı olarak çıkarılan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelikte konuya ilişkin esaslar belirlenmiştir. 657 Sayılı kanunun 134. Maddesinin 1. Fıkrasına göre Disiplin Kurulları Kanunlarla verilen disiplin ve soruşturma işlerini yerine getirmekle görevlendirilmişlerdir. Bu nedenle 657 Sayılı Kanun ve bu kanunun 134. maddesine dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerden başka hiçbir yönetmelik disiplin kurullarına görev ve yetki tanınamaz. Buna göre; Milli Eğitim Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatında çalışan görevlilerle ilgili disiplin kurulları: a) İl Disiplin Kurulu : Bakanlar Kurulu veya ortak kararla atananlar dışında, bakanlığın illerdeki teşkilatında çalışan ve cezalandırılmaları İl Milli Eğitim Disiplin Kurullarının görev ve yetki alanı dışında kalan görevlilerin; b) İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu : Bakanlar Kurulu veya ortak kararla atananlar dışındaki, illerde Bakanlığa bağlı teşkilatta görevli yönetici, öğretmen, uzman ve uzman yardımcılarının; c) Merkez Disiplin Kurulu : Bakanlık merkez teşkilatında çalışan Bakanlar Kurulu veya ortak kararla ya da başka surette atanan her türlü görevlilerin; Kademe İlerlemesinin Durdurulması cezasına ilişkin teklifler ile disiplin amirleri veya atamaya yetkili amirler tarafından verilmiş olan Uyarma, Kınama ve Aylıktan Kesme cezalarına karşı yapılan itirazları inceler ve karara bağlarlar.

23 d) Yüksek Disiplin Kurulu : Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında çalışan tüm görevlilerin, Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası ile Kademe İlerlemesinin Durdurulması cezasına itiraz ile ilgili işler hakkında karar verir. Disiplin kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin vermekte serbesttir. 657 Sayılı Kanunun 134. maddesinin 2. fıkrası; Disiplin Amirlerinin kimler olabileceğini, Disiplin Kurullarının kimlerden oluşacağını, hangi memurlar hakkında hangi kurulların ve amirlerin karar verebileceğini, görüşme ve karar usullerini, görev sürelerinin tayin ve tespitini Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe girecek yönetmeliğe bırakmış ve bu yönetmelik de yürürlüğe girmiştir. İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu ile İl Disiplin Kurulu yönetmelikte oluşturulmuş, Merkez ve Yüksek Disiplin Kurullarının ise oluşum esasları yönetmelikte belirtilmiştir. Aylıktan Kesme veya daha ağır Disiplin cezası almış olanların Disiplin Kurullarında görevlendirilemeyeceklerine ilişkin 5. madde hükmü, yerlerine başkalarının görevlendirilmesi mümkün olabilen üyeleri amaçlamaktadır. Milli Eğitim Müdürü, İl Hukuk İşleri Müdürü, Maarif Müfettişleri Başkanı, Personel Genel Müdürü, Baş Hukuk Müşaviri gibi tek görev unvanını taşıyan üyeler yönetmeliğin görevlendirdiği doğal üyelerdir. Kurul Başkanlığı Yönetmeliğin 10. maddesinde ifade olunduğu üzere, Başkanın 6. maddede belirtilen sebeplerle toplantıya katılamaması halinde kurula başkanlık yapacak en kıdemli üyenin tespiti meslekteki kıdem esası dikkate alınarak yapılacaktır. Kurulların Görev Alanları İlçe ve İllerde çalışmakta olan memurlarla ilgili: a - Kademe ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin görüş kararının verilmesi. b - Cezaların silinmesi isteği hakkındaki görüş kararlarının verilmesi, c Uyarma, Kınama ve Aylıktan Kesme cezalarına karşı yapılan itirazlar hakkındaki kararların verilmesinde İllerdeki Disiplin kurullarının yetkili olması asıldır. Ancak; d - Ortak kararla atandıkları için Milli Eğitim Müdürlükleri hakkında Bakanlık Merkez Disiplin Kurulu yetkilidir.

24 e - Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ile Eğitim Müfettişleri hakkında getirilen Kademe İlerlemesini Durdurma cezası teklifleri, Milli Eğitim Müdürü hakkında getirilen disiplin cezası teklifini içeren dosyada belirtilmiş ve Milli Eğitim Müdürünün fiili ile irtibat halinde ise, bu takdirde ast, üste tabidir kuralına göre Merkez Disiplin Kurulunda görüşülür. İl Milli Eğitim, Merkez ve Yüksek Disiplin Kurulları arasında hiyerarşik ilişki yoktur. İş bölümü esasına göre oluşmuş kâzai usullerle çalışan kurullar olduklarından birbirlerine emir, talimat ve görüş veremezler. Hiçbir kurul kendi görev alanına girmeyen teklifleri ve işleri görüşemez. Disiplin kurulu üyelerinin kendi yaptıkları soruşturma dosyaları ile tanıklık yaptıkları dosyaları görüşmek üzere disiplin kurulu toplantılarına katılmamaları gerekmektedir. ADLİ VE DİSİPLİN SORUŞTURMASININ BİR ARADA YÜRÜTÜLMESİ 657 Sayılı Kanunun 131. maddesinin 2. fıkrasında memurun ceza Kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri ayrıca disiplin cezası uygulanmasına engel olmaz. Hükmü karşısında; a) Ceza Mahkemesi, aynı zamanda disiplin suçu sayılan fiilin, hakkında ceza davası açılan kişi tarafından işlenmiş olduğuna karar verirse, idarenin, eylemin o kişi tarafından işlenmediğine karar vermesi mümkün değildir. Bu durumda, şartları var ise disiplin soruşturmasının yapılması ve disiplin cezasının verilmesi gerekir. b) Ceza Mahkemesi, fiilin sanık tarafından işlenmemiş olduğu gerekçesiyle beraat kararı verirse, bu karar bağlayıcı olur ve idarenin, artık o kimse hakkında disiplin soruşturması yapması ve disiplin cezası vermesi mümkün olmaz. c) Ancak beraat kararı, fiilen o kişi tarafından işlenmediği gerekçesine değil de, fiilin o kimse tarafından işlenmiş olmakla beraber yasanın tasvip ettiği suçun oluşmadığı gerekçesine dayanıyorsa, bu durumda idare, eğer kişinin berat ettiği fiil ayrıca disiplin suçu teşkil ediyorsa, beraat etmesine rağmen disiplin cezası verilebilecektir. d) Beraat kararı, yeterli delil bulunmaması nedenine dayanıyorsa, idare kendi elindeki deliller yeterli ve şartları var ise, delil yetersizliğinden beraat eden kişiye disiplin cezası verilebilecektir.

25 DİSİPLİN CEZASININ UYGULANMASINDA TAKDİR HAKKI Disiplin cezalarının uygulanması ile ilgili olarak 657 Sayılı Yasa nın 126. maddesinde; Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur. Cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde, atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler hükmü yer almakta olup, bu hüküm karşısında takdir yetkisinin sadece atamaya yetkili amire ait olduğu ortaya çıkmaktadır. Devlet Memurları Kanunu nun 125/E maddesinin alt fıkralarında getirilen; Geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve ödül ve başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. hükmündeki takdir hakkı konusunda soruşturmacıların bir teklif getirme yükümlülükleri olmadıkları gibi görevleri de değildir. Bu husus, tamamen ilgili kurullara ait bir çalışma ve amirin yetkisindeki bir uygulamadır. Yasa koyucu, Devlet Memurluğundan Çıkarma cezalarında amire takdir hakkı tanımamıştır. 657 Sayılı Yasa nın 125/C maddesinde; Aylık Kesme: Memurun, brüt aylığından 1/30-1/8 arasında kesinti yapılmasıdır ; 125/D maddesinde de; Kademe İlerlemesinin Durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1-3 yıl durdurulmasıdır denilerek, cezaların alt ve üst sınırları belirlenmiştir. Alt ve Üst Sınırları Belirlenmiş Disiplin Cezalarının Tatbiki: 657 Sayılı Kanunun 125. C maddesinde yer alan aylıktan kesme, 125. D maddesinde ifade olunan kademe ilerlemesinin durdurulması ve özel kanunlarda alt ve üst sınırları belirlenmiş cezaların karara bağlanmasında, kanunda öngörülen alt sınır cezanın takdiri asıl olup, ancak; üst sınıra doğru artırılması gerekiyorsa mutlaka gerekçesinin belirtilmesi şarttır.

26 DİSİPLİN CEZALARINI DÜŞÜREN HALLER Kusurlu davranışlarından dolayı memurlara uygulanan disiplin cezaları ; a) Ceza tebliğinden önce memurun ölmesi, b) Lehte yeni bir kuralın konması, c) Cezanın değişmesi ve fiilin disiplin kusuru olmaktan çıkması, d) Zamanaşımı, e) Disiplinle ilgili af yasaları, ile ortadan kalkar. DİSİPLİN CEZALARINI AĞIRLAŞTIRICI VE HAFİFLETİCİ SEBEPLER A) Ağırlaştırıcı Sebepler (Tekerrür) : Disiplin cezalarında tekerrür hali 657 Sayılı Yasa nın 125. maddesinde; Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulanmasında bir derece ağır ceza verilir şeklinde hükme bağlanmıştır. Buna göre tekerrür durumunun oluşabilmesi için, önceden aynı fiilden dolayı disiplin cezası alınmış ve kesinleşmiş bulunması ve aynı eylemin, disiplin cezalarının özlük dosyasından silinmesini gerektiren süre içinde tekrar işlenmiş olması gerekmektedir. Bir cezanın kesinleşmesinden itibaren uyarma, kınama ve Aylıktan Kesme cezaları için 5, diğer cezalar için 10 yıllık süre zarfında aynı eylemin ikinci (Özel Tekerrür) ya da önceki suçlar ile aynı derecede cezayı gerektiren üçüncü bir suçun işlenmiş olması (Genel Tekerrür) dikkate alınacak kanuni unsurdur. Konuyu örneklersek; 657 Sayılı Yasa ın 125/A maddesinde sıralanan fiil ve hallerden birisini ihlalden dolayı Uyarma cezası ile cezalandırılan bir memurun 5 yıllık süre içerisinde aynı fiili tekrar işlemesi halinde özel tekerrür hükmü uygulanarak kendisine bir derece ağır olan Kınama verilir. Ancak, memur 5 yıllık süre içerisinde ayni fiil yerine 125/A maddesinde sayılan bir başka fiili ihlal etmişse bu durumda tekerrür hükmü işletilemez. Yine 657 Sayılı Yasa nın 125/A maddesinde sayılan fiil ve hallerden birisine aykırı davranarak Uyarma cezası ile cezalandırılan memurun, 5 yıllık süre içinde aynı maddede sayılan

27 fiillerden bir başkasını ihlalinde tekrar Uyarma, 5 yıllık süre içinde yine uyarmayı gerektirir başka bir fiili ihlali halinde yetkili disiplin amirince, daha ağır Kınama cezası verilir. Örnek : 5 Yıllık Süre İçerisinde : 1. 125/A-a Uyarma 125/A-a Uyarma Kınama (Özel Tekerrür) 3. 125/A-a Uyarma 125/A-b 125/A-c Uyarma Uyarma Kınama (Genel Tekerrür) Ancak, tekerrür halinin uygulanmasında bir derece ağır cezadan kasıt, yasalarda belirlenen cezadan sonra gelen disiplin cezasıdır. Yani, Aylıktan Kesme Cezasını gerektiren bir fiilin ihlali halinde, tekerrürün uygulanması gerekiyorsa, Kademe İlerlemesinin Durdurulması cezasının uygulanması gerekir. Yoksa, 1/30 oranında Aylıktan Kesme Cezasını gerektiren bir fiilin tekerrüründe, 1/8 oranında Aylıktan Kesme Cezasının uygulanması söz konusu değildir. Tekerrürün tekerrürü olmayacağı, fiilin her işlenmesinde (aynı fiilin) bir üst cezanın verilerek devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilemeyeceği bir hukuk kuralıdır. Nitekim; Danıştay 8. Dairesinin Esas No: 1993/1293, Karar No: 1994/680 sayılı kararında: Tekerrür nedeniyle bir derece ağır ceza verilirken, işlenen suçun niteliği hangi cezayı gerektiriyorsa bu cezanın bir derece ağırının verilebileceği, yoksa her suç işlenişinde önceki cezanın bir üstü cezanın verilemeyeceği ; Esas No: 1994/162, Karar No: 1994/1579 sayılı kararında ise; Tekerrürden dolayı aynı suçun her işlenmesinde daha üst ceza verilerek Devlet Memurluğundan Çıkarma cezası verilemeyeceği karara bağlanmıştır. B. Hafifletici Sebepler : 657 Sayılı devlet memurları kanununun 125/E maddesinin son fıkrasında belirtildiği üzere; geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve ödül ve başarı belgesi alan memurlara bir derece hafif olan ceza hükümleri; Asıl cezanın tayininden sonra dikkate alınacağı cihetle, kararda önce asıl cezanın belirtilip sonra hafifletici hükümler uygulanırken; a) Öncelikle, memurun işlediği fiilin sabit olduğu ve bu fiile terettüp eden disiplin cezası kararda belirtildikten sonra, hafifletici

28 nedenler açıklanarak bir alt cezanın uygulanmasının kararlaştırıldığı hususu açıkça belirtilmelidir. b) Uyarma cezası dışında, diğer disiplin cezalarının hepsinde şartları mevcutsa hafifletici hükümler uygulanabilecektir. c) Özellikle, memur için en ağır hukuki sonuçlar doğuracağından Devlet memurluğundan Çıkarma, Meslekten İhraç cezalarının karara bağlanmasında bu kaide daha önem kazanacağı cihetle bir alt cezanın verilebilmesinin mümkün olamayacağı hususu belirtildikten sonra karar verilmesi gerekmektedir. d) Hafifletici sebeplerle bir alt cezanın uygulanabilmesinde yasal dayanak 657 Sayılı Devlet memurları kanununun 125/E maddesinin son fıkrasıdır. Özel Kanunlardaki Hafifletici ve Ağırlaştırıcı hükümler Hafifletici ve ağırlaştırıcı hükümlerin uygulanmasında yasal dayanak 657 Sayılı Devlet memurları Kanununun 125. E maddesinin son fıkrasıdır. GÖREVDEN UZAKLAŞTIRMA Görevden uzaklaştırma 657 Sayılı Yasa nın 137-145. maddeleri ile düzenlenmiş bir İhtiyati Tedbir işlemidir. Anılan yasanın 137. maddesinde; Görevden uzaklaştırma, Devlet Kamu Hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet Memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir denilmektedir. Bu tedbirin uygulamaya konulabilmesi için, Devlet Kamu Hizmetlerinin gerektirdiği bir hal ve memurun görevi başında kalmasında sakınca görülecek bir durumun bulunması gereklidir. Böyle bir durum söz konusu değilse, memurun görevden uzaklaştırılması keyfi bir idari eylem durumunda kalır ki, bu da görevden uzaklaştırmayı gerektiren amiri, 657 Sayı Yasa nın 139. maddesinde belirtildiği gibi hukuki, mali ve cezai sorumlulukla karşı karşıya bırakabilir. Görevden uzaklaştırma işlemi daha çok, memur hakkında başlatılmış bir ceza kovuşturması veya disiplin soruşturmasının

29 bulunması ya da memur hakkında soruşturma açılması yönünde yetkili makamdan soruşturma onayı talebi sırasında gündeme gelir. Yasanın 139. maddesinin birinci fıkrasında yer alan; Görevinden uzaklaştırılan Devlet memurları hakkında, görevden uzaklaştırmayı izleyen 10 işgünü içinde soruşturmaya başlanması şarttır hükmü ile yetkili amirlere, başlatacakları disiplin soruşturmasından en fazla 10 işgünü öncesinden de görevden uzaklaştırma tedbirini uygulamaya koymaları olanağı tanınmıştır. Böylece idarenin etkinliğinin artırılması yoluna gidilmiş, ayrıca Kamu Hizmetlerinin Gereği olarak, görevi başında kalması sakıncalı görülen memurun, hizmeti daha fazla olumsuz yönde etkilemesi önlenmiş olmaktadır. Görevden uzaklaştırma, her ne kadar ihtiyati bir idari tedbir işlemi ise de memurun durumunu sosyal, psikolojik, maddi ve manevi yönden olumsuz etkilediği bir gerçektir. Bu nedenle memuru keyfi olarak, garaz veya kini dolayısıyla görevden uzaklaştıran, uzaklaştırdıktan sonra 10 işgünü içinde soruşturmaya başlatmayan amirler açısından da hukuki, mali ve cezai sorumluluklar doğuracak bir işlem olduğu dikkatten uzak tutulmalıdır. Bir memurun görevden uzaklaştırılabilmesi için, Devlet Kamu Hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülmesi gerekir. Ortada Kamu Görev ve Hizmetlerinin yürütülmesi ve yerine getirilmesi açısından sakıncalı bir eylemi bulunmadan ve geçerli bir sebep gösterilmeden, sadece Görevi başında kalması sakıncalı görüldüğünden diyerek, öznel bir yaklaşımla memuru görevinden uzaklaştırmak doğru olmadığı gibi, hukuki dayanaktan yoksun ve sorumluluk gerektiren bir işlem olduğu unutulmamalıdır. Memurun görevi başında kalmasında sakınca görülmeye yeterli ve geçerli hususları, 657 Sayılı Yasa nın 140-145. maddeleri şöyle sıralamaktadır. a) Memur hakkında disiplin soruşturması açılmış bulunması, b) Memur hakkında mahkemelerce ceza kovuşturması yapılması, şeklindeki nesnel koşullar ile, c) Memurun Devlet Kamu Hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevinin başında kalmasında sakınca görülmesi şeklindeki öznel koşullardır.