ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 1 OCAK 2008-31 ARALIK 2008 DÖNEMĐNE AĐT FAALĐYET RAPORU I-GĐRĐŞ: 1- Raporun Dönemi : 01.01.2008 31.12.2008 2- Ortaklığın Unvanı : ZĐRAAT PORTFÖY YÖNETĐMĐ A.Ş. 3- Dönem içinde Yönetim ve Denetim Kurullarında görev alan başkan ve üyelerin, murahhas üyelerin ad ve soyadları, yetki sınırları, bu görevlerinin süreleri (başlangıç ve bitiş tarihleri) : a- Yönetim Kurulu Üyeleri : Dr. Ümran DEMĐRÖRS : Yönetim Kurulu Başkanı 30.04.2008 Devam Mehmet Emin ÖZCAN : Yönetim Kurulu Başkanı 30.04.2007 30.04.2008 Cem ÖZŞEN : Yönetim Kurulu Başkan Vekili Birol ÖZÇARIKÇI : Yönetim Kurulu Üyesi Yüksel CESUR : Yönetim Kurulu Üyesi Recep AKKAYA : Yönetim Kurulu Üyesi 30.04.2007 Devam 30.04.2007-Devam 30.04.2008 Devam 13.02.2007 Devam Ahmet Haşmet BĐLGĐNER : Yönetim Kurulu Üyesi 21.11.2005 30.04.2008 1
b- Denetim Kurulu Üyeleri : Đsmail Erdal MAZLUM : 18.05.2005 Devam Ertuğrul ÖZGÜN : 30.04.2008-Devam Ercüment GÜLER : 15.09.2006 30.04.2008 4- Sermaye ve Ortaklık Yapısı: Şirketin ödenmiş sermayesi 1.500.000.-YTL olup, halka açık değildir. Şirketimizin ortak sayısı 5 (beş) tir. Ortaklık sermayesinin %10 undan fazlasına sahip olan ortakların adları, paylarının tutarı ve sermayedeki oranları aşağıda belirtildiği gibidir: ORTAKLIĞIN UNVANI PAY TUTARI ORANI (%) T.C. ZĐRAAT BANKASI A.Ş. 750.000.- 50,00 ZĐRAAT YATIRIM MEN. DEĞ. A.Ş. 373.500.- 24,90 BAŞAK GROUPAMA EMEKLĐLĐK A.Ş. 373.500.- 24,90 DĐĞER 3.000.- 00,20 1.500.000.- 100,00 5- Şirketin faaliyet gösterdiği sektör ve bu sektör içerisindeki yeri: Şirketimizin kuruluş faaliyet amacı; Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili sair mevzuatta belirlenmiş ilke ve kurallar doğrultusunda Sermaye Piyasası araçlarından oluşan portföyleri, yatırımcılarla yapılacak Portföy Yönetimi Sözleşmesi çerçevesinde vekil sıfatıyla yönetmek ve verilmiş bulunan işleri yapmaktır. Şirketimiz portföy yönetimi kapsamında yatırım fonları ve yatırım ortaklıkları, emekli sandıkları, sigorta şirketleri, vakıflar ve diğer tüzel kişiler portföylerini de yine vekil sıfatıyla ve yapılacak portföy yönetim sözleşmeleri çerçevesinde yönetmek konusunda faaliyet göstermek amacıyla 13.02.2002 tarihinde kurulmuş olup, Sermaye Piyasası Kurulunun 26.11.2002 tarihli ve PYŞ/PY-21/16 sayılı Portföy Yöneticiliği Yetki Belgesi ile faaliyetine başlamıştır. T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nin kurucusu olduğu dokuz menkul kıymet yatırım fonu, Başak Groupama Emeklilik A.Ş. tarafından kurulan dokuz emeklilik yatırım fonu ve Ziraat Yatırım Menkul Değerler A.Ş. nin kurucusu olduğu dört menkul kıymet yatırım fonu olmak üzere 22 adet yatırım fonu ile bir kurumsal portföy yönetilmektedir. Yönetilmekte olan Başak Groupama Emeklilik A.Ş. nin kurucusu olduğu dört adet gruplara yönelik emeklilik yatırım fonu ile T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nin kurucusu olduğu iki adet menkul kıymet yatırım fonunun yönetimine dönem içerisinde başlanmıştır. 31.12.2008 tarihi itibarıyla Şirketimizce yönetilen fonların toplam portföy büyüklüğü 1.758 milyon YTL olup; bu tutarın 1.386 milyon YTL sini yatırım fonları, 372 milyon YTL sini ise emeklilik fonları oluşturmaktadır. 2
Şirketimizce yönetilen toplam fon aktif büyüklüğü; Sermaye Piyasası Kurulu verilerine göre 31.12.2008 tarihi itibarıyla 30.738 milyon YTL hacmindeki portföy yönetimi piyasasında %5,75 (1.768 milyon YTL) pazar payı ile 23 portföy yönetim şirketi arasında beşinci sırada yer almaktadır. Şirketimiz ayrıca Temmuz 2005 yılından itibaren Kurumsal portföy yönetimi hizmeti vermeye başlamıştır. 6- Şirketin gelişimi hakkında yapılan öngörüler: Amacı, portföy yönetimi hakkında mevcut düzenleme ve ilkeler çerçevesinde müşterilerimize etkin portföy yönetim hizmeti sağlamak olan Şirketimizin ana hedefleri ise; Sektörde istikrarlı bir büyüme sağlamak amacıyla kurumsal müşteriler edinmek, Piyasa şartlarına paralel bir dinamizm oluşturmak, Uzun vadede hizmet çeşitliliğiyle pazar payını artırmak, Bireysel emeklilik fonları ve yatırım fonları piyasasından T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nin büyüklüğüne paralel bir pay almak amacıyla portföy yönetim hizmeti sunmak şeklinde sıralanmaktadır. Yukarıda belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda, Şirkete yeni kurumsal ve tüzel portföyler kazandırarak, hem kar hem de işlem hacminin artırılması yoluyla Şirketin pazar payının yükseltilmesi hedeflenmektedir. 7- Şirketin performansını etkileyen ana etmenler, Şirketin faaliyette bulunduğu çevrede meydana gelen önemli değişiklikler, Şirketin bu değişikliklere karşı uyguladığı yatırım ve temettü politikası: 2008 yılının en önemli olayı ABD de başlayan mortgage krizinin genişleyerek özellikle son çeyrekte Avrupa dan Asya ya tüm dünyayı etkileyen bir global krize dönüşmesidir. Yılın ilk yarısında piyasa için erken uyarı sinyali olarak kabul edilen makro ekonomik verilerdeki olumsuz tablo yılın ikinci yarısında daha da ağırlaşarak devam etmiştir. Emtia fiyatlarındaki dalgalanma ile üretim, istihdam, dış ticaret ve büyüme verilerindeki düşüş trendi 2008 yılına damgasını vurmuş olup, 2009 yılına dair beklentilerin de kötüleşmesine neden olmuştur. ABD de ilk olarak konut fiyatlarının düşüş trendine girmesi ve geri dönmeyen kredilerdeki artış ile başlayan kriz sürecinde; Bear Stearns ün FED desteği ile JP Morgan Chase Bank a satılması, iki dev mortgage şirketi Fannie Mae ve Freddie Mac in devletleştirilmesi, kredi krizi nedeni ile zor duruma düşen Lehman Brothers in iflas etmesi, Bank of America nın Merrill Lynch'i satın alması, sigorta devi AIG nin FED tarafından kurtarılması mortgage krizinde önemli kırılma noktaları olmuştur. Özellikle Lehman Brothers in kurtarılmayarak iflas masasına başvurmasının ardından krizin daha şiddetli olacağı ve uzun süreceği beklentilerini artırmış ve kriz hızla diğer ülkelerde de etkisini göstermeye başlamıştır. Krizin diğer ülkelere yayılma sürecinde iki önemli boyut vardır. Birincisi; geri dönmeyen kredilere dayalı varlıklara yatırım yapan bankaların bulunduğu, Đngiltere, Almanya Fransa, Belçika, Đsviçre, Hollanda, Japonya gibi gelişmiş ülkeler ki, bu ülkeler krizin ilk yayılma dalgasından etkilenmiş ve ülke bankaları zor duruma düşmüştür. 3
Zor duruma düşen bankaları kurtarmak ve bozulan kredi mekanizmasını tekrar rayına oturtmak için ABD başta olmak üzere, Đngiltere, Almanya, Fransa, Đsviçre gibi birçok gelişmiş ülkede kredilere garanti getirilmesinden, bankaların kamulaştırılmasına kadar bir dizi önlemleri içeren kurtarma paketleri açıklanmıştır. Đkincisi ve daha da önemlisi; açıklanan bu önlem paketlerine rağmen güvenin tam tesis edilememesi ve bu kötüye gidişin de etkisiyle derinleşmesidir. Büyüme ve üretim rakamlarındaki bu düşüşe karşılık olarak gelişmekte olan ülke merkez bankaları da dahil, merkez bankalarının bir dizi faiz indirim kararı almasına neden olmuştur. Bu derinleşmenin ardından özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan yabancı sermaye çıkışı ve kaynak sorunları Ukrayna, Macaristan gibi ülkelerin IMF ile anlaşma yapmalarına neden olmuştur. Türkiye gibi diğer birçok gelişmekte olan ülke için ise IMF ile anlaşma yapılması gündeme gelmiştir. Ekonomik verilerdeki istikrarsızlık petrol fiyatlarının da 2008 yılında çok geniş bir bantta dalgalanması sonucunu doğurmuştur. Nitekim Temmuz ayı ortalarında 147 dolar seviyelerini gören petrol, ulaştığı bu zirve noktasından sonra global ekonomideki durgunluk beklentilerinin artması ile hızla gerileyerek yıl sonunda 45 dolar seviyelerine gelmiştir. 2008 yılının ilk yarısını AKP kapatma davası ve petrol fiyatlarındaki artışların etkisi altında geçiren Türkiye Ekonomisinde global kriz yılın son çeyreğinden itibaren etkisini göstermeye başlamıştır. Yılın ilk yarısını AKP kapatma davasının gölgesinde düşüşle kapayan ĐMKB, davanın sonuçlanmasının ardından kısa bir süre yükseliş trendine girmiş ancak, Ağustos ayı ile birlikte global piyasalardaki dalgalanmanın etkisi ile bu artış trendi kısa sürmüştür. Nitekim yıla 55.500 seviyelerinden başlayan ĐMKB yılı 26.800 seviyelerinde yüzde 48 civarında kayıpla kapamıştır. Yılın ilk dokuz aylık döneminde yatay bir seyir izleyen döviz kurları Ekim ayından itibaren yatırımların gelişmekte olan ülkelerden daha güvenli görülen gelişmiş ülkelere kayması ve vadesi gelen dış borç ödemeleri nedeni ile yükseliş trendine girmiştir. Ayrıca vadesi gelen dış borçların çevrilmesi ekonomik istikrarın bozulması açısından önemli bir risk unsuru olarak ortaya çıkmıştır. Kurlardaki bu artış, cari açık konusunda göreceli bir iyileşme sağlamakla birlikte Türkiye nin de IMF ile anlaşma yapmasını gündeme getiren önemli nedenlerden biri olmuştur. IMF ile olası bir stand-by anlaşmasının yapılıp yapılmayacağı konusundaki belirsizlikler kurların yukarı yönlü seyrinin devam edebileceği beklentilerini güçlendirmiştir. Türkiye de yıllık ÜFE ve TÜFE oranları incelendiğinde, petrol fiyatlarını ve AKP kapatma davasının özelikle ÜFE üzerinde baskı unsuru olarak öne çıktığı, bunun aynı derecede olmasa da TÜFE oranlarına yansıdığı görülmektedir. Yıla %6,44 seviyesinden başlayan yıllık ÜFE artış oranı Temmuz ayı sonunda tavan yaparak %18.41 e ulaşmıştır. Başta tüm dünyayı saran resesyon ve deflasyonist süreç olmak üzere, AKP kapatma davasının sonuçlanması ve petrol fiyatlarının gerilemesi ile yılsonunda yıllık ÜFE artış oranları %8.11 seviyesine kadar gerilemiştir. ÜFE ile paralel bir seyir izleyen TÜFE artış oranları da yıla %8.17 seviyesinden başlamış, Temmuz 2008 de maksimum seviye olan %12.06 değerine ulaşmış ve yılı %10.06 değerinden kapatmıştır. Aynı dönemde TCMB yılbaşında %15.75 olan gecelik borçlanma faiz oranını enflasyondaki artışı kontrol altına almak için Temmuz ayına kadar alınan bir dizi faiz kararı ile %16.75 seviyesine kadar artırmış, 11. aydan sonra da küresel piyasalardaki gelişmelerden etkilenen ülke ekonomisinde enflasyondan çok durgunluk beklentilerinin ağırlık kazanması ile yurtdışındaki gelişmelerle de paralellik gösterecek şekilde %15.00 seviyesine indirmiştir. Yılın son çeyreğinde ivme kazanan işsizlik oranındaki artışlar da faiz indirim kararlarını etkileyen önemli bir unsurdur. Global piyasalardaki durgunluğun derinleşmesi ve bunun Türkiye yi etkilemesi beklentisi ile faiz indirimlerinin önümüzdeki dönemde de devam edeceği düşünülmektedir. 4
Türkiye ekonomisini etkileyen bir diğer önemli konu da yerel seçimler ve yerel seçimlerin kamu harcamaları ve bütçe dengesi üzerindeki etkisi olacaktır. Kamu harcamalarındaki kontrolsüz artış ve bütçe disiplininden uzaklaşılması Türkiye ekonomisi açısından önemli bir risk unsuru olarak görülmektedir. Önümüzdeki dönem Türkiye için bütçe dengesi, cari denge, işsizlik, büyüme, sanayi üretimi gibi ekonomik verilerin yanı sıra yaklaşan yerel seçimler ve IMF ile ilişkiler gibi konular da yatırımcılar tarafından dikkate alınacaktır. Finansal piyasalardaki gelişmelere paralel olarak 2008 yılı başında yatırım fonları büyüklüğü 26.960 milyon YTL iken 2008 sonunda 23.750 milyon YTL ye gerileyerek yaklaşık %12 azalmıştır. Emeklilik fonlarının büyüklüğü ise 4.580 milyon YTL den 6.403 milyon YTL olmuş ve yaklaşık %40 artmıştır. Ancak bu artış piyasa gelişmelerinden bağımsız olarak emeklilik fonlarının özelliğinden kaynaklanmaktadır. Dünya ve Türkiye finansal piyasalarındaki bu çalkantılı döneme ve düşüş trendine rağmen Şirketimizce yönetilmekte olan portföylerin değerini artırmak amacı ile gerekli stratejiler ve önlemler belirlenmiş olup, piyasanın sürekli yakından takip edilerek, etkin portföy yönetimi ile belirlenen risk seviyesinde yönetilen portföylere maksimum getiri sağlamak hedeflenmektedir. II-FAALĐYETLER A-YATIRIMLAR: 1- Yatırımlardaki gelişmeler: Cari dönemde; 26.019,46.- YTL lik demirbaş ve 10.148,81 YTL lik maddi olmayan duran varlık alımı yapılmıştır. B- FĐNANSAL BĐLGĐLER: 1- Başlıca Finansal Büyüklükler (YTL): 31 Aralık 2008 31 Aralık 2007 Mali Tablolar Mali Tablolar Toplam Aktifler 6.551.608,75 6.415.017,25 Nakit ve Nakit Benzerleri 3.324.620,75 3.172.284,42 Özsermaye 6.350.725,06 6.229.600,44 Net Kar 1.898.647,44 2.000.005,81 Başlıca Finansal Oranlar (%): 31 Aralık 2008 31 Aralık 2007 Mali Tablolar Mali Tablolar Özsermaye Karlılığı 29,90 32,10 Aktif Karlığı 28,98 31,18 Hisse Başına Kar (YTL) 0,00127 0,001333 5
1- Đşletmenin Finansman Kaynakları: Yönetim komisyonları ve Şirket portföyündeki faiz gelirlerinden oluşmaktadır. 2- Temettü Dağıtımı: 30.04.2008 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısında 2007 yılı vergi sonrası ve diğer mali yükümlülüklere ilişkin karşılıklar ayrıldıktan sonra kalan net karın (1.822.684,05 YTL) dağıtılmasına karar verilmiş olup, nakit temettü ödemeleri 30.06.2008 tarihinde gerçekleştirilmiştir. 6