www.kilispostasi.com Sayı: 16 TEMMUZ - EYLÜL Fiyatı: 1 TL Behiye İNEKÇİOĞLU Büyük Uzlaşı ya Millet Sahip Çıktı Dolmuş Durakları İşgal Altında



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Cumhuriyet Halk Partisi

MHP TURGUTREİS SEÇİM İLETİŞİM MERKEZİ AÇILDI

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Biz yeni anayasa diyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Devrim Öncesinde Yemen

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu

Y.Selçuk TÜRKOĞLU Bursa Milletvekili Aday Adayı. Biz Bir Ekibiz Ekibimiz Milletimiz

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Cumhuriyet Halk Partisi

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

ACR Group. NEDEN? neden?

MİLLİ İTTİFAK BASIN'LA BİR ARAYA GELDİ

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Cumhuriyet Halk Partisi

Güneş (Kıbrıs)

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Kuzey Irak'a harekat

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ KAMUOYU ARAŞTIRMASI. Ağustos, 2014

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Bodrum-Kos arasındaki turizm ve ticaret işbirliği

Başbakan Yıldırım Kütahya Tavşanlı da halka hitap etti

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Doğum günün kutlu olsun Büyük Usta

Bodrumlu seçmenden yoğun katılım

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

Eyicil: Kahramanmaraş ın Sevdalısıyım

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Türkiye nin 81 ilinden gelen 100 muhtar, çözüm sürecine destek için Mardin de toplandı. Muhtarlar, barışa destek için beyaz güvercin uçurdu.

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden


AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ BU HAFTA ÜNLÜ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF ERSOY A AYDIN BAKIŞLAR KONFERANS DİZİSİNİN İKİNCİ OTURUMUNU GERİDE BIRAKTI.

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Başbakan Binali Yıldırım, başbakan olarak ilk kez memleketi Erzincan'a geldi.

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

BODRUM YENİ MUHTARLARINI SEÇTİ

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Cumhuriyet Halk Partisi

DAMLA PROJESİ HATAY PROGRAMI HAKKINDA BASINDA ÇIKAN HABERLER

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI


İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN. Yazar Editör Pazartesi, 28 Ekim :34

BAŞKAN ÇİĞDEM DEMİRALP : ANKARA YA SÖZ VERDİK, BODRUM BELEDİYESİ Nİ ALACAĞIZ

Onlar konuşur, AK Parti yapar

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Akçakale Sınırından Türkiye ye Sığınmacı Geçişi Gözlem Raporu. (16 Haziran 2015)

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

KONU : Cumhurbaşkanlığı Seçim Süreci Hk İL BAŞKANLIĞINA

AHMET YILDIZ: İYİ NİYET VE AKLISELİM İLE BUNLARIN ÜZERİNE GİDERSEK, ÇÖZÜMLENMEYECEK SO Pazartesi, 29 Mayıs :30

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

Transkript:

GAZZE DE HER YER HEDEF İsrail artık hiçbir kural, insani ilke gözetmiyor. İsrail ordusu önceki gece Cebaliya Mülteci Kampı'nı, BM'ye bağlı bir okulu ve çok sayıda camiyi bombaladı. Ölen Filistinli sayısı 1700'ü aştı. Gazze'nin kuzeyinde ise taş üstünde taş kalmadı 19 da 15 te Uğur KEPEKÇİ Düşünmeden Oy Vermeyin Sayfa 02 de Sayı: 16 TEMMUZ - EYLÜL Fiyatı: 1 TL Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi Yıkılmış harabeyi kaldıracak güçlü el Sayfa 09 da Selim Baytürkmen Trafik Sorununu Kim Çözecek? Sayfa 05 te Alaaddin ÖZKAR Cumhurbaşkanı Kim Olmalı? Sayfa 8 de Behiye İNEKÇİOĞLU Büyük Uzlaşı ya Millet Sahip Çıktı BTP, CHP, MHP, DSP ve DP nin de aralarında olduğu 14 partinin Büyük Uzlaşma adıyla Ekmeleddin İhsanoğlu nun cumhurbaşkanı adaylığını destekleme kararı ile ortaya konan böylesi güzel bir birlik hareketini, milletimiz ülkemiz adına güzel günlerin başlangıcı olarak görüyor. 12 de İhanet, Esaret, Asalet Ve Vicdan Sayfa 06 da İbrahim BEŞE Kilis Suriye Sınırında Üç Turist (!) Sayfa 07 de Yusuf Yakut Sayfa 03 te Sayfa 03 te Bayramlar Anlamını Yitirmemeli Sayfa 11 de Kilis te Kuyular Kurumaya Başladı Dolmuş Durakları İşgal Altında Sayfa 21 de Kilis in Nüfusuna Ne Oluyor? Sayfa 22 de Kilis Suriyelileri Kaldırabiliyor mu? Sayfa 22 de KİLİS TE VATANDAŞ İKTİDARA TEPKİLİ İsrail e karşı takındığı tutum nedeniyle birçok eleştirilere maruz kalan iktidar, Kilis te halk tarafından da kınanıyor.

02 TEMMUZ - EYLÜL 2014 TEMMUZ - EYLÜL 2014 03 Uğur Kepekçi Düşünmeden Oy Vermeyin Kilis in Organik Lunaparkı! Bir Şehir Nasıl Yok Edilir? Editörden Kilis te Kuyular Kurumaya Başladı 10 Ağustos Pazar günü Türk Milleti cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidecek. Yapılacak seçimin hayırlara vesile olmasını diler; vatanımıza, milletimize huzur ve barış getirmesini temenni ederim. Kabul etsek de etmesek de demokratik sistemin gereği olan seçimlerde ( önemli bir yanlışlık olmazsa) sonuçlar sandıktan çıkacak. Cumhurbaşkanlığı seçiminde baraj sistemi olmadığı için kazanamaz ya da oyumuz boşa gider gibi kaygılar olmadığı için Sayın Ekmeleddin Beyin şansı yüksek görülmektedir. Kanaatim odur ki sessiz çoğunluk, sessiz ve derinden çalışarak seçime hazırlanmakta, sandık önüne konunca da demokrasinin gereğini yerine getirecektir. Değerli okurlarımız, henüz sandık önümüze konmadan bazı meseleleri aklıselim bir şekilde düşünmeliyiz. İş işte geçtikten sonra pişmanlık bir fayda vermeyecektir. Bildiğiniz gibi 10 Ağustos 2014 Pazar günü sandığa gideceğiz ve cumhurbaşkanını seçeceğiz. Türk tarihinde ilk defa gerçekleşecek bu seçimde, halk kendi oylarıyla cumhurbaşkanını seçecek. Türk halkı her ne kadar cumhurbaşkanını seçiyor gibi görünse de farklı şeyleri seçecektir. Bu seçimden sonra sadece cumhurbaşkanı değil birçok şeyin değişme imkânı olabilecektir. Daha açık bir ifadeyle; aslında bu seçimden sonra Türk siyaseti çok farklı bir konuma gelebilir. Yönetim sistemi değişebilir. Allah korusun cumhurbaşkanı seçiyoruz derken bir anda bölünmenin eşiğine gelebiliriz. İzah etmeye çalışalım. Sayın Erdoğan ın bazı ortamlarda ağzından kaçırdığı, AKP temsilcilerinin bazı ortamlarda dile getirdiği bir sistem değişikliği arzuları vardır. Sayın Erdoğan, şu anda tepki toplamamak için fazla sesli olarak dile getirilmese de cumhurbaşkanı seçilir seçilmez ilk olarak gündeme getirecekleri konu; başkanlık sistemi olacaktır. Zaten buna zemin hazırlığı yapılmaktadır. Meclisteki çoğunluk ve çıkarı olan kimselerin desteği ile anayasal çoğunluğu yakalayıp çok kısa bir sürede başkanlık sistemine geçilebilir ve federatif yapıya geçilebilir. Bu şekilde bölünmenin, parçalanmanın kapısı aralanmış olacaktır. İstesek de istemesek de gerek iç gerek dış dinamikler bunu tezgâhlamaktadır. Halkımız farklı gündemlerle ve Tayyip Erdoğan ı rütbelerin en yükseğine çıkartmak hayaliyle avutulurken; korkarım ki uykudan uyandığında çok geç olmuş olacak ve geri dönüşün asla mümkün olmadığı; bölünmenin, parçalanmanın kapısı aralanacaktır. Ben inanıyorum ki AKP ye oy veren, Tayyip Erdoğan a ölümüne sevgi besleyen birçok kimse bile bu tehlikeli duruma asla rıza göstermeyecektir. Ama maalesef çok da dürüst bir siyaset yapılmadığı için bu tehlike vatandaşımızın gözünden kaçırılıyor. Halkımızdan ricam şudur ki; oynanan oyunlara, çevrilen dolaplara karşı uyanık olunuz. Düşünmeden asla oyunuzu vermeyin! Kilis te bayram denince ilk akla gelen mekanlardan biri olan Bayram Yeri yine çocukların akınına uğramaya devam ediyor. Ramazan Ayı içerisinde hazırlıkların yapıldığı, salıncakların, narabaların ve atlı karıncaların çok önceden kullanıma hazır hale getirildiği Bayram Yeri, Ramazan Bayramı nın ilk saatlerinden itibaren çocuklarla dolup taştı. Bayram boyunca çocukların eğlence mekanı olan Bayram Yeri, Kilis te bayramın en önemli renklerinden biri olmayı sürdüyor. Günümüz lunaparklarına inat, yıllardır tahtadan yapılmış salıncaklarla, narabalarla zamana ve tekonolojiye meydan okuyan Bayram Yeri, insan gücüyle çalışan organik bir lunapark gibi! Kilis in bayramlarda değişmeyen bir yüzü olan Bayram Yeri ne ufak tefek eklemeler de yapılmıyor değil! Örneğin küçük arazi araçları ile kısa turlar atan çocuklar, bayramda gönüllerince eğleniyor olmanın tadını çıkarıyorlar. Suriyeli Dilenciler Artıyor Ülkelerinden kaçarak Kilis e gelen Suriyelilerin arasında dilencilik yapanların sayısının arttığı gözleniyor. Özellikle Cuma günleri namaz çıkışlarında dilenen kadın ve çocuklara rastladıklarını dile getiren vatandaşlar, dilenciler yüzünden bazen yolda dahi yürüyemediklerini ifade ediyorlar. Emniyet güçleri ve zabıta ekiplerinin zaman zaman operasyon düzenlemesine rağmen artan Suriyeli dilencilerin, camiler başta olmak üzere, Kilis in işlek cadde ve çarşılarını mesken tuttukları belirtiliyor. Tarihi ve kültürel birçok zenginliği olan Kilis e ziyaret maksadıyla gelen yerli ve yabancı turistlerin de dilencilerden rahatsız olduklarını gözlemlediklerini vurgulayan vatandaşlar, sorunun çözümü için yetkililere sesleniyorlar. Bazı soruların cevabı çok önceden verilmiştir de, bazen bu cevapları hatırlatmak gerekir çabuk unutanlara! Kilis yıllardır kabuğunu yırtıp, tarihi dokusu ile geleceği kaynaştırmış bir kent olamamanın acısını yaşarken, yıllar akıp gitti. Vatandaş hep şikayet etti, şikayet ettiğine gidip oy verdi. Şikayet edilen politikacı görevi gereği bazı bahaneler ardına saklanarak, olmayan işlerin, çözülmeyen problemlerin sebebi hikmetini anlattı seçmelerine! Bütün bunlar olurken yine her zaman olduğu gibi yıllar da geçip gitti. Kilis in zamanı yine çalındı. Buna seyirci kalmanın hepimiz açısından çeşitli nedenleri vardı: Kimimiz politik yakınlıklarımız sebebiyle yeterince dert yanamadık gerekli mercilere, bazılarımız iş korkusu yüzünden göz yumduk memlekette olan bitene, kimileri de bağırıp, çağırdı Kral Çıplak diye ama ne duyan oldu onları ne de gören! Sorunlarını yazmaktan bıktığımız bir Kilis yanı başımızda dururken, kimsenin elinde bir sihirli değnek olmadığını çok iyi biliyoruz. Sürekli vatandaştan zaman isteyip duran ve zaman geçmesine rağmen Kilis için Acil Bir Eylem Planı ortaya koyamayan bir kabukla çevrilidir şehrimiz! Nüfusu kadar Suriyeliyi kendi içinde barındıran ancak buna rağmen sadece teşekkür alan bir şehirdir Kilis! Kilis e ve Kilislilere yaptıklarından veya yapmadıkların dolayı teşekkür etmenin zamanı çoktan geçerken, krizi fırsata çevirin söylemleri de artık pek karın doyurmuyor. Bu şehir tam anlamıyla icralık olmuşken, şehrin avukata değil icraat sahibi insanlara, teşekkür eden değil kendisine yaptıklarından dolayı teşekkür edeceğimiz insanlara ihtiyacı vardır. Bunun ayrımına varacak olan ve bu seçimi yapacak olan yine Kilislilerdir. Artık, Boş sözlere verilecek bir günümüz bile yok demek gerekmiyor mu? Umarız ki önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimleri, bugüne kadar kesilen çeklerin icra yolu ile tahsil edildiği bir dönemin başlangıcı olur. Kilis te kurak geçen bir kış ve yüzde yüz artan nüfus susuzluğu tetiklerken, bazı kuyular daha yazın ortasında kurumaya başladı. Birkaç haftadır Kilis Belediyesi Hoparlöründen yapılan duyurularda şehir şebeke suyunun idareli kullanılması, henüz scadalı sistemin devreye girmediği bu nedenle halkın suyu daha dikkatli kullanmaları yönünde uyarılar yapılıyordu. Kilis te baş gösteren su sıkıntısının ilk sinyalleri olan bu uyarılar ne kadar dikkate alınır bilinmez ama, Kilis in yaz mevsimini zor atlacağı gözleniyor. İnsanların su ihtiyacını karşılayan kuyuların da kurumaya başladığı Kilis te, artık traktörlerle evlerin depolarına su taşınmaya başlandığı gözleniyor. Bir anda kuyuları kuruyan Kilisliler çareyi traktörlerle su satın almakta bulurken, bazı vatandaşların bahçelerinde bulunan kuyularında derinleştirme çalışmalarına başladıkları dikkat çekiyor. Yazın ortasından su sıkıntısı ile karşı karşıya kalan vatandaşlar, şehrin bu sorununun ne zaman çözüleceğini merakla beklediklerini ifade ediyorlar. Dolmuş Durakları İşgal Altında! Kilis te özellikle ana caddelerde dolmuş duraklarına park eden otomobil ve motosikletler, dolmuşçu esnafını canından bezdirdi. Ciddi bir park sorunu ve trafik yoğunluğunun yaşandığı Kilis te, şehir içi ulaşımın önemli bir parçası olan dolmuşlar, cadde üzerinde yolcu indirip bindirme de zorluk çekiyorlar. Dolmuşlar için yapılan özel ceplere park eden otomobil ve motosikletler yüzünden yol üzerinde durmak zorunda kalan dolmuşçular, Boş yer bulamayan şoförler araçlarını duraklara park edip gidiyorlar. Biz de yol üzerinde durmak zorunda kalıyoruz. Böylece trafik de aksıyor diyerek şikayetlerini dile getiriyorlar. Vatandaşların dolmuş duraklarına park yapmamasını isteyen dolmuşçu esnafı, denetimlerin de arttırılmasını talep ediyorlar.

04 TEMMUZ - EYLÜL 2014 TEMMUZ - EYLÜL 2014 05 VEFAT ARAMIZDAN AYRILANLAR HAZİRAN 2014 MİHRİBAN ÖLMEZ, HACI CUMA ÖZÇELİK, ŞAP- KACI ZEYNEL AKKAŞ, MEHMET BAKTAGEÇ, MERYEM KARA, MEHMET AZİZ TOPRAK, HACI MUSTAFA OYLUMLU, DURDU GÜLDALI, NAİLE KANAL, FATMA ZORLU,ŞEVKİ ALPAYDIN, GÜLE PORSUK, NECATİ DEMİRKIRAN, SELAMİ MÜL- HİM, NİGAR BEYAZ, İKBAL TEKÇE, MUHAMMED ENES DEMİRKIRAN, SABİHA KIZILKAYA, ŞENEL KUTLUCAN, ÇIKIKÇI HACI SENEM SEVİNÇ, BU- RAK KULE, MEHMET GÜNAL, UĞUR CAĞCA- ĞAKAR, GÜLLÜ ÇEKİÇ, HACI NEZİHE SERKAN, MUSTAFA SAMANOĞLU, HİKMET CAN ŞIKOĞ- LU, AYŞE YILDIRIM, HAMİT KIRICI, EMİN DO- ĞAN, NECMETTİN OYLUMLUOĞLU, ABDULLAH ALKANLI. TEMMUZ 2014 EMİNE MÜNİPOĞLU, ZEYNEP YILMAZ, MEH- MET KARABAŞ, ŞÜKRAN BETONCU, HÜLYA TA- TAR, SALİH ASLAN, AHMET USLANMAZ, SALİH ASLAN, ZEYNEP GÜLERYÜZ, AHMET KARA- CA, EROL SAMANCI, SELAHATTİN TOZ, ŞÜK- RAN UYGUR, MÜVEDDET BEKÇİOĞLU, HALİL KÖROĞLU, LÜTFİYE EŞREFOĞLU, MEHMET UYGUR, FATMA GEÇKALAN, SÜHEYLA ÖZBAY, HALİL GÜLSEREN, İZZETTİN İNAL, MEHMET KAPAR, MEHMET YAKUT, HACI ASİYE KORKUT, BAHADIR POLAT, HÜSEYİN SAMANCI, MEHMET YAVUZKURT, HACI SIDIK ODUNCU, NAZLI KA- RADAŞ, MAHİRE YAKUT, ESEN YALÇIN, KIY- MET YUVARLAK, SÜREYYA BEŞE, NEVZAT AL- BAYRAM, AYŞE KURTARAN, SOLMAZ ÖRGEÇ, DÖNE AKKURT, SERPİL BİLMEZ. Çerez Fiyatları Yükseldikçe Yükseliyor Kilis te her geçen gün artışını sürdüren çerez fiyatlarının vatandaşın alım gücünü iyice düşürdüğü gözleniyor. Birkaç yıldır rekolte düşüklüğü ve stokçuluk bahane gösterilerek yükselen fındık ve Antep fıstığının fiyatlarını, rekolte düşüklüğü olmamasına rağmen diğer çerez çeşitleri izliyor. Vatandaşın en çok tükettiği çerez çeşitlerinden olan kabak ve karpuz çekirdeğinin kilogram fiyatının bile 17 TL yi aştığı Kilis te, diğer çerezler daha astronomik fiyatlara satılıyor. Fındık ve badem içi 30-35 TL, Antep Fıstığı 38-45 TL gibi fiyatlara satılırken, en ucuz çerez olarak 8 TL lik fiyatı ile yer fıstığı göze çarpıyor. Fiyatların her sene ikiye katlanmasından dolayı şikayetlerini dile getiren vatandaşlar, Hani bu ülkede enflasyon yoktu. Hani gelir seviyemiz yükselmişti. Kilis te karpuz çekirdeğinin kilosu 17 lira diyerek yaşadıkları sıkıntıyı ifade ediyorlar. Bu İşte Bir Gariplik Var! Bu yıl incir, üzüm gibi bazı yaz meyvelerinin ufak kaldığı ve zamanından geç yetiştiği çiftçiler tarafından ifade ediliyor. Kilis te bu yıl yaz mevsiminde yetişen bazı tarım ürünlerinin normalden ufak kaldığı gözlenirken, bu duruma birçok şeyin sebeb olabileceği vurgulanıyor. Konunun uzmanları ve çiftçiler ile yaptığımız görüşmelerde bu olaya en başta kuraklığın neden olduğu söylenirken, yaz mevsiminde Kilis te karbi olarak adlandırılan ve sabah saatlerinde yağan ciğin bu yıl çok az olmasının da nedenlerden arasında sayılabileceği ifade ediliyor. Toprakta yeterli nemin de birikmediğini de dile getiren çiftçiler, bitkilerin ihtiyacı olan suyu yeterince karşılayamadığını bu nedenle meyvelerin ufak kaldığını söylüyorlar. Kilis te bu kuraklığın devamı halinde sebze fidelerinin ve meyve ağaçlarının kurayacağı belirtilirken, bütün umutlar önümüzdeki kış mevsiminde Kilis ve çevresinin yeterli yağış ile beslenmesi! Selim Baytürkmen Trafik Sorununu Kim Çözecek? Kilis te trafik sorununun, kaldırımların genişletilmesi ve Suriye plakalı araçların kontrolsüz bir şekilde şehir trafiğine dahil olması ile başladığını kimse inkar etmiyor ama, sorun da devam ediyor. Normal şartlar altında trafiğe çıkan araç sayısının her geçen yıl arttığı Kilis te, yolların kapasitesinin çok üstünde otomobil ve motosikletle dolması, birçok sorunu beraberinde getiriyor. En başta gelen sorun bu kadar aracın nereye park edileceği? Araç park alanlarının yol kenarları ve sokaklarla sınırlı olduğu Kilis te, özellikle şehir merkezinde ve işlek caddelerde araç park etmenin giderek imkansız bir hale dönüştüğü gözleniyor. Cuhmuriyet Caddesi üzerinde yolun sağ tarafı tamamen otomobillerle doluyken, trafik de tek şeritten akıyor, tabi buna akıyor diyebilirseniz. Çünkü herhangi bir aracın durması veya normalden yavaş hızla ilerlemesi halinde trafik durma noktasına geliyor. Ana caddelerde ne sebeple olursa olsun bir aracın diğer bir aracı sollaması mümkün değil. Uygunsuz şekilde park eden araçlar yüzünden şehir içi dolmuşları gibi geniş araçların duraksaması da uzun araç konvoyları oluşturuyor. Bu yoğunluktan yayaların olumsuz yönde etkilendiği Kilis te, karşıdan karşıya geçmekte bazen vatandaşların, yaşlıların ve de çocukların zorlandığı dikkat çekiyor. Trafiğin yoğunluğunun ve park sorunun maksimum düzeyde yaşandığı Kilis te, artık bir yerden bir yere gitmek de eskisi kadar hızlı ve kolay olmuyor. Kilis te şehrin bir ucundan bir ucuna gitmek eskiden kısa bir zaman alırken, şimdilerde bu süre 10 dakikalarla ölçülüyor. Suriye plakalı araçların Türkiye nin ve özellikle Kilis in trafik akışına halen tam anlamıyla uyum sağlamadığı gözlenirken, yolun ortasında el frenini çekip park eden Suriye plakalı araçlara rastlamak mümkün oluyor. Suriyelilerin kullanmadıkları arabalarını uzun süre bir yerde bırakması da vatandaşların en şikayetçi oldukları konular arasında yer alıyor. Özellikle Kilis in sokaklarında haftalarca yerinde kalkmamış, birkaç lastiği patlamış ve tamamen toz içinde Suriye plakalı otomobillere rastlıyoruz. Türkiye de araçların sıkı bir kontrol geçirildikten sonra trafiğe çıkmasına izin verilirken, Suriye plakalı araçların herhangi bir kontrolden geçirilip geçirilmediği de ayrı bir merak konusu! Şehir trafiğinde seyreden Suriye plakalı araçların sayısının ne kadar olduğu konusunda tam bir bilgi yokken, araç yoğunluğuna bakılarak bir değerlendirilme yapıldığında sayılarının azımsanmayacak bir oranda olduğu ortaya çıkıyor. Konu ile ilgili sorunun bir an önce çözülmeli noktasında gerekli girişimlerin ne zaman ve kimler tarafından yapılacağı da Kilisliler merakla bekliyorlar Bahçeden Hudar Geldi Kilis te bahçecilik geniş bir kesimin ekmek kapısı olan bir meslek dalı olarak göze çarparken, Kilis in bahçelerinde yetişen sebze ve meyveler halkın en çok tercih ettikleri arasında yer alıyor. İçeri Bahça olarak tabir edilen Akpınar ve Söğütlüdere arasındaki bölgede ve Şıh Mansur Türbesi civarında yer alan Acıpınar, Leylid ve Bahçaarkası gibi bahçelerde özellikle yaz mevsiminde yetişen sebzeler lezzeti ve görüntüsü ile göz dolduruyor. Bu Yerli Mi? sözünü çarşı-pazarda alış-veriş yapan insanların ağzından daha sık duyulduğu şu günlerde, Kilis e has sebze ve meyvelerin doğal olması bu ilgiyi daha da arttırıyor. Genel olarak domates, salatalık, biber ve patlıcan gibi halkın daha çok tükettiği sebzelerin ekildiği Kilis in bahçalarında, eski yıllara nazaran sebze ve meyve çeşidinin de arttığı gözleniyor. Zorlu bir çalışma temposu isteyen bahçecilik, neredeyse günün her saati insanı meşgul eden bir iş dalı olması nedeniyle gayet yorucu bir meslek dalıdır. Kilisli bahçecilerin en büyük sıkıntıları ise, Kilis te yetişen ürünlerin şehrin ihtiyacını fazlası ile karşılamasına rağmen, halen başka şehirlerden Kilis e çok fazla sebze girmesi! Bu konuda bahçeciler, doğal olarak Kilis te yetişen ürünlerin pazarda, marketlerde daha fazla yer almasını beklerken, yerli ürünlerin daha lezzetli, doğal ve ucuz olduğunu savunuyorlar. Biz de Kilis in özel lezzetlerini halkımıza gece gündüz sıcak soğuk demeden çalışarak sunan Kilisli bahçecilere buradan teşekkür ediyor, yetkililerin seslerini duymalarını ümit ediyoruz. Sabah Pazarı nda Evcil Hayvan Bolluğu Suriyeliler Sabah Pazarı nda evcil hayvanlarını da satıyor. Daha ziyade pazar günleri Kilislilerin Sabah Pazarı nda kendi yetiştirdikleri güvercin, tavuk, hindi gibi hayvanlarını sattıklarını biliyoruz. Ancak bugünlerde Suriyeli mültecilerin yanlarında getirdikleri evcil hayvanları satmaya başlamaları ile pazarda bir hayli yoğunluk yaşanıyor. Suriyeli mültecilerin Sabah Pazarı na da el atmasıyla pazarda evcil hayvan çeşitliliğinde artış görülüyor. Pazarda satıldığına pek de alışık olmadığımız: kanarya, saka, muhabbet kuşu hatta papağan gibi evcil hayvanlar dikkat çekiyor.

06 TEMMUZ - EYLÜL 2014 07 Behiye İnekçioğlu İhanet, Esaret, Asalet Ve Vicdan En kısa ve en anlaşılır şekilde bu dört kelimenin tanımını yapmak isterim. İhanet; bağlı olduğun düşünce, inanış ve görüşe ters düşmek ve hainlik etmektir. Esaret; kölelik, bağımlılık ve tutsaklık anlamına gelir. Asalet; karakter düzgünlüğü, yüksekliği ve olgunluğu anlamına gelmektedir. Vicdan ise merhamet sonucu oluşan bir yargılama sistemdir. Bu dört kelimenin tanımını neden yaptım? Çünkü günümüz şartlarında cereyan eden, gerek siyasi, gerek ekonomi, gerekse sosyal olayların arkasında bu dört olgu bulunmaktadır. Aslında, bu olgular günümüz insanlarının karakterlerinin ayrıldığı gurupları göstermektedir. Savunduğu davayı, sahip olduğu inancı, üzerinde yaşadığı toprakları üç-beş kuruş dünya menfaatine, makam ve koltuk sevgisine satanlar ihaneti yaşayan guruptandırlar. Bu ihanete yine menfaatini düşünerek sessiz kalıp, haksız yere elde edinilen rütbelerden şefaat umanlarda kendi ayakları üzerinde durmasını bilmeyen, sürekli birilerini alkışlayıp, çıkar sağlamaya çalışan esaret sahibi insanlardır. Yapılan haksızlıkları ve yolsuzlukları görüp, tepkisini dile getiremeyen ama bu durumdan rahatsız olduğunu beyan eden insanlarda vicdan sahibi insanlardır. Birde her ne olursa olsun, haksızlığın karşısında tüm benliğiyle dimdik duran ve bu duruşundan asla taviz vermeyen istikrarını son nefesine kadar koruyan gurup vardır ki, işte bu da asaleti temsil eden guruptur. Bu dört zümreyi Türkiye şartlarına uyarladığımızda da karşıma o kadar somut örnekler çıkıyor ki, milletin kanını emen vampirler, torpille bir yere gelebilmek için yalakalık yapan karaktersiz insanlar, bizde böyle olmasını istemiyoruz ama elden ne gelir, diyen zavallılar ve hakkı her yerde korkmadan söyleyen kahramanlar var. Şimdi bir öz eleştiri yapma zamanı Biz bu gurubun neresindeyiz? İhaneti mi temsil ediyoruz, esareti mi, asaleti mi? yoksa sadece kuru bir vicdan yapıp kendimizi mi tatmin ediyoruz? Uzmanlardan 7/24 Tavsiyeler www.doktorunuzonline.com Kilis te Suriyeliler Koyun Satıyor Kilis te hemen hemen her iş dalında görmeye alıştığımız Suriyeliler, şimdi de cadde ve sokaklarda koyun satmaya başladı. Koruk Ekşinizi Yaptınız mı? Bazen küçük çocukları, ellerinde ufak kuzu ve oğlakları satmaya çalışırken görmeye alışkın olan Kilisliler, şimdi Suriyeliler tarafından çarşıda gezdirilen 10-15 adetlik koyun sürülerine rastlıyorlar. Genelde ufak ve az beslenmiş koyun ve çok küçük kuzulardan oluşan bu sürüler arasından vatandaşların beğendikleri hayvanı alabilmek için Suriyeli satıcılarla sıkı bir pazarlığa giriştikleri gözleniyor. Hayvanların çok zayıf olduğunu söyleyen vatandaşlar, Kurban Bayramı nda kendi besledikleri hayvanı kesmek isteyenlerin bu koyunlardan aldıklarını dile getiriyorlar. Kilis te her yıl bir gelenek halini alan koruk ekşisi yapımı eskisi kadar yoğun olmasa da halen devam ediyor. Çok çeşitli fabrikasyon ekşilerin marketlerde satılmaya başlanması ile birlikte tüketimi az da olsa gerileyen koruk ekşisi, özellikle yerli halk arasında halen kullanılmaya devam ediyor. Eski Kilis evlerinin hemen hemen çoğunda bulunan asmalardan veya üzüm bağlarından özenle toplanan koruklar temizlendikten sonra tanelenerek, sıkılmaya hazır hale getiriliyor. Et makinelerinde sıkılan korukların suyu özenle cam şişelere konulduktan sonra, bozulmaması için üst kısmına bir miktar zeytinyağı konuyor. Bu şekilde yıl boyu muhafaza edilen koruk ekşisi salatalarda ve bazı yemeklerde kullanılıyor. Koruk ekşisi yapma imkanı olmayanlar için de, bazı esnafların hazır koruk suyu sattığı Kilis te, koruk ekşisinin kilogram fiyatı 6 TL den satışa sunuluyor. İbrahim Beşe Kilis Suriye Sınırında Üç Turist (!) Milliyet gazetesinden Tolga Şardan ın haberine göre 01 Haziran 2014 tarihinde Kilis in İnanlı köyü yakınlarında, Suriye sınırını geçmek isterken yollarını kaybettiklerini söyleyen üç turist(!), inanlı Hudut Karakol Komutanlığı askerlerince yakalanarak gözaltına alınmışlar. 30 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Atatürk Havalimanı ndan ülkemize girdikleri ve 31 Mayıs 2014 tarihinde Kilis e geldikleri anlaşılan, Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı Emekli Albay Richard Douglas Gillem, yine Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı Prof. Dr. Mark Polyak ve Fransız vatandaşı Fabrice Jean Michel Robert Blance, askeri yasak bölgeyi ihlal etmek iddiası ile çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakılmışlardır. Bu kişiler yakalandıkları sırada üzerlerinde bulunan fotoğraf makineleri ile birinci derecede sınır hattını fotoğrafladıkları anlaşılmıştır. Söz konusu kişiler sınır dışı edilmiştir. Bu haber hem Türk vatandaşı olmamız ve hem de Kilisli olmamız sebebiyle bizleri yakından ilgilendirmektedir. Bu ilgimiz sebebiyle Türk yetkililer tarafından daha detaylı bilgilendirmeyi beklemek hakkımız olsa gerek. Mesela, bu üç turist(!), İstanbul Atatürk Havalimanı nda kimler tarafından karşılanmıştır? Kimlerle görüşmüştür? Hangi amaçlarla Kilis e gelmişlerdir? Kilis te kimlerle temas kurmuşlardır? Daha önce bu tür faaliyetlerde bulunanlar olmuş mudur? Çektikleri fotoğrafların istihbarat değeri nedir? Yüksek teknolojiye sahip ABD ve vatandaşları neden bu teknoloji ile istediği fotoğrafları elde etme imkanı varken bu yola başvurmuştur? Bu üç turist(!) günümüzde herkesin kullanabildiği navigasyon aletini dahi kullanmaktan aciz olup, neden kaybolduklarını iddia etmişlerdir? Dost ve müttefik dediğimiz ülkelerin vatandaşları olan bu üç turist(!), hangi cesaretle, kime, neye güvenerek, yasak bölgeye girmek için Türk yetkililerden izin almak gereğini dahi duymamışlardır. Oysa, emperyalistlerin tavsiyesi ile 55 yıl önce sınır hattımızdaki verimli topraklarımıza gömerek oluşturduğumuz mayınlı arazilere biz Kilislilerin 5 km den fazla yaklaşmamız yasaklanmış, bu bölgedeki tapulu arazilerimizi ekip biçmek için yetkililerden izin almak zorunda kalmışızdır. Bu üç turist(!) ve onları buraya yollayan emperyalist güçler bilmelidirler ki; Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, bir süredir yaşanan hukuk ihlalleri dolayısıyla cezaevlerine konsalar da, haklarında haksız soruşturmalar açılsa da, en mahrem sırlarına girilse de, onlar kutsal görev saydıkları hudutlarımızı korumakta asla tereddüt etmezler. Yine Türk yargısı da son yıllarda bir kaos içinde olsa da Türkiye Cumhuriyeti nde bağımsız yargıçlar vardır. Bu üç turiste(!) ve temsil ettikleri emperyalist güçlere hatırlatmak isteriz ki; sizinle aynı dili konuşan, müttefikiniz İngiliz diplomat Mark Saykes, yaklaşık bir asır önce 1902 yılında yine bu topraklara gelmiş, Beyrut tan başladığı seyahatte Suriye, Güneydoğu, Doğu Anadolu - Kuzey Irak - Gürcistan ve İstanbul rotasını izlemiş, Türkler, Araplar, Kürtler, Ermeniler, Çerkezler, hakkında bilgiler toplamış, Kilis - Gaziantep - Maraş - Malatya - Adıyaman - Urfa - Mardin -Diyarbakır - Batman - Şırnak - Van - Ağrı - Kars gibi il, ilçe ve köylerimizi gezmiş, REKLAM www.bitkirehberi.net haritalar çizmiş, fotoğraflar çekmiş, raporlar hazırlamış ve misafirperver Türk halkı tarafından sevgi ile karşılanıp ağırlanmıştır. Bu raporlarını daha sonraki yıllarda Dar ül İslam isimli kitabında yayınlamıştır. Ben Yahudiler Araplar ve Ermenilerle müttefik ve Panislamizm i geçersiz kılacak Hindistan ile Afrika yı Hohenzollern (Alman İmparatorluğunu kuran kraliyet ailesi) sonrası ortaya çıkacağına inandığım bir Türk-Alman birleşmesinden koruyacak sürekli bir İngiliz-Fransız paktı görmek istiyorum, görüşünü benimseyen Mark Saykes, Eğer kendilerini tanımış olsaydınız, Türklere hayran olurdunuz, demekten de kendini alamamıştır. Mark Saykes, Mayıs 1916 yılında İngiltere ve Fransa arasında, Osmanlı topraklarının paylaşımı konusunda yapılan gizli anlaşmaya Fransız Jorj Pico ile imzalamış, 1917 Ekim devriminde sonra Rusya tarafından bu gizli anlaşma bütün dünyaya ifşa edilmişti. Bu gizli anlaşmanın sonuçlarını bugün bölgede bir insanlık dramı olarak görmekteyiz. Bu üç turistten(!) biri olan Fransız vatandaşı Fabrice Jean Michel Robert Blance, Türkiye ye gelmeden önce atalarından 1. Dünya Savaşı sırasında yurdumuzu işgal eden kuvvetlerin, Kilikya ve Suriye Orduları Komutanı General Gourand ın, 1. Tümen Komutanı General Dufieux ün, General Bremond un, Kilis İşgal İcra Komutanı Molari nin, Binbaşı Mültirye nin, anılarını okumadığı anlaşılıyor. Okusaydı, Şahin Bey i, Sakıp Bey i, Kamil Polat ı, İslam Bey, Molla Recep Bey i, Alaeddin Bilgen Bey i, Müslüman Bey i, Kartal Bey i, Aslan Bey i, Müştaki Hürriyet i ve daha nice kahramanlarımıza bu toprakların ne ifade ettiğini ve uğrunda nasıl fedakarlıklara katlandıklarını anlayacaktı. Bu üç turiste(!) Mustafa Kemal Atatürk ü ve Türk halkının bağımsızlık aşkını öğrenmelerini tavsiye ediyoruz. Gezdiğiniz Türkiye Cumhuriyeti sınırları cetvelle değil, şehitlerimizin kanları ile çizilmiştir.

08 TEMMUZ - EYLÜL 2014 09 Alaaddin Özkar Cumhurbaşkanı Kim Olmalı? FELHAN YAYINCILIK REKLAMCILIK ve DAĞITIM 3 AYLIK YEREL GAZETE İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı işleri Müdürü Dr.Ahmet Hamdi Kepekçi 0532 558 93 69 Yazı İşleri Müdürü Abdülkadir Uğur Kepekçi 0532 413 30 76 Kilis Temsilcisi Selim BAYTÜRKMEN 0535 774 22 02 Türkiye devleti dört bir yanı ateş çemberine çevrilmiş bir halde cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidiyor. ABD eski dışişleri bakanın Fas ta başlattığı Büyük Ortadoğu Projesi, Arap baharı, turuncu devrim adı altında Müslüman ülkeleri kasıp kavurmaya devam ediyor. Körfez hareketiyle başlayan,afganistan, Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Mısır, Suriye devam eden kanlı harekette Türkiye devleti maalesef hep batı ittifakı yanında yer almıştır. Yıllarca din, iman edebiyatı yapanlar iktidara geldiklerinde en büyük zararı İslam dinine Müslümanlara verdiler. Yıllarca kapitalist Amerika Siyonist İsrail diye nutuk atıp meydanlarda slogan atanlar, en önemli anlaşmaları o ülkelerle yaptılar ve onlarla stratejik ortak oldular. Bu ortaklık ve hizmet karşılığında ilk defa Müslüman bir lider üstün hizmet madalyası aldı. Avrupa topluluğu bir Hıristiyan kulübüdür diyenler Bütün Türkler yok edilmeden Hıristiyan dünyası rahat etmeyecektir diyen, Papanın heykeli altında AB anayasasını imzaladılar. Bu milletin örfüne, âdetine, geleneğine ters düşen maddeleri Avrupa Birliği uyum yasaları adı altında çıkardılar. Din iman şeriat dediler zinayı suç olmaktan çıkardılar domuz etini kasaplık et statüsüne aldılar. Yeni Ceza Yasasına eşcinsellik ahlaksızlık değildir maddesini koydular. Bugün Gazze kan ağlıyor İsrail savaş uçakları ramazan demiyor, iftar demiyor, Filistinlilerin üzerine bomba yağdırıyor kadın çoluk çocuk binlerce masum insan katlediliyor bizim başbakanımızın nutuk atmak bayrakları yarıya indirmek dışında hiçbir icraatları yok hâlbuki geçmiş dönende ne icraatlar yapmışlar. Yıl 1996 da dönemin başbakanı İsrail ile yapılan anlaşma gereği 1) Türk ve İsrail askeri uçakları, Türk hava sahalarında eğitim yapabileceklerdir. 2) İsrail Türkiye ye silah satacak ve Türk Fantom savaş jetlerinin modernizasyonunu yapacaktır. 3) İsrail ve Türkiye, ABD deniz kuvvetleriyle birlikte arama ve kurtarma manevraları adı altında ortak tatbikat yapacaktır. 4) İstihbarat alanında işbirliği yapılacak bu kapsamda İsrail, Türkiye sınırından İran ve Suriye yi dinleyecektir. 5) Serbest Ticaret Anlaşması yapılan yeni düzenlemelerle icrai bir safhaya kavuşmaktadır. 29 Ağustos 1996 tarihli Hürriyet gazetesinin İsrail le Gizli İmza başlığıyla verdiği habere göre dönemin başbakanı Erbakan seçmenin tepkisinden çekindiği için anlaşmanın gizli tutulmasını istemişti. Habere göre İsrail ile yapılan ikinci askeri anlaşma da Erbakan ın kamuoyuna duyurulmayacak şartı ile imzalanmıştı. Ancak olay açığa çıktı. Ve Dışişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı anlaşmayı açıklamak zorunda kaldılar. (Alptekin Dursun oğlu, Stratejik ittifak. Türkiye İsrail ilişkilerinin öyküsü kitabı) Bu anlaşma gereği İsrailli savaş pilotları Konya ovasında eğitildi eğitilen pilotların bugün neler yaptığı malum! Bugün başbakanımızın bu anlaşmanın hiç birini iptal etmediği gibi bir dizi yeni anlaşma imzalamıştır. Gelinen noktada Türkiye komşuları ile sorunlu, Müslüman ülkeleri arasında güvenilmez bir ülke durumuna düşmüştür. Sayın başbakanımızı cumhurbaşkanı seçmek omurgasız dış politika ile bölgesinde ve dünyada yalnızlaşan bir Türkiye ye evet demektir. Buna mukabil CHP, MHP, BTP, DSP, DP gibi şu anda 14 partinin desteklediği çatı aday Ekmelettin insanoğlu nu bir deklarasyonla kamuoyuna açıkladılar. Parlamenter demokrasiyi güçlendirmeyi, kuvvetler ayrılığını pekiştirmeyi, bireylerin hak ve özgürlüklerini genişletmeyi, hukuk normlarını temel almayı, nefret, şiddet ve kutuplaştırma yerine sevgi ve barışı hakim kılmayı hedefleyen muhalefet partileri olarak Ekmeleddin İnsanoğlu nun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adaylığını toplumsal uzlaşı bağlamındaki siyasi aktörler olarak desteklediğimizi kamuoyuna duyururuz. Mezheplerin çatıştığı Ortadoğu coğrafyasında, İnsanoğlu nun tüm inanç gruplarına ve kimliklerine eşit ve tarafsız davranacağına olan inanca yer verilen deklarasyonda, şu ifadeler kullanıldı: İhsanoğlu, Türkiye nin dünyadaki itibarını yeniden yükseltecek, Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyet in temel değerlerini milli manevi mirasla bütünleştirecek, özgürlükçü, laiklik ilkesine ve kadın erkek eşitliğine bağlı kalacak, ülkemizin sorunlarına Anayasa da kendilerine verilen yetkiler çerçevesinde yeni çözümler üretecek. Kamplaştıran değil uzlaştıran, ötekileştiren değil birleştiren, sadece bir kesimi değil herkesi temsil eden, tarafsız bir cumhurbaşkanı olacağına güvenimiz tamdır. Topluma güven, saygı, sevgi, huzur ve umut vaat ederek, ortak akılla çözümü birlikte arayarak, dayanışma ve uzlaşmanın temellerini atıyoruz. Doğa ve tüm canlılar için haydi el ele barış, huzur ve kardeşliğe. 10 Ağustos seçimi cumhurbaşkanlığı seçiminden öte Türkiye nin geleceğine yön veren bir seçim olacaktır bu seçimde en büyük aktör yüce Türk milletidir, ben milletimizin bu gidişata dur diyeceğine yürekten inanıyorum. Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi Yıkılmış harabeyi kaldıracak güçlü el Gel ey zamandan üstün makamları aşan genç; Cennet senin mekânın, Hak yolunda koşan genç. Büyük tarih dirilsin senin varlık ülkende, Kaybolsun gitsin zaman, ebediyyen gölgende. Zaman, mekân seninle hakikate gömülsün, Tarihine sahip çık, ağlayan yüzler gülsün Prof. Dr. Haydar Baş Nevşehir Kozaklı da Geleneksel İcmal Gençlik Kampı ndaydık. Birliği ve beraberliği ne kadar da özlemişiz. İcmal gençlik kampında Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Arabı var; AlevisiSünnisi ve Şiisi var. Kampta kavga yoktu, özveri vardı; kardeşini kendine tercih etme erdemi vardı. 3 günlük kamp boyunca yurdun dört bir tarafından gelen İcmal gençliği, -birlik nasıl olur; beraber nasıl yaşanır- bunu ortaya koydu. Kamp boyunca gündüzleri seminerler yapıldı. Konusunda uzman konuşmacılar, ekonomiden sosyal konulara; iç politikadan dış politikaya ihtiyaç duyulan konulara değindiler. Sahur ve iftarlar birlikte yapıldı. Gece teravih namazları manevi atmosferin zirve yaptığı anlardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, Türk sanat müziğinin usta ses ve saz sanatçıları ve İcmal gençlik sanat grubunun nefis musiki ziyafeti ile gönüller coşa geldiler. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın kapanış konuşması tam bir manifesto şeklindeydi; her biri temel ölçü olan tespitler üzerine bina edilmişti konuşma. Ölçüye o kadar çok ihtiyacımız var ki Maalesef İslam âleminde ciddi manada, ölçü sıkıntısı var. İslam ülkelerinin genel haline baktığımızda bile hemen bu dikkat çekiyor. Son günlerin gündemden düşmeyen eli kanlı örgütü IŞİD, emperyal güçlerin taşeronluğunu yapmakta. İslam ülkelerinin işgali olan Arap baharı, AKP hükümetinin desteği ile büyüdü. İşte bütün bu konularda Sayın Haydar Baş hocamız öteden beri ikazlarda bulunuyor. Arap baharının daha ilk günlerinde Prof. Dr. Haydar Baş yapılanın bir işgal hareketi olduğunu, temelinde Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arzu Mev ud olduğunu söylemişti. Yaşananlar onu haklı çıkarttı. Basın yayının çığırtkanlığı ile, siyasi güç ile, devlet imkânları ile devlet adamı olunmaz; hele lider hiç olunmaz. Lider hak ve doğru olan düşüncesini dünyaya mal eder. Haydar Baş Bey gerçek bir lider şahsiyettir. Rusya nın uyguladığı Milli Ekonomi Modeli, liderimizin eseridir. BRICS devletlerinin ekonomi uygulamaları liderimizin eseridir. Rus devlet adamlarına Haydar Baş hocaya ihtiyacımız var dedirten de onun liderliğinin eseridir. Türk insanı olarak ona ihtiyacımız vardır. Ülkemizi de insanlığı da kurtaracak olan tek lider Haydar Baş tır. Yıllardan beri hamurkârı olduğu İcmal gençliğinin, artık akademisyen, iş adamı, siyaset adamı, gazeteci yazar olarak yetişmiş gördük. Bu kadro toplumda hatırı sayılır yere gelmiş durumda. İcmal gençliği, iman ehlidir. İcmal gençliği, Ehl-i Beyt sevdalısıdır. Vatanın bölünmez bütünlüğü ve ulus devletin yılmaz savunucudur. Milletine âşıktır, İcmal gençliği. İcmal gençliği ayakta kalan tek kaledir. Günümüz demektir, gelecek demektir, umut demektir. Ülkemiz ve insanımız üzerinde estirilen bu kadar fırtınalar karşısından yıkılmayan, yıkılmadığı gibi yıkılmış harabeyi kaldıracak güçlü el olan İcmal gençliği devlet ve milletimizin teminatıdır. Prof. Dr.Haydar Baş Beyin yıllar önce kaleme aldığı Gençliğe Hitabesinde (Prof. Dr. Haydar Baş; Makâlât, Sayfa:299-301) ortaya koyduğu ölçülerin,önemli stratejiler olduğunu görüyoruz. Bu hitabe bütün gençlerin yol haritası niteliğindedir. Hitabenin başlangıcındaki gençlik tanımı hayat boyu genç kalmanın da iksirini sunmaktadır. Gençlik büyük bir nimettir.iyi bilin ki, genç kalmak; ancak ölümsüz bir inanca sahip olmak, mutlak hakikate teslim olmak ve hizmet etmekle mümkündür Hitabede imanın ispatı olan ibadetlere sarılmanın, helal haram çizgisine göre hareket etmenin altı çiziliyor. Yetişmiş insanın elinde malzemenin de en iyi şekilde işleneceği ifade ediliyor. atan vurgusu gençliğe hitabede önemli bir yer tutuyor.vatan namustur, vatana sahip çıkmak hem gencin hakkıdır, hem de vazifesidir. ençliğe hitabede gencin hak arayışı mükemmel şekilde satırlara dökülmüş. Hakkınız olmayan hiçbir şeyi istemeyin. Hakkınız olan her şeye de sahip çıkın. Hakkınızı aramaz, ona sahip çıkmazsanız, hakkınıza karşı en büyük haksızlığı yapmış olursunuz. ütün bunlar anlatılırken hesap günü vurgusu da yapılıyor. Sayın Haydar Baş hocamız tarafından hesaba çekilemeden gencin nefsini hesaba çekmesi gerektiği vurgulanıyor. Hitabede, kardeşlik de önemli bir vurgu. Ancak kardeş olanlar birbirlerini kazanabilirler. Eğer sever ve sevilirseniz herkesi davanıza ram edersiniz. Davanıza râm edemeyeceğiniz kimse yoktur ifadesi fikir çilesi olanlar için altın ölçüdür. Özet olarak gencin hayata bakışı, hayatı yaşayışı için temel ölçü de hitabede veriliyor. Hakk a koşun, Hakk la olun, haklı ile olun, haklı olun. Günümüzde yaşanan sorunların merkezinde insan bulunmaktadır. İnsan meselesinin hallinde gençliğe yol gösteren ve gösterdiği yolu tatbiki olarak İcmal in hayat üniversitesinde eğitim ve öğretim veren Haydar hocam iyi ki varsınız. İdare Yeri: Güven Mah. İnönü Cad. 46/D Güngören - İSTANBUL Tel: 0212 504 41 41 Baskı: Akademi Basın Yayın Org. ve Matbaacılık Ltd. Şti. - Adres: Favutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No:230 Topkapı - İST. Tel.: 0212 493 24 67 abone olun gazeteniz kapınıza gelsin 0212 504 41 41 Yayınlarımızın tüm hakları na aittir. Kaynak gösterilmeden iktibas edilemez. Yazıların sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Gazetemiz il temsilcileri fahri olarak görev yapmaktadır. Yayınlanan köşe yazısı ve haberin tüm hakları Felhan Yayıncılık Reklamcılık ve Dağıtım a aittir. Kaynak gösterilerek kullanılabilir. Online Yaşam Koçunuz www.yasamuzmani.com REKLAMLARINIZ için BiZi ARAYIN: 0532 558 93 69

İLÇELER 11 Yusuf Yakut Bayramlar Anlamını Yitirmemeli Kilis te Bu da Oldu! Kilislilerin neredeyse tek mesire alanı olan Söğütlüdere de vatandaşları şaşırtan bir uygulama başlatıldı. Bayramlar dostluğun kardeşliğin birlik ve beraberliğimizin pekişmesini sağlayan özel günlerdir. Bu günlerde kin, nefret ve düşmanlıklardan uzak dostlukların gelişmesi için küçüklerimizi sevindirip büyüklerimizi ziyaret edip hayır dualarını alma günleridir. Zira Peygamberimiz (s.a.v) Akraba ziyaretleri ömrü uzatır, rızkı çogaltır demiştir. Hepimizin yakından izlediği üç yıldan beri Suriye de devam eden kardeş savaşı, Irak la beraber çoğalmış, Filistin`de soykırıma dönüşmüştür. İsrail in kural tanımaz aymazlığı bayramda dahi müslüman kardeşlerimizin evine bomba yağdırmıştır. Mahsun kadınlar, çocuklar perişan bir şekilde can vermişler ya da sakat kalmışlardır. Hiçbir müslüman ülkesi gereken hassasiyeti göstermediği gibi birçok ülke Filistinli müslüman kardeşlerimizi suçlamışlardır. Venezuela Devlet Başkanının onurlu çıkışı, müslüman ülkelere yaptığı çağrıda filistinlileri neden yanlız bırakırsınız, siz nasıl müslümansınız diyerek İsrail büyükelçisini istenmeyen ilan ederek, müslüman ve arap ülkelere ders vermiştir. Kuruluş amacı insanlarin can mal ve namus emniyeti sağlamak olan BM de her zaman olduğu gibi suçlu olarak müslüman filistinli kardeşlerimizi göstermiştir. Yüzlerce yıl İslamiyete baş olmuş ülkemiz ne yazık ki Filistin konusunda gereken hassasiyeti göstermemiştir. Necmettin Erbakan ile başlayıp, sayın Erdoğan ile devam eden Türkiye İsrail arasındaki gerek askeri gerek ticari antlaşmalar hala devam etmektedir. Bunların içerisinde basına yansımış olan jet akaryakıtı Türkiye den gitmektedir. Bu jet yakıtları İsrail uçaklarının Filistinlilerin başına bomba olarak yağmıştır Haftasonları Kilis te yaşayan vatandaşların piknik ve gezinti amacıyla ziyaret ettiği Söğütlüdere ye girmek artık ücretli oldu. Söğütlüdere piknik alanında otomobillerden 3 TL, motosikletlerden ise 1 TL giriş ücreti kesilmeye başlanırken, vatandaş uygulamaya tepki gösteriyor. Yapılan Masraf Bizden Mi Çıkacak? Yaklaşık bir yıldır Söğütlüdere de yapılan çalışmalara şahit olan vatandaşlar, Söğütlüdere ye girişlerin ücrete tabi olmasının ardından, Acaba yapılan masrafı vatandaştan mı çıkartacaklar? Göl de su yok, restoran faaliyette değil, daha çevre inşaatı devam ederken 3 TL değer mi? diye soruyorlar. Genel itibariyle şehir merkezine yakın mesire alanı çok kısıtlı olan Kilis te, Söğütldere piknik alanına bu haftasonu araçları ile girmek isteyen vatandaşlar ücret ödemek zorunda kaldılar. Kilis in Şifalı Otları Kilis, zengin bitki örtüsü ile yerli halkın da çok sık kullandığı birçok şifalı bitkinin yetişmesine olanak sağlıyor. BTP Sayın Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, gerek yazılı gerek görsel medyada bu konuyla ilgili şunlari ifade etmiştir: Sayın hükümet yetkilileri Filistinlilere gerçek anlamda destek olacaklar ise hemen İsrail ile yapilan antlaşmaları iptal etsinler. Sayın Başbakan ise antlaşmaları iptal etmek yerine İsrail e oğlunun gemicikleriyle yapmış oldugu ticaretle destek vermiştir. Eğer bu söylediklerimiz yanlış ise gemicikleri durdurup yapılan anlaşmaları fesh etmelidir. Ülkemizin de Suriye, Irak ve Filistin gibi olmamasi için BOP (büyük orta doğu projesi) nin durdurulması için önümüzde ki fırsatı çok iyi değerlendirmemiz lazımdır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa geniş kapsamlı bir mutabakat ile cumhurbaşkanı adayı olan sayın Ekmeleddin İhsanoğlu nun desteklenmesi geleceğimiz için zaruridir. Hepimizin uyanık ve aydınlık olması dileğiyle... Paryavşanı, kekik, ada çayı (kurşuni adaçayı), kuşburnu, kırmızı kantaron otu, sülüklü pancar (gavur pancarı), meyan kökü, ebe gömeci Kilis te yetişen şifalı ot ve bitkiler arasında yer alıyor. Örneğin kuşburnu bitkisi Şeyh Mansur Türbesi civarında doğal olarak yetişirken, meyan kökünün en çok bulunduğu iller arasında Kilis, ilk sıralarda bulunuyor. Meyan kökü en çok gümrük çevresi ve Tibil yolu üzerinde yetişiyor. Konu hakkında bilgisine başvurduğumuz Kilis te attarlık mesleğini devam ettiren Ahmet Kudamacı, paryavşanı, kekik, kantaron otu gibi şifalı otların genellikle kıraç ve dağlık alanlarda yetiştiğini ifade ederek, sattıkları birçok ürününün Kilis ve çevresinde yetiştiğini belirtiyor. Attar Ahmet Kudamacı, halkın en çok tükettiği bitkiler arasında sindirime çok iyi geldiği bilinen paryavşanı ve kekik bitkisinin bulunduğunu da sözlerine ekliyor.

12 TEMMUZ - EYLÜL 2014 POLİTİKA POLİTİKA 13 Büyük Uzlaşı ya Millet Sahip Çıktı BTP, CHP, MHP, DSP ve DP nin de aralarında olduğu 14 partinin Büyük Uzlaşma adıyla Ekmeleddin İhsanoğlu nun cumhurbaşkanı adaylığını destekleme kararı ile ortaya konan böylesi güzel bir birlik hareketini, milletimiz ülkemiz adına güzel günlerin başlangıcı olarak görüyor. Swiss Otel de düzenlenen toplantıda imzalanan deklarasyonda Türkiye de ilk kez toplumsal büyük bir uzlaşıya imza atıldığına işaret edilerek, şu görüşler öne çıkarıldı: Kardeşlik, dostluk bağları ve farklılıklarımızla bir arada yaşama kültürüne ihtiyacımız var. Sosyal adaleti tesis ederek insanlarımızın mutlu ve müreffeh yaşamasını sağlamak en büyük amacımızdır. Parlamenter demokrasimizi güçlendirmeyi, kuvvetler ayrılığını pekiştirmeyi, bireyin hak ve özgürlüklerini genişletmeyi, hukuk normlarını temel almayı, nefret, şiddet dili ve kutuplaştırma yerine sevgi ve barışı hakim kılmayı hedefleyen muhalefet partileri olarak, Prof. Dr. Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu nun Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı adaylığını toplumsal uzlaşı bağlamındaki siyasi aktörler olarak desteklediğimizi kamuoyuna duyururuz. İhsanoğlu na güven tam Ortak deklarasyonda Prof. Dr. Sayın İhsanoğlu nun; mezheplerin çatıştığı Ortadoğu coğrafyasında tüm inanç gruplarına ve kimliklere eşit ve tarafsız davranacak, ülkemizin dünyadaki itibarını yeniden yükseltecek, Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyetimizin temel değerlerini milli-manevi mirasımızla bütünleştirerek özgürlükçü lâiklik ilkesi ve kadın-erkek eşitliğine bağlı kalacak; ülkemizin birikmiş sorunlarına Anayasa da kendisine verilen yetkiler çerçevesinde yeni çözümler üretecek, kamplaştıran değil uzlaştıran, ötekileştiren değil birleştiren, sadece bir kesimi değil herkesi temsil eden tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacağına güvenimiz tamdır. Topluma güven, sevgi, saygı, huzur ve umut vaat ederek, ortak akılla çözümü birlikte arayarak dayanışma ve uzlaşmanın temellerini atıyoruz ifadelerine yer verilerek, Prof. Dr. İhsanoğlu na güven duyulduğu açıkça vurgulandı. Deklarasyon, Doğa ve tüm canlılar için, haydi el ele barış, mutluluk, huzur ve kardeşliğe ifadesiyle son buldu. Uzun yıllar Türk siyasetine yön veren DP, AP, DYP ve ANAP gibi partilerde milletvekilliğinin yanı sıra Demirel ve Özal hükümetlerinde bakanlık yapan merkez sağ siyasetin saygın isimleri Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek olacaklarını açıkladılar. Uzun yıllar Türk siyasetine yön veren Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve ANAP gibi partilerde yöneticilik ve milletvekilliğinin yanı sıra Demirel ve Özal hükümetlerinde bakanlık yapan, merkez sağ siyasetin saygın isimleri Türkiye nin Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu na destek olacaklarını açıkladılar. Ankara da Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu ile bir araya gelen yüze yakın etkin siyasetçi, Türkiye nin içinden geçtiği buhranlı dönemde İhsanoğlu nun bir şans olduğunu belirterek, kendisini Türkiye nin huzuru için destekleyeceklerini ifade ettiler. Merkez sağ siyasetin temsilcileri, bizzat kendi seçim bölgelerine giderek fiilen sahada çalışacaklarını da beyan ettiler. Mehmet Keçeciler, Mahmut Oltan Sungurlu, Yaşar Topçu, Yaşar Okuyan, Ahmet Özal, Agah Oktay Güner, Hasan Korkmazcan, Halit Dağlı, Lütfullah Kayalar, Halil Şılgın, Hasan Ekinci, Abdülkadir Baş ve Necmettin Cevheri gibi isimlerin katıldığı toplantıda bir konuşma yapan cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye nin büyük bir uzlaşmaya ihtiyacı olduğunu gördüğüm için bu görevi kabul ettim. Ülkemizin bütün kesimlerinden yoğun bir destek ve ilgi ile karşılaşıyorum. Beş parti resmen adaylığımı desteklediğini açıklamıştı. Şimdi sizlerle bu sayı altıya çıktı. Demokrasi dün olduğu gibi şimdi de sizlere emanet. Bu emanete sahip çıkacağınızdan kuşkum yok. diye konuştu. İhsanoğlu ndan İftiralara Cevap Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, Adana da İstiklal Marşı konusunda hakkında atılan iftiralara cevap vererek, Yahu, siz daha İstiklal Marşı nı öğrenmeden ben onu anamın sütü ile beraber emdim. Nasıl olur da böyle şeyler diyebilirsiniz. İftira atıyorlar dedi. Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, Adana da İstiklal Marşı konusunda hakkında atılan iftiralara cevap vererek, Yahu, siz daha İstiklal Marşı nı öğrenmeden ben onu anamın sütü ile beraber emdim. Nasıl olur da böyle şeyler diyebilirsiniz. İftira atıyorlar dedi Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, dün seçim çalışmalarını Adana ve Mersin de devam ettirdi. Adana Valiliği ne geçen ve Vali Mustafa Büyük ile bir süre görüşen İhsanoğlu, konvoy eşliğinde Seyhan Belediyesi ne geldi. Belediyenin konferans salonunda vatandaşlara hitap eden İhsanoğlu, halka hizmet için yola çıktığını söyledi. Ben görev, mevki peşinde değilim ama size hizmet etmek için yola çıktım diyen İhsanoğlu, şunları kaydetti: Siz beni cumhurbaşkanı görmek istiyor musunuz? Herkes dinlesin, tüm Türkiye dinlesin. Biraz önce hep beraber okuduğumuz İstiklal Marşımızı siyasete, çirkin siyasete, çirkin politikaya alet etmek isteyenler türedi. Bana hiç bir şey bulamıyorlar, diyorlar ki İstiklal Marşı. Yahu, siz daha İstiklal Marşını öğrenmeden ben onu anamın sütü ile beraber emdim. Akif in, büyük şairimiz, milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy un dünyada en çok sevdiği, en güvendiği arkadaşının oğluyum ben. Nasıl olur da böyle şeyler diyebilirsiniz. İftira atıyorlar. İftira üstüne iftira Başörtüsü konusuna da değinen İhsanoğlu, şöyle devam etti: Ben başörtüsü kızlarımızın hakkıdır, dini vecibedir, gelenektir diye üç husus izah ettim. Kalktılar, birinciyi, ikinciyi sildiler, İhsanoğlu diyor ki başörtüsü gelenektir diyor. Yahu, ben hak dedim, dini vecibe, gelenek dedim. Yalan söylüyorlar, her yerde yalan söylüyorlar. İstiklal Marşı nı bilmiyormuşum, hadi oradan canım sende. Sevgili kardeşlerim, 10 Ağustos ta oylarınızı kullanacaksınız ve cevabınızı vereceksiniz. Çankaya ya kimi göndermek istiyorsunuz? İhsanoğlu nu göndereceksiniz, değil mi? Bir Türk oğlunu göndereceksiniz, değil mi? İhsanoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü yü ziyaretinde de kendisine gösterilen ilgiden anladığı kadarıyla Adana da seçmenin kararını verdiğini ve 10 Ağustos ta mührü sağlam yere, oy pusulasındaki en sağdaki yere basacağını söyledi. Prof. Dr. Haydar Baş İstiklal Marşı nı hatırlamak neyin ölçüsü? Türkiye de her şey siyasetin malzemesi olarak kullanılabiliyor. Al bayrağımız, inancımız, değerlerimiz, şehit kanı hatta masum çocukların bombalanması dahi Bir de dil sürçmelerinden nemalanmak var. Geçtiğimiz günlerde Merhum Akif in mezarı başında İstiklal Marşı nın iki mısrasını karıştıran Sayın İhsanoğlu na yönelen eleştiriler gerçek bir seçim yatırımı. İstiklal Marşı, binlerce şehit vererek kazanılan vatan toprağını, bağımsızlığımızı, devleti ve milleti temsil eder. Bunun tamamını bilmek bir şereftir ancak bir anlık dalgınlıkla başka bir şiirle karıştırmak ne vatana ihanettir, ne de milleti satmaktır. Bizler, Sayın İhsanoğlu nu marşı bilmemekle itham edenlerin de on kıtasını bilmediklerine eminiz. Türkiye de yakın geçmişte öyle icraatlar vuku bulmuştur ki, eğer eleştirilecekse bunlar gündem edilmelidir. Ve eğer İstiklal Marşı na göre değerlendirirsek, cumhurun başının seçiminde adaylar arasındaki rekabet, İstiklal Marşı nın yazılış gerekçesine ve ruhuna uygunluk dikkate alınarak yapılmalıdır. Sayın İhsanoğlu nu eleştirenler bakın neler yapmıştır: * Atatürk tarafından ortaya atılan Türk milleti kelimesi bu iktidar döneminde tartışılmaya açılmıştır. * Teklif edilen yeni bir anayasa ile bölünmenin önünün açılacağı konuşulmaya başlanmıştır, üniter devlet tehdit altındadır. * Yargı ve yasamayı yürütmeye bağlamaya çalışan icraatlar, kuvvetler ayrılığı ilkesini hiçe saymaktadır. * İlk defa millet, saflar arasında tercih yapmak zorunda bırakılmıştır. * Türk askerinin başına bu iktidar devrinde çuval geçirilmiş, Türk ordusu bu süreçte etkinliğini kaybetmiştir. * Ak Partisi ile Medeniyetler İttifakı nın bir parçası haline gelen Türkiye, BOP ile İslam dünyasına namluyu doğrultmuştur. * İktidar, TCK da yaptığı değişiklikler ile zinayı serbest bırakmış, domuz eti satışına izin vermiştir, * İsrail ile ticari ve askeri anlaşmaları feshetmeyi düşünmeyen hükümet, komşu Suriye nin, Irak ın geldiği noktada büyük vebal altındadır. * Türkiye sınırlarını açtığı 1.4 milyon mülteci ile fiili bir kuşatılmışlık içindedir. * Türkiye nin adı bugün IŞİD, El Kaide, El Nusra gibi terör örgütleriyle beraber anılmaktadır. Şimdi söyler misiniz? Erdoğan ın İstiklal Marşı nın iki mısrasını unuttu diye Sayın İhsanoğlu na eleştiride bulunacak bir hali var mıdır?

14 TEMMUZ - EYLÜL 2014 POLİTİKA POLİTİKA 15 Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bayramın 3. günü kendisini ziyarete gelen partilileri ağırladı. BTP den Bayramlaşma! Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kilis İl Başkanlığı bayramlaşma merasimi BTP Gn. Bşk. Yrd. A. Hamdi Kepekçi nin katılımı ile gerçekleştirildi. Bayramlaşma törenine BTP Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, BTP Kilis İl Başkanı Alaiddin Özkar, BTP MYK Üyesi Yusuf Yakut, BTP MYK Üyesi Avukat Mehmet Galip Akdağ, BTP Merkez İlçe Başkanı Ahmet Özuymaz, BTP İl Başkan Yardımcısı Adnan Kurt, yönetim kurulu üyeleri ile vatandaşlar katıldı. Bayramlaşma töreninde bir konuşma yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı Op. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi, milli ve dini değerlerin korunması gerektiğine vurgu yaparak Türk milleti kulluğu, ibadeti, milli değerlerine bağlılığı ile bugüne kadar ayakta kalmış bir milllettir. Bundan sonra da milletimizin varlığı, adaleti, milli değerlerini hangi ölçüde koruduğu ölçüde olacaktır. Bu da milletimizin önündeki peygamber varislerini takip ederek, yolun ortasında duran bir kaya olmak yerine bir yapıda kum tanesi olmasından geçmektedir dedi. MHP İl Teşkilatı Ramazan Bayramı münasebetiyle Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kilis İl Başkanlığı nı ziyaret etti. MHP Kilis İl Başkanı Sırrı Cumhur Özgeriş ve yönetim kurulu üyelerini, BTP Kilis İl Başkanı Alaiddin Özkar ve Merkez İlçe Başkanı Ahmet Özuymaz karşıladı. Samimi bir havada geçen görüşmede özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Gazze de müslümanların yaşadığı dram konuşuldu. Kilisliler Prof. Dr. Haydar Baş ile İftarda Buluştu Gaziantep te geçtiğimiz Ramazan Ayı nda BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ın da katıldığı iftar programına çok sayıda Kilisli de iştirak etti. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Gaziantep İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına aileleri ile birlikte katılan yüzlerce Kilisli, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş ile birlikte iftar etti. Kalender Plaza da bin kişiyi aşkın misafirin davetli olduğu programa katılan Kilisli vatandaşların, BTP Genel Başkanı Sayın Baş ın programda yaptığı konuşmayı dikkatle dinledikleri gözlendi. Program sonrası herkesin bir hayli ilgi ve alaka gösterdiği BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş a bazı Kilislilerin çeşitli hediyeler sunduğu da dikkatlerden kaçmadı. BTP CHP yi Ziyaret Etti Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Kilis İl Başkanı Alaiddin Özkar, partilerle birlikte CHP Kilis İl Başkanlığı nı ziyaret etti. BTP heyeti, CHP Kilis İl Başkanı Abidin Uslu ve CHP Merkez İlçe Başkanı Talat Kurt tarafından karşılandı. Ramazan Bayramı münasebetiyle gerçekleştirilen ziyarete BTP Kilis İl Başkanı Alaiddin Özkar, BTP MYK Üyesi Avukat Mehmet Galip Akdağ, BTP İl Başkan Yardımcısı Adnan Kurt ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Kilis te özellikle Suriyeliler konusunda vatandaşların bazı sıkıntılar yaşadığını dile getiren CHP Kilis İl Başkanı Abidin Uslu, sorunun çözümü ve yerli halkın memnuniyetinin sağlanması açısından gereken girişimlerin bir an evvel yapılması gerektiğine vurgu yaptı. GERÇEK TÜRK ÜN KİMLİĞİ- Nİ ORTAYA KOYDUĞUM İÇİN BENDEN KORKUYORLAR BTP lideri bayramlaşma sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Bizde tekemmül eden iman dostluk arkadaşlık gerçek Türklüğün kimliğini ortaya koyuyor Bu kimlikten korkuyorlar diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şöyle konuştu Müslüman Türk kimliği tarihte Japon sınırlarından viyana kapılarına kadar at koşturdu. Can emniyetini, mal emniyetini, din ve vicdan emniyetini yaşattı. Şimdi ürktükleri ve korktukları bu kimlik ÇOK SAYIDA RUS GENCİ MÜSLÜMAN OLDU Kendisinin Rusya ile yakınlığını eleştirenlere Prof. Dr. Haydar Baş şu yanıtı verdi. Prof. Baş, Biz irşad ve ikaz görevimizi de yapıyoruz, birsürü rus genci müslüman oldu. Bazıları Avrupaya, Amerikaya gidiyor hristiyan olup dönüyor. Haydar hoca gittiği yerde insanları müslüman yapıyor benim ile onlar arasındaki fark bu. Ben hiçbir yere giderken ortodoks nikahı ile katolik nikahı ile biryere nikah olmadım ben olsam olsam islam ile nikahlı olurum. İSRAİL İLE ANLAŞMALARI İPTAL ETMEYEN HÜKÜMETE TEPKİ İsrail in Gazze deki katliamlarına karşı hükümetin sadece sözde kalan tepkilerine de değinen BTP lideri samimi olan iki ülke arasındaki anlaşmaları fesheder dedi. İsrail ile anlaşmaları yapıp evvela senin hocan pilotların eğitimen Konya da müsade etmedi mi diye soran Prof. Baş, Şu anda Gazze yi toplarıyla bombardımana tutan İsrailli pilotlar Konya semalarında eğitilmiş yahudi pilotlardır. Bunlara kim müsaade etti. İkincisi istihbarat örgütlerine müsaade edip Türkiye den Suriye ve İslam ülkelerini dinleme kararını İsrail ile alan kim sayın Erbakan. Ve Türk istihbaratı Telaviv de şekilleniyor ve tüm dünyaya gönderiliyor bu kararı alan kim sayın Erbakan. Üç Serbest piyasa ekonomisinin İsrail ile hayata geçmesine müsaade eden kim sayın Başbakan Erdoğan dır. Ve onlarla ihalelerin genişletilmesine karar veren de yine Erdoğan dır. Yani sayın Başbakan ile İsrail in yapmadığı hiçbir iş yok herşeyi yapıyorlar, Kürecik radar üssünü kim için kurdu NATO için değil İsrail için kurdular dedi. Dikkat çekici konuşmasında kritik bir soru da sorun Prof. Baş şöyle konuştu Gazze deki Bu durum karşısında bir insan yapılan anlaşmaları fesih eder mi etmez mi?ama görüyoruz ki hiç birine dokunmuyor ifadelerini kullandı. CUMHURBAŞKANI SEÇİMİN- DE ÜNİTER YAPININ ÖNEMİ Son sözler cumhurbaşkanı seçimi üzerine oldu. Prof. Dr. Haydar Baş üniter yapı ve yasama-yürütme-yargı erklerinin bağımsızlığını savunanların Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Trabzon Akçaabat ta vatandaşlarla buluştu. BTP lideri İsrail ile anlaşmaları iptal etmeyen hükümetin Gazze tavrı ve cumhurbaşkanı seçimi konusunda önemli mesajlar verdi. sandıkta Ekmeleddin İhsanoğlu na oy vermesi gerektiğini belirtti. Madde 1 Türkiye nin üniter yapısına dinamit yerleştiriyorlar, Madde 2- Kuvvetler ayrılığı ilkesi yok olacak, Yasama-Yürütme-Yargı erkleri yok olacak. O zaman ne olacak biliyor musunuz. Mesela o zaman ben iktidarda başbakanım, Yasama, yürütme, yargı hepsi benim elimde yani herşey bana bağlı ben o zaman ne olacağım kral ocağım demokratik kral. Beni seçiyorsunuz kral yapıyorsunuz. Bende istediğimi asıyorum istediğim kesiyorum. Böyle bir Türkiye mi istiyorsunuz ifadelerini kullanan BTP Lideri bu söylediklerimi anlatın dedi ve Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu na oy verin dedi ve Ekmeleddin beyi seçmezseniz başınıza gelecekler budur

16 TEMMUZ - EYLÜL 2014 FİLİSTİN FİLİSTİN 17 GAZZE DE YAŞANANLAR ve FİLİSTİN MESELESİNİN İÇ YÜZÜ Yeni Mesaj Gazetesi yazarlarından olan Ahmet Hamza Baş ın Filistin meselesi hakkında araştırma yazısı bölgede bu zamana kadar yaşananların iç yüzünü çarpıcı şekilde ortaya koyuyor... 22 Temmuz Salı günü Gazze den gelen haberlere göre, İsrail in 7 Temmuzda başlattığı operasyonda ölü sayısı 550 yi, yaralı sayısı da 3 bin 500 ü geçti. 100 bin Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı. CNN ise İsrail in kara operasyonunu genişletmeye hazır olduğu yönündeki başlığıyla verdiği haberinde. İsrail ordusunun bombardıman öncesi 14 bölgeye broşürler bıraktığını, ancak zaten dar olan ve yoğun nüfusun yaşadığı Gazze de Filistinlilerin kaçacak yerinin olmadığı bilgisini paylaştı. Şimdi; MUHARREF TEVRAT TA ŞU İFADELER YER ALIYOR: O günde Rab, Abraham'la ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim. (Kaynak-TEVRAT, Tekvin, Bab-15) "O zaman Rab bütün milletleri önünden kovacak ve sizden büyük kuvvetli milletlerin mülkünü alacaksınız. Ayak tabanlarınızın bastığı her yer sizin olacak. Sınırınız çölden Lübnan'dan ırmaktan, Fırat ırmağından garp denizine kadar olacaktır. Önünüzde kimse duramayacak, Allah'ınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır." (Tevrat, Yasanın Tekrarı, 11/24) Muharref Tevrat'a göre Allah, Yahudilere Kenan diyarını vaat etmiştir. Yahudi dünya gerçekleşmeden önce, bu topraklarda sadece Yahudilerin yaşadığı bir devlet kuracaklardır. Bu devlet büyük dünya krallığının merkezi ve idare yeri olacaktır. Muhalif bir Yahudi gazeteci olan Israel Shahak şunları söylüyor: Bu sınırlar hakkında yapılmış çok geniş kapsamlı araştırmalar, devlet desteğiyle, atlaslara, kitaplara ve makalelere dökülmekte ve okullarda bu sınırların propagandası yapılmaktadır. Etkili dini gruplar, söz konusu coğrafyanın İsrail tarafından fethedilmesini istemekle kalmamakta, bu fethin ilahi bir emir olduğuna inanmaktadırlar. (NOT: Bu ideoloji ile yetişen İsraillilerin Gazze bombalanırken sevinç çığlıkları atıp ve alkış tutmalarına şaşırmamak lazım..) İsrail deki radikal çevrelerce yazılıp okullara dağıtılan bir prensipler bildirgesinde şöyle denmektedir: Biz burada en uygun yayılma yönteminden söz ediyoruz Politik açıdan, (Kuzey de) ulaşmamız gereken sınır Fırat ve Dicle nehirleridir. Bu Halakha da (Yahudi şeriatında) yazılıdır. Dolayısıyla bu konuda herhangi bir anlaşmazlık olamaz. Tartışılabilecek tek konu, bunun nasıl hayata geçirileceğidir. Ancak dediğimiz gibi, İsrail topraklarının sınırları bellidir, bu konuda tartışılacak hiçbir şey yoktur, hükümler açıktır." İsrailoğulları'nın bu büyük ülkesi, "Lübnan ile Ürdün'ün tamamını, Suriye'nin üçte ikisi, Irak'ın yarısı, Türkiye'nin bir bölümünü, Kuveyt'in yarısı, Suudi Arabistan'ın üçte biri, Sina'nın tamamı, Mı- sır'ın da Port Said, İskenderiye ve Kahire'yi kapsayan bölümü" olarak tarif ediliyor. Demek ki, 1) İsrail, tamamen muharref Tevrat'ta geçen vadedilmiş topaklara ulaşma hedefiyle açık bir din savaşı vermektedir. 2) Bu maksada yönelik olarak yapılan katliamlar onlara göre doğal bir hak ve olması gereken bir durumdur. 3) İsrail in niyeti Gazze'de tek bir Müslüman kalmayıncaya kadar bu savaşı sürdürmektir.. 4) Bu noktada ABD ve İngiltere nin seslendirdiği İsrail in kendini savunma hakkı ifadesi bir safsatadan ibarettir. Zira ortada savunmasız sivillere karşı yürütülen bir devlet terörü vardır. Bu orantısız güç kullanımının da ötesinde açık bir soykırımdır. İSRAİL MECLİS BAŞ- KANI NIN SÖZLERİ ANLATTIKLARIMIZI DOĞRULUYOR: "...İsrail Meclis Başkan Vekili Moshe Feiglin İsrail'in Gazze'ye saldırmasındaki amacı itiraf etti. Gazze'ye daha acımasızca saldırılması, halkın sınır dışı edilmesi ve Gazze'ye Yahudilerin yerleştirilmesi gerektiğini savunan Feiglin, 'İsrail ordusu saldırılarını tamamladıktan sonra, askerlerimize herhangi bir zarar gelmemesi için gerekli tüm imkânları kullanarak Gazze'yi ele geçirecektir' dedi. Moshe Feiglin, öncelikli amacın işgal olduğunu belirterek, 'Gazze nin ele geçirilmesinden sonra tüm silahlı düşmanlar ortadan kaldırılacak, silahlı teröristlerle bağlantısı olmayan masum insanlar uluslararası hukuka uygun muamele görecek ve bölgeden ayrılmalarına izin verilecek' diye açıkladı. Felign, Gazze bizim vatanımızın bir parçası, sonsuza dek burada kalacağız. Gazze, bölgedeki terörizmin temizlenmesinden sonra, İsrail'in bir parçası haline gelecek ve Yahudiler buraya yerleşecek, bu aynı zamanda İsrail'deki konut krizini hafifletilmesine de yardımcı olacak diyor. (Milliyet gazetesi 21 Temmuz 2014) Dikkat edilirse, muharref Tevrat ta geçen vadedilmiş toprakları kapsayan ülkeler bugün dünyanın en çok kan dökülen, en karışık, en huzursuz bölgeleri durumunda Mısır ın bir kısmı ve Sina nın tamamı: Arap Baharı yla beraber Mısır yerle yeksan edildi. Ardarda yönetim değişiklikleri yaşayan Mısır, 3 Temmuz 2013'teki askeri darbenin ardından, İsrail'in ablukası nedeniyle Gazze'nin dünyayla tek bağlantısı olan Refah Sınır Kapısı'ndan geçişlere de istisnai durumlarda ve süre sınırlaması koyarak izin veriyor. Irak: Irak ın hali içler acısı.. Amerikan işgali ülkeyi kan gölüne çevirdi. Irak işgali de BOP un bir parçası olarak hayata geçirildi. Suriye: ABD ve İsrail tarafından desteklenen terörist gruplar Suriye nin başına bela oldu. Bu da BOP senaryosunun parçası.. Maksat, vadedilmiş toprakların en hassas bölgelerinden biri olan Suriye yi güçten düşürmek Suriye, IŞİD, el Nusra, ÖSO vs. gruplarla boğuşurken İsrail in eşzamanlı olarak Gazze ye operasyon başlatması tesadüf değil Lübnan: Yıllarca süren bir iç savaşla uğraşan Lübnan a hala tam olarak istikrar gelmedi. Güneydoğu Anadolu: Yıllardır devam eden PKK terörü neden bir türlü bitirilemiyor? Bunları destekleyen, besleyen, büyüten el aynı Peki, başta Türkiye ve diğer İslam ülkeleri bu oyunun neresinde? Bu konuyu yarınki yazımızda ele alacağız Peki, Türkiye ve İslam dünyasının olaylar karşısındaki tavrı nedir? 1) Bilindiği gibi bir İsrail-ABD ortak yapımı olan BOP un uzantısı olan Arap Baharı ile Mısır, Libya, Tunus, Cezayir de yönetim değişiklikleri oldu. Buralar kan gölüne döndü. Yine aynı proje çerçevesinde Afganistan a girildi. Irak işgal edildi. Yüzbinlerce Müslüman katledildi. Zulme uğradı. BOP aktörleri ardından Suriye nin başına kendi destekledikleri teröristleri bela ettiler. Türkiye ise 10 yıldır bu projenin figüranı durumunda Sayın Başbakan 2004 yılından beri BOP un eşbaşkanlığını yürütüyor. 2) İktidar her fırsatta Gazze nin yanında İsrail in karşısında olduğunu ifade ediyor. Sayın Başbakan İsrail e verip veriştiriyor. Ama; İsrail in Yedioth Ahronot gazetesinin haberine göre, Başbakanın oğlu Burak Erdoğan, son yıllarda iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüleşmesine(!) rağmen sahibi olduğu gemi ile İsrail ile ticaret yapmaya devam ediyor. Gazete, Burak Erdoğan ın 95 metrelik dev yük gemisi Safran1 in defalarca İsrail in Ashdot Limanı ile Türkiye arasında her iki yönde kargo taşıdığını yazdı. Aynı bilgi ülkemizde yayın yapan Şalom gazetesinde de yer aldı. Marinatraffıc.com adlı denizcilik sitesinde yayınlanan seyir bilgilerinde Burak Erdoğan ın Safran1 adlı gemisi İsrail in Ashdot limanına demir attığı ifade ediliyor. 3) İktidar, İsrail e veriştiriyor ama; Ne Erbakan döneminde ve ne de kendi iktidarları döneminde İsrail ile yapılan anlaşmaları iptalini telaffuz bile etmiyor 1996 da Erbakan ın başbakanlığı döneminde İsrail ile yapılan anlaşma özetle şunları içeriyordu: 1) Türk ve İsrail askeri uçakları, Türk hava sahalarında eğitim yapabileceklerdir. 2) İsrail Türkiye ye silah satacak ve Türk Fantom savaş jetlerinin modernizasyonunu yapacaktır. 3) İsrail ve Türkiye, ABD deniz kuvvetleriyle birlikte arama ve kurtarma manevraları adı altında ortak tatbikat yapacaktır. (İKİ ÜLKE HAZİRAN 1997 DE AKDENİZ DE OR- TAK HAVA VE DENİZ TATBİKATI GERÇEKLEŞ- TİRDİLER. Tatbikatın görünüşteki sebebi arama kurtarma çalışmalarının koordinasyonu idi. Pek de şaşırtıcı olmayan bir şekilde tatbikat, uluslararası sularda ama Suriye kıyılarına yakın yerlerde yapıldı.) 4) İstihbarat alanında işbirliği yapılacak bu kapsamda İsrail, Türkiye sınırından İran ve Suriye yi dinleyecektir. 5) Serbest Ticaret Anlaşması yapılan yeni düzenlemelerle icrai bir safhaya kavuşmaktadır. 29 Ağustos 1996 tarihli Hürriyet gazetesinin İsrail le Gizli İmza başlığıyla verdiği habere göre dönemin başbakanı Erbakan seçmenin tepkisinden çekindiği için anlaşmanın gizli tutulmasını istemişti. Habere göre İsrail ile yapılan ikinci askeri anlaşma da Erbakan ın kamuoyuna duyurulmayacak şartı ile imzalanmıştı. Ancak olay açığa çıktı. Ve Dışişleri Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı anlaşmayı açıklamak zorunda kaldılar. (Alptekin Dursunoğlu, Stratejik ittifak. Türkiye İsrail ilişkilerinin öyküsü kitabı) AKP döneminde yapılan anlaşmalar AKP 3 Kasım seçimleri öncesinde 16 Temmuz 2002 de ABD de Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü JINSA da temaslarda bulundu.. 1) AKP hükümeti, İsrail ile 15 Temmuz 2004 te Ankara da bir mutabakat zaptı imzalayarak, Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında temel ve işlenmiş tarım ürünleri ticaretindeki tavizlerin karşılıklı genişletilmesini müzakere etme konusunda anlaştı.

18 TEMMUZ - EYLÜL 2014 FİLİSTİN FİLİSTİN 19 2) Dönemin AKP li Enerji Bakanı Hilmi Güler, İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Binyamin Ben-Elizer ile boru anlaşması imzaladı. Türkiye den İsrail e uzanacak boru hattından petrol, doğalgaz, elektrik, su ve fiberoptik geçmesi planlandı. 3) Sayın Başbakan Heron larla ilgili anlaşmayı, 1 Mayıs 2005 tarihli İsrail ziyareti sırasında bizzat kendi imzaladı. Ziyarette 200 milyon dolarlık bu anlaşmayla yetinilmedi, M60 tanklarının modernizasyonu için yeni protokol ve 17 ayrı askeri proje görüşmesi yapıldı! Doğalgaz, elektrik, su ve fiberoptik geçmesi planlandı. 4) Mevcut iktidar tarihte ilk kez Türkiye Cumhuriyeti nin başkentinde, İsrail e, Siyonizm in kurucusu Theodor Herz i anma izni verdi. 6 Aralık 2004 günü İsrail in Ankara Büyükelçiliği, Ankara da, Milli Kütüphane Konferans Salonu nda Siyonizm i andı. 5) Sayın Başbakan İsrail e karşı olduğunu söylüyor ama; Bilbilik, Kürecik teki Füze Savunma Sisteminin, NATO değil ABD üssü olduğunu belirtmektedir. Bilbilik, şunları söylüyor: Kürecik üssü, Türkiye ile ABD arasında yapılmış gizli bir anlaşma ile kurulmuş bir üstür. Yani bunu ABD, NATO Füze Kalkanı adıyla kabul ettirdi. Halbuki NATO anlaşması değil, doğrudan doğruya Türkiye ile ABD arasında gerçekleştirilmiş bir ikili anlaşma sonucunda, gizli kurulmuş bir üs bu. Ve bu üs illegal. Çünkü NATO anlaşmasına uygun olarak kurulmadı. Bilbilik, Malatya daki üssün ikinci İncirlik olduğunu söyledi. Bilbilik Hatta İncirlik ten daha güçlü bir üstür. Çünkü bütününe bakıldığında bağlantılı füzeleri, füze rampaları ve radar sistemi var dedi. Bilbilik üsteki personelin tamamının ABD li olmasına dikkat çekti. Erol Bilbilik şunları kaydetti: Bu üs İsrail i korumaya alıyor. 6) İslam dünyasının Gazze konusundaki tutumuna gelince İsrail in katliamları karşısında Venezuela Devlet Başkanı Maduro nun tepkisi, cılız seslerin dahi tek tük yükseldiği İslam âlemi için bir ibrettir. nüz. Artık harekete geçmelisiniz. Filistin halkının katillerine cevap vermelisiniz. Durdurmalısınız! Venezuela Devlet Başkanı olarak size sesleniyorum; Yeter artık! Resmi açıklamalarınızdan öteye gidemiyorsunuz, o kadar. Ses tonumdan dolayı kusura bakmayın çok derinden konuşuyorum. İçimde saklı olan acı ve öfke beni bu şekilde konuşturuyor. Bununla yetinmeyen Venezuela Başkanı İsrail büyükelçisini sınır dışı etti. Bu tepki Müslüman âlemi için çok acı bir ibret tablosudur. Arap ve Arap olmayan Müslüman liderler ne zaman uyanacak? Bu liderler nasıl Müslümandırlar ki, din kardeşlerinin uğradığı zulüm ve katliam karşısında hiçbir tepki vermeden öylece sessiz kalabiliyorlar? Bir Hıristiyan devlet başkanının hissettiği acı ve öfkeyi hissedemiyorlar. Yoksa kalplerindeki imanı ceplerindeki dolarlarla mı değiştiler? Halbuki Hadisi Şerif te beyan edildiği üzere; Müslüman Müslüman ın kardeşidir ona zulmetmez; onu düşmana teslim etmez. Kim bir Müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse, Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim bir Müslüman ın sıkıntısını giderirse, Allah da kıyamette onun bir sıkıntısını giderir (Buhari, mezalim) Müslüman Türk milleti olarak bizler hangi safta durduğumuzu iyi düşünmeliyiz. Aksi takdirde ne Allah ın huzurunda ne de tarih önünde bunun hesabını veremeyiz. GAZZE DE HER YER HEDEF İsrail artık hiçbir kural, insani ilke gözetmiyor. İsrail ordusu önceki gece Cebaliya Mülteci Kampı'nı, BM'ye bağlı bir okulu ve çok sayıda camiyi bombaladı. Ölen Filistinli sayısı 1700'ü aştı. Gazze'nin kuzeyinde ise taş üstünde taş kalmadı Kürecik teki radar üssü hala faaliyetlerini sürdürüyor. Kürecik Radar Üssü, Malatya nın Akçadağ ilçesine bağlı Kürecik nahiyesinde bulunan askerî tesistir. Amerikan askerlerinin kurmuş olduğu üsse bir erken uyarı radarı konuşlandırılmıştır. Kürecik radar üssünün, İsrail in Demir kubbe hava savunma sistemine veri aktardığı ve bu şekilde İsrail in Hamas füzelerini imha ettiği haberleri uzun zamandır basında yer almaktadır. Hatta CHP nin bu konuyla alakalı Meclis e verdiği soru önergesinin cevabında Dışişleri Bakanı Davutoğlu İsrail e Kürecik ten veri aktarıldığını kabul etmişti. 20 Temmuz da Dışişleri nden yapılan açıklamada ise sistemin NATO üyesi olmayan hiç bir ülkeye koruma sağlaması mümkün değildir. İsrail de bilindiği gibi NATO üyesi değildir denilerek iddialar reddedildi. Şüphesiz inanmak istiyoruz. Ancak Kürecik te Amerikan askerlerinin varlığı bilinen bir gerçek.. Öte yandan Amerika nın İsrail in en büyük hamisi olduğu ve İsrail katliamlarını kendini savunma hakkı olarak yorumladığı düşünülürse Kürecik ten İsrail e askeri veri aktarılmakta olduğu bilgisi doğru demektir. Eski Deniz Binbaşı ve Araştırmacı-Yazar Erol Hıristiyan başkan Müslümanları Gazze deki zulmü durdurmaya çağırıyor ve şöyle diyor: Çağrım bölgedeki Arap halkına ve liderlerine; ne zamana kadar katliama sessiz kalacaksınız? Filistinli kardeşlerinizin katliamını izlemeye devam mı edeceksiniz? Arap halkları ne zaman uyanacak? Ve Arap liderleri Ne zaman uyanıp Filistin halkının sesine ses vereceksiniz? Yerin dibine batsın resmi açıklamalarınız! Yerin dibine batsın uluslararası protokolü- Gazze de Müslüman kıyımı yaşandığı bugünlerde kendisine verilen Yahudi Cesaret Madalyası nı iade edip etmemek Sayın Başbakan ın şahsi tercihidir. Bana bu madalya verildiği zaman İsrail ile ilişkiler bu şekilde değildi diyor.. Doğru olduğunu kabul edersek aklımıza şu soru takılıyor: Acaba onu bu günlere hazırlamak için mi bu madalya kendisine verildi? Netice olarak diyoruz ki; İsrail diye bağırmakla İsrail kahrolmuyor, kınamalar Gazze de akan kanı durdurmuyor. İsrail e çok kızgın görünen Sayın Başbakan da eğer bu hislerinde samimi ise; Gerek kendi iktidarından önce gerekse kendi iktidarı döneminde İsrail ile yapılan anlaşmaların tamamını feshettiğini açıklamalıdır. Oğlunun İsrail ile ticaret yaptığı yolundaki haberlerin kamuoyu önünde izahını yapmalıdır. Kürecik Radar Üssü nün faaliyetlerini bu hassas günlerde durdurmalı veya sıkı bir denetime tabi tutmalıdır. Venezuela Devlet Başkanı nın yaptığını yapabilmeli İsrail Büyüküelçisi ni ülkesine göndermelidir. Bütün bunları yapabilirse eğer Sayın Başbakan gerçek manada Gazze nin yanında ve İsrail in karşısında demektir. İsrail'in Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin 18 gün sonra ölü bulunmasının ardından 7 Temmuz'da 'Koruyucu Hat' adı altında Gazze'ye havadan, 17 Temmuz Perşembe akşamı da karadan başlattığı saldırıda hayatını yitiren Filistinlilerin sayısı bin 300'ü, yaralı sayısı ise 2100'ü çocuk olmak üzere 7 bin 500'ü aştı. Ölen Filsitinlilerin 252'sini çocuklar, 94'ünü kadınlar ve 50'sini yaşlılar teşkil ediyor. Çarşamba günü gece yarısından saat 12.15'a kadar 54 Filistinli hayatını yitirdi. İsrail'in 27 Aralık 2008 ile 18 Ocak 2009 tarihleri arasında 23 gün boyunca gerçekleştirdiği Dökme Kurşun Operasyonu nda hayatını yitiren Filistinlilerin sayısına yaklaştı. Dökme Kurşun Operasyonu sonucunda bin 417 Filistinli şehit düşmüş, 13 İsrail askeri ölmüştü. Camiler hedef oluyor İsrail ordusu, Salı gecesinden bu yana Gazze'de 5 camiyi vurdu. Saldırıların başlatıldığı 7 Temmuz'dan bu yana İsrail birliklerinin Gazze'de 4 bin 100 noktayı hedef aldığı, bunlardan bin 566'sının füze saldırıları olduğu ifade edildi. İsrail'in ibadet yerlerini hedef alan saldırılarında şimdiye kadar 74 cami bombalandı. 24 gündür kesintisiz şekilde devam eden İsrail saldırılarında düne kadar 2 bin 360 ev yıkılırken, yaklaşık 23 bin ev hasar gördü. İsrail'in asker kaybı 4'e katlandı İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların başladığı günden bu yana 53 İsrail askerinin ve 3 sivilin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu. İsrail ordusu, Dökme Kurşun Operasyonu ile karşılaştırıldığında 4 kat daha fazla asker kaybetti. İzzeddin el-kassam Tugayları ise 110 İsrail askerinin öldürüldüğünü açıkladı. BM yine sessiz Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail topçu birliklerinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Filistinlilerin sığındığı BM'ye bağlı bir okula düzenlediği saldırıda 20 kişinin hayatını kaybettiğini, onlarca kişinin yaralandığını belirtti. Bunun üzerine Filistin İçişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu UN- RWA'ya İsrail saldırılarına karşı sessizliğini bozma çağrısında bulundu. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Filistinli sığınmacıların bulunduğu UNRWA'ya bağlı birkaç okula düzenlenen bombardımanda onlarca şehit verildi. Son olarak Gazze'nin kuzeyindeki Ebu Huseyin adlı okul bombalandı. Ne yazık ki UNRWA'dan ne bir kınama ne de bir suçlama geldi. UNRWA'ya İsrail'in işlediği suçlara karşı sorumluluğunu üstlenme ve çocuk, kadın ve silahsız sivil onlarca Filistinlinin hayatını kaybettiği saldırılara karşı sessizliğini bozma çağrısı yapıyoruz" denildi. İsrail ordusunun, gece Filistinli sığınmacıların bulunduğu Gazze'deki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu'na (UNRWA) bağlı bir okula düzenlediği bombardımanda 15 kişi hayatını kaybetmiş, en az 100 kişi yaralanmıştı. İsrail topçu birliklerinin dün ayrıca Gazze'nin kuzeyindeki Cebaliya Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda da 10 Filistinlinin yaşamını yitirdiği bildirilmişti. Gazze'de bayram yok, hayat çok acı İsrail'in sivil yerleşim birimlerini hedef alarak saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de her şey gibi bayram sevinci de yıkılan evlerin enkazı altında kaldı. İsrail saldırılarından korunmak için Şifa Hastanesi'nin çevresine çadırlar kuran aileler, toz toprak içinde kalan ve bayram olduğuna inanamayan çocuklarını gördükçe "Bize bayram yok" dediler. Babasının kumaş ve örtülerle yaptığı çadırda bayramı karşılayan 9 yaşındaki Ahmed Hani, çıplak ayaklarına ve kirli elbiselerine bakarak bayram için aldıkları ancak Şucaiyye Mahallesi'ndeki bombalanmış evlerinin enkazı altında kalan yeşil gömleği ve siyah pantolonunu hayal ediyor. Tüm aile bireylerinin içine sığmaya çalıştığı küçük çadırda, oturduğu çıplak yerden sözlerini sürdüren Hani, "Arkadaşlarım ölü mü sağ mı bilmiyorum. Onları bir daha görebilsem keşke" diye konuştu. Çocuklarına evlerine döndüklerinde bayramlık alacağına söz veren Hani Hüccac ise "Bize bayram yok. Burada hayat çok acı" şeklinde konuştu.

21 İhsanoğlu na Kilis ten Destek! Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi adayların tanıtımı sürerken, Kilislilerin Ekmeleddin İhsanoğlu na karşı yoğun destek ve ilgisi olduğu gözleniyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminin yerel ve genel seçimlerden farklı olduğu düşünen Kilisliler, Ekmeleddin İhsanoğlu nun yanında yer aldıklarını ifade ediyorlar. Görüş ve düşüncülerine başvurduğumuz vatandaşlar, Cumhurbaşkanlığı makamına yurt dışında Türkiye yi yıllarca başarı ile temsil etmiş, halkla birçok ortak yönü olan Ekmeleddin İhsanoğlu nun yakışıcağını düşündüklerini ifade ediyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçimine kısa süre bir kala Kilis te adayların seçim arabaları şehir içerisinde anoslar yaparak dolaşmaya devam ederken, afiş ve dövizlerle tanıtım yaptıkları da görülüyor. Vatandaş İktidara Tepkili! İsrail e karşı takındığı tutum nedeniyle birçok eleştirilere maruz kalan iktidar, Kilis te halk tarafından da kınanıyor. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) tarafından Kilis te gerçekleştirilen toplantıda konuşmacıların ardından söz almak isteyen vatandaşlar yaptıkları konuşmalarda, iktidarın Türkiye de ve dünyada ortaya koyduğu yanlış politikaları eleştirdi. İsrail e Karşı Ne Yaptınız? En başta gündemin sıcak maddesi Gazze konusunda hesap soran vatandaşlar, Daha ne kadar uyuyacağız millet olarak! Binlerce insanımızı şehit edenlere, bu kardeşimdir diyenlere, Gazze de siviller ölürken sadece kınayanlara bir ders vermek lazım. İsrail'e karşı ne yaptınız sormak istiyorum şeklinde konuşarak tepkilerini dile getiriyorlar. TÜRKiYE NiN ViZYONU Uydu frekans Türksat 3A 12562 Vertical (Dikey) 25000 FEC : 5/6 www.kanal99.net

22 TEMMUZ - EYLÜL 2014 YAŞAM Kilis ve Güneydoğu Topun Ağzında! Kilis Suriyelileri Kaldırıyor Mu? Gaziantep, nüfusunun % 8,4 lük kısmını oluşturan Suriyeliler konusunda bir karar alarak evlerde barınanları kamplara taşıyacağını açıkladı. Bağımsız Türkiye Partisi nin Kilis te düzenlediği toplantıda söz alan BTP Genel Bşk. Yrd. Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu önemli tespitlerde bulundu. Gazze de bin 500 ün üzerinde insanın öldüğüne ve bu ölen kişilerin çoğunun da çocuk olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Ömer Eyercioğlu, Haberleri izlemeye insanın yüreği dayanmıyor. Bin 500 sivil insan ölmüş, çoğunluğu da daha çocuk. Öbür yandan insanları sıraya dizip öldüren bir de IŞİD var. IŞİD in yöneticilerinin çoğu Müslüman değil. Bir Müslüman nasıl olur da bu vahşeti yapabilir. Allah bunları kahretsin. Kilis ve Güneydoğu da topun ağzındadır, buraları eyalet yapmak istiyorlar. Dünya bu vahşeti, karmaşayı yaşıyor, peki müsebbibi kim diye sorarsanız bu ülkede yeşeren fitnelerdir, müsebbibi bu düşünceye destek verenlerdir dedi. Dünyada artık insanların altınını, parasını değil geleceğini alıyorlar diyerek konuşmasını sürdüren Eyercioğlu, Bugün bütün dünya tıkandı. Dünyada borcu olmayan insan yok! Almanya da bir kişi 60 bin dolar borç ile doğuyor. Dünya bu uçuruma doğru sürüklenirken başta Rusya olmak üzere BRİC ülkeleri çözümün Milli Ekonomi Modeli nde olduğunu adeta haykırıyor. Biz de bu anlayışı, Genel Başkanımızı iktidar etmek zorundayız. Dünya faydalanırken, biz bu nimete seyirci mi kalacağız? Yıllarca BTP yi gizlediler. Ama zararın neresinden dönerseniz kardır. İşte Ekmeleddin Bey e destek vermek bizi uçuruma sürükleyen zihniyeti frenleyecektir. Dünyada hukukun ve adaletin sağlanması için bir zemin hazırlayacaksınız. Bu cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye'nin kaderi için çok önemlidir, gece ve gündüz demeden çalışıyoruz ve çalışamya da devam edeceğiz diye konuştu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bu açıklamayı yaparken, Suriye devam eden iç savaşın Gaziantep i çok etkilediğini vurguladı. 1 milyon 884 bin nüfusuyla Gaziantep te 220 bin Suriyeli bulunurken, Kilis te 84 binlik merkez nüfusu kadar Suriyeli ikamet ediyor. Yani Suriyelilerin nüfusa oranı Gaziantep te % 8,4 iken, Kilis te % 100! Kilis in Nüfusuna Ne Oluyor? Kilis'te kent girişinde yer alan nüfus tabelasında rakamın bir anda 129 bine yükselmesinin nedeni nedir? İki Farklı Rakamın Hangisi Doğru? Kilis-İslahiye yolu üzerinde bulunan tabelada nüfus 129 bin olarak görünürken, Öncüpınar-Kilis karayolunda Kilis in nüfusunu gösteren tabelada 89 bin 500 rakamı yazıyor. Bir anda nüfusun 40 bin kişi arttığını gören vatandaşların aklına değişik sorular gelirken, şehirde kalan Suriyeliler nüfusa eklenmeye mi başlıyor? sorusunu soruyorlar. Kurallara göre şehir girişlerindeki tabelalara sadece şehir merkezinin nüfusu yazılması ön görülürken, Kilis te yazılan tabeladaki 129 bin rakamı Kilis in toplam nüfusu olarak biliniyor. 2013 yılı itibariyle açıklanan resmi verilere göre; Kilis in ilçe ve köylerle birlikte nüfusu ise 128 bin 586 kişi, Kilis merkez nüfusu ise 89 bin 422 dir. Şehirde yaşayan vatandaşlar nüfusun bir anda bu kadar yükselmesine şaşırdıklarını dile getirirken, Suriyelilerin nüfusa kaydedileceği dedikoduları her yerde dolaşıyor. Bu insanlar nüfusa eklendi mi eklenmedi mi? Kilis te yaşayan 100 bine yakın Suriyeli bulunduğu söyleniyor. Yetkililerden bu konu hakkında net bir açıklama bekliyoruz şeklinde konuşuyorlar.