şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Benzer belgeler
şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ON EMİR الوصايا لعرش

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

كيفية الوقاية من الع. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

تقلقه الوساوس اخلطرات و ر د أن شع ف صلاته. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed b. Salih el-useymin

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

هل ي ص ي ب الرجل بالع زوجته جلميلة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

أخوف آية ف القرآن العظيم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

Kâfirleri, bayramlarında kutlamanın hükmü تهني ة نلصارى ف أعيادهم. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Her elini uzatana (isteyene) zekât verilir mi?

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

كيفية الصلاة والصوم ف بللاد ليت نهارها داي م أو للها داي م

Toplu halde duâ etmenin hükmü

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Terceme : Muhammed Şahin

Hâmile kadın için haccın hükmü

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

مقاومة الغر زة جلنسية

Ehl-i Sünnet ve l-cemaat in akîde ve diğer dîni konulardaki esasları

Tuvâlet ihtiyacını giderirken önünü veya arkasını kıbleye dönmenin hükmü nedir?

Muhammed Salih el-muneccid

Ö zürsüz oruç tutmayan kimseye kaza gerekir mi? Muhammed b. Salih el-useymîn

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

KÜFÜR (İNKÂR) VE ÇEŞİTLERİ ال فر وأنواعه. şeyh Muhammed Salih el-muneccid. Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse

İHLAS VE NİYET. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Şiddetli soğuk günlerde cünüplükten arınmak için teyemmüm almanın hükmü. Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

DİLİN TEHLİKESİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

Arafat'ta vakfenin vakti

Abdestte başın bir kısmını mesh etmek yeterli midir? Muhammed b. Salih el-useymîn

Muhammed Salih el-muneccid

Münker ve Nekir'in vasfı konusundaki sahih hadisler

İNSANLARIN RAMAZAN HİLÂLİNİ GÖRMELERİ GEREKİR Mİ?

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

İki secde arasında otururken ellerin durumu nasıl olmalıdır?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Ramazan'ın gündüzünde oruç tutmayanlara ve kâfirlere yemek satmanın hükmü

Terceme : Muhammed Şahin. Mevlid-i Nebevî'yi kutlamayı müstehap olarak görenlere reddiye. Muhammed Salih el-muneccid. Tetkik : Ali Rıza Şahin

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

ما هو الفرق ب عرش ا ل ر ب و رسيه. şeyh Muhammed b. Salih el-useymin الشيخ مد بن صالح العثيم

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

حقيقة ا ل ع وطرق الوقاية منها وعلاجها. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- nurdan mı yaratılmıştır? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Terceme : Muhammed Şahin

ح م الاستمناء و يفية علاجه. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

مل اعتقاد أهل السنة ف القضاء والقدر. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kadının abdestte başörtüsünün üzerini mesh etmesinin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

MEYMÛNE KABRİSTANI İÇİN MEŞRÛ ZİYÂRET. Hazırlayan: Heyet. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

الا سماء ملحرمة املكروهة. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

Abdestte başı mesh etmenin şekli

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

Havanın soğuk olması sebebiyle namazları birleştirmenin hükmü

Cenaze namazının kılınışı

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Kadir gecesi, her yıl belirli bir gece ile sâbit midir?

TEVBE ETMİŞ BİRİSİNİN KISSASI

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

Transkript:

Âmâ Hadisi ve Onun Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile Tevessülü حديث الا ع و ت و س ل ه بالرسول ص االله عليه وسلم ] ريك - Turkish [ Türkçe - şeyh Muhammed Salih el-muneccid الشيخ مد صالح املنجد Terceme: IslamQa koordinasyon: Sitesi Islamhouse رمجة: موقع الا سلام سو ال وجواب تنسيق: موقع IslamHouse.com 2013-1434

Âmâ Hadisi ve Onun Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile Tevessülü Hadis: Bir âmâ, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin yanına geldi ve şöyle dedi: Ey Allah ın Rasûlü! Allah a dua et de gözlerim açılsın. Bunun üzerine Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Git ve abdest al, sonra iki rekât namaz kıl, sonra da şöyle de: Allahım, ben senden istiyor ve peygamberin Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile sana yöneliyorum. O, rahmet peygamberidir. Ey Muhammed! Ben senin ile Rabbime yöneliyorum. Rabbim! Hacetimi gider." Bu hadisin sıhhat derecesi nedir? (sahih midir?) ve manası nedir? Hamd, yalnızca Allah'adır. Bu hadisin sahih oluşu hakkında ilim ehli farklı görüşler belirtmişlerdir. İlim ehlinden bazısı bu hadisin zayıf oluğunu, bazısı da hasen olduğunu söylemişlerdir. Lâkin lafızda ilk akla gelen gibi olmayıp bu hadiste bir bakış açısı vardır. Bu hadisin manası: Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem bu kör adama abdest almasını, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem de şefaatinde sadık olması için iki rekât namazı kılmasını emretmiştir. Böylelikle onun abdesti ve namazı, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile tevessülde bulunmasına ve Allah Subhânehû ve Teâlâ ya yönelmesinde bir referans olması içindir. Şayet onun niyeti sadık olursa, azmi kuvvetli olursa, o takdirde Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ona Allah ın yanında şefaatçi olur. Bu da Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin ona dua etmesi ile gerçekleşir. Muhakkak ki dua, şefaatten bir çeşittir. Tıpkı Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemden sahih olarak rivayet olunan şu hadiste Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin buyurduğu gibi: «ما من رجل مسلم يموت فيقوم ع جنازته أر عون ر ج لا لا رش ون باالله ش ي ي ا إلا ف ع ه م االله فيه». 2

"Bir Müslüman vefat eder ve o kimsenin cenazesinde Allah a hiçbir şeyi şirk koşmayan kırk kişi hazır bulunursa, Allah katında onun için şefaatçi olurlar." O zaman bu hadisin manası; bu adam Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemden Allah a kendisi için dua etmesini istemiştir. Çünkü bu dua, şefaatin bir çeşididir. Şu anda, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin vefatından sonra, böyle bir durum, ölümünden sonra Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemden duasını istemesi mümkün değildir, bu imkânsızdır. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin buyurduğu gibi: «إذا مات ا ل ع ب د ا ن ق ط ع ع م ل ه إلا من ثلا ث: صدقة جار ة أو عل م ي ن ت ف ع به أو د ل صال ح يدعو ل». "Bir kimse öldüğü zaman, amel defteri şu üç dışında kapanır: Sadakayı cariye, kendisinden faydalanılan bir ilim, kendisine dua eden salih bir evlat." Hiç şüphe yok ki dua, ölüm ile kesilen amellerdendir. Bilakis dua ibadettir. Allah Azze ve Celle nin buyurduğu gibi: م ن س ي د خ ل و ن ف ج ف ه ن و ن م ن ب ح ف م ا د ع و ج ف ر ب ل ين س ت إ س ت أ ر ف ع ب ف ا ف د ت ف ر (( و ق ا ل د ا خ ر ن.(( «Rabbiniz şöyle buyurmuştur: "Bana ibadet edin ki size karşılığını vereyim. Bana ibadet etmekten kibirlenenler, zelil olarak cehenneme gireceklerdir".» (Mumin: 40/60) Bunun içindir ki sahabe -Allah onlardan razı olsun- sıkıntı anlarında, bir hacet halinde Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin onlar için Allah a dua etmesine sığınmamışlardır. Aksine Ömer ibnul-hattâb -Allah ondan razı olsun- yağmur yağmayıp da kıtlık olduğunda şöyle demiştir: «ا إنا كنا نتوسل يلك نبينا فتسقينا و نا نتوسل يلك بعم ب ي ن ا فاسقنا ف ي س ق و ن». Allahım, bizler sana peygamberimiz ile tevessül ediyor, sen de bizlere yağmur indiriyordun. Şimdi ise biz sana peygamberimizin amcası ile tevessül ediyoruz, bize yağmur ver. Bunun üzerine yağmur yağardı. 3

ه ه Abbas tan -Allah ondan ve babasından razı olsun- Allah a dua etmesini ister, o da dua ederdi ve Allah da onlara yağmur indirirdi. Bu da gösteriyor ki, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin vefatından sonra O ndan birisine dua etmesini istemek mümkün değildir. Çünkü bu, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin vefatı ile kesilen bir ameldir ve bu mümkün değildir. Şayet bir kimse için Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin vefatından sonra kendisine dua etmesini Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemden istemesi mümkün değil ise, bir kimsenin kendi maslahatı veya haceti için Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme dua etmesinin mümkün olmaması daha evladır. Çünkü Allah Azze ve Celle nin asla bağışlamayacağı büyük şirktir. Allah Azze ve Celle şöyle buyurdu: ت د و ن الله م ا لا ن ف ع ك و لا ي ف ك ف ا ن ع ل ف ف ا ن ك إ ذ ا م ن لظ الم )) م ن (( و لا ت د ع «"Allah'ı bırakıp da sana faydası da zararı da dokunmayacak başka şeylere duâ edip yalvarma; eğer bunu yaparsan, zâlimlerden olursun."» (Yunus: 10/106) (( (( ف لا ت د ع م ع الله إ ل ه ا آ خ ر ت ف و ن م ن ا ل د ف ع «Allah ile birlikte başka bir ilâha yalvarma; aksi halde azâb görenlerden olursun.» (Şuara: 26/213) Allah Subhânehû ve Teâlâ şöyle buyurdu: ف د ا ر و ن (( ح ا ح ك ف الله إ ل ه ا آ خ ر لا ب ر ه ا ن ل ب ه ف ف ا ح س ا ب ه ع ن د ف ر إ ن ه لا ف ل م ع ي د ع (( و م ن «Kim Allah ile beraber, varlığına hiçbir delil bulunmayan başka bir ilâha ibadet ederse, onun hesabı Rabbı yanındadır. Gerçek şudur ki, kâfirler asla iflah olmayacaktır.» (Muminun: 23/117) ف ن ة م ن أ ن ص ا ر)) و ا ه م الله ع ل ي ل ن ش ك ا الله ق د ف ح ر (( إ ن ر ب ه م و م ا ل ا ر و م ا لل الم «Her kim Allah'a şirk koşarsa, Allah ona cenneti haram kılar ve varacağı yer de ateş olur. Zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur."» (Maide: 5/72) 4

Burada önemli olan, her kim vefatından sonra Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme veya ölülerden bir başkasına, kendisinden bir zararın giderilmesi veya bir menfaat elde etmek için dua ederse, o kimse, dinden çıkaran büyük şirk ile müşrik olur. Allah Subhânehû ve Teâlâ ya tövbe etmesi gerekir. Duasını, yüce ve büyük olan, dua edildiğinde ihtiyaç sahibinin duasına icabet eden, kötülüğü gideren Allah a yapması gerekir. Ben, falanca ve falancanın kabrine gidip, içinde bulundukları sıkıntıdan kendilerini kurtarıp hayırlar getirmesi için dua eden kimselere hayret ediyorum. Onlar, bu adamın hayatta iken buna gücü yetmediğini biliyor iken ölümden sonra o ceset iken, toprak olmuş iken, onu toprak yemiş iken nasıl olur da onlara icabet edebilir, nasıl olur da onun kabrine gidip dua ederler?! Sıkıntıları gideren, hayır ve fayda sağlayan Allah Azze ve Celle olduğu halde O na duayı terk ediyorlar. Bununla beraber Allah Azze ve Celle onlara, kendisine dua etmesini emretmiş ve buna teşvik etmiş iken. 5 (( ب ح ف م م ج س ت ف ر ا د ع و أ (( و ق ا ل «Rabbınız şöyle buyurmuştur: "Bana ibadet edin ki size karşılığını vereyim".» (Mumin: 40/60) ف د ف ع ف ل ي س ت ج ي ب و ا ل ق ر ب أ د ع و ة ل ا ع إ ج ي ب ذ ا ف ف ا (( و ذ ا س ا ل ك ع ب ا د ي و م ن و ا م ف ف ع ل ه ف و ل ب ح ي ر ش د و ن )) «(Ey Muhammed!) Kullarım sana benden sorarlarsa, ben, şüphesiz, onlara yakınım. Bana duâ edenin, duâ ettiği zaman, duasını kabul ederim; o halde, onlar da benim davetimi kabul etsinler ve bana inansınlar. Ola ki doğru yolu bulurlar.» (Bakara: 2/186) Kendisinden başkasına dua edilmesini inkâr ederek şöyle buyurmuştur Allah Azze ve Celle: ف ف ا ء (( ض ش ف ر ذ ا ف د ع ه ن ي ب ا ل د ط ف ط أ إ ف م و ل س و ء و ع ل م خ ل ا لا ر ل م ع الله )) أ إ «"(Onlar mı daha hayırlıdır) yoksa kendisine duâ ettiği zaman, darda kalana yardım eden, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün

halîfeleri yapan mı? Allah ile birlikte bir de ilâh mı?"» (Neml: 27/62) Allah Azze ve Celle den cümlemizi dosdoğru yoluna iletmesini dilerim. [Mecmû u Fetâvâ ve Rasâiliş-Şeyh İbni Useymîn: 2/274] Hadis, bazılarının söylediği gibi Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin makamı ile tevessülün caiz olduğuna işaret etmez. Bilakis hadis, bu adamın, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin duası ile tevessül ettiğine işaret eder. Allahım, ben senden isterim ve sana peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ile yönelirim Yani, Peygamberimiz Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin duası ile demektir. Ey Muhammed! Ben senin ile Rabbime yönelirim Yani senin duan ile demektir. Bu ise aşağıdaki hususları delalet etmektedir: 1- Bu adam, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme geldi ve O ndan kendisine dua etmesini istedi. Şayet onun muradı Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin makamı ile tevessül olsaydı, O nun evinde oturur ve şöyle derdi: Allahım, ben sana tevessül ediyor ve Muhammed in makamı ile senden istiyorum. 2-Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin ona öğrettiği dualardan birisi de şudur: «ا فشفعه ف وشفع فيه» Allahım, Onu benim hakkımda şefaatçi kıl, beni de O na şefaatçi kıl. Yani, Nebi sallallahu aleyhi ve sellemin benim hakkımdaki şefaatini kabul et, demektir. Şefaat, duadır. O zaman Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ona dua etmiş olur. «وشفع فيه» Beni de O na şefaatçi kıl. Yani, O nun duasının kabul olması için benim duamı kabul et, demektir. Şeyh Albani -Allah ona rahmet etsin- Tevessül adlı kitabında (sy. 73,74) şöyle demiştir: 6

Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin âmâya öğrettiği "Beni O na şefaatçi kıl" sözünün manası, şefaatimi kabul et, yani, Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin şefaatinin kabul edilmesi için benim duamı, yani, gözlerimin görmesi için O nun benim hakkındaki duasını. Bu cümleden, bundan başka bir mananın anlaşılması mümkün değildir. Bunun içindir ki, buna muhalif olanların uzaktan ve yakından bunu üzerlerine almadıklarını, bununla ilgilenmediklerini görürsün. Çünkü bu, onların binalarını ta temelden yerle bir etmektedir, kökünden koparmaktadır. Bunu duyduklarında sana, kendinden geçmiş biri gibi baktıklarını görürsün. Hiç şüphesiz Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin âmâya olan şefaati anlaşılmaktadır. Lâkin, âmânın Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve selleme olan şefaati nasıl olmaktadır?! Bu soruya onların verebilecek bir cevapları yoktur. Bu cümlenin, onların tevillerini batıl konuma getirdiğine işaret eden ise, onlardan birinin bunu kullandıklarını görmemendir. Mesela duasında şöyle dediğini göremezsin: "Allahım, peygamberini bana şefaatçi kıl, beni de O na şefaatçi kıl." (Şeyh Albani nin sözü burada bitti. Allah ın rahmeti onun üzerine olsun.) Bu konuda daha geniş bilgi için Şeyh Albani nin Tevessül adlı kitabına (sy. 68-93) bakabilir. Allah en iyi bilendir. 7