EDÝTÖRDEN AN KA RA BÖL GE SÝ VE TE RÝ NER HE KÝM LER ODA SI BÜL TE NÝ YÖ NE TÝM KU RU LU



Benzer belgeler
EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

KAMU DIŞINDA GÖREV ALAN VETERİNER HEKİMLERİNİN GÖREV, YETKİ ve SORUMLULUKLARI İLE EĞİTİM ve ÇALIŞMA USUL ve ESASLARINA DAİR YÖNERGE

SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ YÖNETMELİĞİ

VETERİNER HEKİM MUAYENEHANE VE POLİKLİNİK YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi : 15/10/2011 Resmi Gazete Sayısı : 28085

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

CANİK İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

Avrupa Birliğine Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı

MANİSA TİCARET BORSASI

Zorunlu ama takan yok

Sayı: 13 ŞUBAT Güngören Belediye Başkanı Ziyaret Edildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Sedat KURU İLE Yönetim Kurulu

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD ( )

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı


1- Başvuru Dilekçesi. 1- Başvuru Dilekçesi

Konu: T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü SAYI : /11/2005 KONU: Uygulama Talimatı.

ÇEKMEKÖY İLÇE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI. 1- Başvuru formu ve taahhütname (Ek1)

DÖNEM: 23 YASAMA YILI:

AKADEMİK ZAMMI ADIMDA ALDIK

2014 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Faaliyetleri

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

OCAK 2018 ÇALIŞMA RAPORU

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ ORTAK EĞİTİM YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

1- ET FİYATLARI MAYISTA ARTACAK

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

BACADER e-bülten HAZİRAN 2015

BVKAE

Hayvancılık İşletmelerindeki Uygulamaları Yerinde Görme Amaçlı Teknik Gezi Proje Raporu

Bir hayaldi gerçek oldu...

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

ZİRAAT MÜHENDİSİ (HAYVANSAL ÜRETİM)

İSTANBUL İLİ ARNAVUTKÖY İLÇESİ HİZMET STANDARTLARI

BAKANLAR KURULU TOPLANTISI ADALET BAKANI VE HÜKÜMET SÖZCÜSÜ ÇİÇEK, KOBİ LERİN BORÇLARININ YEN

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!

MART 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KREDİLENDİRME KONULARI ve TEKNİK KRİTERLER (HAYVANCILIK ve SU ÜRÜNLERİ)

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İL KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TÜRKİYE Su Ürünleri Üretimi

VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

KADIKÖY İLÇE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI BAŞVURUDA İSTENİLEN BELGELER

Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığının Kontrolüne Tabi Ürünlerin İthalat Denetimi Tebliği (Ürün Güvenliği ve Denetimi Tebliği 2013/5)

2008 / Hayvanciligin Desteklenmesi Hakkinda Kararda Degisiklik Yapilmasina Iliskin Karar

VETERİNER HEKİMLİĞİ MESLEĞİNİN İCRASINA, TÜRK VETERİNER HEKİMLERİ BİRLİĞİ İLE ODALARININ TEŞEKKÜL TARZINA VE GÖRECEĞİ

2015 Yılı Nisan Ayı Bülteni

Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkında 2005/8503 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Uygulama Esasları Tebliği

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ STAJ YÖNERGESİ

Gıda ve Yem Şube Müdürü

T.C. Düzce Belediye Başkanlığı VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Resmî Gazete Sayı : 29361

DENEY HAYVANLARI LABORATUVARLARINDA VETERİNER HEKİMİN ROLÜ. *Gülhane Askeri Tıp Akademisi Araştırma ve Geliştirme Merkezi Deney Hayvanları Kısmı

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSİ

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar, Kaynak Aktarımı ve Ödemeler

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

EDİRNE TABİP ODASI ÇALIŞMA RAPORU

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRLİĞİN KURULUŞU: 1995 yılında 13 kişi. Türkiye nin 2. Birliği.

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI TEMSİLCİLİKLER YÖNETMELİĞİ

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

T.C. YAŞAR ÜNİVERSİTESİ. Öğrenci Toplulukları Kurulma ve Çalışma İlkeleri Yönergesi

T.C. MALKARA BELEDİYESİ ZABITA MÜDÜRLÜĞÜ KASIM 2015 FAALİYET RAPORU

KULUÇKAHANE ve DAMIZLIK İŞLETMELERİNİN SAĞLIK KONTROL YÖNETMELİĞİ Yetki Kanunu 3285, 441 Yayımlandığı R.Gazete 14 Eylül 1998, 23463

31 Mart 2013 PAZAR. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: HAYVAN ISLAHI KOMİTESİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS

Belediyenin gelirleri

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

T. C. TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

ZABITA MÜDÜRLÜĞÜ 1- Beyaz Masaya gelen 59 telefon şikâyetinin, tamamı sonuçlandırıldı. 2- Temizlikle ilgili şikâyetlerin yerinde incelenmesi ve

Birlikle el ele, Hayvancılıkta daha ileriye

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DENEY HAYVANLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU VE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ GEREĞİNCE ÜNİVERSİTEMİZDE YAPILAN ÇALIŞMALAR:

T.C ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu


AKTÜEL VETERİNER HEKİMLER EYLEMDE! Cilt: 79 Sayı: 2 Yıl: 2008

HABER BÜLTENİ OCAK ŞUBAT Detaylı Bilgi İçin: Mustafa YİĞİTOĞLU (131)

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Teknogirişim Sermayesi Destekleri Mevzuat

7. dönem çalışma raporu ÜYE TOPLANTILARI. EMO Kocaeli Şubesi

Transkript:

ÇİPURA Akredite Veteriner Hekim Kursu KKTC nde de Yapıldı İlk Yerli Kopya Koyun Dünyaya Geldi At Arabaları ve AB Üyeliği Dev Fare Fosili Bulundu! Floresan Ankara Kedisi Klonlandı Leptospirozis

EDÝTÖRDEN Sevgili Meslektaşlarım, Mesleğimizi anlatan en güzel sözlerden biri ile yazıma başlamak isterim. "Denilebilir ki; insan hekimliği, veteriner hekimliği yanında okyanusa karşı iç deniz gibidir." (İsmet İNÖNÜ). Mesleğimiz öyle bir okyanus ki içinde yüzmek ve o azgın dalgalara dayanmak gerçekten zordur. Sahile yüzerek ulaşılabilen zamanlarda yorgun bedenler kavuran güneş altında azgın dalgalarla boğuşuyordu. Sahillere ulaşanlar, sağlam kayalara tutunabiliyorlardı. Şimdilerde artık sahillere teknelerle ulaşılabiliyor ve bu sahillerde yer bulmak her geçen gün zorlaşıyor. Sahiller artık kum tanecikleri ile dolu ve sahile ulaşanları kavuran güneşten, azgın dalgalardan koruyacak sağlam kayaların yerinde yeller esmekte İşte sizlere bir kaç sahil manzarası... İlk örnek; gıda sektöründe çalışan meslektaşlarımızla, Odamızda kasım ayında yaptığımız toplantıdan. Geçen yıl yürürlüğe giren bir tebliğe göre Veteriner Hekimler 5 iş yerine kadar bakabilecek deniyordu. Bu tebliğ ile ilgili nasıl bir uygulama ve ücretlendirme yapılacağı hakkında uzun soluklu tartışmalar yapıldı. Çıkan her yeni kanun, tebliğ, yönerge, bence, kapsadığı konu ile ilgili mesleği ya da meslekteki kişileri korumalı, haksızlıkları engellemelidir ama Tebliğe yazılan yedi kelime ne mesleğimize bir çıkar sağlıyor ne de haksızlıkları önlüyor. Bu tebliği çıkaran zihniyet şunları unutuyor galiba; artık 19 veteriner fakültesi var. Yılda bin öğrenci mezun oluyor ve iyimser tahminle %25 i hemen iş bulabiliyor geride kalanlar ise meslek dışı alanlarda faaliyetlerle veya bekleme sürecine girerek yaşamlarını sürdürebiliyor. İş hayatına atılıp da hak ettiği paranın dörtte birini alan meslektaşlarımızdan bahsetmiyorum bile... Zaten iş imkânı bulamayan meslektaşlarımız, girebilecekleri işlerin de bir işte çalışmakta olan diğer meslektaşları tarafından istila edildiğini görüyorlar. Güler misiniz ağlar mısınız? İkinci örneğim eğitim ile ilgili olacak. Geçtiğimiz hafta internette veteriner hekimlik ile ilgili bir forum sitesinde İngiltere de geliştirilmiş olan bilgisayar destekli rektal muayene cihazının tanıtımını izledim. Keşke bizim üniversitelerimizde de bu denli gelişmiş teknolojilerimiz olsa dedim, ama nafile Veteriner hekim adaylarımızın çoğu fakülte dönemi boyunca bir hayvana enjeksiyon bile yapmadan mezun oluyor. Dünya rekoruna giden ülkemiz 20. hatta 21. veteriner fakültesine kavuşmaya çalışırken, fakülte yığını içinde bir elin parmağını geçmeyecek kadar sayıda köklü ve alt yapısı sağlam veteriner fakültesine sahipsek, sizce yeni fakülte açmak mesleğimizi geliştirir mi? Var olan fakültelerden daha iyisi, yenisi, moderni açılırsa meslek adına güçlü bir adım atılmış olur. Bu dediğimin olması çok zayıf bir olasılık olduğuna göre, peki ne yapabiliriz? Desteklenmeyi bekleyen köklü üniversitelerimize yatırım yapmaya ne dersiniz? Yeni bir fakülte inşaatı için ayrılan ödenekle laboratuarlar, dört dörtlük fakülte klinikleri, veteriner hekim öğrencilerine uygulama çiftlikleri kurmaya ne dersiniz? Ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ün dediği gibi muasır medeniyet seviyesinde bir ülke olmaya ne dersiniz? Bence istenirse hepsi yapılabilir. Sahillerimize çarpan dalgalarda savrulmayalım, o dalgaları engelleyerek karşılarında sapasağlam duralım. Yeter ki inançlı yüreğimiz, üretecek LAİK beyinlerimiz, yılmayacak bedenlerimiz olsun. İnanın o zaman kazanmaya başlayacağız... Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Vet. Hek. Canberk TİFTİKÇİOĞLU vetberk@gmail.com AN KA RA BÖL GE SÝ VE TE RÝ NER HE KÝM LER ODA SI BÜL TE NÝ An ka ra Böl ge si Ve te ri ner He kim ler Oda sý Adý na Sa hi bi Dr. Nu ri ÇA ÐIÞ So rum lu Ya zý Ýþ le ri Mü dü rü Dr. Yýl maz ARAL EDÝ TÖR Can berk TÝF TÝK ÇÝ OÐ LU Ya zýþ ma Ad re si: Sağlık 1 So kak 36/3 Ye ni þe hir/an KA RA Tel: 312.431 6275 Faks: 312.433 1242 www.av ho.org.tr epos ta:av ho@av ho.org.tr 2008 - Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. YÖ NE TÝM KU RU LU Dr. Nu ri ÇA ÐIÞ Baþ kan Dr. Yýl maz ARAL Ge nel Sek re ter Can berk TÝF TÝK ÇÝ OÐ LU Say man Nurgül SÖĞÜT Ser best Üye İ. Murat NESLİOĞLU Ser best Üye ISSN - 1306-1364 Yayın Türü: Yerel, Süreli ajans Reklam Grafik Tanýtým Gra fik ve Ta sa rým Cemile ERDOÐAN AJANS GER ÇE KÜS TÜ Tel: 312 438 1522-23 Faks: 312 438 1524 www.gercekustu.com.tr Bas ký ER TEM MAT BA A Eskişehir Yolu 52.km Temelli/ANKARA Tel: 312. 646 5170 Ba sým Ha ta la rýn dan Do la yý Oda mýz So rum lu De ðil dir. Der gi de ya yým la nan ya zý lar dan ya - sal ola rak tü müy le ya zar la rý so rum lu dur. 2 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

ÝÇÝNDEKÝLER İLK YERLİ KOPYA KOYUN DÜNYAYA GELDİ 9 AT ARABALARI VE AB ÜYELİĞİ 14 ÇİPURA 16 24 DEV FARE FOSİLİ BULUNDU! 23 FLORESAN ANKARA KEDİSİ KLONLANDI LEPTOSPİROZİS 28 4 HABERLER 13 Kurban Çalıştayı Yapıldı 19 Temel Ceza Kanunlarında ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 22 Tavuğun da Organiği Oluyor 25 Bıldırcın Yumurtası Yaşlanmayı Durduruyor 26 Orhan DURU 30 Söz Konusu Menfaatse, Gerisi Teferruat Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 3

HABERLER IRAK IN KUZEYİNDE ŞEHİT DÜŞEN MEHMETÇİKLERE RAHMET, AİLELERİNE BAŞSAĞLIĞI DİLERİZ. Kıbrıs ı da Fethettik Akredite Veteriner Hekim Kursu KKTC nde de Yapıldı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti nde düzenlenen Akretide Veteriner Hekim - ISO 22000 Kursu ile ilgili Kıbrıs gazetesinde çıkan haberin metni: Tarım Bakanlığı ve Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Sendikası ile Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası işbirliği içerisinde, 21-23 Eylül 2007 tarihleri arasında Veteriner Dairesi salonunda Akredite Veteriner Hekim-ISO 22000 konulu kurs düzenledi. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş bulunan Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı Dr. Nuri ÇAĞIŞ ve Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. Bülent MUTLUER, AB direktifleri doğrultusunda zorunlu kılınan konularda hazırladıkları program çerçevesinde, katılan veteriner hekimlere eğitim verildi. Kursu başarıyla tamamlayan 35 veteriner hekime, kurs sonunda katılım belgeleri ve sertifikaları verildi. Gıda Sektöründe ve Kliniklerde Çalışan Meslektaşlarımızla Toplandık Gıda sektöründeve kliniklerde çalışan veteriner hekimlerle mevcut sorunları ile ilgili olarak 14.11.2007 tarihinde, Odamızda toplantı düzenlendi. Geçtiğimiz yıllara göre katılımın daha fazla olduğunu (13 (!) meslektaşımız) gördüğümüz toplantıda, 2008 yılı için veteriner hekimlerin asgari ücretlerinin tespiti, yenilenecek çalışma izin belgeleri için Odamızca alınacak ücretlerin belirlenmesi ve TKB nca çıkarılan yönetmelik hükümleri kapsamında 5 işyerine kadar çalışabilecek sorumlu yönetici veteriner hekim ücretlerinin saptanması gibi konular tartışıldı. Konuların daha ayrıntılı konuşulması amacıyla gıda komisyonu oluşturuldu. Gıda Komisyonuna seçilen meslektaşlarımızla 17.11.2007 tarihinde Odamızda 2. bir toplantı gerçekleştirildi. Gündeme alınan konuların tartışılmasından sonra Yönetim Kurulumuza; 60 beygir gücünün ve 10 işçinin altında çalışan işletmelerde 5 işyerine kadar çalışabilecek olan veteriner hekim asgari ücretin genel asgari ücret seviyesinde bulunması, tek bir işletmede çalışan/çalışacak veteriner hekim asgari ücretinin %10-20 oranında artırılması ve/veya işyeri faaliyet alanı, kapasite vb. sektörel kriterlere göre düzenlenmesi, Oda Çalışma İzin Belgesi yıllık ücretlerinin her bir iş kolunda 50-100 YTL civarında artırılması ve/veya aynı kalması için görüşler bildirilmiştir. Aynı çalışmayı klinisyen meslektaşlarımızla da yapmak istedik, fakat belirlenen tarih ve saatte sadece 2 mesletaşımızın toplantıya gelmesi oldukça üzücüydü. 4 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

HABERLER Türkiye de Hayvan Hakları ve Refahı Sempozyumu 17 Ekim 2007 Çarşamba günü, TOBB salonunda Veteriner Hekimler Derneği, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ve Odamızın katkılarıyla Türkiye de Hayvan Hakları ve Refahı Sempozyumu düzenlendi. Akademisyenler, veteriner hekimler, ünlü sanatçılar ve hayvan severlerin katıldığı sempozyumun sabah oturumuna ilgi oldukça yüksekti. Klinisyenlerimizi Prof. Dr. Erol Alaçam ile Buluşturduk Etap Altınel Hotel de 7 Aralık 2007 Cuma günü Ankara Dinamik Ecza Deposu Ltd. Şti. nin büyük katkıları, Prof. Dr. Erol ALAÇAM hocamızın tatlı anlatımıyla, klinisyenlerimize Carnivor larda Hormon Kullanımı ve Üremenin Kontrolü hakkında seminer verildi. Yaklaşık 150 klinisyenin katıldığı seminerde hormonların etki mekanizmaları, kullanılması gereken durumlar, Avrupa da ve dünyada kullanıllan yeni hormon tedavileri hakkında bilgi verildi. Bir saat süren seminer sonrasında akşam yemeğine geçilerek müzik eşliğinde sohbet ve değerlendirmelerde bulunuldu. Gıda İşletmelerine Odamızca Gönderilen Bilgilendirme Yazısı Sayın Yetkili, 5179 Sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ve buna ilişkin olarak çıkartılan yönetmelikler gereğince ve 3572 sayılı kanun ve buna bağlı olarak çıkartılan iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmeliklerin hükümleri gereğince gıda işletmelerinde ve kesimhanelerde Sorumlu Yönetici veya Muayene Veteriner Hekimi çalıştırmak zorunluluğu vardır. Sorumlu Yöneticinin veya Muayene Veteriner Hekiminin atanması meslek odasından alınacak bir belge ile noter onaylı olarak yapılan sözleşme üzerine Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası tarafından kendisine verilen Veteriner Hekimi Çalışma İzin Belgesi ile olmaktadır. Yukarıda açıkladığımız kanun ve yönetmelikler uyarınca ilgili yasal kurumlar (Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Belediyeler) tarafından yapılacak denetim sonucunda idari ve cezai duruma düşmemeniz için, noter onaylı sözleşme yapılmışsa yenilenmesine gerek olmadan 2008 yılına ait ÇALIŞMA İZİN BELGESİ nin alınması zorunludur. 05/01/2008-31/01/2007 tarihleri arasında 2008 Yılı Çalışma İzin Belgesi verilecektir. Bu işlemin gerçekleştirmesi amacıyla, veteriner hekiminizin bir fotoğrafı ile Sağlık 1. Sokak No:36/3 Kızılay/Ankara adresindeki Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası na başvurusunu yapması gereklidir. Yeni yılınızı kutlar, çalışmalarınızda başarılar dilerim. Not: Gıda İşyerlerinde Çalışan Veteriner Hekimlerin 2008 yılında maaşı net 1.600.00 YTL Brüt 2.233.08 YTL dir. Dr. Nuri ÇAĞIŞ Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 5

HABERLER Süleyman DEMİREL e Ziyaret 2 Ekim 2007 tarihinde Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri ile Başkanımız Dr. Nuri ÇAĞIŞ, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman DEMİREL i ziyaret ettler. Bakan Mehdi EKER i Ziyaret Ettik Tarım ve Köy İşleri Bakanımız Dr. Mehdi Eker i Odamız Yönetim Kurulu Üyelerimizden Dr. Nuri ÇAĞIŞ, Dr. Yılmaz ARAL, Nurgül SÖĞÜT, Canberk TİFTİKÇİOĞLU ve Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte makamında ziyaret ettik. Yarım saat kadar süren görüşmede mesleğimizin sorunları aktarıldıktan sonra Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası, Veteriner Hekimler Derneği ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinin ortak olarak düzenlediği Türkiye de Hayvan Hakları ve Refahı Sempozyumu için destek istendi. Veteriner İlaçlarına Sıkı Kontrol Halk sağlığını tehdit eden veteriner ilaçlarının gelişigüzel yazılması ve satılmasının önüne geçilmesi için önemli bir adım atıldı. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı veteriner ilaçların yazılması ve kullanılmasına sıkı kontrol getirdi. Bakanlık, resmi standart bir reçete hazırlayarak, veteriner ilaçlarının sadece bu reçeteye yazılmasını istedi. İl Tarım Müdürlüklerine gönderilen reçete örnekleri çoğaltılarak veteriner hekimlere dağıtılmaya başlandı. Bundan böyle veteriner hekimler, üzerinde seri ve sayfa numarası olan reçetelerin dışında ilaç yazamıyor. Uygulama ile bir kaç fayda birden sağlanacak. İlaç israfı önlenecek, gelişigüzel veteriner ilaçların satılması engellenecek ve kullanılmasıyla ortaya çıkan gıda kirliliğinin önüne geçilecek. Türkiye nin 6 yıldır AB ye et ve süt ürünlerini ihracatını engelleyen veteriner ilaçların düzensiz kullanımı konusu sona erdi. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı reçetesi olmayana veteriner ilaçları verilmemesi uygulamasının ardından bu konudaki istismarı engellemek için resmi reçete uygulaması başlattı. Üzerinde veteriner hekim, hayvan sahibi, hayvanda kullanılacak ilaçların tedavi yolu, dozajı, uygulanma süresi, miktarı, ilaçların arınma süresi bilgilerini içeren reçetede ayrıca takip için seri ve sayfa numarası yer alıyor. Hasta hayvanı tedavi süresince titiz bir şekilde izlenmesini sağlamaya imkân veren reçete ile bu süre zarfında hayvanın etinden ve sütünden faydalanılması da engelliyor. 3 nüsha halinde yazılacak reçetenin 1. nüshası hayvan sahibinde, 2. nüshası reçete düzenleyen hekimde ve 3. nüshası da ilaçlı yemin hazırlanması durumunda yemi hazırlayacak yem fabrikasında kalacak. Zaman zaman, Tarım İl Müdürlükleri nde görevli veteriner hekimler denetleme yapacak. Reçete 5 yıl boyunca saklanacak. Zirai ve hayvansal ürünlerde normalin üstünde ilaç kalıntısı rastlanması durumunda başta hayvan sahibi ve veteriner gibi sorumlular hapis cezasına çarptırılacak. 5197 sayılı Gıda Kanunu, sorumlular hakkında 3-6 ay arasında hapis cezasını öngörüyor. Kaynak:www.mvho.org 6 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

Veteriner Hekim Odaları Toplandı 16-17 Kasım 2007 tarihinde Türkiye Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi nin İzmir Veteriner Hekimler Odası nın ev sahipliğiyle, tüm oda başkanlarının katıldığı Veteriner Hekimler Odaları Toplantısı na katıldık. Çeşitli mesleki sorunlarla birlikte bazı kanun taslaklarının görüşüldüğü toplantıda, özellikle özlük haklarının iyileştirilmesi hususunda yapılması gereken eylem planları ve zamanlaması tartışıldı. Yozgat ın Sorgun İlçesi Bahadın Beldesi nde hayvancılığı geliştirmek amacıyla kurulan Kalkınma Kooperatifi üyelerine dağıtılan büyükbaş hayvanlarda, Brusella hastalığı tespit edildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ndan ihaleye girerek krediyle inek alanlar, kendilerine zimmetlenen bu hayvanlardan kurtulmanın yollarını aramaya başladı. Hastalığın görüldüğü Bahadın Beldesi, Salur, Muğalli ve Gümüşkavak Köyleri karantinaya alındı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hayvancılığı geliştirmek amacıyla köylülere dağıtılan büyükbaş hayvanlarda Brusella hastalığının olduğu belirlenince, Tarım İl Müdürlüğü görevlileri ilk etapta, 200 büyükbaş hayvanın 55 inden kan örneği aldı. Alınan kan örneklerinin incelenmesi sonucu, 29 hayvanda Brusella mikrobuna rastlandı. Hayvanlarda hastalığının tespit edilmesi üzerine Sorgun İlçe Tarım Müdürlüğü, dağıtılan 200 büyükbaş hayvanın tamamından kan örneği aldı. Kan örnekleri incelenmek üzere Ankara Etlik Veteriner Araştırma Merkezi ne gönderildi. Sorgun İlçesi ne bağlı Bahadın Beldesi, Salur, Muğalli ve Gümüşkavak köylüleri tarafından kurulan Kalkınma Kooperatifi üyelerine verilen 200 büyükbaş hayvanın büyük bölümünde hastalık çıkması, çiftçileri zor durumda bıraktı. Kooperatif üyesi 50 kişi hastalık nedeniyle 14 Haziran 2007 tarihinde gebe olarak aldıkları büyükbaş hayvanlardan buzağı da alamadı. Hastalık nedeniyle köylüye verilen ineklerin buzağıları ya ölü doğdu ya da doğduktan kısa bir süre sonra öldü. Aldığı 4 hayvandan 3 ünde hastalık tespit edilen hayvan sahibi Hıdır Yiğit, hayvanları kredi ile aldıklarını ve çoğunda HABERLER Bakanlığın Krediyle Dağıttığı Hayvanlar Hasta Çıktı! Hastalığın Görüldüğü 3 Köy Karantinada... hastalık tespit edilmesi nedeniyle zor durumda kaldıklarını belirterek, şöyle söyledi: Bize hayvanların borcunu, yavrularını büyütüp satarak ödeyeceğimizi söylediler. Ancak biz buzağı alamadık. Hayvanları krediyle aldık ve adımıza zimmetli. Satamıyor, kesemiyor, atamıyoruz. Perişan bir durumdayız. Devlet resmen inek yerine kucağımıza bombayı bıraktı. Bir an önce çare bulunarak bu havyanların bizden alınmasını istiyoruz. Aksi halde hastalığın yayılması bize ve çocuklarımıza bulaşması söz konusu. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nca açılan ihale sonucunda, müteahhit aracılığıyla alınan hayvanların hastalıklı olduğu bilindiği halde kendilerine verildiğini öne süren köylüler, Valilik ve Bakanlıktan yardım beklediklerini söyledi. Eşiyle birlikte aldıkları 8 hayvandan 6 sının buzağılarının ölü doğduğunu belirten Nazik Ayyıldız, Aldığımız 8 hayvandan 7 si hasta çıktı. Brusella hastası hayvanları verdiler. Buzağı da alamadık, ne yapacağımızı şaşırdık diye konuştu. Devlete güvenerek hayvanları aldıklarını anlatan köylülerden Fatih Çalışkan, Biz montofon ırkta hayvan aldık. Ancak buzağıları, simental veya başka ırktan çıkıyor. Gebe diye aldığımız hayvanların çoğu da gebe çıkmadı. Şimdi hayvanlarımızın hastalığı tespit edildi ve herbirine 3 er bin YTL ye yakın miktarda borçlandığımız hayvanlar itlaf edilecek ve bize maliyetin yarısı kadar para ödenecek. Bizim masraflarımızı, yem borçlarımızı kim ödeyecek? dedi. Vali: Mağduriyet Giderilecek Yozgat Valisi Amir Çiçek, inek sahiplerinin mağduriyetinin giderileceğini bildirirken, İnceleme başlattık. Bu hayvanlar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nca yapılan ihale ile dağıtılıyor. Hastalık tespitinin hemen ardından köye tarım, hem de sağlık ekipleri gönderdik. Köylünün hayvanlarından numuneler alındı. Kanunlar çerçevesinde ne gerekiyorsa yapacağız. Vatandaşımız mağdur edilmeyecek diye konuştu. Kaynak: DHZA Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 7

HABERLER Yoksulun İlacı Projesi Köylüyü Geçindirmedi Tek Umut Borçların Affı! 2003 te uygulamaya konulan Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi kapsamında kredi kullanan özellikle Doğu ve İç Anadolu daki köylüler, borçlarını ödeyemiyor. 2006 da borçları yapılandırılan köylüler bu kez borçlarının affı için Tarım Bakanlığı nı dilekçe yağmuruna tuttu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın Yoksulluğun İlacı diyerek 2003 yılında uygulamaya koyduğu Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi, köylüye yaramadı. Proje kapsamında kredi kullanan özellikle Doğu ve İç Anadolu bölgesindeki köylüler borçlarını ödeyemiyor. Tarım Bakanlığı na başvurarak borçları ödeyemediklerini, bu nedenle de affedilmelerini isteyen kooperatif başkanları, önlem alınmaması halinde köylüyü zenginleştirme projesinin köylünün iflasına neden olabileceğini savundu. Ziraat Bankası aracılığıyla Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile bakanlık bütçesinden kullandırılan kredilerin miktarı 9-11 bin YTL arasında değişiyor. 2003 Kasım ayından bu yana krediden faydalanmak isteyen yoksul köylülerin kurduğu 698 kooperatifin, 423 milyon 587 bin YTL kredi kullandığı proje kapsamında, 68 bin büyükbaş ahyvan, 154 bin 700 damızlık koyun dağıtılmıştı. Aile başına 2 inek veya 25 koyun dağıtılan projeden faydalanan köylüler, borçlarını ödeyemedikleri için 2006 yılında borçları yapılandırılmıştı. Pazara Uzağız, Sütü Eti Satamıyoruz Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin ve Şırnak ın bağlı olduğu Diyarbakır Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği nin Başkanı Çetin İnanç, İki inekle bir aile geçinemiyor. Geçinemedikleri için de borçlarını da ödeyemiyorlar. Bizim birliğimize bağlı birçok kooperatif borçlarının ertelenmesi için bize başvurdu. Bizde bu başvuruları toplayarak, Bakanlığa resmi bir başvuru yaptık. Kooperatiflerimizin taleplerini de tek tek faksla Bakanlığa ilettik dedi. Sınırlardaki kaçak hayvan girişi nedeniyle küçükbaş hayvanların 100, büyükbaş düvelerin de 1500 YTL den satıldığını anlatan İnanç, Ayrıca gelişmekte olan ve sosyo-ekonomik olarak belli bir varlık gösteremeyen bölgemizin süt ve süt mamülleri, et ve et ürünlerinin değerlendirileceği ortam olmadığı için, kooperatiflerimiz çok büyük maddi sıkıntılar yaşıyor. Bu nedenle kooperatiflerimizin borçlarının affedilmesini istedik. Durum sadece bizde değil, Türkiye genelinde de böyle görüşlerini dile getirdi. Özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu nun pazara uzak olmaları nedeniyle almış oldukları damızlıklardan zarar ettiğini ifade eden Sivas Bölgesi Hayvancılık Kooperatifleri Birliği Başkanı Turgay Şahin ise Zarar ettikleri için de borçlarını ödeyemiyorlar. Tarım Bakanlığı na bölgeye bir işletme tesisi yapılması için başvurduk ama sıcak bakmadılar. Borçların affı için de başvurduk ama bu da olmadı. Bu nedenle projeden yararlanan köylüler şu anda çok zor durumda dedi. Gündemde Bir Af veya Erteleme Yok Kasım 2003 ten bu yana 812 kooperatifin programa alındığını, ancak bunların 757 tanesinin halen uygulamada olduğunu anlatan Tarım Bakanlığı Teşkilatlandırma ve Destekleme Genel Müdürlüğü Genel Müdürü Mehmet Taşan, Ahırı olmayanlara 4 bin YTL, olup da tamirat gerekenlere 2 bin YTL kredi veriyoruz. İki inek için hayvan bedeli de ortalama 5 bin YTL. Bunların yanı sıra kooperatif binası için 100 bin YTL, işletme kredisi olarak da 50 bin YTL veriliyor. Bu rakamlar kooperatifte üye sayısı başına bölünüyor. Kredilendirme de iki şekilde yapılıyor. İlki Sosyal Yardımlaşma dan 2 yıl ödemesiz, 3 yıl vadeli sıfır faizle, ikincisi ise bakanlık bütçesinden 1 yıl ödemesiz 7 yıl vadeli yüzde 5 faizle bilgilerini verdi. Borcunu geri ödemekte zorlanan kooperatiflerin olduğunu, ancak düzenli ödeme yapanların da çok olduğunu kaydeden Taşan, 2006 da kanuni takibe düşmüş kooperatiflerin borçlarını yapılandırdık. Zaten genel olarak kullandırdığımız kredilerde mücbir sebep gösterilirse bir kereye mahsus olmak üzere borcu erteliyoruz. Ama genel bir af veya erteleme şu an için söz konusu değil diye konuştu. Güzelim Hayvanları Heba Ettiler Karnını bile doyuramayan insanlara inek verildiğini kaydeden Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Halil Tokoğlu ise şunları söyledi: Hayvanların bir kısmı kesildi, bir kısmı da satıldı. Sağlıklı bir işletme için en az 20 baş hayvan olması lazım. İki baş hayvanla kimse kendini geçindiremez. Olan bizim damızlık düvelerimize oldu. Binbir zorlukla yetiştirdiğimiz düveler heba oldu. Çünkü bize, siz hayvan vermezseniz ithal ederiz demişlerdi. Haklılığımız ortaya çıktı ama bizim hayvanlarımız telef oldu. Kaynak:Referans Gazetesi/ Necla Yılmaz 8 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

HABERLER İlk Yerli Kopya Koyun Dünyaya Geldi (22.11.2007 09:37:00) Türkiye nin Klonlama Yöntemiyle Elde Edilmiş İlk Koyunu Doğdu. İstanbul Üniversitesi nde Dünyaya Gelen Kuzunun Adı; OYALI Sezaryenle dünyaya getirilen kuzu, başta annesi tarafından yakınlık görmedi. Bunun üzerine kuzu biberonla beslendi. Ancak bir süre sonra anne koyun, yavrusuna yakınlaştı. İstanbul Üniversitesi nin, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve TÜBİTAK ın desteğiyle yürüttüğü kopya koyun projesi, üç yıl önce başladı. Proje kapsamında 8 koyuna embriyo transfer edildi, 2 si hamile kaldı. Sezaryen ile dünyaya gelen ilk kopya koyun Oyalı nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Projeyi, İÜ Veteriner Fakültesi Döllenme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema BİRLER ve ekibi hayata geçirdi. Doğumun düşündüklerinden daha kolay olduğunu belirten Prof. Dr. BİRLER, Ancak anne koyun son zamanlarda strese girdiği için hem yavruyu, hem anneyi riske atmak istemedik. Bunun için doğumu sezeryan yöntemiyle gerçekleştirdik dedi. Prof. Dr. BİRLER, yöntemi uygularken asıl amaçlarının, bir sonraki için uygun bir ortam oluşturmak olduğunu belirtti: Bilindiği gibi birçok alanda klonlama kullanılabilir. Bizim ilk olarak kullanmak istediğimiz alan transgenik koyun üretimi oldu. Transgenik koyun üretimiyle, koyunların sütünden insan hastalıklarının tedavisinde faydalı olabilecek bazı proteinleri üretebiliyoruz. Örneğin hemofili hastaları için gerekli faktör 8 leri, faktör 9 ları sütten elde etmek mümkün. Yani bir biofabrik olarak koyunlardan yararlanmamız söz konusu. Doğum 1 Saat Sürdü İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şafak URAL ın da izlediği doğum, yaklaşık bir saat sürdü. Doğum sırasında Prof. Dr. Sema BİRLER, Prof. Dr. Kamuran İLERİ, Prof. Dr. Serhat PAPUCCUOĞLU, Doç. Dr. Serhat ALKAN birlikte çalıştı. Yenileri De Yapılacak Klonlamanın bir başlangıç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. BİRLER, Artık büyük bir bilimsel araştırma dünyasının içine adım atmış olduk diye düşünüyoruz. Çok kısa bir süre sonra da diğer aşamaları katedeceğimizi ümit ediyoruz. Başka bir koyuna da aynı şekilde klonlama uyguladık. Muhtemelen iki hafta sonra yeni kuzuları da dünyaya getireceğiz dedi. Sağlık Durumu İyi İstanbul Üniversitesi (İÜ) Veterinerlik Fakül - tesi nde dünyaya getirilen Türkiye nin ilk kopya koyunu Oyalı nın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Sezaryenle dün dünyaya gelen Oyalı, fakültede düzenlenen basın toplantısının ardından ilk kez basının ve kamuoyunun karşısına çıkarıldı. Prof. Dr. URAL, kopya koyunun Üniversitenin akademik araştırmaya olan eğitim ve katkısının bir sonucu olduğunu söyledi. Prof. Dr. BİRLER ve ekibine teşekkür eden URAL, Oyalı nın hafif ateş yükselmesi sorunu yaşadığını açıkladı. Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 9

HABERLER 3 Yavru Bekliyoruz Klonlamanın amaçlarından bir tanesinin hayvancılık ve insan sağlığını ilgilendiren konularda gen transferi yapılmış hayvanların biyofabrikalar olarak kullanılması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. BİRLER, hemofili, diyabet gibi hastalıklarda kullanılmak üzere sütünden bazı proteinleri üretebilen koyun oluşturmak ve bu şekilde, bu sütün ilaç endüstrisinden kullanılmasını sağlamak olduğunu belirtti. Prof. Dr. BİRLER, gebeliği devam eden diğer koyunun 5-6 gün içinde doğum yapabileceğine işaret ederek, İlk ultrason incelemelerinde 4-5 yavru gördük. Bunlardan hepsi yaşamıyor olabilir. Yavru büyüdükçe tek tek saymak zorlaşıyor. Ama en az 3 bekliyoruz diye konuştu. Oyalı nın tek olarak dünyaya geldiğini vurgulayan Prof. Dr. BİRLER, doğum yaklaştıkça hem kendilerinin, hem de taşıcıyı annenin strese girdiğini, bu nedenle sezaryeni tercih ettiklerini söyledi. Prof. Dr. BİRLER, 5 kilo 600 gram ağırlığında, dün sezaryenle dünyaya getirilen Oyalı nın sağlık durumu iyi dedi. Oyalı Çok Hassas Ortalamanın 2 katından biraz daha fazla büyüklükte dünyaya gelen Oyalı nın çok hassas olduğunu ifade eden Prof. Dr. BİRLER, bazı vitamin ve antibiyotikler verildiğini anlattı. BİRLER, kopya kuzuyu önce biberonla beslediklerini, hayvan biraz daha güçlenince anne sütü alabileceğini dile getirerek, bir hafta geçtiğinde rahatlayacaklarını belirtti. İnsanlar İçin Yasak Prof. Dr. BİRLER, insanın kopyalanması konusundaki bir soru üzerine de 2 tür klonlama olduğunu, yavru oluşturacak klonlamanın hayvanlar üzerinde uygulandığını, insanlar için böyle bir yöntemin dünyada yasaklanmış durumda olduğunu anlattı. Teropötik uygulamada ise embriyonun hücrelerinden embriyonik kök hücreler elde edilmesinin amaçlandığını ifade eden Prof. Dr. BİRLER, bunun insanlar üzerinde uygulanmaya başlanmadığını, üzerinde yoğun şekilde çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti. Prof. Dr. BİRLER, klonlama için koyun seçilmesinin nedeninin; Türkiye de koyunun sayısının fazla olması ve üretim açısından büyük bir potansiyele sahip olduğu için seçtiklerini anlattı. Kaynak:http://www.cnnturk.com/BILIM_TEKNOLOJI/BILIM/haber _detay.asp?pid=15&haberid=406431 Kuş Gribinde En Kritik Dönem Zonguldak ın Çaycuma İlçesi ne bağlı Saz Köyü nde kuş gribinin görülmesiyle yurt genelinde alarm verilirken, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi nde (YYÜ) ise yoğun bir kuş gribi araştırması yapılıyor. Bilim adamları proje kapsamında yaptıkları araştırmada Van Gölü Havzası nın kuş gribi bakımından en riskli bölgelerinden, 45 ayrı kanatlı türünden topladıkları dışkıları analiz ediyor. Veterinerlik Fakültesi ne de kuş gribi laboratuvarı kuruldu. Proje Yürütücüsü YYÜ Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banur BOYNUKARA, her türlü salgına hazır olduklarını ve şu ana kadar yaptıkları analizlerde kuş gribi virüsüne rastlamadıklarını belirtirken; projenin arazi çalışmasını yürüten Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özdemir ADIZEL de kuş gribi salgınında en riskli dönemin şubat ayı olduğunu ve Türkiye nin alarm durumunda olması gerektiğini söyledi. 10 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

HABERLER Ağrı nın Doğubeyazıt İlçesi nde 2005 yılında ortaya çıkan ve 4 kişinin ölümüne neden olan kuş gribi, yeniden Türkiye de tehlike yaratmaya başladı. Zonguldak ın Çaycuma İlçesi Saz Köyü nde görülen kuş gribi ile ilgili tedbirler alınırken, 2005 yılındaki salgında en büyük sıkıntıyı yaşayan Van da da, bilim adamları kuş gribi üzerine yoğun bir araştırma yapıyor. YYÜ ve TÜBİTAK destekli Van Gölü Havzası nda Yaşayan Kanatlı Türleri nde Avian İnfluenza A tipi Virüslerin Tespit Edilmesi adı altında hazırlanan proje kapsamında, Van Gölü Havzası ndaki riskli bölgelerde kanatlı dışkıları toplanıyor. Prof. Dr. Banur BOYNUKARA başkanlığında 11 kişilik bir ekiple yapılan araştırmada şu ana kadar 45 kanatlı türünden 1700 dışkı numunesi alındı. Numuneler özel bölmelerde muhafaza edilirken, laboratuvarda da titizlikle analiz ediliyor. Kuş Gribi Laboratuarı Kuruldu Proje kapsamında ilk amaçlarının, virüslerin tespit edilmesi için erken teşhis laboratuvarını kurmak olduğunu belirten Prof. Dr. BOYNUKARA, bunu başardıklarını ve bu konuda büyük bir ilerleme kaydettiklerini söyledi. Prof. Dr. BOYNUKARA, Olası salgınlarda laboratuvarımız sayesinde kısa sürede teşhise gidebileceğiz. Laboratuvarımızda 3-4 saat içinde pozitif vakaları tanımlayabiliyoruz. Toplanan 1700 dışkı numunesinin 1100 ünde yaptığımız analizlerde, kuş gribi virüsüne rastlamadık. Salgınların başladığı bu dönemde vatandaşlarımız çok dikkatli olmalıdırlar dedi. Alarmda Olmalıyız Projenin arazi kısmını yürüten Yrd. Doç. Dr. Özdemir ADIZEL ise özellikle kuş göçleri konusunda Türkiye nin çok dikkatli olmasını istedi. Bu dönemde Türkiye nin kuzeyinde bulunan ülkelerden göç eden kuşların virüs taşıyıcısı olabileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. ADIZEL, Araştırma kapsamında Van Gölü Havzası nın her bölgesinden numuneler aldık. Ulaşamadığımız bölgelere botlarla gittik. Ancak Türkiye kuş gribi bakımından her zaman riskli bir bölge konumunda. Çünkü kuşların göç yolu üzerindedir. Zonguldak Çaycuma daki kuş gribi virüsü de, muhtemelen kuzeyden gelen kuş topluluğuyla bulaşmıştır. Özellikle bu dönemde çok dikkatli olmamız gerekiyor. Şubat ayının kuşların göç dönemi olması, riski maksimuma çıkarıyor. Bu dönemde kuş gribi virüsü oldukça etkindir uyarısında bulundu. Kaynak: Milliyet Gazetesi 24-01-2008 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 11

ODA DAN Üye Aidat Borçları Hakkında Uyarı Yazısı Bazı üyelerimizin ödenti borçları hakkında kendilerine göndermek zorunda kaldığımız yazıyı sizlerle paylaşıyoruz. Meslek adına faaliyet gösterebilmek için, sizlerin Odamıza vereceğiniz desteklere bedenin yaşamak için oksijene olan bağlılığı kadar ihtiyacımız var. Yazdıklarımızla ilgilenerek borçlarını kapatmaya gelen meslektaşlarımıza da, aynı zamanda yazılanlara itiraz eden meslektaşlarımıza da Odamızın kapıları sonuna kadar açıktır. Bu üyelerimizden olumsuz eleştiriler almak bizleri üzse de, yazımızın, çoğu üyemiz için bilgilendirici bir yazı olduğu, yapılan uygulamanın 2000 e yaklaşan üye sayısı ile meslek örgütümüzün ayakta durması ve işleyişinin aksamaması için gerekli görüldüğü meslektaşlarımızca unutulmamalıdır. AVHO Yönetim Kurulu Üyeleri SAYIN MESLEKTAŞIMIZ: Bilindiği üzere odamız, kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olup, dernek ve vakıf gibi özel hukuk tüzel kişisi niteliğinde bir kuruluş değildir. Benzeri bir çok mesleklerden farklı olarak özel kanunla (6343) kurulmuş olması itibariyle, günümüzün acımasız rekabet ortamında mesleğimizin hak, menfaat ve itibarının korunması için meslektaşlar arasında bir şans olarak görülmelidir. Ancak bu faaliyetler için gerekli giderlerin asli gelirlerinin, üyelerimizin YILLIK AİDATLARI olmasına rağmen; bugüne kadar bir kısım üyelerimizin, bu borçlarını ödemedikleri ve biriktirdikleri gözlendiğinden bu uyarı yazısını kaleme almak zorunda kalmış bulunuyoruz. Çünkü Odamız faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi ve sabit masrafların karşılanması, meslektaşlarımıza yönelik hizmet içi eğitim, yayın ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması, gıda ve çevre sağlığı hayvancılık alanında yapılan bilimsel toplantı, seminer, sempozyum vb. düzenlenmesi çok büyük önem taşımaktadır. Mart 2007 tarihinde, Odamız bütçe imkanları doğrultusunda, Sağlık 1 Sokak 36/3 Yenişehir- Ankara adresinde bulunan taşınmaz mal (daire) satın alınarak Odamıza kazandırılmış, meslektaşlarımızın hizmetine sunulmuştur. Bu bakımdan, Odamız Yönetim Kurulu, mesleki duyarlılığa sahip siz meslektaşlarımızın da katkılarıyla faaliyetlerimize devam edebilmek için birikmiş üye aidat borçlarının ödenmesine ihtiyaç duymaktadır. Sayın üyemiz, 6343 sayılı kanun gereğince her yıl düzenli olarak aynı yıl içerisinde ödenmesi gereken üyelik aidatlarının bazı meslektaşlarımızca ödenmemesi ve toplam borcun birikmesi hali, çeşitli özveriler ile bu işi yüklenen ve başarıyla sürdürmeye çalışan bizleri çok sıkıntıya sokmaktadır. Bu durum Odamız mali dengesini de olumsuz yönde etkilemekte, kimi zaman yapılmak istenen çoğu faaliyet ve organizasyonlar da gerçekleştirilememektedir. Odamıza olan birikmiş yıllık aidat borcunuz, 2007 dahil olmak üzere, aşağıda belirtilmiştir. Uyarı niteliğinde olan bu yazımızın, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde birikmiş yıllık aidat borcunu, Odamıza elden veya aşağıda belirtilen Odamız banka hesaplarına ödememekte ısrar eden üyelerimiz hakkında; 6343 sayılı Veteriner Mesleğinin İcrasına Dair Kanun un 56. maddesi uyarınca icra yoluna başvurulacaktır. Bu taktirde icra harç, masraf ve avukatlık ücretleri de tarafınıza ait olacaktır. Meslektaşlarımızın bilgisine saygıyla sunulur. BİRİKMİŞ BORCUNUZ.. BANKA: T.C ZİRAAT BANKASI-MİTHATPAŞA ŞB. HESAP NO : 7961783 Not:Bankaya ödeme yapanların Odamız sekreterliğine bilgi vermeleri rica olunur. Odamız sekreterliğine kredi kartlarınızla da ödeme yapabilirsiniz. Dr. NURİ ÇAĞIŞ Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı 12 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

AB DOSYASI Kurban Çalıştayı Yapıldı 21 Kasım 2007 tarihinde Doğa Otel de Yapılan Kurban Çalıştayına AB Veteriner Hekim Platformu adına Veteriner Hekimler Derneği ve Toplum Sağlığı Merkezi ile birlikte Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası olarak katıldık. Toplantı sonunda kısa, orta ve uzun vadede eylem planları hazırlandı, ayrıca bir basın bildirisi yayınlandı, birçok gazetede yer alan bildirinin Star Gazetesinde yayınlanan şekli şöyledir; AB Standardında Kurban Bayramı Kurban bayramlarında yaşanan olumsuz manzaraların önlenmesi, mezbaha dışı kontrolsüz kesimlerin insan, çevre, hayvan sağlığı ve ekonomiye yaptığı olumsuz etkilerin ortaya konulması, bu olumsuzlukların giderilmesi için uzun ve kısa dönemde alınacak önlemlerin tartışıldığı AB Veteriner Hekim Platformu ve Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi nin ortak organizasyonu ile 21 Kasım 2007 de Ankara da düzenlenen Kurban Çalıştayı nın sonuç bildirgesi açıklandı. Tarım ve Köyişleri, Sağlık, Çevre ve Orman, Milli Eğitim bakanlıklarının temsilcileri ile Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, Türk Veteriner Hekimleri Birliği, Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası ve Veteriner Hekimler Derneği nin de aralarında bulunduğu çeşitli dernek temsilcilerinin katıldığı Çalıştayın sonuç bildirgesinde, Türkiye de resmi olarak veteriner hekim kontrolü ve denetiminde, 400-450 bin ton dolayında kırmızı et üretildiği, resmi kesimler dışında bir o kadar miktarın da kaçak hayvan kesimleri ve kayıt dışı et üretiminden elde edildiğine işaret edildi. Vatandaşların çoğunluğunun, bayramın ilk gününde kurbanlarını kesmeye çalışmalarının, kesim yerlerinin kapasitesinin yetersiz kalmasına yol açtığı belirtilen sonuç bildirgesinde, kesimlerin, uygun ve hijyenik ortamlarda yapılabilmesi amacıyla ilk üç güne yayılmasının teşvik edilmesi gerektiği kaydedildi. Kurbanını ikinci veya üçüncü günde kestirenlerden, mezbahalarda veya kesim yerlerinde düşük ücret alınmasının ya da kurbanların ücretsiz kesilmesinin gerektiği ifade edilen bildirgedeki bazı öneriler şöyle: Kurban için toplu kesim yerlerinin kurulması, kesim sonrası atık yönetiminin yapılması, bunun için optimum kuruluş yeri kriterleri dikkate alınarak merkezi rendering tesislerin kurulması ve bu konuda belediyelerin yasal zorunluluğu olduğu için öncelikli olarak bilgilendirilmesi, yönlendirilmesi ve harekete geçirilmesi, Kurban ve adak kesimleriyle ilgili kuruluşlar arasındaki yetki karmaşasının giderilebilmesi ve gerekli koordinasyonun sağlanabilmesi amacıyla günün koşullarına uygun ortak kurban mevzuatının hazırlanması, Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 13

AB DOSYASI Kamuoyuna yönelik olarak geniş kitleleri eğitecek ve ulaşabilecek şekilde karikatür, çizgi film, belgesel gibi programlar yapılarak, görsel olarak ulusal ve yerel değişik yayın organlarında gösterilmesi, Ayrıca radyoda programları yapılması ve broşürler hazırlanarak değişik market, hayvan pazarı gibi yerlerde ücretsiz dağıtımlarının sağlanması, toplumsal tutum ve davranışların değiştirilmesini hedefleyen yaygın eğitim ve sivil toplum girişimlerinin çoğaltılması, Kurban kesiminde görev alacak kalifiye elemanların yetiştirilmesine önem verilmeli, kasapların iş kazası ve kesim hatalarının önüne geçilebilmesi amacıyla ciddi şekilde eğitimden geçirilmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tek elden sertifikalandırılması, Kurbanlık hayvanların nakli sırasında kullanılan araçlara, AB mevzuatları gereğince hayvan refahı açısından belli bir standart getirilmesi, hayvanların indirilmesi sırasında özel rampa sistemlerinin zorunlu kılınarak, strese sokmadan hayvan refahına uygun taşıma işlemlerinin yapılması, kesim esnasında diğer hayvanların kesim yerinden uzak bir yerde bekletilmesi, Hayvan pazarlarıyla kesim yerlerinin birbirine yakın olması ve kesim yerlerine kolay ulaşımın sağlanması, yerel yönetimlerin şehir dışında asgari şartları haiz kesim bölgeleri oluşturmaları. Bildirgede ayrıca Çalıştay kararlarının sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla, katılımcı kuruluşların Ulusal Kurban Girişimi adı altında çalışmalarına devam etmesine karar verildiği kaydedildi. Kaynak: Star Gazetesi Online 25.11.2007 12:32:00 At Arabaları ve AB Üyeliği Nick Thorpe, BBC, Romanya Gözlerimi kapayıp Romanya yı düşündüğümde, burnuma elma kokuları geliyor; kulağımdaysa at sesleri... Bir ya da iki atın çektiği üstü kapalı bir araba... Önce düzenli, sonra daha seri, dıgıdık dıgıdık diye gidiyor... İkinci Dünya Savaşı arifesinde Budapeşte de basılmış bir Orta Avrupa atlası var bende, burada atların haritası da görülüyor. Her bir nokta muhtemelen yüz kadar atı simgeliyor. Gözleriniz doğuya doğru kaydıkça, noktaların sayısı da artıyor. Merak ediyorum, acaba günümüz Avrupasının bir at haritası çıkarılsa, neye benzer? Kıtanın büyük bölümü beyaz bir boşlukla kaplanır herhalde... Ama eski ve artık paslanmış Demir Perde nin doğu ve güneyine doğru kaydıkça, yine de kaydadeğer sayıda noktalar görülebilir. Sayfada dolaşan kırmızı karıncalar gibi, Romanya ve Balkanların bir bölümü üzerinde yayılırlar. 750 bin At Arabası Romanya nın tümünde trafiğe kayıtlı 750 bin at arabası var. Evet, araba değil, at arabası... Ancak şimdi hem atlar hem de sahiplerinin başları dertte, gidecek yerleri de yok gibi. At arabalarının ana yollarda trafiğe çıkmasını yasaklayan yeni yasa bellerini büküyor. Ariesen isimli dağ köyünde Andorin GLIGOR u beklerken, gelen geçene sorular yöneltiyorum. Bu yeni düzenleme hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Kimsenin söyleyecek tek güzel sözü yok. Andorin gidip babasıyla konuşmamızı öneriyor. Dağın tepesine doğru, karı yara yara uzun bir yürüyüşe koyuluyoruz. Diz boyu kar içinde, çam ağaçları altında Andorin i takip ediyorum. Köy, vadinin derinliklerinde, taa aşağılarda, gerilerde kalmış. 14 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

AB DOSYASI Evlerine geldiğimizde, minik avlu içinde atlar eşkin gidiyor, boyunlarındaki çanlar çalıyor. Çocuklar gibi karın tadını çıkarıyor, etraftaki tavukları ürkütüyorlar. Ilarie GLIGOR geliyor, elindeki mısır koçanını tutuyor atlara. Birkaç da yumuşak sözle bir anda uysallaşıyorlar. Tek eliyle onları arabaya doğru yürütüyor, bir yandan benimle konuşurken, diğer yandan onları arabaya koşuyor. Atların bakımı çok zaman alıyor. Hayatımın 20-25 yılı böyle geçti. diyor. Polisin yollarda buldukları at ve at arabalarına el koyacakları tehditlerini uygulamalarından çok korkuyor. Şimdiye kadar sadece halkı uyarmakla yetinmişler. Eğer bu olursa, birçok kişi açlıktan kırılır. diyor. Burada kış yedi ay sürer. Atları biz herşey için kullanırız. Seyahat etmek için, tarlaları sürmek için... Ama en çok da buradaki ormanlardan kereste toplayıp, aşağılara götürüp satmak için. Bundan kazandığımız parayla da evlerimize yemek getiririz. Romanya Nüfusunun Önemli Bir Bölümü Çiftçilikle Geçiniyor. Ariesen Belediye Başkanı Marin GIURG, yeni yasanın önemli bir sorun olduğunu söylüyor. Özellikle de ana yolun köyün tam ortasından geçtiği bu gibi yerlerde... Belediye başkanı olarak elinden gelen tek şey, alternatif yolların inşası için kaynak yaratmaya çalışmak. Ama dağ eğiminin bu denli keskin olduğu yerlerde, başka yol inşa etmek de kolay değil. Alba yöresinin Valisi Cosmin COVACIU, İnsanları hızlı sürmemeleri için ikna etmek zor. diyor. Yüzüne bakıyorum, otomobil sürücülerini kastediyor. Evlerine ya da işlerine bir an önce gitmek için acele ediyorlar. Son yıllarda bölgede kaç tane radar alındığını anlatıyor bana... Ve Romanya genelinde hız sınırlarını aşma cezasının ne denli ağırlaştırıldığını... Ancak at arabaları hakkındaki yasanın etraflıca düşünülmediğini kendisi de kabul ediyor. Bu Romanya da hep olagelen bir şey. diyor pek de üstünde durmadan. Yasaları çıkarıyoruz ama bunun ilgilendirdiği insanlar için çözümler geliştirmiyoruz. Ve Belediye Başkanı gibi, o da çözümü atlar ve at arabaları için alternatif yollar inşa etmekte görüyor. Ilarie, avlusunda pasta kreması kadar beyaz karların içinde at arabasına biniyor. Frenlerini gösteriyor bana. Neden, diyor, otomobillerde olduğu gibi, her at arabasının arkasına da fren lambaları konulmasını istemediler ki? Zaman zaman arabacının yolda uykuya daldığı olur. Ama öyle olsa bile, atlar gidecekleri yolu bilirler. diyor. Trafik kazalarından at arabalarını değil, otomobil sürücülerini sorumlu tutuyor. Ana meydanda köyün tüm atları bir araya toplanıyor. Aşılanmaları için veterinerlere getiriliyorlar. Genç ve neşeli veteriner, sırası gelen atların her birinin önce boyunlarını sıvazlıyor, ardından da şırıngayı batırıyor. Atlar insanlık tarihinin ötesinde bir sabırla, yerlerinden bile oynamıyorlar. Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 15

GÜNCEL ÇİPURA Hazırlayan: Vet. Hek. Canberk TİFTİKÇİOĞLU Son zamanlarda haberlerde çıkan Çipura ölümleri üzerine Çipura ve Çipura yetiştiriciliği hakkında yararlı olduğunu düşündüğüm bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Çipura balığı, Ege nin çok sevilen, eti çok lezzetli hem ülkemizde, hem de yurt dışında yetiştiriciliği yapılan bir su ürünüdür. Çipura balığı yetiştiriciliği, ülkemizde 1980 li yıllarda başlamıştır. Yurdumuzda en fazla yetiştiriciliği yapılan deniz balığıdır. Çipura balığı yetiştiriciliği ya denizden alınan suyla karada havuzlarda, ya da denize yerleştirilen ağ havuzlarda (kafeslerde) yapılır. Şimdi ülke ekonomisine ciddi katkılarda bulunan bu yetiştiricilik faaliyetinin kahramanı Çipura yı ve Çipura yetiştiriciliğini yakından tanıyalım. Biyolojisi Çipura balığına tüm Akdeniz de rastlanmakla birlikte doğu ve güney doğu Akdeniz ülkelerinde, Kanarya Adaları nda, İngiltere kıyılarında, Verde Burnu nda ve nadir olarak Karadeniz kıyılarında rastlanır. Genellikle tropikal, subtropikal ve ılıman kuşaklarda yayılım gösteren çipura deniz fenogramlarının bulunduğu kumlu-çamurlu ve çamurlu ortamlarda yaşamını sürdürür. Bunun yanı sıra nehir ağızlarına ve lagüner bölgelere de girer (FAO, 1987). Ülkemizde daha çok güney sahilleri ve Ege kıyılarında yayılım gösterir. 30-50 gram olanları ince lidaki, 100 gram olanları lidaki, 100-180 gram olanları kaba lidaki, 200 ve üzeri ağırlıkta olanları da çipura olarak adlandırılır (Alpbaz, 1990). 0-3 yaş arası çipuraların mide içerikleri incelendiğinde bu türün karnivor bir form olduğu ve özellikle ergin bireylerin Crustacea (kabuklular) ve Mollusca (yumuşakçalar) familyasına ait türlerle beslendiği ortaya çıkmıştır. Sırt yüksekliği fazla olup lateralden yassılaşmış simetrik bir yapıya sahiptir. Baş iri, burun küt ve ağız terminal konumlu olup düzdür. Üst dudak, alt dudağa oranla daha kalın olup gözün başladığı noktanın paralelinde biter. Gözler orta derecede gelişmiştir. Gözler arasında V şeklinde yıldızsı bir bant vardır. Hermafrodit özellik gösteren çipuralar 8. aylarında ovaryum oluşumlarıyla birlikte dişi özellik gösterirler. 12. ayda üremenin ilk sezonunda tüm bireyler erkek karakterdedir. Gonadin ventralinde olgun testiküller belirir. Gonadin dişi kısmında ise hiçbir gelişme gözlenmez. 23-24. aylardaki balıkların ikinci üreme periyodunda ise bireylerde erkeklikten dişiliğe geçiş söz konusudur. Bu dönemde gonadlarda belirgin bir olgunlaşma gözlenmektedir. Bu cinsiyet değişimi ani olmamakla birlikte özellikle 3. 16 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

GÜNCEL yaştaki bireyler intersex özelliğindedir. Ancak bu cinsiyet değişimi popülasyonun tamamında değil sadece yaklaşık olarak %80 inde gözlenmektedir ki kalan %20 lik oran popülasyonun ve devamının sağlanabilmesi için genetiksel bir emniyet marjı olarak nitelendirilebilir. Bütün bu değişimlere genetik ve çevresel faktörler ile beslenme özellikleri etki yapmaktadır. Çipuraların üreme periyodu ülkemizde Ekim-Aralık ayları arasındadır. Yaşları ilerledikçe derinlerde yaşamayı tercih ederler. Maximum boyları 70 cm ye ulaşan çipuraların ortalama uzunlukları 25-40 cm. arasındadır. Her Yerde Çipura Balığı Yetiştirilmez Yetiştiricilik yapılacak saha (deniz), hiç bir şekilde kirli olmamalıdır. Bu saha ne kadar temiz olursa balıklar o kadar çabuk gelişir verim ve dolayısıyla kârda yüksek olur. Yetiştiricilik yapılan yerlerde tatil köyleri, yerleşme merkezleri vb. yerler olmamalıdır. Aksi halde işletme bu yerleşim yerlerinin gürültüsünden, ışığından, oluşturacağı kirletici atıklardan veya hırsızlık gibi olaylardan dolayı zarar görebilir. Kafeslerin yerleştirildiği koylar, o yörede hâkim rüzgârlara karşı korunmuş olmalıdır. Yoksa kafesler, azgın dalgalara dayanamaz, parçalanır. Bin bir emek ve zahmetle yetiştirilen balıklar kaçarlar. Kışın sular soğuduğu zaman, suyun sıcaklığının belli bir derecenin altına düşmemesi için kafeslerin konulduğu denizin derinliği en az beş metre olmalıdır. Derinlik daha az olduğu zaman, sular çabuk soğur ve Çipura balığı soğukta kırılabilir. Ağ kafeslerinin konulacağı yer, deniz ulaşımına engel olmamalıdır. İşletmenin olduğu yerin ulaşım problemi olmamalıdır. Bu hem yetiştirilen balığın kolayca pazarlanması, hem de işletmenin ihtiyacı olan yem ve diğer giderlerin kolayca temin edilmesi için gereklidir. Yukarıda, kısaca bahsedilen özelliklere sahip yer tespit edildikten sonra, Tarım ve Köyişleri İI Müdürlüklerine bir dilekçe ile müracaat edilmelidir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İI Müdürlüğü, tespit edilen yerin uygun olduğunu bildirdikten sonra, Liman Başkanlığından burada kurulacak tesisin deniz ulaşımını engellemeyeceğine ve Sağlık Ocağından da insan sağlığına zarar vermeyeceğine dair belge alınmalıdır. Bu belgeler tamamlandıktan sonra burada Çipura balığı yetiştirilebileceğine dair yapılabilirlik (fizibilite) raporu hazırlayıp Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İI Müdürlüğü ne tekrar müracaat edilmelidir. Tesiste yılda üretilecek balık miktarı, 30 ton kadar ise projeyi Tarım ve Köyişleri İI Müdürlüğü onaylayacaktır. Kapasitesi daha büyük olanları ise, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı onaylayacaktır. Proje onayından sonra yetiştiricilik yapılacak yerin kiralanması gerekir. Bütün denizler devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Devletin mallarını da Maliye ve Gümrük Bakanlığı kiraya vermektedir. Kiralanacak yer için Maliye ve Gümrük Bakanlığı na projeyle birlikte müracaat edilmelidir. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yeri 10 yıldan az olmamak üzere, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın belirlediği şartlar üzerinde kiraya verecektir. Yer kiralandıktan sonra yapılacak ilk iş, projede öngörülen şekilde havuzları ve ağ kafeslerini kurmaktır. Çipura Balıkları Nerede Yetiştirilir? Çipura balıklarını iki şekilde yetiştirebiliriz. Ya denizden su alarak karada açılacak havuzlarda, ya da denizde ağdan kurulacak havuzlarda yetiştirebiliriz. Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 17

GÜNCEL sonra yavruların ağırlıkları iki ayda bir kontrol edilerek daha büyük ağ gözlü havuzlara yerleştirilirler. Balığın yaşı Balığın Ağırlığı Balığın konulacağı ağ havuzun ağ gözü açıklığı: Başlangıçta 0,5-1 g 2-3 mm, 2 ay 3-4 g 6,5 mm, 4 ay 10 g 10,5 mm, 6 ay 25-30 g 18 mm. Ağ Havuzlarının Ölçüsü Ne Olmalıdır? Çipura balığı yetiştiriciliğinde, kullanılan kafes boyutları 2,5 x 2 x 2 m, 4 x 4 x 3 m, 5 x 5 x 3 m, 13 x 6 x 3 m ye kadar değişme gösterebilir. Kafesler sentetik materyalden yapılmıştır. Havuzlar iki bölümden oluşmaktadır: 1.Yüzdürücü olan ahşap ve çerçeve kısım, 2.Balıkların yerleştirildikleri ağ (torba) kısım. 1. Yüzdürücü kısım, boyutları 4 m x 30 cm x 4 cm olan 4 adet tahtanın kare şeklinde çivilerle tutturulmasıyla meydana gelir. Bu ahşap kısmın yüzdürülebilmesi içinde tahtaların altlarına plastik yüzdürücü materyaller konur. Böylece, havuzun bu bölümünün su yüzeyinden 40-50 cm yukarıda olması sağlanır. Burası balıkların kontrol edebileceği bir gezinti yeri olduğu gibi yemleme de buradan yapılır. Balıkların havuzun dışına atlayarak kaçmaması için de 1 m kadar ağla yükseltilir. 2. Havuzun ağ (torba) kısmı; ahşap kısmın boyutlarına uygun olarak yanlardan yarım metre daha kısa olacak şekilde, ağın bir yüzü açık küp şeklinde dikilmesiyle oluşur. Kafes boyutu 4 x 4 x 3 m ise ağ kısmı 3,5 x 3,5 x 3 m boyutlarında, 5 x 5 x 3 m ise ağ kısmı 4,5 x 4,5 x 3 m boyutlarında olur. Torba şeklinde dikilen ağın taban köşelerinde ağırlıklar asılarak ağın suyun içinde gergin olarak durması sağlanır. Ağın üst kısmı da yüzdürücülere sıkıca bağlanır. Havuzlara Ne Kadar Yavru Balık Koyulur? Tabii ortamdan yakalanan veya kuluçkahanelerden satın alınan 0,5-1 g ağırlığında, 1,5-2 cm. boyunda olan çipura balığı yavruları göz açıklığı 2-3 mm olan ağlardan yapılmış havuzlara konulur. Her havuza %10 zayiat dikkate alınarak 1 m 3 e 110 adet yavru balık yetiştirilir. Böylece 4 x 4 x 3 m lik bir havuza 3300 adet yavru balık konmuş olur. Bu yavrular iki ay sonra 3-4 g ağırlığa ulaşırlar ve göz açıklığı 6,5 mm olan ağ havuzlara aktarılırlar. Bundan Çipura Balığının Beslenmesi Çipura, balıklarının durumuna göre beslenmeleri farklı olur. Yaşına göre yem rasyonları yapılır. Havuzlara yeni konulan yavru balıkları yeme alıştırmak oldukça güçtür. Bu dönemde, ekonomik değeri az veya fiyatı ucuz olan taze ve donmuş balıkları kıyma makinesinden geçirilerek balık ezmesi yapılır. Burada hiç unutulmaması gereken husus ezme yapılacak balığın çok taze olmasıdır. Bu ezmenin içine birebir oranında toz çipura yavru balığı yemi karıştırılarak yavru balıkların yiyebileceği bir yem elde edilir. Yavrulara bu yemden günde 4-6 defa, canlı ağırlıkların %10-15 i kadar verilmelidir. Bu dönemde dikkat edeceğimiz başka bir husus, yavru balıkları hastalıklardan korumak için yemlere antibiyotik karıştırılmasıdır. Ağırlığı 10-15 gr a ulaşan balıklara, günde verilecek yem miktarı canlı ağırlığının % 3 üne düşürülür. Taze ve karma yemden de pelet yeme geçilir. Pelet yemin, çapı 1,5 mm den başlanır. Balık büyüdükçe pelet yemin çapı da büyütülür. Pelet yem % 46-52 hayvansal protein ihtiva etmelidir. Peletteki ve dolayısıyla rasyondaki hayvansal proteinler balık unundan gelmelidir. Su sıcaklığına bağlı olarak balığa verilecek yem miktarı da canlı ağırlığının % 1,3-2 si kadar olmalıdır. Yaklaşık 2,5-3 kg. yemle 1 kg. çipura balığı elde edilir. Çipura balıklarını yemlerken, hiç bir öğünde tam olarak doyurulmamalıdır. Balıkları doyurmak yem zayiatını artırır. Yavru çipura balıkları 12-14 ay sonra 300-350 gr a ulaşırlar ve pazarlanırlar. Her bir ağ havuzdan 800-1000 kg arasında çipura balığı elde edilir. Kaynaklar: 1.http://www.tarim.gov.tr/arayuz/10/icerik.as p?efl=balikcilik/index.htm&curdir=\hizmetler\yayinlar\e-kitap\balikcilik&fl=ders4.htm 2.Şahin SAKA-Kürşat FIRAT Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Yetiştiricilik Anabilim Dalı İskele-Urla, 35440 İZMİR 18 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008

YASA-YÖNETMELİK Temel Ceza Kanunlarında ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanundaki değişiklikler TBMM Genel Kurulunda Kabul edildi. 10.01.07 Genelde cezalar katlanırken meslek mensubu olmayanların veteriner hekimlik yapanlara 3-6 ay olan hapis cezası, 6 ay ile 2 yıl ararı hapis ve adli para cezasına yükseliyor, cezaların mahalli mülki amirler tarafından verilmesi sağlanıyor. Kanun yeni şekline göre, genel hatları ile; Sahip olmadığı halde uzmanlık ve akademik unvanları kullanmanın cezası 1000 YTL, Yasaklı olduğu halde (medeni haklar, yüz kızartıcı suçlar v.b, cezalar, disiplin cezası ile men) meslek icrasında bulunan veteriner hekimlere 2000 YTL, Muayenehane ile ilgili kusurlar, propaganda-reklâm, protokol defteri, reçete tanzimi kusurları, odaya üye olmadan meslek icrasında bulunanlar, Merkez Konseyi payını ödemeyen oda yönetimleri, Oda genel kuruluna katılmayanlar (disiplin cezasının dışında), 1000 YTL, Veteriner hekim olmadığı halde Veteriner hekimlik yapan, hayvan hastalıklarını tedavi yolunda bulunanlar, altı ay ile iki yıl arasında hapis cezası ve adlî para cezası, Ölen veteriner hekimlerin varislerince diplomalarının iptal ettirmemeleri 100 YTL, Veteriner hekimlerle iş ve hasta sahipleri arasında aracılık yapanlara 6 aya kadar hapis cezası öngörülürken bu suç ve kabahatlerin tekerrürü halinde iki misli uygulanmasına, bu cezaların mahalli mülki amirler tarafından verilmesine imkân vermektedir. 6343 Sayılı Yasa Mevcut Hali Adalet Bakanlığı nca Hazırlanan Taslak Metni TBMM Adalet Komisyonunca Son Şekli Verilen ve Genel Kurulca Kabul Edilen Metin Madde 6 Aşağıda yazılı haller (Veteriner hekim) meslekinin icrasına muvakkat veya daimi olarak mani teşkil eder: a. Medeni haklarını kullanma ehliyetinden mahrum bulunmak; b. Amme hizmetlerinden memnuiyet veya meslek ve sanatlarını icrada tatil cezasına mahkûm olmak; c. Bu kanun ile teşekkül eden Haysiyet veya yüksek Haysiyet Divanı kararları ile meslekini icradan menolunmak; d.yüksek Haysiyet Divanınca haklarında diplomalarının istirdadı kararı ittihaz edilmek; a. Medeni haklarını kullanma ehliyetinden mahrum bulunmak; a) 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. a) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve kaçakçılık suçlarından mahkûm olmak. MADDE 187-9/3/1954 tarihli ve 6343 sayılı Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcrasına, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Odalarının Teşekkül Tarzına ve Göreceği İşlere Dair Kanunun 6 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir Madde 6 Aşağıda yazılı haller Veteriner hekim mesleğinin icrasına mani teşkil eder: a) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, kamu sağlığına karşı suçlar, zimmet, irtikâp, Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008 19

YASA-YÖNETMELİK 6343 Sayılı Yasa Mevcut Hali Adalet Bakanlığı nca Hazırlanan Taslak Metni e. Mesleki şeref ve haysiyet ihlal edici bir cürüm yüzünden üç yıl ağır hapis cezasına mahkûm olmak; f. Alelıtlak ağır hapis veya bu derece cezayı müstelzim bir fiille mahkûm kılınmak. Bu maddenin a, b, c fıkralarında yazılı cezalar geçici olarak verilmiş iseler meslek icrasından memnuniyet tayin edilen müddete münhasır kalır. b) Bu Kanun ile teşekkül eden Haysiyet veya Yüksek Haysiyet Divanı kararları ile meslekini icradan men olunmak. c) Yüksek Haysiyet Divanınca haklarında diplomalarının istirdadı kararı ittihaz edilmek. TBMM Adalet Komisyonunca Son Şekli Verilen ve Genel Kurulca Kabul Edilen Metin rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama ve kaçakçılık suçlarından mahkûm olmak. b) Bu Kanun ile teşekkül eden Haysiyet veya Yüksek Haysiyet Divanı kararları ile meslekini icradan men olunmak. c) Yüksek Haysiyet Divanınca haklarında diplomalarının istirdadı kararı ittihaz edilmek. Madde 65 Bu kanunun 2 nci maddesinde yazılı tescil vazifesini yerine getirmeyen, 3 üncü maddesindeki Collegium imtihanını vermeden meslek icrasında bulunan, 5 inci maddenin (a) fıkrasındaki tavsiyeden imtina eden ve (f) fıkrasındaki hizmeti yapmayan 7 nci maddedeki sarahate rağmen mevzu hükümlere aykırı hareket eden veteriner (hekimler hakkında işledikleri suçun mahiyet ve ehemmiyetine göre 10 liradan 100 liraya kadar ağır para cezası hüküm olunur. ) hekimlere 347 milyon lira idari para cezası verilir Madde 66-6 ncı maddede yazılı cezalara ve memnuiyetlere rağmen mesleklerini icra (edenler hakkında 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezası hüküm olunur.) edenlere altı yüz doksan dört milyon lira idari para cezası verilir Madde 67- Bu kanunun 8, 9, 10, 12, 17, 21, 24 ve 43 üncü maddelerinde yazılı memnuiyet ve mecburiyetlere riayet etmeyen meslek (mensupları hakkında işledikleri suçun mahiyet ve ehemmiyetine göre 10 liradan 100 liraya kadar para cezası hüküm olunur.) mensuplarına üç yüz kırk yedi milyon lira idari para cezası verilir. b) 65 inci maddesinde yer alan üç yüz kırk yedi milyon lira ibaresi üç yüz elli Türk Lirası şeklinde değiştirilmiştir c) 66 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir MADDE 66 6 ncı maddedeki yasaklılık haline rağmen mesleklerini icra edenlere yedi yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. ç) 67 nci maddesinde yer alan üç yüz kırk yedi milyon lira ibaresi, üç yüz elli Türk Lirası şeklinde değiştirilmiştir Madde 188-6343 Sayılı Kanunun 65 inci maddesinde yer alan üç yüz kırk yedi milyon lira ibaresi bin Türk Lirası şeklinde değiştirilmiştir Madde 189-6343 Sayılı Kanu - nun 66 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir MADDE 66 6 ncı maddedeki yasaklılık haline rağmen mesleklerini icra edenlere iki bin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Madde 190-6343 Sayılı Kanunun 67 nci maddesinde yer alan üç yüz kırk yedi milyon lira ibaresi, bin Türk Lirası şeklinde değiştirilmiştir. 20 Ankara Veteriner Hekimler Odasý Bülteni - Şubat 2008