T.C. ADALET BAKANLIĞI GAZĠOSMANPAġA CUMHURĠYET SAVCILIĞI NA 15 Nisan 2014 SoruĢturma Yıl/No: 2014/5201 için Ģikâyet ve ek ifade, kanıtlar: Ben Cevat Çalışkan 2 Ocak 1976 Bulgaristan doğumlu, 2010 Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu İnşaat Mühendisi Yapı Uzmanıyım. Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi İstanbul adresinde mukim, Cep Tel. Numarası 0 537 057 68 68, E-posta adresi: insaat@hotmail.com, Resmi internet siteleri www.cevatcaliskan.net ve www.cevatcaliskan.net, Bekâr ve işsizim, çalışma hürriiyetim tahdit edildi. Müştekiyim, suçun bütünlüğü ilkesine uygun olarak daha ayrıntılı bilgi vermem için bana süre verilmesini arz ederim, sanıkların ve şikâyetlerimin bir kısmı aşağıdaki gibidir: Sanıklar: Sanıkların tam listesini ve açık kimlik, adres bilgilerini, fotoğraflarını sunmam için huzura ve beni aşırı yorgunluk yaratacak şekilde yormayan bir ortama ihtiyacım var. Şu an şu sanıkları sunuyorum: 1. Seviye Çalışkan (annem, Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi İstanbul adresinde ikamet ediyor. Cep Tel. No: 0 538 679 42 39 ) 2. Fikret Çalışkan(babam, Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi İstanbul adresinde ikamet ediyor) 3. Aysel ÇalıĢkan(Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi İstanbul adresinde ikamet ediyor. Cep Tel. No: 0 536 353 12 18) 4. Ailemin sürekli inkâr içinde olup da saldırılarının varlığını kabul etmedikleri üst kattaki Er ailesi ve yan binalardaki iki, üç aile, 1 / 9
binanın arkasındaki binalardan birkaç aile. Bu binalar Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi Ġstanbul adresinde mukim olduğum yerde. 5. Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Sultangazi Kaymakamlığı Cebeci Mahallesi Sultangazi İstanbul 6. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Fatih İstanbul : Sultangazi Belediyesi, Beylikdüzü Belediyesi. 7. Rönesans Holding ve Tepe Özel Güvenlik Şirketi (Bilkent Holding Kuruluşu) Adres : Ted Rönesans Koleji Şantiyesi Siteler Yolu Sokak Aydınevler Mahallesi Maltepe 8. Siteler Yolu Altmışlılar Sitesi esnafı: bakkal sahibi ve kızı, oğlu, sitenin bekçisi Hüseyin Kartal (adı Hüseyin Kartalcı da olabilir), bahçıvanı, onlarla birlikte beni taciz eden, işkence yapan tanımadığım ve hiç konuşmadığım, bedenime ve beynime acı verecek kadar sözlü şiddet ve terör uyguladıkları için benden tepkiler gasp edip, bu tepkileri bana iftira atmak için kullanan komşular. O adreste Tunca Apt. No:20/A Altmışlılar Sitesi Siteler Yolu Sokak Aydınevler Mahallesi Maltepe adresinde bahçe katı dairede ikamet ediyordum. 9. Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü (Küçükyalı Polis Merkezi, Gülsuyu Asayiş ve Güvenlik Büro, Cumhuriyet Karakolu) ve Maltepe Kaymakamlığı. ġikâyet: Sükunumu ve huzurumu bozma, gasp, adam kaçırma. Terör suçuna destek verme, görevini yerine getirmeme. Kanıt: T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı adli olgu raporu. Ekte sunmuş olduğum tüm sanıklardan şikâyetçiyim, ekte sunduğum tüm dilekçelerdeki sanıklarla ilgili şikâyetlerimin dikkate alınmasını arz ederim, onlardan şikâyetçiyim. 13 Nisan 2014 tarihinde ailemle birlikte cebirle ikamet ettirildiğim Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi İstanbul adresinde Ek-2 de 2 / 9
sunduğum şikâyet dilekçesini hazırlıyordum. (Dilekçe taslak halinde ancak dilekçe ve eklerini kanıt olarak sunuyorum. Soruşturma için yeterli ancak daha sonra içeriğini ve ayrıntılarını genişleteceğim, eksikliklerini gidereceğim). Sanık olan aile fertlerimle (annem, babam ve kız kardeşim) beraber yaşadığım için ailem tüm özel hayatıma, profesyonel hayatıma ve her türlü yaşamsal faaliyetime müdahale ediyor. Ek-2 deki dosyayı hazırlamaya başladığım için 13 Nisan 2014 tarihinde sabah bana evden çıkmam için gerekli, her gün verdiği 25 TL yi vermeyi reddedip babamla benim önümde kavga etmeye, bana sataşıp tehditler ve hakaretler savurmaya başladı. Beni sinirlendirmek için ithamlarla, iftiralarla hareket ediyor, benim bağırmam için her şeyi yapıyordu. Kendisi daha önceki senelerde evden ayrılıp (ablasına, akrabasına gidip) beni günlerce aç bırakıp sonra polis zoruyla akıl hastanesine kapatan işkenceci bir dolandırıcı olduğu için beni aç bırakmaması için, işkence yapmaması için uyardım. Bana kadın sığınma evine gideceğini söylüyor, kendisine ben veya başkası bir zarar vermiyor, kendisi sözlü şiddet ve şiddetli baskı uygulayarak bana işkence yapıyor. Annem kendisini dava ettiğim bildiği için babamla o kadar çok ağır baskı uyguladı, o kadar çok kavga çıkardı ki bana para vermezse ve evde kalsaydım mutlaka beynimin ve bedenimin acısından hastalanacaktım. Bu şekilde evde yaşanılmaz durumlar yaratıp dışarıya çıkıp verdikleri parayla evde yapacağım şeyleri dışarıda yapacak yer aramama neden oluyorlar. Böylece kendilerine arandığında evinde bulunmayan, evin dışında gezen şahıs şeklinde rapor hazırlatma imkânı yaratıyorlar. Böyle raporları kasıtlı olarak hazırlayan Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü beni istediği yerde, istediği zaman tutuklayıp soruşturma dosyalarına bilgi ve kantılar sunmamı, sanık listesini vermemi engelliyor. Daha önce T.C. Adalet Bakanlığı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığı Cumhuriyet Savcısı Seyit Peker Soruşturma Yıl/No: 78622 de şikâyet ettiğim Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü nün yetki bölgesi içinde ikamet ediyorum. Ailemden ve Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü nden şikâyetçiyim, 3 / 9
huzur ve sükunumu bozma, bozdurma ve işkence yamakla suçluyorum. Huzur ve sükunumu kesintisiz olarak (şiddet ve içeriğini değişitiriyorlar, bazen ağır itham ve iftiralar, ırza ve namusa hakaretler) bozarak toplumun tamamına yaydıkları bir terörist propaganda yapıyorlar, bana terör uyguluyorlar, son dönemlerde sapıkça ve kontrolsüz yapmış oldukları saldırılara suç olmayan eylemler görüntüsü kazandırmak için AK Partili toplum gibi ifadeler kullanmaya başladılar. AK Parti çevresindeki ticari işletmelerin topluluğunu, toplum diye duyurarak destek ve sempati toplamaya çalışıyorlar, oy ve destek toplamak için toplumu bana saldırma, zarar verme ortak eylemi ile birleştirip siyasi çıkarlar peşinde koşuyorlar. T.C. İstanbul Gaziosmanpaşa Adliyesi ve Adliye Ek Hizmet Binasında kâtip, tevzi ve tarama birimi görevlileri, polis memurları tarafından taciz ve tehdit ediliyorum, benden tepki almak için huzur ve sükunumu bozuyordular. 4 Mart 2014 tarihinde beni tehdit, taciz edip, cebir ve hakaretle bir kâğıt getireceğiz, imzalayacaksın, hastaneye yatacaksın, annen için yapıyoruz, işsizsin şeklinde ifadeler kullanarak ve manevi değerleri kullanarak bana saldırdıkları için bu nitelikli dolandırıcılığa ve nitelikli eşkıyalığa küfürlü tepkiler verdim. Annem ve kendiler sanık olan, beni kesintisiz olarak sükunumu bozarak yıpratan kalabalık bir kitlenin parçasıydılar. Sükunumu bozma suçunu sansasyon, halkın tepkisi, toplumu önemsetme v.b. ifadeler kullanarak işliyordular, sanıkların yakını olan çok sayıda tesettürlü kadın beni şehrin her yerinde kesintisiz olarak huzursuz edecek şekilde hareket ediyor. Sabahın üçünde komşularla başlayıp laf atan, sözlü sataşma ve hakaretlerde bulunan komşularla başlayıp ona olayları anlatıyoruz diye konuşuyorlar. Sabah saatlerinde annem babamla ve benimle kavga ederek devam ediyor ve evde durmamı imkânsız kılacak kadar acı verici sözlü şiddet uyguluyorlar. Şehrin her gittiğim yerinde, çay veya çorba içtiğim her lokantada, sokakta, otobüste, kesintisiz olarak huzurumu ve sükunumu bozmaya, gittikçe yıpratıp kafamı kullanmamı engelliyorlar. Beni alıkoyup tehdit eden ve şerefime hakaretler eden polis memuru sokaktaki kadınları da getirip karşımda onlarla birlik olduğunu gösterdi, kendisinden şikâyetçi olduğum tevzi tarama birimi memuru bayanı 4 / 9
önümden geçirdi, beni küfürlü tepkilere zorladı ancak kendisi dışında başkasına bir cevap vermedim. Başsavcının şoförü diye getirdiği şahsa elimdeki dosyayı göstererek içişleri bakanlığı soruşturması tebligatlarını, ceza davası için ifademi ve beni tutuklayanlardan şikâyetçi olmuş olduğumu belirten tüm resmi evrakları gösterdim ve şahitlik yapacaksan şunlara bak, yalancı şahitlik yapma dedim. İçişleri bakanlığı soruşturması tebligatını görünce çok hızlı bir şekilde koşarak kaçtı. Bana şiddet uygulayan polis memuru imzalamaman kötü oldu dedi, bende aynen öyle kötü oldu sizin için, dedim. Bu polis memuru benimle bir hafta öncesinden, İMO İstanbul seçimlerinin olduğu Pazar sabahı, önce adliye ana hizmet binası önünde sivil kıyafeti ile birlikte görmüş ve konuşmuş olan, benim şikâyetlerimi ve sanıkları bilen polis memuru ile yasadışı şekilde beni alıkoyup Esentepe Polis Merkezi ne bağlı polis memurlarına teslim ettiler. O polis memuru bana güç uyguladı, sağ kolumdan tutup sözlü şiddet ve orantısız güç ile beni ekip minibüsünün içine soktu. Beni Bakırköy Devlet Hastanesine götürüp yatırmak istediler, orası yetkisiz olduğu için T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Başkanlığı Yenibosna İstanbul a götürüldüm. Bunları kendi isteğim dışında ve yasadışı şiddet, cebir uygulayarak yaptılar. Beni serbest bırakıp, sabah 08:30 da polis merkezlerine gelmezsem, gelip tutuklayacaklarını söylediler. Aynı akşam 18:00 gibi T.C. Gaziosmanpaşa Nöbetçi Savcılığı na başvurdum ve Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz a vermek istediğim dosyayı ön yazı ve suçlama ekleyerek teslim ettim, şikâyetçi oldum. Ancak o adliye binasındaki evrak takip, kâtip (hukuk eğitimi almadığım için tam adlarını bilmiyorum) memurları ara sıra adliyeyi ele verdin diyerek sözlü tacizlerle huzur ve sükunumu bozuyorlar, bana hitaben istediği kadar şikâyetçi olsun gibi imalı ve manasını çözemediğim laflar ediyordular. 17 Şubat 2014 tarihinde savcılığınıza başvurarak nöbetçi Cumhuriyet savcısına ifade vermeden önce koridorda beklerken AK Partinin imajını zedeliyorsun, gözden düşürüyorsun, o yüzden yapıyoruz bunları gibi sözlerle huzur ve sükunumu bozan biri baş örtülü hizmetli, diğeri takım elbiseli erkek 5 / 9
olan iki kişi beynimi yordu, aşırı hızlı ve vurgulu konuşmalarla kasıtlı olarak heyecan ve yorgunluk yaratıyordular. İfademin alınması sırasında da yorulunca ifadeyi imzalarken çok ayrıntılı okuyamayacak hale gelmiştim. Bir BİMER başvurusu metni de dilekçe ve ifademe eklendi, aynı gün HSYK ya PTT den gönderdiğim dilekçe metnin aynısı olan dilekçeyi de koymuştuk dosyama. Eve dönerken metroda tek bir yer boş idi, sözü geçen BİMER başvurusunda şikâyet etmiş olduğum Halûk Bozkurt un (2011 yılındaki ilk inşaat şirketi sahibi işverenim, şirket fiilen kendisine ait ancak kardeşi Seyhun Bozkurt üzerine resmi işlemleri yaptırmış olabilir. Ofisi Gaziosmanpaşa Belediyesi ne yakın bir yerde idi ancak işlerin büyük kısmı Cebeci Mahallesi S Caddesi No:1 Kat:5 te Pramit Yapı Denetimi Ltd. Şti., o dönemde izinsiz çalışan bir şirket, tabelâsı altında yapılıyordu. Şimdi onun yerine aynı ofiste başka bir şirketin tabelâsı görünüyor) babası Nuri Bozkurt hemen yan tarafında güçlü ve kuvvetli bir sakallı, fars ırkından erkekle yan yana oturuyordu. Kendisi ile konuşmadım, orada olmasını umursamadım. Bir dahaki sefer (21 Şubat 2014) savcılık kalemine gittiğimde savcı kâtibi Yakup Bey dosyayı açıp gösterdi, dosyada sadece ifadem var idi ve diğer evrakları ne yaptığını anlamadım ancak adliyenizin personeli ve kâtipleri bana Şubat 2013 tarihinden beri sataşıyor, kavga çıkarıyor ve tutuklatmak için bahaneler arıyordu. Güvensiz bir ortamda olduğum için tartışamadım, o gün getirmiş olduğum dilekçe ve eklerini başka bir Cumhuriyet Savcısına imzalatarak dosyama koydum. Nuri Bozkurt senelerdir açık şekilde kürt solu (bölücü örgütü manevi diye düşündüğü söylemlerle destekleyen) propagandası yapan bir emekli lise öğretmeni, CHP de 25 sene bulunduğu için oğlu Halûk Bozkurt u destekleyerek o dönemde Sultangazi CHP Belediye Meclis Üyesi olmasını sağlamıştı. Halûk Bozkurt un belediyedeki rüşvet faaliyetleri ile ilgili, gereği görülürse dijital fotoğraflar ve saat, tarihi bilgileri ile destekleyeceğim, ihbar sunabilirim. 6 / 9
T.C. İstanbul Gaziosmanpaşa Adliyesi Ek Hizmet Binası na 10 Mart 2014 tarihinde gittiğimde olduğu gibi sanık olan polis memurunun beni göz altına alıp, kâtiplerle görüştürüp dosyama bakmamı engellediği için ve adliye binasında tüm hareketlerimi hiçbir işlem yapamayacak şekilde kısıtladıkları için o adliye binasında hiçbir işlem yapamadım. İmza sirkülerimin aslı gibi olan kopyesini Ek-3 teki dosyada sunuyorum. Eğer benim yerime sahte imza attıysalar tespit edilmesini arz ederim, beni kaçırdıkları gün Ek-1 de haklarında bilgi vermiş olduğum memurlardan birini de önümden geçirip eğlenerek sert tepkilere ve kavgaya zorlamıştılar. Bu tür adli suç vakaları açık ancak engelleyemeyeceğim türden oldukları için başka bir adliye binasından muhabere yoluyla başvurmak zorunda kalıyordum, beni kasıtlı olarak bu duruma düşürüp başka adliyelerin muhabere bürolarında tarama ve tevzi bürosu görevlisi genç bay memurların huzurumu ve sükunumu bozacak imalı konuşma, kasıtlı hareketler ile, beni önceki gecelerden uykusuz ve dikkat düzeyimi düşürerek, evraklarla ilgili saldırılar ve hırsızlıklar yaptılar. Adliye girişinde Akdeniz Özel Güvenlik Şirketin imalı ve etkili içeriği olan konuşmalarla başlayıp adliye içinde kadınların ve başka memurların kasıtlı ve imalı konuşmaları ile devam eden, benden heyecan ve stres yaratıp hızlandıran ve hata yapmaya, çaldıkları evrakları gözden kaçırmam için acele etmeye zorladılar. T.C. Bakırköy Adliye Sarayı nın 4., 5. ve 6. Sulh Hukuk Mahkemeleri nden, Muhabere savcılığından da dilekçeler gönderdim. T.C. Bakırköy Adliyesi nin 4., 5., 6. Sulh Hukuk Mahkemelerinden Ek-1 de vermiş olduğum mahkemeler için muhabere yoluyla dilekçe ve kanıtlar göndermiştim. T.C. İstanbul Anadolu 13. Sulh Hukuk Mahkemesi Dosya Yıl/No: 2013 / 776 numaralı dosyanın ilk duruşması (1.Celsesi) 3 Nisan 2013 tarihinde yapıldı, mahkeme yetkisizlik kararı verdi. 11 Nisan 2014 tarihinde savcılığınıza muhabere yoluyla bir dilekçe ve eklerini gönderdim. İstanbul Anadolu 5. İcra dairesine aynı eklerin bir kısmına sahip ve Kur an Kursu binasının, Ferit Rızvanoğlu nun (AKP 7 / 9
çevresinden, başbakan arkadaşı diye tanınan, paravan şirketleri ile kamu ihaleleri olann, şahsen rapor verdiğim şantiyeyi gizlice ziyaret eden bir işverenim) paravan şirketlerini ihbar eden yazılar olduğu için T.C. Bakırköy Adliyesi 10. İcra Dairesi muhabere bürosu görevlisi tesettürlü bayan dilekçenin sadece ilk sayfasını taradı, devamını tüm ısrarıma rağmen taramadı. Böylece dilekçenin eklerini (dilekçe toplam 189 sayfa) taramayıp emniyetini yok etti. Uyarılarıma rağmen dilekçenin diğer 188 (bir sayfa fark olabilir) sayfasını taramadı, biz hep böyle yapıyoruz, genellikle şöyle yapıyoruz, v.b. ifadelerle görevini kasıtlı olarak yerine getirmeme ve ekteki evrakları çalınabilir hale getirdi. Ben oradan ayrıldıktan sonra iri yarı başka bir tesettürlü bayan geldi. Taranmamış dilekçe eklerini içeren bir dosyayı savcılığınıza aynı adliyenin muhabere savcılığından gönderdim. Bu ekleri Ek-3 te sunuyorum. Saygılarımla, Adres: Cebeci Mahallesi 2540 Sokak No:18/2 Sultangazi İstanbul Cep Tel. : 0 537 057 68 68 E-posta: insaat@hotmail.com İnternet sitesi: www.cevatcaliskan.net EKLER: Ek-1: Tarafı olduğum mahkemelerin açıklaması. Ek-2: Dilekçe ve eklerinin taslağı. Muhabere yoluyla gönderdiğim evraklardaki bilgiler ile birleşince yeterli ve ayrıntılı bilgiyi sunmuş olacağım. 8 / 9
Ek-3: T.C. Bakırköy Adliyesi 10. İcra Dairesi muhabere bürosuna vermiş olduğum dilekçenin ekleri, muhabere görevlisi tesettürlü bayan bu ekleri taramadı, sadece dilekçe metnini taradı. Eğer bu dilekçenin eklerini incelerseniz siyasi nedenler ile taramadığını anlayacaksınız. 9 / 9