DÜNYA İŞGÜCÜ P~YASALARINDAKİ SON



Benzer belgeler
PAGEV - PAGDER. Dünya Toplam PP İthalatı

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

BAKANLAR KURULU SUNUMU

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

GTİP : PLASTİKTEN KUTULAR, KASALAR, SANDIKLAR VB. EŞYA

DEĞİŞEN DÜNYA-DEĞİŞEN ÜNİVERSİTE:YÜKSEKÖĞRETİMİN GELECEĞİ TÜRKİYE İÇİN BİR ÖNERİ

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

Endişeye mahal yok (mu?)

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

FAO SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ FİYAT VE TİCARET GÜNCELLEME: KASIM 2014

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

HALI SEKTÖRÜ. Ekim Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

OECD VE AB KAPSAMINDA EN ELVERİŞSİZ YATIRIM ORTAMI TÜRKİYE DE TABLO 1

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

BÖLGE VE SEKTÖRLERDE İSTİHDAM BEKLENTİSİ +%2 +%5 +%5 +%1 MARMARA İÇ ANADOLU EGE AKDENİZ ARAŞTIRMA. Fotoğraflar: Dünya Gazetesi Fotoğraf Arşivi

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2013

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

İŞSİZLİK BÜYÜK ÖLÇÜDE ERKEKLERDE YAŞANAN İŞGÜCÜ ARTIŞI İLE İSTİHDAM KAYIPLARINDAN KAYNAKLANIYOR

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Dünyada ve Türkiye de Enflasyon

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

RAKAMLARLA DÜNYA ÜLKELERİ

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

DÜNYA PLASTİK SEKTÖR RAPORU PAGEV

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

AKP hükümeti zamanında ekonomik büyüme ve istikrar sağlanmıştır

24 Haziran 2016 Ankara

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞMEKLE BERABER İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 30 U AŞIYOR

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, DÜNYADA VE TÜRKİYE DE İNSANİ YOKSULLUK

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

İFLASLAR DAHA AZ, DAHA BÜYÜK ÇAPLI İFLASLAR. Şubat Genel iflas sayısı azılırken, büyük çaplı iflas sayısı artıyor. Ekonomik Araştırmalar

TÜRKİYE, DÜNYADA BÜYÜME ORANI EN DÜŞÜK VE SANAYİ ÜRETİMİ EN HIZLI AZALAN ÜLKELER ARASINDA BULUNUYOR

BETON SANTRALİ SEKTÖRÜ NOTU

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

Türkiye Bilişim Sektörü:

İÇİNDEKİLER Yılları Yassı Ürünler İthalat Rakamları Yılları Yassı Ürünler İhracat Rakamları

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

Temel Ekonomik Gelişmeler

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

2018 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

SOSYAL GÜVENLİK REFORMU. A.Tuncay TEKSÖZ TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi

MERCOSUR ÜLKELERİ - Ekonomik Genel Bilgi

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2012

Temel Ekonomik Gelişmeler

GTIP : DIGER BITKILERDEN ELDE EDILEN BITKISEL ÖZSU VE HULASALAR

Transkript:

Ekonomik Yaklaşım Cilt: 5, Sayı: 14, 1994 DÜNYA İŞGÜCÜ P~YASALARINDAKİ SON GELIŞMELER Oğuz ESEN(*) I. Giriş ı 990' lı yıllarda işgücü piyasasındaki gelişmeleri, 1980' lerde başlayan genel eğilimleri dikkate almadan değerlendirmek mümkün değildir. Genel gelişme eğilimleri de, yalnızca işgücü piyasasındaki değişmelerin değil, aynı zamanda dünya ekonomisinin içinde bulunduğu koşulların bir sonucudur. 1980' li yıllar, tam bir iktisadi devreyi içermesi bakımından, yalnızca herhangi bir on yıl değildir. Gerçekten, 1980'li yıllar derin bir bunalımla başlamış, arkasından İkinci Dünya Savaşı sonrası en uzun genişleme dönemi yaşanmış; konjonktür devresi, ı 990' lı yıllara da sarkan bir durgunlukla sona ermiştir. 1980' li yıllar başında dünya ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar, biçimde etkilemiştir. sanayileşmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeleri farklı Gelişmekte olan ülkeler açısandan bakıldığında, 1980'li yılların, ekanomilerin dünya ekonomisine uyumlama çabalarıyla geçtiği görülür. Bu uyum süreci oldukça olumsuz bir uluslararası konjonktürde başlamıştı. Sanayileşmiş ekonomilerdeki iktisadi durgunluk, dünya ticaretindeki daralma, yeni korumacılık, birincil madde fiyatlarındaki düşme ve uluslararası faiz oranlannın yükselmesi bu uyum sürecini güçleştiren dış koşullar oldu. Gelişmekte olan ülkelerin uygulamaya zorlandıkları uyum politikaları çoğunlukla yavaş bir ekonomik büyüme ve baskı altındaki toplam harcamalar çerçevesinde yürütüldüğünden, sonuç üretimde ve istihdamda gözlenen daralmalar olmuş, gelişmeyi sağlayıcı yapısal politikalara pek az yer ve- * Doç. Dr., Gazi Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü.

40 OğuzESEN rilmiş, sosyal refahın artırılması yönünde hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. 1990'larda global iktisadi faaliyetlerdeki canlanma, gelişmekte olan ülkeler arasında farklı sonuçlar yarattı. Ancak bir bütün olarak gelişmekte olan ülkeler ı 99 ı' de yüzde 5, ı 992' de yüzde 6 oranında büyürneyi başardıl ar. ı 993 yılı sonunda büyümenin yine yüzde 6 olacağı tahmin ediliyor. Bu da istihdam konusu~da ölçülü de olsa belirli bir iyimserlik nedeni olmaktadır. Sanayileşmiş piyasa ekonomilerinde 1970'li yılların sonunda başlayan iktisadi faaliyetlerdeki daralına 1980' lerin başında daha da derinleşti. 1979'dan sonra izlenen anti-enflasyonist politikalar faizlerin artmasına, özel tüketim ve yatırımların azalmasına yol açmıştı. Uluslararası ticaret hacıninin daralınası, ticaret hadlerinin sanayileşmiş ülkeler aleyhine dönmesi gibi nedenlerle, ı 984 yılına kadar büyüme oranları düşük düzeylerde kaldı. Kısaca, 1 980' li yıllar, sanayileşmiş ekonomiler için, tohumları 1970' lerde atılan bir iktisadi daralına ile başlamıştı. Bunu ı 984 yılından ı 989' a kadar, İkinci Dünya Savaşı sonrası en uzun genişleme dönemi izledi. Reel GSYİH' daki büyüme oranı ı 979- ı 983 yılları arasında yüzde 0.9 olarak gerçekleşmiş iken, 1983-ı989 yılları arasında yüzde 3.9'a ulaştı. ı990 yılının ikinci yarısından sonra sanayileşmiş ekonomiler de yeni bir iktisadi daralma dönemine girdiler. Körfez krizinin sona ermesi ile ekonomik faaliyetlerin düzeyine ilişkin kötümserliğin sona ermesi bekleniyordu, ancak ı 992 yılı pek çok ülke için ekonomik durgunluğun devam ettiği bir yıl oldu. Bu devresel faktörler hemen hemen tüm sanayileşmiş ekonoınilerin işgücü piyasalarını yakından etkiledi. Ne var ki işgücü piyasalarında ortaya çıkan değişınelerin bir kısmı devresel faktörlerle açıklanabilse de, önemli bir kısmı ekonominin, işgücünün ve İstabdamın yapısında ortaya çıkan değişınelerden kaynaklandı. Son yılların sosyal ve ekonomik alandaki en dramatik gelişmeleri Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliğinde yaşandı. İkinci Dünya Savaşını takip eden 40 yıllık süre içinde bu ülkeler, sanayileşmiş piyasa ekonomilerinden farklı bir ekonomik yapıya sahip olmuşlardı. Bu farklılık kendisini en açık biçimde işgücü piyasalarında göstermişti. Örneğin, sanayileşmiş piyasa ekonomilerindeki eğilimin tersine, istihdam, hizmetlerden çok, sanayi sektöründe yoğunlaşmış; istihdamda en büyük payı büyük ölçekli kamu kuruluşları almıştı. Bugün, bu ülkelerde fiyat ve ücretlerin merkezi biçimde belidendiği bir ekonomik si'stemden serbest piyasa ekonomisine geçiş süreci yaşanmaktadır. Hiç kuşkusuz böyle bir sürecin

Ekonomik Yaklaşım 41 işgücü piyasalarına önemli etkileri olacaktır. Bu ülkelerin ilk yaşadıkları deneyimler, yapısal reformlar, makroekonomik istikrar ile başarılı bir ekonomik dönüşüm arasında önemli bir bağ olduğunu göstermektedir. Amacı, işgücü piyasalarındaki son gelişme eğilimlerinin belirlenmesi ve bunların değerlendirilmesi olan bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İkinci bölümde dünya işgücü piyasalarındaki genel eğilimler incelenecektir. Sanayileşmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelerde ve Doğu Avrupa ile eski Sovyetler Birliğinde işgücü piyasalarindaki genel eğilimler devresel faktörler, işgücü piyasasına katılım ve işsizlik çerçevesinde belirlenmeye çalışılacaktır. Son bölümde elde edilen bulgular değerlendirilecektir. II. Dünya İşgücü Piyasalarındaki Son Gelişmeler Sanayileşmiş Ülkeler Dünya işgücünün yüzde 20'ye yakın bir bölümünün yaşadığı 24 OECD ülkesinde işsizlik ı 990' daki iktisadi durgunluğa rağmen, ı 989' a göre bir miktar azaldı. Tüm OECD üyesi ülkeler için işsizlik oranı yüzde 6.4'den yüzde 6. ı 'e düştü. Bu azalma özellikle Belçika, İrlanda, İtalya, Hollanda, İspanya, İngiltere ve Türkiye' de daha belirgin olarak ortaya çıktı. Almanya' da işsizlik ı 990 yılında bir azalma gösterdiyse de, iki Almanya' nın birleşmesinden sonra Doğuda belirgin bir artış gösterdi. Tablo-1 'den gözlenebileceği gibi ı 99 ı yılı, işsizliğin pek çok ülkede artmaya başladığı bir yıl oldu. Özellikle Avustralya, Kanada, Finlandiya, İrlanda, Yeni Zelanda, İsveç, İngiltere ve ABD' de işsizlik önemli artış1ar gösterdi. 1991 yılında tüm OECD üyesi ülkelerde işsizlik oranı yüzde 7. ı' e çıkarak işsiz sayısı 28 milyonu aştı. ı 992 yılında ise işsizlik oranları pek değişmedi. ı980'den itibaren sanayileşmiş ülkelerin işgücü piyasalarındaki gelişmelere damgasını vuran ilk eğilim uzun dönemli işsizlikteki rekor düzeydeki artıştır. Bu olgu işsizliğin artık iktisadi büyüme dönemlerinde bile göreli olarak yüksek düzeyde seyrettiği biçimde yorumlanabilir. Nitekim İkinci Dünya Savaşından sonra işsizlik oranının yüzde 2'sinin üzerine çıkması ciddi bir tehdit olarak değerlendirilirken, günümüzde bir çok ülke için işsizliği yüzde 6'nın altına düşürmek imkansız gözükmektedir (ILO, 1992a).

42 Oğuz ESEN Tablo 1: OECD Ülkelerinde İşsizlik (İşgücünün yüzdesi olarak) 1980-88 1989 1990 1991 1992 Kanada ABD Japonya Avustuı ya Belçika Fransa Almanya Irianda Lüksemburg Hollanda İsviçre İngiltere Yunanistan İtalya Portekiz ispanya Türkiye Danimarka Finlandiya İzlanda Norveç lsveç Avusturalya Yeni Zelanda Toplam OECD 9.5 7.5 8.1 7.5 5.3 5.5 2.5 2.3 2.1 3.1 3.2 3.3 1\.3 9.3 8.8 9.0 9.4 9.0 5.6 5.6 5.1 14.1 15.6 14.0 1.4 1.4 1.3 8.6 7.4 6.5 0.6 0.6 0.6 10.0 6.2 5.5 6.5 7.5 7.7 1 O. 1 12. ı ı 1.0 7.7 5.0 4.6 18. ı 17.3 16.2 11.2 10.2 ın. ı 8.9 9.33 9.6 5.1 3.5 33.4 0.7 1.7 1.7 2.5 4.9 5.2 2.2 1.4 1.5 7.7 6.1 6.9 4.1 7.1 7.8 7.5 6.4 6.2 10.1 6.7 2.2 3.5 8.8 9.4 5.0 14.7 1.4 6.5 1.1 8.2 9.0 11.3 4.5 15.9 lll 9.8 5.9 2.1 5.1 2.8 9.9 9.3 7.1 10.1 6.3 2.3 3.8 8.9 9.7 5.1 15.1 1.5 6.4 1.2 9.6 10.0 11.2 4.6 15.6 11.4 9.2 6.9 1.8 4.5 3.6 9.9 10.0 7.1 Kaynak: OCED. 1993: 7 1980-1990 yılları arasında hem işgücü hem de istihdamın her ikisi birden artmıştır. Ne var ki 1983-1989 yılları arasında sürekli büyüme döneminde bile bu ikisi arasındaki fark çok az kapanabilmiştir. Sanayileşmiş ekomomilerde 1980-1989 yılları arasında yıllık ortalama işsizlik oranı yüzde 7.3 olarak gerçekleşti. Benzer bir ekonomik konjonktür devresini gösteren 1974-1979 yılları arasında, bu oran yüzde 4.7 olmuştu. Hemen hemen tüm ülkeler ortalama işsizlik oranındaki bu artıştan etkilendiler. 1989 yılına kadar devam eden uzun süreli iktisadi genişlemeye rağmen, sanayileşmiş ülkelerin çoğunda işsizlik oranı 1979' dan daha yüksek oldu. Finlandiya, İsveç, Portekiz ve ABD' de işsizlik hem mutlak olarak hem de toplam işsizliğin bir yüzdesi olarak artış gösterdi. Sonuçta, tüm sanayileşmiş ülkelerde, bir yıl ve daha fazla işsiz kalanların, toplam işsizler içindeki oranı yüzde 33 'e ulaştı (Tablo-2).

Ekonomik Yaklaşım 43 Tablo 2: OECD Ülkelerinde İşsizlik ve Uzun Dönemli İşsizlik ı 974-79 İşsizlik Oranı 1980-89 1979 1989 Uzun Dönemli İşsizlik ı 975-80 ı 981-89 Kanada 7.2 ABD 6.7 Japonya 1.9 Avusturya 1.7 Belçika 6.3 Fransa 4.5 Almanya 3.2 lı! anda 8.4 Hollanda 4.9 İngiltere 5.0!talya 6.6 Ispanya 5.2 Danimarka 5.8 Norveç 1.8 lsveç 1.9 Avustralya 5.0 Toplam OECD 4.9 9.3 7.4 7.2 5.8 2.5 2.1 3.7 1.8 10.8 8.2 9.0 5.9 5.9 3.2 15.2 7.3 9.7 5.4 10.0 5.0 9:5 7.6 17.5 8.4 8.9 5.8 2.7 2.0 2.5 2.1 7.5 6.2 7.3 5.1 7.5 5.2 2.3 4.3 8.1 9.4 5.6 17.8 8.3 7.1 10.9 16.9 9.4 4.9 1.4 6.1 6.2 2.9 8.3 5.9 9.1 16.0 16.4 70.9 27.1 43.6 45.0 62.7 5!.() 44.4 64.6 28.4 55.4 31.6 3.1 7.7 6.0 9.1 17.8 26.8 33.3 Kaynak: OECD, I 993:40. İkinci önemli eğilim işgücünün bileşiminde ortaya çıkan değişiklikler oldu. Bunun bir kısmı demografik ve sosyal nedenlerden bir kısmı da yeni çalışma biçimlerinden kaynaklandı. Sanayileşmiş piyasa ekonomilerinde ı 980 ile 1989 yılları arasında işgücünün büyüme oranı ortalama yüzde 1.3 oldu. Bunun dörtte üçü çalışma yaşındaki nüfusun artışından kaynaklanırken, geri kalanı işgücü piyasasına katılmak isteyen ya da katılmak zorunda olanlardan kaynaklandı (ILO, ı 992a). Hemen hemen tüm ülkeler ı980'li yıllara ıs-24 yaş arası genç bir nüfus ile girdiler. Japonya ve Finlandiya bunun istisnası oldular. Bu iki ülkede genç nüfusdaki artış oranı an yüksek düzeye daha önce ulaşmıştı. Türkiye'de ise aynı dönemde işgücünün büyüme oranı yüzde 1.9 olarak gerçekleşip, OECD ülkeleri ortalamasının üstüne çıkmıştı (Tablo-3). İşgücü piyasasına katılmak isteyen ya da katılmak zorunda kalan nüfusun önemli bir bölümünü kadınlar oluşturmaktadır. İşte işgücü bileşimindeki değişmenin ikinci boyutu kadın emeğinin işgücü piyasasına katılımına ilişkindir. Kadınların işgücü piyasasına katılımı, 1980' li yıllarda başlayarak devam etti. Bu genel eğilim tüm sanayileşmiş ülkeler için geçerli olmakla birlikte, Kuzey Ülkelerinde daha yüksek, Güney Ül-

44 OğuzESEN kelerinde daha düşük oldu (Tablo-4). Kadınların artan oranlarda işgücü piyasasına girmeleri, doğum oranının düşmesi, anne olanların işe devam etmeleri ve ikiden fazla çocuk sahibi olan anne oranının giderek azalması gibi nedenlerle açıklanabilir. Sonuç olarak bu eğilimin doğum oranlarındaki azalma devam ettikçe gelecekte de devam edeceği söylenebilir. Tablo 3: İşgücünün Büyüme Oranı 196o-1989 (Yıllık Ortalama Büyüme Oranları) 1960-70 1970-80 1980-89 Kanada ABD Japonya Avusturya Belçika Fransa Almanya Irianda Hollanda İsviçre Ingiltere Yunanistan İtalya Portekiz Türkiye Danimarka Finlandiya Norvec isveç, Avustralya Toplam OECD 2.6 3.2 1.7 1.7 2.5!.6 1.3 0.9 1.2-0.6 0.1 1.1 0.5 0.8 0.2 0.7 0.9 0.4 0.1 0.4 0.7 0.0 ı. ı 0.4 ı. ı 1.1 2.4 1.5 0.\ 1.2 0.3 0.6 0.7-1.0 0.5!.6-0.5 0.8 0.8 0.5 2.0 0.8 ı. o 0.8 1.9 1.3 1.1 0.9 0.2 1.2 0.5 0.7 2.2 1.2 0.7 1.0 0.5 2.8 1.9 2.4 ı. o 1.4 1.3 Kaynak: OECD, 1993: 3l Kadınların işgücü piyasasına katılımları artarken, 55-64 yaş arası erkeklerin işgücü piyasasına katılımları önemli ölçüde düştü (OECD, I 993). Örneğin Finlandiya, Fransa ve Hollanda' da söz konusu yaş kategorisindeki erkeklerin işgücü piyasasına katılım oranları yüzde 50'nin altında kaldı. Bu eğilim, kısmen hükümetlerin işsizliği emeklilik yaşını düşürerek azaltmak istemesinden, kısmen de önemini kaybeden endüstrilerde istihdamın azalmasından kaynaklandı. İşgücü bileşimindeki bu değişmelerin yanında, yüksek işsizlik dönemini açıklayacak bir diğer faktör istihdamın yapısına ilişkindir. Bu konudaki belirleyici olan ilk uzun dönemli eğilim sektörel değişmedir. Sa-

Ekonomik Yaklaşım 45 Tablo 4: Kadın İşgücünün Büyüme Oranı (Yıllık ortalama büyüme oranları) Japonya Avusturya Almanya Hollanda İsviçre Ingiltere Yunanistan İtalya Türkiye Kaynak: OECD, 1992: 31 1960-1970 1970-1980 1.0 0.8-0.7 0.1-0.3 0.9 2.0 3.8 1.4 0.7 1.1 1.6-2.4 1.2-1.2 2.3 0.4 0.2 1980-1989 1.7 1.7 1.2 5.1 1.7 1.7 3.9 1.9 1.7 nayileşmiş ekonomilerde toplam üretim içinde hizmetler sektörünün payı artarken, istihdam da giderek hizmetler sektöründe yoğunlaştı. OECD ülkelerinde toplam istihdam içinde, hizmetlerin payı ı 980' de yüzde 57 iken, ı988'de yüzde 68'e çıktı. ı980'li yıllarda toplam istihdam içinde hizmetlerin payı ABD'de yüzde 70'in üzerine çıkarken Almanya ve Japonya'da yüzde 60'ın altında kaldı (ILO, ı992a). Sanayileşmiş ülkelerde istihdamın yapısında ortaya çıkan bir başka değişme standart -olmayan işlerdeki çeşitlenme ve bu alanlardaki istihdam artışıdır. Kısmi-gün çalışma, kendi-hesabına çalışma, mevsimlik çalışma ve geçici çalışma bunlardan bazılarıdır... ı980'li yıllarda kısmi gün çalışma altındaki işçilerin sayısı hemen her ülkede arttı. Kısmi-gün koşulları altındaki çalışmadaki artış, avantajları yanında, iş ve istihdam koşulları açısından bazı dezavantajlaı a da sahiptir. Böyle bir gelişim tam gün çalışanlara göre daha güvensiz geniş bir kitlenin dağınasına yol açmıştır. Ailevi, temel ve mesleki eğitim, ya da diğer faaliyetler yüzünden tam gün çalışamayanlara bir fırsat yaratılmış olur. İşgücü piyasasından uzunca bir süre uzak kalmış kadınlara çalışma konusunda bir olanak sağlanır. Ancak bunun yanında, kısmi çalışmaya tabi işçiler pek az iş güvencesine sahiptirler. Çalışma saatleri düzensiz olabilir ya da kıdem hakları, hastalık izni ödemeleri, resmi tatiller ve fazla mesai gibi ödemeler kısmı çalışanlara verilmeyebilir. Bunun dışında daha fazla iş baskısı, işletme düzeyinde mesleki eğitim programlarının dışında tutulma ve mesleki ilerleme imkanlarının yokluğu, bu tür çalışma statüsünün getirdiği diğer kısitlardır (ILO, ı 986). Kısmi gün stasüsündeki çalışma

+:.. 0\ Tablo 5: Kısmi- Gün Statüsüurleki İstihdamın Bileşimi, 1979-1990 Kısmi-Gün Çalışmanının Kısmi-Gün Çalışmanın Kısmi-Gün Çalışmanın Toplam Istihdam Erkek istihdamı Kadın Istihdamı içindeki payı içindeki payı içindeki payı 1979 1990 1979 1990 1979 1990 Avusturya 15.9 21.3 5.2 8.0 35.2 40.1 Avusturya 7.6 8.8 1.5 1.6 18.0 20.0 Belçika 6.0 10.2 1.0 1.7 16.5 25.0 Kanada 12.5 15.4 5.7 8.1 23.3 24.4 Danimarka 22.7. 23.7.. 5.2 9.0 46.3 41.5 Finlandiya 6.7 7.2 3.2 4.4 10.6 10.2 Fransa 8.2 12.0 2.4 3.5 16.9 23.8 Almanya ı 1.4 13.2.. 1.5 2.1 27.6 30.6 İrlanda 5.1 8.1 2.1 3.8 13.1 17.1 Japonya 15.4 17.6 7.5 8.0 27.8 31.9 Hollanda 16.6 33.2 5.5 15.8 44.0 61.7 Yeni Zellanda 13.9 20.1 4.9 8.5 29.1 35.2 Norveç 25.3 26.6 7.3 8.8 50.9 48.2 Portekiz 7.8 5.9 2.5 3.1 16.5 10.0 İngiltere 16.4. 21.8 1.9 5.0 39.0 43.8 ABD 16.4 16.9 9.0 10.0 26.7 25.2 -- ------------ Kaynak: OECD, 1993:46. Kısmi-Gü.n Çalışmanın Kadın Işgücünün payı 1979 1990 78.7 78.1 87.8 88.8 88.9 89.6 72.1 71.0 86.9 79.4 74.7 67.8 82.2 83.1 91.6 90.5 71.2 68.2 70.1 73.0 76.4 70.4 77.7 76.1 83.0 81.8 80.4 69.8 92.8 87.0 68.0 67.6 o ClCI< = N trj m ~

Ekonomik Yaklaşım 47 hem erkek hem de kadın işgücü arasında artmıştır; bununla birlikte, bu statünün kadın istihdamı içindeki payı daha büyük olmuştur (Tablo-S). Gerçekten bu konudaki en belirgin gelişme Kuzey Avrupa, İngiltere ve ABD dışında diğer sanayileşmiş ülkelerde yaşanmış ve kısmi gün çalışan kadınların kadın istihdamı içindeki oranı artmıştır. İstihdamın yapısında gözlenen bir başka eğilim geçici işlerin bazı sanayileşmiş ülkelerde hızla artmış olmasıdır. Örneğin Fransa, Almanya, Hollanda ve İspanya' da 1980' lerde yaratılan yeni istihdamın neredeyse yarısından fazlası geçici iş statüsünde olmuştu (ILO, 1992a). Bağımsız çalışanların sayısındaki artış, sanayileşmiş ülkelerde istihdamın yapısını değiştiren önemli bir gelişme oldu. 1980' li yılların sonunda tanm-dışında bağımsız çalışanların oranı giderek yükseldi. Tablo- 6'da görüldüğü gibi İnglitere, İsveç ve Finlandiya' daki artışlar belirgindir. Birçok ülkede bağımsız çalışan kadın sayısındaki artış da kadın istihdamındaki artışdan daha hızlı seyretmiştir. Finlandiya, İtalya, İspanya, İsveç ve İngiltere' de bu ikisi arasındaki farkın önemli boyutlara ulaştığı iktisadi canlanma dönemlerinde yılda yüzde 4 civarında artış gösterdi. Kısaca bağımsız çalışan kadın sayısındaki artış 1980'li yıllarda işgücü piyasasındaki en önemli eğilimlerden biriydi. İstihdamın yapısında ortaya çıkan tüm bu değişınelerin en açık nedeni hiç kuşkusuz işsizlikteki artıştır. İşgücü piyasasında iş arayanlar daha güçsüz bir durumda olduklarında, işverenlerin cazibesi az, iş güvenliği olmayan iş teklifleriyle karşılaştılar. Buna ek olarak rekabetin artması ve globalleşmesi, işverenleri, tam-gün ist ihdamın maliyetlerini azaltacak istihdam arayışlarına yöneltti. Ayrıca sanayileşmiş ülkelerde işletme organizasyonları da değişti. Büyük imalat tesislerinin yerini küçük işletmeler aldı. Özellikle kısmi-gün koşullarında işçi çalıştıran hizmetler sektöründe küçük işletmeler sayısı arttı. imalat sanayindeki işletmeler bile, çalışma yöntemlerini değiştirdiler. 'Esnek üretim yöntemi" uygulaması giderek yaygınlaştı. Bu yönteme göre işletmeler sürekli çekirdek bir istihdam ile bunu çevreleyen sürekliliği olmayan bir istihdam politikasını hayata geçirdiler. Böylece, İktisadi faaliyetlerdeki dalgalanmalara, işgücü maliyetlerine süretli olarak katlanmadan, uyum gösteme imkanına kavuşmuş oldular (ILO, 1992a).

---~'------- ---- - - ------ - ----- - --- - +:>- 00 Tablo 6: Bağımsız Çalışmanın Bileşimi, 1979-1989 Bağımsız Çalışmanının Bağı,msız Çalışmanın Bağımsız Çalışmanın Toplam Istihdam Erkek Istihdamı Kadın İstihdamı içindeki payı içindeki payı içindeki payı 1979 1989 1979 1989 1979 1989 Kanada 6.7 7.2 7.2 7.9 6.0 6.2 ABD 7.1 7.5 8.7 9.0 4.9 33.8 Japonya 14.0 12.0 14.6 12.8 12.9 10.8 Belçika 11.2 12.9 ı2.6 15.5 8.8 9.0 Yunanistan 32.0 27.4 34.0 33.1 25.7 15.2 Finlandiya 6.1 8.7 7.9 11.4 4.2 5.9 İng1itere 6.6 11.5 9.0 15.7 3.2 6.3 İtalya 18.9 22.4 21.7 26.3 12.8 15.1 İspanya 15.7 i7.6 17.1 19.2 12.5 14.1 İsveç 4.5 7.1 6.2 10.1 2.5 3.9 Avustralya,. 12.4 12.3 13.9 14.5 10.0 9.2 Bağımsız Çalışma. Içinde Kadın lstihdamın payı 1979 1989 35.4 3.9 29.33 3.5 34.5 35.8 28.0 28.5 19.9 17.2 33.1 33.5 19.4 24.6 20.8 23.0 23.5 25.5 2.5.4 27.0 29.3 31.1 ------ - ------ Kaynak: OECD,!993: 56. o ClCI< = N trl r:n trl z

Ekonomik Yaklaşım 49 Gelişmekte Olan Ülkeler Gelişmekte olan ülkelerde işgücü piyasalarındaki genel eğilimler ve istihdamın yapısı, sanayileşmiş piyasa ekonomilerinin aksine, birbirlerinden oldukça farklı bir görünüme sahiptir. Esasen bu farklılık söz konusu ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarından kaynaklanır. Afrika kıtasına baktığımızda, bu kıtadaki ülkelerin büyük çoğunluğunun, birincil madde fiyatlarında ıo yıllık süre içinde ortaya çıkan yüzde 50'ye varan fiyat düşüşlerinin, ağır borç yükünün, yetersiz fiziki ve beşeri sermaye yatırımların neden olduğu ekonomik krizin etkilerinden henüz kurtulam~mış olduğu görülür. Bunun sonucunda krizin en derin biçimde yaşandığı Aşağı-Salıra ülkelerinde kentsel yörelerdeki işsizlik, ı 970'li yıllardaki yüzde 1 O düzeyinden, günümüzde yüzde 18' e ulaşmıştır. Buna karşılık Asya ekonomileri, ı980'li yıllarda dünyanın diğer bölgelerindeki gelişmekte olan ekonomilerden daha üstün bir performans sergilemişlerdir. Nitekim bölgenin gelişmekte olan ülkeleri ı 990 yıllında ortalama olarak yüzde 5.4'lük bir büyüme hızı tutturmuşlardır. 1980'li yılların oluşlararası konjonktürüne, bölge ekonomileri başarıyla uyum göstermişler, yeni iş alanları yaratarak reel gelirde iyileştirmeler sağlayabilmişlerdir. 'Kayıp on yıl' deyimi Latin Amerika ülkelerini 1980'lerde nitelemekte çok sık kullanılan bir ifade oldu. Bu on yıllık süre içinde kişi başına düşen GSYİH yaklaşık yüzde 9.6 azaldı. Tüketim aynı süre içinde yüzde 6 geriledi. Enflasyon ı990'da ortalama yüzde ı500 düzeyine ulaştı. Yatırırnların GSYİH'ya oranı ı975-80 arasında yüzde 21.2'den yüzde 17.8' e düştil Tüm bunların istihdam üzerinde ciddi etkileri oldu. Düzenli ücretli istihdarnın gelişimi yavaşladı, işgücünün bir kısmı ya enformal sektöre kaydı ya da bağımsız çalışmaya başladı. Gerçek ücretler azaldı. Ancak, 1980' li yılların ikinci yarısından itibaren bazı Latin Amerika ülkelerinde kentsel işsizlik oranlarında yüzde ı o' a varan düşüşler de kaydedildi. Gelişmekte Olan Ülkeler: Afrika Afrika, kuzeyde, göreli olarak sanayileşme ve kentleşme derecesinin yüksek olduğu Akdeniz ülkelerinden, güneyde ekonomik olarak Güney Af-, ~

50 OğuzESEN rika Cumhuriyetine bağlı ülkelere doğru büyük farklılıklar gösteren bir kıtadır. Afrika kıtasında yer alan ülkeler 1980 yılından itibaren ciddi iktisadi sorunlarla karşılaşmışlardı. Tüm bu sorunların sonucu olarak bölgede yaşayan nüfusun yüzde 50'sinin mutlak yoksulluk içinde yaşadığı, 2000 yılına kadar yüzde 50 oranında artacağı tahmin edilmektedir. bu oranın İşsizlik esas olarak kentlerde yoğunlaşmaktadır. Nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı ve 'geçinme' temeli üzerinde çalıştığı kırsal kesimde işsizlik göreli olarak düşüktür. Nitekim ı 990 yılında kentsel yörelerde 9 milyon işsiz varken, kırsal kesimde işsizlik örneğin, Etopya'da yüzde 1.6, Tunus'da yüzde 0.5'di. Tablo 7: Afrika Ülkelerinde GSYİH'nın Büyüme Hızı (Yüzde Değişme) ı 974-84 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 Cezayir 3.9 5.6-0.2-0.7-1.9 4.9-14 0.2 B urundi 2.7 ı 1.7 3.2 5.5 4.8 1.5 3.9 5.0 Çad -1.3 21.1-4.2-2.0 15.5 4.8-0.5 8.3 Etyopya 1.8-5.8 6.9 9.5 1.9 1.6 -I.4-0.6 Gana 4.4 1.6 4.ı 2.8 1.7 4.3 5.2 2.3 Kenya 4.9 4.1 7.4 5.9 6.1 4.4 4.5 2.4 M ari tu s 3.9 5.0 8.5 \0.8 8.7 5.7 4.7 6.6 Senegal 2.7 3.8 4.6 4.0 S. ı -0.4 4.5 1.2 Tunus 5.6 5.4-1.1 6.7 0.1 3.7 7.6 4.0 Tanzanya 3.7 2.6 3.3 3.6 4.2 2.9 3.5 3.8 Zambia -0. ı 1.6 0.7. 2.8 1.9 ı. o 0.7-2.0 Aj"rika 2.2 3.7 1.9 1.2 3.9 3.7 1.9 1.5 Kaynak: IMP, 1993: 135 1975-ı984 yılları arasında reel GSYİH'nın yılda ortalama yüzde 2.2 büyüdüğü Afrika' da, büyüme oranı 1990 yıllından sonra belirgin bir biçimde düşmeye başlamıştır. 199ı yılında reel GSYİH'nın büyüme oranı yüzde 1.5 olmuş, 1992 yılında ise bu oranın yüzde ı' in altına düşmesi beklenmektedir. Söz konusu ekonomik krizden en fazla Aşağı Salıra Ülkeleri etkilenmiştir. Bu bölgedeki ülkelerde reel GSYİH' da ekonomik kriz nedeniyle önemli gerilemeler gözlenmiştir. Ekonomik kriz nedeniyle istihdamın büyüme hızı pek çok ülkede azalmıştır (Tablo-8). Özellikle Aşağı-Salıra ülkelerinde, kentsel yörelerde

Ekonomik Yaklaşım 51 Tablo 8: Bazı Afrika Ülkelerinde istihdamdaki Büyüme Cezayir Bostwana B urundi Kenya Benin Maritius Zambia 1983 4.6 0.3-17.1 4.5 10.1 -ı.4-1.1 1984 3.5 9.5 8.2 2.4-8.9 2.2 0.4 1985 3.3 6.2 1.3 4.9 9.3 7.0-1 1986 11.4 5.8 3.9-4.5 10.1-0.3 1987 15.4 5.2 3.6 0.7 9.4 0.4 1988 12.8 8.9 3.7 0.8 5.9-0.3 1989 3.6-10.4 3.4 39.7 1.2-0.3 1990 19.0-2.8 3.9-3.2 3.1 Kaynak:!LO, l992(b)'deıı hesaplanmıştır. düzenli-ücretli istihdam, toplam istihdamın yüzde 10 civarında küçük bi~. bölümünü oluşturur. Kentsel yörelerde işgücünün büyük bir bölümü enformal sektörde istihdam edilmektedir. Enfonrtal sektörde istihdam esas olarak ticaretle ilgili küçük işletmelerde. yoğunlaşmıştır. Bu sektördeki gelişme, daha fazla kadının işgücü piyasasına katılımı sonucunu doğurmuştur (Tablo-9). Ancak bu kentsel işgücünün büyük çoğunluğunun bağımsız çalıştığı anlamına gelmemektedir. Nitekim, yapılan son çalışmalar kentsel işgücünün önemli bir oranının kar amacıyla değil ücret için çalıştığını göstermiştir. Mevcut eğilimlerin değerlendirilmesiyle, bölgesel işgücünün yılda yüzde 3.3, istihdamın ise yüzde 2.4 artacağı beklentisine bağlı olarak kentsel yörelerdeki varolan 9 milyon işsiz sayısının, yüzyıl sonuna kadar 28 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir.

Vı N Tablo 9: İstihdamın Sektörlere ve Cinsiyete Göre Dağılımı Kenya Bostwana Maritius Çada Zimbabwaa Nijera Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam K adi n Toplam Kadın Tarım 21.1 20.9 Madencilik 0.3 0.3 imalat 13.3 6.9 Elektrik, gaz ı 1.9 1.0 imalat 5.1 1.3 Ticaret, Otel, 8.1 6.0 Lokanta, vb. Ulaştırma 5.3 3.4 Bankacılık, 4.6 4.7 Finansınan Sosyal ve Kişisel 42.6 55.6 Faaliyetler 3.1 2.3 16.7 12.4 7.9 1.8 3.9 0.7 0.1 0.1 3.1 0.5 11.6 ı 1.4 38.5 63.9 17.7 2.3 1.0 0.3 1.2 0.1 0.7 0.4 14.8 3.7 4.0 0.3 14.8 2.1 18.4 28.4 6.2 4.0 31.0 25.2 4.1 2.9 4.7 1.4 1.8 1.8 7.0 7.9 3.4 2.8 3.1 13.9 36.0 40.8 23.6 15.0 19.8 5.9 24.4 35.8 4.8 0.8 16.7 6.7 0.75 0.2 5.7 0.7 7.9 6.6 4.4 1.7 1.5 2.5 33.9 45.1 6.3 3.6 14.5 4.3 10.2 4.3 12.6 9.2 12.8 2.2 10.9 16.7 8.3 7.8 4.2 12.3 20.5 39.0 Diğer - - - - 1.6 0.04 - - - - - - (a) 1989 Kaynak: ILO, 1992 (b)' den hesaplanmıştır. o ~( ı:: N ~ m trl z

Ekonomik Yaklaşım 53 Gelişme Olan Ülkeler: Latin Amerika 1980'li yıllardaki dünya ekonomisinin içinde bulunduğu koşullardan en olumsuz etkilenen ülkeler Latin Amerika ülkeleri oldu. Uluslararası borç krizi, borç krizinin de katkıda bulunduğu mali dengesizlikler, yüksek enflasyon, sermaye kaçışı bölge ülkelerini uyum politikalarına zorladı. Bu politikaların sonucu, üretimde ve büyürnede gözlenen azalmalar oldu (Tablo-lO). Tablo 10: Bazı Latin Amerikan Ülkelerinde Reel GSYİH'nını Büyüme Oranları ı 974-84 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 Arjantin -0.1-1.7 5.6 2.3-5. ı -4.6 0.4 5.0 Bolivya 1.2-1.0-2.5 2.6 3.0 2.7 2.7 4.1 Şili 1.8 2.4 5.7 5.7 7.4 10.0 2.1 6.0 Kolombiya 3.7 3.3 5.8 5.4 3.7 3.4 4.1 2.4 Meksika 4.6 2.6-3.7 1.7 1.2 3.3 4.4 3.6 Peru 1.2 2.0 9.2 8.3-8.2 -ı 1.8-4.4 2.6 Uruguay 1.2 1.5 8.9 7.9 1.3 0.9 1.9 Venezuella 1.8 0.2 6.5 3.6 5.8-8.6 5.3 10.4 Latin Amerika 3.2 3.9 3.9 3.2 0.7 1.7 0.4 3.1 1992 7.0 3.8 10.4 2.9 2.7 3.0 7.8 7.3 Kaynak: IMF, 1993: 137.. Üretim ve büyürnede gözlenen daralmaların işgücü piyasalaı ına ciddi etkileri oldu. Bu konuda iki tür etkiden söz edilebilir. Birincisi, istihdam hizmetler sektöründe yoğunlaştı (Tablo- ll). Bağımsız çalışma ve geçici ücretli işlerin geliştiği küçük ölçekli işletmelerde istihdam arttı. Birçok işçi enformal sektöre kaydı. Kadın işgücünün istihdamına baktığımızda, kadınların Mila çok az işte yoğunlaşma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Perakende ticaret, bankacılık, eğitim, sağlık gibi hizmetler ile gıda, tekstil gibi hafif endüstriler bunların başlıcalarıdır. Tablo- ı ı' den gözlenen bir başka eğilim hizmetler sektörünün kadınlara hem tarım hem de sanayiden daha fazla istihdam imkanı sağladığıdır. Latin Amerika ülkeleri 1980 'li yıllarda sanayileşmiş piyasa ekonomilerini aşan ölçülerde yüksek işsizlik sergilemişlerdir. Ancak ülkeler arasında bu konuda büyük farklar gözlenmektedir. Brezilya, Arjantin ve Meksika gibi büyük ülkelerde işsizlik daha düşük, Bolivya, Venezuella ve Uruguay gibi küçük ülkelerde ise daha yüksektir: Gözlenen bir başka ge-

:.11.ı::. Tablo ll: Bazı Latin Amerika Ülkelerinde İstihdamm Sektörlere ve Cinsiyete Göre Dağılımı Bolivya Brezilya Kolombiya Şili Paraguay Peru. Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Tarım 47.4 27.6 24.2 14.6 1.4 0.6 19.3 5:7 2.1 0.8 1.2 Madencilik 2.6 0.1 - - 0.5 0.2 2.3 0.3 0.2-0.6 imalat 7.1 10.8 15.3 11.7 23.8 23.6 16.1 13.0 17.9 14.8 20.2 Elektrik, gaz, su 0.5 0.2 1.7 0.5 0.8 0.4 0.5 0.1 1.3 0.5 0.5 İnşaat 2.7 0.1 6.4 0.5 5.8 0.8 6.4 0.5 8.2 0.1 7.6 Ticaret, Otel, 8.2 17.4 11.6 11.7 25.1 27.0 17.7 24.7 23.9 28.1 26.6 Lokanta, vb. Ulaştırma 74 1.1 3.8 ı. o 6.6 1.5 6.9 2.1 5.8 2.4 9.7 Bankacılık, 0.9 0.7 5.9 5.6 7.4 7.0 4.5 4.8 5.5 4.1 7.3 Finansman Sosyal ve Kişisel 23.4 41.0 31.1 54.4 28.5 38.7 26.3 48.5 35.1 49.1 25.1 Faaliyetler Diğer - - - - 0.03 0.06 - - - - - --- ------- -... -- ----- ------- Kaynak: ILO, 1992(b)'den hesaplanmıştır. 0.4 0.2 15.3 0.02-42.2 1.3 3.3 37.0 - o (JQ< = N trl \J). trl 'Z

Ekonomik Yaklaşım 55 lişme de, özellikle ı980'li yılların ikinci yarısından sonra, ekon9milerini uyum politikalarıyla başarıyla dönüştüren Şili ve Uruguay gibi ülkelerde işsizlik konusunda bazı olumlu sinyaller alınmasıdır. Tablo 12: Bazı Latin Amerika Ülkelerinde İşsizlik Oranları 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 Arjantin 4.2 3.8 5.3 4.4 5.3 5.9 7.3 Bolivya 14.2 15.1 10.0 20.0 20.5 18.0 20.0 19.0 Brezilya 4.9 4.3 3.4 2.4 3.7 3.9 Şili 14.6 13.9 12.1 8.8 7.9 6.3 5.3 5.6 Meksika 6.8 6.0 4.4 4.3 3.9 3.6 3.0 2.8 Paraguay 8.3 7.3 5. ı 6.1 5.5 4.7 6.1 6.6 Uruguay 10.7 9.1 8.6 8.0 8.5 Venezuella 10.1 13.0 13.1 11.0 9.2 7.3 9.2 10.4 Kaynak:!LO. 1992 (b)'den hesaplanmıştır. Gelişmekte Olan Ülkeler: Asya Asya kıtası, gerek alanın büyüklüğü ve nüfusun çokluğu gerekse de bir yanda Kore, Singapur, Hong Kong, Tayland ve Malezya gibi kalkınmada büyük ilerleme sağlamış ülkeler ile öte yanda Bengaldeş gibi geri kalmış ülkelerle çarpıcı bir görünüm verir. Böylesine farklı gelişme düzeylerindeki ekonomilerio var olduğu bir bölgede işgücü piyasalarındaki eğilimler hakkında genellemeler yapmak oldukça zordur. Genel olarak bölge ekonomileri, 1980'li yıllarda ve 1990'ların başında, dünyanın diğer bölgelerindeki ülkelere göre daha başarılı bir performans göstermişlerdir. Ortalama olarak bölge ekonomileri ı 99 ı yılında yüzde 5.8 büyümüşlerdir (Tablo-13). En yüksek büyüme hızını tututuran ülke yüzde 9 ile Malezya olmuş, bunu yüzde 8.4 ile Kore ve yüzde 8.2 ile Tayland izlemişlerdir. Aynı şekilde bölgenin geri kalmış ülkeleri Bengaldeş ve Sri Lanka'da ı990'lı yıllara yüksek büyüme hızları ile girmişlerdir. Son otuz yılda dünya Pasifik kıyısındaki bölge hızlı bir sanayileşmeye tanık oldu. Güney Kore, Tayvan, Hong Kong ve Singapur bu hızlı sanayileşmeyi gerçekleştiren dört ülkeydi. Bu ülkelere daha sonra Endonezya, Tayland ve Malezya katıldı. Ekonomik büyüme ve hızlı sa-

56 OğuzESEN Tablo-13: Bazı Asya Ülkelerde Reel GSYİH'nın Büyümesi 1975-84 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 Bengaldeş 5.5 3.9 4.3 4.2 2.9 2.5 6.6 3.4 Çin 7.2 13.4 9.7 11.0 10.7 4.2 4.3 7.8 Hong Kong 8.9-0.1 11.1 14.5 8.3 2.7 3.3 4.2 Hindistan 5.0 6.6 4.1 4.9 9.7 5.0 5.8 0.9 Endonezya 5.9 2.5 5.9 4.8 5.8 7.5 7.1 6.6 Kore 8.0 6.9 12.4 12.0 ı 1.5 6.2 9.2 8.4 Malezya 7.0-1.0 1.2 5.4 8.9 8.8 10.0 9.0 Pakistan 5.9 6.5 6.0 6.8 6.5 4.7 5.0 6.7 Filipinler 3.9-4.4 3.4 4.8 6.3 6.1 2.4-1.0 Singapur 8.0-1.6 1.8 9.4 11.1 9.2 8.4 6.7 Sri Lanka 5.2 5.0 4.4 1.5 2.7 2.3 6.2 4.8 Tayvan 8.6 5.0 ı 1.6 12.3 7.3 7.6 4.9 7.3 Asya 6.3 7.2 7.1 8.1 9.1 5.5 5.5 5.8 Kaynak: IMF, 1993: 136 nayileşme bu ülkelerde hem işgücünün yapısını ve bileşimini hem de istihdamı önlemli ölçüde değiştirdi. Tablo-14, toplam istihdamın sektörlere göre dağılımını göstermektedir. Hızlı sanayileşme sonucunda Güney Kore'de tanmda istihdam edilenlerin oranı yüzde 20'nin altına düşmüştür. Tarımın toplam istihdam içindeki payının en yüksek olduğu ülke yüzde 60 ile Tayland olmuştur. imalat şektöründeki istihdam bütün yeni sanayileşen ülkelerde önemlidir. imalat sektörünün toplam istihdam içindeki payı göreli olarak Kore, Malezya ve Singapur'da yüksek, Tayland ve Filipinler'de ise düşüktür. Asya'nın en gelişmiş finansal merkezlerinden olan Hong Kong'da finans sektörünün, toplam istihdam içindeki payı yüzde 22'ye kadar çıkmaktadır. İstihdamın bileşiminde ortaya çıkan bir diğer özellik kadın işgücünün istihdamına ilişkindir. Dikkati çeken ilk nokta, Kore, Malezya ve Singapur' da imalat sektöründe kadın istihdam oranının hay li yüksek olduğudur. Bu oran Singapur' da yüzde 33 düzeyine kadar ulaşmaktadır. Kadın istihdamında ikinci önemli sektör hizmetlerdir. Buna karşılık ekonomik olarak daha geri bir gelişme düzeyinde bulunan Pakistan' da kadın istihdamı geleneksel olarak tanmda yoğunlaşmaktadır. İşsizlik oranlarına bakıldığında Hong Kong, Kore, Singapur ve Tayvan' ın göreli olarak düşük işsizlik oranlarına sahip olduğu tesbit edilebilir

Taplo 14: Bazı Asya Ülkelerinde İstihdamın Sektörlere ve Cinsiyete Göre Dağılımı 1990 Kore Malezya Singap ur Tayland Filipinler Pakistan t!j ::of o = o = ;;: -< ~ c ~ "" 3 Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Tarım 18.3 20.4 26.0 25.3 0.3 0.01 66.4 67.5 45.2 31.3 Madencilik 0.5 0.1 0.6 0.2 0.03 00.2 0.1 0.0 0.6 0.1 imalat 26.7 29.0 19.9 26.8 28.9 33.0 8.4 8.1 9.7 12.2 Elektrik, gaz 0.4 0.1 7.0 0.2 0.6 0.3 0.4 8.1 0.4 0.2 İnşaat 7.4 1.8 6.5 0.8 6.2 1.2 2.4 0.8 4.3 0.2 Ticaret, Otel, 21.7 28.3 6.5 19.2 22.8 22.8 9.8 11.3 13.9 24.5 Lokanta, vb. Ulaştırma 5.1 1.1 4.5 1.5 10.2 5.1 21.7 0.4 5.0 0.5 Bankacılık, 5.2 4.3 3.9 4.0 9.5 11.8 - - 2.0 2.1 Finansman Sosyal ve Kişisel Fa aliyetler 14.5 15.4 20.0 22.1 21.3 25.6 10.2 11.6 18.6 18.7 Diğer - - - - - - - - - - Toplam Kadın 51.1 72.2 0.1 0.0 12.7 13.3 0.66-6.4 0.8 11.9 2.3 4.9 0.3 0.7 0.3 11.4 10.6 0.1 0.1 - Kaynak: ILO, 1992, (b)'den hesaplanmıştır. Vı --ı

Uı Ç:l:j TablolS: Bazı Asya Ülkelerinde İşsizlik Oranları Hong Kong Kore Singapur Tayvan Tayland Malezya Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın Toplam Kadın 1983 4.5 3.5 4.1 2.2 3.2 3.2 2.7 2.8 1984 3.9 3.4 3.8 2.2 2.7 2.8 2.4 2.5 1985 3.2 2.6 4.0 2.4 4.1 4.1 2.9 2.9 1986 2.8 2.5 3.8 2.1 6.5 5.5 2.7 2.5 1987 1.7 1.8 3.1 1.8 4.7 4.0 2.0 2.0 1988 1.4 1.4 2.5 1.7 3.3 2.6 1.7 1.7 1989 1.1 1.1 2.6 1.8 2.2 1.9 1.6 1.6 1990 1.3 1.3 2.4 1.8 1.7 1.6 2.9 3.3 2.9 3.4 2.6 2.9 3.5 3.9 5.8 7.5 3.1 3.6 8.3 8.2 8.1 7.9 Kaynak: ILO. l992(b)'den hesaplanmıştır. o 'IQ< c: N ~ ~

Ekonomik Yaklaşım 59 (Tablo- 1 5). Sanayileşme düzeyinin en yüksek olduğu ülkelerden biri olmasına rağmen Malezya' da işsizlik oranının yüksek olduğu, Kore ve Hong Kong' da kadın işsizlik oranlarının diğer yeni sanayileşen ülkelere göre daha düşük olduğu tablodan kolaylıkla izlenebilir. Doğu Avrupa ve Eski Sovyetler Birliği Son yılarda yaşanan ekonomik ve politik dönüşümler sonucu tüm Doğu Avrupa ve eski Sovyetler Birliği'nde üretim önemli ölçüde geriledi. Ancak işsizlikteki artış şaşırtıcı biçimde yavaş oldu. Ne var ki, ülkeler farklı performanslar gösterdi. Polonya, Maceristan,ve eski Çekoslovakya gibi pazar ekonomisine geçişte belli bir yol almış ülkelerin ekonomik performansı, Bulgaristan, Romanya ve eski Sovyetlerden daha iyi oldu. Tablo 16: GSYİH'nın Büyüme Oranı 1975-198 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 Bulgaristan 5.8 8.7 5.6 5.7 2.5-0.5-11.8-23.3 Eski Çekoslavakya 3.1 3.6 2.8 2.1 2.5 4.5-0.4-15.9 Macaristan 3.4-0.3 4.7 4.1-0.1-0.2-4.3-10.2 Polanya 1.9 5.1 4.2 2.0 4.1 0.2-1 1.6-7.2 Romanya 5.8-0.8 2.3 0.8-0.5-5.8-7.4-13.7 Eski SSCB 4.0 1.6 3.0 2.9 5.5 2.5-2.2-9.0 Kaynak: IMF, 1993: 138. Sektörler itibariyle alındığında en büyük gerilemeler sanayi sektöründe ortaya çıktı. Sanayi üretimi Bulgaristan'da yüzde 13.6, Polanya'da yüzde 20, Romanya'da yüzde 10.5 geriledi. Dolayısıyla işsizlikteki artışlar da bu sektörde daha fazla oldu. İşin bir hak değil bir görev olarak değerlendirilmesi nedeniyle genel işgücüne-katılım oranı sanayileşmiş piyasa ekonomilerine göre daha yüksektir. Dikkati çeken bir başka özellik kadınların katılım oranının da çok: yüksek olmasıdır. Buna karşılık erkek işgücünün katılımı sanayileşmiş piyasa ekonomilerine uymakta ve azalma eğilimi içinde bulunmaktadır. (Tablo-18).

60 OğuzESEN Tablo 17: Sanayi Üretiminde ve İstihdamdaki Değişmeler Net Sanayi Toplam Üretim Üretimi istihdam 1988 1989 1990 1988 1989 1990 1988 1989 1990 Bulgaristan 2.4-0.4-1.6 5.1 2.2-14.1-0.4-2.3-6.2 Eski Çekos. 2.4 1.3-3.1 2.1 0.8-3.7 0.6 0.3-0.8 Macaristan 0.0-0.2 5.0-0.3-2.5-4.5-0.6-0.5-1.4 Polonya 4.9-0.2-13.0 5.3-0.5-23.3-0.7 0.6-3.7 Romanya -2.0-7.9-10.5 3.1-2.1-19.8 0.8 1.3 1.5 Sanayi Sektöründe istihdam 1988 1989 1990-0.5-3.1-7.7 0.4 0.1-3.3-2.0-2.1-2.2-0.4 0.0-5.8 1.3 2.6 0.8 Kaynak: OECD. 1993:21 Tablo18: İşgücü Katılım Oranları Bulgaristan 1965 1975 1985 Eski Çekoslavakya 1950 1980 1988 Macaristan 1970 1980 1989 Erkek 86 81 81 83 87 82 87 84 75 Kadın 68 72 74 65 75 77 58 63 62 Po1onya Romanya 1970 1978. 1988 1966 1987 1989 Erkek 88 86 83 92 85 83 Kadın 72 70 68 73 70 68 Kaynak: OECD. 1993: 15. İstihdamın sektörlere göre dağılımında belirleyici olan, merkezi plan ekonomlerinin ağır sanayi önceliğiydi. Bu nedenle Doğu Avrupa ve eski SSCB' de istihdamın en fazla yoğunlaştığı sektör sanayi sektörüdür. Hizmetler sektöründeki istihdam hala göreli olarak düşüktür. Örneğin Bulgaristan ve Macaristan' da hizmetlerin toplam istihdam içindeki payı yüzde 40'ın altındadır. Bunun bir nedeni sanayin büyük devlet işletmelerinde örgütlenmiş olması, yatay ve dikey bütünleşmenin yüksek olmasıdır. Bunun sonucunda birçok sanayi-dışı işlerde ulaştırma, depolama ve dağıtım faaliyetleri de sanayi içinde görülür. Ayrıca hizmetler sektörünün istihdam payının düşük olduğu Bulgaristan ve Romanya' da tarımın payı oldukça yüksektir. (Tablo- 1 9).

Ekonomik Y akla!iım 61 Tablo 19: İstihdamm Sektör ve Cinsiyete göre dağılımı (1991) Eski Çekoslovakyaa Macarİstana Bulgarİstana Polanya Romanya Top. Kadın Top. Kadın Top. Kadın Top. Kadın Top. Kadın Tarım 11.4 9.3 18.2 2l.2 18.5 26.2 28.6 29.5 M aden 3.2 ı. o 2.7 3.5 2.8 ı. o imalat 31.5 31.7 30.0 32.5 32.9 24.7 33.5 28.6 Elektrik l.5 0.9 0.9 0.8 0.7 0.3 gaz su İnşaat 7.8 2.5 6.8 3.0 7.6 7.5 6.0 1.6 Ticaret lo- 11.2 17.8 11.6 16.2 9.6 9.4 6.3 7.4 kanta, otel Ulaştırma 6.7 4.9 8.6 5.7 7.0 6.4 6.9 2.3 Finasman 3.5 3.7 1.5 1.9 0.4 0.5 Sos. ve 22.9 27.7 24.8 32.7 19.3 17.6 14.8 15.0 kişisel faa Diğer 0.3 0.3 4.9 10.2 (a) 1990 Kaynak; OECD, 1993;19. Kadınların işgücüne yüksek oranda katılımıarına rağmen, kadın istihdamı belirli işlerde yoğunlaşmıştır. Genel olarak hizmetler sektörü, sanayi ve tarıma göre kadınlara daha fazla iş imkanı sağlamaktadır. SONUÇ ı 980' li yıllarda dünya ekonomisinin içinde bulunduğu koşullar gerek sanayileşmiş ekonomilerin gerekse gelişmekte olan ülkelerin işgücü piyasalarını yakından etkiledi. Sanayileşmiş piyasa ekonomilerinin bir çoğunda işsizlik ı 992 yılında artmaya devam etti. Bu kısmen konjonktürel nedenlerden, kısmen de işgücü piyasalarındaki niteliksel değişikliklerden kaynaklandı. Kabaca son on yılın en dikkate değer değişiklikleri işsizliğin genişleme dönemlerinde bile yüksek bir düzeyde süreklilik göstermesi ve uzun dönemli işsizlikteki artış oldu. Ancak istihdamda da bazı niteliksel değişiklikler ortaya çıktı. Öncelikle istihdamın sektörel yapısı değişti. Hizmetler sektörü toplam istihdamdan daha büyük pay alarken, sanayi sektöründeki işletmeler esnek üretim yöntemlerini

62 OğuzESEN uygulamaya başladılar. ve arttı. Buna bağlı olarak stanqart olmayan işler çeşitlendi Kısmi gün çalışma hemen her ülkede artarken, geçici çalışma ve bağımsız çalışma pekçok ülkede yaygınlaştı. Nihayet kısmen istihdamdaki bu niteliksel değişmeye bağlı olarak, kısmen de sosyal ve demografik nedenlerle işgücünün bileşimi değişti, kadınların işgücü piyasasına katılımları attı. Ekonomik ve sosyal yapılarındaki farklılıklar nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin işgücü piyasaları genelierne yapmaya imkan vermemektedir. Afrika' da ekonomik kriz 1992 yılında da devam etmiştir. Bunun sonucunda kentsel yörelerde işsizlik yüzde 18 olmuştur. İstihdam enformal sektöre kayarken bu sektöre kadın işgücünün katılımı artmıştır. Asya kıtasındaki yeni sanayileşen ülkeler dünyanın diğer bölgelerinden farklı bir perforans göstermişlerdir. Dünya ekonomisindeki değişikliklere, ekonomilerini başarı ile uyumlandıı an bu ülkeler istihdam olanaklarını artırma olanaklarını bulabilmişlerdir. Asya'nın diğer ülkeleri bu gelişmeden aynı ölçüde pay almasalar bile genel olarak kıtada yoksulluk azalmıştır. Latin Amerika ülkeleri açısından 1980'li yıllar uyum politikalarının etkilerinin en fazla hissedildiği yıllar olmuştur. Gelişmeyi sağlayıcı politikalara pek az yer verilmiş, istihdamın artırılması yönünde pek bir ilerleme sağlanamamıştır. Buna bağlı olarak düzenli ücretli istihdam azalırken, enformal sektörde istihdam artmıştır. Ancak, 1980'lerin ikinci yarısından itibaren makroekonomik dengeleri sağlayan bazı ülkeler büyüme ve istihdam konusunda iyimser sinyaller vermeye başladılar. Doğu Avrupa ve eski Sovyetler' de yaşanan sosyal ve ekonomik dönüşümler üretimde ve istihdamda önemli düşüşler yaratmıştır. İşsizlikteki artışın özelleştirmenin kapsamı genişledikçe devam etmesi beklenmektedir.

Ekonomik Yaklaşım 63 KAYNAKÇA H ol mstedt, Margareta ( 1991) Employment Policy, Routge, Londra. ILO (1991 ). Dünya Çalışma Raporu, DPT, Ankara. ILO (l992a), World Labour Report, Cenevre. ILO ( l992b ), Year Book of Statistics, Cenevre. IMF ( 1993), World Economic Outlook, Washington, D.C. OECD (1992), Employment Outlook, Paris. Teague, Paul (1989), The European Community: The Social Dimension, Labour Market Policies for 1992, Kogan Page Ltd. Bedford. Therborn, Göran (1986), Why Some People Are More Unemployed Than Others, Verso, Londra.