21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

Benzer belgeler
21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

tmmob makina mühendisleri odası

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

İZMİR BÖLGESEL GELİŞME PLANI İLERİ TEKNOLOJİYE DAYALI SANAYİLER SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI 10 TEMMUZ 2009 SONUÇ RAPORU

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

Düzce Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve ilgili mekanizmaların vizyonu, Bölgesel, ulusal ve

TÜRKİYE NİN ÜSİ ODAKLI SÜREÇLERİ (23.BTYK - 27.BTYK) 2014 ve Sonrası (27. BTYK - )

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ*

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörlüğü

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ YÖNERGESİ

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ (TTO) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

TÜBİTAK ın Teknoloji Transfer Ofisleri Desteği. Prof. Dr. Yücel ALTUNBAŞAK TÜBİTAK Başkanı

SANAYİ LOKOMOTİF SEKTÖR OLMAKTAN ÇIKTI

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

BODRUM TİCARET ODASINA YENİ GENEL SEKRETER

TEKNOLOJİ OKURYAZARLIĞI ÜNİTE.1

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

İBRAHİM ARAP. e-posta: Tel: / : Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enst.

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ VE TEKNOLOJİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Fethiye Meslek Kuruluşları Güçbirliği Eylül ayı toplantısı 4 Eylül Perşembe günü yapıldı. Toplantıda,

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

3.ORTAK AKIL TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Üniversite ile Sanayi Arasındaki Köprüler: Teknoloji Transfer Arayüzleri. Mahmut Kiper TTGV, Başuzman

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

Kuruluş 6 Mayıs 2000 ADANA ÜNİVERSİTE-SANAYİ ORTAK ARAŞTIRMA MERKEZİ

IŞIK ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ ( TTO) YÖNERGESİ I. BÖLÜM. Amaç Kapsam ve Hedefler - Dayanak

Kütahya Ekonomisi Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Mesleki Eğitim. Doç. Dr. Fatih ÇELEBİOĞLU TOBB Kütahya Akademik Danışmanı

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ

SAN-TEZ (Sanayi Tezleri) DESTEK PROGRAMLARI. Kırıkkale Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü

T.C. Celal Bayar Üniversitesi Alaşehir Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü Amaç ve Hedefleri

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE DE TEKNOLOJİ TRANSFER OFİS YAPILARI

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

PROJE YÖNETİM OFİSİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

34.MÜHENDİSLİK DEKANLARI KONSEYİ

21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

TMMOB METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI

ETTOM e-bülten SAYI 1

FAKÜLTEMİZ YÖNETİMİNE ADAY OLMA GEREKÇEM

İzmir Yerel Girişimcilik Ekosistemi Strateji Belgesi Projesi

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

Namık Kemal Üniversitesi SÜREKLĠ EĞĠTĠM MERKEZĠ

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

12. MĐSYON 13. VĐZYON

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ KARADENİZ STRATEJİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ KURULMASI VE KALİTE KOMİSYONU ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE

T.C. BİLİM,SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sanayi Tezleri Programı (San-Tez)

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

ÜSİMP TTO TECRÜBE PAYLAŞIMI. ÖMER BAYKAL, GAZİ TTO 26 Temmuz 2013, ASO

BARTIN ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ İSTATİSTİK BÖLÜMÜ. Telefon: M.Bahar BAŞKIR

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

BARTIN ÜNİVERSİTESİ PROJE VE TEKNOLOJİ OFİSİ GENEL KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÇALIŞMA İLKE VE ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Sanayi İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos AKKM

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

ANKARA KALKINMA AJANSI.

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI. 11 Mayıs 2012

Kırıkhan Ticaret ve Sanayi Odası Yılı Faaliyet Raporu

Makine Mühendisliği Bölümü

15 Nisan 2013 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı: YÖNETMELİK GEDİK ÜNİVERSİTESİ AVRUPA BİRLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM


İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARİYER GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

EGE ÜNİVERSİTESİ - EBİLTEM TEKNOLOJİ TRANSFER OFİSİ

Sayfa:18 RESMİ GAZETE 22 Ekim 1990 Sayı:20673 Yönetmelik. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Anadolu Üniversitesinden:

Mühendislik Fakültelerinde Araştırma Süreçlerinin Teknoloji Transferi Ekosistemine Katkıları

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI AR-GE DESTEKLERİ

ESKİŞEHİR TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCE YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

17 Nisan 2013 ÇARŞAMBA. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. İstanbul Ticaret Üniversitesinden:

II. KKTC KOBİ ZİRVESİ GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİ GELECEK STRATEJİLERİ KONFERANSI

ATILIM ÜNİVERSİTESİ SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Evrak Tarih ve Sayısı : E Yazının Ekidir YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

ÜSİMP 2013 Altıncı Ulusal Kongresi, Mayıs 2013, Düzce Üniversitesi

Üniversite-Sanayi İşbirliği: Politika Kararları ve Uygulamalar. Yasemin ASLAN BTYP Daire Başkanı

EK 10. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ TRANSFERİ POLİTİKA BELGESİ

Transkript:

tmmob makina mühendisleri odası 21. YÜZYILA DOĞRU DENİZLİ SANAYİİ SEMPOZYUMU 17-18-19 EKİM 1997 BİLDİRİLER Bildiriler kitabında yer alan her türlü görüş, fikir, bilimsel sav ve alıntılar, tablo ve şekiller bildiri yazar / yasarlarına aittir. Bunlardan ötürü düzenleme kurulu sorumlu tutulamaz. Bu kitaptan yapılacak alıntılarda kaynak göstermek zorunludur. EDİTÖR Cemalettin Çağdaş Yılmaz Arslan YAPIM Deha Ajans Ltd. Şti. Tel: 263 14 84 BASKI Deha Mat Ltd. Şti. mmo yayın no: 199 ISBN 975-395-243-0

DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU ÖmerGÜLEKEN Remzi ERİŞLER Süleyman EVCİLMEN Tank DEMİRAY Cemal GENCER Uğurcan NAZLI T.HikmetKARAKOÇ Turhan ONGEN Hasan CEBİROĞLU Dinçer METE Metin ALBEYOĞLU Selahattin SAPMAZ Hakkı ÖZÜTOK Prof.Dr. Mehmet ATILGAN Faruk İNCEOĞLU Fatih YAŞA Ö. Faruk YÜKSEL Servet TETİK Yaşar YIKICI Ahmet SİNKİL MMO Başkan Vekili MMO Bursa Şube Sekreteri MMO Antalya Şube Başkanı MMO Ankara Şube Sekreteri MMO Ankara Şube Y.K.Ü. MMO Adana Şube Y.K.Ü. MMO Eskişehir Şube Y.K.Ü. MMO İzmir Şube Y.K.Ü. MMO İstanbul Şube Bşk. Vekili MMO Edirne Şube Bşk. Vekili MMO Aydın İl Temsilcisi MMO Muğla İl Temsilcisi MMO Fethiye İlçe Temsilcisi MMO Denizli Şube Y.K.Ü. MMO Denizli; MMO Denizli I MMO Denizli I MMO Denizli MMO Denizli; MMO Denizli i.ubey.k.u.!ube Sekreteri lube Saymam iube Y.K.Ü. iube Y.K.Ü. iube Üyesi Ufuk ABALIOĞLU M.Gülşen GÜNGÖR İsmail ÇELİK İnci İLGAZ MevlütÇELİKBİLEK Erdoğan KİRİŞ Ali DENİZ Mehmet SARICA Fatih DİLBAZ Ali Rıza YAZGAN İskender ERBİL SEMPOZYUM SEKRETERYASI Fatih YAŞA Erkin PALAMUTÇU SEMPOZYUM YERİ Çatalçeşme Oda Tiyatrosu Denizli Belediyesi Meclis Salonu DANIŞMANLAR KURULU ABALIOĞLU Ali ABALIOĞLU İsmet ACAR Mehmet ADA H. Tekin AKŞAHİN Yalçın AKŞİTProf.Dr.M.Arif AKYÜREK Faruk ALTUNTAŞ Turgay ALYANAK Prof. Dr. İbrahim ASLANOĞLU Doç.Dr. Mehmet ATICI Sait ATMACA Mehmet AYDEMİR Mehmet AYDINLI Osman BAŞÇİFTÇİ Feyzullah BAYSAL Ali BEŞTAŞ Tanju CEYLAN Yrd.Doç.Dr. Tülay CONTAY Gürol ÇELİKOK Bülent ÇETİŞLİ Prof. Dr. Halil ÇİZMECİ Hasan ÇOPUR Süleyman DEĞİRMENCİ İsmail DEMİREREN İbrahim DEVELİ Hilmi DOĞUAltan DURMAZ Prof. Dr.Ali DUYSAL Ömer DÜLGEROĞLU Prof. Dr. Ercan ECE İsmail EDEM Ali EMİR Cahit ERDUYAN Tamer EREN Prof. Dr. Aslan ERGUN Yaşar Oğuz ERHAN Ramazan ERTÜRK Necati ESEN Hasan EVRAN Vedat GERELİOĞLU İ. Hakkı GÖKALP Prof. Dr. Hüsnü Yusuf GÖKSU Yusuf Ziya GÖKŞİN Ahmet GÜLSÖZ Doç. Dr. Alper GÜN Yücel GÜNALP Sezai GÜRGÜN Ertan GÜVENALAli HAZER Şeref İLGERİ Süleyman KALEMCİ Nail KARABACAK Doç. Dr. Rasim KARAMANLI A. İhsan KASAPOĞLU Kemal KATRANCI Zafer KAYA Ramazan KAYNAK Mustafa KEÇECİ Müjdat KIVANÇ Behçet KOCABAĞ Durali KOCAMAZ Hasan KONYALIOĞLU Hilmi KÖSEOĞLU Cevdet KUTLU R. Erhan MARIMAli NİZAMOĞLU İsmail OKTİK Prof. Dr. Şener ÖNCEL Abdi ÖZDEMİR Mehmet ÖZEK Doç Dr. Ziya ÖZEKMEKÇİ Nejdet ÖZPINAR Doç. Dr. Yahya PANAYIR İlter RENDE Prof. Dr. Hikmet SALGAR Gültekin Okay SARAÇOĞLU Önder ŞENEL Yavuz SİVRİ Esat SÖZKESEN Nuri SÜZÜK Lerzan TAŞKIRAN Cihan TERZİBAŞOĞLUAli TOSUN İsmail TOKER Emin TÜRKÖZ Hüseyin ÜLKÜ Turhan ULUKAYA Halil URGANLIOĞLU Bekir USLU M. Abdulkadir YALÇIN Cengiz YAVUZ Mehmet YILDIRIM Veli YUSUMUT Şah İsmail YÜKSEL Prof. Dr. Mehmet ZEYTİNCİ Cüneyt İRTİBAT BÜROSU: TMMOB Makına Mühendisleri Odası Deni/li Şubesi Alauiık Bulvarı SSK İslının Kat:2 DENİZLİ Tel & Fax: 0 (25S) 263 36 3S - 263 XX 36

YÜKSEKÖĞRETİMİN BAZI TEMEL İLKELERİ ÜNİVERSİTENİN AR-GE GÖREVİ, ÜNİVERSİTE- SANAYİİ İŞBİRLİĞİ ve DENİZLİ GERÇEĞİ p ro f.dr. Hüsnü Yusuf GÖKALP Pamukkale Üni. Mühendislik Fakültesi 1. Yüksek Öğretime Alt Bazı Temel İlkeler Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasası Türk Yükseköğretimine "çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin itiyaçlarına uygun insan gücünü yetiştirmek, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek" gibi benzeri görevleri yüklemiştir. T.C. Devleti de, çıkardığı kanunlarla üniversite ve bunlara bağlı kurumlarını tüm ülke sathına yayarak, üniversitelere yüklenen görevlerin yerine getirilmesine çalışmaktadır. Anayasa'da belirtilen amaç ve görevleri yerine getirme doğrultusunda, 06.11.1981 tarihinde 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu yayımlanmıştır. Kanunun temel amacı; yükseköğretimle ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek, yükseköğretim kurumlarının işleyiş, görev, yetki ve sorumlulukları ile eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme (AR-GE), yayım, öğretim elemanları, öğrenciler ve diğer personel ile ilgili esasları bir bütünlük içinde düzenlemektir. Böylece, tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de üniversitelerin asli görevleri kanunda belirtilmiştir. Kanunda da anlamını bulduğu üzere, üniversitenin; "insan malzemesinin belli disiplinler bazında en iyiye ulaştırıldığı bir öğretim kurumu olması yanında, hem de ülkenin ulusal AR-GE ve yayım ağının da odak noktasını" oluşturması gerekmektedir. Üniversitenin, eğitim-öğretim görevlerinin yanında, en asli görevlerinin başında; "çağın bilimsel ve teknolojik gelişiminin içerisinde bulunmak ve aktif görev üstlenmek, ülkenin bilime egemen ülkeler arasına girmesine hizmet etmek, bilimsel ve teknolojik araştırma sonuçlarını ekonomik ve toplumsal bir faydaya hızla dönüştürme becerisini topluma kazandırmak, ülkenin dünya pazarlarında rekabet üstünlüğüne sahip olmasını sağlamak" gelmektedir. Kısacası; üniversitenin, bilim ve teknolojinin; gerek ulusal ve uluslararası düzeyde ve gerekse de mal ve hizmet üretiminde bulunan kuruluşlar için "rekabet üstünlüğünün tek anahtarı" haline gelmesinde üstüne düşen görevi yapma zorunluluğu vardır. Bu hususlar, ancak, üniversitelerin de önderliğinde, AR-GE'nin ulusal düzeyde ve bilinçli olarak uygulanması ile mümkün olabilecektir. Türkiye'nin bilim ve teknoloji yeteneğinin yükseltilmesi ve bilim ve teknolojiye egemen bir ülke haline gelmesi için, tek stratejik seçenek olan "Türk Bilim ve Teknoloji Politikasının" oluşturulması ve uygulanmasında en önemli görev yine üniversitelere düşmektedir. Türkiye Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun (BTYK) 3 şubat 1993 tarihindeki ikinci toplantısında karar altına alınan "Türk Bilim ve Teknoloji Politikası: 1993-2003" doğrultusunda oluşturulan "Bilim ve Teknoloji Atılım Projesi" temel hatlarıyla yürürlükteki Beş Yıllık Kalkınma Planı ve ona bağlı olarak çıkarılan Yıllık Programlara girmiştir. Üniversitenin bu doğrultuda görevini yapması gerekmektedir. Bu anlayışla çalışmayan veya çalışamayan üniversiteler, üniversitenin asli görevlerini yapamaz ve sıradan bir okul olmaktan ileri gidemezler. 67

Gümrük duvarlarının ve geleneksel korumacılığın giderek kalktığı dünyamızda, ülkelerin ve ulusal firmaların rekabet edebilmesi için, asıl belirleyici olan unsur; yeni ürün ve üretim yöntemleri, yönetim teknikleri ve teknolojileri geliştirmeye yönelik, bütünsel bir yeteneğin kazanılmış olması gerekmektedir. Ülkelerin ve firmaların, kısaca, "Inovasyon yeteneği" (yenilik/yenilenme yeteneği ve becerisi) olarak anılan ulusal ve firmalar bazında inovasyon yeteneğinin oluşturulmasında da üniversiteler en önemli görevleri üstlenmek mecburiyetindedirler. Firmaların inovasyon yeteneği kazanmaları, ancak, kendilerinin somut bir ürün ve/veya üretim yöntemi, yeni bir sistem geliştirmeleri veya mevcutlarını iyileştirmeleri için bilinçli bir AR-GE'ye başlamaları ve süreklilik kazanmaları ile mümkündür. Bu ise, ancak, mensup oldukları ülkenin topyekün olarak ulusal inovasyonun değerini algılaması, sistemi kurmaları ve firmaların bulunduğu yöredeki üniversite ve araştırma kurumlarının bu sistemin bir parçası olması halinde mümkün olabilir. Aksinin veya bir firmanın tek başına ulusal veya uluslararası düzeyde başarılı olması katiyen olası değildir. 2. Denizli Ekonomisi ve Üniversite ilişkisi a. Türkiye'de Yıldızı Parlayan Kentlerden "Denizli" Globalleşen (küreselleşen) ve rekabetin giderek bilimsel ve teknolojik baza oturduğu günümüzde, ülkelerde bir kısım kentlerin sanayileşme ve uluslararası ticari faaliyetler bakımından, diğerlerine göre çok daha öne fırladıkları, potansiyel taşıdıkları gerçeği, ülkemizde de her geçen gün daha da açıkça görülmektedir. Küreselleşme sadece ülkeleri değil, ülkelerin bölge ve şehirlerini de bir "ayıklama" işlemine tabi tutmaktadır. Bu sürece ayak uyduran bölge ve kentler öne fırlarken, uyum sağlayamayanlar ıssızlaşmaktadır. "Yıldız gibi parlayan kentlere" nüfus ve sermaye akmakta, sanayileşme ve kentleşme hızla devam ederken, diğerlerinden hem sermaye ve hem de işgücü göç etmektedir. Türkiye'de 1980'lerde başlayan ve 1990'larda hızla süren bir "bölgesel yeniden yapılanma" süreci yaşanmaktadır. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Adana gibi büyük kentler, geçmişin avantajının etkisiyle de yatırımlarda hala ilk sıraları almaktadır. Bu geleneksel büyük merkezlerin dışında, son yıllarda yıldızı parlayan kentler ise Gaziantep, Denizli, Kayseri, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Çorum gibi illerdir. Özellikle Denizli, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kayseri AB ile Gümrük Birliği sürecinde Türkiye'de şans tanınan "tekstilde uzman iller" olmaları nedeniyle, son yılllarda sanayileşmede ve ticarette önemli merkezler haline gelmişlerdir. Denizli'de, sanayinin ve ulusal ve uluslararası ticaretin başını tekstil çekmektedir. Bugün için ilde mevcut çalışır durumdaki dokuma tezgah sayısının 25,000-30,000, dokunan iplik miktarının 800 ton/gün olduğu hesaplanmaktadır. Yalnızca, Denizli Organize Sanayii Bölgesi'nde mevcut olan 70 tekstil işletmesinde 8000 dolayında işçi çalışmaktadır. Yakında, faaliyete geçecek olan Çardak'daki Özdemir Sabancı Organize Sanayii Bölgesi'ndeki 70-80 civarında tekstil işletmesinde 10-20 bin dolayında işçi daha çalışabilecektir. Organize Sanayinin dışındaki bölgelerde mevcut 350-400 tekstil işletmesinde çalışan kişi sayısının 15,000'den fazla olduğu tahmin edilmektedir. Böylece, Denizli'deki toplam tekstil işletme sayısı 550, çalışan işçi sayısı ise 35,000 dolayına pek yakında ulaşacaktır. Denizli bugün yalnız tekstilde değil, çeşitli sanayii dallarında da hızlı bir ilerleme kaydetmektedir. Bunların başında; ilde uzun yıllardır geçmişi olan haddanecilik, deri işleme ve ayakkabıcılık, madeni ev eşya sanayii, elektroliz bakır sanayii ve kablo üretimi, çeşitli makine sanayii, mermer, çimento, hazır beton ve pre-fabrik inşaat malzemeleri sanayii, oto cam, cam ve plastik sanayii, gıda sanayii kuruluşlarından un, meşrubat, makarna, meyve konsantresi, sofralık zeytin-turşu, şarapçılık, özellikle leblebi üretimi başta olmak üzere, çeşitli çerez işleme-ambalajlama ve ihracatı, baharat işleme ve ihracatı, mandıra düzeyindeki süt işletmeleri ve yem sanayii gelmektedir. Bugün için, Denizli'de 50'den fazla işçi çalıştıran işletme sayısı 150 civarındadır. Bunların yanında, il merkezi ve ilçelere dağılmış işletme ve atölye bazında çalışan pek çok sayıda işyeri mevcuttur. 1994 Yılında Türkiye'deki en büyük 500 sanayii kuruluşunun 14'ü, 1995'de ise 11'i Denizli'de bulunmaktadır. 68

Denizli, özellikle, ihracata yönelik üretim yapmakta, uluslararası pazarlarda rekabet etmek istemektedir. Ticaret Odasının 1997 verilerine göre, Denizli'den 142 değişik madde grubunun 80 farklı ülkeye ihracatı yapılmaktadır. Denizli, her geçen gün hızla artan yeni işletme ve firma sayısıyla, 1 milyar dolara yaklaşan ihracatı ve devlete verdiği vergide sahip olduğu dördüncülük sırasıyla, Türkiye'nin en canlı ve dinamik ekonomik alt bölgelerinden birini oluşturmaktadır. Denizli bulunduğu coğrafi konumu nedeniyle de geçmişten günümüze, her zaman önemli bir tarım, ticaret, sanayii ve turizm merkezi olmuştur. 21. Yüzyıla adım atarken hızla sanayileşen ve turizm yatırımları artan Denizli, nüfus yoğunluğu ile de metropol bir şehir haline gelmiştir. İl nüfusunun 2010 yılında 1 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. 1980-90 yılları arası en fazla göç alan illerden birisi olmuştur. Denizli'li, hızla sanayileşmesi ve nüfus artışı ile, yeni kurulacak organize sanayii bölgelerini Acıpayam, Serinhisar, Denizler ve Çardak gibi ilçelere akıllıca yönlendirmektedir. b. Denizli'de Alternatif Yatırım Alanları ve Sanayiiler Neler Olabilir Denizli, bugünkü sanayii ve ticaret hacmi ile Türk ekonomisinin dışa açılan önemli kapılarından birisi olarak ön sıralarda gelmektedir. Ancak, Denizli, tekstile alternatif olarak, diğer sanayii ve yatırım kollarını daha fazla geliştirmek ve yatırım yapmak mecburiyetindedir. Bu bağlamda, Denizli; başta tekstilin moda ve konfeksiyona ve marka yaratmaya yönelik yatırımlar yanında, tekstil makinaları üretimi, gıda sanayii, gıda makinaları ve ambalaj sanayii, değişik kullanım amaçlı cam sanayii, deri işleme, deri konfeksiyon ve ayakkabı imalatı, elektrikli ve elektronik alet ve ekipmanlar, oyuncak, bisiklet ve motorsiklet, özellikle madeni ve diğer ev eşyası, otomobil yedek parça üretimi, değişik makine sanayii, mermer, kozmetik ve kimya sanayii gibi alternatif sanayii sektörleri, yerli ve yabancı turiste ve halka hitap edecek modern süpermarket ve departmanlı mağazalar çerçevesinde gerçekleştirilecek yeni girişimler için çok uygun bir potansiyele sahiptir. Bu konularda, doğrudan yatırımlar yapmak yanında, bölgesel ve yerel tecrübelerden yararlanılarak "merger" denilen mevcut işletmeler ile birleşme, onları satınalma ve/veya "joint venture" şeklinde müşterek yatırım ortaklıkları gibi yatırım stratejileri de önerilebilir. Denizli bugünkü konumuna, kendi "girişimciliği, başarı güdüsü, kendini kanıtlama ve gelenekselliği modernleştirme arzusu, çalışkanlığı" ile gelmiştir. Ancak, bugünden sonra, daha ileri gidebilmesi, küreselleşen ve bir taraftan da bu küreselleşme içinde bloklaşan, bilim ve teknolojiye egemen ülke ve firmalar ile rekabet edebilmesi için, sahip olduğu bu özellikler yanında, diğer gereksinimlere de muhtaçtır. Bu gereksinimlerin başında, bütün ülkede olduğu gibi Denizli'de de "çağın bilim ve teknolojisini yakalamak" gelmektedir. Bilim ve teknolojiye egemen olunamadığı takdirde, başta sanayii olmak üzere, tüm ekonomik etkinliklerde mutlak bir üstünlük elde etmek imkansızdır. Kısacası, teknoloji; ulusal ve uluslararası düzeyde mal ve hizmet üretiminde bulunan kuruluşlar için "rekabet üstünlüğünün tek anahtarı" haline gelmiştir. Türkiye ve içerisinde Denizli "teknolojideki çağ değişimini yakalamak zorundadır". Türkiye ve Denizli; bilimsel ve teknolojik araştırma sonuçlarını, ekonomik ve toplumsal faydaya hızla dönüştürme becerisine sahip olmalıdır ki, dünya pazarlarında rekabet üstünlüğüne sahip olsun. İşte burada, Denizli'de kurulu bulunan Pamukkale Üniversitesi'ne çok önemli görevler düşmektedir. Yapılacak ve yapılan AR-GE'nin ulusal ve Denizli düzeyinde bilinçli olarak uygulanması ile başarı mümkün olabilecektir. c. Denizli Ekonomisi ve Araştırma-Geliştirme (AR-GE) Denizli gibi hızla sanayileşen, girişimci ve uluslararası pazarda rekabet etmek isteyen bir il için yukarıda açıklanan hususların önemi çok daha artmaktadır. Bu konuda, üniversitemize, sanayicilerimize ve tüm Denizlililere önemli görevler düşmektedir. Başarı, ancak, konunun; ekonomik, siyası ve toplumsal boyutlarıyla, sistemli bir bütünlük, süreklilik ve kararlılık içinde ele alınması ve gerekli AR-GE'nin yapılması ile mümkün olacaktır. Üniversite eğitim-öğretim hizmetinin yanında "fen ve sosyal konulardaki AR-GE faaliyetleri ağının da odağında olma mecburiyetindedir". Özellikle, vurgulamak gerekir ki, "araştırma" sözcüğü, yalnız- 69

ca fen, sağlık ve mühendislik bilimleri ile sınırlandırılmamıştır. Sosyal bilimler bağlamında da kullanıldığının altını çizmek gerekmektedir. Önemle belirtilmelidir ki, üniversite toplumsal araştırmalar ağının da odağında olmalıdır. d. Denizli'de Üniversitenin Diğer Temel Görevleri ve İlkeleri Ekonomideki gelişim süreci ile Türkiye'nin "parlayan yıldızlarından" biri olan Denizli'nin toplumsal yapısı da dikkate alındığında, üniversitenin üzerine düşen çok önemli görevleri vardır. Bunların zaman geçirilmeden hayatiyete geçirilmesi zorunluluk arzetmektedir. Üniversitenin bu görevlerini yerine getirebilmesi ise, ancak,"üniversitenin bir bölge üniversitesi" olması ve bizzat kendi inovasyonunu yakalaması ile mümkün olabilir. Pamukkale Üniversitesi yaptırdığı eğitim-öğretim ve oluşturacağı laboratuvar, atölye, uygulama ve deneme tesisleri, kütüphane, bilgisayar laboratuvar ve bilgiye ulaşım ağları, sağlık merkez ve birimleri, AR-GE laboratuvar ve merkezleri ile "bölge üniversitesi olma zorunluluğundadır". Çünkü, sahip oduğu girişimci ruhu, sosyal ve ekonomik yapısı ile Denizli ve yöresine, ancak, böylesi bir bilimsel ve teknolojik yapılanma ile hizmet vermek mümkündür. Yalnızca, belirli sayıdaki öğrencinin çeşitli bölümlerinde öğretim gördüğü bir üniversite yapılanması, dünyaya açılan Denizli sanayicisini ve toplumunu tatmin edemeyecektir. Üniversitenin, bölge üniversitesi olarak, tüm ülkeye, özellikle, çevresindeki illere ve girişimciye bilgi, teknoloji ve diğer hizmetleri sunma zorunluluğu vardır. Çünkü, Denizli, dünyadaki küreselleşme ve bloklaşma sürecinin bir sonucu olarak, kendi becerisi ile, bugün "ekonomik olarak atılım yapan" bir yapıyı oluşturmuştur. Denizli'nin ülke genelinde ekonomide yakaladığı bu süreci devam ettirip, dünyada rekabet edebilmesi, ancak, "bilim ve teknolojiye egemen" olması ve sürekli AR-GE'nin içinde bulunması ile mümkündür. Bu ise, üniversitenin, firma ve kuruluşlara çağdaş bilim ve teknolojiyi aktarması, üretmesi ve toplumsal faydaya dönüştürmesindeki üstlendiği rol ve organizasyon ile direkt ilgilidir. Atılım yaparak öne fırlamış bir kentte, üniversitenin belirtilen hizmetleri yapabilmesi ise, ancak, kendisinin de bu ölçütlerde gelişmesi, bölgede lider olması, Türkiye ve dünyadaki bu tip üniversiteler ile yarışır duruma gelmesi ile mümkün olabilecektir. Tüm bu görevlere ilaveten, Denizli'de üniversite ile ilgili olarak aşağıda sıralanan hususların da yerine getirilmesi gerekmektedir. Sanayileşme ve toplumsal kalkınmayı başarma arayışındaki bu yörede, üniversitenin "kalkınma iktisadı ve teknoekonomi" gibi disiplinlere ve ilgili alanlardaki AR-GE'ye olağanüstü önem vermesi gerekmektedir. "Bilim-teknoloji-sanayii yeteneğini yükseltme"; Denizli için stratejik bir hedef olmalı ve üniversite burada kendisine yaşamsal bir görev düştüğünü unutmamalıdır. Üniversitenin, bu rolü yerine getirebileceği bir mükemmelliğe, "üniversite mensupları-devlet-yöre halkı" üçgeninde ulaşılma zorunluluğu vardır. Ancak, üniversite burada bilim geleneğine bağlı kalarak etik sorunları sürekli tartışma gündeminde tutup, kendi öz denetim sistemini kurmasını unutmamalıdır. Türkiye'de ve dünyada, bugün, bütün üniversitelerin aynı zaman dilimi içinde mükemmelliğe ulaşamayacağı bir gerçektir. Ancak, Denizli gibi, ülke ekonomisi açısından çok önemli bir kentte bulunan "üniversitenin, bir an önce mükemmelleşmesi" ülkenin ve yörenin önemli ölçüde yararınadır. Bu nedenle; devletin, yöre halkının ve üniversite çalışanlarının, ulusal ve bölgesel ekonomik ve toplumsal kalkınma açısından, üniversiteyi hızla mükemmelleştirme sorumluluğunu taşıdıklarını unutmamaları gerekmektedir. Mükemmelliğe ulaşma, bir "beyingücü ve parasal kaynak" sorunudur. Denizli bu stratejiyi iyi belirlemeli, yöreye beyingücü çekilebilmeli ve AR-GE'ye kaynak ayrılmalıdır. Kendi imkanları ile belli bir mükemmelliğe erişemeyen üniversiteler, devlet tarafından yeterli desteği göremeyecek ve gelişmiş olan üniversiteler ile arası gitgide açılacaktır. Denizli toplumu, doğal olarak buna rıza göstermemelidir... Özellikle, Pamukkale Üniversitesi gibi yeni kurulmuş üniversitelere, yerel yönetim ve yöre halkının sahip çıkmasının mekanizmaları kurulup, çalıştırılmalıdır. 70

Mükemmelleşen üniversiteler ekseninde oluşturulacak teknoparklar veya mükemmelleşen üniversiteler coğrafyasında yaratılacak teknopolisler (teknoloji şehirleri); yarının enformasyon toplumuna hazırlanmada, temel yapı taşları olacaktır. Denizli, şu andaki özelliği ve mükemmelleşecek üniversitesi ile, böylesi bir teknopolis yapısına layıktır ve öyle kabul edilmelidir. Denizli'deki üniversite bilim, teknoloji ve AR-GE'de spesifik konularda, belli işlevleri ön plana alan, belirgin bazı dallarda rekabet oluşturan bir düzeye ulaştırılmalıdır. Belirli dallarda ön sıraya hızla yerleşmek, üniversiteyi topyekün olarak, ileriye çekme imkanını da kendiliğinden doğuracaktır. Bunun örnekleri, dünyada ve ülkemizdeki çeşitli üniversitelerde görülmektedir. Denizli ve yöresi, kendi üniversitesinden mezun olanları yörede tutabilme, onların bilgi ve becerisinden yararlanabilme mekanizmasını oluşturmalıdır. Aynı şekilde, üniversitenin mezunları da kendi üniversitesinin mükemmelleşmesi için örgütsel mekanizma oluşturmalıdırlar. Bu hususlar, erişilen kalitenin korunması açısından da önem taşımaktadır. Üniversiteler kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak yapılandırılmalıdır. Ancak, AR-GE ve döner sermaye gelirleri üniversitenin mükemmelleşmesi için yeni yatırımlara yönlendirilmelidir. Yükseköğretime devlet bütçesinden ayrılan kaynakların, Batı Ülkeleri'ndeki düzeye yaklaştırılmasının bir aracı da, öğrencilerin üniversite giderlerinin karşılanmasındaki ödedikleri katkı payının artırılması ile mümkündür. Ancak, alınacak katkı payının fırsat eşitliğini zedelememesi için, adil ve şeffaf bir burs-destek sisteminin oluşturulması gerekmektedir. Denizli gibi sosyal yönden aktif ve müteşebbis ruhlu bir il, kendi üniversitesinin mükemmelleşmesi, öğrencilerin daha iyi yetişmesi ve mezunlarının bu yörede kalabilmesi için böylesi bir "burs-destek sistemini" de geliştirebilmelidir. Üniversite geleneğinin oluşturulması hususunda başta akademisyenler olmak üzere, toplumun tüm fertleri gerekli hassasiyeti göstermelidir. Üniversitelere politik müdahalelerin yapılması üniversite geleneğini mükemmele doğru geliştirecek yerde, tamamen bozulmasına neden olabilmektedir. Üniversite ile ilgili reformlar akılcı ve toplumsal talepler doğrultusunda, küreselleşme gerçeği çerçevesinde olmalıdır. Akademik özgürlükler; üniversitenin en saygın ve belirleyici vasfı olmalıdır. Mesleğin icrası ve kurumsal işleyiş tamamen akademik özgürlük saygınlığı uhdesinde olmalıdır. Üniversite elemanları ulusal ve uluslararası rekabete katılabildikleri ve toplum ile özgürce iletişime girebildikleri ölçülerde üniversite mükemmelleşir, kendi öz denetimini oluşturur ve belirgin kaliteye erişebilir. Denizli, toplum yapısı olarak, üniversite mensuplarının bu yöndeki gelişimine uygun değerlere sahiptir. Ancak, bu yöndeki diyalogların sihhatli oluşturulmasında da, üniversite mensuplarına ve idarecilerine büyük görev düşmektedir. 3. Üniversite Sanayii İşbirliğiÜlkemizdeki Durumu, Geleceğe Yönlendirilmesi a. Üniversite-Sanayii İşbirliği Kavramı Bütün ülkeler, teknolojik ve ekonomik gelişmelerini hızlandırmak için ellerindeki mevcut kaynakları en rasyonel kullanmanın ve kıt olan kaynaklardan azami faydayı elde edebilmenin yollarını daima aramak mecburiyetindedirler. Bu kıt kaynaklar içinde en pahalı olanları ise, yetişmiş insan gücü ve bilgi birikimidir. Bunları rasyonel kullanabilen ülkeler, arzuladıkları teknolojik seviyeye ve sosyo ekonomik refaha ulaşabilmekte, kullanamayanlar ise her konuda, bunları başaran ülkelere bağımlı kalmaktadırlar. Üniversitelerimizin eğitim ve öğretim hizmetleri vermesinin yanında, diğer asli görevlerinden birisi de AR-GE yapmaktır. Araştırmlaların temel amaçlarından birisi; bilgi üreterek mevcut bilgilere yenilerini katmaktır. AR-GE yapmak eğitim görevinin yerine getirilmesi için de şarttır. Araştırmaların bir diğer amacı da; sanayinin problemlerine pratik çözümler getirmektir. Dolayısiyle, üniversiteler hem bilgi üretmeye ve hemde sorun çözmeye dönük araştırmaların yapıldığı kurumlardır. Buna göre üniversiteler, araştırma hizmeti verme potansiyeline haiz kurumlardır. Sanayii ise, ülkedeki bilimsel ve teknolojik potansiyeli harekete geçirerek önceden yapılmış araştırma sonuçlarını üretime dönüştüren kesimdir. 71

Bu açıklamalar doğrultusunda "Üniversite-Sanayii İşbirliği Kavramı" şu şekilde açıklanabilir: Üniversitelerin mevcut imkanları ile sanayinin mevcut imkanları birleştirilerek bilimsel, teknolojik ve ekonomik yönden güçlenmeleri için yaptıkları sistemli çalışmalar bütünüdür. b. Üniversite-Sanayii İşbirliğinin Türkiye'deki Gelişimi Dünyada, tarihi çok eskilere uzanan üniversite-sanayii işbirliği Türkiye'de ancak 1950'li yıllarda dikkatleri üzerine çekmiştir. Yaklaşık 40 yıla varan çalışmalara rağmen bu ilişkiler hala sağlam bir zemine oturtulamamıştır. Üniversite-Sanayii işbirliğinin temeli endüstriyel araştırmalara dayanmaktadır. Bu araştırmalar ülkemizde 1960'lı yıllarda başlamıştır. Ancak, bu araştırmalar temel araştırmalar niteliğinde, bireysel ilişkilere dayanan küçük ölçekli araştırmalardan ibarettir. İşbirliği konusunda yapılan gözlemler, bu ilişkilerin genelde bireysel ilişkilerin üzerine çıkmadığını, süreklilik arzetmediğini ve kopuk ilişkilerden oluştuğunu göstermiştir. Üniversite-Sanayii İşbirliği konusunda organize olmuş ilk kuruluş 1952 yılılnda İstanbul Teknik Üniverslitesi (İTÜ) Rektörlüğü'ne bağlı olarak kurulan "Türk Teknik Haberleşme Merkezi" olmuştur. Merkez çalışmalarını uzun süre verimli bir şekilde sürdürmüş, daha sonra personel ve finans yetersizliği gibi nedenlerle faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır. Daha sonra da bu görev İTÜ Dış İlişkiler Müdürlüğüne devredilmiştir. Sanayideki gelişmeye katkıda bulunacak araştırma faaliyetlerinin başlaması fikri ise, ancak, 1963 yılında kurulan TÜBİTAK kanununda yerini ve ifadesini bulmuştur. TÜBİTAK o tarihte en büyük araştırma potansiyeline sahip olan üniversiteleri mobilize etmek üzere harekete geçmiş, başlatılan bu programla üniversitelerde yürütülen araştırma projelerine öncülük etmiş ve mali bakımdan desteklemiştir. Daha sonra, İTÜ Rektörlüğüne bağlı olarak kurulan "Araştırma İşleri Mütevelli Heyeti" bu konuda birtakim çalişmalar yapmış çalışma konularını seçerken de endüstrinin, ihtiyaçlarını gözönüne almaya dikkat etmiştir. 1972 yılında da Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) sanayi ile ilişkileri düzenlemek ve problemlerine çözüm getirmek amacıyla "Uygulamalı Araştırma Bürosu" kurulmuş, problem çözümünü kolaylaştırmak amacıyla sistem çeşitli enstitüler ile desteklenmiştir. Ayrıca, sistemin faaliyet ve etkinliklerini artırmak amacıyla, "Endüstriyel İlişkiler Komitesi" kurulmuştur. 1975 yılında da Türkiye Madeni Eşya Sanayicileri Sendikası (MESS)'nın öncülüğünde Üniversite ile Sanayii temsilcilerinden oluşan "Üniversite Endüstri İlişkileri Kurulu" kurulmuştur. Komisyonun en önemli çalışması, "Üniversite-Endüstri İlişkilerini Geliştirme" Sempozyumunu tertiplemesidir. 1977 yılında, kurulan SEGEM (Sınai Eğitimini Geliştirme Merkezi) bu konuda bir takım faaliyetleri sürdürmeye başlamış ve devam etmektedir. Ancak, bu faaliyetler SEGEM personelince ve üniversite öğretim üyelerinden yararlanarak düzenlenen kurs ve seminerlerin ötesine gidememiştir. 1970'li yıllarda birçok üniversitede çeşitli şekillerde başlatılan üniversite-sanayii işbirliğinin kurumsallaştırılması çalışmaları 1981 yılında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun yürürlüğü girmesine kadar devam etmiştir. Bu kanunun döner sermaye işletmelerini düzenleyen 58. maddesi ile, Üniversite Sanayii İşbirliği tüm Üniversiteler için ortak bir baza oturtulmuştur. Kanun, zaten canlı olarak gündemde olan işbirliği konusunda üniversitelerimiz ve sanayicimizi çeşitli yolları denemeye teşvik etmiştir. Bunların başında "Üniversite-Sanayii İşbirliği Komisyonu" kurulması çalışmaları gelmiştir. Ayrıca komisyon çalışmalarını desteklemek amacıyla sanayii odaları ve üniversiteler AR-GE fonlarını kurmuş ve çalıştırmaya başlamışlardır. Bunların başında İTÜ ve istanbul Sanayii Odası (ISO) arasında 1986 yılında imzalanan işbirliği protokolünü ve buna bağlı olarak oluşturulan Üniversite-Sanayii işbirliği Komisyonunu, ODTÜ'nin, An- 72

kara Sanayii Odası (ASO) ile, Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri ile Ege Bölgesi Sanayii Odası (EBSO) arasında kurulan Üniversite Sanayii işbirliğini Geliştirme Merkezini (ÜSIGEM), Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Sanayii Odası'nın (ESTO) 1988 yılında imzaladığı protokolü sayabiliriz. Yükseköğretim Kanunundaki bu düzenlemeler ile Meslek Yüksek Okulları da YÖK kapsamına alınmıştır. Ekonomik kalkınma ve endüstriyel büyümede kilit rolü oynayan yüksek teknisyen düzeyinde ara insan gücüne iliştin talep, 1985-1986 dönemi projeksiyonlarına göre arzı çok aştığından ara insan gücü yetiştirmeye yönelik olan ve 1981 reformuyla YÖK kapsamına alınan "MESLEK YÜKSEK OKULLARF'nın yeniden düzenlenmesi hareketi daha büyük boyutta bir önem kazanmıştır. Ayrıca Yüksek Öğretim Kurulu'nda üst düzeyde bir Üniversite-Sanayii ilişkileri Koordinasyon Kurulu kurulmuş ve bu yolla sanayii ile yakın bir işbirliği başlatılmıştır. Bu kurulun da yardımı ve ilgili sektör yetkilileri ile görüşülerek yeni programlar tesbit edilmiştir. Daha sonra çalışmalar devam etmiş ve 1994 yılında ilk defa Türkiye Üniversite-Sanayii işbirliği Birinci şurası danışma kurulu toplatılan yapılmış, konu üniversite ve sanayiden katılan temsilciler tarafından detaylıca ele alınmıştır, işbirliğinin somut adımları ülkemizin çeşitli yörelerinde hızla atılmaktadır. Sonuç olarak ülkemizde yeytkililer bu konunun ciddiyetini yeni yeni kavramaya başlamışlar, bu vesile ile kısa aralıklarla Üniversite Sanayii işbirliği konulu bir çok konferans, seminer, sempozyum düzenlenmekte ve bu işbirliğinin en iyi biçimde nasıl tesis edileceği araştırılmaya devam edilmektedir. c. Üniversite-Sanayi işbirliğinin Geleceğe Yönlendirilmesi Üniversite-sanayii-araştırma işbirliğini kolaylaştırıcı ve özendirici bir ortamın yaratılması, bunlarla ilgili merkez ve kurumların oluşturulup faaliyete geçmesi üniversite ve Denizli açısından aciliyet arzetmektedir. Üniversite mensupları, izinli ve yarı-zamanlı olarak devlet kuruluuşlarında çalışabildikleri gibi, özel sanayii kuruluşlarında da belirgin bir sistem çerçevesinde çalışabilmelidirler. Sanayii kuruluşlarının AR- GE ve yenilenme faaliyetlerine katılma koşulunun yasal düzenlemeleri yapılmalıdır. Benzer şekilde, sanayii kesiminin elemanlarının da, üniversitenin belirgin eğitim-öğretim ve AR-GE programlarında yer alabilecekleri uygun statüler oluşturulmalıdır. Sanayicinin gündemindeki konuların; yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası araştırma konuları olmasının alt yapısı hazırlanmalıdır. Bu tür çalışmalar sanayii kesimince belirli ölçüde finanse edilmeli, sonuçlar, desteği sağlayan tarafça ticarileştirilebilmeli ve doğacak patent hakkını güvence altına alan bir düzenlemeye gidilmelidir. Sanayiden gelecek isteğe yönelik olarak, üniversitece yürütülecek AR-GE ve benzeri faaliyetleri desteklemek üzere özel bir birim ve fon oluşturulmalıdır, işte bunlar, gerçek Üniversite-Sanayii işbirliği oluşturacak ve USIGEM doğacaktır. Denizli'nin bu hususlardaki ihtiyacı ve potansiyeli herkesçe bilinmekte ve dile getirilmektedir. Üniversite olarak konunun hızla üzerine gidilmesi ve çalışmaların derhal, vakit geçirilmeden başlatılması kaçınılmaz zorunluluk arzetmektedir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünıesinde oluşturulan Teknoloji Danışma Kurulu'nun, Üniversite-Sanayii işbirliği için uygun bir ortam yaratmasına katkıda bulunacağı muhakkaktır. Benzer şekildeki kuruluşların illerdeki sanayii ve ticaret odalarında oluşması, üniversitelerde oluşturulacak olanlarla bağlantı kurmaları açısından bir çözüm olabilecektir. Üniversitelerdeki döner sermaye mevzuatı, sağlıklı bir işbirliği ortamının yaratılması için, tekrar gözden geçirilip, sanayii ile ortak çalışma açısından yeniden düzenlenmelidir. Üniversite-sanayii işbirliği kapsamında; yabancı yatırımların ve yabancı ortaklıklarının Türkiye'deki faaliyetlerinin AR-GE faaliyetini de kapsayacak hale gelmesinde, yeni yatırımların AR-GE birimlerin de içerecek biçimde yapılmasında üniversitede organizasyonlu bir yapılanmaya gidilmeli, mevzuatlar oluşturulmalıdır. Buradaki ana kriter; yabancı yatırımın yurdumuzda yalnızca mal ve hizmet üretmesi değil, o konularla ilgili AR-GE'nin de Türkiye'de gerçekleşmesini kapsar hale gelmesi olmalıdır. Türkiye üniversiteleri ve özellikle hızla sanayileşen Denizli gibi yörelerdeki üniversiteler; "mevcut teknoloji envanterinin çıkarılması ve envanterdeki değişimin sürekli izlenerek güncel hale getirilebilmesine" ilişkin görevleri de üstlenmelidir. Bu hususta TOBB Teknoloji Danışma Kurulu'nca benimsenen ve TOBB'nin desteği ile yürütülmesi öngörülen envanter çalışması yerel odaların desteği ve ilgili kuaıluşla- 73

rın organizasyonu ile ülke sathında yürütülmelidir. Üniversitelerin, teknoloji transferinin tanımı doğrultusunda; "teknolojide yeni olana" erişmeyi başarıp, bunu özümseyerek ekonomik faaliyetin ilgili bütün alanlarında, tam anlamışla kullanılabilir hale getirmede ülke genelinde ve yöre bazında önemli görevleri üstlenmeleri gerekmektedir. Bu tanım gereği, teknoloji transferi, genel olarak, teknolojinin geliştirildiği/üretildiği noktadan kullanılacağı noktaya aktarılması sürecini kapsar. Bu nedenle, ülke içindeki bir AR-GE biriminde geliştirilen bir yeniliğin ülke içindeki aktarımı da "teknoloji transferi" kapsamına girer. Yurtdışından veya içerisindeki teknoloji transferinde üniversite birimlerinin bilgiye ulaşacak ve aktaracak ağları, yöntemleri ve yayın kanallarını akademisyenlerin rahat çalışabileceği düzeyde kurması şarttır. Akademisyenlerin yurt içi ve yurtdışı bilimsel faaliyetleri muhakkak surette yeterince finanse edilmelidir. Üniversiteler; eğitim-öğretim ve tüm faaliyetlerinde uluslararası Standard ve kaliteye erişme ve uluslararası akreditasyon ve sertifikasyona ulaşma hedefi doğrultusunda çalışma mecburiyetindedirler. Ancak, bu strateji ile ülke ve yöreye hizmet etmek olasıdır. Yoksa, üniversiteler asli görevlerini yapamaz ve ikinci, üçüncü sınıf okullar haline düşmesi kaçınılmaz olur. Bir üniversitenin yapılanmasında; bilim ve teknolojideki atılımın önünü açacak hukuki mevzuatların yeniden düzenlenmesi (fikri, beceri, mülkiyet ve hizmet haklarının korunması, verilmesi bilgi güvenliğinin sağlanması vb.) ve idarecilerin de bu doğrultuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gereği vardır. Yukarıda belirtilen hedeflere ulaşmak için aşağıda sıralanan kurumsal yapının oluşturulmasında önemli yarar görülmektedir. Üniversite -Sanayii Ortak Araştırma Merkezlerinin Kurulması Üniversitenin AR-GE Konsorsuyumlarına Katılımı Teknopolislerin Oluşturulması Üniversite Eksenli Bilim Parkları Teknoparkların Kurulması Sözleşmeli Araştırmaların Iapılması Mevzuatlarının Düzenlenmesi YARARLANILAN KAYNAKLAR DPT Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Bilim ve Teknoloji Politikaları İhtisas Komisyonu (Redaksiyon Komitesi) Raporu. Ger, A.Metin, Prof. Dr., T.T.G.V. Genel Sekreteri, 1994 Üniversite-Sanayii İşbirliği, Türkiye Birinci Üniversite- Sanayii İşbirliği şurası, 1. Danışma Kurulu Toplantısı, 13.04.1994 İstanbul. TÜBİTAK, 1994, I. Sanayii lüksek Konseyi (11-12 şubat 1994); Görüşülecek Konular için notlar, IvIEPK, şubat 1994. Yetiş, Nüket, Prof.Dr., Marmara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi End. Müh. Blm.1994. Sanayide AR-GE ve Teknoloji Geliştirme Faaliyetleri, 15 Ocak 1994, Kuyubaşı-Kadıköy, İstanbul. Küçükçirkin, M. 1990 Ankara TOBB Eroğlu, F. ve Gökalp, H.l. 1997, Denizli Geleneği Modernleştiriyor. Ekonomik Forum, TOBB Aylık Dergisi 4(7); 24-25. 74