Türkiye. Sağlık Bülteni. Mart 2015 100. YILINDA ÇANAKKALE ZAFERI TIP BAYRAMI VE ÇANAKKALE ZAFERİ ÖNCE İNSAN ÖNCE SAĞLIK



Benzer belgeler
22-26 Nisan 2011Tarihleri arasında TİF(Türkiye İzcilik Federasyonu) nun Çanakkale'deki

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

ÇANAKKALE DENİZ MUHAREBELERİNİN DENİZDE DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE TASARLANMIŞ SAVAŞ GEMİSİNDE KRİTİK OLAYLARIN YAŞANDIĞI YER VE SIRAYA GÖRE TANITILMASI

Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır. Mustafa Kemal Atatürk

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

ÇANAKKALE ROTARY KULÜBÜ HAFTALIK RESMİ TOPLANTIMIZDAN GÖRÜNTÜLER

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Çanakkale Geçilmez! Şehitler Haykırdı:

ÇANAKKALE SAVAŞI NDA SAĞLIKÇILAR. Yrd. Doç. Dr. Burhan SAYILIR

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

Yayın no: 133 ÇANAKKALE SAVAŞI. Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze Dizi editörü: Prof. Dr. Salim Aydüz

Çanakkale Savaşı'nda Neler Yaşandı?

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR R5)

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

Canakkale ismini önce ilkokul sınıflarında,

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

Çarlık Rusya ordusu, 1917 yılında, Doğu Anadolu yu işgal. Türk Askerlerinin Ele Geçirdiği Rus Köyü. Galiçya Cephesi ve

BİRİNCİ BÖLÜM HAREKÂT ALANININ COĞRAFİ VE TOPOĞRAFİK DURUMU, TARAFLARIN HAREKÂT PLANLARI, 5 İNCİ ORDU İLE 3 ÜNCÜ KOLORDU KARARGÂHLARINDAKİ FAALİYETLER

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

Osmanlı tarihinde çok dikkat. Çanakkale Savaşlarından 110 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşı. Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren

18 Martta Çanakkale Zaferinin yüzüncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce dedelerimiz insanlık tarihinin en şanlı destanlarından birini yazmıştır.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

Dunkirk'ün gerçek tarihi

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

TIP BAYRAMI DR. YAHYA R. LALELİ

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ YERLEŞKESİ OKULLARI EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8. VELİ BÜLTENİ

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ÖZLÜCE. Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. ÖZLÜCE İLKOKULU&ORTAOKULU E-DERGİSİ MART-2018 SAYI: 4.

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

SAYFA BELGELER NUMARASI

SAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir..

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Bülteni

Bugün 18 Mart... Çanakkale Zaferi'nin üzerinden tam 95 yıl geçti... Şehidlerin ruhuna. okumak niyetiyle tekrar hatırlayalım o günü / günleri...

ÇANAKKALE SAVAŞLARI NDA MUSTAFA KEMAL İN ROLÜ. Bayram Akça *

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

AVRUPADA GÜÇLER DENGESİ

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

2018-Inkilap Tarihi ve - Deneme Sınavı 7

Eğer GPS kullanıyorsanız, CBS sizi etkiler.

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Alter Yay. Rek. Org.Tic. Ltd.Şti. Yayıncı Sertifika No:11483

Sayın Büyükelçilerim, Sayın Komutanım, Saygıdeğer Konuklar, Değerli Basın Mensupları;

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı

Bir İngiliz Resmi Yayınına Göre Çanakkale Cephesine Ait Bazı İstatistikî Bilgiler

1915 ÇANAKKALE SAVAŞI BİLGİ YARIŞMASI SORULARI

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

AVİM Yorum No: 2015 / 12 Şubat 2015

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Kasım Ayı Bülteni

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

HÜRRİYET İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA PROGRAMI

OKUL GEZİSİ ( 1 MAYIS - 4 MAYIS 2013)

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

ÜÇLÜ İTTİFAK VE İTİLAF:

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

ÇANAKKALE SAVAŞININ İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

ATATÜRK. Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

18 Mart Şehitler Günü Anlam ve Önemi

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

İşte Vatikan Gizli Arşivleri nde yer alan ve tarihi gerçeklere tanıklık eden o belgelerden bazıları!

Ziyaret. Adabı. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu nda, İstiklâl uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmed in yattığı yerdir.

ETKİNLİKLERİN İLK HAFTASINDA AŞAĞIDA BELİRTİLEN ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.

BİR SEMPOZYUM HİKAYESİ

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

Çanakkale Muharebelerİ nin İdaresİ

Herkesin Kalbi Çanakkale de Attı

ÖZEL KIRAÇ ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROGRAMI (MART 2015)

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Cumhurbaşkanı Konuşması. Cumhurbaşkanımız Sn. Dr. Derviş Eroğlu nun Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi nde Yaptıkları Konuşma

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Sınıf [ B-PİSA ] 1. Dönem - 1. Uygulama

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

3.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÜLKEM ZOR DURUMDA, BENİ BEKLER

Transkript:

Türkiye Sağlık Bülteni Mart 2015 100. YILINDA ÇANAKKALE ZAFERI TIP BAYRAMI VE ÇANAKKALE ZAFERİ ÇANAKKALE SAVAŞLARI ÇANAKKALE ZAFERİNİN ETKİLERİ ÖNCE İNSAN ÖNCE SAĞLIK

Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. Bu, taşındır diyerek Kâ be yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslam ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy

EDİTÖRDEN Türkiye Sağlık Bülteni Çanakkale Zaferi nin 100. Yılı Özel Sayısı Ulusların tarihi geleceğe daima ışık tutar. Türk ulusunun tarihinde de Türkiye Cumhuriyeti nin temellerini atan büyük bir dönüm noktası vardır: Çanakkale Büyük acıların çekildiği Çanakkale Savaşları yüz yıl öncesinden borçlu olduğumuz bir mirastır. Medeniyetini savunmak uğruna bir an bile tereddüt etmeden savaşan Mehmetçiklerimiz bugün hala aynı sızıyla yüreklerimizde, aynı gururla şanlı tarihimizde yaşamaktadır. Bir devrin bittiği yerdir Çanakkale Öyle ki, nice genç fidan, aydın beyin, cesaret ve kararlılıkla bu medeniyetin bu toprakların savunması için kendini feda etmiştir. Aynı zamanda bir devrin de başladığı yerdir Çanakkale Şehitlerimizin kanıyla sulanan bu topraklarda şehadete ulaşanlardan alınan dev mirasın geleceğe Türkiye Cumhuriyeti adıyla kazındığı yerdir. Onca acı ve gözyaşının içinde Türk insani değerlerinin şaha kalktığı yerdir Çanakkale Kürdü, Lazı, Çerkezi, Azerisi, Arabı, Boşnağı, Rumu, Ermenisi, Yahudisi aynı amaç uğruna birleşmiş, al kana boyanmış gelincikleridir Çanakkale nin. Çanakkale, bir ulusun özgürlük mücadelesinin anlamlandığı toprakların adıdır. Bu topraklarda, Mehmetçiklerimizi yaşatmak için canını ortaya koyan kahramanlarımızın da adları yazılıdır. Beyaz önlüğün şehit ve gazi kanıyla boyandığı, acının destana karıştığı yerde hayat kurtarmaya çalışan doktorlarımızın, hemşirelerimizin adı Sağlık çalışanları Çanakkale Savaşları nın gizli kahramanları, 1915 yılı Tıbbiyenin de çığlığıdır. O yıl mezun verememiştir Tıbbiye ama Tıbbiyenin genç ve cesur fidanları bizlere bu günleri armağan etmiştir. Tıbbiyelisiyle, emekçisiyle, kadınıyla, erkeğiyle bu vatan uğruna sonsuzluğa koşanların öyküsüdür Çanakkale. Yüzyıllar geçse de acısı daima taze olacaktır vatan uğruna yitenlerin. Bağımsızlığın ve kardeşliğin yankısını ömrümüze işleyenlerin Çanakkale Zaferi nin yüzüncü yılında toprak altında yatan binlerce şehidimizi şükranla anıyor, bizlere bıraktıkları bu şanlı tarihi, bu onurlu mirası ebediyete kadar yaşatmayı borç biliyoruz. Zaferimizin yüzüncü yılı kutlu, şehitlerimizin ruhları şad olsun! Yrd. Doç. Dr. Hacı Ömer TONTUŞ T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü

İmtiyaz Sahibi Yrd. Doç. Dr. H. Ömer Tontuş T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dr. Dt. Gül Ateş T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü Sağlık İletişimi Daire Başkanı Editörler Tuğba Herken Murat Kalem Görsel Tasarım Hüseyin Kocakulak Yönetim Yeri ve Adresi T. C. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü İletişim Bilgileri Cinnah Caddesi Kırkpınar Sokak No:20 Çankaya / ANKARA Telefon: 0312 585 28 00 Faks: 0312 430 70 88 m sggm@saglik.gov.tr U https://twitter.com/sbsggm G https://www.facebook.com/sbsggm T. C. Sağlık Bakanlığı nın Faaliyetlerine yönelik bilgilendirme yayınıdır. Hediyedir ve para ile satılamaz. Tüm hakları saklıdır. 2015 T.C. Sağlık Bakanlığı 04 100. Yılında Çanakkale Zaferi Akif in her hecesiyle tüylerimizi diken diken eden o muhteşem mısralarının üzerine Çanakkale de yaşananları anlatmak daha doğrusu anlatırken yaşatmak, hissettirmek neredeyse imkansız gibi 08 14 Mart Tıp Bayramı ve Çanakkale Zaferi Bu savaşın tüm kahramanlarına minnet ve şükranlarını sunmak elbette ki her vatandaşın borcudur. Maraş ta Sütçü İmam, İzmir de Hasan Tahsin nasıl birer İlk kurşun kahramanı ise bunlardan aylar önce işgale başkaldıran ve örgütlenen zamanın Tıbbiyelileri de bu vatan için birer hürriyet abidesi ve göndere bayrak çekilmesini sağlayan bayrak direkleridir. 14 Çanakkale Savaşları Tarihçiler ve özel ilgi gösterenlerin dışında pek çok kimse Çanakkale Savaşları denince yalnız 18 Mart ı hatırlar. Oysa 18 Mart müttefiklerin Çanakkale Boğazı nı deniz yoluyla geçemeyeceklerini anladıkları gündür. Bu deniz savaşlarının başarısız olması kara savaşlarını gündeme getirir. 18 Çanakkale Zaferinin Türk ve Dünya Tarihi Üzerindeki Etkileri Türk bataryalarının şiddetli ateşine rağmen umutlarını yitirmeyen İtilaf güçlerinin iyimserliğini Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın gemisinin döktüğü mayınlar bozmuştur. 360 tonluk mütevazı bir tekne olan Nusret Mayın gemisinin döktüğü mayınlara çarpan üç zırhlı batmış, bir kruvazör de ağır hasar görmüştür. 26 Çanakkale Cephesinde Sağlık Hizmetleri Bu vatanın kahraman evlatları, emperyalizmin efendilerini Çanakkale den geçirmemek için şereflice şehit oldular, gazi oldular. Sıhhiyenin tüm kahramanları gazileri tekrar hayata kazandırmak için canla başla her şeylerini seferber ettiler. Gönlü cephede atan bu milletin tüm fedakârlıkları, hain planları o kadar tersine çevirdi ki artık dünya mazlumlar için ümit ışığı oldu. 36 Savaşlar ve Tıbbiye Osmanlı Devleti nin katıldığı savaşlar birbirinin ardınca devam etmiş, büyük bir ıstırap her yerde baş göstermişti. Tıbbiyede tıp eğitimi verenler ve tıp eğitimi alanlar da bu acı ve ıstırabı en yakından yaşamışlardı. 42 Çanakkale Savaşlarında Sıhhiye Hizmetleri Sağlık hizmetleri Çanakkale Muharebeleri boyunca ikinci bir savaş alanı oluşturacak ölçüde kritik bir alanı oluşturur. 8,5 ay süren muharebeler boyunca, sağlık kuruluşlarının özverili çalışmaları sonucu, cephede herhangi önemli bir bulaşıcı hastalık meydana gelmemiştir. Hatta mevcut yaralılardan çok düşük bir ölüm oranıyla, neredeyse bir mucize yaratılmıştır. 54 Çanakkale Cephesi nde İtilaf Devletleri nin Sağlık Hizmetlerini Engelleyici Hukuk İhlalleri İtilaf kuvvetlerinin çoğu, insanlık dışı olarak nitelenebilecek, savaş kurallarını hiçe sayan davranışlar sergileyince, yetkililer Cenevre Uluslararası Kızılhaç Komite Başkanlığına ve Amerika Büyükelçisine bildiriliyor; bu birimler aracılığıyla hem protesto edilmişler ve hem de onların uyarılması istenmiştir.

04 08 14 Mart Tıp Bayramı ve Çanakkale Zaferi Çanakkale Savaşları 100. Yılında Çanakkale Zaferi 18 14 Çanakkale Cephesinde Sağlık Hizmetleri Çanakkale Zaferinin Türk ve Dünya Tarihi Üzerindeki Etkileri 36 26 Savaşlar ve Tıbbiye 42 Çanakkale Savaşlarında Sıhhiye Hizmetleri T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 5

100. YILINDA ÇANAKKALE ZAFERI Dr. Mehmet Müezzinoğlu T.C. Sağlık Bakanı Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! İşte bir hekim hissiyatıyla tarihi yarım adadaki dirilişin muhteşem iz düşümü 6 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

Çanakkale ruhunu kalemiyle adeta ilmik ilmik yüreğimize işlemeyi başarabilen bir başka isim yok Akif in her hecesiyle tüylerimizi diken diken eden o muhteşem mısralarının üzerine Çanakkale de yaşananları anlatmak daha doğrusu anlatırken yaşatmak, hissettirmek neredeyse imkansız gibi Aradan tam bir asır geçti. Dergimizin bu tarihi sayısında bir hekim gözüyle Çanakkale de yaşananların kilometre taşlarını anlatmaya başlamadan önce, niyetimin tarihçiler arasındaki tartışmalara müdahil olmak ve yeni vesikalarla farklı bir hüküm ortaya koymak olmadığını belirtmek isterim. Çanakkale de Tıbbiyelilerden oluşan bir alayın olduğu, o alaydaki askerlerin hepsinin şehit düştüğü ve 1915 yılında Tıp Mektebinin sırf bu nedenle mezun veremediği tartışıla dursun, bu mahşeri mücadelede Peygamber Ocağını ayakta tutabilmek adına canlarını ortaya koyan sıhhiyecilerimizin zafer meydanındaki rolünü tartışmak en başta Çanakkale ruhuna büyük bir saygısızlık olur. Zira, Çanakkale yi bir ırkın, bir kavimin, bir zümrenin mücadelesine indirgemek asla söz konusu olamaz Ezan-ı Muhammedi nin asırlardır beş vakit gök kubbede hoş bir seda bıraktığı bu geniş coğrafyada aynı kıbleye yönelmiş, aynı secdeye baş koymuş, aynı davaya gönül vermiş bir büyük insan topluluğun varoluş mücadelesidir Çanakkale Yedi cihana barışı, huzuru ve kardeşliği getiren Devlet-i Aliyye Osmaniyye nin şanlı ordusunda vücud bulan kahramanların son resmidir bu emsalsiz mücadele Kürdü, Arabı, Çerkezi, Boşnağı, Pomağı, Gürcüsü, Lazı, Rumu, Ermenisi, Yahudisi, Marunîsi, Yezidisi, Nusayrisi, Azerisi aylarca omuz omuza aynı siperlerde göğüs germiş ve şimdi de aynı kabristanda yanyana yatmaktadır... Bu topraklarda asırlardır hüküm süren kardeşliğin sırrı Çanakkale Şehitliği nde mahfuzdur... Diyarbekirli Hasan ın, Trabzonlu Şenol un, İskenderiyeli Abdullah ın, Edirneli Mustafa nın ortak aklı ve birlikte yaşam mücadelesi, Milli Birlik ve Kardeşlik Projemizin ve Çözüm Sürecimizin de temel yapı taşlarıdır aslında Ezan-ı Muhammedi nin asırlardır beş vakit gök kubbede hoş bir seda bıraktığı bu geniş coğrafyada aynı kıbleye yönelmiş, aynı secdeye baş koymuş, aynı davaya gönül vermiş bir büyük insan topluluğun varoluş mücadelesidir Çanakkale T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 7

Çanakkale Zaferi bu topraklarda bağımsızlığın, dayanışmanın, barışın, huzurun ve kardeşliğin eşsiz bir nişanesi olarak anılmaya devam edecektir. Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Ostralya yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Sizi Osmanlı Ordusu nun yanında savaşa götürüyoruz. diye kandırılarak Çanakkale ye ordumuzun karşısında savaşa getirilen müslüman askerlerin anıları hangimizin yüreğini sızlatmadı ki Dünyanın öbür ucundan getirilen binlerce müslüman Senegalli asker Çanakkale sırtlarından yükselen ezan sesini duyduğunda bir anda irkilir, elindeki silahı bırakır ve savaşı o anda orada noktalar Sinsi planları suya düşen işgal güçleri bu insanları geri hizmetlere çekerek ülkelerine göndermenin telaşına düşer Çanakkale de Fransız ordusunda savaşan ve esir düşen bir Senegalli Müslüman asker şunları söylüyor: Ben Senegalliyim ve babamın adı Muhammed dir. Fransızlar dini inançlarımızın gerektirdiği ibadetleri yerine getirmemize izin vermiyorlar. Bizi memleketimizden zorla toplayıp kopararak buraya getirdiler ve hemen savaşa sürdüler. Biz Müslümanlarla savaştığımızı bilmiyorduk. Ülkemizle ilgisi olmayan bu topraklarda savaşmak istemiyoruz. Bize Türkler in esirleri kestiklerini söylediler. Bundan dolayı da teslim olmaktan kaçınıyorduk. Bizimkiler Türkler den bu kadar iyi muamele göreceklerini bilseler, hepsi Türklerin tarafına geçerlerdi. Fransızlar bütün silahlarımızı topladılar. Adam başına günlük 4 frank vergi aldılar. Bu defa da Almanlar a savaş ilân etmişler. Bizim taraflara geldiler. Reisimizden asker istediler. O da asker kalmadığını söyleyince onu dövdüler ve zorla herkesi toplayarak cepheye sürdüler. Birçoklarımız Almanlarla yapılan savaşlarda öldük, artık yetişkin kimse kalmadı [1] Şimdi de sizlerle, Çanakkale Muharebeleri nin Esirleri nin ifade ve mektuplarından bazı bölümleri paylaşmak istiyorum; Çanakkale Muharebeleri nin esirlerinden Davuda Kamara 10. Tümen cephesinde esir 8 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

alınan 7. Sömürge 10. Bölük e mensup bir Senegalli... Arapça konuşamıyor, sadece biraz Fransızca biliyor. 2. Ordu İstihbarat Dairesinin sorgu notları şöyle: Adı geçen kişi ezberden ezan, namaz sureleri ve Kur an dan ayetler okumaya başladı. Doktor tarafından yapılan tıbbi muayenesinde sünnetli olduğu anlaşıldı. Bütün bunlar kendisinin şüphe götürmez bir şekilde Müslüman olduğunu ispatlamıştır. Kendilerini ilgilendirmeyen bir savaşta yer almak istemediklerini söylüyor. Fransızlara neden kendileri gibi Müslüman olan bir toplumla savaştıklarını sorduklarında, Türklerin onları Müslüman olarak kabul etmedikleri söylenmiş kendilerine... Türklerin aldıkları esirleri öldürdüklerini ve bu nedenle de her ne pahasına olursa olsun esir düşmemelerini söylemişler. [2] Yıllar sonra Çanakkale ye gelen Senegalli Mahary Diakhate nin Dardanel ismi dikkatini çeker Çünkü Senegal de de bu isimde bir yerleşim vardır. Burayı ziyaret etmek ister. Ancak karşılaştıkları tablo karşısında şok olur. Diakhate kendini şaşkına çeviren olayı şöyle anlatıyor; Evet Çanakkale de biz de ölmüşüz. Hem de ne yazık ki size karşı çarpışırken... Bunu biz de Fransız mezarlığını gezerken far- kettik. Üzerinde bir haç ve Fransa için öldü yazıları bulunan mezarları incelediğimizde 47 sinin Senegalli Müslümanlara ait olduğunu fark ettik. Sonradan araştırdık ve öğrendik ki, Fransızlar ülkemizden 7 bin kişiyi Çanakkale ye götürmüş. Orada Müslümanlara karşı cepheye sürmüş. Acı bir şekilde ölmüşler, ama daha da acısı, bizi hem kandırdılar hem de ölülerimizin mezarları başına haç taktılar. O haç oradan kaldırılmalı, biz bununla ilgili girişimlerde bulunduk. [3] Bu ve bunun gibi okudukça, dinledikçe yüreğimize ateş düşüren daha birçok yaşanmış Çanakkale öyküsü var tarihin tozlu sayfalarında Aradan 100 yıl geçti, gördüğünüz gibi hatıralar ve yaşanmışlıklar daha ilk günkü gibi sımsıcak Çanakkale Zaferi bu topraklarda bağımsızlığın, dayanışmanın, barışın, huzurun ve kardeşliğin eşsiz bir nişanesi olarak anılmaya devam edecektir. Dilerim Cenab-ı Hakk, bu topluma bir kez daha bu destanları yazdırmak zorunda bırakmaz. Kaynaklar: [1] SAYILIR, Burhan (1990). Çanakkale Savaşları nda Yer Alan İtilâf Askerlerinin Dini-Etnik Yapısı. OTAM(Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi) [2] Çanakkale Muharebeleri nin Esirleri nin ifadeleri ve Mektuplar. ATEM Bşk.lığı.2009 dan aktaran Türkiye Gazetesi 05 Aralık 2009 OSMAN SAĞIRLI http://www. turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?haberid=426580. [3] Türkiye Gazetesi 05 Aralık 2009 OSMAN SAĞIRLI http:// www.turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?haberid=426580 Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Ostralya yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 9

14 MART TIP BAYRAMI VE ÇANAKKALE ZAFERI Yrd. Doç. Dr. H. Ömer Tontuş T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü 10 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

Çanakkale Zaferi nin en önemli sonucu tüm millete verdiği özgüvendir ki, bu özgüven Birinci Dünya Savaşı ndan sonra yaşanan sıkıntılara rağmen, İstiklâl Savaşı nın kazanılmasını sağlayarak Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasını sağlamıştır. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 11

14 Mart 1827 günü, ilk etapta ordunun hekim ve cerrah ihtiyacını karşılamak amacı ile kurulan adlı tıp okulunun açılış tarihidir. Tıp Bayramı, ilk kez, 1. Dünya savaşı sonunda, İstanbul un işgal edildiği günlerde, yabancı işgal kuvvetlerine karşı tıp öğrencilerinin bir tepkisi olarak 1919 yılında kutlandı. Günümüze kadar gelen bu 14 Mart kutlamaları, artık içinde bulunduğu haftayı da kapsayacak şekilde, Sağlık Haftası olarak kutlanıyor. Bu yıl Çanakkale Savaşları ve Zaferinin 100. Yılı olması nedeniyle 14 Mart Tıp Bayramı özel bir önem arz etmektedir. Tıp bayramına kadar yaşanan süreci Osmanlı İmparatorluğu nda orduda sağlık yapılanmasını değerlendirerek başlamakta fayda var: Uzun süre dünyanın en güçlü ordusu olarak kabul edilen Osmanlı İmparatorluğu Ordusunda, Sağlık Hizmetleri, Esnafat-ı Askeriye denilen ve yardımcı hizmetler gören ayrı bölüklerce yürütülmüştür. Maaşlı yeniçerilerin sıhhi ikmal ve bakımları bu günkü karşılığı tabur sayılabilecek, yeniçeri orta larında bulunan bir hekim, bir cerrah ve bir pansumancı tarafından yapılmıştır. Ordunun hekim ihtiyacı, önceleri Selçuklu Dönemi tıp medreselerinde yetişen veya usta-çırak yöntemi ile kendisini yetiştiren hekimlerden sağlanmıştır. Usta-çırak yöntemi ile yetişmiş bu sağlık personeli, savaşta ordu seyyar hastanelerinde çalışmış, hasta ve yaralıları tedavi etmiş, gerekli ilaç ve merhemleri hazırlamışlardır. 1399 da Bursa da, Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan ve Osmanlıların Anadolu da yaptırdığı ilk hastane olarak kabul edilen, Bursa Yıldırım Bayezid Darüşşifasında hasta tedavisi yanı sıra, ordu hizmeti için tabip yetiştirmek amacı ile de yararlanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet, bilim adamlarına ve hekimlere büyük önem vermiş ve dönemin ünlü hekimleri sarayında yer almıştır. Bu hekimlerden Yakup Paşa, 1473 te Fatih tarafından ordu başhekimliğine atanmıştır. Yakup Paşa böyle bir göreve getirilen ilk hekim olarak tüm dünya orduları için örnektir. Fatih Sultan Mehmet, bilimin gelişmesi ve bilim adamlarının yetişmesi için 1470 de, içinde tıp eğitiminin de yapılacağı, bugünün üniversitesi olarak tanımlanabilecek yapıyı kurmuştur. Bu yapı ve buna dayalı yapılanma başta ordunun sağlık hizmetinin karşılanması odaklı olarak 1827 yılına kadar devam etmiştir. O tarihte ise modern anlamda daha sivil ve çağdaş tıp eğitimi sunulmaya başlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı nı takip eden Mondros Mütarekesi nden sonra 13 Kasım 1918 sabahı Sarayburnu önünde demirlemiş işgal devletleri gemilerinin Selimiye Kışlası ve Tıbbiyeye çevrilmiş topları 12 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

öğrenciler için kışkırtıcı bir sinyal olmuştur. Çok geçmeden, Ocak 1919 da Tıbbiyenin bir bölümü İngilizler tarafından işgal edilmiştir. Bu durumu kabullenmeyen bazı tıbbiye öğrencileri Anadolu ya geçip Kuva-yi Milliye saflarına katıldılarsa da mücadelenin İstanbul ayağının boş bırakılmaması gerektiğine inanarak ve okulda kalanlar da ülkenin sahipsiz olmadığını göstermek için Tıphane-i Âmire nin kuruluş yıldönümünü kutlamaya karar verdiler. Darülfünun-ı Osmanî Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti, 14 Mart 1919 günü Darülfünun konferans salonunda tepki odaklı ve örgütlenme amaçlı bir çay ziyafeti düzenlediler. Başını üçüncü sınıf öğrencisi Hikmet Bey in çektiği bir grup öğrenci, önceden planlanmış olarak gruptan ayrılarak, okulun karşılıklı iki kulesine çıkarak kuleler arasına çok büyük bir Türk Bayrağı asmayı başardılar. Bunu gören işgal kuvvetleri olaya müdahale etseler de gösteriyi engellemeyi başaramadılar. İstanbul un işgaline karşı, Tıp Talebe Cemiyeti tarafından adeta bir meydan okuma olarak düzenlenen bu etkinlik her yıl tekrarlanarak zamanla gelenekselleşip Tıp Bayramı na dönüşmüştür. Birinci Dünya Savaşı sırasında Boğaz ın, müttefik devletlerin oluşturacağı bir donanmayla zorlanıp, İstanbul un ele geçirilmesini amaçlayan Çanakkale Harekâtının planlanıp uygulanmasına varan gelişmeler, gerek sağlık işleri, gerekse hastalık konusu, hem Türkiye ye, hem de tüm dünyaya çarpıcı sağlık hizmeti teşkilatlanması örneklerinin sergilenmesi bakımından önem taşımaktadır. Bu nedenle Çanakkale Savaşları, tarihin akışı içinde yalnız Türkiye açısından değil, siyasi, sosyo-ekonomik ve kültürel yönleriyle Bu savaşın tüm kahramanlarına minnet ve şükranlarını sunmak elbette ki her vatandaşın borcudur. Maraş ta Sütçü İmam, İzmir de Hasan Tahsin nasıl birer İlk kurşun kahramanı ise bunlardan aylar önce işgale başkaldıran ve örgütlenen zamanın Tıbbiyelileri de bu vatan için birer hürriyet abidesi ve göndere bayrak çekilmesini sağlayan bayrak direkleridir. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 13

Birinci Dünya Savaşı nı takip eden Mondros Mütarekesi nden sonra 13 Kasım 1918 sabahı Sarayburnu önünde demirlemiş işgal devletleri gemilerinin Selimiye Kışlası ve Tıbbiyeye çevrilmiş topları öğrenciler için kışkırtıcı bir sinyal olmuştur. dünya tarihini etkileyen birçok gelişmeleri ve sonuçları olan önemli bir dönüm noktası olmuştur. Türkiye açısından da yakın tarihi belirleyen olayların temeli Çanakkale de atılmıştır. Türk ordusu Çanakkale Muharebeleri sonucu ilk kez yeniden ayakları üzerinde doğrulmuştur. Çanakkale Savaşı aynı zamanda, gerileme dönemindeki ülkenin kazandığı son büyük cephe savaşı olma özelliği taşır. Diğer bir taraftan ise, cephede savaşan milletin okumuş fertleri bulunmaktadır ve sonuçta bu cephe bir ulusun entelektüel aydın kitlesinin önemli bir kısmının kaybedilmesi ile sonuçlanmıştır. Çanakkale cephesinin önemli bir ayağını ise cephede binlerce yaralı, hasta ve sakat askerler oluşturmaktadır. İşte bu cephe Sıhhiye cephesidir ki belki de savaş gerçeğinin en iyi yansıtıldığı cephedir. Savaş sürecinde sağlık hizmeti sunumu, savaşların sonuçları üzerinde önemli rol oynar. Çanakkale Savaşları nda, Osmanlı Sağlık Ordusu mensuplarının tüm imkansızlıklara rağmen bu alanda gösterdiği performans, savunmayı ayakta tutan en önemli faktörlerden birini oluşturmuştur. Yaklaşık dokuz ay süren muharebeler boyunca, sağlık kuruluşlarının özverili çalışması ile cephede kitlesel ölümlere yol açan önemli bir bulaşıcı salgın hastalık meydana gelmemiştir. Bu süre zarfında cepheden 110.000 yaralı, 71.000 hasta, menzil hastanelerine sevk edilmiştir. Sadece 61 doktorun görev yaptığı Çanakkale Savaşları ndaki yaralı ve hastalara tahsis edilmiş 9.950 yataklı 14 hastane de; 8,5 ay zarfında 50.000 civarı hasta ve yaklaşık 23.000 yaralı tedavi edilmiştir. Kilitbahir Köyü yakınlarında Ağaderesi mevkiinde Seyyar Ağır Mecruhin Hastanesi 14 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

9950 yataklı bir hastanenin sevk ve idaresinde bugünün şartlarında en az 1000 hekime ihtiyaç duyulduğu düşünüldüğünde 61 hekimden oluşan Sağlık Ordusunun hangi tempoda ve özveride çalıştığı daha net anlaşılır olmaktadır. Onların verdikleri hizmeti daha da özelleştirilen ve kendilerine duyulan minneti pekiştiren ise o şartlarda dahi hastalarda %11.6 yaralılarda ise %2.7 gibi düşük bir ölüm oranıyla ortaya koydukları mucizevi bir tıbbi başarıdır. Çanakkale Zaferi nin en önemli sonucu tüm millete verdiği özgüvendir ki, bu özgüven Birinci Dünya Savaşı ndan sonra yaşanan sıkıntılara rağmen, İstiklâl Savaşı nın kazanılmasını sağlayarak Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasını sağlamıştır. ABD de genel anestezinin ameliyatlarda ilk defa kullanıldığı 30 Mart 1842 tarihinin yıl dönümü, Hindistan da Dr. Chandra Roy un doğum ve ölüm yıl dönümü olan 1 Temmuz günü doktorlar günü olarak kutlanır. 14 Mart gününün tıbbiyelilerin ülkemizin kurtuluşu için başlattıkları mücadelenin yıl dönümü olması sebebi ile Tıp Bayramı olarak kutlandığı görülmektedir. Bu savaşın tüm kahramanlarına minnet ve şükranlarını sunmak elbette ki her vatandaşın borcudur. Maraş ta Sütçü İmam, İzmir de Hasan Tahsin nasıl birer İlk kurşun kahramanı ise bunlardan aylar önce işgale başkaldıran ve örgütlenen zamanın Tıbbiyelileri de bu vatan için birer hürriyet abidesi ve göndere bayrak çekilmesini sağlayan bayrak direkleridir. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 15

ÇANAKKALE SAVAŞLARI Prof. Dr. Cengiz Kuday Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Tarihçiler ve özel ilgi gösterenlerin dışında pek çok kimse Çanakkale Savaşları denince yalnız 18 Mart ı hatırlar. Oysa 18 Mart müttefiklerin Çanakkale Boğazı nı deniz yoluyla geçemeyeceklerini anladıkları gündür. Bu deniz savaşlarının başarısız olması kara savaşlarını gündeme getirir. 18 Mart deniz savaşından otuz sekiz gün sonra müttefikler yine güçlü donanmalarının desteğinde yüz binlerce askerini kıyılara çıkartmaya başlarlar. Aylarca süren kara savaşları başlamıştır. O günkü savaşta tümüne yakını yok olan 26. Alay, ona yardıma gelen 27. Alay ve 27. Alay, harp tarihinde mümtaz bir yeri olan ve mevcudunun tümüne yakını şehit olan 57. Alay daha sonra altın ve gümüş madalyalarla onurlandırılmışlardır. 57. Alay ın komutanı Binbaşı Avni Bey şehit olmuş, öldüğü gün Albaylığa yükseltilmiştir. Eski Hava Kuvvetleri Komutanlarından Orgeneral Tekin, Arıburnu nun başıydı. O gün Gelibolu nun çıkartma yapılan muhtelif yerlerinde her biri sayfalarla anlatılacak kahramanlık menkıbeleri cereyan etmiştir. 25 Nisan dan sonra kara savaşları irili ufaklı muharebelerle 20 Aralık 1915 e kadar sürmüş ve bu arada her iki taraftan binlerce kişi bu topraklara gömülmüştü. Bu savaşlar içinde bir tanesi ve bizim için en ağır zayiatlarla sonuçlananlardan birisi de İstanbul Üniversitesini de ilgilendiren 18 Mayıs Kanlı Sırt Muharebeleridir. Bu muharebelerden birkaç gün evvel 11 Mayıs ta Başkomutan Vekili Enver Paşa Çanakkale Cephesi ne gelerek cepheyi denetledi. 16 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

Daha sonra ordu komutanları ile birlikte Arıburnu Cephesi nde büyük bir taarruzla düşmanı denize sürmeyi öngören bir plan yaptılar. Bu taarruzun başarıya ulaşması için siper içine gizlenerek canını koruma kaygısına düşmemiş taze kuvvetlere ihtiyaç olduğu düşünülerek İstanbul dan gönderilen 2. Tümen cepheye sevk edildi. 16 Mayıs ta Akbaş İskelesine getirilen 2. Tümen, 18 Mayıs akşamı taarruz edecekleri siperlere yerleştirildi. Bu tarihten bir ay evvelki bir toplantıya dönelim. İstanbul, nisan ortası Yer ise bugünün İstanbul Üniversitesi merkez binası Ön bahçe Darülfünun talebeleriyle dolu Konuşmacı, Harbiye Nazırı Enver Paşa Konu, Çanakkale de sürmekte olan savaş Dakikalar süren ateşli konuşmalar sonunda Darülfünun talebelerinin hepsi cepheye gitmek için gönüllü başvuruda bulunurlar. Bu konuşmayı izleyen, son sınıf İstanbul Erkek Liselilerden elli beş kişi de tıpkı ağabeyleri gibi gönüllü olurlar. Yukarıda söz ettiğim 2. Tümenin çoğunu bu talebeler teşkil eder. 18 Mayıs gecesi Yarbay Hasan Askeri komutasındaki bu askerler, daha evvelki satırlarda bahsettiğim gibi, siperlere yerleştirilmiştir. Kurmay Yarbay Hasan Askeri komutasındaki 2. Tümen İstanbul dan yola çıkarak 16 Mayıs ta Akbaş İskelesinde toplanmış ve taarruz için hazırlanmıştı. Plana göre, düşman donanması ateşinden korunmak için taarruz 18 Mayıs ı 19 Mayıs a bağlayan gece 03:30 da baskın şeklinde başlayacaktı. Harekâta kuzeyden itibaren Yarbay Mustafa Kemal komutasındaki 19. Tümen, Albay Hasan komutasındaki 5. Tümen, Yarbay Hasan Askeri komutasındaki 2. (İstanbul) Tümen ve 16. Tümen katılacaktı. 2. Tümen bandosu Vatan Marşı nı çalmaya başladı. Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı. Bu sancağı teslim etti, Allah a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana. Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 17

İstanbul, nisan ortası Yer ise bugünün İstanbul Üniversitesi merkez binası Ön bahçe, Darülfünun talebeleriyle dolu Konuşmacı, Harbiye Nazırı Enver Paşa Konu, Çanakkale de sürmekte olan savaş Dakikalar süren ateşli konuşmalar sonunda Darülfünun talebelerinin hepsi cepheye gitmek için gönüllü başvuruda bulunurlar. Bu konuşmayı izleyen, son sınıf İstanbul Erkek Liselilerden elli beş kişi de tıpkı ağabeyleri gibi gönüllü olurlar. Taarruzun başarısı, düşmanın baskına uğratılmasına ve taze bir kuvvet olarak gelen 2. Tümenin dar bir cephede tüm kuvvetiyle hücuma geçerek düşmanı yarmasına bağlıydı. 18 Mayıs ta Türkler düşmana karşı sayıca üstündüler. Dört tümenli Kuzey Grup Komutanı Esat Paşa nın elli bini bulan askerine karşı General Birdwood un on sekiz bin askeri vardı. Türkler genellikle daha hakim sırtlarda, Anzaklar çukurlarda idi. Ama neylersiniz ki sayı ve daha yükseklerde bulunmak pek mana taşımıyordu. Bir defa, düşman uçak ve balonlarla Türklerin bu cephede bir faaliyet içinde olduklarını saptamış ve Anzaklar bugün için taarruzu bekler olmuşlardı. Sonra çoğu talebe olan 2. Tümen gece 12:00 da siperlere yerleşirken çok sıkı tembihlere rağmen eğitim ve tecrübe eksikliğinden, çok gürültü çıkarmışlardı. (Siperler birbirlerine metreler ile ölçülecek kadar yakındı.) Anzaklar üç kilometre genişlik ve bir kilometre derinlikteki araziyi dantel gibi işleyip köşe başlarına makineli tüfekler yerleştirmişler ve ışıldaklar koymuşlardı. Doktorların tavsiyesine göre herkes temiz çamaşırlarını giymiş ve gece 12 de siperlere girmişti. Saldırı cephesi altı yüz metre, 2. Tümenin mevcudu dokuz bin kişi ve bir kişiye düşen yer on üç santimetre idi. Bunun anlamı şuydu: Hücum çok sık saflar halinde yapılacaktı. Ve hücum zifiri karanlıkta 18 Mayıs ı 19 Mayıs a bağlayan gece 03:30 da Arıburnu Cephesinde hep birlikte başladı. Ne bir ateş açılmış, ne hücum borusu çalınmış, ne de Türklerin yüzyıllardır bilinen o meşhur Allah Allah sesleri duyulmuştu. Sadece öğrenciler, önde subaylarının olduğu sırttan aşağı dalgalar halinde ileri atılmışlardı. 18 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

Kızılca kıyamet o anda kopmuştu. Türkleri bekleyen Yeni Zelandalı ve Avustralyalı askerler tüm silahları ile büyük bir cayırtı koparttılar. Makineli tüfek ve bomba sesleri bir anda birbirine karıştı. Baskın kaybolmuştu. Şimdi öğrenciler hücum borularını bir oyundaymış gibi çalıyorlar, Allah Allah sesleri ile koşuyorlardı. Bu arada şiddetli ateş altındaki korkunç zayiata rağmen düşman siperlerine koşuyorlardı. 2. Tümen bandosu Vatan Marşı nı çalmaya başladı. Annem beni yetiştirdi bu ellere yolladı. Bu sancağı teslim etti, Allah a ısmarladı. Boş oturma çalış dedi, hizmet eyle vatana. Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana. Taarruz iki saat sürdü. Tan yeri ağarırken Türk taarruzu durdu. Sonuç korkunçtu. Türkler in ölü, yaralı ve kayıp sayısı on bini bulmuştu. O kadar yol kat ederek İstanbul dan gelen, büyük ümitler bağlanan 2. Tümen eriyip gitmişti. 19 Mayıs 1915 günü Çanakkale Savaşları nın en kanlı, en kayıplı günlerinden biri olarak tarihe geçecekti. Çanakkale Savaşı nda 600 bin yabancı (İngiliz, Fransız sömürgeleri), 400 bin Türk askerinin savaştığı cephe, 59 bini aşkını cephede olmak üzere 213.882 kayıp ve şehit vermemize mal olmuştur. İngilizler 205 bin, Fransızlar 47 bin kayıp verdiler. En büyük kayıp, Türklerindir. Şehitliklere baktığımızda 18-30 yaş arası neslimizi Çanakkale ye gömdüğümüzü görürüz. Çoğu, ilim ve irfan sahibi olan gençliğimizi Çanakkale de feda etmişizdir. Bu ileride genç Türk Cumhuriyeti nin kuruluşunda ihtiyaç duyulacak olan genç neslin tüme yakınının kaybıdır. Bu kaybın acısını genç Türk Cumhuriyeti çekmiştir. 19 Mayıs 1915 sabahı toprak her iki tarafında ölüleri ile kaplıydı ve derin bir sessizlikte her yer yalnızca kan kokmaktaydı. Ve tan yeri ağardı Sessizdi Utanç gibi ağırdı Gün ışığı o sabah, yarım kalan rüyalar ve hiç yaşanmamış sevdaların üstünde parladı. Çocuk yüzlerin ve çocuk yüreklerin üstünde Sonraları gün yine doğacaktı ve başka çocuklar da doğacaktı bu ülkede. Sancılarla doğacaklardı, kanla ve gözyaşıyla Ama bulutsuz gökyüzü gibi aydınlık olacaklardı. Adı hep Özgürlük olacaktı çocukların. İstanbul da revirler hazırdı, cepheden gelecek yaralılar için. Ne var ki gelen haberler hep karaydı, hep ölüme dair Dönen yoktu. Yıl 1915 olduğunda Tıbbiye hiç mezun vermedi. Bugün Çanakkale de hala onların ayak sesleri işitiliyor. Oracıkta bırakıverdikleri yaşam, toprağın neminde hala kıpır kıpır ve Çanakkale artık yalnızca özgürlük kokuyor. Onlar birer kahramandır. Dünya onların yazdığı destanı asla unutmayacaktır. T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 19

ÇANAKKALE ZAFERİNİN TÜRK VE DÜNYA TARİHİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Giriş Birinci Dünya Savaşı nın başlamasından yaklaşık bir ay sonra savaşa katılan Osmanlı Devleti, böylesi büyük çatışmada yer alarak hem kendi hem de diğer devletlerin kaderini etkilemiştir. Osmanlı Devleti nin savaşa girmesi sonucunda İngiltere ve Fransa nın müttefikleri Rusya ile olan bağlantıları kesilmiş ve çatışmalar Kafkasya ya, Doğu Akdeniz e ve Ortadoğu ya sıçramıştır. Daha açık bir deyişle Osmanlı Devleti nin Birinci Dünya Savaşı na katılmasıyla birlikte savaşın coğrafyası genişlemiş, savaşan insan sayısı artmış ve savaş birdenbire beklenenden çok daha yüksek maliyetli bir çatışma haline dönüşmüştür. İtilaf Devletleri, daha doğrusu İngiltere ve Fransa, öncelikli olarak bu maliyeti düşürmek, müttefikleri olan Rusya ya yardım edebilmek ve Balkanlar üzerinde baskı oluşturmak amacıyla Çanakkale Boğazı önlerine gelmişlerdir. İngiltere ve Fransa, savaşın genelini ilgilendiren amaçları dışında, Almanya nın yanında savaşa giren Osmanlı Devleti ni cezalandırmak, bunu yaparken de yüzyıllardır devam eden Doğu Sorununu çözmek gibi tarihsel bir sorunu ortadan kaldırmak şeklinde bir amaca da yönelmişlerdir. İngiliz ve Fransız donanmasına ait gemilerin Çanakkale Boğazı önlerine gelmeleri ve 19 Şubat 1915 ten itibaren dış denizden 20 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

bombardımana başlamalarıyla Çanakkale Harekâtı başlamıştır. Saldırı için 19 Şubat tarihinin belirlenmesi ise bir rastlantı değildi. Çünkü 1 Şubat 1807 de, bir İngiliz filosu Marmara Denizine girmiştir. İlk bombardıman için bu filonun Marmara ya girmesinin 108. yıldönümü seçilmiştir. 19 Şubat 1915 te başlayan bombardıman, Türklerin direnişi ve kötü hava koşullarının etkisiyle kısa bir süre sonra kesintiye uğramış ve 18 Mart a kadar Boğaz tabyaları sık sık topa tutulmuşsa da, ciddi bir ilerleme sağlanamamıştır. İtilaf Devletleri donanması18 Mart 1915 te kesin sonuca ulaşmak için büyük bir saldırı gerçekleştirmiştir. Türk bataryalarının şiddetli ateşine rağmen umutlarını yitirmeyen İtilaf güçlerinin iyimserliğini Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey komutasındaki Nusret Mayın gemisinin döktüğü mayınlar bozmuştur. 360 tonluk mütevazı bir tekne olan Nusret Mayın gemisinin döktüğü mayınlara çarpan üç zırhlı batmış, bir kruvazör de ağır hasar görmüştür. Gerek mayınlar gerekse kıyı şeridindeki bataryalarla gösterilen direniş sonunda, 18 Mart günü akşam güneşi batarken, yedi İtilaf gemisi sulara gömülmüş ve filo geri çekilmek zorunda kalmıştır. Böylece Türk ulusu tarihe geçecek bir zafere adını yazdırmıştır. 18 Mart ta yaşananlar, İtilaf Devletleri arasında büyük bir hayal kırıklığı, hatta umutsuzluk yaratırken, diğer taraftan da kara kuvvetlerinin yardımı olmaksızın Boğaz ın geçilemeyeceği fikrinin ön plana çıkmasına yol açmıştır. Boğaz ı denizden geçemeyen İtilaf güçleri, bu kez Gelibolu yarımadasını karadan işgal etmek amacıyla Seddülbahir e ve Arıburnu na doğru saldırıya geçmişlerdir. Bu saldırılarda İngiliz ve Fransız kara ve deniz birlikleri kadar, Anzak adı verilen Avustralyalı ve Yeni Zelandalı birlikler de kullanılmıştır. Gelibolu yarımadasındaki ara çarpışmalarında, özelikle de Anafartalar daki çatışmalarda Mustafa Kemal ve komutanı olduğu 19. Tümene bağlı olan 57. Alay ön plana çıkmıştır. 57. Alayın neredeyse tümünün şehit olduğu direniş sonucunda, Anafartalar a yapılan Anzak çıkartması başarılı olamamış ve İtilaf Devletleri açısından bölgedeki savaş, bıktırıcı ve umutsuz bir mevzi harbine dönüşmüştür. Bir İngiliz yazarının bu dönemdeki çatışmalarla ilgili olarak Müttefik Devletler için hareketin en kötü rastlantısı bu deha sahibi küçük rütbeli (Yarbay) Türk komutanının tam o anda, o noktada bulunmasıydı. Çünkü aksi takdirde Anzak Kolordusu pekâlâ o gün Conkbayırı nı ele geçirebilirdi. Savaşın kaderi o anda belli olurdu şeklinde söylediği sözler, Mustafa Kemal in elde edilen başarıdaki payını göstermesi açısından önemlidir. Anafartalar ve Conkbayırı gibi bölgelerdeki Türk direnişi karşısında yenilgiyi kabul eden İngiliz-Fransız ordusuna mensup askerlerin bir kısmı 19 20 Aralık 1915 te, kalan kısmı ise 3 9 Ocak 1916 da geri çekilmiş ve yarımada tümüyle boşaltılmıştır. Çanakkale Savaşlarının Dünya da Yarattığı Etki 18 Mart 1918 de Türk tarafının kazandığı zafer ya da İtilaf donanmasının uğradığı hezimet, gerek yerel anlamda gerekse dünya ölçeğinde kısa, orta ve uzun vadeli sonuçlar yaratmıştır. 6. Kolordu Komutanı Hilmi Paşa ve Karargâh Kurmayları T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 21

Amerikalı Yüzbaşı Granville Fortesque Çanakkale Savaşı na dair yayınlanan kitabında, Osmanlı Devleti nin ve Türklerin İngilizler tarafından önemsenmediğini, bunun bir hata olduğunu, İngiliz kamuoyunun uydurma ve yalan haberlerle oyalandığını, Çanakkale ye karşı düzenlenen seferin daha plan aşamasında iken başarısızlığa mahkûm olduğunu dile getirmiştir. Burada birçok hesap yapılmasına karşın, Türk ulusunun direniş azmi ve bağımsızlık aşkı hesaplanmamıştır. Bu da İtilaf Devletleri açısından cephenin kaderini belirleyen temel stratejik hata olmuştur. 18 Mart taki Türk direnişi karşısında Boğaz ı denizden geçmeyi başaramayan İtilaf kuvvetleri, biraz önce de belirtildiği gibi Gelibolu yarımadasına çıkarma yapmış ve Boğaz!ı karadan ele geçirmeyi denemişlerdir. Bu süreçte uzun ve yıpratıcı mevzi çatışmasına dönüşen savaşta, kazanmak uğruna her şeyi göze alan İtilaf Devletleri nin zaman zaman boğucu gaz kullandıkları da görülmüştür. Cephedeki tüm çatışmalara 410.000 i İngiltere, 80.000 i Fransa adına olmak üzere 490.000 İtilaf ordusu askeri katılmıştır. Bunlardan İngilizlerin kaybı 200.000, Fransızların kaybı ise 47.000 civarında olmuştur. Yaklaşık 500.000 Türk askerinin katıldığı çatışmalarda 250.000 i aşkın kayıp (şehit, yaralı, kayıp, esir gibi) verilmiştir. Bu rakamlar Çanakkale Cephesi ndeki savaşın ne denli dehşet verici ve Türk direnişinin ne derece onurlu olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Çanakkale de yaşanan beklenmedik yenilgi İngiltere deki siyasi dengeleri de altüst etmiştir. Çanakkale Cephesi nin açılmasının mimarlarından olan Lord Kichener ın siyasi hayatı sona ererken, bir diğer sorumlu Churchill de hükümetten ayrılarak, bir piyade taburuna komutan olarak Fransa ya atanmıştır. Bu gelişme Churchill in siyasi kariyerindeki yükselmeyi 20 yıl kadar geciktirmiştir. İngiltere Bahriye Nazırı Churchill bakanlıktan istifa ettiği sırada Avam Kamarasında yapmış olduğu konuşmada; Çanakkale ye karşı düzenlenen harekâtın uzmanlar tarafından planlanarak ve kabinedeki diğer bakanlarla ordu ve donanma komutanlarının onayı alınarak yapıldığını ifade etmiştir. Churchill in bu açıklaması üzerine gazeteci Asmead Bartlett Times da 24 Kasım 1915 te yayınlanan Mister Churchill in Müdafaası ve Bazı Eleştiriler başlıklı mektubunda; Çanakkale de yaşanan başarısızlığın, harekâtı planlayan kişilerin yetersizliğinden, bunların uzman kişilerden seçilmemesinden, Türk ordusunun gücü ve Çanakkale Boğazı nın tahkimatı hakkında uzman kişilere danışılmamasından, yeterli ve doğru istihbarat yapılmamasından kaynaklandığını belirterek, eleştirilerde bulunmuştur. Çanakkale Savaşı nı sömürge ve dominyonlarından getirdikleri askerlerle yürütmelerine karşın İngilizler, gerek resmi tebliğlerde gerekse yayınladıkları kayıp listelerinde Yeni Zelanda ve Avustralya askerlerine hiç yer vermeden kendi vatandaşlarının isimlerini yayınlayarak tüm dünyaya Çanakkale de yalnızca İngilizlerin kanının döküldüğü hissini vermeye çalışmışlardır. İngiltere bu yolla hem Çanakkale deki bozgunu kendi toplumundan saklamak istemiş, hem de sahte kahramanlar üretmeye çalışmıştır. 1915 yılında Boğazların geçilememesi Rusya ya yardımın gönderilememesine neden olmuş ve İngiltere nin planları altüst olmuştur. Rus Ordusuna da bel bağlayan İngilizler, savaşın vurucu gücü olarak kullanmayı düşündükleri insan gücüne ulaşmayı başaramamışlardır. Bu durum İngiltere de zorunlu askerliğin gündeme gelmesine yol açmış ve 1916 yılı başlarından itibaren uygulamanın başlamasıyla İngiliz Hükümetinde ciddi çatlaklar ortaya çıkmıştır. 22 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

İngiltere, Çanakkale de yaşadığı bozgunu telafi edebilmek için Orta Doğu cephelerine daha fazla ağırlık vermeye başlamıştır. Bir yandan Arapları Osmanlı Devleti ne karşı kışkırtırken, diğer yandan Basra ya yapmış olduğu çıkarma ile Irak ta kuzeye doğru ilerleyerek Rusya ya, bu yoldan ulaşmayı denemiştir. Öte yandan Çanakkale Zaferi, İngiltere nin en büyük sömürgesi olan Hindistan da sevinçle karşılanmıştır. İngilizlerin yenilgisinden cesaret alan Hindular ve Müslümanlar gösteriler yapmışlar ve sömürgeciliğe olan tepkilerini dile getirmişlerdir. Kısacası Çanakkale Savaşları, ezilen uluslardaki antiemperyalist ve anti sömürgeci duyguları kamçılamıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi, Müttefikler Çanakkale Savaşlarında boğucu gaz içeren patlayıcı maddeler kullanmışlardır. Yine Osmanlı belgelerine göre Müttefikler Kuzey Grubunda yeşil gaz çıkaran şarapnel kullanmışlardır. Müttefiklerin boğucu gaz kullanmaları dost ve tarafsız ülkeler nezdinde protesto edilmiştir. Bu durum İtilaf Devletleri nin hem ne derece büyük bir çıkmaz içinde olduklarını hem de insan haklarına ne denli saygılı olduklarını (!) göstermesi açısından önemlidir. İtilaf Devletleri nin Çanakkale Savaşlarında yaşadıkları başarısızlık, savaşın uzamasına yol açtığı için İngiltere deki ekonomik bunalımı da arttırmıştır. Savaş sonrasında İngiltere, dış borcu olan ülkeler arasına katılacaktır. Savaşın süresinin uzaması, temel nedeni sömürgecilik olan bu savaşın maliyetinin beklenenden fazla olmasına yol açmıştır. Bu durum savaş sonrasında İtilaf Devletleri nin, özellikle de İngilizlerin, Türklere karşı en acımasız koşulları kabul ettirmeye çalışmalarında doğrudan etkili olacaktır. Yine savaşın uzaması İngiltere nin, savaş sonrasında, denizlerdeki üstünlüğünü ABD ve Japonya ya kaptırmasında da etkili olmuştur. Çanakkale ye bir harekât düzenlenmesine en başından itibaren karşı olan Fransa da da büyük bir hayal kırıklığı yaşanmıştır. Çanakkale de büyük kayıplar veren Fransızlar, çok sayıda savaş karşıtı eylemle, girişimle uğraşmak zorunda kalmışlardır. Fransızlar da İngilizler gibi, Çanakkale de yaşanılan bozgunun acısını, savaş sonrasında Osmanlı Devleti ne kabul ettirmeye çalıştıkları Sevr Antlaşması ile çıkarmaya çalışacaklardır. Bu arada Echo de Paris gazetesinin 6 Ağustos 1915 tarihli haberinden Fransa nın, ele geçirdiği esirleri angarya işlerde kullandığı öğrenilmiş ve bu durum Osmanlı Devleti tarafından protesto edilmiştir. Bu da Batılı Devletlerin insan haklarına bakışını göstermesi açısından önemli bir örnektir. Diğer taraftan İtilaf Devletleri Balkanlarda istedikleri baskıyı oluşturamayınca, Bulgaristan, İttifak Devletleri tarafında savaşa katılmıştır. Bulgaristan ın savaşa katılması ise müttefiklerin Balkanlardaki durumunu büyük ölçüde tehlikeye sokmuştur. 1915 Yılı sonbaharında müttefikler Bulgaristan ile merkezî imparatorluklar arasında sıkışıp kalan Sırbistan ın çökmesini önleyememişlerdir. Almanya, Bulgaristan ın ittifakından yararlanarak Sırbistan a girmiş ve Türklerle işbirliği kurmuştur. Böylece müttefiklerin Balkanlarda ve Boğazlardaki teşebbüsleri belli bir süre durdurulmuştur. Çanakkale Zaferi, Rusya tarihi üzerinde de etkili olmuştur. Boğazların açılmaması nedeniyle müttefiklerinden yardım alamayan Rusya da ekonomik ve toplumsal bunalım artmış ve burada Bolşevik Devrimi gerçekleşmiştir. Çanakkale Savaşı nın Rusya da T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 23

Çarlık rejiminin yıkılmasını tetiklediğini söyleyebiliriz. Rusya da Çarlık rejiminin yıkılması ise savaş sırasında ve sonrasında pek çok olay üzerinde belirleyici etki yapmıştır. Çanakkale Zaferinin Türk Tarihi Üzerindeki Etkisi Çanakkale Savaşları her şeyden önce Milli Mücadele de direnen ve savaşan ulusu ortaya çıkarmıştır. Bu çerçeve içinde ele alındığında genelde Çanakkale Savaşları, özelde ise 18 Mart Deniz Zaferi her şeyden önce Türklerde ulus bilincinin gelişmesinde etkili olan öncü bir olaydır. Çanakkale de kazanılan zafer, çağdaş anlamdaki millet ve milliyetçilik tanım ve anlayışları çerçevesinde ele alındığında, Türklerde ulus olma ve bir ulusa mensup olma bilincine erişmede ciddi bir etki yaptığı tartışmasız bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Ulus olmak için en başta gelen unsur toplumun fertleri arasında sevgi ve saygı hislerini canlı tutan en önemli anlarda karşılık beklemeksizin dayanışmayı sağlayan bir duygu ortaklığının bulunmasıdır. Kültür olarak adlandırabileceğimiz bu duygu ortaklığı ise aynı tarihten gelme, aynı kaderi paylaşma ve aynı topraklarda yaşamayla gerçekleşebilir. Bu anlamda Çanakkale, Türk ulusu için bir tarih yaratmış, ortak kader oluşturmuş ve üzerinde yaşanacak bir yurt kavramını ortaya çıkarmıştır. Sadri Maksudi Arsal ın milliyetçilik tanımı da bu görüşü desteklemektedir. Arsal a göre, milliyetçilik, yani milliyet duygusu bir millete mensup fertlerin, milli tarihlerine, milletlerin mazideki hem parlak başarılarına, hem de felaket ve ıstıraplarına karşı derin bir ruhi bağlılık ve hürmet hissi şeklinde tecelli eder. Çanakkale, yarattığı sonuçlarla bunların da ötesinde Türk milletine dayanışma, birlikte yaşama ve geleceğe yönelme konusunda bilinç aşılamıştır. Çanakkale Savaşları, Türk ulusunun kendi varlığını hissetmesi, kendini ve çevresini tanıması ve gerektiğinde Düvel-i Muazzama ya 24 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni

karşı bile kafa tutacak yetenekte ve güçte olduğunu algılaması açısından önemlidir. İşte bu inanç ve bilinç Milli Mücadele döneminde işgallere karşı direniş için motive edici bir etken olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle de Çanakkale Savaşları nın Milli Mücadele yi kazanan ve bağımsızlığından ödün vermeyen Türk ulusunu ortaya çıkardığını iddia etmek hiç de abartılı bir yorum değildir. Çanakkale Savaşları sayesinde Türk Milli Mücadelesi önderini de bulmuştur. Özellikle 25 Nisan 1915 tarihinden itibaren bölgede kazanılan zaferlerde önemli payı olan Mustafa Kemal in, içte ve dışta tanınmasında büyük rol oynamıştır. Birinci Dünya Savaşı çıktığı sırada Sofya da askeri ataşe olan Mustafa Kemal Bey, 20 Ocak 1915 de 19. Tümen Komutanlığına atanmıştır. 25 Nisan 1915 te Arıburnu na çıkan Anzak ordusunu durduran Mustafa Kemal Bey, Çanakkale Cephesi ndeki bu ilk başarısıyla adını ve yeteneklerini dünyaya duyurma yolunda büyük bir adım atmıştır. 1 Haziran 1915 te albaylığa yükseltilen Mustafa Kemal Bey i, kısa bir süre sonra bu kez 9. İngiliz Kolordusunu püskürten birliklerin komutanı olarak görüyoruz. Mustafa Kemal Bey in bir yıllık zaman dilimi içinde kazanılan zaferlerde oynadığı rol, onun gelecekte Türk ulusu tarafından tanınmasında ve ulusun önderi olmasında doğrudan rol oynamıştır. Bu cephede kazanılan deneyim, Mustafa Kemal Paşa nın Milli Mücadele nin kazanılmasında doğrudan etkili olan askeri ve siyasi dehasını ortaya koymasında ve sonraki dönemde de yeni bir devletin kurucusu olarak belirmesinde hemen bütün başarılarından daha fazla etkili olmuştur diyebiliriz. Mustafa Kemal in Çanakkale ye olan ilgisi daha sonra da devam etmiştir. 1934 yılında Çanakkale de yapılan törenlere katılan İçişleri Bakanı Şükrü Kaya aracılığıyla ilettiği notta; Bu yurdun toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar!... Burada bir T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni 25

göz önüne aldığımızda, Çanakkale nin Kurtuluş Savaşı na gönderdiği subay sayısının daha da artacağı bir gerçektir. Irresistible Battı Irresistible Zırhlısı ile Albion Zırhlısı boğaz girişinden ilerlemeye teşebbüs etmek istemişlerse de Alman denizaltısı tarafından batırılmıştır. dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır diyerek gerektiğinde Batı ya karşı mücadele edebilen, gerektiğinde de Batı dan çağdaş uygarlığın gereklerini alabilecek bir ulusun varlığına işaret etmiştir. Çanakkale Savaşları Milli Mücadele yi kazanan ulusun ve bu mücadeleyi yönlendiren önderin belirmesindeki etkilerinin yanı sıra bu mücadelenin kazanılmasında çok büyük emeği geçmiş olan siyasi ve askeri kadronun da ortaya çıkmasında doğrudan rol oynamıştır. Çanakkale de savaşan subayların altmışa yakını sonraki dönemde Milli Mücadele de de çeşitli kademelerde görev almış ve Çanakkale Cephesi nde edindikleri deneyimleri hayata geçirerek mücadelenin kazanılmasında etkili olmuşlardır. Çanakkale ve diğer cephelerde şehit olan subayları da Hem Çanakkale de hem de Milli Mücadele de görev alarak zaferlerin kazanılmasında doğrudan rol oynayan çeşitli rütbelerdeki subayların bir kısmının isimleri şöyledir: Fevzi Çakmak Paşa, Kazım Karabekir Paşa, Cafer Tayyar Paşa, Fahrettin Altay, Kemalettin Sami Gökçe, Cemal Gürsel, İzzetin Çalışlar, Salih Omurtak, Şükrü Naili Gökberk, Şemsettin Taner, Selahattin Adil Paşa, Mehmet Şefik Aker, Mehmet Arif, Mehmet Nazım, Kazım İnanç, Kazım Sevüktekin, Kenan Dalbaşar, Mehmet Emin Yazgan, Nurettin Özsu, H. Hüsnü Emir Erkilet, H. Hüsnü Abdullah Alpdoğan, Hulusi Conk, Fevzi Mengüç, Fehmi Tınaz, Fahri Belen, Yanyalı Esat Paşa (Bülkat), Edip Servet Tör, Çolak Hüseyin Selahattin (Köseoğlu); Cevat Çobanlı, Baki Vandemir, Arif Tanyeri, Ali Galip Türker, Alaattin Koval, Ahmet Zeki Soydemir, Ahmet Fuat Bulca, Abdülrezzak Bey, Abdurrahman Nafiz Gürman, Veysel Özgür, Yakup Şevki Subaşı, Yarbay Selahattin, Sami Topçu, Sami Sabit Kahraman, Saffet Arıkan, Rüştü Akın, Rüştü Sakarya, Reşat Çiğiltepe, Osman Zati Koral, Nuri Conker, Nazif Kayacık, Naci Tınaz, M.Şevki Doğan, Münip Özsoy, Mümtaz Aktay, Muhittin Kurtiş, Mehmet Hayri Tahran Çanakkale Savaşları nın Milli Mücadele üzerindeki etkisi bunlarla sınırlı değildir. Türk Ulusu Çanakkale Savaşları sayesinde düşmanını da tanımış ve bu düşmana kendisini tanıtmıştır. Çanakkale önlerinde dominyon destekli İngiliz ve Fransız donanmasına ve askeri güçlerine karşı sağlanan üstünlük, Milli Mücadele döneminde, bu kez sömürgeci güçler tarafından desteklenen Yunan Ordusuna karşı sergilenen direnç olarak kendisini göstermiştir. Çanakkale de kazanılan zafer Düvel-i Muazzama nın da mağlup edilebileceği gerçeğini Türk ulusuna kavratmıştır. İngiliz ve Fransız donanmasına karşı sağlanan üstünlük Milli Mücadele döneminde Yunan ve Fransız işgaline ve Ermeni-Rum taşkınlıklarına karşı yılgınlığa düşülmemesinde de birinci derecede etkili olmuştur. Çanakkale Savaşları İtilaf Devletleri ne Türk ulusunun kolay tutsak edilemeyeceğini göstermiş ve Milli Mücadele yıllarında Yunan 26 T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Sağlık Bülteni