gezeriz diye düşünüyoruz. Birkaç küçük detayı görmezseniz her şey mükemmel. Sanki müreffeh bir dünya şehrindeymişsiniz gibi. Kişi başına düşen milli



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Kazan'dan Moskova'ya Volga Nehri

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Hayatınıza değer katarak, ev sahibi olmaktan öte yeni bir deneyim sunan Seyir Konutları ile sizleri ayrıcalıklı bir yaşama davet ediyoruz.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

15 günlük kısa dönem Avrupa gönüllü hizmeti projemi bitirdikten sonra Türkiye ye döndüm ve sizinle oradaki anılarımı bir raporda paylaşmak istedim.

İşitme Engelli Öğrenciler için Tek Kart Resimler ile Kelime Çalışması. Hazırlayan Engin GÜNEY Özel Eğitim Öğretmeni

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Sibirya nın Mavi Gözü Baykal

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

22-27 EYLÜL 2014 FİNLANDİYA GEZİMİZ 22,09,2014 PAZARTESİ - BULUŞMA VE PISA SALI - ALVAR AALTO SAĞLIK VE SPOR FAKÜLTESİ

Farklılıklarıyla ve detaylardaki zenginlikleriyle sizleri seçkin bir yaşam alanına davet ediyoruz.

Kars Fethiye Camii önünde

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Efsanevi Tren Yolculuğu Trans Sibirya 4

ONAY A.Ş DURUKENT DURUKENT

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

SİZİN İÇİN SİZDEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Ayt Elegance, konumunuzu ve zarafetinizi yükselten bir yasam..

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ:

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

ANDREA BOCELLI & BALTIK İNCİLERİ

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

YAŞAM ALANINIZ SİZE ÖZELDİR

Uluslararası Buluşma Türkiye Fotohaber, Sayfa 1

03 Temmuz, 2015 Ömer ASAR Çankırı Karatekin Üniversitesi MYO Mekatronik Programı Öğrencisi

4-11 MAYIS 2014 ALMANYA ZİYARETİ

Gold Wings te tek hayalimiz ailelerin mutlu olacakları eve sahip olmalarının mümkün olduğunu göstermektir.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

BÖLÜM -V- YAPI SINIFLARI


Uluslararası Avrasya Ekonomileri Konferansı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

SIRADIŞI LJUBLJANA Yıl boyunca HER PERŞEMBE / 3 Gece 4 Gün


Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Güvenliğin ve Modernliğin Adresinden Ayrıcalıklı İki Yeni Yaşam Alanı

Mağusa da yaşam değişiyor... Yepyenİ bir anlayış, NorthernLand kalitesiyle birleşerek hayatımıza giriyor...

Kim okulda en çok hangi dersi seviyor?

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Türk Hava Yolları nın TK 401 sefer sayılı uçuşu ile saat 10:55 de Atatürk Havalimanı ndan hareket ediyor ve yerel saatle 14:15 de St.

TÜRKÖZ MEVLANA EVLERİ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Beyrut. Beyrut (20-24 Nisan 2011)

Tayland Gezi Notları

BÖLÜM -V- YAPI SINIFLARI

"Yaşamınıza Değer Katın"

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

G L O B A L L O F T.

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Çelik Gaz Beton Evler le doğayla iç içe bir hayat!

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

(December 22, 2013, Sunday) SECONDARY PREP TURKISH COMMON EXAM. General Revision Test


yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

NADOL. yaşam evleri.

HAKKIMIZDA. Firmamız, inşaatın proje aşamasından itibaren fonksiyonel yaşam alanları oluştarmayı hedeflemektedir.

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2002 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

19-25 NİSAN 2015 İTALYA ZİYARETİMİZ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 35.VELİ BÜLTENİ

BAHÇEŞEHİR İN EN GÜZEL BAHÇESİ MAHALLE KÜLTÜRÜYLE BULUŞUNCA

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Em neller İnşaat modern ve güvenl mekanlar... Dört Dörtlük Bir Yaşam...

Projede yer alan ekip Sakarya Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi binasının önünden saat: 11:00 da Atatürk Havaalanına doğru yola çıktı.

MUTLULUK DOLU

Değerli Dostlarımız,

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

Bağlıca nın En Kapsamlı Projesi

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

SÖZCÜĞÜN ANLAMINI DEĞİŞTİREN EKLER TESTİ

MEHMET İHSAN MERMERCİ OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ COMENIUS PROJESİ A TRIP ACROSS EUROPE FAALİYET RAPORU

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı


BÖLÜM -V- YAPI SINIFLARI

Hayatınıza elit bir değer katın...

Meşe ağaçlarının içinde bir yaşantıya ne dersiniz?

Doğa ile iç içe, hayallerinizin ötesinde...

9-15 KASIM 2014 FRANSA ZİYARETİMİZ

MAHAL LİSTESİ VE TEKNİK ÖZELLİKLER

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ÇAĞDAŞ EĞİTİM KOOPERATİFİ ÖZEL 3 MART İLKÖĞRETİM OKULU

Sağlıklı, Güvenli ve Huzurlu Bir Hayat

Pansiyonun Eve Yaklaştırılması

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

27 Subat Mart 2015

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 3-4 YAŞ GRUBU AYLIK PROGRAMI. Tekerlemeler: Hanım kızı, ebe tekerlemelerini öğreniyorum.

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

Transkript:

Kazımadan KAZAN Biliyorsunuz, kazı kazan bir talih oyunu. Bizimki kazımak istemeyen başka bir Kazan. Bir vesile ile gittiğimiz Tataristan ın baş kenti Kazan ı anlatmaya çalışacağım sizlere. 1.100.000 kadar nüfusun %43 çü Rus, %49 u tatar olan Kazan şehri 15. Asrın ortalarında kurulmuş.200 metre yüksekliğinde. Kışları sühunet 16 kadar düşüyor. Yazları ise +20 civarında. Halk Müslüman, Ortodoks ve Katolik. Kimya, gıda, otomobil, uçak, kürk ve ayakkabı sanayii ekonominin önde gelen anahtar kuruluşları. Volga nın en geniş yerinde kurulduğu için aynı zamanda bir liman şehri ve de Ortadoğu-Rusya Skandinavya arasında ticaret ve nakliye merkezi olmuş. Bu nedenle Beş denizin limanı olarak adlandırılmış. Kapasitesi Portekiz veya İrlanda ölçeği civarında. Tataristan ın nüfusu 4 milyon olup, Kazan şehri çevresindeki 80 milyonun üstünde insana hizmet ediyor. 1399 da Altınordu ve Rus akınlarıyla tamamen yıkılmış 1437 de tekrar kurularak Kazan Hanlığının başkenti olmuştur. Kazan şehrinin kuzeydeki büyük komşusu Rusya ile renkli ve zengin bir tarihi var. Tatarlar devamlı Ruslara saldırmış, Ruslar da Tatar topraklarını işgal edip Müslüman olan halkı Ortodoks yapmak istemişler. 16 asırda Korkunç İvan Tataristan ı işgal ederek halkı zorla din değiştirmeye çalışmış. 18.asrın ortasında İmparotoriçe Elizabet tüm Tatar Camilerinin yıkılmasını emretmiş ve 400 e yakın camiyi yerle bir edilmiş. 18. Asrın sonlarında Büyük Katerina camilerin tekrardan yapılmasına izin vermiş. Bu dönemden kalan bazı camiler hala şehirde bulunmaktadır. 1

Rus tarihinde, ünlü ve tapınılan Ortodoks ikona sının Kazan şehriyle sıkı bağlantısı vardır. 1622 de Moskova yı Polanya ordusundan kurtarmaya giden Kazanlı gönüllüler, Kazanın Hanımı diye adlandırdıkları İkona yı da beraberlerinde götürmüşler ve Moskova daki zaferini bu ikonanın gizemli gücüne bağlamışlar. Bunun anısına da birisi Moskova da diğeri St. Petersburg da iki kilise inşa edilmiş. Kazan,1920 de Rusya Federasyonuna bağlı Özerk Tatar Cumhuriyetinin başşehri oldu. Rus ve Tatar halkları arasındaki uzun tarih, pek çok girift evliliklere sebep olmuş ve dolayısıyla genel bir istikrar sağlamıştır. Her ne kadar Tatar toplumunun bir kısmı tam bağımsızlık için uğraş verse de Ruslar ve Tatarlar arasındaki bu günkü ilişkiler çoğunlukla normal gözükmektedir. Tatarca ve Rusça resmi iki dildir. Seküler Cumhuriyette etnik guruplar arasında saygı ve hoşgörüye dayalı bir birliktelik bulunmaktadır. Tatarca Rusça ile birlikte okullarda öğretilmekte ve kırmızı, beyaz, yeşil bayrakları devlet dairelerinde dalgalanmaktadır. Kazan aynı zamanda bir kültür ve eğitim merkezidir. Kazan da 125 000 öğrencisi olan15 adet yüksek eğitim enstitüsü var. Tupolev ve Kirov Teknik Üniversiteleri endüstri alanına binlerce talebe yetiştiriyor. Türk, İran, Arap ve Çinli öğrencilerin de rağbet ettiği Kazan Devlet Üniversitesi yüksek seviyede öğretim veren bir eğitim kurumu. Kazan lı veya Kazan da yetişmiş pek çok da ünlü var. Bunlardan, matematikçi Lobachevsky i, yazar Tolstoy u, politikacı Lenin i, Opera artisti Shaliapin i ve bale dansçısı Nuriev i sayabiliriz. Kazan ı kısaca anlattıktan sonra gelelim bizim gezimize: 17 Şubat Perşembe günü Saat 6 da THY nın bir Airbus uçağı ile İstanbul a hareket ettik. Yeni Havalimanından saat 14 de Kazana uçacağız. Bu arada da limanı rahat rahat 2

gezeriz diye düşünüyoruz. Birkaç küçük detayı görmezseniz her şey mükemmel. Sanki müreffeh bir dünya şehrindeymişsiniz gibi. Kişi başına düşen milli gelir 3.000 değil de sanki 30.000 $ gibi. Yeni alan dünya standartlarında, yalnız, cam, alüminyum ve seramik gibi soğuk malzemeler o kadar çok ki hacimlere bir sıcak duygusu vermiyor. Malzeme ve doku farklılıklarına ve bu tür kompozisyona pek yer verilmemiş. Saat 14 de kalkması gereken uçak bir saat rötar ile saat 15 de kalktı. Bu, Rus yapımı bir uçak. Köy otobüsleri gibi, koltukların döşemeleri yırtık, yerdeki halılar yıpranmış ve yer yer kalkmış, wc ler kirli, Airbus tan sonra her tarafta bir ilkellik sergileniliyor. Yolcuların çoğunluğunu ellerinde büyük naylon torbalar olan kadınlar oluşturuyor. Düşünüyorum ve bir türlü karar veremiyorum. Buna benzer tereddütlerim bütün gezi boyunca devam etti. Başkasının malını iyi bir şekilde kullanmak mı daha iyi, yoksa kendi yaptığın malı kötü bir şekilde kullanmak mı? Tabii, uçak gibi büyük, teknolojik bir aracı yapıp sonra onu doğru dürüst kullanamamayı da bir türlü anlayamıyorum. Dört saat bir uçuştan sonra akşamüzeri karanlıkta Kazana vasıl olduk. Hava soğuk ve etrafta kar var. Alan karanlık. Bizi, traktörün çektiği ilkel bir römorkla terminale taşıdılar. Terminalden çıkmamız yaklaşık bir saat sürüyor. Burada bavullarımız tekrar tartılıyor. Girişte doldurulan formlar ise hepsi Rusça ve Kril alfabesi ile yazılmış. Kazan da Üniversitede okuyan bir Türk genci olmasaydı herhalde biz bu işi beceremeyecektik. Karşılamaya, Antalya dan tanıdığımız mermerci Ahmet usta, Kazandaki şirketin patronu Ramil, bize rehberlik edecek olan sekreter kız Dilara, Dilara nın kız kardeşi ve şoför İgor geldiler. Biz Ramil in Subaru suyla diğerleri de Murat 124 de benzer eski bir arabayla kalacağımız eve, Kazan a doğru yola koyulduk. 3

Kalacağımız yer; büyük bir sitenin içindeki bir blokun 8. Katında, 55-60 m² lik iki odalı bir konut. İçinde mutfağı, banyosu, wc si ve küçük bir de deposu var. Yapı prefabrike beton-arme ve plan tipik sosyal konut tarzında. Tek odalı ve üç odalı olabiliyor. Her evde ısıtma olduğu gibi devamlı merkezden temin edilen sıcak su var. Evde tek lavabo var. Banyodaki bu lavabonun bataryası hem küvete hem de lavaboya hizmet ediyor. WC de sadece klozet ve bir dolap var. Banyo ve WC yi orijinal bir şekilde tek bir aspiratör ile havalandırıyorlar. Milyonlarca konutta yapılan bu tasarrufların toplamını düşününce insan şaşırıyor. Yerler ahşap parke fakat çok yerleri bozulmuş. Duvarlar kağıt kaplama. Merkezi gaz her evde var. Onun için mutfaktaki ocaklar ve fırınlar gazlı. Evin içi o kadar sıcak oluyordu ki zaman zaman çift camların birisini açık bırakmak zorunda kalıyoruz. Sanıyorum tüm Rusya daki evler bunun benzeri. Sadece Kazanda beton-arme prefabrike konut yapan birkaç büyük fabrika var. Şehircilik oldukça iyi. Moskova da da bunu görmüştük. Yollar, meydanlar, blokların tanzimi çok güzel. Ama inşaatlar uçaklar gibi çok ilkel. Apartman giriş kapılarının önünde emniyet için saçtan bir kapı daha var. Bu durum daire kapıları için de geçerli. Girişler, posta kutuları, giriş saçakları ilkel ve çirkin. Genel hacimler mozaik kaplı. Genelde binalar renksiz ve ruhsuz. Alt yapı gayet iyi. Su, elektrik, gaz, sıcak su, ısıtma merkezden çözümleniyor. Ulaşım tramvay, otobüs ve troleybüslerle temin ediliyor. Ufak, çirkin de olsa herkesin oturabileceği bir evi var. Özellikle kadınlar çok bakımlı. Kürk, kalpak ve çizmeler zengin bir hava veriyor. Bir bakan maaşı 100 $ civarındaymış. Genelde diğer maaşlar da 50$ civarında. Bize şoförlük yapan İgor makine mühendisiymiş aldığı para tatmin etmediği için şimdi şöförlük yapıyormuş. Elektrik, su ve gaz için ayda çok az bir para ödeniyormuş. 4

Marketlerde her şeyi bulmak mümkün. Süt bizdeki gibi özel karton kaplarda değil naylon torbalarda kaplarda satılıyor. En tuhafımıza giden şey de marketten çıkarken, satın aldığımız malları koyacak poşetleri parayla satın almamız oldu. Havyar ve votka tabii ki en gözde mallar. Bir gün Ramil bizi öğlen yemeği için lokantaya davet etti. Büyük ve güzel bir salon. Manken denecek kadar güzel Rus kızları hizmet ediyor. Yediğimiz menü şöyleydi:tavuklu şehriye çorbası, Sarımsaklı et güveçte ve üstünde pişi, kıymalı börek ve tatlı olarak da Tatar aşı. Tatar aşı denilen şey ballı makarna şeklinde gofret. Bütün yemeklerin hele Tatar aşının nefis olduğunu söyleyebilirim. Müdürü, Ramil in arkadaşı olan bir ayakkabı fabrikasını ziyarete gittik. Eski fakat çok büyük bir fabrika. Bizi çok iyi karşıladılar, likör ve çikolata ikram ettiler. Makinelerin çoğu Alman malı. Yeni makineler getirtmişler ve çok güzel modern modeller yapıyorlar. Hedefleri ihracata yönelmekmiş. Müdür çok sempatik bir adam. O Tatarca ben Türkçe konuşuyorum ve gayet iyi anlaşıyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Burada ayakkabıya ayakgiyme diyorlar. Tatarca da buna benzer binlerce kelime var. Öz Türkçe diye bir sürü; dil kurallarına uymayan, uydurma kelime üretileceğine Orta Asya Türkçe sinden yararlanılamaz mıydı diye düşünüyorum. Sizlere bunlardan birkaç örnek vermek istiyorum: Abau Abov İrte Sabah, erken Avazdaş Kafiyeli, uygun İrtege Yarın Avaz Ses Oyık Çorap 5

Avır Ağı Avırlı Hamile Agar Akar Az Az Ademçe Adam gibi Azapsız Sıkıntısız Aylıkçı Aylıkçı Ayva Ayva Ak Ak Akla Aklamak Akılsız Akılsız Altı Altı Ahenk Ahenk Bayrak Bayrak Balık Balık Barlık Varlık Başkala Başşehir Bêz Biz Bürt Börtmek Huş Hoş Tingleş Denkleşmek Tüz Dayanmak 6 Vaba Veba Vakit Vakit Vesveselê Vesveseli Küz Göz Küzet Gözetmek PêşêK Pişik Sroklı Sürekli Katar Tren Süs Lif Süsde Sözde Totam Tutam Fehêş Fuhuş Fekara Fukara Êlêmte İlişki Ört Örtmek Öt Ütmek Öfêr Üfürmek Öçên İçin Cavaplılık Sorumluluk Canvar Canavar Cahil Cahil Cidê Yedi Hiçbêr Hiçbir Heveslêk Hevesli

Lilya Ahmet ustanın kız arkadaşı. Ahmet buraya gelir gelmez bir sevgili bulmuş kendine. Artık Ahmet in mi Lilya nın mı becerikliliği? bilemiyorum. Pazar günü çevrede bir gezi yapıp, Ortodoks kilisesini, Manastırı ve göl üstündeki buzdan heykelleri gördükten sonra Lilya nın anne ve babasına öğlen yemeğine misafir olduk. Bu gezide Lilya nın erkek kardeşi Amir bize Mercedes arabası ile eşlik etti. Amir in pek işi gücü yokmuş, ama aydınlık işler yapmadığı da belli... Ev şehir dışında bir köy evi. Köylüler kendi evlerini kendileri yapıyorlar. Devletin arazilerini ekiyorlar ve satışın % 60 şını alıyorlarmış. Devlet, tohum, ilaç, gübre gibi gerekli tüm gereksinmeleri temin ediyormuş. Bunun yanında kendilerine ektikleri küçük bir bahçeleri de var. Altyapının(gaz, elektrik vs)buralara kadar gelmiş olması hayatı kolaylaştırıyor. Anne Naile güler yüzlü sempatik tam bir Anadolu kadını. Baba Diyar Yakup ise ağırbaşlı bir insan. Türkçe konuşup çokça anlaşıyoruz. Köylüleri ve ihtiyarları anlamak daha kolay. Evi dolaştıktan sonra hemen sofraya oturuyoruz. Menü: Çorba, salata ve etli patates. Damak tadı aynı bizimki gibi. Her şey çok lezzetli. Giderken bizi bahçe kapısına kadar geçiriyorlar. Rahmet...Rahmet diyip vedalaşıyoruz. Bu insanların bize benzemeleri, aynı dili konuşmaları, aynı lezzetleri paylaşmalarından mıdır nedir? onları çok sevdik. Sanırım onun için Kazan da bize çok güzel geldi ve burada gerçekten mutlu olduk. Tabii, İnsanoğlu bazı şeyleri paylaşmaktan zevk alıyor. Ama sanırım, özellikle Avrupa ülkelerinde yaşadığımız aşağılık kompleksinden sonra burası ilaç gibi geldi. Bir akşam Tatar Tiyatrosuna gittik. O akşam da en mutlu anlardan biri oldu. Tiyatro Volga kıyısında. Adı:Galiasgar Kemal Tatar Devlet Akademik Tiyatrosu. Kuruluşu 1906 yıllarına kadar gidiyor. Pek çok sanatçı yetiştirmiş. 1986 da mimar G. Gorlyshkov ve 7

Yu.Korneyev tarafından projelendirilen yeni bina yapılmış. Tiyatro modern ve güzel bir bina. Fonksiyonlar, oranlar mükemmel. Hiçbir aşırılık yok. Fuayede değişik dillerde Kuranı-Kerim koleksiyonu sergileniyordu. Ünlü Tatar yazar ve aktörlerinin büstleri köşeleri süslüyor. Balkon Fuayesinde ise plastik eserler ve aktörlerin resimleri yer alıyor. Biraz Dilara nın yardımı ile de olsa konuşmaları anlamamız bizi çok keyiflendiriyor. Eser, bir Tatar ailesinin hayatını anlatıyor. Gerçekçi çok güzel bir eser. Oyun da mükemmeldi. Dedenin sahnede namazını kıldıktan sonra seccadesini toplayıp konuşmaya katılmasını çok yadırgadık! Kardeş, kaynana-gelin ilişkileri, anne ve çocuklar...zaten hepsi evrensel konular. Ama biz sanki sahnede, bizim otelde çalışan bahçıvan Ali Rıza yı, bekçi Şevket i, kat bakıcısı Leyla yı ve daha pek çoklarını gördük. Senfonik konsere, baleye ve sirke gitmek olanağını da bulduk. Orgu olan 500 kişilik güzel bir konser salonları var. Opera salonu ise eski ama muhteşem bir salon. Sirk ise buraların vazgeçilmez bir unsuru. Özel modern bir binası var ve tiyatro gibi düzenli ve devamlı gösteri yapıyorlar. Sirkte çok güzel iki saat geçirdik. Çarşıda dolaşırken Türk kahvelerine ve lokantalarına rastlıyoruz. Pek öyle özellikleri olan şeyler değiller. Kebap ve döner burada da satılıyor. Türk müteahhitlerinin yüklendiği büyük bir konut inşaatını gezdik. Şantiyede bizi çok sıcak karşıladılar. Şantiye şefi Çağlar ve Ahmet beyler konusunu çok iyi bilen, çalışkan kimseler. Gerçeği çok çıplak bir şekilde bize anlattılar. Şu anda Rusya da iş yapmak pek olası gözükmüyor. İş adamı diye gelenlerin çoğu da zaten karı-kız için geliyormuş. Kafamız hep belden aşağı çalışıyor. Bir gün de Turan Yazgan Hocanın okullarını gezdik. Bizim sekreter Dilara da meğer o okuldan mezun olmuş. Aslında bu bir Tatar Devlet Lisesi. İki sınıfta Türk Dili ve Edebiyatı 8

dersleri veriliyor. Aynı şekilde Arapça öğreten bir bölümü de varmış. İki Türk öğretmen burada görevli. Bizim sorularımızdan biraz sıkıldılar ve hemen Burada Türkiye deki gibi Cumhuriyet tarihini, Atatürk ve Devrimlerini anlatıyoruz diye açıklamada bulunmak zorunda kaldılar. Hayret edilecek bir husus :Bu kadar uzakta da aynı korku var. Turan Hocanın Kazanda Türk dünyası diye bir de bürosu var. Hem iki ülke arasında bağı kuvvetlendiriyor hem de Türkiye den gelenlere yardımcı oluyor. Hocanın yaptıklarına saygı duymamak mümkün değil. Okul birinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar. Eğitim Tatarca. Rus dili ve edebiyatı zorunlu dersler arasında. Bunun dışında öğrenciler bir de İngilizce gibi yabancı dil öğreniyorlar. Yukarıda konu ettiğim gibi Türkçe veya Arapça öğrenme olanağı da var. Sınıflar büyük ve rahat. Giriş holünde Tatar edebiyatçılarının resimleri konmuş. Okulun Büyük bir Kütüphanesi, Spor salonu, Konferans salonu, Resim Atölyesi, Ağaç ve metal işlikleri var. Yemekhane ve bir yatakhane mevcut. Bu yatakhane tatil aylarında da oberj gibi kullanılıyormuş. Mobilya eski ve kötü. Mimari Avrupa ile kıyaslanamayacak kadar kalitesiz. Tuvaletler ise tam bir rezalet. Öğretmenler bunu, bir hela kültürü olmayışına bağlıyorlar. Spor salonundan ayrıca, piyanosu ve iki duvarı ayna olan bir dans salonu var. Biz oradayken öğrenciler bu salonda bale çalışıyordu. Bu okulların yanında Rusça eğitim yapılan Rus okulları da var. Neticede dönüş günü geldi çattı. 24 Şubat Çarşamba günü orada edindiğimiz dostlardan ve çok sevdiğimiz Kazandan hüzünle ayrıldık. Acaba bir kere daha oraları görmek kısmet olur mu? Kim bilir? Bu geziden geriye bir duygu ile koca bir sual kaldı. 9

Duygu, aidiyet duygusu. Orta Asya dan Anadolu ya göç ettiğimizi biliyorduk da bu kadar somut bir şekilde bunu yaşamamıştık. Tabii, toplumlar arası kopukluğun ve bilgisizliğin bunda rolü çok. Çok uzaklarda senin dilini konuşan, senin zevklerine sahip, sana benzeyen insanlarla karşılaşmak insanı mutlu ediyor. Bu uzun zamandır görmediğin akrabalarınla bir gün karşılaşmak gibi bir şey. Nereye ait olduğunu öğrenmek çok önemli. Ancak önemli olan başka bir husus daha var. Herkesten bu aidiyeti istememek ve böyle bir ayrım yapmamak. Anadolu da diğer etnik guruplara da eşit haklar tanımak ve dostça geçinebilmek. Sorum da toplum bilimcilere. Rusya da her şey düzgün gibi gözüküyor, ama çok önemli eksiklikler var. Alt yapı mükemmel. Su, elektrik, ısınma, ulaşım sorunu yok ve bedava denecek kadar ucuz. Herkesin ufak da olsa bir evi ve işi var. Eğitim derseniz öyle. Sanat, spor kültür faaliyetleri çok eskiye dayanıyor ve üst seviyede. Anlayamıyorum neden uçaklar, evler bu kadar bakımsız. İmalatları kaba ve çirkin. Tuvaletler rezalet. Bu zengin ülkede insanlar fakirlik sınırında ve açlık içinde. Komünist sistem mi bunu bu hale getiren? Nedir eksik olan? Ercan Evren, mimar Antalya, 03.05.2001 10