Ayl k Bülten Ekim 2016 Ekonomik Beklentiler ve Piyasalar Yurtiçi Gelişmeler Türkiye Moody s den yatırım yapılabilir seviyedeki ülke notunu kaybetti. İkinci çeyrekte %3,1 olarak gerçekleşen GSYH büyümesi ilk çeyrekteki %4,7 lik büyümeye göre yavaşlamaya işaret etti. Bu yılın ilk yarısında büyüme oranı %3,9 olurken 2015 yılının tamamı için büyüme verisi %4 ten %3,9 a revize edildi. İkinci çeyrekte gerçekleşen %3,1 lik büyümenin 3,1 puanı özel sektör harcamalarından gelirken 2 puanı da kamu harcamalarından geldi. Hanehalkı tüketim harcamalarındaki yavaşlama GSYH büyüme oranındaki düşüşün belirleyici sebebi olsa da net dış ticaret kanalının büyüme üzerindeki negatif etkisinin derinleşmesi de ekonomideki ivme kaybında etkiliydi. Buna karşılık kamu harcamalarının ise hızlandığı ve büyümeye olumlu katkı yaptığı görüldü. Ekonomik gidişata dair öncü göstergeler ve gerçekleşen veriler yılın ikinci yarısında ekonomideki yavaşlamanın derinleşebileceğini düşündürdü. 15 Temmuz da yaşanan olayların yarattığı belirsizlik ve bayram tatili sebebiyle oluşan çalışma günü kaybı sanayi üretiminin temmuz ayında yıllık %8,4 oranında oldukça sert bir gerileme kaydetmesine yol açtı. Ağustos ayında dış ticaret verilerindeki toparlanmanın yansıttığı üzere, sanayi üretiminin düşüşünün bir kısmını tersine çevireceği anlaşılmakla birlikte, iki bayram tatilini birden içeren üçüncü çeyreğin tamamında ekonomik aktivitenin temel eğiliminin daha zayıf kalacağı değerlendirilmektedir. Dördüncü çeyrekte ekonominin ne derece toparlanma göstereceği de orta vadeli projeksiyonlar açısından önemli hale geldi. 15 Temmuz olaylarının olumsuz yansımalarını törpülemek için hükümetten konut sektörüne, güneydoğu illerini kalkındırmaya ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik açıklanan çeşitli önlemlerle bankacılık sisteminin kredi koşullarını gevşetmeye yönelik atılan adımların büyüme üzerinde olumlu etkilerinin olabileceğini değerlendiriyoruz. 2016 yılı için büyüme beklentimiz %3,3 seviyesindeyken açıklanacak yeni Orta Vadeli Program da hükümetin daha önce %4,5 olan yıl sonu büyüme tahminini aşağıya revize etmesi mümkün görünmektedir. Yaz aylarındaki siyasi gelişmeler sonrasında Türkiye yi not indirimi için izlemeye aldığını duyuran Moody s, 23 Eylül de Türkiye nin yatırım yapılabilir seviyedeki notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir kademe altına indirerek görünümü de negatiften durağana çevirdi. İndirim kararını iki gerekçeyle anlatan Moody s, Türkiye nin yüklü dış finansman ihtiyacının oluşturduğu risklerin arttığını, güçlü kurumsal yapının zayıfladığını ve önümüzdeki yıllarda da devam edecek şekilde büyüme eğiliminde bozulma olduğunu söyledi. Moody s Türkiye yi Mayıs 2013 te yatırım yapılabilir seviyeye yükseltmişti. O dönemki kararına gerekçe teşkil eden unsurların mali disiplin ve sürdürülebilir güçlü büyüme olduğunu hatırlatan Moody s, ekonomik görünümle ilgili 15 Temmuz öncesinde başlayan bir zayıflama olduğunu ve dış açık pozisyonu üzerinden Türkiye'nin bir şok yaşama riskinin arttığını değerlendirdi. Bu karar öncesinde Türkiye uluslararası standartlarda en fazla dikkate alınan üç kredi derecelendirme kuruluşunun ikisinden yatırım yapılabilir kategoride bir kredi notuna sahipti. Moody s in not indirimiyle birlikte, bu üç kurum arasında Türkiye yi yatırım yapılabilir kategoride derecelendiren tek kurum olarak Fitch kaldı. Yatırım yapılabilir statüde en az iki nota sahip olunması portföy yatırımları kanalıyla yabancı sermaye girişini çekebilmek için önemli olmaktadır. Bu nedenle de önümüzdeki dönemde yabancı sermaye girişlerinde bir zayıflama söz konusu olabilecektir. Ayrıca, kredi notları bankacılık sisteminin ve reel sektörün yurtdışından sağladıkları finansmanın maliyetinin belirlenmesinde önemli bir kıstas olmakta ve not indirimi finansman maliyetlerini artırıcı bir rol oynayabilmektedir. Ağustos ayında Türkiye nin görünümünü durağandan negatife çekerken Fitch için 2016 yıl sonuna kadar Türkiye için belirlenmiş bir not açıklama tarihi bulunmamaktadır. Ancak, gerek duymaları halinde kredi derecelendirme kuruluşları herhangi bir tarihte ülke notunda değişiklik yapabilmektedir. Fitch ten alınan not Türk bankacılık sektöründe risk ağırlıklarının belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Küresel yatırım ortamının gelişmekte olan ülkeler açısından destekleyici olması, kredi notuyla ilgili gelişmelere rağmen, yurtiçine portföy girişlerinde ani bir duruş olmayacağını ve Türkiye nin yabancı yatırımcıların radarında kalmaya devam edebileceğini düşündürmektedir. Ekonomideki yavaşlama sinyalleri ve kredi notu indirimi sonrasında oluşabilecek ilave baskı, hükümet yetkililerini ve ekonomi yönetimindeki kilit kurumları harekete geçirdi. BDDK bankaların krediler için ayırdığı karşılık oranlarını düşürürken kredi kartı borçlarında yapılandırma ve taksit sayılarını artırma gibi adımlar atıldı. Merkez Bankası ise zorunlu karşılık oranlarında indirim yaparken aynı zamanda mart ayında başladığı faiz indirimlerine eylül ayında da devam ederek şu ana kadar faiz koridorunun üst bandında toplam 250 baz puan indirimi yaptı. Merkez Bankası eylül ayı toplantısının ardından yayınladığı metinde de ekonomide yavaşlama beklendiğini belirterek bu durumun enflasyondaki düşüş eğilimini destekleyeceğini söyledi. Mevcut durumda finansal koşulların sıkı olduğuna da değinen Merkez Bankası nın para politikasını gevşetmeye önümüzdeki dönemde de devam etme ihtimali güçlenmiştir. Son dönemde alınan bu tedbirler sayesinde mevcut durumda %9 civarında olan yıllık kredi büyümesinin hızlanması söz konusu olabilir. Enflasyonun Merkez Bankası nın %5 hedefinin ve hedefin etrafındaki 2 puanlık güven aralığının üzerinde seyrettiği bir ortamda para politikasının gevşetilmesiyse küresel faiz ortamının düşük seyretmesi sayesinde mümkün olabilmektedir. Bir diğer ifadeyle Merkez Bankası büyümeyle enflasyon arasında bir tercih yapmak durumunda kalmadan ve enflasyondaki düşüşü kesintiye uğratmadan büyüme konusunda destekleyici adımlar atabilmektedir. Faiz indirimlerinin Türk lirası üzerindeki baskısının şimdilik sınırlı kalması bu durumun bir yansıması olmaktadır. Enflasyonda beklenen düşüşün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği önümüzdeki dönemde piyasa ve ekonomi yönetimi açısından önemli olacaktır. 1 Ekim de devreye sokulacak olan %10 doğalgaz indirimi, gıda enflasyonundaki düşüş ve ekonomideki yavaşlamanın çekirdek enflasyona olumlu yansıma potansiyeli bu anlamda pozitif bir zemin oluşturmaktadır. Nitekim, eylül ayında yıllık TÜFE enflasyonu %8,05 ten %7,28 e beklenenden daha keskin bir düşüş gerçekleştirmiştir. Gıda enflasyonundaki gerilemenin yanında, çekirdek enflasyonun tahmin edilenden daha belirgin düşmesi de enflasyondaki olumlu görünüme katkıda bulunmuş ve Merkez Bankası nın öngörülerini desteklemiştir. Özellikle turizm sektöründeki daralma, konaklama ve paket tur kategorilerinde enflasyonun gerilemesiyle kendini hissettirmiştir.
Global Gelişmeler Gelişmiş ülkelerde merkez bankaları gevşeme konusunda çekimser kaldı. Gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını gevşetme konusunda beklendiği kadar bonkör olmamaları, Birleşik Krallık ın AB den çıkma kararı sonrasında küresel faiz ortamında oluşan yeni düşüş dalgasını kesintiye uğrattı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) eylül ayındaki para politikası toplantısında beklendiği gibi faizi ve aylık varlık alım programının büyüklüğünü değiştirmezken niceliksel genişleme programının süresinin uzatılacağı yönündeki beklentileri karşılamadı. ECB başkanı Draghi önümüzdeki dönemde gerektiği takdirde ilave önlemler alabileceklerini söyleyerek gevşeme beklentilerini ötelemiş oldu. Ocak ayında ilk kez negatif faiz politikası uygulamasına geçen Japonya Merkez Bankası (BoJ) ise 21 Eylül de faiz oranlarında değişiklik yapmadı fakat para politikasında farklı bir çerçeve uygulamaya başlayacağını açıkladı. BoJ enflasyonun istikrarlı bir şekilde %2 seviyesindeki resmi hedefin üzerinde tesis edilmesini ve ayrıca bir süredir eksi bölgede seyreden 10 yıllık devlet tahvil faizinin %0 da oluşmasını sağlayacaklarını belirtti. Enflasyon beklentilerini yükselterek reel faiz seviyelerini düşürmeyi amaçladığı ve bu sayede parasal duruşunu gevşetmeyi tercih ettiği anlaşılan BoJ un uzun vadeli tahvil faizini yükseltme ve getiri eğrisini dikleştirme girişimiyse Banka nın nette çok fazla gevşemediği değerlendirmelerine yol açtı. Sonuç olarak, BoJ un kararları finansal koşullarda büyük bir gevşemeye yol açmasa da negatif faizden olumsuz etkilenen bankacılık sisteminde kâr baskısını azaltması açısından olumlu algılandı. Fed ise 21 Eylül deki toplantısında tahmin edildiği gibi faizi değiştirmezken bankanın makroekonomik projeksiyonları 2016 yılında büyük olasılıkla aralık ayında gerçekleşecek bir adet faiz artırımının sinyalini verdi. Fed kararının piyasa dostu algılanabilecek boyutuysa 2017 yılındaki faiz artırım sayısına ilişkin Fed tarafından yapılan öngörünün 3 ten 2 ye gerilemesi oldu. Küresel faiz ortamının uzun bir süre düşük seyredeceği algısının korunması gelişmekte olan ülkeler açısından pozitif bir yatırım ortamı oluşturmaya devam etse de bir yandan gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin haber akışı bir yandan da Avrupa kaynaklı bazı gelişmeler eylül ayında piyasalarda oynaklık yarattı. Büyük ve sistemik olarak önemli bir Avrupa bankasının bilançosuna ilişkin soru işaretleri eylül ayında piyasaların gündemindeydi. Ayrıca, İtalya da 4 Aralık ta yapılması beklenen anayasa değişikliği referandumunun yeni bir siyasi belirsizlik sürecini tetikleme ihtimali doğdu. Yurtiçindeyse kredi notuna dair haber akışı sebebiyle diğer gelişmekte olan ülke piyasalarına göre bir miktar olumsuz piyasa performansı devam etti. Tahvil faizleri 10 yıl vadede yatay seyrederken 2 yıl ve 5 yıl vadeli tahvillerde 30 baz puan civarında faiz düşüşü izlendi. BIST100 endeksiyse ağustos sonuna göre %0,7 yükseldi. Eylül ayında Hazine nin yüklü iç borçlanma programında, Moody s kararına rağmen, %10 a yakın seviyelerden uzun vadeli tahvillere ilgi yüksek oldu. Türk lirasıysa not indiriminin yaşandığı eylül ayında sepet bazında %1,8 değer kaybı yaşadı. 8 Kasım da ABD de yapılacak başkanlık seçimleri, anketlere göre başkan adayları arasındaki oy farkının oldukça azalmış olması sebebiyle seçim sonucuna ilişkin belirsizliği artırarak önümüzdeki ay boyunca etkisini hissettirebilecek bir piyasa riski olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, jeopolitik riskler ve kredi notuna ilişkin gelişmeler Türkiye nin diğer gelişmekte olan ülkelerin gerisinde kalmasına yol açabilecek unsurlardır. Önümüzdeki dönemde, yurtiçi piyasa performansı açısından ekonomideki yavaşlamanın dördüncü çeyreğe sarkıp sarkmayacağı ve Merkez Bankası nın faiz indirimlerinin enflasyonla uyumlu olup olmayacağı belirleyici olacaktır. Temel Makroekonomik ve Finansal Göstergeler BIST 100 Endeksi Araçları Endeksleri (182 Gün) Araçları Endeksleri (365 Gün) Araçları Endeksi - Tüm KYD Özel Sektör Borçlanma Araçları Endeksi Sabit KYD Özel Sektör Borçlanma Araçları Endeksi Değişken USD EURO Alt n Repo (O/N, stopajs z) TÜFE* Enflasyon ÜFE* Son Değerler (30.09.2016) 76.488,38 1.608,46 1.582,48 1.457,87 165,93 178,55 2,9999 3,3707 1.315,75 635,98 282,27 258,77 Son 1 Ayl k %0,69 %0,81 %0,93 %1,32 %0,79 %1,02 %1,42 %2,11 %0,52 %0,69 %0,18 %0,29 Son 3 Ayl k %-0,43 %2,41 %2,44 %1,41 %2,53 %2,97 %4,25 %5,28 %-0,49 %2,10 %1,05 %0,58 Son 6 Ayl k %-8,14 %5,48 %5,93 %6,45 %5,18 %6,03 %6,48 %5,04 %6,74 %4,52 %2,92 %3,03 Son 1 Y ll k %3,08 %11,30 %12,92 %16,61 %10,72 %12,07 %-0,85 %-0,36 %18,00 %9,99 %7,28 %1,78 Bu bülten, ş Portföy Yönetimi A.Ş. taraf ndan ş Bankas Grubu kurum içi iletişimi amac yla haz rlanm şt r. *TÜFE ile ÜFE de baz y l 2003 = 100 2016 i %6,64 %8,53 %9,56 %12,39 %7,94 %9,12 %2,83 %6,28 %23,96 %7,14 %4,72 %3,79
İş Portföy Privia Bankacılık Hisse Senedi Özel Fonu (Hisse Senedi Yoğun Fon) (819) Kurucu: İş Portföy Yönetimi A.Ş. Portföy Yönetimi: İş Portföy Yönetimi A.Ş. Halka Arz Tarihi: 6 Mart 2007 Yatırımcı Profili: BIST Hisse Senetleri Piyasası ndaki getiri fırsatlarından yararlanmak isteyen ve bu piyasalardaki dalgalanmaların riskini alabilecek müşterilerimize yöneliktir. Fon Yapısı: Hisse senedi yoğun fon olması gereği, fon portföyünün en az %80 i Türkiye de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerinden oluşur. Fon Stratejisi: Fon portföyü ağırlıklı olarak hisse senetlerine yatırım yapılarak, piyasalardaki dalgalanmalardan faydalanılacak şekilde esnek olarak yönetilmektedir. Portföy İçerisindeki Hisse Senetlerinin Sektör Bazında Varlık Dağılımı Bankacılık %34,97 Holding %9,43 Petrol ve Petrol Ürünleri %8,02 Perakende %5,76 İletişim %5,19 Gıda %5,13 Gayrimenkul Yatırım Ort. %4,45 İnşaat, Taahhüt %3,92 Demir, Çelik Temel %2,97 Cam %2,80 Kimyasal Ürün Diğer %2,69 Hava Yolları ve Hizmetleri %2,12 Otomotiv %1,86 Elektrik %1,83 İletişim Cihazları %1,83 Tekstil %1,71 Sigorta %1,49 Dayanıklı Tüketim %1,08 Fon Büyüklüğü: 8,3 milyon TL Birim Fiyatı: 0,020389 TL Risk Değeri: 6 Karşılaştırma Ölçütü: %90 BIST 100 Endeksi + %10 Brüt Ters Repo Endeksi Fonun Standart Sapması: %1,27 Karşılaştırma Ölçütünün Standart Sapması: %1,27 Fonun Yıllıklandırılmış Bilgi Rasyosu Değeri: 0,34 Fonun Yönetim Ücreti: %2,48 Erken Çıkış Komisyonu: Bulunmamaktadır. Tedavüldeki Pay Oranı: %16,34 Fon Yöneticisi: M. Kemal Özmen Dağıtım Kanalları: İş Bankası Şubeleri, Bankamatikleri, Telefon Şubesi, İşCep ve İnternet Şubesi En Az Alınabilir Pay Adedi: 2.500.000 adet ve üzeri 500.000 adet ve katları En Az Satılabilir Pay Adedi: 500.000 adet ve üzeri 500.000 adet ve katları T. Repo %6,08 Son 1 Aylık Getiri Son 3 Aylık Getiri Son 6 Aylık Getiri Son 1 Yıllık Getiri Yılbaşından Bu Yana Getiri Fon Net Getirisi %1,02 %-0,80 %-5,99 %5,10 Karşılaştırma Ölçütü Getirisi %0,70 %-0,10 %-6,83 %3,99 %3,31 %6,87 30.09.2016 tarihli birim fiyatlar baz alınarak hesaplanmıştır. Fondan Tahsil Edilecek Ücretler Yılllık Fon Toplam Gider Oranı Üst Limiti 31/12/2015-30/09/2016 Dönemi İtibarıyla Fon Toplam Gider Oranı Üst Limiti Yönetim Ücreti (yıllık) Aracılık Komisyonları Saklama Ücreti Diğer Giderler Dönem İçi Toplam Gider Oranı TAP %3,65 %2,48 %0,20 %0,01 %0,08 %2,15 Hisse %93,91 Her alım ve satımda minimum pay adedi kadar talimat verilebilmekte, bunun üzerindeki alım ve satım talimatları 500.000 pay ve katları üzerinden gerçekleştirilmektedir. Alım Saatleri: İleri fiyat uygulamasına tabidir. Saat 13.30 dan önce iletilen alış talimatları gün sonunda oluşacak fiyat üzerinden ertesi işgünü, 13.30 dan sonra iletilen alış talimatlarıysa ertesi işgünü sonunda oluşacak fiyat üzerinden 2. işgünü gerçekleştirilir. Satım Saatleri: İleri fiyat uygulamasına tabidir. Saat 13.30 dan önce iletilen satış talimatları gün sonunda oluşacak fiyat üzerinden 2. işgünü, 13.30 dan sonra iletilen satış talimatlarıysa ertesi işgünü sonunda oluşacak fiyat üzerinden 3. işgünü gerçekleştirilir.
İş Portföy Privia Bankacılık Değişken Özel Fon (820) Kurucu: İş Portföy Yönetimi A.Ş. Portföy Yönetimi: İş Portföy Yönetimi A.Ş. Halka Arz Tarihi: 6 Mart 2007 Yatırımcı Profili: Sabit getirili menkul kıymet piyasalarındaki getiri fırsatlarından yararlanmak isteyen müşterilerimize yöneliktir. Fon Yapısı: Ağırlıklı olarak sabit getirili menkul kıymetlerden oluşur. Fon Stratejisi: Değişen piyasa şartlarında dinamik olarak yönetilen ve ağırlıklı olarak sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yapan fon, yatırımcısını faiz oranlarındaki dalgalanmalardan azami ölçüde yararlandırmayı amaçlar. Portföydeki Özel Sektör Tahvillerinin Sektör Bazında Varlık Dağılımı Holding Turizm Finansal Kiralama, Faktoring Otomotiv Gayrimenkul Yatırım Ort. Seramik Perakende Yatırım Ortaklığı Elektrik İlaç Enerji Kâğıt ve Kâğıt Ürünleri Tekstil Demir, Çelik Temel İnşaat, Taahhüt %18,25 %10,97 %10,70 %9,16 %8,63 %7,18 %6,49 %5,76 %3,66 %3,66 %3,62 %3,62 %3,59 %2,90 %1,81 Fon Büyüklüğü: 45,8 milyon TL Birim Fiyatı: 0,025411 TL Risk Değeri: 3 Karşılaştırma Ölçütü: %55 Araçları Endeksleri Tüm %10 KYD Özel Sektör Borçlanma Araçları Endeksi Sabit %10 KYD Özel Sektör Borçlanma Araçları Endeksi Değişken %25 Brüt Ters Repo Endeksi Fonun Standart Sapması: %0,19 Karşılaştırma Ölçütünün Standart Sapması: %0,18 Fonun Yıllıklandırılmış Bilgi Rasyosu Değeri: -2,75 Fonun Yönetim Ücreti: %2,01 Erken Çıkış Komisyonu: Bulunmamaktadır. Fon Yöneticisi: M. Kemal Özmen Dağıtım Kanalları: İş Bankası Şubeleri, Bankamatikleri, Telefon Şubesi, İşCep ve İnternet Şubesi En Az Alınabilir Pay Adedi: 1.000.000 ve katları Son 1 Aylık Getiri Son 3 Aylık Getiri Son 6 Aylık Getiri Son 1 Yıllık Getiri Yılbaşından Bu Yana Getiri Fon Net Getirisi %0,93 %1,41 %5,01 %10,07 %7,06 Karşılaştırma Ölçütü Getirisi %1,08 %1,86 %5,82 %13,92 %10,31 ÖST %30,36 Mevduat %8,77 BPP ve T. Repo %13,90 30.09.2016 tarihli birim fiyatlar baz alınarak hesaplanmıştır. Fondan Tahsil Edilecek Ücretler Yılllık Fon Toplam Gider Oranı Üst Limit 31/12/2015-30/09/2016 Dönemi İtibarıyla Fon Toplam Gider Oranı Üst Limiti Yönetim Ücreti (yıllık) Aracılık Komisyonları Saklama Ücreti Diğer Giderler Dönem İçi Toplam Gider Oranı TBP %3,65 %2,01 %0,03 %0,04 %0,04 %1,61 Bono %46,99 Her alım ve satımda minimum pay adedi kadar talimat verilmekte, bunun üzerindeki alım ve satım talimatları 1.000.000 pay ve katları üzerinden gerçekleştirilmektedir. Alım ve Satım Saatleri: İleri fiyat uygulamasına tabidir. Saat 13.30 dan önce iletilen alış ve satış talimatları gün sonunda oluşacak fiyat üzerinden ertesi işgünü, 13.30 dan sonra iletilen alış ve satış talimatlarıysa ertesi işgünü sonunda oluşacak fiyat üzerinden 2. işgünü gerçekleştirilir. İş Portföy Privia Bankacılık Hisse Senedi Özel Fonu (Hisse Senedi Yoğun Fon) (819) ve İş Portföy Privia Bankacılık Değişken Özel Fon (820) izahnamesine www.isportfoy.com.tr ve www.kap.gov.tr den ulaşılabilir.
Bu sayfalardaki her türlü bilgi, yorum ve değerlendirmeler, karşılığında herhangi bir maddi menfaat temin edilmeksizin, yatırımcıları bilgilendirmek amacıyla İş Portföy tarafından hazırlanmıştır. Hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan bu bilgiler yatırımcılar tarafından danışmanlık faaliyeti olarak kabul edilmemeli ve yatırım kararlarına esas olarak alınmamalıdır. Bu raporda yer alan her türlü bilgi, değerlendirme, yorum ve istatistiki şekil ve değerler hazırlandığı tarih itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenilirliğine inanılan kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Raporda sunulan görüş, bilgi ve veriler, yatırımcılara kendi oluşturacakları yatırım kararlarında yardımcı olmayı hedeflemekte olup herhangi bir menkul kıymetin alım-satım teklifi ve/veya taahhüdü anlamına gelmemektedir. Yatırımcıların verecekleri yatırım kararlarıyla bu raporda sunulan görüş, bilgi ve veriler arasında bir bağlantı kurulamayacağı gibi; burada yer alan bilgi, değerlendirme, yorum ve istatistiki şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan İş Portföy ün ya da çalışanlarının herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Raporda yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuzla risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Geçmişteki performanslar, gelecekteki performansın bir göstergesi ya da garantisi olarak kabul edilmemelidir. İşbu rapor, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu uyarınca koruma altındadır; İş Portföy ün yazılı izni olmadıkça değiştirilemez, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ya da bilgisayar sistemlerine aktarılamaz. Aksi davranışlara karşı her türlü yasal yola başvurma hakkımız mahfuzdur. Fonlara dair veriler 30/09/2016 tarihi itibarıyla hazırlanmıştır. Fonların risk değerleri, fonların volatilitesi dikkate alınarak, haftalık getiriler kullanılmak suretiyle hesaplanır. En az risk 1, en fazla risk 7 olmak üzere risk değerleri 1-7 arasındadır. İlgili risk değerleri 30/09/2016 tarihi itibarıyla hesaplanan değerlerdir. Belirtilen risk değerleri fonların geçmiş performansına göre belirlenmiş olup gelecekteki risk profiline ilişkin güvenilir bir gösterge olmayabilir. Risk değeri zaman içinde değişebilir. En düşük risk değeri dahi, ilgili fonlara yapılan yatırımın hiçbir risk taşımadığı anlamına gelmez. Daha detaylı bilgi için spk.gov.tr de yer alan Yatırım Fonlarına İlişkin Rehber i inceleyebilirsiniz. Karşılaştırma ölçütü; Fonun, İzahnamesinde ve Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'nde belirtilen yatırım yapılabilecek varlıklara uygun olarak belirlenmiştir. İş Portföy Privia Bankacılık Hisse Senedi Özel Fonu nun (Hisse Senedi Yoğun Fon) (819) karşılaştırma ölçütü 02/01/2014 tarihi itibarıyla %90 BIST 100 Endeksi + %10 Brüt Ters Repo Endeksi olarak değiştirilmiştir. Vergi: Gelir Vergisi Kanunu nun geçici 67. maddesi uyarınca, hisse senedi yoğun fonlar dışındaki fonların katılma belgelerinin elden çıkarılması esnasında elde edilen gelirler üzerinden ilk giren ilk çıkar yöntemine (FİFO ya) göre %10 stopaj uygulanır. Hisse senedi yoğun fon niteliğindeki İş Portföy Privia Bankacılık Hisse Senedi Özel Fonu na (Hisse Senedi Yoğun Fon) (819) ilişkin stopaj oranı %0 dır. Dağıtım Kanalı: Tüm satış kanallarımız.