01.06.2013 ÖNSÖZ FİKRET PAMUK



Benzer belgeler
KONUT- İŞYERİ-HASTANE-OTEL İzoBOZZ KULLANIM ALANLARI

ONURLU İNŞAAT TAAHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ. TEL: FAX:

ÇATI KAPLAMASI. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

ALÜMİNYUM KOMPOZİT PANELLER

UYGULAMA VE SATIŞ BAYİİ

Gelişmiş olan ülkelere göre Türkiye de kişi başına tüketilen enerji miktarı 1/3 oranında olmasına karşın, ısınma için sarf ettiğimiz enerji 2 kat

makina parkları kurarak, kaliteli eğitilmiş personeller ile tüketicinin ihtiyaçlarını karşılamaktadır.

Sanılanın aksine her ormanın ve ağacın bir yaşı vardır ve zamanla ormanlarında yenilenmesi gerekir.

KATI YALITIM MALZEMELERİ KALSİYUM SİLİKAT

shingle nedir? Kullanım alanları

ÜRÜN AVANTAJLARI ÜRÜN BİLGİSİ RENK GARANTİSİ ANTİ-KOROZYON SES YALITIMI ELEKTRİK YALITIMI YÜKSEK VE DÜŞÜK SICAKLIKLARA DAYANIKLILIK YANGIN SINIFI

Tek bir sistemle ısı, yangın ve ses yalıtımı nasıl sağlanır?

KATI YALITIM MALZEMELERİ TAŞ YÜNÜ

KATI YALITIM MALZEMELERİ POLİETİLEN KÖPÜK

DÖRT MEVSİM SORUNSUZ YALITIM KEYFİ

Elastik ve Hafif Doğal Taş Kaplaması çok amaçlı kullanım

Fibercement levhalar iklim koşullarından etkilenmezler. Uzama kısalma miktarları benzer malzemelerden belirgin miktarda düşüktür.

YENİ YÖNETMELİĞE UYGUN YALITIM VE DUVAR DOLGU MALZEME SEÇİMİNDE OPTİMİZASYON

Enerji Verimli Çelik Evler

1-Üst Mahya 2-3 yol mahya 3- Yan mahya. 4- Mahya Bitiş Kapama 5- Dere 6- Saçak kapama

nızam kenarlarına kullanılan malzemedir.

üniversal- ultralam ULTRALAM LVL modern kompozit bir yapı malzemesidir. ULTRALAM LVL kozalaklı ağaçlardan ( çam-ladin ) veya karışımından üretilir.

İTİCİLİK ÖZELLİĞİNE SAHİP MALZEME

ÇATILARDA ISI YALITIMI

Durusu Park Çatı Strüktürü. Yapısal Lamine Ahşap...

HAKKIMIZDA NEDEN BAŞAT?

İZMİR ÇATI UYGULAMA VE ÇATI AKTARMA. Çatı Nedir?

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ ALİ ÇETİNKAYA KAMPUSÜ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ MORG BİNASI İNŞAATI MAHAL LİSTESİ

Neden Ahşap? Doğaldır Uzun Ömürlüdür

Üzerinde yaşadığımız Dünya da tüm maddeler katı, sıvı ve gaz halde bulunur. Daha önce öğrendiğimiz gibi bu maddeler hangi halde bulunursa bulunsun,

ArEmit METAL KİREMİT

ÇATILARDA ISI YALITIMI. 1. Çatı Arası Kullanılan Kırma Çatılarda Mertek Seviyesinde Isı Yalıtımı

Hafif çelik yapı sisteminin raporu

KATI YALITIM MALZEMELERİ EXPANDE POLİSTREN LEVHA

yalıtımı sağlama alın... /akggazbeton

Çelik yapı sistemi, inşaat sektörüne; güven, hız ve işlerlik kazandırıyor...

KATI YALITIM MALZEMELERİ EKSTRÜDE POLİSTREN LEVHA

ÇATI VE TERASTA SU YALITIMI

%98 i doğal bileşenlerden oluşur Isı, yangın, ses yalıtımı sağlar Nem ve küf oluşumunu engeller Kolay uygulanır

Dachrock DACHROCK TERAS ÇATILAR. Dachrock, yüksek yük kapasiteli teras çatılarda ısı, ses ve yangın yalıtımı olarak kullanılmaktadır.

ISI, SU VE SES İZOLASYONUNDA KESİN ÇÖZÜM

Çatı Kaplamaları. 6. Güncellenmİş Baskı

AHŞABIN GÜCÜ! AHŞABIN GÜCÜ!. SON YILDIR BİZE UNUTTURULAN. Y.Mim.Çelik ERENGEZGİN

Çelik Gaz Beton Evler le doğayla iç içe bir hayat!

Master Panel NOVA 5TM Çatı

Mühendislik.

yapıda uzman eller

YOĞUNLUK : minimum kg/m3. ISI İLETKENLİK : 0,028W/Mk SU EMME : % 0,1 SU BUHARI DİFÜZYON DİRENCİ : YANGIN SINIFI : B1 (TS 11989)

UYGULAMA DETAYLARI. 7 Ahşap çatı detayı. 8 Soğuk hava deposu detayı.

FIBERCEMENT. 1. Fibercement Nedir? 2. Kullanım Alanları Nelerdir?

DİLATASYON DERZİ. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

DURUSU TERMAL BOYA HY TECHNOLOGY. Dünyanın en kaliteli izolasyon boyaları... Thermal Solitions U.S.A

ROCKFLEX ROCKFLEX LEVHA

CREATING TOMORROW S SOLUTIONS

EPOKSİ VE POLİÜRETAN SİSTEMLER METYX TELATEKS MANİSA O.S.B. FABRİKASI ELEKTRİK TRAFO BİNASININ DURATEK ÜRÜNLERİ İLE YENİLENMESİ

Şirketimiz haddelemeyle kaplama teknolojisi kullanarak plastize edilmiş PVC membran ürünleri konusunda uzmanlaşmıştır.

DÜŞEY SİRKÜLASYON ARAÇLARI

Yapıblok İle Akustik Duvar Uygulamaları: Digiturk & TV8

BETONARME KALIPLARININ SINIFLANDIRILMASI. 3. Bölüm. Öğr. Gör. Mustafa KAVAL Afyon Meslek Yüksekokulu İnşaat Programı

SANDWICH PANELLER POLİÜRETAN İZOLASYONLU ÇATI PANELLERİ

DOĞRAMA ÜRÜNLERİ. DOĞRAMA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER ve ÖZELLİKLERİ MALZEME TÜRÜ OLUMLU ÖZELLİKLER OLUMSUZ ÖZELLİKLER

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

TAVUKÇULUK VE ATERMĐT

DÖŞEMELERDE ISI YALITIMI

AYTU YÜKSEK ISI VE TEKNİK TEKSTİL ÜRÜNLERİ SAN.TİC.LTD.ŞTİ.

DELTA -FLORAXX YEŞİL ÇATI SİSTEMİ

Aquapanel ve Sistem Aksesuarları. Aquapanel 02/2016

TERRA COTTA KİL ESASLI PANELLER

Çatılarda Tam Koruma CONIROOF

ITP13103 Yapı Malzemeleri

DUVAR- BACA DİBİ ÇÖZÜMÜ YAĞMUR İNDİRME SİSTEMLERİ ÇATI DETAY ELEMANLARI ÖZEL ÇATI DETAY SİSTEMLERİ.

SANDWICH PANELLER POLİÜRETAN İZOLASYONLU ÇATI PANELLERİ 3 HADVELİ ÇATI PANELİ

ÇATI MANTOLAMA SİSTEMLERİ

STRÜKTÜR ÇÖZÜMLEME. Doç. Dr. ALİ KOÇAK

GAZBETONLU. HAFİF ÇELiK YAPI. SiSTEMLERİ

W361 Vidipan Bölme Duvar

Çatı Yalıtımında BONUS FOCUS SHINGLE

TEKNİK DÖKÜMANLAR KEPLİ TAŞYÜNÜ SANDVİÇ PANEL

Firmamız. Hedeflerimiz


Özellikler: Vakum tüpü ve ısıtma borusunun mükemmel bileşimi.

Kaynak: ESKİ BİNALARDA RUTUBET PROBLEMLERİ ve ÇÖZÜMLERİ

W362 Vidipan Bölme Duvar

AQUAPANEL İÇ CEPHE DUVAR SİSTEMLERİ UYGULAMA ŞARTNAMESİ AQUAPANEL İÇ CEPHE PLAKASI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Özellikler ve Performans. Johann BERGER

ALÇI DUVAR. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

PEFLEX LEVHA. Uygulama

Bu sunumda yer alan konular;

IsoVoLL YALITIM SIVASI TANITIM DOSYASI

izolasyon nedir ,31 1,23 ses yalıtım malzemeleri ,83 0,91 ısı yalıtımında kullanılan malzemeler 320 0,28 1,1

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

DUVARLARDA ISI YALITIMI

W152 Diamant Bölme Duvar

Tasarruflu Doğal gaz kullanımı

Doğadan yaşama sunulan ayrıcalık...

THERMOMASS YAPI SİSTEMİ

AQUAPANEL DIŞ CEPHE DUVAR GİYDİRME SİSTEMİ UYGULAMA ŞARTNAMESİ AQUAPANEL DIŞ CEPHE PLAKASI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMELERİ ÖNLENEBİLİR!

ENERJİ VE DEPREM BİLİNÇLİ YAPI SİSTEMİ. by Scientific Research Institute, Inc. / Isorast Yapı Elemanları A.Ş. Tarafından Türkçeleştirilmiştir.

Transkript:

ÇATI?

01.06.2013 ÖNSÖZ Bu kitapçığı, gerek ülke, gerekse şehir bazında çarpık kentleşmeyle birlikte; hem yapılardaki estetik ve görüntü kirliliğine bir başka açıdan bakmak, hemde çatılarda kullanılan malzemelerin, nerelerde, nasıl kullanılması gerektiğini, bu konudaki 23 yıllık tecrübe ve deneyimlerimizle elde ettiğimiz bilgi birikimini sizinle paylaşma çabasıyla kaleme aldık. Yine 23 yıllık çalışmamızın neticesi olarak şunu gördük ki; daha hala çatı kültürünü hem şehrimizde, hemde ülkemizde yerleştirmeye muvaffak olamadık. Bu kitapçık işte bu çabanın da bir kanıtı olmakla birlikte, belki bu çabaya omuz vermek isteyecek, estetikle birlikte yapıların dayanıklılığını artırma çabalarımıza yardımcı olacak gerek ferdi, gerekse kurumsal faaliyetlere bir yol açabilmek umudunu canlandırıp taçlandırabilmektir. Çatının nedense bizde, hem proje bazında, hem uygulama bazında pek önemsenmemesi; uygulama bitip bina, konut, ev kullanıma açıldıktan sonra ev sahibiyle çatı baş başa kaldığında asıl problemlerin teker teker ortaya çıkması. Ama kullanıcının çatı konusundaki bilinci ve kültürü olmaması, onu bu konuda tecrübe ve deneyimi olmayan kişi ve kuruluşların kucağına itmektedir. Çatının hafif ve sağlam bir malzemeden yapılması daha uygun iken ne hikmetse; ya da adı çelik olması hasebiyle olsa gerek binaya gereksiz ve tehlikeli bir yükü bindirme yarışına dönmüştür. Bunun yanında kitapçığımızda okuyacağınız gibi hem beton, hem çelik sağlamlık ve dayanıklılık yönünden ahşabın yarı ömrüne yetişememektedir. Çelik çatıların yeri fabrikalar, depolar ya da bunun gibi yerler olabilir ama kesinlikle konutlar olmamalıdırlar. Yakın zamanda bununda acısını yine bu toplum, bu halk çekecektir. Çünkü insanı öldüren depremler değildir, altında kaldıkları beton kütleleri ve demir yığınlarıdır. Çelik hakikaten sanıldığı kadar sağlam bir yapı malzemesi olsaydı 2001 de ikiz kuleler yıkılmazlardı. Amerika o günden beridir yüksek binalarda başka hangi malzemeyi kullanırız arayışına girmesine rağmen ne yazık ki ülkemizdeki bilgi ve tecrübe yetersizliği, bizden önce kullanılmış ve terk edilmiş şeylerin bizim ülkemizde furya olması ne kadar üzücüdür. Amerika yı yeniden yeniden keşfetmemiz mi gerekiyor, yoksa hem bizim hemde dünya kültürlerinin sentezini özümsemenin zamanı hala gelmedi mi? İşte bu soru ve sorunlara bir nebze ışık tutabiliriz düşüncesiyle bu kitapçığı hazırladık. Umudumuz odur ki bizden önce yapılmamış bu çalışma ve çabamız sonuçsuz kalmaz, bizim gibi bu ülkeyi bu vatanı düşünen mutlaka birileri daha vardır. Çalışmalarınızda başarılar dileklerimizle. FİKRET PAMUK

01.06.2013 İÇİNDEKİLER ÇATI NEDİR? 1 ÜLKEMİZDEKİ ÇATI GERÇEĞİ 2 OSMANLIDAN ÇATI RESİMLERİ 3 ÇATI İZOLASYONU NASIL OLMALI 7 KİREMİT SEÇİMİ 7 KİREMİT ALTI ÇATI ÜZERİ UYGULAMASI 9 ÇATI ÜZERİ SU YALITIM MEMBRANLARI 12 ÇATI ÜZERİ KAPLAMA ÖRTÜSÜ 12 ÇATIDA ISI YALITIMI 13 YALITIMLA İLGİLİ PÜF NOKTALARI 13 ÇATI VE AHŞAP KONSTRÜKSİYON 15 AHŞAPTA DAMAR YAPISI 16 AHŞAP, BETON VE ÇELİK KONSTRÜKSİYONLARININ KARŞILAŞTIRILMASI 17 LAMİNE AHŞAP RESİMLERİ 18 DÜNYANIN EN BÜYÜK AHŞAP BİNASININ RESMİ 19 KISA BİR ÖZET 19 YAPTIĞIMIZ ÇATI VE İÇ DEKORASYONLARINDAN BİRKAÇ RESİM 21 İLETİŞİM 29 FİKRET PAMUK 0 506 917 57 70 E-mail, facebook adresi: elmascati@hotmail.com

1 ÇATI NEDİR? Çatı denildiğinde aklımıza gelen şey nedir? Ya da aklımıza gelen şey hakikaten çatı kelimesinin tanımını tam olarak karşılayabilen anlam topluluğumudur? Yalıtım nedir? Isı, su, buhar yalıtımı sadece temel ve duvarlarda mı gereklidir? Çatı yapımında kullanılan malzeme ahşap mı olmalı, yoksa çelik mi? Konfor nedir, konfor bir lüks mü, yoksa bir gereklilik midir? Yukarıda sorulan sorular daha da uzatılabilir, bizim amacımız sizlerin aklına takılan bu soruların listesini uzatmak değil. Bilakis elimizden geldiği kadar bu sorulara cevap verebilmek ve yine gördüğümüz kadarıyla da sizlerin çatı problemlerine kesin ve kalıcı çözümler üretebilmektir. Kelimeler kullanıldıkları yer, zaman, ülke, topluluk ve kültür yoğunluklarının kendilerine yüklemiş oldukları manaya bakılarak değer kazanır veya kaybederler. ÇATI da normalde bir kelimedir ama ülkemizde ve toplumumuzda karşılığı daha tam olarak oturtulamamıştır. Çatı denildiğinde aklımıza ilk gelen şey şudur: Bina, konut ve dairelerin üzerine yapılan; genel anlamda ve sadece su yalıtımını sağlamak için uygulanan, üzeri kiremitle kaplı yapılardır. Ne yazıktır ki bu yapılar kendilerinden bekleneni tam olarak karşılamaktan çoğu zaman uzak kalmışlar ve meskenlerin üzerinde atıl bir ağırlık olmaktan ileriye gidilememiştir. Gerek uygulama, gerekse proje hataları, çatı konusunda ne kadar geride olduğumuzun ve çatıya önem vermediğimizin açık kanıtlarındandır. Şöyle ki çatı sadece su akıntılarını önleyen ve yağışlı günlerde akla gelen yapı dokularından ileri gidememiştir. Öyleyse çatı nedir, nasıl olmalıdır sorusunun cevabını Dünyanın diğer ülkelerinde uygulanan şekliyle şöyle verebiliriz: Genel anlamda meskenleri yukarıdan ısı, su ve nem(buhar) den koruyup dengeleyen; aşağıdan (merdiven, asansör boşluğu ve kat ara tavanlarından) yükselen sıcak havayı hapsedip ısı kaybını önleyen, yaz aylarında serin, kış aylarında sıcak bir mekân sunan; en önemlisi de atıl bir mekân olmayıp tam anlamıyla mesken olarak kullanılan yerlere ÇATI denilmektedir. ÜLKEMİZDE ÇATI GERÇEĞİ Ülkemizde çatı deyince akla gelen şey şudur. Sıradan kalıpçıların dahi yapabildiği, genelde o yapının inşaatında kullanılan kalıp tahtalarından artan malzemelerle inşa edilen bir örtü sistemidir. Belli bir projeye gerek duyulmadan yada proje de dahi pek önem verilmediği için projede görüldüğü şekilde kabaca kapatılan, genelde ısı ve su izolasyonuna önem verilmeden yapılan, üzeri kil kiremit uygulanan, atıl mekanlar olmaktan ileri gidilmeyen mekanlara çatı denilmektedir. Çatı kültürü ülkemizde tam olarak yerleşmemiştir, bunun birkaç sebebi vardır. İlk olarak Anadolu da genel kullanımda ve yerleşmiş, temel yapı taş ve taş üzeri kerpiç yada yapının tamamı taş ama çatı saz ve toprak örtü kullanılmıştır. Bu gerek halkın maddi yetersizliği gerekse yapıların o zamanki çerçi denilen ustalar tarafından belli standartlara oturtulmasından ve gerekse evde konfordan ziyade sadece kapalı bir mekan elde etme çabasından dolayı sadece zengin bir kesim çatıya önem vermiştir. Dikkat edilirse Osmanlıda kasr, köşk gibi eserlerinde çatı kullanılan mekanlar olarak ortaya çıkmıştır. İkinci engel olarak şu sebeb ortaya atılmaktadır ki, çatıların dik olarak yapılması ve kullanıma açılması Türk yapı

sistemine uygun değildir gibi mesnedsiz bir iddiadır. Bu iddiayı ortaya atanların Osmanlı köşk, kasr vb. eserleri bir kez incelemelerini salık veririz. Üçüncüsü, bu daha sağlam bir dayanak gibi görünmesine rağmen gerçeği araştırıldığında bununda bir dayanağının olmadığı anlaşılacaktır. İddia şudur ki çatı meyli % 24 ile % 37 arasında olmalıdır?? Bu dayanak 1930larda ilk marsilya kiremitinin Fransa nın Marsilya şehrinden Bursanın Akçay limanına indirildiğinde patentiyle beraberinde birde pusula eklenmişti. Bu pusulada kiremitin % 24-37 arası meyille döşenebileceği ve içinde (orijinal yazılımıyla) pies (oda) ler çıkabilir diye bir ekleme yapılmıştır, bu pusulanın patentle hiçbir ilgisi olmadığı halde sadece yükleme sırasında işgüzar bir usta yada usta başının yazıp eklediği pusula her ne hikmetse bizim imar yasamıza hiç sorgulanmadan olduğu gibi alınmış hatta şu an dahi pies kelimesi tercümesi yapılmadan olduğu gibi yazılmıştır. Pies Fransızca ODA anlamında olduğu halde buna önem verilmemiş sadece meyil kısmına takılmışız. O tarihlerde Fransa bu meyillere takılmadığı gibi bizdeki yabancı hayranlığı gözü kapalı bu pusulayı kanun yapabilecek kadar körleştirmiştir. Hatta şu an ülkemizde sadece kil esaslı kiremit dışında, beton esaslı kiremit, seramik kiremit, metal kiremitlerin bulunması onların uygulanmasının çok sınırlı kalmasından ileri gidilememiştir.ama bu madde araştırmalarımızın neticesinde bize şunu göstermiştirki, gerek çatıların meyil açıları gerekse yan duvarların yükseklikleri bağlayıcı değildir, bunu o beldenin belediye encümen kararıyla değiştirme yetkisi ve uygulama hakkına sahip olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Kısacası bu durum sabit va bağlayıcı bir kanun değil, belediyelerin kendi içlerinde aldığı kararlarla bağlayıcılığı ortadan kalkabilir bir durumdur. Bir başka iddia da yukarıda bahsi geçtiği gibi dik çatıların veya içi ev olarak kullanılan çatıların doku olarak Türk ev yapısına uygun olmadığıdır. Bununda yıkıldığı nokta eski köşk ve kasrlar olmakla beraber, Anadoludaki tarihi ahşap yapılarda çatıların kullanılmalarıdır. Yani o imkan ve bilgi biraraya geldiğinde Anadoluda da böyle evler zaten daha öncede çok büyük bir başarıyla uygulanmıştır. Sadece biraz araştırmak yeterli olacaktır. Aşağıdaki resimler bunun en güzel örneklerindendir. 2 Birçoğumuzun ünlü Hababam Sınıfı nın çekildiği yer olarak hatırlayacağı Adile Sultan Kasrı nın hikâyesi

bundan yaklaşık 200 yıl önce Sultan III. Selim in annesi Mihrişah Valide Sultan için Çamlıca eteklerinde yer alan arazide bir bağ köşkü inşa ettirmesiyle başlar. Mülkiyetinin yıllar içerisin el değişmesinin ardından köşk 1861 yılında Sultan Abdülaziz e armağan edilir. Sultan Abdülaziz köşkü yıktırıp günümüzdeki yapıyı inşa ettirir ve annesi ( Pertevniyal ) Valide Sultan a hediye eder. Yapı, 1863 yıllarında da Adile Sultan a yazlık saray olarak verilir. 3 Maslak kasırlarından bir tanesi Tarihçe: Büyük dere Caddesi üzerinde, İstinye ve Tarabya kavşakları arasındaki alanda yer alırlar. Bu yapılar topluluğu Kasr-ı Hümayun, Mabeyn-i Hümayun, Çadır Köşkü, Paşalar Dairesi ve limonluktan oluşur. Kasırların ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) olduğu tahmin edilmektedir. 114 yıllık Karstaki Katerina köşkü

4 Katerina köşkünden bir başka görüntü Osman Hamdi Bey tarafından 1884 yılında yaptırılan Gebze Eskihisar ın batı sahilindeki köşk

5 Osmanlıdan kalma yine bir büyük elçilik binası İstanbul Sarıyer ilçesi Emirgân Korusu içerisinde bulunan Sarı Köşk XIX. yüzyılın sonlarında, Hıdiv İsmail Paşa tarafından yaptırılmıştır

6 II. Abdülhamid in (1876-1909) Başkâtib i olarak Yıldız Sarayı nda görev yapan Tahsin Paşa ya ait olan yapı, 19. yüzyılda saray ileri gelenlerinin yazlık olarak kullandıkları bir yöre olan Göztepe dedir Sayısını daha da arttırabileceğimiz bu örnekler bize Osmanlı-Türk yapılarında da çatıların kullanıldığı ve yapılarında çok daha estetik bir görünüm kazandığı da ortadadır. Birde resimlerden açık bir şekilde anlaşılacağı üzere yapıda kullanılan ahşap yıllara meydan okumaya ve dayanıklılığını sürdürerek hizmet vermeye devam etmektedir. Bütün bunlara rağmen neden hala ülkemizde ne mimarı nede uygulama noktasında bu tür çatılara karşı bir soğukluğumuz vardır ve neden uzak durmaya çalışıyoruz? Bu sebeplerden bazılarını başta anlatmıştık ama sadece bu sebepler yeterli değildir. Zira ülkemizde çatı geneli ele alındığında yakın zamana kadar ahşap üzerine çalışıldığı görülmektedir. Ama bütün bunlara rağmen çatıda kullanılan ahşap kesitlerinin sadece yap-sat para kazan düşüncesiyle 5*10 veya 10*10 gibi bir standarda bağlanıp çatının kullanılmasına önem verilmemesinden dolayı geniş açıklıklar arasında kullanılacak ahşap hesabının bilinmemesiyle rastgele bir hesapla hazırlandığından ve bu konuda ev sahiplerinin veya alıcıların belli bir bilgi birikimi ya da maddi yetersizlikleri de bunda büyük rol oynamaktadır. Başta söylediğimiz gibi binanın tamamı ele alındığında temel bina için ne kadar önem arz ediyorsa çatıda en az temel kadar önem taşır. Nasıl ki temelin sağlamlığı ve su izolasyonu binanın ömrünün uzaması ve değerinin artmasına sebebiyet verir ve binanın sağlamlığı bir anlamda bununla ölçülür. Aynı oranda çatıda bu öneme haizdir, zira çatı bina için sadece bir örtü değildir. Çünkü bina sadece temelden su almaz, çatıdan inen yağmur ve kar suyu da binanın dayanıklılığını temel kadar etki eden etkenlerdendir. Hepimizin şahit olduğu gibi genel olarak su izolasyonu tam yapılmamış teras ve normal diğer çatılarda; özellikle gizli oluk yapılmış ve saçak çıkartılmayıp kalkan duvarlarla çevrili

çatıların bulunduğu konutların hemen hemen her iki yılda bir dış boya ve sıvanın kavlayıp kalkması ekonomik bir külfet yüklemektedir. Tabi ki bunun yanında yıpranan sıva altındaki dış duvarlardan sızan suların iç mekânlardaki yaptığı hasarlardan söz etmemize gerek var mı bilmiyoruz. Çatılarda sadece su izolasyonu yeterli değildir. Bunun yanında ısı izolasyonu şarttır, bu da büyük bir sorun teşkil eder. Bildiğimiz üzere sıcak hava tabiiyeti gereği yükselir, çatıda ve duvarlarda yapılacak ısı izolasyonu sayesinde merdivenden ve çatı ara katlarından yükselen sıcak havanın çatıda hapsolunması sağlanır. Bunun neticesinde ısıda %40-50 lere varan bir tasarruf sağlar ki bu da azımsanacak bir değer değildir. Aynı değer yaz aylarında çatıda ısı izolasyonunun binanın üzerinde güneşe karşı bir kalkan vazifesi görmesi, dışarıdaki sıcağın içeriye girmesine, içerideki serin havanın dışarıya çıkmasına engel olacağından, serinlemek için ekstra bir enerji harcamanıza dolayısıyla ekonomik kayba engel olmakla size en büyük yardımcı olacaktır. Araştırmalar şunu ortaya koymaktadır ki bir mekânı soğutmak ısıtmaktan beş kat daha fazla bir enerji harcanmasını gerektirir. Çatıda yapılacak bir kereye mahsus ısı ve su izolasyonu harcamasının, binaya sağlamış olduğu (hem yaz hem de kış aylarındaki) enerji tasarrufu hesap edilip kıyaslanacak olursa, çatıya harcanan ısı ve su izolasyon tutarının bu tasarruf yanında cüzi bir miktar kaldığı ve kısa zamanda kendisini amorti edeceği unutulmamalıdır. ÇATI İZOLASYONU NASIL OLMALI? Konuya başladığımızdan bu yana bahsettiğimiz izolasyon nasıl olmalıdır? İlk başta izolasyon (ısı, su, buhar, ses) da kullanılacak malzemenin niteliği ve nerede kullanılacağı bu konuda gerçekten büyük bir rol oynamaktadır. İsterseniz yukarıdan aşağıya birlikte inceleyelim. KİREMİT SEÇİMİ Kiremit; kiremit seçimi çatınız için iki yönde önem taşımaktadır, birincisi yapımında kullanılan malzemesi ve ağırlığı, ikincisi ihtiyaca tam cevap verip veremediğidir. Ülkemizde genel olarak yaygın kullanılan kil esaslı kiremitlerden başlayacak olursak ki genel olarak Marsilya tipi kiremidi çok yaygın kullanılan bir kiremittir ve adından da belli olacağı gibi Fransa dan ithal ettiğimiz kil esaslı yani kilden kalıpta şekil verilip fırınlanarak elde edilen kiremittir. Ebat olarak küçük olduğu için m 2 ye 16 adet döşenir, bunun birden fazla dezavantajı vardır, ilk önce ağırlığıdır ki m 2 ye ortalama 46-48 kg arası bir yük bindirir 100m 2 bir çatıda 4600 ile 4800 kg arası bir yük demektir. Bunun yanında kil esaslı bir kiremit olduğu için ne kadar fırınlansa da ve üzerine ne kadar kaplama yapılsa da bu özellik kısa süreli olup kısa zaman sonra bu kaplamanın özelliği kaybolduğundan, kil kiremit yağışlı havalarda ortalama olarak kendi ağırlığının 1/3 olarak su emmektedir yine 100m 2 üzerinden gidecek olursak 4700kg/3=1566 gibi ekstra çatınıza yük ilavesiyle çatınızda 4700+1566=6266 kg bir yük binmektedir. Sadece bu yükle sabit kalmamakta emdiği su, soğuk havalarda içinde don tutarak kiremidin ömrünü daha da kısaltmaktadır. Bu kiremit çeşidinde çatının bütün ihtiyaçlarını karşılayacak ve çatıya uyum sağlayacak nitelikte aparat yani çatıda ihtiyaç duyulan 7

eksikleri tamamlayacak özelliklerde kiremit çeşidi çok azdır ve olanları da hem kullanışsız hemde ihtiyaca tam cevap verememektedir. Alaturka kiremidi: kil kiremidin hesabını yaptıktan sonra bu kategoriye katma gereği bile görmüyoruz. Zira kil kiremidi içinde en ağır olan kiremit çeşididir. Bunun sebebi alt-üst olarak döşendiğinden dolayı Marsilya kiremidinden daha fazla bir ağırlığı çatınıza bindirdiğinden ve aparat olarak çok kısır kaldığından bu kategoride pek şansı olmayan kiremit türüdür. Derseniz ki çatı üzerinde çok güzel bir görüntüsü var!! Size bu görüntüyü verebilecek çok daha hafif ve daha dekoratif kiremitlerin var olduğunu hatırlatmak isteriz. Shingle(şıngıl): Yakın zamanlarda ülkemizde furyası yaşanan ve kısa gelecekte cebinize ve çatınıza zarar veren şıngıl (shingle) adı verilen zift esaslı kiremitlerdir ki; gerek desenli (yonca, yakut vs ) olarak adlandırılan gerekse desensiz kumlu membranlardır. Avrupa ve diğer ülkelerde çatılardan 1980 lerde söküp yerine en kötü ihtimal kil esaslı kiremitleri uygulamaya geçmişlerdir. Çünkü bunun birden fazla sebebi vardır. Bunlardan sadece birkaçını beraber inceleyelim. Zift esaslı olduğundan ve çatıyla arasında hava almasını sağlayacak herhangi bir mesafe olmadan, altına 3mm membran eşliğinde uygulandığından güneş ışığını olduğu gibi değil biraz daha arttırarak çatıya verecek. Başta ucuz bir uygulama olarak görülmesine rağmen çatı altında sıcak havanın soğutulması ayrı bir külfet oluşturacak. Zift soğuğu da olduğu gibi ileten bir malzeme olması dolayısıyla çatı arası kış aylarında soğuk olacak ısıtma problemi yine cebinizi yakacaktır. Yine zift esaslı olduğundan gece gündüz ısı farkından dolayı gündüz genleşecek içine basılarak yerleştirilen renkli taş parçalarının yuvaları genişleyecek, akşam daralacaktır. Dolayısıyla ilk dökülenler üzerindeki taş parçaları olacak kelleşerek altındaki siyah zift tabakası ortaya çıkacaktır. Diğer bir hususta zift uzun süre sıcak ve soğuğa maruz kaldığında özelliğini yitirip sertleşecek rüzgârla beraber yaprak yaprak ya da bölgesel olarak kalkacaktır. Dolayısıyla kalkan yerlerin onarımı da zor olacaktır. Saydığımız bu sebepler ve daha fazlasından dolayı çatıya uygulaması son derece yanlış bir uygulamadır. Bütün bunlara rağmen ne hikmetse bu yanlış uygulama ülkemizde birden bire yıldızı parlayan bir uygulama halini almıştır, sebebi ucuz olması mıdır, uygulayıcının ve uygulatan ev sahibinin bu konuda bilgi sahibi olmadığından mıdır, ya da tavsiye edenlerin gerçekten bu konuya hâkim olamayışından mıdır belli değildir. Beton kiremit: adından da belli olduğu gibi beton esaslı bir kiremittir. Adı ve kullanılan malzemesi gözünüzü korkutmasın; adı beton kiremit olabilir ama gerek ebat olarak gerekse ağırlık olarak kil kiremide göre çok daha fazla avantajlıdır. Biraz daha geniş ebatlara sahip olduğundan m 2 ye 10 adet döşenmektedir. M 2 de ağırlık olarak çatınıza bindirdiği yük 42-44 kg arasındadır, bu ağırlık kullanacağınız kiremitteki şekil ve desen, ağırlığa doğrudan etki etmektedir. Bunun yanında kil kiremitte su emme oranı 1/3 iken beton kiremitte bu oran 1/1000 gibi çok cüzi bir miktardır. Bu miktar çatınıza binen yükte nerdeyse hiçbir ilave yük getirmemektedir. Tabiiyetiyle su emme oranı neredeyse yok denecek oranda olduğundan don tutma ve kiremidin ömrünün ters yönde etkilenip çatlamasının da önüne geçilmiştir. Sadece bu kadarla da kalmayıp çatınızın bütün ihtiyaçlarını tam olarak çözecek bütün detay ve aparatlara 8

sahiptir, dolayısıyla hiç sıkıntıya düşmeden istediğiniz her türlü estetiği ve yalıtımı elde edebilirsiniz. Çelik kiremit: adından da belli olacağı gibi çelik esaslı olup diğer kiremitlerle hiçbir kıyas kabul etmez. Çünkü ağırlık olarak m 2 ye 6 kg gibi bir yük bindirmekte, su emme oranı hiç yoktur. Deforme olması ve su alması yoktur işçilik hatası harici haricinde çatınızın ömründen çok daha fazla bir ömrü vardır. İç kısmında ince özel alaşımlı çelik bir levha üzerine ve altına 12 kat kaplaması vardır. Kısacası 1,5 mm kalınlık içinde 12 kat kaplamayla dayanıklılığı arttırılmıştır. Bunun yanında beton kiremidinden daha fazla aparata ve detaya sahiptir. Kiremidin çatıdan kalkıp uçması, yapısı ve uygulama itibarıyla da altına su alması imkânsız derecesinde bir kiremittir, renk ve desen konusunda da tatmin edici derecede geniş bir portföyüde mevcuttur. Çatınıza hiç tenekeci çağırmadan bütün aparatlarıyla tam bir uyum içinde size geniş bir çözüm sunmaktadır. Yukarıda özelliklerini saydığımız kiremit çeşitlerinden istediğinizi uygulamakta karar yine sizindir, bizim bu konuda size tavsiye olarak sunduğumuz kiremitler dışında çok daha değişik uygulamalar vardır ama bu uygulamaların uygulayıcıları ülkemizde ya yok denecek kadar az ya da gerçekten hiç yoktur; bunlardan bazıları: Saz kiremit uygulaması; hem nostaljik doğal bir görünüm sunmakta hemde ustanın elinin ve bilgisinin kabiliyeti derecesinde çatınızın üzerinde istediğiniz deseni uygulama imkânıyla çatınızı diğer çatılardan çok daha farklı bir özellikle diğerlerinden açık bir farkla ayırt edilebilecek bir görüntüyü size sunacaktır. Ahşap kiremit uygulaması; Anadolu nun bazı kesimlerinde daha önce uygulanan şu an pek kullanılmayan uzunlamasına kesilen geniş tahtaların sırayla en alttan yukarıya doğru şaşırtarak ve üst üste çakılmasıyla elde edilen çatı örtüsüdür. Seramik kiremit uygulaması; ülkemize yeni yeni gelen bir uygulama olup çatı üzerinde değişik bir görüntü oluşturmasına rağmen yeni bir uygulama olduğundan dolayı artı ve eksileri tam olarak bilinmeyen bir kiremit olmasına rağmen şu an aparat yönünden biraz daha geliştirilmesi gereken bir kiremit türüdür. Yukarıda saydığımız kiremit çeşitlerinden zift ve kil esaslı kiremit dışında diğer kiremitleri size tavsiye etmekteyiz. Bunun sebebini de az sonra gelecek olan çatı üstü havalandırma, çatıya binen yük ve çözüm aparatlarıyla beraber göreceğiz. Kiremit seçiminden sonra kiremit altı uygulamasını beraberce inceleyelim. KİREMİT ALTI ÇATI ÜZERİ UYGULAMASI Kiremidimizi aldık çatımıza getirdik, en kaliteli, en güzel, en iyi kiremidi aldık ama uygulama hatası ile uygulandığı zaman değeri birden hiçe inecek, yaptığımız masraf boşa olacaktır. Çünkü kiremit sadece çatınızın yağmurdan korunmasını sağlayan bir örtü değildir, çatıda su, ısı, buhar, ses izolasyonu doğrudan kiremitle başlar ve hemen kiremit örtüsü altında devam eder. Kiremit örgüsü içinde her 10m 2 ye bir adet olmak üzere havalandırma kiremidi döşenmelidir ki bu çatınızın hemen üzerinde, çatıyla kiremit arasında kalan sıcak havanın 9

dışarıya tahliyesini sağlar ve çatıyla kiremit arasında bir hava yastığı oluşturur. Bunun içinde kiremit altında çift çıta sistemi uygulaması gereklidir. Hemen arkasından omurgalarda çatıya harçla değil harçsız sistemle tatbik edildiğinde omurga altlarından da sıcak havanın dışarıya tahliyesi sağlanacaktır. Kiremitle çatı arasındaki bu hava yastığı bize hem yaz hem kış aylarında çatı ile dışarıdaki sıcaklık değerlerini sabitleyebilmemizde en büyük yardımcı olacaktır. Kısaca çatımız nefes alıp verebilen bir çatı olmalıdır böylece çatımız daha en üstten, çatı altında uyguladığınız ısı yalıtımıyla karşılaştırdığınızda % 20 ye yakın bir ısı yalıtımı sağlanmış olacaktır. Bu da yine cebimize geri ödenecek ve cebimizdeki yükü hafifletecektir. Bahsini iddia ettiğimiz çift çıta sistemi nedir, ne işe yarar yine birlikte inceleyelim. Çatının üzerine serilen su yalıtım malzemesi üzerine ilki çatı ızgara taşıyıcıları üzerine yukarıdan omurgadan çatı saçağına doğru inen ilk çıtalar bir taraftan alttaki su yalıtımını çatıya sabitlerken, birkaç işlemi de yerine getirmektedir. 10 İlk olarak yukarıdan aşağıya uzanan çıtalar arasında oluşan dereler çatının herhangi bir noktasında gerek kırılan bir kiremit gerekse bölgesel su sızıntılarını kanalize ederek suyun sağa sola kayıp çatı altına inmesine engel olup iki çıta arasından doğruca oluğa doğru ilerlemesi için bir yol hazırlamış olur. İkincisi çatıyla kiremit arasında, kiremitleri tutacak çıtaların çatıyla temasını keserek ikinci kat kiremit tutucu çıtaların doğrudan çatıya çakılmalarına engel olup bu çıtaların yükselmesine yüksek bir platform hazırlayarak su akıntılarının buradaki çivi deliklerinden çatı altına inmesine engel olur. Üçüncüsü çatı ve kiremit uygulama çıtaları arasında yükselten bir platform olması çatıyla kiremit arasında yükselerek ilerleyen sıcak havanın ilerlemesi için hava kanalı oluşturur ve sıcak havanın havalandırma kiremitlerine kanalize olmasında yardımcı olur ve devamlı hava sirkülâsyonuna en büyük destektir. Bu çıtalar üzerine kiremit tutucu ikinci kat çıtalar kiremit boyları ölçüsünde eşit uzaklıklarda tatbik edilir. Alttaki resimlerde uygulaması görüldüğü gibi. Yukarıdan aşağıya

inen alt çıtaların üzerine uygulanmış kiremit taşıyıcı çıtalar çatının meylinin tersine yere paralel olarak alttaki çıtalara çiviyle bağlanır. 11 Bu arada genel olarak yanlış bir uygulama olan kiremitlerin çatıya tel veya çiviyle çakılması bizim uygulamalarımızda tamamen ortadan kalkmasına rağmen kiremitlerimizin uçması ya da kalkması söz konusu değildir. Çünkü çift çıta sisteminde daha önce çıta uygulanmadan döşenen kiremitleri çatıya bağlayan kiremit tırnaklarını tutacak herhangi bir çıta olmadığından kiremitler yerinden kalkmakta ve uçmakta idi. Çift çıta sisteminde ise kiremitlerin alt kısmında ve üst bölgesinde yer alan tırnaklar çıtaya tam oturduğundan, bunun

yanında kiremit ve çıta arasında kalan hava vakum işlemi görmekte ve çatıdaki kiremitlerin uçmasına engel olmaktadırlar. ÇATI ÜZERİ SU YALITIM MEMBRANLARI Kiremit, çift çıta ve arkasından çatımızı suya karşı yalıtacağımız su yalıtım ya da su izolasyon malzememizi ise nasıl seçmeliyiz? Su izolasyonu malzemesi yelpazesi çok geniş olmamakla beraber sıhhatli malzeme hem satış hemde uygulama noktasında gayet azdır. Şu ana kadar uygulanan ve satışta olan su membranları, kumlu kâğıt, ziftli kâğıt, zift membran, plastik membran ve seçici geçirgen olan kumaş türü membranlar olmak üzere 5 değişik kategoride su yalıtımı bulunmaktadır. Kumlu kâğıt; azda olsa kullanılmaktadır ama çatıya su izolasyonu bir tarafa çatıda bulunmasında bile gereği olmayan bir malzemedir. Ziftli kâğıt; 2 mm ve daha kalın zift membranlar ve plastik membranları çatıda uygun olmayan membranlardır zira çatı altından yükselen nem, su buharı ısı yalıtım ve çatı üzeri örtüsünden yukarı yükseldiğinde ilk rastladığı geçirimsiz ortamda yoğunlaşır. Dolayısıyla bütün zift ve plastik yalıtım malzemelerinin tamamında buharın ve nemim geçmesine izin veren bir yapısı olmadığı için yükselen buhar ve nem zift ve çatı örtüsü arasında yoğunlaşır hem çatı örtüsünün çürümesine sebep olduğu gibi ziftinde ömrünü kısaltır. Bunun yanında çatı altında da olsa ziftin gece gündüz sıcak farkından ilk önce bir sertleşme ve arkasında n kılcal çatlaklar oluşturur ve ziftli membran özelliğini tamamen yitirecektir. Plastik membran bu duruma göre daha sağlam görünmesiyle beraber alttaki çatı örtüsünün daha çabuk çürümesine neden olacak ve su buharının, nemin dışarıya atılmasına izin vermeyecektir. Seçici geçirgen dediğimiz kumaş türü su yalıtım malzemesi çatı için en uygun malzemedir. Adı üzerinde seçici geçirgen bir malzemedir, çatı altından yükselen su buharı ve nem bu malzemenin gözenekleri arasından yükselerek çift çıtanın arasındaki hava boşluğuna ulaşır. Burada yoğunlaşarak yine aynı malzemenin üzerinde su damlası olarak birikecek ve bu su damlası çatının meyliyle ve çıtaların arasındaki boşluktan aşağıya doğru inecektir. Bu malzemenin orijinallerinin 1mm 2 ye 1 litre su basıncına kadar dayanıklı olduğunu belirtmekte de fayda vardır. Dışarıdan hafif ve ince gibi görünmesine rağmen neredeyse çatınızın ömrüyle eş değer bir ömrü vardır. Şunu da unutmamak gerektir ki malzemeniz ne kadar kaliteli ve pahalı olursa olsun onu en iyi şekilde uygulamak çok önemlidir. Su yalıtımında da bu aynı şeklide geçerlidir. Çünkü aldığınız en güzel ve en kaliteli su yalıtım malzemesi yerinde uygun bir şekilde tatbik edilmediği takdirde en ucuz ve en kalitesiz malzeme değerine inecektir. Yukarıdan aşağıya doğru incelediğimiz çatı kaplama malzemelerinde sıra çatı kaplama malzemesinde. ÇATI ÜZERİ KAPLAMA ÖRTÜSÜ Burada çok geniş bir seçenek yelpazemiz yoktur. Çatı kaplamasında genel anlamda iki seçenek vardır. Birincisi ahşap tahtalarla yapılan kaplamadır ki bu size ve cebinize birkaç noktadan uygun düşmeyecektir. Ahşap tahtalar genel olarak 10cm ya da 12cm aralığında kesilir, bu tahtaları çatıya uygulamada ne kadar gayret gösterseniz de mutlaka aralarında boşluk 12

kalacaktır. Bu hem çatınızın altına ince tozun inmesine müsaade edecek hemde çatının en üstünde ısı yalıtımında küçük çatlakların oluşmasına izin verecektir. Bir başka noktadan baktığımızda uygulamada işçilik masrafı artacak ve kesilen tahtaların zayiatı artacaktır dolayısıyla ek bir külfet getirecektir. Aynı çatımıza iyi bir uygulamayla bağlanan OSB (sıkıştırılarak yapıştırılmış geniş yongalı ahşap levhalar) bu konuda hem işçilik konusunda hem zayiat konusunda sıkıntı vermeyecek en az zayiatla en geniş alanı kapatabilecek levhalardır. Bunun yanında uygulamada da birbirlerine nerdeyse yapışarak arada pek açıklık bırakmayacak dolayısıyla ısı yalıtımında da size avantajlar sunacaktır. ÇATIDA ISI YALITIMI Taş yünü: Hem ateşe dayanıklı, alevi iletmeyen ve hem de belli bir oranda da suyu itebilen bir malzeme olan taş yünüdür. Taş yünü çatı altından ızgara aralarına en az 8cm ya da 5+5 yani 10cm kalınlığında iki kat olarak uygulanmalıdır. Mümkünse ve taş yongaların tavan lambrilerinin arasından ileride aşağıya inmesinden bir endişe varsa bunların altlarının alüminyum kaplı olanları tercih edilirse daha avantajlı ve daha konforlu bir ısı yalıtımı sağlayacaktır. Cam yünü: Taş yününde olduğu gibi hemen hemen aynı malzemeden yapılmış olup tek farkı arada serpilen taş yongası değil cam yongaların oluşudur.hem ateşe dayanıklı, alevi iletmeyen ve hem de belli bir oranda da suyu itebilen bir malzeme olan cam yünü çatı altından ızgara aralarına en az 8cm ya da 5+5 yani 10cm kalınlığında iki kat olarak uygulanmalıdır. Mümkünse ve cam yongaların tavan lambrilerinin arasından ileride aşağıya inmesinden bir endişe varsa bunların altlarının alüminyum kaplı olanları tercih edilirse daha avantajlı ve daha konforlu bir ısı yalıtımı sağlayacaktır. Selüloz kaplama: Her yerde bulunmakta zorluk olabilir ama ısı yalıtım konusunda gerçekten çok güzel bir yalıtım malzemesidir. Bizde daha önce birkaç çatımızda uygulama fırsatı yakalayabildiğimizden bu tecrübeye sahibiz. Çatı altından ızgaralar arasına tanktan basınçla püskürtülerek herhangi bir ek yeri oluşturmadan, aşağıdan omurgaya kadar tek parça ve çok da kalın sayılmayacak bir tabakayla kaplama yapılmak suretiyle uygulamaktadır. Kullanılan malzeme ise içinde özel bir bağlayıcı solüsyon ile hurda kâğıdın birleşiminden olup aralarında havayı hapsedecek küçük odalar oluşturduklarından ve yine ahşabın bir yan ürünü olduğu için sıcak bir malzemedir. Taş ve cam yünü gibi ateşe dayanıklı değildir. Xps: beyaz köpük de denilen yine petrol ürünü olan dansidesi biraz düşük olmasına rağmen ısı yalıtım noktasında gayet uygun malzemelerdir. Yine taş ve cam yünü gibi 5+5 10cm ya da tek parça 10cm doğrudan uygulanabilir. Ama bu malzeme de ateşe dayanıklı değildir. Yukarıda saydığımız malzemelerin bir kısmı ateşe dayanıklı ama bir kısmı dayanıklı değil, yanmaya karşı bu konuda nasıl bir tedbir alınabilir sorusuna yanıtımız şu olabilir, yangın tehlikesi genel anlamda elektrik aksamındaki kaçaklardan meydana gelmektedir. Onun için mümkün olduğu kadar elektrik kabloları ahşap aksamın içinden geçirilmemesi. Eğer mutlaka geçmesi gerekiyorsa silikon kaplama yanmaz kablolar kullanılmalı ve bu kablolarda yine kablonun dışında çelik spiral borular kullanılırsa yanmaya karşı gereken tedbiri almış oluruz. 13

Bu tür malzemeler yani ısı yalıtım malzemeleri ızgara üzerine değil ızgara aralarına döşenmelidirler. Buradaki tek sıkıntı metalin ısı ve sesi yalıtmada çok zayıf olması yani ısıyı çok hızlı iletmesidir. Izgara görevi gören profillerin ısı ve soğuğu doğrudan aşağı yansıtacağı endişesinden dolayı ızgara üstüne serilmesiyle bu problemin ortadan kalkacağı düşüncesi hâkim olmasıdır. Ne yazık ki bu uygulama da hatalı bir düşüncenin hatalı bir sonucudur. Bu uygulama sonrası eps, xps ya da buna benzer malzemeler havanın sıcaklık değerlerine karşı hassas malzeme olduğundan sıcaklık farklarında genleşme ve büzülme neticesi ortaya çıkan ses çok rahatsız edici olacaktır. Genelde de shingle (şıngıl) kaplamada kullanıldığından nerdeyse doğrudan ısıya muhatap kalacağından; çünkü üstte ısınan zift bazlı kaplamalar akşama kadar güneş altında daha fazla ısınacak ısıyı alt kaplamaya çatının altına iletecektir. İleriki zamanlarda üzerindeki yükle birlikte uzun süre ısıya maruz kaldığında alt kısımdaki eps ya da xps de bölgesel büzülme ya da sertleşmeye yol açacaktır. Bu da malzemenin özelliğini yitirmesine neden olacaktır. Üzerinde bulunan zift kaplama ve shingle(şıngıl) sebebiyle arada sıcak havayı tahliye edecek bir kanal bulunmadığından ısı yalıtımı konusunda kendisinden beklenen performansı gösteremeyecek ısıya aşağıya iletecektir. Uzun vadede bu büzülmeler OSB ile metal ızgara arasında boşlukların oluşmasına neden olacak, dolayısıyla sert rüzgârlarda çatı üstü kaplamaları sarsılacak hatta yerlerinden söküleceklerdir. Başta şunu söylemekte fayda görüyoruz, şu an ülkemizde yaygın olarak kullanılan renkli sert köpükten imal edilen yalıtım maddeleri dışarıdan bakıldığında sağlam ve sert bir görüntü sergilediklerinden ve ustaların da yanlış yönlendirmelerinden dolayı alıcı aldanmaktadır. Bu tür malzemeler çatı arası izolasyonu için uygun malzemeler değillerdir. Bu malzemeler 1980 lere kadar Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde gökdelenlerin dış cephelerinde ısı ve ses yalıtımı olarak kullanılmış daha sonrada kullanımı yasaklanmıştır. Dış cephede ısı yalıtımında başta faydaları görülmüş ama Petrolün yan ürünü olması dolayısıyla ateşe karşı dayanıksız olmaları; gerek sıva altı gerekse kaplama altına uygulanmaları, alevi iletmelerinin önüne geçilememiştir. Çok uzağa gitmeye gerek yok bundan haftalar önce biri İstanbul da biride Ankara da olmak üzere iki adet avm nin dış cephelerinin yanarak kül olmalarına engel olunamamış çünkü kaplama altına döşendiklerinden müdahale etme imkânı yoktur. Bütün bunlara rağmen hala bu uygulama üzerinde ısrar edilmesi hayret uyandırıcı bir manzaradır. Şunu da unutmamak gerektir ki malzemenin sert olması onun ısı yalıtımında sağlam olduğunun bir işareti değildir. Isı yalıtım malzemelerinin daha seyrek yapıda ve aralarından mümkün mertebe hava odacıkları sayısının çok olması tercih sebebi olmalıdır. Bir örnek vermek gerekirse, neredeyse hepimizin şahit olduğu kış aylarında kuşların tüylerini kabartıp soğuktan kendilerini korumalarıdır. Kuşlar tüylerini kabarttıklarında tüyler arasında hava odacıkları oluştururlar, böylece içeride vücut sıcaklıklarını muhafaza edecek ve dışarıdan da soğuğu içeriye almayacak bir doğal örtü oluştururlar. Bu ön bilgi göz önüne alındığında sanırım daha mantıklı seçimler yapılabilecektir. Buradan hareketle dış cephede de taş ve cam yünü kaplamalar daha sıhhatlidirler. Gerçi buda size daha pahalıya gelecektir, daha ucuz ve daha konforlu bir ısı yalıtımı isterseniz size bu noktada tavsiyemizde inşaat aşamasında duvar yapımında gaz beton ve 14

türevleri olacaktır. Uygulamada bulunduğunuz bölgeye göre 20cm, 25cm, 30cm, en idealini seçip beton kolan ve kirişlerden 5cm çıkmalar yaparak, kalan kolon ve kirişleri de aynı şekilde 5cm kaplatıp üzerine file uygulamasından sonra ısı yalıtım sıvası ile tek uygulama ile hem daha ucuza hem daha emniyetli bir ısı yalıtımı elde etmiş olursunuz. İlk etapta pahalı gibi görünse de iki sene içinde elde edeceğiniz yakıt tasarrufu size bunu geri ödeyecektir. Birde kısa bir dip not geçmek isteriz ki bazı yapı malzemeleri kâğıt üzerinde ısı yalıtım değerleri yüksek görünmesine aldanmayın. Bunu anlamanın en kolay yöntemi aynı kalınlıkta malzemeleri aynı derecede aynı şiddette ve zamanda ısıya tabi tutun göreceksiniz ki gaz beton ve türevleri hepsinden daha avantajlıdırlar. Diyeceksiniz ki siz bu adını saydığınız firmaların reklamını yapıyorsunuz bu kitabın sponsorlarımı bunlar. Size bütün açık yürekliliğimle net bir şekilde söylemek isterim ki bizim 23 yıllık çatı ve inşaat hayatımızda edindiğimiz tecrübelerden başka bir şey değildir ki bu konuda Babamız olan ve bu işin öncülerinden olan İsmail Pamuk un da deneyimlerini ve inşaat konusundaki tecrübelerini de katacak olursak 45 yıllık deneyimimizi sizinle paylaşmaktan başka bir çıkarımız da yoktur. Amacımız inşaat konusunda hem yaptıracak kişi veya kuruluşun cebinden yersiz bir para çıkmasın hemde milli servet boş yere harcanmasın. Belki bu kitabı okumak zahmetinde bulunup yazdıklarımıza değer veren ya da değer verebilme yürekliliğini gösteren birkaç müteşebbis çıkarsa bizimde bir katkımız dokunur düşüncesidir. ÇATI VE AHŞAP KONSTRÜKSİYON Öncelikle madem çatı konstrüksiyonu olarak ahşap kullanacağız o halde biraz ahşabı ve ahşap konstrüksiyonlu çatıları tanıyalım; Ahşap yapıların başlıca özelliklerini şöyle sıralamak mümkündür; Konstrüksiyonu oluşturan ahşap güç tutuşur, kolay yanmaz, Lif yapısından dolayı hem hafif hemde kolay kolay kırılmaz bir malzemedir, Zamana karşı çok dirençlidir, hemen çürümez, Sağlam bir yapı oluşturur, uzun yıllar işlevini sürdürür, Çok katlı yapılar için de uygundur, Ahşap yapılara gelişmiş ülkelerde yaygın olarak rastlanır, Sağlık yönünden astım, nefes darlığı gibi hastalıkla karşı çok uygundur, Yaşam mekânında nem ayarlayıcıdır, Betona göre 6 kat, çeliğe göre de 15 kat daha hafiftir, Canlı bir malzemedir, depreme dayanıklıdır, Ek yerleri oyma geçme sistemiyle yapıldığından, çelik gibi kaynakla bağlanmadığı için ek yerinden kopma-kırılma riski yoktur. Daha bunun gibi daha birçok özelliği saymaya devam edebiliriz. Bu kadar özelliğini belirttiğimiz ahşabın dokusunu görelim: 15

16

Resimlerde görüldüğü üzere ahşabın damar yapısı 8 e benzer bir dokuyla oluşturulmuştur. Damarların içinde su, tuz ve mineraller vardır. Fırınlama ya da ısıl işlemiyle damarlar içindeki su miktarı en az miktara indirildiğinde yani boruların içindeki su tahliye edildiğinde nerdeyse içi boşaltılmış, birbirlerine kenetli, ayrılma ve kopma riski olmayan, eğilme direnci 1cm 2 ye 100kg basıncı karşılayacak kadar sağlam ve esnek bir malzeme ortaya çıkar. Malzeme hafifleştikçe yapıya etki eden deprem yükünün de azaldığı bilinen bir gerçektir. Çelik, ahşaptan yaklaşık olarak 13 kat daha ağır olduğundan çelik yapılar ahşap yapılara oranla daha fazla deprem yükü etkisi altındadır. Ahşap malzemenin hafifliğine oranla taşıma gücünün daha yüksek olması, büyük açıklıkların geçilmesinde, çatı yapım sistemi oluşturulmasında ahşap sistemlerin tercih sebebi olarak ön plana çıkmaktadır. Genel kanının tersine ahşap malzeme, yangında taşıma yeteneği en geç kaybeden yapı malzemesidir. Belirli bir açıklıktan sonra kendini bile taşıyamayan beton çöker. Yangından koruma tedbiri alınmazsa çelik çatının, önce aşırı genleşme yüzünden deforme olarak taşıyıcı özelliği kaybolur, 600 dereceden itibaren çökme riski taşır ve bu yüzden 15 DAKİKA içinde çökebilir. Sıcakta genleşmesi sıfır olan ahşap çatı ise 900 derecede yanmaya başlar ahşabın yanması sonucu karbon lifleri oluşur. Gördüğünüz siyahlanma budur ve karbon lifi dünyanın en sağlam malzemesidir. Yanma sonucunda oluşan bu karbon tabakası, yanmamış kısımların oksijen almasını önlediği için bir kalkan görevi görür ve yanmanın yayılmasını önler ve taşıyıcı ahşabın YANMASINI GECİKTİRİR. Yanmaya karşı emprenye edilmiş bir ahşap ise ateş içinde 12 saate kadar yanmadan dayanabilmektedir. Bu ise ahşabın tercih sebebi olmasını daha da artırmaktadır. Ahşap oyma geçme sistem ve vida ile bağlandığından çelik yapılardaki kaynaktan daha sağlıklı bir bağlantı oluşturur. Çünkü çelikte kaynak o bölgenin özelliğini yitirip sertleşmesine sebep olduğundan kaynak bölgesinden kırılma riski daha yüksektir. Çelik bağlantıların kaynakla değil perçin ya da vidalama ile yapılması daha uygundur ama bu seferde maliyet ahşaptan çok daha fazla olmaktadır. Masif ahşap malzemenin su emme oranı çelik malzemeye göre daha yüksektir bu ahşaba zarar vermediği gibi ortamdaki nemi emerek fazla nemli bir ortamı ortadan kaldırmakta ve ortamdaki nemin az olduğu zamanda da ortama nemini vererek nefes almada ideal bir ortam oluştururken, çelik neme karşı dayanıksızdır. Nem çeliğin dayanıklılığını azaltmakla birlikte ömrünü de kısaltmaktadır. Ahşap malzemenin deformasyonu %10x10-6 iken çelik malzemenin %15x10-6 olup, buradan anlaşılacağı üzere çeliğin deformasyonu ahşaba göre daha yüksektir. 17

18 20 yüzyılın başında ömrü sonsuzdur diye anlatılan betonarmenin fiziki ömrü, karbonlaşma ve korozyon sorunu yüzünden ortalama 60 yıl olduğu kanıtlanmıştır. 100m 2 lik betonarme bina yaklaşık 70 ton, 100m 2 lik ahşap bina ise 2,5-4 ton arasında gelmekte, böylece deprem riskini artıran yükler ahşap binada 20-30 kat daha az olmaktadır. Depremde bizi öldüren ağır beton parçalarıdır. Ahşap evlerde ölüm riski ise sıfıra yakındır. Çelik ise betondan 3 kat daha ağırdır. Tüm bu özelliklerden anlıyoruz ki ahşap çatıda olsun, yapının diğer elemanlarında olsun çelikten daha mantıklı bir seçim olmaktadır; hatta ahşap ve çeliği ve diğer yapı malzemelerini kullanım ömrü açısından kıyas etmek gerekirse: Telekomünikasyon kablo taşıma hatlarında kullanılan emprenyeli yeşil renkli ahşap direklerin, doğrudan yağmur, güneş ve doğanın bütün yıpratıcı müdahalelerine doğrudan maruz kalmasına rağmen hizmet ömrü 50 yıl. Su soğutma kulelerinde kullanılan ahşap dolguların 30 yıl. Ahşap karayolu köprülerinin 50 yıl. Ön korumalı çam doğramanın ise 60 yıl olduğu göz önüne alındığında aynı alanlarda beton, çelik ve pvc ömürleri bu rakamların yarısına ulaşamamaktadır. Doğal bir malzeme olan ahşabın ısı yalıtım değeri betona kıyasla 16 kat daha fazladır. Onun için 7cm kalınlığında ahşap 30cm gazbeton duvar kadar ısı yalıtım değerine sahiptir. Bugünün teknolojisiyle masif ahşapların ek ve seramik tutkalla basınç altında yapıştırılarak lamine edilen daha uzun ve daha geniş ahşap kolon ve kirişlerle 100mt ye varan açıklıklarda direksiz ve duvarsız çatılar yapılabilmektedir. Şu ana kadar bizim kullandığımız en uzun tek parça masif ahşap kiriş uzunluğu 15mt dir.

Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde tüm yapıların % 18-25 arası ve Amerika daki konutların %10-15 i betonarme iken Türkiye de bu oran %95 ten biraz fazladır. Şunu unutmamalıyız ki İstanbul da 300 yaşında olan köprülü yalısı inşa edilirken Amerika henüz ahşap yapıyı tanımıyordu. Ahşapla tek kat değil 6 kata kadar çok katlı binalar yapılabilmektedir. Bunun en güzel örneği Dünyanın en büyük tarihi ahşap binası 6 katlı, 24 metre yüksekliği ile tam 100 yıldır ayakta olan Büyükada daki Rum yetimhanesidir. 19 Büyükada daki Rum yetimhanesinden iki farklı resim 13. ve 14. Yüzyılda yapılmış kolon, kiriş ve çatıları ahşap olan Konya: Alâeddin camii, Kastamonu: Mahmutbey camii, Beyşehir: Eşref oğlu camii gibi pek çok camii özel bakıma ihtiyaç duymadan nerdeyse 700 yıldır ayakta kalmıştır. 1500 yaşındaki Ayasofya da kemerlerin arasındaki gergi çubuklarının en eskileri AHŞAP, yani dünyanın en ünlü ve eski yapılarından biri, asırlardır ahşap desteklerle ayakta kalmıştır. Kısaca özetlemek gerekirse: Ahşabın ağırlığı az olduğundan, temele binen yükte azdır. Daha basit bir temel yeterli olacağından ekonomiktir. Deprem bölgelerinde ve çürük zeminde üstünlüğü tartışılmaz ve altı kata kadar da çıkılabilmekte bir sakınca yoktur. Usulüne uygun yapılan ahşap doğramanın ömrü 30 yılı geçerken, pvc yani plastik doğramanın ömrü 15 yılı geçmemektedir. Yangında plastik doğramadan çıkan gazlar tek başıyla öldürücüdürler. Ahşap montajı sırasında hava koşullarından etkilenmezken, aşırı sıcak, soğuk, yağmur ve kar ahşap haricinde tüm yapı uygulamalarını engeller. Ahşap tüm iklim koşullarına uyum sağlar. Kutuplarda da Ekvatorda da aynı dayanıklılığı gösterir. İşlemden geçen ahşap temelde dahi kullanılabilir, özel bir işlemden sonra bünyesine aldığı sıvıyla yangına karşı direncini 20 kata kadar artırılabilir. Yine özel ilaçlarla emprenye edilerek çürüme ve böcek tahribatı tamamen ortadan kaldırılabilir. Gerekiyorsa yapı söküldüğünde az bir zayiatla yeniden kurulabilir. Onarım, plan değişikliği, ilave etme işlemleri çok kolaydır.

Ahşap kimyasallardan etkilenmez ve çevresini de olumsuz yönde etkilemez, beton gibi neme bağlı olarak nemin artmasıyla kanserojen gazı yaymaz. İmalattan sonra tam yükleme yapılabilir. Bu şekilde sağlamlığını denetlemek çok daha kolaydır. İş bittiğinde yükünü alan yapı ayakta ise yıkılmayacaktır. Sonradan ortaya çıkan kaynak hatası, eksik demir konulması, kalıbın erken alınması gibi hayati sonuçlar doğuran yüzlerce imalat kusurunu taşıma riski sıfıra yakındır. Ahşap yapı içinde yaşayanlarla birlikte nefes alır, nem alışverişini dengeler. Romatizma ve astıma yol açmaz, aksine astım ve romatizmal hastalıklara karşı koruyucudur. Ahşap evi ısıtmak ve soğutmak için çok az bir enerji yeterlidir. Ahşap, dünyada ve ülkemizde yöresel örneklerinde görüldüğü gibi, çelik, taş ve kerpiçle mükemmel bir uyum içinde kullanılabilir. Bu yüzden beton fanatikliğinden vazgeçip tekrar ahşaba yönelmeliyiz. Bütün bu saydığımız fayda ve yararlara rağmen ülkemizde hem ahşaba hemde çatılara gereken önem verilmemektedir. Yapılan çatıların içi atıl bırakılarak; ortalama olarak yapıların 1/4 i çatılardan meydana geldiği hesap edilirse ve yine ülkemizde ortalama 10 milyona yakın kayıtlı konut olduğu göz önüne alındığında ortalama 2 500 000 daire demektir; Yapılan bu çatıların ısı ve su yalıtımları tam olmadığından her biri için yıllık enerji kaybı 100 TL gibi en düşük değerde bile ele alınsa ki bunun çok daha fazla olduğunu aklı başında olan herkes bunu yakinen bilir, 250 000 000 TL gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. Bu rakam sadece milli servetin boşa harcanması değil aynı zamanda ev sahiplerinin cebinden çıkan paradır, Her yıl olmasa bile iki üç yılda bir bakım yapılmaktadır bu tür çatılara. Bunlarda en asgariden alınırsa 1000-2000 TL gibi bir masraftır. Yine hesaba vuracak olursak 2000/3=666 TL gibi gözle görünmeyen gizli masrafların toplamı 666x2 500 000 = 1 665 000 000 gibi bir rakamdır, Her iki harcamayı toplarsak yıllık 250 000 000+ 1 665 000 000 = 1 915 000 000 TL gibi bir rakam tutmaktadır ki aklı başında bir kimse bu kadar boşa giden bir harcamaya bana ne diyerek sırtını dönemez, Ortalama olarak 2,5 milyon daire kaybı, eğer bu kayıp çatılar kullanıma açılmış olsaydı konut sıkıntısı daha ucuz ve daha ekonomik olarak çözülebilirdi, buradaki maliyet kaybını (kira geliri veya satış geliri) hesaba katmıyoruz, Çatı altında kalan ve su akıntısı yüzünden tahrip olan ve tamirat yapılıp elden geçirilen yerlerin masrafları buraya dâhil edilmemiştir ve yukarıda çıkan rakamlar yeni TL üzerinden hesap edilerek ortaya çıkan rakamdır, Kullanılmayan çatılar ucuza mal edilerek ruhsattan sonra sökülüp kaçak kat çıkmasına engel olunamamaktadır. Ve bunun gibi daha birçok maddeyi ilave etmek mümkündür. Bu kadar sıkıntılı sonuç veren ama gerek projede gerekse belediyeler bazında 20

21 önem verilmeyen çatıların artık bir reforma ihtiyaç duyulduğunu daha nasıl anlatabiliriz bilmiyoruz. Kısacası çatı, binanın ya da konutun temeli neyse aynı değerdedir. Daha düşük bir değerde değildir. Bunu daha fazla dile getirip de sizi bıktırmak istemiyoruz ve sizinle yapmış olduğumuz çatıların birkaç resmini paylaşmak isteriz.

22

23

24

25

26

27

28

FİKRET PAMUK 0 506 917 57 70 E-mail, facebook adresi: elmascati@hotmail.com 29