SİTEM. Kenan ERZURUM



Benzer belgeler
Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Üzerine Mektup

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

KIR ÇİÇEKLERİ (Seçmeler) Kenan ERZURUM

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Çileler sıkıntı yoldaşın oldu Ömrüne her zaman kahırlar doldu Henüz açan gülün çok çabuk soldu Dört mevsim bitmeyen kış mıydın anne

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, Orhan Seyfi Orhon, 1919, (Şiirler 1970)

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hikaye uzak bir Arap Alevi köyünde geçer. Ararsanız bambaşka versiyonlarını da bulabilirsiniz, hem Arapça hem Türkçe.

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

YARIM KALMIŞ HİKAYE YUSUF KILIÇLI. Sıfır Başlangıç Demektir. Sıfır 1 den önce gelir. Sıfır Yayınları Yayıncı Sertifika : 35340

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Kayıp Hattat 3. Umut Uludağ

SEYFETTİN YAZAR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevgili dostum, Can dostum,

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

tellidetay.wordpress.com

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Sessiz, Sensiz. Sen gülünce güller açar gülpembe Bülbüller seni söyler Biz dinlerdik gülpembe

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

YAPACAĞIMIZ SANAT ETKİNLİKLERİ

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

İnci Uluçay. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

timasokul.com / bilgi@timasokul.com

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Firuze Keleş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

Hakan Gökbaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TEOG 1. Dönem Türkçe Denemesi (3) 1

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Çiğdem Başar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

Hüseyin Sırrı Talay. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

MİRKET NİNELER. Parti Veriyor

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

3. Sınıf Noktalama İşaretleri

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

Babamın Ardından. Yazar Leyla Hüseyin

Transkript:

SİTEM Kenan ERZURUM Mart 2009

Hiperlink Yayınları ; 6 Hiperlink Yayınları Cankurtaran Meydanı, No: 6 Sultanahmet Eminönü, İstanbul / Türkiye Tel: +90 212 5164681-82 ; Faks: +90 212 5164684 e-mail: info@hiperlink.com.tr URL : http://www.hiperlink.com.tr 1. Baskı, Mart 2009 ISBN 978-9944-157- Kapak tasarımı ve mizanpaj : Sönmez ÇELİK Kapak resmi : Kenan ERZURUM Bu kitabın her türlü yayın hakkı Hiperlink e aittir. Hiperlink in yazılı izni olmadan, tanıtım amaçlı alıntılar hariç olmak üzere, hiçbir şekilde kitabın tümü veya bir kısmı herhangi bir ortamda yayımlanamaz ve çoğaltılamaz. Erzurum, Kenan Sitem / Kenan Erzurum.- İstanbul : Hiperlink Yayınları, 2009. 216 s. ; 20 sm. (Hiperlink Yayınları ; 6) ISBN 978-9944-157 1.Türk Şiiri I. Eser Adı PL 248.E79 S58 2009 821.42 ERZ_dc20 Baskı & Cilt: Nesil Matbaacılık Baymer San. Sit. 2. cd. No: 23, Yakuplu/İstanbul. Tel: 0212 876 36 68

İlkokul Öğretmenim Ümmet Özeser ve Bana emeği geçen hocalarıma

Sitem ŞİİR VE BEN Şiir yazarken, her zaman, özellikle herkes tarafından okunmasını arzu ettim. Düşüncelerimin temelinde hep bu oldu. Zaman zaman şiirdeki akımlara baktım. Şairleimizin neden o akımlara katıldıklarını inceledim. Açıp o şairleri, yazdıkları şiirleri yeniden okudum. Ama hiç biri, benim, şiirlerimi herkesin okuması isteğimi engelleyemedi. Burada herkes derken halk ve seçkin okumuş zümreyi kasdediyorum. Bu noktada günümüz şiirinin iki türlü yazıldığını ve iki ayrı okuyucu grubunun olduğu fikrim güçlendi. Geçmişte şiirimizin divan ve halk şiiri olarak iki ayrı kolda geliştiği gibi bu gün de, şiirimiz halk ve okumuşların şiiri olarak ikiye ayrılmış gibi görünmektedir. Bunun da temelinde şiirin vezinli ve serbest yazılması yatmaktadır. Halk, hece vezni ile yazılmış şiirleri istiyor, okumuşlarımız ise daha çok serbest şiirlerden yana. Ben, bu noktada, yetiştiğim ortam ve bölgenin de etkisiyle hece vezninde şiirler yazmayı kendime daha yakın buldum. Yazdıklarım başarılı örnekler midir bilemiyorum? Ama içimden böyle geldi, böyle yazdım. Benim beğenerek okuduğum şairlerin en başında Halil Soyuer, Necip Fazıl Kısakürek, Bekir Sıtkı Erdoğan, Cemal Safi ve onlar gibi yazanlar geliyor. Bu şairler, bana göre bu tarzın üstatları. Bütün işler gibi şiir yazmak da zor zanaat. Ama günümüzde yazmaktan daha önemlisi yazdıklarını duyurabilmektir. Bunların ilki; bir yarışmada birincilik almak. İkincisi; gazetelerde, dergilerde yer almak veya televizyonlarda görünmek. Bu da çevre ile oluyor. Ayrıca günün modasına uygun şeyler yazmak da unutulmaması gereken noktalardan birisi. Geri kalanı; ya üstat olmak veya biraz da şans. Geçmişe baktığım zaman şunları gördüm: Osmanlı döneminde yazılan şiirler bu konu ile ilgilenenler tarafından halk ve divan şiiri diye ikiye ayrılmıştır. Halk şiiri Türkçe kelimelerle hece ölçülerine uygun yazılmış, halkın anlayabildiği, halkın aşkını, coşkusunu, sıkıntısını, başkaldırısını işleyen şiirlerdir. Bu şiirlerden bir bölümü halen şarkı veya türkü halinde dilden dile söylenmekte, zevkle dinlenmekte ve okunmaktadır. Saray i

Kenan Erzurum çevrelerinde rağbet gören, o zamanın okur yazar kesiminin yazdığı, anladığı ve önemsediği şiirler ise bu gün şiir haliyle okunamamakta, ancak bazıları şarkılara güfte olması nedeniyle zaman zaman dinlenilmekte ve hatırlanmaktadır. Dili ve tamlamaları anlaşılablir olsaydı, o şiirler, kim bilir ne güzel duygular ve düşünceler içermektedir. Ne yazıkki, bu gün, özel meraklıları dışında okuyanı kalmamıştır. Cumhuriyetten sonra devam eden süreçte çeşitli akımlar ortaya çıksa da dil itibariyle genellikle Her kesimin anlyabileceği şiirler yazılmış olmakla beraber; serbest vezinle şiir yazma gene halkla okumuşlar arasında bir ayırım olarak ortaya çıkmış olup, halen de devam edip gitmektedir. Özellikle ne dendiği pek anlaşılamayan, bu tür şiirler halktan kopmuş görünmektedir. Benim gördüğüm kadarıyla şiir alanında giderek yeni bir ayırım kendini göstermektedir. Bu da halk ve okumuşların bir bölümü ile kendini çok ayrı gören, biraz da halk şiirini küçümseyen grupların ayrı ayrı yönlere gidiyor olmasıdır. Şiirimizin de giderek yazılış tarzı, şiir anlayışı, konuların ele alınış biçimi bakımından ikiye ayrıldığı açıktır. Bana göre halk hala, denilmek istenenin açık söylendiği, duygu yüklü, oya gibi işlenmiş şiirler istemekte ve bunlardan hoşlanmaktadır. Oysa okumuşlarımızın bir kesimi günlük deyimle realist, hatta sürrealist anlayışa uygun, duygusuz, kuralsız, kullanılan kelimelerin seçimine pek de özen gösterilmeyen şiirler yazmayı tercih etmekte ve onlardan hoşlanmaktadır. Bu durum iyiye işaret midir, yoksa bir yavanlaşma mıdır bilemiyorum. Umarım hayırlı olur. Dr. Kenan Erzurum Salacak İstanbul Mart 2009 ii

Sitem İÇİNDEKİLER SİTEM... 1 GEL... 2 SİTEM 2... 3 GİTTİM... 4 VEFASIZ... 5 BENİM... 6 İSTERİM... 7 ÇUKUROVA... 8 HASRET... 9 SİTEM 3... 10 SİTEM 4... 12 YOLUN SONUNA DEK... 13 BEN DEĞİLİM... 14 SENİN İÇİN ÖLEN VAR... 15 İSTANBUL U ÜSKÜDAR DAN SEYREDECEKSİN... 16 BAŞLIYOR... 18 BEN... 19 GELİYOR... 20 DÜN GECE... 24 DOSTLARIM... 25 NEDEN... 26 BEKLİYOR... 27 SENSİZ KALIRSAM... 28 NUTKUM TUTULDU... 29 BOŞUNA... 30 BEKLETME YETER... 31 ARADA... 32 BIRAKTIN... 33 YAKIŞIR... 34 BULUŞSAK... 35 NE SÖYLÜYOR... 36 ÇEKİLİR... 38 BİLEMEDİM... 39 DİYORSUN... 40 iii

Kenan Erzurum NEYİ SAKINDIN... 41 BİR TANEM... 42 GÖRMEDİM... 43 SANA ESİR OLDUM BEN... 44 DÜŞTÜM... 45 İMKANSIZ... 46 YAZDIM... 47 SENSİZLİK... 48 BULAMADIM... 49 GÖĞSÜME YASLASAN GÜZEL BAŞINI... 50 BABAM... 51 AĞLARIM... 52 YETER,... 53 EVİM SANA EMANET... 54 SEVDİĞİM... 55 EV HALİ... 57 YANA YANA KÜLE DÖNDÜ... 58 ACIYOR BANA... 59 GEL ALLAHI SEVERSEN... 60 ARAMIZ AÇIK... 61 MUTLU OLMAM... 63 SENSİN... 64 SEN VE BEN... 65 OKURUM... 66 GİTMEK... 67 EN ZORU... 68 GÖRSEM... 69 KEŞKE... 70 YABANCI... 71 BANA... 72 SOHBETİN SÖZÜN... 73 KALMASIN... 74 KIPIR KIPIR... 75 BALIKLI... 76 YARADAN... 77 NEYE YARAR... 78 KÖYÜM... 79 SEVİNÇ... 80 SEVDA... 81 iv

Sitem HATIRLA... 82 ÖTESİ... 83 NELER GELDİ BAŞIMA... 84 ARTTI... 85 SEN... 86 GÖNÜL HIRSIZI... 87 İKİ TAŞ... 88 EMMOĞLU... 89 DOLAYI... 90 ARIYORUM... 91 PİŞMAN... 92 HAYAT BÖYLE BİR ŞEY... 93 NE FAYDA... 94 GELİVER... 95 NİCE EL VAR... 96 OLANA... 97 BİR KIZ GÖRDÜM... 98 ÇOK ZOR... 99 SEN KENDİNE BAK... 100 ANALAR... 101 YANIYORUM BAHTIMA,... 102 ÇINAR... 103 YARA İZİ... 104 ÖLDÜRME SEN... 105 İŞİME GELDİ... 106 NERDEN BİLİRİM... 107 KİMENE... 108 SANA... 109 BANA GÖRE... 110 KADER Mİ... 111 YARIMIM... 112 DÜĞÜN GÜNÜ... 114 KENDİ HALİM... 115 ÖMÜR YILLARI... 116 YAZ GİBİ BU GÜN... 117 DÜŞER... 118 ZOR OLDU... 119 GEL 2... 120 UZAKTA... 121 v

Kenan Erzurum ÖZLEDİM... 122 BAZI GÜNLER... 123 AYRILIK... 124 İÇİMDEN GEÇENLER... 125 HİÇ BELLİ OLMAZ... 126 BİZİM... 127 AŞIĞIM... 128 MUHTAÇ... 129 MİSAFİRİM OL... 130 ÖLÜRÜM... 131 ÖYLE GİT... 132 GÜZEL AMMA... 133 DÜŞÜNEN YOK... 134 ŞU ÖMRÜMÜZ... 135 YOKLUĞU DUYMAK... 136 DOSTLAR... 137 BENDE KAL... 138 ÖLDÜRÜRSÜN... 139 GÖĞEMİ ERER... 140 GÖNLÜM BİR GÜL BAHÇESİDİR... 141 BEN AYAKTA ÖLÜRÜM... 142 İNSAFSIZ YILLAR... 143 GELİR GEÇER... 144 BU GÜN... 145 ZAMANI... 146 GEÇİYOR... 147 BAZAN... 148 YÜREĞİNİ İSTERİM... 149 ŞİMDİ... 150 İNCE İNCE... 151 YALNIZLIK... 152 O ESKİ GÜNLER... 153 OLACAĞIM... 154 RUZGARIN ELİ... 155 ZAMANIN AKIŞI... 156 KAYGILAR... 157 HOŞÇA KAL... 158 OLMAZSAN EĞER... 159 GELMEDİ... 160 vi

Sitem BAKIN... 161 GÖNLÜM... 162 VARDI... 163 ARARIM... 164 RESİMLER... 165 KENDİNDE ARA... 166 BEN BÖYLE BİR HAL GÖRMEDİM... 167 vii

viii Kenan Erzurum

Sitem SİTEM Gözüme yaş oldun, gönlüme ateş Yanıp ıslanmaktan bıktım usandım! Benim çektiklerim Mecnun lara eş, Dertle beslenmekten bıktım usandım! Ne şarkı, ne türkü, ne şiir, ne saz Hiç biri gönlüme vermedi bir haz, Her gün meyhanelerden avaz avaz Sana seslenmekten bıktım usandım! Gene güneş battı, hava karardı İçimi yalnızlık korkusu sardı, Bir umut olsa da bin engel vardı! Böyle hislenmekten bıktım, usandım! Tanrı ya yalvardım günde beş öğün, Feryadım üstüne yükseldi göğün, Bir çaresiz gibi dövün ha dövün, Suçu üslenmekten bıktım usandım! 5 Kasım 2008 / Beşiktaş-İstanbul 1

Kenan Erzurum GEL İstiyorsan şimdi git, biraz tek başına kal Yüreğinin çırpınıp, dön dediği zaman gel. Eski günleri düşün, biraz da maziye dal, İçindeki korların yan dediği zaman gel. Yalnız yaşa bir süre, düşün, taşın karar ver Bakalım duyguların benim için neler der, O duygular içinde bana da olursa yer, Onu tekrar hatırla, an dediği zaman gel. Yağmurun yaşın dursun, fırtınaların dinsin Kayboldu dediklerin tekrar kalbine insin Sadece ben değilim biraz da suçlu sensin Duyguların suçluya sen dediği zaman gel. Sanırım bunun için şimdi uygundur yaşın, Mevsimin yaza döndü, tükendi artık kışın Sakın acele etme, her şeyi iyi düşün Gönlünün aşk atına bin dediği zaman gel. Kelebekler uçuşsun, çiçekler haber salsın Yüreğin hasretimle, kalbin aşkımla dolsun, Kırgınlıklar yok olsun, dertler geride kalsın Aklının gururunu yen dediği zaman gel. Ben beni mahkum ettim, seni çoktan akladım Gülleri özleminle sen diyerek kokladım, Seni ne çok özledim, hep hasretle bekledim, Aklıyın iltifata kan dediği zaman gel. 15 Temmuz 2008 / Darıca-Kocaeli 2

Sitem SİTEM 2 Otursam ne yazar, kalksam ne yazar Sen yanımda yoksan, sensiz oldukça. Yüreğim yaralı, dertlerim azar Seni aramalar sonsuz oldukca. Gelip geçen günler derdimi katlar, Zehire dönüyor sensiz tüm tatlar Bana umutsuzluk oldu umutlar, Seni aramalar dünsüz oldukça. Kuşatıldım işte gene dört yandan, Hiç fayda umamam sensiz bu candan, El bulmuş, el almış, bana ne bundan Seni aramalar bensiz oldukça. Bir sevda ararken duvaklı telli, Zaman çabuk geçti, yaş oldu elli Ne yaz, ne kış, ne de baharım belli Sana kavuşmalar bensiz oldukca. 7 Şubat 2009 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 3

Kenan Erzurum GİTTİM Aşkım da coşkum da hepsi yittiler; Yılların içinde kaybolup gittim. Göz yaşlarım bana sitem ettiler, Sellerin içinde kaybolup gittim. Sevmek ki içimde ne güzel histi, Başımda hep kavak yelleri esti, Günler birer birer yolumu kesti, Yolların içinde kaybolup gittim. Ben beni kaybettim kendi içimde, Duygularım geldi binbir biçimde, Kendine ihanet dendi suçumda, Hallerin içinde kaybolup gittim. Ne yaptımsa hiç canıma sinmedi,, Çünkü yüreğimde akış dinmedi, Arkamdan konuşup neler denmedi, Dillerin içinde kaybolup gittim. 21 Ocak 2009 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 4

Sitem VEFASIZ Kim derdiki senden ayrı kalırım! Vefasız yollarda seni bekledim. Göremezsem ben kaygıdan ölürüm, Vefasız yıllarda seni bekledim. Bilirsin, meraktan çatlar, duramam Haberin gelmezse nasıl aramam! Işığımsın benim, sensiz göremem Vefasız hallerde seni bekledim. Yoksa birimi var Allah korusun! Aklıma getirdin ölüm sorusun, Sen benim gönlümde ana arısın, Vefasız ballarda seni bekledim. Ben seni bekledim mutat üzere, Belkide hastadır gelmiş nazara, Yoksa bir suçum mu oldu kazara? Vefasız dillerde seni bekledim. Ne haberin geldi, ne de sen geldin Sen beni yedi kat yabancı bildin, Ne çabuk gözünden, gönlünden sildin Vefasız ellerde seni bekledim. 30 Ocak 2009 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 5

Kenan Erzurum BENİM Gün gün değişiyor insanın hali, Çağlara benziyor gördüğüm benim. Gide gide her gün bitiyor yolu, Bu yüzden yıllarım kördüğüm benim. Eller kaldırmıyor, ayak tutmuyor Ağrılar geliyor ama gitmiyor, Gidenler gelmiyor, olan yetmiyor Gittikçe artıyor verdiğim benim. Kemikler eriyor, bel bükülüyor Yanak karlanıyor, saç dökülüyor Yavaş yavaş bir yola çıkılıyor, Bu oldu hayattan derdiğim benim. Sonra yavaş yavaş ağrı başlıyor, Yürekler yumşuyor, gözler kışlıyor Gördüklerim ciğerime işliyor, Sonunda bu oldu erdiğim benim. Teselli olsa da yetmiş, seksenler Yerine gelmiyor giden noksanlar, Herkes yüreğine ateş yaksınlar, Boşuna kendimi yorduğum benim. Başka dünyalardır kurduğum benim. 26 Ocak 2008 / Saat:14.10 Beşiktaş-Edirnekapı Belediye Otobüsü 6

Sitem İSTERİM Her şey çoktan bitse de, unutamadım seni Gönlümdeki son arzu; seni görmek isterim. Benim için çok özel, çok önemli bu konu Kalan son hatıranı sana vermek isterim. Zaman geçmemiş gibi o günleri isterim, Son kez onu gör diyor içimdeki hislerim. Bilsenki senin için ne duygular beslerim, Gene eskisi gibi çiçek dermek isterim. Bazan beni düşünüp de yüreğin yanar mı? Kalbin eskiye dönüp, hiç de beni anar mı, Geçmişle aran nasıl, kulakların yanar mı, Sen de anıyor musun beni sormak isterim. Zaman geçmemiş gibi hala o güne gitmek Bir ağacın altında senin dizinde yatmak, İçimde bir özlemdir gene elini tutmak, Mümkün olsa günlerce öyle durmak isterim. Şu yıllar benim için gittikçe oldu cefa, Seni sevmem yetmedi, süremedim ki sefa Çok eski bir dost gibi kucaklayıp son defa, Bitmeyen bir hasretle seni sarmak isterim. 11 Ekim 2008 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 7

Kenan Erzurum ÇUKUROVA Çukurova, çukurova Aldın gene gidiyorsun. Akdeniz sandın gönlümü, Buldun, gene gidiyorsun! Esir eyledin başımı, Bu gün de böldün işimi, Nolur bırak git peşimi!! Çaldın gene gidiyorsun! Sorguya aldın dünümü, Geçmişe çektin yönümü, Duyuyor musun ünümü! Geldin gene gidiyorsun! Hayallerim, bitmez düşüm Sanki Çukurova eşim, Ah benim sevdalı başım, Daldın gene gidiyorsun! 10 Haziran 2007 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 8

Sitem HASRET Ne varıdı gidecek, böyle yalnız bırakıp Yüreğim gizli gizli her gün ağlar içimde, Apaydınlık bir günde yıldızlar gibi akıp, Göz yaşım Fırat gibi her gün çağlar içimde. Her akşam melul mahzun boş bir eve dönerken, Yüreğimde bir yerim için için kanarken Utanıp görenlerden saklamayı denerken, Şu gözlerim yol vermez; selin eğler içimde. Değiştirmez bu hali; ne baharlar, ne de yaz Duymaz oldum kalbimde ne bir sevinç, ne de haz Şimdi sensiz kalınca umutlarım daha az, Güz gelmeden bozulur her yıl bağlar içimde. Biri gelmezse akşam, bir teselli çıkmazsa Ya da yorgun gözlere uyku gelip çökmezse, Nefes almam güçleşir göz yaşlarım akmazsa, Boğazımda bir yumruk, sıra dağlar içimde. Hasretin acısıyla şu yüreğim yanarken, Kalbimdeki bir yerim için için kanarken, Akan göz yaşlarımı saklamayı denerken, Kıpır kıpır gezinir kara böğler içimde. 12 Mart 2008 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 9

Kenan Erzurum SİTEM 3 Ben eskiden konuşurdum, Sözüm yavaş yavaş bitti. Gider, görür, tanışırdım Gezim yavaş yavaş bitti. Kuruyan çiçeğe döndüm, Yalandan gerçeğe döndüm, Alev alev yanıp söndüm, Özüm yavaş, yavaş bitti. Fikrim vardı, sözüm vardı Hep yollarda izim vardı, Sevmek gibi tezim vardı, Tezim yavaş yavaş bitti. Yeni giyer, gül takardım Güzel gördümmü bakardım, Her gün ne canlar yakardım, Pozum yavaş, yavaş bitti. 10

Sitem Ayaklarım çekmez oldu, Şimdi kimse bakmaz oldu, Hiç aklımdan çıkmaz oldu, Mazim yavaş, yavaş bitti. Yeter oldu şimdi azım, Çalmaz oldu artık sazım, Silindi yollardan izim, İzim yavaş, yavaş bitti. Gönlüm ince alınıyor, Ömrüm yıla bölünüyor, Uzaklar hep siliniyor, Gözüm yavaş yavaş bitti. 27 Mnayıs 2007 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 11

Kenan Erzurum SİTEM 4 Yıllar geçse de boşa, seni unutamadım Deliye döndüm işte gözlerinin önünde. Kalbimi çiğniyorsun, basıyor adım adım. Halıya döndüm işte gözlerinin önünde. Aşkınla avunurdum gençliğimde o yıllar, Ama bitmedi gitti aramızdaki miller, İçimde boy atarken sevdiğim pembe güller, Çalıya döndüm işte gözlerinin önünde. Kalbimde bir kor gibi sakladım inan dünü, Yayılmıştı aleme aşkımın sonsuz ünü, Sana hiç olamadım haftaların ilk günü, Salıya döndüm işte gözlerinin önünde. Aşk denen şu haneme nice ruzgarlar esti, O sevgin benim için aldığım bir nefesti, Kulağımda çınlayan aşkından gelen sesti, Deliye döndüm işte gözlerinin önünde. 26 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 12

Sitem YOLUN SONUNA DEK 68 KUŞAĞINA HASRETLE Biz bu yolda üç kişiydik, Gittik yolun sonuna dek. Biz bir gecenin düşüydük, Bittik yolun sonuadek. Yıllardan sonra dirilen, Halk için görev verilen, Haksıza karşı durulan Hattık yolun sonuadek. Gittiğimiz o yollarda, Çiçek açtık o yıllarda, Kurduğumuz hayallerde, Yittik yolun sonuadek. Ayaklandık, doğrulduk biz, Ateşlerde kavrulduk biz, Duman, duman savrulduk biz Tüttük yolun sonuadek. Dağda kalan, taşta kalan Bu gün artık düşte kalan, Yaşanan o kışta kalan, Settik yolun sonunadek. Altmışlardan, yetmişlerden Bir uğurda yitmişlerden, Vatan andı içmişlerden, Bittik yolun sonunadek. 18 Aralık 2007 / Saat:05:14 Salacak / Üsküdar-İstanbul 13

Kenan Erzurum BEN DEĞİLİM Ne beni yaşadım, ne beni gördüm Ellerin bildiği ben ben değilim! Bir hayal peşinde ömrümü verdim, Dostların geldiği ben ben değilim! Tanıyanlar kandı, gören aldandı Görünen ruhumun kaldığı handı, İhtiras bitmedi, vijdan aldandı Tenimin kaldığı ben ben değilim! Aynalara düşen beni ben sandım, Aldanmışım meğer teni ben sandım, Dostlarım misali ben de aldandım, Dünyanın yıldığı / Anamın aldığı ben ben değilim! Haps olmuşum bir yapının içine, Ben bende kayboldum, elin suçu ne Kar düşüyor mevsim mevsim saçıma, Eşimin aldığı ben ben değilim! 28 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 14

Sitem SENİN İÇİN ÖLEN VAR Sensizlik çok kötü şey; birkez daha yaşadım Ne kapımı çalan var, ne gönlümü alan var. Sen yoksun ya aynımda kaybolup gitti tadım, Talih denen yönümden şu gönlüme talan var. Üzgünüm ki hiç sorma, düşünmekten del oldum El bana daha yakın, ben kendime el oldum! Ne hoş geçerken günler, durduk yerde sel oldum Herkes bir şey diyor da ne sebebin bilen var. Eskiden sen varıdın, şimdi yalnızlığım var Ben mi çıldırıyorum, yoksa odalar mı dar Bir yandan üzülüyom, bir yandan ediyom ar Günlerce ağlasam da ne gözümü silen var. Hala gelirsin diye hep seni bekliyorum, En ufak bir ses duysam kapıyı yokluyorum, Bende kalan resmini göğsümde saklıyorum, Ne telefon çalıyor, ne de haber salan var. 26 Ekim 2008 / Salacak / Üsküdar-İstanbul 15

Kenan Erzurum İSTANBUL U ÜSKÜDAR DAN SEYREDECEKSİN Üsküdar dan seyredilir İstanbul, Salacak önlerine geleceksin. Üsküdar dan seyredilir İstanbul, Sahilde kendine ev alacaksın. Sonra, her gün balkona çıkacaksın, Karşıda İstanbul a bakacaksın Su misali Boğazdan akacaksın Aşık olup burada kalacaksın. Bir yanda Marmara, bir yanda Boğaz Onu sevmek için bir ömür çok az, İster şarkı söyle, ister şiir yaz Ama onu sevmeyi bileceksin. Harem üzerinden işte Marmara, Kadeh kaldır, çın çın de Adalara, Sonra Üsküdar dan binip vapura, Efkarını ruzgara salacaksın. Sirkeci, Beşiktaş, Bebek, Kanlıca İstanbul dur hep bir uctan bir uca. İster aslan sütü, ister doluca, İstanbul da kafayı bulacaksın. 16

Sitem Orataköy, Beşiktaş Haliç, Karaköy Gecesi gündüzdür, oy ki anam oy! Bir tepe üstüne dört minare koy, Uzaklarda Fatih e dalacaksın. Üsküdar dan seyredilir İstanbul, Onsuz kalmak kalpler için büyük zul, İstanbul u göremeden ölen kul; Cennet diye İstanbul a gelceksin! İster Kuzguncuk tan Boğaz a doğru, İster Salacak tan Haliç, Beyoğlu Yok bunun dünyada başka bir yolu, İstanbul a glip, İstanbul u sevip, İstanbul da öleceksin! 23 Ocak 2008 / Saat:05:45 Salacak / Üsküdar-İstanbul 17

Kenan Erzurum BAŞLIYOR Daha yaşanacak yıllar olsa da, Kırkbeşinden sonra iniş başlıyor. Alışsan da, aklın burda kalsa da, Yavaş yavaş geri dönüş başlıyor. Yürümeye hal kalmıyor dizinde, Bir hüzündür çalınıyor sazında, Bir ağrıki yüreğinin özünde, Geçen güne her dem yanış başlıyor. Hayal denen sonsuz ata binmeler, Geçip giden günlerine yanmalar, Şimdi sık sık gençliğini anmalar, Hayalleri gerçek sanış başlıyor. Yıllar çoğalırken günler bitiyor, Gelen aylar yaşanmadan yitiyor, Akşam sabah ağrıların tutuyor, Hastalıkla bir bir tanış başlıyor. 7 Temmuz 2008 / Balıklı Köyü / Erdek / Balıkesir 18

Sitem BEN Gönüller benim yerim, kolay bulamazsınız, Kitaplarda olmayan, yazılmamış sözüm ben. Bu ülkede yaşarım, belki bilemezsiniz Anadolu üstüne nakış olmuş izim ben. Bu topraklar olmazsa başka kucakta yatmam, Yunus da aran beni onsuz bir yere gitmem, Varlığım bu millettir, ona ihanet etmem Yüreğim Anadolu, bu halkdaki özüm ben. Dede Korkut destanı, Karac oğlan bestesi Ta içimde bir yerde duyarım hep o sesi, Dadaloğlu türküsü, Köroğlu nun gür sesi Pir Sultan bende yaşar, onu çalan sazım ben. Malazgirt ten her sabah güneş olur doğarım, Aydınlık bir ruhum ben, karanlığı boğarım Dillerde hep ben varım, ölçülemez değerim Türkü türkü yaşarım, onlardaki yüzüm ben. Ben böyle bir töreyim, kimler bana hayır der Bu milleti özünden, varlığından ayır der Hangi kapıyı çalsam Buyur gardaş, buyur der Paylaşmanın verdiği, yürekteki hazım ben. Düğünlere götürür, davul, zurna, toy beni Bana bu duygu yeter, neyleyeyim ben teni. Erzurum lu bil ama, Toroslardan say beni; Anadolu dur özüm; halis muhlis bizim ben. 21 Ağustos 2008 / Saat:07:10 Doğancılar parkı - İstanbul 19

Kenan Erzurum GELİYOR Sen dönüp gittin ama, ben seni bırakmadım Aklım yollara düştü, koşa koşa geliyor. İzliyorum ben seni, her yerde adım adım Aklım yollara düştü; düşe düşe geliyor. Sanmaki uzaktasın, gönlüm sende geziyor Senin duyguların da bu aşkımı seziyor, Gözlerim gözlerinde her an seni süzüyor, Aklım yollara düştü; taşa taşa geliyor. Yanağındaki perçem, başındaki saçım ben Hiç geçmiyor özlemim, inan sana açım ben Eğer seni almazsam bu dünyada hiçim ben, Aklım yollara düştü, şaşa şaşa geliyor. Ne yapsan yanındayım, ne eylesen bırakmam Eğer sen söndürürsen kalp ateşimi yakmam, Bu gün evet demezsen bunu sana bırakmam, Senden bana gelen dert neşe neşe geliyor. 14 Temmuz 2008 / Darıca - Kocaeli 20

Sitem ÇARESİZ Çaresiz tutuldum, çıkamıyorum Beni esir aldı, nasıl bir ağ bu. Onsuz bir hayatı çekemiyorum, Yürekten bağlandım, nasıl bir bağ bu. Bir ateş var kalpde, gizlice akan O bir aşk ateşi kavurup yakan, Duman duman olup göklere çıkan, Sevgiden yapılmış nasıl bir dağ bu. Çözemedim gitti ben bu gizleri, Bana can veren o aşkın izleri, Bakmadan görüyor gönül gözleri, Aşk ile sarıldım, nasıl bir göğ bu. Sormayın ne işim var diye burda, Ben böyle severim her yıl baharda, Beni benden alan gülleri var da, Girilmesi çok zor nasıl bir bağ bu. Bir yanda endamı, bir yanda dili Allaha ayandır gönlümün halı Yaşamadım böyle bir ömür seli, Ne çabuk bitiyor, nasıl bir çağ bu. 8 Şubat 2009 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 21

Kenan Erzurum GELME Bir gün pişman olup, bin ah çeksen de, Şaşalı ömründen bıksan da gelme. Gönül mahkemenden suçsuz çıksan da, Resmime özlemle baksan da gelme. Gün gelip ayağın yere bassa da, Aşkların, dostların sana küsse de, Gönül ızdırabın yolun kesse de, Bütün gemilerin yaksan da gelme. Gün gelir adalet tecelli eder, Seni de ben gibi bir mahkum eder, Bana yaptığını verse de kader, Sırat köpüsünden çıksan da gelme. Yeter artık diye isyan etsen de, Bıksan o hayattan çekip gitsen de, Günahların için tövbe etsen de, Vijdansız imajın yıksa da gelme. Meseldir yapanlar ektiğin biçer, Bu hallerde insan candan vaz geçer, Yollarda kalsan da bensiz çar naçar, Öksüz gibi boyun büksen de gelme. Bir gün benim gibi düşünce dara, Sana da gelecek elbet bu sıra, Gözlerin misali hem de kapkara, Kader kurrasını çeken de gelme. 8 Şubat 2009 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 22

Sitem YETER Senin vurman için silah gerekmez. Beni öldürmeye gözlerin yeter. Can almak Allaha mahsus dense de, Beni öldürmeye sözlerin yeter. Ateşim artıyor, derdim azıyor Aklım fikrim senin ile geziyor Ayrılık bitmiyor, gün gün uzuyor Beni öldürmeye gizlerin yeter. Sendeki yanaklar herkesten başka, Beni davet için bu yeter aşka, Bir kerecik olsun koklasam keşke, Beni öldürmeye nazların yeter. Derman için amma bütün ilaçlar, Benim şu gözlerim hep sana açlar, O boy pos, o endam, o sarı saçlar Beni öldürmeye yüzlerin yeter. Tükenmeyen sükun, doyulmayan haz Beni del ediyor, kız bu nasıl naz Yavaş, yavaş; yudum, yudum ve az az Beni öldürmeye hazların yeter. 5 Şubat 2009 / Beşiktaş - Üsküdar vapuru - İstanbul 23

Kenan Erzurum DÜN GECE Öyle dertlendim ki sorma dün gece, Olanı kendime anlatamadım. Ağladım kendimden bile gizlice Kalanı kendime anlatamadım. Seni her anışta yürekten yandım, Aynada yüzümü yanıyor sandım, Kaç kez sitem ile adını andım, Çileni kendime anlatamadım. Gündüzler el oldu, geceler hasım Bu yüzden bitmedi, sürüyor yasım Ben bir sana değil hayata küsüm; Öleni kendime anlatamadım. Dün gece gönlümün hasreti vardı, Resmine bakınca heyecan sardı, Nefes alamadım, yüzüm sarardı Geleni kendime anlatamadım. 19 Ocak 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 24

Sitem DOSTLARIM Aynalara bakınca farkeyledim bunu dün, Günden güne farkım var, gidiyorum dostlarım Uzak sanmayın sakın; bu yıllarda gün be gün Bu hayatı terkim var; gidiyorum dostlarım. Yorgun argın gelen yıl, ağrılarla biten gün Ne pamuklu giysiler, ne de halis örme yün Bitti para pul derdi; bitti artık şöhret, ün İçimde bir korkum var; gidiyorum dostlarım. Son günlerde nedense rahat olamıyorum, Kaybettiğim bir şeyi kolay bulamıyorum, Ağıtmıdır, hoyrat mı tamda bilemiyorum Dilimde bir türküm var; gidiyorum dostlarım. Gönlümle desem yalan, acı içinde zorla Yaşadığım yıllara eylediğim kahırla, Akıyorum çaresiz kapıldığım nehirle, Döndüğüm bir çarkım var, gidiyorum dostlarım. Gitmek zor değil amma, gönül burayı özler, Neden böyle yabancı eski tanıdık yüzler, Dilimden düşmez oldu hayata dair sözler, Sabah akşam şarkım var; gidiyorum dostlarım. 9 Ağustos 2008 / İlim Tepesi - İzmit 25

Kenan Erzurum NEDEN Bu kadar mı kinin garazın vardı, Neden kıra, kıra bitirdin beni. Görenler halime bakar ağlardı, Neden çıra çıra bitirdin beni. Telefonlar açtın, davet eyledin Seviyorum diye yalan söyledin, Neden beni perperişan eyledin, Neden yora, yora bitirdin beni. Oyuncak eyledin aldın eline, Neden düştüm böyle elin diline, Kemer diye sarmak için beline, Neden öre, öre bitirdin beni. Aklına gelmez mi hiç üzer diye, Bu ona yakışmaz ve kızar diye, Önüne gelene intizar diye, Neden vere, vere bitirdin beni. Neden söylemedin, ikaz etmedin Neden benden uzaklaşıp gitmedin, Neden bana söz verip de tutmadın, Neden pare, pare bitirdin beni. 3 Ağustos 2008 / Darıca - Kocaeli 26

Sitem BEKLİYOR Güzelim fırtınalı denizlerde yoruldun, Kalbim sana bir liman, sığın diye bekliyor. Bir günah mı işledim, niçin bana darıldın, Gönlüm senin o deli çağın diye bekliyor. Yüreğim sımsıcacık, aşk diyorsan o da var Zamanın çoktan geldi, sende mevsim ilkbahar Gel bağrımda yuva kur başıma düşmeden kar Gönlüm senin en yüksek dağın diye bekliyor. Her şeyimi bıraktım, bir tek sana bağlandım, Ben ilk bahar beklerken yüreğimden dağlandım, İnan tek senin için buralarda eğlendim, Aşkına esir oldum, öğün diye bekliyor. Gönlüm sende yaşıyor, aşkınla meşgul başım, Onu hemen al diyor, eriştiğim şu yaşım, İnan çoktan çatladı içimde sabır taşım, Sade senin işlerin yoğun diye bekliyor. Senin mevsimin bahar çiçeklerin açıyor, Benimse mevsimim yaz, artık vaktim geçiyor Belkide bu son fırsat her şey elden kaçıyor, Kalbimin hiç sabrı yok, düğün diye bekliyor. 21 Kasım 2008 / Saat:07:10 Salacak / Üsküdar - İstanbul 27

Kenan Erzurum SENSİZ KALIRSAM Gün gelir de ölüm vaki olursa, Çok zoruma gider sensiz kalırsam. Tanrı benden önce seni alırsa, Çok zoruma gider cansız kalırsam. Sensiz nasıl yaşar sana alışan, Şu bağrımda gizli gizli çalışan, Akmaz ise damarımda dolaşan, Çok zoruma gider kansız kalırsam. Sen benim kaderim, sen alın yazım Bilirsin seninle güler hep yüzüm, Sen benim kalbimsin, sen iki gözüm Çok zoruma gider onsuz kalırsam Bilirsin bu yıllar sevgi zamanı, Sensizliktir ayrılığın yamanı, Her sabah beklerim uyan demeni, Çok zoruma gider ünsüz kalırsam. İnsan nasıl yaşar diri olmadan, Bir kalbin içinde yeri olmadan, Aşık nasıl sever diri olmadan, Çok zoruma gider tensiz kalırsam 28 Haziran 2008 / Darıca - İstanbul 28

Sitem NUTKUM TUTULDU Ben senden bir şiir şarkı umarken, Duyunca şaşırdım, nutkum tutuldu. Sen benim kalbimde büyük kumarken, Sayınca şaşırdım, nutkum tutuldu. Yaşayamam derken senle olmadan, Kaç senedir bir kez ayrı kalmadan, Nasıl da üzmüşüm seni bilmeden, Ayınca şaşırdım, nutkum tutuldu. Ne yaptımsa boşa, olmadı hayrı Sevda haram oldu, gönlüme gayrı Bundan sonra artık yolumuz ayrı Deyince şaşırdım, nutkum tutuldu. Geri dönüşü yok, olamaz affı, Bu sözle öldürdün ben gibi safı, Hiç ummadık anda en ağır lafı Yiyince şaşırdım, nutkum tutuldu. Naletler yağdırdım geçen günüme, Öyle bir vurdun ki zayıf yanıma, Resimleri bir bir sayıp önüme, Koyunca şaşırdım, nutkum tutuldu. 27 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 29

Kenan Erzurum BOŞUNA Bilmediğim ne iş var, görmediğim ne yerler Meğer boşa çalışmış, boşuna yorulmuşum. Beni hep aldatarak geçip gitmiş mevsimler, Ömür böyle geçermiş, boşuna kırılmışım. Gönlüme derman diye aşk ile coştuklarım, Sevgisine aldanıp peşinden koştuklarım, Uğruna yıllar yılı dağlara düştüklerim, Gerçek değil yalanmış, boşuna sarılmışım. Kiminin yolu diken, kimi pembe güllerden Hesap sorulamazımış geçip giden yıllardan, Meğer herkes geçermiş görünmez bu yollardan, Hayat böyle bir şeymiş, boşuna gerilmişim. Gerçek değilmiş ömür, meğer her şey boşumuş Beni böyle aldatan hayalimiş, düşümüş Aslı yokmuş baharın, meğer sonu kışımış Bir varımış, bir yokmuş; boşuna görülmüşüm. Nefes alır veririm; burda saklı varlığım, Akıl, duygu, sevgi, aşk işte benim sırlığım Kabına sığmaz gençlik; aciz ihtiyarlığım Boşuna yaratılmış, boşuna yoğrulmuşum. 17 Ağustos 2008 / Darıca - Kocaeli 30

Sitem BEKLETME YETER Vallahi nazından yoruldum artık, Ya git de, ya kal de bekletme yeter! Böyle beklemekten kırıldım artık, Ya el de, ya gel de bekletme yeter! Ateş benim için çok eski tanış, Kızıl kora döndü bendeki yanış, Böyle yol görmedim hep iniş, yokuş Ya kal de, ya bil de bekletme yeter! Bu işte çok fazla kaprisin payı, Hesaplara döktüm yetmedi sayı, Olmaz olsun bunlar; huysuzun huyu Ya gül de, ya çöl de bekletme yeter! Yeter artık bende yayladıkların, Yıllardır haksızlık eylediklerin, Son sözünse bu gün söylediklerin, Ya öl de, ya gül de bekletme yeter! Ruhum çoktan öldü, yaşasa da ten Karar ver içinde olmazları yen, Biliyorsun sensiz yaşayamam ben, Ya al de, ya öl de bekletme yeter! 16 Şubat 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 31

Kenan Erzurum ARADA Gelişine gönlümde bir sebep bulamadım, Hala bana geliyor gidiyorsun arada. Evini terk edişin nedendir bilemedim. Bülbül gibi çiliyor, gidiyorsun arada. Hala eskisi gibi neşen, gülmen yerinde Sade ziyaret değil aşk da var gözlerinde Gönül bu belli olmaz döner günün birinde, Ettiğini biliyor, gidiyorsun arada. Baharın bitti ama hala senin yazın var Geri dönüp bakınca yüreğimde izin var, Belliki sen de bile eskiden bir hüzün var, Çaktırmadan ağlıyor, gidiyorsun arada. Kalbim bunun bir dönüş olduğunu anlıyor, Kelimeler ağzında aşk aşk diye inliyor, Gene o şuh kahkahan kulağımda çınlıyor, Katılarak gülüyor, gidiyorsun arada. Yıllar sonra yeniden yalnızlığa başladın Baharları unuttun, bulut bulut kışladın Nerede hata yaptın, nerde günah işledin Gözlerini suluyor, gidiyorsun arada. 9 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 32

Sitem BIRAKTIN Bin bir umut ile çaldım kapını, Ama beni yaralayıp bıraktın. Kurdun dar ağacın çektin ipimi, Tertemizdim karalyayıp bıraktın. Denmeyen kalmadı masum gönlüme, Bir kara lekeyi sürdün anlıma, Ben söyleyemezdim eli kanlıma, Sen ki bana sıralyıp bıraktın. Bütün dostlarından bir bir söz ettin, Eli bahar, beni kurak güz ettin Öfke ile kalkıp yanımdan gittin, Gözlerimi dereleyip bıraktın. Bir kötülük olmasa da özümde, Hiçbir anlam aranmadı sözümde, Birbirine girdi renkler yüzümde, Şu gönlümü hareleyip bıraktın. 8 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 33

Kenan Erzurum YAKIŞIR İstemiyorum artık ne aşkını, ne seni Şimdi senin voltanı alıp gitmen gerekir. Bunca zaman kandırıp oyaladın sen beni, Şimdi senin doğruyu bulup gitmen gerekir. Yetti artık sözlerle kalbime attığın ok, Şimdi senin aşkına inanki yüreğim tok, Anlaman gerek bunu sana kalbimde yer yok, Şimdi senin doğruyu bulup gitmen gerekir. Açılmayan kollardan, yatmadığım dizinden Bıktım senin sitemin, kahır dolu sözünden, Her şeyimi kaybettim inan senin yüzünden, Yaptığına bakarsan yılıp gitmen gerekir. Aşkım için karşıma oturup neler dedin, Verdiğim o avansı nasıl bir anda yedin, Bir de hep övünerek bana kandırdım dedin, Şimdi senin suçunu bilip gitmen gerekir. Kimse inanmaz oldu söylediğim sözüme, Ben hep isyan ederken kara alın yazıma, Sen alaycı tavrınla baktın masum yüzüme Bu gün senin son günün kalıp gitmen gerekir. 7 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 34

Sitem BULUŞSAK Nerdesin gelsen de sevgiye kansak; Hasretin verdiği yorgunluk bitse. Otursak söz sohbet geçmişi ansak; Yüreklerde hüzün, durgunluk bitse. Diz dize otursak, göz göze baksak O eski ateşi yeniden yaksak, Bir kalpten bir kalbe aşk olup aksak, Yüreklerde olan kırgınlık bitse. O akşam gitmesen, sen bende kalsan Beni soysan, hemen koynuna alsan. Neler olur o an yaşasan bilsen Aramızda olan ergenlik bitse. Öyle yorulsak ki uykuya dalsak, Ne iş, ne aş; kırk yıl uyuya kalsak, O akşam felekten o günü çalsak, Üstümüzde olan gerginlik bitse. Uyansakki çoktan bir ömür geçmiş, Sevenler beraber bir aşkı içmiş, Meğer ayrılması sevene suçmuş Artık şu gönlüme sürgünlük bitse. 4 Aralık 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 35

Kenan Erzurum NE SÖYLÜYOR Bilirsin utanır çok konuşamam, Budur işte benim en kötü yanım. Gidip de biriyle hiç tanışamam, İyi ki konuşur gözlerim benim. O da konuşmasa kime ne derim, Böyle yalnız geçer günlerim benim, Ben böyle biriyim yemin ederim, İyi ki konuşur gözlerim benim. Bizim oralarda hava çok sıcak O yüzden böyleyim; esmerdir tenim Sadece ben onu anlarım ancak; İyi ki konuşur gözlerim benim. Gayret eylesem de pek beceremem, Sana feda olsun aha şu canım. Sevsem bile bunu inan diyemem, İyi ki konuşur gözlerim benim. Yeterki, sen he de, okul tez biter Ben işe başlarım, sen evde hanım, Babam dünür gelir hemen söz biter, İyi ki konuşur gözlerim benim. 36

Sitem Olmazsa da gene canın sağ olsun, İnan ne garezim olur, ne kinim Ayakların ova, başın dağ olsun İyi ki konuşur gözlerim benim. Seni bir sevdim ki dünyalar kadar Ama diyemedim en zayıf yanım, Bizde sevenler hep canını adar, İyi ki konuşur gözlerim benim. Olaki ağzından hayır çıkarsa, Şaşırma aniden kurursa kanım Tuş eder misali yere yıkarsa İyi ki konuşur gözlerim benim. Seni gördüğümde ilk önce şaştım, Bulamadım sana yapacak tanım Eşim olsa dedim, sınırı aştım İyi ki konuşur gözlerim benim. 16 Kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 37

Kenan Erzurum ÇEKİLİR Nedendir bilmem ama kızmaların yüz asman, Bu hallerinle bile senin nazın çekilir. Herkesi kahr etse de bu darılman bu küsmen, Kara kışından sonra senin yazın çekilir. Yüreğin çok da temiz, beni o bend eyliyor Seni sözün sohbetin şu gönlümü eğliyor Sade ben demiyorum bunu herkes söylüyor, Biraz deli, delişmen, senin hazın çekilir. Şu senin bakışların bende cana kasdeder, Belki öldürmez ama, iflah etmez hasd eder İnanki şu tatlı dilin, dinleyeni mest eder Senin şarkın ve türkün: senin sazın çekilir. İnan beni öldürür bin naz ile gelişin, Ben naza razıyım da şu canımı alışın, Boyun posun endamın, bakışların gülüşün Bence aya gerek yok, senin yüzün çekilir. Sensiz geçen ömrümü inan ki ömür saymam, Ben seninle uykuya başlarım amma doymam, Bir kez başımı koysam, belki bir daha aymam Senin kolun, omuzun, senin dizin çekilir. 25 Kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 38

Sitem BİLEMEDİM Yalnızlığın bu kadar çekilmez olduğunu, Ben senin kıymetini yitmeden bilemedim. Sensizliğin içinden çıkılmaz olduğunu, Ben senin kıymetini gitmeden bilemedim. Sen gittin ya seninle sevinçlerim de gitti, Sanki her yer karanlık, gündüzler artık bitti Değil sensiz birkaç yıl, birkaç gün bile yetti, Ben senin kıymetini bitmeden bilemedim. Her akşam, dönüşümde boş odalar görünce, Örümcekler ağını şu kalbime örünce, Yataklar hep buz kesti, yürek ısım durunca Ben ayrılık ne imiş yatmadan bilemedim. Belki bir cahillikti, belki de bir aymazlık, Gözlerin kör olması, kulaktaki duymazlık Belki de ondan öte bencillik ve doymazlık, Ben ayrılık ne imiş tatmadan bilemedim. 16 kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 39

Kenan Erzurum DİYORSUN Her gün beni çağırıp aşkım diye severken, Benim peşimde gezme yeter dön git diyorsun. Dostlarına tanıtıp yarim diye severken, Sen kendi ateşinle artık yan git diyorsun. Sanki şu son günlerde birden bire kör oldun, Her gün beni ararken birden bire sır oldun, Belki de benden bıkıp, bir soysuza yar oldun, Bu günedek aşkımdın, şimdi sen git diyorsun. Artık bende ne hayal, ne de bir gerçek kaldı Bütün onun yerini yalan düşlerin aldı, Vallahi çözemedim, söyle sana ne oldu Ya bir uçak, ya gemi hemen bin git diyorsun. Sen beni kaygı etme, ben alıştım zulüme Sanki büyü yapıldı, konuşmuyom dilime Bu güne dek kandım da ne geçti ki elime, Yeni bir yalan söze yeter kan git diyorsun. Dünyada vaki değil belki böylesi durum, Yüce dağlardan beter, bu bir dipsiz uçurum Bilmem ki nerden çıktı, büyüklenme, bu kurum Ben aşkınla yanarken, artık sön git diyorsun. 16 Kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 40

Sitem NEYİ SAKINDIN İçime teselli, gönlüme huzur Versen olmazmıydı, neyi sakındın! Bir insan düşün ki sevgine hazır Dursan olmaz mıydı, neyi sakındın. Bir kez bana döndürseydin yolunu, Selam versen uzatsaydın elini, İyi kötü nasıl diye halımı, Sorsan olmaz mıydı, neyi sakındın. Nedir bu hallerin, çekingen ürkek Buket istemezdim, yeterdi bir tek Benim için bahçenizden bir çiçek, Dersen olmaz mıydı, neyi sakındın. Aşk ateşi dolanırken başında, Turunçları yayladırsın döşünde, Herkes uğraşırken gönül işinde, Görsen olmaz mıydı, neyi sakındın. 3 Kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul. 41

Kenan Erzurum BİR TANEM Böyle sokulmasan gönlün olmasa, Resimlerde görülür mü bir tanem. Kalbin bu hallerden bir tat almasa, Çiçeklerin derilir mi bir tanem. Derdim çok büyük de gelmiyor dile, Çekilmiyor yeter artık bu bile, Sensiz kim seslenir böyle sefile Buralarda durulur mu bir tanem. Ben bu işe senden önce başladım, Ne hayaller kurdum, neler düşledim, Nerde hata, nerde günah işledim Gün gün hesap verilir mi bir tanem. Gece gündüz yaşadığım anımda, Bir ağrı var aha şu sol yanımda, Kastın yoksa eğer söyle canımda Gelip, gidip sorulur mu bir tanem. İki yürek bir araya gelmeden, El ele olmanın zevkin almadan, Neler oldu, nasıl oldu bilmeden Kurşun ile vurulur mu bir tanem. 3 Kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 42

Sitem GÖRMEDİM Kimisi söz atar, kimisi kurşun Vurmanın da böylesini görmedim. Zaten yetti düşman gibi duruşun, Kırmanın da böylesini görmedim. Güya söz verdim de onu tutmadım, Yemin eyle dedin yemin etmedim, Ziyarete geldim hemen gitmedim; Yermenin de böylesini görmedim. Bir surat, bir azar, bitmez bir öfke Birine razıydım, inmedi teke Git dedin sen gözüme baka, baka Durmanın da böylesini görmedim. Tavrın tavır değil, surat bir karış Sen ilk önce kendin, kendinle barış Kar etmedi gözümdeki yalvarış, Yormanın da böylesini görmedim. Nerden aldın bilmem, nerden bu huyu Gözümü bağladı yaptığın büyü, Keşke içmesydim bir bardak suyu, Vermenin de böylesini görmedim. 3 Kasım 2008 / Beiktaş - İstanbul 43

Kenan Erzurum SANA ESİR OLDUM BEN Gene kasvetim çöktü, içimde hep hüzün var Bütün bu çektiklerim inan senin yüzünden. Eller bilmiyor amma bana gizli sözün var Bütün bu çektiklerim o yemyeşil gözünden. Keşke hiç gelmeseydin, hiç ümit vermeseydin Ben seni tanımasam, sen beni görmeseydin, Keşke silahla vursan sözlerle vurmasaydın, Bütün bu çektiklerim bağrımdaki izinden. Şu beni oyalaman yüreğimi dağlıyor, Senden ayrılamıyom, yollarımı bağlıyor İçimde bir keder var, duygularım ağlıyor Bütün bu çektiklerim içimdeki hüzünden. Yanımda olmasan da hasretle öpüyorum, Ben seni sevmiyorum adeta tapıyorum, Sözünden çıkamıyor, ne desen yapıyorum Ayrılıp gidemiyom, kurtulup da mazinden. Kaç yıl oldu hesab et, ben sana esir oldum İlaç diye geldiğim senden ızdırap buldum, Belki ölmedim amma ölmekten beter oldum, Sana esir oluşum verdiğin o sözünden. 2 Kasım 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 44

Sitem DÜŞTÜM İstesem de senden ayrılamadım, Sana gelmek için dillere düştüm. İnanki hayatta kalmadı tadım, Şaşırdım yolumu çöllere düştüm. Ah ne gecem belli, ne de gündüzüm Yazık ki gönlüme geçmiyor sözüm, Kaç aydır yerlere nakş oldu izim, Sana gelmek için yollara düştüm. Bilsen nasıl perperişan haldeyim, Dedikodum çıktı dilden dildeyim, Ne gecem var, ne gündüzüm yoldayım Sana gelmek için ellere düştüm. Bilsen ki içimde neler, neler var? Hakkımda deneni ar eyledim ar, Kar etmedi; yağmur, fırtına, ruzgar Sana gelmek için sellere düştüm. 29 Ekim 2008 / Slacak / Üsküdar - İstanbul 45

Kenan Erzurum İMKANSIZ Kaygının seline kapıldım gene, Günlerim yabancı, geliyor bana. Yeniden yoğrulup, yapıldım gene, Dünlerim yabancı, geliyor bana. Yıllarım çağırdı son oturuma, Gelen yok geçmişten hiç hatırıma, Sanki ilk kez düştüm ben bu duruma, Ünlerim yabancı geliyor bana. Ben hiç böyle olmamıştım eskiden, Ne oldu ki bana böyle aniden, Sanki geçen yıllar her şeye neden, Canlarım yabancı, geliyor bana. Benim bu hallerde kalmam imkansız, Bir çaresiz gibi olmam imkansız, Gerçekmi ruyamı bilmem imkansız, Sonlarım yabancı, geliyor bana. 7 Ekim 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 46

Sitem YAZDIM Adımı adının yanına yazdım, İsimimiz yan yana karışsın diye. Göz göze bakarken resmini çizdim, Bahtımız da böyle buluşsun diye. Ellerim eline değdiği anda, Aşkın alevlenip tutuşsun canda, Herkes görsün bizi aynı fincanda, Falımız dudakta görüşsün diye. Sen deniz geç, ben de dağı aşayım, Sen bana koş ben de sana koşayım, Bekleyemem artık yola düşeyim, Duygular sevgide yarışsın diye. Mevsim bahar olsun, açsın çiçekler Arılar çiçekle öpüşecekler, Acele et nolur gönlümüz bekler, Ellerim eline erişsin diye. 6 Ekim 2008 / Beşiktaş / İstanbul 47

Kenan Erzurum SENSİZLİK Üzerinden onca yıllar geçse de, Hala üzgün üzgün anar bu gönlüm. Hayat bana sensiz ömür biçse de, Hala için için yanar bu gönlüm. Yürüsem de bir sevginin yolunda, Erisem de sensizliğin elinde, Anılar canlanır her an dilimde, Hala o günlerde sanar bu gönlüm. Gönlüm dünü ister, günden vaz geçer Sana hasret kalan tenden vaz geçer, Dayanamaz sensiz candan vaz geçer Senin hastretinle yanar bu gönlüm. Hayat bizi böyle ekse, biçse de Aradan onlarca sene geçse de, Artık bu aşk için fırsat kaçsa da, İmkan olsa geri döner bu gönlüm. Gözlerin gönlüme verse bir yetki, Belki de şaşırır, tutulur nutku Kolay kolay böyle bitmez bu tutku, Sensiz yavaş, yavaş söner bu gönlüm. 11 Ekim 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 48

Sitem BULAMADIM Neden böyle küskünsün, neden hiç gülmüyorsun? Vallahi nedenini kendimde bulamadım. Odalara çekilip yanıma gelmiyorsun, Bunlar bir şaka diye kandım da bulamadım. Özlemişim inanki bir sabah busesini, Kaç kez sana seslendim duymak için sesini, Saatlerdir düşündüm, aradım çaresini Bir kusur mu işledim, sandım da bulamadım. Ne olur söyle diye kaç saattir yalvardım, Çıktım, dışarı gittim; ekmek, gazete aldım Beklemden acele koşup kapıdan daldım, Elimde ak güllerle döndüm de bulamadım. İnan bu tavırların gidiyor çok ağrıma, Neden ses vermiyorsun sevgilim sen çağrıma, Seni üzgün görünce ateş düştü bağrıma, Ta yürekten tutuşdum, yandım da bulamadım. Yalımdan köze döndü, şimdi kalbimi yakman Bana göre anlamsız böyle ızdırap çekmen, Anladım ki boşuna sana her an dil dökmem, Akan göz yaşlarınla söndüm de bulamadım. 12 Ekim 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 49

Kenan Erzurum GÖĞSÜME YASLASAN GÜZEL BAŞINI Göğsüme yaslasan güzel başını, Daha bu dünyada neyi isterim. Gerçek etsen şu ömrümün düşünü, Bahtiyarım deyi deyi isterim. Özlemim, isteğim bir küçük buse, Sen de bir ses versen bendeki sese, Biter içimdeki bütün vesvese, Saçlarını siyah, koyu isterim. Sevmek ve sevilmek olunca konu, Gelmesin, istemem mevsimin sonu Eğer gösterirse kaderim bunu, Şu ömrümü yüzlü sayı isterim.ş Çağlaya benzeyen yeşil gözleri, Birbirine yazsa Tanrı bizleri, Ağzından dökülen ballı sözleri, Tatlı dilden düşen payı isterim. Bir ruzgar misali geçerken yıllar, Ayı kim düşünür, günü kim dinler, Herkesin kalbinden geçerken bunlar, En fazla da güzel huyu isterim. 9 Temmuz 2008 / Balıklı Köyü - Paşalimanı Adası / Erdek - Balıkesir 50

Sitem BABAM Ömür tarlasının yokluk korkusu, Duvar diplerinde pıslanır babam. Bir su veren olsa, acap var mı su? Mırıldanır gibi seslenir babam. Gözleri kapalı, uyuklar gibi Konuşur kendince sayıklar gibi, Sanki bir mağraya koyuklar gibi, Ocak önlerinde islenir babam. Sela duysa dövüm dövüm dövünür, Yüreciği içten içe gövünür. Göz yaşını döker öyle avunur, Sonra sakinleşir, uslanır babam. Hatıralar alır, alır götürür Tarihi bilemez, günü yitirir Kah çömelir, kah bir taşa oturur. Bazan da duvara yaslanır babam. Ne verilse sessiz, razıdır ona Ne yemek yer, ne de su kana, kana... İster bir bazlama, ister tarhana Sade verilenle beslenir babam. 31 Mart 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 51

Kenan Erzurum AĞLARIM Gene aynalarla açıldı aram, Geldikçe ağlarım, gittikçe ağlar... Kendime faydam yok, kime yalvaram, Bildikçe ağlarım, böldükçe ağlar... Ne varsa elimde hayata dair, Günlerin elinde kayboldu bir bir Zaman bu; insanı yaşatan sihir Buldukça ağlarım, yıldıkça ağlar... Döndükçe üstümde feleğin çarkı, İçimde yükselir gizli bir korku, Kalmadı gündüzün geceden farkı, Böldükçe ağlarım, çaldıkça ağlar. Sabır sabır amma nereye kadar, Yollar yokuş bana, merdivenler dar, Bilmem kalan günüm daha ne kadar, Daldıkça ağlarım, soldukça ağlar... Evim gurbet oldu, çağırır sıla Bir günde kaç kişi çıktılar yola, Bu gün dinlediğim kaçıncı sela Kaldıkça ağlarım, öldükçe ağlar... 22 Ocak 2008 / Beşiktaş - İstanbul 52

Sitem YETER İçimde hiç bitmiyor; sürüp giden hasretin Ben de aldırmıyorum ne zaman biter diye. Ne gereği var bana; kemiğin, kanın etin, Çektiğim bunca cefa ne zaman yeter diye. İçimdeki ateşe sevda dese de özüm, Her şeye sen dur diyor, ettiğin onca nazın Hala tadı dilimde verdiğin o son hazın, Korkuyorum kalbimden, yanar da tüter diye. Her gün pazara çektim, amma satamıyorum, Menzil çok uzak düştü, koşsam yetemiyorum, İstesem de şimdi ben dili tutamıyorum, Haykırmak istiyorum: yeter, ah, yeter diye! Ne aydınlık yazım var, ne bitecek kışım var Ne beladan kurtulmaz, ne çilekeş başım var Böyl olursa hayatta ne de bitmez işim var Gene de yakınamam ölümden beter diye. 3 Ocak 2007 / Saat:03:40 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 53

Kenan Erzurum EVİM SANA EMANET Bilirim yaparsın, şüphem yok bundan; Ben gidersem buralara bakarsın. Gidiyorum kuşatıldım dört yandan, Ben gidersem sobayı sen yakarsın. Evi toplar, çiçekleri sularsın, Resimlere bakar bakar ağlarsın, Belki üç gün kara yağlık bağlarsın, Her şey biter çamaşırı yıkarsın. Her gün akşam hüzün çöker içine, Yedisidir dersin ayın üçüne, Belki belik örüp uzun saçına, Arasına siyah örgü takarsın. Neler yok ki başımdaki tasamda, Üzülürsün, üzülme sen desem de, Cıgarmla yan yanadır masamda, Kandil için çakmağımı çakarsın. Her gün gözle; gelen giden olmuş mu? Çoluk çocuk çiçekleri yolmuş mu? Bak bakalım telefonum çalmış mı? Adres olsa bana mesaj çelersin. 19 Mart 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 54

Sitem SEVDİĞİM Önümde yükseldi aşılmaz dağlar, Gördünmü sevdiğim aştığım yeri! Duygular içimde delice çağlar, Gördünmü sevdiğim taştığım yeri! Yıllarla tükendi gönlümün tadı, İçimde bu işin adı konmadı, Bitse dedim amma yollar uzadı, Gördünmü sevdiğim koştuğum yeri! Kader mi, kısmet mi nerden nereye? Nasıl geldim bilmiyorum buraya, Bir ruzgar savurdu attı dereye, Gördün mü sevdiğim düştüğüm yeri! Günler umut verdi, yıllara kandım Hayallerin bir gün aslolur sandım, Aşkına tutulup, yandım ha yandım, Gördün mü sevdiğim piştiğim yeri! 55

Kenan Erzurum Yalnızdı şu kalbim, gözlerim yaştı Görenler baktıkça halime şaştı, İçimde kaynayan kazanlar taştı, Gördünmü sevdiğim piştiğim yeri! Gide gide vardım ömrün güzüne, Aldırmadım baharına, yazına Sonunda ulaştım bir yol ağzına, Gördünmü sevdiğim şaştığım yeri! Bu hal artık beni eyledi bizar, Kalbimdeki gizli yaram da azar, Son yuvamdır bana diye bu mezar; Gördün mü sevdiğim deştiğim yeri! 17 Mart 2008 / Saat:04:30 Salacak / Üsküdar - İstanbul 56

Sitem EV HALİ Aşk dendi, meşk dendi, sandık ki bitmez Papucumuz şimdi dama atıldı. Sevginin bitmesi gör neler etmez, Şimdi kıçımıza yama atıldı. Öğrendik ki sevgi ince bir iştir, Gençlik yıllarında görülen düştür, Bir yarısı bahar, çokçası kıştır Artık bu noktası yoma atıldı. Onu yaşamayan ne bilir halden, Arı da doyunca uçuyor baldan, Günlerimiz böyle eksildi yıldan, Alev alev aşklar güme atıldı. Hele de çökünce ekmek aş derdi, Kim düşünüp böyle olacak derdi, Günler azalınca sevgi de durdu, Yatak kör karanlık hime atıldı. Gönül eskileri giydi kuşandı, Ömür yollarına azap döşendi, Günler iyi kötü böyle yaşandı, Şimdi bağrımıza kama atıldı. 3 mart 2008 / Saat:04:10 Salacak / Üsküdar - İstanbul 57

Kenan Erzurum YANA YANA KÜLE DÖNDÜ Sevda ateşiyle başım; Yana yana küle döndü. Yıllara alışan yaşım; Kana kana ele döndü. Talihin bizden geçmesi, Kaderin yokluk biçmesi, Günün an gibi geçmesi, Dene dene küle döndü. Geceyle dost oldu gözüm, Çok yukaldı artık özüm, Pembe pembe olan yüzüm, Söne söne küle döndü. Yıldan yıla geçti yaşım, Her gün hayal kurdu başım, Gerçek olamayan düşüm, Döne döne küle döndü. Bu gün artık çoğu noksan, Kim aldırır ben de yoksam, Ne fark eder yetmiş, seksen Sine sine küle döndü. 11 Aralık 2007 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 58

Sitem ACIYOR BANA Kimi yanık diyor, kimisi yara Yüzüme bakanlar acıyor bana. Kalbimin üstünde şu olanlara; Sinemi yakanlar acıyor bana. Yüreğimde ağrı, yüzümde sancı Kaybettim sevgiye olan inancı Dost, düşman, tanıdık; ahbap, yabancı Karşıma çıkanlar acıyor bana. Gördüğünde bir kez yüzü gülmeyen, Merhamet denilen şeyi bilmeyen, Selam versem selamımı almayan, Her gün yan bakanlar acıyor bana. Atılan kurşunlar kalbe girdiler, Düşmanlarım muradına erdiler, Cehennemden beter azap verdiler, Tetiği çekenler acıyor bana. 17 Şubat 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 59

Kenan Erzurum GEL ALLAHI SEVERSEN Yıllar yılı beni yalnız bıraktın, Görüşelim, gel Allahı seversen. Hasretinle her gün içimi yaktın, Barışalım, gel Allahı seversen. İlkbaharda badem gibi dallanma, Bülbül gibi dertlerinle dillenme, Benim için sakın suçlu bellenme, Sarışalım, gel Allahı seversen. Biz de kuluz can taşırız bizler de, Fazla artık bu ettiğin nazlar da, Sen de suç yok, bütün her şey gözler de Erişelim, gel Allahı seversen. O yıllar üzerek geçip gitse de, Gönlüm senin ile firar etse de, Bir ömrün yarısı böyle yitse de, Duruşalım, gel Allahı seversen. Sana çok yakışır, o siyah sürme, Sürmenin kimseye sırrını verme, Nolur bana bir selamı çok görme, Kavuşalım, gel Allahı seversen. 15 Ocak 2008 / Salacak / Üsküdar - İstanbul 60

Sitem ARAMIZ AÇIK Eşim Gülsel e Taşlama Şu bizim hanımla her gün aramız, Sormadan yaptığı işlerden açık. Yıllar boyu böyle geçti günümüz, Kırmdan yaptığı işlerden açık. Sofraya gelmeden eli yudurur, Yeter nolur artık verme dedirir Yemek diye her gün parmak yedirir, Germeden yaptığı aşlardan açık. Kapıdan çıkarken kaşkolu dolar, Akşam karşılarken gözleri güler, Her gün dokuz öğün tabaklar dolar, Durmadan yaptığı işlerden açık. Alıştımı insan bu hale birken, Gözü hiç doymuyor yemeği yerken, Çorbası, etlisi, sarması derken... Karmadan yaptığı işlerden açık. 61