Ar nma ay Ramazan. Yaz Okullar baflar yla tamamland PERSPEKTIVE



Benzer belgeler
Kur an ın Bazı Hikmetleri

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

SEYİTGAZİ İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ KONULARI

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Çeviren: Dr. Almagül sina

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

K12NET Eğitim Yönetim Sistemi

İbadetin Manası ve Çeşitleri

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

BINGOL VALILIGI ii Milli Eğitim Müdürlüğü ...,... "" EGITIM-OGRETIM YILI ÇALIŞMA TAKVIMI. BiNGÖL

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

Sanat Dan flman : Teknik Dan flman: Editör: Grafik: Dia Çekim: Renk Ayr m: Bask :

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

YÖNET M KURULU RAPORU

MSAK GÜNEfi Ö LE K ND AKfiAM YATSI KIBLE S.

I. Bölüm. letiflim Kuracak Bir Dil Kullan n

KEND M Z DE ERLEND REL M 5

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği (Rejection Sensitivity Questionaire; RSQ)

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Yeni Sınav Sistemi (TEOGES) Hakkında Bilgilendirme

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Yalanc n n Hakk ndan Gelmek!

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

dinkulturuahlakbilgisi.com Ramazan ve Oruç Hazırlayan: Memduh ÇELMELİ İzmir / 2016 dinkulturuahlakbilgisi.com

DERS. BÜYÜKLER ve KÜÇÜKLER

nsan Kaynaklar Geli imi

STRATEJ K V ZYON BELGES

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Aliağa Atatürk Ortaokulu / Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersi Çalışma Soruları

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

Ümmü Kühhâ. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :26

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ UYGULAMA ESASLARI

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

Transkript:

YIL/JAHRGANG: 11 SAYI/NR.: 129-130 EYLÜL-EK M / SEPTEMBER-OKTOBER 2005 PERSPEKTIVE Monatliche Zeitschrift der Islamischen Gemeinschaft Milli Görüfl slam Toplumu Millî Görüfl aylık yay n organ Ar nma ay Ramazan Yaz Okullar baflar yla tamamland

Avrupal Müslümanlar n buluflma noktas

IGMG Perspektive IGMG AYLIK YAYIN ORGANI ED TÖR EYLÜL-EK M / SEPTEMBER-OKTOBER 2005 Y l/jg.: 11, Say /Nr.: 129-130 ADRES ANSCHRIFT IGMG Perspektive Boschstr. 61-65, D- 50171 Kerpen Tel.: 02237/ 656-0 Fax: 02237/ 656 555 www.igmg.de E-Mail: dergi@igmg.de YAYINCI HERAUSGEBER Islamische Gemeinschaft Millî Görüfl IGMG e.v. Amtsgericht Bonn, VR 6621 Vertreten durch den Vorstand: Osman Döring, Vorsitzender Oguz Ücüncü, Generalsekretär Ali Bozkurt, stellv. Vorsitzender GENEL YAYIN YÖNETMEN CHEFREDAKTEUR O uz Üçüncü (V.i.S.d.P) D ZG -LAYOUT Fatih Gür BASKI DRUCK Yavuzsöhne-Duisburg Yay nlanan makale ve fikir yaz lar n n sorumluluklar yazarlar na aittir. Die in der Zeitschrift veröffentlichten Meinungen binden die Autoren, nicht die IGMG. LAN SERV S ANZEIGENSERVICE Tel.: 02237/ 656-201 Fax: 02237/ 656 555 E-Mail: tanitma@igmg.de ABONE SERV S ABONNEMENT Islamische Gemeinschaft Millî Görüfl Lastschriftabteilung Boschstr. 61-65, D- 50171 Kerpen Tel.: 02237/ 656-0 Fax: 02237/ 656 555 E-Mail: mitglied@igmg.de Y ll k abone ücreti: 59,-EURO Jahresabonnement: 59,-EURO IGMG Genel Merkez Üyelerine Ücretsizdir Für Vereinsmitglieder der IGMG kostenlos HESAP NO BANKVERBINDUNG SEB-AG Köln. Kontonr.: 162 888 56 00 BLZ 370 101 11 Selamlar n en güzeli ile Ramazan n z mübarek olsun! Yaz dönemi bizler için, klasik anlamda ne bir tatil ne de izin dönemidir. Bu dönem ayn zamanda, bir süre iflimize ara verip, yeni yurdumuzdan, önceki yurdumuza yapt m z hasret dolu bir ziyaret dönemidir. Böyle bir dönemi daha geçirip, yeniden ifllerimizin bafl na döndük. Teflkilat olarak da böylece yeni bir çal flma dönemine bafllam fl olduk. Her y l oldu u gibi bu y l da çal flma dönemi bafl nda Bölge Yürütme Kurulu Üyeleri ile (Kad n Kollar ve Gençlik Teflkilat Bölge Yürütme Kurulu Üyeleri dahil) Cemiyet ve fiube baflkanlar - m z n bir araya geldi i toplant m z Leverkusen de gerçeklefltirdik. flte bu çal flma dönemini yeni bir heyecan, flevk ve Ramazan ay gibi manevî hayat m z n dolu dolu geçti i aya ulaflman n sevinci ile aç yoruz. Bu say m z, Ramazan ay na rastlamas sebebiyle genelde Ramazan ay, Oruç, Zekat ve Fitre gibi konulara ay rd k. Bir nevi Ramazan dosyas say labilecek bu say m zda, Orucun genel hükümlerinin yan s ra, Zekat, Fitre ve Sadaka gibi önemli ibadetlerimizin f khî boyutlar n gündeme getiriyoruz. Ayr ca, Ramazan ve israf ile, davete icabet etmenin önemine de inen yaz lar m z bulunuyor. Yahudilik ve Hristiyanl k gibi di er dinlerde oruç ve orucun mahiyeti ilginizi çekecek olan yaz lar aras nda yer al rken, eski stanbul da oruç yaz s n da ilgiyle okuyaca n z umuyoruz. Öte yandan ça - m z n slam dünyas nda, hem verdi i eserler ve hem de devlet adam olarak önemli roller üstlenen merhum Muhammed Esed (Leopold Weiss) ile ilgili yaz ya da dikkat çekmek istiyoruz. Gelecek say m zda buluflmak üzere hepinizi Allah'a emanet ediyor, Ramazan bayram n z da flimdiden tebrik ediyoruz. O uz ÜÇÜNCÜ

BU SAYIDA... gündem Alman seçmeni konufltu??? 5 5 Alman seçmeni konufltu??? teşkilat Yaz Okullar baflar yla tamamland 6 Geniflletilmifl Bölgeler Toplant s Leverkusen da yap ld 7 6 yorum Gözyafl n n de iflmez terkibi 10 O uz ÜÇÜNCÜ Yaz Okullar baflar yla tamamland irşad Hüznü vard r her kalbi olan n Ramazan sofralar nda 11 Rahmet, bereket, ma firet ay merhaba! 12 Rü yet-i Hilâl üzerine 14 Geniflletilmifl Bölgeler Toplant s yap ld 8 Ramazan orucunun genel hükümleri 15 Di er dinlerde oruç 17 Davete icabet etmek 18 Ramazan ve sraf 19 Ramazan ve maneviyat m z 20 Zekât nedir? 22 fiirket, bina ve sanayi tesislerinin Zekât 24 Sadaka-i F tr 25 Teravih Namaz 26 Rahmet, bereket, ma firet ay merhaba! 12 Gözyafl n n de iflmez terkibi Abdulgani E. KARAHAN 10 kültür Eski stanbul da Ramazan 28 Muhammed Esed... 30 hukuk Federal Almanya da toplumsal hayat ve siyasal kat l m 32 Ahmet ÖZDEN Federal Almanya da toplumsal hayat ve siyasal kat l m (3. Bölüm) 32 religion Das Fasten im Monat Ramadan 35 kommentar Bekir ALTAfi Tränen sind überall gleich 37 Der deutsche Wähler hat gesprochen 38

gündem Alman seçmeni konufltu! - Ama ne demek istedi??? Federal Almanya parlamentosu için yap lan erken seçimin as l kaybedeni kamuoyu araflt rma kurumlar oldu. Zira kamuoyu araflt rma kurumlar muazzam bir flekilde çuvallad. Kendinden emin araflt rma kurumlar n n hiçbirisi, birlik partilerinin baflbakan aday Merkel in de, liberallerin oylar n de iflik taktiklerle artt rma çabas yerine, halihaz rdaki baflbakan gibi, seçim yar fl n n sonlar na do ru bir hamle yapmas n n daha iyi olabilece ini tahmin edemedi. Böylece as l egemen olarak Alman seçmenler, herkesi flafl rtmakla kalmad, ülkeyi derin bir siyasal krize de itti. Elbette ki demokrasilerde seçmenler, yapt klar tercih sebebiyle suçlanamaz. Bu noktada as l görev daha çok, seçim sonuçlar yla verilen mesaj kavrayacak ve ona göre görevini yerine getirecek siyasî sorumlulara düflüyor. Ancak siyasî partilerin üst kademeleri, düflünülmesi gereken seçim sonuçlar na göre, sorumluluklar n n bilincinde bir flekilde tav r göstermek yerine, k sa süren seçim kampanyas n sert bir flekilde devam ettiriryor. Zira siyasîlerin hepsi Almanya da iktidara gelebilmek için, ilk anda kendilerini seçimin galibi ilan ettiler. Olsun can m! Kazand k; çünkü bekledi imizden az kaybettik, diyor büyük partiler. Onlar için mesela, SPD nin beklenen kadar olmasa da seçmenin öfkesinden nasibini alarak iktidardan indirilmifl olmas n n bir anlam yok. Ayn flekilde, seçimlerden daha haftalarca önce zaferini ilan eden CDU nun da, parti tarihinin en kötü yenilgisini ald n n da sanki hiçbir anlam yok gibi. Bu arada, CDU nun seçim stratejisi olarak, Türkiye nin AB üyeli ine karfl polemik oluflturmas ve sa kesimlerden oy kotarma u runa bu ülkede yaflayan Müslümanlara lay k olmad klar muameleyi reva görmesini de, parti kurmaylar n n düflünmesi gerekir. Herfleye ra men, Federal Meclis O uz Üçüncü oucuncu@igmg.de Deutscher Bundestag iki büyük parti de baflbakanl k makam nda diretip, ancak öylece koalisyon müzakerelerini bafllatmak istiyor. Yefliller örne inde oldu u gibi, kad nl - erkekli efl-baflbakanl k makam n n da henüz sözkonusu olmamas nedeniyle, Schröder ve Merkel in flu andaki kararl l klar da göz önüne al n rsa, bu iki büyük partinin beraber olaca bir büyük koalisyon gerçekleflemeyecek gibi gözüküyor. Durumun o kadar da vahim olmad n düflünebilir, Almanya n n gelece i için sa lam bir ço unlukla veya belki de az nl k hükümetine r za gösterilerek, büyük koalisyon d - fl nda, farkl koalisyon modelleri oldu- unu öne sürebilirsiniz. Ancak, küçük koalisyon partilerinin daha seçim gecesi kiminle ortakl k yapacaklar veya kiminle kesinlikle yapm yacaklar karar n vermekte acele ettiklerini görüyoruz. Bu konuda en kolay yolu seçen ise yeni sol parti oldu. Sol parti, muhalefette kalmak istiyor, hem de flimdiden. Sol partiye göre, sorumluluk almadan ve uygulanabilir çözümler üretmeden herfleye karfl gelmenin en kolay çözüm yolu oldu u aç k ve net. Burada düflündürücü olan, bir partinin prensip olarak sorumluluk almay reddetmesiyle, demokrasilerde ald görevin hakk n verip veremedi i konusudur. Geriye ise Yefliller ve Liberaller kal yor. Bu partilerin yöneticilerinin aç klamalar na kulak verdi inizde, muhalefette kalma heveslisi olduklar n görüyorsunuz. Durum böyle iken, kurulabilecek büyük bir koalisyonunun Almanya için zehir olaca aç klamalar n yapmay da ihmal etmiyorlar. fiimdiye kadar, uygulanabilir ve gerçekten de enteresan bir çözüm yolu görünmüyor. Durumun tarafs z bir analizini yapmak istersek, asl nda seçmenlerin siyasîlere aç k bir yol gösterdi ini görürüz. fiöyle ki; büyük partiler k sa bir süre için büyük koalisyonu kurup ülke için gerekli reformlar yapmak ve sonras nda yeniden seçime gitmek durumundalar. Bu durumda eyaletlerdeki yöneticilere düflen görev ise, eyalet meclislerinde reform sürecinin sekteye u rat lmamas n sa lamakt r. Zira, Stoiber den Rüttgers e kadar tüm eyalet baflbakanlar kendi eyaletlerinde fiyasko sonuçlar ald lar ve bu durumda da, kendi üzerlerine düflen sorumluluktan kaçamazlar. Sosyal düzenlemeleri de içeren reform süreci ancak bu flekilde bafllat labilir ve görünürde küçük üç muhalefet partisine de, kendi siyasî düflüncelerine göre, bafllat lan reform sürecine elefltirel bir gözetim düfler. htimal dahilinde olan yeni bir seçimin farkl bir sonuç getirmesinin beklenmemesi nedeniyle, önümüzdeki günler, geliflmelerinn yak fl ks z bir iktidar yar fl na m dönüflece ini veya iki büyük siyasî rakibin ileri görüfllülük gösterip ülkenin menfaatlerini, kendi ihtiraslar n n üstünde tutup tutmayaca n gösterecektir. IGMG PERSPEKTIVE 5

teşkilat Yaz Okullar baflar yla tamamland Yaz Okullar, çocuklar m z için bir f rsat oldu slam Toplumu Milli Görüfl (IGMG) E itim Baflkanl taraf ndan geleneksel olarak düzenlenen Yaz Okullar bu y lda baflar ile tamamland. IGMG, önceki y llarda oldu u gibi yine binlerce çocuk ve genci Temel E itim Müfredatlar dahilinde haz rlanan e itim program - na tâbi tuttu. Gençler böylece hem bir e itim program na kat ld lar hem de tatil yapma imkan buldular. Yaz Okullar bünyesinde tatil kurslar na kat lan çocuklara, dinî e itim verilmesinin yan nda, çocuklar n sorumluluk ve özgüven duygusu sosyal aktivitelerle gelifltirmeleri hedeflendi. 2005 y l Yaz Okullar n n haz rl klar, yine bu y l n May s ay nda, e itimcilerin tecrübelerinin art r lmas için bir e itim program ve Kad n Kollar, üniversiteliler ve Gençlik Teflkilat e itim birimlerinin hizmet içi e itimlerinin yap lmas ile bafllad. IGMG 2005 y l Yaz Okullar, ülke ve eyaletlerin okul tatilleriyle birlikte Haziran ay sonunda bafllad. Yaz tatillerinin ertesinde de genel bir de erlendirme yap larak, bölgelerin çocuk ve gençlerin e itimi ile ilgili olarak neler yapabildikleri, kursla yerleri ziyaret edilerek tesbit edili. Yaz Okullar, bu y l da geçti imiz y llarda oldu u gibi, Belçika, Hollanda, Danimarka, Fransa, sveç, sviçre, Avusturya, talya, Norveç, Romanya, Bulgaristan da ve Almanya n n de iflik eyaletlerinde hizmet verdi. Bu y l, özellikle bölgelerdeki veli dernekleri ile ortak çal flmalar yap lmas, velilerin aktif rol üstlenerek e itim sürecine katk da bulunmas n sa lam fl, bu iflbirli i de e itim sürecindeki baflar y olumlu noktada etkilemifl bulunuyor. 2005 y l Yaz Okullar nda sosyal aktivite ve gezi programlar, veliler ve çocuklar n da teklifleri dikkate al narak organize edildi. Kurs yerlerinin bulundu u flehirler ve bölgelere göre flehir turlar, gemi gezileri, k r ve teleferik gezileri, müze gezileri düzenlenerek, e lenceli yar flmalar, sinema programlar, tiyatro oyunlar ve e lence merkezi programlar ile de çocuklar n e lenmeleri sa land. Avrupa ülkelerinde, IGMG teflkilatlar n n bulundu u bütün bölgelerde yat l ve gündüzlü düzenlenen Yaz Okullar nda 9 bin 877 k z talebe, 10 bin 654 de erkek talebe olmak üzere toplam 20 bin 531 talebe, mesleklerinde tecrübeli ve hizmet içi e itimlerden geçmifl olan ö retmenler taraf ndan e itildi. 6 IGMG PERSPEKTIVE

teşkilat Tatil, Yaz Okullar n n bir parças... Ö renciler, Elif-Be Kur an alfabesi e itimi, Kur an- Kerim ve Tecvid, Ezber dersleri, bunun yan nda E itim Baflkanl taraf ndan haz rlanan temel e itim müfredatlar na göre dinî bilgiler, Ahlak ve Adab- Muafleret dersleri, Türkçe dersleri, nsan Haklar ve Diyalog konular nda da ders gördü. Çeflitli yerlerde ise yerel lisanlarda da slamî din dersleri verildi ve talebelerin bir sonraki okul sezonuna haz rlanmalar na yard mc olundu. Kur an okuyan talebe Gençlik e itim ve tatil programlar na, temel e itim programlar n tamamlam fl 16 yafl ndan büyük olan gençler teflvik edildi. Türkiye ye izine giden gençler Türkiye de yap lan gezi programlar na kat larak, ülkeyi daha iyi tan ma f rsat bulurken, gençlerden baz lar Umre programlar na kat ld. 19 genç de M s r program n tercih ederek 30 günlük e itim ve gezi program na kat ld. Kahire de, sabahlar Kur an- Kerim, tecvid ve ezber dersi yapan gençler, günlük kullan m için pratik uygulamal Arapca dersleri de ald. M s r gezisi dahilinde Kahire, skenderiye, Piramitler, Tur-u Sina ve Nil nehri gezileri ile flehir turlar ve Müze programlar da yer ald. Okullar aç ld, flimdi nelere dikkat etmemiz gerekir? Herfleyden önce çocuklar m z n bizim sevgimize ve deste imize ihtiyac var. Onlar n yan nda oldu umuzu ve onlar n hayat n n bizim için önemli oldu unu, çocuklar za karfl davran fllar m z ve tutumlar m zla göstermeliyiz diyen IGMG E itim Baflkan Mehmet Gedik, okullar n bafllam fl olmas ile birlikte velileri çocuklar ile ilgili önemli hususlarda dikkatli olmaya ça r rak, flu tavsiyelerde bulundu: Çocu umuzun hangi okulda okudu unu, buradan hangi okullara gidebilece ini araflt rarak anne baba olarak yönlendirmede bulunmal y z. Tüm veli toplant lar na kat larak ilgimizi ispat etmeli, çocu umuzla ilgili bilgileri alarak, problemleri ile ilgilenmeliyiz. Çocuklar m za çok çal flmay de il, planl çal flmay ö retmeli, böylece oyun ve e lenceye zamanlar n n kalmas n sa layarak bu haklar n da k s tlamamal y z. Mümkünse okul-aile birli inde yer alman n yollar n aramal ve alabilirsek okuldaki bütün çocuklar m zla ilgilenmeliyiz. Çocu umuzun derslerdeki baflar s temel teflkil etmektedir. Baflar l olman n en etkili yolu ise okul d fl nda çocu umuzun zay f derslerine ve ev ödevlerine yard m etmektir. Bu konuda IGMG olarak bir çok cemiyetimiz bünyesinde Ev Ödevlerine Yard m Kurslar sunuyoruz. Çocu umuzu bu kurslara mutlaka göndermeliyiz. Bu e itim programlar Avrupa daki herkese sunulmufl ve yeteri derecede duyuru ve ilanlar yap ld. Bu çal flmalar esnas nda idarecilerimiz ve ö retmenlerimiz çocuklar m za yard mc olmak için son derece baflar l performans gösterdi. IGMG E itim Baflkanl ad na, yaz tatili döneminde üstün gayretleri ile binlerce çocu umuza hizmet veren e itimcilerimize ve idareci arkadafllar m za bir kez daha teflekkürlerimizi bildiriyor, hay rl çal flmalar diliyoruz. IGMG PERSPEKTIVE 7

teşkilat Geniflletilmifl Bölgeler Toplant s Leverkusen de yap ld Geniflletilmifl BYK ve Cemiyet Baflkanlar toplant s slam Toplumu Millî Görüfl 2005-2006 çal flma dönemi, tatil mevsimi sonras nda yap lan önemli toplant lar ile bafllad. Tüm bölge ve cemiyetlerin tatili müteakiben yapt klar toplant lar n yan s ra, IGMG Genel Merkezi nde Bölge Baflkanlar, Bölge E itim, Sosyal Hizmetler ve Gençlik Teflkilat baflkanlar ile Hac ve Umre sorumlular n n ayr ayr bir araya geldi i toplant lar yap ld. IGMG in çal flma döneminin bafl nda yapt en büyük toplant ise Almanya n n Leverkusen kentinde yap ld. Bu toplant ya, IGMG Merkez Yürütme Kurulu ile, Bölge Baflkanlar, Bölge Yürütme Kurulu Üyeleri, Bölge Kad n Kollar ve Gençlik Teflkilat Yürütme Kurulu üyeleri, Cemiyet ve fiube Baflkanlar, Cemiyet ve fiube Kad n Kollar ve Gençlik Teflkilat Baflkanlar ile rflad hizmetli ve görevlileri kat ld. Bölge Bakanlar toplant s nda, IGMG Genel Merkez Birimleri, önümüzdeki çal flma döneminde yapacaklar faaliyetler ile ilgili bilgilendirmelerde bulunurken, bu çal flmalarla ilgili olarak bölge baflkanlar n n önerilerini ve geçen dönemdeki çal flmalarla ilgili de erlendirmelerini ald lar. Bu toplant - da bütün birimler çal flma programlar n sundu. rflad Baflkanl, Ramazan ay - n n yaklaflmas dolay s yla rflad hizmetleri üzerinde hassasiyetle durulaca n bildirirken, Sosyal Hizmetler Baflkanl da, mazlum, ma dur ve ihtiyaç sahiplerine gösterdi i ilgi için IGMG camias na teflekkür etti. rflad Baflkanl, bu sene Umre hizmetlerine kat lan Umreci say s n n di er y llara göre art fl gösterdi ini, Hac döneminin de yaklaflmas sebebiyle hac organizesi çal flmalar n n h zland n bildirdi. Genel Merkez de bir araya gelen E itim Baflkanlar, özellikle yaz aylar nda yürütülen Yaz Okullar ve Yaz Tatilini De erlendirme Programlar - n de erlendirdiler. E itim Baflkan Mehmet Gedik, bu sene de 20 bini aflk n ö rencinin bu programlardan yat l ve gündüzlü olarak yararland - n belirtti. E itim Baflkanlar da, programlarla ilgili tecrübe ve önerilerini anlatarak, gelecek dönemlerde yap lacak olan programlarla ilgili görüfllerini dile getirdiler. 8 IGMG PERSPEKTIVE

teşkilat Geniflletilmifl Bölgeler Toplant - s nda, Genel Baflkan Yavuz Çelik Karahan ve Genel Sekreter O uz Üçüncü nün yan s ra, Teflkilatlanma Baflkan Sami Ganio lu, Kad n Kollar Baflkan Zehera Dizman, Gençlik Teflkilat Baflkan Mesut Gülbahar çal flma y l nda yap lacak olanlar anlatan birer konuflma yapt lar. Genel Baflkan Yavuz Çelik Karahan, organizeli ve disiplinli bir flekilde hizmetlerin yürütülmesini istedi i konuflmas nda Kur an- Kerim in Asr Sûresi nden okudu u ayetlerle de Müslümanlar n zaman hem iyi de erlendirmeleri ve hem de ifllerini, görevlerini ve yükümlülüklerini zaman nda yerine getirmeleri gerekti ini bildirdi. Kendimize, ailemize, ebeveyn ve çocuklar m za karfl olan yükümlülüklerimizin yan s ra, teflkilat m za ve içinde yaflad m z toplumlarla, hassaten slam ümmetine karfl sorumluluklar m - z n bilincinde olmam z, teflkilat olarak bize ayr ca bir görev yüklüyo, diyen Yavuz Çelik Karahan, Avrupa da slam ve Müslümanlarla ilgili önyarg lar n, ay r mc l a dönüflmeye bafllad n bunun da özgürlükçü demokratik sistemle ba daflmad n söyledi. Genel Sekereter O uz Üçüncü de, hizmet ve faaliyetlerde IGMG fark n n mutlaka ortaya konulmas - n istedi i konuflmas nda, Allah r - zas na talib bir cemaat olarak, bizi bundan daha fazla teflvik edecek bir unsur bulunmuyor dedi i konuflmas nda flunlar söyledi: Biz daha fazla insanla buluflmak ve kendi dünyam z onlara anlatmak istiyoruz. Bilinçli müslümanlar n say s n n artmas n istiyoruz. Allah n insanlardan istediklerinin bilincinde olan insanlar n ço almas n istiyoruz. Bunun için de 513 camimiz ile önemli bir Genel Merkez ve Bölge Baflkanlar tam kadro toplant da idi alt yap ya sahibiz. Bu alt yap y en verimli flekilde kullanmak, Müslüman olarak bizim görevimizdir; gelecek nesillerimize ve içinde yaflad - m z toplumlara karfl sorumlulu- umuzdur. IGMG nin en önemli özelli inin Genel Baflkan Yavuz Çelik Karahan hitab ediyor Kur an ile Sünnet e ba l l k ve ümmet bilinci oldu una vurgu yapan Üçüncü daha sonra flöyle dedi: Bizden bu iki konuda taviz bekleyen varsa yan l yor. Bu konuda tepkimizi her zaman aç kca ortaya koyar z. Ancak, varsa kendi yapt - m z hatalar ve yanl fll klar da her Bölge Baflkanlar toplant s zaman yeniden de erlendirmeye, tart flmaya ve hesab n sorup hesab n vermeye de haz r z. Yer yüzünde slam ümmetinin karfl laflt durumlara karfl da bize ne, diyemeyiz, sorumlulu umuzun bilincinde olarak görevlerimizi yapar z. Geniflletilmifl Bölge Toplant s na kat lanlar, gerek toplant ile ilgili gerekse gerekli gördükler her konuda dilek, temenni ve elefltirilerini bildirmek üzere birer fifl doldurdular. Bu fifller, daha sonra ilgili Genel Merkez birimleri taraf ndan incelenecek ve de erlendirilecek. IGMG PERSPEKTIVE 9

yorum Gözyafl n n de iflmez terkibi Abdulgani Engin KARAHAN akarahan@igmg.de Gergin bir dönemdi. Mekke ile Medine birçok defa karfl karfl ya gelmifl, Mekke en son Uhud da Müslümanlar n üzerine yürümüfltü. Ama flu an Mekke açt, k tl k Mekkelilerin aras nda etkisini en çok fakirlerde göstermiflti. Ve bu s k nt aras na Mekke ye yard m gelmiflti; Medine göndertmiflti bu erzaklar Yemen den, Peygamber efendimizdi talimat veren. Düflman bildikleri, nefret ettikleri slam Peygamberi nden gelmiflti yard mlar. Ve Peygamber yard m elini, bir insan n yard m etmede en çok zorlanabilece i zamanda uzatm flt, hem de can na tekrar tekrar kast eden insanlara. Ama Peygamber (sav) için o anda karfl s nda düflman de il, yard ma muhtaç, k tl k ve açl ktan ma dur olmufl insanlar vard. Peygamber iyi biliyorduki, ma dura, aça düflmanl k olmazd. Aç ve ma dura gereken ancak ve ancak yard md. Bizim içinde Peygamber flüphesiz örnektir, yol göstericidir. Yard m konusunun baflkas n n akl - na dahi gelmeyece i bir dönemde bile, ihtiyac olana yard m elini uzatabilen bir örnek. Peygamber efendimizin fark, yard m edilecek kifliyi dost-düflman gibi kriterlerle ölçmemesiydi. O ma duru as l kimli i ile, insan olmas ile de erlendirirdi. Bizim bak fl m zda, bizim de erlendirmemizde ise insan önce insan olarak görme var m, o flüpheli. Bunu en son New Orleans ve çevresinde meydana gelen afette görmek mümkün oldu. Müslüman olsun gayr-i müslim olsun, bu afete karfl gösterilen tepki, yada tepkisizlik Gözyafl heryerde ayn d r... korkunçtu. Bunun sebebi gazete ve televizyonlarda afet bölgelerinden görüntülerin olmamas, kimsenin olan bitenden, oradaki mahrumiyetten haberinin olmamas ndan da kaynaklanm yordu. Afetin oldu u ülkenin geliflmifl bir ülke olmas, orda yard ma ihtiyac olan insanlar n olmad anlam na gelmez. Geliflmifl ülkeler belki birçok s k nt ya daha kolay gö üs gerebilir, ama bu kadar fliddetli do al afetlere karfl onlar n da yapabilece i birfley olmad aflikar. Özellikle afetten etkilenen bölgenin, afetten önce de ABD nin en çok mahrum ve ma dur edilmifllerinin yaflad bölge oldu unu düflünürsek, bu kay ts zl k daha da anlams zlaflmakta. Afetin etkiledi i ülkenin siyasetinden memnun olmayabiliriz, idarecilerini sevmeyebiliriz. Ama afetin ma durlar n n vatandafll klar ndan, görüfllerinden, mensubiyetlerinden önce önemli olan insan olmalar. Peygamber için bu kriter yeterli kriter oluyorsa, biz bunun haricinde ihtiyaç sahiblerine karfl baflka flartlar öne sürebilir miyiz? Yard m etme sorumlulu umuzdan, afetin ve ac n n fliddeti karfl s nda ikinci planda kalmas gereken k zg nl klar ve tepkileri öne sürerek, kurtabilir miyiz? Hay r! Nas l Peygamber insanl a rahmet olma sorumlulu unu kendisine düflman olanlara dahi yard m etmekle yerine getirmiflse, bizde ayn sorumluluk bilinci ile hareket etmekten kaçamay z. Yard m etme konusunda sadece Müslümanlar n de il, di er toplumlar n da çekinceli davranmalar gözden kaçmad. Afet bölgesine giden yard mlar n neredeyse tamam devletler taraf ndan gönderildi, Asya daki Tsunami felaketinden sonra sivil yard m çabalar bu sefer hiç gün yüzüne ç kmad. Alman K z l Haç sözcüsü Fredrik Barkenhammar n aç klamas na göre Almanya da ma durlar için ba fllanan yard m miktar bir milyon Euro ya dahi ulaflmam fl. Barkenhammar n bu duyars zl a karfl itiraz yard mlardaki tezat ortaya dökmekte: Çocuklar n kaybeden New Orleans li annenin s k nt s, Banda Açeh deki annenin s k nt s ndan farks z. Gözyafl n n ne vatandafll, ne cinsiyeti, ne de görüflü vard r. 10 IGMG PERSPEKTIVE

irşad irşad Hüznü vard r her kalbi olan n Ramazan sofralar nda! Mehmet Do an mdogan@hotmail.com Alemlerin Rabbi olan Allah n ad yla bafllar, O na hamdeder ve O nun dostu olan Resulü ne Salat ü Selam ederiz. Özledi imiz dost nefesinin ad d r Ramazan. Merhametin damarlar ndan f flk ran ve belki de bir kaç kelimeyle d fla vurumunun taa kendisidir Ramazan! Verilmemis hesaplar n korkusuyla Sana geldim ayaklar na kapanmaya geldim Af dilemeye geldim affa lay k olmasam da Sevgili! En sevgili! Ey sevgili! Hüznü vard r her kalbi olan n derler ya, Ramazan ve biz öyleyiz iflte! Sevmek ve sevilmek için t pk Ferhad misali, da lar delme e cesaret edebilen, belki uçurtma uçurtan, türkü söyleyen ancak, bir o kadar da kulluk için Davudî ezanlarda k yama durabilen bir yufka yürekliliktir Ramazan duyarl l m z bizim. Kimbilir? Yufka bir yüre imiz var; ama, yüre imizde filizlenen sevdam zd r belki de bizi ayakta tutan? flte onun için yufka yürekliler olarak aç kalmay, susuz kalmay, helal olan bir müddet has r alt etmeyi seviyoruz! T pk Ramazan, orucu, ziyade namazlar, ikram etmeyi, tatl iftar telafllar n sevdi imiz gibi.. Kimbilir? flte seven sevdal lar z biz, ayakta kalmak için, ebedi mutluluk için? Ama biliyoruz, Ramazan fazilettir, Ramazan saadettir, Ramazan gönençtir, Ramazan rahmettir, berekettir, merhamettir... Ramazan Kur an d r, vahiydir, gecelerden Kadirdir, sultand r, sevgidir, efl-dostla paylaflmakt r, fitre vermek, zekat da- tmakt r; kardeflliktir, esenliktir, selamd r, bar flt r, huzurdur, selamettir. Dervifl Yunus un dilinde dilenmek, Dadalo lunun saz nda haks zl a inat türkü söyleyen Bozlakt r. Mevlana da engin bir yürek olurken, Hac Bektafl da mahlukata muhabbet için bir dilektir. Bu Ramazan ay n da, geçmifl Lokmalar dü üm dü üm diziliyor bo az m zda yine, ftar sofralar nda! Etli-sütlü sahur sofralar kurulmufl, bebeler ölüyor orada veya burada ne farkeder? y llarda oldu u gibi, büyük ac lar n ve gözyafllar n n eflli inde; ölümlerle, kurflunlarla, bombalarla, iflgallerle, terörle karfl l yoruz oruç ay m z olan Ramazan! Ramazan sofralar m z n vazgeçilmez kat oldu; ac, zd rap ve gözyafl... Adeta dilleri tutulmufl, çocuklar öldürülen, ülkeleri iflgal edilmifl, mazlum, ma dur, çaresiz, ihanete u ram fl bir külliye gibi de il mi co rafyam z? Do usuyla bat s yla farkeder mi? ster Londra, ister Ba dat, ister baflka bir yer!? Asimetrik savafl politikalar güdenlerce katledilenler de biziz... Madrid de, Londra da, stanbul da ölenler de biziz. Ac lar n, zd raplar n, yang nlar n, sürgünlerin y pratt bu kadim topraklar; kimsesiz, çaresiz ve alabildi ine utangaç ve mazlum... Onun için Ramazan sofralar m - z n vazgeçilmez kat ac, zd rap ve gözyafl diyoruz! Gö üslerinde ac yla yeflermifl güller, karanfiller, kar çiçekleri bar nd r yor anneler. Evleri y k l yor buldozerlerle, babas n istiyor kaf da n n ard ndaki öykülerle beslenen çocuklar! Seslere, sözlere, feryatlara ve ç l klara susturucu tak lm fl. Afrika ve Asya ve bir de Avrupa daki itilmifller, ikinci s n f vatandafllar, Avrupa n n zencilerinin nefesleri daralt l yor. flte manzara bu! Lokmalar dü üm dü üm diziliyor bo az m zda yine, iftar sofralar nda! Etli-sütlü sahur sofralar kurulmufl, bebeler ölüyor orada veya burada ne farkeder? Gözlerimizin önünde, açl k art yor uzak ve yak n her yerden, her taraftan feryatlar yükseliyor.. Yükselen bu ses ve bu ç l klar bizim ç l m z! Ezans z mekanlarda... Ezana hasret, eflitli e ve özgürlü e hasret gurbette neflesiz bayram sabahlar vesselam! Biliyoruz ki, ye se düflmek, umutsuz olmak yak flmaz bize! Ve umut edebilmek Allah yolundaki yürüyüflün belki de ilk ve en önemli ad m d r... Evet... Umutsuz de iliz bilesiniz! O umut ki, resüllerin ve flerefli öncülerin miras, inanc n ve ink lâb n tükenmez kat ve flerefli ekme i de il midir? Realiteyi abartmadan ve kazan mlar n da yüceltmeden sevgiyi, sayg y, hakk, hakikat ve özgürlü- ü Ramazan sofralar nda kat k olarak kuflananlara, binlerce selam olsun! Haydi, iftarlar m z açal m! IGMG PERSPEKTIVE 11

irşad Rahmet, bereket, ma firet ay merhaba! Ahmet ÖZDEN aozden@web.de Allah m Receb ve fiaban hakk m zda mübarek k l ve bizi Ramazan a kavufltur Yüce Allah n engin rahmet, ma firet ve ba fllamas n n di er zamanlara göre daha fazla oldu u, sosyal dayan flma ve yard mlaflman n en güzel örneklerinin yafland Ramazan a, bir kez daha kavuflabilmenin sevincini yafl yoruz. Bu ay oruçlu geçirmek, akil ve bali, sa l yerinde her müslüman için bir borçtur. Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmifl ümmetlere farz k l nd - gibi size de farz k l nd. Umulur ki korunursunuz. (Bakara:183) buyurulur ayette. Y l içerisinde gönüllerin yumuflad, rahmet kap lar n n aç ld geceler, günler ve aylar vard r. flte bunlar n en önemlisi de Peygamberimiz (s.a.v) in Evveli rahmet, ortas ma firet ve sonu cehennemden kurtulufltur ve Ramazan ay girdi i zaman cennetin kap lar aç l r, cehennemin kap lar kapan r ve fleytanlar zincire vurulur diye haber verdi i Ramazan ay d r. (Buharî) Ramazan a ulviyyet kazand ran en önemli hadise, ebedî mucize olan ve insanl n ufkunu; ilim, adalet, ahlak ve erdemlilik gibi insanî de erleri ikame ederek açan Kur an- Kerim in, bu ayda insanl a gönderilmifl olmas d r. Bu hakikati, yüce Allah bize flöyle bildirmektedir: Kur an n insanlara yol gösterici ve do ruyu yanl fltan ay rt edici, aç k delilleri olarak indirildi i Ramazan ay n idrak eden, O nda oruç tutsun. Belki flükredersiniz. (Bakara: 185) fiüphesiz ki bu Kur an en do ru yola iletir; iyi davran fllarda bulunan mü minlere, kendileri için büyük bir mükâfat oldu- unu müjdeler. ( sra: 9) Kur an n ifadesiyle: Bin aydan daha hay rl olan Kadir Gecesi nin (Kadir: 3) bu ay içinde olmas da Ramazan ay n n manevî de erini yücelten sebeplerden biridir. Bu ayda bireysel ve sosyal hayat - m z yepyeni bir canl l k kazanmakta, kalpler ilahî rahmet ve ma firet arzusu ile y kanmakta, gönüller sahurun bereketi, iftar n sevinci, teravih namaz n n huzuru, okunan ve dinlenen Kur an n feyzi, tutulan orucun ma- 12 IGMG PERSPEKTIVE

irşad nevî hazz ve zevki ile incelerek manevî derinlik kazanmaktad r. Bu ayda, di er ay ve zamanlara nispetle flahsî ve sosyal hayat m z; yepyeni bir dinamizm, apayr bir zevk ve farkl bir renk kazanmaktad r. Gönül inceli i ve derinli i kazanan mü minler; ahlakî ve insanî meziyetlere daha yo un ba lanmakta, fenal k ve kötülüklerden uzak durmaya daha fazla itina göstermektedirler. Toplumlar n hastalanmas demek olan; sosyal çözülme tehlikelerine karfl bu ortamlar n, ne kadar önemli oldu u çok aç k ortadad r. Her bir gün ve gecesinde inen rahmet, ma firet ve huzurun fark nda olanlar n daha çok istifade etti i Ramazan ay, mü minler için gerçekten bir f rsat ve rahmet ay - d r. Mü minlere erdem ve olgunluk kazand ran, di er bir ifadeyle ruhu beslemek için bedenlerin aç b rak ld Ramazan ay nda nefsânî arzular de il, insanî meziyetler öne ç kmal d r. Maddî ve manevî say s z güzelliklerin yafland ve mükafatlar n n s n rs z olarak verildi i bu manevî iklimi, çok iyi de erlendirmeliyiz. Özümüze dönerek, gaflet ve cehalette geçen günlerimizi sorgulamal, hata ve günahlardan temizlenme iste imizi art rarak kendimizle hesaplaflmal y z. yi ve güzel davran fllar art rarak, geçici ve kötü fleyleri de terk ederek on bir ay n geride b rakt manevi kirleri temizlemeliyiz. Dinimizin emirlerinin yerine getirilmesiyle ortaya ç kan güzellikler, ancak samimiyet ve güzel ahlak üzerine oturan bir dindarl kla muhafaza edilebilir. Dindarl n; ibadetten ahlak kurallar na, kiflinin di- er insanlarla iliflkilerinden, do aya ve çevresine karfl vazifelerine var ncaya kadar hayat n her alan nda tezahürleri vard r. As l dindarl k, insan n kendisini yaratan ve say s z nimetlerle donatan Allah n varl n ve birli ini tan y p ona ibadet etmesi ve ahlak n güzellefltirmesidir. Güvenmeyen ve güvenilmeyen kimsede hay r yoktur ilkesi ile erdemli toplumun temellerini kuran Hz. Peygamber (s.a.v) En hay rl mü min baflkalar yla iyi geçinen ve kendisi ile iyi geçinilendir. (Buharî- Müslim) buyurarak güzel ahlak n önemine vurgu yapm flt r. slam; kavgan n de il, bar fl n, ayr l n de il birli in ifadesidir. Toplumu rahats z eden, insanlar n huzurunu bozan hiçbir hareketi dinimiz hofl görmez ve onaylamaz. Ferdî ve toplumsal hayat m za yeni bir aksiyon, dinamizm ve müstesna bir ruh hali kazand ran Ramazan ay n n manevî havas n y l n di er günleri ve aylar nda da devam ettirmeliyiz. Kur an Kerim in ve Hz. Peygamber in en fazla övdü ü Müslüman; ak ll, düflünen ve bilinçli insand r. Örfümüze sinmifl, adetimizi flekillendirmifl 15 as rl k dinî birikimimiz, hurafe ve bid atlardan uzak olarak yaflamay emreder. Fert ve toplum olarak huzura, sevgi ve sayg ya, yard mlaflmaya, birbirimizi anlamaya ihtiyac m z vard r. Günlük hayat m zda kiflisel zaaflardan dolay ortaya ç kan bir tak m eksiklikleri ve hatalar Ramazan Ay n f rsat bilerek gidermeliyiz. Dünyevî istek ve arzular m z n yo unlu u sebebiyle zaman zaman ihmal etti imiz akraba ve komflu iliflkilerimize önem vermeliyiz. htiyaç içerisinde ve zor flartlar alt nda yaflam n sürdürmek zorunda kalan insanlar m z n maddi ve manevi yard mlar na koflarak problemlerini çözmeye, onlara daha fazla yard mc olmaya, hiç olmazsa ac lar n paylaflmaya çal flmal y z. Kur an ve ibadet mevsimi olarak nitelenen Ramazan Ay n n rahmetinden, inanan ve inanmayan herkesin nasibini almas mümkündür. Çünkü bu ay farkl tezahürleriyle çeflitli kesimlere hitap etme özelli ini bünyesinde tafl maktad r. Bu itibarla Ramazan Ay, bireyselleflen ve maddileflen toplumsal hayat m z, sosyal bunal mlar ve kendi öz de- erlerine karfl yabanc laflan ve insani de erlerini yitiren insanl k için, zorluklar aflma hususunda gerekli olan ruh donan m n kazanma bak m ndan bulunmaz bir f rsatt r. Bu aya rengini veren en temel ibadet flüphesiz oruçtur. Mü min oruçlu iken ahlâkî, ruhsal ve duygusal bir baflkalafl m içerisine girmektedir. Bir kulluk tezahürü olan oruç, insana benli i ve ihtiraslar ile mücadele etmeyi ö reterek, nefsin bitmez tükenmez arzular na karfl insan n fleref ve onurunu koruyan bir kalkand r. Allah Resulü Oruç bir kalkand r buyurmaktad r. (Nesaî) Ayn zamanda oruç, insan n huzur ve mutlulu u için gerekli olan; sab r, kanaat, merhamet ve flefkat duygular n gelifltiren ve sosyal hayattaki; kin, haset ve k skançl k gibi insanlar huzursuzlu a sevk eden olumsuzluklar bertaraf eden ilahî bir emirdir. Esasen Ramazan kelimesinin sözlük anlam da, oruçlunun günah ve kirlerden ar nmas demektedir. Ramazan; yaz aylar - n n sonunda ve güz mevsiminin bafl nda ya an ve yerdeki tozlar temizleyen ya mur anlam ndad r. Bu ya mur, nas l yeryüzünü y kay p tozlardan temizliyorsa, Ramazan ay da mü minleri günahlardan öylece temizler. Ramazan n bir di er bir anlam da yanmakt r. Buna göre, Ramazan ay oruçlunun günahlar n yakarak yok eder. Her iki mânân n birleflti i nokta; oruçlunun bu ayda günâhlardan ar nacak olmas d r. Oruç ve Kur an k yamet gününde kul için flefaatçidir. Oruç der ki: Ey Rabbim! Ben onu yemekten ve flehevi arzusundan al koydum, beni onun için flefaatçi k l. Kur an da der ki: Ben onu gece uyumaktan al koydum, beni onun için flefaatçi k l. Böylece onlar flefaat ederler. ( bn Hanbel) Bu ay n vazgeçilmez özelliklerinden olan mukabeleler takib edilmek suretiyle Kur an la hemhal olunmal d r. Rabb imin, yaklaflan Rahmet Ay n n Avrupa daki Müslümanlara ve slam alemine hay r, saadet ve insanl n hidayetine vesile k lmas - n dileyorum. Ramazan n z mübarek olsun. IGMG PERSPEKTIVE 13

irşad Rü yet-i Hilâl üzerine... Ça lar boyu günefl ve ay n hareketleri, pek çok toplum için bir zaman ölçüsü olarak kullan lagelmifltir. slamî olarak y llar n ve aylar n tesbitinde de Kamerî takvim kullan - l r. Buna göre, kamerî aylar n bafllamas, yeni ay n (Hilâlin) gün bat m taraf nda akflamleyin görülmesi ile bafllar ve 29 veya 30 gün sonra da bir baflka yeni ay n (Hilâl) görülmesi ile sona erer. Ramazan ay orucunun da bafllang c ve bitifli Kamer in (ay n) do ufl ve bat fl na göre tesbit edilir. Rü yet-i Hilâl (Hilâl in gözle görülmesi) slam f kh nda bu aç dan önemli bir yer tutar. Zira Hilâl in görülmesi (Rü yet-i Hilâl) ya Ramazan orucunun bafllad na ya da bitti ine, Zilhicce ay Hilâl inin görülmesi de Hac vaktinin tesbitine delil olur. Hac ibadetinin yerine getirilebilmesi için Zilhicce ay - n n 9. gününde Arafat Vakfesi yap lmas gerekir. Kur ân- Kerim de: Sana hilâlleri soruyorlar. De ki: Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. (El-Bakara, 2/ 189) buyurulurak, bu vakitlerin neye göre tesbit edilece ine iflaret edidi i gibi, (O say l günler) Ramazan ay d r. nsanlar için bir (rehber ve) hidayet kayna olan Kur an bu ayda indirilmifltir.) Öyleyse sizden kim bu aya eriflirse (bu ay n hilâlini görürse) oruç tutsun (El-Bakara, 2/185) ifadesi ile de Ramazan ay na iflaret edilmifltir. Bu ayetlerde yeni ay n görülmesinin nas l olaca na dair aç k bir iflaret bulunmaz iken ayetteki flehide kelimesi de, gözle görülmeye delil olarak kabul edilmifltir. Fakat, Peygamber Efendimizden (s.a.v.) çeflitli flekillerde rivayet edilen ancak genel bir ifadesini flu hadisin manas n n oluflturdu u usül, bu zamana kadar yeni ay n görülmesindeki usülü de bildirmifltir. Ramazan orucunuzu, hilâli gördü ünüzde tutun, hilâli gördü ünüzde aç n. fiayet hava kapal olursa (ay n görülmesine engel olursa) otuza tamamlay n z. (Buharî, Savm, II) Bu hadisten hareketle Müslümanlar, yeni ay n görülmesi esas n temel alm fllar, o zamanlarda yap lan hesab ifllemlerini onaylamam fllard r. Bunula birlikte, ulemadan bir k sm bu görüfllere ra men, hesablama neticesinde de Ramazan ay n n bafllang c n n ve bitiflinin tesbit edilebilece ine kanaat getirmifltir. Son devir ulemas ise, hesab n da bir delil olaca n kabul etmekle birlikte, hesaplama ile gözetlemenin beraberce yap lmas gerekti ini bildirmifller ve böylece Peygamberimizin sünnetinin de devam n n önemine vurgu yapm fllard r. Hesab ile rü yetin birbiri ile çeliflmesi mümkün de ildir. Fakat, hangi hesab n, rü yet say labilece i konusunda ihtilaf bulundu u için, baz müslümanlar, rü yet ile hesab aras nda bir uyuflmazl k oldu unu sanmaktad r. slam ülkeleri, haberleflme imkanlar n n ço almas ile, çeflitli ihtilaflara düflmüfllerdir. Bu ihtilaflar n bafl nda, hesab n rü yet olarak kabul edilip edilemeyece inin yan s ra, yeni ay n görüldü ü yerlerin farkl l klar n n (ihtilaf- metali ) kabul edilip edilmeyece i önemli bir problemi oluflturmaktad r. Ya da bu görülmenin, ne kadar uzak yerlere flamil olabilece i yönündeki ihtilaflar, ümmet aras nda bir birlik oluflmas n engellemifltir. Yine de 1978 y l nda slam Konferans Teflkilat toplanarak, hilâlin tesbit usullerini belirlemifl iken, bu kurallara pek uyulmam flt r. IGMG, slam Konferans n n bu karar ve Avrupa Fetva Konseyi nin 1999 y l nda Köln de yapt toplant s nda al nan kararlardan da hareketle, hilâl tesbit usülünü flöyle belirlemifltir. 1- Ramazan ay n n bafllang ç ve bitifli, Rü yet-i Hilâl (Hilâl in görülmesi) ile tesbit edilir. Rü yet, ya ç plak gözle ya da, teleskop gibi optik olarak görülmeyi kolaylaflt r c teknik aletlerle gerçekleflir. 2- Rü yet, ay n, güneflten sonra batmas sonras nda olur. 3- Hilâlin, dünyan n her hangi bir yerinde görülebilece inin ilmen de mümkün olmas gerekir. Ancak burada, mesafenin ne kadar olaca önemlidir. slam beldelerinde hilâlin görülebilmesi, rü yetin gerçekleflti i anlam - na gelir. Bununla birlikte, hilâlin slam beldelerinin d fl nda da görülebilmesi mümkündür. Bu beldelerin slam beldeleri ile ayn boylamda olmas halinde bir problem bulunmaz iken, daha bat boylamlar nda yer almas halinde, bu mesafenin, gün farkl l oluflmayacak bir mesafede olmas gerekir. Bu kurallardan hareketle, Ramazan ay öncesi ile sonuna do ru ve Zilkade ay sonunda Zilhicce Hilâlinin tesbit edilmesi için, Almanya Hilâl zleme Komitesi ile bir araya gelen IGMG Dinî stiflare Kurulu, slam beldelerinde bulundurdu u heyetlerin gözlem ve bilgilendirmeleri ile çeflitli ülkelerin yapt aç klamalar, astronomik bilgi ve gözlemleri de göz önünde bulundurarak Hilâl in görülüp görülmedi i ilan n yapmaktad r. 14 IGMG PERSPEKTIVE

irşad Ramazan orucunun genel hükümleri Ramazan ay Hicrî takvimin 9.cu ay d r. Hicrî takvim, arabçada kamer denilen ay n hareketlerine göre düzenlendi i için de kamerî takvim diye de bilinir. Bunun için Hicrî takvimi oluflturan aylara kamerî aylar da denir. Ramazan ay da bu aylar n dokuzuncusudur ve oruç ay d r. Ramazan ay 29 ve bazen de 30 gün olur. Hicrî y l 354 veya 355 gün oldu u için de her y l ortalama 11 gün önce bafllar ve 36 y lda bir 365 günlük takvime göre ayn aya ve zamana rastlar. Bakara Sûresi nin 184. ayetinde Orucun say l günlerde... farz oldu- u, bu say l günlerin ise 185. ayetle, Ramazan ay oldu u bildirilmekte, bu yüzden de Öyleyse sizden kim bu ay a eriflirse, oruç tutsun emri ile Ramazan ay n n oruç ay oldu u bildirildi i gibi, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de slam n befl temel eses n anlatt hadis-i flerifinde, farz olan orucu... ve Savmi Ramazane... (Ramazan orucu) diyerek de Oruç ay n n Ramazan ay oldu unu bildirmifltir. Oruç kimlere farzd r? Orucun bir Müslümana farz olmas için o kiflinin önce, slamî olarak ibadetle mükellef olma flart olan akil ve bali olman n yan s - ra, s hhat ve ikamet sahibi (mukim) olmas gerekir. Bakara Sûresi nin 184. ayeti hasta ve sefer halindeki Müslümanlar n Ramazan orucu ile ilgili hükmü flöyle bildirmektedir: (Oruç) say l günlerdir. Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa tutamad günler kadar di er günlerde oruç tutar. ( htiyarl k veya flifa umudu kalmam fl hastal k gibi devaml mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir yoksulu doyuracak fidye gerekir. Oruç insan Cehennem ateflinden koruyan bir kalkand r. T pk sizi harpte ölüme karfl muhafaza eden bir kalkan gibi. Orucun mahiyeti nedir? Oruç, bir müslüman n Allah n emrine ve O nun r zas n kazanma amac yla insan n nefsine, yeme, içme ve eflleraras cinsel iliflki gibi normal zamanlarda meflru olan bu fleyleri belirli bir süre yasak etmesidir. Orucun Ramazan ay içindeki vakti ise gündüz vakitleridir. Gündüz vakitleri, sabahleyin oluflan Fecr-i Sad k n (flafak vakti) bafllang c ndan itibaren, akflamleyin güneflin gurubuna (bat fl na) kadar olan vakittir. slam alimlerinin bir k sm, oruca ihtiyaten birinci flafaktan (yalanc flafak) bafllanabilece ini söylemifl iseler de aslolan fecr-i sad kt r. Peygamber efendimiz (s.a.v) orucu çok hikmetli bir flekilde tarif etmifl, müslümanlar için bir koruyucu muhaf z oldu unu bildirmifl ve karfl l n n da ancak Allah (c.c.) taraf ndan verilece ini haber vermifltir. Oruç insan Cehennem ateflinden koruyan bir kalkand r. T pk sizi harpte ölüme karfl muhafaza eden bir kalkan gibi. (Nesâî, Savm, IV, 167) Oruç bir kalkand r. Oruçlu kötü (kem) söz söylemesin. Kendisiyle itiflmek ve dalaflmak isteyene iki defa Ben oruçluyum desin ve uymas n. Ruhum, yed-i kudretinde (kudret elinde) olan Allahu Teâlâ (c.c) ya yemin ederim ki; oruçlu a z n (açl k) kokusu, Allah indinde misk kokusundan daha temizdir. Cenab- Hak buyurmufltur ki: Oruçlu kimse benim r zam için yemesini, içmesini ve cinsi arzular n b rakm flt r. Oruç do rudan do ruya bana edilen (riya kar flmayan) bir ibadettir. Onun say s z sevab n da, do rudan do ruya ben veririm. Halbuki baflka ibadetlerin hepsi on misliyle ödenmektedir. (Buharî, 897). Oruca ne zaman ve nas l niyet edilir? Oruç ibadetinin yerine getirilmesi için niyet flartt r. Niyetin vakti ise, akflamdan ertesi gün kuflluk vaktine kadard r. Genellikle sahur yeme inden sonra niyet edilse de, niyetini unutan kimse kuflluk vaktine kadar niyetini gerçeklefltirebilir. As l niyet kalble olaca için Ramazan orucu tutmak amac yla, sahura kalkan veya sahura kalkmad halde gündüz oruç tutmay düflünüp bu düflüncesini gerçeklefltiren kimse, dili ile niyet etmese de niyet etmifl say l r. IGMG PERSPEKTIVE 15

irşad Orucu bozmayan fleyler: Peygamber Efendimiz (s.a.v), unutarak yiyen ve içen bir sahabeye hitaben Orucunu tamamla!. Sana ancak Allahu Teâlâ (c.c) yedirdi ve içirdi buyurarak, oruç tutan bir mükellefin unutarak yer veya içerse orucunun bozulmayaca n bildirmifltir. Ayr ca kan ald rmak ve kendili inden kusmak ile ihtilam olmak da orucu bozmaz. Orucu bozan ve kefareti gerektiren haller: G da alma/beslenme ve susuzlu- un giderilmesi amac yla vücuda yiyecek birfleylerin al nmas ve cinsel iliflki orucu bozar. Bunun için, orucun bu flekilde kasten bozulmufl olmas halinde, mükellef Müslüman, hem bu orucu gününe gün kaza eder ve hem de ceza olarak arka arkaya olmak üzere iki ay oruç tutar. Bu iki ayl k oruca keffaret orucu denir. Bir mükellefe hem kaza, hem keffaret in gerekli olmas için flu durumlar n meydana gelmifl olmas laz md r: 1) Kasden orucu bozmufl olmak flartt r. 2) Mükellef, orucunu kendi iradesi ile bozmufl olmal ; zorlama ile bozmam fl olmal d r. 3) Oruçlu, oruca bafllad ktan sonra hastalanmam fl ya da sefere ç kmam fl olmas gerekir. 4) Oruçlu, geceden niyet etmifl olmal d r. 5) Mükellef, orucunu bozarken, tabiî g dalardan veya g da yerine geçebilecek yiyecek ve içeceklerden faydalanm fl olmal veya cinsel iliflkide bulunmal d r. Orucu bozan ve sadece kazay gerektiren durumlar: Mükellefin herhangi bir kasd olmadan, zorlama ve hata sonucu orucu bozulursa, gününe gün kaza etmesi gerekir. Meselâ Ramazan ay nda oruca niyyet eden bir mümin, unutarak yeyip-içer veya cima eder, daha sonra da s rf cehaleti sebebiyle orucunun bozuldu u zann na kap larak iftar ederse; günü gününe kaza eder. Zorla iftar ettirilmifl olan kimsenin veya hataen orucunu bozmufl olan mükellefin de sadece kaza etmesi esast r. Keffâret lâz m gelmez. Oruçlu misk ve gül gibi bir fley koklayabilir; gözüne sürme çekebilir, zay f düflmeyecekse, kan ald rabilir; misvak kullanabilir, a z n difl macunu olmaks z n f rça ile f rçalayabilir, a z - na su al p gargara yapabilir, serinlemek ve harareti gidermek için dufl alabilir veya slak beze sar nabilir. Oruç, nefsi tutabilmektir Ramazan da oruç tutmamay mübah k lan mazeretler: Bakara Sûresi nin 184. ayeti, Ramazan ay nda oruç tutmamay mübah k lacak flartlar aç klam fl, Ramazan da tutulamayan ve daha sonra da kazas mümkün olmayan hallerde de her gün karfl l nda bir fakirin doyurulmas na yetecek kadar fidye ödenmesini emretmifltir. Bunun için, mükellefin hasta olmas veya seferî olmas, Ramazan ay orucu hususunda, mükellefi sorumlu tutmam fl, ancak bunu kendisine b rakm flt r. E er mükellef oruc tutmaz ise, daha sonra bu orucu kaza eder. Oruç tutmaya gücü yetmeyen ihtiyar kimse demek olan fieyh-i Fanî de oruç tutmakla mükellef de ildir. Bu durumdaki bir kimse, oruç tutmaz; ama, her gün için bir yoksula fidye verir. yileflme durumu olmayan hastan n hali de böyledir. Kad nlar n hay z ve nifas hallerinde olmas Ramazan orucunu tutmalar na manidir. Bu durumdaki kad nlar oruç tutmazlar, ancak bu halleri geçtikten sonra Ramazan orucuna devam ederler, tutamad klar oruçlar da Ramazan sonras nda kaza ederler. Hamile ve çocuk emziren kad nlar ise, isterlerse Ramazan orucunu tutarlar isterlerse tutmazlar. Ancak bunu daha sonra kaza ederler. Makbul Olan Oruç Oruç, belirli bir süre sadece yemeyi, içmeyi b rakmak de il, ayn zamanda her türlü kötülükten de uzaklaflm fl olma durumudur. Bu haller, orucun gerçek manas yla tutuldu unu gösterir. Oruç süresince Müslümanlar, dillerini yalandan; ellerini haram ifllerden; gözlerini harama bakmaktan; kulaklar n yalan ve dedikodu dinlemekten; ayaklar - n da kötü ifller peflinde koflmaktan uzaklaflmak zorundad r. Asl nda bu durum ömür boyu böyle devam etmelidir. 16 IGMG PERSPEKTIVE

irşad Di er dinlerde oruç lhan B LGÜ ibilgu@igmg.de O ruç tutmak (Ramazan ay orucu), slam dininin 5 temel flartlar ndan birisi olmakla birlikte, özellikle Yahudilik ve H ristiyanl k gibi temeli semavî olan di er dinlerde de mevcuttur. Ancak Oruç tutmak, sadece semavî dinlere mahsus de il. nsanlar n inand pek çok dinde flöyle veya böyle oruç denilebilecek uygulama ve ibadet flekilleri vard r. Yahudilikte en önemli oruç Yom Kippur denilen Tevbe gününde tutulan oruçtur. Yom Kippur, Yahudi takviminde, sonbahara rastlayan aylarda bafllayan yeni y l n ilk gününden 10 gün sonraki gündür. kinci önemli Oruç günü ise, Yahudi takvimindeki Av ay n n 9. Gününde tutulan oruçtur. Bu oruca 9. Av günü anlam nda Tifla ba Av orucu denilir. Pesah (F s h) günü orucu da önemli bir oruçtur. F - s h gününde, anne veya baban n 13 yafl ndan gün alm fl, yani Yahudili e göre akil ve bali olmufl her erkek çocuk oruç tutmakla yükümlüdür. Bununla birlikte her yeni Kamerî ay n bafllang c ndan bir gün önce tutulan oruç ile, evlilik y l dönümü ve ebeveynin vefat günü oruçlar da bulunur. Ancak bu oruçlar nafile oruçlar kapsam ndad r. Kipur gününde, yemek, içmek, kirlilik hariç y kanmak, ferahlat c bir fleyler sürmek, deri ayakkab ya da terlik giymek ve eflleraras iliflkide bulunmak yasakt r. 12 yafl n doldurmufl bir k z ve 13 yafl n doldurmufl bir erkek çocuk ise, akil ve bali hükmündedir, büyüklerle ayn kategoridedir. Yahudilikte oruç gün bat m ile bafllar ve ertesi gün akflam ilk iki y ld - z n ç kmas yla sona erer. Bu süre yaklafl k 25 saattir. Hristiyanl kta ise oruç daha önemli bir yer tutar. Çarflamba ve özellikle Cuma günleri önemli oruç günleridir. Ancak, 1966 y l ndaki Papal k karar na göre oruç tutmak biraz gevfletilmifl, Kül Çarflambas denilen Paskalya öncesi orucu ile yi Cuma Do u dinlerinde de oruç önemli bir yer tutar. Hunduizmde, baz besinleri yememe fleklinde oruç tutulur ise de uzun süre yememek ve içmemek fleklinde tutulan oruçlar vard r. orucuna önem verilmiflir. Önceki dönemlerde, Noel den 40 gün önceden bafllayan oruç var iken, flimdi bu dönemde tutulan oruç önemini kaybetmifl ve paskalya öncesinde tutulan 40 gün orucuna devam edilmifltir. Protestan kilisesi bu 40 güne 7 gün daha ilave etmifltir. Ortodoks kilisesi de Paskalya öncesinde 50 günlük oruc önerirken, ayr ca, Noel öncesi hafif ve a rlaflt r lm fl oruça önem verir. Hristiyanl kta evlilik, ifl, göç, gibi önemli kararlarla, günahlarden tövbe ve dua ve dilek için de istenildi ide oruç tutulabilir. Kiliseler de zaman zaman oruç günleri düzenleyebilir. Genelde oruç, akflam bir kez yemek yedikten sonra ertesi akflama kadar devam eder. Oruç tutan kifliler gün boyunca birfley yemez ve içmezler ise de bunda baz istisnalar vard r. Özellikle et ile birlikte süt, peynir, yumurta gibi hayvansal g dalar ve alkol, sigara kullan lmaz. E lence yap lmaz. Ortodoks kilisi ise orucu, maddî olmaktan ziyade manevî olarak de erlendirdi i için, yeme ve içme yasa n önermekle birlikte bunu kesin kural olarak kabul etmez. Katoliklerde oruç tutma yafl 21'de bafllar, 60 yafl nda sona erer. Do u dinlerinde de oruç önemli bir yer tutar. Hinduizmde, baz besinleri yememe fleklinde oruç tutulur ise de uzun süre yememek ve içmemek fleklinde tutulan oruçlar vard r. Bir Hindu mezhebi say labilecek olan Yogalarda ise oruç daha önemli bir yer tutar ve neredeyse nefes almamaya kadar varabilir. Brahmanlarda, hasta ve çocuklar dahil herkes oruç tutmakla yükümlüdür. Her ay n 12 ve 13. Günleri oruç tutulur. Ancak nefsi yenmek için, 15 gün süren bir oruç daha tutulur ki bu süre içinde sadece her gün bir yudum su içilir. Budizm de de oruç önemli bir yer tutar. Buda'ya göre, ne dünyaya ba lanmak ne de dünyadan vazgeçmek gerekir. Bu amaca ulaflmak için koydu u kurallar n birincisi ise, her iki ayda bir oruç tutmak ve bu süre içinde de toplum içinde tüm günahlar n itiraf etmektir. IGMG PERSPEKTIVE 17

irşad Davete icabet etmek Bekir ALTAfi@igmg.de Büyük bir iftar sofras R amazan ay nda Müslümanlar olarak çok hareketli günler geçiririz. Çolu uyla çocu uyla, genciyle yafll s yla iftara kadar çeflitli haz rl klar ve al flverifller yap l r. F - r nlarda pide kuyruklar, bakkallardan iftar ve sahur için yap lan al flverifller çok hareketli ve renkli geçer. Ramazanda iftar ve sahur yemekleri ailelerin komflular n, dostlar n birlik ve beraberli ini güçlendiren onlar birbirine yaklaflt ran en güzel anlard r. Ramazan ay nda teravih namazlar ise tüm cemaatin camileri doldurdu u ve cami lokallerinin ve gençlik teflkilatlar n n dolup taflt, çaylar n içildi i ve doyumsuz sohbetlerin yap ld tatl hat ralar olarak y l boyunca hat rlan r. Ramazan ay n n bir di er güzelli i ise akrabalar n, dostlar n ve komflular n Ramazan süresince birbirlerini iftara davete etmeleridir. Davetlere icabet, Müslümanlar n birbirleri üzerindeki haklardan birisidir. Ebu Hüreyre (ra) den rivayet edildi ine göre, Resulullah (sav) flöyle buyurdu: Müslüman n, Müslüman üzerindeki hakk befltir: Selam almak, hastay ziyaret etmek, cenazeye ifltirak etmek, davete icabet etmek, aks rana yerhamukellah demek. 1 Dü ün davetlerine mutlaka kat lmak gerekti i ve bunun vacip oldu- u hususunda slam alimleri görüfl birli i içindedir. Bunu d fl ndaki davetlere kat lmak sünnet ya da müstehabd r 2. Peki Peygamberimiz (sav), davetlere gidilmesini niçin bu kadar önemsemifltir? Bunun en k sa cevab fludur: Allah Teala, kullar n n bir araya gelmesini, birbiriyle kaynaflmas n dilemektedir. Nitekim Hucurat Suresi 10. ayetinde Müminler elbette ki kardefltirler buyurulmaktad r. Sosyal münasebetlerin geliflmesinde, insanlar n birbirleriyle kaynaflmas nda davetin ve davete icabet etmenin önemli yeri vard r. Herfleyden önce, davet vermek ve verilen davete gitmek önemli bir slam gelene idir. O kadar ki Resul-i Ekrem Efendimiz (sav) hiçbir mazereti olmad halde, yemek davetlerine gitmeyen kimselerin Allah (cc) a ve Resulünü (sav) gücendirmifl say lacaklar n belirtmifltir. Ebu Hüreyre (ra) den rivayet edildi ine göre Peygamberimiz (sav) flöyle buyurdu: (Can istemedi i için) davete gitmeyen kimse, Allah (cc) a ve Resulüne (sav) karfl gelmifl say l r 3. Davet, lügatda, ça r anlam n n yan s ra, dua anlam na da gelmektedir 4. Bu durumda davete icabet, duan n kabul edilmesi olarak da anlafl labilir. Âyette: Kullar m sana benden sorar(lar)sa (söyle): Ben (onlara) yak n m. Bana dua edince dua edenin duas na karfl l k veririm. O halde onlar da bana karfl l k versin, (benim ça r ma uysun)lar, bana inans nlar ki do ru yolu bulalar, 5 buyurulur. Bunun içindir ki davet hem slamî bir emir, davete icabet ise görevdir. Ramazan ay m z, oruçlar - m z, ailelerimizin kaynaflmas, dostluklar m z n güçlenmesi için bir f rsat bilerek davet ederek ve davetlere icab ederek geçirelim ki, Ramazanlar m z bereketlensin. 1 Buharî, Cenaiz 2; Müslim, Selam 4; Ibn Mace, Cenaiz 1. 2 Riyazü s Salihin, mam Nevevi, Tercüme fierhi M. Yaflar Kandemir, smail Lütfi Cakan, Raflit Küçük, Erkam Yay nlar, Cilt 2, Sayfa 211. 3 Müslim, Nikah 110; Ebu Davud, Et`ime 1. 4 Yeni Lugat, Abdullah Ye in, Hizmet Vakf Yay nlar, Sayfa 98. 5 Bakara Suresi, Ayet 186. 18 IGMG PERSPEKTIVE

irşad Ramazan ve sraf lknur MELEKO LU yilknury@yahoo.de C enab- Hak, insan eflref-i mahlukat olarak yaratarak onu di- er yarat lm fllara üstün k lm flt r. flte, bu flerefli mahlukat n bir özelli i de Allah-ü Teala n n emirlerine ve yasaklar na muhatap olmas d r. Bu emir ve yasaklara uymak kul olman n bir gere idir. Her fleyde ölçülü olmak afl r ya kaçmamak, mahlukat n en de erlisi olarak yarat lan insana emredilen ölçülerin en önemlilerindendir. sraf ise ölçüyü kaç rmak, gere inden fazlas n yapmak demektir. Özellikle yemeklerde sraf, Yiyiniz, içiniz, fakat israf etmeyiniz. Allah israf edenleri elbette sevmez 1 ayeti ile kesin olarak yasaklanm flt r. Allah-u Teala, Enbiya suresinde (9) Müsrifleri helak ettik derken, sra suresinde (26-27) Gereksiz yere saç p savurma. Zira böylesine saç p savuranlar fleytanlar n dostlar d rlar. fieytan ise Rabbine karfl çok nankördür diyerek israf edenleri fleytana benzetmifl ve bunlara sefih demifltir. Allah (c.c.), halis kullar ndan bahsederken de flöyle buyuruyor: Onlar sarf ettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik 2 Ramazan ay, faziletlerle dolu bir ay olup, Allah (c.c.), oruçluya say s z nimetler bahsetmifltir. Sehl bnu Sa d (RA) flöyle anlat r: Resulullah (SAV) buyurdular ki: Cennette, Reyyân denilen bir kap vard r. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi art k kapan r, kimse oradan giremez. 3 Boluk ile israf ay rmak gerek Hz. Ebu Hüreyre (RA) ise flöyle anlat r: Resulullah (SAV) buyurdular ki: Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevab kadar sevap yaz l r. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevab ndan hiçbir eksilme olmaz. 4 Bediüzzaman Hazretleri ise, israftan sak nma ve orucu, iradeyle tercih edilen hâllere karfl manevi flükürler olarak kabul eder. Ona göre nimetlerdeki rahmet-i ilâhiye ye karfl bir hürmet oldu u için 5 iktisat, manevî bir flükürdür. Bediüzzaman, israf ve iktisats zl n flükrün z tt oldu unu, Hâl k- Rahîm, nev-i beflere verdi i nimetlerin mukabilinde flükür istiyor. sraf ise flükre z tt r, nimete karfl zararl bir küçümsemedir. ktisat ise, nimete karfl ticaretli bir ihtiramd r 6 sözleriyle ifade eder. Ancak açl n etkisiyle iftar ve sahur sofralar n n daha zengin olmas için artan al flverifller, fazlaca haz rlan p israf edilen, dökülen yemekler, oruçlu olman n ve Ramazan ay n n faziletini gölgeler. Oruç tutman n amaçlar ndan biri de takva sahibi olmak ve daha az yemek yemek iken, maalesef Ramazan ay, biz Müslümalar için daha çok tüketim ve israf n yafland bir aya dönüflmektedir. Ac kmadan veya doyduktan sonra fazla yemek yemenin de israf oldu unu gözönünde bulundurursak, iftardan sahur vaktine dek uzanan yemek, çay, tatl fas llar m zla vay halimize... Oysa ki, yukar daki ayetlerde de aç kca görüldü ü üzere sebeb ne olursa olsun israf kesinlikle haram k l nm flt r. Reyyan kap s ndan girmenin flerefini, iftar ettirmenin güzelli ini, müsrif olman n çirkinli i ile bozmamak dile iyle herkese hay rl Ramazanlar... 1 7/31 2 25/67 3 3086-Buharî, Savm 4, Bed ü l- Halk 9; Müslim, S yâm 166, (1152); Nesâi, S yam 43, (4, 168); Tirmizi, Savm 55, (765). 4 3087 Buharî, Tirmizî, Savm 82, (807); bnu Mâce, S yâm 45, (1746). 5 19. Lem a 6 19. Lem a IGMG PERSPEKTIVE 19

irşad Ramazan ve maneviyat m z Yusuf SOYY T yusufsoy@web.de badetler, insan ar nd rman n, onu yaratan Allah (c.c.) taraf ndan bizzat belirlenmifl yöntemleri. Allah (c.c.) taraf ndan belirlenmifl; çünkü insan yaratan, onun zaaflar - n herkesten, hatta kiflinin kendisinden de daha iyi bilir. Kur an n dedi- i gibi, O, hiç yaratt n bilmez mi? Bildi i içindir ki, insan manevî kir ve paslar ndan temizleyecek reçeteleri de en güzel O yazar. Vahiy, iflte bu reçetelerden oluflmufl ilahî b r flifa hazinesidir. badetler kendi bafllar na amaç de ildirler: Onlar, gerçeklefltirecekleri daha üst amaçlar için, Yarat c taraf ndan araç k l nm fllard r. Oruç ibadeti de öyle... Say l günlerden ibaret olan Oruç, yine say l günlerden ibaret olan hayat m za incelik, derinlik ve zerafet kazand - r r. O açl k ki, tahammülü en zor olan bir mahrumiyettir. rade terbiyesinde açl a katlanabilmek kadar zor baflka bir husus yoktur. rade ise, tabiî ve nefsanî meyillere karfl koyabilmenin temel flartlar ndan biridir... Her ibadetin amaç ve hikmeti vard r, fakat bu amaç ve hikmeti, bazen o ibadeti emreden ilahî mesaj n içerisinde aç kca yaz l olarak bulursunuz; bazen de, derin düflünme yoluyla, vahyi okuma sonucu bulursunuz. Son vahiy, Mekke de, Hira da nda bir Ramazan gecesi inmeye bafllam flt. Biz mü minler vahyin do um ay oldu u için Ramazan aylar n sultan bilmiflizdir. Çünkü o Ramazan ay, Sözlerin Sultan olan vahyin insano lunun kararan ufkunu ayd nlatt ayd r. O halde Ramazan, asl nda, Kur an ay d r ve bu ay tüm kutsall - n vahiyden alm flt r. Orucun fazileti ve aslî gayesi, daimî bir ibadet fluuru içinde, nefis enge- 20 IGMG PERSPEKTIVE