Fazıl Say. Composer and Pianist. 29 Aralık December 2014. Pazartesi Monday, 20.00 Bilkent Konser Salonu Concert Hall. Stefan Sanderling.

Benzer belgeler
NEYZEN ERCAN IRMAK yılında Eskişehir de doğdu. He was born in 1956, in Eskişehir.

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

Bilkent Oda Müziği Günleri

Fazıl Say, 14 Ocak 1970 Ankara doğumlu dünyaca ünlü besteci ve klasik müzik piyanisti.

KEMAN RESİTALİ VIOLIN RECITAL. 29 Ekim October, 2014 TAYLAN ERGÜL KEMAN VIOLIN. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Bahar Konseri. Murat Göktaş şef Tülay Uyar soprano. 5 Mayıs 2018 Cumartesi, Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi. Konzertmeister Irina Nikotina

TRANSCENDENTAL. 4 Şubat February, Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall BAŞAR CAN KIVRAK CEM BABACAN PİYANO PIANO

4 Mart March, 2015 PİYANOLU. Piano BİLKENT DÖRTLÜ BİLKENT. Quartet. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

1996 Şubatında Kudüs te düzenlenen Kudüs Dinî Müzikler Festivali ne Necdet Yaşar, Sadreddin Özçimi ve Derya Türkan la birlikte katıldı.

Gülsin Onay. Piyano Resitali. Piano Recital. 9 Ocak January 2015 Cuma Friday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Yeni Yıl. New Year s. Yeşim Gökalp. 14 Ocak January, Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Bilkent Oda Müziği Günleri

KALEIDOSCOPES N.1. Solo Piano. Mehmet Okonşar

Bilkent Oda Müziği Günleri

Gypsy. New York. All Stars

Oda Şarkıları. Chamber Songs. Resital Serisi. 1 Ekim October, Umut Kosman. Recital Series Tosti. Bariton Baritone Hande Uçar.

Bilkent. Senfoni Orkestrası. Barış Demirezer şef Özgür Deniz Kaya viyolonsel Çağla Turhan trombon

Bilkent Müzik Günleri III Bilkent Music Days III

D-MARİN DE, 3 TENOR U 3 BİN KİŞİ İZLEDİ

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

NEYZEN ALİ ORTAPINAR

BSO Yaylı Çalgılar Topluluğu BSO String Ensemble. Irina Nikotina konzertmeister Özberk Miraç Sarıgül gitar guitar

Film Müzikleri Senfoni Orkestrası FİLMSO

Bilkent Oda Müziği Günleri

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

Gümüşlük Klasik Müzik Festivali Antik Tiyatro da başladı

FAZIL SAY BÜYÜK ALKIŞ ALDI

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

19-20 Aralık December, Cuma-Cumartesi Friday-Saturday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Keman. Çılgın. Crazy Violin. 13 Aralık December, Stefan Sanderling şef I conductor Alexander Markov keman I violin

Piano Duos. Arzu & Gamze Kırtıl. 26 Kasım November, Piyano İkilisi Piano Duo. Çarşamba Wednesday, Bilkent Konser Salonu Concert Hall

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ANKARA DEVLET KONSERVATUVARI

İPEK ÜNİVERSİTESİ KONSERVATUVARI. Müzik Bölümü. Lisans Ders Programı

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

TARİHLİ EĞİTİM KOMİSYONU KARARLARI

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

Midori Özgür A ydın Midori Özgür Aydın

Gümüşlük te Festival sahnesinde Keman Piyano düeti

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

IN MEMORY OF İHSAN DOĞRAMACI ANISINA

HÜRRİYET GAZETESİ: DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

OLTEN YAYLI ÇALGILAR DÖRTLÜSÜ OLTEN STRING QUARTET

Bedri Baykam. Atatürk Caddesi 386/A, Alsancak 35220, Izmir Tel/Fax: *

Kapanış Konseri / Closing Concert

SICAK ÇİKOLATA Fuaye Konseri

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

MISSION VISION STRENGTHS

NazIm. Oratoryosu Oratorio. FazIl Say

İtalyan Film Müzikleri Konseri Italian Film Music Concert

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

BİLKENT GENÇLİK SENFONİ ORKESTRASI BİLKENT YOUTH SYMPHONY ORCHESTRA

BERLİN FİLARMONİ SOLİSTLERİ BERLINER PHILHARMONIKER SOLOISTS ÖZGÜR AYDIN ALESSANDRO CAPPONE KEMAN VIOLIN NAOKO SHIMIZU VİYOLA VIOLA

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

Emre İlker emreilker.com. Turkish Kadıköy, İstanbul, Türkiye Male Özel Irmak İlköğretim Okulu

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Zeynep Göknur YILDIZ Tel:

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

UNIT 1 HELLO! Quiz I'm from Greece. I'm. Where are you from? Boşluğa uygun olan hangisidir? A) German. B) Greek I'm from. C) Turkish D) English

Programın Adı ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Spor Yöneticiliği Eğitim Fakültesi Müzik

İDİL BELGİN KÜÇÜKDOĞAN

2015 YILI ETKİNLİK LİSTESİ

ENGiN GÜNEYSU / enginguneysu@gmail.com. enginguneysu@gmail.com mobile

İHSAN DOĞRAMACI ÖZEL KONSERİ Special Concert

Kontenjan Quota ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ (BOLU) ABANT İZZET BAYSAL UNIVERSITY (BOLU)

FIRST BALLET SCHOOL-1661

İhsan Doğramacı Özel Konseri Special Concert

Şef: CEM MANSUR 2011 FAALİYET RAPORU

Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası Sanat Sezonu Konser Programı

Children s Holiday Concert

Doktora, Uludağ Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü 2014

NEYZEN AZİZ ŞENOL FİLİZ

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

İRONİ KAVRAMININ POSTMODERN DÖNÜŞÜMÜ VE POSTMODERN SERAMİK ESERLERDE İRONİ

AÇILIŞ GALA KONSERİ / OPENING GALA CONCERT

Turkish Jazz Week #5 Edition 2016 Official Concert Program

SICAK ÇİKOLATA Fuaye Konseri

Öğretim Görevlisi Zeynep Göknur YILDIZ

empati adam fawer 94CA80D2E9C0D7A06FE68F357BDFD9E4 Empati Adam Fawer

VİYANA DA BAHAR SPRING IN VIENNA

Igor Fyodorovich STRAVINSKY STRAVINSKY

Klasikten. Romantiğe

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Yüksek Lisans Programları: Başvuru Koşulları, Giriş Sınavları, Genel Başarı Değerlendirmesi ( /Bahar)

FAZIL SAY ODEON DA AT ODEON RENGİM GÖKMEN ŞEF CONDUCTOR FAZIL SAY PİYANO PIANO. 18 Haziran June 2017, Pazar Sunday, 21.

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years.

KABUL VE KAYIT KOŞULLARI

F. Mendelssohn String Quartet Op.80 in f-moll. L.v. Beethoven Op.74 String Quartet in f-moll 'Hafen'

Sergisi. Exhibition. pina. pina BAUSCH BAUSCH. 2 Eylül - 5 Ekim September 2 nd - October 5 th 2010

Dear Concert-Goers, Değerli Müzikseverler,

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

28 KASIM 2018 ÇARŞAMBA 19:30 BRAHMS COŞKUSU BOZOK QUARTET

HIGH SCHOOL BASKETBALL

Bilkent Oda Müziği Günleri

Sergei Vasilievich RACHMANINOFF

EUGENE BOZZA'NIN ODA MUZIGI ESERLERİNDE OBUANIN YERİ

W.A.MOZART, KLARNET KONÇERTOSU, STADLER ve BASSET-HORN. W.A. MOZART, CLARINET CONCERT, STADLER and BASSET-HORN. Halil Emrah Öztürk*

Ajda Şenol YAYINLAR / BİLDİRİLER / RAPORLAR / SEMİNERLER. Uluslararası Dergilerde Çıkan Yayınlar

Transkript:

Stefan Sanderling Şef I Conductor Nusret İspİr Klarnet I Clarinet Besteci ve Piyanist Composer and Pianist Fazıl Say C. Debussy F. Say M. Ravel Küçük Süit Petite Suite Klarnet Konçertosu Concerto for Clarinet Piyano Konçertosu, Sol majör Concerto for Piano in G major 29 Aralık December 2014 Pazartesi Monday, 20.00 Bilkent Konser Salonu Concert Hall

Değerli Dinleyicilerimiz, Gittikçe artan sayılarla yeni dinleyicilerimizin aramıza katılmasından mutluluk ve gurur duyuyoruz. İzleyicilerimizin beğenilerini içten alkışlarıyla sergilemeleri, bizler için paha biçilmez bir destek. Konserlerimizde ses ve görüntü kaydı yapılmaktadır. Seslendirilen eserlerin bazıları birkaç bölümden oluşmaktadır. Eserin tümü bittikten sonra alkışlamanız bizlere kolaylık sağlayacaktır. Aynı nedenle konser esnasında cep telefonlarınızı tamamen kapatmanızı ve flaşla fotoğraf çekmemenizi rica ederiz. Dear Listeners, We are happy and proud to perform to a growing audience. The applause we receive from the audience is an invaluable expression of appreciation. All our concerts are audio-visually recorded. Some of the works performed by the artists are composed of several parts. It would be highly convenient if the listeners hold their applause until the end of the work. For the same reason, we kindly ask our listeners to turn off their cell phones and not to take any photographs with flash during the concert.

Program C. Debussy Küçük Süit Petite Suite I. En Bateau II. Cortège III. Menuett IV. Ballet F. Say Klarnet Konçertosu, Op.36 Hayyam Concerto for Clarinet, Op.36 Hayyam I. İran, 11. yüzyıl; Hayyam ın çocukluğu, gençliği ve dünya üzerine Persia, 11 th century, Khayyam s childhood, adolescence and world II. Karısı, şarap, rubaileri ve felsefesi üzerine His wife, wine, rubaiyat, and philosophy III. Son yılları, ölümü ve uhrevi boyutu üzerine His last years, death and spiritual world ara interval M. Ravel Piyano Konçertosu, Sol majör Concerto for Piano in G major I. Allegramente II. Adagio assai III. Presto Zorunlu durumlarda program değişikliği yapılabilir. Programs may be subject to changes due to reasons beyond our control.

Stefan Sanderling, şef conductor Bruckner in eserlerine yaptığı katkılar nedeniyle Nisan 2012 de Amerika Bruckner Topluluğu nun Yönetim Kurulu tarafından Kilenyi Onur Madalyası na (Bruckner Madalyası) layık görülen Stefan Sanderling, kuşağının önde gelen uluslararası şeflerinden biridir. 2003 yılından beri, Toledo Senfoni Orkestrası nın birinci şefi ve sanat danışmanı olarak görev yapmaktadır. Bu bağlamda, Sanderling, Spring for Music serisinde Carnegie Hall de son derece başarılı ilk performansında Previn in Every Good Boy Deserves Favour yapıtını ve Shostakovich in 6. Senfoni sini yönetmiştir. Sanderling aynı zamanda Florida Orkestrası nın onursal şefi ve sanat danışmanıdır. Sanderling 1989 da, Almanya da Brandenburgische Filarmoni ve Potsdam Opera da birinci şefliğe yükselen en genç orkestra şeflerinden biri olmuştur. Beş yıl sonra sanatçı, Mainz de Filarmoni Orkestrası ve Staatstheater in müzik direktörlüğünü üstlenmiş ve 2001 e kadar bu görevde kalmıştır. Ayrıca Fransa da Bretagne Orkestrası nın müzik direktörü olan Sanderling, ardından 2012 yılına kadar Florida Orkestrası nın müzik direktörü olarak çalışmıştır. Sanderling, 2006-11 yıllarında Chautauqua Senfoni Orkestrası nda müzik direktörlüğü yapmıştır. Efsanevi orkestra şefi, merhum Kurt Sanderling in oğlu olan Stefan Sanderling, 1964 de Doğu Berlin de doğmuştur. Halle Üniversitesi nde müzikoloji okumuş, Leipzig deki konservatuvarda Kurt Masur ile orkestra şefliği çalışmıştır. Ardından Doğu Almanya dan ayrılan sanatçı, çalışmalarını Los Angeles teki Güney Kaliforniya Üniversitesi nde sürdürmüştür. Stefan Sanderling ABD de ilk kez Tanglewood Müzik Festivali nde sahneye çıkmış, ardından Baltimore, Detroit, Kolorado, Houston, İndianapolis, Montreal, Ottawa, Saint Louis, Salt Lake City, San Francisco, Toronto, Vancouver Senfoni Orkestralarını yönetmiştir. Konuk şef olarak Bamberg Senfoni, Berliner Senfoni Orkestrası, Berliner Staatskapelle, Bournemouth Senfoni, Liechtenstein Senfoni Orkestrası, Londra Filarmoni, Londra Senfoni, Salzburg Mozarteum Orkestrası, Hamburg NDR Senfoni Orkestrası, Viyana NTO, Filarmoni Orkestrası Londra, Prag Senfoni, Rotterdam Filarmoni, St. Petersburg Filarmoni, Staatskapelle Dresden, Viyana Radyo Senfoni, Sidney Senfoni, Yomiuri Nippon

Senfoni Orkestralarıyla konserler vermiştir. Ayrıca Deutsche Oper ve Komische Oper ile çalışmıştır. Sanderling in Sony Classics ve Naxos etiketiyle yayınlanan CD leri bulunmaktadır. Bretagne Orkestrası nın müzik direktörlüğünü yaptığı dönemde, toplam 14 albüm kaydetmiştir. Awarded the Kilenyi Medal of Honor (Bruckner Medal) by the Board of Directors of the Bruckner Society of America for his contribution to the works of Bruckner in April 2012, Stefan Sanderling is a leading international conductor of his generation. He has held the position of Principal Conductor and Artistic Advisor of the Toledo Symphony Orchestra since 2003, a post which led to his hugely successful debut at Carnegie Hall as part of the Spring for Music series conducting Previn s Every Good Boy Deserves Favour and the powerful Shostakovich Symphony No. 6. Sanderling also holds the position of Conductor Emeritus and Artistic Advisor of the Florida Orchestra. In 1989, Sanderling became one of Germany s youngest conductors to take the position of Chief Conductor at the Brandenburgische Philharmonie and the Potsdam Opera. After five years, he went on to become the Music Director of the Philharmonic Orchestra and Staatstheater in Mainz until 2001. He also served as Music Director of the Orchestre de Bretagne in France, before leaving to take up his post as the Music Director of The Florida Orchestra, a position he held until 2012. He has also held the position of the Music Director of Chautauqua Symphony Orchestra between 2006 and 2011. Born in East Berlin in 1964, the son of the late legendary conductor Kurt Sanderling, Stefan Sanderling studied musicology at the University of Halle and conducting at the conservatory in Leipzig with Kurt Masur, before leaving East Germany to continue his studies in Los Angeles at the University of Southern California. Stefan Sanderling made his U.S. debut at the Tanglewood Music Festival. Since then he has led such prestigious North American Orchestras as the Baltimore Symphony, Colorado Symphony, Detroit Symphony, Houston Symphony, Indianapolis Symphony, Los Angeles Philharmonic, Montreal Symphony, Ottawa Symphony, Saint Louis Symphony, Salt Lake City Symphony, San Francisco Symphony, Toronto Symphony, Vancouver Symphony, and the Saint Paul Chamber Orchestra, to name a few. His worldwide guest conducting appearances include the Bamberg Symphony, Berliner Sinfonie Orchester, Berliner Staatskapelle, Bournemouth Symphony, Liechtenstein Symphony Orchestra, London Philharmonic, London Symphony

Orchestra, Mozarteum Orchestra (Salzburg), NDR Symphony Orchestra Hamburg, NTO (Vienna), Philharmonia Orchestra London, Prague Symphony, Rotterdam Philharmonic, Royal Philharmonic London, Scottish Chamber Orchestra, St. Petersburg Philharmonic, Staatskapelle Dresden, and the Vienna Radio Symphony. Stefan Sanderling has also guest conducted at both the Deutsche Oper and Komische Oper in Berlin. He made debuts in Australia with the Sydney Symphony Orchestra and in Japan with the Yomiuri Nippon Symphony Orchestra. His highly successful debut with the NHK Symphony of Tokyo has resulted in regular appearances with that orchestra and several other orchestras in Tokyo and throughout Japan. Also an active recording artist, Stefan Sanderling made his first recording on the Sony Classics label with the London Symphony Orchestra, quickly followed by three CDs with the Royal Philharmonic Orchestra, featuring symphonies by Haydn and Mendelssohn. For Naxos, he has recorded the complete Tchaikovsky Orchestral Suites with the RTE National Orchestra of Ireland and Stravinsky s ballet Pulcinella with the Bournemouth Symphony Orchestra. During his time as Music Director of the Orchestre de Bretagne he recorded and released 14 CDs in all, some featuring early French music. In early 2012 he recorded works by Frederick Delius with the Florida Orchestra, which will be released later this year. Fazıl Say, piyano piano Beste yapmak, her zaman bir doğaçlama biçimidir: fikirler, müzik parçaları ve hayali şekillerle. Besteci ve piyanist Fazıl Say ın sanatsal rotası ve dünya görüşü de işte bu açıdan yorumlanmalıdır. Bir besteci olarak öz-algısının temelini oluşturan estetik bakış açısı da, Cortot un öğrencisi Mithat Fenmen ile piyano dersleri sırasında aşinalık kazandığı bu özgür formlardan gelir. Fazıl Say, yirmi beş yılı aşkın bir süredir, giderek daha materyalistleşen ve daha karmaşık şekilde yapılanan klasik müzik dünyasında eşine ender rastlanan bir şekilde hem dinleyiciler hem de eleştirmenlere dokunmaktadır. Bu sanatçıyla gerçekleşen konserler bambaşkadır. Çok daha direkt, daha açık, daha heyecan vericidirler; kısacası, doğrudan kalbe ulaşırlar. Aynı şey, besteleri için de söylenebilir. Fazıl Say ilk eserini bir piyano sonatı henüz 1984 yılında, on dört yaşında, memleketi Ankara da konservatuvar öğrencisiyken

bestelemiştir. Gelişiminin bu erken aşamasında bestesini, keman ve piyano için Siyah İlahiler / Schwarze Hymnen ve bir gitar konçertosu gibi, opus numarası verilmemiş birçok oda müziği eseri izlemiştir. Ardından, kendisine New York ta Genç Konser Sanatçısı Seçmelerini kazandıran eserlerinden, Nasreddin Hoca nın Dört Dansı nı opus 1 olarak kabul etmiştir. Bu eser, özünde onun şahsi tarzının belirgin özelliklerini ortaya koyar: rapsodik, fantezivari bir yapı; çoğu zaman dansa benzer, senkopasyon kullanarak yapılan, değişken bir ritim; sürekli, canlı ve dinamik bir nabız ve kökeni çoğu zaman Türkiye ve komşularının halk müziklerine dayanan melodik fikir zenginliği. Bu açılardan bakılınca Fazıl Say, bir ölçüde Béla Bartók, George Enescu ve György Ligeti gibi, kendi ülkelerinin zengin müzikal folklorü üzerinde ilerleyen bestecilerin geleneğinde yer alır. John Cage ve hazırlanmış piyano eserlerinden aşina olduğumuz teknikleri kullandığı Kara Toprak (1997) adlı piyano eseri ile uluslararası alanda dikkatleri çekmiştir. Bunun ardından Say, giderek büyük orkestral formlara dönmüştür. Nâzım Hikmet ve Metin Altıok un şiir (ve biyografilerinden) aldığı ilhamla, solistler, korolar ve orkestra için, özellikle de Nâzım oratoryosunda olduğu üzere, Carl Orff gibi bestecilerin geleneğini sürdüren eserler bestelemiştir. Bu bestelerinde Say, modern Avrupa enstrümanlarının yanı sıra, anavatanı Türkiye den de kudüm, darbuka ve ney gibi enstrümanları sıklıkla ve özenle kullanmaktadır. Bu ise müziğe, onu kendi türündeki birçok benzer eserden ayıran bir renk katmaktadır. 2007 yılında aynı isimle bilinen ünlü masallardan esinlenen, ancak bir haremdeki yedi kadının kaderini anlatan Harem de 1001 Gece adlı Keman Konçertosu yla uluslararası arenada tekrar ilgi toplamıştır. Patricia Kopatchinskaja tarafından seslendirilen dünya prömiyerinin ardından bu eser birçok uluslararası konser salonunda seslendirilmiştir. Sanatçı birinci senfonik eseri olan İstanbul Senfonisi nin ardından, ikinci ve üçüncü senfonileri Mezopotamya ve Universe eserlerini tamamlayarak kayıtlarını yayınlamıştır. Fazıl Say, Konzerthaus Dortmund ta beş yıl süren misafir sanatçılığının sonunda, 2010 yılında prömiyeri yapılan ilk senfonisi İstanbul ile daha da büyük bir başarıya ulaşmıştır. 2013 yılında Fazıl Say a üçüncü Echo Klasik Müzik Ödülü nü kazandıran İstanbul Senfonisi, WDR ve Konzerthaus Dortmund tarafından Ruhr 2010 kapsamında ortak olarak sipariş edilmiş olup Boğaziçi ndeki metropole ve milyonlarca sakinine coşkulu ve şiirsel bir hediye niteliği taşır. Aynı yıl, diğer eserlerinin arasında, Boşanmak adlı (atonal prensiplere dayalı) Yaylı Çalgılar Dörtlüsü ve Salzburg Festivali için Nirvana Yanıyor adlı piyano konçertosu ile Mecklenburg-Vorpommern Festivali için

bestelenip prömiyeri Gábor Boldoczki tarafından gerçekleştirilen bir Trompet Konçertosu gibi sipariş eserleri yazdı. 2011 yılında Schleswig-Holstein Müzik Festivali tarafından verilen sipariş üstüne Say, Sabine Meyer için İranlı şair Ömer Hayyam ın hayatı ve eserlerini anlatan bir Klarnet Konçertosu besteledi. 2012 Fazıl Say için oldukça üretken ve yoğun bir yıl oldu. Mart ayında Say ın ney ve orkestra için bestelediği, Burcu Karadağ ın solist olarak yer aldığı Hezarfen isimli konçertosunun prömiyeri şef Dan Ettinger yönetiminde Mannheim Ulusal Tiyatro Orkestrası Müzik Akademisi nde gerçekleşti. İstanbul Müzik Festivali tarafından sipariş edilen ve Say ın ikinci senfonisi olan Mezopotamya Senfonisi nin ilk performansı ise Haziran ayında Gürer Aykal yönetiminde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde İstanbul da yapıldı. Bundan kısa bir süre sonra, Say ın, bir BBC siparişi olan Dört Şehir isimli viyolonsel ve piyano sonatının dünya prömiyeri Nicolas Altstaedt ve José Gallardo tarafından City of London Festivali nde gerçekleşti. Eylül 2012 de ise, Konzerthaus Dortmund izleyicileri Say ın, 2011 yılında Alman şair Rainer Maria Rilke in şiiri üzerine soprano ve piyano için bestelemiş olduğu Panther isimli şarkının orkestra ve soprano versiyonunun prömiyerini dinleme fırsatını yakaladı. Son olarak Ekim ayında üçüncü senfonisi Universe ün prömiyeri, Ivor Bolton yönetimindeki Salzburg Mozarteum Orkestrası ile izleyicilerin ayakta alkışlarıyla karşılandı. 2013 yılında, Kristjan Järvi yönetimindeki Gstaad Festival Orkestrası yla Su isimli piyano konçertosunun prömiyeri ile Ferhan ve Ferzan Önder kardeşlere ithaf ettiği, Arvo Volmer yönetimindeki NDR Radyo Filarmoni de seslendirilen Gezi Park 1 isimli piyano konçertosunun yanı sıra, soprano Norma Nahoun ve Stuttgart Oda Orkestrası eşliğinde Goethe-Lieder isimli eserin prömiyeri de yapıldı. 2014 yılında Viyana Konzerthaus siparişi olan Gezi Park 2, İKSV İstanbul Müzik Festivali tarafından sipariş edilen Sait Faik, D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali nin 10. yıl kutlamaları çerçevesinde bestelenen Hermias Yunus Sırtındaki Çocuk, Musikfest Bremen tarafından sipariş edilen Gezi Park 3 ve şef Andrey Boreyko yönetiminde Birinci Dünya Savaşı 100. yıl anma törenleri kapsamında Belçika Ulusal Orkestrası nın siparişi olan Overture 1914 isimli eserlerinin dünya prömiyerleri gerçekleşti. Fazıl Say ın eserleri, günümüzün en tanınmış yayıncılarından, Schott of Mainz tarafından tüm dünyaya dağıtılmaktadır. Composing is always a form of improvisation: with ideas, with musical particles, with imaginary shapes. And it is in this sense

that the artistic itinerary and the world-view of the Turkish composer and pianist Fazıl Say should be understood. For it was from the free forms with which he became familiar in the course of his piano lessons with Cortot s pupil Mithat Fenmen that he developed an aesthetic outlook that constitutes the core of his self-conception as a composer. Fazıl Say has been touching audiences and critics alike for more than twentyfive years in a way that has become rare in the increasingly materialistic and elaborately organized world of classical music. Concerts with this artist are something else. They are more direct, more open, more exciting; in short, they go straight to the heart. And the same may be said of his compositions. Fazıl Say wrote his first piece a piano sonata as early as 1984, at the age of fourteen, when he was a student at the Conservatory of his home town Ankara. It was followed, in this early phase of his development, by several chamber works without an opus number, including Schwarze Hymnen for violin and piano, and a guitar concerto. He subsequently designated as his opus 1 one of the works that he had played in the concert that won him the Young Concert Artists Auditions in New York: the Four Dances of Nasreddin Hodja. This work already displays in essence the significant features of his personal style: a rhapsodic, fantasia-like basic structure; a variable rhythm, often dance-like, though formed through syncopation; a continuous, vital driving pulse; and a wealth of melodic ideas that may often be traced back to themes from the folk music of Turkey and its neighbors. In these respects, Fazıl Say stands to some extent in the tradition of composers like Béla Bartók, George Enescu, and György Ligeti, who also drew on the rich musical folklore of their countries. He attracted international attention with the piano piece Black Earth (1997), in which he employs techniques familiar to us from John Cage and his works for prepared piano. After this, Say increasingly turned to large orchestral forms. Taking his inspiration from the poetry (and the biographies) of the writers Nâzım Hikmet and Metin Altıok, he composed works for soloists, chorus and orchestra which, especially in the case of the oratorio Nâzim, clearly take up the tradition of composers such as Carl Orff. In addition to the modern European instrumentarium, Say also makes frequent and deliberate use in these compositions of instruments from his native Turkey, including kudüm and darbuka drums and the ney reed flute. This gives the music a coloring that sets it apart from many comparable creations in this genre. In the year 2007 he aroused international

interest with his Violin Concerto 1001 Nights in the Harem, which is based on the celebrated tales of the same name, but deals specifically with the fate of seven women from a harem. Since its world premiere by Patricia Kopatchinskaja, the piece has already received further performances in many international concert halls. Fazıl Say scored a further great success with his first symphony, the Istanbul Symphony, premiered in 2010 at the conclusion of his five-year residency at the Konzerthaus Dortmund. Jointly commissioned by the WDR and the Konzerthaus Dortmund in the framework of Ruhr.2010, the work constitutes a vibrant and poetic tribute to the metropolis on the Bosporus and its millions of inhabitants. The same year saw the composition, among other pieces, of his Divorce String Quartet (based on atonal principles), and commissioned works like the Piano Concerto Nirvana Burning for the Salzburg Festival and a Trumpet Concerto for the Mecklenburg-Vorpommern Festival, premiered by Gábor Boldoczki. In response to a commission from the 2011 Schleswig-Holstein Musik Festival, Say has also written a Clarinet Concerto for Sabine Meyer that refers to the life and work of the Persian poet Omar Khayyam. 2012 was a particularly productive and busy year for Fazıl Say. In March 2012, Say s concerto Hezarfen composed for ney and piano was premiered at the Mannheim National Theatre Orchestra Music Academy under the baton of the conductor Dan Ettinger and featuring Burcu Karadağ as the soloist. Mesopotamia Symphony, Say s second symphony, commissioned by the Istanbul Music Festival was performed for the first time by Borusan Istanbul Philharmonic Orchestra conducted by Gürer Aykal in June. The world premier of Four Cities, a violoncello and piano sonata commissioned by BBC, was performed in the City of London Festival featuring Nicolas Altstaedt and José Gallardo. In September 2012, the concert-goers at the Konzerthaus Dortmund found the chance to attend the premier of the orchestra and soprano version of the Panther, a song composed by Fazıl Say for piano and soprano on the poem of the German poet Rainer Maria Rilke. Lastly, Say s third symphony Universe was performed for the first time by Salzburg Mozarteum Orchestra under the baton of Ivor Bolton in October and received a standing ovation from the audience. The year 2013 saw the premiers of the piano concerto Water by Gstaad Festival Orchestra conducted by Kristijan Jarvi; the piano concerto Gezi Park 1 dedicated by the composer to twin sisters Ferhan and Ferzan Önder and played by NDR Radio Philharmonic under the baton of Arvo Volmer;

as well as the work entitled Goethe-Lieder performed by the soprano Norma Nahoun and Stuttgart Chamber Orchestra. In 2014 a number of Say s compositions were premiered, including Gezi Park 2 commissioned by Vienna Konzerthaus; Sait Faik commissioned by İKSV Istanbul Music Festival; Hermias - the Boy on the Dolphin composed for the 10th Anniversary of D-Marin Turgutreis International Classical Music Festival, Gezi Park 3 commissioned by Musikfest Bremen; and Overture 1914 commissioned by the National Orchestra of Belgium for the Centennial Commemoration of World War I and conducted by Andrey Boreyko. Fazıl Say s works are issued worldwide by the renowned music publishers Schott of Mainz. Nusret İspir, klarnet clarinet Kendi kuşağının en önemli müzisyenlerinden sayılan Nusret İspir, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı ve Rouen Devlet Konservatuvarı nda A. Doğansoy, M. Ermakastar, M. Arrignon, P. Cuper, A. Damiens, A. Boeglin gibi hocalarla çalışarak altın madalya ve birincilikler aldı. Kazandığı ödüller arasında Dos Hermanas (İspanya), Fransız Devlet Diploması ve özellikle de Avrupa Klarnet Yarışması (Fransa) birinciliğini sayabiliriz. V. Askhenazy, J. C. Casadessus, G. Rozhdestvensky, J. Mercier, Ysaye Yaylı Dörtlüsü gibi sanatçılarla çalıştı. V. Arzoumanof, P. Boesman, E. O. Fırat, T. Pöğün, F. Köksal, O. Orhon, M. C. Özer gibi bestecilerin eserlerinin ilk seslendirilişini yaptı. Radio France, TRT, Ukrayna, İspanya, Deutsche Welle, Deutsche Kultur radyo ve televizyonlarında konserler verdi. M. Can Özer in Siyah Kalem elektronik müzik projesi ve David Chevalier in Pavese şiirleri üzerine yapılan CD kayıtlarında yer aldı. Fransa, İsrail, Ukrayna, Tunus, Almanya, İspanya gibi birçok ülkede konserler ve ustalık sınıfları verdi. Nusret İspir, Donizetti 2013 Klasik Müzik Ödülleri nde Yılın En İyi Nefesli Çalgılar Yorumcusu ödülünü kazanmıştır. Halen İstanbul Hezarfen Ensemble ve Bilkent Senfoni Orkestrası solo klarnetçisi ve program sorumlusudur.

Nusret İspir, considered one of the most unique musicians of his generation won the first prize at the European Clarinet Competition (France) and was a laureate at the International Clarinet competition in Dos Hermanas (Spain). Ispir has performed in numerous concerts with artists such as V. Askhenazy, J. C. Casadessus, G. Rozhdestvensky, J. Mercier, A. Damiens and the Ysaye String Quartet. Dedicated to contemporary music, he has performed numerous world premiers from composers including V. Arzoumanof, P. Boesman, E. O. Firat, T. Pogun, F. Koksal, O. Orhon, M. C. Ozer. In addition, he performed in live broadcasts of Radio France, TRT, Ukraine, Spain, Deutsche Welle, and Deutsche Kultur. He recorded a CD Siyah Kalem (Black Pencil) in collaboration with M.C. Özer and David Chevalier on the poems of Pavese. Currently he is the solo clarinetist and program manager to the Bilkent Symphony Orchestra, as well as a member of the Istanbul Hezarfen Ensemble. He continues to perform in concerts worldwide and gives master classes in countries such as France, Israel, Ukraine, Tunisia, Germany, and Spain. Nusret İspir is the winner of The Best Wind Player of the Year award in Donizetti Classical Music Awards 2013. He studied in Hacettepe State Conservatory in Ankara and continued at the Rouen State Conservatory in France. His major teachers were A. Dogansoy, M. Ermakastar, M. Arrignon, P. Cuper, A. Damiens and A. Boeglin. Program Notları Program Notes Claude DEBUSSY (1862-1918) Küçük Süit Petite Suite 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında müzikte devrimci izler bırakmış olan besteci Debussy üzerinde en etkili olan akım, sembolizm akımıdır. Sembolizm dönemin gerçekçilik, izlenimcilik gibi akımlarına karşı çıkan bir sanat ve edebiyat akımıdır. Fransız Devrimi sonrası 19. yüzyıl, geniş kitlelerin bilinçlendiği ve devrimlerin, reformların birbiri ardına sıralandığı bir dönem olmuştur. Bu dönemde Karl Marx ın öncülüğünü yaptığı sosyalizm akımı tüm edebiyatçı ve sanatçıları derinden etkilemiştir. Fransa da Victor Hugo, Emile Zola gibi yazarlar bu etkiler doğrultusundaki toplumcu, gerçekçi eğilimlerin öncülüğünü yapmışlardır. Gerçekçiliğin resimdeki temsilcisi Gustave Courbet in düşünceleri izlenimcilik akımını etkilemiştir. İzlenimcilik, gerçekçilik

akımının sosyal içerikten arınmış hali olarak görülebilir. Bu akımda yer alan sanatçılar gördüklerini en gerçekçi biçimde, ışığın, renklerin tüm boyutlarını dikkate alarak resmetmenin yollarını aramışlardır. Fransa da Baudelaire, Mallermé, Verlaine nin önderliğinde ortaya çıkan sembolizm ise dönemin gerçekçilik akımlarının karşısına yeni bir söylemle çıkmayı amaçlamış; insan bilincinin derinliklerini, bilinç altını merkeze alan bir akım olmuştur. Debussy sembolizmin yanı sıra Avrupa nın merkezi akımlarının dışındaki oluşumlarla da yoğun olarak ilgilenmiştir. Rimsky-Korsakov, Balakirev ve Mussorgsky gibi Rus bestecilerle, Edvard Grieg in tonalite dışı müzikal ifadeleri üzerinde çalışmıştır. Ayrıca, 1889 Paris Fuarı nda duyduğu Endonezya müzikleri de üzerinde önemli bir etki bırakmıştır. Bu düşünceler ışığında Fransız müziğinin köklerine inmek ve orada tonalite öncesi kilise ilahileri üzerinde çalışmak da bestecide yeni bir düşünce olarak canlanmıştır. Bu bağlamda Wagner in etkisinden bir türlü çıkamayarak, sınırlı bakış açılarından bir türlü kurtulamadığını düşündüğü Ars Gallica akımından giderek uzaklaşmıştır. Debussy, bu süreçte özellikle Mallermé nin şiirlerinin biçim-zaman ilişkileri üzerinde kafa yoruyor, sembolizmin anlam dünyası üzerine yoğunlaşıyordu. Hem sembolizm hem de Batı dışı müzik akımları onun belirli bir yöne odaklı anlatısallıktan/yapısallıktan uzak bir yönelime girmesini sağlamıştır. Besteci bu etkiler altında imgeye odaklı bir zamansallığa yönelmiş, hem piyano hem de orkestra müziklerinde yirminci yüzyıl modernizmini öngören eserler yazmıştır. Küçük Süit Debussy nin erken dönemlerinde yazılmış bir eserdir. Sanatçı 1884 yılında L enfant Prodigue isimli kantatı ile müzik dünyasının en prestijli ödüllerinden olan Roma Ödülü nü kazanır. Bu ödül sayesinde üç yıl boyunca Medici Sarayı nda kalmaya hak kazanır. Küçük Süit bu dönemde (1886), dört el piyano için yazılmıştır. Tekne, Alay, Minüet ve Bale başlığı taşıyan dört bölümden oluşur. Eser, modaliteye yakın, gelişime değil imgeler üzerine yoğunlaşan yapısı nedeniyle bestecinin ileriki dönemleri hakkında önemli ipuçları verir. Küçük Süit, 1907 yılında besteci ve şef Henri Büsser tarafından bir orkestra eseri haline getirilmiştir. Debussy, a composer who left his revolutionary mark on music in late 19th and early 20th century, was most profoundly influenced by symbolism. Symbolism is an artistic and literary movement that opposed the realism and impressionism movements of the period. Following the French Revolution, 19th century was an era when awareness

among the broad masses grew and revolutions and reforms followed one another. The socialism movement pioneered by Karl Marx had a deep influence on all artists and people of letters. In France, writers like Victor Hugo and Emile Zola were the torchbearers of socialist and realist tendencies. Gustave Courbet who was a representative of realism in art influenced the impressionist movement with his ideas. Impressionism can be seen as a version of realism stripped of its social content. The artists who followed this movement sought to paint whatever they saw as faithfully as they could by considering all the dimensions of light and colors. Symbolism led by Baudelaire, Mallarmé, and Verlaine in France sought to propose a new discourse against realism and focused on the depths of the human consciousness and the subconscious. Besides symbolism, Debussy was interested in phenomena that fell outside the mainstream movements in Europe. He worked on non-tonal musical expressions of Edvard Grieg with Russian composers like Korsakov, Balakirev and Mussorgsky. He was influenced by the Indonesian music he listened to in the Paris Fair in 1889. The composer entertained thoughts of going deeper into the roots of French music and working on the pre-tonal church hymns. Thus, he distanced himself from the Ars Gallica movement, which, to him, failed to free itself from the influence of Wagner and was unable to change its restricted perspectives. In this process, Debussy was preoccupied with the form-time relations in Mallarmé s poetry and concentrated on the meanings of symbolism. Both symbolism and non-western musical movements detached him from the narrativity / structurality focused on a certain direction. Under such influences, the artist turned his face to temporality focused on images and wrote pieces that were the forerunners of 20th century modernist music for both piano and orchestra. Petite Suite is among the early works of Debussy. In 1884, the composer received the Prix de Rome, one of the most prestigious music awards, for his cantata L enfant Prodigue. With this award, he was granted residency in the Villa Medici for three years. It is in this period that the Petite Suite (1886) was written for piano four hands. The suite is composed of four movements titled En bateau, Cortége, Menuet, and Ballet. With a structure that focuses on images, rather than development, the work is suggestive of his later works. The Petite Suite was transcribed in an orchestral version by the composer and conductor Henri Büsser in 1907. Yard.Doç.Dr. Onur Türkmen

Fazıl SAY Klarnet Konçertosu, Op.36 Hayyam Concerto for Clarinet, Op.36 Khayyam Fazıl Say ın Schleswig-Holstein Müzik Festivali nin siparişi üzerine 2011 yılında bestelediği Hayyam ın ilk seslendirilişi de aynı yıl festival kapsamında Kiel, Hamburg da gerçekleşmiştir. Sanatçı, opus 36 sayılı Hayyam adlı klarnet konçertosunun oldukça değişik bir eser olduğunu ifade ediyor ve eserle ilgili şunları söylüyor: Ömer Hayyam, gerek felsefesi, gerekse dörtlükleriyle hayatım boyunca beni etkilemiştir. Bu eserde Hayyam ın dörtlükleri bestelenmedi. Eserde söz yok. Bu eserde klarnet, orkestra eşliğinde Hayyam ı anlatıyor. Hayyam ın hayatını anlatan ve 30 dakika süren eser 3 farklı bölümden oluşuyor. Eserin ilk bölümünde 1000 yıl önce Hayyam ın yaşadığı topraklara yani İran a gidiliyor. Ve bu bölümde Hayyam ın çocukluk ve gençlik dönemi, iyi ve kötü arasındaki farkı anladığı ilk zamanlar anlatılıyor. İkinci bölümde Hayyam ın Aşkları var. Burada klarnete eşlik eden viyolonsel, Hayyam ın eşini simgeliyor. Eserin son bölümünde ise Hayyam ın en erdemli olduğu yaşlar müziğin içinde dinleyiciye ulaşıyor. Khayyam composed by Fazıl Say in 2011 for Schleswig- Holstein Music Festival was premiered in this festival held in Kiel, Hamburg in the same year. The artist says his clarinet concerto Khayyam opus 36 is a different piece and adds Both the philosophy and the quatrains of Omar Khayyam have always impressed me. This work is not a composition of Khayyam s quatrains. The piece does not include lyrics. In this work, the clarinet narrates Khayyam in the accompaniment of the orchestra. The work which describes Khayyam s life in 30 minutes is composed of three movements. The first movement takes the listeners 1000 years back in time to Khayyam s homeland Persia. The movement describes the childhood and adolescence of Khayyam and his developing an understanding of right and wrong. The second movement is about Khayyam s Loves. The violoncello accompanying the clarinet in this movement represents Khayyam s wife. In the last movement of the work, Khayyam s years of virtue and wisdom are presented to the listeners through music.

Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok. Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş! Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! Şu durmadan kurulup dağılan âlemde Hepsi, hepsi bir nefestir alacağın, o da boştur boş! Bu masmavi kubbenin kurulduğu gün Bu nur Cevza burcuna verildiği gün Mumun başına bağlanan alev gibi Bağlandı yüreğime senin aşk gülün. Ömer Hayyam Maurice RAVEL (1875-1937) Piyano Konçertosu, Sol majör Concerto for Piano in G major Günümüzde Debussy ile birlikte 20. yüzyıl Fransız müziğinin en önemli bestecilerinden olduğu kabul edilen Maurice Ravel, ilk gençlik yıllarında kendini bir besteci olarak zor kabul ettirmiş büyük ölçüde Debussy nin gölgesi altında kalmıştır. Sembolist şiir, izlenimci sanat ve (özellikle 1889 Paris Fuarı ndaki Endonezya müziklerinin etkisi ile) Batı dışı müzikler onun Debussy ile olan ortak ilham kaynaklarıydı. Debussy den 13 yaş küçük olan Ravel in, Debussy nin art arda başyapıtlar verdiği 20. yüzyılın ilk on yılı boyunca, henüz tam olarak olgunlaşmamış besteciliği ile ikinci planda kalması oldukça olağan bir durumdu. Ancak bestecinin sürekli olarak nitelikli yapıtlar ortaya koyması müzik dünyasındaki prestijini giderek artırıyordu. 1909 yılında G. Faure nin önderliğinde kurulan Societé Musicale Indépendente de aktif görev alması bunun bir göstergesiydi. Aynı dönemlerde sahne müzikleri üzerine yoğunlaşmaya başlamıştı. 1909 yılında Ballet Russes in direktörü Diaghilev in sipariş ettiği Daphnis et Chloé sayesinde Igor Stravinsky ile tanıştı ve onun müziğinden etkilendi. Ravel, I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ortamda kendine saygın bir yer edinmişti. Geçmişe verilen referanslar üzerine kurulan tarzı, dönemin giderek yaygınlaşan yeni-klasikçilik akımıyla uyumluydu. Ravel, Alman romantizminin dışında kalan pek çok etkiyi de müziğinin içine dahil ederek yeni eserlerinde de aynı çizgiyi sürdürmüştü. Özellikle 1920 li yıllarda İngiltere ve Amerika da önemli başarılar elde etmiş; Oxford Üniversitesi nden aldığı onursal doktora unvanı da dahil olmak üzere İskandinav ülkeleri, İspanya ve İtalya da da prestijli ödüllere layık görülmüştü.

Bestecinin 1929 yılında yazmaya başlayıp 1931 yılında tamamladığı Piyano Konçertosu da benzer eğilimlere sahip bir yapıttır. Ravel bu eseri dönemin önemli Fransız piyanist ve eğitimcilerinden Marguerite Long için yazmıştır. Kendisi de şef olarak pek çok kez yapıtın seslendirmelerinde görev almıştır. Long, bu konçertoyu Ravel le birlikte çıktıkları Avrupa turnesinde seslendirmiştir. Eserin birinci bölümü yeni-klasikçilikte sık görülen kesintisiz nabız içeren ritimlerden ortaya çıkan ironi ile özellikle solistin ön planda olduğu bölümlerdeki lirisizmin diyalektiği üzerine kurgulanmıştır. Ravel in o dönemlerde yoğun olarak ilgilendiği caz ritimleri ve armonileri bu bölümün genel karakterinin önemli öğelerindendir. Ayrıca yine dönemin dikkat çeken Amerikalı bestecisi Gershwin ve Stravinsky den alıntılar da dinleyiciyi esere yakınlaştıran unsurlardandır. Besteci ikinci bölümü, kendisinin de belirttiği gibi, Mozart ın klarnet beşlisini model alarak bestelenmiştir. Ravel in kendi müzikal dilini koruyarak yapmış olduğu bu modelleme son derece başarılı sonuç vermiş, yirminci yüzyıl orkestra müziğinin en bilinen bölümlerinden birisi meydana gelmiştir. Son bölüm birinci bölümde olduğu gibi kesintisiz nabızlı ritimlerin enerjisi üzerine kurulmuştur. Stravinsky ile özdeşleştirilen birbiri ardına sıralanmış bloklardan oluşan yapı bu final bölümünün dikkat çekici özelliklerindendir. Maurice Ravel, considered one of the greatest composers of the 20th century French music along with Debussy, had difficulty gaining acceptance as a young composer, partly because he was outshone by Debussy, with whom he shared symbolist poetry, impressionist art and non-western music (especially through the influence of Indonesian music in Paris Fair in 1889) as common inspirational sources. It was not surprising that Ravel, who was 13 years younger than Debussy, was overshadowed by the composer who produced several masterpieces in the first decade of the 20th century when the former was still a composer in the making. Nevertheless, Ravel s production of high-quality work gained him more and more prestige in the world of music. His active performance in the Societé Musicale Indépendente founded by G. Faure in 1909 was an indication of his raising profile. In this period, Ravel had started concentrating on stage music. Through his Daphnis et Chloé, ordered by Diaghilev, the director of Ballet Russes, in 1909 he met Igor Stravinsky who was impressed by Ravel s music.

Ravel had secured himself a preeminent position in the aftermath of World War I. His style based on references to the past was in harmony with the neo-classicism that was gaining increasing popularity at the time. Incorporating many elements from outside German romanticism into his music, Ravel maintained his high profile in his new works. He gained international success especially in the United Kingdom and the Unites States in 1920s. Besides the honorary doctorate degree he was awarded by Oxford University, he received prestigious awards from Scandinavian countries, Spain, and Italy. The piano concerto which the composer started writing in 1929 and finished in 1931 displays similar tendencies. Ravel composed this work for Marguerite Long, an influential pianist and educator of the time. Besides his conducting the work many times himself, Long performed it on the European tour they took together. The first part of the work is built upon the dialectics of the irony of pulse-like incessant rhythms commonly found in neoclassicism and the lyricism of the sections where the soloist dominates. Jazz rhythms and harmonies in which Ravel grew an interest then are significant characteristics of the general structure of the first part. Furthermore, citations from the American composer Gershwin and Stravinsky were among the elements that won the favor of the audience. As he himself stated, the composer modeled the second part on Mozart s quintet for clarinet. This modeling where Ravel preserved his own musical language was extremely successful and made the second part one of the best known pieces of the 20th century orchestra music. The final part is based on the energy of the incessant pulselike rhythms like the first part. The structure of consecutive blocks which were reminiscent of Stravinsky is one of the noteworthy characteristics of this part. Yard.Doç.Dr. Onur Türkmen

Bilkent Senfoni Orkestrası Bilkent Symphony Orchestra I. Keman 1 st Violin Toğrul Ganiyev, konzertmeister Irina Nikotina, konzertmeister yard. asst. Suzanna Bezhani Bahar Kutay Refik Zamanalioğlu Adilhoca Aziz Vseslava Kudinova Süreyya Defne Eda Delikçi Davut Aliyev Elena Postnova Arif Möhsünoğlu II. Keman 2 nd Violin Feruza Abdullayeva, grup şefi principal Rasim Bağırov Elena Rihsi Marina Görmüşoğlu Adelya Ateşoğlu Nil Cetiz İskender Okeev Ferhat Gülmehmet Seyran Ahundzade Viyola Viola Cavid Cafer, grup şefi principal Elena Gnezdilova Sema Hakioğlu Uluğbek Rihsi Ece Akyol Svetlana Simolin Elif Onay Barış Simolin İrşad Mehmet Viyolonsel Violoncello Hayreddin Hoca, grup şefi principal Serdar Rasul Artur Rahmatulla Adil Babacan Yiğit Ülgen Verda Çavuşoğlu Salim Gayıblı Kontrbas Double Bass Sergey Margulis, grup şefi principal Dritan Gani Zurab Tsitsuachvili Burak Noyan Şalva Gagua Flüt Flute Albena Sezer, grup şefi principal Zita Zempleni Çağlayan Barbaros * Obua Oboe Selçuk Akyol, grup şefi principal Violetta Lupu Viktoriya Tokdemir Klarnet Clarinet Selen Akçora Leonid Volkov Fagot Bassoon Ozan Evruk, grup şefi principal Ezgi Tandoğan Onur Üzülmez * Korno Horn Laszlo Gyarmati, grup şefi principal Güloya Altay Barış Bayer * Tayfun Avcıoğlu * Trompet Trumpet Julian Lupu, grup şefi principal Krassimir Koniarov Renato Lupu Trombon Trombone Cem Güngör, grup şefi principal Peter Körner Aleksey Medvedev Tuba Noriyoshi Murakami Vurmalı Çalgılar Percussion Aydın Mecid, grup şefi principal Kerem Öktem * Seçil Kuran * Elman Mecid * Arp Harp Aslıhan Güngör * Piyano Piano Elif Önal Çubukçu * * Misafir Sanatçı Guest Artist

Gelecek Program Next Program Gülsin Onay Piyano Resitali I Piano Recital 9 Ocak January I Cuma Friday, 20.00 UNICEF in Okul Öncesi Eğitimi Destekleme Projesi yararına Donations will be used to Support UNICEF s Pre-School Education Project J.S. Bach Partita No.1 in B flat major, BWV.825 F. Mendelssohn Variations sérieuses, Op.54 F. Chopin Ballade No.3 in A flat major, Op.47 A.A. Saygun Sonatina, Op.15 F. Chopin Nocturne in E flat major, Op.9 No.2 F. Chopin Mazurka in A minor, Op.17 No.4 F. Chopin Sonata No.2 in B flat minor, Op.35 Funeral March Bilkent Konser Salonu Bilkent Concert Hall 06800 Bilkent - Ankara Gişe - Ticket Office : (312) 290 1775 mybilet.com BSO konserlerini Radyo Bilkent Klasik Müzik Kuşağı nda dinleyebilirsiniz. You may listen BSO concerts on Radio Bilkent Classical Music Hours. Pazartesi Monday 22.00-24.00 www.bso.bilkent.edu.tr Bilkent Üniversitesi kültür ve sanat faaliyetidir. Cultural and artistic activity of Bilkent University.