Arsız Akrostiş Serkan Engin



Benzer belgeler
Erotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme)

SERKAN ENGĐN. Șiirler ARSIZ AKROSTĐȘ

Tuğrul Tanyol. Beyaz at. Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte Boş meydanları, kirli sokakları Herkes kendi yankısının peşinde

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hakan Gökbaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Babamın Sihirli Küresi AYTÜL AKAL

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

AYNI YALINLIKLA ÖLMEK ısterım. Aynı yalınlıkla ölmek isterim. Kırda bir çiçek gibi, sakin, gösterişsiz. Mum yerine yıldızlar parlasın üstümde

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KIRMIZI KANATLI KARTAL

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

Ahmet Sezgin. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Üzerine Mektup

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

A) servis B) seyis C) başarı. 7. k,u,k,a,l Yukarıdaki harflerin hepsi kullanılarak aşağıdaki sözcüklerden. Al Semender

Birbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki...

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Yaşama Hakkı Nerede?

Gürsel Dönmez SAF SİYAH ŞİİRLER

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

BİZE KATILIR MISINIZ?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

UFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Ediz Yelen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır


Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

İnsan Okur. Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hazırlayan: Tuğba Can Resimleyen: Pınar Büyükgüral Grafik Tasarım: Ayşegül Doğan Bircan

1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit

Sabuhi Rahimov. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ TÜRK İŞARET DİLİ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yeryüzünün en sıcak yeri Afrika da El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58 derece)

SİTEMİZE EKLENEN METİN KİTABIM-1 VE METİN KİTABIM-2 ADLI DÖKÜMANLARI OKURSAK HEM OKUMA HIZIMIZ ARTACAK HEM DE OKUDUKLARIMIZI ANLAYACAĞIZ.

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

İsimlere eklendiğinde onları yüklem yapan; çekimli fiillere eklendiğinde onları birleşik zamanlı yapan i- fiiline denir.

1) O, bu işin. Yukarıdaki cümle aşağıdakilerden hangisi ile tamamlanırsa zor bir işi başarmak anlamına gelir?

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

YAZARIN NOTU Rönesans İtalyası

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

Elvan & Emrah PEKŞEN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

TEOG 1. Dönem Türkçe Denemesi (3) 1

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

D DAĞ DAKİKA DAKTİLO DALAK DALGA

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

Anne. Halit Çelik tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :08 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :40 ANNE

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

ÇEVREMİZ VE BİZ 1.park 2.büfe 3.okul 4.banka 5.otel 6.market 7.alışveriş merkezi 8.kafe 9.hastane 10.köprü 11.nehir 12.kafe 13.spor salonu 14.

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

Devrim Mehmet Pattabanoğlu

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?

Kırgınlığım anlatılmaz On üç yaģında görücü kesti sözü Karanlıklar doğurdu içime, çürüttü özü.

AYLA ÇINAROĞLU HOŞ GELDİN ESİN PERİSİ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Transkript:

Arsız Akrostiş Serkan Engin

Ailesinin, aşiretinin ölüm tehdidine, yüksek öldürülme olasılığına rağmen, sevdiği gence kaçan kahraman köylü kızlarına atfolunur Çöpten karton toplayarak, merdiven silerek, evlere temizliğe giderek ailesine bakan kahraman kadınlara atfolunur Bunca vandallığın istila ettiği dünyada, bir köpekle kendi nafakasını paylaşabilen tüm güzel insanlara atfonulur

Ön ve Son Söz : BÜTÜN ÖTEKİLER BENİM Alevi Eşcinsel bir Zenciyim Ateist Travesti bir Mohikanım Dersimli bir Laz, Lazistanlı bir Kürdüm Berlinli bir Pigme, Kongolu bir Germenim SERKAN ENGİN

kırık çırak

Marcos, San Francisco'da bir eşcinsel, Güney Afrika'da bir karaderili, Avrupa'da bir Asyalı, San Ysidro'da bir Chicano yerlisi, İspanya'da bir anarşist, İsrail'de bir Filistinli, San Cristobal sokaklarında bir Maya kızılderilisi, Ulusal Üniversite'de bir rockçı, Almanya'da bir Yahudi, Savunma Bakanlığı'nda bir halk temsilcisi, soğuk savaş sonrası dönemde bir komünist, galerisi veya mevkii olmayan bir sanatçı, Bosna'da bir barış taraftarı, Meksika'daki herhangi bir şehrin herhangi bir mahallesinde bir cumartesi gecesi evde yapayalnız bir ev kadını, arka sayfalara yer dolduracak haber yazmak zorunda bırakılan bir muhabir, gece saat 10'da metroda yalnız başına bir kadın, topraksız bir köylü, işten atılmış bir işçi, mutsuz bir öğrenci, serbest piyasa ekonomisinin tam ortasında bir muhalif, ne kitabı ne de okuyucusu olan bir yazar ve tabii ki Meksika'nın güneydoğusundaki dağlarda bir Zapatistadır. Yani Marcos bir insandır, bu dünyadaki herhangi bir insan. Marcos; bütün sömürülenler, kenara itilmişler ve ezilen azınlıklar, direnenler ve yeter diyenlerdir. Subcomandante Marcos

genelev travması çürümüş düş kokulu odalarda ıslak bir hayal kırıklığına açılır kapıların köhneliği duvarlara sinmiş sahte orgazm senfonileri arabesk sloganlar hecelenir aynalarda sımsıkı utanca susar pencereler kirli bir nehir akar buruşuk yatakta kadın ki acının asi cambazı dikenli teller üzerinde dirimle ölüm arasına gerili yırtık hevesleri diker kasıklarında içinden geçer kezzaplı gecelerin yaslayarak başını umudun omzuna kirli banknotlar işgâl eder hoyrat coğrafyasını şehvetin

kız Veysel Veysel ki geberesi(!) kangren babasının zürriyetinde fazla kuzusu anasının sokağa düşmüş düşleri gecenin kirli pençesinde Veysel ki ıssız bir monolog kendini ezberleyen karşı kıyısında hayatın umudunun sırtında nal izleri yılkı atlarının Veysel ki kahrolası(!) ıskartası mahallenin sokağın utanç hanesinde iliklerine sinmiş dik açılı acılar elleri kederin ceplerinde Veysel ki sağır bir sandal şiddet denizinin dibinde kendine sıkılmış bir mermi intiharı heceleyen : ki Veysel bir imlâ hatası ömrünün önsözünde

kırık çırak kalbimi çekiç yaptım da düzeltemedim hayatımın eğri büğrü kaportasını ezikliğini bana kusuyor ustam üstüpü gibi harcıyor çocukluğumu kaynak tutmuyor heveslerim dünden yarına kırılmışım senin failin devlettir diyorlar üreme bonkörü ailen bir de - sahi devlet e nasıl gidilir abi? dövüyorlar düşlerimin misket mavisini küfre ve tütüne bulandı masumiyetim bir işbaşı bile almadılar abimin küçüklüğüdür giydiğim egzoz dumanı siniyor umutlarımın körpeliğine tebeşir tozu ağartacağına aklımı acının çelik dikenleri batıyor kalbime avuçlarım zaten nasır tarlası - doğru söyle abi bana yakışırdı di mi? okul önlüğü mavisiyle kırmızı sırt çantası

evsizliğin çocukluğu kedere bıçak çekip jilet atarlar cehenneme tinerle ovarak cesaretlerini mideleri tenha düşleri lâl acıya sallanmış bir çift zardır gözbebekleri intihar marşıyla geçerler önümüzden şiddet emzirir deve dikeni ömürlerini hayatın ıskartasıdırlar kan revan okunur tarihçeleri kazınmış tenlerinden masumiyetleri umutları alabora olmuş daha açılmadan denize omuzlarına kimsesizlik kuşları konar her dilde italik yazılır boyunları : goncayken çürür evsizliğin çocukluğu

gün delik Gülizar günün deliğini kalbiyle yamar gündelikçi Gülizar yoksulluğun bodrum katında üşür düşleri rakı rampasını tırmanırken gün boyu kocası akşam dayak dağları karşılar gündelikçi Gülizar ı mülkiyeti aklayamaz silmekle açlığa barikat avuçları yatamaz bir gece huzurun koynunda düşlerini tartaklar mıh gibi ömrüne saplanmış acı günün deliğini kalbinle yamar gündelikçi Gülizar hüznün minör notalarıyla çağrılır adı

tenha tezgahtar saçlarım upuzun bir yalnızlığa kararıyor dudaklarım lâv değdi siz ruj belleyin yasladım kalbimi vitrinlerin ışıklarına raflara asılı kaldı incecik düşlerim yıldız kayıyor gece desenli gözlerimde hangi dileği tutsam yere düşüp dağılıyor yoksulluğu üşüyor otobüs duraklarında ayaklarım ıskalanmış gençliğim damlıyor kirpiklerimden : çeyizim ertelenmiş heveslerim

itirazlı işporta herkesin cehennemi kendine yanıyor kimsenin nârı karışmıyor yanındakine herkes gün boyu koşuşturuyor da kimse yetişemiyor kendine ah ki tutunamadım önümden akıp giden kalabalık düşlere sürtünüp geçiyor hayat a yalnızlığın bu ufak tablasına tıkıştırdığım umutlar ağır tonajlı hüzünler taşıyor ceplerimden unutulmuş bir şemsiye gibiyim kaldırımlarda ıskalanmış çocukluğunu bekleyen sokağın seyir defterinde kalır gündüz telaşlarının parmak izleri gece olunca sırtlanırım Ay ı çıkarım yalnızlığın teras katına beklemek için eski sevda hayaletlerini

beyaz şirret ahh çocuk! çek elini damarlarından cehenneme açılan kapılardan zerketme artık düşlerine beyaz şirreti ahh çocuk! yetmedi mi takas ettiğin etini gizlenmek için uyuşuk kuyulara sömürtme artık umutlarını beyaz kıskaca ahh çocuk! çek elini eteğini

yüzün güneş öpücüğü

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek Adnan yücel

gecenin G noktası gecenin G noktasına değdi tenimiz kırmızı bir zelzele tenin tenha yerlerinde dilbaz oldu şehvet nefesin örtününce bedenime nefesin ki önsözüdür yağmurlu devinimlerinin kâşifi benim gövdenin saklı şehrinin ellerimle heceleyerek kat ettim boydan boya beyaz atlasını teninin yüzünün güneyindeki minik gelincik tarlasına konuyor eşek arıları dilimin ah yarim, ömrümün gizli öznesi ah o memelerin Çanakkale Geçilmez gibi uzanıyor Çin Seddi gibi bir omzundan ötekine bu imlâsı şaşı gecede egemenlik kayıtsız şartsız memelerinde

her dilde Aşk dünyanın bütün dillerinde sev beni ama Lazca sevişelim horon tepsin dilimin dalgaları kuzey kayalıklarında gövdenin dünyanın bütün dillerinde sev beni ama Kürtçe bakışalım doğu kanatlı şahinler uçsun Aşk ın mor dağlarına gözlerimizden dünyanın bütün dillerinde sev beni ama Türkçe yaz kalbimi

yüzün güneş öpücüğü feci halde kadın yüzün güneş öpücüğü sen ki düşlerime teyellediğim sarı papatya harbi söyle hiç yüreğin kekelemeden: sahi kaç amperdir kalbinin akım şiddeti kaç desibel susar kırmızısı umudunun bulutları öperken tenindeki ince kuşlar fena halde ela gözlerin uçurtma şenliği sen ki ömrüme yağan umut sağanağı harbi söyle hiç yüreğin kekelemeden: sahi kaç kırlangıç silindi göğünün seyir defterinden kaç baharı ıskaladın elinde ölüm çiçekleri karanlığa koşarken içindeki masumiyet tayları

teninin cümlesi - Yeis ölüyor biz sevişirken yana yana dönüyor kalbim yörüngende harf harf okuyorum teninin cümlesini serbest stilde yüzüyorum engin denizlerinde teninin dişi kokun kalbime sinmiş terin ağzımın ezberinde yüzüme kanatlanan bir çift beyaz güvercin memelerin bir yağmurlu gonca gül açıyor gövdenin güneyinde bana ben bir kara trenim o gülün içinden geçip giden bahar a bahar ki ömrüme bulaşmış güneş terin senden gayrısına tenim lâl öptüğün yerlerimde gül devrimi koşar adım sorarım evrene : bir daha nasıl eklerim Aşk a iyelik eki

Çünkü sol yanım İstanbul ağrıyor çünkü mazeretim var çünkü kör köpek aşığım içimde çığlık çığlığa hasretin ela kuşları memleketimdir gözlerinden dökülen ıslak ülkeler saçların kızıl bir rüzgar durmadan ömrüme esen bende temize çek yarim örselenmiş düşlerini sol yanım istanbul ağrıyor çünkü mazeretim var çünkü kör köpek aşığım hasretin lâv kuşları gagalıyor yüreğimi yeni bir lisanla sev beni her harfiyle kalbinin öpe öpe ömrümün satır aralarından Aşk a teyelle tenimin her hecesini sol yanım istanbul ağrıyor çünkü mazeretim var çünkü kör köpek aşığım

arsız akrostiş Ay ın ayak izleri doldu avuçlarıma devrilirken düşlerime dev memelerin ciğerlerime dadandı ölümün puslu manifestosu uyanıp dayayınca ağzıma 100 mm lik bir tütün namlusu arsız bir akrostiş gibi dizildim yukardan aşağıya beyaz sayfasına bedeninin yokluğunda ağzım tenha ellerim lâl şehvet e açılıyor dar sokakları gövdenin iki nokta üst üste gibiyiz şimdi seninle yeni tanımlara kulaç atan ölüme terli bir isyandır örgütlenen tenimizde bir kardelen başkaldırır gibi beyaz istilanın içinden tam da kanatırken düşlerimi ömrüme teğet geçen umutlar kedere doğru taranmışken saçlarım Troya Atı gibi girdin kanıma yar tek tek düştü gamlı kaleleri kalbimin hep böyle dalgalansın göğsümün gökyüzünde haylaz uçurtması nefesinin

peralı güzele gazel şimdi Aşk yırtılan bir kağıt deniz mavisi eksik sormuyorum nereden tutuşur bir çift ela göz silemediğin gök yıkılır ömrümüze üstümüze ince harfler bulaşır kanar durur aksak kuşlar sol anahtarına yalnızlığın şimdi dirim yıkık bir duvar düşlerime usturayla çizdiğim kim susar bunca hayal kırıklığını bilemediğim lâl ömrüme teyellediğim flu şiirler aklar beni ancak ne kadar dönsem de çevremde kekeler tarumar günlerim şimdi tenim kafiyesiz bir dize ellerin olmayınca sormuyorum nereden tutuşur bir çift ela göz silemediğin

halklar ve aşklar sen bana Kürtçe bir gül(ü)ver ben seni Türkçe seveyim gel kaydol ömrüme haylazistan işçi partisi yüreğim herkesim ol! hiç kimsem çok yalnızlığın sokak köpeğiyim sen bana Kürtçe bir gül(ü)ver ben seni Türkçe seveyim

serçelerle öptüm seni Aşk a çarpa yalpalaya öpüşüyoruz ancak duvarlar barikat şehvetimize nemli bir alfabeyle başlıyor ağzın ağzın ki kırmızı bir kelebek konmuş yüzüne ah ki serçeler kanat çırpıyor can kafesimde serçelerle öptüm seni düşlerinin ince yerinden iki demet papatyadır koynunda memelerin açar ansızın ağzımın göğüne karşı sonra memelerin dalgın bir nehir ağzımın denizlerine dökülen ağzımla çizerim tenine mor haritasını şehvetin ah ki serçeler kanat çırpıyor can kafesimde serçelerle öptüm seni düşlerinin ince yerinden

kentin Aşk gerillası bir gelincik tarlasıyla bir molotof kokteylini karıştırırsak aynı cezvede fincana dökülen ben oluyorum öfke ye yaslanarak dik durabiliyor hayatın ortasında kalbim parmaklarımın arasından sızan uçurtma gölgeleri, mor bir düğme gibiyim yalnızlığa ilikli bu gece kadehlere bölüştürdüğüm Güzel şarabın Marmara lı Nilgün ü Ömer Hayyam ve ben şarâbi rubailer okuyoruz hüznün yüzüne karşı Aşk yakamızdan düşsün için ( aslında her Aşk yanmaya bir bahanedir kendine dönen bir pervaneyim nârım özümdedir ) bu gece dalgın gemiler geçiyor yine kıyılarından gözlerimin gene de tek başıma Çin ordusuyum karşısında kederin keder ki acı nın ağır abisi kim hesaplayabilir ki hayal kırıklığımın hacmini ( yüklemi hep aynı nesnesi çok bir cümle Aşk dediğin aslında ben nâra aşıkım Aşk bana nâr ) bu gece buruk bir anons olup geçiyorum haber ajanslarının sarhoşluğundan :

- dikkat! kederden kanayan ağır bir yalnız için acele Aşk aranıyor... ( aslında her Aşk görülmüş eski bir mektuptur, kalbimin köhne çekmecelerinin dibinde hangi birinize ağlayayım ne çok terk ettiniz beni be! )

direnç çiçeği kalbimi Kürtçe ye çevir öyle öp sen ki umuduma sardığım direnç çiçeği seninle başlıyor hergün ömrümün alfabesi ah bilsen ağzımda acılı anne şekeri yalnızlığa kulaç attım çok kaldırımlara vura vura eskittim kalbimi ah bilsen ceketimde açlık arması işsizlik kuşları havalanıyor içimden geceye düşlerimi parçalıyor yoksulluğun sıradağları yarim, direnç çiçeğim kalbinde temize çekiyorum ömrümü

kadehi adam eden - kadehim hayattır şarabım sen kalbimi ne yana çevirsem sana çarpıyor senin dışında kalamıyorum nereye gitsem - kadehim tenindir şarabım şehvet dövüyor ağzımın kumsalını bağrındaki çifte gürbüz dalga dörtnala koşuyor ellerimin atlıları teninin bozkırlarında - kadehim aklındır şarabım devrim devrim düşleriyle boyuyoruz dünyanın yanağını hayatı halklar boyu seviyoruz - kadehim hayattır şarabım sen şaraptır kadehi adam eden

ten yazın eski bir mektup ağzım çoktandır okunmadık susuzluk kuşları sekiyor tenimden geceye sustuğum kimsesizliğim çöl uykusu kalbimin kılavuzu avuçlarımda : temize çek artık ten yazını gövdemdeki

voltalı ağzım ipek bir şal gibi ser saçlarını göğsümün dağlarına ben beklerim uyku kuşlarını volta atarken ağzım gül gecelerine Lazistan yaylası memelerinde

Turist Ömer i Türkçe nin kalbim ki Turist Ömer i Türkçe nin sakallarımın arasına karışmış dikiş tutmaz dizeler ince bir itirazdır var oluşum yeis e acı nın karşısına dikilmiş bir ünlem işaretiyim yıldız yağar usulca yalnızlığıma yıldızlar ki birer papatyadır gecenin saçlarına taktığı ben şarapla çizerim gecenin altını hüzün gökyüzünden sıyrılsın için şen şakrak bir Laz takası ellerim horon tepe tepe dolaşan dalgalı denizlerinde Aşk ın saçlarının hacmim kalmaz evrende çıkartırsak benden Aşk ı Aşk ki anlam giydirmektir hiçliğe kalbim ki Turist Ömer i Türkçe nin

Cinnet İzmit

Kocaman bir yalnızlıktı İzmit Behçet Aysan

annem ve ömrüm ben anne bilmedim annem yakamda bir kangren çiçeği yaslatmadı başımı huzurun dizlerine saçımı şefkat burcunda okşamadı bir öfke denizidir annem dalgaları çocukluğumu döven kendime giden yolda bir barikattı annem tartaklayıp tercihlerimi yarınıma çelme takan bir namlu gibi dayadı egosunu ömrüme bir ünlem işaretiydi annem düşlerimin önünde içimde zonklayan ilk gençliğimde annemin ıskartasıyım italik yazılmıyorum mülk ün ve erk in önünde hazin bir yanılgıdır annem eşya tıkıştıran ömrüne ben anne bilmedim annem yakamda bir kangren çiçeği

Cinnet İzmit Kocaman bir yalnızlıktı İzmit Behçet Aysan uzun metrajlı bir işsizliktir İzmit bana cinnet gömleği giydiren elimde kötürüm bir diploma ağır tonajlı yoksulluk ömrümün derisini yüzerken yokannemin evidir İzmit salonuna gençliğimi halı yapıp ezdiği kendimden eksildiğim dar(ağacı) odam izmaritlerin ve depresyonun istila ettiği kimsesizliğin izdüşümüdür İzmit kırbaçtır gecesinin ayaz dili garında parklarında cami avlularında ben ve yalnızlığa havlayan sokak köpekleri açlık bir sustalı gibi şahdamarımızda kederin kara yorganı altında sabahlarken iç kanamalı bir Aşk travmasıdır İzmit iğneli fıçılara sokan kalbimi kendimi ıskaladığım yıllar ve isyan gençliğimin ince yerinde - beni bir daha doğurma anne! en azından İzmit te

ailem(!) ve diyalektik kendime koştukça azaldığımdır babam donanıp tepeden tırnağa güneş çiçekleriyle kıvrımsız beyninde serbest salınım yapan meşin yuvarlak ve bira polis ten ve allah tan eşdeğer korkulu kendini hiçliğe büyüttüğünü bile bilmeyen - ulan burası Nasıra mı yoksa İzmit gençliğimi çarmıha geren babam ve pragmatizm mor bir dikendir annem batan ömrüme buruşuk kalbinde yatan mülkiyet oburluğu ve pusulasız öfke para ya allah tan daha çok imanlı kendini hiçliğe büyüttüğü bile bilmeyen - ulan burası Nasıra mı yoksa İzmit gençliğimi çarmıha geren annem ve kapitalizm

mor intiharlar mor intiharlar dolduruyorum ömrümün şarjörüne yalayıp geçiyor yüzümü ölüm senfonileri kapkara bir kahkaha düşüyor saçlarımdan önüme kimseler görmüyor içimden sökülen nehirlerin gürültüsünü kurşuna diziliyor düşlerim dolanınca boynuma kederin elleri sözcüklerim üşüyor kimsesizlik paçalarıma sürtününce mor intiharlar dolduruyorum ömrümün şarjörüne yalayıp geçiyor yüzümü ölüm senfonileri