AVRUPA ÜLKELERİNİN AR-GE ETKİNLİK ANALİZİ

Benzer belgeler
AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

Türkiye deki Ar-Ge Faaliyetlerinde Son Durum

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Cumhuriyet Halk Partisi

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

YURTDIŞI MARKA TESCİL MALİYETLERİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

5.1. Ulusal Bilim ve Teknoloji Sistemi Performans Göstergeleri [2005/3]

Türkiye Bilişim Sektörü:

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

HABER BÜLTENİ Sayı 51

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

İÇİNDEKİLER NÜFUS VE İŞGÜCÜ PİYASASI TASARRUFLAR

HABER BÜLTENİ Sayı 50

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HABER BÜLTENİ Sayı 22

AVRUPA OTOMOTİV PAZARI 2014 YILI OCAK AYINDA %5 ARTTI.

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi 2014 Mali Verileri

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

HABER BÜLTENİ Sayı 108

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ Sayı 20

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

Tuzaktan çıkmak için sanayisizleşmeyi durdurmak gerekmektedir

SAĞLIK HARCAMALARINDA SON DURUM

YATIRIMLAR Yatırımların Sektörel Dağılımı a) Mevcut Durum

Çok tatil yapan ülke imajı yanlış!

Araştırma Notu 14/161

Öğrenim Hareketliliği Nedir?

HABER BÜLTENİ Sayı 106 PERAKENDECİLERİN TEDARİKÇİLERDEN SİPARİŞ VE SATIŞ BEKLENTİLERİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 49

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

FİNANSAL SİSTEM DÜZENLEMELERİ VE EKONOMİK BÜYÜME

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

HABER BÜLTENİ Sayı 38

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

HABER BÜLTENİ Sayı 105 PERAKENDEDE STOKLAR TÜKENDİ, TEDARİKÇİLERDEN SİPARİŞ BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ Sayı 110 PERAKENDE GÜVENİ EN FAZLA YİYECEK, İÇECEK VE TÜTÜN ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNDE AZALDI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

Rekabetçilik İçin Kaliteli Eğitim Şart

HABER BÜLTENİ Sayı 97

HABER BÜLTENİ Sayı 111 PERAKENDE GÜVENİ, GEÇEN AYA GÖRE ARTTIĞI HALDE GEÇEN YILA GÖRE AZALDI

HABER BÜLTENİ Sayı 35

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

HABER BÜLTENİ Sayı 104 PERAKENDECİLERİN GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLERİ OLUMSUZ

Türkiye de Bankacılık Sektörü Eylül

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

Hibe ve Destek Programları

Erasmus+ Programı Avrupa Birliğinin yılları arasında eğitim, gençlik ve spor alanlarında uyguladığı hibe destek programıdır.

ARTEV ENTELEKTÜEL VARLIK YÖNETİMİ İSTANBUL SANAYİ ODASI SUNUMU 30 MART 2012

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA

SN. YETKİLİ DİKKATİNE KONU: 2016 YILI YAPI-İNŞAAT VE ELEKTRİK FUARLARI SİRKÜ BİLGİLENDİRMESİ

HABER BÜLTENİ Sayı 92

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

ANALİZ TÜRKIYE DE ILERI TEKNOLOJIYI KIMLER GELIŞTIRIYOR?

1 Şekil-1. TEPE (Mart 2017 Mart 2018) 1

HABER BÜLTENİ Sayı 94 PERAKENDE GÜVENİ 13 AY SONRA İLK DEFA YILLIK BAZDA YÜKSELİŞTE

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMALARI OCAK 2014 GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI AB VE DIŞİLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÜCEL KARADİŞ/DAİRE BAŞKANI

HABER BÜLTENİ Sayı 71

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

Türkiye de Bankacılık Sektörü

HABER BÜLTENİ Sayı 39

HABER BÜLTENİ Sayı 91 GELECEĞE YÖNELİK OLUMSUZ BEKLENTİ PERAKENDE GÜVENİNİ DÜŞÜRDÜ

Ekonomik Araştırmalar ÖDEME DAVRANIŞLARI. Mayıs Şirketlerin işletme sermayesi ihtiyaçları için iyi stok yönetimi çok önemli

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

Türkiye de Bankacılık Sektörü Aralık

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

TÜRKİYE'NİN GSYH PERFORMANSI TARİHSEL GELİŞİM ( )

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerine İlişkin Yöntemsel Açıklama

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 56

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI AVRUPA ÜLKELERİNİN AR-GE ETKİNLİK ANALİZİ Yüksek Lisans Tezi İsa YILDIRIM Ankara-2015 i

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI AVRUPA ÜLKELERİNİN AR-GE ETKİNLİK ANALİZİ Yüksek Lisans Tezi İsa YILDIRIM Tez Danışmanı Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ Ankara-2015 ii

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI AVRUPA ÜLKELERİNİN AR-GE ETKİNLİK ANALİZİ Yüksek Lisans Tezi Tez Danışmanı: Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ Tez Jürisi Üyeleri: Adı ve Soyadı İmzası Prof. Dr. Yalçın KARATEPE... Prof. Dr. Güray KÜÇÜKKOCAOĞLU... Doç. Dr. Fazıl GÖKGÖZ... Tez Sınavı Tarihi iii

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.( / /2015). İsa YILDIRIM iv

ÖNSÖZ Sürdürülebilir ekonomik büyüme rakamlarına ulaşmak isteyen ülkelerin, özellikle 1990 lı yıllardan itibaren Ar-Ge faaliyetlerine büyük önem verdikleri ve bu doğrultuda stratejik planlarının merkezinde Ar-Ge için büyük bir rol belirledikleri aşikârdır. Ar-Ge odaklı yaklaşımın meyvelerini de orta ve uzun vadede toplayacaklarını bilmektedirler. Ar-Ge faaliyetleri için ciddi yatırımlar yapan ve sonuç olarak bilim, teknoloji ve sanayide önemli yol kat eden ülkeler, küresel rekabet güçlerini önemli ölçüde artırmışlardır. Bu kapsamda, Ar-Ge faaliyetlerinde aktif olan ülkelerin önemli bir kısmının yüksek gelirli ekonomiler arasında yer alması da tesadüf değildir. AB nin üye ülkeler için 2020 ve sonrasında ulaşmayı hedeflediği seviyeler bellidir ve birçok ülke bu hedeflerin altındadır. Fakat görülmektedir ki; bu hedefler için Avrupa ülkelerinde önemli atılımlar gerçekleşmektedir. Bu bağlamda, Ar-Ge ve inovasyon alanında daha büyük hamleler yapmak isteyen Avrupa ülkelerinin kendi aralarındaki performansını sınayabilmek de önemli bir konudur. Tezin, Türkiye nin de arasında bulunduğu Avrupa ülkelerinin Ar-Ge etkinliğini iki ayrı dönemde iki ayrı model ile ölçen ilk akademik çalışma olması nedeniyle, ileri de bu alanda çalışma yapacak olan akademisyenler ve araştırmacılar için önemli bir kaynak olması temenni edilmektedir. v

Tez hazırlama sürecimde çok yoğun çalışma temposuna rağmen desteklerini esirgemeyen, eleştirileri ve yol göstermeleri ile büyük katkıda bulunan danışmanım Sn. Doç. Dr. Fazıl Gökgöz e çok teşekkür ediyorum. Bu çalışma boyunca benim için her türlü fedakârlıktan kaçınmayan sevgili eşim Yasemen Yıldırım a ve destekleri ile hep arkamda olan aileme sonsuz teşekkür ediyorum. Ayrıca, çalışmalarım boyunca zaman zaman ortak geçireceğimiz zaman dilimlerinden kullanmak zorunda kaldığım oğlum Kerem e ve kızım Zehra ya da sevgilerimi sunuyorum. vi

İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vii SİMGELER ve KISALTMALAR... ix TABLOLAR LİSTESİ... xi ŞEKİLLER LİSTESİ... xiii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM AR-GE VE AR-GE FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 1.1. Ar-Ge Tanımı ve Kapsamı... 4 1.2. Ar-Ge Göstergeleri... 6 1.3. Avrupa Ülkelerinde Ar-Ge Sektörüne İlişkin Göstergeler... 9 İKİNCİ BÖLÜM VERİ ZARFLAMA ANALİZİNE VE AR-GE ETKİNLİĞİNE İLİŞKİN LİTERATÜR 2.1. VZA Yönteminin Tarihsel Gelişimi ve Kullanım Alanları... 23 2.2. VZA Yönteminin Avantajları ve Dezavantajları... 24 2.3. VZA Yönetimi Uygulama Süreci... 26 2.3.1. Karar Verme Birimlerinin Seçimi... 27 2.4. Genel VZA Modelleri... 28 2.4.1. Ölçeğe Göre Sabit Getiri (CCR) Modeli... 29 2.4.2. Ölçeğe Göre Değişken Getiri (BCC) Modeli... 30 vii

Sayfa No ÜÇÜNCÜ BÖLÜM VZA METODU İLE AVRUPA ÜLKELERİNİN AR-GE ETKİNLİK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 3.1. Veri, Amaç ve Yöntem... 32 3.2. Girdi ve Çıktıların Belirlenmesi... 34 3.3. Varsayımlar... 39 3.4. Veri Seti Hakkında Bilgiler... 40 3.5. Etkinlik Analizi Sonuçları... 44 3.5.1. CCR Analizi Sonuçları... 44 3.5.2. BCC Analizi Sonuçları... 48 3.5.3 Ölçek Etkinliği ve Ortalama Gelişme Oranları Analiz Sonuçları... 52 3.5.4. Uygulama Genel Sonuçları ve Değerlendirilmesi... 65 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM SONUÇ VE DEĞERLENDİRME KAYNAKÇA... 76 ÖZET... 84 ABSTRACT... 85 viii

SİMGELER ve KISALTMALAR Bu çalışmada kullanılmış simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aşağıda sunulmuştur. Simgeler Açıklama Euro $ ABD Doları Kısaltmalar Açıklama AB Avrupa Birliği ABD Amerika Birleşik Devletleri Ar-Ge Araştırma Geliştirme BCC Banker, Charles, Cooper CCR Charles, Cooper, Rhode CRS Constant Returns to Scale DEA Data Envelopment Analysis GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla KVB Karar Verme Birimi ix

OECD Organisation for Economic Cooperation and Development USD ABD Doları VRS Variable Returns to Scale VZA Veri Zarflama Analizi WIPO World Intellectual Property x

TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No Tablo 1. Ar-Ge Hizmetlerinde İstihdam Edilen Personel Sayısının Toplam Nüfus İçindeki Oranı... 13 Tablo 2. 2007-2012 Dönemi Milyon Kişi Başına Düşen EPO Patent Başvuru Sayıları.... 15 Tablo 3. VZA Yöntemi ile Ar-Ge Etkinliği Literatür Çalışmaları.... 35 Tablo 4. Avrupa Ülkeleri Ar-Ge Etkinliği Analizi Veri Setine İlişkin Betimsel İstatistikler (2010-2012 Dönemi Verileri).... 41 Tablo 5. Avrupa Ülkeleri Ar-Ge Etkinliği Analizi Veri Setine İlişkin Betimsel İstatistikler (2011-2013 Dönemi Verileri)... 42 Tablo 6. Model-1 2010-2012 Dönemi için CCR Modeli ile Elde Edilen Sonuçları... 45 Tablo 7. Model-1 2011-2013 Dönemi için CCR Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar.... 46 Tablo 8. Model-2 2010-2012 Dönemi için CCR Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar.... 46 Tablo 9. Model-2 2011-2013 Dönemi için CCR Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar... 46 Tablo 10. Model-1 2010-2012 Dönemi için BCC Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar... 49 Tablo 11. Model-1 2011-2013 Dönemi için BCC Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar... 50 Tablo 12. Model-2 2010-2012 Dönemi için BCC Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar... 51 Tablo 13. Model-2 2011-2013 Dönemi için BCC Modeli ile Elde Edilen Sonuçlar.... 52 Tablo 14. Model-1 İçin Ölçek Etkinliği Sonuçları.... 53 Tablo 15. 2010-2012 Dönemi Model-1 İçin Yapılması Gereken Yüzdesel İyileştirme Oranları.... 55 xi

Sayfa No Tablo 16. Model-1 2010-2012 Dönemi için CCR ve BCC Modellerine Göre Avrupa Ülkelerinin Ortalama Gelişme Oranları.... 56 Tablo 17. 2011-2013 Dönemi Model-1 İçin Yapılması Gereken Yüzdesel İyileştirme Oranları.... 57 Tablo 18. Model-1 2011-2013 Dönemi için CCR ve BCC Modellerine Göre Avrupa Ülkelerinin Ortalama Gelişme Oranları.... 58 Tablo 19. Model-2 İçin Ölçek Etkinliği Sonuçları.... 60 Tablo 20. 2010-2012 Dönemi Model-2 İçin Yapılması Gereken Yüzdesel İyileştirme Oranları.... 61 Tablo 21. Model-2 2010-2010 Dönemi için CCR ve BCC Modellerine Göre Avrupa Ülkelerinin Ortalama Gelişme Oranları.... 62 Tablo 22. 2011-2013 Dönemi Model-2 İçin Yapılması Gereken Yüzdesel İyileştirme Oranları.... 63 Tablo 23. Model-2 2011-2013 Dönemi için CCR ve BCC Modellerine Göre Avrupa Ülkelerinin Ortalama Gelişme Oranları.... 65 Tablo 24. Model-1 2010-2012 ve 2011-2013 Dönemleri BCC ve CCR Sonuçları.... 66 Tablo 25. Model-2 2010-2012 ve 2011-2013 Dönemleri BCC ve CCR Sonuçları.... 68 xii

ŞEKİLLER LİSTESİ Sayfa No Şekil 1. Krizden Çıkış Yöntemi... 10 Şekil 2. 2013 Yılı Avrupa Ülkelerdeki Kişi Başına Düşen Ar-Ge Harcamaları... 11 Şekil 3. Ar-Ge Harcamalarının GSYİH İçindeki Payı (1999-2011).... 12 Şekil 4. Ar-Ge Hizmetlerinde İstihdam Edilen Personel Sayısının Toplam Nüfus İçindeki Oranı.... 14 Şekil 5. Avrupa Ülkeleri 2012 Yıllı 10.000 Kişi Başına Düşen Bilimsel Yayın Sayıları.... 17 Şekil 6. Avrupa Ülkeleri 2012-2014 Yılları Arasındaki İleri Teknoloji İhracat Tutarları (Milyon ).... 19 xiii

GİRİŞ Dünya üzerindeki tüm topluluklar tarih boyunca ekonomik kalkınma ve refah düzeylerini arttırabilmek adına girişimlerde bulunmuşlardır. Bu doğrultuda yapılan çalışmaların lokomotifi de çoğu topluluk için teknolojik altyapının geliştirilmesi ve bilimsel alanda yapılan ilerlemelerdir. Bu durumdan yola çıkarak çoğu gelişmiş ülke, küresel rekabette ileri seviyelerde olabilmek ve yeni kazanımlar sağlayabilmek adına Ar-Ge çalışmalarına verdiği önemi gün geçtikçe daha da arttırmaktadır. Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere gelişmekte olan ve hatta az gelişmiş ülkeler dahi ülke ekonomilerini daha iyi seviyelere çıkarabilmek için diğer ekonomik faaliyetlerinin yanında, teknolojik gelişmişlik seviyeleri ile bilimsel alandaki başarılarını daha ileri seviyelere taşıyarak küresel rekabette daha güçlü ve avantajlı olabilmenin yolları hakkında faaliyetlerde bulunmaya çalışmaktadırlar. Yeni ürünlerin geliştirilebilmesi ve yeni pazarların oluşturulabilmesi kabiliyetiyle Ar-Ge, teknolojik değişimin en önemli yapı taşıdır. Ar-Ge faaliyetlerini azlığı ise ekonomilerin verimlilik ve inovasyon potansiyelini geriletmekte ve yüksek-teknoloji endüstrilerinden uzaklaşmaya sebep olmaktadır. Öyle ki, AB Komisyonu tarafından hazırlanan raporda 1 AB nin rekabet gücü problemlerinin AB ekonomisinde verimliliği düşürücü, işletmeleri imalat sektöründen uzaklaştırıcı bir yapısal değişikliğe yol açarak sanayisizleşme riski ile karşı karşıya getirdiği konusunda önemli eleştiriler getirilmektedir. 1 Some Key Issues in Europe s Competitiveness Towards an Integrated Approach, Commission Of The European Communities (Brüksel,2003) 1

Bu kapsamda, Ar-Ge çalışmaları için yapılan yatırımlar ve insan kaynağı gücü ülkelerin ekonomik güçlerini arttırabilmek adına oldukça önemlidir. 2010 yılında başlatılan Avrupa 2020 stratejisi ile AB büyüme ve istihdamı arttırma stratejilerini hedeflemekte ve uygun koşulları yaratabilmek adına akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme stratejileri uygulamaya çalışmaktadır. Bu doğrultuda 2020 yılı sonuna kadar Ar-Ge harcamalarının AB'nin GSYH sinin % 3 üne denk ya da üzerinde olmasının da hedeflendiği beş başlık üzerinde durmaktadır. 1984 yılından bu yana, AB'nin çerçeve programları multidisipliner araştırma faaliyetleri ve araştırmacılar için öncü bir rol oynamıştır. AB, araştırma ve teknolojik gelişmeler için 2007-2013 döneminde Yedinci Çerçeve programı ile ek bütçeyle birlikte yaklaşık 56 milyar Euro tutarında bir finansman sağlamıştır. 2013 yılı sonu itibariyle de Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi'nin kararlarıyla Horizon 2020 uygulamaya geçmiştir. Horizon 2020 ile dünya standartlarında bilim üreten, yeniliklerin önündeki engelleri kaldıran, araştırmacılar ve pazar arasında köprü kurabilen teknolojik devrimler hedeflenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda da yaklaşık 80 milyar Euro tutarında bütçe ile çok büyük bir fon kaynağı sağlanmıştır. Bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeyi değerlendirmede ve diğer ülkelerle karşılaştırmada, uluslararası kabul gören bazı göstergeler kullanılmaktadır. Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge personeli sayısı, uluslararası bilimsel dergilerde yayınlanan makale sayıları, patent sayıları ve ileri teknoloji ekonomik verileri en önde gelen göstergelerdendir. 2

Bu tez çalışmasının amacı, Avrupa ülkelerinin Ar-Ge faaliyetleri etkinliklerini 2 ayrı dönemde 2 ayrı model ile VZA yöntemi yardımıyla ölçebilmek ve elde edilen sonuçlar doğrultusunda değerlendirmeler geliştirebilmektir. Bu kapsamda, çalışmanın giriş bölümde konuya kısa bir giriş yapılmış ve çalışmanın içeriği hakkında genel bir bilgi verilmiştir. Birinci bölümde Ar-Ge faaliyetleri hakkında genel bilgiler verilmiş ve Ar-Ge nin önemi vurgulanmıştır. Ar-Ge göstergelerinden; Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge personeli sayısı, bilimsel yayın sayısı, patent sayıları ve ileri teknoloji ekonomi verileri incelenmiştir. Çalışmanın ikinci bölümde, veri zarflama analizinin genel yapısı, literatür taraması, temel VZA modelleri ve uygulama aşamaları ile VZA nın uygulamasındaki amaçlar incelenmiştir. Üçüncü bölümde, uygulama olarak Avrupa ülkelerin Ar-Ge etkinliğinin değerlendirmesi iki dönem ve iki model kapsamında yapılmıştır. Çalışmanın sonuç bölümünde elde edilen sonuçlar değerlendirilerek yorumlanmış, Avrupa ülkelerinin Ar-Ge etkinlik konumları tespit edilmeye çalışılmıştır. 3

BİRİNCİ BÖLÜM AR-GE VE AR-GE FAALİYETLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ 1.1. Ar-Ge Tanımı ve Kapsamı OECD tarafından Ar-Ge; sistematik bir temele dayalı olarak beşeri, toplumsal ve kültürel bilgi birikimini artıran yaratıcı faaliyetlerin yürütülmesi ve bu bilgi birikiminin yeni uygulamalarda kullanımı olarak tanımlanmaktadır (OECD The Frascati Manuel, 2002). Buna göre Ar-Ge aşağıdaki üç ana faaliyeti kapsamaktadır: Temel araştırma (basic research); belirli bir uygulama veya kullanım gözetilmeyerek kuramsal veya deneysel çalışmalarla olguların ve gözlemlenebilir durumların altında yatan etkenlere ilişkin yeni bilgi edinilmesine yönelik çalışmalardır. Uygulamalı araştırma (applied research); belirli bir amaca yönelik olarak yeni bilgi elde edilmesi için yürütülen faaliyetlerdir. Deneysel geliştirme (experimental development); araştırmadan ve/veya pratik deneyimden edinilmiş olan bilgilerin kullanılarak yeni süreçlerin, sistemlerin ve hizmetlerin oluşturulması veya halen üretilmiş veya oluşturulmuş olanların iyileştirmesi amacıyla yeni materyaller, ürünler, araçlar üretilmesine yönelik sistemli çalışmalardır. 4

Ar-Ge; girdileri ve çıktıları olan bir süreci ifade etmektedir. Ar-Ge sürecinin önemi; Ar-Ge çıktılarının artırılması, Ar-Ge girdilerinin aynı kalması veya azaltılması kabiliyetiyle ortaya çıkmaktadır. Ar-Ge girdileri; mevcut bilgi stoku, araştırmacıların uzmanlığı ve yaratıcılığı, işgücü, sermaye (binalar ve ekipman gibi varlıklar), malzemeler ve satın alınan hizmetlerdir. Ar-Ge çıktıları ise; bilgi stokundaki ve yeni teknolojilerdeki artışlardır. Ar-Ge çıktıları, keşifler ve buluşlar olarak adlandırılabilmektedir (Parham, 2006: 3). Ar-Ge nin temelinde bilim ve bilgi yer almaktadır. Ar-Ge, ülkelerinin veya firmaların teknoloji yeteneğini tanımlamakta yaygın olarak kullanılan değişkenlerden biridir. Sadece yeni bilimsel ve teknolojik bilgi ortaya koyma veya mevcut bilgilerin mal ve hizmet üretimine yönelik olarak uygulanması ile sınırlı kalmayarak, teknoloji yeteneğini kazanma sürecinde büyük ve önemli bir role sahiptir. Ar-Ge ile kazanılan birikim, rekabet edebilirlik açısından da oldukça önemli bir faktördür. Ar-Ge çalışmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkan teknolojik bilgi ve birikim yaygın ekonomik sonuçlar doğurmakta ve ülkelerin ekonomik büyümelerine önemli katkılar sağlamaktadır. Öyle ki, günümüzün rekabet ortamında Ar-Ge çalışmaları, ülkelerin ve işletmelerin en önemli varlıklarındandır. Ar-Ge faaliyetlerinin arttırılması sayesinde oluşan bilim ve teknolojideki ilerlemeler ile ülkeler bilim ve teknoloji açısından dünyadaki gelişmişlik sıralamasında daha iyi seviyelere çıkabilmektedir. 5

1.2. Ar-Ge Göstergeleri Ar-Ge faaliyetleri üzerine yapılan çalışmalarda genel kabul görmüş göstergeler vardır. Özellikle ülkelerin Ar-Ge faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olabilmek ve diğer ülkeler ile karşılaştırma yapabilmek için kabul görmüş Ar-Ge göstergelerinden faydalanılır. AB ülkelerinin bilim ve teknoloji seviyelerinin karşılaştırılmasında Avrupa Komisyonu tarafından yapılan yayınlarda kullanılan ve genel kabul gören 5 temel Ar-Ge göstergesi şunlardır: Ar-Ge harcamaları Ar-Ge personel sayıları Patent sayısı Bilimsel yayın sayısı İleri teknoloji ekonomi verileri Listelenen her bir Ar-Ge göstergesi aşağıda kısaca tanımlanmış ve bazı sayısal bilgiler verilmiştir. Ar-Ge Harcamaları: Bilimsel ve teknolojik sistemin en önemli göstergelerinden bir tanesidir. Gelişmiş ülkelerin araştırma- geliştirme faaliyetlerine ayırmış olduğu mali kaynaklar ile gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin mali kaynakları kıyaslandığında arada büyük bir fark vardır. 2011 yılı için Amerika Birleşik Devletleri 429 milyar USD Ar-Ge yatırımı ile en büyük yatırımcıdır. Onu takip eden ülkeler ise Çin (208 milyar USD) ve Japonya (147 milyar USD) dır. 2011 yılı için dünya geneli toplam Ar-Ge harcamalarında yaklaşık olarak ABD (% 30), 6

Çin (% 15), Japonya (% 10) ve AB toplamı (% 22) ile gerçekleşen toplam Ar-Ge harcamaları ile geriye kalan diğer ülkelerin yaklaşık dört katı kadar Ar-Ge harcaması gerçekleştirmişlerdir (Science and Engineering Indicators, 2013). Ar-Ge Personel Sayısı: Ar-Ge faaliyetlerinde fiili olarak çalışan, alanında uzman ve akademik personel ile nitelikli destek personelinden oluşur. Bahsedilen insan kaynağı, Ar-Ge faaliyetlerinin bilimsel ve teknik yanlarının planlanması, yönetilmesi, izlenip değerlendirilmesi, desteklenmesi vb. çeşitli şekilde faaliyet gösterir. Ülkelerin araştırma-geliştirme potansiyellerinin ve başarılarının temelinde, çalıştırdıkları Ar-Ge personeli sayısı ve bunun toplam istihdama oranı oldukça önemlidir. Bu kapsamda, OECD 2011 verilerine göre tam zamanlı araştırma personelinin çalışan nüfus içindeki binde oranına bakıldığında, en önde gelen ülkeler İzlanda, Finlandiya ve Danimarka dır ve binde 20 yi geçen oranları ile binde 11 civarındaki AB ortalamasını ikiye katlayarak fark yaratmaktadırlar. Patent sayısı: Ar-Ge faaliyetleri ve yenilik çalışmaları neticesinde ortaya çıkan ürünler üzerinde her türlü tasarrufu sahibine sağlayan patent kavramı, Ar-Ge göstergeleri açısından da önemli bir yere sahiptir. En sık kullanılan patent verileri ise patent başvuruları ve patent kabulleridir. Kabul edilerek kayıt ve koruma altına alınan patent sayıları verileri patent başvurusun yapıldığı patent ofisine göre farklılık göstermektedir. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (World Intellectual Property; WIPO) 2012 yılı verilerine göre en yüksek sayıda patent başvurusuna yaklaşık 653 bin başvuru ile Çin sahip olmuş ve böylelikle küresel pastada yüzde 27,8 lik paya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çin i yaklaşık 543 bin ve 343 bin patent başvurusu ile sırasıyla ABD ve Japonya takip etmektedir. Avrupa ülkeleri içinde Almanya ise 7

yaklaşık 62 bin başvuru ile kendi kıtasında ilk sırada yer alırken dünyada ise dördüncü sıradadır. Bilimsel Yayın Sayısı: Ar-Ge çıktılarından ve bilimsel göstergelerden biri olan bilimsel yayınlarda OECD verilerine göre ABD dünya çapında açık ara birinci sıradır. 2003-2011 yılları arasındaki dönem değerlendirildiğinde 4,26 milyon akademik yayın yapan ABD yi, 2,01 milyon ile Çin izlemektedir. Bilimsel yayın çıktısı açısından önde gelen Avrupa ülkeleri ise sırasıyla İngiltere (1164 bin), Almanya(1069 bin ) ve Fransa(769 bin) dır. Genel olarak patent sayısında en yüksek rakamlara ulaşan ülkeler yine bu alanda ön sıralarda yer almaktadır. İleri Teknoloji Ekonomi Verileri: Gelişmekte olan ülkeler genellikle emek yoğun ürünler ve hammadde ihraç ederken ileri teknoloji içeren ürünleri gelişmiş ülkelerden ithal etmektedir ve bu durum dış ticaret, açığı bakımından gelişmekte olan ülkelerin aleyhine gelişmiş ülkelerin de lehine sonuçlar doğurmaktadır. Bir ülkenin teknoloji yoğun ihracat yapıyor olması o ülkenin gelişmişlik seviyesi hakkında bilgi vermekte, o ülkenin teknik anlamda ne kadar ileri olduğunun bir göstergesi olmaktadır. İleri teknoloji ihracatı aynı zamanda yeni ekonominin vazgeçilmez unsuru olan küreselleşme için de bir ayna olmaktadır. Küreselleşme ölçütlerinden biri olan ülkelerin rekabet gücü, teknoloji/sanayi ağırlıklı ihracat yapısı ile doğru orantılıdır (Adaçay, 2007: 193). Bu kapsamda, gelişmiş ülkeler daha ileri seviyelere çıkabilmek adına ileri teknoloji üretimlerini arttırmayı hedeflerken, gelişmiş ülkeler de rekabet avantajların sürdürebilmek adına aynı hedef doğrultusunda hareket ederler. Dünyada yüksek teknolojili ürün ihracatı 2000 yılında sanayi ürün ihracatının %24,3 iken 2013 8

verilerine göre sanayi ürün ihracatının %17,6 sı düzeylerindedir (World Bank, 2015). AB ülkelerinin performanslarına bakıldığında ise 2011 verilerine göre AB ortalaması %15,4 iken en yüksek oran %30 ile Malta ya aittir. En düşük oran ise %3 ile Portekiz e aittir. Avrupa ülkeleri içinde ise Almanya lider konumdadır (Science and Engineering Indicators, 2013). 1.3. Avrupa Ülkelerinde Ar-Ge Sektörüne İlişkin Göstergeler Uluslararası rekabette ön plana çıkmak isteyen ülkelerde olduğu gibi Avrupa ülkelerinde de teknolojik değişmelere ve gelişmelere büyük önem verilmektedir. Avrupa ülkeleri, Ar-Ge faaliyetlerine önemli miktarlarda harcama yapmakta ve kaynak ayırmaktadır. Bu ülkeler Ar-Ge yi destekleyerek ve yapılan yeniliklerle, teknik gelişmelerin önünü açarak rekabetçi pazarlarda başarılı olabilmeyi hedeflemektedirler. 2005 ve 2011 yılları arasında, Avrupa Birliğine üye ülkelerin Ar-Ge harcamaları yılda ortalama % 3 artarak, 2011 yılında 257 milyar Euro tutarına ulaşmıştır (Eurostat, 2013). Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporda 2 Şekil 1 kullanmış ve Avrupa için reform, yatırım ve dönüşümün krizlerden kurtulabilmek ve yeni fırsatlar oluşturabilmek adına ne kadar önemli olduğu vurgusu yapılmıştır. 2 Some Key Issues in Europe s Competitiveness Towards an Integrated Approach, Commission Of The European Communities (Brüksel,2003) 9

Reform ADAPTASYON Daha iyi iş imkanları Yenilikçi ve Rekabetçi Bir Avrupa PERFORMANS Yüksek etkinlik Dönüşüm Yatırım BÜYÜME Kaynak : AB, (2014). Şekil 1. Krizden Çıkış Yöntemi. Daha çok iş Şekil 1 de gösterilen yöntemi uygulayabilmek adına, Avrupa ülkeleri için aşağıdaki 3 anahtar amaç ortaya konmuştur. 1. Daha verimli araştırma ve yenilik sistemi için reformlara olan ihtiyaç, 2. Bilgi için sürekli yatırım ihtiyacı, 3. Daha bilgi-yoğun ekonomiye doğru yapısal değişim ihtiyacı. Belirtilen amaçlar doğrultusunda da Ar-Ge faaliyetlerine verilen önem gün geçtikçe artış göstermektedir. Bu kapsamda, bazı Ar-Ge faaliyetleri göstergeleri üzerinden Avrupa ülkelerinin Ar-Ge sektörüne ilişkin verileri sunulmuştur. 10

2013 Yılı Kişi Başına Düşen Ar-Ge Harcaması ( ) AB (28 ülke) Yunanistan Türkiye Slovenya Slovakya Sırbistan Romanya Portekiz Polonya Norveç Malta Macaristan Lüksemburg Litvanya Letonya Kıbrıs Karadağ İtalya İsveç İspanya Hollanda Hırvatistan Fransa Finlandiya Estonya Danimarka Çek Cumhuriyeti Büyük Britanya Bulgaristan Belçika Avusturya Almanya 536 132,5 77,3 454,1 112,9 34,7 27,9 221,4 90,3 1.288,30 152,7 142,8 974,1 111,9 69,1 99,4 20,3 338,5 1.507,60 278,5 759,4 83,2 719,3 1.231,70 247 1.379,80 285 513 36,6 807,6 1.073,60 977,4 0 200 400 600 800 1000 1200 1400 1600 Kaynak : Eurostat, (2014). Şekil 2. 2013 Yılı Avrupa Ülkelerdeki Kişi Başına Düşen Ar-Ge Harcamaları. 11

ABD Almanya Avusturya Belçika Bulgaristan Büyük Britanya Çek Cumhuriyeti Danimarka Finlandiya Fransa Güney Kore Hollanda İrlanda İspanya İsveç İtalya İzlanda Japonya Kıbrıs Letonya Macaristan Norveç Polonya Portekiz Romanya Rusya Slovakya Slovenya Türkiye Yunanistan AB Ortalaması Şekil 2 incelendiğinde Avrupa ülkelerinde kişi başına düşen Ar-Ge harcama tutarında en yüksek değerlerin İskandinav ülkelerinde olduğu ve onları diğer gelişmiş ülkelerin takip ettikleri görülmektedir. Türkiye, Polonya gibi gelişmekte olan ülkeler ise 100 Euro tutarının altındaki kişi başına düşen Ar-Ge harcamaları ile yaklaşık 500 Euro olan AB ülkeleri ortalamasının da oldukça altında kalmaktadırlar. 4,5 4 3,5 3 2,5 2 1,5 1 0,5 0 1999 2011 Kaynak: Eurostat, (2014) Şekil 3. Ar-Ge Harcamalarının GSYİH İçindeki Payı (1999-2011). Şekil 3 e baktığımızda Güney Kore 12 yıllık dönemde Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payını nerdeyse 2 katına çıkararak en iyi iyileştirmeyi gerçekleştirmiştir. Büyük Britanya nın ve İsveç in dışında Ar-Ge harcamalarının GSYİH içindeki payı istisnai bazı küçük azalmalar hariç diğer tüm 12

ülkelerde gelişme göstermiştir. AB nin de üye ülkeler için 2020 hedefi olan %3 e yaklaşık %1 puan geride olduğu görülmektedir. Tablo 1. Ar-Ge Hizmetlerinde İstihdam Edilen Personel Sayısının Toplam Nüfus İçindeki Oranı. ÜLKELER YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 Almanya 1,22 1,26 1,29 1,32 1,4 Avusturya 1,26 1,36 1,32 1,4 1,42 Belçika 1,22 1,22 1,24 1,23 1,3 Bulgaristan 0,48 0,48 0,52 0,49 0,51 Büyük Britanya 1,12 1,1 1,11 1,12 1,13 Çek Cumhuriyeti 0,95 0,97 0,96 0,99 1,07 Danimarka 1,61 1,98 1,9 1,94 1,97 Estonya 0,73 0,73 0,79 0,77 0,83 Finlandiya 2,1 2,1 2,09 2,09 2,03 Fransa 1,35 1,37 1,38 1,4 1,42 Güney Kore 1,11 1,21 1,27 1,35 1,44 Hırvatistan 0,56 0,59 0,62 0,61 0,61 Hollanda 1,07 1,05 0,98 1,15 1,33 İspanya 0,9 0,94 0,95 0,95 0,92 İsveç 1,56 1,62 1,56 1,56 1,55 İtalya 0,84 0,88 0,91 0,9 0,91 Japonya 1,37 1,33 1,33 1,33 1,39 Kıbrıs 0,32 0,3 0,31 0,31 0,3 Letonya 0,55 0,57 0,5 0,53 0,53 Litvanya 0,82 0,83 0,78 0,81 0,75 Lüksemburg 2,18 2,18 2,06 2,16 2,26 Macaristan 0,61 0,65 0,71 0,74 0,79 Malta 0,52 0,56 0,53 0,64 0,78 Norveç 1,35 1,38 1,4 1,39 1,41 Polonya 0,45 0,44 0,43 0,48 0,49 Portekiz 0,63 0,86 0,85 0,86 0,91 Romanya 0,29 0,31 0,29 0,26 0,3 Rusya 1,21 1,15 1,12 1,11 1,11 Slovakya 0,58 0,58 0,59 0,67 0,68 Slovenya 1 1,11 1,19 1,24 1,5 Türkiye 0,28 0,29 0,3 0,32 0,35 Avrupa Birliği (28 ülke) 1 1,03 1,03 1,06 1,09. Kaynak: Eurostat, (2014). 13

Tablo 1 incelendiğinde, Ar-Ge hizmetlerinde istihdam edilen personel sayısının toplam nüfus içindeki oranı çoğu Avrupa ülkesinde yıllar itibari ile artış göstermektedir. Danimarka, Finlandiya ve İsveç gibi İskandinav ülkeleri %1,5-%2 arasındaki oranları ile Avrupa ülkeleri arasında önde gelen ülkelerdir. 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 1,60 1,40 1,20 1,00 0,80 0,60 0,40 0,20 Almanya Büyük Britanya Türkiye Avrupa Birliği (28 ülke) Güney Kore 0,00 2007 2008 2009 2010 2011 0,00 Kaynak : Eurostat, (2014). Şekil 4. Ar-Ge Hizmetlerinde İstihdam Edilen Personel Sayısının Toplam Nüfus İçindeki Oranı. Şekil 4 te bazı ülkelere ait Ar-Ge hizmetlerinde istihdam edilen personel sayısının toplam nüfus içindeki oranını 2007-2011 yılları arası gösteren grafik mevcuttur. Grafikten de anlaşılacağı üzere Ar-Ge çalışmalarında bulunan personel sayısında genel bir artış trendi görülmektedir. 14

Tablo 2. 2007-2012 Dönemi Milyon Kişi Başına Düşen EPO Patent Başvuru Sayıları. ÜLKELER YILLAR 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Almanya 295,16 280,21 283,81 283,61 279,31 278,17 Avusturya 206,64 194,63 202,53 209,06 209,84 214,59 Belçika 147,32 139,21 129,82 138,31 134,47 133,15 Bulgaristan 1,61 2,48 2,12 2,29 2,89 3,03 Büyük Britanya 91,13 86,26 86,29 83,75 81,32 79,73 Çek Cumhuriyeti 18,3 20,07 16,77 18,31 18,4 17,9 Danimarka 237,98 235,18 214,7 228,79 225,93 223,24 Estonya 21,01 26,35 32,15 28,07 30,46 31,87 Finlandiya 239,2 237,29 245,66 256,64 262,39 270,55 Fransa 135,61 135,84 133,91 130,37 128,7 126,39 Hırvatistan 6,89 6,7 5,11 6,77 6,74 6,77 Hollanda 203,16 208,88 206,79 182,3 175,37 164,51 İrlanda 75,08 72,98 74,71 68,79 67,52 66,13 İspanya 30,96 31,31 33,01 32,1 32,73 33,32 İsrail 174,48 168,01 152,61 149,11 141,39 133,33 İsveç 308,67 300,2 279,21 296,19 292,19 289,92 İsviçre 432,96 412,23 402,48 424,6 422,37 426,01 İtalya 84,32 80,69 74,43 75,25 72,48 70,03 İzlanda 79,53 75,13 77,21 53,9 54,04 47,09 Kıbrıs 13,63 14,49 18,48 9,36 8,07 6,14 Letonya 7,09 10,39 8,63 7,44 7,9 6,97 Lihtenştayn 846,79 1.041,12 825,54 1.189,61 1.300,45 1.382,04 Litvanya 3,02 5,25 2,61 5,06 5,87 6,09 Lüksemburg 154,25 196,18 149,81 150,24 148,66 133,03 Macaristan 18,99 17,94 18,37 19,29 19,41 19,97 Malta 16,03 13,49 18,98 8,45 6,02 3,59 Norveç 102,17 94,48 121,69 106,36 107,62 111,68 Polonya 5,3 6,06 7,46 9,37 10,63 12,18 Portekiz 11,66 10,81 8,7 8,9 8,24 7,41 Romanya 1,51 1,57 1,52 1,69 2,48 2,78 Rusya 1,8 1,75 1,78 2,33 2,49 2,73 Slovakya 7,17 6,86 5,36 8,63 9,11 9,85 Slovenya 59,25 69,1 60,64 50,77 48,22 41,61 Türkiye 3,44 3,63 4,79 6,61 7,59 8,84 Yunanistan 9,31 8,4 8,32 5,84 6,07 5,28 Avrupa Birliği (28 ülke) 116,9 113,17 112,08 111,42 109,63 108,55 Kaynak : Eurostat, (2015). 15

Tablo 2 incelendiğinde Avrupa ülkeleri arasında milyon kişi başına düşen başvuru sıralamasında Lihtenştayn ın 2007-2012 dönemi boyunca hep lider ülke konumunda olduğu ve AB ortalamasının yaklaşık 8-13 katı civarında değerlere sahip olduğu görülmektedir. Lihtenştayn ı sıralama da genellikle Danimarka, Finlandiya, İsveç gibi İskandinav ülkeleri ile Almanya takip etmiştir. Bulgaristan, Hırvatistan, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Malta, Portekiz, Romanya, Rusya, Slovakya, Türkiye ve Yunanistan ise milyon kişi başına düşen patent başvuru sayısında, bazı istisna değerler hariç 10 adet başvuru sayısının altında kalarak, 2007-20012 döneminde 108,8-119,9 değerleri arasında olan AB ortalamasının 10 katından fazla aşağıda kalmışlardır. 16

Danimarka İsveç Hollanda Finlandiya Slovenya Belçika Büyük Britanya İrlanda Avusturya Lüksemburg Almanya Estonya İspanya Portekiz Kıbrıs Fransa Çek Cumhuriyeti İtalya Hırvatistan Sırbistan Litvanya Macaristan Slovakya Polonya Malta Romanya Türkiye Bulgaristan Letonya 218,7 208,5 193,2 180,3 166,6 164,4 160,3 142,1 125,0 118,5 116,1 115,5 108,2 107,1 101,3 99,4 90,2 79,9 70,1 64,5 60,7 60,5 48,9 36,9 34,3 32,6 28,7 247,0 266,6 0,0 50,0 100,0 150,0 200,0 250,0 300,0 Kaynaklar : Eurostat, (2014) ve Web Of Science, (2014). Şekil 5. Avrupa Ülkeleri 2012 Yıllı 10.000 Kişi Başına Düşen Bilimsel Yayın Sayıları. 17

Şekil 5 ten görüleceği üzere Avrupa ülkeleri arasında 2012 yılı için 10.000 kişi başına düşen bilimsel yayın sayısında 266,6 değeri ile Danimarka ilk sıradadır. Danimarka yı 10.000 kişi başına düşen bilimsel yayın sayısında 200 üzeri değer alan sırasıyla İsveç, Hollanda ve Finlandiya takip etmektedir. 10.000 kişi başına düşen bilimsel yayın sayısında 50 sayının altında değerler alan ülkeler küçükten büyüğe doğru sırasıyla Letonya, Bulgaristan, Türkiye, Romanya ve Malta dır. 18

Karadağ Makedonya Kıbrıs Sırbistan Hırvatistan Türkiye Yunanistan Letonya Litvanya Slovenya Portekiz Finlandiya Estonya Lüksemburg Romanya Danimarka Slovakya İspanya İsveç Macaristan Polonya İrlanda Avusturya İtalya Çek Cumhuriyeti Belçika Büyük Britanya Fransa Hollanda Almanya 2014 2013 2012 0 20.000 40.000 60.000 80.000 100.000 Kaynak: Eurostat, (2014). Şekil 6. Avrupa Ülkeleri 2012-2014 Yılları Arasındaki İleri Teknoloji İhracat Tutarları (Milyon ). 19

Şekil 6 dan görüleceği üzere Avrupa ülkeleri arasında 2012-2014 dönemi boyunca en yüksek ileri teknoloji ihracat rakamı 80 Milyar Euro üzeri değerler ile Almanya ya aittir. Aynı dönemde, Almanya yı sırasıyla 60 milyar Euro üzeri ileri teknoloji ihracat tutarı olan Hollanda ile 40 milyar Euro üzeri ileri teknoloji ihracat tutarı olan Fransa takip etmektedir. Slovenya, Litvanya, Letonya, Yunanistan, Türkiye, Hırvatistan, Sırbistan, Kıbrıs, Makedonya ve Karadağ ise sırasıyla büyükten küçüğe doğru 2012-2014 yıllarında 1 milyar Euro altında ileri teknoloji ihracat tutarına sahip olan ülkelerdir. 20

İKİNCİ BÖLÜM VERİ ZARFLAMA ANALİZİNE VE AR-GE ETKİNLİĞİNE İLİŞKİN LİTERATÜR Veri zarflama analizi (VZA), çoklu girdiler ve çoklu çıktılara sahip karar verme birimlerinin karşılaştırmalı etkinliğini ölçebilmeyi sağlar. Parametrik bir yöntem olmayan VZA doğrusal programlamaya dayalı matematiksel bir programlama yöntemidir. Karar birimlerinin etkinliği ölçülürken, analizde yer alan karar birimleri arasında kıyaslama yapılmaktadır. Yapılan analizler sonucunda da karar birimlerinden bir kısmı etkin çıkarken diğerleri de etkin olmayan grupta yer alır. Etkin olan birimlerin etkinlik skoru olarak 1 değerini alırken, etkin olmayan birimlerin etkinlik skoru olarak 1 den küçük bir değer alır. VZA metodu, girdiye ve çıktıya yönelik olarak iki yönlü kullanılabilme özelliğine sahiptir. Girdiye yönelik VZA modelleri, belirli bir çıktı bileşimini en etkin şekilde üretebilmek amacıyla, kullanılacak en uygun girdi bileşiminin nasıl olması gerektiğini araştırmaktadır. Çıktıya yönelik VZA modelleri ise belirli bir girdi bileşimi ile en fazla ne kadar çıktı bileşiminin elde edilebileceğini araştırmaktadır (Charnes vd., 1981: 669). VZA, optimum üretim sınırlanın belirlendiği karar verme birimlerin en iyi şekilde kümelenmesine yardımcı olarak, verileri analiz eden, işlevsel ve teorik fikirler üreten bir yöntemdir (Charnes vd., 1995). 21

Karar Verme Birimi (KVB) terimini herhangi bir kuruluşun benzer çıktılarını üretmek için benzer girdileri kullanan bir koleksiyon parçası olarak değerlendiren Cooper vd. (2006), sıfırla bir arasında değişen skorlarla değerlendirilen kuruluşların etkinlik derecesi ni temsil eden bir performans tablosunun ortaya konulması ile KVB lerin gelecek performanslardaki gelişmeleri etkileyen karşılaştırmalı değerlendirme yolunda hizmet ettiklerinden bahsetmişlerdir. Düzakın ve Düzakın (2007) etkin karar birimleri tarafından oluşturulan sınır çizgisinin etkinlik sınırı olarak adlandırıldığını, bir zarf gibi etkin olmayan karar birimlerini de kapsadığını ve analizin isminin bu özellikten türetildiği belirtmişlerdir. VZA ile etkin olmayan karar verme birimlerini etkin hale getirebilmek adına girdilerde ve çıktılarda ne gibi değişiklikler yapılması gerektiği de belirlenebilmektedir. Bu kapsamda, VZA etkinlik ölçümü yapılmak istenen alanlarda karar verme birimlerinin etkinliklerini ölçebilmesi ve çıkan sonuçlara göre ilgili karar birimlerinin performanslarının ne şekilde arttırabileceğini gösterebilme yeteneğinin olması sebebiyle araştırmalarda yaygın şekilde kullanılan bir yöntemdir. Literatürde VZA ile diğer bazı tanımlamalar da aşağıdaki gibidir; Farklı ölçeklerle ölçülmüş ya da farklı ölçü birimlerine sahip çok sayıda girdi ve çıktının karşılaştırma yapmayı zorlaştırdığı durumlarda, karar birimlerinin göreli etkinliklerini ölçmekte kullanılan doğrusal programlama esaslı bir yöntemdir (Boussofiane vd., 1991). 22

Aynı tür girdiler kullanarak aynı tür çıktıları üreten ve birbirlerine benzer ekonomik karar birimlerinin karşılaştırmalı etkinliklerinin ölçülmesi amacıyla geliştirilmesi parametrik olmayan bir yöntemdir (Yolalan,1993). Benzer karar verme birimlerinin etkinlik seviyelerinin analizinde kullanılan doğrusal programlama tabanlı bir yöntemdir (Karacabey, 2001). Hiçbir ağırlığın negatif değer taşımaması, analize konu olan diğer karar birimlerine de uygulandığında hiçbir karar biriminin etkinliğinin birden fazla olmaması kısıtları altında her karar birimine girdi ve çıktılarını istediği gibi ağırlıklandırma şansını veren bir yöntemdir (Bülbül ve Akhisar, 2005). Bir dizi eş varlığın performansını değerlendirmek ve çoklu sayıda girdinin çoklu sayıda çıktıya dönüştürüldüğü nispeten yeni " veri odaklı" bir yaklaşımdır (Gökgöz, 2010b). 2.1. VZA Yönteminin Tarihsel Gelişimi ve Kullanım Alanları Farrell (1957) çalışmasında teknik etkinlik (TE-Technical Efficiency) kavramını, karar verme birimlerinin maksimum çıktı üretme başarısı olarak tanımlamış ve işletmelerin teknik etkinlik ve tahsis etkinlik skorlarını ölçmüştür. Veri zarflama analizi yaklaşımı ilk olarak 1978 yılında Charnes vd. tarafından yapılan çalışmada sunulmuştur ve yapılan bu çalışmanın temeli Farrell in (1957) çalışmasına dayanmaktadır. Charnes vd. (1978) yaptıkları çalışmada çoklu-girdi ve çıktı yapısı ile 70 okulun göreli etkinliğini ölçmüşlerdir. Çalışma sonrasında 23

çalışmacıların baş harflerinin yer aldığı CCR (Charnes, Cooper ve Rhodes) modeli ortaya çıkmıştır. bakıldığında; Literatürde VZA yöntemi birçok alanda kullanılmıştır. Literatüre Fernandez, Gascon ve Gonzalez (2002), tarafından 1989 1998 yılları arasında dünyadaki ticaret bankalarının verimliliklerinin ölçülmesinde ve Karacabey ve Gökgöz (2010) tarafından da finans ve reel sektörde etkinlik belirlenmesinde, Sueyoshi ve Goto (2011) tarafından enerji firmalarının bileşik etkinliğini ölçmede, Bessent vd. (2009) eğitim alanında etkinlik analizlerinde, Girginer vd. (2007) sigortacılık sektöründeki şirketlerin performanslarının karşılaştırılmasında, VZA nın kullanıldığı finans, eğitimi enerji ve sigortacılık gibi alanlarda başarılı uygulamalarının olduğu görülmektedir. VZA yöntemini başarıyla uygulamış bu örneklere birçok alanda daha yapılan VZA yöntemi uygulamaları eklenebilir. 2.2. VZA Yönteminin Avantajları ve Dezavantajları Çok sayıda girdi ve çıktıyı ele alabilen, bunlara ilişkin fiyat bilgisine ve belirli bir üretim fonksiyonu varsayımına ihtiyaç duymadan çözümleme yapmaya olanak sağlayan VZA yöntemi göreli etkinlik analizlerinde oldukça sık kullanılan bir yöntem haline gelmiştir (Çokgezen, 2009: 82). Gökgöz (2010), VZA yönteminin 24

geleneksel performans ölçme metotları ile ilişikli kıyaslama problemini önlediğinden bahsetmiştir. Fakat her yöntem gibi VZA nın da avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. Charnes vd. (1995) VZA nın avantajlarını aşağıdaki gibi belirtmektedir. Ortalama yoğunluğun aksine bireysel gözlemlere dayanan sonuçları verir, Etkin ve etkin olmayan karar birimini belirleyerek etkinsizliğin kaynağını tespit eder, Arzu edilen çıktıları üretmek için en uygun girdi bileşimini dönemler itibariyle tek bir toplam değer halinde verebilir, Etkin olamayan karar birimlerine referans oluşturacak birimlerin belirlenmesine yardımcı olabilir, Hesaplamalarında eş zamanlı olarak çoklu girdi ve çıktı setini hatta gölge değişkenler (dummy variables) kullanabilir, VZA hesaplamaları egzojen değişmeler için uygun sonuçlar vermektedir, Üretim ilişkisinin fonksiyonel form üzerine sınırlandırılmasını gerektirmez, VZA hesaplamaları Pareto optimaldir ve Her bir karar biriminin nispi gelişimindeki en uygun kriterleri belirleyebilir. Bu avantajlarla birlikte VZA nın bazı dezavantajları da mevcuttur. Dyson ve Thanassoulis (1988) VZA hakkındaki dezavantajları aşağıdaki gibi belirtmektedir. 25

Belirlilik varsayımı altında tanımlı yapısından dolayı istatistiksel hata ölçülemez ve ortaya çıkardığı sonuçların analize dâhil edilen örneklem kümesinin ve değişkenlerin özelliklerine oldukça bağımlı bir yapısı vardır. Ağırlıkların atanmasında tamamen esnek bir yapı sergileyerek, ağırlıkları belirlerken karar birimlerini herhangi bir sınırlamaya tabi tutmaz. Örneğin analiz sonucunda gerçekte önemsiz sayılabilecek değişkenlere yüksek ağırlıklar atanırken, kritik sayılabilecek olanlara sıfıra çok yakın ağırlıklar atanabilmektedir. Bazı ağırlık kısıtları ekleme yaklaşımları ile de sorunu tam olarak çözememektedir. 2.3. VZA Yönetimi Uygulama Süreci Golany ve Roll (1989) VZA ile performans ölçümünde aşağıdaki üç aşamadan bahsetmişlerdir. 1. Analize girecek olan KVB lerin tanımlanması. 2. Seçilmiş olan KVB lerin göreli etkinliklerinin değerlendirilmesi için uygun girdi ve çıktı değişkenlerinin belirlenmesi. 3. VZA modellerinin uygulanması ve sonuçların yorumlanması. İlk aşama ile ilgili olarak, Dyson (2001), KVB lerin aynı girdiyi kullanarak, aynı çıktıyı üreten homojen birimler olmasına dikkat edilmesi gerektiğinden ve homojen KVB lerin sayısının, girdi ve çıktıların sayısının en az iki katı olması gerektiğinden bahsetmiştir. 26

VZA sonuçları, analizde kullanılan girdi ve çıktı değişkenleri kümesine dayanmaktadır. Farklı girdi ve çıktı değişkenlerinin kullanımı, tamamıyla farklı sonuçlara yol açabilmektedir (Tankersley ve Tankersley, 1997). Bu sebeple ikinci aşama da oldukça büyük öneme sahiptir. VZA ile etkinlik ölçümünde, uygun modellerin seçilerek analizin yapılması ve elde edilen sonuçların yorumlanması olarak tanımlanan üçüncü aşama ilgili olarak Pastor vd. (2002) ile Cinca vd. (2004) tarafından çalışmalar yapmış ve farklı yöntemler ileri sürülmüştür. 2.3.1. Karar Verme Birimlerinin Seçimi VZA yönteminin en önemli aşamalarından biri karar verme birimlerinin seçimidir. Çalışmaya dâhil edilen KVB lerin benzer özellikler taşıması gerekmektedir. Benzer özellik taşımayan KVB ler seçimi nedeniyle yapılacak olan VZA çalışmalarında sağlıklı sonuçlar elde edilemeyecektir. Bu konuyla ilgili olarak Gökgöz (2009) de KVB lerin benzer özelliklere sahip olmasının analizin uygulanması açısından önemli bir gereksinim olarak dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Cooper vd. (2006) KVB seçimi için aşağıdaki dört durumdan bahsetmiştir. 1) Tüm KVB ler için pozitif olan bilgiyle birlikte her bir girdi ve çıktı için sayısal veri mevcuttur. 2) Girdilerin, çıktıların ve KVB lerin seçimi analistlerin ya da yöneticilerin bileşenlerdeki ilgisini yansıtarak, KVB ler verimli izafi değerlendirmelere girecektir. 27

3) Prensipte, daha küçük miktarlarda girdi miktarları ve daha geniş çıktı miktarları seçilir. 4) Farklı girdi-çıktıların ölçü birimleri uyumlu ya da benzer olmak zorunda değildir. KVB lerin homojen olarak ve karşılaştırılabilir olarak seçilmelerinin önemi gibi girdi ve çıktı seçimi de oldukça önemlidir. Bu bağlamda, KVB sayısı için girdi ve çıktı sayısı üzerinden literatürde yapılan değerlendirmeler vardır. VZA yöntemi için genel kabul gören değerlendirme; seçilen girdi sayısı m, çıktı sayısı da p ise araştırmanın güvenilirliği açısından en az m + p + 1 tane karar birimi gerektiğidir. Boussofıanee (1991 ), diğer bir kısıt olarak ise değerlendirmeye alınan karar verme birimi sayısının, değişken sayısının en az iki katı olması gerektiğini belirtmiştir. Bu konuda, Dyson vd. (2001) KVB sayısının girdi ve çıktı sayısının toplamının iki katı, Freidman vd. (1998) ise KVB sayısının girdi ve çıktı sayısının üç katından fazla olması gerektiğini belirtmişlerdir. 2.4. Genel VZA Modelleri Çalışmanın bu bölümünde analizde yer verilen VZA modelleri anlatılmaktadır. Çalışmada çıktı yönlü modeller kullanıldığı için girdi yönlü modeller üzerinde durulmamış ve tanıtılmamıştır. İlk olarak çıktı odaklı CCR modeli ve sonrasında da çıktı odaklı BCC modeli hakkında açıklamalara yer verilmiştir. 28

2.4.1. Ölçeğe Göre Sabit Getiri (CCR) Modeli 1978 yılında geliştirilen ve ölçeğe göre sabit getiri (constant returns to scale- CRS) varsayımına dayanan Charnes, Cooper ve Rhodes (CCR) modeli temel VZA modellerinin öncüsüdür. Gökgöz ( 2009: 17) bu modelde, ölçeğe göre sabit getirinin, girdi unsurlarında meydana gelen eşit seviyedeki artış oranının, çıktı unsurlarındaki artışa denk olması halinde söz konusu olduğundan bahsetmektedir. Lee vd. (2009: 848) göre VZA modelleri, çıktıları (çıktı odaklı) maksimize veya girdileri (girdi odaklı) minimize etmek şeklinde olur ve bu da modelin kullanım amacına bağlıdır. Çıktı odaklı CCR modeli, Lee ve Park, (2005: 210) tarafından aşağıdaki gibi ifade edilmektedir. s.t. m min v i x ik, (1) i=1 s min u t y rk = 1, (2) r=1 s m u t y rj v i x ij 0, j = 1,.., n (3) r=1 i=1 u r ε > 0, r = 1,.., s (4) v i ε > 0, i = 1,.., m (5) Çıktı odaklı CCR modelinde; x ij i inci girdi miktarını, y rj r inci çıktı miktarını, v i i inci girdinin ağırlığını, u r r inci çıktının ağırlığını ve k ölçülen 29

karar verme birimlerini göstermektedir. Karar verme birimlerinin etkinliği modelin karar verme birimi sayısı kadar tekrarlanması sonucunda hesaplanır 2.4.2. Ölçeğe Göre Değişken Getiri (BCC) Modeli Ölçeğe göre değişken getiri (variable returns to scale-vrs) varsayımına dayanan Banker, Charnes ve Cooper ın (BCC) 1984 yılında geliştirdikleri VZA modelidir. Bu modelde, girdi miktarlarında meydana gelen eşit seviyedeki artış, çıktı miktarlarında daha yüksek (ölçeğe göre artan getiri) veya daha düşük (ölçeğe göre azalan getiri) oranda artışa neden olur. Lee vd. ( 2009: 848) çıktı odaklı BCC modelini aşağıdaki şekilde formüle etmektedir. Max η (6) s.t. Xλ x 0, (7) ηy 0 Yλ 0, (8) eλ=1, (9) λ 0 (10) Çıktı odaklı BCC modelinde X girdi vektörleri matrisini, Y de çıktı vektörleri matrisini ifade etmektedir. Ölçülen karar verme birim x 0 ve y 0 ile ifade edilmektedir. Yoğunluk değişkenleri vektörünün λ ile ifade edildiği formülde η gerçek bir sayıdır. Konveksite durumunun varlığı (eλ=1) CCR modeli ve BCC modeli arasındaki temel farktır. 30

BCC modelinde, toplam teknik etkinlik; saf teknik etkinlik (PTE-Pure Technical Efficiency) ve ölçek etkinliği (SE-Scale Efficiency) olarak sınıflandırılabilir. Ölçek etkinliğini hesaplamak için, hem CRS hem de VRS varsayımları altında teknik etkinlik ölçülmelidir. Belirli bir karar verme birimi için; CRS ve VRS varsayımları altında teknik etkinlik skorları arasında bir fark varsa, bu fark karar verme biriminin ölçek etkin olmadığını gösterir (Gökgöz, 2010a: 8). Gökgöz (2010a: 8) ölçek etkinliğini, toplam teknik etkinliğin (CCR modelinden elde edilen etkinlik) saf teknik etkinliğe (BCC modelinden elde edilen etkinlik) bölünmesi olarak tanımlamaktadır. Gökgöz (2010a: 8) ile Ulucan ve Karacabey tarafından (2002: 107) ölçek etkinliği aşağıdaki gibi formüle edilmektedir. Ölçek Etkinliği=Teknik Etkinlik CCR /Saf Teknik Etkinlik BCC Saf teknik etkinlik değerlerinin teknik etkinlik değerlerine eşit ya da daha büyük olması sebebiyle, ölçek etkinliği 1 dahil olmak üzere 1 ve 0 arasında değerler alır. Ölçek etkinliği değerleri 1 olan karar verme birimleri etkin iken 1 den küçük değer alan karar verme birimleri ölçek etkin değildir. 31

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM VZA METODU İLE AVRUPA ÜLKELERİNİN AR-GE ETKİNLİK DÜZEYİNİN BELİRLENMESİ ARAŞTIRMA YÖNTEMİ 3.1. Veri, Amaç ve Yöntem Teknolojik yeniliklerin bir firmanın ya da ülkenin rekabet gücünü artırıp pazar payının büyümesini sağladığı ve ilgili alanlarda karlılığının da artmasına katkıda bulunmakta olduğunun bilindiği bir ortamda Ar-Ge faaliyetlerine verilen önem işletmeler ve ülkeler tarafından nerdeyse istinasız bir şekilde artmaktadır. Özellikle yakın tarihteki ekonomik kriz sonrasında ekonomik darboğazdan geçen ülkeler, Ar-Ge faaliyetlerine yaptıkları gerek sermaye gerekse insan gücü takviyeleri ile dünya pazarında orta ve uzun vadede teknolojik üstünlükle beraber ekonomik üstünlük de kazanacaklarını bilmektedirler. Literatüre bakıldığında, ulusal boyutta ülkelerdeki işletmelerin ya da sektörlerin Ar-Ge etkinliğinin ölçüldüğü çalışmalar ile uluslararası boyutta ülkelerin Ar-Ge etkinliklerini ölçüldüğü çalışmalar mevcuttur. Yapılan bu çalışmaların çoğunda VZA yöntemine yer verilmiştir. Ülkelerin Ar-Ge etkinliklerini ölçerken bilimsel yayın sayıları, patent sayıları ve ileri teknoloji ekonomi verileri vb. performans ölçümünde kullanılan değişkenlerin olması ve değişkenlerin bazı kombinasyonlar için de aynı anda değerlendirilebilmesi avantajı ile VZA metodunun seçilmesine karar verilmiştir. Bu çalışmada değerlendirmeye alınan Avrupa 32

ülkelerinin kendi aralarında performanslarını değerlendirilebilmesi ve hangi ülkelerin Ar-Ge faaliyetlerinde daha etkin olduğunun tespit edilebilmesi adına da VZA yöntemi tercih edilmiştir. Çalışmanın bu bölümünde, Avrupa ülkelerinin Ar-Ge etkinliğini belirleyebilmek için aşağıdaki aşamalar gerçekleştirilmiştir. Aynı kararların uygulandığı, benzer organizasyona sahip olan karar verme birimlerinin seçimi, Karar verme birimlerinin etkinliğinin ölçülebilmesi için, bu birimlere ait girdi ve çıktı değişkenlerinin belirlenmesi, VZA yönteminin uygulanması, Karar birimlerinin etkinlik sırasının belirlenmesi, Sonuçların karar verme birimleri için yorumlanması. Çalışmada KVB ler için girdi ve çıktı değişkenleri belirlenirken daha önceden ülkelerin Ar-Ge etkinlikleri üzerine yapılan çalışmalar dikkate alınmış ve analiz için gerekli olan girdi ve çıktıların belirlenmesine önem verilmiştir. Çalışma kapsamında verisine ulaşılabilir 29 Avrupa ülkesine ait veriler kullanılmıştır. Çalışmanın amacı; Avrupa ülkelerinin Ar-Ge etkinliklerinin analizinin yapılması olduğundan çalışmadaki etkinlik analizi veri zarflama analizi yöntemiyle yapılmıştır. Çalışmada yer alan iki model için kullanılan girdiler ve çıktılar aşağıda sunulmaktadır 33

Model-1: Akademik- İnovatif Etkinlik Girdiler; Toplam Ar-Ge harcamaları ( ) Toplam araştırmacı sayısı (adet) Çıktılar: Patent sayısı (adet) Bilimsel yayın sayısı (adet) Model-2 : Teknolojik Etkinlik Girdiler; Toplam Ar-Ge harcamaları ( ) Toplam araştırmacı sayısı (adet) Çıktı; İleri teknoloji ihracat tutarı ( ) Çalışmada kullanılan Model-1 ve Model-2 için girdi ve çıktı verileri, bilimsel yayın sayıları hariç, Eurostat verileridir. Ülkelerin bilimsel yayın sayılarına ait veriler ise Web Of Science tarafından sunulan verilerdir. Bu çalışmada hem ölçeğe göre değişken getiri varsayımı hem de sabit ölçeğe göre getiri varsayımı kullanılmıştır. Her iki yöntem ile de ülkelerin ayrı ayrı etkinlik skorları değerlendirilmesi hedeflenmiştir. 3.2. Girdi ve Çıktıların Belirlenmesi Çalışmada kullanılan VZA yöntemi için girdi ve çıktıların belirlenmesi aşamasında incelenen ve değerlendirilen literatür çalışması Tablo 3 te sunulmuştur. 34

Tablo 3. VZA Yöntemi ile Ar-Ge Etkinliği Literatür Çalışmaları. Yazarlar Veri Seti Girdiler Çıktılar Rousseau ve Rousseau (1997) 18 ülke GSYİH, Aktif nüfus, Ar-Ge harcamaları Yayın sayıları, Patent sayıları Lee ve Park (2005) 27 Ülke Ortalama Ar-Ge harcamaları, Araştırmacılarının ortalama sayısı Patent sayıları, Bilimsel yayın sayıları, Teknoloji gelirleri Wang ve Huang (2007) 23 OECD Ülkesi ve 7 diğer ülke Ar-Ge sermaye stoku İnsan gücü Patent sayıları Yayın sayıları Sharma ve Thomas (2008) 22 Ülke Ar-Ge Harcamaları Araştırmacı sayısı GSYİH Nüfus Patent sayısı Yayın sayısı Abbasi, Hajihoseini ve Haukka (2010) 44 ülke Bir milyon kişiye düşen Ar- Ge de çalışan mühendis ve bilim adamı sayısı GSYİH yüzdesi olarak eğitime yapılan kamu harcamaları, GSYİH yüzdesi olarak Ar-Ge harcamaları Patent sayıları Telif gelirleri ve lisans ücretleri, üretilen malların yüzdesi olarak yüksek teknoloji ihracatı, Üretim ihracatı Patent sayıları, Cai (2011) 22 ülke Toplam Ar-Ge harcaması, Toplam Ar-Ge personeli sayısı Yayın sayıları Yüksek teknoloji, bilgi ve iletişim teknolojileri hizmetleri ihracatı Chen, Yang ve Hu (2011) 24 ülke Tam zamanlı Ar-Ge insan gücü, Ar-Ge harcaması Patent sayıları Yayın sayıları Telif ve lisans ücretleri Saljoughian vd. (2013) 28 OECD ülkesi Ar-Ge harcamaları, Ar-Ge de çalışan araştırmacı sayısı Yüksek teknoloji ihracatı, Patent başvuru sayısı, Marka başvurusu sayısı, Yayın sayıları 35

Rousseau ve Rousseau (1997) tarafından yapılan çalışmada 18 ülkeye yer verilmiştir. Bu ülkeler; 14 Avrupa ülkesi ile Avustralya, Kanada, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri dir. Ar-Ge etkinlikleri ölçülen 18 ülkenin girdi verileri; GSYİH, aktif nüfus ve Ar-Ge harcamaları olarak belirlenmiştir. Yayın sayıları ve patent sayıları ise çıktı verileri olarak kullanılmıştır. Avusturya, Almanya, İrlanda, Hollanda, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık etkin çıkan Avrupa ülkeleridir. Avrupa kıtasında yer almayan ülkelerden ise sadece Kanada etkin ülke olarak bulunmuştur. Lee ve Park (2005) tarafından yapılan çalışmada, 1994-1999 dönemi için karar verme birimi olarak 27 ülkeye yer verilmiştir. Ülkelere ait ortalama Ar-Ge harcamaları ve ortalama araştırmacı sayısı girdi değişkenleri olarak kullanılmıştır. Çıktı değişkenleri olarak ise patent sayıları, bilimsel yayın sayıları ve teknoloji gelirleri kullanılmıştır. Çalışma sonucunda 6 ülke (Avusturya, Finlandiya, Almanya, Macaristan, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık) etkin olarak tespit edilmiştir. Asya ülkeleri arasında etkin konumda sahip olan ülke bulunamamıştır. Wang ve Huang (2007) tarafından yapılan çalışmada, 23 OECD ülkesi ile 7 OECD üyesi olmayan ülkeden oluşan 30 ülke karar verme birimleri olarak seçilmiştir. Ar-Ge sermaye stoku ve insan gücü girdi verileridir. Patent ve yayın sayıları ise çıktı verileri olarak kullanılmıştır. Çalışmada yer verilen VZA sonuçlarına göre, çoğu ülke için yayın üretiminin patent üretimine kıyasla daha avantajlı olduğu belirtilmiştir. Sharma ve Thomas (2008) 22 ülkenin Ar-Ge etkinliklerini inceledikleri çalışmalarında; Ar-Ge harcamaları, araştırmacı sayısı, nüfus ve GSYİH yi girdi değişkenleri olarak kullanılmıştır. Çıktı değişkenleri olarak ise patent ve yayın 36