[ Arapça Gramer Özeti, Sözlük, İ rab (Kelime Analizi) ve Meal ] Sözlük İlaveli İ RABLI KUR AN ve MEALİ KUR AN UFKU ( Fâtiha- Nas Suresi Arası ) Dr. Necla YASDIMAN Demirdöven İZMİR 2013
سورة ا خص (112) (İHLÂS (İhlas) SÛRESİ) (Mekke de inmiştir. 4 ayettir.) 1 ج ا ح د ق ل ه و الل ه bir tektir Allah O De ki (ال له ) mübtedasının haberi mübteda, {ikinci mübteda da denmiştir} mübtedasının haberi: isim cümlesi (ه و ) ) cümlesi ال له ا ح د) mübteda, (bu cümlede (ه و ) şan zamiridir de denmiş) fiilinin emir hali ( قا ل) 3 ا لل ه الص م د ج 2 لم ي ل د و لم ي و لد doğurulmadı ve doğurmadı Samed dir Allah nefiy ve cezm, meçhul f. muzari (ه و ) nefiy ve cezm, fiili muzari, {cümle mübtedasının üçüncü haberi de denmiştir}. (ه و ) haber, { cümle mübtedasının ikinci haberidir de denmiştir } mübteda و لم ي ك ن له ك فو ا ا ح د Hiç kimse denk O na olmadı كن ) ي) ün muahhar ismi كن ) ي) ün mukaddem haberi şibhi cümle ك فو ا) ) ile bağlantılıdır cahd-ı mutlak: nefiy ve cezm, nasih fiili muzari 1. De ki: O Allah bir tektir. 2. Allah Samed dir. 3. Doğurmadı ve doğurulmadı. 4. Hiç kimse O na denk olmadı. 2 سورة الفلق (113) (FELÂK (Aydınlığa Çıkış) SÛRESİ) (Medine de inmiştir. 5 ayettir.) 1 م ن ش ر ما خ لق ق ل ا ع و ذ بر ب ا ل ف ل ق yarattığı şeylerin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım De ki sıla: fiil cüm., fiili mazi, ismi mevsul car-mecrur, 1. De ki: Sabahın Rabbine sığınırım. 2. Yarattığı şeylerin şerrinden, 3 و م ن ش ر الن ف ا ثات ف ي ا لع قد isim, fiili muzari emir fiili و م ن ش ر غاس ق ا ذا و قب düğümlere üfleyenlerin şerrinden girdiği zaman karanlık gecenin car-mecrur muz. harfi cer+ mecrur isim, fiili mazi şart ve zaman zarfı şerrinden harfi cer+ mecrur isim,
( Cüz: 30 ) ( 113 /Felak Sûresi - 114 / Nas Sûresi ) 3 5 و م ن ش ر ح اس د ا ذا ح س د hased ettiği zaman hasetçinin şerrinden fiili mazi şart ve zaman zarfı muz. isim, 3. Girdiği zaman karanlık gecenin şerrinden, 4. Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, 5. Hased ettiği zaman, hasetçinin şerrinden (karanlığı yarıp aydınlatan sabahın Rabbine sığınırım). سورة الناس (114) 2 (NÂS (İnsanlar) SÛRESİ) (Medine de inmiştir. 6 ayettir.) م ل ك الن ا س 1 ق ل ا ع و ذ بر ب الن ا س İnsanların Melikine İnsanların Rabbine sığınırım De ki (ر ب ) kelimesinden bedel, isim, f. muzari emir f. ا ل ه الن ا س 3 م ن ش ر ا لو س و ا س ا لخ ن ا س sinsi vesvesecinin şerrinden İnsanların İlâhına sıfat, mevsuf mecrur isim, harfi cer bedel, 1-2-3-4. De ki: Sığınırım insanların Rabbine, insanların Melikine (mâlikine hükümdarına), İnsanların İlâhına, O sinsi vesvesecinin şerrinden, 6 5 م ن ا ل جن ة و الن ا س ا ل ذ ي ي و س وس ف ي ص د و ر الن ا س insanlardan cinlerden insanların göğüslerine vesvese verir Ki o matuf, mecrur mecrur isim harfi cer isim, sıla: muzari fiil cüm ikinci sıfat, ismi mevsul 5. Ki o, insanların göğüslerine vesvese verir. 6. Gerek cinlerden, gerek insanlardan (olan her sinsiden Allah'a sığınırım).
4 ( Cüz: 30 ) ( 113 /Felak Sûresi - 114 / Nas Sûresi ) SÖZLÜK: KUR ÂN SAYFASI: 604 (112 / İHLÂS, 1 2 ): (ecvef fiil) dedi, söyledi :( قا ل ي قو ل قو ) biricik :( ا ل اح د ) (Esma-i ilahiyeden) bir, tek, bir tek, yegâne ve :( الص م د ) (Esma-i ilahiyeden) Hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç olmayıp, bilakis herkesin ve her şeyin kendisine muhtaç olduğu zat, çok yüksek, çok yüce/dâim, bâkî/ izni alınmadan hiçbir işin hükme bağlanmadığı efendi, büyük / kendisinden üstünü bulunmayan reis, ihtiyaç anında ve zor durumda insanların rücu ettiği reis/ savaşta açlık ve susuzluk hissetmeyen (112 / İHLÂS, 3 4 ): :( ا ح د ) denk :( ا ل ك فو ) (meçhul fiil) doğurulmadı :( لم ي و لد ) doğurmadı :( لم ي ل د ) :( doğurdu و لد ي ل د و اد ة ( kimse, bir kimse (113 / FELAK, 1 ): FELAK SÛRESİ (ecvef fiil) sığındı, himaye :( ع ا ذ ي ع و ذ ع و ذا ب ( söyledi (ecvef fiil) dedi, :( قا ل ي قو ل قو ) istedi :( ا ل ف لق ) sabah, aydınlığa çıkış/ yarmak, yırtmak, açmak, çatlatmak (113 / FELAK, 2-3 ): varetti, şekil verdi yarattı, eşsiz ve yoktan :(خ لق ي خ لق خ ل قا) :( ا لغ اس ق ) (ism-i fâil) zifiri karanlığı çöken gece, :(و قب ي ق ب و قب ا) karanlıkla karışık gece, gece karanlığının ilk vakitleri/ tutulmuş ay/kaynayan, dökülen girdi, (karanlık) çöktü, ay karanlığa girdi/dağlarda suların kendisinden sızdığı delik (113 / FELAK, 4 5 ): ج ع قد ) قد ة :( ا لع düğüm, bağ, bağlılık, tutukluk ج ن فا ثات ) :( الن فا ث ة (tükürüksüz veya az tükürükle üfleyen) üfürükçü (düğümlere okuyup üfleyen sihirbazlar, büyücüler) ): hased etti, kıskandı ح س د ي ح س د ح س د ا ( (114 / NÂS, 1 2 ): :( ا لح اس د ) (ism-i fâil) hased eden, kıskanan NÂS SÛRESİ :( insan ا ن سا ن ج الن ا س ( söyledi (ecvef fiil) dedi, :( قا ل ي قو ل قو ) hükümdar/ ): kral, melik, sultan, ا لم ل ك ج م لو ك ( istedi (ecvef fiil) sığındı, himaye :(ع ا ذ ي ع و ذ ع و ذا ب) (Esmâ-i İlâhiye den) Melik, mülkünde istediği gibi tasarruf eden, her şeye hükmedebilen (114 / NÂS, 3 4 ): :( insan ا ن سا ن ج الن ا س ( tanrı ilah, :( ا ل ه ج ال ه ة) :( الش ر ) şer, ayıp, fenalık, zararlı iş :( ا لو س و اس ) vesvese veren, şeytan
( Cüz: 30 ) ( 113 /Felak Sûresi - 114 / Nas Sûresi ) 5 :( ا لخ ن اس ) sinsi, sinerek aldatan, gizlenen, dönüş yapan, karakteri gereği çokça gizlenip dönüş yapan (114 / NÂS, 5 6 ): (dahrece bâbından) vesvese verdi, dürtükledi/içinden geçirdi, aklına getirdi :(و س و س ي و س وس و س و س ة) ص د ور ) ج :( الص د ر göğüs/ göğüslerde gizlenen ( س ن ج الن ا ا ن سا :( insan جن ة) :( ا ل cinler (ص د ق الل ه ا لع ظ يم ) Yüce Allah doğruyu söyledi. ükür ve övgü âlemlerin Rabbi Allah içindir.