Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar Dini Yay nlar Dairesi Başkanl ğ Derleme ve Yay n Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar Dini Yay nlar Dairesi Başkanl ğ Derleme ve Yay n Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312) 295 73 06 295 72 75"

Transkript

1 HAC İLMİHALİ 1

2 Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar / 628 Cep Kitaplar / 72 Tashih: Mehmet Ali Soy Altan Çap Grafik &Tasar m Recep Kaya Hüseyin Dil Bask : TÜRKİYE DİYANET VAKFI Yay n Matbaac l k.ve Ticaret İşletmesi Tel: Y ISBN: Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar Dini Yay nlar Dairesi Başkanl ğ Derleme ve Yay n Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312)

3 ADİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI HAC İLMİHALİ Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi Mehmet KESKİN Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi Doç. Dr. Halil ALTUNTAŞ Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi ANKARA

4 Bu eser, Din İşleri Yüksek Kurulu nun tarih ve 100 say l karar yla bas lm şt r. 4

5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ GİRİŞ I. HACCIN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ II. HACCIN FARZ OLUŞU Hac, Farz- Ay nd r Hac Ömürde Bir Defa Farzd r Hacc n, İmkân Elde Edildiği Y l Yap lmas Farzd r..27 III. HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI Müslüman Olmak Ak ll olmak Buluğa Ermiş Olmak Özgür Olmak Ekonomik Yönden İmkân Sahibi Olmak Sağl kl Olmak Yol Güvenliğinin Bulunmas Hacc n farz olduğunu bilmek Hacc n Eda Edildiği Vakte Yetişmek Kad nlar n can, mal ve namus güvenliğinin sağlanm ş olmas Eşi ölmüş veya boşanm ş kad nlar n iddet süresini doldurmuş olmalar IV. HACCIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI İhrama girmek Hacc belirlenen zaman içinde yapmak Hac menâsikini belirlenen mekanlarda yapmak

6 V. HÜKMÜ İTİBARİYLE HACCIN ÇEŞİTLERİ Farz Hac Vacip Hac Nafile Hac VI. EDASI İTİBARİYLE HACCIN ÇEŞİTLERİ İfrad Hacc Temettu Hacc K ran Hacc Temettu ve K ran Hacc Yapman n Şartlar a) Hacceden Kimsenin Âfâkî Olmas b) Umre Ve Hacc n Her İkisinin Ayn Y l n Hac Aylar nda Yap lmas c) Hac Aylar nda Yap lan Umreden Sonra Memlekete Dönülmemesi En Fazîletli Hac BİRİNCİ BÖLÜM I. HACCIN FARZLARI, VACİPLERİ VE SÜNNETLERİ Farz, Şart, Rükün, Vacip Ve Sünnet Terimlerinin Anlamlar Hacc n Farzlar (Şartlar Ve Rükünleri) a) Hacc n Müstakil Farzlar (şartlar ve rükünleri).47 b) Hac Menâsikinin Kendi İçindeki Farzlar (şartlar ve rükünleri) Hacc n Vacipleri a) Hac n Müstakil Vacipleri b) Hac Menâsikinin Kendi İçindeki Vacipleri Hacc n Sünnetleri a) Müstakil Sünnetler b) Hac Menâsikinin Kendi İçindeki Sünnetleri II. İHRAM İHRAMIN FARZLARI

7 a) Niyet b) Telbiye İHRAMIN VACİPLERİ a) Mîkât S n rlar n İhraml Olarak Geçmek aa) İhrama Girilecek Yerler Harem Bölgesi H ll Bölgesi Âfâk Bölgesi a) Zülhuleyfe b) Cuhfe c) Karn d) Yelemlem e) Zât-ü Irk bb) İhrama Girilecek Zaman b) İhram Yasaklar na Uymak İHRAMIN SÜNNETLERİ HACCI FESHEDİP UMREYE DÖNÜŞTÜRMEK..61 III. TAVAF TAVAFIN ÇEŞİTLERİ a) Kudûm Tavaf b) Ziyaret Tavaf aa) Ziyaret Tavaf n n Geçerli Olmas n n Şartlar : Arafat vakfesinin yap lm ş olmas, 2. Belirli vaktinde yap lmas. bb) Ziyaret Tavaf n n Vakti c) Veda Tavaf d) Umre Tavaf e) Nezir Tavaf f) Nafile Tavaf g) Tahiyyetü l-mescid Tavaf TAVAFIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI...70 a) Niyet

8 b) Tavaf Belirlenen Vakitte Yapmak c) Tavaf Kâ be nin Çevresinde ve Mescid-i Haram n İçinde Yapmak d) Tavaf n En Az Dört Şavt n Yapmak TAVAFIN VACİPLERİ a) Tavaf Abdestli Yapmak b) Tavaf Avret Mahalli Örtülü Olarak Yapmak c) Teyamün d) Tavaf n İlk Şavt na Hacer-i Esved in Hizas n Geçmeden Başlamak e) Tavaf Yürüyerek Yapmak f) Tavaf Hatim in D ş ndan Yapmak g) Tavaf Yedi Şavta Tamamlamak h) Tavaf Namaz K lmak TAVAFIN SÜNNETLERİ a) Tavafa Başlarken Hacer-i Esved Veya Hizas na Rükn-i Yemânî Taraf ndan Gelmek Ve Hacer-i Esved in Hizas nda Tavafa Başlamak...78 b) Tavaf n başlang c nda ve her şavt n sonunda Hacer-i Evsedi istilam etmek c) Remel yapmak d) Izt ba yapmak e) Tavaf mümkün Oldukça Kâ be nin Yak n nda Yapmak f) Müvâlât g) Duâ etmek h) Tavaf Huşu İle Yapmak i) Tavaftan Sonra Zemzem İçmek ) Vücutta, Elbisede ve Metafta Necaset Bulunmamas IV. SA Y SA YİN FARZLARI (ŞARTLARI VE RÜKÜNLERİ)

9 a) Hac Sa yini İhrama Girdikten Sonra Yapmak...87 b) Hac sa yini, Hac Aylar Girdikten Sonra Yapmak c) Geçerli Bir Tavaftan Sonra Yapmak d) Sa yi Safa ve Merve tepeleri Aras nda Yapmak..88 e) Sa ye Safa Tepesinden Başlay p Merve Tepesinde Bitirmek f) Sa yin en Az Dört Şavt n Yapmak SA YİN VACİPLERİ a) Gücü Yeten Kimsenin Sa yi Yürüyerek Yapmas b) Sa yi Yedi Şavta Tamamlamak c) Umrenin Sa yini İhraml Olarak muteber bir tavaftan sonra Yapmak d) Safa ile Merve Aras ndaki Mesafenin Tamam n Yürümek SA YİN SÜNNETLERİ SA YİN YAPILIŞI V. ARAFAT VAKFESİ Arafat Vakfesinin Rüknü Arafat Vakfesinin Geçerli Olmas n n Şartlar Arafat Vakfesinin Vacibi Vakfenin Yap lacağ Yer Vakfenin Yap lacağ Zaman Arafat Vakfesinin Sünnetleri VI. MÜZDELİFE VAKFESİ Müzdelife Vakfesinin Rüknü Müzdelife Vakfesinin Geçerli Olmas n n Şartlar a) Hac İçin İhraml Olmak b) Arafat Vakfesini Yapm ş Olmak c) Vakfeyi Müzdelife S n rlar İçinde Yapmak d) Vakfeyi Belirli Zaman İçinde Yapmak Müzdelife Vakfesinin Vacipleri Müzdelife Vakfesinin Sünnetleri

10 VII. MİNA DA YAPILAN GÖREVLER Remy-i Cimar a) Remy-i Cimar n Vakti, Hükmü Ve Uygulanmas aa) Bayram n Birinci Günü bb) Bayram n İkinci ve Üçüncü Günleri cc) Bayram n Dördüncü Günü dd) Cemrelere At lan Taşlar n Say s ee) At lmayan Taşlar n Kazas b) Şeytan Taşlaman n Geçerli Olmas n n Şartlar At lan Taşlar Dikili Sütunlara İsabet Ettirmek veya Yak nlar na Düşürmek Taşlar, Cemrelere El İle F rlatarak Atmak Taş n, At lmas Gereken Yere, Atan n Fiili Sonucunda Ulaşm ş Olmas Taşlar n Her Birini Ayr Ayr Atmak Meşru Mazereti Bulunmayan Kimselerin..112 Taşlar Bizzat Kendilerinin Atmas At lan Şeyin Taş veya Taş Hükmünde Olmas Taşlar n, Belirlenen Vakitler İçinde At lmas At lmas Gereken Taşlar n Tamam n veya En Az Dördünü Atmak c) Şeytan Taşlaman n Sünnetleri d) Şeytan Taşlaman n Mekruhlar Hedy a) Hedy Kurban İle Yükümlü Olanlar b) Hedyin Çeşitleri aa) Vacip Olan Hedy Temettu ve K ran Hedyi Ceza Hedyi İhsâr Hedyi

11 4. Fevat Hedyi Adak Hedyi bb) Nafile Hedyi c) Hedyin Kesim Yeri d) Heydin Kesim Zaman e) Hedy Kurbanlar n n Etleri f) Kurban Yerine Oruç Saçlar T raş Etmek Veya K saltmak a) T raş Olman n Zaman b) Saçlar T raş Etmenin veya K saltman n Yeri..124 c) T raş Edilecek Veya K salt lacak Saç n Miktar.124 d) T raş İle Diğer Menâsik Aras nda Tertip e) İhramdan Ç kma (Tahallül) İlk Tehallül İkinci Tehallül İKİNCİ BÖLÜM İHSAR VE FEVAT I. İHSAR İhsara Sebep Olan Engeller İhsar n Sonuçlar İhrama Girerken Şart Koşmak II. FEVÂT Fevat n Sonuçlar ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BEDEL HACCI I. BEDEL HACCININ MEŞRUİYYETİNİN DELİLLERİ II. BEDEL GÖNDERMEYİ CAİZ KILAN ŞARTLAR

12 III. BEDEL İÇİN VASİYETTE BULUNMANIN HÜKMÜ IV. BEDEL YOLU İLE HAC YAPMANIN ŞARTLARI V. NAFİLE HACDA VEKALET ŞARTLARI DÖRDÜNCÜ BÖLÜM HAC VE UMREDE KURALLARA AYKIRI DAVRANIŞLAR VE CEZALARI I. HAC VE UMRENİN VACİPLERİNİ TERK ETMENİN CEZALARI Hacc n Mustakil / Aslî Vacipleri Şunlard r: Mikat Mahalli İle İlgili Cezalar Tavafla İlgili Cezalar Sa y İle İlgili Cezalar Arafat Vakfesiyle İlgili Cezalar Müzdelife Vakfesiyle İlgili Cezalar Şeytan Taşlama (Rem-yi Cimar) İle İlgili Cezalar Saçlar T raş Etmek Veya K saltmak İle İlgili Cezalar Şeytan Taşlama, Kurban Kesme Ve T raş Olma Aras ndaki Tertibe Uymama İle İlgili Cezalar Hac Ve Umre İle İlgili Şükür Ve Ceza Kurbanlar.161 II. İHRAM YASAKLARI VE BU YASAKLARA UYMAMANIN CEZALARI Giyim Yasaklar Ve İlgili Cezalar Güzel Koku Sürünme Yasaklar Ve İlgili Cezalar Saç Ve Tüyleri Giderme Yasağ Ve İlgili Cezalar T rnak Kesme Yasağ Ve İlgili Cezalar Cinsel İlişki Yasağ Ve İlgili Cezalar Kara Hayvanlar n Avlama Yasağ Ve İlgili Cezalar

13 7. Harem Bölgesi Bitkileri İle İlgili Yasaklar Ve Cezalar İhraml Kimsenin Evlenmesi Cezalarda Muhayyerlik Bilgisizlik, Unutma Ve Zorlanman n Cezalara Etkisi Cezalar n Ödenme Zaman Ve Yeri İhraml ya Mübah Olan Şeyler BEŞİNCİ BÖLÜM HACCIN YAPILIŞI I. HZ. PEYGAMBERİN HACCI II. HACCA HAZIRLIK III. TEMETTU, KIRAN VE İFRAD HACCININ YAPILIŞI TEMETTU HACCI a) İhrama Girme b) Tavaf c) Sa y d) Hac İçin İhrama Girmek e) Arafat Vakfesi f) Müzdelife Vakfesi g) Aka be Cemresine Taş Atmak h) Şükür Kurban Kesmek ) T raş Olmak i) Ziyaret Tavaf j) Cemrelere Taş Atmak k) Veda Tavaf KIRAN HACCI İFRAD HACCI IV. İFRAD, TEMETTU VE KIRAN HACCI ARASINDAKİ FARKLAR

14 V. HACDA KADINLAR Yükümlülük Bak m ndan Farklar Uygulamadaki Farklar ALTINCI BÖLÜM UMRE I. UMRENİN HÜKMÜ II. UMRENİN SÜNNET (YAHUT VACİP VEYA FARZ) OLMASININ ŞARTLARI III. UMRENİN ZAMANI IV. UMRENİN FARZLARI (ŞARTI VE RÜKNÜ) V. UMRENİN VACİPLERİ VI. UMRENİN SÜNNETLERİ VII. UMRENİN YAPILIŞI YEDİNCİ BÖLÜM MEDİNE-İ MÜNEVVERE Yİ VE HZ. PEYGAMBER İN KABRİNİ ZİYARET I. MEDİNE-İ MÜNEVVERE II. MESCİD-İ NEBEVİ NİN FAZİLETİ III. PEYGAMBERİMİZİN KABRİNİ ZİYARETİN HÜKMÜ IV. MESCİD-İ NEBEVİ Yİ VE PEYGAMBERİ- MİZİN KABRİNİ ZİYARETİN ÂDÂBI V. MEDİNE DE KALINACAK SÜRENİN DEĞERLENDİRİLMESİ VI. MEDİNE DEKİ BAZI MÜBAREK MEKANLAR Kuba Mescidi

15 2. Cuma Mescidi Baki Mezarl ğ (Cennetü l-bakî ) Mescidü l-k bleteyn (İki K bleli Mescid) Uhut Şehitliği HAC VE UMRE İLE İLGİLİ TERİMLER TEMETTU HACCINA GÖRE HAC VE UMRE GÖREV TAKİP CETVELİ İHRAM ÖNCESİ HAZIRLIK UMRE İÇİN İHRAMA GİRMEK UMRENİN TAVAFI UMRENİN SA YI HAC İÇİN İHRAMA GİRMEK ARAFAT VAKFESİ MÜZDELİFE VAKFESİ MİNA DAKİ GÖREVLER FARZ TAVAF BAYRAMIN 2. VE 3. GÜNÜ CEMRELERE TAŞ ATMA VEDA TAVAFI MEZHEPLERE GÖRE HAC MENASİKİNİN HÜKÜMLERİ BİBLİYOGRAFYA

16 16

17 ÖNSÖZ Allah tan mak, O na kulluk etmek, hayat n O nun belirlediği program dahilinde yürütmek insan n temel görevidir. Çünkü yüce Allah onu bunun için yaratm ş ve din duygusu ile yüklü olarak dünya sahnesine ç karm şt r. Bütün yarat klar içinde emâneti sadece o yüklenmiş, buna karş l k olarak yer yüzünün halîfesi ve mimar olmuş, bütün varl klar onun hizmetine verilmiştir. Ak l, muhakeme, anlama ve irade gibi bir çok yetenekle donat lan ve ilâhî vahiy ile kendisine rehberlik edilen insan, üstlendiği kulluk görevini yerine getirip getirmeme konusunda serbest b rak lm şt r. Bu özgürlük içinde ilk insandan bu yana akl - n kullan p ilâhî vahye kulak verenlerin yan nda şeytana uyup heva ve hevesini ilâh edinenler de olmuştur. Yarat klar na son derece merhametli olan Allah, ilk insandan beri her topluma peygamber göndermek suretiyle insanlar kulluk görevlerini yapmaya çağ rm şt r. Bu çağr ya uyanlar, ilki Kâ be olmak üzere yeryüzünde pek çok mabet yapm şlard r. Kur ân da bildirildiğine göre (Bakara, 2/127) Kâ be, Hz.İbrahim ve oğlu Hz.İsmail (a.s.) taraf ndan inşa edilmiştir. İnşaat n bitiminden sonra İbrahim ve İsmail (a.s.) n, Rabbimiz! Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster (Bakara, 2/128) diye dua etmeleri üzerine Yüce Allah, onlara hac ibadetinin nas l yap lacağ n vahiy meleği Cebrail vas tas yla öğretmiş ve İnsanlar aras nda hacc ilan et ki gerek yaya olarak gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler emrini vermiştir (Hac, 22/27) Hz. İbrahim (a.s.) insanlar hacca çağ rm ş, bu çağr ya uyanlar Mekke ye gelip hac görevini ifa etmişler, Kur ân n beyan (Hac, 22/28-30) ile bir tak m menfaatlere tan k olmuşlar, 17

18 Allah n ad n anm şlar ve günahlardan temizlenmişlerdir. Son peygamber Hz. Muhammed (a.s.) n peygamber gönderildiği döneme kadar hac ibadeti devam etmiş, ancak uygulamas na bir tak m putperest gelenekler kar şt r lm şt (Enfâl, 8/34). İslam bunlar temizleyerek hac ibadetini tevhit inanc na uygun hale getirmiştir. Hicretin 9. y l nda nazil olan Âl-i İmrân suresinin 97. âyeti ile hac Müslümanlara farz k l nm şt r. Bu y l, Hz. Ebûbekir i hac emîri olarak görevlendiren Hz. Peygamber (a.s.), hicretin 10. y - l nda yüz bini aşan sahâbî ile birlikte hac yapm şt r. Peygamberimizin yapt ğ bu hacca, son hacc olduğu ve sahabîlerle vedalaşt ğ için Veda Hacc ; Müslümanlara hac ibadetinin bütün hükümlerini hem nazarî olarak bildirdiği, hem de pratik olarak gösterdiği için Belağ Hacc, hacc n farz k l nmas ndan sonra ilk hacc olmas dolay s yla da İslâm Hacc denilmiştir. İslam n beş temel esas ndan biri olan hac ibadetini yerine getirmek için 15 as rd r Müslümanlar, dünyan n dört bir yan ndan kutsal topraklara, Kâ be ye ulaşmaktad rlar. Zamanla ülkeler hac ibadetinin daha düzenli yap labilmesi için hac organizasyonlar tertiplemeye başlam şlard r. Diyanet İşleri Başkanl - ğ da 1979 y l ndan beri hac organizasyonu düzenlemekte ve bu görevi başar ile yürütmektedir. Diğer ibadetlere nispetle daha teferruatl ve sab r gerektiren bir ibadet olan hac; insana nefis terbiyesi, irade eğitimi ve davran şlar n disiplin alt na alma imkân n sağlar. Çünkü, insan ihrama girmekle başlayan yasaklara uymak, izdiham ve s cağ n verdiği zorluklara tahammül etmek zorundad r. Peygamberimizin beyan ile makbul bir hac kişiyi günahlar ndan temizler (Buhârî, Hac, 4. II, 1141). Makbul bir hac yapabilmek için bu ibadetin iyi öğrenilmesi gerekir. Farzlar n, vaciplerini, sünnetlerini ve teorisini ve pratiğini bilmeden makbul bir hac yapmak mümkün değildir. Müslüman n makbul bir hac yapabilmesinde ona rehberlik eden kafile başkan ve din görevlisi- 18

19 nin etkisi ve katk s büyüktür. Kafile başkan ve din görevlisinin rehberlik yapabilmesi için hacc detaylar ile çok iyi öğrenmesi ve anlamas gerekir. İşte elinizdeki bu kitap, kafile başkan ve din ve görevlisine rehber olmas amac yla haz rlanm şt r. Eser şu esaslara göre haz rlanm şt r: a) Eser bir giriş ve yedi bölümden oluşmaktad r. Giriş bölümünde hacc n dindeki yeri, farz oluşunun delilleri ve kimlere farz olduğu konusu işlenmiştir. Birinci bölümde önce farz (şart ve rükün) vacip ve sünnet terimlerinin hac aç s ndan ne anlama geldiği, daha sonra hacc n yap l ş s ras esas al narak ihram, tavaf, Sa y, Arafat ve Müzdelife vakfesi ile Minada yap lan görevler (t raş olma, şeytan taşlama ve kurban kesme) nin farz, vacip ve sünnetleri anlat lm şt r. İkinci bölümde ihsâr ve fevât, üçüncü bölümde bedel hac, dördüncü bölümde kurallara uymama ve cezalar, beşinci bölümde hacc n yap l ş, alt nc bölümde umre ve uygulamas ve yedinci bölümde Medine ziyareti ele al nm ş, eserin sonuna hac ve umre ile ilgili terimler sözlüğü ve din görevlileri ile kafile başkanlar n n hac uygulamas n takip edecekleri bir çizelge ilave edilmiştir. b) Metnin tertipinde genelde Hanefî mezhebi esas al nm ş, konular anlat l rken önce Hanefî mezhebinin görüşü, sonra varsa bu mezhep içindeki farkl görüşler, bilahare varsa Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin farkl görüşleri zikredilmiştir. Diğer mezheplerin görüşleri, üç y ld z (***) işareti ile ayr lm şt r. Mezhepler aras ndaki farkl görüşlerin bulunmas, konu ile ilgili âyet ve hadislere farkl yorumlar getirilmesinden kaynaklanmaktad r. Mezhepler aras ndaki farkl görüşler, gerekli hallerde müminler için bir ç k ş imkan sağlamaktad r. Bu itibarla ihtiyaç halinde diğer bir müçtehidin içtihad ile hareket edilebilir. Mezheplerin görüşleri o mezheplere ait f k h kaynaklar esas 19

20 al narak tespit edilmiştir. Hanefî mezhebinin görüşlerinde Kâsânî nin Bedâyi u s-sanâyî fî Tertibi ş-şerâî, Şâfiî mezhebinin görüşlerinde Hatîb Şirbînî nin Muğnî l-muhtaç, Mâlikî mezhebinin görüşlerinde İbn Rüşd ün Bidâyetü l-müçtehid ve Nîhâyetü l-muktes d, Hanbelî mezhebinin görüşlerinde İbn Kudâme nin el-muğnî adl eserleri esas al nm ş, ayr ca bu mezheplere ait diğer f k h kitaplar ndan da yararlan lm şt r. Konular işlenirken f khî görüşe dayanak teşkil eden bir k s m delillere yer verilmiş, çoğu kez ayet ve hadis metinleri yaz lm şt r. c) Dipnotta kaynaklar verilirken ilk geçtiği yerde müellifin ve eserin tam ad, bask yeri ve tarihi yaz lm ş, ikinci defa geçtiğinde sadece meşhur ad ile eserin cilt ve sayfa numaras verilmiş, bir müellifin iki eseri kullan lm ş ise müellifin ad ile birlikte eserin k sa ad yaz lm şt r. Kitapta anlaş l r ve sade bir üslûp kullan lmaya çal ş lm şt r. Yüce Rabbimizin r zas na uygun bir hac ibadeti yapabilmede bu kitab n katk da bulunmas bizi mutlu edecektir. Hidayet ve başar ancak Allah n lütfu ile mümkün olur. DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI 20

21 GİRİŞ I. HACCIN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Hac kelimesi sözlükte; sayg duyulan büyük ve önemli bir şeye yönelmek, ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek, delil ile galip gelmek anlamlar na gelir. 1 Bir f k h terimi olarak; imkân olan müslümanlar n belirlenmiş zaman içinde Kâ be, Arafat, Müzdelife ve Mina da belli dînî görevleri şart ve usulüne uygun olarak yerine getirmek suretiyle yap lan ibadeti ifade eder. 2 İslâm n beş temel esas ndan biri olan hac; İslâm n evrenselliğini, birlik ve beraberliğini, rk, renk, cinsiyet, dil, ülke ve kültür ay r m yapmadan müminlerin kardeşlik ve eşitliğinin temsil edildiği bir ibadettir. Hac, kefen misali bembeyaz giysiler içinde âhiretteki mahşeri hat rlatan, ayn k yafet içinde zengin-fakir, şehirli-köylü ay r - m n ortadan kald ran, ben liği y k p biz i öne ç karan, şeytan taşlama, tavaf ve sa y gibi temsîli görevlerin îfa edildiği, helal olan baz şeylerin ihrama girdikten sonra haram k l nd ğ ve böylece nefis terbiyesi, irade ve sab r eğitiminin yap ld ğ, yüz binlerle birlikte Allah a aç lan ellerin boş çevrilmediği, dînî duygular n ihlas ve samimiyetin doruk noktaya ç kt ğ bir ibadettir. Hac, dünya Müslümanlar n n kaynaşmas n, birbirlerini ve 1 Râğ b el-isfehânî, Ebû l-kâs m Huseyin b. Muhammed, el-müfredât fî Garîbi l-kur ân, s.107. thk. Muhammed Seyyid Keylânî, M s r, bk. İbn Hümâm, Kemâleddîn Muhammed b. Abdülvâhid, es-sivâsî, Fethu l-kadîr Alâ l-hidâye Şerhu Bidâyeti l-mübtedî, II, 414. thk. Abdürrazak Galib el- Mehdî Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci bask, Beyrut, İbn Hümâm, II,

22 değişik kültürleri tan malar n sağlar. İslâmî bilinçlenmeye, iman n aksiyona geçirilmesine, manevî kirlerden ar nmaya, gönlü bütün safiyeti ile Yaratan a açmaya vesile olur. م ن ح ج ف ل م ي ر ف ث و ي ف س ق ر ج ع ك ي و م و ل د ت ه ا مه Kim Allah için hacceder de (Allah n r zâs na uymayan) kötü söz ve davran şlardan ve Allah a karş gelmekten sak n rsa, (kul hakk hariç) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlar ndan ar nm ş olarak hacdan) döner. 3 ا لح جاج و ال ع مار و ف د ا ا ن د ع و ه ا ج ا م و ا ن اس ت غ ف ر وه غ ف ر م Hac lar ve umre yapanlar Allah n (evinin) ziyaretçileridir. Kendisine dua ederlerse dualar na icabet eder, On dan bağ şlanma dilerlerse onlar bağ şlar 4 anlam ndaki hadislerde de ifade edildiği gibi hacda yap lan dualar ve tövbeler kabul görür. Böylece bu ibadeti îfa edenler, işlemiş olduklar hata ve günahlar ndan ar narak hayata yeni bir canl l k ve şuurla dönerler. Hac en fazîletli ibadetlerden biridir. Bir sahâbî, ي ا ر س ول ا ا ى الا ع م ال ا ف ض ل ق ال الا يم ان ب ا ق ا ل ث م م اذ ا ق ال الج ه اد س بيل ا ق ال ث م م اذ ا ق ال الح ج الم ور - Ey Allah n Elçisi! En fazîletli amel hangisidir diye sordu. Hz. Peygamber. 3 Buhârî, Hac, 4. II, Nesâî, Menâsikü l-hac, 4. V, 114. Müslim, Hac, 438. I, 983. İbn Mâce, Menasik, 1. II, İbn Mâce, Menasik, 5. No: II,

23 - Allah a imand r buyurdu. Sahâbî, - Sonra hangisidir diye sordu. Hz. Peygamber, - Allah yolunda cihâd etmektir buyurdu. Sahâbî, - Sonra hangisidir diye sordu. Hz. Peygamber, - Makbul bir hacd r buyurdu. 5 Peygamberimizin beyan ile ا لح ج الم ور ل ي س ل ه ج ز اء ا لا الج ن ة Makbul bir hacc n mükafat da ancak cennettir. 6 II. HACCIN FARZ OLUŞU Hac ibadeti; hicretin 9. y l nda farz k l nm şt r. Farz oluşu Kitap, sünnet ve icmâ- ümmet ile sabittir. 7 Hacc n farz oluşunun Kur ân daki delili şu âyetlerdir: ج ال ب ي ت م ن اس ت ط اع ا ل ي ه س بيلا Gücü yetenlerin haccetmesi Allah n insanlar üzerinde bir hakk d r. 8 ح ب الح ج ي ا ت وك ر ج الا و ع ك ل ض ام ر ي ا ت م ن ك ل ف ج ع ميق و ع الن اس و ا ذ ن الن اس 5 Nesâî, Menâsikü l-hac, 4. V, 113. Buhârî, Hac, 4. II, Müslim, Hac, 437. I, 983. Nesâî, Menâsikü l-hac, 5. V, 115. İbn Mâce, Menasik, 1. II, Semerkandî, Alâüddîn, Tuhfetü l-fukahâ, II, 379. Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, Birinci bask. Kâsânî, Alâüddîn Ebû Bekr b Mes ûd, Bedâi u s-sanâî fî Tertîbi ş-şerâi, II, 118. Dâru l-kütübi l-arabiyyi, İkinci bask, Beyrut, Al-i İmrân, 3/

24 İnsanlar aras nda hacc ilan et ki, gerek yaya olarak gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler. 9 Hadis külliyat n n hac bölümlerinde hacc n farz oluşuna delalet bir çok hadis vard r. Şu hadisleri örnek olarak zikredebiliriz: لا ا و ا ن مد ا ب ن ى الا س لا م ع س ه اد ة ا ن لا ا له ا ر س ول ا و ا ق ام ال صلوة و ا يت اء ال زك وة و الح ج و ص و م ر م ض ان İslâm beş temel esas üzerine kurulmuştur. Allah tan başka tanr bulunmad ğ na ve Muhammed in Allah n elçisi olduğuna tan kl k etmek, namaz dosdoğru k lmak, zekat vermek, hac yapmak ve Ramazan orucu tutmak 10 Bu hadis-i şerifte hac ibadeti İslâm n beş temel esas aras nda zikredilmiştir. Bir gün vahiy meleği Cebrâil (a.s): ي ا مد ا خ نى ع ن الا س لا م Ey Muhammed İslâm hakk nda bana bilgi verir misin? dedi, Hz. Peygamber (a.s.); لا ا و ا ن مد ا ر س ول ا ا لا س لا م ا ن ت ش ه د ا ن لا ا له ا يم ال صلوة و ت و ت ى ال زك اة و ت ص وم ر م ض ان و تح ج ال ب ي ت ا ن و ت ق اس ت ط ع ت ا ل ي ه س بيلا İslâm, Allah tan başka ilah olmad ğ na ve Muhammed in 9 Hac, 22/ Buhârî, İman, 1. I, 8. Müslim, İman,

25 Allah n elçisi olduğuna tan kl k etmen, namaz dosdoğru k lman, zekat vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirebilirsen Kâ be yi ziyaret etmen (hac yapman) d r diye cevap vermiş, Bunun üzerine Cebrail de ص د ق ت Doğru söyledin demiştir. 11 Peygamberimiz (a.s) Cebrail e verdiği cevapta hem hac ibadetinin İslâm n beş temel esas ndan biri olduğunu, hem de bu ibadeti ancak imkan olanlar n yapmakla yükümlü olduğunu bildirmiştir. Sahabeden Ebû Hüreyre nin bildirdiğine göre Peygamberimiz (a.s.) Müslümanlara hitaben yapt ğ bir konuşmas nda; ا ا الن اس ق د ف ر ض ا ع ل ي ك م ا لح ج ف جوا Ey insanlar! Allah size hacc farz k lm şt r, haccediniz buyurmuştur. 12 Hacc n farz olduğu konusunda müslümanlar aras nda hiç ihtilaf olmam ş, bu konuda ümmetin icma has l olmuştur Hac, Farz- Ay nd r. İmkan olan her mükellefin hacc bizzat kendisinin yapmas farzd r. Cenaze namaz ve cihâd gibi bir grup müslüman n hac görevini yapmas ile diğer müslümanlar n üzerinden düşmez. 14 Bu konuda ittifak vard r, aksi görüş beyan eden de yoktur. 2. Hac Ömürde Bir Defa Farzd r. Yukar daki delillerden hacc n farz olduğu kesin olarak anla- 11 Müslim, Îmân, I, 37, 40. bk. Buhârî, Îman, 37. I, Müslim, Hac, 412. I, Semerkandî, II, 379. Kâsânî, II, 118. Kurtubî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed el-ensârî, el-câmi li Ahkâmi l-kur ân, III, 142. Dâru İhyâi t-türâsî l-arabî, Beyrut, tarihsiz. 14 Semerkandî, II, Kâsânî, II, 119. Şirbînî, II,

26 ş lmakta, ancak ömürde bir defa m yoksa birden fazla m yap lmas gerektiği konusunda aç kl k bulunmamaktad r. Bu konuya Peygamberimiz (a.s.) şöyle aç kl k getirmiştir. ع ن ا ب ى ه ر ي ر ة ق ال خ ط ب ن ا ر س ول ا ف ق ال ا ا الن اس ق د ف ر ض ا ع ل ي ك م الح ج ف جوا ف ق ال ر ج ل ا ك ل ع ام ي ا ر س ول ا ف س ك ت ح ت ى ق ا ا ث لا ث ا ف ق ال ر س ول ا ل و ق ل ت Ebû Hüreyre anlat yor: Allah n Elçisi bize konuşma yapt ve, - Ey insanlar! Allah size hacc farz k lm şt r, haccediniz buyurdu. Bir sahâbî, - Ey Allah n Elçisi! Her y l m? diye sordu. Peygamberimiz, sükût etti cevap vermedi. Sahâbî sorusunu üç defa tekrarlad, bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.), - Eğer evet deseydim her y l hac yapmak farz olurdu, buna gücünüz yetmezdi cevab n verdi. 15 ا ن الا ق ر ع ب ن ح اب س س ا ل الن ب ى ف ق ال ي ا ر س ول ا ا لح ج ك ل س ن ة ا و م رة و اح د ة ق ال ب ل م رة و اح د ة ف م ن ز اد ف ه و Sahabeden Akra b. Hâbis, ن ع م ل و ج ب ت و لم ا اس ت ط ع ت م ت ط وع 15 Müslim, Hac, 412. I, 975. bk. İbn Mâce, Menâsik, 2. II,

27 - Ey Allah n Elçisi! Hac her y l m yoksa ömürde bir kere mi farz? diye sormuş, bunun üzerine Peygamberimiz (a.s.), - Ömürde bir kere farzd r. Daha fazla yapan nafile hac yapm ş olur cevab n vermiş, 16 kendisi de hac farz olduktan sonra bir defa hac yapm şt r Hacc n, İmkân Elde Edildiği Y l Yap lmas Farzd r. Hac yapma imkan elde edildiği y l, hac yapmak müslümana farz olur. Bu konuda ihtilaf yoktur. Ancak, ayn y l içerisinde hacc n yap lmas n n zorunlu olup olmad ğ hacc n (fevrî veya terâhî üzere oluşu) konusunda f k h bilginleri aras nda farkl görüşler vard r. Hacc n, hac yapma imkan elde edildiği y l yap lmas gerektiği ve daha sonraki y llara ertelenebileceği şeklinde Ebû Hanîfe den iki farkl görüş rivayet edilmiştir. Birinci görüşü İmam Ebû Yusuf, ikinci görüşü İmam Muhammed tercih etmiştir. Ebû Yusuf un tercih ettiği görüşe göre imkân elde edildiği y l hac yapmay p sonraki y llara erteleyen kimse günahkâr olur. İmam Malik ve Ahmed b. Hanbel e göre hacc n imkân elde edildiği y l yap lmas gerekir. 18 İmam Şâfiî ye göre hac daha sonraki y llara ertelenebilir Ebû Dâvûd, Menâsik, 1. II, 344. İbn Mâce, Menâsik, II, 963. İbn Mâce nin bir başka rivayetinde ayn soruyu sahabeden Enes b. Malik de sormuştur. 17 Tirmizî, Hac, 6. III, 179. Şirbînî, Şemsüddîn Muhammed b. Muhammed el- Hatîb, el-muğnî l-muhtâç ilâ Ma rifeti Me ânî Elfâz l-minhâc, II, 206. thk, Ali Muhammed Muavvad ve Adil Ahmed el-mevcûd, Dâru l-kütübi l- İlmiyye, birinci bask, Beyrut, İbn Kudâme, Muvaffaku ddîn Ebû Abdullah b. Ahmed b. Muhammed, el-muğnî, (el-makdisî ye ait eş-şerhü l- Kebir ile birlikte) thk. Muhammed Şerefü d-din Hattab, es-seyyid Muhammed es-seyyid, Dârü l-hadis, Birinci bask, Kahire 1416/1991, IV, 328. Sahabeden Câbir İbn Abdullah, Peygamberimizin hicretten önce iki defa, hicretten sonra da bir defa hac yapt ğ n söylemiş ise de Tirmizi bu rivayet için garîb ifadesini kullanm şt r. Tirmizî, Hac, 6. III, Makdisî, eş-şerhü l-kebîr, IV, İbn Hümâm, II, Yaz r, II,

28 İmkân elde edildiği y l hac görevini yapmay p sonraki y llara erteleyen kimse, çeşitli sebeplerle bu imkân n kaybedebilir ve hac yapmad ğ için sorumluluk alt nda kal r. Bu itibarla müslüman, hac yapma imkân elde ettiği y l geciktirmeden hacca gitmelidir. Nitekim Peygamberimiz (a.s.), م ن ا ر اد الح ج ف ل ي ت ع جل ف ا ن ه ق د ي م ر ض الم ريض ال ضال ة و ت ع ر ض الح اج ة و ت ض ل Hac yapmak isteyen kimse acele etsin. 20 Çünkü hasta olabilir, (servetini, paras n ) yitirebilir, ihtiyac ortaya ç kabilir buyurmuştur. 21 III. HACCIN FARZ OLMASININ ŞARTLARI Hacc n bir kimseye farz olmas için şu şartlar n birlikte bulunmas gerekir. 1. Müslüman Olmak Müslüman olmayan kimse, her şeyden önce iman etmekle yükümlüdür. İman etmedikçe ibadetleri makbul olmaz. Çünkü iman, ibadetlerin kabul görmesinin olmazsa olmaz şart d r. 22 Müslüman olmayan bir kimse hac yapt ktan sonra müslüman olsa yeniden hac yapmas gerekir, müslüman olmadan önce yapt - ğ hac geçerli olmaz Ebû Dâvûd, Menâsik, 6. No: II, 350. Hakim, Muhammed b. Muhammed in-neysâbûrî el-müstedrek alâ s-sahîhayn, I, 448. Birinci Bask, Beyrut Beyhakî, Ahmed b. Hüseyin, es-sünenü l-kübrâ, IV, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci bask, Mekke, İbn Mâce, Menâsik, 1. II, Mâide, 5/5. 23 Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II, 120. İbn Hümâm, II, 415. İbn Rüşd, Ebû l- Velîd Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed, Bidâyetü l-mücte- 28

29 2. Ak ll olmak İnsan n dinî görevlerle sorumlu olabilmesi için ak ll olmas gerekir. Akl olmayan n dinî sorumluluğu da yoktur. Peygamberimiz (a.s.), ر ف ع ال ق ل م ع ن ث لا ث ة ع ن الن اي م ح ت ى ي س ت ي ق ظ و ع ن ال صب ى ح ت ى ت ل م و ع ن الم ج ن ون ح ت ى ي ع ق ل Üç kişi sorumlu tutulmaz: Uyan ncaya kadar uyuyan, bülûğa erinceye kadar çocuk ve akl baş na gelinceye kadar ak l hastas. 24 Zihinsel özürlü bir kimse hac yapt ktan sonra iyileşirse -diğer şartlar da taş yorsa- yeniden hac yapmakla sorumlu olur Buluğa Ermiş Olmak Erkekler ihtilam olmad kça, k zlar âdet görmeye başlamad kça veya ihtilam olacak ve âdet görecek yaşa gelmedikçe mükellef olmazlar. Peygamberimiz, buluğa erinceye kadar çocuktan sorumluluğun kald r ld ğ n bildirmiştir. 26 Bir insan çocukluğunda hac yapsa buluğa erdikten sonra imkân olunca yeniden hac yapmakla yükümlü olur. 27 Çocuğun yapt ğ hacc n sevab anne ve babas na yaz l r. Sahabeden Câbir ibn Abdullah n bildirdiğine göre bir kad n çocuğunu Rasulüllah a götürmüş ve hid ve Nihayetü l-muktes d, I, 390. thk. Abdülhalim Muhammed, Abdurrahman Hüseyin Muhammed, Dâru l-hadis, Kahire, tarihsiz. İmam Şâfiî ye göre kafirler imanla birlikte ibadetlerle de sorumludur, dolay s yla kâfire hac farzd r, terki sebebiyle âhirette cezaland r l r. 24 Ebû Dâvûd, hudud, 17. IV, 560. Buhârî, Talak, 11. VI, 169. Hudud, 22. VI- II, 21. Tirmizî, Hudud, 1. Dârimî, Hudud, 1. Ahmed, II, Kâsânî, II, 120. İbn Hümâm, II, Ebû Dâvûd, Hudûd, 17. IV, Tirmizî, Sünen, III, Kâsânî, II,

30 ي ا ر س ول ا ا ذ ا ح ج Ey Allah n Elçisi! Bu çocuk için hac var m d r diye sormuş, Peygamberimiz (a.s.) da, ن ع م و ل ك ا ج ر Evet vard r, sevab senin olur buyurmuştur. 28 Hac için ihrama giren bir çocuk, Arafat vakfesinden önce buluğa erse ve bu ihram üzere hacc n yapsa, Hanefî mezhebine göre bu hac nafile olur, Şâfiî mezhebine göre farz olan hac yerine gelmiş olur Özgür Olmak Özgür olmayan kimselere hac farz değildir. Özgür olmayan bir kimsenin yapacağ hac, nafile olur. Bu kimsenin hürriyetine kavuşmas halinde diğer şartlar da taş yorsa yeniden hac yapmas gerekir. Tutuklu ve mahpus olanlara veya yurtd ş na ç kma yasağ bulunanlara ya da hacca gitmelerine yetkililerce izin verilmeyenlere hac farz değildir. Çünkü bu halde iken hac yapmaya güçleri yetmez. 30 Ancak hapse girmeden veya yurtd ş na ç kma yasağ konmadan önce hacca gitme imkân bulmuş ise bu kimseye hac farz olmuştur. K s tl l k hali sona eren kimselerin hacca gitmeleri gerekir, k s tl l k halinin sona ermeyeceği kesinleşen kimselerin yerlerine vekil göndermeleri veya vasiyet etmeleri gerekir. 28 Müslim, Hac, I, 497. Ebu Dâvûd, Hac, 8. II, Tirmizî, Hac, 83. III, 265. Ahmed, I. 288, 343. Mâlik, I, I, 422. Nesâî, V, 120. Sahabeden Sâib b. Yezîd, yedi yaş nda iken babas ile birlikte hac yapt ğ n söylemiştir. (Tirmizî, Hac, 83. III, 265). 29 Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II, 121. İbn Hümâm, II, 415. İbn Rüşd, I, Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II, 121. İbn Hümâm, II,

31 Hacc n farz olmas için; müslüman olma, buluğa erme ve özgür olma şartlar şu hadis-i şerife dayanmaktad r: ا يم ا ع ب د ح ج ث م ب ل غ الح ن ث ف ع ل ي ه ا ن ج ح جة ا خ ر ى ح ج ث م ه اج ر ف ع ل ي ه ا ن ج ح جة ا خ ر ى و ا يم ا ا ع ر اب ى و ا يم ا ع ب د ح ج ث م اع ت ق ف ع ل ي ه ا ن ج ح جة ا خ ر ى Her hangi bir kul hac yapar sonra buluğa ererse yeniden hac yapmas gerekir. Her hangi bir müşrik hac yapar sonra müslüman olursa yeniden hac yapmas gerekir. Her hangi bir köle hac yapar sonra özgürlüğüne kavuşturulursa yeniden hac yapmas gerekir Ekonomik Yönden İmkân Sahibi Olmak Al-i İmrân suresinin 97. âyetinde hacc n gücü yetenlere farz olduğu bildirilmektedir. Peygamberimiz (a.s.), gücü yetmeyi az k ve binit ile izah etmiştir. 32 Bir sahâbînin, ي ا ر س ول ا م ا ي وج ب الح ج Hac yapmay farz k lan şey nedir? şeklindeki sorusuna Peygamberimiz, ا ل زاد و ال راح ل ة Az k ve binit cevab n vermiştir. 33 Bir kimsenin aslî ihtiyaçlar, varsa borcu ve bakmakla yükümlü olduğu insanlar n nafakas d ş nda hacca gidip geleceği 31 Hâkim, I, 481. Beyhakî, V, Dârakutnî, es-sünen, II, 215. Kâsânî, II, İbn Kudâme, IV, Tirmizî, Hac, 4. III,

32 sürede kendisine yetecek kadar yeme, içme ve bar nma giderleriyle yol paras na sahip olmas şartt r. 34 لا ي ك ل ف ا ن ف س ا ا لا و س ع ه ا Allah hiçbir insan gücünün üstünde bir şey ile sorumlu tutmaz 35 anlam ndaki âyet de hacc n ancak gücü yetenlere farz olduğunun delilidir. Bir insana hacc n farz olmas için zekat verecek konuma gelmesi şart değildir. Borcu ve aile fertlerinin her türlü ihtiyac d - ş nda hacca gidip gelecek kadar paras, mal mülkü ve imkân bulunan kimseye diğer şartlar da taş yorsa hac farz olur. Binit veya yol paras n n bulunma şart, Mekke d ş ndan gelenler için söz konusudur. Mekke ve civar nda ikamet eden veya bir şekilde Mekke ye ulaşabilen bir müslüman, yürüyerek Arafat, Müzdelife ve Mina ya gidip gelmeye gücü yetiyor, meskeni, yetecek kadar yiyecek ve içeceği bulunuyorsa hac ile yükümlü olur. 36 İmam Malik e göre Mekke d ş nda ikamet eden kimse, yürüyerek hacca gitmeye gücü yetiyor ve yolda yiyecek ve içeceğini kazanabiliyor veya diğer şartlar da taş yorsa vas ta ve haz r paras olmasa bile kendisine hac farz olur. 37 Dolay s yla, görevli, şoför ve işçi olarak Mekke ye giden kimseye hac farz olur. Bir müslüman n hacca gitmek için para biriktirmek amac yla bakmakla yükümlü olduğu kimselere karş görevlerini ve onlar n ihtiyaçlar n karş lamay ihmal etmesi dînen doğru değildir. Peygamberimiz (a.s.), 34 Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II, 122. İbn Hümâm, II, Şirbînî, II, Bakara, 2/ Kâsânî, II, 120, 122. İbn Hümâm, II, 415. İbn Rüşd, I, İbn Rüşd, I,

33 ث م ا ا ن ي ض ي ع م ن ي ق وت ك فى ب الم ر ء ا Kişiye günah olarak bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi yeter buyurmuştur Sağl kl Olmak Hac ibadetinin bir kimseye farz olabilmesi için bedenen bu ibadeti yapmaya gücü yetmesi gerekir. Bu görevi yapamayacak derecede hasta, felçli, kötürüm, özürlü ve kendi baş na binite veya vas taya binip inemeyecek derecede yaşl olan kimselere hac farz değildir. Çünkü yüce Allah hacc gücü yetenlere farz k lm şt r. Hac beden ile yap lan bir ibadettir. Bedenen hac yapmaya gücü yetmeyen kimseye hac farz olmaz. Sahabeden Abdullah ibn Abbâs م ن اس ت ط اع ا ل ي ه س بيلا ona bir yol bulabilen kimseye şart n, bedenen sağl kl olmak, az k ve binit olarak tefsir etmiştir. 39 Bu kimselere hacc n farz olduğunu söylemek و م ا ج ع ل ع ل ي ك م الد ين م ن ح ر ج Allah, dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi 40 anlam ndaki âyete ters düşer. Çünkü sağl ğ yerinde olmayan kimseyi hac ibadetiyle sorumlu tutmak dinde güçlük ç karmak olur. Ancak sağl k dahil bütün şartlar taş d ğ y l hacca gitmeyen kimse daha sonra sağl ğ n kaybedecek olursa, üzerinde hac borcu kal r, bu takdirde yerine bedel göndermesi gerekir. Ebu Hanife nin bir görüşüne göre ekonomik gücü olsa ve kendisine refakat edecek bir kimse bulunsa bile a ma kimseye 38 Ebû Dâvûd, Zekat, 45. Ahmed, II, 160, 193, 194, Kâsânî, II, İbn Hümâm, II, Hac, 22/78. 33

34 hac farz değildir. İmam Muhammed ile İmam Ebû Yusuf un tercih ettikleri görüşe göre ekonomik gücü ve kendisine refakat edecek biri varsa o zaman a maya hac farz olur. Diğer mezheplerin görüşleri de bu istikamettedir. 41 Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ekonomik imkân bulunan ve diğer şartlar da taş yan ancak çok yaşl olmas veya felçli ve kötürüm olma gibi bedensel bir engeli ve tedavisi imkâns z bir hastal ğ bulunmas sebebiyle bizzat hacc yapamayacak durumunda olan kimselerin yerlerine bedel göndermeleri gerekir. 42 Bu kimselerin bedenen hac yapmaya güçleri yetmiyorsa da maddî yönden buna imkânlar vard r. Delilleri şu hadistir: م ر أ ة م ن خ ث ع م ق ال ت ي ا ر س ول ا ا ن أ ب ى ي خ ك ب ا ن ا ع ل ي ه ف ريض ة ا الح ج و ه و لا ي س ت طيع ا ن ي س ت و ى ع ى ف ج ى ع ن ه ظ ه ر ب ع ه ف ق ال الن ب Has am kabilesinden bir kad n, Ey Allah n Elçisi! Babam, çok yaşl d r. Üzerinde hac borcu vard r. Şu anda kendisi deve üzerinde durmaya bile gücü yetmiyor dedi. Hz. Peygamber (a.s.), Onun yerine sen haccet buyurdu Yol Güvenliğinin Bulunmas Hacc n bir müslümana farz olabilmesi için yol güvenliğinin bulunmas, savaş, terör ve düşman korkusu gibi bir s k nt n n bulunmamas gerekir. Bu şart, binit ve az k şart konumundad r. Sağl kl olma ve yol güvenliği bulunmas n n hacc n farz olmas n n şart m yoksa edas n n şart m olduğu konusunda 41 İbn Hümâm, II, 421. Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II; 121. Şirbînî, II, Şirbînî, II, 219. İbn Kudâme, IV, 351. İbn Rüşd, I, Müslim, Hac, 408. II, 974. bk. Buhârî, Hac, 1; II,

35 Ebû Hanîfe den iki farkl rivayet vard r. Hanefî f k h kaynaklar nda 44 sağl k ve yol güvenliği, hacc n farz olmas n n şartlar aras nda say lm şt r. İsabetli olan görüş de budur. Çünkü sağl k ve yol güvenliği olmay nca diğer şartlar bulunsa bile hac yapmak mümkün olmaz. Bu şartlar, hacca gücü yetme şart n n zarûrî sonucudur. Bir müslüman n hac yapmaya ancak ekonomik gücü, sağl ğ ve yol güvenliği bulunduğu takdirde gücü yeter. Sağl kl olma ve yol güvenliğinin bulunmas ; hacc n farz olmas n n şart olduğu takdirde ekonomik yönden hacca gitme imkân bulunsa bile kişiye hac farz olmaz; böyle olunca da bedel göndermesi veya vasiyet etmesi gerekmez. Sağl kl olma ve yol güvenliğinin bulunmas ; hacc n edas n n şart olarak kabul edildiği takdirde hacca gitmesi söz konusu olan kimse hacca bizzat gidemediği takdirde bedel göndermesi veya bu konuda vasiyet etmesi gerekir Hacc n farz olduğunu bilmek Müslüman olmayan bir toplumda yaşayan ancak hacc n farz olduğunu henüz öğrenmemiş bir müslüman diğer şartlar taş sa bile öğreninceye kadar kendisine hac farz olmaz. Hacc n farz olduğunu öğrendiği y l, diğer şartlar da taş yorsa hac kendisine farz olur. İslâm ülkesinde yaşayan kimsenin hacc n farz olduğunu bilmemesi mazeret say lmaz. 9. Hacc n Eda Edildiği Vakte Yetişmek Yukar da say lan şartlar taş yan bir kimseye hac ibadetinin farz olabilmesi için hacc n eda edileceği vakte erişmiş olmas gerekir. Sözgelimi birisi hac mevsiminden önce hacca gidebilecek 44 bk. Kâsânî, II, 123. Mergînânî, Burhanüddîn Ebû l-hasan, Ali b. Abî Bekr b Abdi l-celîl, el-hidâye Şerhu Bidâyeti l-mübtedî, I,134. Bak yeri ve tarihi yok. İbn Hümâm, II, 416, Mevsîlî, Abdullah b. Mahmud b. Mevdûd, el-ihtiyâr li-ta lîli l-muhtâr, I, 181. thk. Şeyh Zühelyr Osman el- Cüayd, Dâru l-erkâm, Beyrut, tarihsiz. 45 İbn Hümam, II,

36 imkâna sahip olsa sonra hac vakti girmeden bu imkân kaybetse, mesela fakir düşse veya sağl ğ n yitirse bu kimseye hac farz olmaz. Bu kimse hacc n eda edileceği zamana yetişemeden ölürse, sorumlu olmaz, çünkü zaten hac kendisine farz olmam şt r. Bir kimse hac mevsimi girdiğinde hacca gidebilecek şartlar taş yorsa kendisine hac farz olur. Bu şartlar taş d ğ halde hacca gitmez de daha sonra hacca gitme imkân n kaybederse üzerinde hac borcu baki kal r Kad nlar n can, mal ve namus güvenliğinin sağlanm ş olmas Hanefî 47 ve Hanbelî 48 mezheplerine göre yukar da zikredilen şartlar taş yan bir kad na hacc n farz olabilmesi için kendisine refakat edecek eşi veya bir mahremi 49 bulunmas gerekir. Kad n, yan nda eşi ya da mahremi olmadan hacca gidemez. Bu görüş sahipleri; kad n n hacca gidebilmesi için yan nda eşi veya mahreminin bulunmas şart n ; seferîlik için esas ald klar ; bir kad n n beraberinde bir mahremi bulunmadan üç gün 50 ve üç gece 51 süren bir mesafeye yolculuk yapmas n yasaklayan hadisleri esas alm şlard r. Üç gün üç gece süren bir mesafe- 46 Bk. İbn Hümâm, II, 415. İbn Kudâme, IV, 329. Şirbînî, II, 219. Yaz r, Hamdi, Hak Dîni Kur ân Dili, II, 705. Eser neşriyat, İstanbul, İbn Kudâme, IV, Kâsânî, II, 123. Hattâbî, Me âlimü s-sünen, II, 346. Ebû Dâvud un es-sünen i ile birlikte. Çağr Yay nlar, İstanbul, tarihsiz. Neha î, Hasan Basrî, İshak b. Râhaveyh de bu görüştedir. 49 Mahrem ; kad n n babas, oğlu, erkek kardeşi ve day s gibi evlenmesi kendisine ebedî olarak haram olan yak nlar na denir. Bu konuda bk. Müslim, Hac. 423; I, Müslim, Hac, 413. I, 975. Buhârî, Taksîru s-salâti, 4; II, 35. Ebû Dâvûd, Menâsik, 2. II, 348. Tirmizî, Rada, 15; III, 472. Ahmed, II, 19, 143, 182. Abdürrazzak, II, 525. İbn Hibbân, Seferu l-mer e, VI,433. Beyhakî, Salat, III, Müslim, Hac, 414;I, 975. Müslim, bu konuda 18 hadis rivayet etmiştir. İbn Hibbân, Salat, 27. VI,

37 de ikamet eden bir kad n n hacca gidebilmesi için yan nda eşinin veya bir mahreminin bulunmas gerekir. Bu süreden az olan bir mesafede ikamet eden bir kad na hacc n farz olmas için yan nda eşi veya mahremi bulunmas şart değildir. 52 Hadis kaynaklar na bak ld ğ nda bir kad n n; beraberinde mahremi bulunmadan bir gündüz, 53 bir gece, 54 bir gündüz ve bir gece, 55 iki gündüz ve iki gece, 56 üç gece 57 ve üç gündüzden fazla 58 süren bir yolculuk yapmas n n yasakland ğ görülmektedir. Beyhakî (ö.458/1066), bu konudaki rivayetlerin hepsinin sahih olduğunu, bu hadislerin bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu rivayetlerin, yol güvenliği bulunmad ğ takdirde kad n n tek baş na yolculuk yapamayacağ n ifadeye yönelik olduğunun anlaş lacağ n söylemektedir. 59 Kurtubî (ö.671/1272) de ayn görüşü paylaşmaktad r. 60 Günümüz şartlar na uygun olan da budur. Nitekim bu hususa işaret eden bir hadiste Peygamberimiz (a.s.) 52 Semerkandî, II, İbn Hümâm, II, Müslim, Hac, 420; I,977. İbn Mâce, Menasik, 7; II, 968. İbn Hibbân, Salat, 27; VI, 438. Beyhakî, Salât, III,137, Müslim, Hac, 419; I, 977. Ebû Dâvûd, Menasik, 2; II, 346. İbn Hibbân, Salat, 27; VI, 439. Beyhakî, Salat, III., Buhârî, Taksîru s-salâti, 4; II,36. Müslim, Hac, 421; I, 977. Ebû Dâvûd, Menâsik, 2; II, 347. Malik, İsti zân, 37; II, 979. Tirmizî, Rada, 15; III, 473. İbn Hibbân, Salat, 27; VI, 437. Beyhakî, Salat, III, Beyhakî, Salat, III,137. Müslim, Hac, ; I, 975. Buhârî, Taksîru s- Salâti, 4; II, 35. Ahmed, III, 7, 45. Abdürrazzak, II, 525. İbn Hibbân, Salat, 27; VI, Müslim, Hac, 418; I, 976. Ebû Dâvûd, Menâsik, 2; II, 348. İbn Mâce, Menâsik, 7. II, 968. Tirmizî, Rada, 15; III, 472. İbn Hibbân, Salat, 27; VI, Müslim, Salâtü l-misâfirîn, 423; I, 977. Ebû Dâvûd, Menâsik, 2; II, 348. İbn Hibbân, Salât, 27; VI, 433. Beyhakî, Salat, III, Beyhakî, Salat, III, Kurtubî, V,

38 ل ت و ك ن ال ظعين ة ا ن ر ج م ن ه ا ب غ ج و ار ح ت ى ت ط وف ب ال ك ع ب ة Çok yak n bir gelecekte bir kad n tek baş na korumas z olarak Hîre den ç kacak (hiçbir zarar görmeksizin) gidip Kâ be yi tavaf edecektir buyurmuştur. 61 *** Şâfiî ve Malikî mezheplerine göre kad na hacc n farz olabilmesi için, yan nda eşinin ya da bir mahreminin bulunmas şart değildir. Kad n güvenilir bir gurup kad nla birlikte hacca gidebilir. 62 Bu görüş sahipleri, Peygamberimizin hacca güç yetirmeyi binit ve az k olarak aç klad ğ n, bu aç klamada kad n n yan nda eş ya da mahremin varl ğ şart n n bulunmay ş n ve yukar da zikredilen hadisi delil olarak göstermişlerdir. 63 Kad n n yan nda mahremi veya eşinin bulunmas n n şart koşulmas da kad n n güvenliğinin sağlanmas amac na yöneliktir. 64 Bu itibarla diğer şartlar taş yan müslüman bir kad n; can, mal ve namus güvenliği sağland ğ takdirde yan nda eşi veya mahremi bulunma şart aranmadan hacca gidebilir. 11. Eşi ölmüş veya boşanm ş kad nlar n iddet süresini doldurmuş olmalar Âdet gören kad nlar n iddet süresi 3 kur (üç temizlik veya üç adet görme süresi), 65 âdetten kesilmiş veya âdet görmeyen kad n- 61 Ahmed, IV, bk. Ahmed, IV, 257. Tirmizî, Sure, 1. V, İbn Rüşd, I, Şirbînî, II, 217. Hattâbî, II, Kâsânî, II, Bakara,

39 lar n iddeti üç ay, 66 eşi ölen kad nlar n iddet süresi dört ay on gündür. 67 Boşanan kad nlar, iddet süresince eşlerinin evlerinden ayr lmazlar. Bu husus Kur ân da, لا ر ج وه ن م ن ب ي و ن و لا ر ج ن ا لا ا ن ي ا ت ب ف اح ش ة م ب ي ن ة Apaç k bir hayas zl k yapmalar d ş nda onlar (bekleme süresince) evlerinden ç karmay n, kendileri de ç kmas nlar 68 şeklinde ifade edilmektedir. Fakihler, evlerinden ç karmay n, kendileri de ç kmas nlar şeklindeki emre istinaden iddet bekleyen kad nlar n bu süre içersinde hacca gidemeyecekleri içtihad nda bulunmuşlard r. İddet bekledikleri halde hacca gitmek isteyen kad nlar sahabeden Abdullah ibn Ömer Zülhuleyfe den, Abdullah ibn Mes ûd ise Cuhfe den geri çevirmiştir. 69 Hanbelî mezhebine göre ric î 70 talak ile boşanm ş ve eşi ölmüş kad n n iddet içerisinde hacca gitmesi caiz değil ise de bâin talak 71 ile boşanm ş kad n n iddet içerisinde hacca gitmesi caiz- 66 Talak, 65/4. 67 Bakara, 2/ Talak, 66/1. 69 Kâsânî, II, 124. Semerkandî, II, 388; Nevevî, el-mecmû, XX, 13; İbn Kudâme, V, Erkeğin tek tarafl iradesi ile dönüşü mümkün olan talak. 71 Bâin talak, iki k sma ayr l r. Beynunet-i suğra, beynunet-i kübra. Üç defa boşanm ş bir kad n beynunet-i kübra ile boşanm ş demektir. Yeni bir evlilik yap p bu evlilik tabîî ve meşru bir şekilde sona ermedikçe taraflar istese bile evlenmeleri mümkün olmaz. Beynunet-i suğra ise, kinaye laf z ile boşanm ş veya sarih bir laf z ile boşanm ş ve iddet süresi dolmuş olan boşanmad r. Bu boşanmada taraflar isterlerse yeni bir akit ile evlenebilirler. 39

40 dir. Çünkü bâin talak ile boşanm ş kad n, özgürdür, kendisi istemedikçe, eşi boşamadan vazgeçip evliliğe dönüş yapamaz. Ric î boşamada,, kad n bütünüyle boşanm ş say lmaz. Eşiyle aralar ndaki nikah bağ bir bak ma devam etmektedir. Eşi her zaman bu boşamadan vazgeçebilir. Konu ile ilgili âyetin sonundaki, لا ت د رى ل ع ل ا د ث ب ع د ذل ك ا م ر ا Bilemezsin, olur ki Allah, sonra yeni bir durum ortaya ç kar r 72 şeklindeki ifade, erkeğin eşine iddet içerisinde her zaman dönebileceğine, bu sebeple kad n n evinden ayr lmamas gerektiğine işaret etmektedir. 73 Sonuç olarak bir kimseye hacc n farz olmas için bu say lan şartlar n birlikte bulunmas gerekir. Bunlardan biri eksik olsa bizzat kendisinin hac yapmas farz olmad ğ gibi vekil göndermesi veya vasiyette bulunmas da gerekmez. Ancak bu şartlar taş d ğ halde hacca gitmez de daha sonra hacca gitme imkân bulamazsa sorumlu olur, hac borcu üzerinden düşmez. Hastal k, tutukluluk gibi bir sebeple bizzat kendisi gidemezse yerine vekil göndermesi veya vekil gönderilmesini vasiyet etmesi gerekir. IV. HACCIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI Üçüncü maddede zikredilen şartlar taş yan kimselerin yapacaklar hacc n geçerli (sahih) olabilmesi için şu şartlar n bulunmas gerekir. 1. İhrama girmek İlgili k s mda da anlat lacağ üzere hac görevini yapacak kimse hac yapmaya niyet eder ve telbiye getirir. Böylece ihrama girmiş olur. İhrama girmeden yap lan hac geçerli olmaz Talak, 65/1. 73 İbn Kudâme, IV, İbn Hümâm, II,

41 2. Hacc belirlenen zaman içinde yapmak Kur ân- Kerîm de hac aylar ; ا لح ج ا ه ر م ع ل وم ات Hac, belirli aylardad r 75 şeklinde mücmel olarak bildirilmiştir. Bu cümle; - Hac aylar n n halk taraf ndan bilindiğine, - Hacc n bu aylarda yap lmas gerektiğine, - Araplar n yapt ğ gibi hac aylar n n değiştirilemeyeceğine, - Hacc n vaktinin bütün bir y l değil, aylarla s n rl olduğuna işaret etmektedir. Bilinen hac aylar ; şevval ve zîlkâde aylar ile zîlhicce ay n n ilk 10 günüdür. 76 Hanefî ve Malikî mezheplerine göre hac aylar ndan önce ihrama girilebilir, ancak Sünnete muhalif olduğu için mekruh olur. Hacc n diğer menâsikinin bu aylar içinde yap lmas gerekir. 77 *** Malikî mezhebine göre zîlhicce ay n n tamam hac aylar na dahildir. 78 Şâfiî mezhebine göre zîlhiccenin 10. günü hac aylar na dahil değildir. Hac aylar ndan önce hac için ihrama girilemez, girilirse bu 75 Bakara, 2/ Tirmizî, Sünen, III, 272. Sahabeden Abdullah ibn Abbas, tabiînden Süddî, Şa bî ve en-nahaî de bu görüştedir. Kurtubî, II, Kurtubî, II, Yaz r, II, Sahabeden, Abdullah ibn Mes ûd, Abdullah ibn Omer, tabiînden Atâ bin Ebî Rebah, Rabî ibn Ebî Rey, Mücâhid bin Cebr ve Zührî de bu görüştedir. Kurtubî, II, 405. İbn Rüşd, I,

42 ihram hac için geçerli olmaz, bu ihram ile yap lan hac nafile bir hac olur Hac menâsikini belirlenen mekanlarda yapmak Hac menâsikinin yap ld ğ mekanlar; Metaf, Mes a, Arafat, Müzdelife ve Mina d r. V. HÜKMÜ İTİBARİYLE HACCIN ÇEŞİTLERİ Farz, vacip ve nafile olmak üzere üç çeşit hac vard r. 1. Farz Hac Farz olan hac; hac yapma imkân na sahip olan kimsenin ömründe bir defa yapmakla yükümlü olduğu hacd r. 2. Vacip Hac Vacip olan hac; üzerine farz veya vacip olmad ğ halde hac yapmay adayan kimsenin, yapmakla yükümlü olduğu adak hacc ile başlad ktan sonra bozulan nafile hacc n kazas olarak yap - lan hacd r. 3. Nafile Hac Farz ve vacip olmayarak yap lan hacd r. VI. EDASI İTİBARİYLE HACCIN ÇEŞİTLERİ 1. İfrad Hacc Hac aylar nda sadece hac yapmak üzere ihrama girilip umresiz olarak yap lan hacd r. Bir hac mevsiminde sadece hac yap ld ğ için bu hacca tek yapma anlam nda ifrad denilmiştir. 2. Temettu Hacc Temettu hacc, hac aylar içinde umreyi ve hacc ayr ayr niyet ve ihramlarla yapmakt r. 79 Şirbînî, II, Kurtubî, II, 406. Ata, Mücahid, Tavus, Evzâî ve Ebu Sevr de bu görüştedir. 42

43 Hac aylar içinde önce umre yap p ihramdan ç kt ktan sonra. Hac günlerinde ihrama girerek hac menasikini yapan kimse temettu hacc yapm ş olur. Umre ile hac aras nda ihram yasaklar kalkm ş olduğu ve hac yapan kimse bu süre içinde ihraml ya yasak olan şeylerden yararland ğ için bu hacca temettu (yararlanma) hacc denmiştir. 3. K ran Hacc K ran hacc ; hac ve umreye birlikte niyet ederek ikisini bir tek ihramla birleştirmektir. Hac aylar nda hac ve umreye birlikte niyet ederek, usulüne göre umreyi yapt ktan sonra, ihramdan ç kmadan hac menasikini de eda eden kimse k ran hacc yapm ş olur. 4. Temettu ve K ran Hacc Yapman n Şartlar a) Hacceden kimsenin âfâkî olmas Mîkât s n rlar içinde (Harem ve H ll bölgesinde) ikamet edenlerin temettu ve k ran hacc yapmalar câiz değildir. Hac aylar ndan önce Mekke ye gidip hac günlerine kadar orada kalan âfâkîler de ayn şekilde temettu ve k ran hacc yapmazlar. 80 Bu kimselerin ifrad hacc yapmalar gerekir. Bu kimseler hac aylar nda umre yaparlarsa ceza kurban keserler. b) Umre ve hacc n her ikisinin ayn y l n hac aylar nda yap lmas Temettu hacc yapacak olan kimse, umreyi hac aylar ndan önce yapar veya umre tavaf n n en az dört şavt n, hac aylar henüz girmeden tamamlarsa yapt ğ hac temettu veya k ran değil, ifrad hacc olur. c) Hac aylar nda yap lan umreden sonra memlekete dönülmemesi Hanefî mezhebine göre, umre yapt ktan sonra herhangi bir 80 Serahsî, IV,

44 sebeple memleketine dönen kimsenin; Şâfiî mezhebine göre umre yapt ktan sonra herhangi bir sebeple mîkât s n rlar d ş na ç - kan kimsenin temettu hacc yapabilmesi için yeniden umre yapmas gerekir. Aksi takdirde yapt ğ hac temettu değil, ifrad olur. K ran hacc nda umreden sonra ihramdan ç k lmad ğ için umre yapt ktan sonra ister mîkât d ş na ç k ls n, ister memlekete veya başka bir yere gidilsin k ran hacc ifrada dönüşmez. Bu üç nevi hacdan hangisi yap l rsa yap ls n, hac farîzas eda edilmiş olur. 5. En Fazîletli Hac Hangi hacc n daha fazîletli olduğu konusunda farkl rivayetler nedeniyle 81 mezhep imamlar ihtilaf etmişlerdir. Şâfiî ve Malikî mezheplerine göre ifrad hacc, Hanefî mezhebine göre k ran hacc, Hanbelî mezhebine göre temettu hacc daha fazîletlidir. 82 Hac ibadetinde gerçek fazileti hacc n çeşidinden daha ziyade edas nda gösterilen gayret, samimiyet, huzur, huşû ve ihlâsa göre değerlendirmek gerekir. 81 Hattâbî, Meâlimü s-sünen, II, 377. (Sünen-i Ebî Dâvûd ile birlikte), Çağr Yay. İst. tarihsiz. 82 Hattâbî, II,

45 BİRİNCİ BÖLÜM I. HACCIN FARZLARI, VACİPLERİ VE SÜNNETLERİ 1. Farz, Şart, Rükün, Vacip Ve Sünnet Terimlerinin Anlamlar Farz, kesin ve bağlay c bir delil ile yap lmas istenen fiil ve amel demektir. Vacip, kesin olmayan bir delil ile yap lmas istenen fiil ve amellere denir. Farz olsun vacip olsun her iki görevin de yap lmas zorunludur. Yerine getirilmesinin gerekliliği bak mdan ikisi aras nda bir fark bulunmad ğ için Hanefîler vacibe amelî farz demişlerdir. Kesin olmayan bir delil ile sabit olduğu için vacibi inkar eden kâfir olmaz. Farz inkar eden ise kâfir olur. 83 Farzlar, şart ve rükün olmak üzere iki k sma ayr l r: Şart, hükmün varl ğ kendisine dayanan şeydir. Şart bulunmazsa hüküm de bulunmaz, ancak şart n bulunmas hükmün bulunmas n gerektirmez. Meselâ abdest namaz n şart d r, abdest bulunmazsa namaz olmaz, ancak abdestli olunca namaz k l nm ş say lmaz. Ayn şekilde, ihram hacc n şart d r. İhrama girilmeden hacc n diğer farzlar geçerli olmaz. Rükün, ibâdetlerin ve akitlerin aslî unsurlar demektir. Mesela namaz ibadetinde, k yam, k raat, rüku ve secde rükündür. Ayn şekilde hac ibadetinde Arafat vakfesi ve ziyaret tavaf rükündür. Şartlar, rükünlerden önce yerine getiririlir. Şartlar yerine getirilmeden rükünler geçerli olmaz. 83 bk. Ebû Zehra Muhammed İslam Hukuku Metodolojisi, s Çeviri Abdülkâdir Şener, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yay nlar, birinci bask, Ankara,

46 Sünnet, bir f k h terimi olarak farz ve vacip olmayarak Peygamberimizin yapt ğ ve Müslümanlar n da yapmas n istediği görevlerdir. Farz olsun, vacip olsun sünnet olsun, her ibadetin kendi içinde farzlar, vacipleri ve sünnetleri vard r. Bir ibadetin farz (şart veya rüknü) olan bir görev terk edilirse o ibadet geçerli olmaz. Mesela namaz n abdestli olarak k - l nmas farzd r. Abdestsiz k l nan namaz geçerli değildir, yeniden k l nmas gerekir. Ayn şekilde hacda ihrama girmek farzd r. İhrama girmeden hac yap lsa veya Arafat vakfesi ya da ziyaret tavaf terk edilirse yap lan hac geçerli olmaz, yeniden yap lmas gerekir. Vaciplerden biri terk edilirse yap lan ibadet bât l olmaz, vacibin terki ile meydana gelen eksiklik keffaret veya ceza ile telâfi edilebilir. Mesela üç veya dört rekatl bir namazda ilk iki rekattan sonra oturmak vaciptir. Bir kimse oturmadan üçüncü rekata kalk verse namaz bat l olmaz, namaz n sonunda sehiv secdesi ile bu eksiklik telafi edilir. Ayn şekilde hacda Müzdelife vakfesi vaciptir. Bu görev terk edilse hac bat l olmaz, bu eksiklik dem ile (bir koyun veya keçi kurban etmekle) telafi edilebilir. Hacda terk edilen bir vacip usulüne göre iade edilirse her hangi bir ceza gerekmeden telafi gerçekleşmiş olur. Bir ibadetin sünneti terk edilirse o ibadet bat l olmaz, sevab eksilir. Mesela namazda sübhâneke duas okunmasa, hacda kudüm tavaf yap lmasa k l nan namaz ve yap lan hac geçerli olur, ancak sünnet sevab ndan mahrum kal n r Hacc n Farzlar (Şartlar Ve Rükünleri) Hacc n farzlar n iki grup alt nda toplamak mümkündür: Hacc n müstakil farzlar (şartlar ve rükünleri), hacc oluşturan menâsikin kendi içindeki farzlar (şartlar ve rükünleri). 84 Semerkandî, II,

47 Önce hacc n farz, vacip ve sünnetleri sadece maddeler halinde say lacak, daha sonra ilgili yerlerde detayl olarak anlat lacakt r. a) Hacc n Müstakil Farzlar (Şartlar Ve Rükünleri) aa) Hanefî mezhebine göre hacc n farzlar bir şart ve iki rükünden ibarettir. Bunlardan ihrama girmek hacc n şart, Arafat ta vakfe yapmak ve Kâ be yi tavaf etmek ise hacc n rükünleridir. bb) Şâfiî mezhebine göre hacc n farzlar şunlard r: 1. İhrama girmek (niyet), 2. Arafat ta vakfe yapmak, 3. Kâ be yi tavaf etmek, 4. Sa y yapmak, 5. Saçlar t raş etmek veya k saltmak, 6. Bu rükünlerin çoğu (en az dördü) aras nda tertibe uymak. Bu farzlar, hacc n rükünleridir. 85 cc) Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hacc n farzlar ; 1. İhrama girmek, 2. Arafat ta vakfe yapmak, 3. Kâ be yi tavaf etmek, 4. Sa y yapmak. Bu farzlar, hacc n rükünleridir. Rükünler, usulüne göre yap lmad kça, ceza ve kefâret ödemekle hac sahih olmaz. Eksik kalan rüknün tamamlanmas veya hacc n kazâs gerekir. 85 Şirbînî, II, 385. Nevevî Muhyiddin Yahya b. Şeref, Kitâbü l-îzâh fî Menâsiki l-hacc ve l-umre, s İkinci bask, Beyrut,

48 b) Hac Menâsikinin Kendi İçindeki Farzlar (Şartlar Ve Rükünleri) Bir de hacc n her bir menasikine ait farzlar vard r ki bunlar n her biri ilgili bölümlerde aç klanacakt r. 3. HACCIN VACİPLERİ Hacc n vaciplerini iki grup alt nda toplamak mümkündür: Hacc n müstakil vacipleri, hacc oluşturan menâsikin kendi içindeki vacipleri. a) Hac n Müstakil Vacipleri aa) Hanefî Mezhebine göre hacc n müstakil vacipleri şunlard r: 1. Sa y yapmak 2. Müzdelife de vakfe yapmak 3. Şeytan taşlamak 4. Saçlar t raş etmek veya k saltmak 5. Veda tavaf yapmak. bb) Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre hacc n müstakil vacipleri şunlard r: 1. İhrama mîkattan girmek 2. Cemrelere taş atmak 3. Müzdelife de vakfe yapmak 4. Bayram n 1, 2 ve 3. günlerinde Mina da gecelemek 5. Veda tavaf yapmak 86 cc) Malikî Mezhebine göre hacc n müstakil vacipleri şunlard r: 1. Telbiye 2. Müzdelife de gecelemek 86 Şirbînî, II,

49 3. T raş olmak veya saçlar k saltmak 4. Eyyam- teşrikde Mina da gecelemek b) Hac Menâsikinin Kendi İçindeki Vacipleri Bir de hacc n her bir menasikine ait vacipleri vard r ki bunlar n her biri ilgili bölümlerde aç klanacakt r. Vaciplerden biri terk edilirse hac sahih olur ancak terkinden dolay ceza gerekir, telafi edilirse ceza düşer. 4. HACCIN SÜNNETLERİ Hacc n sünnetlerini iki grup alt nda toplamak mümkündür: Hacc n müstakil sünnetleri, hacc oluşturan menâsikin kendi içindeki sünnetler. a) Müstakil Sünnetler 1. Kudum tavaf 2. Mekke, Arafat ve Mina da hutbe okunmas. 3. Arefe gecesi Mina da gecelemek 4. Bayram gecesi Müzdelife de gecelemek 5. Bayram günlerinde Mina da kalmak. (Diğer mezheplere göre vaciptir) b) Hac Menâsikinin Kendi İçindeki Sünnetleri Hac menâsikinin kendi içindeki sünnetleri ilgili k s mlarda anlat lacakt r. II. İ H R A M Sözlükte hürmet edilmesi gereken bir yere ya da zamana girmek anlam na gelen ihram, hac ibadetiyle ilgili bir terim olarak; 87 bir kimsenin, hac veya umre ya da hem hac hem umre yap- 87 İhram kelimesi mutlak olarak kullan ld ğ zaman hac ihram akla gelmekte ise de, namaz n fazlar ndan olan iftitah tekbiri için de kullan l r. Çünkü bu tekbir getirilmek sureti ile namaza girilmiş ve böylece namaz d ş nda caiz 49

50 mak niyeti ile, sair zamanlarda helal olan baz davran şlar kendisine haram k lmas demektir. 88 Haram k l nan şeylerin neler olduğu İhram Yasaklar başl ğ alt nda anlat lacakt r. İhram, hacc n geçerli olmas n n şart d r. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ihram, hacc n rüknüdür İHRAMIN FARZLARI Hanefi mezhebine göre ihram n iki farz vard r: Niyet etmek ve telbiye getirmek. a) Niyet İhrama niyet etmek, yap lmak istenen ibadetin umre veya hac, ya da hem umre hem hac olduğunun kalben belirlenmesi demektir. Bu belirlemenin dil ile ifade edilmesi müstehapt r. İhrama giren kimse eğer yaln z hac yapmak istiyorsa, ا لل ه م ا ن ى ا ر يد الح ج ف ي س ر ه و ت ق ب ل ه م ن ى Allah m! Haccetmek istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve kabul buyur; Eğer yaln z umre yapmak istiyorsa, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ال ع م ر ة ف ي س ر ه ا و ت ق ب ل ه ا م ن ى Allah m! Umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve kabul buyur; olan gündelik hayata ait davran şlar, namaz içinde haram k l nm ş olmaktad r. İşte bu ay r ma işaret olmak üzere, ihram n terim anlam verilirken, Bir f k h terimi olarak ifadesi yerine, Hac ibadeti ile ilgili olarak ifadesini kullan lm şt r. 88 İbn Hümâm, I, 436. İbn Rüşd, I, Semerkandî, II, 391. Başnefer, s

51 Hem hac, hem umre yapmak istiyorsa, Allah m! Hac ve umre yapmak istiyorum. Onlar bana kolaylaşt r ve kabul buyur; Diye niyet eder ve aşağ da anlat ld ğ şekilde telbiye getirir. b) Telbiye Sözlükte emre icabet etmek anlam na gelen telbiye, bir hac terimi olarak Lebbeyk diye başlayan şu cümleleri söylemektir: ل ب ي ك ا لل ه م ل ب ي ك ل ب ي ك لا يك ل ك ل ب ي ك ا ن الح م د و الن ع م ة ل ك و الم ل ك لا يك ل ك Buyur Allah m buyur! Buyur, senin hiçbir ortağ n yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranl k sana mahsustur. Senin ortağ n yoktur Peygamberimiz (a.s.) böyle telbiye getirmiştir. 90 Telbiye, Allah şan na yak ş r şekilde öven ve yücelten kişinin, O na teslimiyetini ifade eden sözlerden oluşmaktad r. Telbiye dil ile söylenmelidir. Kalpten geçirilmesi yeterli değildir. ي ا ر س ول ا و م ا الح ج Ey Allah n Elçisi! Hac nedir? Şeklinde yöneltilen bir soruya Peygamberimiz (a.s.), ا ل ع ج و الث ج ا و ت ق ب ل ه م ا م ن ى ا لل ه م ا ن ى ا ريد الح ج و ال ع م ر ة ف ي س ر 90 Ebû Dâvûd, Menâsik, 27; II, 404. Tirmizî, Hac, 13. III;

52 Hac telbiye getirmek ve kurban kesmektir cevab n vermiştir. 91 Telbiyenin yüksek sesle getirilmesi sünnettir. Peygamberimiz (a.s.) ا ت انى ج يل ا ن ام ر ا ص ابى ا ن ي ر ف ع وا ا ص و ا م ب الا ه لا ل و الت ل ب ي ة Cebrail bana geldi ve ashab ma tehlil ve telbiyeyi yüksek sesle söylemelerini emretmemi bildirdi buyurmuştur. 92 Niyet ve telbiye getiren kimse ihrama girmiş ve ihram yasaklar başlam ş olur. 93 *** Telbiye; Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, ihram n sünneti; Mâlikî mezhebine göre vacibidir. Dolay s yla bir kimse hacca veya umreye niyet etse fakat telbiye getirmese ihrama girmiş say l r. 94 Niyette Belirsizlik Bir kimse; hangi çeşit hac yapacağ n belirlemeden Allah için ihrama girdim gibi genel bir ifade kullansa yine ihrama girmiş olur. Hangi çeşit hac yapacağ n belirlemeden tavafa başlarsa umre yapm ş olur. Tavafa başlam ş olmak için en az bir şavt n tamamlanmas gerekir. Henüz ilk şavt tamamlamadan terk ederse tavafa başlam ş say lmaz. 91 İbn Mâce, Menasik, 6. II, Tirmizî, Hac, 15. III, Şirbînî, II, Başnefer,

53 İhrama girdikten sonra tavaf yapmadan doğrudan Arafa ta gidip vakfe yaparsa ifrad hacc yapm ş olur. 95 Bir kimse; hangi çeşit hac yapacağ n belirlemeden Allah için ihrama girdim gibi genel bir ifade kullansa ihram geçerli olur. Bu kimse tavafa başlamadan niyetini umre, ifrad veya k - ran şeklinde belirleyebilir. Niyeti belirlemeden tavafa başlar ve en az bir şavt yaparsa niyeti art k umre için geçerli olur. Niyetini belirlemeden ve tavaf da yapmadan doğrudan Arafat a ç kar ve vakfe yaparsa hac için ihrama girmiş olur. 96 Şâfiî mezhebine göre hac ve umre ile ilgili menâsikten herhangi birine, meselâ tavafa başlamadan önce niyetteki belirsizliğin giderilmesi ve hangi maksatla ihrama girildiğinin belirlenmesi gerekir. Aksi halde hac veya umre yap lm ş say lmaz. Çünkü ibadetlerde niyet şartt r. 2. İHRAMIN VACİPLERİ İhram n iki vacibi vard r; biri Mîkat s n rlar n ihraml olarak geçmek, diğeri de ihram yasaklar na uymakt r. a) Mîkât S n rlar n İhraml Olarak Geçmek Sözlükte bir iş için belirlenen zaman ve yer anlam na gelen mîkât ; bir hac terimi olarak ihrama girme yeri ve ihrama girme zaman demektir. aa) İhrama Girilecek Yerler İhrama girilecek yerler, kişilerin oturduklar yerlere göre farkl l k arz eder. Bu yerler, Harem, H ll ve Âfâk olmak üzere üç bölgedir. 1. Harem Bölgesi Mekke-i Mükerreme yi çevreleyen Harem bölgesinin s n rlar n ilk defa Cebrail in rehberliğiyle Hz. İbrâhim belirlemiş, s - 95 Kâsânî, II, Abdülganî el-mekkî, s

54 n rlar gösteren işaretler daha sonra Hz. Peygamber taraf ndan yenilenmiştir. Bu s n rlar n Kâ be ye en yak n, Mekke ye 8 km. mesafede Medine istikametinde Ten îm ; en uzak olanlar ise Tâif yönünde Ci râne ve Cidde istikametinde Hudeybiye yak nlar nda Aşâir dir. Diğerleri; Irak yolu üzerinde Seniyyetülcebel, Yemen yolu üzerinde Edâtü Libn ve Arafat s n r nda Batn- Nemîre dir. Harem bölgesi ve ihrama girilen yerler 54

55 Harem bölgesinde ikamet edenler (Mekkîler), hac için bulunduklar yerde; umre için H ll bölgesine ç karak mesela Ci râne ve Ten îm gibi Harem bölgesi d ş ndaki bir yerde ihrama girerler. Bu bölgeye harem ad n n verilmesi; zararl lar d ş ndaki hayvanlar n n öldürülmesinin ve bitkilerinin kopar lmas n n haram olmas sebebiyledir. Kur ân- Kerîm de Kâ be ye el-beytü l-harâm, 97 onu çevreleyen mescide el-mescidü l-harâm 98 denildiği gibi, bu mescidin içinde bulunduğu Mekke şehri de harem 99 yani sayg ya lây k sözüyle vas fland r lm şt r. 2. H ll Bölgesi H ll ; harem bölgesini çevreleyen, Zülhuleyfe, Cuhfe, Karn, Yelemlem ve Zât- Irk ad ndaki yerleşim yerlerini birleştiren itibâri daire ile harem s n rlar aras nda kalan bölgedir. Bu bölgeye h ll ad ; harem bölgesinde haram olan davran şlar n burada helal olmas sebebiyle verilmiştir. H ll bölgesinde bulunanlar (H llîler), umre ve hac için bulunduklar yerde ihrama girerler. 3. Âfâk Bölgesi Afâk, ufuklar anlam na gelir. Ufuk, insan n bulunduğu yere göre uzağ temsil ettiği için Mekke ye uzak ve h ll d ş nda kalan bölgelere âfâk ismi verilmiştir. Bu bölgede yaşayanlara âfakî denir. Hangi maksatla olursa olsun harem bölgesine girecek olan âfâkîlerin Mîkat s n rlar nda ihrama girmeleri gerekir Mâide, 5/2. 98 İsrâ, 17/1. 99 Kasas 28/57. Ankebût, 29/ Şâfii mezhebine göre hac ve umre d ş nda başka bir maksatla Harem bölgesine ihrams z olarak girilebilirse de ihraml olarak girilmesi daha faziletlidir. 55

56 Âfâkîler, h ll bölgesini çevreleyen beş noktadan birinde veya onlar n hizalar nda ihrama girerler. Buralara ulaşmadan önce de ihrama girilebilir. 101 İhrama girme yeri olarak belirlenmiş olan bu beş nokta şunlard r: 3a) ZÜLHULEYFE Medinelilerin ve Medine üzerinden Mekke ye gelenlerin mîkât d r. Medine nin 11 km güneyinde Âbâr- Ali diye bilinen yerdir. Yaklaş k 450 km.lik mesafesi ile Mekke ye en uzak mîkât buras d r. Hz. Peygamber (a.s.) Veda Hacc için burada ihrama girmiştir 3b) CUHFE Şaml lar n ve Mekke ye Şam cihetinden gelen M s rl lar ile Kuzey Afrikal lar n mîkat d r. Mekke ye yaklaş k 187 km. uzakl ktad r. Zamanla Cuhfe terkedilmiş ve daha güneyde, K z ldeniz kenar nda yer alan Râbiğ ad ndaki yer, mîkat olarak kullan l r olmuştur. Günümüzde ise Cidde ve Medine, otoyollarla Mekke ye bağland ğ n için Cuhfe gibi Râbiğ da önemini yitirmiştir. 3c) KARN Necd ve Kuveyt bölgesinden gelenlerin mîkat d r. Mekke ye yaklaş k 96 kilometredir. Günümüzde bu Mîkat, Seyl diye an lmaktad r. 3d) YELEMLEM Yemenlilerin mîkat d r. Mekke nin güney-doğu yönünde yer al r. Mekke ye yaklaş k 54 km.lik mesafesi ile Mekke ye en yak n mîkatt r. 3e) ZÂT-Ü IRK Mekke ye Irak yönünden gelenlerin mîkat d r. Mekke ye uzakl ğ yaklaş k 94 kilometredir. 101 İbn Hümâm, II,

57 Bu mîkat yerlerini Peygamberimiz (a.s.) bildirmiştir: ع ن اب ن ع ب اس ا ن ر س ول ا ص ا ع ل ي ه و س لم و قت لا ه ل الم دين ة ذ ا الخ ل ي ف ة و لا ه ل ال شام الج ف ة و لا ه ل ن ج د ق ر ن ال م ن از ل و لا ه ل ال ي م ن ي ل م ل م ه ن ن و ل م ن ا تى ع ل ي ه ن م ن غ ا ه ل ه ن م من ا ر اد الح ج و ال ع م ر ة و م ن ك ان د ون ذل ك ف م ن ح ي ث ا ن ش ا ح ت ى ا ه ل م كة ب م كة İbn Abbâs (r.a) n şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resülullah (a.s.) Medineliler için Zülhuleyfe yi, Şaml lar için Cuhfe yi, Necidliler için Karnü l-menâzil i ve Yemenliler için Yelemlem i mîkat olarak belirledi. Bu say lan yerler, buralarda yaşayanlar ile buralar n yerlisi olmay p da hac veya umre yapmak için gelmiş olanlar n mîkat d r. Bu noktalar ile Mekke aras nda bulunanlar ise bulunduklar yerde -hatta Mekkeliler Mekke de- ihrama girerler. 102 ع ن ع اي ش ة ر ض ى ا ع ن ه ا ا ن الن ب ى و قت لا ه ل ال ع ر اق ذ ات ع ر ق Hz.Aişe (r.a.) şöyle demiştir: Nebi (s.a.v) Irakl lar için Zât- Irk mîkat olarak belirledi. 103 Bu yerlere uğramayanlar buralar n hizalar ndan ihrama girerler. Deniz ve hava yolu ile yolculuk yapanlar, gemi ve uçaklara 102 Buhârî, Hac, 7; II, Ebû Dâvûd, Menasik, 9, II, , 57

58 binmeden önce ihrama girebilecekleri gibi bindikten sonra da ihrama girebilirler. Mîkat s n rlar ndan önce ihrama girilebilir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre mîkâttan önce ihrama girmek mekruhtur. Bir kimse, hac ve umre maksad yla değil de, bir iş için ya da ikamet maksad yla H ll bölgesine, mesela Cidde ye gelir de sonradan hac veya umre yapmak isterse, bulunduğu yerde ihrama girer. bb) İhrama Girilecek Zaman İhrama girme zaman hac aylar d r. Kuran- Kerim de ا لح ج ا ه ر م ع ل وم ات Hac (aylar ) bilinen aylard r 104 ifadesi ile bu zaman dilimi kast edilmektedir. 105 Hac ile ilgili menâsikin ilki olan ihrama bu aylar içinde girilir. Ancak Hanefî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre, mekruh olmakla birlikte hac aylar ndan önce de ihrama girilebilir. 106 *** Şâfiî mezhebine göre, bu vakitten önce hac için ihrama girilmez, girilirse bu ihram, hac için değil umre için geçerli olur. 107 Umre için ihrama girme konusunda bir zaman s n rlamas yoktur. Y l n her hangi bir zaman nda umre için ihrama girilebilir. Hac mevsiminde, arefe günü ile, Kurban bayram n n dört gününde umre için ihrama girmek ise tahrîmen mekruhtur. 104 Bakara, 2/ Şâfii mezhebine göre ayetteki hac aylar ifadesi, Zilhicce ay n n ilk dokuz günü ile onuncu günün gecesini; Mâliki mezhebine göre ise, Şevval, Zilkade ve Zilhicce aylar n n tamam n kapsar. 106 İbnu Kudâme, IV, Şirbînî, II,

59 b) İhram Yasaklar na Uymak Niyet edip telbiye getirerek ihram girdikten sonra söz, fiil, davran ş ve giyim ile ilgili bir tak m yasaklar başlamaktad r. Bu yasaklara uymak vaciptir. İhram yasaklar na uyulmamas halinde baz cezalar gerekir. Bu cezalar, dördüncü bölümde anlat lacakt r. 3. İHRAMIN SÜNNETLERİ a) İhrama girmeden önce gerekiyorsa t raş olmak, koltuk alt ve kas k k llar n temizlemek, t rnaklar kesmek. b) İhramdan önce temizlik maksad yla gusletmek, su bulunmaz veya suyu kullanma imkân olmazsa abdest almak. Gusletmek abdest almaktan daha faziletlidir. Abdest almak için su bulunamazsa, teyemmüm etmekle sünnet yerine gelmiş olmaz. Ancak bu durumda ihram namaz için teyemmüm edilir. İhram için gusül temizlik maksad ile yap ld ğ ndan, hay z ve nifas hallerinde bulunan kad nlar n, abdestli bulunanlar n ve ihrama girecek olan çocuklar n da gusletmeleri sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Nifas ve hay z halinde olan kad nlar mîkâta geldiklerinde guslederler, ihrama girerler ve Kâ be yi tavaf etmek d ş nda bütün hac menâsikini yerine getirirler 108 buyurmuştur. c) Erkeklerin, iç çamaş rlar dahil giysilerini, çorap ve ayakkab lar n ç kararak bürünecekleri özel ihram örtüsünün, biri vücudun belden aşağ s n, diğeri ise baş hariç vücudun belden yukar s n örten iki parçadan oluşmas. Belden aşağ s n örten k sma izâr, baş hariç vücudun belden yukar s n örten k sma da rida denir. Bürünülecek örtünün tercihen beyaz renkte ve yeni, yahut y kanm ş, temiz ve iyi görünümlü olmas müstehapt r. Ancak, vücudun örtülmesini sağlayacak tek parçal bir örtüye bürünmek de yeterli olur. 108 Ebû Davûd, Menâsik,10. II,

60 Söz konusu olan sünnet; giysileri ve ayakkab lar ç kararak, ihram elbisesine bürünmekle değil, ihram elbisesinin nitelikleri ile ilgilidir. İhraml iken elbise, çorap ve ayakkab giyme ile ilgili hükümler, dördüncü bölümde anlat lacakt r. Kad nlar ihram için özel bir k yafete bürünmezler, normal elbiseleri, başörtüsü ve ayakkab s ile ihrama girerler, ancak yüzlerini aç k tutarlar. Peygamberimiz (a.s.) ا ل م ر م ة لا ت ن ت ق ب İhraml kad n, yüzünü örtmez 109 d) İhramdan (niyet ve telbiyeden) önce vücuda güzel koku sürünmek müstehapt r. İhrama girdikten sonra bedende kokunun kalmas ihrama zarar vermez. Elbiseye koku sürmek ise caiz değildir. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ihrama girmeden önce ihram elbisesine (izar ve ridaya) koku sürmek caizdir. İhrama girdikten sonra kokunun ihram elbisesinde kalmas ihrama zarar vermez. Ancak, elbise ç kar l rsa, koku giderilmedikçe tekrar giyilemez. e) Elbiseler ç kar l p izar ve rida ya büründükten sonra, kerahet vakti değil ise, ihrama girmeden önce iki rekat ihram namaz k lmak. Bu namaz n ilk rekat nda Fatiha dan sonra Kâfirûn, ikinci rekat nda ise İhlas sürelerinin okunmas efdaldir. İçinde bulunulan vaktin farz namaz da bu iki rekat namaz n yerine geçer. f) Niyeti dil ile (sesli olarak) yapmak. g) Telbiyeyi namazdan sonra yapmak. 109 Ebu Dâvud, Menasik, 33. II,

61 Telbiye, namaz n peşinden yap labileceği gibi, -mîkat s n r - n geçmemek kayd yla- daha sonra da yap labilir. Telbiye yap lmadan mîkat s n r geçilirse Hanefî mezhebine göre ihrama girilmiş olmaz. Şâfiî mezhebine göre telbiye ihram n sünneti olduğu için ihrama girilmiş olur, bir ceza gerekmez. Telbiyenin, ihram namaz n n peşinden yap lmas evlad r. h) İhraml bulunulan süre içinde her f rsatta telbiye söylemek. Erkekler yüksek sesle telbiye getirirler, kad nlar ise telbiye s ras nda seslerini yükseltmezler. Özellikle tepelere ç karken, aşağ ya inerken, başka kafilelerle karş laş nca, farz namazlardan sonra ve içinde bulunulan konumda değişiklik oldukça telbiye getirmek müstehapt r. i) Hac için ihrama, hac aylar başlad ktan sonra girmek HACCI FESHEDİP UMREYE DÖNÜŞTÜRMEK Hanefi, Şâfiî ve Malikî mezheplerine göre umre mi hacc m yoksa umre ve hacc birlikte mi yapacağ na karar verip niyet ederek ihrama girdikten sonra art k bu niyeti iptal etmek veya değiştirmek caiz değildir. Niyet edilen hacc veya umreyi niyet edildiği şekliyle tamamlamak vaciptir. 111 Hanbelî mezhebine göre, ifrad veya k ran hacc na niyet eden kimse, tavaf ve sa y yapt ktan sonra, hac niyetini feshedip hacc - n umreye çevirerek t raş olup ihramdan ç kabilir. Daha sonra 110 Hacc n sünnetleri konusu için bk. Ebû Dâvûd, Hac, 21, II, Kâsânî, II, , 111 Hüseyin b. Muhammed Said Abdülğanî el-mekkî, İrşâdü s-sârî ila Menasiki el Molla Ali el Kâri. s.203. Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci bask, Beyrut, (Ali el-kâri, el-meslekü l-mütekass t fî l-mensekî l-mütevass t adl eseri ile bir arada). 61

62 hac niyeti ile ihrama girerek tavaf, vakfe ve sa y yapar, böylece temettü hacc yapm ş olur. 112 *** Hanefi, Malikî ve Şâfiî mezhepleri, موا الح ج و ال ع م ر ة Hac ve umreyi Allah için tamamlay n anlam ndaki âyeti delil getirerek hacc n feshedilip umreye dönüştürülmesini caiz görmemişler ve Hz. Peygamber in bu konudaki uygulamas n n ashaba özgü olduğunu söylemişlerdir. 113 III. TAVAF Sözlükte bir şeyin etraf nda dönmek ve dolaşmak anlam na gelen tavaf ; bir hac terimi olarak; Hacer-i Esved in hizas ndan başlayarak Kâ be nin etraf nda yedi defa dönmek demektir. Bu dönüşlerin her birine şavt denir. Tavaf n, Kâ be nin etraf nda yap lmas gerektiği şu âyet-i kerimeden anlaş lmaktad r:. و ل ي ط وف وا ب ال ب ي ت ال ع تيق Ve Beyt-i Atîk i (Kâ be yi) tavaf etsinler TAVAFIN ÇEŞİTLERİ Hükmü itibariyle farz, vacip, sünnet ve nafile olmak üzere dört çeşit, uygulamas itibariyle kudûm, ziyaret, veda, umre, nezîr, nafile ve tahiyyetü l-mescîd olmak üzere yedi çeşit tavaf vard r. 112 Makdisî, İbn Kudame,Muhammed Muvaffakuddîn Abdullah, el-kâfî fî F khi l-imami l-mübeccel Ahmed b. Hanbel, II, 396. el-mektebü l-islâmî, beşinci bask, Beyrut, Aliyyü l-kârî, s.124. Müslim, Hac, 143; I, Abdülğanî el-mekkî, Hac, 22/ و ا ت

63 Hükümleri ve isimleri farkl olsa da bu tavaflar n n hepsinin yap l şlar, farzlar (şartlar ve rükünleri), vacipleri, şartlar ve sünnetleri ayn d r. a) Kudûm Tavaf Sözlükte bir yere gelmek veya varmak anlam na gelen kudûm kelimesi, bir hac terimi olarak; ifrad hacc yapanlar n Mekke ye vard klar nda yapt klar ilk tavaft r. Bu tavaf n yap lmas sünnettir. İfrad hacc niyetiyle ihrama giren ancak Mekke ye uğramadan doğrudan Arafat a ç kan kimseler ile Arafat vakfesinden önce âdetleri kesilmeyen kad nlar n kudûm tavaf yapmalar gerekmez. Kad nlar adetli iken ihram girerler veya ihrama girdikten sonra adet görürlerse kudûm tavaf yapmazlar. Arafat a ç kmadan önce temizlenirlerse kudûm tavaf yaparlar. İhrama girip Mekke ye vard ktan sonra hemen kudûm tavaf yap lmay p Arafat a ç k ncaya kadar mazeretsiz olarak geciktirmek caiz ise de Mekke ye var r varmaz yap lmas daha faziletlidir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.), Mekke ye vard ğ nda ilk iş olarak abdest alm ş, sonra da Kâ be yi tavaf etmiştir. 115 Mekkeliler ile H ll ve Harem bölgelerinde ikamet edenler, kudûm tavaf yapmazlar. *** Şafiî mezhebine göre k ran hacc yapacak olanlar n da Mekke ye vard klar nda yapacaklar ilk tavaf Kudûm tavaf d r. Çün- 115 Buhârî, Hac, 62. II,

64 kü K ran hacc na niyet edenlerin hem hac, hem de umre için bir tavaf ve sa y yapmalar yeterlidir. 116 K ran hacc yapan kimsenin hem umre hem de hac menasikini hac aylar içinde ayn ihramla ayr ayr yapmas gerekir. 117 Dolay s yla bu kimsenin Mekke ye vard ğ nda yapacağ ilk tavaf, temettu hacc nda olduğu gibi umre tavaf d r. 118 Kudûm tavaf n n ard ndan hacc n sa yini yapacak olan erkekler ve çocuklar, tavaf n ilk üç şavt nda remel yaparlar. Remel yapmak âfâkiler için sünnettir. Remel yap lan tavaflarda zt ba yapmak da sünnettir. b) Ziyaret Tavaf Ziyaret veya diğer ad yla ifâza tavaf, hacc n rüknüdür. و ل ي ط وف وا ب ال ب ي ت ال ع تيق Ve Beyt-i Atîk i (Kâ be yi) tavaf etsinler 119 âyetinde kast edilenin, bu tavaf olduğu hususunda din bilginleri aras nda görüş birliği vard r. Ayette geçen Tavaf etsinler emri genel bir ifade olduğu için, Mekkeli olan ve olmayan her hac aday n n mutlaka bu tavaf yapmas gerekir. aa) Ziyaret Tavaf n n Geçerli Olmas n n Şartlar : 1. Arafat vakfesinin yap lm ş olmas, 2. Belirli vaktinde yap lmas. bb) Ziyaret Tavaf n n Vakti Kurban bayram n n ilk günü fecr-i sad ğ n doğmas ile başlar. Daha önce yap lmas halinde geçerli olmaz. Çünkü bayram n ilk gecesi fecrin doğuşuna kadar olan zaman, asl nda Arafat vakfe- 116 Tirmizî, Hac, Kâsânî, II, 127. III, Kinânî, II, Hac, 22/29. 64

65 sine tahsis edilmiştir. Bir rükne tahsis edilen zaman içinde başka bir rüknü yerine getirmek caiz olmaz. *** Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre zilhicce ay n n dokuzunu onuna bağlayan gecenin yar s ndan itibaren yap labilir. 120 Bu görüşün sahipleri şu rivayetleri delil alm şlard r: ع ن ع اي ش ة أ هن ا ق ال ت أ ر س ل الن ب ى ص ا ع ل ي ه و س لم ب ا م س ل م ة ل ي ل ة الن ر ف ر م ت الج م ر ة ق ب ل ال ف ج ر ث م م ض ت ف ا ف اض ت Hz.Aişe den rivayet edilmiştir: Peygamber (s.a.v) Kurban bayram n n ilk gecesinde eşi Ümmü Seleme yi (önceden) gönderdi. O da fecr-i sad ktan önce şeytan taşlad, sonra da gidip ziyaret tavaf n yapt. 121 Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ziyaret tavaf n n bayram n ilk üç günü içinde yap lmas sünnettir. Ömrün sonuna kadar her hangi bir vakitte de yap labilir. Ancak mazeretsiz olarak üçüncü günden sonraya b rak lmas mekruhtur. Bu görüşte olanlar, şu hadis-i şerîf i delil alm şlard r: ق ال ر ج ل ل لن ب ي ص ا ع ل ي ه و س لم ز ر ت ق ب ل أ ن أ ر م ى ق ال لا ح ر ج ق ال آخ ر ح ل ق ت ق ب ل أ ن أ ذ ب ح ق ال لا ح ر ج ق ال آخ ر ذ ب ت ق ب ل أ ن أ ر م ى ق ال لا ح ر ج 120 Kâsânî, II, Ebu Davud, Menasik, 66, II,

66 Abdullah b.abbas (r.a) tan rivayet edilmiştir: Sahabeden biri Hz.Peygamber e; - Şeytan taşlamadan ziyaret tavaf n yapt m, (olur mu? diye sordu. Hz. Peygamber (a.s), Zarar yok, (olur) cevab n verdi. Bir başka sahâbî, - Kurban kesmeden t raş oldum, (olur mu) diye sordu. Hz. Peygamber (a.s.), - Zarar yok, (olur) buyurdu. Bir başka sahâbî, - Şeytan taşlamadan kurban kestim (olur mu) diye sordu. Hz. Peygamber (a.s.), - Zarar yok (olur) buyurdu. 122 Bu rivayette de görüldüğü gibi hac amellerinin birbirinden önceye al nmas ndan veya sonraya b rak lmas ndan dolay her hangi bir ihlal söz konusu olmamakta ve ceza terettüp etmemektedir. Kald ki ziyaret tavaf n n son vaktini belirleyen bir delil de mevcut değildir. Ebu Hanife ye göre farz tavaf n, bayram n ilk üç gününde yap lmas vaciptir. Bu günlerde yap lamayan farz tavaf daha sonra yap labilir, ancak vacip terk edildiği için dem gerekir. c) Veda Tavaf Âfâkî hac lar n Mekke den ayr lmadan yapmalar gereken son tavafa veda veya sader (ayr lma) tavaf denir. Sader kelimesi ayr lma anlam na gelir. Veda tavaf, hacc n aslî vaciplerinden biridir. 123 İmam Malik e göre veda tavaf sünnettir. Hac menasikini tamamlay p Mekke den ayr lacak olan hac Buhârî, Eyman ve n-nüzur, 15, VII, Abdülğanî el-mekkî, s

67 lar, Kâ be ile vedalaşmak üzere veda tavaf n yaparlar. Peygamberimiz (a.s); لا ي ن ف ر ن أ ح د ح ت ى ي ك ون اخ ر ع ه د ه ب ال ب ي ت (Sizden) biri, son olarak Kâ be yi ziyaret etmeden (Mekke den) ayr lmas n 124 buyurmuştur. Harem ve H ll bölgesi sakinlerinin veda tavaf yapmalar gerekmez. Yapmaya başlamalar durumunda da bu tavaf tamamlamalar gerekir. Çünkü başlanan bir ibadeti -nafile bile olsa - tamamlamak vaciptir. Âfâkî olup da Kurban bayram n n üçüncü gününden önce Mekke de sürekli ikamete niyet edenler de veda tavaf yapmazlar. Bu hususta görüş birliği vard r. Ebû Hanîfe ye göre bayram n üçüncü gününden sonra Mekke de sürekli ikamete niyet eden âfâkîlerin de veda tavaf yapmalar vaciptir. Veda tavaf n yapmadan yola ç kan kimse, mîkât mahallini geçmemişse dönüp tavaf n yapmas gerekir. Mîkat mahallini geçmişse art k dönmesi gerekmez ancak vacibi terk ettiği için dem gerekir. Eğer Mîkat s n r n geçtikten sonra dönüp veda tavaf yapmak isterse, mîkât mahallinde umre ihram na girer, umreyi tamamlar, sonra veda tavaf yapar, böylece ceza kalkar. Âdet ve loğusa halindeki kad nlar n veda tavaf yapmalar vacip değildir. Veda tavaf yapmadan Mekke den ayr labilirler. Ancak bu durumdaki kad nlar n, Mescid-i Haram n kap s na gelip, dua ederek ayr lmalar müstehapt r. Veda tavaf n yapacak olan kişi, veda tavaf diye belirlemeden sadece tavafa diye niyet etse yeterlidir. Farz olan ziyaret tavaf ndan sonra nafile tavaf yapm ş ise, veda tavaf yapma imkân 124 Müslim, Hac, 379, I,

68 bulamadan Mekke den ayr ld ğ takdirde, yapt ğ nafile tavaf veda tavaf yerine geçer, her hangi bir şey laz m gelmez. Veda tavaf n yapt ktan sonra hemen Mekke den ayr lmak sünnet ise de ayr lmay p baz işlerle meşgul olsa yeniden veda tavaf yapmas gerekmez. 125 *** Şâfii mezhebine göre, veda tavaf n n, bütün işler bitirildikten sonra tam yola koyulmak üzere iken yap lmas ve yap ld ktan hemen sonra dönüş yolculuğuna başlanmas vaciptir. Tavaftan hemen sonra yola ç kmay p mazeretsiz olarak bekleyen veya eşya sat n almak, borç ödemek, arkadaşa uğramak, hasta ziyaret etmek gibi yolculukla ilgili olmayan baz işlerle meşgul olan kimsenin veda tavaf n yeniden yapmas gerekir. Fakat tavaftan sonra, erzak sat n almak, eşyay bagaja vermek gibi yolculukla ilgili baz işlerle meşgul olan kimsenin araya fas la girmiş olsa bile- yeniden tavaf yapmas gerekmez. 126 Veda tavaf yapt ktan sonra, Peygamberimiz (a.s.) in yapt ğ gibi iki rekat namaz k lar, başkalar na s k nt vermeyecek ve izdihama sebep olmayacak ise ve imkân bulursa Hacer-i Esved ile Kâ be nin kap s aras nda bulunan ve Mültezem denen yere gelir, sağ eli Kâ be nin kap s na, sol eli de Hacer-i Esved e doğru açarak göğsünü ve yüzünü Kâ be nin duvar na dayar ve bu vaziyette dua eder. Mültezem de bu şekilde dua etme konusunda sahabeden Amr b. Şuayb şöyle demiştir: ط ف ت م ع ع ب د ا ف ل ما ج ي ن ا د ب ر ال ك ع ب ة ق ل ت أ لا ت ت ع وذ ق ال ن ع وذ ب ا م ن الن ار ث م م ض ى ح تى اس ت ل م الح ج ر و أ ق ام ب 125 Kâsânî, II, Nevevî, el-izâh, s

69 ال رك ن و ال ب اب ف و ض ع ص د ر ه و و ج ه ه و ذ ر اع ي ه و ك في ه ه ك ذ ا و ب س ط ه م ا ب س ط ا ث م ق ال ه ك ذ ا ر أ ي ت ر س ول ا ص ا ع ل ي ه و س لم ي ف ع ل ه (Ashaptan) Abdullah la birlikte tavaf yapt m. Kâ be nin arka taraf na geldiğimizde kendisine istiazede bulunmayacak m - s n? dedim. Cehennem ateşinden Allah a s ğ n r z dedi. Sonra tavafa devam etti, Hacer-i Esved i istilâm etti. Hacer-i Esved ile Kâ be nin kap s aras nda durdu. Kollar n iki yana açarak göğsünü, yüzünü ve (yan tarafa aç lm ş) kollar n Kâ be nin duvar - na yaslad. Sonra da; Resulüllah (s.a.v) in böyle yapt ğ n gördüm dedi. 127 Mültezem den sonra Hatim e gider, alt n oluğun alt nda durup dua eder, daha sonra zemzem içerek Mescid-i Haram dan ayr l r. 128 d) Umre Tavaf Umre tavaf bütün mezheplere göre umrenin farzlar ndan biridir. Bu tavaf n ilk dört şavt rükündür. Yedi şavta tamamlanmas ise vaciptir. Umre tavaf n n vakti, umre ihram na girilmesinden sonra başlar. Son vakti için bir s n r yoktur. Umre ihram nda iken her hangi bir vakitte yap labilir. 129 e) Nezir Tavaf Kâ be yi tavaf etmeyi adayan kimsenin bu adağ n yerine ge- 127 Ebu Davud. Menasik, 55, II, İbn Abidîn, Muhammed b. Emîn, Reddü l-muhtâr alâ d-dürri l-muhtâr Şerhu Tenvîri l-ebsâr, II, 524. İstanbul, Aliyyü l-kârî, el-meslekü l-mütekass t fi l-menseki l-mütevass t, s. 158 (Abdülgani el-mekki nin İrşadü s-sari adl eseriyle birlikte), Darü lkütübi l-ilmiyye, Beyrut

70 tirmesi vaciptir. Nezredilen tavaf belli bir zaman ile kay tlanm ş ise bu kayda uyulmas gerekir. f) Nafile Tavaf Mekke de bulunulan süre içinde farz ve vacip tavaflar d ş nda yap lan tavaflara nafile (tatavvu) tavaf denir. Sahabeden Abdullah b. Abbas, tâbiînden Atâ b. Ebî Rebah, Said b. Cübeyr ve Mücâhid b. Cebr in görüşlerine göre; Mekkeli olmayanlar n Mekke de bulunduklar süre içinde Mescid-i Haram da nafile namaz k lmaktan çok nafile tavaf yapmalar daha faziletlidir. Bu sebeple Mekkeli olmayanlar n Mekke de bulunduklar sürece nafile umre yerine nafile tavaf yapmay tercih etmeleri uygun olur. 130 g)tahiyyetü l-mescid Tavaf Kudûm, ziyaret, umre, veda ve nezir tavaf yapmak durumunda olmayan kimselerin Mescid-i Haram a her gittiklerinde Tahiyyetü l-mescid tavaf yapmalar müstehapt r. Yukar da say lan tavaflardan birinin yap lmas halinde bu tavaf, Tahiyyetü l-mescid tavaf yerine de geçer TAVAFIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI a) Niyet Tavaf n geçerli olmas için niyet etmek şartt r. Niyetsiz yap lan tavaf geçerli olmaz. Ancak niyette farz tavaf, umre tavaf, veda tavaf şeklinde belirleme yap lmay p mutlak olarak tavaf yapmaya niyet edilse yap lan geçerli olur. Mesela farz tavaf yapmak isteyen bir kimse farz tavaf yapmaya niyet ettim değil de tavaf etmeye niyet ettim dese bu tavaf farz tavaf olarak geçerli olur. *** 130 İbn Abidîn, II, 502. Nevevî, el-mecmu, VIII, Aliyyü l-kârî,

71 Şafiî mezhebine göre ziyaret ve kudûm tavaf için niyet şart değildir. Çünkü hacca niyet edilirken bu tavaflara da niyet edilmiş olur. Bu ikisinin d ş ndaki tavaflar için niyet etmek şartt r. 132 Niyetin Hacer-i Esved hizas n geçmeden yap lmas gerekir. Tavaf yapacak kimse, Hacer-i Esved i geçtikten sonra niyet etse, yapt ğ bu şavt geçerli olmaz. Şavt tamamlamadan geri dönüp tekrar Hacer-i Esved hizas na gelirse, bu niyet geçerli olur. Geri dönmezse yapt ğ ilk şavt geçerli olmaz, bundan sonra yapacağ şavt, ilk şavt olur. b) Tavaf Belirlenen Vakitte Yapmak. Kudûm tavaf, hac ihram na girdikten sonra ve Arafat vakfesinden önce, Umre tavaf, ihrama girdikten sonra; Ziyaret tavaf, kurban bayram n n birinci günü fecr-i sad ğ n doğuşundan sonra, Veda tavaf, hac menâsikinin tamamlanmas ndan sonra yap l r. *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ziyaret tavaf, zilhiccenin dokuzunu onuna bağlayan gecenin yar s ndan itibaren yap - labilir. 133 c) Tavaf Kâ be nin çevresinde ve Mescid-i Haram n içinde yapmak. Kâ be nin etraf nda (metafta) veya metaf çevreleyen kapal k s mlarda ve buralar n üst katlar nda yap lmas gerekir. Mescidi Haram n d ş ndan dolanarak yap lan tavaf geçerli olmaz. d) Tavaf n en az dört şavt n yapmak. Tavaf n ilk dört şavt farz, tavaf yedi şavta tamamlamak vaciptir. Dört şavt yapan kimsenin tavaf geçerli olur, eksik kalan 132 Nevevî, el-izâh, s Nevevî, el-izâh, s

72 şavtlar usulüne uygun olarak telafi edilirse her hangi bir ceza gerekmez. 134 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinde ise tavaf yedi şavta tamamlamak farzd r. Bu mezheplere göre bir şavt n eksik b - rak lmas durumunda tavaf geçerli olmaz ve bunun ceza ile telafisi de mümkün değildir. Eksik kalan şavt n tamamlanmas gerekir TAVAFIN VACİPLERİ a) Tavaf abdestli yapmak Tavaf yapan kişinin abdestsiz, cünüp, âdetli ve loğusa olmamas gerekir. Peygamberimiz (a.s.) Mekke ye geldiklerinde ilk iş olarak abdest alm ş, sonra da Kâ be yi tavaf etmiş, 136 âdetli olan eşi Hz. Aişe ye, ا ن لا ت ط و ب ال ب ي ت ف اق ضى م اي ق ضى الح ا ج غ Hac yapan kimsenin her yapt ğ n yap, sadece Kâ be yi tavaf etme 137 buyurmuştur. Tavaf esnas nda abdesti bozulan kişi tavaf b rak p abdest alarak kald ğ yerden tavafa devam eder, dilerse tavaf yeniden yapabilir. Tavaf abdestsiz, cünüp, loğusa veya âdetli olarak yapan kimse henüz Mekke den ayr lmam ş ise bu tavaf yeniden yapar. Tavaf yeniden yapmadan mîkât s n rlar n n d ş na ç karsa ceza gerekir. (bk. 4. bölüm 2/e, f, g maddeleri) *** 134 bk. Hacda Kurallara Ayk r Davran şlar ve Cezalar bölümü 135 Kinânî, II, Buhârî, Hac, 62. III, Buhârî, Hayz 1. I,

73 Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavaf eden kimsenin cünüp, âdetli ve loğusa olmamas ve abdestli bulunmas tavaf n vacibi değil tavaf n geçerli olmas n n şart d r. Dolay s yla abdestsiz ve cünüp kimse ile âdetli ve loğusa olan han mlar n yapt klar tavaf geçerli olmaz. Bu eksikliğin ceza ile telafi edilmesi mümkün değildir. Mutlaka tavaf n yeniden yap lmas gerekir. Mâlikî mezhebine göre kad n n âdet döneminde iki kanama aras ndaki kesinti süresi temizlik hali say l r. Dolay s yla bu durumdaki kad n n bu ara sürede gusledip ibadetlerini yapmas gerekir. Buna göre ziyaret tavaf n özel hali nedeniyle yapamayan ve Mekke den ayr lmak zorunda kalan bir kad n, arada kesinti olmas halinde gusledip ziyaret tavaf n yapabilir ve her hangi bir ceza da gerekmez. 138 Temettu hacc yapmak üzere umre ihram na girdikten sonra âdet gördüğü için umre tavaf n yapamayan ve Arafat a ç kma zaman na kadar temizlenemeyen kad n, umresini iptal eder, hac ihram na girer ve Arafat a gider. Bu durumda yapt ğ hac ifrad hacc olur. Hac menâsikini tamamlad ktan sonra, iptal ettiği umresini kaza eder ve ceza olarak bir dem keser. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre bu durumdaki bir kad n, umresini iptal etmez, k ran hacc na niyet eder ve vakfesini yapmak üzere Arafat a gider. Arafat dönüşünde hac ve umre niyetiyle bir tavaf ve bir sa y yapar. 139 b) Tavaf Avret Mahalli Örtülü Olarak Yapmak Tavaf esnas nda kad n ve erkeklerin avret yerlerini örtülü tutmalar gerekir. Cahiliyye döneminde insanlar, Kâ be yi ç plak 138 Mâlik b. Enes, el-esbahî, el- Müdevvenetü l- Kübrâ, I, 171. Beyrut, 1999, Kinânî, II, 767. Vehbe ez-zuhaylî, el-f khü l-islamî ve Edilletüh, I, 610. Dimaşk, Tirmizî, Hac, 102. III,

74 olarak tavaf ederlerdi. Resulüllah (s.a.v), Kâ be nin ç plak olarak tavaf edilmesini men etmiştir: لا ج ب ع د ال ع ام م ك و لا ي ط وف ب ال ب ي ت ع ر ي ان Bu y ldan sonra hiçbir müşrik haccetmez, Kâ beyi hiçbir ç plak kimse tavaf etmez. 140 Dolay s yla veda ve ziyaret tavaflar n avret yerleri aç k olarak yapan kimsenin, tavaf yeniden yapmas gerekir. Yeniden yapmazsa dem gerekir. İmam Muhammed e göre nafile tavaf avret yeri aç k olarak yapan kimse, bu tavaf Mekke de iken yeniden yapmas daha uygundur. Ancak yeniden yapmay p memleketine dönerse sadaka vermesi gerekir. *** Şâfiî mezhebine göre tavaf esnas nda kad n ve erkeklerin avret yerlerinin örtülü olmas, tavaf n geçerlilik şartlar ndan biridir. Tavaf yapmakta olan bir kimsenin kendi kusur ve ihmali sebebiyle avret yeri aç l rsa, tavaf n avret mahalli aç k olarak yap lan k sm geçersiz olur, geçersiz yap lan k sm n yeniden yap lmas gerekir. Fakat kendi kusur ve ihmali olmaks z n avret yeri aç l r ve hemen örtünürse tavaf bozulmaz. 141 c) Teyamün Teyamün sağdan yapmak demektir. Hacer-i Esved in bulunduğu köşe Kâ be nin sağ taraf kabul edilir. Dolay s yla tavaf, Kâ be nin sağ ndan, sol omuz Kâ be ye dönük olarak yap l r. d) Tavaf n İlk Şavt na Hacer-İ Esved in Hizas n Geçmeden Başlamak Tavaf edecek kimsenin, tavafa Hacer-i Evsed in hizas n geç- 140 Buhârî. Hac, 67, II, Nevevî, el-mecmu, VIII,

75 meden başlamas vaciptir. Hacer-i Esved in hizas n geçtikten sonra tavafa niyet ederse bu şavt geçerli olmaz. 142 e) Tavaf Yürüyerek Yapmak Gücü yetenlerin tavaf yürüyerek yapmalar vaciptir. Dinen geçerli bir mazereti olmaks z n tekerlekli sandalye ve benzeri araçlarla yap lan tavaf geçerli olmaz, bu tavaf n yeniden yap lmas gerekir. Yap lmad ğ takdirde dem gerekir. Fakat geçerli bir mazeret varsa tavaf, sandalye ve benzeri bir araçla yap labilir. Yürüyemeyecek kadar hasta, topal, kötürüm ve yaşl olmak dinen geçerli olan mazeretlerdir. *** Şâfiî mezhebine göre, tavaf n yürüyerek yap lmas vacip değil, sünnettir. 143 f) Tavaf Hatim in D ş ndan Yapmak Tavaf n Hatîm in d ş ndan yap lmas vaciptir. Hatim in içinden yap lan şavt geçerli olmaz, yeniden yap lmas gerekir. Çünkü hatimin çevrelediği alan Kâ be den say lmaktad r. Bunu Hz. Aişe nin rivayet ettiği şu hadisten anlamaktay z: Peygamber (s.a.v) e sordum: -Hatim Kâ be den midir? -Evet, Kâ be dendir, dedi. -Öyle ise neden Kâ be ye dahil etmediler? Dedim. 142 Kâsânî, II, 130; Abdülğanî el-mekkî, Nevevî, el-mecmu, VIII, 37. Delil olarak şu rivayeti esas alm şlard r: Hz. Aişe validemiz, ط اف ر س ول ا ح جة ال و د اع ح و ل ال ك ع ب ة ع ب ع ي س ت ل م ال رك ن ب م ج ن ه Resulüllah (s.a.v) veda hacc nda Kâ be yi deveye binmiş vaziyette tavaf etti. Elindeki sopas yla da Hacer-i Esved i istilam ediyordu demiştir. (Nesâî, Menâsik, 140. V, 224.) 75

76 -Kavmin (Kureyşliler) Kâ be yi yeniden inşa s ras nda Hatimi de içine alacak kadar geniş yapmak için yeterli paray bulamad, dedi. -Kâ be nin kap s neden yüksekte kalm ş? Dedim. -Kavmin dilediği kimselerin Kâ be ye girmelerine izin vermek, istemediği kimselere de engel olmak için böyle yapt. Kureyş, cahiliye dönemini henüz geride b rakm ş olmasalard ve itiraz edeceklerinden çekinmemiş olsayd m Hatim i Kâ be ye dahil eder ve Kâ be nin kap s n da yer seviyesine indirirdim dedi. 144 g) Tavaf Yedi Şavta Tamamlamak Ziyaret, veda ve umre tavaflar n n ilk dört şavt n yapmak farz, tavaf yedi şavta tamamlamak ise vaciptir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavaf n yedi şavta tamamlanmas farzd r. h) Tavaf Namaz K lmak Her tavaftan sonra iki rekat tavaf namaz k l n r. Bu namaz n birinci rekat nda Fatiha dan sonra Kâfirun, ikinci rekat nda ise İhlas suresi okunur. Namazdan sonra şu duan n okunmas müstehapt r: ا لل ه م ه ذ ا ب ل د ك و ه ذ االم س ج د الح ر ام و ب ي ت ك الح ر ام و ا ن ا ع ب د ك و اب ن ع ب د ك و اب ن أ م ت ك و ق د ج ي ت ك ط ال ب ا م ر ض ات ك و أ ن ت م ن ن ت ع ب ذ ل ك ف اغ ف ر و ار نى ا ن ك ع ك ل ى ء ق دير 144 Buhârî, Hac, 42, II,

77 Allah m! Buras senin beldendir. Şu da Mescid-i Haram ve sayg n evindir. Ben de senin kulunum ve kulunun çocuğuyum. Buraya Senin r zan kazanmak için geldim. Sen de bunu bana lütfettin. Beni bağ şla ve bana merhamet et. Şüphesiz sen her şeye gücü yetensin. Tavaf namaz tavaf n vacibi değil müstakil bir ibadettir. Bu sebeple terkinden dolay dem gerekmez. Ancak bu namaz k lmayan kimse, günahkâr olur. *** Mâlikî mezhebine göre tavaf namaz n k lmayan kimseye dem gerekir. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre tavaf namaz k lmak sünnettir. Tavaftan sonra eğer kerahet vakti değilse bu namaz, geciktirilmeksizin Makam- İbrahim in arka taraf nda k l n r. Ancak izdiham varsa tavaf yapanlara engel olmamak için Mescid-i Haram n her hangi bir yerinde k l nmas daha uygun olur. Bu namaz her hangi bir sebeple Mescid-i Haram da k l namazsa Harem d ş nda da k l nabilir. *** Şâfiî mezhebine göre tavaf namaz kerahet vaktinde de k l - nabilir. 145 Tavaf namaz k lmadan iki tavaf peş peşe yapmak Hanefî ve Malikî mezheplerine göre mekruhtur. 146 Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre bunun bir sak ncas yoktur bk. Nesai, Mevakit, 41. I, Nevevî, el-izah, s Kinânî, II, ; Nevevî, el-mecmu, VIII,

78 4. TAVAFIN SÜNNETLERİ a) Tavafa başlarken Hacer-i Esved veya hizas na Rükni Yemânî taraf ndan gelmek ve Hacer-i Esved in hizas nda tavafa başlamak. b) Tavaf n başlang c nda ve her şavt n sonunda Hacer-i Evsedi istilâm etmek. Tavaf edecek kimse tavafa başlarken Hacer-i Esved hizas na gelince durmaks z n bismillahî Allahü ekber diyerek Hacer-i Esved i istilâm eder. Bunu tavaf n her şavt nda tekrarlar. Kalabal k değilse ve kimseye eziyet vermeyecekse Hacer-i Esved i öper. 148 Hz. Ömer (r.a) Hacer-i Esved i öpmüş ve; çok iyi biliyorum ki sen faydas da zarar da olmayan bir taş parças s n. Eğer Rasulullah (a.s.) in öptüğünü görmeseydim seni öpmezdim demiştir. 149 Kalabal k varsa Hacer-i Esved-i öpmez. Hacer-i Esved i öpmek müstehap, insanlar itip kakmak ve onlara eziyet vermek ise günaht r. Müstehap bir fiil îfa etmek için günah işlenmez. Her şavt n baş nda, ا لل ه م ايم ان ا ب ك و ت ص ديق ا ب ك ت اب ك و و ف اء ب ع ه د ك و ات ب اع ا ك مد ص ا ع ل ي ه و س لم ل س ن ة ن ب ي Allah m! Sana iman ederek, Kitab n tasdik ederek, Sana verdiğim sözü yerine getirerek Peygamberin Muhammed (s.a.v) in sünnetine uyarak Beytini tavaf ediyorum der. Tavaf n her şavt nda Rükn-i Yemânî de istilâm edilir, ancak öpülmez. Konuyla ilgili olarak sahebeden Abdullah b. Ömer (r.a), 148 İbn Mace, Menasik, 27. II, Tirmizî, Hac, 37. III; Buhârî, Hac, 50. II, 160. Ebû Dâvud, Menasik, 47, II,

79 ع ن اب ن ع م ر ق ال ك ان ر س ول ا ص ا ع ل ي ه و س لم لا ي د ع أ ن ي س ت ل م ال رك ن ال ي م ان ى و الح ج ر ك ل ط و ف ة Resulüllah (s.a.v) tavaf n her şavt nda Rükn-i Yemani ile Hacer-i Esved i istilâm etmeden geçmezdi demiştir. 150 Hacer-i Esved i istilâm, sünnet, Rüknü Yemânî yi istilâm ise müstehapt r. Diğer köşeler istilâm edilmez. 151 c) Remel yapmak Remel, koşmaks z n çal ml ve süratli bir şekilde yürümektir. Sonunda sa y yap lacak tavaflar n ilk üç şavt nda erkeklerin remel yapmalar sünnettir. Metaf ta izdiham varsa remel yap lmaz. Çünkü kalabal kta remel yapmak mümkün olmaz. Remel yapacağ m diye insanlara eziyet vermek kesinlikle doğru değildir. Remel esnas nda şu duan n okunmas müstehapt r: ا لل ه م اج ع ل ه ح ج ا م ور ا و س ع ي ا م ش ك ور ا و ذ ن ب ا م غ ف ور ا Allah m! Hacc m mebrur, zenbimi mağfur, sa yimi meşkur eyle. d) Izt ba yapmak Izt ba ; omuzlara al nan rida n n bir ucunu sağ koltuk alt ndan geçirip sol omuz üzerine at p sağ omuzu ve sağ kolu aç k b - rakmak demektir. Erkeklerin kendisinden sonra sa y yap lacak tavaflarda zt ba yapmalar sünnettir. Ard ndan sa y yap lmayan tavaflarda zt ba yap lmaz. Tavaf sona erince zt ba da sona ereceğinden tavaf namaz k - l n rken aç kta b rak lan omuz örtülür. Çünkü tavaf namaz n omuz ve kol aç k iken k lmak mekruhtur. 150 Ebu Davud, Menasik, 48, II, Tirmizî, Hac, 35. III,

80 Peygamber efendimiz, ile ashab Hudeybiye antlaşmas n n yap ld ğ senede ifa edemedikleri umreyi ertesi sene kaza etmek üzere Mekke-i Mükerreme ye girmelerinin arefesinde müşrikler, müslümanlar kastederek S tman n bitkin düşürdüğü bir topluluk yar n Mekke ye gelecek diye dedikoduya başlam şlard. Peygamber efendimiz de, kendisinin ve ashab n n bitkin düşmediklerini, aksine güçlü olduklar n onlara göstermek maksad yla Kâ be yi tavaf ederken remel ve zt ba yapm ş, ashab n n da böyle yapmalar n emretmiştir. ع ن اب ن ع ب اس أ ن ر س ول ا ص ا ع ل ي ه و س لم و أ ص اب ه اع ت م ر وا م ن الج ع ر ان ة ف ر م ل وا ب ال ب ي ت و ج ع ل وا أ ر د ي ت ه م تح ت آب اط ه م ق د ق ذ ف وه ا ع ع و ات ق ه م ال ي ى Abdullah b. Abbas (r.a), Resulüllah (s.a.v) ve ashab, C irâne de umre için ihrama girdiler. Kâ be yi tavaf ederken remel yapt lar ve ridalar n sağ koltuklar n n alt na al p ucunu da sol omuzlar n n üzerine atarak zt ba yapt lar demiştir. 152 e) Tavaf mümkün Oldukça Kâ be nin Yak n nda Yapmak Bu sünneti yerine getirmek için, erkekler, başkalar na eziyet vermeden ve kendileri de eziyet görmeden mümkün olduğu kadar Kâ be ye yaklaşarak tavaflar n yaparlar. Kad nlar, mümkün olduğu kadar tenha yerden tavaf etmeye çal şmal d rlar. f) Müvâlât Tavaf n şavtlar n, ara vermeden peş peşe yapmak sünnettir. Bir kimsenin tavaf esnas nda abdesti bozulsa veya kendisinde 152 Ebu Davud, Menasik, 50, II, 444. Kinânî, II,

81 guslü gerektiren bir hal vuku bulsa abdestini tazeler veya boy abdesti al r, tavaf na kald ğ yerden devam edebilir. Ancak tavaf bütünüyle yeniden yapmas daha faziletlidir. Tavaf tamamlanmadan ezan okunursa, tavafa ara verip namaz k ld ktan sonra tavafa kald ğ yerden devam edebilir. Cenaze namaz veya nafile bir namaz k lmak için tavafa ara vermek mekruhtur. *** Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavaf n şavtlar n peş peşe yapmak vacip, Şâfiî mezhebine göre sünnettir. Tavafa ara veren kimsenin bu tavaf yeninden yapmas gerekir. Bu itibarla tavaf n şavtlar n ara vermeden yapmaya özen gösterilmelidir. 153 g) Duâ etmek Tavaf esnas nda istenilen dua yap labileceği gibi Kurân- Kerim de okunabilir. Ancak Peygamber efendimizin okumuş olduğu dualar 154 okumak daha fazîletlidir. Buna göre; - Her şavt n başlang c nda; لا ا و ا ا ك و لا ح و ل س ب ان ا و الح م د و لا ا له ا و لا ق وة ا لا ب ا ال ع ال ع ظيم ا لل ه م اي ن ا ب ك و ت ص ديق ا 153 Kinânî, II, Nevevî, el-izâh, s Peygamberimiz (a.s.) tavaf ederken ال دن ي ا ح س ن ة و ر ة ر ب ن ا ات ن ا خ ال دن ي ا و الا م ا ن ى ا س ا ل ك ال ع ف و و ال ع اف ي ة ه ا لل الا خ ر ة ح س ن ة و ق ن ا ع ذ اب الن ار diye dua etmeyi ve لا ا و ا ا ك و لا ح و ل و لا ق وة ا لا ب ا س ب ان ا و الح م د و لا ا له ا tesbihat n okumay tavsiye etmiştir. İbn Mâce, Menasik, 32. II,

82 ب اع ا ل س ن ة ن ب ي ك مد ص ا ب ك ت اب ك و و ف اء ب ع ه د ك و ات ع ل ي ه و س لم Allah noksan s fatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü Allah a mahsustur. Allah tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Kuvvet ve kudret ancak yüce ve azametli Allah sayesinde vard r. Allah m! Sana iman ederek, Kitab n tasdik ederek, Sana verdiğim söze bağl kalarak, Peygamberin Muhammed (a.s.) n sünnetine uyarak tavaf ediyorum - Kâ be nin kap s n n önünde veya hizas nda; ا لل ه م ا ن ال ب ي ت ب ي ت ك و الح ر م ح ر م ك و الا م ن أمنك و ه ذ ا م ق ام ال ع اي ذ ب ك م ن الن ار Allah m! Bu ev senin evindir, bu harem senin haremindir, güvenlik senin güvenliğindir, buras, cehennem ateşinden sana s ğ nanlar n makam d r - Rükn-i Yemanî ile Hacer-i Esved aras nda; ر ب ن ا ات ن ا ال دن ي ا ح س ن ة و الا خ ر ة ح س ن ة و ق ن ا ع ذ اب الن ار Rabbimiz! Dünyada bize bir iyilik ver, âhirette de bir iyilik ver ve bizi cehennem azab ndan koru dualar n n okunmas müstehapt r. h) Tavaf Huşu İle Yapmak Tavaf eden kimse, ibadet halinde bulunduğunun bilincinde olmal, huşua ayk r davran şlardan kaç nmal d r Kinânî, s.177,

83 ) Tavaftan Sonra Zemzem İçmek Zemzem içerken e ûzü besmele çekilir ve ا لل ه م ا ن ى ا س ا ل ك ع ل م ا ن ا ف ع ا و ر ز ق ا و اس ع ا و ف اء م ن ك ل د اء و س ق م Allah m! Senden yararl ilim, bol r z k, her türlü dert ve hastal ktan şifa istiyorum 156 diye dua edilir. Mümkün olursa zemzem ile abdest al n r, ancak zemzem istincada ve necasetlerin temizlenmesinde kullan lmaz. Peygamberimiz (a.s.); م اء ز م ز م لم ا ب ل ه Zemzem hangi maksatla içilirse o maksat içindir buyurmuştur. 157 i) Vücutta, Elbisede ve Metafta Necaset Bulunmamas Tavaf eden kimsenin bedeninde, giysilerinde veya metafta pislik bulunmamas sünnet, 158 diğer mezheplere göre şartt r. 159 Buna göre bir kimse elbise veya bedeninde necaset varken tavaf etse Hanefî mezhebine göre tavaf geçerli olur ancak bu kimse mekruh işlemiş olur. Diğer mezheplere göre bu tavaf geçerli olmaz, yeniden yap lmas gerekir. 156 Tirmizî, Hac, 33. III, İbn Mâce, Menâsik, 78. II, Abdülğanî el-mekkî, 167; Nevevî, el-izâh, s ; Kâsânî, II, İbn Kudâme, IV, 626. Bu mezheplerin delilleri; ا ل طو اف ب ال ب ي ت ص لا ة ف ا ق لوا م ن ال ك لا م Beyti tavaf etmek de namaz (k lmak) gibidir. Dolay s yla tavaf ederken fazla konuşmay n anlam ndaki hadistir (Nesaî, Menasik, 136, V, 222.). 83

84 Mescid-i Haram, Ka be ve Mes a n n d ştan genel görünümü Mes a n n İçten Görünümü 84

85 IV. SA Y Sözlükte; iş yapmak, yürümek ve koşmak anlamlar na gelen Sa y ; hac ibadeti ile ilgili bir terim olarak, hac veya umre için yap lan bir tavaftan sonra, Mescid-i Haram n doğu taraf nda bulunan Safa ve Merve tepeleri aras nda, Safa dan başlayarak dört kere gidip üç kere gelmek demektir. Safa dan Merve ye gidiş bir şavt, Merve den Safa ya dönüş de bir şavt olmak üzere sa y toplam yedi şavttan ibarettir. Sa y; Hz. İbrahim in eşi Hacer in, oğlu İsmail e su bulmak için Safa ve Merve tepeleri aras nda yedi sefer gidip gelmesine dayanmaktad r. Onlar n hat ras na binaen bu iki tepe aras nda sa y yap lagelmiş, İslâm hacc nda da sa y yapmak meşru k l nm şt r. Şu ayet sa yin meşru oluğunu ifade etmektedir. ا ن ال صف ا و الم ر و ة م ن ع اي ر ا ف م ن ح ج ال ب ي ت ا و اع ت م ر ف لا ج ن اح ع ل ي ه ا ن ي ط وف م ا Şüphesiz Safa ve Merve Allah n (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle Kâ be yi ziyaret eder ve onlar tavaf ederse bunda bir günah yoktur. 160 Ayette geçen tavaf etmek ten maksat, sa y etmek tir. Sa y, hacc n aslî vacibidir. Meşru bir mazeret olmadan terk edilirse dem gerekir. Meşru bir mazeret sebebiyle terk edilirse bir şey gerekmez. Hastal k, yol güvenliğinin bulunmamas ve hapsedilmek gibi kişinin iradesi d ş nda oluşan mazeretler meşrû mazeretlerdir.* *** * (Abdulğanî el-mekkî, s. 66) 160 Bakara, 2/158 85

86 Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa y etmek hacc n ve umrenin rükünlerinden biridir. Sa y yap lmazsa hac ve umre geçerli olmaz. 161 Sa yin vacip mi rükün mü olduğu konusundaki ihtilaf; umre ile ilgili yukar da zikredilen âyette hükmün aç kça belirtilmemiş olmas ve konu ile ilgili hadislerin farkl yorumlanmas ndan kaynaklanmaktad r. Peygamberimiz (a.s.) ا س ع و ا ف ا ن ا ك ت ب ع ل ي ك م ال سع ى Sa y edin, çünkü Allah sa y etmeyi size yazd buyurmuştur. 162 Sa yin farz olduğu görüşünde olanlar, bu hadisin, sa yin farz oluşuna delil teşkil ettiğini, zira hadiste geçen size yazd ifadesinin size farz k ld anlam nda olduğunu söylemektedirler. 163 Hanefi bilginlere göre; yukar da zikredilen sa y ile ilgili âyetin delaleti zannîdir. Âyet, sa yin farz olduğuna kesin olarak delalet etmez. Böyle bir delil ile bir amelin farz oluşu değil, ancak vacip oluşu sabit olur. Konu ile ilgili olarak zikredilen hadis ise zay ft r; sahih olduğu kabul edilse bile, sa yin farz olduğunu kesin olarak ifade etmez. Çünkü yazmak ifadesi her zaman farziyet anlam taş maz SA YİN FARZLARI (ŞARTLARI VE RÜKÜNLERİ) Sa yin geçerli olmas için yerine getirilmesi gereken şartlar vard r. Bunlar şu şekilde s ralamak mümkündür: 161 Şirbînî, II, 285. İbn Rüşd, s Ahmed, VI, Şirbînî, II, 285; İbn Rüşd, s Kâsânî, II, ; İbn Hümâm, II,

87 a) Hac Sa yini, İhrama Girdikten Sonra Yapmak Hac sa yinin as l vakti, farz tavaftan sonrad r. Ancak hac için ihrama girmiş olan bir kimse, dilerse Arafat a ç kmadan önce nâfile bir tavaf n peşinden hacc n sa yini yapabilir. Bu durumda sa yin mutlaka ihraml olarak yap lmas gerekir: İfrat veya k ran hacc yapanlar, isterlerse kudûm tavaf n n peşinden veya daha sonra Arafat a ç kmadan önce hacc n sa yini yapabilirler. Ancak kudûm tavaf n n peşinden yap lmay p daha sonra yap ld ğ takdirde nafile bir tavaf n peşinden yap lmas müstehapt r. Temettü hacc yapanlar, umreyi tamamlad ktan sonra Arafat a ç kmadan önce hacc n sa yini yapmak isterlerse, hac niyeti ile ihrama girip nafile bir tavaf yapt ktan sonra hacc n sa yini yapabilirler. Bu kimseler, ihrama girmeden hacc n sa yini yapamazlar.* Hacc n sa yi, Arafat vakfesinden önce yap lmam ş ise ziyaret tavaf ndan sonra ihraml veya ihrams z olarak yap labilir. b) Hac Sa yini, Hac Aylar Girdikten Sonra Yapmak Hac aylar ndan önce hac için ihrama girilebilir ise de hacc n menâsikinden hiç biri hac mevsiminden önce yap lamaz, yap ld ğ takdirde geçerli olmaz. Hacc n sa yini, kurban bayram n n 1, 2 ve 3. günlerinde (10, 11 ve 12 Zilhicce) yapmayan kimse daha sonra ülkesine dönmeden sa yini yapabilir, her hangi bir ceza da gerekmez. Eğer hacc n sa yini yapmadan önce ülkesine dönmüş ise, dînen geçerli bir mazereti de yoksa dem gerekir. Bu kimse Mekke ye dönüp hacc n sa yini yapmak isterse, Mîkat s n rlar n geçmeden önce umre için ihrama girer, umresini tamamlad ktan sonra nafile bir tavaf n peşinden hacc n sa yini yapar, böylece dem cezas ndan kurtulur. 165 * (Abdulğanî el-mekkî, s. 193; Zuhaylî, III, 2229) 165 Kâsânî, II,

88 Dînen geçerli olan mazeret, hastal k ve tabî afetler gibi mazeretlerdir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerininin görüşü de bu yöndedir. 166 c) Geçerli Bir Tavaftan Sonra Yapmak Sa y, müstakil bir ibadet değildir, bu itibarla geçerli bir tavaftan sonra yap lmas gerekir. Ancak tavaf n hemen ard ndan yap lmas şart değildir, fas la verilebilir, ancak fas la verilmesi mekruhtur. 167 d) Sa yi Safa ve Merve tepeleri aras nda yapmak. e) Sa ye Safa Tepesinden Başlay p Merve Tepesinde Bitirmek. Sa ye Safa tepesinden başlanmazsa ilk şavt geçerli olmaz. Çünkü Hz. Peygamber (a.s., ن ب د أ ب م ا ب د أ ا ت ع ا ب ه Sa ye, Allah n ayette ilk önce zikrettiği Safa dan başl yoruz 168 buyurmuş 169 ve sa ye Safa dan başlam şt r. f) Sa yin En Az Dört Şavt n Yapmak Sa yin ilk dört şavt n yapmak rükün, yediye tamamlamak ise vaciptir. Bir şeyin yar s ndan fazlas o şeyin tamam hükmündedir. Bu itibarla en az dört şavt yapan kimse sa yi yapm ş say l r. Geri kalan şavtlar yap lmazsa her şavt için bir sadaka-i f - t r gerekir. Sa y bütünüyle terk edilirse dem gerekir. *** 166 Bâşnefer, s Kâsânî, 134. Şirbînî, II, Şüphesiz, Safâ ve Merve Allah n (dininin) nişanelerindendir (Bakara, 2/158) ayeti kast edilmektedir. 169 Buhârî, Hac, 57. II,

89 Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa yi yedi şavta tamamlamak rükündür. 170 Çünkü Peygamberimiz (a.s.), ا ا الن اس خ ذ وا م ن اس ك ك م Ey insanlar! Hac menâsikinizi (benden) al n z (öğreniniz) 171 buyurmuş ve kendisi de sa yi yedi şavt olarak yapm şt r SA YİN VACİPLERİ a) Gücü Yeten Kimsenin Sa yi Yürüyerek Yapmas Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre gücü yeten kimsenin sa yi yürüyerek yapmas vaciptir. Gücü yettiği halde sa yi tekerlekli sandalye ile yapmak dem gerektirir. Hasta, yürüyemeyecek kadar yaşl ve özürlü olanlar, tekerlekli sandalye ile sa y yapabilirler. *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre sa yi yürüyerek yapmak sünnettir. b) Sa yi Yedi Şavta Tamamlamak Sa yin şavtlar n yediye tamamlamak vaciptir. Dördüncü şavttan sonra terk edilen her şavt için sadak-i f t r gerekir. 173 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise yedi şavta tamamlamak rükündür. 174 Bir şavt eksik olsa bile sa y geçerli olmaz. 170 Şirbinî, II, Nesâî, Menâsik, 220. V, Tirmizî, Hac, 38; III, Abdülğanî el-mekkî, s Şirbînî, II,

90 c) Umre nin Sa y ini İhraml Olarak Yapmak Umre yapmak üzere niyet edip ihrama giren kimsenin, umre sa yini, umre tavaf ndan sonra ihramdan ç kmadan önce yapmas vaciptir. Bir kimse umre tavaf n yapt ktan sonra Sa y yapmadan önce t - raş olup ihramdan ç kar, Umre nin Sa y ini ihrams z olarak yaparsa dem gerekir. d) Safa ile Merve Aras ndaki Mesafenin Tamam n Yürümek Safa ile Merve aras ndaki mesafe eksik b rak lmadan yürünmelidir. Yürünen mesafenin toplam 4 tam şavt tamaml yorsa Sa y geçerlidir. Ancak eksik b rak lan her şavt için sadaka-i f t r gerekir. (*) 3. SA YİN SÜNNETLERİ a) Sa yi, tavaf yapt ktan ve tavaf namaz n k ld ktan sonra ara vermeden yapmak. b) Sa yi abdestli olarak yapmak. c) Elbisede ve bedende namaza mani pislik (necaset) bulunmamas. d) Hacer-i Esvedi istilâm ettikten sonra Safa tepesine doğru ilerlemek. e) Safa ve Merve tepelerine ç k ld ğ nda Kâ be ye yönelerek tekbir, tehlil ve salavat getirmek ve dua etmek. Dua s ras nda elleri açarak göğe doğru kald rmak menduptur. f) Sa yin her şavt nda Kâ be yi görebilecek şekilde Safa ve Merve tepeleri üzerine ç kmak. En üst k s mlara doğru t rmanmağa çal şmak ise mekruhtur. g) Her şavtta, Safa ile Merve tepeleri aras ndaki iki yeşil ş k aras nda hervele yapmak. Kad nlar hervele yapmazlar. * Abdulğanî el-mekkî, s

91 h) Sa y s ras nda tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olmak. 175 i) Sa yin şavtlar n peş peşe yapmak. *** Mâlikî mezhebine göre şavtlar peş peşe yapmak sa yin geçerlilik şart d r. Bu şarta uyulmadan yap lan sa yin iade edilmesi gerekir. 4. SA YİN YAPILIŞI Tavaf tamamlan p Hacer-i Esved istilâm edildikten sonra sa yin yap lacağ yere doğru ilerlenir. Safa tepesine yaklaş ld - ğ nda, ا ن ال صف ا و الم ر و ة م ن ع اي ر ا ف م ن ح ج ال ب ي ت ا و اع ت م ر ف لا ج ن اح ع ل ي ه ا ن ي ط وف م ا و م ن ت ط وع خ ا ف ا ن ا ليم ع اك ر Şüphesiz Safa ile Merve Allah n (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyeti ile Kâ be yi ziyaret eder ve onlar da tavaf ederse bunda bir günah yoktur. Her kim gönlünden koparak bir hay r işlerse şüphesiz Allah onu bilir, karş l ğ n verir 176 anlam ndaki âyet okunur ve sa ye niyet edilir. Umre sa yinin niyetini, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ا ن ا س ع ى م ا ب ال صف ا و الم ر و ة س ب ع ة ا و اط س ع ى ال ع م ر ة ت ع ا 175 Müslim, Hacc, 272, 275. I, Bakara, 2/

92 Allah m! Senin r zan için Safa ile Merve aras nda yedi şavt olarak umrenin sa yini yapmaya niyet ediyorum diye; Hacc n sa yinin niyetini ise; ا لل ه م ا ن ى ا ريد ا ن ا س ع ى م ا ب ال صف ا و الم ر و ة س ب ع ة ا و اط س ع ى الح ج ت ع ا Allah m! Senin r zan için Safa ile Merve aras nda yedi şavt olarak hacc n sa yini yapmaya niyet ediyorum diye yap l r. Sa y yapacak kimse, Kâ be görülebilecek kadar Safa tepesine ç kar. Kâ be ye dönerek: Ve لا ا و ا ا ك ا ا ك و الح م د ا ا ك ا ا ك لا ا له ا لا ا و ح د ه لا يك ل ه ل ه الم ل ك و ل ه الح م د و ه و لا ا له ا ع ك ل ي ي ق دير diye tekbir ve tehlil getirir, ellerini kald rarak dua eder. Buradan Merve tepesine doğru yürümeğe başlar. Yürürken yine tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olur. Yeşil ş klarla belirlenmiş olan yere gelindiğinde erkekler hervele yapar. Sonra normal yürüyüşe devam eder. Merve tepesine yaklaş ld ğ nda... ا ن ال صف ا ayetini okunur. Merve tepesine ç k p Kâ be ye döner, tekbir ve tehlil getirir, ellerini kald r p dua ve niyazda bulunur. Böylece bir şavt tamamlam ş olur. Tekrar Safa tepesine doğru yürür. Yeşil ş klar n bulunduğu yerde yine erkekler süratli ve çal ml bir şekilde koşarak yürürler. Yürüyüş s ras nda tekbir, tehlil ve dua ile meşgul olur. Safa tepesine ulaş ld ğ nda ikinci şavt tamamlam ş olur. Şavtlar Safa dan Merve ye dört gidiş ve Merve den Safa ya 92

93 üç dönüş olmak üzere yedi şavt tamamlan ncaya kadar devam eder. Şavtlar yap l rken tekbir ve tehlil d ş nda mesnun dualar veya Kur ân okunur. V. ARAFAT VAKFESİ Arafat 177, Mekke nin 25 km. güney doğusunda ova görünümünde düz bir alan n ad d r. Doğu, kuzey ve güneyi dağlarla çevrilidir. Hz. Adem ile Havva n n cennetten indirildikten sonra buluştuklar yere Arafat, buluştuklar güne arefe denilmiştir. 178 Arafat, H ll bölgesinde Harem s n rlar d ş nda kal r. Harem s n r ile Arafat aras nda Urene vadisi, Arafat n ortas nda Cebel-i Rahme (rahmet dağ ), bat s nda Nemîre Mescidi vard r. Günümüzde Arafat, ağaçland r lm ş ve dokuz oto yol ile Müzdelife ye bağlanm şt r Hacc n aslî rüknü olan vakfe, Arafat ta yap l r. Sözlükte belirli bir yerde bir süre kalmak anlam na gelen vakfe ; bir hac terimi olarak, hac yapma niyetiyle ihrama girmiş olan bir kimsenin Zîlhicce ay n n 9. günü zevalden sonra Arafat ta bir müddet kalmas demektir. Arafat vakfesi yap lmadan hac ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Şu âyetler, Arafat vakfesine işaret etmektedir: ف ا ذ ا ا ف ض ت م م ن ع ر ف ات ف اذ ك ر وا ا ع ن د الم ش ع ر الح ر ام Arafat tan ayr l p (Müzdelife ye) ak n edînce Meş ari Haramda Allah an n Arafat kelimesi sözlükte; bilme, anlama ve tan ma anlamlar ndaki a-r-f kökünden türemiştir. 178 Kurtubî, II, Bakara, 2/

94 يض وا م ن ح ي ث ا ف اض الن اس ث م ا ف Sonra insanlar n ak n ettiği yerden (Arafat tan) siz de ak n edin 180 Kureyşliler daha önceleri Müzdelife de vakfe yaparlar, Harem ehli olduklar gerekçesiyle Arafat vakfesi yapmazlard. 181 Yüce Allah bu âyet ile Arafat ta vakfe yap lmas n kesin olarak emretmiştir. Peygamberimiz (a.s) da ا لح ج ع ر ف ة Hac, Arafat t r buyurmuştur Bakara, 2/ Müslim, Hac, I, Kâsânî, II, Nesâî, Menâsikü l-hacc, 203. V, 256. ا لح ج ع ر ف ات İbn Mâce, Menâsik, 57. II, Tirmizî nin rivayeti ا لح ج ع ر ف ات ا لح ج ع ر ف ات ا لح ج ع ر ف ات Hac, Arafat t r, hac Arafat t r, hac Arafat t r şeklindedir. Tirmizî, Tefsîr, 3. V, 214. Ebû Dâvûd un rivayeti ise, ا لح ج ي و م ع ر ف ة Hac Arafat günüdür şeklindedir. Menasik, 69. II,

95 Vakfe nin hacc n rüknü olduğu konusunda ümmetin icma has l olmuştur. 183 Arafat vakfesinin şartlar, vacipleri, sünnet ve müstehaplar vard r. 1. Arafat Vakfesinin Rüknü Arafat vakfesinin bir rüknü vard r, o da Arafat s n rlar içerisinde belirlenen zaman diliminde k sa bir süre bulunmakt r. Bir kimse ihraml olarak belirlenen zaman dilimi içerisinde bilerek veya bilmeyerek, uyan k veya uyuyarak, ay k veya bayg n olarak, oturarak, yürüyerek veya vas ta içerisinde, abdestli veya abdestsiz, cünüp, adetli ve loğusal, niyetli veya niyetsiz k - sa bir süre Arafat ta bulunsa vakfe yapm ş olur. 2. Arafat Vakfesinin Geçerli Olmas n n Şartlar Arafat vakfesinin geçerli olmas n n üç şart vard r: a) Hac için ihrama girmiş olmak b) Vakfeyi Arefe günü (9 Zilhicce) güneşin zeval noktas na gelmesinden kurban bayram n birinci günü (10 Zilhicce) fecr-i sad ğa kadar olan süre içinde yapmak. *** Hanbelî mezhebine göre vakfe, Arefe günü fecr-i sad ktan bayram n birinci günü fecr-i sad ğa kadar yap labilir. c) Vakfeyi Arafat ta yapmak. Arafat s n rlar d ş nda yap lan vakfe geçerli olmaz. *** Mâlikî mezhebine göre, ayr ca gecenin bir cüz ünde Arafat ta bulunmak vakfenin geçerli olmas için şartt r. Güneş batmadan önce Arafat tan ayr l p bir daha dönmeyen kimsenin hacc bât l olur Kâsânî, II, 125. İbn Rüşd, I, İbn Rüşd, I, 426. Kurtubî, II, 417. İbn Kudâme, V, 24 95

96 Süresi içinde k sa da olsa bir müddet Arafat ta vakfe yapmayan kimse hacca yetişememiş olur. Bu kimsenin daha sonraki y llarda yeniden haccetmesi gerekir. 3. Arafat Vakfesinin Vacibi Arefe günü gündüz Arafat a ç km ş olanlar n güneş bat ncaya kadar Arafat ta beklemeleri vaciptir. Peygamberimiz (a.s.), güneş bat ncaya kadar Arafat ta beklemiştir. 185 Gündüz Arafat ta bulunmay p güneş batt ktan sonra Arafat a gelenler, Arafat vakfesini yapm ş olurlar, bu kimseler için her hangi bir ceza da gerekmez. *** Mâlikî mezhebine göre Arafat ta güneş bat ncaya kadar beklemek gerekmez. Az da olsa gündüz Arafat ta bulunmakla vacip yerine gelmiş olur. Vakfe yapan kimse gündüz Arafat tan ayr lmas durumunda vakfesinin geçerli olabilmesi için geceleyin gelip k sa bir süre de olsa Arafat ta bulunmas gerekir Vakfenin Yap lacağ Yer Urene vadisi 187 hariç Arafat n her taraf vakfe yeridir. Peygamberimiz (a.s.), ر ف ة ك له ا م و ق ف ع Arafat n her yeri vakfe yeridir 188 و ار ت ف ع وا ع ن ب ط ن ع ر ن ة 185 Ebû Dâvûd, Menâsik, 61, II, 467. Ahmed, I, Kâsânî, II, 127. Şirbînî, II, İbn Kudâme, V, İbn Mâce, Hac, I, Mâlik, Hac, I, 388. Ahmed, IV, 82. Kâsânî, II, Müslim, Hac, 149. I,

97 (Ancak) Urene Vadisi nden uzak durun buyurmuştur. 189 Urene vadisi, Harem s n r ile Arafat aras ndaki mevkidir, Arafat a dahil değildir. Mekke istikametinde bulunan Urene vadisi d ş nda Arafat n her hangi bir yerinde vakfe yapan kimse hacc n bu aslî rüknünü yerine getirmiş olur. 5. Vakfenin Yap lacağ Zaman Vakfenin yap lacağ zaman, Arefe günü (9 Zilhicce) güneşin zevalinden sonra başlar, kurban bayram n birinci günü (10 Zilhicce) fecr-i sad ğa kadar devam eder. Bu zaman diliminde Arafat ta vakfe yapmayan kimse hacc n bu aslî rüknünü yerine getirmemiş ve neticede hac yapmam ş olur. Arefe günü öğle vaktinden önce, bayram n birinci günü sabah namaz vaktinin girdiği andan sonra yap lan vakfe geçerli olmaz. و م ن ا د ر ك ع ر ف ة ق ب ل ا ن ي ط ل ع ال ف ج ر ف ق د ا د ر ك الح ج Fecir doğmadan önce Arafat a yetişen kimse hac yapm ş olur, 190 ف م ن ج اء ق ب ل ص لا ة ال ف ج ر ل ي ل ة ع ف ق د ت م ح جه Kim Müzdelife gecesi sabah namaz ndan önce Arafat a gelirse hacc tamam olmuştur 191 anlam ndaki hadisler, Arafat vakfesinin son zaman n bildirmektedir. 189 İbn Mâce, Menâsik, 55. II, Tirmizî, Tefsîr, 3. V, İbn Mâce, Menâsik, 57. No: II, Bir diğer hadis şöyledir: م ن ج اء ق ب ل ال صب ح م ن ل ي ل ة ع ف ت م ح جه Kim Müzdelife gecesi sabah namaz ndan önce Arafat a gelirse hacc tamam olmuştur Ebû Dâvûd, Menasik, 69. II,

98 Peygamberimiz (a.s.) zevalden sonra vakfe yapm ş 192 ve خ ذ وا ع ن ى م ن اس ك ك م Hacc n menâsikini benden al n z buyurmuştur. 193 *** Ahmed b. Hanbel e göre Arafat vakfesinin zaman, Arefe günü fecri sad kla başlar, bayram n birinci günü fecr-i sad kla sona erer. İmam Mâlik e göre Arafat vakfesinin vakti, Arefeyi bayrama bağlayan gece vaktidir. Az da olsa Arafat ta geceleyin vakfe yapmayan kimse Arafat vakfesi yapmam ş say l r. Arafat ta vakfe yapmayan kimse hac yapmam ş olur. Bu kimsenin başka bir y l yeniden hac yapmas gerekir Arafat Vakfesinin Sünnetleri a) Arefe günü sabah güneş doğduktan sonra Mina dan Arafat a hareket etmek. b) Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak. c) Mümkünse vakfe için gusletmek. d) Öğle namaz öncesinde Nemîre Mescidi nde hutbe okunmas. e) Oruçlu olmamak. f) Vakfe esnas nda abdestli ve k bleye yönelik bulunmak. g) Mümkün olduğu kadar vakfeyi Cebelü r-rahme denilen tepenin yak n nda yapmak. h) Öğle vakti olunca öğle ve ikindi namazlar n birleştirerek k lmak (cem -i takdîm). 192 Kâsânî, II, Müslim, Hac, 310. I, Kâsânî, II, İbn Kudâme, V,24; Şirbînî, II, İbn Rüşd, I, 426. Kurtubî, II,

99 Peygamberimiz (a.s.) Arafat ta öğle namaz ile ikindi namaz n öğle vaktinde birleştirerek k lm şt r. 195 Ebû Hanîfe ye göre öğle ile ikindi namaz n n cem -i takdîm ile k l nabilmesi için; Arefe günü hac için ihraml olarak Arafat ta bulunmak ve namaz Mescid-i Nemîre de cemâat-i kübrâ ile k lmak gerekir. Aksi halde her namaz kendi vaktinde k l n r. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine göre, Arefe günü hac için ihraml olanlar n, öğle ile ikindi namazlar n ; ister Nemîre Mescidi nde ister çad rlarda, ister cemaatle, ister münferit olsun herkesin cem -i takdîm ile k lmas sünnettir. 196 Cem-i takdîm ile namaz şöyle k l n r: Ezan okunduktan sonra önce öğle namaz n n ilk sünneti k l n r, sonra kamet getirilir ve öğlenin farz k l n r, tekrar kamet getirilir ve ikindinin farz k l n r. İki farz aras nda sünnet ve nafile k l nmaz. Her iki farzdan sonra telbiye ve teşrik tekbirleri okunur. ) Vakfeyi, cem -i takdîm ile k l nan namazdan sonra yapmak. Vakfe esnas nda ayakta durmak oturmaktan daha faziletlidir. i) Gün boyunca, Kur an okumak, telbiye, zikir, tehlîl, tekbir, tespih, dua ve istiğfar gibi ibadetleri çokça yapmak. Mukim olanlar, Arafat ta öğle ve ikindi namazlar n tam k - larlar. Namazlar tam k lanlar da cem-i takdîm yaparlar. Hacda seferilik: Hanefî mezhebine göre Arafat öncesi Mekke de 15 gün ve daha fazla, diğer mezheplere göre giriş ve ç k ş günleri hariç 4 gün ve daha fazla kalan kimse mukîm say l r ve namazlar n tam k lar. Bu sürelerden az kalacak olan kimse ise seferî say l r ve dört rekatl namazlar iki rekat olarak k lar. 197 Ancak İmam Ma- 195 Nesâî, Menâsik, 201. V, Kâsânî, II, Şirbînî, II, 260. İbn Kudâme, V, İbn Rüşd, I, Kâsânî, II, 152. Şirbînî, II, 260. Tirmizî, Hac, 52, III,

100 lik e göre mukîm olsun misafir dolsun Arafat ta herkesin namazlar seferî olarak k lmas sünnettir. 198 Cemaatle k l nan namazlarda imam mukim ise namazlar tam k ld r r. Cemaat misafir de olsa imama uyarak namaz tam k lar. Arafat, Müzdelife ve Mina da da hüküm ayn d r. (Kâsanî II, 152) Arafat vakfesi, Cuma gününe rastlarsa mukîm olsun veya misafir olsun Cuma namaz Arafat ta vakfe yapanlara farz olmaz. 199 VI. MÜZDELİFE VAKFESİ Müzdelife 200, Arafat ile Mina aras nda Harem s n rlar içinde bir bölgenin ad d r. Mina ile Müzdelife aras nda Muhass r Vadisi, Müzdelife s n rlar içerisinde Kuzeh dağ üzerinde Meşar-i Harem ad nda bir tepe vard r. Akşam ile yats namaz cem edilerek k l nd ğ için Müzdelife bölgesine cem ( ع ) ismi verilmiştir. 201 Kur an- Kerîm de Müzdelife vakfesine, ف ا ذ ا ا ف ض ت م م ن ع ر ف ات ف اذ ك ر وا ا ع ن د الم ش ع ر الح ر ام Arafat tan ayr l p (seller gibi Müzdelife ye) ak n edînce Meş ar-i Haramda Allah an n 202 anlam ndaki âyet işaret etmektedir. Peygamberimiz (a.s.) م ن ص م ع ن ا ص لا ت ن ا ه ذ ه ه ه ن ا ث م ا ق ام م ع ن ا و ق د و ق ف ق ب ل ذل ك ب ع ر ف ة ل ي لا ا و هن ار ا ف ق د ت م ح جه 198 Tirmizî, Hac, 52, III, Kâsânî, II İbn Rüşd, I, 425. Kurtubî, II, Şirbînî, II, Müzdelife kelimesi, ileri geçmek ve yaklaşmak anlam ndaki izdilâf kökünden türemiştir. 201 Kurtubî, II, 421. İbn Kudâme, V, Bakara, 2/

101 Kim burada (Müzdelife de) (sabah) namaz n k lar, sonra bizimle burada bulunur, öncesinde gece veya gündüz Arafat ta vakfe yaparsa hacc tamam olmuştur. 203 Müzdelife de vakfe yapmak hacc n vaciblerindedir Müzdelife Vakfesinin Rüknü Müzdelife s n rlar içerisinde belirlenen zaman diliminde k - sa bir süre bulunmak veya buradan geçmek rükündür. Bir kimse bilerek veya bilmeyerek, uyan k veya uyuyarak, ay k veya bayg n, oturarak, yürüyerek veya vas ta içerisinde, ab- 203 Nesâî, Menasikü,, 211. V, 263. Ebû Dâvûd, Menâsik, 69. II, 487. Ahmed, IV, 261. Dârimî, Hac, II, 59. bk. İbn Mâce, Menâsik, 57, II, Kâsânî, II, Şirbînî, II, İbn Kudâme, V,

102 destli veya abdestsiz, cünüp, adetli ve loğusal, niyetli veya niyetsiz olarak Müzdelife Vakfesini yapsa vacip yerine getirilmiş olur Müzdelife Vakfesinin Geçerli Olmas n n Şartlar a) Hac İçin İhraml Olmak Diğer hac menasiki gibi Müzdelife vakfesi de ihrams z geçerli olmaz. b) Arafat Vakfesini Yapm ş Olmak Arafat vakfesini yapmayan kimsenin hacc, dolay s yla Müzdelife vakfesi geçerli olmaz. c) Vakfeyi Müzdelife S n rlar İçinde Yapmak Muhass r vadisi d ş nda 206 Müzdelife nin her yerinde vakfe yap labilir. Peygamberimiz (a.s.), ا ل م ز د ل ف ة ك له ا م و ق ف Müzdelife nin her taraf vakfe yeridir, 207 و ار ت ف ع وا ع ن ب ط ن س ر (Ancak) Muhassir Vadisi nden uzak durun 208 buyurmuş, Akabe cemresine at lacak taşlar buradan toplatm şt r. 209 d) Vakfeyi Belirli Zaman İçinde Yapmak Müzdelife vakfesinin zaman, bayram n birinci günü fecr-i sad ktan güneşin doğmas na kadar olan süredir. *** 205 Kâsânî, II, 136. Şirbînî, II, Muhassir vadisi Mina ya dahildir. Nesâî, Menâsik, 204. V, 258. Kâsânî, II, Nesâî, Menâsik, 212. V, 265. Müslim, Hac, 310. I, İbn Mâce, Menâsik, II Nesâî, Menâsik,, 204, 217, 218. V, 258, 268,

103 Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre Arefe gününü bayrama bağlayan gecenin yar s ndan güneşin doğmas na kadar geçen süredir. (Gece yar s, güneşin bat ş ile fecr-i sâd k aras ndaki sürenin ortas d r). 210 Mâlikî mezhebine göre arefe günü akşam güneşin bat ş ndan bayram sabah güneşin doğmas na kadar olan süredir Müzdelife Vakfesinin Vacipleri Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed e göre Müzdelife de akşam ve yats namazlar n ister münferit ister cemaatle olsun, yats vakti içinde cem -i te hîr ile k lmak vâciptir. Abdullah ibn Ömer, غ ر ب الم غ ر ب و ال ع ش اء ب ج م ع ص الم ب ع ر س ول ا ث لا ث ا و ال ع ش اء ر ك ع ت ب ا ق ام ة و اح د ة Allah n Elçisi, akşam namaz ile yats namaz n Müzdelife de birleştirerek k ld. Akşam üç, yats y iki rekat olarak bir kametle k ld demiştir. 212 Hanefî mezhebinden Ebû Yusuf ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre Müzdelife de akşam ile yats namazlar - n cem-i te hîr ile k lmak sünnettir. Bu namazlar yats vaktinin ç kmas ndan endişe edilmedikçe Arafat ta veya yolda k l nmaz; k l nd ğ takdirde, henüz yats vakti ç kmadan Müzdelife ye ulaş l rsa, Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed e göre yeniden k l n r. Diğer müçtehitlere göre Müzdelife ye ulaşmadan k l nmas mekruh ise de k l nd ğ takdirde iadesi gerekmez. 210 Kâsânî, II, 136. Şirbînî, II, 264. İbn Kudâme, V, Başnefer, s Müslim, Hac, 290. II, 938. Nesâî, Menâsik, 207. V, 260. Peygamberimizin Müzdelife de akşam ile yats cem ederek k ld ğ na dair bir çok hadis vard r. bk. Müslim, Hac, , 291, 292. İbn Mâce, Menâsik, 60. II,

104 Cem -i takdîm ve cem -i te hîr ile k l nan namazlarda, iki farz aras nda başka namaz k l nmas mekruhtur. Bu sebeple akşam n sünneti ve yats n n ilk sünneti k l nmaz. Yats n n son sünnetiyle vitir k l n r. Cem-i te hîr ile namaz, bir ezan ve bir kametle k l n r. Yats namaz için ayr ca ezan ve ikamet gerekmez Müzdelife Vakfesinin Sünnetleri a) Arefe gününü bayram gününe bağlayan geceyi burada geçirmek b) Vakfeyi Kuzeh dağ üzerindeki Meş ar-i Harâm civar nda yapmak c) Sabah namaz n erkence k lmak d) Sabah namaz ndan sonra telbiye, tekbir, tehlîl, zikir, dua ve istiğfar ile vakfeyi ortal k ayd nlan ncaya kadar sürdürmek e) Ortal k iyice ayd nland ktan sonra güneş doğmadan Mina ya hareket etmek Sünnetlerin terk edilmesi ile bir ceza gerekmez, ancak sünneti terk eden kimse sünnet sevab ndan mahrum kalm ş olur. Mazereti olanlar n, Müzdelife den geçerek Mina ya veya Mekke ye gitmeleri caizdir. Nitekim Peygamberimiz (a.s), eşlerini ve zay f kimseleri geceden Mina ya göndermiştir. 214 VII. MİNA DA YAPILAN GÖREVLER Mina, Müzdelife ile Mekke aras nda Harem s n rlar içinde bir bölgenin ad d r. Kurban bayram günleri (Zilhicce 10, 11, 12 ve 13) Mina da şeytan taşlama, kurban kesme ve t raş olmak üzere 3 görev îfa edilir. Fecr-i sad k a kadar veya gecenin çoğunu Müzdelife de geçirmek Hanefîlere göre sünnet; Şafiî ve Hanbeli lere göre va- 213 Mergînânî, I Kâsânî, II, Şirbînî, II, 264. İbn Rüşd, I, İbn Kudâme, V Kurtubî, II, Nesâî, Menâsik, 208, 214. V, ,

105 cip; Malikîlere göre gecenin herhangi bir saatinde k sa bir sürede olsa bulunmak vacip, fecr-i sad k a kadar gecelemek ise sünnettir.* 1. REMY-İ CİMAR Sözlükte küçük taşlar atmak anlam na gelen remy-i cimar, bir hac terimi olarak cemerat diye adland r lan belli yerlere belli zamanda ve belli say da taş atmak demektir. Yüce Allah, İbrahim Peygambere, oğlu İsmail i kurban etmesini emrettiğinde şeytan bu emri yerine getirmelerine engel olmaya çal şm şt. Bunun üzerine Hz. İbrahim, eşi Hacer ve oğlu İsmail, şeytan n bu tuzağ n fark edip onu taşlam şlard. İşte remy-i cimar, bu olay sembolize etmektedir. Burada şeytana karş direniş ve protesto söz konusudur. 215 Şeytan taşlama vazifesi, Mina da Kurban bayram günlerinde îfa edilir. Şeytan taşlama ittifakla hacc n aslî vaciplerinden biridir. 216 Bu görevin terk edilmesi dem gerektirir. Şeytan taşlama günlerinde Mina da gecelemek sünnettir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre kurban bayram n n 1. gününü 2. gününe, 2. gününü 3. gününe ve eğer dördüncü günü kalacaksa 3. gününü 4. gününe bağlayan gecenin yar - dan çoğunu Mina da geçirmek vaciptir. Mazeretsiz olarak bu görevin terki dem gerektirir. 217 *** * Başnefer, s Taberî, XII, 23/ Zuhaylî, III, Serahsî Şemsüddîn, el-mebsut, IV, 65. Dârü l-marife, Beyrut, Nevevî, el-mecmu VIII, 164; Makdisi, eş-şerhü l-kebir, V, 123; Başnefer,166. bk. Müslim, Hac, 310, I, Nevevî, el-izah, 359; İbn Kudame, V, 46-47; Abdülganî el-mekkî, s Cezirî,

106 Mina da şeytan n taşland ğ Cemerat diye an lan üç yer vard r. 1. Cemre-i Suğrâ (Küçük Cemre): Mescid-i Hayf taraf ndad r. Bu cemreye halk aras nda Küçük Şeytan denir. 2. Cemre-i Vustâ (Orta Cemre): Mekke cihetinde Küçük Cemreden sonra 150 m. mesafede yer al r. Bu cemreye halk aras nda Orta Şeytan denir. 3. Cemre-i Akabe (Büyük Cemre): Mina n n Mekke istikametindeki s n r nda yer al r. Bu cemreye halk aras nda Büyük Şeytan denir. a) Remy-i Cimar n Vakti, Hükmü Ve Uygulanmas Cemrelere taş atman n zaman, kurban bayram günleridir. Bu günlerin ilkine Yevm-i Nahr (Kurban Kesme Günü), kalan üç güne ise Eyyam- Teşrik (Teşrik Günleri) denir. İlgisi nedeniyle bu günler, Eyyam- Mina (Mina Günleri) olarak da an - l r. 106

107 aa) Bayram n Birinci Günü Bayram n birinci günü, büyük şeytan denilen Akabe Cemresi ne yedi taş at l r. Bu taşlar n at lma zaman ; Hanefi ve Mâlikî mezheplerine göre fecr-i sad ktan itibaren başlar, ikinci gün, fecr-i sad ğa kadar devam eder. Bu zaman diliminde taşlar at lmazsa dem gerekir. Ebû Yusuf ile İmam Muhammed e göre, vaktinde at lamayan taşlar, bayram sonuna kadar kaza şeklinde at labilir ve bundan dolay ceza da gerekmez. 218 *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, Akabe Cemresi ne taş atma Arefe gününü birinci gününe bağlayan gece yar s ndan itibaren başlar, bayram n 4. günü güneşin batmas na kadar devam eder. Bu günde at lmas gereken taşlar bayram n dördüncü günü güneş bat m na kadar at lsa caiz olur, her hangi bir ceza da gerekmez. 219 Bayram n birinci günü Mina ya gelindiğinde yukar da zikredilen süre içerisinde Akabe cemresine gidilir. Uygun bir yerden ب س م ا ا ا ك ر غ م ا ل ل شي ط ان و ح ز ب ه 218 Abdülganî el-mekkî, ; İbn Kudame, III, 46-47; Cezîrî, I, 668. Şirbînî, II, Nevevî, el-izah, s Serahsî, IV, 65; Kinânî, III, 1213; Makdisi, eş-şerhü l-kebir, V, 89. F k h kaynaklar nda; bayram n birinci günü Cemre-i Aka be ye at lacak taşlar n güneşin doğuşundan sonra at lmas n n müstehap, zeval vaktinden sonra at lmas n n caiz, güneş bat m ndan sonra at lmas n n mekruh olduğu şeklindeki görüşler yer almaktad r. Geceleyin taş atman n mekruh görülmesi, yeterli ayd nlatman n yap lamad ğ eski devirlerde gece karanl ğ nda at lan taşlar n yerini bulamamas ve başkalar na zarar verme ihtimali bulunmas ihtimalinden kaynaklanmaktad r. Günümüzde bu tür sak ncalar ortadan kalkt ğ ndan geceleyin taş at lmas mekruh olmaktan ç km şt r. 107

108 Allah n ad yla Allah en büyüktür, şeytan ve taifesini kastederek taş at yorum 220 duas okunarak taşlar at l r. 221 Nohut büyüklüğündeki taşlar, sağ elin baş parmağ yla işaret parmağ n n uçlar aras nda tutulur, kol fazla kald r lmadan at l r. Taşlar at ld ktan sonra beklenmeksizin oradan uzaklaş l r. Dua etmek için beklenmez, dua yürürken yap l r. Cemre-yi Akabe ye ilk taş n at lmas yla telbiyeye son verilir. Temettu veya k ran hacc yapan kimse, bayram n birinci günü Akabe Cemresi ne taş att ktan sonra kurban n keser veya vekâleten kestirir. Günümüzde kurbanlar, daha önce paras yat r lmak suretiyle İslâm Bankas arac l ğ ile kestirilmektedir. T raş olup ihramdan ç kar. Böylece birinci tehallül gerçekleşir. 220 İbn Âbidîn, II, 513. bk. Nesâî, Menâsik, 204. V, İbn Âbidîn, II,

109 Bundan sonra cinsel ilişki d ş ndaki bütün ihram yasaklar sona erer. Bundan sonra Mescid-i Haram a gidip ziyaret tavaf n yapar. Böylece ikinci tehallül de gerçekleşmiş ve ihramla ilgili bütün yasaklar kalkm ş olur. Daha önce yapmam şsa hac sa yini yapar. Tavaf ve Sa yini yapan kimse, Mina ya döner, bayram n 1, 2 ve 3. günlerinde (eyyam-i teşrik) Mina da geceler. Eyyam-i Teşrik gecelerini Mina da geçirmek sünnettir. Bu sünnet terk edilirse her hangi bir ceza gerekmez. Günümüzde mevcut şartlar sebebiyle Eyyam-i Teşrik geceleri Mina da geçirilmemektedir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre Eyyam-i Teşrik gecelerini Mina da geçirmek vaciptir. 222 Bayram n birinci günü Akabe Cemresi ne at lacak yedi taş n Müzdelife de toplanmas müstehapt r. Diğer günlerde cemrelere at lacak taşlar, Müzdelife, Arafat, Mina, Mekke veya her hangi bir yerden toplanabilir. Cemrelere at lacak taşlar n cemrelerin yan ndan veya temiz olmayan yerlerden toplanmas, büyük taşlar n k r larak küçük parçalara bölünmesi mekruhtur. bb) Bayram n İkinci ve Üçüncü Günleri: Bayram n ikinci ve üçüncü günleri cemrelere taş atma zaman, zevalden sonra başlar, fecr-i sad ğa kadar devam eder. Peygamberimiz (a.s) ikinci ve üçüncü günde cemrelere taş öğleden sonra atm şt r. 223 Öğle vaktinden önce ve fecr-i sad ktan sonra at lan taşlar ge- 222 Şirbînî, II, Ahmed, I, 328. Ebu Hanife ye göre bayram n 3. günü Mina dan ayr lacak olan kimsenin, bu günün taşlar n zevalden önce atmas caizdir. Abdülganî el-mekkî s

110 çerli olmaz. Öğleden sonra at lmas gereken bu taşlar at lmaz ve kurban bayram n n 4. günü güneş bat ncaya kadar kaza da edilmezse dem gerekir. 224 Bayram n ikinci ve üçüncü günü s ras yla küçük, orta ve büyük şeytana yedişer taş at l r. Bu s raya uymak sünnettir. S raya uyulmamas durumunda her hangi bir ceza gerekmez. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre s raya uyulmas ise vaciptir. Bu mezheplere göre s raya uyulmad ğ takdirde dem gerekir. cc) Bayram n Dördüncü Günü: Bayram n dördüncü günü Mina da kalmayacak olan kimseler bugünün taşlar n atmakla yükümlü değillerdir. ف م ن ت ع جل ث م ع ل ي ه ي و م ف لا ا ث م ع ل ي ه و م ن ت ا خر ف لا ا Kim iki gün içinde acele edip (Mina dan Mekke ye) dönerse, ona günah yoktur. Kim geri kal rsa, ona da günah yoktur 225 anlam ndaki âyet buna işaret etmektedir.. Bayram n dördüncü günü Mina da kalmayacak olan kimsenin, üçüncü günün taşlar n att ktan sonra fecr-i sad ktan önce Mina dan ayr lmas gerekir. Belirlenen zamanda ayr lmazsa dördüncü günün taşlar n da atmas gerekir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre bayram n dördüncü günü Mina da kalmayacak olan kimsenin üçüncü günü güneşin batmas ndan önce Mina dan ayr lmas gerekir. Bayram n üçüncü günü Mina dan ayr lmaya Nefr-i Evvel denir. 224 Şevkânî, Muhammed b. Ali, Neylü l-evtâr. IV, 308. Bask yeri ve tarihi yok. 225 Bakara, 2/

111 Dördüncü günün taşlar n atma zaman, zevalden sonra başlar güneşin batmas yla sona erer. Bu günün taşlar da önce küçük, sonra orta ve daha sonra da büyük şeytana olmak üzere yedişer taş at l r. dd) Cemrelere At lan Taşlar n Say s Şeytan taşlamada; Birinci gün, Akabe Cemre sine 7, İkinci gün, küçük, orta ve büyük cemrelere yedişerden 21, Üçüncü gün, küçük, orta ve büyük cemrelere yedişerden 21, Dördüncü gün, küçük, orta ve büyük cemrelere yedişerden 21 olmak üzere toplam 70 taş at l r. Bayram n üçüncü gününde Mina dan ayr lan kimse, dördüncü günü taş atmayacağ için ilk üç günde toplam 49 taş atm ş olur. Dördüncü günü at lacak taşlar toplanm ş ise bu taşlar uygun bir yere b rak l r. Ebû Hanîfe ye göre bayram n dördüncü günü Mina da kalanlar için, bu günün taşlar n n zeval vaktinden önce cemrelere at lmas caiz, Ebû Yusuf ve Muhammed e göre caiz değildir. 226 ee) At lmayan Taşlar n Kazas Taşlar, her gün için belirlenen zamanda at lmazsa ertesi günü veya en geç dördüncü gün güneş bat m ndan önce at lmal d r, aksi takdirde dem gerekir. Sadece Ebû Hanîfe ye göre her gün at lmas gereken taşlar zaman nda at lmazsa daha sonra kaza edilmez. Zaman nda at lmad ğ için dem gerekir Serahsî, IV, 68. Nevevî, el-mecmu,viii, 207, 226. Kinânî, III, 1210, 1216,1217. Abdülganî el-mekkî, s Makdisi, eş_şerhü l-kebir, V, 89. Abdülganî el-mekkî, s Cezirî, I, 668; Nevevî, el-izâh,

112 b) ŞEYTAN TAŞLAMANIN GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI 1. At lan taşlar, dikili sütunlara isabet ettirmek veya yak nlar na düşürmek Uzağa düşen taş geçerli olmaz. 2. Taşlar, cemrelere el ile f rlatarak atmak Taş n at lmas gereken yere el ile konmas halinde at ş geçerli olmaz. 3. Taş n, at lmas gereken yere atan n fiili sonucunda ulaşm ş olmas. 4. Taşlar n her birini ayr ayr atmak Taşlar n hep birden at lmas halinde tek taş at lm ş say l r. 5. Meşru mazereti bulunmayan kimselerin, taşlar bizzat kendilerinin atmas Bu kimselerin taşlar n başkalar na att rmalar geçerli olmaz. Hastal k, yaşl l k, kötürüm olmak, çok zay f olup izdihamdan zarar görecek halde bulunmak ve benzeri durumlar meşru mazerettir. Bu tür mazereti olan kimseler taşlar n vekaleten başkalar na att rabilirler. Vekâletin câiz olabilmesi için, kişinin mutlaka bizzat taş atmaktan âciz olmas gerekir.vekil olanlar, önce kendi taşlar n, daha sonra vekili olduğu kimselerin taşlar n atarlar At lan şeyin, taş veya taş hükmünde olmas Kurumuş çamur, tuğla, kiremit ve mermer parças taş hükmündedir. Demir, tahta, plastik ve benzeri taş ve toprak cinsinden olmayan şeylerin at lmaz caiz değildir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre at lan şey mutlaka taş olmal d r. 228 Nevevî, el-mecmu,viii,

113 7. Taşlar n, belirlenen vakitler içinde at lmas. 8. At lmas gereken taşlar n tamam n veya en az dördünü atmak Cemreye taş atma görevinin yerine getirilmiş olabilmesi için en az dört taş at lmas gerekir. Dört taştan sonra eksik b rak lan her taş için bir fitre miktar sadaka verilir. 229 c) ŞEYTAN TAŞLAMANIN SÜNNETLERİ 1. Tertibe uymak. Önce küçük, sonra orta, daha sonra büyük cemreye taş at l r. Bu s raya uymak Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise vaciptir. Bu mezheplere göre tertibe uymayanlar n taşlar - n yeniden atmalar gerekir. Atmad klar takdirde dem gerekir. 2. Akabe cemresine at lacak taşlar Müzdelife de toplamak. Diğer cemrelere at lacak taşlar, cemarat d ş nda her hangi bir yerden toplanabilir. 3. Mina ya var r varmaz ilk iş olarak cemreyi taşlamak. 4. Akabe cemresine ilk taş atmakla birlikte telbiyeye son vermek 5. Taşlar atarken ب س م ا ا ا ك ر غ م ا ل ل شي ط ان و ح ز ب ه duas n okumak 6. Yedi taş peş peşe atmak 7. Küçük ve orta cemreleri taşlad ktan sonra uygun bir yerde k bleye yönelerek dua etmek. Büyük cemreyi taşlad ktan sonra, beklenilmez, dua yürürken yap l r. 229 İbn Kudame, V, 87. Abdülganî el-mekkî, s ; Cezirî, I, 668. Nevevî, el-izâh,

114 8. At lan taşlar n nohut tanesi büyüklüğünde olmas At lacak taşlar n temiz olmas. 10.Taşlar sağ elin işaret ve baş parmaklar n n ucuyla tutup atmak Taşlama yaparken sağ eli, baş n hizas n geçmeyecek kadar kald rmak. 12. Bayram n birinci günü Akabe cemresine kuşluk vaktinde atmak; Diğer günlerde cemreleri zeval vaktinden sonra taşlamak gerekir. Öncesinde yap lan taşlama geçerli olmaz. 232 d) ŞEYTAN TAŞLAMANIN MEKRUHLARI 1. Cemrelere nohut tanesinden büyük taş, terlik, şemsiye ve benzeri şeyler atmak. 2. Cemre mahallinden taş al p atmak. 3. Belirlenenden fazla say da taş atmak. 4. Taşlar f rlatmaks z n elle b rakmak. 5. Temiz olmayan taşlar atmak. 6. Büyük taş parçalar n k rarak atmak. 7. Cemerat aras nda tertibe uymamak. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre tertibe uymak vaciptir. Bu şarta uyulmad ğ takdirde yeniden at lmas gerekir. At lmazsa dem gerekir bk. Nesaî, Hac, 217, V, Vehbe Zuhaylî, III, Ebu Hanîfe ye göre bayram n üçüncü günü Mina dan ayr lacak olanlar n taşlar n zevalden önce atmalar caizdir. Abdülğanî el-mekkî, s Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-izah, s

115 2. HEDY Hac ve umre ile ilgili olarak kesilen kurbanlara hedy denir. Yüce Allah n hoşnutluğunu kazanmak maksad yla harem bölgesine veya Kâ be ye hediye edildikleri için bu kurbanlara hedy ad verilmiştir. Kurban bayram günlerinde kesilen, hac ve umre ile ilgili olmayan kurbanlara ise udhiyye denir. Udhiyye olarak kesilecek hayvanda aranan şartlar, hedy olarak kesilecek hayvanda da aran r. Buna göre hedy; deve, s ğ r ve davar cinsinden olur. Koyun ve keçi bir kişi için, deve ve s - ğ r ise yedi kişi için kurban edilebilir. Koyun kesmek, s ğ r veya devenin yedide birine ortak olmaktan daha fazîletlidir. Hac ve umre ile ilgili olarak kesilen koyun ve keçiye dem, s ğ r ve deveye bedene denir. Deve veya s ğ ra ortak olanlar n hepsinin maksad Allah r zas için kurban etmek olmal d r. Ortak amaçlar kurban etmek ol- 115

116 duğu takdirde kiminin ceza kurban, kiminin şükür kurban, kiminin akîka kurban, kiminin adak kurban olarak kesmiş olmas n n ortakl ğa bir zarar olmaz. *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, ortaklar n hepsinin kurban niyetiyle bu hayvanlara ortak olmas şart değildir. Ortaklar n bir k sm ibadet niyetiyle bir k sm et niyetiyle ortak olabilir. 234 a) Hedy Kurban İle Yükümlü Olanlar Temettu ve k ran hacc yapanlar ile ihram yasaklar na veya hacla ilgili baz kurallara ayk r davrananlar hedy kurban kesmekle yükümlüdürler. İfrad hacc ve umre yapanlar, bir ihram yasağ n yahut hac veya umrenin vaciplerinden birini terk etmedikleri takdirde hedy kurban kesmekle yükümlü değildirler. Ancak isterlerse Allah r zas için nafile hedy kesebilirler. b) Hedyin Çeşitleri Hedy, vacip ve nafile olmak üzere iki k s md r. aa) Vacip Olan Hedy Vacip olan hedy kurban beş çeşittir. 1. Temettu Ve K ran Hedyi Temettu ve k ran hacc yapan kimselerin kesmekle yükümlü olduğu kurband r. ف م ن تم ت ع ب ال ع م ر ة ا الح ج ف م ااس ت ي م ن ا د ى Kim umre yap p (ihramdan ç karak) hacca kadar (ihraml ya yasak olan şeylerden) yararlan rsa, kolay na gelen kurban kesmesi gerekir 235 anlam ndaki âyette kastedilen hedy, temettu hacc yapan kimselerin kesmekle yükümlü olduğu kurband r. 234 Nevevî, el-mecmu VIII, Bakara, 2/

117 Sahabeden Abdullah b. Mesud ile Abdullah b. Ömer; k ran hacc n temettu hacc na k yaslayarak, k ran hacc yapanlar n da temettu yapanlar gibi kurban kesmelerinin vacip olduğunu söylemişler ve görüşlerinin gerekçesini şöyle aç klam şlard r: Temettu yaparak bir yolculukla iki ibadeti bir arada ifa eden kişinin kurban kesmesi gerektiğine göre, k ran hacc yaparak ayn ihramla iki ibadeti bir arada ifa eden kişinin de ayn şekilde kurban kesmesi gerekir. 236 Bu kurban şükür kurban d r. Çünkü k ran ve temettu hacc yapan kimse, bir hac mevsiminde hem umre hem hac yapma imkân elde etmiştir. Kurban, buna şükür olarak kesilmektedir. *** Şâfiî mezhebine göre ise temmettu ve k ran hacc yapan kimselerin kestikleri kurban, ceza yani telâfî kurban d r. Çünkü temettu hacc nda âfâkîler hac için ihrama mîkatta değil Harem bölgesinde girmektedirler. K ran hacc yapan kimse ise umre ve hacc tek ihramla yapmaktad r. Her iki durumda da bir eksiklik söz konusudur. Kurban, bu eksikliği telafi için kesilmektedir Ceza Hedyi Cezâ hedyi ; hac ve umrenin vaciplerinden birinin terki veya baz ihram yasaklar na uyulmamas sebebiyle kesilmesi vacip olan kurbana denir. 3. İhsâr Hedyi Hac veya umre yapmak üzere ihrama girdikten sonra baz sebeplerle Arafat vakfesi, ziyaret tavaf veya umre tavaf yapma imkân elde edemeyen kimsenin kesmesi vacip olan kurband r. 4. Fevât Hedyi Hac ihram na giren kimsenin, Arafat vakfesini yapamad ğ için hacc kaç rmas sebebiyle kesmesi vacip olan kurband r. *** 236 Nevevî, el-izâh, s Nevevî, el-izâh, s. 469; Abdülğanî el-mekkî, s

118 Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hac yapmak üzere ihrama giren kimse, Arafat vakfesini yapamazsa, umre yaparak ihramdan ç kar. Bu hac; ister farz, ister vacip, ister nafile olsun, ertesi sene kaza edilir. Kaza edilirken bir de fevat kurban kesilir. Hanefî mezhebine göre bu hac kaza edilirken dem gerekmez Adak Hedyi Harem bölgesinde kesilmek üzere adanan kurband r. bb) Nafile Hedy Hac veya umre maksad yla Mekke ye giden kimsenin, yükümlü olmad ğ halde Allah r zas için kestiği kurband r. Peygamberimiz (a.s.) veda hacc nda nafile olarak yüz deve kurban etmiştir. Hz. Ali, ى ص ا ع ل ي ه و س لم م اي ة ب د ن ة ف ا م ر ن ى ب ل وم ه ا أ ه د ى الن ب ف ق س م ت ه ا Peygamber (s.a.v) yüz deve kurban etti. Etlerini dağ tmam emretti, ben de dağ tt m demiştir. 239 c) Hedyin Kesim Yeri Vacip veya nafile bütün hedy kurbanlar n n Harem bölgesinde kesilmesi vaciptir. Harem d ş nda kesilen hedy kurbanlar geçerli olmaz. Bu kurbanlar n Mina da kesilmesi daha fazîletlidir. Mina n n her yerinde kurban kesilebilir. 240 Muhsar kimse de kurban n Harem bölgesinde kestirir. *** 238 Abdülğanî el-mekkî, s. 470; Kinânî, III, Başnefer, Said b. Abdülkadir, el-haccü ve l-umre, s 148. Beyrut Buhârî, Hac, 122. II, Müslim, Hac, 310. I,

119 Şâfiî mezhebine göre ise ihsar hedyi, mahsur kal nan yerde de kesilebilir. 241 d) Hedyin Kesim Zaman 1. Adak hedy ile nafile hedyin kesim zaman, Kurban bayram n n birinci günü güneşin doğmas ndan sonra bayram namaz n n akabinde başlar ve bayram n dördüncü günü güneşin bat - ş na kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kesilebilir. 242 Zaman nda kesilmeyen adak hedyinin kaza edilmesi vaciptir. Zaman nda kesilmeyen nafile hedy kaza edilmez. 2. Ceza hadyinin kesim zaman ; ihlalin gerçekleşmesiyle başlar. 3. Fevât Hedyi, hacc n kaza edildiği zamanda kesilir. 4. Temettu ve K ran Hedyinin zaman ; Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre temettu ve k ran hedyinin kesim zaman, kurban bayram n n ilk günü fecr-i sad ktan itibaren başlar. Bu kurban n bayram n üçüncü günü güneş bat ncaya kadar kesilmesi sünnettir. Bu süre içerisinde kesilmeyip daha sonraya ertelenmesi mekruh ise de ceza gerekmez. Ebû Hanîfe ye göre ise bu hedyin kesim zaman, kurban bayram n n ilk günü fecr-i sad ktan itibaren başlar. Bu kurban n bayram n üçüncü günü güneş bat ncaya kadar kesilmesi vaciptir. Bu süre içerisinde kesilmemesi durumunda biri kazâ, biri de ceza olarak iki kurban kesmek gerekir. *** Şâfiî mezhebine göre temettu ve k ran hedyinin kesim zaman, hac ihram na girme vaktiyle başlar. Ancak temettu hacc yapan kimse umreyi tamamlad ktan sonra hac için ihrama girme- 241 Nevevî, el-izah, s Mevsîlî, I, 222. Nevevî, el-izâh, s Başnefer, s

120 den önce bu hedyi kesebilir. Bu hedyin kesiminin son vakti yoktur. Ancak Kurban bayram nda kesilmesi daha fazîletlidir. 243 e) Hedy Kurbanlar n n Etleri Temettu ve k rân hedyleri ile nâfile olarak kesilen hedylerin etlerinden kesen dahil zengin ve fakir herkes yiyebilir. Ceza hedyi ile adak fevât ve ihsâr hedylerinin etlerinden, kurbanlar kesenler ile bakmakla yükümlü olduklar kimseler ve zenginler yiyemezler.* *** Şâfiî mezhebine göre temettu ve k ran hacc yapanlar n kestikleri hedyler, şükür hedy olmay p ceza hedy olduğundan bu kurbanlar n etlerinden kurbanlar kesenler ile bakmakla yükümlü olduklar kimseler ve zenginler yiyemezler. Bu etlerin; sadece Harem bölgesi fakirlerine verilmesi şart değildir, Harem d ş ndaki yoksullara da gönderilebilir. f) Kurban Yerine Oruç Temettu veya k ran hedyi kesmesi vacip olan ancak kurbanl k hayvan bulamayan veya bulup da sat n alacak imkân olmayan kimselerin, üç gün hac esnas nda, yedi gün de hacdan sonra olmak üzere toplam 10 gün oruç tutmalar gerekir. Konuyla ilgili ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktad r: ف م ن تم ت ع ب ال ع م ر ة ا الح ج ف م ااس ت ي م ن ا د ى ف م ن ة الح ج و س ب ع ة ا ذ ا ر ج ع ت م ت ل ك ع ا يام د ف ص ي ام ث لث ة ك ام ل ة Kim umre yap p (ihramdan ç karak) hacca kadar (ihraml ya yasak olan şeylerden) yararlan rsa, kolay na gelen kurba- 243 Abdülğanî el-mekkî, s ; Nevevî, el-izâh, 338. * Abdulğanî el-mekkî, s

121 n kesmesi gerekir. (Kurban alma imkân ) bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüzde (memleketinizde) tam on gün oruç tutar. 244 İlk üç günlük orucun, hac aylar içinde, ihrama girdikten sonra ve kurban bayram ndan önce tutulmas gerekir. Bu üç günlük orucun peş peşe tutulmas daha faziletli ise de şart değildir. Üç gün oruç tutulduktan sonra, kurban kesme günlerinde henüz traş olmadan kurban kesme imkân doğarsa kurban n kesilmesi gerekir. Kurban kesme imkân bulunmas halinde oruç tutmak kurban yerine geçmez. Ancak, traş olduktan veya kurban kesme günlerinden sonra bu imkân elde edilirse kurban kesmek gerekmez. Yaşl lar ile tedavisi imkâns z hastal ğ olanlar n, oruç yerine fidye vermeleri caiz olmaz. 245 Bu durumdaki kimseler, kurban kesmeden ve oruç tutmadan ihramdan ç kabilirler. Ancak -yap lan hac çeşidine göre- biri k ran veya temettu, diğeri de kurban kesmeden ihramdan ç kmalar sebebiyle zimmetinde iki kurban borcu kal r. Daha sonra imkân bulduklar nda bu kurbanlar kestirirler. Hacdan sonra tutulmas gereken yedi günlük orucun Mekke den ayr lmadan tutulmas mümkün ise de döndükten sonra memlekette tutulmas daha fazîletlidir. Hacdan sonra tutulmas gereken yedi günlük orucun peş peşe tutulmas efdal olmakla birlikte şart değildir. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hacda tutulmas gereken üç günlük orucu hacda iken mazeretleri sebebiyle tutamayanlar bu oruçlar hacdan sonra kaza edebilirler ve kendilerine her hangi bir ceza gerekmez. 246 Kurban bulamad ğ için üç günlük oruca başlad ktan sonra kurban bulan kimse, orucuna devam eder, art k kurban kesmesi gerekmez Bakara, 2/ Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-izah,s. 472; Kinânî, II, Nevevî, el-izah, s. 473; Kinânî, II,

122 g) Udhiye Karban Udhiye; Hanefilere göre ak ll, ergen, mukim ve dinen zengin say lan; Şafiî, Malikî ve Hanbelilere göre mukim veya misafir her müslüman n kesmekle yükümlü olduğu bir ibadettir. Hükmü İmam Evzaî, İmam Sevri, İmam Ebu Hanife, İmam Muhammed, İmam Züfer, bir rivayete göre İmam Ebu Yusuf ile İmam Malik ve Caferilere göre vaciptir. İmam Şafiî, İmam Ahmed b. Hanbel ve Malikiler ile bir rivayete göre İmam Ebu Yusuf a göre müekked sünnettir. Dinen zengin olan müslüman Hacta ister mükim, ister misafir olsun Hanefi ve Malikilere göre udhiyye kurban kesmekle yükümlü değildir. Şafiî ve Hanbelilere göre hacta dinen zengin olan müslümanlar udhiye kurban kesmekle yükümlüdür. (Başnefer, ) Hz. Aişe (r.anha) Hz. Peygamberin Mina da eşleri ad na bir s ğ r udhiye kurban kestirdiğini söylemiştir. (Müslim, Hac, 119) Buna göre udhiye kurban kesmek isteyen zengin müslüman bu kurban Mekke de kesebileceği gibi memleketinde de kestirebilir. h) Kurban Etleri Hanefî ve Malikîlere göre temettu ve k ran hacc yapan kimseler kestikleri hedy kurbanlar ile nafile olarak kesilen kurban etlerinden kurban kesenler yiyebilirler. Ceza kurbanlar n n etlerine yiyemezler. Şafiî ve Hanbelîlere göre ise sadece nafile kurban kesenler bu karban n etinden yiyebilirler. Temettu K ran ve Ceza kurban kesenler bu kurban n etlerinden yiyemezler. Çünkü Temettu ve K ran hacc yapanlar n kestikleri kurbanlar da ceza kurban hükmündedir. (Başnefer, s ) 122

123 3. SAÇLARI TIRAŞ ETMEK VEYA KISALTMAK Hacc n aslî vaciplerinden biri de, temettu veya k ran hacc yapanlar n bayram n birinci günü Mina da Akabe cemresini taşlay p kurban kestikten sonra saçlar n t raş etmeleri veya k saltmalar d r. İfrat hacc yapanlar kurban kesmekle yükümlü olmad klar için Akabe cemresini taşlad ktan sonra t raş olabilirler. Saçlar t raş etmenin veya k saltman n, hac ve umre menâsikinden olduğu şu ayet-i kerimeyle bildirilmiştir: ل ق د ص د ق ا ر س ول ه ال رؤ ي ا ب الح ق ل ت د خ ل ن الم س ج د الح ر ام ا ن اء ا ام ن ل ق ر ؤ وس ك م و م ق ص رين Andolsun, Allah, Peygamberinin rüyas n doğru ç kard. Allah dilerse, siz güven için de başlar n z kaz tm ş veya saçlar n z k saltm ş olarak,korkmadan Mescid-i Haram a gireceksiniz. 248 Saçlar dipten t raş etmek, k saltmaktan efdald r. Kad nlar, saçlar ndan parmak ucu kadar keserler. *** Şafî mezhebine göre t raş olmak veya saçlar k saltmak, hacc n vacibi değil, rüknüdür. Terk edilmesi halinde başka bir şeyle telafisi mümkün değildir. Aksi takdirde bu kimse hac yapmam ş olur. a) T raş Olman n Zaman Hacda saçlar t raş etme veya k saltman n zaman, bayram n ilk günü fecr-i sâd ktan sonra başlar. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre bayram n ilk üç gününde t raş olmak veya saçlar k saltmak sünnettir. Geciktirilmesi mekruh ise de ceza gerektir- 248 Fetih, 48/

124 mez. Ancak t raş olmad kça ihramdan ç k lm ş olmaz ve ihram yasaklar devam eder. 249 Ebû Hanîfe ye göre, bayram n üçüncü günü güneş bat ncaya kadar t raş olmak veya saçlar k saltmak vaciptir. Geciktirilmesi durumunda dem gerekir. 250 *** Şâfiî, ve Hanbelî mezheplerine göre saçlar t raş etmenin veya k saltman n vakti, arefe gününü bayrama bağlayan gece yar - s ndan sonra; Mâlikî mezhebine göre Akabe Cemresine taş at ld ktan sonra başlar. 251 Umrede saçlar t raş etme veya k saltman n vakti, sa y den sonrad r. b) Saçlar T raş Etmenin veya K saltman n Yeri Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed e göre, ister hac, ister umre için olsun, saçlar t raş etmenin veya k saltman n yeri Harem bölgesidir. Harem bölgesi d ş nda yap lan t raş geçerli ise de vacip terk edildiği için dem gerekir. Ebû Yûsuf ile Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, bu vecîbenin Harem bölgesinde yap lmas sünnettir. 252 c) T raş Edilecek Veya K salt lacak Saç n Miktar Saçlar n t raş edilmesi veya k salt lmas nda vacip olan miktar, baş n en az dörtte biridir. Baş n sadece dörtte birinde veya daha az k sm nda saç varsa, hepsinin t raş edilmesi veya k salt lmas gerekir. 253 Saçlar n tamam n n t raş edilmesi veya k salt lmas ise sünnettir. 249 Nevevî, el-izâh, s Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-izah, s Nevevî, el-mecmu VIII, 191; Kinânî, III, Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-izah,

125 Erkeklerin saçlar n t raş ederken veya k salt rken sakal ve b - y klar ndan da biraz almalar müstehapt r. Saç olmayanlar n t raş aletini başlar n n üzerinde dolaşt rmalar vaciptir. *** Şâfiî mezhebine göre baştaki saç n tamam n t raş etmek, erkekler için daha faziletli olmakla birlikte üç telin kesilmesi, kopar lmas veya ucundan kesilmesi de yeterli olur. 254 Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, saçlar n tamam n n t - raş edilmesi veya k salt lmas vaciptir. 255 Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre saç dökülmüş olan kimselerin, t raş b çağ n başlar n n üzerinde dolaşt rmalar müstehapt r. 256 Kad nlar, saçlar n t raş etmeyip k saltmalar gerektiği hususunda mezhepler aras nda görüş birliği vard r. Bu konuda Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurmuştur: ن م ا ع الن س اء الت ق ص ل ي س ع الن س اء الح ل ق ا Kad nlar n saçlar n t raş etmeleri gerekmez. Onlara düşen, saçlar n sadece k saltmakt r. 257 Kad nlar n saçlar n parmak ucu kadar k saltmalar yeterlidir. d) T raş İle Diğer Menâsik Aras nda Tertip Peygamber efendimiz veda hacc nda bayram sabah Akabe cemresini taşlad ktan sonra Mina ya dönmüş, kurbanlar n kesmiş, sonra t raş olmuştur. Ayn günü Kâ be ye gitmiş ve ziyaret tavaf n yap p Mina ya geri gelmiştir Abdülğanî el-mekkî, s. 252; Nevevî, el-mecmu VIII, Kinânî, III, Nevevî, Mecmû, VIII, Bâşnefer, s Ebu Davud, Menasik 79, II, Müslim, Hac, 333, I,

126 Taş atma, kurban kesme ve t raş olma menâsiki aras nda Peygamber efendimizin takip ettiği s raya uyman n vacip veya sünnet oluşu konusunda müçtehitler farkl görüşler ortaya koymuşlard r. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebine göre tertibe uymak sünnettir. Bu tertibe uyulmad ğ takdirde her hangi bir ceza gerekmez. Buna şu hadis delildir: ص ا ع ل ي ه و س لم ز ر ت ق ب ل ا ن ا ر م ى ق ال ر ج ل ل لن ب ى ق ال لا ح ر ج ق ال اخ ر ح ل ق ت ق ب ل ا ن ا ذ ب ح ق ال لا ح ر ج ق ال اخ ر ذ ب ت ق ب ل ا ن ا ر م ى ق ال لا ح ر ج Sahabeden biri Hz.Peygamber e, - Şeytan taşlamadan ziyaret tavaf n yapt m. (Olur mu?) diye sordu. Hz.Peygamber, - Zarar yok. (Bir şey gerekmez) buyurdu. Bir başka sahâbî, - Kurban kesmeden t raş oldum, (bir sak ncas var m?) diye sordu.hz.peygamber, - Zarar yok.(bir şey gerekmez) buyurdu. Bir başka sahâbî, - Şeytan taşlamadan kurban kestim, (ne dersiniz?) dedi. Hz.Peygamber, - Zarar yok. (Bir şey gerekmez) buyurdu. 259 Hadis-i şerîften anlaş ld ğ na göre bir kimse önce taş at p, ard ndan kurban keserek t raş olabileceği gibi kurban kestikten 259 Buhârî, el-eyman ve n-nüzur, 15, VII, 226; Hac, 135, II, 187. Halebî, İbrahim b. Muhammed b. İbrahim, Mülteka l-ebhur, I, 210, thk.vehbi Süleyman Ğavucî el-elbânî, Beyrut, Kinânî, III, ; Makdisi, eş-şerhü l-kebir, V

127 sonra taş at p t raş olabilir veya t raş olduktan sonra taş at p kurban kesebilir. Ebû Hanîfe ye göre, bunlar n ilk üçünde Hz. Peygamber in takip ettiği s raya uymak vaciptir. Aksi halde dem gerekir. Ancak, ifrad hacc yapanlar n nâfile olarak kurban kesmeleri durumunda tertibe uymalar vacip değil, sünnettir. 260 *** Mâlikî mezhebine göre Akabe Cemresi ne taş atman n, t raş ve tavaftan önce yap lmas vaciptir. 261 Ziyaret tavaf n taş, kurban ve t raştan sonra yapmak ittifakla sünnettir. Tertibe uymak isteyen kimse eğer ifrad hacc yap yorsa Akabe Cemresi ne taşlar n at p t raş olduktan sonra, temettu veya k ran hacc yap yorsa taş at p kurbanlar n kestikten sonra t raş olup ihramdan ç kar. T raş olabilecek duruma gelen kimseler saçlar n kendileri t - raş edebilecekleri gibi henüz kendileri t raş olmadan başka ihraml olan kimseleri de t raş edebilirler. Fakat t raş olmad kça veya saçlar n k saltmad kça ihram yasaklar n işleyemezler. e) İhramdan Ç kma (Tahallül) Saçlar n t raş edilmesi veya k salt lmas ile ihramdan ç k lm ş olur. İhramdan ç k nca, elbise giyme, koku sürünme, saç, sakal, b y k ve t rnak kesme gibi ihram yasaklar sona erer. Buna tehallül denir. Hacda biri cinsel ilişki d ş ndaki yasaklar n, diğeri ise, cinsel ilişki yasağ n n kalkmas olmak üzere iki çeşit tehallül vard r. 1. İlk Tahallül Cinsel ilişki d ş ndaki ihram yasaklar bayram n birinci günü 260 İbn Âbidîn, II, Kinânî, III,

128 t raş olmakla sona erer. Bu hususta Peygamberimiz (a.s.) şöyle buyurmuştur: ا ذ ا ر م ي ت م و ح ل ق ت م ف ق د ح ل ل ك م الط يب و الث ي اب و ك ل ى ء ا لا الن س اء (Akabe Cemresine) taş at p t raş olduğunuzda kad nlara yaklaşmak d ş nda, koku sürünmek ve elbise giymek (gibi yasaklanan) her şey size helal olur. 262 İhraml kişi, Akabe cemresini taşlam ş, kurban kesmiş, hatta ziyaret tavaf n yapm ş olsa bile t raş olmad kça ihramdan ç km ş olmaz. 263 *** Şâfiî mezhebine göre ilk tahallül; cemerata taş atmak, t raş olmak veya farz tavaftan herhangi ikisini yapmakla gerçekleşir. 264 Eğer daha önce hacc n sa yi yap lmam ş ve tavaftan sonra yap lacak ise tahallül, tavaf ile birlikte sa yi de yapmakla gerçekleşir. Bu tehallül den sonra nikah k yma, fâhiş mübâşeret 265 ve cinsel ilişki d ş nda bütün ihram yasaklar sona erer. Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ihraml kişi, bayram n birinci günü Akabe cemresini taşlad ktan sonra başka bir şey yapmadan ilk tahallül gerçekleşmiş ve ihramdan ç km ş olur İkinci Tehallül Cinsel ilişki dahil olmak üzere ihram yasaklar n n tamam yla 262 Ahmed b. Hanbel, VI, Abdülğani el-mekk, s Şirbinî, II, ; Kinânî, III,1183; Zuhaylî; III, ; Kinânî, III; Fâh ş mübâşeret; eşlerin ç plak bedenle birbirlerine sar lmalar demektir. 266 Şirbinî, III,

129 ortadan kalkmas demektir. İkinci tehallül, ziyaret tavaf n n da yap lmas yla gerçekleşir. T raş olmay tavaftan sonraya b rakm ş olan kişi, tavaftan sonra t raş olunca, birinci ve ikinci tehallülü birlikte gerçekleştirmiş olur. *** Şâfii, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa y, hacc n rüknü olduğundan, eğer Arafat vakfesinden önce yap lmam ş ise, ikinci tehallülün gerçekleşmesi için ziyaret tavaf n n ard ndan sa yin de yap lmas gerekir. İkinci tehallülün gerçekleşebilmesi için; Akabe cemresini taşlama, kurban kesme, t raş olma, ziyaret tavaf ve sa yin mutlaka yap lm ş olmas gerekir. Bunlardan biri eksik olsa ikinci tehallül gerçekleşmez. 129

130 130

131 İKİNCİ BÖLÜM İHSAR VE FEVAT I. İHSAR Sözlükte engellemek ve al koymak anlam na gelen ihsar, bir hac terimi olarak, hac veya umre için ihrama giren kimsenin, her hangi bir sebeple, ihram n gereğini -umre için tavaf, hac için Arafat vakfesini ve ziyaret tavaf n - yerine getirmesinin engellenmesi demektir. Engellenen bu kimseye muhsar denir. 1. İhsara Sebep Olan Engeller İhsara sebep olan engeller; düşman, hastal k, paras z kalmak, hapse at lmak, ayağ k r lmak ve yurt d ş na ç k lmas na izin verilmemesi gibi sebeplerdir. 267 *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre, ihsar sadece düşman engellemesi ile 268 Mâlikî mezhebine göre ise düşman engellemesi, haks z yere hapsedilmek, terör ve anarşi ç kmas ile gerçekleşir. 269 Bu konudaki görüş ayr l ğ n n sebebi, موا الح ج و ال ع م ر ة ف ا ن ا ح ت م ف م ا اس ت ي م ن و ا ت ا د ى و لا تح ل ق وا ر ؤ س ك م ح ت ى ي ب ل غ ا د ى له 267 Kâsânî, II, Şirbînî, II, 313; İbnü Kudâme, IV, Keşnâvî, Ebu Bekir b. Hasan, Eshelü l-medârik Şerhu İrşâdi s-salik fî F khi İmami l-eimmeti Mâlik, I, 317. Dâru l-kütübi l-ilmiyye, birinci bask, Beyrut,

132 Hacc ve umreyi Allah için tamamlay n. Eğer engellenmiş olursan z, art k size kolay gelen kurban gönderin. Bu kurban yerine ulaş ncaya kadar başlar n z t raş etmeyin 270 anlam ndaki âyetin farkl şekillerde yorumlanm ş olmas ndan kaynaklanmaktad r. Hanefîler ayette geçen; و ا ن ا ح ت م Engellenirseniz ifadesinin mutlak oluşundan hareketle düşman dahil her türlü engelin ihsar sebebi olacağ n söylemişlerdir. Şâfiî ve Hanbelîler ise, ayetin, Hudeybiye bar ş nda, müşriklerin Hz. Peygember i umre yapmaktan engellemesi üzerine indiğini, dolay s ile ayetteki eğer engellenirseniz ifadesini eğer düşman taraf ndan engellenirseniz şeklinde anlamak gerektiğini söylemişlerdir İhsar n Sonuçlar İhramdan ç kmak isteyen muhsar, Eğer harem bölgesinde ise niyet eder ve ihsar kurban keserek ihramdan ç kar. Eğer Harem bölgesi d ş nda ise, Harem bölgesinde kesilmek üzere bir kurbanl k hayvan -yahut ücretini- gönderir. Bu kurban, kesilince ihramdan ç km ş olur. Ayr ca saçlar n t raş edilmesi veya k salt lmas gerekmez. Kurban yerine ulaş p kesilmeden ihram yasaklar ndan hiç biri işlenmez, işlenirse dem gerekir. İhsar kurban n n harem bölgesi d ş nda kesilmesi caiz değildir. Çünkü ayetteki 270 Bakara, 2/ Şirbînî, II, 315. ح ت ى ي ب ل غ ا د ى له 132

133 Kurban yerine var ncaya kadar baş n z t raş etmeyin ifadesi bunu gerektirmektedir. Muhsar, eğer sadece umre veya ifrad hacc için ihrama girmişse bir adet, k rân hacc için ihrama girmişse iki adet ihsar hedyi kestirir. 272 Hac veya umre için ihrama giren kimse, muhsar durumuna düşer, sonra Arafat ta vakfe yapma imkân bulursa ihsar durumu sona ermiş olur. Çünkü Hz. Peygamber (s.a.v.), ا لح ج ع ر ف ة م ن ج اء ل ي ل ة ع ق ب ل ط ل وع ال ف ج ر ف ق د ا د ر ك الح ج Hac Arafat t r. Kim Müzdelife gecesinde güneşin doğmas ndan önce Arafat a gelirse hacca yetişmiştir buyurmuştur. 273 Bu kimse hacc n diğer menâsikini usulüne göre yapar. İhsar sebebiyle ihramdan ç kan kimse, farz olsun, vacip olsun veya nafile olsun, tamamlayamad ğ hac veya umresini daha sonra kaza eder. 274 İhsar sebebi ile ihramdan ç kan kimse eğer ifrad hacc na niyet etmiş ise, bir umre ve bir hac kaza eder. K ran hacc na niyet etmiş ise, iki umre bir hac kaza eder. Yaln zca umreye niyet etmiş ise bir umre kaza eder. 275 *** Şâfiî mezhebine göre; İhsar kurban n n Harem bölgesinde kesilmesi şart değildir. Bu kurban, ihsar n vuku bulduğu yerde kesilebilir. 276 Çünkü Hz. 272 Kâsânî, II, Tirmizi, Hac, 57; III, Kâsânî, II, Mevsîlî, I, Şirbînî, II,

134 Peygamber Hudeybiye bar ş gününde ihsar kurban n bulunduğu yerde kesmiştir. 277 Yap lmakta olan hac ister k ran hacc olsun, ister ifrad hacc olsun, ihsar halinde bir tek kurban kesilir. İhsar sebebi ile yar da kalan hac veya umrelerden sadece farz ve vacip olanlar n kaza edilmesi gerekir, nafile hac ve umrenin kaza edilmesi gerekmez. İfrat ve k ran ihram na niyet ettikten sonra muhsar olanlar yaln zca birer hac kaza ederler. T raş olmad kça ihramdan ç k lmaz. Henüz ihsar hedyi kesilmeden ihramdan ç k l r veya ihram yasaklar işlenirse dem gerekir İhrama Girerken Şart Koşmak Bir kimse, ihrama girdikten sonra düşman engeli, hastal k, paras n yitirip çaresiz kalmak gibi sebeplerden dolay hac ibadetine/yolculuğuna devam edememesi halinde, kurban kesmeksizin ihramdan ç kmay şart koşabilir mi? *** Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre ihrama girerken böyle bir şart koşmak caiz değildir. İhraml iken hacca devam etmeye imkân bulamayan kimse ihsar hükümlerine tabidir. 279 Hanbelî mezhebine göre böyle bir şart koşulabilir. Bir kimse ihrama girerken Eğer bir engel beni hac veya umremi tamamlamaktan al koyarsa ihramdan ç kacağ m yer, engellendiğim yerdir diye şart koşarsa bu şart geçerlidir. Dolay s yla bu kimse muhsar olmas halinde ihsar hedyi kesmeksizin t raş olarak ihramdan ç kabilir. Yar da b rakt ğ hac veya umreyi kaza etmesi de gerekmez. 280 Bu görüşün dayanağ Hz. Aişe nin rivayet ettiği şu hadistir: 277 Şirbînî, II, Nevevî, el-mecmu, VIII, İbnü Hümâm, II, Makdisi, eş-şerhu l-kebîr, IV,

135 ع ن ع اي ش ة ق ال ت د خ ل ر س ول ا ع ض ب اع ة ب ن ت ال زب ف ق ال ل ه ا ل ع لك ا ر د ت الح ج ق ال ت و ا لا ا ج د نى ا لا و ج ع ة ف ق ال ا ح ج ى و ا طى ق و ا لل ه م ل ى ح ي ث ح ب س ت ن ى Resülullah (s.a.v.) Dubâ a binti z-zübeyr in yan na girdi ve ona, - Herhalde sen Hac yapmay istiyorsun? dedi. Dubâ a, - Vallahi, hastay m. (Hac yolculuğuna ç karsam yar da b - rakmak zorunda kalabilirim) diye cevap verdi. Bunun üzerine Resülullah ona, Hacca niyet et ve şart koş. (İhrama girerken) Ey Allah m! İhramdan ç kacağ m yer, beni devam etmekten al koyduğun yerdir de buyurdu. 281 *** Şâfiî mezhebine göre; sadece hastal k sebebi ile muhsar olunmas halinde kurban kesmeden ihramdan ç kmak şart koşulabilir. Düşman engellemesi ve benzeri diğer sebeplerle muhsar olan kimsenin şart koşmas geçerli değildir. Çünkü konu ile ilgili hadiste sadece hastal k engeli söz konusu edilmektedir. 282 II. FEVÂT Sözlükte yetişememek anlaml na gelen fevat ; bir hac terimi olarak, hac yapmak üzere ihrama girmiş olan bir kimsenin her hangi bir sebeple Arafat vakfesine yetişememesi demektir. Buna göre kurban bayram n n birinci günü fecr-i sad ktan önce bir an olsun Arafat ta bulunamayan kimse hacca yetişememiş olur. 281 Buhârî, Nikah, 15, VI, Şîrâzî, II, 821. Şirbîn, II,

136 1. Fevât n Sonuçlar Hac için ihrama giren bir kimsenin Arafat ta vakfeye yetişememesi halinde aşağ daki sonuçlar ortaya ç kar: a) İfrad hacc için ihrama giren kimse, fevât durumunda, umre yaparak ihramdan ç kar. Çünkü, ihrama giren kimse ancak hac veya umre yapt ktan sonra ihramdan ç kabilir. Bu sebeple, hacc kaç ran kimsenin t raş olup ihramdan ç kabilmesi için umre yapmas gerekir. Yap lan bu umre, ihsarl kimselerin kestikleri hedy mesabesindedir. Bu sebeple hacca yetişemeyen kimsenin ayr ca kurban kesmesi gerekmez. Ancak daha sonraki y llarda hacc kaza etmesi gerekir. 283 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, ifrad hacc için ihrama giren ve Arafat vakfesine yetişemeyen kimse t raş olup ihramdan ç kar. Hacc n daha sonra kaza eder ve kaç rd ğ hacdan dolay da fevât kurban keser. 284 b) K ran hacc na niyet eden ancak umre yapamayan ve Arafat vakfesine yetişemeyen kimse önce umre yapar, t raş olmadan fevt ettiği hac için tavaf ve sa y yapar, sonra t raş olup ihramdan ç kar. Böylece k ran hedyi kesmekten kurtulmuş olur. K ran hacc na niyet edip umresini yapan ancak Arafat vakfesini kaç ran kimse, fevt ettiği hac için tavaf ve sa y yapar, t raş olup ihramdan ç kar. Böylece K ran hacc kurban kendisinden düşer. Her iki durumda hacc n daha sonraki y llarda kaza etmesi gerekir. c) Temettü hacc na niyet eden kimse umresini yap p ihramdan ç km ş daha sonra hac için ihrama girmiş ancak Arafat vakfesini kaç rm ş ise bir umre yap p ihramdan ç kar. Temettu hed- 283 Kâsânî, II, Şîrâzî, II,

137 yi kesmez. Çünkü bir hac mevsiminde umre ve hacc yapamam şt r. Bu kimsenin veda tavaf yapmas da gerekmez. Daha sonraki y llarda hacc n kaza eder Kâsânî, II,

138 138

139 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BEDEL HACCI Sözlükte, karş l k ve yerine geçen anlamlar na gelen bedel bir hac terimi olarak, hac ibadetini bizzat kendisi yapamayan kimsenin vekaleten bir başkas na yapt rmas na denir. İbadetler; a) namaz ve oruç gibi beden ile yap lanlar, b) zekat, kurban ve f t r sadakas gibi mal ile yap lanlar, c) hac gibi hem mal, hem de beden ile yap lanlar olmak üzere üç ana gruba ayr l r. Yap lan bir ibadetin sevab sağ ya da ölü bir kimseye bağ şlanabilir, o kimse bundan yararlan r. Bu noktada, bir kimsenin bizzat yerine getirmekle yükümlü olduğu ibadetleri vekalet yolu ile başkas na yapt r p yapt ramayacağ sorusu akla gelmektedir. Bu konudaki temel prensipleri şöyle s ralamak mümkündür: Bedenle yap lan ibadetlerde vekalet geçerli olmay p, ibadetin bizzat mükellefin kendisi taraf ndan yerine getirilmesi gerekir. Mesela, mükellef ne kadar hasta olursa olsun, onun yerine başkas namaz k lamaz. Bizzat mükellef, kendisine tan nan ruhsatlar çerçevesinde namaz n k lar. Oruç da böyledir. Mal ile yap lan ibadetlerde ise vekalet geçerlidir. Mesela bir kimse, zekat olarak hesaplay p ay rd ğ meblağ, ikinci bir kişi arac l ğ ile fakirlere ulaşt rabilir, mal n n zekat n hesaplay p fakirlere vermek üzere başkas n vekil tayin edebilir. Hem beden, hem mal ile yap lan bir ibadet olan hacda ise, bizzat mükellef taraf ndan yap lmas na engel meşru bir mazeret bulunmas halinde vekalet geçerlidir. Mazeret bulunmad ğ taktirde ise hacc n vekalet yolu ile yap lmas geçerli değildir. Vekalet konusunda farz, vacip ve nafile hac aras nda fark 139

140 yoktur. 286 Yani bir kimse şartlar oluştuğu taktirde farz olan hac için vekil tayin edebileceği gibi, vacip veya nafile hac için de vekil tayin edebilir. I. BEDEL HACCININ MEŞRUİYYETİNİN DELİLLERİ Başkas ad na hac yapman n meşru oluşu şu hadislere dayanmaktad r: ج اي ت ا م ر أ ة م ن خ ث ع م ع ام ح جة ال و د اع ق ال ت ي ا ر س ول ا ا ن ف ريض ة ا ع ع ب اد ه الح ج ا د ر ك ت ا بى ي خ ا ك ب ا لا ي س ت طيع ا ن ي س ت و ى ع ال راح ل ة ف ه ل ي ق ض ى ع ن ه ا ن ا ح ج ع ن ه ق ال ن ع م. Has am kabilesinden bir kad n Veda Hacc y l nda Resulullah n yan na gelerek; Ey Allah n Resulü; Allah n hac ibadetini kullar na farz k lan emri babama binek üzerinde duramayacak derecede yaşl iken ulaşt. Babam n yerine ben hac yapsam, olur mu? diye sordu; Resülullah Evet diye cevap verdi. 287 ص ا ع ن اب ن ع ب اس ا ن ام ر أ ة م ن ج ه ي ن ة ج اي ت ا الن ب ى ى ن ذ ر ت ا ن تح ج ح ت ى م ات ت ع ل ي ه و س لم ف ق ال ت ا ن ا م ك ا ف ا ح ج ع ن ه ا? ق ال ن ع م ح جى ع ن ه ا ا ر أ ي ت ل و ك ان ع ا م د ي ن ا ك ن ت ق اض ي ت ه? ا ق ض وا ا ف ا ن ا ا ح ق ب ال و ف اء İbni Abbas tan şöyle rivayet edilmiştir: 286 İbn Hümam, III, 134. Şîrâzî, II, Buhârî, Hac, 1; II, 140. Müslim, Hac, 71.bk. Müslim, Hac, 408. II,

141 Cüheyne kabilesinden bir kad n Resulullah a gelerek şöyle dedi: -Annem hac yapmay adad fakat hac yapamadan öldü. Onun yerine ben hac yapay m m? Resülullah (s.a.v.) şöyle cevap verdi. -Evet, onun yerine hac yap. Annenin borcu olsayd onu ödemez miydin? Allah a olan borçlar n z da ödeyin. Çünkü Allah a olan borç ödemede önceliklidir. 288 II. BEDEL GÖNDERMEYİ CAİZ KILAN ŞARTLAR 1. Hac ibadeti ile yükümlü olan bir kimse; üzerine hac farz olduğu y l bu görevi yerine getirmez, daha sonra hac yapmas na engel bir durum ortaya ç kar ve bu engelin ömrünün sonuna kadar devam edeceği bilinirse yerine bedel gönderir. Bu kimsenin bedel göndermesi ittifakla farzd r. Sağl ğ nda bedel göndermemiş ise, ölümünden sonra yerine bedel gönderilmesini vasiyet etmesi gerekir. Vasiyet etmezse günahkar olur. 289 Böyle bir vasiyette bulunmam ş ise mirasç lar onun ad nda vekaleten hac yapabilir veya vekil gönderebilirler. 2. Hacc n farz olmas için gerekli şartlar taş d ğ halde sağl k ve yaşl l k nedeniyle bizzat hac yapamayacak durumda olan kimselere hacc n farz olup olmad ğ konusunda ihtilaf edilmiştir: a) Görme özürlü kimse hakk nda Ebû Hanîfe den iki rivayet vard r. Meşhur olan rivayete göre ekonomik gücü olsa ve kendisine refakat edecek biri bulunsa bile a ma kimseye hac farz değildir. Bu kimsenin bedel göndermesi de gerekmez. 290 İmam Muhammed ile Ebû Yusuf un tercih ettikleri görüşe göre bu a ma kimsenin ekonomik gücü ve kendisine refakat ede- 288 Buhârî, el-eymân ve n-nüzûr, 30, VII, Kâsânî, II, Abdülğanî el-mekkî, s

142 cek biri varsa hac yapmas farz olur. Diğer mezheplerin görüşleri de bu istikamettedir. 291 b) Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre bir kimsenin hac ile yükümlü olabilmesi için diğer şartlar n yan nda bedenen sağl kl olmas da gerekir. Dolay s yla felçli, kötürüm ve tedavi imkân olmayan hastalar ile çok yaşl kimselere hac farz olmaz. 292 *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ekonomik imkân bulunan ve diğer şartlar da taş yan ancak çok yaşl olmas veya felçli ve kötürüm olma gibi bedensel bir engeli ve tedavisi imkâns z bir hastal ğ bulunmas sebebiyle bizzat hacc yapamayacak durumda olan kimselerin yerlerine bedel göndermeleri gerekir. 293 Bu kimselerin bedenen hac yapmaya güçleri yetmiyorsa da maddî yönden yetmektedir. Bu görüşün delili yukar da zikredilen hadislerdir. Hanbelî mezhebine göre; hacca bedel gönderen kimse daha sonra bizzat gitme imkân n elde etse bile yeniden hac yapmas gerekmez. Çünkü mükellef, vekalet yolu ile de olsa farz olan hacc yerine getirmiştir. 294 III. BEDEL İÇİN VASİYETTE BULUNMANIN HÜKMÜ Bir kimse kendisine haccetmek farz olduğu y l, hacca gitmek üzere yola ç kar da hacc tamamlamadan ölüm yatağ na düşerse, ölmeden önce vasiyette bulunmas farz değildir. 295 Fakat, kendisine hac farz olduğu y l hac yapmay p sonraki y llarda memleketinde veya yolculuğunda ölen kimsenin, ad na hac yap lmas n vasiyet etmesi farz olur İbn Hümâm, II, 421. Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II; 121. Şirbînî, II, İbn Hümâm, II, 421. Semerkandî, II, 383. Kâsânî, II; 121. Şirbînî, II, Şirbînî, II, 219. İbn Kudâme, IV, 351. İbn Rüşd, I, İbn Kudame, IV, İbnü Hümâm, II, İbnü Hümâm, II,

143 Vekaleten hac için vasiyet konusunda genel vasiyet prensipleri uygulan r. Ölen kişi, kendi ad na hac yap lmas n vasiyet etmiş ise, varislerin, terekenin üçte birinden harcamak sureti ile onun ad na hac yapt rmalar gerekir. 297 Şayet Mal m n üçte birinin tamam ile benim için hac yapt r n diye vasiyet eder ve bu para ile birden fazla hac yapt r labilirse birden fazla hac yapt r l r. Bu durumda bütün haclar n ayn y l içinde yapt r lmas daha faziletlidir. 298 *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre; farz hacc eda etmeden ölen kimsenin ad na hac yap lmas konusunda vasiyet şart aranmaz. Ölenin vasiyeti bulunmasa bile, t pk borçlar n n miras ndan ödendiği gibi, genel vasiyet kurallar dikkate al nmadan, hacca vekil gönderme masraflar da mal n n tamam ndan harcanarak hac görevi yapt r l r. 299 Çünkü hac yapmak, Allah n insanlar üzerindeki bir hakk d r. Bu hakk n yerine getirilmesi gerekir. Şu hadis, bu görüşün delilidir. 300 Bir sahâbî, ي ا ر س ول ا ا ن ا بى م ات و ج ا ف ا ح ج ع ن ه ق ال ا ر ا ي ت ل و ك ان ع ا بيك د ي ن ا ك ن ت ق اض ي ه ق ال ن ع م ف د ي ن ا ا ح ق ب ال و ف اء - Ey Allah n Elçisi! Babam hac yapmadan öldü. Onun yerine hac yapay m m? diye sordu. Hz.Peygamber (a.s.), 297 Kâsânî, II, Kâsânî, II, Şîrâzî, II, 637. İbn Kudame, IV, Şirbînî, II,

144 - Baban n borcu olsayd, onu öder miydin? dedi. Sahâbî, - Evet diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz.Peygamber (a.s.), - Allah a olan borç ödenmeye daha lay kt r buyurdu. 301 Bir kimse ölen anne ve babas n n yerine vekaleten hac yaparsa anne babas n n üzerinde hac borcu varsa yerine getirilmiş, yoksa hac sevab kazanm ş olur. Peygamberimiz (a.s.), م ن ح ج ع ن ا بيه ا و ا م ه ف ق د ق ض ى ع ن ه ح جت ه Kim annesinin veya babas n n yerine hac yaparsa onlar n hacc n yerine getirmiş olur buyurmuştur. 302 IV. BEDEL YOLU İLE HAC YAPMANIN ŞARTLARI Bedel yoluyla hac yapma konusunda gözetilmesi gereken bir tak m şartlar vard r. Bunlar şöyle s ralayabiliriz: 1.Vekil olarak hacca gönderilecek kimsenin müslüman ve ak ll olmas. Müslüman olmayan n kendi ad na yapacağ hac geçersiz olacağ için vekalet yolu ile yapacağ hac da geçersiz olur. Mümeyyiz olmayan, yani iyiyi kötüden ay ramayan çocuklar n hac için vekalet yapmalar caiz değildir. Vekilin daha önce kendi ad na farz olan hacc yerine getirmiş olmas şart değildir. Çünkü yukar daki hadiste de geçtiği üzere Hz. Peygamber (a.s.) Has am l kad na, kendi ad na hac yap p yapmad ğ n sormadan, babas ad na hac yapabileceğini söylemiştir. Eğer, vekilin hac yapm ş olmas şart olsayd, Resülullah o kad na bunu sorard. 303 *** 301 Nesâî, Hac, 11, V, Dârekutnî, Hac, II İbn Kudâme, IV, 378. bk. Nesâî, Menâsik, 8, V, Mevsilî, el-ihtiyâr, I,

145 Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre bedel olarak hac yapacak kimsenin, kendi ad na farz olan hacc yapm ş olmas gerekir. Farz olan hacc yapmayan bir kimse bedel olarak hacca gidecek olursa yapt ğ hac kendi ad na geçerli olur. 304 Delilleri şu hadistir: ع ن اب ن ع ب اس ا ن الن ب ى ص ا ع ل ي ه و س لم س م ع ر ج لا ي ق ول ل ب ي ك ع ن م ة ق ال م ن م ة ق ال ا خ ا و ق ريب ق ال ح ج ج ت ع ن ن ف س ك ق ال لا ق ال ح ج ع ن ن ف س ك ث م ح ج ع ن م ة İbn Abbas tan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (a.s.), bir adam n, Şübrime ad na lebbeyk diyerek telbiye getirdiğini işitti ve, - Şübrime kim? diye sordu. Adam, - Kardeşimdir (veya yak n md r) dedi. Hz. Peygamber, - Kendi ad na hac yapt n m? diye sordu. Adam, - Hay r deyince, Hz. Peygamber (a.s.), - Önce kendi ad na hac yap, sonra Şübrime ad na buyurdu Vekilin, müvekkil ad na hac yapmaya niyet etmesi Bütün ibadetler niyet ile geçerlilik kazan r. Vekil gönderenin niyet emesi şart olduğuna göre, onun ad na hac yapan vekilin de yine onun ad na niyet etmesi şartt r. Vekil, Beni hacca gönderen falanca kişi için ihrama girdim yahut Hacca niyet ettim diye niyet eder. Niyeti dili ile söylemeyip sadece kalbinden geçirmesi de kafi gelir. Kendisi için hac yapt ğ kimsenin ad n 304 Şîrâzî, II, İbn Kudame, IV, Ebu Davud, Menasik, 26, II,

146 unutsa ve Beni hacca gönderen şah s için diye niyet etse niyeti yine geçerli olur. Vekil, gönderen ad na değil de kendi ad na niyet etse, yahut birden fazla kişiye vekil olup onlar ad na ayr ayr niyet etse, kendisi için hac yapm ş olur. Ald ğ paralar gönderene, yahut onun varislerine iade etmesi gerekir. 3. Sağ olan müvekkilin vekile hac yapmas n bizzat söylemesi Böyle bir istek olmadan bir kimse ad na başkas taraf ndan yap lan hac, o kimseden hac farizas n düşürmez. 4. Müvekkile hacc n önceden farz olmuş olmas Kendisine hac henüz farz olmam ş bir kimse ad na bir başkas vekaleten hac yapsa bu hac nafile olur. Daha sonra ad na hac yap lan kimseye hac farz olursa, yeniden hac yapmas gerekir. 5. Vekil için ücret şart koşulmuş olmamas İbadetler Allah r zas için yap l r, ücret karş l ğ nda yap lan ibadetler geçersizdir. Mesela bizzat hac yapmaktan aciz olan bir mükellefe, Benim ad ma hac yapman için seni şu kadar ücret karş l ğ nda vekil k ld m diyerek hacca gönderse bu hac geçersiz olur. 306 Ancak, şart koşulmuş olmamak kayd yla gönderen vekile teberruda bulunabilir. 6. Vekilin masraflar n n tamam yahut da çoğu müvekkilin mal ndan karş lanmas Kendi paras ile başkas ad na hac yapan kimse kendi ad na hac yapm ş olur. Fakat mirasç lar bu hükmün d ş ndad rlar. Bir kimsenin mirasç s kendi paras ile onun ad na hac yapabileceği gibi, başkas na da yapt rabilir. Gönderenin verdiği para yetmediği için vekil masraflar n yar ndan fazlas n kendi paras 306 Aliyyü l-kârî, s

147 ile karş lar ve gönderen de bu fark ödemezse hac vekil ad na yap lm ş olur. Vekil ald ğ paray gönderene iade eder. 307 Vekil, hac yolculuğu s ras nda israfa kaçmadan normal ihtiyaçlar için harcama yapar, artan paray dönüşte gönderene veya varislerine iade eder. 308 Çünkü vekilin ald ğ meblağ, ücret olarak değil, gidiş geliş masraflar n karş lamak üzere alm şt r. Bu sebeple artan miktar n iadesi gerekir. Buna göre, hac organizasyonunda görevli olan bir kimsenin yapt ğ bedel hac geçersiz olur. Çünkü görevlilerin bütün masraflar hac organizasyonu taraf ndan karş lanmakta, bu durumda yukar daki şarta ayk r olarak, hac giderleri, ad na hac yap lan kimsenin paras ndan karş lanm ş olmamaktad r. 7. Vekilin, müvekkilin memleketinden yola ç kmas Vekil gönderene farz olan, memleketinden hac yapmas d r. Bu sebeple gönderen, yer belirlemeden, Ad ma hac yap ls n diye vasiyet etmiş ise bu, Ad ma memleketimden hac yap ls n şeklinde anlaş l r. Mesela, Mekke de ölen bir Ankaral, ölmeden önce ad na hac yap lmas n vasiyet etmiş ise vekilin Ankara dan yola ç kmas gerekir. Ebû Yusuf a göre; memleketi d ş nda ölüp kendisi için hac yap lmas n vasiyet eden kimsenin sözü, geçerli olan uygulamaya hamledilir. Mesela, Mekke de ölen bir kimse, Ad ma hac yap ls n diye genel bir ifade kullanm ş ise, Mekke de bulunan biri vekil tayin edilebilir. Eğer, Ad ma k ran hacc yap ls n demiş ise vekil, hacc vasiyet eden kimsenin memleketinden yola ç karak yapar. Çünkü Mekke liler k ran hacc yapamaz. Eğer bir kimse hac yapmak üzere yola ç km ş, yolda ölmüş ve vasiyet etmiş ise bedelin, Ebû Hanife ye göre memleketinden; Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed e göre vefat ettiği yerden gönderilmesi gerekir. 307 Kâsânî, II, Kâsânî, II,

148 Eğer ölenin miras b rakt ğ mal n n üçte biri, memleketinden hac yapmaya yetmiyorsa, istihsanen yettiği yerden hac yapt r - l r Vekilin, müvekkilin hac ile ilgili şartlar na ayk r davranmamas Vekil gönderen kimse, vekile ifrad hacc veya umre yapmas n söyler de vekil k ran hacc yaparsa, Ebû Hanife ye göre yap lan hac gönderen ad na geçerli olmaz. Vekil, yap lan masraflar tazmin eder. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed e göre ise bu hac istihsanen geçerli olur. 310 Eğer gönderen, vekilin ifrad hacc veya umre yapmas n ister ve vekil de temettü hacc yaparsa, Hanefî ve Şâfiî mezheplerine göre hac, gönderen ad na gerçekleşmez. Vekilin, masraflar tazmin etmesi gerekir. 311 Vekilin, hem gönderen için, hem de kendi için hacca niyet etmesi caiz olmaz. Bu şekilde iki hacca birden niyet eden vekil, daha hac menasikine başlamadan kendi ad na yapt ğ niyeti iptal ettiği taktirde, yapt ğ hac, gönderen ad na yap lm ş olur. Aksi takdirde kendi ad na hac yapm ş olur. İki ayr kişi ayn şahs vekil tayin etse ve vekil de her ikisi için birden hacca niyet etse, daha sonra niyetini bunlardan biri ad na tahsis etmiş olsa bile, hiç birisi için hac yapm ş olmaz, kendi ad na hac yapm ş olur. Her ikisinin verdiği meblağ iade etmesi gerekir. 312 Hac yapmak üzere vekil k l nan kimse, gönderen ad na hac yapt ktan sonra kendi ad na umre yapabilir. Yine, umre yapmak üzeren vekil k l nan kimse, gönderen ad na umre yapt ktan sonra kendi ad na hac yapabilir. Ancak vekil kendi ad na yapt ğ 309 Kâsânî, II, 222, Aliyyü l-kârî, s Aliyyü l-kârî, s Aliyyü l-kârî, s Aliyyü l-kârî, s

149 menasik için beklediği günlerde yapt ğ masraflar kendisi karş - lar. Vekil, kendi ad na yapacağ hac ya da umreyi as l görevinden önce yaparsa, yolculuğu kendi ad na yapm ş olacağ için ald ğ paray iade etmesi gerekir. 9. Vekilin, hacc bizzat kendisinin yapmas Vekil; hastal k, tutuklanma ve benzeri gerekçelerle, gönderenin izni olmadan vekaleti başkas na havale ederse yap lan hac gönderen ad na gerçekleşmiş olmaz. Yap lan masraflar gönderene tazmin edilir. Fakat, gönderen dilediğin gibi yap derse o takdirde yap lan hac gönderen ad na gerçekleşmiş olur. 313 V. NAFİLE HACDA VEKALET ŞARTLARI Nafile hacc n vekalet yolu ile yap labilmesi için; vekilin müslüman, ak ll, mümeyyiz olmas ve kim ad na nafile hac yap l - yorsa niyeti onun için yapmas şartt r. Vekalet yoluyla nafile hac yap lmas için bunlardan başka bir şart aranmaz. Çünkü nafile ibadetlerde hareket alan daha geniştir. *** Şâfiî ve Hanbelî mezhebine göre nafile hacda vekaletin geçerli olmas için vekilin kendi ad na farz hacc yapm ş olmas şartt r Aliyyü l-kârî, s Şîrâzî, II, İbn Kudame, IV,

150 150

151 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM HAC VE UMREDE KURALLARA AYKIRI DAVRANIŞLAR VE CEZALARI Hac ve umre ibadetlerinin edas yla ilgili olarak ihraml ve ihrams z iken uyulmas gereken kurallar vard r. Bunlara uyulmamas çeşitli cezalar gerektirir. Hac ve umre ile ilgili cezalar; hac ve umrenin vaciplerini terk etmekten doğan cezalar ve ihram yasaklar n ihlal etmekten doğan cezalar olmak üzere iki k sma ayr l r. I. HAC VE UMRENİN VACİPLERİNİ TERK ETME- NİN CEZALARI Hacc n veya umrenin farzlar n n (rükün ve şartlar n n) yerine getirilmemesi halinde yap lan hac veya umre geçerli olmaz. Farzlar ihlalin başka bir şeyle telafisi mümkün değildir. Hacc n veya umrenin vaciplerinden birinin terk edilmesi durumunda hac veya umre fasid olmaz ise de mazeret olmadan terk edilmesi tahrimen mekruhtur. Mazeret olmadan terk edilen veya zaman nda yap lmayan her vacip için dem gerekir. 315 Sadece umreyi veya sadece hacc ilgilendiren bir vacibin terk edilmesi sebebiyle tek ceza gerekir. Hac veya umrenin biri mustakil (aslî) diğeri de her bir menasikin vacibi (fer î) olmak üzere iki çeşit vacibi vard r. Bu vaciplerden birinin, bir mazeret bulunmaks z n terk edil- 315 Aliyyü l-kârî, s

152 mesi halinde dem gerekir. Bir mazeret sebebiyle terk edilirse her hangi bir ceza gerekmez. Hacc n Mustakil / Aslî Vacipleri Şunlard r: a) Sa y, b) Müzdelife vakfesi, c) Remy-i cimar (Şeytan taşlama), d) Saçlar t raş etme veya k saltma, e) Veda tavaf, Sa y, t raş olma ve saçlar k saltma ayn zamanda umrenin de vaciplerindendir. Bu müstakil vaciplerin d ş nda hac ve umre menasikine bağl (fer î) vacipler de vard r. Bu vaciplerin de bir mazeret olmaks z n terk edilmesi halinde dem gerekir. 1. Mikat Mahalli İle İlgili Cezalar İster hac, ister ticaret ve isterse ziyaret maksad yla olsun Mekke ye gitmek isteyen bir kimsenin mîkat mahallini ihrama girerek geçmesi vaciptir. Bu vacibin terk edilmesi halinde dem gerekir. Ancak dönüp Mîkat mahallinde ihrama girererse ceza düşer. Doğrudan Medine ye gitmek üzere Cidde ye gelen ancak her hangi bir sebepten dolay Mekke ye gitmek durumunda kalan kimse, Cidde de ihrama girer ve herhangi bir ceza gerekmez. *** Şâfiî mezhebine göre hac ve umre d ş nda bir maksatla Mekke ye gidecek olan kimselerin mikat mahallinde ihrama girmeleri vacip değil, sünnettir. Dolay s yla mikat mahallini ihrams z geçmeleri halinde ceza gerekmez Tavafla İlgili Cezalar a) Bir kimse elbisesinde, bedeninde veya tavaf edilen yerde 316 Abdülganî el-mekkî, s. 94; Nevevî, el-mecmu, VII,

153 necaset varken tavaf yaparsa tavaf geçerli olur. Ancak, necaseti temizlemediği için günahakâr olmakla birlikte bu kimseye her hangi bir ceza terettüp etmez. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre necasetten temizlik, tavaf n geçerlilik şart olduğundan bu durumda yap lan tavaf geçerli olmaz. Mutlaka usulüne uygun olarak yeniden yap lmas gerekir. b) Bir kimse, avret yerleri bir rüku veya secde yapacak süre bir uzvun 4 te bir kadar aç k olarak tavaf etse tavaf geçerli olur. Ancak vacibi terk etmesi sebebiyle dem gerekir. Usulüne uygun olarak tavaf yeniden yaparsa ceza ortadan kalkar. Bir uzvun dörtte birinden az veya bir rüku veya secde yapacak miktardan az süre aç l rsa tavaf geçerli olur. Ceza da gerekmez. (Abdulgani el-mekki, s. 168) *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavafta avret yerlerinin örtülü olmas şartt r. Dolay s yla avret yeri aç k olarak yap lan tavaf geçerli olmaz. Tavaf n mutlaka usulüne uygun olarak yeniden yap lmas gerekir. c) Tavaf geri geri yürüyerek yapmak dem gerektirir. Yeniden yap lmas durumunda bu ceza ortadan kalkar. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre bu şekilde yap - lan tavaf geçerli olmaz, yeniden yap lmas gerekir. 317 d) Tavaf namaz mustakil bir vaciptir, terk edilmesiyle her hangi bir ceza gerekmez, ancak bu kimse vitir namaz k lmam ş gibi günahkâr olur. *** Mâlikî mezhebine göre tavaf namaz n k lmayan kimseye dem gerekir. 317 Kinânî, II,

154 Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre göre tavaf namaz k lmak sünnettir. 318 Terk edilmesiyle her hangi bir ceza gerekmez. Bu kimse kötü bir davran şta bulunmuş olur. e) Kudum tavaf n n tamam veya şavtlar n n yar dan fazlas cünüp ve adetli olarak yap l rsa dem, Abdestsiz olarak yap l rsa her şavt için bir sadaka, Son üç şavt veya daha az terkedilirse her şavt için bir sadaka gerekir. 319 Cezay gerektirecek şekilde yap lan tavaf yeniden yap l rsa ceza düşer. *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre abdestli olarak yap lmas tavaf n geçerlilik şart olduğundan, cünüp veya abdestsiz olarak yap lan tavaf geçersizdir. Yeniden yap lmas gerekir. 320 f) Umre tavaf n n tamam n veya bir k sm n, hatta bir şavt n cünüp, abdestsiz, loğusa veya adetli olarak yapmak dem gerektirir. Çünkü ihramdan ç kabilmek için tavaf n eksiksiz yap lmas gerekir. Bu sebeple tavaftaki eksiklikler sadaka ile değil ancak demle telafi edilebilir. İhramdan ç kmadan yeniden yap lmas halinde ceza ortadan kalkar. 321 Hanefî bilginlerden İbn Nüceym e göre umre tavaf n n son üç şavt n veya daha az n abdestsiz olarak yapan kimse, abdestsiz yapt ğ her şavt için sadaka verir.* Umre tavaf n n son üç şavt n veya daha az n terk etmek 318 Kinanî, II, ; Nevevî, el-mecmu, VIII, Meydânî, Abdülğanî el-guneymî, el-lübab fi Şerhi l-kitab, I, bask. Beyrut, 1996; Mevsîlî, I, 208; İbn Humam II, 458, Kinânî, II, ; Nevevî, el-mecmu, VIII, İbn Âbidîn, II, 551. İbn Nüceym, Zeynüddîn, Bahrü r-râik, III,24. İlmiye Matbaas, Kahire, Kinanî, II, * İbn Nüceym III,

155 dem cezas n gerektirir. İhramdan ç kmadan önce yap l rsa ceza düşer.** K ran hacc na niyet eden bir kimse, umrenin tavaf n abdestsiz yaparsa dem gerekir. Tavaf yeniden yaparsa ceza düşer. Eğer abdestsiz yapt ğ tavaftan sonra sa yi de yapm ş ise bu sa y geçerli olmaz. Çünkü sa yin geçerli olabilmesi için ceza gerektirmeyen (muteber) bir tavaftan sonra yap lmas şartt r. Dolay - s yla sa yin yeniden yap lmas gerekir. 322 K ran hacc yapan kimse kudûm tavaf n abdestsiz olarak yaparsa tavaf geçerli olmaz. Dolay s yla ceza gerektirmeyen (muteber) bir tavaftan sonra yap lmad ğ için sa yi de geçerli olmaz. Bu sa yin daha sonra yeniden yap lmas gerekir. 323 Veda tavaf n n abdestsiz yap lmas durumunda her şavt için sadaka gerekir. Cünüp veya adetli olarak yap lmas veya yar - dan çoğunun terk edilmesi halinde dem cezas gerekir.* g) Ziyaret tavaf n n tamam n veya şavtlar n n yar dan çoğunu cünüp, adetli ve loğusa olarak yapan kimseye bedene; abdestsiz olarak yapan kimseye dem gerekir. Mekke de bulunduğu süre içinde tavaf yeniden yaparsa ceza düşer. Ziyaret tavaf n n son üç veya daha az say da şavt n abdestsiz, cünüp, loğusa veya âdetli olarak yapan kimseye, her şavt için bir fitre miktar sadaka gerekir. Hac da cinsel ilişki d ş ndaki ihram yasaklar n n sona erebilmesi için ziyaret tavaf n n yap lmas şart değildir. Bu sebeple son üç şavt n veya daha az n n abdestsiz, cünup, loğusa veya adestli olarak yap lmas umrede olduğu gibi dem gerektirmez, bu eksiklikler sadaka ile telafi edilebilir. Ziyaret tavaf n n son üç şavt n veya daha az şavt n terk eden ** Abdulğanî el-mekkî, s. 390; İbn Humam, II, Abdülğani el-mekkî, s Abdülğani el-mekkî, s * Abdulğanî el-mekkî, s

156 kimseye dem gerekir. Ancak abdest ald ktan veya guslettikten sonra veya kad nlar temizlendikten sonra şavtlar yeniden yaparlarsa ceza düşer. 324 Bir mazeret olmaks z n ziyaret tavaf n n üç veya daha az say da şavt n yapmayan, tavaf tekerlekli sandalyeye binerek veya ç plak olarak yapan kimseye dem gerekir. Yeniden yap lmas halinde ceza düşer. Ebu Hanife ye göre ziyaret tavaf, başlang ç vaktinden itibaren ömrün sonuna kadar her hangi bir zamanda yap labilir. Ancak bayram n üçüncü günü güneş bat ncaya kadar yap lmazsa dem gerekir. 325 *** Mâlikî mezhebine göre iki kanama aras ndaki kesinti temizlik say ld ğ ndan adet halindeki kad n n kanamas k sa süre durursa, kanaman n durduğu süre içinde temiz say l r; gusledip ibadetlerini yapmas gerekir. Buna göre ziyaret tavaf n özel hali nedeniyle yapamayan ve Mekke den ayr lmak mecburiyetinde kalan bir kad n n kanamas k sa süre durduğunda gusledip tavaf n yapmas mümkün olur ki, bu durumda tavaf n temiz olarak yapm ş olduğu için her hangi bir ceza ödemesine de gerek kalmaz. 326 Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hadesten taharet, tavaf n geçerlilik şart olduğundan; abdestsiz, cünüp, loğusa ve adetli olarak yap lan tavaf geçerli olmaz, yeniden yap lmas gerekir. Ziyaret tavaf n n son vakti için bir s n r bulunmad ğ görüşünde olanlar şu rivayeti delil alm şlard r: 324 Abdülğanî el-mekkî, s Abdülğanî el-mekkî, Mâlik b. Enes, I, 17. Kinânî, II, 767.Vehbe ez-zühaylî, I,

157 ص ع ن اب ن ع ب اس ر ض ى ا ع ن ه م ا ق ال ق ال ر ج ل ل لن ب ى ا ع ل ي ه و س لم ز ر ت ق ب ل ا ن ا ر م ى ق ال لا ح ر ج ق ال اخ ر ح ل ق ت ق ب ل ا ن ا ذ ب ح ق ال لا ح ر ج ق ال اخ ر ذ ب ت ق ب ل ا ن ا ر م ى ق ال لا ح ر ج Abdullah b. Abbas (r.a) dan rivayet edilmiştir: Sahâbîlerden birisi Hz.Peygamber e, - Şeytan taşlamadan ziyaret tavaf n yapt m (olur mu)? dedi. Hz.Peygamber, - Zarar yok, (olur) buyurdu. Bir başka sahâbî, - Kurban kesmeden önce t raş oldum (olur mu)? dedi. Hz.Peygamber, - Zarar yok, (olur) buyurdu. Bir başka sahâbî, - Şeytan taşlamadan önce kurban kestim (olur mu? dedi. Hz.Peygamber, - Zarar yok, (olur) buyurdu. 327 h) Vedâ tavaf n n tamam veya şavtlar n yar dan çoğu terk edilirse veya tavaf cünüp ve adetli olarak yap l rsa dem gerekir. Bu tavaf n son üç şavt n n veya daha az n n terk edilmesi veya tavaf n abdestsiz yap lmas halinde terk edilen veya abdestsiz yap lan her bir şavt için bir f t r sadakas verilmesi gerekir. 328 Veda tavaf n yapmadan Mekke den ayr lan kimse, mikat mahallini geçmeden dönüp tavaf n yaparsa ceza düşer. Mîkad geçtikten sona dönmek isterse mîkat mahallinde umre ihram na 327 Buhârî, Eyman ve n-nüzur, 15. VII, Kinânî, III,

158 girer, umresini yapt ktan sonra veda tavaf n yapar. Bu durumda da ceza düşer. *** Mâlikî mezhebine göre veda tavaf sünnet olduğundan terk edilmesi halinde her hangi bir ceza gerekmez Sa y İle İlgili Cezalar Sa yin geçerli olmas için muteber bir tavaftan sonra yap lmas gerekir, aksi takdirde sa y geçerli olmaz, yeniden yap lmas gerekir. 330 Mazeretsiz olarak sa yi veya şavtlar n n yar dan çoğunu terk etmek veya gücü yettiği halde sa yi yürüyerek yapmamak dem gerektirir. Yürüyemeyecek kadar hasta olmak, kötürüm ve felçli olmak gibi bir mazeret sebebiyle terk edilmesi halinde her hangi bir ceza gerekmez. Sa yin şavtlar ndan üç veya daha az n n terk edilmesi halinde her bir şavt için bir sadaka-i f t r gerekir. Sa yin şavtlar nda Safa ile Merve aras n ndaki mesafenin tamamen yürünmeyip eksik b rak lmas halinde bütün şavtlar için yürünen mesafe dört şavt tamaml yorsa sa y geçerlidir. Ancak eksik b rak lan her şavt için bir sadaka-i f t r gerekir. 331 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa y, hacc n bir rüknüdür. Terk edilmesi halinde hac geçerli olmaz. Her hangi bir ceza ile telafisi de mümkün değildir. Mutlaka yap lmas gerekir. 4. Arafat Vakfesiyle İlgili Cezalar Hanefi ve Hanbeli mezheplerine göre gündüz Arafat a gelip 329 Kinânî, III, Kâsânî, II, Abdülğanî el-mekkî, s

159 vakfe yapan bir kimse güneş batmadan önce Arafat tan ayr l rsa dem gerekir. Güneş batmadan önce Arafat a geri dönerse ceza düşer. Güneş batt ktan sonra dönerse art k ceza düşmez. Say in sünnetleri terkedilirse abdestsiz veya elbisede necaset varken say yap l rsa herhangi bir ceza gerekmez. Ancak sünnetleri terkeden kimse mekruh işlemiş ve sünnet sevab ndan mahrum kalm ş olur. *** Şâfiî ve Mâlîkî mezheplerine göre Arafat ta güneş bat ncaya kadar beklemek sünnet olduğundan güneş batmadan önce Arafat n terk edilmesi halinde her hangi bir ceza gerekmez. 332 Mâlikî mezhebine göre, gecenin bir cüz ünde Arafat ta bulunmak vakfenin geçerli olmas için şartt r. Bu itibarla güneş batmadan önce Arafat tan ayr l p bir daha dönmeyen kimsenin hacc geçerli olmaz Müzdelife Vakfesiyle İlgili Cezalar Mazeretsiz olarak Müzdelife vakfesinin yap lmamas dem gerektirir. Müzdelife de vakfe yapamayacak derecede hastal k veya âciz olma yahut izdiham sebebiyle Müzdelife ye zaman nda ulaşamama ile kad nlar n kalabal k aras nda s k şma korkusu geçerli mazeretlerdir Şeytan Taşlama (Rem-yi Cimar) İle İlgili Cezalar Mazeretsiz olarak şeytan taşlamay tamamen terk etmek veya bir günde at lmas gereken taşlar n yar dan çoğunu atmamak dem gerektirir. Her gün için at lmas gereken taşlar n yar dan az at lmam ş ise, eksik b rak lan her bir taş için bir sadak-i f t r gerekir. 332 Nevevî, el-izâh, 289; Kinânî, III, İbn Kudame, V, 23. Kâsânî, II, 127. Şirbînî, II, İbn Rüşd, I, 426. Kurtubî, II, 417. İbn Kudâme, V, Abdülğanî el-mekkî, s

160 Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre at lmayan veya eksik b rak lan taşlar, ertesi gün veya bayram n son günü güneşin batmas na kadar at l rsa ceza düşer. 335 Bayram n birinci gününden sonraki taşlamalarda küçük, orta ve büyük şeytan şeklindeki s raya uyulmas sünnet tir. Bu s ralamaya uyulmamas halinde her hangi bir ceza gerekmez. 336 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre bu s ralamaya uyulmamas halinde dem gerekir. S raya uyarak taşlar yeniden at l rsa ceza düşer. 7. Saçlar T raş Etmek Veya K saltmak İle İlgili Cezalar İhraml bir kimse t raş olmadan veya saçlar k saltmadan ihramdan ç kamaz. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre t raş n bayram n ilk üç günü yap lmas sünnet olduğundan t raş n ertelenmesi durumunda her hangi bir ceza gerekmez. 337 Ebu Hanife ye göre Harem bölgesi d ş nda veya bayram n üçüncü günü güneşin batmas ndan sonra t raş olup ihramdan ç - k lmas halinde, t raş vaktinden sonraya ertelendiği için dem gerekir. Hanefî mezhebine göre saçlar n en az dörtte biri t raş edilmeden veya k salt lmadan; Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre saçlar n tamam t raş edilmeden veya k salt lmadan, 338 Şâfiî mez- 335 Abdülğanî el-mekkî, s Kinânî, III, ; Nevevî, el-izâh, 366; Makdisi, eş-şerhü l-kebir,v, Makdisi, eş-şerhü l-kebir,v,86-87; Abdülğanî el-mekkî, 268; Cezirî, I, 668; Nevevî, el-izâh, s Abdülğanî el-mekkî, s. 395; Nevevî, el-izâh, s. 376; Kinânî, III, Kinânî, III,

161 hebine göre en az üç saç tel kesilmeden ihramdan ç k lmaz: bu durumda ihram yasaklar n n ihlali halinde ceza gerekir. 339 Saçlar n t raş edilmesi hükmü erkeklere mahsustur. Kad nlar, sadece saçlar n n ucundan parmak ucu kadar keserek ihramdan ç karlar. Bu miktardan az kesilirse dem gerekir. 8. Şeytan Taşlama, Kurban Kesme Ve T raş Olma Aras ndaki Tertibe Uymama İle İlgili Cezalar Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre Akabe Cemresine taş atmak, kurban kesmek ve t raş olmak aras ndaki tertibe uymak sünnet olduğundan tertibe uyulmamas halinde herhangi bir ceza gerekmez. 340 Ebû Hanîfe ye göre, bu tertibe uyulmas vacip olduğundan terk edilmesi halinde dem gerekir. İfrad hacc yapanlara şükür kurban kesmek vacip olmad ğ ndan bu kimseler için sadece taş atma ve t raş olma aras nda tertip söz konusudur Hac Ve Umre İle İlgili Şükür Ve Ceza Kurbanlar K ran ve temettu kurbanlar ile hacla ilgili adak ve ceza kurbanlar Harem s n rlar d ş nda kesilmesi halinde geçerli olmaz. Bu kurbanlar n Harem bölgesinde yeniden kesilmesi gerekir. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre zikredilen kurbanlar n bayramdan sonraya ertelenmesi nedeniyle her hangi bir ceza gerekmez. 342 Ebu Hanife ye göre k ran ve temettu kurbanlar n n bayram n üçüncü günü güneşin batmas na kadar kesilmemesi halinde dem gerekir. 339 Abdülğanî el-mekkî, s. 252; Nevevî, el-mecmu VIII, Halebî, I, 210. Kinânî, III, İbn Âbidîn, II, Nevevî, el-izâh, s Bâşnefer, s. 158; 161

162 II. İHRAM YASAKLARI VE BU YASAKLARA UYMA- MANIN CEZALARI Hac veya umre yapmak üzere ihrama giren kimse, daha önce helal olan baz şeyleri, ihram süresi içinde kendisine haram k lm ş olur. Haram k l nan bu şeylere ihram yasaklar denir. İhram yasaklar n ihlal etmek cezay gerektirir. Yüce Allah, ا لح ج ا ه ر م ع ل وم ات ف م ن ف ر ض فيه ن الح ج ف لا ر ف ث و لا ف س وق و لا ج د ال الح ج و م ا ت ف ع ل وا م ن خ ي ع ل م ه ا و ت ز ود وا ف ا ن خ ال زاد الت ق و ى و ا تق ون ي ا أ و الا ل ب اب Hac (aylar ), bilinen aylard r. Kim o aylarda hacca başlarsa, art k ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hay r yaparsan z Allah onu bilir. (Ahiret için) az k toplay n. Kuşkusuz, az ğ n en hay rl s takva (Allah a karş gelmekten sak nma)d r. Ey ak l sahipleri, bana karş gelmekten sak n n 343 Peygamberimiz (a.s.) م ن ح ج ف ل م ي ر ف ث و ي ف س ق ر ج ع ك ي و م و ل د ت ه ا مه Kim hac yapar da cinsel ilişkide bulunmaz, kötü söz söylemez ve günah işlemezse annesinden doğduğu günkü gibi (tertemiz olarak) döner 344 buyurmaktad r. Cezalar ; bedene, dem, sadaka-i f t r ve oruç olmak üzere 4 çeşittir. Bedene, deve ve s ğ r cinsinden kurban; dem koyun ve keçi cinsinden kurban demektir. Sadaka-i f t r, fitre miktar sadaka vermektir. Bu da bir insan sabah akşam doyuracak g da ya da bunun karş l ğ parad r. 343 Bakara, 2/ Buhârî, Hac, 4,II,

163 K ran hacc yapan bir kimseye, ihram yasaklar ndan birine riayet etmemesi halinde biri umrenin, diğeri de hacc n ihram için iki ceza gerekir. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, ihram yasaklar yla ilgili ihlaller için tek ceza yeterlidir. İhram yasaklar ve bu yasaklara uymaman n cezalar şunlard r: 1. Giyim Yasaklar Ve İlgili Cezalar a) İhraml iken bir gündüz veya bir gece süreyle her hangi bir giysi ve ayakkab giymek, sar k takmak, şapka ve takke giymek; dörtte birini kaplayacak şekilde başa sarg sarmak veya bandaj geçirmek ve yüzü örtmekle dem; giyim süresi bir gün veya bir geceden az olursa sadaka-i f t r gerekir. b) Yara bulunmas gibi bir zaruret sebebiyle giysi giymek veya başa sarg sarmak durumunda dem veya üç gün oruç ya da alt fakire birer sadaka-i f t r vermek gerekir. c) Baş n d ş nda vücudun her hangi bir yerine yara, k r k ve ç k k gibi her hangi bir sebeple sarg sarmaktan dolay ceza gerekmez. d) Kad nlar ihraml iken elbiselerini ve ayakkab lar n ç karmazlar gerekmez, ancak yüzlerini aç k tutmalar gerekir. Yüzlerini bir gündüz veya bir gece süreyle örtmeleri dem; bir gündüz ve bir geceden az olursa sadaka-i f t r gerekir. 345 *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre erkeklerin yüzlerini örtmeleri ceza gerektirmez. 346 İhraml iken dikişli de olsa bele kemer ve kuşak bağlamak, boyunda çanta taş mak, kol saati, künye, yüzük ve benzeri şeyler taş mak, ceket veya pardesüyü giymeksizin omuza almak, 345 Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-mecmu VII, 280, Abdülğanî el-mekkî, s

164 başkalar na elbise giydirmek, terlik bulunamamas halinde ayakkab n n arka k sm n n topuklar n ve aş k kemiklerini aç kta b - rakacak şekilde kesilerek giyilmesi ve kad nlar n eldiven giymeleri ceza gerektirmez Güzel Koku Sürünme Yasaklar Ve İlgili Cezalar a) İhraml iken vücuda, yat lacak yere veya ihram örtüsüne koku sürmek, jöle, ruj, oje, briyantin, parfüm ve sprey kullanmak cezay gerektirir. Kullan lan bu maddelerin etkisi bir gündüz veya bir gece sürerse dem, daha az sürerse sadak-i f t r gerekir. b) İhraml bir kimsenin uzuvlar ndan birinin tamam na koku sürmesi veya muhtelif organlardan koku sürülen yerlerin toplam bir organ kadar olursa dem; koku sürülen k s m bundan az olursa sadaka-i f t r gerekir. Koku sürülmesi konusunda baş, sakal ve b y k ayr ayr birer organ say l r. c) Vücudun tamam na veya birkaç organ na ayn yerde bir seferde koku sürülürse bunlar n hepsi için bir dem yeterlidir. Birkaç organa ayr ayr mekanlarda koku sürülmesi halinde ise her bir organ için bir dem gerekir. d) Göze üç defa kokulu sürme çekmek dem, bir iki defa çekmek ise sadaka-i f t r gerektirir. e) Erkeklerin ihram örtülerinin, kad nlar n da elbiselerinin eni boyu birer kar ştan fazla bir k sm na koku sürmeleri dem; daha az miktarda sürmeleri sebebiyle sadaka-i f t r gerekir f) İhraml iken saçlar boyamak veya k na yakmak dem gerektirir. Şâfiî mezhebine göre k na, koku cinsinden say lmad ğ için ceza gerektirmez. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre kokulu da olsa sabun kullan lmas caizdir. 347 Kâsânî, II, 187; Kinânî, II, ; Nevevî, el-izâh, s

165 İhraml iken tedavi amac yla merhem veya kokusuz krem sürmek, güzel koku koklamak, koku sat lan dükkanlara girip orada beklemek ve başkalar na koku sürmek ceza gerektirmez Saç Ve Tüyleri Giderme Yasağ Ve İlgili Cezalar İhraml iken saç, sakal, b y k, koltuk alt ve kas k tüyleri ile vücudun her hangi bir yerindeki tüyleri t raş etmek veya her hangi bir şekilde gidermek ceza gerektirir. 349 a) Baş n yahut sakal n tamam n veya en az dörtte birini t raş etmek ya da k saltmak dem, bundan daha az k sm t raş etmek sadaka-i f t r gerektirir.* b) Baş n, sakal n, koltuk altlar n n ve bedendeki bütün tüylerin ayn mekânda birlikte t raş edilmesi durumunda bunlar n tamam için bir dem; bunlar n ayr ayr mekânlarda t raş edilmeleri halinde her biri için ayr bir dem gerekir. Şafiî mezhebine göre kesilen saç az da olsa dem cezas gerekir. Malikî mezhebine göre sakal n tamam kesildiği zaman dem gerekir.** İmam Muhammed e göre bu cezalar ihlalin yap lmas ndan sonra ödenmemiş ise bilahare hepsi için bir dem yeterli olur. c) Ensenin tamam n t raş etmek dem; ensenin bir k sm n, b y ğ n tamam n veya bir k sm n t raş etmek sadaka-i f t r gerektirir. d) Koltuk altlar ndan birinin veya her ikisinin tüylerini gidermek dem; birinin tüylerinden bir k sm n veya miktar ne olursa olsun göğüs, bacak ve kollardaki tüyleri gidermek sadaka-i f t r gerektirir Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-izâh,157. Cezirî, I, ; Kinânî, II, Nevevî, el-mecmu VII, 262. * Hidaye, I, 161. ** Hidaye, I, Abdülğanî el-mekkî, Kâsanî, II,

166 e) İhraml bir kimsenin, ihrams z bir kimseyi t raş etmesi sadaka-i f t r gerektirir. f) Umre veya hacta t raş olabilecek duruma gelen bir kimse kendisi traş olup ihramdan ç kmadan ihraml birini traş edebilir ve herhangibir ceza gerekmez. *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ihraml kimsenin ihrams z bir kimseyi t raş etmesinden dolay ceza gerekmez. Mâlikî mezhebine göre ihraml n n ihrams z kimseyi t raş etmesi dem gerektirir. 351 g) Kaş n rken saçtan veya sakaldan üç tel düşerse, yar m sadaka-i f t r gerekir. Hastal ktan dolay dökülen saçlar için ceza gerekmez. 4. T rnak Kesme Yasağ Ve İlgili Cezalar İhraml iken el veya ayaklar n t rnaklar n kesmek cezay gerektirir. a) El ve ayaklar n bütün t rnaklar n n ayn zaman ve mekânda bir defada kesilmesi halinde bir dem; ayr ayr yerlerde kesilmesi halinde her bir el ve ayak için ayr ayr dem; el veya ayaklar n her birinin dörder veya daha az say da t rnaklar n n kesilmesi halinde kesilen her bir t rnak için bir sadaka- f t r gerekir. K r lan t rnaklar n kopar lmas veya kesilip at lmas ceza gerektirmez. b) İhraml kimsenin, ihraml veya ihrams z başka birinin t rnaklar n kesmesi sadaka-i f t r gerektirir. *** Şâfii, Mâliki ve Hanbelî mezheplerine göre ihrams z bir kimsenin t rnağ n kesmek ceza gerektirmez Kinânî, II, Abdülğanî el-mekkî, s. 366; Nevevî, el-mecmu, VII, 262; İbn Kudame, V,

167 5. Cinsel İlişki Yasağ ve İlgili Cezalar İhraml iken cinsel ilişkide bulunmak cezay gerektirir. a) İhrama girdikten sonra Arafat vakfesini yapmadan önce bilerek cinsel ilişkide bulunan hac aday n n hacc bütün mezheplerin ittifak ile fasit olur. Bu kimse, hacc tamamlar. Ertesi y l veya imkân bulduğu en k sa zamanda ifsad ettiği hacc n kazâ eder. Ayr ca ihram yasağ na uymad ğ için kendisine dem; 353 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre bedene gerekir. 354 b) Arafat vakfesinden sonra, t raş olup ihramdan ç kmadan (yani ilk tahallülden) önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin hacc fasit olmaz ancak bedene gerekir. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre Arafat vakfesinden sonra, birinci tahallülden önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin hacc fasit olur. Bu kimse hacc n tamamlar. Daha sonra hacc n kaza eder ve ihram yasağ n ihlal etmesi sebebiyle bedene keser. 355 c) İlk tehallülden sonra henüz ziyaret tavaf n yapmadan önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin Hanefi, Şâfii ve Hanbelî mezheplerine göre hacc bozulmaz, ancak dem gerekir. Hanefî mezhebine göre k ran hacc yapan kimse bu yasağ işlerse kendisine biri hac, diğeri de umre için olmak üzere iki dem gerekir. Hanbelî mezhebine göre bu fiili işleyen kimsenin, ziyaret tavaf n yapabilmesi için yeniden ihrama girmesi gerekir. d) Umre için ihrama girdikten sonra umre tavaf n n en az dört 353 Abdülğanî el-mekkî, s Nevevî, el-izâh, s İbn Kudâme, IV, Başnefer, s Nevevî, el-izâh, s

168 şavt yapmadan önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin umresi fasit olur. Bu kimse umresini tamamlar ve ihramdan ç kar. Daha sonra bozulan umresini kaza eder ve yap lan ihlal sebebiyle bir dem gerekir. Tavaf ve say ini yapt ktan sonra traş olup ihramdan ç kmadan önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin umresi geçerli olur. Ancak dem gerekir. *** Şâfiî mezhebine göre umrenin her hangi bir aşamas nda, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa y yapt ktan sonra t raş olmadan önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin umresi bozulur. Bu umrenin kaza edilmesi ve ihram yasağ n ihlalden dolay da bir dem gerekir. e) İhraml iken eşini şehvetle öpmek, okşamak, sar l p kucaklamak gibi davran şlar dem gerektirir. f) Boşalma olsa bile şehvetle bakmak veya düşünmekten dolay ceza gerekmez. g) Mastürbasyon sonucu boşalma olursa dem gerekir, boşalma olmazsa her hangi bir ceza gerekmez. *** Şâfiî mezhebine göre ihraml kimsenin eşiyle sevişmesi veya istimna yaparak boşalmas halinde dem; üç gün oruç tutma veya fakirlere alt fitre miktar sadaka verme ş klar ndan birini tercih etme muhayyerliği vard r Kara Hayvanlar n Avlama Yasağ Ve İlgili Cezalar Hac veya umre için ihramda bulunan kimselerin, kara hayvanlar n avlamalar cezay gerektirir. Bu yasağ n delili aşağ da zikredilen âyet ile hadistir: 356 Abdülğanî el-mekkî, s ; Nevevî, el-izâh, 170; Malik b. Enes, II, 186; Kinânî, II, Dimyatî, Seyyid el-bekri Muhammed Şeta, İânetü t-talibin, II, 324. Dâru İhyâi t-türasi l-arabi, 4. bask, Beyrut, tarihsiz. 168

169 ق ت ل ه م ن ك م و م ن لا ت ق ت ل وا ال صي د و ا ن ت م ح ر م ام ن وا ي اا اال ذين م ت ع م د ا ف ج ز اء م ث ل م اق ت ل م ن الن ع م ك م ب ه ذ و ا ع د ل ا و ع د ل م ن ك م ه د ي ا ب ال غ ال ك ع ب ة ا و ك فار ة ط ع ام م س اك ذل ك ص ي ام ا Ey iman edenler! İhraml iken (karada) av hayvan öldürmeyin. Kim (ihraml iken) onu kasten öldürürse (kendisine) bir ceza vard r. (Bu ceza), Kâ be ye ulaşt r lmak üzere, öldürdüğünün dengi olup, içinizden iki adil kimsenin takdir edeceği bir kurbanl k hayvan; veya yoksullar yedirmek suretiyle kefaret; yahut onun dengi oruç tutmakt r. 357 ح رم ا م كة ف ل م تح ل لا ح د ق ب و لا لا ح د ب ع د ى ا ح لت س اع ة م ن هن ار لا ت خ لا ه ا و لا ي ع ض د ج ر ه ا و لا ي ن فر ف ص ي د ه ا و لا ت ل ت ق ط ل ق ط ت ه ا ا لا لم ع ر Allah Mekke yi haram (dokunulmaz) k lm şt r. Benden önce kimseye helal k l nmam ş ve benden sonra kimseye de helal k l - nacak değildir. (Sadece Mekke fethi s ras nda) gündüzün bir vaktinde bana helal k l nd. (Bundan sonra art k buran n otlar biçilmez, ağaçlar kopar lmaz, av hayvanlar ürkütülmez, (Sahibini bulmak amac yla) ilân eden kişi d ş nda hiç kimse buran n yitiğini al p götüremez. 358 İhraml kimse karada yaşayan her hangi bir av hayvan n avlasa; 357 Mâide, 5/ Buhârî, Cenaiz, 77, II,

170 a) Bu hayvan n k ymeti takdir edilir. b) Belirlenen meblağ her birine bir fitre miktar olmak üzere Harem deki fakirlere dağ t l r. c) Veya her fitre miktar için bir gün oruç tutulur. d) Veya bu meblağ ile bir hedy sat n al nabiliyorsa, Harem bölgesinde bir hedy kesilir. e) Takdir edilen meblağ hedy bedelinden fazla ise, artan k sm n sadaka olarak dağ t lmas gerekmez. İhraml olsun olmas n bir kimsenin; y lan, akrep, kuduz köpek ve fare gibi zararl hayvanlar öldürmesi, kurumuş ot ve ağaçlar kesip koparmas yasak değildir Harem Bölgesi Bitkileri İle İlgili Yasaklar Ve Cezalar Harem Bölgesinde kendiliğinden yetişen ağaç ve bitkileri kesip koparmak cezay gerektirir. Bu tür bitki ve ağaçlar koparan ve kesen kimsenin bunlar n bedelini sadaka olarak dağ tmas gerekir. Bir kimsenin Harem bölgesindeki arazisinde bulunan bitki ve ağaçlar kesmesi cezay gerektirmez. İnsanlar taraf ndan yetiştirilen bitki ve ağaçlar n koparal p kesilmesi yasak değildir. *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre büyük ağaçlar kesen bir kimseye dem; küçük ağaçlar kesen kimseye ise sadaka-i f t r gerekir. 360 Medine de ve civar nda kendiliğinden yetişen bitki ve ağaçlar n kesip kopar lmas yasak değildir. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre Medine ve civar ndaki bitki ve ağaçlar n kopar lmas veya kesilmesi yasakt r. 359 Müslim, Hacc, 66-72, I, Abdülğanî el-mekkî, Kinânî, II,

171 Ancak yasağ n ihlal edilmesi halinde maddî her hangi bir ceza gerekmez İhraml Kimsenin Evlenmesi İhraml kimsenin evlenmesinde veya evlendirilmesinde her hangi bir sak nca yoktur. Çünkü Abdullah ibn Abbas n rivayetine göre Peygamberimiz (a.s.) ihraml iken Meymune ile evlenmiştir. 362 *** Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ihraml kimsenin evlenmesi, velayeti alt ndaki kimseleri evlendirmesi yasakt r. Bu mezheplerin delilleri لا ي ن ك ح الم ر م و لا ي ن ك ح و لا ط ب İhraml kimse evlenmez, evlendirilmez ve başkalar na evlenme teklifinde bulunmaz 363 anlam ndaki hadistir. Dolay s yla nikâh akdi yap lan eşlerin her ikisinin veya ikisinden birinin, ya da nikâhlar nda haz r bulunan velilerinin ihraml olmas halinde yap lan nikâh akdi geçersizdir. İhraml iken nişanlanmak ise mekruhtur. İhraml bir kimsenin ihraml olmayan kimselerin nikâh şahitliğini yapmas nda her hangi bir sak nca yoktur Cezalarda Muhayyerlik Giyim, koku sürünme, t raş olma ve t rnak kesme yasaklar n dem gerektirecek şekilde 365 ihlal eden kimseye dem gerekir. Bu konuya esas al nan deliller şu âyet ile hadistir: 361 Nevevî, el-izâh, s Müslim, Nikah, 46. II, 1031.Buhârî, Cezâü s-sayd, 12. II, Müslim, Nikah, 41, II, Nevevî, el-izâh, 167. Kinânî, II, bk. Dördüncü bölüm II-1, 2, 3 ve 4. maddeler. 171

172 ف م ن ك ان م ن ك م م ريض ا ا و ب ه ا ذ ى م ن ر ا س ه ف ف د ي ة م ن ص ي ام ا و ص د ق ة ا و ن س ك İçinizden her kim hastalan r veya baş ndan rahats z olur (da t raş olmak zorun da kal r) sa fidye olarak ya oruç tutmas, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. 366 ى ص ع ن ك ع ب ب ن ع ج ر ة ر ض ى ا ع ن ه ق ال ا ت ى ع الن ب ا ع ل ي ه و س لم ز م ن الح د ي ب ي ة و ال ق م ل ي ت ن اث ر ع و ج ه ى ف ق ال ا ي و ذ يك ه و ا م ر أ س ك ق ل ت ن ع م ق ال ف اح ل ق و ص م ث لا ث ة ا يام ا و ا ط ع م س ت ة م س اك ا و ان س ك ن س يك ة Sahabeden Ka b b. Ucre nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: Hudeybiye musalahas esnas nda Hz.Peygamber yan ma geldi. Baş mdaki bitler yüzüme dökülüyordu. Bana; - Baş ndaki haşereler seni rahats z ediyor mu? diye sordu. Ben, - Evet deyince, - T raş ol, üç gün oruç tut veya alt fakiri doyur, yahut bir kurban kes buyurdu. 367 Hanefî bilginler, âyet ve hadisin ifade ettiği ruhsat (yani dem, üç gün oruç tutma ve alt fakire birer sadaka-i f t r verme cezalar ndan birini seçme muhayyerliğini) hastal k ve eza bulunmas şartlar na bağlam şlard r. Çünkü âyet bu hususu aç kça ifade etmektedir. Dolay s yla dem gerektiren bir ihram 366 Bakara, 2/ Ahmed b. Hanbel, IV,

173 yasağ n mazeretsiz olarak ihlal eden kimse muhayyer değildir, kendisine mutlaka dem gerekir. 368 *** Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre mazeretli veya mazeretsiz, bilerek veya bilmeyerek elbise giyen, koku sürünen; eşini şehvetle öpmek, okşamak ve sar l p kucaklamak gibi davran şlarda bulunan, istimna yapan, t raş olan veya t rnaklar n kesen ihraml kimseler dem, üç gün oruç tutma ve alt fakire birer sadaka-i f t r verme ş klar ndan birini seçmekte muhayyerdirler. Delil olarak yukar daki âyet ve hadisin ifade ettiği genel muhayyerlik hükmünü esas alm şlard r. Hanbelî mezhebine göre sadece t raş olan ve t rnaklar n kesen kimseler bu muhayyerlikten yararlanabilirler Bilgisizlik, Unutma Ve Zorlanman n Cezalara Etkisi İster mazeretli, ister mazeretsiz olsun ihram yasaklar n ihlal etmek ceza gerektirir. Bu ihlaller sebebiyle ceza gerekmesi için; yap lan işin ihlal olduğunu bilerek veya bilmeyerek, kasten veya hatâen, zorlama ile veya ihtiyâri olarak, uykuda veya uyan k iken veya unutarak yapmak aras nda fark yoktur. Ancak bu ihlallerin kasten yap lmas günaht r. Bu itibarla cezan n d ş nda tövbe ve istiğfar etmek de gerekir. *** Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre; yasak olduğunu bilmeyerek, yan larak veya unutarak t raş olmak, t rnak kesmek ve kara hayvanlar n avlamak gibi yok etme (itlaf) türünden yasaklar ihlal eden kimseye ceza gerekir. Bilmeyerek, yan larak veya unutarak koku sürünmek, elbise giymek ve cinsel ilişkide bulunmak gibi yararlanma (istimta) türünden olan yasaklar ihlal eden kimse için ceza gerekmez. 368 Abdülğanî el-mekkî, s İbn Kudame, V, 143. Nevevî, el-izâh, s Dimyatî, II,

174 Hanbelî mezhebine göre bilerek veya unutarak veya yan larak cinsel ilişki bulunan kimseye ceza gerekir, ancak kendisiyle zorla cinsel ilişkiye girilen kimseye ceza gerekmez. Şâfiî mezhebine göre kendisiyle zorla cinsel ilişkiye girilen ve saç zorla t raş edilen kimseye ceza gerekmez Cezalar n Ödenme Zaman Ve Yeri Hac ve umrede ihlal edilen bir kural n cezas n ödemek için belirli bir zaman yoktur. Bu cezalar, ihlalin yap l ş ndan sonra ömrün sonuna kadar her zaman ödenebilir. Ancak, cezalar n bir an önce yerine getirilmesi efdaldir. Cezay ölümüne kadar yerine getirmeyen veya bunu vasiyet etmeyen kimse günahkâr olur. Ölen kimse vasiyette bulunmam ş olsa bile varislerin bu cezay ödemeleri geçerli olur. Oruç, sadaka ve bedel ödeme cezalar n n belirli bir yeri yoktur, istenilen her yerde eda edilebilirler. Ceza kurbanlar ise (hac ile ilgili diğer kurbanlar gibi) ancak Harem bölgesinde kesilir. 371 Sadakalar n ve kurban etlerinin, sadece Harem bölgesindeki yoksullara verilmesi şart değildir. Başka yerlerdeki yoksullara da verilebilir. 12. İhraml ya Mübah Olan Şeyler Hac veya umre ihram nda bulunan kimsenin yapmas mübah olan baz şeyler şöyle s ralanabilir: 1. Bal k ve su ürünlerini avlamak. 2. Kümes hayvanlar n kesmek. 3. Kokusuz sabun kullanmak. 4. Sürme çekmek. 370 Dimyatî, II, 326; İbn Kudame, V, ; Nevevî, VII, , 372, 404. Vehbe, Zuhaylî, III, bk. İbn Mâce, Talak, 16, I, Nevevî, el-izâh, 490; Abdülğanî el-mekkî, 395,423; Vehbe Zuhaylî, III, ; İbn Kudame, V,

175 5. Sünnet olmak. 6. Şemsiye kullanmak, ağaç ve çad r gibi şeylerin alt nda gölgelenmek. 7. Bele kemer ve para çantas bağlamak. 8. Çanta ve benzeri şeyleri boyuna asmak. 9. Silah taş mak, yüzük ve kol saati takmak. 10. Y lan, akrep, fare, kara sinek, bit, pire ve y rt c hayvanlar öldürmek. 11. İhram örtülerini ç kar p y kamak, başka bir örtü ile değiştirmek. 12. Dişleri f rçalamak. 13. K r lan t rnağ kesip atmak. 14. Kan ald rmak, 15. Diş çektirmek. 16. İğne vurdurmak. 17. Yara üzerine sarg sarmak. 18. Boyundan aşağ s n yorgan ve battaniye gibi bir şeyle örtmek. 19. Palto ve ceket gibi bir şeyi giymeden omuzlara almak. 20. İhrams z kişi taraf ndan avlanan kara av n n etinden yemek. 21. Koku sat lan dükkana girmek ve oturmak. 22. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre ihraml olmayan kimseleri t raş etmek ve onlar n t rnaklar n kesmek Nevevî, el-izâh,165, Abdülğanî el-mekkî, ; Kinânî, II, 611; İbn Kudame, V, 148. Vehbe Zuhaylî, III,

176 176

177 BEŞİNCİ BÖLÜM HACCIN YAPILIŞI Hac, Mekke deki Kâ be, Safa-Merve, Mina, Müzdelife ve Arafat olmak üzere kutsal mekanlarda Peygamberimizin öğrettiği şekilde îfa edilen bir ibadettir. I. HZ. PEYGAMBERİN HACCI Peygamberimiz (a.s.), hicretin onuncu y l n n Zilkade ay nda Hac için haz rlanmaya başlad. Bunu Müslümanlara duyurarak onlar n da haz rlanmalar n istedi. Onunla birlikte haccetmek isteyenler Medine de topland lar. Peygamberimiz (a.s.), hicrî 26 Zilkade 10, milâdî, 22 Şubat 632 Cumartesi günü, k z Fât ma, han mlar ve Müslümanlarla birlikte Medine den hareket etti. Yan na kurbanl k yüz deve ald. Zülhuleyfe denilen yere vard - ğ nda öğle namaz n seferî olarak iki rekat k ld ve ihrama girdi. 4 Zilhicce Pazar günü kuşluk vakti Mekke ye ulaşt. Kâ be yi tavaf edip iki rekat namaz k ld ve Safâ ile Merve aras nda sa y etti. Hac süresince Mekke nin Ebtah mevkiinde kendisi için kurulan çad rda konaklad, perşembe gününe kadar burada kald. Ayn gün (8 Zilhicce Terviye günü) Mina ya hareket etti. Öğle, ikindi, akşam ve yats namazlar n Mina da k ld. Geceyi de burada geçirdi. Ertesi sabah, namaz k ld ktan sonra güneş doğuncaya kadar burada kald. Arafat taki Nemîre mevkiinde kendisi için çad r kurulmas n emretti. Sonra Mina dan hareket edip Müzdelife den geçerek Cuma günü, Arafat ta haz rlanan çad rda konaklad. Zeval vaktinden sonra çad r ndan ç k p Kasvâ adl devesine binerek Arafat vadisinin ortas na geldi. Urene vadisinde meşhur Veda Hutbe sini okudu. Bir ezan okutarak ayr ayr kametlerle öğle ile ikindi namazlar n birlikte k ld rd ktan sonra 177

178 devesinin üzerinde Arafat a ç kt. K bleye dönüp akşama kadar dua ile meşgul oldu. Arafat ta iken, kendisine, ilâhî tebliğ görevinin tamamland ğ n bildiren Mâide suresinin 3. âyeti nazil oldu. Güneş batt ktan sonra Arafat tan ayr ld ve Müzdelife ye geldi. Yats vaktinde, akşam namaz yla yats namaz n birleştirerek akşam üç, yats y da iki rekat olarak k ld rd. Geceyi Müzdelife de geçirdi. Ertesi sabah, yani Cumartesi (bayram n birinci) günü sabah namaz n Müzdelife de k ld ktan sonra Meş ar-i Haram a geldi. Cemre-i Akabe ye (büyük şeytana) yedi adet küçük taş att ktan sonra Mina ya gitti. Burada yine deve üstünde bir konuşma yapt. Kurbanl k olarak haz rlad ğ yüz deveden altm ş üçünü, ömrünün her y l için bir deve hesab yla bizzat kendisi kurban olarak kesti. Diğer develeri de damad Hz.Ali kesti. Kurban etinden bir parça yiyen Peygamberimiz, geri kalan n Müslümanlara dağ tt. Daha sonra t raş olup ihramdan ç kt. Sonra Kâ be ye gidip tavaf yapt ve öğle namaz n k ld. Tekrar Mina ya dönerek bayram günlerini burada geçirdi. Bayram n ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri taşlamalar n tamamlad. Bayram n ikinci günü Mina da Müslümanlara üçüncü konuşmas n yapt. Bayram n dördüncü günü Mina dan tekrar Mekke ye gelip vedâ tavaf n yapt ktan sonra 29 Zilhicce 10 / 26 Mart 632 tarihinde Medine ye döndü. 373 Peygamberimiz (a.s.) hac ibadeti ile ilgili âyet nazil olduktan sonra yapt ğ bu son hacc nda Müslümanlara hac menâsikinin nas l yap lacağ n sözlü ve uygulamal olarak öğretmiştir. Hadis ve f k h kitaplar m zda hacc n yap l ş ile ilgili bilgiler, Peygamber efendimizin hac konusundaki sözlerine ve uygulamas na dayanmaktad r. Mezhepler aras ndaki farkl l klar, Peygamberimizden ayn konuda aktar lan değişik rivayetlerin bulunmas ndan kaynaklanmaktad r. Peygamberimiz ile birlikte hac yapan sahabeden, menâsikin 373 Ebû Dâvûd, Menâsik, II, İbn Mâce, Menâsik, 84. II, Kâsânî, II,

179 tertibi ve yap l ş yla ilgili farkl uygulamalar olmuş, durum kendisine sorulduğunda; ا ف ع ل و لا ح ر ج olur, zorluk yok buyurmuştur. 374 Mesela Şeytan taşlamadan ziyaret tavaf n yapt m, kurban kesmeden t raş oldum, Şeytan taşlamadan kurban kestim olur mu? diye soran kimselere zarar yok, olur cevab n vermiştir. 375 Giriş bölümünde mahiyetlerini aç klad ğ m z üç çeşit hac vard r: Temettu, k ran ve ifrad hacc. Peygamberimiz (a.s.) ile birlikte hac yapan sahabeden bir k sm ifrad hacc, bir k sm, temettu hacc bir k sm da k ran hacc yapm şt r. 376 Peygamber efendimizin yapt ğ hacc n ifrad, 377 k ran 378 veya temettu 379 olduğuna dair rivayetler vard r. İhram öncesi haz rl k döneminden başlayarak temettu, k ran ve ifrad haclar n n uygulan ş n, hadis ve f k h kaynaklar nda mevcut bilgilere göre tertibe uygun olarak hacc şöyle anlatabiliriz: II. HACCA HAZIRLIK Hac yapacak kimse ihrama girmeden önce haz rl klar n yapar. Gerekiyorsa koltuk alt ve kas k k llar n giderir, saç sakal t - raş olur, b y klar n düzeltir, t rnaklar n keser ve boy abdesti al r. Boy abdesti alma imkân yoksa abdest al r, vücuduna güzel 374 Buhârî, Hac, 135, II, ; Müslim, Hac, , I, Ebû Dâvûd, Menâsik, 279, II, Buhârî, Eymân ve n-nüzur, 15.VII, Ebû Dâvûd, Menâsik, 23. II, Ebû Dâvûd, Menâsik, 23. II, 377. İbn Mâce, Menâsik, 37. II, 988. Tirmizî, Hac, 10. III; Ebû Dâvûd, Menâsik, 24. II, 391. Tirmizî, Hac, 11. III; Ebû Dâvûd, Menâsik, 24. II, 397. İbn Mâce, Menâsik, 37. II, 989. Tirmizî, Hac, 11. III;

180 koku sürünür. İhrama girmeden önce gusül temizlik maksad yla yap ld ğ ndan adetli kad nlar da boy abdesti al rlar. Gusletmek mümkün değilse abdest al rlar. Erkekler, atlet, kilot, çorap, elbise ve ayakkab lar n ç kar rlar. İzâr ve ridâ ad verilen iki parça ihram örtüsüne bürünürler. Arkas ve üzeri aç k terlik giyerler. Bele kemer bağlamakta, s rta çanta almakta ve şemsiye kullanmakta bir sak nca yoktur. Kad nlar elbise ve ayakkab lar n ç karmazlar, başlar n açmazlar, eldiven giyebilirler, ancak yüzlerini örtmemeleri gerekir. Kerahet vakti değilse ihram n sünneti niyeti ile iki rekat ihram namaz k lar. Namaz n birinci rekat nda Fatiha suresinden sonra Kâfirûn suresini, ikinci rekat nda yine Fatiha suresinden sonra İhlas suresini okur. Temettu, k ran veya ifrad haclar ndan hangisini yapacaksa ona niyet eder. III. TEMETTU, KIRAN VE İFRAD HACCININ YAPILIŞI 1. TEMETTU HACCI Temettu hacc ; hac mevsimi içinde umre yap p ihramdan ç kt ktan sonra vakti gelince ihrama girip hac yapmaktan ibarettir. Temettu hacc yapacak olan kimse haz rl k safhas ndan sonra umreye niyet eder. a) İhrama Girme Temettu hacc yapacak kimse mîkât s n rlar n geçmeden veya hava alan nda ihrama girer. İhrama, niyet etmek ve telbiye getirmek suretiyle girilir. Bundan sonra ihram yasaklar başlam ş olur. Kâ be ye var ncaya kadar her f rsatta yüksek sesle telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât- şerife 380 getirerek yolculuğa devam eder. 380 İbn Mâce, Menasik, 16. II, 975. Tirmizî, Hac, 15. No: 829. III,

181 Kad nlar telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât- şerife yi yüksek sesle söylemezler. Mekke ye yaklaş p Harem bölgesine girince, ا لل ه م ه ذ ا ح ر م ك و ا م ن ك ف رم نى ع الن ار و ام ن ى ع ذ اب ك ي و م ت ب ع ث ع ب اد ك و اج ع ل نى م ن ا و ل ي اي ك و ا ه ل ط اع ت ك Allah m! Buras senin haremindir, emin k ld ğ n yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullar n dirilttiğin gün beni azab ndan güvende k l, beni dostlar ndan ve itaatkâr olanlardan eyle diye dua eder. Mekke ye abdestli girmek sünnet, gündüz girmek müstehapt r. Mekke de otele veya eve yerleşip dinlendikten sonra mümkünse boy abdesti, mümkün değilse abdest al r, yaya veya vas - ta ile Mescid-i Haram a gider. Tekbir, tehlil ve salavat- şerîfe okuyarak yola devam eder. ا لل ه م اف ت ح ا ب و اب ر ت ك و ا ع ذ نى م ن ال شي ط ان ال رجيم Allah m! Rahmet kap lar n bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru diye dua ederek Mescid-i Haram a girer. Beytullah görünce üç defa tekbir ve tehlil getirir ve şu duay okur. لا ا و ا ا ك. ا لل ه م ه ذ ا س ب ان ا و الح م د و لا ا له ا ب ي ت ك ع ظم ت ه و ف ت ه و ك رم ت ه ف ز د ت ع ظيم ا و ت يف ا و ت ك ريم ا. ا لل ه م ا ن ت ال سلا م و م ن ك ال سلا م ف ي ن ا ر ب ن ا ب ال سلا م 181

182 و ا د خ ل ن ا الج ن ة د ار ك د ار ال سلا م ت ب ار ك ت و ت ع ال ي ت ي ا ذ ا الج لا ل و الا ك ر ام Allah, her türlü noksan s fatlardan münezzehtir. Her türlü övgü Allah a mahsustur, Allah tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah m! Bu senin Evindir. Onu Sen yücelttin,sen şereflendirdin, Sen değerli yapt n.onun yüceliğini, şerefini ve değerini art r. Ya Rabbi! Onun değerini art ran, onu şereflendiren, ona sayg gösteren kimsenin şerefini, sayg nl ğ n, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini art r. Allah m! Sen selams n ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy. Ey Celal ve ikram sahibi Allah m! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün. Bildiği başka dualar da okuyabilir. Tavafa başlamadan önce telbiyeyi keser. 381 b) Tavaf Hacer-i Esved hizas na gelir, yönünü Hacer-i Esved e döner, ellerini omuz hizas na kadar kald r p ب اس م ا ا ا ك diyerek Hacer-i Esved i selamlar ve umre tavaf na niyet edip tavafa başlar, Tavaf ederken mesnun olan veya bildiği dualar okur veya sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur ân okur. Tavaf ta zt bâ ve ilk üç şavtta remel yapar. 382 Metaf ta izdiham varsa remel yapmaz. Çünkü kalabal kta remel yapmak mümkün olmaz. Remel yapacağ m diye insanlara eziyet vermek kesinlikle doğru değildir. 381 Abdülğanî el-mekkî, s İbn Mâce, Menasik, II, Tirmizî, Hac, 33. III;

183 Tavaftan sonra Mültezem de ve Hatîm de dua eder. Mümkünse Makam- İbrahim in arkas nda, değilse uygun bir yerde iki rekat tavaf namaz k lar. Tavaf namaz nda birinci rek atta Fatiha suresinden sonra Kâfirûn, ikinci rekatta İhlas suresini okur. 383 Namazdan sonra dua eder. Sonra Hacer-i Esved in hizas na gelip istilâm eder. 384 c) Sa y Umrenin sa yini yapmak üzere Safa ya gider. Yönünü Kâ be ye döner, tekbir, tehlil, tesbih ve salat ü selam getirir, ellerini aç p dua eder, sonra, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ا ن ا س ع ى م ا ب ال صف ا و الم ر و ة س ب ع ة ا و اط س ع ى ال ع م ر ة ت ع ا Allah m! Senin r zan için Safa ile Merve aras nda yedi şavt olarak umrenin sa yini yapmak istiyorum diyerek Sa y yapmaya niyet eder. Sa y yaparken mesnun veya bildiği dualar okur, sessizce tekbir, tehlil, tesbîh ve tahmîd getirir veya Kur ân okur. Her şavtta yeşil ş kl sütunlar aras nda hervele yapar. Sa yi tamamlay nca Merve tepesinde dua eder. Sa yi yapt ktan sonra berberde veya evde veya otelde saç t - raş olur veya saç n k salt r, böylece ihramdan ç kar ve bu şekilde umre ibadetini tamamlam ş olur. Kad nlar, hervele yapmazlar. Umresini yapan kimse Arafat a ç kacağ terviye gününe (8 Zilhicce) kadar Mekke de vaktini ibadetle geçirir. Beş vakit namaz n Mescid-i Haram da cemaatle k lmaya gayret eder. Bolca 383 Tirmizî, Hac, 43. III, Tirmizî, Hac, 33. III,

184 tavaf yapar. Çarş -pazar dolaşarak veya evde oturup yatarak vaktini boş yere geçirmez. d) Hac İçin İhrama Girmek Terviye günü (8 Zilhicce) hacca haz rl k başl ğ alt nda zikrettiğimiz haz rl ğ yapar. İki rekat ihram namaz k lar, hac yapmaya, ا لل ه م ا ن ى ا ريد الح ج ف ي س ر ه و ت ق ب ل ه م ن ى Allah m! Hac yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve onu kabul buyur diyerek hacca niyet eder ve telbiye getirir. Böylece hac ihram na girmiş olur ve ihram yasaklar başlar. Bu arada arzu eder ve vakit de müsait olursa nafile bir tavaftan sonra hacc n sa yini yapabilir. Bayram n birinci günü Cemre-yi Akabe ye taş at ncaya kadar her f rsatta telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât- şerife getirir. e) Arafat Vakfesi Terviye günü (zilhicce 8) sabah namaz ndan sonra Mina ya gidip burada gecelemek ve Arefe günü (zilhicce 9) sabah namaz ndan sonra Arafat a gitmek sünnet 385 ise de günümüzde izdiham nedeniyle terviye günü sabah namaz ndan itibaren gündüz veya gece otobüslerle doğrudan Arafat a ç k lmaktad r. Arafat ta arefe günü öğle vaktine kadar çad rlarda vaktini namaz k larak, Kur ân okuyarak, dua, zikir ve tövbe ederek, yap - lan vaazlar ve konuşmalar dinleyerek geçirir. Abdestli bulunmaya özen gösterir. Öğle vakti yaklaş nca abdestsiz ise abdest al r, namaza haz rlan r. Öğle namaz n öğle vaktinde ikindi namaz ile birlikte cem-i takdim ile k lar. Namazdan sonra ayakta k bleye dönerek Arafat Vakfe si yapar. 385 Tirmizî, Hac, 50. III,

185 Güneşin batmas na kadar Arafat ta kal r, vaktini ibadetle geçirir. Güneş batt ktan sonra Müzdelife ye hareket eder. Akşam namaz n Arafat ta ve yolda k lmaz. f) Müzdelife Vakfesi Müzdelife ye ulaş nca uygun bir yere yerleşir. Burada akşam ve yats namazlar n yats vaktinde cem-i te hîr ile k lar. Müzdelife de geceler. Vaktini namaz, dua, zikir ve Kur an okuyarak geçirir. Sabah namaz n erkence k lar, namazdan sonra Müzdelife Vakfesi ni ayakta yapar, dua eder. Güneş doğmadan önce Mina ya hareket eder. g) Akabe Cemresine Taş Atmak Bayram n birinci günü sabah namaz ndan sonra Müzdelife den Mina ya gelince eşyas n çad ra b rak r. Çad rda dinlenir, uygun bir zamanda Akabe Cemresi ne gider ve yedi taş atar. Taş att ktan sonra beklenmeksizin oradan uzaklaş r. Dua etmek için beklenmez, duay yürürken yapar. Cemre-yi Akabe ye ilk taş n at lmas yla telbiyeye son verilir. Şeytan taşlama görevini sağl ğ yerinde olan kimsenin bizzat kendisinin yapmas gerekir. Hastalar vekalet ile att rabilirler. h) Şükür Kurban Kesmek Şeytana taş att ktan sonra Harem bölgesi s n rlar içinde kurban keser veya vekâlet yolu ile kestirir. Bu kesilen kurban şükür kurban d r (hedy). ) T raş Olmak Kurban kestikten sonra saç t raş olur veya saç n k salt r ve böylece ihramdan ç km ş olur. Cinsel ilişki d ş ndaki diğer ihram yasaklar kalkar. Şeytan taşlama, kurban kesme ve t raş olma görevleri aras nda s raya uymak cumhura göre sünnet, sadece Ebû Hanîfe ye göre vacip tir. Günümüzde kurbanlar İslâm Bankas arac l ğ ile kestirildiğinden bu üç görev aras ndaki tertibe 185

186 uyulmas zaman almaktad r. Bu itibarla şeytan taşlama ve t raş olma ars ndaki s raya uymak yeterlidir. 386 Bayram n 2, 3 ve 4. günleri şeytan taşlama zaman, ittifakla öğle ezan n n okunmas ndan itibaren başlar, fecr-i sad ğa kadar devam eder. i) Ziyaret Tavaf Bayram n birinci günü şeytan taşlama, kurban kesme ve t raş olma görevlerini yapt ktan sonra ayn gün imkân olursa, Mekke ye gider ve farz olan ziyaret tavaf n yapar. Bu tavaf n en geç bayram n 3. günü güneş bat m ndan önce yap lmas cumhura göre sünnet, Ebû Hanîfe ye göre vaciptir. Tavafa, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ط و اف ب ي ت ك الح ر ام ف ي س ر ه س ب ع ة ا و اط ط و اف الح ج ت ع ا و ت ق ب ل ه م ن ى Allah m! Hacc n tavaf n yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve onu kabul buyur diye niyet eder. Tavaf daha önce tarif edildiği şekilde yapar. Hac sa yini daha önce yapmam ş ise tavafta zd ba ve ilk üç şavtta remel yapar. ا لل ه م ا ن ى ا ريد ا ن ا س ع ى م ا ب ال صف ا و الم ر و ة ف ي س ر ه و ت ق ب ل ه م ن ى س ب ع ة ا و اط س ع ى الح ج ت ع ا Allah m! R zan için Safa ile Merve aras nda hacc n sa yini yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve onu kabul buyur diyerek niyet eder ve usulüne uygun olarak sa yini yapar. Bayram n birinci günü ziyaret tavaf n ve sa yi yapt ktan son- 386 Buhârî, Eymân ve n-nüzur, 15. VII,

187 ra Mina ya döner. Bayram n ikinci ve üçüncü günlerini Mina da geçirir. j) Cemrelere Taş Atmak Bayram n 2. ve 3. günleri zeval vaktinden sonra s rayla Küçük, Orta ve Akabe cemrelerine yedişer taş atar. Küçük ve Orta cemrelere taş att ktan sonra uygun bir yere çekilerek dua eder. Akabe Cemresine taş att ktan sonra dua etmez ve oradan hemen ayr l r. Bu iki gün zevalden önce şeytan taşlama yap lmaz. Yap lm ş ise zevalden sonra yeniden at l r. Bayram n 3. günü Mina da kalmay p Mekke ye gidecek olursa 4. günü at lacak olan 21 taş uygun bir yere b rak r. Bayram n 4. günü tan yeri ağarmaya başlamadan önce Mina dan ayr lmazsa 4. gün her üç cemreye s rayla yedişer taş atar. Mekke den ayr lacaklar güne kadar ibadet, tavaf, zikir, dua ve Kur an okuma ile meşgul olurlar. k) Veda Tavaf Bütün işlerini bitirdikten sonra Mekke den ayr lmadan önce vedâ tavaf yapar, böylece hac görevini tamamlam ş olarak memleketine veya Medine ye gider KIRAN HACCI K ran hacc, hem umreye hem hacca niyet edilerek bir hac mevsiminde bir ihramla yap lan hacd r. Temettu hacc gibi K ran hacc n da sadece âfâkiler yapabilir. Harem bölgesi sakinleri k - ran hacc yapamazlar. a) Hacca haz rl k aşamas ndan sonra umre ve hac yapmaya, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ال ع م ر ة و الح ج ف ي س ر ا و ت ق ب ل ه م ا م ن ى 387 Mergînânî, I, Kâsânî, II,

188 Allah m! Umre ve hac yapmak istiyorum. İkisini bana kolaylaşt r ve kabul buyur diyerek niyet eder ve telbiye getirir. b) Bu aşamadan sonra temettu hacc nda zikrettiğimiz şekilde hareket eder. Kâ be ye var nca umre tavaf n ve peşinden umre sa yini yapar. Sa y bittikten sonra t raş olup ihramdan ç kmaz. İhram yasaklar na uymaya devam eder. Umre sa yi yap nca gerekiyorsa biraz dinlenir, sonra ayr ca kudûm tavaf yapar ve peşinden tavaf namaz k lar. İsterse hac sa yini bu kudûm tavaf n n arkas ndan yapabilir. Kudûm tavaf n n peşinden sa y yapacak ise tavafta zt bâ ve ilk üç şavtta remel yapar. İsterse Sa yi yapmaz daha sonra ziyaret tavaf n n peşinden yapar. d) Terviye günü temettu hacc nda olduğu gibi Mina ya veya doğrudan Arafat a ç kar, Arafat vakfesini, sonra Müzdelife vakfesini yapar. Bayram n birinci günü büyük şeytana 7 taş atar, şükür kurban n keser. Kurban kestikten sonra saç t raş olur veya saç n k salt r ve ihramdan ç kar. Böylece cinsel ilişki d ş ndaki diğer bütün ihram yasaklar kalkar. Mekke ye gider ve hacc n tavaf n yapar. Arafat vakfesinden önce yapmam ş ise hacc n sa yini de yapar. Bayram n ikinci ve üçüncü günleri öğleden sonra cemrelerden her birine yedişer taş atar. Memleketine dönmeden önce veda tavaf yapar ve hacc n böylece tamamlam ş olur. Temettu hac ndan farkl olarak K ran hacc nda; - Umre ve hacca birlikte niyet edilir. - Umrenin tavaf ve Sa yi yap ld ktan sonra ihramdan ç k lmaz. - Kudûm tavaf, umre tavaf ve sa yinden sonra yap l r. 188

189 3. İFRAD HACCI İfrad; bir hac mevsiminde umre yapmay p sadece hac yapmakt r. a) Hacca haz rl k aşamas ndan sonra âfâkî olan kimse mîkât s n rlar n geçmeden, Haram veya H ll bölgesinde yaşayan kimse ise bulunduğu yerde hac yapmaya, ا لل ه م ا ن ى ا ريد الح ج ف ي س ر ه و ت ق ب ل ه م ن ى Allah m! hac yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve kabul buyur diyerek niyet eder ve telbiye getirir. Böylece ihrama girmiş ve ihram yasaklar başlam ş olur. b) Kâ be ye var nca kudûm tavaf n yapar. İsterse bu tavaftan sonra hacc n sa yini yapabilir Tavaftan sonra ihraml kalmaya ve ihram yasaklar na uymaya devam eder. c) Terviye günü temettu ve k ran hacc nda olduğu gibi Arafat a ç kar, Arafat vakfesini, sonra Müzdelife vakfesini yapar. Bayram n birinci günü büyük şeytana 7 taş atar. İfrad hacc yapan kimsenin, şükür kurban kesmesi vacip değildir, isterse nafile olarak kurban kesebilir. Bundan sonraki aşamada diğer hac çeşitlerinde olduğu gibi hareket eder. IV. İFRAD, TEMETTU VE KIRAN HACCI ARASIN- DAKİ FARKLAR 1. İfrad hacc nda, hacdan önce umre yap lmaz. K ran ve temettu hacc nda yap l r. 2. İfrad hacc nda sadece hacca; temettu hacc nda sadece umreye, k ran hacc nda ise hem umreye hem hacca niyet edilir. 3. İfrad ve k ran hacc nda ihrama girdikten sonra kurban bay- 189

190 ram n n ilk günü belirli Menasik yap ld ktan sonra ihramdan ç - k l r. Temettu hacc nda ise umre yapt ktan sonra ihramdan ç k - l r. Terviye günü (8 Zilhiccenin) yeniden hac için ihrama girilir ve bayram n ilk günü belirli Menasik yap ld ktan sonra ihramdan ç k l r. 4. İfrad hacc nda Mekke ye ilk gelişte kudûm tavaf yap l r. K ran hacc nda önce umre tavaf ve sa yi, peşinde kudûm tavaf yap l r. Temettu hacc nda ise umre tavaf ve sa yi yap l r. Kudûm tavaf yap lmaz. 5. İfrad hacc nda şükür kurban kesmek vacip değildir. Temettu ve k ran hacc nda vaciptir. 6. İfrad hacc n herkes yapabilir. K ran ve temettu hacc n ise sadece afakiler yapabilir. V. HACDA KADINLAR İlgili bölümlerde anlat lm ş olmakla birlikte önemine binaen hacda kad nlar ile ilgili hususlar n burada özetlenmesi yararl görülmüştür. Hac ve umre ibadetinde kad nlar ile erkekler aras nda biri yükümlülük diğeri uygulama olmak üzere iki konuda farkl l k vard r. 1. Yükümlülük Bak mdan Farklar Erkeklerden farkl olarak kad nlara hacc n farz, umrenin sünnet veya Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre farz olabilmesi için şu iki şart n da bulunmas gerekir. a) Can, mal ve namus güvenliğinin sağlanm ş olmas. b) Eşi ölmüş veya boşanm ş kad nlar n iddet süresini doldurmuş olmalar Bu iki maddenin izâh için giriş bölümüne bak n z s.. 190

191 2. Uygulamadaki Farklar Hacc n uygulamas nda erkekler ile kad nlar aras nda baz farklar vard r. Bu farklar şöyle s ralayabiliriz. a) İhram Yasaklar ndaki Farklar. Kad nlar ihraml iken mutat giysilerini ve ayakkab lar n giymeye devam ederler, başlar n örterler, ancak yüzlerini aç k tutarlar. b) Telbiye, tekbir, tehlil ve salavat- şerîfe getirirken ve dua yaparken seslerini yükseltmezler. c) Tavafta zt bâ ve remel, sa yde ise hervele yapmazlar. d) İhramdan ç kmak için saçlar n t raş etmezler, sadece saçlar n n uçlar ndan bir parmak ucu kadar keserler. e) Adet ve loğusa halindeki kad nlar, tavaf n d ş nda, hacc n bütün menâsikini yapabilirler. Bu hallerinde iken farz olan ziyaret tavaf n bayram n ilk üç gününden sonra yapmalar veya vedâ tavaf n terk etmeleri sebebiyle her hangi bir ceza gerekmez. f) İfrad hacc için ihrama girdikten sonra âdet gören kad nlar, kudûm tavaf yapmazlar. Temizlenmeden Arafat a ç kmak durumunda kal rlarsa Arafat a ç karlar, Müzdelife vakfesini ve şeytan taşlama görevini yaparlar, Ziyaret tavaf n temizlendikten sonra yaparlar. g) Temettu hacc için ihrama girdikten sonra âdet gören kad nlar, Arafat a ç kmadan önce temizlenmezlerse umre ihram n iptal ederler ve Arafat a ç karken hac için ihrama girerler. Bu şekilde hareket eden kad nlar ifrad hacc yapm ş olurlar; şükür kurban kesmeleri gerekmez. Hacdan sonra iptal ettikleri umreyi kazâ ederler ve bu sebeple ceza kurban keserler. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hac için ihrama girmekle umre ihram bozulmaz. Bu şekilde hareket eden kad nlar, umre ihram n hac ihram ile birleştirmiş say ld klar ndan k - ran hacc yapm ş olurlar ve k ran hedyi kesmeleri gerekir. 191

192 h) K ran hacc için ihrama girdikten sonra âdet gören kad nlar, umre yapmadan önce Arafat a ç kmak durumunda kal rlarsa, umre niyetleri bozulmuş say ld ğ ndan ifrad hacc yapm ş olurlar. Bu durumdaki kad nlar n şükür kurban kesmesi gerekmez. Fakat hacdan sonra bozulan umreyi kazâ ederler ve bozduklar için bir ceza kurban keserler. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, umre tavaf n yapmadan Arafat a ç kmakla umre bozulmuş say lmaz. Yapt klar hac yine k ran hacc olur ve hedy kurban kesmeleri gerekir. 192

193 ALTINCI BÖLÜM UMRE Sözlükte; ziyaret etmek, uzun ömürlü olmak, evi mamur etmek, bir yerde ikâmet etmek, korumak, mal çok olmak ve Allah a kulluk etmek anlamlar ndaki a-m-r kökünden türeyen umre ; bir hac terimi olarak belirli bir zamana bağl olmaks - z n ihrama girip tavaf ve sa y yapt ktan sonra t raş olup ihramdan ç karak yap lan bir ibadettir. Hac ibadetinden fark, bir zamanla s n rl olmamas, Arafat ve Müzdelife vakfesi ile kurban kesme ve şeytan taşlama görevlerinin bulunmamas d r. Bu bak mdan hacca, hacc- ekber (büyük hac), umreye de hacc- asgar (küçük hac) denir. I. UMRENİN HÜKMÜ Müslüman n ömründe bir defa umre yapmas Hanefî ve Mâlikî 389 mezheplerine göre müekked sünnet, Şâfiî 390 ve Hanbelî 391 mezhebine göre ise farzd r. Hanefî bilginlerden umrenin, vitir namaz, kurban ve f t r sadakas gibi vacip olduğu görüşünde olanlar da vard r. 392 Umrenin hükmü konusundaki ihtilaf; و ا ت موا الح ج و ال ع م ر ة Hacc ve umreyi Allah için tamamlay n 393 anlam ndaki 389 İbn Rüşd, I, Şirbînî, II, Muğnî, V, Kâsânî, II, Bakara, 2/

194 âyete getirilen farkl yorumlar ile bu konuda farkl rivayetlerin bulunmas ndan kaynaklanmaktad r. Âyet-i kerîme, farz olsun nafile olsun hac ve umre ibadetine başlan nca bu görevin yar m b rak lmay p tamamlanmas gerektiğini ifade ettiği gibi موا الص ي ام ا ال لي ل Orucu akşama kadar tamamlay n 394 anlam ndaki âyette olduğu gibi hac görevini yerine getirin (ekîmû) anlam n da ifade eder. 395 İmam Şâfiî ve İmam Ahmed b. Hanbel, bu âyeti hac ve umre görevini yerine getirin şeklinde bir emir olarak anlam şlar, umrenin farz olduğu içtihad nda bulunmuşlard r. 396 Ayr ca şu rivayetleri de görüşlerine delil olarak alm şlard r: 397 ع ن ع اي ش ة ر ض ى ا ع ن ه ا ق ال ت ق ل ت ي ار س ول ا ه ل ع الن س اء ج ه اد ق ال ن ع م ع ل ي ه ن ج ه اد لا ق ت ال فيه الح ج و ال ع م ر ة Hz. Aişe, - Ey Allah n Elçisi! Kad nlar n cihat yapmas gerekli midir diye sormuş, Hz. Peygamber (a.s.), -Evet (onlara) içinde savaş bulunmayan cihat (yani) hac ve umredir gereklidir buyurmuştur Bakara, 2/ Kurtubî, I, 365. Taberî, Ebû Ca fer Muhammed b. Cerîr, Câmiu l-beyân an Te vîli Âyi l-kur ân, II, 2/ Dâru l-fikr, Beyrut, Muğnî, V, 13. İbn Rüşd, I, Şirbînî, II, İbn Mâce, Menasik, 8, II, 968. Şirbînî, II, ا ت

195 Umre küçük hacd r, 399 ا ل ع م ر ة ه ى الح جة ال صغ ر ى Sahabeden Ebû Rezîn el-ukeylî, - Ey Allah n Elçisi! Babam ihtiyar bir insand r. Ne hac ve umre ne de yolculuk yapmaya gücü yeter. (Ne yapmas gerekir) diye sormuş, Hz. Peygamber (a.s.) da, - Baban n yerine sen hac ve umre görevi yap buyurmuştur. 400 Umrenin farz olmad ğ görüşünde olanlar ise; ج ال ب ي ت م ن اس ت ط اع ا ل ي ه س بيلا Gücü yetenlerin haccetmesi Allah n insanlar üzerinde bir hakk d r 401 anlam ndaki âyette ve İslâm n beş temel esas n beyan eden hadis-i şerifte 402 umrenin geçmemiş olmas n umrenin farz olmad ğ na delil getirmişlerdir. Şu hadisleri de görüşlerine delil olarak zikretmişlerdir. ح ا ن ه ق ال ي ا ر س ول ا ا ن ا ب ى ي خ ع ن ا ب ى ر ز ين ال ع ق ي ل ى ك ب لا ي س ت طيع الح ج و ال ع م ر ة و لا ال ظع ن ق ال اح ج ج ع ن ا بيك و اع ت م ر ا لح ج ج ه اد و ال ع م ر ة ت ط وع و ع الن اس 399 Muğnî, V, Ebû Dâvûd, Menâsik, 26. II, 402. İbn Mace, Menasik, 10, II, Al-i İmrân, 3/ Müslim, Îmân, I, 37, 40. bk. Buhârî, Îman, 37. I,

196 Hac, farz, umre nafile bir ibadettir 403 Cabir ibn Abdullah n bildirdiğine göre bir sahâbî Peygamberimize, ي ا ر س ول ا ا ل ع م ر ة ا ه ى و اج ب ق ا ل لا و ا ن ت ع ت م ر خ ل ك - Ey Allah n Elçisi! Umre farz m d r diye sormuş, Hz. Peygamber (a.s.) da - Hay r, umre yapman senin için daha hay rl d r buyurmuştur. 404 Umrenin farz olduğu içtihad nda bulunanlar n görüşlerine delil olarak zikrettikleri hadiste geçen umreye küçük hac denilmesini sevab n beyan içindir şeklinde aç klam şlard r. 405 Abdullah ibn Ömer in bildirdiğine göre Peygamberimiz (a.s.) dört defa umre yapm ş, 406 umre yap lmas n teşvik etmiş ve; ا ل ع م ر ة ا ال ع م ر ة ت ك ف ر م ا ب ي ن ه م ا و الح ج ال م ور ل ي س ل ه ج ز اء ا لا الج ن ة Umre, daha sonraki umreye kadar, ikisi aras nda işlenen 403 İbn Mâce, Menâsik, 8, II, 968. Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Kâsânî, II, 226.Taberî, II, 2/212. Muğnî, V, Taberî, II, 2/212.Tirmizî, Hac, 88. III, 270. Ahmed, III, Kâsânî, II, 226. Mergînânî, I, Nesefî, Ebû l-berekât Abdullah b. Ahmed b Mahmûd, Medâriku t-tenzîl ve Hakâiku t-te vîl, I, 280. (Mecmûatün mine t-tefâsîr), İstanbul, bask yer yok. El-Beydâvî, Ebû Saîd Abdullah b. Omer, Envâdu t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl, I, 280. (Mecmûatün mine t-tefâsîr), İstanbul, bask yer yok. El-Hâzin, Alâüddîn Ali b. Muhammed b. İbrahîm, Lübâbü t-te vîl fî Meânî t-tenzîl, I, 281. (Mecmûatün mine t-tefâsîr), İstanbul, bask yer yok. Sahabe ve tabiinden umreye farz ve sünnet diyenler olmuştur. Taberî taraflar n görüşlerini ve delillerini beyan ettikten sonra umrenin farz değil sünnet olduğu görüşünün daha isabetli olduğunu söylemiştir. Taberî, II, 2/ Tirmizî, Hac, 93. III,

197 günahlar için kefârettir. Allah kat nda makbul hacc n karş l ğ ise ancak cennettir 407 buyurmuştur. II. UMRENİN SÜNNET (YAHUT VACİP VEYA FARZ) OLMASININ ŞARTLARI Bir insana umrenin sünnet, (yahut vacip veya farz) olabilmesi için müslüman, ak ll, buluğa ermiş, özgür, ekonomik gücü yeterli ve sağl kl olmas, yol güvenliği bulunmas ve kad n n can, mal ve namus güvenliğinin sağlanm ş olmas gerekir. 408 III. UMRENİN ZAMANI Hacc n ancak hac aylar nda yap labilmesine karş l k umre için belirlenmiş her hangi bir zaman yoktur. Arefe ve bayram günleri (teşrik tekbirlerinin getirildiği 5 gün) d ş nda her zaman umre yap labilir. Arefe günü sabah ndan bayram n 4. günü güneş bat ncaya kadarki süre içinde umre yapmak tahrîmen mekruhtur. Çünkü bu günler hac menâsikinin yap ld ğ günlerdir. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre hac için niyetli olmayanlar; teşrîk günleri dahil y l n her gününde umre yapabilirler. Mâlikî mezhebine göre hac için niyetli bulunanlar, bayram n 4. günü güneş bat ncaya kadar, Şâfiî mezhebine göre ise vedâ tavaf d ş nda hacc n bütün menâsiki tamamlanmad kça umre yapamazlar. 409 Umrenin Ramazan ay nda yap lmas daha faziletlidir. Peygamberimiz (a.s.), 407 Tirmizî, Hac, 90. III, Muğnî, V, Mergînânî, I, 182. Kâsânî, II,

198 ع م ر ة ر م ض ان ت ع د ل ح جة Ramazan ay nda yap lan umre, hacca denktir buyurmuştur. 410 IV. UMRENİN FARZLARI (ŞARTI VE RÜKNÜ) Umrenin iki farz vard r; ihrama girmek ve Kâ be yi tavaf etmek. İhrama girmek şart, Kâ be yi tavaf etmek ise rüknüdür. Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ihrama girmek, Kâ be yi tavaf etmek, sa y yapmak ve t raş olup ihramdan ç kmak umrenin rüknüdür. Mâlikî mezhebine göre, ihrama girmek, Kâ be yi tavaf etmek ve sa y yapmak rükün, t raş olmak ise vaciptir. Âfâkîler mîkât s n rlar ndan, H ll bölgesinde ikamet edenler, bulunduklar yerden, Harem bölgesinde ikamet edenler H ll bölgesine ç karak mesela Ci râne ve Ten îm gibi Harem bölgesi d ş ndaki bir yerde ihrama girerler. Hac bahsinde anlat lan ihram n farz, vacip ve sünnetleri ile ihrama girme yerleri aynen umre için de geçerlidir. 411 V. UMRENİN VACİPLERİ Umrenin iki vacibi vard r. Safa ile Merve aras nda sa y yapmak ve saçlar t raş ettirmek veya k saltmak. İhram yasaklar na uymayan veya bir vacibi terk eden kimseye dem gerekir. Umre için ihraml iken cinsel ilişkide bulunmak, tavaf yapmamak veya Şavtlar n çoğunu yapmamak umrenin bat l olmas - na sebep olur. Bu kimsenin ceza kurban kesmesi (dem) ve umresini yeniden yapmas gerekir. 410 Tirmizî, Hac, 90. III, Geniş bilgi için birinci bölümde yer alan ihram bahsine bak n z. 198

199 İmam Şâfiî ye göre bu kimsenin bedene kesmesi ve umresini yeniden yapmas gerekir. Umrenin tavaf ndan sonra, sa yden önce veya tavaf ve sa yden sonra t raş olmadan önce cinsel ilişkide bulunan kimsenin umresi bat l olmaz, ancak dem gerekir. 412 VI. UMRENİN SÜNNETLERİ Umrenin ihram, tavaf ve sa y ile ilgili sünnetleri, hacc n sünnetleriyle ayn d r. VII. UMRENİN YAPILIŞI a) Umre yapmak isteyen kimse; gerekiyorsa koltuk alt ve kas k k llar n giderir, saç sakal t raş olur, b y klar n düzeltir, t rnaklar n keser ve boy abdesti al r, boy abdesti alma imkân yoksa abdest al r, vücuduna güzel koku sürünür. Erkekler, atlet, kilot, çorap, elbise ve ayakkab lar n ç kar rlar. İzâr ve ridâ ad verilen iki parça ihram örtüsüne bürünürler. Ridân n uçlar n birbirine bağlamak veya iğne ile tutturmak mekruhtur. Ayaklar na arkas ve üzeri aç k terlik giyerler. Bele kemer bağlamada, s rta çanta almada ve şemsiye kullanmada bir sak nca yoktur. Kad nlar elbise ve ayakkab lar n giymeye devam ederler, başlar n açmazlar, yüzlerini de örtmezler. b) İhram n sünneti niyeti ile iki rekat ihram namaz k larlar. Namaz n birinci rekat nda Fatiha suresinden sonra kâfirûn suresini, ikinci rekat nda ise yine Fatiha suresinden sonra ihlâs suresini okurlar. 412 Kâsânî, II,

200 Umre yapmak isteyen kimse âfâkî ise mîkât s n rlar n geçmeden, H ll bölgesinde ikamet ediyorsa bulunduğu yerde, Harem bölgesinde bulunuyorsa H ll bölgesinde mesela Ten im e giderek ihrama girer. İhrama, niyet etmek ve telbiye getirmek suretiyle girilir. Niyet, umre yapacağ n n kalben belirlenmesi demektir. Niyetin, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ال ع م ر ة ف ي س ر ه ا لى و ت ق ب ل ه ا م ن ى Allah m! Umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaşt r ve onu kabul buyur diyerek diliyle ifade edilmesi müstehapt r. Niyet ettikten sonra, ل ب ي ك ا لل ه م ل ب ي ك ل ب ي ك لا يك ل ك ل ب ي ك ا ن الح م د و الن ع م ة ل ك و ال م ل ك لا يك ل ك Buyur Allah m buyur! Buyur, senin hiçbir ortağ n yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranl k sana mahsustur. Senin ortağ n yoktur 413 diyerek telbiye getirir. Böylece ihrama girmiş ve ihram yasaklar başlam ş olur. Mekke ye var ncaya kadar vas talara binişte ve indiği yerde, kafilelerle karş t ğ nda, şehirlere girdiğinde, akşam ve sabah, gece ve gündüz, vas tada, yürürken, otururken, yatarken, ayakta iken, inişte, yokuşta, mekan değiştikçe ve farz namazlar n arkas ndan her f rsatta telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât- şerife yüksek sesle 414 söyleyerek yolculuğuna devam eder. Telbiyeyi her söyleyişte üç defa tekrarlamak, sonra tekbir, tehlîl ve salavât- şerife okumak müstehapt r. c) Mekke ye yaklaş p Harem bölgesine girince 413 Ebû Dâvûd, Menâsik, 27; II, 404. İbn Mace, Menasik, 15. II, İbn Mace, Menasik, 16. II,

201 م نى ع الن ار و ام ن ى ع ذ اب ك ا لل ه م ه ذ ا ح ر م ك و ا م ن ك ف ر ي و م ت ب ع ث ع ب اد ك و اج ع ل نى م ن ا و ل ي اي ك و ا ه ل ط اع ت ك Allah m! Buras senin haremindir, emin k ld ğ n yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullar n dirilttiğin gün beni azab ndan güvende k l, beni dostlar ndan ve itaatkâr olanlardan eyle diye dua eder. Mekke ye abdestli girmek sünnet, gündüz girmek müstehapt r. Mekke de otele veya eve yerleşip dinlendikten sonra mümkünse boy abdesti, mümkün değilse abdest al r, yaya veya vas - ta ile Mescid-i Harem e gider. Yolda tekbir, tehlil, telbiye ve salavat- şerife getirir. Tevazu ve sayg ile ا لل ه م اف ت ح ا ب و اب ر ح م ت ك و ا ع ذ نى م ن ال شي ط ان ال رجيم Allah m! Rahmet kap lar n bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru diye dua ederek Mescid-i Harem e girer. Beytullah görünce üç defa tekbir ve tehlil getirir ve şu duay okur. لا ا و ا ا ك ا لل ه م ه ذ ا س ب ان ا و الح م د و لا ا له ا ب ي ت ك ع ظم ت ه و ف ت ه و ك رم ت ه ف ز د ه ت ع ظيم ا و ت يف ا و ت ك ريم ا. ا لل ه م ا ن ت ال سلا م و م ن ك ال سلا م ف ي ن ا ر ب ن ا ب ال سلا م و ا د خ ل ن ا الج ن ة د ار ك د ار ال سلا م ت ب ار ك ت و ت ع ال ي ت ي ا ذ ا الج لا ل و الا ك ر ام 201

202 Allah noksan s fatlardan tenzih ederim, Her türlü övgü Allah a mahsustur, Allah tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah m! Bu senin Evindir. Onu Sen yüceltin,sen şereflendirdin, Sen değerli yapt n.onun yüceliğini, şerefini ve değerini art r. Ya Rabbi! Onun değerini art ran, onu şereflendiren, ona sayg gösteren kimsenin şerefini, sayg nl ğ n, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini art r. Allah m! Sen selams n ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy, ey Celal ve ikram sahibi Allah m! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün Bildiği başka dualar da okuyabilir. Tavafa başlamadan önce telbiyeyi keser. 415 d) Hacer-i Esved hizas na gelir, yönünü ona döner, ellerini omuz hizas na kadar kald r p diyerek Hacer-i Esved i selamlar, tekbir, tehlil ve tahmîd getirir. Kalabal k değilse ve kimseye eziyet vermeyecekse Hacer-i Esved i öper, 416 kalabal k ise Hacer-i Esved-i öpmez. İstilam, sünnet, insanlar itip kakmak ve eziyet vermek günaht r. Sünneti ifa etmek için günah işlenmez. e) Umre tavaf yapmaya niyet eder. Niyetini, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ط و اف ال ع م ر ة ف ي س ر ه ا س ب ع ة ا و اط ت ع ا و ت ق ب ل ه ا م ن ى ب اس م ا ا ا ك Allah m! Senin için umre tavaf n yedi şavt olarak yapmak istiyorum. Onu benim için kolaylaşt r ve kabul eyle diyerek yapmas müstehapt r. 415Abdülğanî el-mekkî, s Mevsîlî, I, İbn Mace, Menasik, 27. II,

203 Tavaf n, Kâ be yi soluna al p Hatîm in d ş ndan dolanarak yapar. Her şavtta Rüknü Yemânî ve Hacer-i Esved i uzaktan ب اس م ا ا ا ك diyerek istilâmda bulunur. Hacer-i Esved i istilâm, sünnet, Rükn-i Yemânî yi istilâm ise müstehapt r. Rükn-i Yemânî öpülmez, diğer köşeler istilâm edilmez. Tavaf s ras nda mesnun dualar veya bildiği dualar okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur ân okur. Tavaf n ilk dört şavt farz; tavaf cünüp, adetli ve nifâs halinde değilken ve abdestli olarak yapmak, avret yerlerini örtmek, tavaf Kâ be yi soluna alarak yapmak, tavafa Hacer-i Esved hizas ndan başlamak, tavaf Hatîm in d ş ndan dolanarak yapmak, gücü yetenin tavaf yürüyerek yapmas ve şavt yediye tamamlamak vaciptir. Bunlardan biri terk edilirse dem gerekir. Tavaf ta zt bâ ve ilk üç şavtta remel yapar. 417 Tavaf yedi şavta tamamlad ktan sonra Mültezem de ve Hatîm de dua eder. Mümkünse Makam- İbrahim in arkas nda değilse uygun bir yerde iki rekat tavaf namaz k lar, bu namaz k lmak vaciptir. Namazdan sonra dua eder, peşinden zemzem içer ve Hacer-i Esved i istilâm eder. f) Umrenin sa yini yapmak üzere Safa ya gider. Yönünü Kâ be ye döner, tekbir, tehlil, tahmîd ve salat-ü selam getirir, dua eder. Sa y yapmaya niyet eder. Niyetini, ا لل ه م ا ن ى ا ريد ا ن ا س ع ى م ا ب ال صف ا و الم ر و ة س ب ع ة ا و اط س ع ى ال ع م ر ة ت ع ا Allah m! Senin r zan için Safa ile Merve aras nda yedi şavt 417 İbn Mace, Menasik, II,

204 olarak umrenin sa yini yapmaya niyet ediyorum diyerek yapmas müstehapt r. Sa yini yedi şavt olarak Safa da başlay p Merve de bitirir. Sa y yaparken mesnun dualar veya bildiği dualar okur ve sessizce tekbir ve tehlil getirir veya Kur ân okur. İki yeşil ş k aras nda hervele yapar. Sa yi tamamlay nca Merve de dua eder. Umre nin sa yi vaciptir. Terk edilirse dem gerekir. g) Berberde veya evde veya otelde saç t raş olur veya saçlar n k salt r, böylece ihramdan ç kar ve bu şekilde umre ibadetini yapm ş olur. h) Kad nlar, remel ve hervele yapmazlar. Tekbir, tehlil ve telbiyede seslerini yükseltmezler. İhramdan ç kmak için saçlar n n ucundan parmak ucu kadar kesmeleri yeterlidir. Kad nlar adetli iken tavaf yapmazlar Kâsânî, II,

205 YEDİNCİ BÖLÜM MEDİNE-İ MÜNEVVERE Yİ VE HZ. PEYGAMBER İN KABRİNİ ZİYARET I. MEDİNE-i MÜNEVVERE Medine, Suudi Arabistan n Hicaz bölgesinde, Mekke nin yaklaş k 450 km. kuzeyinde ve K z ldeniz k y s ndan iki yüz km. kadar içeride yer alan bir şehirdir. İslâm dan önceki ad Yesrib iken, Hicretten sonra Hz. Peygamber taraf ndan el-medine diye adland r lm şt r. 419 Zamanla, Peygamber in Şehri anlam na, Medinetü n-nebi ve Allah Resulü nün nuru ile ayd nlanm ş şehir anlam na el-medinetü l-münevvere diye de an lmaya başlam şt r. Medine, Hz. Peygamber in hicret yurdudur. Mekkeli müşriklerin bask ve eziyetleri sonucu Allah n Resulü buraya s ğ nm ş, peygamberlik hayat n n son on y ll k k sm n burada geçirmiş, Kur an n büyük bir k sm bu topraklarda inmiştir. Yine, ilk İslâm devleti Resülullah n öncülüğünde Medine de kurulmuş, İslâm n nuru dünyaya buradan yay lm şt r. Allah n Resülü son nefesini burada vermiş, yine burada toprağa verilmiştir. Her müslüman, o büyük peygamberin yaşad ğ, İslâm tebliğ ettiği yerleri görmek, onun soluduğu havay solumak arzusunu içinde taş r. İşte bu sebeple, daha ilk dönemlerden itibaren müslümanlar, Hz. Peygamber in mescidinin, kabrinin, Uhud şehitliğinin ve Baki mezarl ğ n n bulunduğu ve İslâm tarihinin bir çok önemli olay n n gerçekleştiği Medine-i Münevvere yi ziyaret 419 Ahmed, IV,

206 206

207 ede gelmişler, bu ziyareti gerçekleştirmek için adeta f rsat kollam şlard r. Özellikle Medine ye uzak ülke ve beldelerde oturanlar aç s ndan, hac yolculuğu, Resülüllah n mescidini ve kabrini ziyaret için iyi bir f rsatt r. II. MESCİD-İ NEBEVİ NİN FAZİLETİ Hz. Peygamber (s.a.v.) in Medine ye hicretinden hemen sonra ashab yla birlikte inşa ettiği ve Mescid-i Nebevî yahut Mescid-i Resül diye an lan Medine Mescidi, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa dan sonra yer yüzündeki en faziletli mescittir. Resülüllah n kabr-i şerifi de Mescid in doğu yönünde bulunan hücrede yer almaktad r. Mescid in genişletilmesi sebebi ile günümüzde bu hücre mescidin içinde kalm şt r. Hz. Ebubekir ile Hz. Ömer in kabirleri de ayn yerdedir. Resülüllah Efendimiz, ح ال ا لا ل ث لا ث ة م س اج د الم س ج د الح ر ام و الم س ج د لا ت ش د الر الا ق ص ى و م س ج د ى ه ذ ا Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim şu mecidim (Mescid-i Nebi) den başka hiç bir mescid için (namaz k lmak, ibadet etmek maksadi ile) yolculuk yapmak uygun olmaz 420 anlam ndaki hadisi şerifi ile, Mecscid-i Nebi yi ziyaretin ve orada ibadet etmenin faziletini ifade buyurmuştur. Yine, ص لا ة م س ج دى ه ذ ا ت ع د ل ا ل ف ص لا ة فيم ا س و اه م ن الم س اج د ا لا ال م س ج د الح ر ام Benim şu mescidimde k l nan bir vakit namaz, Mescid-i Ha- 420 Buhârî, Savm, 67; II,

208 ram d ş ndaki diğer mescitlerde k l nacak bin vakit namaza denktir 421 anlam ndaki hadisi ile de bu mescid-i şerifin faziletini dile getirmiştir. III. PEYGAMBERİMİZİN KABRİNİ ZİYARETİN HÜKMÜ Peygamberimizin kabrini ziyaret etmek menduptur. Şu hadisi şeriflerde kabrinin ziyaret edilmesi tavsiye ve teşvik edilmiştir: م ن ز ار ق ى و ج ب ت ل ه ف اع ت ى Kim kabrimi ziyaret ederse ona şefaatim vacip olur 422 م ن ح ج ف ز ار ق ى ب ع د م و تى ك ان ك م ن ز ار نى ح ي ات ى Kim hac yapar da ölümümden sonra kabrimi ziyaret ederse, beni hayat mda ziyaret etmiş gibi olur Nesâî, Mesâcid, 4; II, Beyhaki, Muhammed b. Hüseyn b. Ali, es-sünenü l-kübrâ, V, 402. Daru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci Bask, Beyrut, Beyhaki, V,

209 Bu hadisi şerifler ve benzerlerinden hareketle her devirde İslâm bilginleri Resülüllah n kabr-i şerifini ziyaret etmenin en faziletli menduplardan biri olduğunu ifade etmişler, hatta Hanefi bilginlerinden baz lar gücü yerinde olanlar için, bu ziyaretin vacip derecesine yaklaşan bir sünnet olduğunu söylemişlerdir. 424 IV. MESCİD-İ NEBEVİ Yİ VE PEYGAMBERİMİZİN KABRİNİ ZİYARETİN ÂDÂBI Resülüllah Efendimiz, م ا م ن ا ح د ي س ل م ع ا لا ر د ا ع ر وحى ح ت ى ا ر د ع ل ي ه Bir kimse bana selam verince Allah bana ruhumu iade eder, ben de o kimsenin selam n al r, ona karş l k veririm 425 buyurmuştur. Peygamber Efendimizi ziyaret etmeğe niyet eden kimse, mescidini ziyaret etmeğe niyet eder ve bu ziyaret ile Allah n r - zas n kazanmay amaçlar.yolculuğu s ras nda her zamankinden daha çok salat-ü selam getirir. Medine ye yaklaş p Mescid-i Nebiyi ve civar n görünce salat-ü selam daha da artt r r ve ا لل ه م ه ذ ا ح ر م ن ب ي ك ف اج ع ل ه و ق اي ة م ن الن ار و ا م ن ا م ن ال ع ذ اب و س وء الح س اب Ey Allah m! Bu, Peygamber inin haremidir. Onu benim hakk mda cehennem ateşinden, azaptan ve kötü hesaptan korun- 424 Mevs lî, I, Ebû Dâvûd, Menâsik, 100; I,534. Hadiste geçen Allah ruhumu bana iade eder ifadesi, Hz. Peygamber in ruhunun bedeni ile ilişkisinin devam ettiğin ifade etmektedir. Yoksa her selam verilişinde Hz. Peygamber in bedenine döndürülüp tekrar geri al nd ğ n ifade etmemektedir. 209

210 ma vesilesi k l diye dua eder. Mümkünse Medine ye girdiğinde gusleder veya abdest al r. Temiz elbiseler giyinir, güzel koku sürünür, Mescide ulaşt ğ nda, ب س م ا و ع م لة ر س ول ا ر ب ا د خ ل نى م د خ ل ص د ق و ا خ ر ج نى ر ج ص د ق و اج ع ل م ن ل د ن ك س ل ط ان ا ن ص ا ا لل ه م ص ل ع مد و ع ال مد و اغ ف ر ذ ن وبى و اف ت ح ت ك و ف ض ل ك ا ب و اب ر Allah n ad yla ve Resülullah n dini üzere (bu ziyareti yap - yorum) Ey Rabbim, (gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. Ç kacağ m yerden de beni doğruluk ve esenlik içinde ç kar. Kat ndan bana yard mc bir kuvvet ver 426 Ey Allah m! Peygamber in Muhammed e ve onun aile fertlerine salât ve selam et. Günahlar m bağ şla, rahmet ve ihsan n n kap lar - n bana aç diye dua eder. Sağ ad m n atarak tevazu ve sayg ile içeriye girer. Kerahet vakti değilse iki rekat tahiyyetülmescid namaz k lar. Bu namaz mümkünse, Hz.Peygamberin kabrinin bulunduğu hücre ile minberinin aras nda bulunan ve Ravza-i Mutahhare diye an lan yerde, değilse mescidin uygun bir yerinde k lar. Resülullah (s.a.v.) م ا ب ب ي تى و م ن ى ر و ض ة م ن ر ي اض الج ن ة و م ن ى ع ح و ض ى Evimle minberimin aras cennet bahçelerinden bir bahçedir, minberim de (Kevser) Havuzumun üzerindedir 427 buyurmuştur. 426 İsra, 17/ Buhârî, Mescid-ü Mekke, Fadlü s-salâti Fî Mescid-i Mekka; II,

211 Tahiyyetülmescid namaz n k ld ktan sonra, bu nimete ulaşt - ğ için şükür secdesi yapar veya iki rekat şükür namaz k lar, sonra kabr-i şerife doğru ilerler, Peygamber Efendimiz in mübarek baş hizas na gelince iki metre kadar mesafede yüzü kabre, s rt k bleye dönük olarak durur. Resülüllah n kendisini gördüğü, söylediklerini işittiği, kendisine muka belede bulunacağ bilinci ve duas n n kabul edileceği inanc ile şöyle selam verir ve dua eder: ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ر س ول ا ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ن ب ى ا ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ص ف ى ا ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ن ب ى ال ر ة يع الا مة ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ف ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا س ي د الم ر س ل ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا خ ات م الن ب ي ل ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا م ز م ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا م دث ر ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا مد ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ا ا الن ب ى ا د ا ل سلا م ع ل ي ك و ع ا ه ل ب ي ت ك ال طي ب ال طاه رين ال ذين 211

212 ج س و ط هر ه م ت ط ه ا. ج ز اك ا ع ن ا ا ذ ه ب ا ع ن ه م الر ا ف ض ل م ا ج ز ى ن ب ي ا ع ن ق و م ه و ر س ولا ع ن ا مت ه س ال ة لا ا و ا ن ك ر س ول ا ق د ب لغ ت الر ا ه د ا ن لا ا له ا و ا دي ت الا م ان ة و ن ص ت الا مة و ا و ض ت الح جة و ج اه د ت ا ح ق ج ه اد ه ا لل ه م ات س ي د ن ا مد ا ن ال و سيل ة و ال ف ضيل ة و اب ع ث ه م ق ام ا هن اي ة م ا ي ن ب غى ا ن ي س ا ل ه م ود ا ن ال ذى و ع د ت ه و ات ه ال ساي ل ون ى الا م ا لل ه م ص ل ع س ي د ن ا مد ع ب د ك و ر س ول ك الن ب ى و ع ال ه و ا ز و اج ه و ذ ر يات ه ك م ا ص لي ت ع ا ب ر اهيم و ع ال ا ب ر اهيم و ب ار ك ع مد و ع ال مد ك م ا ب ار ك ت ع ا ب ر اهيم و ع ال ا ب ر اهيم ال ع الم ا ن ك يد يد. Allah n selam üzerine olsun ey Allah n Resülü. Allah n selam üzerine olsun ey Allah n Nebisi. Allah n selam üzerine olsun ey Allah n seçkin Peygamberi. Allah n selam üzerine olsun ey rahmet Peygamberi. Allah n selam üzerine olsun ey ümmetin şefaatçisi. Allah n selam üzerine olun ey Peygamberlerin efendisi. Allah n selam üzerine olsun ey nebilerin sonuncusu. Allah n selam üzerine olsun Ey örtünüp bürünen Peygamber 212

213 Allah n selam üzerine olsun ey Muhammed, Allah n selam üzerine olsun ey Nebi Ahmed. Allah n selam sana ve Allah n kirlerini giderip tertemiz k ld ğ güzel ve temiz ev halk na olsun. Allah bizden yana seni, bir nebiyi kavminden yana ve bir resülü ümmetinden yana mükafatland rd ğ en yüksek derece ile mükafatland rs n. Şahadet ederim ki Allah tan başka ilah yoktur ve sen Allah n Resülü sün. Peygamberlik görevini ve emaneti yerine getirdin. Ümmete nasihat ettin, Kur an aç klad n, Allah yolunda hakk yla cihad ettin. Allah m! Efendimiz Muhammed (s.a.v.) e vesileyi ve fazileti ver ve onu kendisine vaad ettiğin Makam- Mahmûd a gönder. Ona, senden istenebilecek en büyük mükafâtlar ver. Allah m! Efendimiz, kulun ve ve Resûlün, ümmi Nebi n Muhammed e ve onun Aile fertlerine, eşlerine ve soyuna salât et, t pk İbrahim (a.s.)a ve onun aile fertlerine salât ettiğin gibi ya Rabbi. Efendimiz Muhammed (a.s.) ve onun aile fertlerini mübarek k l, t pk İbrahim (a.s.) a ve onun aile fertlerini mübarek k ld ğ n gibi ya Rabbi! diye selam verir ve dua eder. Kendisi vas tas ile Resülüllah a selam gönderilmiş ise; ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ر س ول ا م ن ف لا ن ي س ت ش ف ع ب ك ا ر ب ك ف ا ف ع ل ه و لج ميع الم س ل م Ya Resülullah! Filanca kişinin sana selam var, Allah kat nda kendisi için şefaatçi olman istiyor; ona ve bütün müslümanlara şefaat eyle diye selam iletir. Peygamberimiz (a.s.) a sağl ğ nda nas l sayg göstermek gerekiyor idiyse, vefat ndan sonra da ayn şekilde ona sayg l davranmak gerekir. Onun mescidinde ve kabr-i şerifinin yan nda yüksek 213

214 sesle konuşulmaz, kabrin yan na fazla yaklaş lmaz, duvarlar na el ve yüz sürülmez, s rt veya göğüs ile duvarlar na yaslan lmaz, etraf nda tavaf edilmez, başkalar na rahats zl k verilmez. Bu tür davran şlar bidattir. Ziyaret süresince Allah n Resulünün sağ olup hücre-i saadetinde istirahat etmekte olduğu düşüncesi ile hareket edilmelidir. Unutmamak gerekir ki, o makam, Allah Teala n n baz sahabîleri Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber in sesinin üstüne yükseltmeyin 428 diye uyard ğ makamd r. Dua, salât ve selamdan sonra, bir metre kadar sağa ilerleyerek Hz. Ebubekir (r.a.) n baş n n hizas nda durur: ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا خ ليف ة ر س ول ا ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ص اح ب ر س ول ا ال غ ار ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ر فيق ه الا س ف ار ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا ا مين ه الا ار ع ن ا ا ف ض ل م ا ج ز ى ا م ام ا ع ن ا مة ن ب ي ه ل ق د خ ل ف ت ه ز اك ا ج ب ا ح س ن خ ل ف ة و س ل ك ت ط ريق ه و م ن ه اج ه خ م س ل ك و ق ات ل ت ا ه ل الر دة و ال ب د ع و م هد ت الا س لا م و و ص ل ت الا ر ح ام و ت ز ل ق اي م ا ب الح ق ن ا ا لا ه ل ه ح ت ى ا ت اك ال ي ق ف ال سلا م ع ل ي ك و ر ة ا و ب ر ك ات ه. Allah n selam üzerine olsun ey Allah Resûlü nün halifesi. 428 Hucürât, 49/2. 214

215 Allah n selam üzerine olsun ey Allah Resûlü ün s ğ nd ğ mağaradaki arkadaş. Allah n selam üzerine olsun ey Allah Resülünün yolculuk arkadaş. Alah n selam üzerine olsun ey onun s rlar n n güvenilir saklay c s. Allah seni bizden yana, bir önderi, peyganberinin ümmetinden yana mükafatland rd ğ en yüksek derece ile mükafatland rs n. Hiç şüphe yok, sen Allah n Resülüne en güzel şekilde halifelik yapt n, onun yolunu en iyi şekilde takip ettin. Dinden dönenlerle ve bidatç larla savaşt n, akrabal k bağlar n gözettin. Ölünceye kadar hakk daima ayakta tuttun, hakl olana yard m ettin. Allah n selam, rahmeti ve bereketi üzerine olsun diye selam verip dua eder. Bir metre kadar sağa doğru ilerleyerek Hz. Ömer(r.a.) n baş hizas na gelir. Burada; ا ل سلا م ع ل ي ك ي اا م ال م و م ن ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا م ظ ه ر الا س لا م ا ل سلا م ع ل ي ك ي ا م ك س ر الا ص ن ام س ت خ ل ف ك ف ل ق د ج ز اك ا ع ن ا ا ف ض ل الج ز اء و ر ض ى ع من ا ن ت الا س لا م و الم س ل م ف ك فل ت الا ي ت ام و و صل ت الا ر ح ام و ق و ى ب ك الا س لا م و ك ن ت ل ل م س ل م ا م ام ا م ر ض ي ا و ه اد ي ا م ه د ي ا ع ت م ل ه م و ا غ ن ي ت ف ق ه م و ج ت ك ه م ف ال سلا م ع ل ي ك و ر ة ا و ب ر ك ات ة. 215

216 Allah n selam üzerine olsun ey müminlerin emiri. Allah n selam üzerine olsun ey müşriklerin bask s alt nda iken müsülmanl ğ n ortaya koyup ilan eden yiğit. Allah n selam üzerine olsun ey putlar k ran Halife. Allah seni en güzel bir şekilde mükafatland rs n ve seni halife yapanlardan raz. Çünkü sen İslâm a ve müslümanlara yard m ettin, yetimleri himayen alt na ald n, akrabal k bağlar n gözettin. İslâm seninle güç kazand. Müslümanlar için raz olunan bir önder, doğru yola iletilmiş bir yol gösterici oldun.onlar n birliğini sağlad n, fakir olanlar n zengin k ld n, eksiklerini tamamlad n. Allah n selam, rahmeti ve bereketi üzerine olsun diye selam verip dua eder. Daha sonra tekrar Resülüllah n mübarek baş hizas na gelerek; ا لل ه م ا ن ا ج ي ن ا م ن ب لا د اس ع ة و ن و اح ب عيد ة ق اص دين ق ض اء ح ق ن ب ي ك ص ا ع ل ي ه و س لم و الن ظ ر ا م اث ر ه ف ا ن الخ ط اي ا ق د ق ص م ت ظ ه ور ن ا و الا و ز ار ق د ا ث ق ل ت ك و اه ل ن ا و ه و ال شاف ع الم ش فع الم و ع ود ب ال شف اع ة و الم ق ام الم م ود و ق د ق ل ت و ل و ا هن م ا ذ ظ ل م وا ا ن ف س ه م ج اؤ ك ف اس ت غ ف ر وا ا و اس ت غ ف ر ت واب ا ر حيم ا و ق د ج ي ن ا م س ت غ ف رين م ال رس ول ل و ج د وا ا ل ذ ن وب ن ا ا لل ه م ف ع ه فين ا و ت و فن ا ع س ن ت ه و ا و ر د ن ا ح و ض ه و اس ق ن ا ب ك ا س ه غ خ ز اي ا و لا ن اد م ا لل ه م ف ع ه فين ا ا لل ه م ف ع ه فين ا 216

217 ين ا لل ه م ر ب ن ا اغ ف ر ل ن ا و لا ب اي ن ا و ا مه ات ن ا و لا خ و ان ن ا ال ذ س ب ق ون ا ب الا يم ان و لا تج ع ل ق ل وب ن ا غ لا ل لذين ام ن وا ر ب ن ا ا ن ك ر ؤ ف ر حيم ر ب ن ا ات ن ا ال دن ي ا ح س ن ة و الا خ ر ة ح س ن ة و ق ن ا ع ذ اب الن ار س ب ان ر ب ك ر ب ال ع زة ع ما ي ص ف ون و س لا م ع الم ر س ل و الح م د ر ب ال ع الم Allah m! Uzak ülkelerden, uzak beldelerden, Peygamber in Muhammed (s.a.v.) e karş görevimizi yerine getirmek ve onun b rakt ğ hat ralar görmek maksad yla geldik. Hatalar m z belimizi büktü, günahlar m z omuzlar m z çökertti. Muhammed Mustafa ise şefaatinin kabul edileceği, övülmüş en yüce makama ç kar lacağ vaad edilmiş şafaatçi bir Paygemberdir. Sen ise Kur an da; Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allahtan günahlar n n bağ şlanmas n dileseler ve Peygamber e onlara bağ şlama dileseydi, elbette Allah tövbeleri çok kabul edici ve çok merhametli bulacaklard 429 buyuruyorsun. Biz de günahlar m z n bağ şlanmas n dilemek için geldik. Ey Allah m! Onu bize şefaatçi k l, can m z onun dini ve sünneti üzere al, terk edilmemiş ve pişman olmam ş kimseler olarak bizi onun Kevser hacuzunun baş nda topla ve onun kab ndan bize su içir. Allah m! Onu bize şefaatç k l, Allah m! Onu bize şefaatç k l. 429 Nisa, 4/

218 Allah m! Bizim günühlar m z, bizden evvel iman ile göçmüş babalar m z n, annelerimizin ve kardeşlerimizin günahlar n bağ şla. Kalplerimizde iman edenlere karş hiçbir kin tutturma. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyensin, çok merhamet edensin. Rabbimiz! Bize dünyada bir iyilik ver, ahirette de bir iyilik ver ve bizi cehennem azab ndan koru. Şeref ve izzet sahibi Rabbimizi inanmayanlar n yanl ş nitelemelerinden tenzih ederim. Selam olsun peygamberlere, hamd olsun âlemlerin Rabbi olan Allah a diye dua eder. Dilerse orada, dilerse mescidin uygun olan her hangi bir yerinde başka dualarda bulunur, kendisi, ailesi ve yak nlar için dua eder. Dua ederken sesini fazla yükseltmez, aş r l ğa kaçmaz, tevazu ve huşu içinde olur. ا د ع وا ر ب ك م ت ع ا و خ ف ي ة ا ن ه لا ب ال م ع ت دين Rabbinize alçak gönüllüce ve için için dua edin. Çünkü O haddi aşanlar sevmez 430 ayeti ş ğ nda hareket eder. Daha sonra Kabri Şerif ile Minber aras nda bulunan Ebû Lübâbe Sütunu nun yan na gelir, burada iki rekat namaz k lar, istiğfarda bulunur. 431 Daha sonra Hannâne Sütunu nun yan na ge- 430 A râf, 7/ Ebû Lübabe, ikinci Aka be biat nda bulunmuş, Hz. Peygamber taraf ndan kabilesine temsilci tayin edilmiş Medineli bir sahabidir.eskiden müttefikleri ve komşular olan Kureyza oğullar n n muhasara edildiği s rada onlara, teslim olmalar n n ölüm anlam na geleceğini işaret etmiş, daha sonra yapt ğ na pişman olmuş, tövbe etmiş ve Resülullah n yan na gelmeden doğruca mescide giderek farz namazlar ve tabii ihtiyaçlar d ş nda, affedilinceye kadar çözdürmemek üzere kendini bir direğe bağlam şt.yiyip içmeden alt gün bu direkte bağl olarak kald ktan sonra, affedildiğini bildiren ayet inince bizzat Hz. Peygamber taraf ndan çözüldü. Bugün o direğin yerinde bulunan sütün Üstuvânetü Ebî Lübâbe (Ebû Lübâbe Sütunu) veya Üstüvânetü t-tevbe (Tövbe Sütunu) diye an lmaktad r.(asri Çubukçu, Ebû Lübâbe el-ensârî, TDV İslam Ansiklopedisi) 218

219 lir. Burada da dua eder, f rsat bulursa namaz k lar. 432 Mescid de bulunduğu süreyi Kur an okuyarak, zikir, dua ve niyazda bulunarak değerlendirir. 433 V. MEDİNE DE KALINACAK SÜRENİN DEĞERLEN- DİRİLMESİ Ziyaret eden kimse, Medine de kald ğ sürece bu mübarek beldenin azameti, İslâmiyet aç s nda taş d ğ önem, Hz. Peygamber (s.a.v.) in hayat ndaki yerini daima göz önünde bulundurur. Kainat n Efendisinin hicret yurdu olan bu topraklarda onun yaşad ğ örnek hayat n hat ras n yaşamaya çal ş r. Vahyin indiği bu yerlerde Resülullah n dolaşt ğ, belki de şu anda bulunduğu yerde Kainat n Efendisinin de bulunmuş olduğunu düşünür ve onunla ayn havay soluman n hazz n tadar. Mümkün mertebe beş vakit namaz Mescid-i Nebevi de k lmaya ve imkân oldukça oruçlu bulunmaya gayret eder, bu müstehapt r. Her f rsatta tasaddukta bulunur. Böyle bir f rsat n bir daha ele geçemeyeceği düşüncesi ve bilinci ile hareket eder. Medine de bulunan mübarek mekanlar ziyaret eder. Medine den ayr lma vakti gelen ziyaretçi, Mescid-i Nebi de iki rekat namaz k lar, dilediği gibi dua eder. Resülülah n kabrinin yan na gelerek yukar da zikredilen dualar okur, arzu ettiği 432 Peygamber Efendimiz, ilk zamanlarda Mescide hutbe okuyacağ zaman bir hurma kütüğünün üzerine ç kard. Daha sonralar haz rlanan minber üzerinde hutbe okumaya başlay nca kütük ağlay p inlemeye başlam ş, Hz. Peygamber minberden inerek onu eli ile s vazlayarak teskin etmişti. (Buhârî, Cumu a, 26; I,220) işte o hurma kütüğünün yerindeki sütün el- Üstüvânetü l-hanne (Ağlayan Sütün) diye an lmaktad r. 433 Peygamber Efendimizi ziyaret ile ilgili bilgiler için bk.mevs lî, I, ; Nevevî, el-mecmû, VIII, Kamil Miras, Sahih-i Buhârî Muhtasar Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, IV, Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar, Üçüncü Bask, Başnur Matbaas, Ankara,

220 başka dualar yapar, bu mekanlara yeniden ulaşmay Allah tan diler. Mescitten ayr l rken; ا لل ه م لا تج ع ل ه اخ ر ال ع ه د ب ر م ر س ول ك و س ه ل ال ع و د ا ال دن ي ا الح ر م س بيلا س ه ل ة و ار ز ق ن ى ال ع ف و و ال ع اف ي ة و الا خ ر ة و ر دن ا ا ا ه ل ن ا س ال م غ ان م. Allah m! Resülünün haremine yapt ğ m bu ziyareti son ziyaretim k lma. Mekke ve Medine haremlerine yeniden kolayl kla gelmemi sağla. Dünya ve ahirtette afiyet içinde olmay ve bağ şlanmay bana nasip et ve bizi ailelerimize güvenlik içinde ve bol kazançl kimseler olarak döndür diye dua eder. VI. MEDİNE DEKİ BAZI MÜBAREK MEKANLAR 1. Kuba Mescidi Kuba, Medine ye yaya olarak bir saatlik mesafede bulunan meskûn mahaldir. Bu gün Medine nin bir mahallesi haline gelmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) Mekke den Medine ye hicreti s - 220

221 ras nda Kuba da konaklam ş ve Buhâri nin rivayetine göre burada on dört gün kalm şt r. 434 Burada bulunduğu sürede Resûlüllah yap m çal şmalar nda kendisinin de yer ald ğ İslâm n ilk mescidini yapt ve içinde namaz k ld. Kuran- Kerim de İlk günden, temeli takva (Allah a karş gelmekten sak nmak) üzerine kurulan mescit, içinde namaz k lmana elbette daha lay kt r 435 anlam ndaki ayette zikredilen mescit Kuba mescididir. Hz.Peygamber (a.s.), Medine ye yerleştikten sonra da, genellikle cumartesi günleri binekle veya yaya olarak Kuba y ziyaret eder, mescitte namaz k ld ktan sonra Medine ye dönerdi. Bir hadis-i şerifte, ص لا ة م س ج د ق ب اء ك ع م ر ة Kuba Mescidi nde k l nan bir vakit namaz bir umre yapmak gibidir 436 buyurulmuştur. Kuba mescidini ziyaret edip burada iki rekat namaz k lmak müstehapt r. 2. Cuma Mescidi Resülullah, hicret yolculuğu s ras nda uğrad ğ ve bir mescid inşa ettiği Kuba dan Medine ye gitmek üzere bir Cuma günü yola ç kt.yolu üzerinde bulunan Rânûna Vadisi ne ulaşt ğ nda öğle vakti olmuştu. Allah n Resülü ilk Cuma namaz n burada k ld rd. Namaz n k l nd ğ bu yerde inşa edilmiş olan mesid, Cuma Mescidi ad yla an lmaktad r. 434 Buhârî, Menâkibu l-ensâr, 46. IV, Tevbe, 9/ İbn Mâce, İkame, 197. I,

222 3. Baki Mezarl ğ (Cennetü l-bakî ) Mescid-i Nebevi nin yak - n nda bulunan bu mezarl ğ n yerini Hz. Peygamber (s.a.v) belirlemiştir. Mezarl k olarak kullan lmaya başlamadan önce Baki, ğarkad denilen bir tür çal l k ile kapl idi. Bu sebeple Ğarkad diye de an l r. Buraya muhacirlerden ilk defnedilen Osman b. Maz ûn dur. Daha sonralar Hz. Peygamber in oğlu İbrahim de buraya defnedildi. Yine Peygamberimizin k zlar ndan Rukiyye, Zeynep, Fat ma ve torunu Hasan da buraya defnedildi. Yine Peygamberimizin amcas Abbas, Halas Safiyye binti Abdülmuttalip, Hz. Osman, Abdurrahman b. Avf, Sa d ibn-i Ebi Vakkas ve Ebû Hüreyre gibi bir çok İslâm büyüğü burada yatmaktad r. 4. Mescidü l-k bleteyn (İki K bleli Mescid) İslâm n ilk y llar nda namaz Küdüs teki Mescid-i Aksâ ya doğru k l n yordu. Peygamber Efendimiz k blenin Mekke deki Mescid-i Haram olmas n, namazlar n Mescid-i Haram taraf na dönülerek k l nmas n arzu ediyor ve bu yönde vahy gelmesini bekliyordu. Resûlüllah n Medine ye hicret etmesiniden on alt ay sonra idi. Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v.) Seleme oğullar mescidinde sahabileri ile birlikte öğle namaz n k l yordu. Namaz n ilk iki rekat tamamland ğ s rada k blenin Mescid-i Haram olmas yönündeki beklentisini gerçekleştiren vahiy geldi: (Ey Peygamberim!) Biz 222

223 senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme,) elbette seni hoşnut olacağ n k bleye çevireceğiz. (Bundan böyle) yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursan z yüzünüzü hep onun taraf na çevirin. 437 Bu ayetin inmesi üzerine Peygamberimz (a.s.) ve onunla birlikte namaz k lanlar yüzlerini ters yöne yani Mekke deki Mescidi Haram yönüne çevirip namaz öyle tamamlad lar. Böylece namaz n ilk iki rekat eski k ble olan Mescid-i Aksâya doğru, son iki rekat ise yeni k bleye, Mescid-i Haram a doğru k l nm ş oldu. Bundan dolay içinde bir tek namaz n iki ayr k bleye doğru k l nd ğ bu mescide, İki K bleli Mescid anlam na Mescidü l- K bleteyen denmiştir. 5. Uhut Şehitliği Uhud, Medine nin 5 km. Kuzeyinde yer alan bir dağ n ad d r. Hz. Peygamber (s.a.v.), Hicretin 3. y l nda, bu dağ n eteklerinde 437 Bakara, 2/

224 Mekke li müşrikler ile savaşm şt r. İslâm tarihinde Uhut savaş diye an lan bu savaşta aralar nda Hz. Hamza, Abdullah b. Cahş, Mus ab b. Umeyr, Hanzala b. Ebî Âmir ve Enes b. Nadr n da bulunduğu 70 sahabi şehit düşmüş ve buraya defnedilmişlerdir. Uhud şehitliğinin ziyaret edilmesi müstehap görülmüştür. Hz. Peygamber (a.s.), Uhut bizi sever, biz de kendisini severiz 438 buyurmuştur. 438 Buhârî, Cihad, 71, III,

225 HAC VE UMRE İLE İLGİLİ TERİMLER ÂFÂK-ÂFÂKÎ Sözlükte ufuklar anlam na gelen âfâk, mîkât s n rlar d - ş nda kalan bölgelere, âfakî ise bu bölgede yaşayanlara denir. (bk. birinci bölüm ihram k sm ). ALTINOLUK (MİZÂB) Kâ be nin dam nda biriken yağmur sular n n d şar ya akmas n sağlamak amac yla Hatîm in bulunduğu taraftaki duvar n üstüne yerleştirilen alt ndan yap lm ş oluktur. ARAFAT Sözlükte; bilme, anlama ve tan ma anlamlar ndaki a-r-f kökünden türeyen Arafat, Mekke nin 25 km. güney doğusunda ova görünümünde düz bir alan n ad d r. Doğu, kuzey ve güneyi dağlarla çevrilidir. Arafat, H ll bölgesinde Harem s n rlar d ş nda kal r. Harem s n r ile Arafat aras nda Urene vadisi vard r. Arafat n ortas nda Cebel-i Rahme (rahmet dağ ), bat s nda Nemîre Mescidi yer al r. Arafat, günümüzde ağaçland r lm ş ve dokuz oto yol ile Müzdelife ye bağlanm şt r. Hacc n aslî rüknü olan vakfe burada yap l r. AREFE GÜNÜ Sözlükte; bilme, anlama ve tan ma anlamlar ndaki a-r-f kökünden türeyen Arefe zilhicce ay n n 9. (kurban bayram ndan bir önceki) gününe verilen isimdir. Arafat vakfesi bugün yap l r. BEDEL (NÂİB) Sözlükte karş l k, denk, eşit anlamlar na gelen bedel, bir hac terimi olarak, üzerine hac farz olduğu halde bu ibadeti hastal k ve yaşl l k gibi şer î bir mazeret sebebiyle bizzat yapamayan kimsenin yerine hac yapan kimse demektir. (bk. bedel hacc bölümü) 225

226 BEDENE Sözlükte büyükbaş hayvan anlam na gelen bedene, bir hac terimi olarak hacda baz ihram yasaklar n n ihlal edilmesi sebebiyle Harem bölgesinde kurban olarak kesilen deve veya s ğ r demektir (bk. ikinci bölüm). CEM-İ TAKDİM Sözlükte öne alarak birleştirme anlam na gelen cem-i takdim, Arafat ta öğle namaz ile ikindi namaz n, öğle vaktinde peş beşe k lmak demektir (bk. birinci bölüm Arafat Vakfesi). CEM-İ TE HÎR Sözlükte geciktirerek birleştirme anlam na gelen cem-i te hîr, Müzdelife de akşam namaz ile yats namaz n, yats vaktinde peş beşe k lmak demektir (bk. birinci bölüm Müzdrelife Vakfesi) CEMRE Sözlükte çak l taş ve ateş koru anlam na gelen cemre, bir hac terimi olarak, haccedenlerin kurban bayram günleri Mina da, halk aras nda şeytan diye isimlendirilen yerlere att klar küçük taşlar n her birine denir. Bu taşlar n at ld ğ yere de mecazi olarak cemre denir. (bk. birinci bölüm Mina daki görevler k sm ) CEMRE-İ AKABE Mekke yönündeki cemrelerin ilkine verilen isimdir. Bu cemreye Büyük Cemre, halk aras nda ise Büyük Şeytan denir. CEMRE-İ VUSTA Orta Cemre demektir. Mekke yönündeki ikinci cemredir. Halk aras nda Orta Şeytan denir. CEMRE-İ ULÂ Birinci cemre demektir. Mekke yönünden üçüncü cemredir. Halk aras nda bu cemreye Küçük Şeytan denir. 226

227 DEM Sözlükte kan anlam na gelen dem bir hac terimi olarak, hac ve umre esnas nda ibadet maksad yla veya bir vacibin terki, geciktirilmesi ya da bir ihram yasağ n n ihlal edilmesi sonucu ceza olarak koyun veya keçi kesilmesi anlam na gelir. (bk. birinci bölüm mina daki görevler k sm ) EYYÂM-I MİNA Mina günleri demektir. Zilhicce ay n n 10, 11, 12 ve 13. günleridir. Bu günlerde hac lar Mina da bulunurlar ve şeytan taşlama görevini yaparlar. EYYAM-I NAHR Kurban kesme günleri demektir. Zilhicce ay n n 10., 11. ve 12. günleridir. EYYAM-I TEŞRÎK Teşrîk günleri demektir. Zilhiccenin günleridir. Bu günlerde teşrîk tekbirleri al n r. Teşrik Arap dilinde etleri doğray p kurutmak demektir. Vaktiyle bayram n birinci günü Mina da kesilen kurbanlar n etleri, bayram n 2., 3. ve 4. günlerinde güneşte kurumaya b rak l rd. Bu sebeple bu üç güne et kurutma günleri anlam nda Eyyam- Teşrik denilmiştir. FEVAT Sözlükte yitirmek, zaman n kaç rmak anlamlar na gelen fevat, süresi içinde Arafat vakfesine yetişememek, vakfenin zaman n kaç rmak demektir. HAC Sözlükte; sayg duyulan büyük ve önemli bir şeye yönelmek, ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek, delil getirmek suretiyle ile galip gelmek anlamlar na gelen hac kelimesi bir f k h terimi olarak; belirlenmiş zaman içinde Kâ be, Arafat, Müzdelife ve 227

228 Mina da belli dînî görevleri yerine getirmek suretiyle yap lan ibadet demektir. HACER-İ ESVED Siyah taş demektir. Kâ be nin doğu köşesinde bulunan cm kuturunda k rm z ms, siyah ve parlak bir taşt r. İbrâhim ve İsmail (a.s) taraf ndan Kâ be inşa edilirken Ebû Kubeys dağ ndan getirilmiştir. Kâ be nin doğu köşesine, tavafa başlang ç işareti olarak konulmuştur. (bk. Birinci bölüm tavaf k sm ) HAREM BÖLGESİ Sözlükte yasak bölge anlam na gelen Harem Bölgesi Mekke ve çevresine verilen bir isimdir. Mekke ve çevresine bu ismin verilmesi, zararl lar d ş ndaki hayvanlar n n öldürülmesinin ve bitkilerinin kopar lmas n n yasak olmas sebebiyledir. Harem bölgesinin s n rlar n ilk defa Cibrîl in rehberliğiyle Hz. İbrâhim (a.s.) belirlemiş, s n rlar gösteren işaretler daha sonra Hz. Peygamber (a.s.) taraf ndan yenilenmiştir. Bu s n rlar n Kâ be ye en yak n, Mekke ye 8 km. mesafede Medine istikametinde Ten îm ; en uzak olanlar ise Tâif yönünde Ci râne ve Cidde istikametinde Hudeybiye yak nlar nda Aşâir dir. Diğerleri; Irak yolu üzerinde Seniyyetülcebel, Yemen yolu üzerinde Edâtü Libn ve Arafat s n r nda Batn- Nemîre dir. Kur ân- Kerîm de Kâ be ye el-beytü l-harâm (Mâide 5/2) onu çevreleyen mescide el-mescidü l-harâm (İsrâ 17/1) denildiği gibi, bu mescidin içinde bulunduğu Mekke şehri de harem (Kasas 28/57, Ankebût 29/67) yani sayg ya lây k sözüyle vas fland r lm şt r (bk. birinci bölüm İhram k sm ). HILL BÖLGESİ Sözlükte serbest bölge anlam na gelen H ll Bölgesi ; Harem Bölgesini çevreleyen, Zülhuleyfe, Cuhfe, Karn, Yelemlem ve Zât- Irk ad ndaki yerleşim yerlerini birleştiren itibâri daire ile Harem s n rlar aras nda kalan bölgedir. Bu bölgeye h ll ad ; 228

229 harem bölgesinde haram olan işlerin burada helal olmas sebebiyle verilmiştir (bk. birinci bölüm İhram k sm ). HATÎM Kâ be nin kuzeyinde Rükn-i Irâkî ile Rükn-i Şâmî aras ndaki bat duvar n n karş s nda, yerden 1 m yükseklikte 1.5 m kal nl ğ nda yar m daire şeklindeki duvara denir. Hatîm, Kâ be den say l r. Tavaf, Hatim in d ş ndan yap l r. (bk. Birinci bölüm, tavaf k sm ) HEDY Sözlükte hediye etmek, göndermek, yol göstermek, izinden gitmek anlamlar na gelen hedy, bir hac terimi olarak, hac ve umre s ras nda Harem de kesilen kurbanl k hayvanlar, Kâ be ye ve Harem bölgesinde hediye olmak üzere kesilen kurban demektir (Bakara 2/196; Mâide 5/2, 95, 97; Fetih 48/25). (bk. birinci bölüm Mina da yap lacak görevler k sm ) HERVELE Safa ile Merve tepeleri aras nda sa y yaparken yeşil ş klar aras nda k sa ad mlarla koşarak, canl ve çal ml yürümek demektir. (bk. Birinci bölüm sa y k sm ). HICR-İ İSMAİL bk. H cr-i Ka be md. HICR-İ KA BE (HATÎRA, HICR-İ İSMAİL) Kâ be nin kuzey-bat duvar ile Hatim aras ndaki boşluğa denir. Buraya Hatîra ve Hicr-i İsmail de denir. Burada namaz k l p dua edilir. Hz. İbrâhim (a.s.) ile oğlu İsmail (a.s) n yapt ğ Kâ be binas bu k sm da içine al yordu. M. 605 y l nda yap lan tamirde bu k s m inşaat malzemesi yetmediği için Kâ be d ş nda b rak lm şt r. Bu boşluk Hatîm ad verilen yar m daire şeklinde bir duvar ile çevrilidir. İFÂZA TAVAFI bk. Ziyaret Tavaf md. 229

230 İFRAD HACCI Hac aylar nda sadece hac yapmak üzere ihrama girilip umresiz olarak yap lan hacd r. Bir hac mevsiminde sadece hac yap ld ğ için tek yapma anlam nda ifrad denilmiştir İHRAM Sözlükte hürmet edilmesi gereken bir yere ya da zamana girmek anlam na gelen ihram, hac ibadetiyle ilgili bir terim olarak; bir kimsenin, hac veya umre ya da hem hac hem umre yapmak niyeti ile, sair zamanlarda helal olan baz davran şlar kendisine haram k lmas demektir (bk. birinci bölüm İhram k sm ). İHSAR Sözlükte al koymak, men etmek, engellemek ve âciz olmak anlamlar na gelen ihsar, bir hac terimi olarak, hac veya umre yapmak üzere ihrama girdikten sonra, hac ve umrenin tamamlanmas n n engellenmesi; herhangi bir sebeple tavaf ve vakfe yapma imkân n n ortadan kalkmas demektir. (bk. İhsar ve Fevat bölümü) İSTİLAM Sözlükte selâmlamak anlamlar na gelen istilâm, bir hac terimi olarak, Kâ be yi tavaf ederken izdiham nedeniyle Hacer-i Esved i öpmenin mümkün olmamas durumunda el işareti ile selamlamak demektir. IZTIBÂ Sözlükte bir şeyi koltuğun alt na sokmak anlam na gelen zt bâ, peşinden sa y yap lacak tavafta erkeklerin omuzlar na ald klar rida n n bir ucunu sağ koltuk alt ndan geçirip sol omuzlar üzerine at p sağ omuzu ve sağ kolu aç k b rakmak demektir. Ard ndan sa y yap lmayan tavaflarda zt bâ yap lmaz. (bk. birinci bölüm tavaf k sm ) KÂ BE Sözlükte geometrik şekillerden küb anlam na gelen Kâ be, 230

231 Mekke de Mescid-i Haram denilen Cami-i Şerîfin ortas nda yaklaş k 13 m. yüksekliğinde, m. eninde taştan yap lm ş kare şeklinde bir binad r. Kur ân da Kâ be; bu ismin (Mâide, 5/97) d ş nda, el-beytü l-haram (sayg duyulan ev) (Mâide, 5/2) el-beytü l-muharrem (sayg n k l nm ş ev) (İbrâhim, 14/37. Mâide, 5/2) el-beytü l-atîk (eski ev), (Hac, 22/29, 33), el-beytü l-ma mûr (imar edilmiş ev) (Tûr, 52/4) ve el-beyt (ev) (Bakara, 2/125, 127) isimleri ile zikredilmektedir. Kâ be, Beytullah (Allah n evi) diye de an l r. Kâ be nin; Doğu köşesine, Rüknü Hacer-i Esved, Güney köşesine Rüknü Yemânî, Bat köşesine Rüknü Şâmî, Kuzey köşesine, Rüknü Irâki denir. Kuzey bat taraf nda Hatîm ve Mîzâb- Kâ be, Kuzey doğu duvar nda, kap, Kuzey-doğu duvar karş s nda Makam- İbrâhim ve zemzem kuyusu, Doğu köşesinde Hacer-i Esved vard r. Kur ân da Kâ be nin İbrâhim ve İsmail (a.s) taraf ndan yap ld ğ bildirilmektedir (Bakara, 2/ ). Kâ be günümüze kadar bir çok kere tamir edilmiştir. Kâ be, her sene, üzerinde hac âyetlerinin yaz l olduğu siyah ipek örtü ile örtülür. KIBLE Sözlükte cihet, yön anlam na gelen k ble, dînî bir kavram olarak, Müslümanlar n namazda yönelmiş olduklar yön, Kâ be manas na gelir. Müslümanlar n k blesi, Mekke de bulunan 231

232 Kâ be dir. Kâ be yi görenler için k ble, Kâ be nin bizzat kendisidir. Kâ be yi görmeyenler için, Kâ be nin bulunduğu taraft r. Kâ be nin göğe doğru ve dünyan n merkezine doğru uzant s da k bledir. Namazda bu cihete yönelmeye istikbâl-i k ble denir. KIRAN HACCI Bir hac mevsimi içerisinde umre ile hac ihram n birleştirmek suretiyle yap lan hacd r. (bk. giriş bölümü) KUDÛM TAVAFI Sözlükte bir yere gelmek veya varmak anlam na gelen kudûm kelimesi, bir hac terimi olarak; ifrad hacc yapanlar n Mekke ye vard klar nda yapt klar ilk, k ran hacc yapanlar n ise umreden sonra yapt klar ilk tavaft r. (bk. giriş bölümü). KURBÂN Sözlükte yaklaşmak, Allâh a yak nlaşmaya vesile olan şey anlamlar na gelen kurbân, dînî bir terim olarak, ibâdet maksad yla, belirli şartlar taş yan hayvan usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvan ifade eder. Arapça da bu şekilde kesilen hayvana udhiye denir. (bk. birinci bölüm Mina daki görevler k sm ) MAHREM Sözlükte haram, haram k lmak ve haram k l nm ş anlamlar - na gelen mahrem, dîni bir kavram olarak, genelde Allâh n haram k ld ğ, yasaklad ğ şeylere, özelde ise, kendileriyle evlenilmesi ebedî olarak haram olan kişilere denir. MAKAM-I İBRAHİM İbrâhim in Makam demektir. Hz. İbrâhim (a.s) n Kâ be yi inşâ ederken iskele olarak kulland ğ veya halk hacca da vet ederken üzerine ç kt ğ taş n bulunduğu yerdir. Bu yer, Kâ be nin doğu taraf nda, zemzem kuyusu ile Kâ be nin kap s aras ndad r. Buradaki taşta ayak izi vard r. Taş, cam bir fanus içine al nm şt r. 232

233 MEKKÎ Mekke de ve Harem bölgesinde, Mîkat s n rlar içerisinde yaşayan kimselere denir. MENASİK İbadetgâh, ibadet usulü, kurban boğazlanacak yer, bir adam n al şt ğ yer anlamlar na gelen mensek kelimesinin çoğulu olan menâsik, dînî bir kavram olarak, en geniş anlamda ibâdet, Allâh a yak nlaşmak için yap lan her türlü itaat; hacda yerine getirilmesi gereken vazifeler; kurban kesmek ve kurban kesilen yer anlamlar na gelmektedir. Ayn kökten türeyen nüsük kelimesi de bu anlamdad r. Ayr ca hac menâsikine meşâir de denilmektedir. Kâ be yi tavaf etmek, Safa ile Merve aras nda sa y etmek, Arafat ve Müzdelife vakfeleri ve Şeytan taşlama hac menasiki aras nda yer almaktad r. MES A Hac veya umre yapan kimselerin, Safa ile Merve aras nda, sa y ettikleri yere verilen isimdir. (bk. Sa y) MESCİD-İ AKSÂ En uzak mescid demektir. Mescid-i Aksâ, Küdüs tedir. Beyti Makdis (kutsal ev) ismiyle de an lan ve Mescid-i Haram dan sonra yeryüzünde yap lan ikinci mesciddir (Buhârî, Enbiyâ, 10, 40. Müslim, Mesacid, 1-2). Mescid-i Aksâ, Müslümanlar n ilk k blesi (Bakara, 2/144), Hz. Muhammed (a.s.) in İsra olay nda uğrad ğ (İsrâ, 17/1), Mirac n başlad ğ, Hz. İsâ ya kadar bir çok Peygamberin namaz k ld ğ mesciddir. Günümüzde Mescid-i Aksâ; Kudüste, Süleyman Ma bedînin güney taraf ndaki camiye denilmektedir. Peygamberimiz ibâdet amac yla seyahat edilebilecek üç mescidden birinin Mescid-i Aksâ olduğunu bildirmiştir. (İbn Mâce, Salât, 197). 233

234 MESCİD-İ HARAM Mekke de ortas nda Kâ be nin bulunduğu Cami-i Şeriftir. Halk aras nda Harem-i Şerif de denir. Yer yüzünde ilk yap lan mesciddir (Müslim, Mesâcid, 1). Mescid-i Haram da k l nan namaz diğer mescidlerde k l nan namazlardan yüz bin kat daha fazla sevapt r (İbn Mâce, Salat, 195). MESCİD-İ NEMÎRE Mekke de Arafat bölgesinin kuzey-bat taraf nda Müzdelife istikametinde Urene vadisi s n rlar içinde bulunan mescidîn ad - d r. Hacda arefe günü arefe hutbesi bu mescitte okunur. MEŞ AR-İ HARÂM Mekke de, Arafat ile Mina aras nda, Müzdelife nin sonunda Kuzeh tepesinin civar na verilen isimdir. Bu yer, sayg n olmas ve burada hacc n şiarlar ndan olan gecelemek, vakfe yapmak ve namaz k l p dua etmek gibi ibadetler yap ld ğ ndan Meş ar- Haram diye isimlendirilmiştir (Bakara 2/198). Hz. Peygamber (a.s.), burada sabaha kadar kal p dua etmiştir (Müslim, Hac, 148). (bk. birinci bölüm Müzdelife k sm ) MEŞÂİR (MEŞÂİRU L-HACC) (bk. Menâsik) METAF Tavaf edilen yer anlam na gelir. Mescid-i Haram içerisinde, Kâ be nin etraf nda tavaf etmek için tahsis edilen yeri ifade eder. MÎKAT Harem Bölgesine veya Mekke ye gelmek isteyen Âfâkîlerin ihrama girmeden geçemeyecekleri s n rlar belirleyen noktalara denir. MİNA Mekke ile Müzdelife bölgesi aras nda bulunan Harem s n rla- 234

235 r içinde kalan bölgenin ad d r. Büyük, orta ve küçük cemreler buradad r. Bayram günleri şeytan taşlama görevi burada yap l r. Hac ile ilgili kurbanlar burada kesilir. (bk. birinci bölüm Mina da yap lacak görevler k sm ) MİZAB-I KÂ BE bk. Alt noluk. MUHRİM Hac veya umre ibadetini yapmak için ihram a giren kimseye ihramda bulunduğu sürede verilen isimdir (bk. İhram maddesi). MÜLTEZEM Hacer-i Esved in bulunduğu köşe ile Kâ be kap s aras nda kalan k sma denir. (bk. birinci bölüm Tavaf k sm ) MÜZDELİFE İleri geçmek ve yaklaşmak anlam ndaki izdilâf kökünden türeyen Müzdelife, Arafat ile Mina aras nda Harem s n rlar içinde bir bölgenin ad d r. Mina ile Müzdelife aras nda Muhass r Vadisi, Müzdelife s n rlar içerisinde Kuzeh dağ üzerinde Meşar-i Harem ad nda bir tepe vard r. Akşam ile yats namaz cem edilerek k l nd ğ için Müzdelife bölgesine cem ( ع ) ismi de verilmiştir (Kurtubî, II, 421. İbn Kudâme, V, 283). RAVZA-İ MUTAHHARA Temiz bahçe demektir. Bu tâbir; Medîne de Mescid-i Nebevî de Peygamberimiz (a.s.) in kabri ile minberi aras ndaki bölüme denir. 10x20 = 200 metrekarelik bir aland r. Peygamberimiz (a.s.) Evimle minberim aras, cennet bahçelerinden bir bahçedir buyurmuştur. (Buhârî, Fadlü s-salat. 6). REMEL Sözlükte süratli gitmek, koşmak, bir şeyde ziyadelik, ilave gibi anlamlara gelen remel, dînî bir kavram olarak tavafta k sa 235

236 ad mlarla koşarak ve omuzlar silkerek çal ml bir şekilde yürümek demektir. (bk. birinci bölüm Sa y k sm ) REMY-İ CİMAR Sözlükte remy atmak, ay plamak ve yönelmek; cimar ise, çak l taşlar ve ateş koru, kor parçalar demektir. Remy-i cimâr ise, taş atmak demektir. Dînî bir kavram olarak, haccedenlerin kurban bayram günleri Mina da, halk aras nda şeytan diye isimlendirilen yerlere, usulüne uygun olarak, küçük taşlar atmalar n ifade etmektedir. (bk. birinci bölüm mina da görevler k sm ) RİDA Umre veya hac yapmak isteyen kimsenin ihrama girmek için mutat elbiselerini ç kararak büründükleri iki parça havlu türü örtüden baş hariç vücudun belden yukar s n örten k sma denir. Belden aşağ s n örten k sma da izâr denir. İZAR bk. Rida RÜKN Sözlükte köşe ve bir şeyin asl anlam na gelen rükn, bir hac terimi olarak hac ve umre ibadetini meydana getiren ve yap lmamas, umre veya hacc geçersiz k lan temel menasik demektir. Ayr ca Kâ be nin köşelerine de rükün denir. (bk. Kâ be md) SAFA- MERVE Kâ be nin doğusunda bulunan iki tepenin isimleridir. Bugün Mescid-i Haram n duvar ile bitişik haldedirler. Hac menasikinden olan sa y, bu iki tepe aras nda yap l r. SA Y Sözlükte çal şmak, çal ş p kazanmak, gayret etmek, kastetmek, koşmak, yürümek gibi anlamlara gelen sa y, dînî bir terim olarak, hac ve umre esnas nda Kâ be nin doğusundaki Safâ ve Merve denilen iki tepeciğin aras nda, Safâ dan başlay p Mer- 236

237 ve de tamamlanmak üzere, yedi defa gidip gelmeyi ifade eder. (bk. birinci bölüm sa y k sm ). ŞAVT Sözlükte tur, bir turluk koşu, işin bir k sm, gaye, mesafe gibi anlamlara gelen şavt, dînî bir kavram olarak, tavafta Hacer-i Esved den başlay p Hatîmin d ş ndan Kâ be nin etraf nda bir defa dolaşmay ; sa yde ise, Safa ile Merve aras ndaki her bir gidiş veya gelişi ifade eder. (bk. birinci bölüm Tavaf ve Sa y k - s mlar ) TAHALLÜL Sözlükte haram iken helal olmak anlam na gelen tehallül, ihram yasaklar n n sona ermesi, ihram dan ç kma demektir. İki tahallül vard r. Kurban bayram n n birinci günü t raş olduktan sonra birinci tahallül gerçekleşir. Bu durumda cinsel ilişki d - ş nda bütün ihram yasaklar sona erer. Ziyaret tavaf ndan sonra ikinci tehallül gerçekleşir. Bununla cinsel ilişki yasağ da kalkar. TAKSİR Umre veya hac yapmak için ihrama giren kimsenin belli menasiki yapt ktan sonra ihramdan ç kmas için saçlar n k saltmas - na denir. TAVAF Sözlükte bir şeyin çevresini dolaşmak, dönmek anlamlar na gelen tavaf, dînî bir kavram olarak, Hacer-i Esved in hizas ndan başlayarak Kâ be yi sola almak suretiyle, yedi defa Kâ be etraf nda dönmek demektir. (bk. birinci bölüm Tavaf k sm ) TEHLİL Dîn st lah nda, (Allah tan başka ilah yoktur) anlam ndaki lâ ilâhe illâllah tevhit cümlesini söylemeye denir. TEKBİR Dîn st lah nda, Allah en büyüktür, Allah her şeyden daha bü- 237

238 yüktür anlam na gelen Allâh ü ekber diyerek Allah azamet ve kibriya ile anmak demektir. TELBİYE Sözlükte emre icabet etmek anlam na gelen telbiye, bir hac terimi olarak lebbeyk diye başlayan cümleleri söylemeye denir. TEŞRÎK TEKBİRİ Zilhiccenin günlerinde farz namazlardan sonra لا ا و ا ا ك ا ا ك و الح م د ا ا ك ا ا ك لا ا له ا cümlesini söylemeye denir. TEMETTU Sözlükte yararlanmak anlam na gelir. Ayn y l n hac aylar nda önce umre yap p ihramdan ç kt ktan sonra yeniden ihrama girip hac yapmaya temettu denir. (bk. giriş bölümü) TERVİYE Sözlükte suya kand rmak anlam na gelen terviye Zilhicce ay n n 8. günü, yani Kurban Bayram arafesinden bir önceki güne denir. UDHIYYE Kurban bayram günlerinde ibadet niyetiyle kesilen kurban demektir. UMRE Sözlükte ziyaret etmek, uzun ömürlü olmak, evi mamur etmek, bir yerde ikamet etmek, Allah a kulluk yapmak, korumak ve mal çok olmak anlamlar ndaki a-m-r kökünden türeyene umre bir hac terimi olarak belirli bir zamana bağl olmaks z n ihrama girip tavaf ve sa y yapt ktan sonra t raş olup ihramdan ç - karak yap lan ibadete denir. (bk. bölüm). VAKFE Sözlükte belirli bir yerde bir süre kalmak anlam na gelen 238

239 vakfe ; bir hac terimi olarak, hac yapma niyetiyle ihrama girmiş olan kimsenin Zîlhicce ay n n 9. günü öğleden sonra Arafat ta ve ayn gece Müzdelife de bir müddet kalmas d r. ZEMZEM Kâ be nin doğusunda Yüce Allah n Hâcer ile oğlu İsmail e ihsan ettiği suya denir. Temettu Hacc na Göre HAC VE UMRE GÖREV TAKİP CETVELİ 1. İhram Öncesi Haz rl k Yak nlar ve çevresindekilerle helalleşir. Gerekli vücut temizliği yap l r. Yolda ve kutsal topraklarda kullan lacak eşya haz rlan r. 2. Umre İçin İhrama Girmek Doğrudan Mekke ye gidecek ise hava alanlar nda veya mîkat s n rlar n geçmeden günlük elbiseler ç kar l r izâr ve ridâ ya bürünülür. Umreye niyet edilir ve telbiye getirilir. İki rekat ihram namaz k l n r. 3. Umrenin Tavaf Niyet edilerek tavafa Hacer-i Esved hizas ndan başlan r Tavaftan sonra iki rekat namaz k l n r. 4. Umrenin Sa yi Tavaf namaz ndan sonra Safâ ya gidilir. Kâ be selamlan p sa ye niyet edilir. Safâ-Merve aras nda sa y yap l r. T raş olup ihramdan ç k l r. 5. Hac İçin İhrama Girmek Terviye Günü (8 Zilhecce) hac için haz rl k yap l r. 239

240 Günlük elbiseler ç kar l r izâr ve ridâ ya bürünülür. Hacca niyet edilir ve telbiye getirilir. İki rekat ihram namaz k l n r. Vakit müsait olursa nafile bir tavaftan sonra hacc n sa yi yap labilir. 6. Arafat Vakfesi Terviye günü kafile ile birlikte Arafat a hareket edilir. Arefe günü (9 Zilhicce) öğle vakti girince öğle ve ikindi namazlar cem-i takdim ile k l n r. Namazdan sonra vakfe yap l r. Güneş batt ktan sonra kafile ile birlikte Müzdelife ye hareket edilir. 7. Müzdelife Vakfesi Yats vakti girince akşam ve yats namazlar cem-i te hîr ile k l n r. Akabe Cemresi ne at lacak taşlar toplan r. (Taşlar Müzdelife d ş nda bir yerden de toplanabilir) Bayram n birinci günü (10 Zihlhicce) Sabah namaz k l nd ktan sonra Müzdelife vakfesi yap l r. Vakfeden sonra Mina ya hareket edilir. 8. Mina daki Görevler Bayram n birinci günü çad rlara yerleşilip dinlendikten sonra uygun zamanda gidip Akabe Cemresine (Büyük Şeytan a) 7 taş at l r Kurban kesilir. (Kurban k ran ve temettu hacc yapanlar keser. Kurbanlar, vekalet yolu ile İslâm Bankas na kestirilmektedir.) T raş olup ihramdan ç k l r. Böylece cinsel ilişki hariç ihram yasaklar sona erer (İlk tehallül). Mina çad rlar na dönülür veya Mekke ye gidilir. 240

241 9. Farz Tavaf Bayram n birinci günü uygun bir zamanda farz tavaf yap - l r. Önceden yap lmam ş ise hacc n sa yi yap l r. Böylece cinsel ilişki yasağ da kalkm ş olur. 10. Bayram n 2. ve 3. Günü Cemrelere Taş Atma Bayram n 2. günü zevalden sonra ertesi gün fecr-i sad ğa kadar uygun bir zamanda s ras yla Küçük, Orta ve Büyük Cemrelere yedişer taş at l r. Bayram n üçüncü günü zevalden sonra ertesi gün fecr-i sad ğa kadar uygun bir zamanda s ras yla Küçük, Orta ve Büyük Cemrelere yedişer taş at l r. Mina da kal nd ğ takdirde Bayram n dördüncü günü de zevalden sonra güneş bat ncaya kadar uygun bir zamanda s ras yla Küçük, Orta ve Büyük Cemrelere yedişer taş at l r. 11. Veda Tavaf Mekke den ayr lmadan önce veda niyetiyle bir tavaf yap - l r. 241

242 242

243 MEZHEPLERE GÖRE HAC MENASİKİNİN HÜKÜMLERİ KONU HANEFÎLERE ŞAFİÎLERE MALİKÎLERE HANBELÎLERE GÖRE GÖRE GÖRE GÖRE Hacc n hükmü Fevrî 1 farz Terâhî 2 farz Fevrî farz Fevrî farz Umrenin hükmü Sünnet Terâhî farz Sünnet Fevrî farz Hacca niyet (ihram) Şart Rükün Rükün Rükün Umreye niyet (ihram) Şart Rükün Rükün Rükün Mikatta ihrama girmek Vacip Vacip Vacip Vacip İhramdan hemen sonra telbiye getirmek Vacip Sünnet Vacip Sünnet İhramdan önce boy abdesti almak Sünnet Sünnet Sünnet Sünnet İhramdan önce güzel koku sürünmek Sünnet Sünnet Sünnet Sünnet İfrad ve K ran hacc yapanlar n kudüm Sünnet Sünnet Vacip Sünnet tavaf yapmalar Tavafa niyet etmek Şart Sünnet Vacip Sünnet Tavafa Hacer-i Esved den başlamak Vacip Şart Vacip Şart Teyamün Vacip Şart Şart Şart Gücü yetenin tavaf yürüyerek yapmalar Vacip Sünnet Vacip Şart Tavaf yaparken abdestli olmak, Vacip Şart Şart Şart cünüp veya âdetli olmamak Tavaf yaparken, beden, elbise ve Sünnet Şart Şart Şart metaf n temiz olmas Tavaf Hatim in d ş ndan yapmak Vacip Şart Şart Şart 243

244 Tavaf Mescid-i Haram içinde yapmak Şart Şart Şart Şart Tavaf yedi şavta tamamlamak Vacip Şart Şart Şart Tavaf n şavtlar n peş peşe yapmak Sünnet Sünnet Vacip Vacip Tavaf esnas nda avret yerlerini örtmek Vacip Şart Şart Şart Tavaf namaz k lmak Vacip Sünnet Vacip Sünnet Umre tavaf Rükün Rükün Rükün Rükün Hac ve umrenin sa yi Vacip Rükün Rükün Rükün Sa yin tavaftan sonra yap lmas Vacip Şart Vacip Şart Sa ye niyet etmek Vacip Şart Şart Şarta Sa ye Safa dan başlay p Vacip Şart Şart Şart Merve de bitirmek Gücü yetenin sa yi yürüyerek yapmas Vacip Sünnet Vacip Şart Sa yi yedi şavta tamamlamak Vacip Şart Şart Şart Sa yin şavtlar n peş peşe yapmak Sünnet Sünnet Şart Şart Umreden ç kmak için saçlar Vacip Rükün Vacip Vacip k saltmak veya t raş etmek Arefe gecesini Mina da geçirmek Sünnet Sünnet Sünnet Sünnet Arafat Vakfesi Rükün Rükün Rükün Rükün Arafat vakfesinin zaman Arefe günü zeval- Arefe günü zeval- Arefe günü zeval- Arefe günü zevalden sonra bayra- den sonra bayra- den sonra bayra- den sonra bayram n 1. günü fecr-i m n 1. günü fecr-i m n 1. günü fecr-i m n 1. günü fecr-i sad ğa kadar sad ğa kadar sad ğa kadar sad ğa kadar Arafat ta gün bat m na kadar beklemek Vacip Sünnet Vacip Sünnet 244

245 Müzdelife de akşam ve yats namazlar n Vacip Sünnet Sünnüt Sünnet yats vaktinde birleştirerek k lmak Müzdelife vakfesi Vacip Vacip Vacip Vacip Cemrelere taş atmak Vacip Vacip Vacip Vacip Hacda t raş olmak veya saçlar k saltmak Vacip Rükün Vacip Vacip T raş edilecek veya k salt lacak En az dörtte biri En az üç tel Tamam Tamam saç n miktar Cemrelere taş atma, kurban kesme Sünnet (Ebû Sünnet Sünnet Sünnet ve t raş olma aras ndaki tertibe /s raya Hanîfe ye göre uymak vacip) Ziyaret tavaf Tavaf n ilk dört Rükün Rükün Rükün şavt rükün, son üç şavt vacip Ziyaret tavaf n n bayram n ilk üç Sünnet (Ebû Sünnet Sünnet Sünnet gününde yap lmas Hanîfe ye göre vacip) Ziyaret tavaf n Akabe Cemresine Sünnet Sünnet Vacip Sünnet taş att ktan sonra yapmak Bayram n 2. ve 3. günün gecelerini, Sünnet Vacip Vacip Vacip eğer kalacak ise 4. günün gecesini Mina da geçirmek, Veda tavaf Vacip Vacip Sünnet Vacip Kurban bayram günlerinde umre Tahrimen Hac görevini Geçersiz Kerahetsiz 245

246 yapmak mekruh tamamlamak geçerli şart yla geçerli Küçük, orta ve büyük cemrelere Sünnet Vacip Vacip Vacip s ras yla taş atmak 1 Fevrî, hacc n veya umrenin imkân elde edildiği y l geciktirilmeden hemen yap lmas demektir. 2 Terâhî, hacc n veya umrenin imkân elde edildiği y l hemen yap lmas zorunlu olmay p, daha sonraki y llarda da yap lmas demektir 246

247 BİBLİYOGRAFYA Abdülğanî el-mekkî, Hüseyin b. Muhammed Sa îd, İrşâdü s- Sari ilâ Menasiki Molla Ali el-kârî, Birinci Bask, Beyrut, Abdürrezzak, b. Hemmâm Ebû Bekir es-sanânî, el-musannef, Thk. Habîbürrahmân el-a zamî, el-mektebetü l-islâmî, Beyrut, Ahmed b. Hanbel, el-müsned, Çağr Yay nlar, İstanbul, Ali el-kâri, el-meslekü lmatekass t fî l-menseki l-mütevass t Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Beyrut, (Abdülğani el- Mekkî nin İrşâdü s-sârî adl eseri ile bir arada) Bâşnefer, Sa îd b. Abdülkadir, el-haccü ve l-umre, Beyrut, Beydâvî, Ebû Saîd Abdullah b. Ömer, Envâru t-tenzîl ve Esrâru t-te vîl, (Mecmûatün Mine t-tefâsîr içinde), İstanbul, bask tarihi yok. Beyhakî, Ahmed b. Hüseyin, es-sünenü l-kübrâ, Daru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci bask, Mekke, Buhârî Muhammed b. İsmail, el-câm u s-sahîh, Çağr Yay nlar, İstanbul, Cezirî Abdurrahman, Kitabü l-f kh ale l-mezahibi l-erbaa. Çağr Yay nlar, İstanbul, Çubukçu Asri, Ebû Lübâbe el-ensârî, Türkiye Diyanet Vakf İslâm Ansiklopedisi, İstanbul, Darekutnî, es-sünen, bask yeri ve tarihi yok. Dârimî, Abdullah b. Abddurrahman, es-sünen, Çağr Yay nlar İstanbul,

248 Dimyatî, Seyyid el-bekri Muhammed Şeta, İânetü t-talibin, Dâru İhyâi t-türasi l-arabi, 4. Bask, Beyrut, tarihsiz. Ebû Dâvûd, Süleyman b. Eş as, es-sünen, Çağr Yay nlar İstanbul, Ebû Zehra, Muhammed, İslâm Hukuku Metodolojisi, Çeviri; Abdülkâdir Şener, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yay nlar, birinci bask, Ankara, Hakim, Muhammed b Muhammed en-neysâburî, el-müstedrek alâ s-sahîhayn, Birinci bask. Beyrut, Halebî, İbrahim b. Muhammed b. İbrahim, Mülteka l-ebhur, thk. Vehbi Süleyman Ğavucî el-elbanî, Beyrut, Hattâbî, Me âlimü s-sünen, (Ebû Dâvud un es-sünen i ile birlikte) Çağr Yay nlar, İstanbul, Hâzin, Alâüddîn Ali b. Muhammed b. İbrahîm, Lübâbü t-te vîl fî Meânî t-tenzîl, (Mecmûatün mine t-tefâsîr içinde), İstanbul, bask yeri yok. İbn Abidin, Muhammed b. Emin, Reddü l-muhtar ale d-dürri l-muhtâr Şerhu Tenvîri l-ebsâr, Kahraman Yay nlar, İstanbul İbn Hibbân, es-sahîh. Tertib, el-emîr Alâüddîn Ali b. Belbân el-fârisî, (el-ihsân fî Takrîbi Sahîhi İbn H bbân) Thk. Şuayb el-anavut. Müessesetü r-risâle, Beyrut, İbn Hümâm, Kemâleddîn Muhammed b. Abdülvâhid, es-sivâsî, Fethü l-kadîr alâ l-hidayeti Şerhu Bidâyeti l-mübtedî, thk. Abdürrazak Galib el-mehdî, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci bask, Beyrut, İbn Kudâme Muvaffaku ddîn Ebû Abdullah b. Ahmed b. Muhammed, el-muğnî, (el-makdisî ye ait eş-şerhü l-kebir ile birlikte) thk. Muhammed Şerefüddin Hattab, es-seyyid Muhammed es-seyyid, Dârü l-hadis, Birinci bask, Kahire 1416/

249 İbn Mâce, Muhammed b. Yezîd el-kazvînî, es-sünen, Çağr Yay nlar İstanbul, İbn Nüceym, Zeynüddîn, Bahrü r-râik, İlmiye Matbaas, Kahire, İbn Rüşd, Ebû l-velîd Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Ahmed, Bidâyetü l-müctehid ve Nihayetü l-muktes d, thk. Abdülhalim Muhammed, Abdurrahman Hüseyin Muhammed, Dâru l-hadis, Kahire tarihsiz. Kâmil Miras, Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih Terceme ve Şerhi Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar, üçüncü bask, Ankara, Kâsânî, Alâüddîn Ebû Bekr b. Mes ûd, Bedâi u s-sanâî fî Tertîbi ş-şerâi, Dâru l-kütübi l-arabî, İkinci bask, Beyrut, Keşnâvî, Ebu Bekir b. Hasan, Eshelü l-medârik Şerhu İrşâdi s- Salik fî F khi İmami l-eimmeti Mâlik, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, birinci bask, Beyrut, Kinanî, İzzüddîn b. Cemaa, Hidayetü s-salik ila l-mezahibi l- Erbaa Fi l-menasik Beyrut, Kurtubî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed el-ensârî, el-câmi li-ahkâmi l-kur ân, Dâru İhyâi t-türâsî l-arabî, Beyrut, tarihsiz. Makdisî, İbn Kudame,Muhammed Muvaffakuddîn Abdullah, el-kâfî fî F khi l-imami l-mübeccel Ahmed b. Hanbel, II, 396. el-mektebü l-islâmî, beşinci bask, Beyrut, Mâlik b. Enes el-esbahî, el- Müdevvenetü l- Kübrâ, Beyrut, Mergînânî, Burhanüddîn Ebû l-hasan, Ali b. Abî Bekr b Abdi l-celîl, el-hidâye, Bask yeri ve tarihi yok. Mevsîlî, Abdullah b. Mahmud b. Mevdûd, el-ihtiyâr li-ta lîli l- Muhtâr, I, 181, thk. Şeyh Züheyr Osman el-cüayd, Dâ- 249

250 ru l-erkâm, Beyrut, tarihsiz Meydanî, Abdülğanî el-guneymî, el-lübab fi Şerhi l-kitab, 2. bask, Beyrut Münâvî, Muhammed Abdurraûf, Feyzü l-kadîr Şerhu -l-câmiu s-sağîr, M s r, Müslim b. Haccâc, el-câmi u s-sahîh, Çağr Yay nlar İstanbul, Nesâî, Ahmed b. Şuayb, es-sünen, Çağr Yay nlar İstanbul, Nesefî, Ebû l-berekât Abdullah b. Ahmed b Mahmûd, Medâriku t-tenzîl ve Hakâiku t-te vîl, (Mecmûatün Mine t-tefâsîr içinde), İstanbul, bask tarihi yok. Nevevî Muhiddîn Yahya b. Şeref, el-mecmu Dârü İhyâi t-türasi l-arabî, Beyrut, Kitâbü l-îzâh fî Menâsiki l-hacc ve l-umre, Dâru l-be şâiri l-islâmiyye, Beyrut, Râğ b el-isfehânî, Ebû l-kâs m Hüseyin b. Muhammed, el-müfredât fî Garîbi l-kur ân, thk. Muhammed Seyyid Kîylânî, M s r, Semerkandî, Alâüddîn, Tuhfetü l-fukahâ, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, Birinci bask, Beyrut, Serahsî, Şemsüddîn el-mebsut. Dârü l-marife. Beyrut, tarihsiz. Şevkânî, Muhammed b. Ali, Neylü l-evtâr, Bask yeri ve tarihi yok. Şîrâzî, Ebû İshâk, el-mühezzeb.dâru l-kalem-daru ş-şâmiyye, Birinci bask, D maşk, Şirbînî, Şemsüddîn Muhammed b. Muhammed el-hatîb, el- Muğni l-muhtâç ilâ Ma rifeti Me ânî Elfâz l-min hâc, thk., Ali Muhammed Muavvad ve Adil Ahmed el-mevcûd, Dâru l-kütübi l-ilmiyye, birinci bask, Beyrut,

251 Taberî Abdullah b. Cerîr, Câmiu l-beyân an Te vîli Âyi l- Kur an, Beyrut, Tirmizî, Muhammed b İsa, es-sünen, Çağr Yay nlar, İstanbul, Vehbe ez-züheylî, el-f khü l-islâmî ve Edilletüh, Dimaşk, Yaz r Hamdi, Hak Dini Kur ân Dili, Eser Neşriyat, İstanbul,

252 252

253 253

254 254

Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar Dini Yay nlar Dairesi Başkanl ğ Derleme ve Yay n Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312) 295 73 06 295 72 75

Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar Dini Yay nlar Dairesi Başkanl ğ Derleme ve Yay n Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312) 295 73 06 295 72 75 HAC İLMİHALİ 1 Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar / 628 Cep Kitaplar / 72 Tashih: Mehmet Ali Soy Altan Çap Grafik &Tasar m Recep Kaya Hüseyin Dil Bask : TÜRKİYE DİYANET VAKFI Yay n Matbaac l k.ve Ticaret

Detaylı

HAC İLMİHALİ. Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi. Mehmet KESKİN Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi

HAC İLMİHALİ. Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi. Mehmet KESKİN Din İşleri Yüksek kurulu Üyesi HAC İLMİHALİ 1 Diyanet İşleri Başkanl ğ Yay nlar / 628 Cep Kitaplar / 72 D DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI Tashih: Yusuf Apayd n Mehmet Ali Soy Grafik &Tasar m Recep Kaya Hasan Ekinci Hüseyin Dil HAC

Detaylı

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI / 628 Kaynak Eserler: 45

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI / 628 Kaynak Eserler: 45 HAC İLMİHALİ ÇİZGİLİ 28.06.2013.indd 1 02.10.2013 14:01:44 DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI / 628 Kaynak Eserler: 45 Tashih: Mehmet Ali SOY Altan ÇAP Grafik & Tasarım: Mücella TEKİN Baskı: Sarıyıldız

Detaylı

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU 2016-2017 ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TEST: 16 1. Hac ibadeti ne zaman farz olmuştur? A) Hicretin 9. yılında B) Hicretin 6. yılında C) Mekke nin fethinden

Detaylı

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. Hac Allah Teala nın (c.c) emri, İslam ın beş temel şartından biridir: Ona varmaya gücü yeten kimsenin Kâbe yi tavaf etmesi Allah ın insanlar üzerindeki hakkıdır. (Al-i

Detaylı

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mikat Sınırları Kâbe (Beytullah) Makam-ı İbrahim Safa ve Merve Tepeleri Zemzem Kuyusu Arafat Müzdelife Mina 1 Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mekke deki Önemli Ziyaret Mekânları

Detaylı

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com HAC UMRE Memduh ÇELMELİ HAC-UMRE: AYET HADİSLER Şüphesiz insanlar için kurulan ilk mabet, Mekke deki çok mübarek bütün âlemlere hidayet kaynağı olan ev (Kâbe) dir. ( Âl-i İmrân suresi, 96) ) «Gücü yetenlerin

Detaylı

1. İHRAM YASAKLARI VE CEZALARI

1. İHRAM YASAKLARI VE CEZALARI 1. İHRAM YASAKLARI VE CEZALARI İhrama nasıl girilir? Umre ya da hac yapmak isteyen kişi, niyet ettikten sonra telbiye yaparsa muhrim olur. Yani ihrama girmiş olur. Niyet eder telbiye yapmazsa ya da telbiye

Detaylı

TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN:

TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN: TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN: 1308-9595 İSTANBULMÜFTÜLÜĞÜ Kerime CESUR Vaiz, İstanbul Müftülüğü H ac sözlükte kastetmek, yönelmek anlamına gelen bir kelimedir. Fıkıh terimi olarak

Detaylı

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ HAC UMRE Memduh ÇELMELİ HAC-UMRE: AYET HADİSLER Şüphesiz insanlar için kurulan ilk mabet, Mekke deki çok mübarek bütün âlemlere hidayet kaynağı olan ev (Kâbe) dir. ( Âl-i İmrân suresi, 96) ) «Gücü yetenlerin

Detaylı

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI EYLÜL EKİM KASIM İBADET VE MÜKELLEF T E M İ Z L İ K 1.İbadetin (Salih Amel) Tanımı 2.Amacı ve Önemi: İbadet Bize Ne Kazandırır? 4.Temizlik-İbadet İlişkisi 9 2 NAMAZ 1.DÖNEM 1. DÜZEY (KUR 1) 3. Temel İbadetler

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR

HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR. Hac Allah Teala nın (c.c) emri, İslam ın beş temel şartından biridir: Ona varmaya gücü yeten kimsenin Kâbe yi tavaf etmesi Allah ın insanlar

Detaylı

Yazar Rehnüma Cumartesi, 20 Kasım 2010 11:00 - Son Güncelleme Cumartesi, 20 Kasım 2010 11:09

Yazar Rehnüma Cumartesi, 20 Kasım 2010 11:00 - Son Güncelleme Cumartesi, 20 Kasım 2010 11:09 VEDA (Sader) TAVAFI Mekke den ayrılmayı isteyince, yedi şavt olarak, remil ve sa y olmaksızın tavafı sader (ved a tavafı) yapar. Bu, Mekke de mukim olmayanlara vaciptir. Sonra zemzemden içer, sonra Kabe

Detaylı

HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR

HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR HAC RABBİMİZ (c.c) EMRİDİR. Hac Allah Teala nın (c.c) emri, İslam ın beş temel şartından biridir: Ayeti Kerimede Rabbimiz şöyle buyurmuştur. Ona varmaya gücü yeten kimsenin

Detaylı

HAC VE ŞARTLARI İHRAM YASAKLARI

HAC VE ŞARTLARI İHRAM YASAKLARI 34 HAC VE ŞARTLARI İHRAM YASAKLARI İhrama girdikten sonra birtakım yasaklar başlar ki bunlara uyulmaması hâlinde hem haccın sevabında bir eksilme, hem de birtakım dünyevi cezalar söz konusu olur. İhramlının

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

2005 yılı HAC SINAVI SORU VE CEVAPLARI

2005 yılı HAC SINAVI SORU VE CEVAPLARI 2005 yılı HAC SINAVI SORU VE CEVAPLARI I. KUR ÂN BİLGİLERİ (A) KİTAPÇIĞI 1. Aksâmü l-kur ân ifadesi aşağıdakilerden hangisinin karşılığıdır? a) Kur ân ın kıssaları b) Kur ân ın kısımları c) Kur ân daki

Detaylı

HAC SEMİNERİ 2 HOŞGELDİNİZ

HAC SEMİNERİ 2 HOŞGELDİNİZ HAC SEMİNERİ 2 HOŞGELDİNİZ ARAFAT Hz. Adem İle Hz. Havva Validemizin yeryüzünde ilk buluştuklar tukları,, kavuştuklar tukları yerdir. Peygamber Efendimizin Veda Hutbesini söyledis ylediği yerdir. Orada

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI HAC VE UMREDE KADINLARA ÖZGÜ KONULAR

T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI HAC VE UMREDE KADINLARA ÖZGÜ KONULAR T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI HAC VE UMREDE KADINLARA ÖZGÜ KONULAR Belirlenmiş zaman içinde Kabe, Arafat, Müzdelife ve

Detaylı

Hac, sözlükte yönelmek, ziyaret etmek anlamına gelir

Hac, sözlükte yönelmek, ziyaret etmek anlamına gelir Hac, sözlükte yönelmek, ziyaret etmek anlamına gelir HAC İBADETİ NEDİR Hac ibadeti; İslamın şartlarından beşincisi olup, Kameri aylardan Zilhicce ayında İslam kurallarına uygun şekilde ihram denilen örtüye

Detaylı

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM İÇİNDEKİLER GİRİŞ I. HACCIN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ... 6 II. HAC KELİMESİNİN ANLAMI... 7 III. HACCIN FARZ OLUŞU... 7 1. HAC ÖMÜRDE BİR DEFA FARZDIR.... 8 2. HAC, FARZ-I AYINDIR... 9 3. HACCIN, İMKÂN ELDE

Detaylı

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? حكم تكر لعمر م يكو بينهما ] تريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ KURBAN: AYET ve HADİSLER Biz, her ümmet için Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerlerine onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık. İlahınız,

Detaylı

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ UMRENİN FAZİLETİ UMRE YAPMANIN FAZİLETİ İbn Mâce deki rivayet şöyledir: Hz. Aişe (r.a) der ki: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Kur an ın Bazı Hikmetleri Kur an ın Bazı Hikmetleri Allah Teala kıble hususunda derin tartışmalara giren insanların görüşünü: İyilik, yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz değildir. ayetiyle reddetmiştir. Ki onların bir kısmı,

Detaylı

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة ] تر [ Türkçe Turkish Bir Grup Âlim Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة» باللغة

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23

İÇİNDEKİLER. Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23 İÇİNDEKİLER Mütercimin Önsözü 15 Yayıncının Önsözü 17 Şeyh Seyyid Ebu l-hasen Alî el-hasenî en-nedvî nin Takdimi 19 Müellifin Önsözü 23 BİRİNCİ BÖLÜM TAHÂRET 25 TAHÂRET... 27 Tahâretin hikmeti... 27 Tahâretin

Detaylı

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular İÇİNDEKİLER Takdim. 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... Dinin Çeşitleri... İslâm Dininin Bazı Özellikleri... I. BÖLÜM 11 11 11 II. BÖLÜM İman İmanın Tanımı... İmanın Şartları... Allah'a İman... Allah

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

1- İhrama girmek(mikat), 2- Vakfe yapmak (Arafat), 3- Tavaf yapmak (Ziyaret).

1- İhrama girmek(mikat), 2- Vakfe yapmak (Arafat), 3- Tavaf yapmak (Ziyaret). HACCIN TARİFİ VE ÖZELLİKLERİ Hac, - Sözlükte, yöneliş, yürüyüş ve kutsal yerleri ziyaret etmek anlamlarına gelmektedir. - Terim olarak ise, yılın belirli günlerinde ( Zilhicce ayının 9,10,11,12,13. günleri)dinimizce

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

TRABZON veya İSTANBUL KALKIŞLI. UMRE TURLARI REHBERi

TRABZON veya İSTANBUL KALKIŞLI. UMRE TURLARI REHBERi TRABZON veya İSTANBUL KALKIŞLI UMRE TURLARI REHBERi HAKKIMIZDA Torlak Turizm 1994 İsmail Torlak tarafından kuruldu. 1994 yılından itibaren her yıl düzenli olarak Hac ve Umre Organizasyonları gerçekleştiren

Detaylı

HAC KİTABIM İstanbul, 2013

HAC KİTABIM İstanbul, 2013 HAC KİTABIM İstanbul, 2013 DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına aittir. ISBN : 978-605-4036-37-0 Sertifika No: 17576 Kitabın

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler

Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler Hoş Geldiniz Kutsal Misafirler İslâm ın şartlarından biri de hac dır. Hac, belli zamanda, belirli yerleri özel bir şekilde ziyaret etmektir. Hac günü Kurban Bayramı na rastlayan Zilhicce ayının onuncu

Detaylı

Hâmile kadın için haccın hükmü

Hâmile kadın için haccın hükmü Hâmile kadın için haccın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 جم حج احلامل» اللغة الرت ية «مد صالح املنجد رمجة: مدد مسلم شاه

Detaylı

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları [ ثريك Turkish ] Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 أكسام احلكم اتللكييف للصيام «باللغة الرتكية»

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Sayfa. http://d-nb.info/860392090

İÇİNDEKİLER. Sayfa. http://d-nb.info/860392090 İÇİNDEKİLER Sayfa Önsöz: Bu kitabı niçin yazdım? 11 1. İslam'dan önceki Arabistan 13 1.1. İlk müslümanlar 13 1.2. Dünyanın en eski kutsal yeri: Kabe.... 16 1.3. İslam'dan'önceki Arabistan 17 1.4. Muhammed'ten

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler HAC BÖLÜMÜ 233) Hac İle İlgili Hadisler Bu bölümdeki bir ayet ve 14 hadis-i şeriften, gücü yeten kimselere haccın farz kılındığını, haccı inkar edenlere Allah ın ihtiyacı olmadığını, haccın İslamın 5 temel

Detaylı

İslam'ın başlıca ibadetlerinden birisi de ramazan ayında oruç tutmaktır.

İslam'ın başlıca ibadetlerinden birisi de ramazan ayında oruç tutmaktır. Lise 2. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Video Ders Anlatımları Oruç Hac ve Zekat Video Ders Anlatımı 2.2. Oruç İslam'ın başlıca ibadetlerinden birisi de ramazan ayında oruç tutmaktır. Oruç, niyet ederek

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

UMRE YOLCULARI EĞĠTĠM PROGRAMI 2018 YILI UMRE ORGANĠZASYONUNUN SERVĠSLĠ (24 GÜNLÜK) 16. TURU UMRE SEMĠNER PROGRAMI

UMRE YOLCULARI EĞĠTĠM PROGRAMI 2018 YILI UMRE ORGANĠZASYONUNUN SERVĠSLĠ (24 GÜNLÜK) 16. TURU UMRE SEMĠNER PROGRAMI UMRE YOLCULARI EĞĠTĠM PROGRAMI 2018 YILI UMRE ORGANĠZASYONUNUN SERVĠSLĠ (24 GÜNLÜK) 16. TURU UMRE SEMĠNER PROGRAMI DERS SAATĠ KONULAR AMAÇLAR AÇIKLAMALAR KAYNAKLAR İbadetin ve bu bağlamda Umre ibadetinin

Detaylı

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS 1-12. SINIFLAR 4O HADIS HER YIL 1-12. SINIFLAR ASFA EĞİTİM KURUMLARI 2015-2016 4 4O HADIS ASFA EĞİTİM KURUMLARI Yayın No : Yayın Yılı : 2015 ISBN : 978-000-00000-00 HER SINIFTA --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---

Detaylı

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ HÜKMÜ ŞARTI ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

Detaylı

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livata Haddi 71 LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI) Livatanın cezası zina cezasından farklıdır. Her ikisinin vakıası birbirinden ayrıdır, birbirinden daha farklı durumları vardır. Livata,

Detaylı

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 202-433 ح م ملسح القبعة والكوفية

Detaylı

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir. Hastalık ve Yolculukta: Eğer bir insan hasta ise ve yolcu ise onun için oruç tutmak Kur an-ı Kerim de yasaktır. Bazı insanlar ben hastayım ama oruç tutabilirim diyor veya yolcuyum ama tutabilirim diyor.

Detaylı

Zilhicce Ayının İlk On Günü Çarşamba, 11 Kasım :28

Zilhicce Ayının İlk On Günü Çarşamba, 11 Kasım :28 18 kasım 2009 Çarşamba günü Zilhicce ayının biridir. Zilhicce: Ayların on ikincisi ve haram ayların ikincisidir. İçinde Kurban bayramının da bulunması sebebiyle mübarek ayların en mühimleri arasında yer

Detaylı

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME 190 HATA İLE ÖLDÜRME Hata ile öldürme iki kısma ayrılır: 1- Öldürülen kimsenin isabet alması istenmemesine rağmen ona isabet etmesi ve onu öldürmesidir. Bir ava atış yapılırken bir insana isabet etmesi

Detaylı

2018 Hac kura sonuç sorgulama ekranı! Hac kura sonuçları açıklandı!

2018 Hac kura sonuç sorgulama ekranı! Hac kura sonuçları açıklandı! 1 / 6 2018/02/16 17:35 2018 Hac kura sonuç sorgulama ekranı! Hac kura sonuçları açıklandı! Hac kura sonuçları açıklandı. Diyanet İşler Bakanlığı, hacı adaylarının merakla beklediği hac kura sonuçlarını

Detaylı

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR? KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR? Müslüman olmak. Akıllı olmak. Ergenlik çağına gelmiş olmak. Hür olmak. Nisap miktarı mal yada paraya sahip olmak. Yolcu olmamak. DEVE En az 5 yaşını doldurmuş olmalı.

Detaylı

PEYGAMBERLERE İMAN... 96 Peygamberler Seçkin insanlardır... 100 Peygamberlerin Sayısı... 101 Peygamberler Arasında Derece Farkı Var Mıdır?...

PEYGAMBERLERE İMAN... 96 Peygamberler Seçkin insanlardır... 100 Peygamberlerin Sayısı... 101 Peygamberler Arasında Derece Farkı Var Mıdır?... PEYGAMBERLERE İMAN... 96 Peygamberler Seçkin insanlardır... 100 Peygamberlerin Sayısı... 101 Peygamberler Arasında Derece Farkı Var Mıdır?... 102 Dinsel Ve Tarihsel Bir Tespit...103 Vahiy Nedir?... 105

Detaylı

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir.

Bakmak ve dokunmak suretiyle şehvetle gelen meniden dolayı da gusletmek gerekir. Gasl, yıkamak demektir. Gusül ve iğtisal da, yıkanma anlamını taşır. Din deyiminde gusül: Bütün bedenin yıkanmasıdır, boy abdesti alınmasıdır. Buna taharet-i kübra (büyük temizlik) denir. Böyle bir temizliği

Detaylı

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ 76 KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ Kadına dübüründen yanaşmak haramdır. Dolayısıyla erkeğin kadına dübüründen yanaşması haram olup bazı imamlar bunu zina olarak değerlendirmişlerdir. Her ne kadar livata

Detaylı

7. ÜNİTE - HAC VE UMRE

7. ÜNİTE - HAC VE UMRE 7. ÜNİTE - HAC VE UMRE * Yahudilikteki, en önemli hac mekanı Kudüs ve çevresidir. Tevrat a göre bütün Yahudi erkekler yılda üç defa gerçekleşen bayram günlerinde İsrail in Allah ı Rab Yahova nın huzurunda

Detaylı

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir?

Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir? Haccı mı edâ etmesi yoksa oğlunu mu evlendirmesi gerekir? ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 20-432 ماذا ب عليه: حلج أم تزو ج ابنه» اللغة

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI Halil YAVUZ Emekli müftü ÖNSÖZ Hamd, şânı yüce olan Allah(c.c) a, salât-ü selâm O nun kulu ve Rasûlü Muhammed

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Allah (c.c.) Şöyle Buyuruyor: س بيلا اس ح ج ا ل ب ي و ه اع إ ل ي ه اس ت ط ت م ن ل ل عل ى ال ن " Gücü yetenlerin haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır"

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü

Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü Teşrik günlerinde zevâlden önce cemreleri taşlamanın hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn 0Terceme0T 0T: 0TMuhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 ح اجلمار قبل الزوال يف أيام

Detaylı

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU DİN HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TİREBOLU MÜFTÜLÜĞÜ AİLE VE DİNİ REHBERLİK BÜROSU MUTLULUĞUNUZA REHBERLİK EDER Yüce Allah ın aileye bahşettiği sevgi ve rahmetin çeşitli unsurlarla beslenmesi gerekir. Bunların

Detaylı

s ı k ç a s o r u l a n l a r

s ı k ç a s o r u l a n l a r s ı k ç a s o r u l a n l a r HAC s ı k ç a s o r u l a n l a r DİB YAYINLARI ÖN SÖZ H ac, şartlarını taşıyan müslümanların ömürde bir kere yerine getirmekle yükümlü olduğu farz bir ibadettir. Bu ibadet

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri... IGMG Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş Eğitim Başkanlığı İÇİNDEKİLER Ders Kitapları Serisi Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11

Detaylı

HACDA KADINLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER

HACDA KADINLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER HACDA KADINLARLA İLGİLİ HÜKÜMLER الا ح م ا تعلقة بالنساء ا ج ] تر [ Türkçe Turkish Hazırlayan Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2009-430 الا ح م ا تعلقة بالنساء ا ج» باللغة ال ية «إعداد بن مسلم شاه

Detaylı

8. SINIF 3. OTURUM A. Bu metni aşağıdaki ayetlerden hangisi destekler?

8. SINIF 3. OTURUM A. Bu metni aşağıdaki ayetlerden hangisi destekler? 1. Üzerinde yaşadığımız dünyanın da içinde bulunduğu güneş sistemi, kendilerine takdir edilmiş bir yörüngede hareket eder. Dünyamız, ne diğer gezegenlere çarpar, ne de onlardan uzaklaşır. Yeryüzünde de

Detaylı

Yüce Allah Buyuruyor ki:

Yüce Allah Buyuruyor ki: HAC 2017 Yüce Allah Buyuruyor ki: Haccı da umreyi de sırf Allah için tam olarak yerine getiriniz. (Bakara, 2/196) Kim Allah için hacceder de (Allah'ın rızasına uymayan) kötü söz ve davranıșlardan ve Allah'a

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri

Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri Peygamberimizin (sav) Ramazan Ayı nı İhya Edişleri http://yenidunyadergisi.com// 2015 HAZİRAN sayısında yayınlanmıştır Ebû Hüreyre (ra) den Rasûlullâh In (sav) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: Kim inanarak

Detaylı

TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN:

TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN: TDV - İSTANBUL MÜFTÜLÜĞÜ DERGİSİ SAYI: 3 YIL: 2007 ISSN: 1308-9595 İSTANBULMÜFTÜLÜĞÜ Kadriye AVCI ERDEMLİ İstanbul Müftü Yardımcısı Kadın HACDA Hz. Peygamber zamanından bu yana kadınlar da haccın her aşamasında

Detaylı

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir? Kurban sözlükte yaklaşmak, yakınlaşmak gibi anlamlara gelmektedir. Kurban, Allah a yaklaşmak ve onun hoşnutluğunu kazanmak amacıyla belirli bir zamanda uygun nitelikteki bir hayvanı kesmektir. Kesilen

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım. Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız

Detaylı

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A. Eski Kavimlerde Miraç...18 1. Çeşitli Kabile Dinleri...19 2.

Detaylı

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ 8 Şubat 2015 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 29261 YÖNETMELİK Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA BİRİNCİ

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI

T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI T.C. BAŞBAKANLIK DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HAC VE UMRE HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAC VE UMRE HAZIRLIK KURSLARI YOLCULUĞA ÇIKMADAN ÖNCE MADDİ VE MANEVİ HAZIRLIK 2 HAC İBADETİ Hac ibadeti, İslam dininin

Detaylı

Liseye Geçiş Sınavı Din Kültürü Ahlak Bilgisi Denemesi

Liseye Geçiş Sınavı Din Kültürü Ahlak Bilgisi Denemesi Liseye Geçiş Sınavı Din Kültürü Ahlak Bilgisi Denemesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Soruların cevapları yazının en altında yer almaktadır. Hz. Peygamber (s.a.s): Nefsim kudret elinde bulunan Allah a yemin

Detaylı

ÇİÇEK TURİZM 2012 UMRE REHBERİ Çiçek Turizm güvencesiyle, tecrübeli görevliler refakatinde, kutsal topraklara, huzura yolculuk. Aşkla yanan kalpleri yumuşatacak, unutulmaz bir hatıraya doğru. 27 YILLIK

Detaylı

Hac İbadeti Gönderen Kadir Hatipoglu - Nisan :25:55

Hac İbadeti Gönderen Kadir Hatipoglu - Nisan :25:55 Hac İbadeti Gönderen Kadir Hatipoglu - Nisan 05 2013 17:25:55 HAC İBADETİ[1] İslam Dininin temel ibadetlerinden birisi olan ve sözlükte gitmek, yönelmek, ziyaret etmek manalarına gelen hac, imkanı olan

Detaylı

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III 5. Sınıf 01 Allah İnancı - I 02 Allah İnancı - II 03 Allah İnancı - III Allah inancı 04 Ramazan ve Orucu - I 05 Ramazan ve Orucu - II Ramazan orucu 06 Ramazan ve Orucu - III 07 Adap ve Nezaket - I 08 Adap

Detaylı

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri 1 ) İlahi kitapların sonuncusudur. 2 ) Allah tarafından koruma altına alınan değişikliğe uğramayan tek ilahi kitaptır. 3 ) Diğer ilahi

Detaylı

5-Hac da yapılması Günah Olan Ve Başkalarına Zarar Veren Konulardaki Yasaklar nelerdir?

5-Hac da yapılması Günah Olan Ve Başkalarına Zarar Veren Konulardaki Yasaklar nelerdir? 1-Umresiz olarak yapılan farz, vacip veya nâfile hacca ne ad verilir? Haccı İfrat 2-Fıkıh âlimleri sünneti hüküm itibariyle kaça ayırmışlardır? Süneni Hüda, Süneni Zevaid 3-Hz. Peygamberin Siretini ilk

Detaylı

Arafat'ta vakfenin vakti

Arafat'ta vakfenin vakti Arafat'ta vakfenin vakti ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 وقت الوقوف بعرفة» اللغة الرت ية «م صالح املنجد رمجة: مد مسلم شاه مراجعة:

Detaylı

ZEKAT, HAC VE KURBAN İBADETİ

ZEKAT, HAC VE KURBAN İBADETİ ZEKAT, HAC VE KURBAN İBADETİ 1. İnsanın paylaşma ve Yardımlaşma ihtiyacı - İnsanın yeme, içme, barınma ve korunma gibi temel ihtiyaçları vardır. - İnsan temel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamaz. Başka

Detaylı

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20 T.C. 8. SINIF I. DÖNEM ORTK (MZERET) SINVI 14 RLIK 2013 Saat: 11.20 DİN KÜLTÜRÜ VE HLK BİLGİSİ 1. Biz herşeyi bir ölçüye göre yarattık. (Kamer suresi, 49. ayet) Güneş ve ay bir hesaba göre hareket eder.

Detaylı

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah Arapça da barış, esenlik ve selamet gibi anlamlara gelen selam kelimesi, ilk insan ve ilk peygamber Âdem den (a.s.) beri vardır: Allah Ademi yarattığı vakit, git şu oturan meleklere selam ver, selamını

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان Ramazan ayından kalan kaza orucunu, Şaban ayının ikinci yarısında tutmakta bir sakınca yoktur لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان ] تر [ Türkçe Turkish Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed

Detaylı

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Günümüz Fıkıh Problemleri -Ders Planı- Dersin konusu: islamda kadının giyim-kuşamı [tesettür- örtünme] Ön hazırlık: İlgili tezler: ismail yıldız nesibe demirbağ

Detaylı

Mikat yerini geçtikten sonra ihrama girmenin hükmü

Mikat yerini geçtikten sonra ihrama girmenin hükmü Mikat yerini geçtikten sonra ihrama girmenin hükmü ] ريك Turkish [ Türkçe Abdulaziz b. Baz Muhammed b. Salih el-useymîn 0Terceme: 0TMuhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 م الا حرام بعد جتاوز

Detaylı

EV SOHBETLERİ DERS: 18 KONU: HADESTEN TAHARET (MANEVÎ PİSLİKLERDEN TEMİZLENMEK)

EV SOHBETLERİ DERS: 18 KONU: HADESTEN TAHARET (MANEVÎ PİSLİKLERDEN TEMİZLENMEK) DERS: 18 KONU: HADESTEN TAHARET (MANEVÎ PİSLİKLERDEN TEMİZLENMEK) Bir önceki dersimizde ibadet konularından Namaz konusuna geçeceğimizi; ancak Namaza başlamdan önce bazı işlemlerin yapılmasından hareketle

Detaylı

Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi?

Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi? Fıkıh Soruları Ramazan Bayramı Fitre ve zekâtlar bayram bittikten sonra da verilebilir mi? Zekatın ödenmesinin zamanı, aslî ihtiyaçlar ve borçlar düşüldükten sonra, nisap miktarı, zekâta tabi ve üzerinden

Detaylı

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2012-1433 حكم نو يعيش يف حدة أحرم للحج

Detaylı

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Kültürümüzden Dua Örnekleri Güzel İş ve Davranış: Salih Amel İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 Kültürümüzde birçok dua örneği

Detaylı