Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine getirmeyen toplumların, bu ihmalin faturasını çok daha büyük maliyetlerle ve bedellerle ödediklerini belirtti. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Dolayısıyla çocuklarımıza sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır. Cumhuriyet'in 100. yılı hedeflerine ulaşmak için, dünyanın en büyük ilk on ekonomisi arasına girecek sıçramayı gerçekleştirmek için sizlere güveniyoruz'' dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 19 Mayıs Stadyumu'nda tören düzenlendi. Törenlere geçilmeden önce Milli Eğitim Bakanı Dinçer, beraberinde Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Garnizon Komutanı Korgeneral İhsan Uyar ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile üstü açık tören arabasıyla stadyumda tur atarak vatandaşları ve çocukları selamladı, bayramlarını kutladı. Daha sonra İstiklal Marşı ile tören başladı ve TRT Çocuk Korosu, 23 Nisan şarkıları söyledi, öğrenciler ''ant'' içti. Milli Eğitim Bakanı Dinçer, törende yaptığı konuşmada, insanların olduğu gibi toplumların hayatında da önemli değişimler yaşandığını ve bunların tarihin dönüm noktalarını oluşturduğunu belirterek, 23 Nisan 1920 tarihinin de Türkiye için böyle bir dönüm noktasını teşkil ettiğini söyledi. 23 Nisan 1920'nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurulduğu ve çalışmalarına başladığı tarih olduğunu anımsatan Dinçer, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayıp 9 Eylül 1922'de İzmir'de sona eren Kurtuluş Savaşı'nın sevk ve idaresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çatısı altında gerçekleştiğini, bir milletin direniş ruhu ve istiklal iddiasının tüm dünyaya buradan duyurulduğunu anlattı.
Bakan Dinçer, ''Uçurumun kıyısından dönmüş bir ülkenin yorgun, yoksul ve ümitsiz insanları, bir destan yazarak isimsiz kahramanlara dönüştüyse, bu sonuçta en büyük paye ise bu büyük destanın başkahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Cumhuriyetimizin ve demokrasinin temelleri de onun önderliğinde kurulan Büyük Millet Meclisi'nde atılmıştır'' diye konuştu. 23 Nisan 1920'de kurulan I. Meclis'in o günkü şartlara göre ileri derecede özgürlükçü ve çoğulcu bir meclis olarak milletin kaderini tayin de önemli roller üstlendiğini anlatan Dinçer, Kurtuluş Savaşı nasıl bu Yüce Meclis'in çatısı altında yürütülmüşse, genç Türkiye Cumhuriyeti'ni güzel ve aydınlık yarınlara, demokratik bir topluma taşıma hedefi doğrultusundaki çalışmaların da yine bu meclisin çatısı altında gerçekleştirildiğini kaydetti. Ülkenin kaderinde ve geleceğinde bu kadar önemli bir günün, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk milli bayramı olması kadar çocuklara armağan edilmiş olmasının da bugünün değerini ve anlamını arttırdığını vurgulayan Dinçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 1979 yılından sonra uluslararası bir niteliğe bürünerek dünya çocukları için bir dostluk, barış ve kardeşlik şölenine dönüşmüş olmasından, çocukların bu değerli armağanı dünya çocuklarıyla paylaşmasından büyük onur ve mutluluk duyduklarını dile getirdi. Dünya çocukları el ele Milli Eğitim Bakanı Dinçer, şunları söyledi: ''Dünya çocukları el ele vererek insanlığa sevgi gibi, dostluk gibi, kardeşçe yaşamak gibi unuttuğu kimi değerleri hatırlatırken, bir çocuk bayramının nasıl yaşanması gerektiğine dair de bizlere ilham veriyorlar. Bayramları bayram gibi yaşamak konusunda minik kalpleri biz büyüklerden her zaman daha hızlı atan çocuklarımız; çocukluğun o muhteşem dünyasının resmini çiziyorlar. Tıpkı müzik gibi, resim gibi evrensel bir dil olan sevgi dilini kullanarak, birbirleriyle kucaklaşıyorlar. Biz büyüklerin görevi de onlara çocuk olmaktan mutluluk duyacakları ve kendilerini geliştirecekleri koruyucu ortamları kurmak ve güçlendirmek için çalışmaktır. Irkı, cinsiyeti, dili veya dini ne olursa olsun; bütün çocuklar 'çocuk olma' ortak paydasında birleşirler ve çocuk olmaktan doğan haklara sahip olarak doğarlar. Bu ülkenin, kendi çocuklarına ve gençlerine duyduğu sevginin, inancın ve umudun bir simgesi olan Çocuk Bayramı; aynı zamanda bizlere de çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmak için üzerimize düşen sorumlulukları hatırlatmaktadır. Bu sorumlulukların başında ise en temel insan haklarından biri olan eğitim hakkından tüm çocuklarımızın eşit fırsatlarla faydalanması gelmektedir. Bu anlamda, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında olduğu gibi 21. Yüzyıl bilgi toplumunun genç nesillerini yetiştirmek üzere büyük bir eğitim seferberliğini heyecanımızı, inancımızı, azmimizi yitirmeden sürdürmekteyiz.'' Eğitim ve öğretim hizmetlerinde, kız-erkek ya da engelli ayırımı yapmaksızın herkesi eğitmeyi, rekabet içinde geliştirmeyi ve hayata hazırlamayı hedeflediklerini söyleyen Dinçer, öğrencilere şöyle seslendi: ''Her birinizin bilimsel düşünceyi rehber edinmiş, demokrasi kültürü ve değerlerini benimsemiş, insan haklarına saygılı, ruhi, bedeni ve zihni yönden sağlıklı ve dengeli yetişmiş, çevreye duyarlı, vatandaşlık bilinci ve öz güveni gelişmiş bireyler olarak yetişmeniz için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine getirmeyen toplumlar, bu ihmalin faturasını çok daha büyük maliyetlerle ve bedellerle
ödemektedir. Dolayısıyla çocuklarımıza sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır. Cumhuriyet'in 100. yılı hedeflerine ulaşmak için, dünyanın en büyük ilk on ekonomisi arasına girecek sıçramayı gerçekleştirmek için sizlere güveniyoruz. Her birinizin bilgisayar okur-yazarı olduğu; bilgisayarlar aracılığıyla bilgiye ve dünyaya açıldığı; yenilikçi, üretken ve hayat boyu öğrenme yaklaşımını benimsemiş bireyler olarak yetiştiği bir ülkenin hayalini kuruyoruz. Bu niteliklere sahip gençlerin hem kendi hayallerini hem de toplumun hayallerini gerçekleştirerek ülkemizi bugün olduğundan çok daha ileri noktalara taşıyacağınıza inancımız sonsuz. Bu duygularla 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'nın dünya çocukları arasında sevgiyi, barışı, kardeşliği güçlendirmesini, tüm çocuklarımıza mutluluk ve neşe getirmesini diliyorum.'' Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır Nisan 23, 2012-10:12:04 Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine getirmeyen toplumların, bu ihmalin faturasını çok daha büyük maliyetlerle ve bedellerle ödediklerini belirtti. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ''Dolayısıyla çocuklarımıza sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır. Cumhuriyet'in 100. yılı hedeflerine ulaşmak için, dünyanın en büyük ilk on ekonomisi arasına girecek sıçramayı gerçekleştirmek için sizlere güveniyoruz'' dedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 19 Mayıs Stadyumu'nda tören düzenlendi. Törenlere geçilmeden önce Milli Eğitim Bakanı Dinçer, beraberinde Ankara Valisi Alaaddin Yüksel, Garnizon Komutanı Korgeneral İhsan Uyar ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile üstü açık tören arabasıyla stadyumda tur atarak vatandaşları ve çocukları selamladı, bayramlarını kutladı. Daha sonra İstiklal Marşı ile tören başladı ve TRT Çocuk Korosu, 23 Nisan şarkıları söyledi, öğrenciler ''ant'' içti.
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, törende yaptığı konuşmada, insanların olduğu gibi toplumların hayatında da önemli değişimler yaşandığını ve bunların tarihin dönüm noktalarını oluşturduğunu belirterek, 23 Nisan 1920 tarihinin de Türkiye için böyle bir dönüm noktasını teşkil ettiğini söyledi. 23 Nisan 1920'nin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kurulduğu ve çalışmalarına başladığı tarih olduğunu anımsatan Dinçer, 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayıp 9 Eylül 1922'de İzmir'de sona eren Kurtuluş Savaşı'nın sevk ve idaresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çatısı altında gerçekleştiğini, bir milletin direniş ruhu ve istiklal iddiasının tüm dünyaya buradan duyurulduğunu anlattı. Bakan Dinçer, ''Uçurumun kıyısından dönmüş bir ülkenin yorgun, yoksul ve ümitsiz insanları, bir destan yazarak isimsiz kahramanlara dönüştüyse, bu sonuçta en büyük paye ise bu büyük destanın başkahramanı olan Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Cumhuriyetimizin ve demokrasinin temelleri de onun önderliğinde kurulan Büyük Millet Meclisi'nde atılmıştır'' diye konuştu. 23 Nisan 1920'de kurulan I. Meclis'in o günkü şartlara göre ileri derecede özgürlükçü ve çoğulcu bir meclis olarak milletin kaderini tayin de önemli roller üstlendiğini anlatan Dinçer, Kurtuluş Savaşı nasıl bu Yüce Meclis'in çatısı altında yürütülmüşse, genç Türkiye Cumhuriyeti'ni güzel ve aydınlık yarınlara, demokratik bir topluma taşıma hedefi doğrultusundaki çalışmaların da yine bu meclisin çatısı altında gerçekleştirildiğini kaydetti. Ülkenin kaderinde ve geleceğinde bu kadar önemli bir günün, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk milli bayramı olması kadar çocuklara armağan edilmiş olmasının da bugünün değerini ve anlamını arttırdığını vurgulayan Dinçer, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 1979 yılından sonra uluslararası bir niteliğe bürünerek dünya çocukları için bir dostluk, barış ve kardeşlik şölenine dönüşmüş olmasından, çocukların bu değerli armağanı dünya çocuklarıyla paylaşmasından büyük onur ve mutluluk duyduklarını dile getirdi. Dünya çocukları el ele Milli Eğitim Bakanı Dinçer, şunları söyledi: ''Dünya çocukları el ele vererek insanlığa sevgi gibi, dostluk gibi, kardeşçe yaşamak gibi unuttuğu kimi değerleri hatırlatırken, bir çocuk bayramının nasıl yaşanması gerektiğine dair de bizlere ilham veriyorlar. Bayramları bayram gibi yaşamak konusunda minik kalpleri biz büyüklerden her zaman daha hızlı atan çocuklarımız; çocukluğun o muhteşem dünyasının resmini çiziyorlar. Tıpkı müzik gibi, resim gibi evrensel bir dil olan sevgi dilini kullanarak, birbirleriyle kucaklaşıyorlar. Biz büyüklerin görevi de onlara çocuk olmaktan mutluluk duyacakları ve kendilerini geliştirecekleri koruyucu ortamları kurmak ve güçlendirmek için çalışmaktır. Irkı, cinsiyeti, dili veya dini ne olursa olsun; bütün çocuklar 'çocuk olma' ortak paydasında birleşirler ve çocuk olmaktan doğan haklara sahip olarak doğarlar. Bu ülkenin, kendi çocuklarına ve gençlerine duyduğu sevginin, inancın ve umudun bir simgesi olan Çocuk Bayramı; aynı zamanda bizlere de çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmak için üzerimize düşen sorumlulukları hatırlatmaktadır. Bu sorumlulukların başında ise en temel insan haklarından biri olan eğitim hakkından tüm çocuklarımızın eşit fırsatlarla faydalanması gelmektedir. Bu anlamda, Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında olduğu gibi 21. Yüzyıl bilgi toplumunun genç nesillerini yetiştirmek üzere büyük bir eğitim seferberliğini heyecanımızı, inancımızı, azmimizi yitirmeden sürdürmekteyiz.''
Eğitim ve öğretim hizmetlerinde, kız-erkek ya da engelli ayırımı yapmaksızın herkesi eğitmeyi, rekabet içinde geliştirmeyi ve hayata hazırlamayı hedeflediklerini söyleyen Dinçer, öğrencilere şöyle seslendi: ''Her birinizin bilimsel düşünceyi rehber edinmiş, demokrasi kültürü ve değerlerini benimsemiş, insan haklarına saygılı, ruhi, bedeni ve zihni yönden sağlıklı ve dengeli yetişmiş, çevreye duyarlı, vatandaşlık bilinci ve öz güveni gelişmiş bireyler olarak yetişmeniz için tüm imkanlarımızı seferber ettik. Ülkesinin çocuklarına, gençlerine gerekli yatırımı yapmayan, gereken sorumluluğu ve özeni yerine getirmeyen toplumlar, bu ihmalin faturasını çok daha büyük maliyetlerle ve bedellerle ödemektedir. Dolayısıyla çocuklarımıza sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır. Cumhuriyet'in 100. yılı hedeflerine ulaşmak için, dünyanın en büyük ilk on ekonomisi arasına girecek sıçramayı gerçekleştirmek için sizlere güveniyoruz. Her birinizin bilgisayar okur-yazarı olduğu; bilgisayarlar aracılığıyla bilgiye ve dünyaya açıldığı; yenilikçi, üretken ve hayat boyu öğrenme yaklaşımını benimsemiş bireyler olarak yetiştiği bir ülkenin hayalini kuruyoruz. Bu niteliklere sahip gençlerin hem kendi hayallerini hem de toplumun hayallerini gerçekleştirerek ülkemizi bugün olduğundan çok daha ileri noktalara taşıyacağınıza inancımız sonsuz. Bu duygularla 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı'nın dünya çocukları arasında sevgiyi, barışı, kardeşliği güçlendirmesini, tüm çocuklarımıza mutluluk ve neşe getirmesini diliyorum.''