Kötü Adamlar? Hangi Kötü Adamlar? Kötü Dr. Dastardly artık demir parmaklıkların arkasındaydı, San Francisco oldukça sessiz görünüyordu. Banka soyguncuları soygun yapmayı, mücevher hırsızları çalmayı, araba hırsızları da arabalarla uğraşmayı bırakmışlardı. Jo bu saatten sonra ne yapacağını bilmiyordu. Jo suç savaşçısıydı ve ortada uğruna savaşacağı suç kalmamıştı. Bunu bilerek arka bahçelerine gitti ve büyükbabasının kulübesinin kapısını tıklattı. Evet, büyükbabası Joe dan bahsediyorum. Ailede iki Joe nun olması Jo ve Joe 1
işleri karıştırabilir. Fakat ona da sıra gelecek. Şu anda Jo büyükbabasının, yani Joe nun kapısını tıklatıyor. Kim o? diye bağırdı yaşlı adam. Benim, Jo. Joe mu? Hayır, Jo. Ah, Jo. Bir an kendimle konuşuyorum sandım. Gir içeri, Jo. Jo kulübenin ön kapısını açtı ve içeri girdi. Çok sıkıldım, büyükbaba. diye başladı Jo. Kelimedeki kocaman S harfi kadar hem de! Bu doğruydu. Jo Schmo sıkılmıştı. Büyük S harif kadar hem de. Büyük I ve K harfini de unutmamak gerekti tabii. Neyse, siz anladınız. Büyük S harfi kadar sıkılmaktan daha kötü bir şey varsa, o da büyük Ğ harfi kadar sıkılmaktır. Çünkü bu durumda sadece sıkılmakla kalmaz, aynı zamanda heceleme yeteneğinizi de kaybedersiniz. 2
Banka soyguncuları, araba hırsızları, teröristler... Seçici de değilim büyükbaba ama, dedi Jo. Endişelenme Jo, dedi büyükbaba Joe. Kötü adamlar biraz mola vermiştir. Olur böyle şeyler. Eğer suç mücadelesinden ve kötü adamlardan anlayan biri varsa bu kişi, Jo nun şeriflikten emekli büyükbabasından başkası olamazdı. Otuz beş yıl boyunca kanun adına hizmet verdim ben, Jo. Güven bana. Kötü adamlar sadece mola vermiştir. Er ya da geç bir şeyler olacak ve... Onları durdurmak için orada olacağım, değil mi? Evet, onları durdurmak için orada olacaksın. Jo da öyle umuyordu. Kötü Dr. Dastardly ve onun yarı-kötü asistanı Pete i yakaladığı andan itibaren Jo, sıradaki suç dalgasını iple çeker hale gelmişti. Bir sonraki suç dalgası için kendini hazırlıyordu. 3
Jo elini yumruk yaptı. Umarım bir an önce olur, dedi. Parmak Eklem Yeri Sandvici m pas tutmaya başladı. Bir süre daha harekete geçirmezsem, numarayı kullanamaz hale geleceğim. Parmak Eklem Yeri Sandvici Jo nun en çok sevdiği hamlesiydi. Bu hamle, Sibirya Tipi Kulak Bükme den bile daha etkiliydi. Büyükbaba bir an için inledi ama çok geçmeden, İstersen benim üzerimde deneyebilirsin, dedi. 4
Tamam. dedi Jo. Yüzünü şöyle uzat, dede. Büyükbaba Joe yaklaştı. Şak! Ah, hayır. Jo Schmo nun Parmak Yeri Sandvici pas tutmamıştı. Jo büyükbabasının kulübesini terk etti ve Schmomobil ine atladı. Her süper kahramanın süper bir aracı yoktu ama Jo nun vardı. Schmomobil, süper şarjlı bir kaykaydı. Dahası burada yardımcısı Raymond için bile yer vardı. Kötü adamları yakalamaya hazır mısın Raymond? diye sordu Jo. Raymond ona Sence ben yangın musluklarını yakmaya bayılıyor gibi mi görünüyorum? Kutup ayıları beyaz mı? Balıklar yüzer mi? dercesine baktı. Sanırım ne demek istediğini anladınız. Jo ve Raymond tam da kötü adamları yakalama havasındaydılar. Tabii yakalayacak suçluyu bulabilirlerse... 5
Suç Dalgası Jo Schmo nun yaşadığı yer olan San Francisco da o aralar ciddi bir suç dalgası görülmediği gerçekti. Tabii bu suç zincirinin olmadığı anlamına gelmiyordu. Suç zincirindeki suçlar bir araya gelip, suç dalgası oluşturabiliyordu. Bu da beraberinde suç tsunamisi oluşmasına yol açabiliyordu. Açıkçası yıllardan beri San Francisco da herhangi bir suç tsunamisi görülmemişti. Sanki vadeleri dolmuş gibiydi. Neyse biz suç dalgasına dönelim. 6
Suç dalgası Jo Schmo nun tam da burnunun dibinde gerçekleşiyordu. Jo, süper kahraman olmadan önce Prairie Sokağı İlkokulu nun en popüler kızları Gertrude McSlime ile onun en iyi arkadaşı Betty Sludgefoot tu. Popüler olmayı özledim. dedi Gertrude. Ben de, dedi Betty. Jo Schmo konusunda bir şeyler yapmalıyız. Ve onun küçük köpeği konusunda da... Köpeğinin adı konusunda mı? Adı Raymond du sanıyorum. Evet. Doğru tahmin ettiniz. Betty kıt akıllı biriydi. Zekâsında eksik bir şeyler vardı. Kafası pek bir şeye basmazdı. Herkes ne olduğunu anlamışken o... Neyse, ne demek istediğimi anladınız. Evet Raymond ve Jo. Gitmek zorundalar. Kızlar uzun zamandır Kibirli Kızlar Topluluğu nun (KKT) üyesiydiler. Orada hem kibirli hem de popüler olmayı öğretiyorlardı, fakat yakın zamanda Gertrude ve Betty bu işi bir adım daha ileriye götürmeye karar vermişlerdi. 7
KKT KKT 8
Eğer bir süper kahraman ve onun süper aracıyla mücadele edecekseniz, Kibirli Kızlar Topluluğu nda olmak yetmezdi. Böylelikle Gertrude ve Betty, Ulusal Süper Haydutlar ve Kötü İş Failleri Topluluğu na (UHKİFT) katıldılar. Eğer Jo Schmo bir süper kahramansa (kesinlikle öyleydi), Gertrude ve Betty de süper haydut olacaktı. Belki de benim adım Gertrude McSlime değil. Değil mi? diye sordu Betty? Betty? Belki sanılandan daha kıt akıllıydı. Jo Schmo dan nasıl kurtulacağımıza dair herhangi bir fikrin var mı? diye sordu Gertrude arkadaşına. Betty kafasını salladı. Fikir mi? Bunu düşünmek bile oldukça korkunç bir şeye benziyor. Adınız Betty Sludgefoot ise bunu yapmak gerçekten çok zordu. Peki, bir planım olacak. Ama bu konuda senin yardımına da ihtiyacım var. 9
Ben varım, dedi Betty. Jo Schmo artık gitmek zorundaydı ve iki kız da onun bir an evvel gitmesini istiyordu. Ben süper haydut olacağım, dedi Gertrude. Ve ben de kötü iş faili, dedi Betty. KKT KKT 10
Wyatt Burp Jo Schmo burnunun dibinde dönen suç girişiminin farkında bile değildi. Sıkılmakla ve büyük bir suç dalgası için harekete geçmeyi beklemekle o kadar meşguldü ki. Tabii bu onun sorunuydu. Büyük bir iş beklemekle o denli meşguldu ki, küçüğünü göremiyordu. Gertrude McSlime ve Betty Sludgefoot un kötü planları gibi. Gertrude ve Betty Jo nun dördüncü sınıftan arkadaşlarıydı, Jo ya sıklıkla en hain bakışlarını atarlardı. Suç dalgasını başlatacak hain bakışları... 11
Gertrude ve Betty er ya da geç kötü düşüncelerle işe başlayacak, bunu Dastardly tarzı işler takip edecekti, sonuç olarak bir yerden başlamak zorundaydılar. Fakat Jo işe küçük suç dalgasının bulunduğu sınıfın arka sıralarından, yani Gertrude ve Betty nin oturduğu yerden, başlaması gerektiğinin farkında değildi. Jo nun kafasında başka şeyler vardı. Cep telefonuna göz attı. Bir şey olursa, büyükbaba Joe ona kısa mesaj atacaktı. Fakat gelen kutusunda hiç mesaj yoktu. Yakalanacak kötü adam da...ve Jo, Gertrude ve Betty nin hain bakışlarını görmüyordu. Pekâlâ sınıf, dedi Bayan Freep. Tarih kitaplarınızı açın. Bugün kötü adamlar hakkında konuşacağız. Jo bir anda pür dikkat kesildi. Kötü adamlar onun en sevdiği konuydu. Kötü iş failleriyle uğraşmak onun harcıydı. Kolaylıkla A alırım, diye düşündü Jo. Sınıfın arkasındaki iki çift kulak da dik- 12
kat kesilmiş, söylenenleri dinliyordu. Gertrude McSlime ve Betty Sludgefoot kötü adamlar hakkında birkaç şey biliyorlardı. Dahası onlar erkek bile değillerdi. Kesinlikle A alırım, diye düşündü Gertrude. Kaliforniya nın hareketli günlerinde, diye başladı Bayan Freep, orada çok fazla kanun kaçağı vardı, tıpkı Wyatt Burp gibi. Ders boyunca Bayan Freep sınıfına Wyatt Burp ve Baş Çetedeki Delik e süper haydut ve süper ARANIYOR
geğiren Wyatt Burp e dair hikâyeler anlattı. San Francisco Ulusal Bankası nın mahzen kapılarını bir geğirişiyle patlatmış, hatta kahvaltıda yediklerinin kokusu günlerce kaybolmamış, etrafa sinmişti. Keşke o günlerde yaşayabilseydim, diye fısıldadı Jo kendi kendine. Eğer Wyatt Burp le savaşabilseydi, sıkılmayacaktı. Keşke zamanda yolculuk yapabilsem. Jo Schmo, Bayan Freep in sınıfında fısıldayan tek kişi değildi. Gertrude, Betty ye uzanıp, Belki biz de geğirgen Wyatt Burp gibi olabiliriz, dedi. Jo Schmo başına gelecekleri bilmiyor, diye fısıldadı Betty.
Aynı günün öğleden sonrasında Prairie İlkokulu ndan iki yarı süper-kahraman Ulusal Geğirme Geliştirme Topluluğu na(uggt) katıldı. Wyatt Burp yapıyorsa biz de yapabiliriz, dedi Gertrude McSlime. Betty Sludgefoot da ona katıldı. Bayan Freep in ders verdiği dördüncü sınıfta tuhaf şeyler oluyordu. Bir süper kahraman zamanda geriye gitmeyi hayal ediyor, bir süper haydut ile kötü işlerin faili bir kız ise daha iyi geğirebilmenin yollarını arıyordu.
ŞANGIRT, GÜÜM, TANGIRT Gertrude McSlime ve Betty Sludgefoot Ulusal Geğirme Geliştirme Topluluğu na (UGGT) katılmakla meşgulken, Jo Schmo San Francisco nun hareketli günlerinde öç alan belli bir haydut hakkında heyecanlanmakla meşguldü. Wyatt Burp iğrenç bir tipti. Keşke Jo zamanda yolculuk edebilse ve onunla karşılaşabilseydi. O zaman ona Parmak Eklem Yeri Sandvici ni takdim edebilirdi. Büyükbaba, büyükbaba, büyükbaba, büyükbaba. 16
Jo büyükbabasının küçük kulübesinin kapısını tıklattı. Benim Jo. Ah, Jo. Gir içeri. Jo içeri girdi. Hoplayıp zıplamamak için kendini zor tutuyordu. Çok heyecanlı bir süper kahramandı. Zamanda yolculuğa inanıyor musun, büyükbaba Joe? Büyükbaba Joe gür kaşlarından birini kaldırdı. Zamanda yolculuk mu? Hı hı. Kötü adamlar hâlâ tatilde. Ama Wyatt Burp kötü hâliyle ayakta. 17
Wyatt Burp? Evet. Bir keresinde Birinci San Francisco Ulusal Bankası nın mahzen kapılarını patlatmıştı. Kahvaltıda yediklerinin kokusu günlerce silinmemişti. Eğer bir zaman makinesi yaparsam, onun peşine düşebilirim. Hmm... Büyükbaba Joe ne söyleyeceğini bilmiyordu. Hmm bu işlevi görebilirdi. Jo gelecek cevap için bekleyemezdi. Biraz kafa yorarsa, bir zaman makinesi yapabileceğinden kesinlikle emindi. Ne de olsa süperşarjlı aracını bir gecede yapmayı başarmıştı. Wyatt Burp, senin için geliyorum, diyerek garaja doğru koştu. Takır, takır, takır, tukur, tukur, ŞANGIRT. Gece boyunca Jo Schmo nun garajından böyle tuhaf sesler duyuldu. Sadece takır, tukur ve klank değil, aynı zamanda çatırt, patırt ve pat sesi de duyuldu. Ve bazen de ŞANGIRT, GÜÜM, TAN- 18
GIRT... Uymayan parçaları birbirine uydurmak Jo nun işiydi. Jo nun köpeği, Raymond yüzünde, Ne yaptığını biliyor musun? diyen bir ifadeyle ona baktı. Dondurmanın tadı güzel mi? Okyanus ıslak mı? Köpekler pireli mi? Elbette ne yaptığımı biliyorum, dedi Jo balyozu indirirken. Takır, takır, takır, tukur, tukur, ŞANGIRT, GÜÜM, TANGIRT. Jo işine devam etti. Güneş doğmuştu. En sonunda arkasına yaslandı ve eserine baktı. Gördüğüm beni yanıltmıyorsa, zaman makinesi tam karşımda, dedi Jo. Jo daha önce hiç zaman makinesi görmemişti. Makine hakkında ne bilebilirdi ki? Ne düşünüyorsun Raymond? Raymond bakışlarıyla, Beni aşar. Ben altı üstü köpeğim, der gibiydi. Güven bana. Bu zaman makinesine benziyor. Asıl soru şu: Çalışacak mı? 19
20