Köy-Koop 2013 Yılı Çalıştayı Kemer de Gerçekleşti

Benzer belgeler
Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

CUMA İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

YOZGAT İLİ MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİNDE VERİMLİLİK, SÜT HİJYENİ VE KALİTESİNİ ARTIRMA PROJESİ Gönderen basin - Nisan :31:07

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI Kırsal Kesimde Kadın Kooperatifleri

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

En Yüksek Prim Ödeyen 10 İşverene Ödül Verildi

MANİSA TİCARET BORSASI

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI 27 Şubat 2 Mart 2014 KONYA TOHUM 2014 KONYA HAYVANCILIK 2014

Mısır alım fiyatı açıklandı

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ KONGRESİ

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

AB ORTAK PİYASA DÜZENİNE UYUM ÇALIŞMALARI. AB Ortak Piyasa Düzeni

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

GERÇEKLEŞEN FAALİYETLER

Su Ürünleri Kooperatiflerinin. Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Sosyal Güvenlik Haftası Çeşitli Etkinlik ve Ziyaretlerle Kutlandı

DENİZLİ ŞUBE. 28 Şubat 2014 tarihinde ilk yönetim kurulu toplantısında görev dağılımı yapıldı. 20 Mart 2014 te PAYEK, Jeoloi Mühendisliği

1- Ziraat, 100 milyon Euro kaynak sağlayacak - Dünya

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Tarımın Anayasası Çıktı

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

1- EKER: Doktorların Kırmızı Ete Özür Borcu Var Hayvancılık Akademisi - AA

E- BÜLTEN. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube 5. Olağan Genel Kurulu Gerçekleştirildi. Tarım Öğretiminin Başlangıcı nın 170. Yıldönümü Kutlandı

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Sayı: 13 ŞUBAT Güngören Belediye Başkanı Ziyaret Edildi. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Sedat KURU İLE Yönetim Kurulu


KOOPERATİFLERE YÖNELİK HİBE DESTEĞİ

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

ULUDAĞ YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATÇILARI BİRLİĞİ ÜYELERİNE SİRKÜLER NO.: 248

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

KOOPERATİFLE BAŞARABİLİR MİYİZ?

Sayı: 16 MAYIS (21 Mayıs 2013 Salı) İspanyol Ar-Ge Firması Odamızı Ziyaret Etti

ordumuhtarlarderneği tarafından yazıldı Pazartesi, 03 Kasım :00 - Son Güncelleme Perşembe, 06 Kasım :10

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

07-10 ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA

ÇEKMEKÖY İLÇE GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI. 1- Başvuru formu ve taahhütname (Ek1)

YOZGAT TİCARET VE SANAYİ ODASI Yılı Faaliyet Raporu

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

Destek Personeli Eğitimleri

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

/ Nisan 2009 PERŞEMBE. Resmî Gazete. (Mükerrer) Sayı : TEBLİĞ. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

TÜRK YE ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

1- Fitili Tarım Bakanı ateşledi 700 bin çiftçi 100 milyon Euro luk verimlilik sağladı

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

DİASPORA - 13 Mayıs

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

Hassas Tarım Teknolojileri

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

2015 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

İSTANBUL İLİ ARNAVUTKÖY İLÇESİ HİZMET STANDARTLARI

TÜRKİYE DE SU ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ VE ÜRETİCİ ÖRGÜTLERİ

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

81 İl Müdürü Ankara da (1)

AYLIK ŞUNE MECLİSİ VE HAFTALIK YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI YAPILDI. YÖN. KUR. BŞK. Ş. ARIKAN VE MEC. ÜYESİ İ.



Uluslararası Yükseköğretim Hareketliliği ve Türkiye nin Konumu temalı Toplantı İstanbul TOBB Plaza da Gerçekleşti

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

Kuruca, Sanayici ve İşadamlarıyla Biraraya Geldi

Dünyada ve Türkiye de ORGANİK TARIM

Sütçüler Prof. Dr. Hasan Gürbüz Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Veysel AYHAN ın oturum başkanlığını yaptığı ve SDÜ Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İş Yerinde Psikolojik Tacizle Mücadele Paneli. (Mobbing)

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI BİLGİLENDİRME SUNUMU

EKİM AYI MECLİS TOPLANTISI / YÖNETİM KURULU FALİYET RAPORU SUNUMU. YÖNETİM KURULU AYLIK FAALİYET RAPORU 27 Ekim 2014

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

BASIN BÜLTENİ 31 OCAK 2017

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

ISSA İyi Uygulamalar Ödül Töreni

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

TÜRKİYE HAYVANCILIK PLATFORMU TEDARİK İKİLİ GÖRÜŞMELERİ


NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Transkript:

Türkiye nin Tek Tarım Gazetesi MART 2013 Yıl:2 Sayı:16 TÜRKİYE KÖY KALKINMA VE DİĞER TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİF BİRLİKLERİ MERKEZ BİRLİĞİ GAZETESİ Köy-Koop 2013 Yılı Çalıştayı Kemer de Gerçekleşti Köy-Koop Merkez Birliği, 10-13 Şubat 2013 tarihleri arasında Antalya Kemer de 2013 Yılı Çalıştayı düzenledi. 2013 Yılı Çalıştayı na, Köy-Koop Merkez Birliği ne bağlı birlik başkanları, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü nü temsilen Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özgün, Teşkilatlanma Daire Başakanı Fersan Dursun, Şube Müdürü Ziya Okumuşoğlu, Ziraat Yüksek Mühendisi Z. Birsen Çapanoğlu, Alman Kooperatifleri Konfederasyonu Türkiye Temsilciliği (DGRV) Tarımsal Eğitim ve Danışmanlık Ekip Lideri Prof. Dr. Salahattin Kumlu, Eğitmen Arzu Akalın, Eğitmen Ufuk Peker, Denizli Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yrd. Ergün Çolakoğlu, Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürü Ferruh Bacanlı, Denizbank Tarım Bankacılığı Pazarlama Grup Müdürü Dr. Levent Öztürk, Enerji Federasyonu Genel Başkan Yrd. Hakan Öztekin, Basından; Köy-TV, Pamukkale TV, Antalya 2013 Yılı Tarımsal Kredilerinin Şartları Belli Oldu Kredi üst limiti damızlık süt sığırı yetiştiriciliğinde 20 milyon lira olurken, diğer konularda 15 milyon lirayı aşamayacak. Üreticilerin finansman ihtiyaçlarının uygun koşullarda karşılanması amacıyla T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve Tarım Kredi Kooperatiflerince Tarımsal Üretime Dair Düşük Faizli Yatırım ve İşletme Kredisi Kullandırılmasına İlişkin 2013/4271 Bakanlar Kurulu Kararları 16 Şubat 2013 Tarihli ve 28561 Sayılı Resmî Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 1 Ocak-31 Aralık 2013 tarihleri arasında (bu tarihler dahil) bankaca uygulanmakta olan tarımsal kredi cari faiz oranlarından kredi konuları itibariyle belirtilen oranlarda indirim yapılmak ve kredi üst limitleri aşılmamak üzere tarımsal kredi kullandırılabilecek.» Syf 8 de VTV, Kanal 15 ve ortak birim kooperatif personeli, görsel ve yazılı medya temsilcileri ile firmalar katılım sağladı. Sunuculuğunu Umut Özdil in yaptığı 2013 Yılı Çalıştayı ında açılış konuşmasını yapan, Köy-Koop Genel Başkan Vekili Mehmet Varol, Köy-Koop Merkez Birliği olarak düzenlediğimiz bu tip eğitim çalışmalarını sürekli olarak yapıyoruz. Bu E-Tohum Takas sene farklı bir eğitim programının yapılmasını düşündük. Bu çalıştayımızda kooperatifçilerimizin eksiği olarak gördüğümüz Kurulların Yetki ve Sorumlulukları, Girişimcilik ve Lider Yöneticilik konularında üç gün sürecek olan eğitimler vereceğiz. Eğitimlere katkılarından dolayı; Alman Kooperatifleri Konfederasyonu Türkiye Temsilciliği (DGRV) ye, katılımlarından dolayı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızın temsilcilerine, birlik başkanlarımıza, tüm kooperatif ortaklarımıza, yazılı ve görsel medya temsilcilerine ve çalıştaya katkı sunan banka ve firmalara 2013 Yılı Çalıştayı mızın başarılı geçmesi temennisiyle herkese teşekkür ederim. diye konuştu. Çalıştay açılış konuşmalarında söz alan Köy-Koop İl Birlik Başkanları, Yapılacak olan yeni Anayasa da Kooperatiflere pozitif ayrımcılık yapılması gerekliliğinin altını çizdiler.» Syf 3 de İnternetten Yerel Ve Doğal Tohum Takas Ağı açılış toplantısı, 20 Şubat 2013 de İzmir in Bornova ilçesinde yapıldı. 2006 yılında çıkartılan Tohumculuk Kanunu ile yerel ve doğal köylü tohumlarının satışı yasaklandı. Yerel tohumların yaşatılması ve korunması için ülkemizde Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Zir.Yük. Müh. Zerrin Çelik, Karaot Tohum Derneği Başkanı Feray Karapınar, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Torbalı Belediyesi, Karaot Köyü Tohum Derneği, ÇiftçiPlat desteğinde 2010 yılında ilk kez Torbalı Tohum Takas Şenliği düzenlendi ve o günden bu yana bu etkinlikler dalga dalga yayılmaya devam ediyor.» Syf 9 da 2013 Yılı Birleşmiş Milletler 19. Uluslararası Kooperatifler Günü'nün teması: "Kooperatif kurumsal kriz döneminde güçlü kalır" Dünya Emekçi Kadınlar Günü mart Tüm Emekçi Kadınlarımızın, Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun Geleceğin Köylerinde Kooperatifçilik ve Yeni Belediye Yasası Geleceğin Köylerinde Kooperatifçilik ve Yeni Belediye Yasası konulu panel 18 Şubat 2013 tarihinde İzmir in Bergama ilçesinde gerçekleştirildi. Modaretörlüğünü gazeteci Tuncer Beybağ ın yaptığı panelde; Tarım alanında izlenen politikaların ve tarımsal alanlarda yaşanan değişimlerin masaya yatırıldığı panelde kooperatifleşmenin faydaları ele alındı. Türkiye nin tarımda ithalatçı bir ülke haline geldiğinin ifade edildiği panelde, ülkenin gıda egemenliğinin hızla yitirildiği ve tarımda dışarıya muhtaç hale gelindiğinin altı çizildi. Tarım politikalarının çiftçileri fakirleştirdiğinin ve üretimin gerilediğinin vurgulandığı panelde, çiftçilerin hızla kooperatifleşmeye sevk edilerek, kooperatiflerin desteklenmesi gerektiği ifade edildi.» Syf 7 de IPARD dan 236 Milyon Euro luk Hibe IPARD programı kapsamında çıkılan 9. başvuru dönemi başladı. IPARD programı kapsamında kırsal kalkınmada 2013 yılında kullanılması gereken asgari AB katkısı ise 131 milyar Euro. Kırsal kalkınmaya hibe olarak verilecek bu desteklerin yüzde 75 i AB destekli, yüzde 25 i milli bütçeden karşılanıyor.» Syf 20 de Büyükşehir Yasası Ne Getiriyor? Kırsala Ne Oluyor? Büyükşehir Yasası nın tarım sektörünü, Türkiye nin bugünü ve yarınını nasıl etkileyeceğini, A. Ü. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bülent GÜLÇUBUK ile konuştuk. Röportaj» Syf 10 da Hadi İLBAŞ Dünden Bugüne Kooperatifçilik -16-» Syf 2 de Prof.Dr. MUSTAFA KAYMAKÇI Geleceğin Köyleri Hareketi Başladı» Syf 4 de Erol AKAR Sivil Toplum Kuruluşları» Syf 6 da Prof.Dr. T.Ayhan ÇIKIN Tarımın Sorunları ve Kooperatifler» Syf 14 de Esengül ERDEM Mısır: Herşeyin İçindeyim -IV-» Syf 15 de Dr. Neşe Nuray TOPRAK Sarı Kızın Samanı Yurt Dışından Geldi?» Syf 9 da Dr. Umut TOPRAK Ülkemiz Ziraat Fakültelerinden Nobel Ödülü Çıkar mı?» Syf 11 de Dr. Erhan EKMEN Kafdağı ndaki Kaynak» Syf 8 de Ünal ÖRNEK Kooperatifler Yeni İşler Yaratır» Syf 18 de

Mart 2013 Köy-Koop Merkez Biṙliği 2 KOOPERATİFÇİLİK DÜNDEN BUGÜNE KOOPERATİFÇİLİK -16- T.C. Ziraat Bankasından Kredi Nasıl Alındı? Kooperatifin 3 5 tekneye dayalı üretimi ile sermayesi yavaş yavaş artarken ihtiyaçlarını karşılamak için Ziraat Bankasından kredi isteğinde bulunur. İlk önce Ziraat Bankası krediyi vermek istemez. Ödeme gücünüz yoktur derler. Sonunda Eyce nin Ziraat Bankasıyla kişisel ilişkileri yardımı ile kredi temin edilir. Kooperatif 100.000 liralık kredi istemini Ziraat Bankası Genel Müdürlüğüne gönderir. Ancak yürürlükteki yasalar uygun olmadığı için banka kooperatife kredi vermez.. Bu arada Aslan Eyce bu işi izlemek için Ankara dadır..kredi düğümünü çözmek amacıyla Ziraat Bankası Genel Müdürü ile görüşme yapar. Bu ilginç gelişmeyi kendi ağzından dinleyelim: Zirai Kredilerdeki müdür bana mevzuat müsait olmadığı için size kredi veremiyoruz.. Ben de siz kredi vermezseniz biz de dönüşte gidip Ziraat Bankasını işgal edeceğiz. Hiç değilse balıkçı kredi alamamış ve bankayı işgal etmiş dedirtmek yoluyla baskı unsuru yapacağız. Dedim. Zirai Krediler Müdürü bana şöyle bir baktı, ve sen iyi bir çocuğa benziyorsun; ama Türkiye de Kanunlar var dedi. İyi ama aç yaşayan insanlar da var. Bir yerde bize yardım edeceksiniz dedim. Bunun üzerine Zirai Kredilere telefon açarak Et Balık Kurumuna uygulanan yolla bize de kredi verilmesi olanağını yarattı. Ancak oyunun ikinci perdesi Silifke Ziraat Bankası şubesinde açılır. Burada yine Eyce ye bırakalım sözü: Ankara da onaylattığımız 100.000 liralık krediyi Silifke de almamız bir olay haline geldi. Ziraat Bankası Müdürü ödeme gücümüz yok diye gerekli işlemi bitirmiyor. Ertesi gün 20-25 balıkçı Ziraat Bankasının karşısındaki kahveye oturduk, ben banka müdürünün yanına gittim. Bakın Karşıdakiler balıkçı dedim. Eğer parayı vermezseniz biz biraz sonra bankayı işgal edeceğiz. Bunu üzerine müdür krediyi imzaladı. Ancak muhasebeci konuyu etüt etmeden ben buna imza atmam diye tutturdu. Yanında da Silifke nin en büyük tefecisi A.B. var. -Siz üreticinin çekine imza atmıyorsunuz da tefecinin çeklerini mi imzalıyorsunuzdeyince muhasebeci bir olay çıkmasından korktu. Ve o gün bize 15.500 lira verdiler. O akşam Taşucu nda önemli bir bayram havası vardı Balıkçılar bir kooperatifin kredi almasını büyük bir sevinçle kutladılar. Bu arada bir balıkçının fırtınaya tutularak ölmesi kooperatif için kötü bir rastlantı olmuştur. Bu olayı kooperatife karşı olan çevreler kullanmak istediler. Kooperatif balıkçıya uğursuzluk getirdi. diye karşı bir kampanyaya giriştiler. Ancak kooperatif yönetim kurulunun ölen balıkçının ailesine (1969 yılında) 300 liralık aylık bağlaması kooperatife karşı bir havanın doğmasını engellemiştir. Kooperatifin İlk Üretim Aracı: Dalyan Mehmet Hadi İLBAŞ Köy-Koop Eski Genel Başkanı 1969 yılının önemli bir olayı ise, Taşucu yakınındaki bir dalyanın kooperatife kiralanmasıdır. Dalyanı 1950 yılında beri aslen Silifkeli olan Sadık Kutlu adında bir kişi işletmektedir. Sadık Kutlu 1944 yılına değin hem Atatürk ün hem de İnönü nün Cumhurbaşkanlığı makamı şoförlüğünü yapmış, bu vesile ile pek çok yönetici ve politikacı ile tanışmış bir kişi. 1944 te emekli olduktan sonra birkaç yıl müteahhitlik yaptıktan sonra 1948 de bütün bu işlerden el çekip kendi dalyana, 1968 den beri de kooperatife vermiştir. Bütün devlet katlarındaki hatırlı durumunu kooperatifin hizmetine sunan önderlerden biridir Sadık Bey... Sadık Kutlu dalyanı devletten 20 yıllığına kiralamıştır. Ancak karlı bir işletmeye geçemeyince dalyan başka kişilerin eline geçmiştir. Sadık Kutlu dalyanın kooperatife kiralanmasını ister, fakat ihale kapalı zarf usulüyle yapıldığından dalyan Adanalı bir balık tüccarında kalır. Sadık Bey de kooperatif yöneticileri de bunu hazmedemezler. Ankara da kişisel ilişkiler yoluyla dalyanı kooperatife maletmenin yollarını ararlar. Bu dönemdeki Maliye Bakanı Cihat Bilgehan bu olayda önemli bir rol oynar ve konuyu Bakanlar Kuruluna götürür. Devrin Bakanlar Kurulu da ihalenin kooperatife verilmesini benimser. Ancak bu olayın Silifke de çözümlenmesi gereken düğümü epey güçlükle çözülür. Çünkü, yasal olarak ihale Adana lı tüccarın üzerindedir. Bakanlar Kurulunda alınan kararın yürürlüğe girebilmesi için 44.000 liralık bir teminat mektubu gerekmektedir. Bu paranın bir ay içerisinde bunması şartı var. Bulunmazsa ihale tüccarın üzerine kalacaktır. Yine kişisel ilişkilerin yardımı ile Ziraat Bankası ndan 50.000 liralık bir kredi bulunur ve düğüm çözümlenir. 1969 yılında yeni kuruluşunun birinci yılında kooperatifin ekonomik başarılarını şöyle özetlemekte yarar vardır 1. Balık pazarlanması sorununun Taşucu nda somut olarak çözümlenmesi. 2. Kredi olanağının yaratılması. 3. Dalyanın kiralanması. Trolcülerin Yenilgisi 1970 yılı önemli bir mücadele ile başlar. Kooperatif kurulmadan önce Taşucu nda çalışan iki trol motorunun ve çevreden gelip trolle balık avlayanların kooperatif sularından uzaklaştırılması sorunu vardı. Trolcülerle silahlı denebilecek bir mücadeleye girişilir. Sonunda ürküp kaçar trolcüler. 1970 yılında kooperatif Silifke ve Hacı İshaklı köylerinde birer balık satış mağazası daha açar. Yöre pazarlaması dışında etkin bir dışa dönük pazarlama sistemi de 1970 yılında kurulur. Mersin, Adana, İskenderun iç pazarlama ağını oluşturur. Yurt dışına dönük bir pazarlamaya da bu yıl geçilmiştir. Kıbrıs a Balık satmaktadır. 1971 yılı kooperatif için her konuda bir ilerleme yılı olmuştur. Bu yılın çalışmalarını şöylece sıralayabiliriz: Kooperatif 1971 yılında ekonomik bir güç olduğunu topluma kabul ettirmiştir. Bu olgu bir takım ekonomik çalışmaların sonucudur. 1968 de kooperatif kurulduğunda balıkçının ne ekmek parası ne de üretim aracı vardı. 1971 de artık tüketici durumuna gelen balıkçının da bir alım gücü ve dolayısıyla kredisi vardı çevresinde. Emek ve Ekmek Motorları 1971 in en önemli olayı kooperatife 750.000 liralık iki trol motorunun satın alınmasıdır. Bu motorlar dalyandan sonra üyeler için ikinci bir üretim aracı ve gelir kaynağı olmuştur. 250.000 lirası peşin verilmiş, 500.000 lirası aylık taksitlere bağlanmıştır. Kooperatif Başkanı Eyce, kendi kişisel ticari imzasını atmak suretiyle aylık bonoları satıcıya kabul ettirmiştir. Balıkçılığı daha da geliştirmek için açık deniz balıkçılığına yönelmek gerekmektedir. Trol motorunu önemi de buradadır. Kooperatif daha önce trolle balık avcılığını yasak etmişti. Ama yılın belirli aylarında derin ve açık denizlerde bilgili olarak yapılan bir trolcülüğün de balıkçılıkta yeri ve hatta yararı vardır. 15 Eylülden 15 Nisana kadar üç mil açıkta yapılan trolcülük balık neslini tüketmeyeceği gibi üretimi de artırır.. Motorların Taşucu na geleceği gün Silifke Kaymakamının ve öbür bakanlıklar ilçe örgütleri müdürlerinin katıldığı bir tören düzenlenir. Motorlar kıyıya yaklaşırken kaymakamın motorların adını koydunuz mu? diye sorması üzerine, kooperatif başkanı o anda birinin adı Emek, öbürününki Ekmek olacak deyiverir. Kooperatifin üretim araçları bakımından bir başka başarısı da motorlu tekne sayısını artırmak olmuştur. Kooperatifin kuruluşunda ortaklıklarda ikisi motorlu, üçü motorsuz beş tekne varken 1971 yılına gelindiğinde motorlu tekne sayısı 40 ı bulmuştur. Bu gelişme kuşkusuz kooperatifleşmenin üye balıkçıların gelir düzeyinde gerçekleştirdiği yükselme ile sağlanmıştır. Ancak üretimi artırmak için motorlu tekne sayısındaki artış yetmez. Bunun yanında balıkçının çok değişik türden ağlara ihtiyacı vardır. Örneğin, barbun için özel bir ağ gereklidir. Aslında bol balık yakalamak için Barakadı denilen 300, 500, 1000 0ltalık takımlar, gırgır denilen ağlar gereklidir. Ancak bunlar kooperatifleşmiş balıkçıların bile alım gücünü aşan ve önemli ölçüde krediyi zorunlu kılan üretim araçlarıdır. Kooperatif sınırlı bir şekilde de olsa malzemelerini ortaklarına dış piyasaya göre en az %15 ucuza ve kredi ile sağlayabilmiştir. Üretim araçlarının artışı balık üretimini eskiye göre önemli ölçüde artırır. Bu ise, etkin bir pazarlama sorununu ortaya çıkarır kooperatifin karşısına,. Pazarlama konusunda yapılması gereken ilk iş depolama sorununun çözümlenmesidir. Üreticiyi günlük fiyat dalgalarından korumanın vazgeçilmez koşulu da depolama olanaklarının bulunmasıdır. Bu olanak üye balıkçıların kooperatife güven duymaları konusunda da çok önemlidir. Bu konuda Taşucu balıkçılarından Ahmet Gençler e kulak verelim: Eskiden çok balık tuttuğumuz zamanlar tefeci çok düşük fiyat verirdi. Çünkü elimizde kalacağını ve bozulacağını biliyordu. Mecbur kalır 250 kuruşa, 3 liraya balık satardık. Şimdi ise, her birimiz 1000 kilo balık bile getirsek kooperatif alır elimizden. Bu konunun önemini kavrayan Kooperatif Yönetim Kurulu 15.500 liraya 1,5 tonluk bir deep-freeze buzdolabı satın almıştır. Kooperatifin kurulması için gerekli olan 3000 lirayı 1968 de 30 kurucu ortak ancak 6 ayda biriktirebilmişken 1971 de kooperatifin 15.500 lira değerindeki bu dolabı kolaylıkla alabilmesi çok anlamlıdır. sürecek - Prof.Dr. Lütfü ÇAKMAKÇI Dr. Umut TOPRAK Dr. Hilal TUNCA Dr. Tuba ŞANLI Dr. Caner KOÇ Dr. Bediha DEMİRÖZÜ Dr. Güray AKDOĞAN YAYIN KURULU Dr. Levent DOĞANKAYA Dr. Yener ATASEVEN Dr. Özdal KÖKSAL Dr. Neşe N. TOPRAK Dr. Selen AKAN Dr. Selen Deviren SAYGIN Gazetemizin Yayın Kurulu Üyeleri Fahri Olarak Görev Yapmaktadırlar. KÖY KALKINMA VE DİĞER TARIMSAL AMAÇLI KOOPERATİF BİRLİKLERİ MERKEZ BİRLİĞİ MUHASEBEDE BU AY Değerli Kooperatif yöneticileri ve Kooperatif Üyeleri, Mart ayı içerisinde muhasebe ve resmi kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili yapılacak işleri bu ayki yazımda yer veriyorum. Önemli hatırlatmaları aşağıda maddeler halinde belirttim. Pratik Bilgiler 1-25.03.2013 Ocak 2013 Dönemine Ait Aylık Gelir/Kurumlar Vergisi Stopajının Beyanı (Ödeme 26.03.2013 tarihi) 2-25.03.2013 Ocak 2013 Dönemine Ait Aylık Prim ve Hizmet Belgesinin Verilmesi (Ödeme 31.03.2013 tarihi) 3-25.02.2013 Ocak 2013 Dönemine Ait Katma Değer Vergisinin Beyanı (Ödeme 26.02.2013 tarihi) 4-31.03.2013 Ocak 2013 Dönemine İlişkin Ba, Bs Formlarının Verilmesi 5-31.03.2013 Kapanış tasdiklerinin yapılması için son gün. Daha önceki yazılarımız da ivedilikle dönem sonu işlemlerimizi yaparak defter kapanışlarımızı tamamlamamız hakkın da bilgiler ve tavsiyeler de bulunmuştuk. Şimdi ise kapanış tasdikleri ile ilgili olarak son gün olan 31.03.2013 tarihin de defterlerimizin kapanış tasdiklerini yaptırmamız gerekir. Bu tarihten sonra yapılacak tasdiklerde cezai müeyyideler uygulanacaktır. Gerekli önlemleri bir an evvel alıp mali müşavirlerinizle bu konuda işbirliği içinde çalışmanız gerekir. Değerli okuyucular konu hakkında daha detaylı bilgi almak isterseniz merkez birliğimize ulaşabilir ya da Merkez Birliğimize e-mail yoluyla sorularınızı göndererek sizlere yardımcı olmamızı sağlayabilirsiniz. muakbaba@hotmail.com info@koy-koop.org Tel: 0312 419 63 95-96 KÖY-KOOP MERKEZ BİRLİĞİ Murat AKBABA Muhasebeci 1971 yılından bu yana faaliyet gösteren Türkiye Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birlikleri, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu nun geçiçi 2. maddesi gereği, intibak dışı kalarak tüzel kişiliklerini korumuş ve Merkez Birliği düzeyinde KÖY-KOOP adı altında üst örgütlenmelerini tamamlamışlardır. Köy-Koop Merkez Birliği; Tarıma ait farklı çalışma alanlarında (Hayvancılık-Süt üretimi ve işlenmesi, seracılık, halı kilim üretimi, zeytin ve zeytinyağı işlenmesi, bal, çeltik üretimi ve işlenmesi, çiçekçilik, fidan, salça, reçel, konserve üretimi v.b.) etkinlik gösterir. İmtiyaz Sahibi ve Yayınlayan: S.S. Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği KÖY-KOOP Adına Yakup YILDIZ Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Mehmet VAROL Genel Yayın Yönetmeni: Emel TUĞRUL Haber Müdürü: Turgay SOLMAZ Haber Koordinatörü: Ayhan ELMALIPINAR Reklam Müdürü: Yasemin ACAR Merkez Adres: Paris Cad. 24/7 Kavaklıdere-Ankara Tel: 0312.419 63 95-96 Faks: 0312. 419 63 95-96 Web: www.koy-koop.org E-posta: info@koy-koop.org Yayın Türü: Yaygın Süreli Yayın Mart 2013 ANKARA Baskı: Atalay Matbaacılık Ltd. Şti. Elif Sk. Sütçü Kemal İşhanı No:7/236-237 İskitler - ANKARA Tel: 0312. 384 41 82 Yazıların Sorumluluğu yazarlara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Köy-Koop Merkez Biṙliği Mart 2013 BİRLİKLERDEN HABER 3 Köy-Koop 2013 Yılı Çalıştayı Kemer de Gerçekleşti Köy-Koop Merkez Birliği 10-13 Şubat 2013 tarihleri arasında Antalya Kemer de 2013 Yılı Çalıştayı düzenledi. Çalıştay açılış konuşmalarında söz alan Köy- Koop İl Birlik Başkanları, yapılacak olan yeni Anayasa da Kooperatiflere pozitif ayrımcılık yapılması gerekliliğinin altını çizdiler. Konuşmalarda, Tarım şurasının toplanması, Kooperatiflere sahip çıkılması, örgütlenmede yaşanan sorunlar, Süt şifrelerinin köylerde kooperatiflere verilmesi talebi, ÇKS kayıtlarının kooperatiflerin tutması konuları yer aldı. Türk tarımının ve Türk çiftçisinin yanında olduklarını vurgulayan, Denizbank Tarım Bankacılığı Pazarlama Grup Müdürü Dr. Levent Öztürk, Ziraat Bankası ndan sonra Türk tarımına en büyük desteği veren, tek başına kamu bankaları hariç yüzde 20 lik pazar payına sahip, tarımı misyon edinmiş olan bankamız, bundan sonraki çalışmalarınızda, tarımsal faaliyetlerinizde yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyorum dedi. (DGRV) Tarımsal Eğitim ve Danışmanlık Ekip Lideri Prof. Dr. Salahattin Kumlu, Son dönemde kooperatifçiliğin çok anılıyor olması bizleri mutlu ediyor. 2012 Uluslararası Kooperatifçilik Yılı tüm dünyada kutlandı. Bizdeki kutlamalar sönük geçti. Keşke daha çok kooperatifçiliği ülkenin dört bir yanına anlatabilseydik. Geçen yıl ülkemizde bir ilk yaşandı ve tüm örgütlerin katılımıyla Kooperatifçilik Strateji Belgesi hazırlandı. Köy-Koop önümüzdeki süreçte Strateji Belgesi nin gereklerini yerine getirilmesi konusunda üzerine düşenden çok daha fazlasını yaparak, aktif olacaktır diye umut ediyorum. DGRV olarak Köy-Koop birlikleriyle ortak çalışmalar yapıyoruz. Bu çalıştayda gerçekleştirecek olacağımız eğitimlerin başarılı geçmesini temenni ediyor, herkese teşekkür ediyorum diye konuştu. Okul Sütü Programı nı desteklediklerini, yeni Anayasada kooperatifleri koruyan, geliştiren maddelerin yer alması gerekliliğini vurgulayan Köy-Koop Genel Başkanı Yakup Yıldız, Daha iyisini, daha güzelini nasıl başarabiliriz? Dostluğu, kardeşliği, paylaşımı nasıl artırabiliriz. Tabiki üreterek, çok üreterek yapabiliriz. Köy-Koop olarak çok amaçlı kooperatifleriz. Köylerde biz varız. Tarımda biz varız, üretimde de biz varız. Bugün olduğu gibi, yarınlarda da var olmaya devam edeceğiz. diye konuştu. Okul Sütü Programının süte olan talebin artmasını sağlaması, sütün kalite ve miktarının çoğalmasının üreticiler ve süt endüstrisinin gelişmesi açısından da katkı sağlayacağını belirten Yıldız, Çocukların yeterli ve dengeli beslenmelerinin, sağlıklı büyüme ve gelişmeleri yanında başarılı olmalarında da rol oynadığını göstermektedir. Çocuklarımızın kötü beslenme alışkanlıklarının önüne geçilmesi, bunun devamında obezite, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet v.b hastalıklardan uzaklaşması için okul süt programının desteklenmesi gerekmektedir. Süt ile başlayan bu çalışmanın diğer yiyeceklerde de devam etmesini diliyoruz. dedi. Yıldız, Bize bugüne kadar eğitimlerde ve kırsaldaki çalışmalarımızda desteğini esirgemeyen Alman Kooperatifleri Konfederasyonu Türkiye Temsilciliği ne, Bakanlığımıza, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ve temsilcilerine, Türkiye nin dört bir yanından buraya gelen kooperatif başkanlarımıza ve ortaklarımıza teşekkür ediyor, bu çalıştayın başarılı geçmesi dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunuyorum diye sözlerine son verdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın son 1,5 yılda yeniden yapılanmasına, bu yapılanma içerisinde eski Genel Müdürlüklerin fonksiyonunu da taşıyan yeni Genel Müdürlüklere geçiş sürecinden bahseden, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Özgün, Bakanlık olarak dünyadaki teknolojik gelişmeleri takip ediyoruz. Coğrafi Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığımız var. Uzaya yolladığımız Göktürk-2 uydumuzu; tarımsal ürün analizleri, rekolte tahminleri, zirai mücadele, çevre kirliliği, doğal afetlerin neden olduğu hasarların değerlendirilmesi gibi iş ve işlemlede kullanacağımız bir çalışma içerisindeyiz diye konuştu. Bakanlık ve hükümet olarak kooperatifçiliği son derece önemsediklerini vurgulayan Özgün, Başbakanımızın kooperatifçilerle bir araya gelerek Kooperatifçilik Strateji Belgesi ni açıklaması, ülkemiz kooperatifçiliği için çok önemli bir gelişme, çok büyük bir hadisedir dedi. Bu tür eğitim toplantılarının, kooperatifçilerimizin eğitimi ve gelişimi açısından çok önemli fırsatlar olduğunu dile getiren Özgün, Kooperatifçilerimiz çağın gerektiği yeniliklere, konumlara ayak uydurmaları gerekiyor. Bilgi sürekli bir ihtiyaç, gelişen dünyada yeni yeni bilgi alma gereklililiği hasıl oluyor. İşte bizim de DGRV ile ortak çalışmalarımız bu temele dayanıyor. Siz ne kadar güçlü olursanız, biz o kadar güçlü oluruz. İş ve işlemlerinizde, sahada karşılaştığınız her hangi bir sorununuz için bizlere ulaşabilirsiniz. Bu eğitim programının yararlar getirmesini temenni ediyorum diyerek sözlerini tamamladı. Çalıştayda, katılımcı kooperatifçilere, üç ayrı salonda 3 gün süren eğitimlerde; DGRV Tarımsal Eğitim ve Danışmanlık Ekip Lideri Prof. Dr. Salahattin Kumlu Kurulların Yetki ve Sorumlulukları, Girişimcilik konusunda Arzu Akalın, Lider Yöneticilik konusunda ise Ufuk Peker eğitim verdi. Çalıştayda gündemdeki soru ve sorunlar hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu. Çalıştayın son günü, katılımcılara plaket ve katılım belgeleri bir törenle verildi. Denizli Köy-Koop Birliği 9. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı ndaydı Denizli'de, bu yıl 9'uncusu düzenlenen "Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı" (AEGEANAGRİ 2013) 5 gün süreyle ziyarete açık kaldı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kutlu, düzenlenen fuarın, ziyaretçilerin yeni teknolojilerle tanışması, yeni bilgiler edinmesini sağlayarak tarımın gelişmesine katkı sunduğunu ifade etti. EGS Park Fuar alanında düzenlenen fuarın açılış töreninde konuşan Denizli Valisi Abdülkadir Demir, Denizli'nin tarım alanında da oldukça güçlü bir şehir konumunda olduğunu belirtti. Bölgenin genelde turizm ve sanayisiyle tanındığını, tarım, hayvancılık ve gıda üretiminde de önemli paya sahip olduğunu ifade eden Demir, fuarın tarım ve hayvancılık sektörlerini biraraya getirdiğini söyledi. Belediye Başkanı Osman Zolan, oda başkanları ve sektör temsilcilerinin de katıldığı tören sonrası fuarın açılış kurdelesi kesildi. Köy-Koop Standı Büyük İlgi Gördü Denizli Köy-Koop Birlik Başkanı Mehmet Varol, biz fuarları çok önemsiyoruz. Fuarlar bizim için çok önemli. Fuarlarda üreticilerimiz yeni teknolojiyle tanışıyor. Ayrıca yeni teknolojiye uygun yapılan makina ekipmanı tanıyarak satın alma şansını buluyor. İlimizde 9. su düzenlenen Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı na düzenli olarak katılıyoruz. Denizli deki kooperatif ortaklarımız ve ailelerini standımızda misafir edip ağırlıyoruz. Ziyartiçelirimiz standımıza göstermiş oldukları ilgi bizleri çok memnun etti. Bu sene 9. su dezenlenen Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı 21 bin metre karelik alanda, 347 firmanın katıldığı, 67 firmanın talebinin yer darlığından karşılanmadığı, 5 gün açık kalana fuara 15 ilden 500 otobüsle ziyaretçi taşındı. Geçen sene 119.457 ziyaretçinin katıldığı fuara bu sene 131.407 kişi ziyarette bulundu. Fuarda Yarışmalarda Yapıldı Fuar çiftçilerle ilgili yarışmalara da ev sahipliği yaptı, 2013 yılı Kadın Çiftçiler Yarışıyor adlı bilgi ve proje yarışmasının bu yıl 9. Ege Tarım, Sera ve Hayvancılık Fuarı bünyesinde gerçekleştirildi. Yarışmaya katılan tüm kadın çiftçilere Denizli Köy-Koop Birliği tarafından birer adet kalem takımı, ayrıca dereceye giren kadın çiftçilere birer altın hediye edildi. Fuar kapsamında "Bileğine Kuvvet Çiftçim" sloganıyla Bilek Güreşi Turnuvası düzenlendi. Yarışmada birinci olan çiftçilere çeşitli ödüller verildi. Köy-Koop Manisa Kadın Kooperatifleri de Denizli Fuarındaydı Bu yıl beşinci kez 9. Ege Tarım Sera ve Hayvancılık Fuarına Köy- Koop Manisa Birliği Kadın Kooperatifi ürünleriyle katılım sağladı. Fuara katılan Köy-Koop Manisa Kadın Koopeatifi Başkanı Nilgün Beşirik, 2008 de Manisa'nın İlk Kadın Kooperatifini kurduk. Köy-Koop Manisa Birlik Başkanı Nurettin Dingaz'ın destekleri ile Kooperatifçiliğe gönül verdik. 12 yıldır kooperatifçilik ve kadınlar ile ilgili çalışmalar yapmaktayız. Kooperatifçiliğe gönül vermek zor ve zahmetli bir yoldan geçmek diye düşünüyorum. diye konuştu. Fuarcılık'a Kooperatifimize ve Kadınlara olan duyarlılıklarından ötürü de ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Kadın Kooperatifimize ve çalışmalarımıza verdikleri desteklerden dolayı kurumlarımıza ve dostlarımıza teşekkürü borç biliriz. diye konuştu. Fuarı değerlendiren Beşirik, Manisa hediyelik eşyası olarak ürettiğimiz el sanatları ürünlerimizi bir kez daha sergileme ve tanıtma imkanı bulduğumuz için mutluyuz. Özellikler Manisa'yı tanıtmak için dokunan el dokuması şallar, Kula Keçesi kullanarak oluşturduğumuz ve duvar süsü olarak tasarladığımız kolleksiyonumuz, bez bebeklerimiz, hediyelik eşyalarımız ile Manisa'mızı ve Kadın Kooperatifi ortaklarımızın ürettikleri ürünlerini tanıttık. Denizli Fuarında özellikle 5 yıldır maddi manevi desteklerini bizden esirgemeyen Orion

Mart 2013 Köy-Koop Merkez Biṙliği 4 TARIM Geleceğin Köyleri Hareketi Başladı! İzmir de Yeni Büyükşehir Yasası yla birlikte 16 Bin köy kapatılmasına karşı, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Geleceğin Köyleri Hareketi ni başlattı. Hareketle birlikte başta İzmir olmak üzere Türkiye nin dört bir yanından, köy muhtarları ve köylülerden imza toplanmaya başlandı ve kampanya devam ediyor. Daha sonra Anayasa Mahkemesi ne başvurulacak. Köylerle ilgili hazırlanan manifestoya Geleceğin Köyleri Hareketi adı verildi. Manifestoda, özetle; Son elli yılda köylerimizin büyük kısmının boşaltıldığı, köylülerin şehre göç etmek zorunda bırakıldığı, köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurduğu ve Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzel kişiliğinin tek bir cümleyle kapatıldığı belirtiliyor ve Biz, geleceğin köyleri, köy olma hakkımızı anayasal düzeyde savunmak için bir araya geldik. Daha da önemlisi, yasaların hiç düşünmediği bir görevi sürdürmek, geçmişle gelecek arasında köprü kurmak için bir araya geldik. Bereketli ve sağlıklı bir toplum için geleceğin köylerini yeşertmeye niyet ettik. deniliyor. Köyler Neden Bitirilmek İsteniyor? Prof.Dr. Mustafa KAYMAKÇI Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mustafa.kaymakci68@gmail.com Köylülüğün tasfiyesine yönelik hareketlerin arkasında, küçük ve orta ölçekli işletmeler şeklinde yapılmakta olan köylü tarımcılığını bitirme amacı vardır. Konuyu bu şekilde irdelemek gerekiyor. Şimdiye değin uygulanan tarım politikaları ve Yeni Büyük Şehir Yasası ile ardından getirilmekte olan Toprak ve Su Yasası Tasarısı nın bu amaca yöneliktir. Bu nedenle iki sorunun cevabı aranmalıdır. Birincisi Şu; Köylü tarımcılığında egemen olan küçük ve orta ölçekli işletmeler yerine, kurulması özendirilen dev işletmeler ve sözleşmeli tarım modeli ile üretim ve verimi artırmak olası mıdır? Bu olası değil. Nedenlerini sıralayalım; Türkiye gibi ülkelerde, tarımsal üretimde dev tarımsal işletmeler, küçük ve orta ölçekli işletmeler göre çok daha yüksek düzeyde sürekli teknoloji ithal etmek zorundadırlar. Dolayısıyla tarımsal girdiler bakımından da sürekli bağımlı kalacaklardır. Dev tarımsal işletmeler, oluşturulan tarımsal üretim modelleri ile üretim girdi ve çıktılarının değerlendirilmesini merkez ülkelerine göre şekillendirmek zorundadırlar. Bir başka deyişle tarımsal üretim deseni, büyük ölçüde yurt içi gereksinimlere göre değil, merkez ülkelerinin tarım ve gıda şirketlerine göre şekillenecektir. Dev işletmeler modeli, tarımda işçileştirmeyi ve yabancılaşmayı da yaratır. Bu durum ise söylenenin tam aksine, tarımda toplam etmen verimliliğini düşürür. Uzmanlar, işletmelerinin verimlilik açısından değerlendirilmesinde, tarımda toplam etmen verimliliğinin dikkate alınması gerekliliğini dile getiriyorlar. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde emek daha ucuz, dolayısıyla fırsat maliyetinin daha düşük olmasına ek olarak toprak ve sermaye de daha az maliyetlidir. Bu nedenle bu işletmeler, dev işletmelere göre daha yüksek bir toplam verimliliğe sahiptirler. Dev tarımsal işletmeler, kullandıkları tarımsal girdiler ve çıktıları ile çevreyi geri dönülmez bir şekilde kirletmektedirler. Diğer yandan önerilen sözleşmeli tarım modeli de tek yanlı bir bağımlılık yaratmakta ve işletmeleri tarım ve gıda şirketlerinin sömürüsüne bırakmaktadır. İkincisi ise şu; Köylülüğün Tasfiyesi İle Açıkta Kalacak İnsana, Kentlerde İş Var Mı? Türkiye de tarım politikaları ile uygulanmakta olan model, dünyada da sahneye konulan oyunun bir parçasıdır. Ancak bu modelin dünya halkalarına da hayırlı olamayacağını, Samir Amin adlı bir bilimci bu soruya şöyle dile getiriyor; Elli yıllık bir zaman dilimi içinde dünyada, yılda yüzde 7 lik sürekli bir büyüme hızı gibi hayalci bir hipotez gerçekleşse bile, kentler kırdan gelecek üç milyar insanın üçte birini bile emmeyi beceremez. Dev işletmeler modeli, bir başka deyişle kapitalizmin doğası gereği, köylü sorununu çözemez. Ortaya koyduğu tek seçenek, gecekondulaşmış bir dünya ve yoksullaşmış beş milyar fazla insandır. Bu şekilde köylerin boşaltılmasıyla kentlere gelecek, ancak iş ve aş bulamayacak yoksul köylülerin denetimi daha kolay olacak. Sadaka ekonomisi ve sadaka kültürü ortaya çıkacak. Aslında bunu şimdiden gözlemlemiyor muyuz? Türkiye den örnek vererek konuyu biraz daha somutlaştıralım. Türkiye de 2012 yılı itibariyle Tarım Sektörü nde yaptığımız bir bilançonun ortaya çıkardığı sonuçlar şunlar oldu; 1-Tarımsal istihdam gerilemiştir. Bu olumsuzlukların sonucu olarak çiftçi tarımdan kopmaktadır. 2012 sonunda 2 milyonu aşkın çiftçi tarımdan kopmuştur. 2-Tarımda yoksulluk artmıştır. 3-Tarımda büyüme hızı düşük kalmıştır. Bu dönemde ekonominin genelinde yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 4,6 olarak gerçekleşmesine karşılık, tarımdaki büyüme hızı yüzde 2,2 de kalmıştır. 4-Türkiye tarımda net ithalatçı konumdadır.2012 yılında tarım ürünleri dış ticaret açığı ise ilk 9 alık dönemde 2 milyar doları geçmiştir. Türkiye gıda egemenliğini yitirmiştir. 5-İşlenen arazi azalıyor: 2000 li yıllarda çiftçiler 3,3 milyon hektar araziyi işlemekten vazgeçmişlerdir. Özetle, köylü tarımcılığın tasfiyesi ile yerine ikame edilecek dev tarımsal işletmelerle yapılmakta olan endüstriyel tarım, insanlığı doyurmaya ve istihdamı sağlamaya yetmiyor, yetmeyecek. Bunların sonuçları şimdiden Türkiye de ortaya çıkmış durumda. Türkiye de kırın ve kentlerin yaşamakta olduğu yoksullaşması ve gelir dağılımının aşırı bozulmasının ardındaki neden, buradan kaynaklanıyor. Geleceğin Köyleri Hareketi ne Sahip Çıkalım. Tunç Soyer in örgütlediği bu hareket çok önemli. Yazık ki bu toprağın insanı, köklerini kaybetme noktasına geldi, Anadolu ve Trakya köylerinden yayılıp dünyaya ilham veren kadim kültürün sırtını döndü. Geçmişini geleceğinden ayırdı. Bu nedenle, başta köylüler olmak üzere, köy muhtarları, tarımın bütün örgütleri ve sağlıklı gıda tüketmek isteyen kentliler bu harekete sahip çıkmalı, milyonları geçecek imza vermeli ve eylem yapmalı. Ancak harekete, öncelikle köylü tarımcılığını savunan Köy-Koop lar sahip çıkmalı. Geleceğin Köyleri Hareketi ne katkı vermek isteyenler, www.geleceginkoyleri.net ile bağlantıya geçebilirler. Süt Fiyatlarındaki Düşüş Üreticiyi Zor Durumda Bıraktı Türkiye Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Merkez Birliği (Köy-Koop ) Genel Başkan Vekili Mehmet Varol, "Sanayici, Ulusal Süt Konseyinde belirlenen referans fiyata uymayarak bazı bölgelerde fiyatları geriye çekti" dedi. Varol, yaptığı açıklamada, 26 Eylül 2012 tarihinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın katılımı ile, Ulusal Süt Konseyinde yapılan protokolde, 31 Ekim 2012 ile 31 Mart 2013 tarihleri arasında çiğ süt litre fiyatının 90 kuruş olması yönünde karar altına alınmıştı. Ancak 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle soğutulmuş, rampa teslimi çiğ süt fiyatı serbest bölge olarak adlandırılan bazı bölgelerde, 70-80 kuruşa çekildi. Ülkemizdeki girdi maliyeretleri yüksekliğinin altını çizen Varol, Biz Türk çiftçisi olarak, Avrupa çiftçisinden daha pahalıya süt satıyoruz, et satıyoruz ama her gün süt üreticimiz zarar ediyor, tükenme noktasına geliyor. Şunu çok iyi gözlemliyorum ki, üretici zarar ediyor, sanayici zarar ediyor, tüketici çok daha pahalıya tüketiyor. Bu durumda üretiminin içinde olmayan iki sektör, yani aracı ve tefeci grupu büyük karlar ediyor. Aracı sektörü olarak adlandırılan söktör AVM ler, tefeci söktörü ise bankalardır diye konuştu. Okul Sütü Programını Destekliyoruz Köy-Koop Merkez Birliği olarak, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı nın ortaklaşa hazırladığı Okul Sütü Programı nı desteklediklerini belirten Varol, Yem ve saman fiyatlarının artması sebebiyle süt üreticisi çok zor durumda kaldı. Yem sanayicisi yüksek kârlar peşinde. 90 kuruşa sattığımız çiğ sütün fiyatı son bir yılda yüzde 11 artarken, yem sanayicinin sattığı süt ve besi yemi yüzde 40 oranında arttı" diye konuştu. Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından ithal edilip üreticiye satılan samanların bozuk ve çürük çıkmasına da değinen Varol, 2012 yılında yaşanılan olumsuz hava koşulları nedeniyle daralan saman rekoltesi, ithalatı zorunlu hale getirmişti. İthalat için yapılan çalışmaların olumsuz sonuçlanması ile bakanlığımız acil tedbir alıp, ithal edilen samanların yüzde 25 bedellini bakanlık tarafından ödeneceğini ve ithalat ile ilgili Tarım Kredi Kooperatiflerini görevlendirmişti.ancak ithal edilen samanların büyük bir kısmının bozuk ve çürük çıkması üreticimiz için sıkıntı üzerine sıkıntı getirdi diye konuştu. Bu arada, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İzmir İl Müdürü Ahmet Güldal da sanayicilere referans fiyata uymaları konusunda çağrıda bulundu. Süt tozu kotası bulunan sanayicinin referans fiyatın altında alım yapamayacağını belirten Güldal, referans fiyatın altında alım yapan sanayicinin kotasının iptal edileceğini vurgulayarak, "Son günlerde çiğ süt fiyatlarının düştüğünü görüyoruz. Fiyatları kimin düşürdüğünü yakından izliyoruz. Sanayicilere okul sütü projesi ve yeni süt tozu kotası devreye girinceye kadar beklemelerini tavsiye ediyoruz" dedi. Mersinli Süt Üreticileri Süt Alım Fiyatını Yola Süt Dökerek Protesto Ettiler Mersin in Erdemli İlçesi nde, Süt Üreticileri Birliği üyeleri, mandıra sahiplerinin süt alım fiyatının litresini 90 kuruştan 70 kuruşa indirilmesini yola süt dökerek protesto etti. HAL VE GİDİŞ Mersin in Erdemli İlçesi nde, Süt Üreticileri Birliği üyeleri, mandıra sahiplerinin süt alım fiyatının litresini 90 kuruştan 70 kuruşa indirilmesini yola süt dökerek protesto etti. 220 üyesi bulunan Erdemli Süt Üreticileri Birliği Başkanı Murat Ergen, yem ve sanat fiyatlarının aşırı artışı nedeniyle hayvancılığın bitme noktasına geldiğini, mandıra sahiplerinin de Ulusal Süt Konseyi ni hiçe sayarak 90 kuruş olan süt alım fiyatını 70 kuruşa indirdiklerini iddia etti. Birlik üyeleri ile beraber basın açıklaması yapan Ergen, Saman ve yemdeki aşırı artış hem hayvancılığı hem de süt üreticiliğini olumsuz yönde etkilemiştir. Buna rağmen, çiftçimiz geçimini sağlamak için her türlü sıkıntıya katlanmaktadır. Tüm bu olumsuzluklar ortada iken bir de Ulusal Süt Konseyi nin verdiği 90 kuruşluk süt alım fiyatını bölgedeki mandıra sahipleri 70 kuruşa indirmeleri üreticiyi daha büyük sıkıntıya sokmuştur. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nın duruma müdahale etmesini bekliyoruz dedi. Ergen, Ulusal Süt Konseyi nin belirlediği süt fiyatının altında fiyat veren firmalara süt satışı yapmayacaklarını da ifade etti. Sait MUNZUR

Köy-Koop Merkez Biṙliği Mart 2013 GÜNDEM 5 ÇOMÜ nün Büyük Hayali Gerçekleşti Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı dan Deney Hayvanı Üretici Kullanıcı ve Tedarikçi Kuruluşlara Mahsus Çalışma İzin belgesini aldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Türkiye nin En Büyük Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Metehan Uzun u ziyaret ederek merkez binasında incelemelerde bulundu. Rektör Laçiner, deney hayvanları merkezinin açılmasıyla ÇOMÜ için büyük bir hayalin gerçekleşmiş olduğuna vurgu yaparak: Arkadaşlarımız önceki gün bizlere müjdeli bir haber getirdiler. Deney Hayvanı Üretici Kullanıcı ve Tedarikçi Kuruluşlara Mahsus Çalışma İzin belgesinin alınmasıyla ÇOMÜ nün Deney Hayvanları Araştırma Merkezi faaliyetlerine resmi olarak başlamış oldu. Pek çok hayvanın üzerinde çalışma yapmaya imkân sağlayacak bir belge bu. Ziraat Fakültesi nden, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi nin araştırmalarına kadar birçok araştırma bu merkezde bu çalışma izni sayesinde yapılmış olacak diye konuştu. Merkez Türkiye İçin Bir İlk Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Metehan Uzun da konuşmasında merkezin Türkiye için bir ilk olduğunu belirterek, 31 Ocak itibari ile ruhsat aldık ve şu anda devam eden 11 tane araştırma var. İşin doğrusu; merkezi faaliyete geçirirken diğer merkezlerde, diğer üniversitelerde; yılda kaç tane çalışma var? Ne kadar talep var? Bunların araştırmasını yaparak malzemelerimizin siparişini ona göre verdik. Ama görünen o ki bir yıllık hedefimizi bir ayda tutturmuş olacağız. Çünkü henüz resmi müracaatını yapmamış ama bize fikir soran, çalışma planladığını söyleyen birçok arkadaşımız var. 30 çalışmanın üzerine rahatlıkla çıkabileceğimizi düşünüyoruz. dedi. Prof. Dr. Metehan Uzun, Etik Kurul un onaylamadığı hiçbir çalışmaya izin vermeyeceklerinin de altını çizerek, Merkezimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ruhsatlı bir merkez olduğu için zaten hayvan refahını ön planda tutmak zorundayız. Tüm odalarımız 21 22 derecelik sabit ısıda ve 24 saat havalandırma söz konusu. Hayvanların yemleri ve suları sürekli olarak önlerinde bulunduruluyor. Bunlar belirli saatler aralığında sürekli Sulu İlaç Kullanımı Arı Ölümlerini Düşürdü olarak kontrol ediliyor. Dolayısıyla hayvan refahı açısından herhangi bir problemimiz söz konusu değil. Zaten yasalar da bunu bize zorunlu kılıyor. Yasalara azami dikkat ediyoruz. dedi. Merkezde toplantı ve konferans salonu, simülasyon, fizyoloji, mikrobiyoloji, farmakoloji, hücre kültürü ve nöroanotomi laboratuvarlarının da bulunduğunu kaydeden Uzun, Aynı şekilde herkese açık bir hazırlık laboratuvarımız var. Dışarıdan merkezimize gelen bir araştırmacı kendi projesinde kullanacağı kimyasalları getirdikten sonra, burada biz ona her türlü imkanı sunacağız. Online talepte bulunacaklar, web sayfamızdaki formumuzu dolduracaklar biz onlara hangi gün gelebileceklerini bildireceğiz. Her türlü hazırlığı rahatlıkla yapabilecekler, tabii randevu sistemine göre. Araştırmacı geldiği anda buraya dilediği yaşta, kiloda, sayıda hayvanı hazır bir şekilde bulmuş olacak dedi. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, ''Tarımda toz ilaç kullanımından sulu ilaç kullanılmasına geçilmesiyle Türkiye'de arı ölümleri neredeyse bitti'' dedi. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz, bazı üreticiler tarafından geçmiş yıllarda başka ülkelerin yasakladığı tarım ilaçlarının kullandığını, bu nedenle bu ilaçlar nedeniyle çok sık görüldüğünü belirterek, ''Bu konuda yıllarca mücadele verdik, hakkımızı mahkemelerde aradık, sonunda toz ilaç kullanımını yasaklattırdık, bu nedenle de mutluyuz'' diye konuştu. Yılmaz, ''Arıcılığın ve doğanın en büyük düşmanı maalesef tarım ilaçlarıdır. Bu ilaçlardan en çok zararlı olanı ise toz ilaçtı. Bizler arıcılar olarak yıllardır bu toz ilacın yasaklanması konusunda mücadele verdik. Çünkü arılarımız bilinçsizce kullanılan bu toz ilaçları nedeniyle ölüyordu. Toz ilaç tarımda kullanıldıktan kısa bir süre sonra uçuyor ve bu uçan tozlar her tarafı kirletiyordu. Doğal ortamda toz ilaçla temas eden arılarımız bu nedenle ölüyordu. Özellikle 2006 ile 2008 İtalyan Peynirlerine İthalat Yasağı Türkiye nin pastörize edilmemiş süt ürünlerinin ithalatına kısıtlama getirmesi, İtalya ile krize yol açtı. İtalyan Süt ve Peynir Derneği (Assolatte), Türkiye deki İtalyan Büyükelçiliği aracılığıyla kendilerine iletilen kısıtlama kararına tepki gösterdi. Assolatte Başkanı Giuseppe Ambrosi, derneğin internet sitesinden yaptığı açıklamada, Türk hükümetinin çiğ sütten yapılan ürünlerin ithalatını 1 Şubat tan itibaren yasaklaması yüzünden Parmiggiano Reggiano, Grana Padano, Provolone Valpadana gibi İtalya nın sembolü haline gelmiş peynirlerin Türkiye ye ithalinin durdurulduğunu belirtti. Assolatte Direktörü Massimo Forino da yasağın kendilerini hem üzdüğünü hem de kızdırdığını söyledi. Forino, Sağlık koşulları gerekçesiyle gıda ürünlerinin ticaretine kurallar konması, uygulanması anlaşılabilir. Ancak bizim ürünlerimiz pastörize sütten yapılmasa da aylarca olgunlaştırma işlemine tabi tutuluyor ve bu yolla bakteriler ortadan kalkıyor. Peynirlerimizi tüm dünyada satıyoruz. dedi. Forino, Türk hükümetine yasağın kaldırılması için başvurduklarını, yasağın geri çekilmemesi halinde Avrupa Komisyonu na da başvuracaklarını ifade etti. yılları arasında çok arı kayıplarımız oldu. Bu ölümlerin nedenini araştırdık. İlk olarak ölen arılarımızdan numuneler aldık. Aldığımız numunelerin hepsinde Avrupa'da yasaklamış bazı ilaçların maddelerine rastladık. Bunun ardından hemen ilgili bakanlık yetkilileri ve bu ilaç firmalarının temsilcileri ile bir araya gelerek bu ilaçların yasaklanmasını sağlandık. Bunun için de büyük uğraşlar verdik. Mahkemelerde hakkımızı aradık. Sonunda gülen taraf bizler olduk.'' diye konuştu. Toz ilaçların yasaklanmasıyla kovan başı bal üretiminin artacağına inandığını söyleyen Yılmaz,''Son 2 yıldır başta ayçiçeği, fındık ve pamuk olmak üzere tüm ürünlerimizde bu toz ilaçların kullanılması yasaklandı. Zaten bu ilaçlar Avrupada da yasaklamıştı. Biz neden Avrupa'nın yasakladığı bu ilaçları kullanalım. Bize yazık değil mi? Bu anlamda ciddi sıkıntılarımız vardı. Artık bu konuda önemli adımlar atıldı. Şu anda tarımda toz ilaç kullanımından sulu ilaç kullanılmasına geçilmesiyle Türkiye'de arı ölümleri neredeyse bitti. Toz ilaç arıların baş belasıydı, bundan kurtulduğumuz için çok mutluyuz. Bu yasak kovan başı bal üretimimizin artmasına da neden olacak. Şu unutulmamalı ki tarım da, arı da, doğa da bizimdir. Biz hepsini birden koruyacağız. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Şu anda biz arıyı da kurtardık doğayı da. Hep birlikte bunun mutluluğunu yaşıyoruz.'' dedi. Denizli'de Kekik Paneli düzenlendi Ege Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Kekik Paneli düzenledi. Denizli de düzenlenen 'Kekik Paneli'nde üreticilere, Ürününüze sahip çıkın, doğru zamanda doğru dozda ilaç kullanın, sulama ve gübrelemeye dikkat edin. mesajı verildi. Denizli nin önemli kekik üretim bölgelerinden 700 civarında üretici katıldı. Üreticinin daha fazla kazanç elde etmek amacı ile yaptığı girişimlere değinen Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu, Bu güzel ürünün üç beş kuruş fazla kazanç uğruna feda olması riskini arttıran, ot ilacı kullanılmasındaki yanlış uygulamalar, kekiği bir gıda ürünü olarak insanların tükettiğini unutarak kirli ortamlarda işlemek ile çöpünden arındırılmasında gerekli özen gösterilmeden işletmelere yine temiz olmayan ambalajlarda ulaştırmak çözüm geliştirmemiz gereken ana konular. Maalesef bu yıl geçen yıllara oranla işletmeler daha fazla oranda çöp temizlemek için çaba sarf etti ve ne yazık ki çok defalarda bunda başarılı olamadı. diye konuştu. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdür Yardımcısı Necdet Demir ise Denizli de krize giren tütün üreticilerinine 2000 li yılların başında kekik üretiminin alternatif olduğunu belirtti. Mazot, Gübre ve Toprak Analiz Tarihi Belirlendi Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırlanan Çiftçi Kayıt Sistemi'ne Dahil olan Çiftçilere Mazot, Gübre ve Toprak Analizi Destekleme Ödemesi Yapılmasına dair Tebliğ'de (2012/40) Değişiklik Yapılmasına dair Tebliğ (2013/6), Resmi Gazete'nin 21 Şubat 2013 tarihli sayısında yayımlanarak 31 Aralık 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Düzenlemeyle, Mazot, gübre ve toprak analizi desteğinden faydalanmak isteyen çiftçilerin, 29 Mart 2013 mesai saati bitimine kadar ilçe müdürlüklerine, merkez ilçede ise il müdürlüklerine başvuru yapmaları gerekecek. Kadastro görmemiş köylere ilişkin tahkim komisyonlarınca yapılan çalışma planına göre her köy için son müracaat tarihi, 31 Aralık 2012 tarihinden önce olmak kaydıyla belirlenecek ve bu tarih ilgili muhtara tebliğ edilecek. Avrupa da at eti Aramaları Hız Kazandı Peşpeşe gelen açıklamalarla at eti Avrupa nın birinci gündem maddesi oldu. İngiltere de satılan lazanyalarda yüzde 60 ile yüzde 100 oranında at eti kullanıldığının tespit edilmesinin ardından Romanya dan yayılan at eti Avrupa yı sardı. Fransa Tarım Bakanlığı, Romanya da kesilen atların Hollanda ve Kıbrıs tan aracılar vasıtasıyla getirildiğini açıklarken, Romanya Tarım Bakanlığı at eti ile dana etini ithalatçıların ayıramamasının mümkün olmadığını söyledi. En son dalga ise Almanya da döner etinden çıkan at eti ile ortaya çıktı. Dönercilerden alınan numunelerde at ve domuz etine rastlandı. İngiliz parlamentosunun beslenmeden sorumlu komisyonu da konu aydınlatılana kadar AB ülkelerinden et ithal edilmesinin yasaklanmasını talep etti. At Eti Nereden Geldi? Romanya da kesilen atlar, İsveçli Findus tarafından lazanya üretilmek üzere Fransız Comigel e devredildi. Findus için hazırlanan lazanyalar Lüksemburg da üretildi. Üretilen lazanyalar Fransa ve İsveç te satışa çıkarıldı. Etlerin Spangero adlı firma tarafından satın alındığı açıklanırken, şirket başkanı olayın takipçisiyiz mesajı verdi. Bu olayların arkasından İrlanda da köftelerde de at eti olduğu ortaya çıktı. İrlandalı yetkililer at eti nin Polonya dan alındığını açıkladı. Skandal son olarak İtalya ve İspanya da kendini gösterdi. Raviolide (İtalyan mantısı) ortaya çıkan at DNA sı üzerine üretici şirket ürünlerini piyasadan çekti. Etlerin tedarikçisi ise bu kez Almanya dan çıktı. Zeytincilikte Örnek Proje Zeytin karasuyu oluşturulan sistem sayesinde sorun olmaktan çıkıyor. Dünya da zeytin yağı üretimi yapılan tüm ülkelerin ortak sorunu olan, zeytin yağı fabrikalarından doğaya zehir olarak salınan zeytin karasuyu, Balıkesir in Edremit ilçesindeki dünyaca ünlü kaşif ve iş adamı Faruk Durukan ın oluşturduğu sistem sayesinde sorun olmaktan çıktı. Zeytin karasuyu sorunu ile ilgili yıllardır Balıkesir Üniversitesi yle ortak bilimsel çalışmalar yapan Faruk Durukan, Prof. Dr. Gülendam Tümen in akademik destekleriyle elde ettiği sistemi tüm zeytinyağı fabrikalarında uygulanabilir hale getirdi. Geliştirilen sistem sayesinde, fabrikada sıkılan zeytinlerin çekirdekleri ayrıştırılıyor ve zeytin posaları da kullanılabilir halde elde ediliyor. Zeytin çekirdekleri, doğal yakıt maddesi olarak alıcı bulurken, ayrıştırılmış halde elde edilen zeytin posaları da zeytin ezmesi olarak gıda firmalarınca satın alınabiliyor. Yani zeytinyağı fabrikaları, kara su problemini aşmakla birlikte, atık olarak kabul edilen zeytin muhteviyatlarından da ayrıca para kazanabilecek.

6 Mart 2013 Köy-Koop Merkez Birliği TARIM Sivil Toplum Kuruluşları Sivil Toplum Kuruluşları, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan kuruluşlardır. Meslek örgütleri ise hukuki bir çerçevesi ve ekonomik yapısı olan kar amaçsız örgütler olup yarattığı katma değeri tekrar mesleğin ve meslektaşlarının gelişimine harcayan ve bu anlamda sosyal fayda yaratan kurumlardır. Kamu Kurumu Niteliğindeki Meslek Kuruluşları, sivillikle resmiyet arasında ki meslek kuruluşlarıdır. Ancak gerçek sivil toplum kuruluşu oldukları tartışmalıdır. Çünkü bu tip kuruluşların örgütlenme yapısında üyelik gönüllülük esasına dayanmamaktadır. Diğer taraftan Anayasa ve yasalardan alınan güçle kamu otoritesi adına kendi meslek mensuplarına yaptırım uygulayabilmektedirler. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunca yayınlanan bir araştırma ve inceleme raporunda kooperatiflerde sivil toplum kuruluşu olarak nitelendirilmiştir. Kooperatiflerin, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun genel ilkeleri çerçevesinde bakıldığında ve dünyaca kabul görmüş ilkeleri irdelendiğinde sivil toplum kuruluşu olarak nitelendirilebilecek örgüt yapısına sahip oldukları görülecektir. Yakın geçmişte Devletin etkisini ve müdahalesini artıracak yasal düzenlemelerle yapısal özelliklerinin bir kısmı dejenerasyona uğratılmış olsa da, sivil toplum kuruluşlarında aranan, demokratik işleyiş, gönüllülük, kar amaçlı bir kuruluş olmaması ve gelir fazlasının risturn olarak ortaklarına geri dönmesi gibi özellikleri ile kooperatifler hala farklılıklarını korumaktadır. Kooperatiflere alternatif üretici örgütleri ikame edilmeye çalışılsa da, tüm gelişmiş Ülkelerde olduğu gibi Ülkemizde de toplumsal kalkınmada hala vazgeçilmezliği tartışmasız kuruluşlardır. Demokrasiyi özümsemiş ülkelerde, sivil toplum kuruluşlarının toplumsal yaşamdaki önemine paralel olarak, Ülkemizde de giderek sivil toplum kuruluşlarının önemi giderek artmaktadır. Ulasal iradenin oluşmasını, sadece siyasi partilerin sağlayamadığı sivil toplum kuruluşlarının bu oluşumda etkin rolü olduğu bir gerçektir. Ancak sivil toplum kuruluşlarının demokratik işleyişinde ve toplumsal anlayışta henüz olgunlaşmadığı hatta bazı sivil toplum kuruluşlarının giderek zafiyet içerisine girdiği de görülmektedir. Erol AKAR Köy-Koop Kastamonu Birlik Başkanı Kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin bir kısmının, yasalardan aldığı güçle devasa kuruluşlar haline gelmiş olmasına rağmen, bu gücü kendi meslek mensupları için yeterince ve doğru bir şekilde kullandığı artık kamuoyunda ciddi bir şekilde tartışılmaktadır. Sivil toplum kuruluşlarınca yapılan faaliyetler değerlendirildiğinde, bazı istisnalarına rağmen genel olarak yöneticilerinin siyasetin etkisine girerek örgütlerini siyasi ikbal aracı olarak görmektedirler. Bu yüzden temsil ettikleri kesimin sorunlarını dile getirmekten kaçınmakta, haksız veya yasal olmayan uygulamalara direnç gösterememektedirler. Yerelden tutunda merkez düzeyinde dahi bu tavır en açık bir şekilde görülmekte, hatta her dönemde siyasi iktidara yakın olduğunu göstermek çabası içerisinde olabilmektedirler. Bazen tam tersi olmakta, ne pahasına olursa olsun muhalefet yapmayı bir meziyet sayarak, her türlü icraata karşı çıkılmakta, yine kendilerine, bu yolla siyasi zemin hazırlamaya çalışmaktadırlar. Diğer taraftan; İktidarlar, yöneticilerinin siyasi görüşlerine göre örgütlere yakınlık duymakta veya kendi siyasi görüşüne uymayan yöneticileri yıpratmak uğruna, bu örgütü oluşturan kesimin mağduriyetine neden olabilmekte, hatta alternatif örgüt oluşturulması çabasına dahi girebilmektedir. Görülüyor ki; sivil toplum kuruluşlarının bir kısmı yasalardan aldıkları ayrıcalıklı güçle toplumun sırtında bir yük oluştururken, iktidarlar bu gücü kendilerinin arka bahçesi olarak görmeye devam etmektedir. Umarım, sivil toplum kuruluşları, demokrasiyi gerçek anlamda özümsediğimiz zaman hak ettiği yerde olacaktır. Bakan Eker: Şanlıurfa Tarıma Dayalı Sanayinin ve Gıda Sanayinin Markası Olacak Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Şanlıurfa da, Türkiye nin en büyük Organize Besi Sanayi Bölgesi nin temel atma törenine katıldı. Bakan Eker törende, bölgede tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi gerektiğini belirterek, Besi Organize Sanayi Bölgesi nin 855 hektar arazi üzerine kurulduğunu ve ilk etabının temelini attıklarını söyledi. Söz konusu tesis sayesinde Şanlıurfa nın, Türkiye nin en büyük, en modern besi bölgesine kavuştuğunu aktaran Eker, buranın kent için iki açıdan önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: Burada yapılacak hayvancılıkla gıda sanayisinin önü açılacak. Markalar olacak, Şanlıurfa tarıma dayalı sanayinin de gıda sanayinin de ihracatında inşallah markası haline gelecek. Yüz binlerce büyük baş hayvan burada yetiştirilecek. Birincisi bu. İkincisi de en az onun kadar önemli. Şu anda yüzlerce mağarada vatandaşlarımız besicilik yapıyor. Bu mağaraları ahır olarak kullanıyor. Bunlar Urfa nın tarihi ve turistlik değerleri. En az Haleplibahçe deki mozaikler kadar önemli. Ama bugün onlar ahır olarak kullanılıyor. İşte biz bu bütün mağaralardaki 70 binin üzerindeki hayvanı oradan çekip buraya getirdiğimiz de orada uygulayacağımız projeyle Şanlıurfa nın turizmine, tarihi ve kültür değerlerine yeni bir hazine katmış olacağız. Şanlıurfa bunun üzerinden de ayrıca bir cazibe merkezi haline gelecek. Temeli atılan Besi OSB nin 1. etabında 2 bin 660 dekar kapalı alan ve 532 işletme olacağını belirten Eker, 532 besihane olacak, onun için Türkiye nin en büyüğü, en önemlisi. Biz burada bunu büyük bir yatırım olarak düşünüyoruz. Türkiye de halihazırda devam eden Kars, Amasya, Ankara, Diyarbakır, Eskişehir, Yalova ya ilaveten 2012 yılında biz bir tek yer programa aldık o da Şanlıurfa şeklinde konuştu. Şanlıurfa da 2. aşama olarak Organize Sera Bölgesi kuracaklarını aktaran Eker, bunun da Karaali köyü yakınlarında gerçekleştirileceğini dile getirdi. Törende konuşan Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Faruk Çelik de Şanlıurfa nın, Türkiye nin önemli tarım merkezlerinden biri olduğuna işaret ederek, 2012 itibarıyla kentin tarımsal değerinin 5.1 milyar TL ye ulaştığını söyledi. Temeli atılan tesisin kısa sürede bitirilmesi için takibini yapacaklarını aktaran Çelik, şunları kaydetti: Besi Organize Sanayi Bölgesi nin temeli atılıyor, özellikleri geneli itibarıyla şunu söyleyebiliriz. Türkiye nin en büyüğünün temeli atılıyor. Şanlıurfa ya da bu yakışır. Bin 700 kişi istihdam edilecek ama dolaylı olarak 5 bin kişi istihdam edileceği projenin temelini atıyoruz. Bu projeyle sağlıksız hayvan üretimine son veriyoruz. Artık sağlıklı bir şekilde modern ortamlarda hayvan üretimini gerçekleştirmiş olacağız. Daha önce verdikleri sözleri gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Çelik, kentin bütün projelerini hayata tek tek gerçekleştireceklerini anlattı. Konuşmaların ardından Bakan Eker, yüklenici firma yetkilisiyle pazarlık yaparak projenin 2 yıl yerine 1 yılda tamamlanması için söz aldı. Daha sonra tesisin temeli, Bakanlar Eker ve Çelik ile Vali Celalettin Güvenç, Şanlıurfa Milletvekili Seyit Eyyüpoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba tarafından atıldı. Birikim ve deneyimden doğan büyük güç. Pamuk küspesi üretiminde lider kuruluş. Saygılarımla. Bakanlık Sudan'da Arazi Kiraladı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Sudan da 5 milyon dönüm araziyi 99 yıllığına kiraladı. Türkiye'den gidecek özel sektör firmaları Sudan'ın 5 ayrı bölgesinde örnek çiftlikler kuracak. Türkiye'de kota sınırlaması yüzünden üretilemeyen ürünler Sudan arazilerinde üretilecek. Bu arazilerde sebze ve meyve başta olmak üzere çeşitli tarım ürünleri yetiştirilecek. Araziler özel sektöre de açılacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Sudan ın ilgili bakanlığı arasında 3 Mayıs 2012 de imzalanan mutabakat zaptı sonrası, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM), Sudan daki en verimli arazilerden toprak numuneleri alıp Türkiye de analiz etti. Ziraat mühendisleri, Türkiye'nin ithal etmek zorunda kaldığı bütün ürünlerin Sudan'ın 5 ayrı bölgesindeki arazilerde yetiştirileceği raporu verdi. Bunun üzerine Omdurman, Rahat, Medani ve Abugota'da iki tane olmak üzere 5 milyon dönüm arazi, 99 yıllığına TİGEM'in kullanımına sunuldu. Türkiye'den gidecek özel sektör firmaları buralarda örnek çiftlikler kuracak. Kiralanan arazilerde susam, pamuk, yağlık tohumlar, tropikal meyveler ve sebze tohumları bu arazilerde üretilecek. Projenin gerekçesi de bu ürünlerin Türkiye' de yetiştirilememesi ve ithal edilmek zorunda kalınması. Ancak bahsi geçen tarım ürünlerinin ithal edilmek zorunda kalınmasının en büyük sebebiyse tarım ürünlerine getirilen kota uygulaması. Projenin diğer gerekçelerinden biri de Sudan'da kiralanan arazilerde işçilik ve sulama maliyetlerinin çok düşük olması. Bu uygulamanın faturası da yine köylüye ve çiftçiye kesilecek. 322 4591212 www.serinler.com