Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları
Kur ân-ı Kerim de Oruç
Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine nail olursunuz. (Bakara/183)
Ayetler üzerinde düşünelim
Sizden öncekiler Oruç, Kökü tarihin derinliklerine dayanan eski bir kulluk geleneğidir. Oruç, Diğer peygamberlere de emredilen kadîm bir ibadettir.
Sizden öncekiler Oruç, Bizden önceki ümmetlere, Yahudi ve Hristiyanlara da emredilen bir ibadettir.
Sayılı günler Oruç, Ramazan ayına has bir ibadettir. O halde Oruç, Belirlenmiş zaman diliminde, belirlenmiş günlerde, belirlenmiş şartlar dahilinde yerine getirilen bir kulluk vazifesidir.
Umulur ki, takva mertebesine nâil olursunuz
Takva Nedir? Takva: Kulun, Allah a karşı kulluk şuuruyla hareket etmesi demektir.
Takva: İnsanın, Allah ım! Sen benim Rabbimsin, ben de Senin kulunum demesidir.
O halde, Kişiyi takva mertebesine ulaştırmayan oruçlar, ibadet değil, belki bir diyet, belki de aç ve susuz geçirilen bir zaman dilimidir.
Belki de bunun için, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Nice oruç tutanlar vardır ki, Oruç tutmalarından dolayı ellerine geçen sadece açlık ve susuzluktur. Çünkü onlar, elleri ve dilleriyle insanlara eziyet etmişlerdir.
Netice itibariyle Oruç, sadece mideye değil, tüm organlara tutturulduğu oranda makbuldür;
Oruç, aynı zamanda, kişiyi takva mertebesine ulaştıracak en değerli vasıtadır.
Takva mertebesine ulaştıracak Oruçlar tutmak için ne yapmalı?
Oruç, mutlaka Sahur ile başlatılmalıdır
Çünkü Sahur Vakti, Seher Vaktidir.
Seher vakti yapılan dualar makbuldur.
Birkaç lokmayla da olsa mutlaka sahur yapınız. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır.
Bu bereket nereden gelmektedir?..
Sahura kalkanlar Allah ın affına, meleklerin de duasına mazhar olurlar.
İçinizden hasta olanlar ve yolculukta bulunanlar, sonraki günlerde oruçlarını kaza ederler. Oruç tutmaya güçleri yetmeyenler ise bir fakiri doyuracak kadar fidye verirler
Ayetler üzerinde düşünelim
İçinizden hasta olanlar ve yolculukta bulunanlar, sonraki günlerde oruçlarını tutarlar.
Oruç tutmaya güçleri yetmeyenler bir fakiri doyuracak kadar fidye verirler
Hastalığından iyileşme ihtimali bulunmayan veya oruç tutamayacak derecede yaşlı olanlar için kolaylık vardır.
Bu kolaylık, tutulamayan oruçlara karşılık fakirleri gözeterek onlarla yiyeceklerini paylaşmak demektir.
Bu paylaşma, herkesin kendi şartları çerçevesinde, yiyip-içtiklerine göre bir paylaşma olmalı ve iki öğün yemeğin bedelinden de az olmamalıdır.
Bununla beraber, kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer faziletini bilseniz- (yolcu veya hasta da olsanız) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara/184)
Ayetler üzerinde düşünelim
Bununla beraber böyle kimselerin oruçlarını tutmaları eğer faziletini bilsenizsizin için daha hayırlıdır.
İslam Büyükleri der ki:
Ramazan ayı öylesine faziletlidir ki, Ramazan dışındaki herhangi bir gün kesinlikle onun faziletine denk değildir. Dolayısıyla Ramazan da tutulamayan oruç, başka zaman tutulduğunda borç kalkar, ancak o gün Ramazan olmadığı için sevabı da Ramazan kadar olmaz.
Ramazan ın fazileti nereden kaynaklanmaktadır?
Ramazan ayı Öyle bir aydır ki, İnsanları hidayete kavuşturan ve iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayıran açık belgeleri ihtiva eden Kur an, onda nazil olmuştur? (Bakara/185)
Ayetler üzerinde düşünelim
Ramazan, Kadir Gecesi ne sahip bir aydır. Çünkü Kadir Gecesi bu aydadır. Ve Kadir gecesi, bin aydan daha faziletli bir gecedir.
Ramazan, Kur an ayıdır. Çünkü Kur an bu ayda, Kadir gecesinde nazil olmaya başlamıştır.
Ramazan, Kur an ayıdır. Çünkü Mukabele geleneğiyle, Kur an en çok bu ayda okunmaktadır.
Ramazan, Namaz ayıdır. Çünkü Teheccüd ve Teravihlerle en çok namaz bu ayda kılınmaktadır.
Ramazan, Zekat ayıdır. Çünkü Müminler zekatlarını her yılın Ramazan ayında hesaplayıp vermektedirler.
Ramazan, Sadaka ayıdır. Çünkü Başta Fıtır Sadakası olmak üzere, maddi yardımların en çok yapıldığı aydır Ramazan
Ramazan paylaşma ayıdır. Çünkü Verilen iftarlar, dağıtılan erzaklar ve maddi yardımlarla, insanlar ellerindekini, olmayanlarla paylaşmaktadırlar.
Ramazan İtikâf ayıdır. Çünkü, kişinin camide veya evinde kendini ibadete vermesi anlamındaki itikâf, bir kulluk geleneği olarak Ramazan ın son on gününde yerine getirilmektedir.
Bu sebeplerle Ramazan, fazileti başka hiçbir ayda bulunmayan, farklı ve değerli bir aydır.
Öyle ise, sizden bu aya ulaşanlar oruçlarını tutsunlar. (Bakara/185)
Kim o anda hasta yahut yolculukta ise orucunu sonraki günlerde kaza etsin. (Bakara/185)
Allah sizin için hep kolaylık ister, asla zorluk dilemez. (Bakara/185)
Bu ibadeti önemsemenizi Allah şunun için istemektedir: Sayıyı tamamlamanız ve Allah ı yücelterek, sizi hidayete ulaştırmasından dolayı O nu tekbir etmenizdir
Umulur ki, şükredenlerden olursunuz. (Bakara/185)
Ayetler üzerinde düşünelim
Allah sizin için hep kolaylık ister, asla zorluk dilemez.
Allah Teala, kullarının oruç tutmasını onlara eziyet olsun diye değil, meleklerin mertebesine yükselmelerini sağlamak için ister.
Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (İnşaallah şükreden kullardan olursunuz).
Allah Teala, kullarının oruç tutmak suretiyle içinde bulundukları nimetlerin farkına varmalarını istemektedir.
Zengin insanlar sahip oldukları servetin, Fakirler de sahip oldukları sıhhatin kadrini oruçla takdir etme imkanına kavuşurlar.
Yine, Allah Teala, Ramazan ayı vasıtasıyla kullarının günahlarından arınmalarına, cehennemden kurtuluş beratı almalarına imkan sağlamakla da onların bu büyük ihsana şükretmelerini istemektedir.
Cennetin Reyyan isminde bir giriş kapısı vardır. Buradan sadece oruçlular cennete alınır.
Son sözümüz Peygamberimizin bir duası:
Allah ım! Kur ân ı kalplerimizin baharı eyle. gönüllerimizi onunla gülistana döndür.
Kur ân Ayı Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun